Ekşi Duyuru

Biraz uzun olacak ama okuyan herkese teşekkür ederim. Telsiz taşıyıp, kullanabileceğime dair devletin verdiği resmi bir kimliğim bulunmasına rağmen, bazı avm'lerde güvenlikler kafalarına göre yanımda telsiz varsa içeri almamaya çalışıyor. Nedenini sorduğumda ise son derece cahilce cevaplar alıyorum genellikle. Bizim frekansımızı bozar filan gibi mantığı olmayan, uydurma sebepler. Bugüne kadar vaktim varsa iyi niyetle pek çok kez uygun dille anlatmaya çalıştım(çalıştık) böyle bir şeyin mümkün olmadığını, kendilerine gerekli belgeleri gösterdik ama artık ciddi olarak sıkıldım. Bazen ailemle birlikte oluyorum, onları içeri gönderip ben kapıda dert anlatmaya çalışıyorum. Bundan sonra denk geldikçe bimer, cimer, daha da olmadı savcılık vb yollara başvurmayı düşünüyorum.

Ancak, neye göre şikayet edeceğimi bilemiyorum. Resmi bir kurumun verdiği bir izni bir avm güvenliği/yönetimi kendi kafasına göre sınırlayabilir mi? Olmaz ama bugün telsizi yasaklayan yarın telefonu da yasakladım diyebilir sonuçta. Bu durumu anayasamızdaki haberleşme hürriyetini ihlal olarak değerlendirebilir miyiz? Sonuçta benim orada bulunduğum süre içinde haberleşme imkanımı kısıtlamış oluyor. Yönetimimizin aldığı karar bu şekilde diyorlar baktılar işin içinden çıkamıyorlar. Peki bu yönetim kanunun bana verdiği yetkiyi kısıtlayabilir mi? Dahası yönetimler kanuna ters karar alabilir mi? Benim bildiğim mümkün değil ancak bir istisnası var mıdır?

Avm'nin özel kişiye ait olması bu durumu değiştirir mi?

 

Bu saatte bi proje üzerine düşünürken aklıma takıldı. Metrolardaki güvenlikler bütün istasyonlar arasında görüşebiliyor. Yer altı/üstü farketmiyor. Bu da normal röle, radyolink vb. ile olacak iş değil. Trunk veya benzer bi sistem var muhtemelen ama protokol ne, frekans ne, arabağlantı ve multiple access nası sağlanıyor? Özellikle altyapı konusunda nası bi sistem kullandıklarını bilen varsa çok makbule geçer.
İstediğiniz kadar teknik yazabilirsiniz. Telsiz konusunda detaylı bilgiye sahibim. Kullandıkları cihazların marka modeli filan olsa o da bi derece işe yarar.



 

Normalde zippo benziniyle çalışan el ısıtıcılarımız var. Ancak zippo benzinini nereye sorsam 15 lira altına veren yok. en son sorduğum bi seyyar 25 dedi yuh dedim suratına. litresi 120 liraya geliyor.(kutusu 125ml) çakmak için katlanılır belki ama bana pahalı geldi.

Araştırdığım kadarıyla bu benzine nafta deniyormuş. satan yer bulamadım. ayrıca kimyasal olarak araba benzinlerine de çok yakınmış. bu nafta denilen şeyi nereden alabilirim veya kurşunsuz benzine birşey katarak bu sobada güvenle kullanabileceğim bir hale getirebilir miyim? veya direk kurşunsuz benzini koysam bi tehlikesi, sıkıntısı olur mu? koku, is, extra karbondioksit-karbonmonoksit vb.

güvenlik önemli çünkü çadırın hatta uyku tulumlarımızın içinde parlaması bizim için pek iyi olmaz.

İstanbul'dayım.

static-cotswoldoutdoor-asadventure.netdna-ssl.com

 

Geçen sene Beşiktaş belediyesinden kapıya gelip apartmaninizin önüne geri dönüşüm kumbarasi koyucaz filan dediler. ben de iyi güzel filan deyip gonderdim. o zamandan beri de biriktirmeye başladım. evde yer de bol diyip cam karton pet şişe filan herhalde bi 50kg filan atık birikti bugün yarın koyarlar diye diye. şimdi bunları kaldırıp çöpe atmak istemiyorum. bi ara haberlerde gördüm şişe attikca istanbulkart yükleyen aletler. onlardan da bulamadım. sizce ne yapayım? ev çöp eve dönmeye başladı çevreye 3 kuruşluk katkim olsun diye. levent-4.levent civarı.




 

Dün biraz bişeyler içtim ama normalde pek etkileyecek şeyler değil. dışarıda yemek yedim. eve gelirken az daha bayılıyordum. tansiyonum filan düştü. eve gelip yattım. sabaha kadar sadece 2lt filan su tukettim. hala bişey yemedim çünkü feci bi mide sancim var. ancak esas korkutan nefes alırken hiç bişey olmamasina rağmen verirken dandik plastik şeylerin bi kokusu olur ya öyle bi koku geliyo burnuma. ne olabilir? zehirlenme filan olabilir mi? şuan hastaneye gidecek halim ve yakinimda kimsem yok. ambulans çağırmak da istemiyorum henüz.




 

bilgisayarımı aldığımda içince vista 32bit ve 4gb ram vardı, hatta 8 e kadar destekliyordu.
zaten tüm sistem 64 bit. ancak ben bazı yazılımlardaki uyumluluk sebepleriyle 32 bit kullanıyorum. yani donanım olarak bir sıkıntım yok.

şuan cihaza windows 7 yükledim ve ramimin 3 gb ını kullanabiliyorum.
epey bi araştırdım, 3gb switch diye birşey varmış, bende aktif değil, pae ise aktif. msconfigden max memory kısmını da denedim buna rağmen 3gb ın üzerine çıkamıyorum. başka bir çözüm önerisine rastlamadım. sorun ne olabilir? nasıl çözebilirim?

 

8-10 yıl önce özellikle denizciler, yatçılar arasında çok popülerdi. her can yeleğinde, anahtarlıkta vs bulunurdu. suya girince otomatik aktive olur parlak bi ışıkla flaş yapmaya başlardı. ledli bir devre vardı içinde, çeşitli renkleri vardı, kırmızı, mavi, yeşil vs. yaklaşık 6-7cm boylarında çizmeye çalıştığım gibi bi şekli vardı. görenler zaten direk tanır.

flaşör, can yeleği feneri/flaşörü vs. birçok şekilde aradım ama bulamadım. nedir bu zımbırtının gerçek adı veya markası? nerelerde satılır? tekne malzemeleri satan yerleri dolaşmayı planlıyorum ama 1 paragraf tarif etmeden ne desem anlarlar? birde satan biryer biliyor musunuz istanbul'da, direk nokta atışı yapayım. fiyatı nedir tahmini?


 

Çok merkezi yerler haricinde bölgeyi iyi bilmiyorum, gece geç saatte binicem. güzelce bi tarif eden olsa ne güzel olur.




 

Bikaç yıl önce kullanmıştım ama şuan adını hatırlayamıyorum.
Kaynak kodu olmayan bir exe dosyasını açıp içindeki pencereleri, menü yapılarını filan düzenleyebiliyodum. Mesela türkçe yazılmış bir programı stringleri değiştirerek ingilizce yapabiliyordum. çeşitli messagebox'ları değiştirebiliyodum vs.

aslında bir çeşit decompiler ama source vermeden basit olarak çözümlüyodu işi. bu tarz iş görecek bir program yada bana direk source u çıkartabilecek bir decompiler arıyorum. proje vb6.0 diye biliyorum ama emin de değilim delphi veya düşük bi ihtimal, .net framework 2 filan da olabilir.

içinde bikaç ufak değişiklik yapmam gereken bir proje var ama kaynak kodunu bulamıyoruz. 2002 yılında yazılmış proje, daha sonra bir revizyon geçirmiş ancak burada ne yapıldığına dair bir bilgim yok.

 

Elimde bir markaya ait bir cihaz var.(bu ticari itibar olayları nasıl oluyo bilmediğimden ayrıntı vermiyorum) bu cihazın a,b,c diye farklı fonksiyonları var.
ben aldığımda a fonksiyonu bana gerekliydi ve onu sorunsuz kullandım. ama şimdi b ve c fonksiyonları gerekli ama cihazda en baştan beri olan bir hata yüzünden kullanamıyorum. alalı 14-15 ay oluyor. şuan bu cihazı ne yapabilirim. arızalı desem sonradan olmuş bişey değil, sağlam desem değil. güncellemelerini filan yaptım ama bir düzelme yok. kanuni bir hakkım var mı? yoksa aldığında hepsini deneseydin kardeşim mi derler, ama aldığımda bu diğer fonksiyonları denemek için gerekli donanımım yoktu, olsa dahi denemek için sebebim yoktu.



 

Olay şu, bankanın birisine babam çok uzun zaman önce benim kullandığım telefonu vermiş. Bu banka kafasına göre babama kart gönderiyor, babam kartı kabul etmiyor. buraya kadar herşey normal. normal olmayan durum ise bu adamlar beni 2 yıldan fazla süredir haftada 20-30 kere arayıp karta pin oluşturmamı istiyolar. telefon sapığı olsa bu kadar aramaz. kendilerini aradım, durumu anlattım, aramamalarını, aradıkları kişi olmadığımı söyledim, babamın telefonunu verdim, telesekreterden y kişi değilseniz x e basınız anonsuna kaç kere bastım ama bu heriflerin kafasına girmiyor bi türlü. pin oluşturmak da istemiyorum elimizde olmayan bi kart için.

arama engelleme ayarlamadan telefonumu kullanamaz oldum artık. bugün denemek için kapattım engellemeyi 10 dakika içinde 2 kere aradılar. kim bilir normalde nası arayıp rahatsız edecekler.

Sizce bu artık düpedüz taciz değil mi? Bu konuda ne yapılabilir? Mahkemeye filan versem, neyi delil veya sebep gösterebilirim? Böyle bir konudan mahkemeye gitmek bana ne kadara patlar?

ayrıca, bu nası bi arama sistemi lan? bi insanı 3 gün 5 gün ararsın. aradın kapattı, ertesi gün ararsın. çağrı geliyo meşgule basıyorum, anında tekrar arıyo. sizce de garip bi durum yok mu ortada? kafayı yedirdi artık bana.

 

Bayram süresince sevgiliyle çadır kampı planı için, duş ve wc imkanı olan, denize girilebilecek bir mekan arayışı içindeyiz. istanbula yakın olması tercihim, arabayla fazla uzun yol yapmak istemiyorum.(hem yorgunluk hem ekonomik sebeplerle)

İğneada'yı buldum araştırırken ama çok değişik bilgiler var. birisi harika denizi var diyor, başkası çok yosunlu yüzmek mümkün değil diyor. kimisi insanlar çok kötü, herşey kazık derken, kimisi hepsi melek diyor.

lüks beklentimiz yok ancak duş/wc şart. yiyecek-içecek veya 3-5 km yakınında bakkal vb. biryer olursa iyi olur.

 

Öncelikle isim olarak emin değilim, belki farklı bir terim kullanılıyor olabilir.
yapmak istediğim şu, linux'da biliyosunuz konsolda pipeline ( | ) kullanılıyor. mesela ps auxwww | grep -i sshd
gibi bir kodla, ps programının çıktısını grep e girdi olarak veriyoruz gibi.

Bunu nasıl kullanabilirim? basit stringlerle başlayıp daha sonra mesela arecord programından audio stream'i kendi python programıma almak istiyorum.

import sys deyip, sys.argv e baktım ama bişey gelmiyor, subprocess ve stdin le de bişeyler denedim ama yapamadım. nedir bunun yolu? aslında elimde keywordler olsa araştırıcam ama internette yaptığım aramalarda hep alakasız sonuçlar alıyorum.