[]

Velev ki bir iş fikrim var

Futbol sektörü ile alakalı bir iş fikrim var. Fikri geliştiriyorum ve sürekli üzerinde düşünüyorum. Olursa global boyutu olacak bir proje olacak. Lakin doğal olarak sermaye sıkıntım var. Sormak istediğim soru şu; fikri iyi bir sunumla bu işe yatırım yapabilecek birilerine anlatabilirsem ve onlar da kabul ederse ondan sonra süreç nasıl işliyor? Sistem ayrı uzmanlık alanlarından insanların beyin fırtınasına ihtiyaç duyacağı için "fonu alayım, şirketi ben kurup idare edeyim" diyemem, kaldı ki zaten bu boyutta bir organizasyonu kimse bana emanet etmez sdkfsdf. Ben bir iş modeli öneriyorum ve bu modeli satmayı düşünüyorum. Böylesi bir durumda yatırım için başvurmam gereken kişiler angel investorlar mı oluyor? Fikir beğenilirse hisse mi veriliyor yoksa fikir satın mı alınıyor? Nasıl oluyor?




 
fikri beğensem gider kendim yaparım sana niye para vereyim ben senden daha mı tecrübesiz, parasız, networksüz, gerizekalıyım da sadece sana ve sadece sana ihtiyacım var?

bu soruya cevap verebilen insanlar senin dediğin gibi iş yapabiliyorlar.
  • duyurukullanıcısı  (03.12.20 19:01:03 ~ 19:01:45) 
"fikir" satmak diye bir şey yok açıkçası. patent yok , bir şey yok. satmanız gereken bu işle alakalı tüm fizibilite çalışması, tüm bağlantılar vs vs vs vs.. özellikle de meselenin bağlantılar kısmı çok önemli. bu fikir sonucunda siz bu ürünü/hizmeti kime satacaksınız? müşteriniz hazır sizi bekliyor mu? (varsa) muadilleri yerine neden sizi tercih etsinler?

örneğin whatsapp'tan daha iyi bir mesajlaşma app'i yazmak için fikriniz var. çok da güzel bir app olacak. ama kim kullanacak? birileri kullansa bile parayı kim verecek?

angel investor'a, "böyle bir fikrim var, kesin para kazanır" diyemezsiniz. ihtiyacı belirlemiş, müşterinizi hazırlamış, nakit akışını vs projeksiyonu çıkarmış olmanız lazım.
  • co2s2  (03.12.20 19:06:34) 
Yatırımı vermek için 2 kriterleri var genelde:

1- İş mantıklı mı. Bugün 10 lira yatırırsam yarın 10 milyon lira kazanabilir miyim?

2- Daha önemlisi, bu adam bu işi yapabilir mi?

Yatırımcı senin fikrini çalıp işi kendisi yapmaya çalışmaz, o kadar çalışkan insanlar değiller onlar, zaten zenginler, tek dertleri paralarını katlamak. Fikri ve enerjisi olan kendi kendini fund edip yeni startup kuruyor zaten yatırımcılık yapmak yerine. Bu bahsettiğim tabi angel investor'lar için geçerli, yani kendi parasıyla yatırım yapan insanlar için.

Bir de VC denilen elemanlar var, bunlar başkalarının parasıyla yatırım yapıyorlar. Bunlar senin fikrini çalmakla hiç uğraşmazlar, çünkü para da kendilerinin değil.

İkna edici olman için fikrinin çok iyi olmasına gerek yok dedim, şundan dolayı, o kadar early-stage'de hangi fikrin iyi hangisinin kötü olduğunu ayırt edemiyorsun zaten. Edebiliyor olsak yatırımcılık çok kolay bir iş olurdu, ama değil. O yüzden fikirden ziyade elemana bakıyorlar. Tecrüben ne, kafan çalışıyor mu, yeterince istekli misin, işler kötüye giderse ağlamak yerine işi düzeltebilecek misin vs. vs.

Kendine güvenmiyorsun gördüğüm kadarıyla, yatırımcı bunu sezerse zaten yatırım yapmaz. Ama ekip kurup birlikte girebilirsin işe, zaten "ayrı uzmanlık alanları" demişsin, tek başına yapmaman daha mantıklı olur.

Hisse konusu da şöyle: seed yatırımda %10 altı para alıp 100k $ civarı bir para veriyorlar. İşler iyi gidiyor ama hala yatırıma ihtiyacın varsa şirketin %60'ına kadar satabiliyorlar, ondan sonra da ya exit ya IPO oluyor genelde.

tldr: kimse fikre para vermez, fikri satın almak diye bir şey yok.
  • plutongezegendegilmi  (03.12.20 19:14:52) 
özel mesajınıza özel mesajla cevap verdim ama özet olarak buraya da yazayım.

yatırımcı müşteriye nasıl ulaşacağınızı bilmek ister.

1 - bir şekilde müşteriye ulaşın, 212'li numaralarını arayın, linkedin'de birilerini taciz edin, gidin ofislerine kapılarına dayanın. elinizde satılacak, düzgün bir fikir varsa bir şekilde sizi dinleyeceklerdir. tercih edilen bir yöntem olmasa da, ticarette gayet yaygın bir yöntemdir.

2 - müşteri ile benzer ya da başka işler firmaları bulun. onlarla konuşun. fikri onlara satın ya da onları ortak edin ya da onlar sizi işe alsın.
  • co2s2  (03.12.20 19:37:46) 
''' Yatırımcı senin fikrini çalıp işi kendisi yapmaya çalışmaz, o kadar çalışkan insanlar değiller onlar, zaten zenginler, tek dertleri paralarını katlamak. '''

hahahahahahahahahaha

ulan akşam akşam yine güldüm.
  • duyurukullanıcısı  (03.12.20 20:17:19) 
[]

Gözlük camı için öneri

Arkadaşlar sol -7.0 sağ -5.5 derece. Astigmat da var ama doktor ihmal edilebilir dedi, numarası SGK sisteminde görülüyor ama şimdi hatırlamıyorum. Velhasıl gözlük camı alacağım ama organik çok çabuk çiziliyor, cam daha iyi gibi görünüyor ama ona da ağır diyorlar. Çok uzun zamandır organik kullanıyorum. Mineral cam kullananlar ne diyor, mineral alınır mı? Bir de fiyat açısından nasıl bir fark oluyor? Organik daha pahalı sanırım. Eğer ağırlık çok ciddi fark yapmayacaksa mineral alayım diyorum.




 
-7, -5,5'te organik de çok hafif olmayacaktır zaten. Ben olsa organikten devam ederim.

daha yuvarlak ve daha küçük camlı gözlük tipleri daha rahat olacaktır.
  • burfak  (04.06.20 15:11:43) 
Hocam çizilmesi problem aslında. Simdikileri alalı bir yıl olmadı ama çizik dolu. Biraz hunharca kullanıyorum sanırım :)


  • banagazozalnuri  (04.06.20 15:17:28) 
[]

Masaüstüne sürekli bildirim gönderecek bir program (widget da olur)

Arkadaşlar kitap okurken ve ders çalışırken bilgisayarı sürekli kullandığım için bilgisayarda çok zaman geçiriyorum. O yüzden güdüleyici olsun diye yazdığım N tane şeyi bana belli aralıklarla gösterecek bir hatırlatma programı arıyorum. Mesela N tane eleman gireceğim, bu N tane elemanı random olarak pop-up şeklinde veya masaüstünde widget şeklinde gösterecek. Ders çalış, kitap oku, su iç, boyun egzersizlerini unutma vs. gibi. Bulduran olursa çok müteşekkir olurum.




 
Outlook

Reminder ozelligi var. her gunu secerek ve istedigin saatleri secerek 7-8 reminder olusturuursun. Istedigin saatlerde seni uyarir
  • exlibris  (04.06.20 08:06:21) 
Senin için arattım ve buldum. Ama ücretli sanırım. Video var. İndirmeden önce izleyebilirsin.

www.conceptworld.com

Ayrıca ücretsizini bulmak için google'da "reminder pop-up" şeklinde aratabilirsin.

İlave olarak şuna da bakabilirsin:

techwiser.com

Aradığın tam olarak bu olmasa da sağ alt köşede bildirim çıkıyor. Ama sürekli değişmiyor.

www.snapfiles.com
  • birşeylersoracağım  (04.06.20 15:32:31 ~ 16:01:56) 
Arkadaşlar çok teşekkürler :) ben başka bir şekilde, program olmadan çözdüm. Şöyle ki, Windowsun zamanlanmış görevler özelliğini kullanıp görev oluşturdum, her görev için de bir .bat dosyası oluşturup eylem başladığında onu çalıştırmasini söyledim. Şimdi yarım saatte bir ekranda "eksiyi Twitter'i bırak işine gücüne bak" yazan bir dos penceresi açılıyor haha rutin görevler için iyi, to do list için de onenote kullanıyorum


  • banagazozalnuri  (04.06.20 18:18:36) 
[]

PDF dosyam var ama text seçemiyorum

Arkadaşlar gayet düzgün taranmış, sanıyorum ki tiff veya jpg olarak taranıp pdf haline getirilmiş. Kilitli değil, ancak bir türlü metindeki yazıları ayıklamayı başaramadım. Birkaç OCR programı ile denedim ancak yarım yamalak oldu. Bildiğiniz başka bir yöntem var mı? Acaba pdf'i jpg yapıp ardından ocr ile pdfe mi çevirsem?

Edit: Çözdüm, belki başkasının işine yarar diye belirteyim dedim. Evet PDF'i önce JPG'e çevirdim, ardından "JPG to Searchable PDF" diye aratıp karşıma çıkan ilk sitede OCR ile tarattım ve artık iki çocuğum ve mutlu bir yuvam var.


 
Yazının formatı önemli değilse telefonda google translate uygulaması fotoğraftan çeviri yapabiliyor. Çevrilen texti kopayalayıp maile yapıştırıyorum taslak olarak. Onu düzenliyorum pc de vs.


  • senolll  (21.05.20 05:26:12) 
[]

Hepsiburada.com telefon iadesi

Arkadaşlar telefon arızalı geldi ve iade talebini açarken iade sebebine "ürün arızalı" dedim. Bugün mail atmışlar ve ürünün arızalı olduğuna dair bir servis raporu ibraz etmeniz gerekiyor diyorlar. Böyle bir şey mümkün mü? 14 gün içerisinde hiçbir sebep göstermeden iade etme hakkım yok mu? Yani beğenmedim deyip göndersem sorun olmayacaktı ama arızalıdır deyince mi sorun oluyor? Böyle şey mi olur? Ya servis art niyetli davranıp arıza yoktur derse? Ayrıntılı olarak aşağıdaki linkte yazdım, yasada kaçırdığım bir nokta var mı?

eksisozluk.com


 
Elektronik ürünü kutusunu açmadan iade edebilirsin 14 gün içinde koşulsuz olarak evet. Ama arızalı olduğunu anladığın için kutuyu da açtın en nihayetinde. Kutu açıldıktan sonra elektronik üründe satıcının sorumluluğu biter. Bu aşamada ürünü servise yollaman gerek.

Servise yollarken para iadesi talebini yazılı olarak iletebilirsin ancak değişim yapma ya da arızayı giderme hakları var. Eğer ürün ikinci kez aynı sorundan dolayı servise giderse iade talebinizi yerine getirmek zorundalar.

Güncel yasa böyle.
  • yukselen gunes evi  (18.12.19 02:50:34 ~ 02:50:54) 
Yok hocam kutuyu açmama gibi bir durum yok yasada. Hatta bazı yerler sim kart takılınca iade almıyoruz falan diyorlar ama öyle bir durum da yok. Telefonu açıp kullanmadan, sim takmadan zaten arızasını anlamak mümkün değil. Yani aslında benim durumumla birebir uyan bir konu var donanımhaber'de, ona özel mesaj attım ondan daha ayrıntılı bilgi almaya çalışacağım. Ama dediğiniz gibi bir durum yok, kutuyu açtıktan sonra 14 gün içerisinde iade edebiliyoruz -zaten bu yasanın mantığı bu.


  • banagazozalnuri  (18.12.19 02:58:16) 
Sim takinca imei numarası alıyor telefon onun için servis raporu isteyebilirler diye biliyorum.


  • Topalordek  (18.12.19 07:49:45) 
Sen teoriyi söylemişsin, ben pratikteki işleyişi söylüyorum.

Yazandan anladığın şeye güvendiysen soruyu sorman hata zaten, iadeye yolla doğrudan.

Yasayla ilgili mantıktan bahsetmişsin: E o zaman kutuyu hiç açmamış, aldığı şekliyle satan satıcının suçu ne burada? Mantıksa bu da mantıksız değil :)

Servis ya da garanti dediğimiz şey ithalatçının sağlamakla yükümlü olduğu bir hizmet. (en az 2 yıl elektronik ürünlerde) İthalatçı kendisi de bu hizmeti verebilir, teknik servis hizmeti sağlayan başka şirketlerden hizmet de satın alabilir. İthalatı yapan taraf bu bozuk çıkma gibi riskleri alan taraf. Son satıcı ile bir alakası yok.
  • yukselen gunes evi  (18.12.19 08:01:54 ~ 08:02:20) 
kutusu açılınca elektronik aletleri almıyorlar ben de yapmak istemiştim bunu, tüketici hakem heyetini aradım. onlar da elektronik aletlerde eğer cihazı açarsanız koşulsuz şartsız almak zorunda değiller dedi.


  • sanguine mcqaer  (18.12.19 09:47:47) 
6502 sayılı tkhk uyarınca mesafeli sözleşmelerde(internet alışverişleri) 14 gün içinde hiçbir bahane göstermeksizin(ürüne hasar vermemek kaydıyla ve özel tüketimli mallar hariç) cayma hakkınız sabittir. Buna mutat kullanım dahildir.
Kanundaki ifadeyi aynen yazıyorum (48. Maddenin 4. bendi)

"Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.
Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir."

Mutat olağan demektir. Sim kart takılması veya kutunun açılması hakkınızı kullanamayacağız anlamına gelemez. Kanunda haklarınız açıktır. Aksi iddialar insanlarda bir algı oluşturmak adına, özellikle bu işin ticaretini yapanlar tarafından. Önce satıcıya bir iadeli taahhütlü posta yollayın Ptt aracılığıyla. Ardından heyete süreci anlatan bir dilekçe ekinde kanıtlayıcı dokümanlarla başvurun.

"İthalatı yapan taraf bu bozuk çıkma gibi riskleri alan taraf. Son satıcı ile bir alakası yok." ifadesi ne yazık ki doğru değil. Ithalatini yapan, satan ve garanti veren müteselsilen sorumludur.

Şu entrylerde bahsettim:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
  • karacigerim vur kadehlere  (18.12.19 10:34:07 ~ 10:53:45) 
alo 175 tüketici hattı'nı aradım ve durumdan bahsettim, onlar da 14 gün içerisinde hiçbir sebep belirtmeden cayma hakkım olduğunu belirttiler. Servis raporu göstermeniz kesinlikle gerekmiyor diye de özellikle belirttiler. Sim kart takılması, wifi ağına bağlanması falan bunlar da zaten yazar arkadaşın belirttiği gibi mutat kullanım kapsamına giren şeyler. Yani bunu bahane edemezler. Şimdilik THH'ye gitmeden halletmeye çalışacağım, mail bekliyorum. Eğer yarına kadar sonuç alamazsam tüketici hakem heyetine gideceğim. Aynı sorunu yaşayan arkadaşlar 175'i arasınlar, yardımcı oluyorlar.

@karacigerim vur kadehlere

hocam size de sözlükten pm atıp teşekkür ettim, buradan da teşekkür edeyim. sağolun :)
  • banagazozalnuri  (18.12.19 16:39:04 ~ 16:42:21) 
[]

Fotoğraf makinelerinden anlayanlar bakabilir mi?

Evde temizlik yaparken dolapların birinde Canon Digital Ixus 60 buldum ama bataryası gidik ve şarj aleti yok. Şarj aleti ve bataryası birlikte 150 lira civarı bir şey oluyor. Fotoğraf makinesi ihtiyacım yok aslında ama makine iş görür mü diye merak ediyorum. Bu makineye 150 lira masraf etmeye değer mi acaba?

www.amazon.co.uk cihaz bu.

edit: explorecams.com bu cihazla çekilmiş fotoğraflara baktım da hiç de fena değilmiş aslında görüntü kalitesi.

 
Sadece 6 megapixel özelliğine bakılırsa en azından gündüz yada ışıklı ortamlarda iyi görüntü vermesi ve Bir de video çekim özelliğini de göz ardı etmemek lazım.
Şarj giriş portu akıllı telefonlarınki gibiyse ve ne kadarlık bir güç ile şarj edileceği ile ilgili bilgi bulabilirsen bataryası olmasa da bildiğimiz ona uygun bir telefon şarj aleti ile de örnek çekimler yapabilirsin.

  • Erva  (18.11.19 07:31:29) 
iPhone 4 bu kameradan iyi çeker. o derece.


  • babilbaligi  (18.11.19 08:28:00) 
ikinci eli $15-20 olan bir makinaya 150 lira masraf etme, cop. 15 sene oncesinin makinasi.
bende de boyle birkac makina var insan kiyip cope atamiyor oyle duruyor iste, bunlari tamamen cop olmadan satip yenilemek lazim 2-3 senede bir.

  • cooperr  (18.11.19 08:49:31) 
iyi bir fotoğrafçının elinde karton kutu da iş görüyor. (bkz: pinhole) o yüzden gerek yok cebinizdeki telefon muhtemelen aşağı yukarı aynı kaliteyi (hatta daha fazlasını bile) verebilir.


  • argent dawn  (18.11.19 10:00:24) 
[]

Hangi SSD?

Arkadaşlar bu 3 SSD arasında kaldım ama karar veremedim.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

 
Yazma hızları düşük 500+ olan hangisiyse onu alın toshiba iyi gibi duruyor.


  • bahoho  (14.10.19 13:18:55) 
Toshiba alacaktım ama birkaç yerde Toshiba'nın Türkiye'den çekildiği yazdığı için daha sonra serviste sorun yaşamamak adına riske etmek istemedim. Donanımdan anlayan bir arkadaşımın da tavsiyesiyle Kingston'da karar kıldım. Aslında Toshiba'nın yazma ve okuma hızı daha yüksek ama bahsettiğim sebepten ötürü almak istemedim.


  • banagazozalnuri  (14.10.19 13:34:39 ~ 13:34:56) 
sandisk'in müşteri memnuniyeti aşmış seviyelerde, adamlar sorgusuz sualsiz yeni ürünle değiştiriyorlar.

Bozulan 64GB sd kartımı kargoyla gönderdim, 1 hafta içinde sıfırı ups ile kapıma kadar geldi.

o yüzden tercihler arasında sandisk varsa hep ilk sırada olacak.
eksisozluk.com
  • kimlanbu  (14.10.19 14:27:32 ~ 14:28:30) 
Biraz da çıkıp Samsung alın derim.
Ben bunlardan sandisk olanını kullandım fakat yazma hızından hiç memnun kalmadım.

  • battal gemalmaz  (14.10.19 16:11:01) 
kingston tabiki


  • jamswety  (14.10.19 18:20:37) 
@kambek haklısın sanki ya en iyisi Toshiba alayım ben.

Çok teşekkürler hepinize arkadaşlar.
  • banagazozalnuri  (15.10.19 17:03:38) 
[]

katiplik sınavına giriyorum

en düşük 134, en fazla 156 kelime yazdım 3 dakika içerisinde. sınav sabah 8.30'da. çok heyecan yaptım, bana şans dileyin :/




 
şans sizinle olsun, başarılar :)


  • candide  (20.08.19 02:02:00) 
iyi sanslar hocam


  • cooperr  (20.08.19 06:10:08) 
Bitti mi nasildi?


  • sacrilegious  (20.08.19 13:18:35) 
update alalim :P


  • cooperr  (20.08.19 18:29:40) 
114 yazabildim, fakin klavye çok kötüydü :(


  • banagazozalnuri  (23.08.19 09:39:08) 
[]

Yurt dışı yüksek lisansta burs verme kriterleri neye göre belirlenir?

Öyle genius, sheldon cooper falan değilim. gayet ortalama bir zekam var. yüksek lisans yapmak istediğim alanla ilgili de aşmış bir bilgim yok, intermediate diyelim. lisans ortalamam 3.21. toefl'dan yüksek bir puan aldığımı varsayarsak, başka nelere bakılıyor burs verilirken? şu an için öncelik burs olduğundan ülke fark etmiyor. burs verme şartları çok uçuk olmayan herhangi bir batı ülkesi olabilir.

edit: alan ise data science.


 
hükümet bursu,vakıf bursu...bölüm,alan...ülke v.s çok değişken var.yök'ten bulabilrisin güncel bursları,şartları yada vakıfların portallarından.not ortalaması,proje-ödül-üstün başarı isteyebilirler.toefl,ielts ve gre,gmat olmazsa olmaz olabilir.akademik referans belli başlı olanları.


  • jactantia  (12.12.18 15:41:16) 
[]

PDF'leri sorunsuz açan e-reader

Elimde bir tane Rus malı e-reader var ama sadece epub'larda tam randıman alabiliyorum ama Türkçe içeriklerin çoğu PDF malum. yok mudur şöyle ucuz yollu, PDF dosyalarını sorunsuz açan e reader? PDF dosyalarını epub yapmak için pratik yöntem önerebilirseniz daha mükemmel olur ya da :/




 
direkt öneri yapamam ama online dönüştürücüleri deneyebilirsin.


  • datnet  (18.10.18 10:02:17) 
kobo aura ile denediğim tüm pdf'leri açtım; tarama kitap ya da düzgün oluşturulmuş içerik.

yalnız yakınlaştırması olsun, ölçeklendirmesi olsun, not alma özellikleri olsun; e-kitap okuyucunun nimetlerinden faydalanamıyorsun çok fazla. cihazla ilgili değil bu durum, tarama kitaplarda öyledir.
  • Bruce  (18.10.18 10:05:46 ~ 10:07:23) 
Bruce+1
Kindle'da da PDF açılıyor ama tat vermiyor.

PDF'i uğraşmadan başarılı bir biçimde epub yapmak da çok mümkün değil, elinizdeki dosyanın tarama olmaması, header-footer-sayfa numarası falan olmaması gibi birsürü şey lazım düzgün epub çıktısı alabilmek için.
  • kobuzchu kiz  (18.10.18 11:01:47) 
calibre-ebook.com

Kobuzcu kız +1 ama. Taramaları dönüştürme verimli olmaz.

Türkçe içeriklerin çogu pdf değil ama, epub.

Bulamıyorsaniz istediginiz kitaplari yazin, yollarrim bir ara.

Genel olarak arsiv arıyosanız da meritokrasi, müteferrika, neo-meritokrasi gibi sync olusumlarina bakın
  • Zeth  (18.10.18 11:07:38) 
calibre-ebook.com

Kobuzcu kız +1 ama. Taramaları dönüştürme verimli olmaz.

Türkçe içeriklerin çogu pdf değil, epub.

Bulamıyorsaniz istediginiz kitaplari yazin, yollarim bir ara.

Genel olarak arsiv arıyosanız da meritokrasi, müteferrika, neo-meritokrasi gibi sync olusumlarina bakın
  • Zeth  (18.10.18 11:08:35) 
Meritokrasi hala aktif mi ya? Ben aradım da bulamadım bir ara. Mümkünse nasıl katılabileceğimi söyler misiniz?


  • banagazozalnuri  (18.10.18 17:17:56) 
[]

İngilizce öğrenmek için Netflix dizisi

Netflix'teki dizilerden hangisi B1-B2 arasında bir seviyesi olan biri için uygun olur? Valla aklıma Sponge Bob geliyor benim ama bilemiyorum :/




 
avatar'in ingilizcesi de cok basit. (cizgi film olan avatar)


  • fakyoras  (16.10.18 18:15:13) 
Family Guy izle netflix falan gerekmez öğrenirsin.


  • bos gezenin bos ustasi  (16.10.18 19:48:31) 
13 reasons why


  • anarsika  (17.10.18 00:11:20) 
[]

Yeğenlerime kodlama öğreteyim de ilgilerini nasıl çekeyim?

7 ve 8 yaşlarında 3 yeğenim var. Kodlamanin temellerini öğretmek istiyorum, bunun için bir çok materyal de var ama ilgilerini nasıl cekebilecegimi bilmiyorum. Ne yapmalıyım? Oyun falan yapabilirsiniz dersem acaba akılları çekinir mi? Cinsiyet önemli mi bilmiyorum ama üçü de kız çocuğu.




 
Hocam bütün dünyada kodlamanin temelleri artık ilkokullarda öğretilmeye başlandı. Hem kodlama öğrenmeseler bile algoritmik düşünmeyi öğrenmeleri analitik düşünmelerinde büyük katkı sağlar diye düşünüyorum. Zaten bu yaş çocuklara kod yazdırılmıyor, scratch vb platformlarda oyun gibi uygulamalarla alıştırmalar yaptırılıyor.


  • banagazozalnuri  (13.10.18 13:36:49) 
Oyun gibi yazılım öğreten bir program vardı. Onu araştırsana, adı akkıma gelirse yazarım


  • fasulyek  (13.10.18 14:00:33) 
www.playcodemonkey.com ve buna benzer uygulamalar, siteler vs mevcut.


  • do the flop guy  (13.10.18 14:03:42) 
adam nasıl öğreteyim diyor, öğretmeli miyim demiyor.


  • nolmus yani  (13.10.18 14:05:07) 
çocuk bir şey öğrenecek işte, ha yazılım öğrenmiş ha resim çizmeyi; niye baltalıyorsunuz yav? sanki 3 'lü sarmayı öğretiyim diyor... bırak öğrensin işte illa meslek mi olmalı; hobi olur, vakit geçirme olur. istemiyorsa bırakır zaten, döve döve öğretecek hali yok ya; zararı yok faydası var.

burnumu sokmak için yazdım bir önerim yok ne yazık ki. udemy'nin kurslarına bakabilirsin belki.

edit: 3'lü sarmayı da öğret bence bu arada, tabii onun için biraz erken kehkeh.
  • Bruce  (13.10.18 14:13:16 ~ 14:14:16) 
cocuklar icin oyun halinde kodlama degil ama algoritmik olarak dusunmeyi ogreten siteler var. buradan baslayabilirler hatta buradan baslamalilar bence.

www.tynker.com
code.org
  • crucio  (13.10.18 16:41:36) 
ben lego mindstorms aldim kendime, onun educational versiyonu varmis cok daha fazla robot secenegi var ve daha sempatik robotlar. hem gorsel programlama da var. bence kendinize alin, siz kurcalarken meraklari varsa zaten gelirler, ogrenmek isterlerse ogretirsiniz. nasil? ingilizceleri varsa sahane www.reddit.com


  • bir varmis bir yokmus  (13.10.18 16:50:44) 
[]

Shadowing hakkında ne düşünüyorsunuz?

Shadowing kabaca bir native speaker'ın söylediklerini onun telaffuzuna ve tonlamasına benzetmeye çalışarak taklit etmeye çalışmak. Bu yöntemin telaffuz ve listeningi geliştirmesi dışında cümle kurma yeteneği ve akıcılığı geliştirdiği söylenebilir mi?




 
Bebekler de konuşmayı öğrenirken bunu yapmıyor mu? Bence güzel yöntem.


  • bunaldım a dostlar  (21.09.18 03:47:39) 
Evet


  • eazy  (21.09.18 03:48:56) 
Arkadaşlarım bebekler ve yetişkinlerin dil edinimi çok farklı hatta bambaşka şeyler. Şu konuda yalan yanlış bilgiler vermeyin artık insanlara. Bebeklerde anadil edinimi ve yetişkinlerin ikinci dil edinimi diye araştırıp görebilirsiniz.


  • necron  (21.09.18 09:49:30) 
Evet, benim de Portekizce ve İspanyolca öğrenirken sıklıkla kullandığım bir yöntemdi. Cümle kurmayı da dolaylı yoldan geliştiriyor, yeni kelimeler öğreniyorsun, cümle yapılarına, deyimlere vs vs aşina oluyorsun ve buna bağlı olarak akıcılık da gelişiyor tabii ki.


  • peggy  (21.09.18 10:03:08) 
[]

Günde 20 kelime/parasal verb/idiom yeterli mi?

2 saat kadar da listening çalışması yapıyorum. Podcastleri çıktı alıp gözle takip ediyorum oradaki kelimelere çalışıyorum. Ek olarak ne yapabilirim? Sizce verimli çalışıyor muyum?




 
www.google.com.tr

Linkteki kitabi oku
  • Traveller  (16.09.18 18:27:19) 
Engvid izleyin


  • le jeune turc  (16.09.18 18:32:40) 
öğrendiğini kullanıyor musun? cevabın hayır ise günde 200 de öğrensen boşuna.


  • idonthaveatvset  (16.09.18 19:01:13) 
@idonthaveatvset

Her gün düzenli okuma ve dinleme yapıyorum, ayrıca düzenli olarak tekrar yapıyorum hocam.
  • banagazozalnuri  (16.09.18 19:08:30) 
okuma-dinleme bunlar receptive skill. bana productive skill'le gel. yani bunları, öğrendiklerini düzenli olarak üretken biçimde (okuyup, yazarak) kullanıyor musun?

feysbukta ingilizce yorum yaz, youtube videosuna yaz, arkadaşına ingilizce sesli mesaj at. bunları yap.
  • idonthaveatvset  (16.09.18 21:27:53) 
Bunu hergun yapiyorsan zaten gayet iyi calisiyorsun, bundan iyisi samda kayisi.
Gunde 2 saat listening - dedigin gibi hergun yapiyorsan - cok cok iyi. 20 kelime ile birlikte super combo.
Ogrendigin kelimeleri periyodik olarak tekrar et, aklindan silinir. Mesela her gun 20 kelime, 5 gun sonra son 100 kelimeyi tekrar.
Calisiyor musun bosta misin merak ettim.
  • stavro  (16.09.18 22:33:14 ~ 22:34:05) 
Hocam bostayim, tez yazıyorum bir yandan ama vakit ayrilabiliyor bir şekilde. Kelimeleri haftada bir tekrar ediyorum, bol bol okuma da yapıyorum ama writing yapmıyorum hiç neredeyse, o eksiği kapatmam lazım diğer arkadaşın da belirttiği gibi.


  • banagazozalnuri  (16.09.18 22:49:59) 
[]

Collocation'lara nasıl çalışmalı? Hangi seviyede çalışmalı?

Seviyem intermediate. Özel olarak collocation'lara çalışmalı mıyım yoksa bol bol okuma yaparsam oturur mu? Nasıl yapmalı?

eksisozluk.com


 
eğer sınav, mülakat gibi bir kaygınız yoksa, okuma-dinleme(kitap, dizi, müzik) kısacası maruz kalma ile oturur, yeter ki siz ingilizce ile iç içe olun.


  • ben hastayim  (10.09.18 22:29:49) 
Collocation cok var, ben kelime calisirken yanina collocation'i da not aliyorum.


  • Traveller  (10.09.18 22:35:16) 
bir defter al, denk geldiğinde yaz. yazdıklarını cümle içinde kullanmaya çalış.


  • tabudeviren  (10.09.18 22:39:32) 
[]

İngilizce öğreniminde listening

Bahsedildiği kadar etkili mi? Bazıları neredeyse hiç gramer çalışmayın sadece listening yapın diyor. Son zamanlarda bu yaklaşım oldukça popüler ama ne kadar verimli acaba?




 
Gramer çalışmanıza gerek yok. Yani ayrıca gramer diye bi odaklanma yapmanıza. Dört becerinizin dördüne de eşit ağırlık verin zaten dil bu dördünden ibaret. Bunlardan yalnızca birine odaklanarak dil öğrenemezsiniz.


  • idonthaveatvset  (01.09.18 18:04:39) 
Klişe olacak belki ama bir bebeğin anadilini nasıl öğrendiğine bakmak lazım gerçekten. Biz de kendi dilimizi öğrenirken önce gramer öğrenmedik. Duyduklarımızla, konuşmaya çalışarak, saçma saçma cümleler kurarak öğrendik. İşin gramer kısmı sadece yazı yazarken, sınavlarda vs daha önemli fakat yine kulak aşinalığın olunca çoğu gramer konusunu ezberden biliyorsun.

Bence sadece listeningle kalmamalı, speaking, writing ne varsa hepsi kullanılmalı. Kısacası tavsiyem önce İngilizceyi pata küte de olsa kullanman, sonra öğrenmen yönünde.
  • noraliya  (01.09.18 18:05:48) 
Öğrenme eylemi taklitle başlar, bir şeyin nasıl yapıldığını görmeden taklit edemezsin. Dilde işimiz seslerle olduğu için öğrenme pratiğini yapmanın en temel yolu o sesi duymak, dinlemek. Dilin yapısını öğrenmeden önce nasıl seslendirildiğini bilmen daha temel bir ihtiyaç.


  • Bruce  (01.09.18 18:09:39) 
İngilizce sana makale yazmak için lazımsa gramer öğrenmen lazım elbette. Gramer her halükarda öğreneceksin zaten ama bir insan bir dili gramerle öğrenemez. Konuşmayı, anlamayı ve dinlemeyi bitirdikten sonra zaten grameri öğrenmiş olur bir miktar. Sonrasında gramer dersleriyle işin tam mantığını kavrar. Dil bir reflekstir. Simple present tense ile başlayıp dil öğretilebilseydi Türkiye'de herkes İngilizce'yi sular seller gibi konuşurdu.

Dinlediğini ya da okuduğunu anlayacaksın, düşündüğünü anlatacaksın veya yazacaksın, karşıdaki de bunu anlayacak.

Ondan sonra yapısal detaylarda boğulmak sana kalmış.

Adamlar diyor ben on bin kelime biliyorum, kpds 92 vs. Gel gelelim konuşamıyor yahu. Benim kpds üds 48-60 arasıydı 10 sene önce. Getir İskoçya'nın köylüsüyle bile muhabbet ederim. Bunlar daha TED konuşması anlamıyor. Kağıt üstünde dil biliyorlar, pratik sıfır.
  • bos gezenin bos ustasi  (01.09.18 18:22:24) 
pazarlama stratejisi. listening ile gramer öğrenilmez. listening ile büyük oranda listening yeteneğin gelişir. sağlam bir gramer bilgin yoksa abuk hatalar yaparsın.

bebeğin anadilini öğrenme yönteminin ikinci bir anadil öğrenme yönteminde kullanılması da yanlış.

-----
...fakat ana öğrenim metodu olmalarında bence temel bir yanılgı var: dili, ufak bir çocuk gibi “doğal” yollardan öğrenmek kulağa hoş gelse de (rosetta stone kendisini böyle pazarlıyor) ufak bir çocuk beynine sahip değiliz.

bir bebek doğduğunda nöron başına 2500 bağlantıya sahip, 3 yaşına geldiğinde bu rakam 15000'e çıkıyor. bu sadece 6 katlık bir artış değil, çünkü 100 milyar nöronun her birinin bağlantı sayısı bu. toplam karmaşıklık çok daha fazla artmış oluyor. peki sizde ortalama kaç nöron bağlantısı var? 7000. yani eski bağlantılarınızın bir kısmını filtrelemişsiniz.

her gün milyonlarca net yeni bağlantı oluşturan bir beyinle, her gün oluşturduğundan fazla eski bağlantıyı yokeden bir beyin, aynı yöntemden aynı verimi almayacaktır. üstelik, ufak bir çocuk tüm gün dil öğreniyor. sıkılınca “ben sinemaya gidiyorum” diyemez, eli mahkum dinleyecek milleti. biz ise günümüzün 16 saatini bu işe harcayamayız.
-----

şurada tamamı var: eksisozluk.com
  • tabudeviren  (01.09.18 19:21:31 ~ 19:21:40) 
dinlemek şu yönden çok öemlidir
nasıl anadilimizi ilk başta sadece dinleyerek öğreniyorsak yabancı dilde aynı şekilde öğrenilmelidir fakat bu zaman alacağı için sabr etmeliyiz.
bu anlamda film izleyerek öğrenin diyorlar bence yanlış onun yerine en basitinden kısa kısa dinleme ve tekrar edilerek öğrenilmeli.

İngilizce dinleme ile ilgili bir makale ingilizcebankasi.com
  • ahtingir  (01.09.18 21:09:59) 
[]

Kaynakçayı elle yazmak

Word'te kaynakça yazarken özellikle makalelerde cilt, sayı vb. alanları bulamıyorum, kaynak ekleme kısmında yok. Ayrıca üniversitemin istediği formatta vermiyor. Mesela atıyorum üniversite Yazar, Eser, Yıl, Yer, Kitabevi sıralamasını isterken Word'de Yazar, Eser, Yer, Yıl, Kitabevi gibi bir sıralama var. Kaynakçayı elle yazarsam sorun olur mu? İlla otomatik mi oluşturulması lazım?

Sonradan kaynak ekleme falan olmayacak bu arada.


 
sorun olmaz.


  • idonthaveatvset  (16.08.18 06:51:49) 
hocam bir teknik de ben vermiş olayım.

makale veya kitap isimlerini google scholar'da aratın örneğin şu şekilde:

banagazozalnuri kaynakçayı elle yazmak

yararlandığınız makaleyi veya kitabı orada göreceksiniz. oradan tırnak işaretine tıklayın, aktif kullanılan neredeyse bütün stillerde kaynakça olarak yazılmış hallerini orada göreceksiniz. kopyalayabilirsiniz. iyi akademiler.
  • a darkness coming  (16.08.18 08:07:16) 
(bkz: endnote)


  • jackyr  (16.08.18 08:52:40) 
citethisforme.com


  • dougsampson  (16.08.18 12:07:15) 
[]

Neden İngilizce öğrenemiyorum? Gerizekalı mıyım?

Geçen gün British Council'ın seviye tespit sınavını çözdüm ve B1 çıktım. Kelime bilgim B1'e göre epey üst düzeyde (kurstaki hocam söylemişti) ancak cümle kurarken (hem yazarken hem konuşurken) ve orta zorluk seviyesinin üstündeki metinleri okurken zorlanıyorum. Gramerde epey eksiğim var, en son lisede doğru düzgün gramer görmüştüm (anadolu lisesiydi). B1-B2 seviyesinde podcast dinlediğimde hemen hemen eksiksiz anlıyorum listening fena değil.

Yani anlayacağınız İngilizce'ye çok yabancı değilim ancak ilerlemiyor, ilerletemiyorum. Ne yapayım, grameri tekrar gözden geçirirsem ilerleme olur mu? Hedefim sınavlar (YDS vb) için öğrenmek değil, örneğin bir reddit'e girip rahatça surf yapabilmeyi istiyorum.


 
Bence öncelikle gramer konularına hakim olmanız gerekiyor. Zaten vocabulary bilginiz iyiymiş. Ondan sonra da expressions öğrenirsiniz ve gelişirsiniz.


  • ovungec zeus  (29.07.18 19:32:28) 
dil düzeylerindeki seviye aralıkları (yani, bir sonraki seviyeye geçmek için gereken çalışma/öğrenme miktarı) giderek artar. A1 de bu 90 saat civarı içinken B2'de 500-600 guided hour biçiminde. (yani öğretmen eşliğinde)
Öncelikle bu eforu sarf edin, sonrası kendiliğinden gelir zaten. Tekrar bir gözden geçirme ile yapılacak bir şey değil, seviyenize uygun, dört beceriyi geliştiren dersler ile bir öğretmen rehberliğinde mümkün.

  • idonthaveatvset  (29.07.18 19:34:39) 
şu durumdaysan zaten aslında reddit'te sörf yapabilecek konumdasındır sıkılmadan. bence bol bol okumaya ve yazmaya çalış. reddit bu açıdan çok çok güzel bir yer çünkü hem genel olarak gramere dikkat edilir, hem insanlar nasıl ingilizce yazıyor onu gösterir hem de senin yazabileceğin bir sürü şey olur.

bir de gramer çalış bence de. çoğu insan dil öğrenirken gramer kısmını önemsemiyor. bence tam aksine, gramer dilin en eğlenceli ve güzel tarafı. "yabancı dil öğrenmeye yatkın" denen insanların hepsinin kendi dilinde gramer temeli vardır. yabancı dilde gördüğünü uygulamakta biraz daha hızlıdır. genelde en büyük farkı yaratan bu olur.

çok basit bir örnek vereceğim: ben lisede yabancı dil okudum, 10-12 yıldır ingilizceyle içli dışlı biriyim, ielts ya da toefl gibi bir sınava girmedim (hem fakirim hem de ihtiyacım olmadı) ama C1'den aşağı olduğumu sanmıyorum. bazen benim bile nispeten basit görünen bir cümle kurmaya çalışırken afalladığım oluyor. bu noktada sadece grameri düşünerek çözüyorum.

örnek: "yav bulaşık yıkayan kadının bu konuyla ne alakası var" diyeceğim. "onun bu konuyla ne alakası var" diyecek olsam, "what does she have to do with it?" derdim. kadını tanımlamamız gerektiği için kafam karıştı, iş uzadı...

kafamda bölüyorum çat diye. en basit formu "what does she have to do with it" ya mesela. "she" yerine "the woman doing the dishes" koyuyorum. şrak diye oldu mu sana "what does the woman doing the laundry have to do with this?" he?

ingilizcede bu yöntemle kuramayacağın cümle yok neredeyse. en alası, en karışığı gelsin, en temel ve basit halini düşünerek pat pat yerine koyarsın. e zaten yıllar içerisinde bunu yaparken hızlanıyorsun, yani benim şu yazdığım şeyi düşünmek bir saniyemi bile almıyor, konuşurken yapabiliyorum direkt.

o yüzden okumaya, yazmaya ve grameri oturtmaya bak derim. bir de belki çok sağlıklı bir yöntem olmayabilir ama belirli bir konuya odaklanmak, bazı şeyleri içselleştirmek açısından çok faydalı oluyor. ben 19 yaşımdayken (ingilizceyle aktif maceramın 7. senesi) yazma ve konuşmada gayet iyiydim fakat anlamada zorlanıyordum. bir dizi izlesem harfiyen anladığım yer %40-45 civarında kalıyordu.

sonra ben bir sene falan gece gündüz dota maçı izledim. ingilizce geliştirmek için değil tabii, sevdiğimden. konu belli, ortada maç var. dolayısıyla terimler, cümle yapıları vs. genelde benzer oluyor ama çok katı da değil. başlarda çoğunlukla yine anlamıyordum. bir yılın sonunda ise o %40-45 dediğim oran %80'lere fırladı.

diğer cevaplarda da yazıldığı gibi, b1'den b2'ye geçmek, a1'den a2'ye geçmeye kıyasla daha zordur ve daha uzun sürer ama belirli eşikler vardır işte onları aştığında da bir hafta içinde "aaa daha geçen hafta a2'ydim lan ben ne ara c1 oldum" diye sorarsın kendine, olursun.

uzun lafın kısası gramer, gramer, gramer. kelime bilgin B1'e göre epey üst düzeyse zaten sıkı bir gramer çalışmasıyla 6 ayda bile C1'i bulabilirsin. aheste aheste ilerlersen de bir yıl diyelim hadi en fazla.
  • der meister  (29.07.18 19:46:00) 
Chrome eklentisi olarak Transover kullanın. Duyduğunuz her kelimeye sözlükten üşenmeden mutlaka bakın. Ben de aynı dertten muzdarip idim. C2 olana kadar böyle gideceğiz. Yolu bu yani.

Tureng de aşırı iyi. Anlamlardan biri kalmazsa çağrışım yoluyla başka biri kalabiliyor aklınızda.
  • taktikmaktikyokbambambam  (29.07.18 19:55:50) 
Şu abiyi takip et;
www.youtube.com

  • bos gezenin bos ustasi  (29.07.18 20:40:17) 
Hangi dil olursa olsun B1'den itibaren bol bol yabancı yayın 'tüketerek' adeta dilin içinde yaşamaya çalışmak gerek.

Derdin muhtemelen şu: Önce Türkçe düşünüyorsun, sonra düşündüğünü İngilizce'ye çevirip aktarmaya çalışıyorsun.
Oysa İngilizce düşünmen veya bir noktadan sonra refleks haline getirip düşünmeden konuşabilmen gerekiyor.
  • idexo  (29.07.18 20:44:24) 
idexo +1,

Isin gramerle cok alakasi yok bence, ben C1'in ama gramerim sifir sayilir, tenslerin adlarini bile bilmiyorum. Isin onemli kismi olabildigince yayin tuketmek, ingilizce bir sey okurken okudugunu kafanda turkceye cevirmeden okudugun gibi anlaman lazim. Bir yerden sonra zaten turkce yerine ingilizce dusunmeye basliyorsun ve boyle olunca cumle kurman akici hale geliyor.
  • Haldamir  (29.07.18 22:21:31) 
Bazi podcastlarin scriptleri de paylaşılıyor. Dinlerken okuyarak takip edin. Bir de devamlı yabancılarla pratik yapın. Bir ton uygulama var artık bu türde.


  • filmlovepenguin  (29.07.18 22:56:55 ~ 23:00:33) 
[]

Tez yazarken en çok nerede zorlandınız?

Gördüğüm kadarıyla insanların geneli bir konu hakkında, konuyu dağıtmadan belli bir çerçeve içerisinde yazmakta zorlanıyor, yani bulduğu veya düşündüğü şeyi yazarak açıklamakta zorlanıyor. Yanlış mı gözlemliyorum? Sizin zorlandığınız aşama neydi?




 
Giris kismi. Allahiiiim o kadar vaktimi harcadi ki! Metotlar, analiz falan hepsi bikac gunluk is ama o giris kismi yok mu, of of..


  • superfluid  (27.07.18 01:40:30) 
parashrasing yapmak zorluyordu. genel zorluk


  • gölgede aynı  (27.07.18 01:53:24) 
Kurgulamak ve başlamak. Akışı düzgün şekilde sağlamak kolay olmuyor maalesef. Sonrasında ise yazmaya başlamak ve giriş kısmı.


  • voyager 1  (27.07.18 01:55:32) 
Alan arastirmasi. Insanlarla konusmak zorunda kalmak.


  • cocodancer  (27.07.18 02:04:47) 
Çerçeve zor evet. 15 makale yaz deseler yazarım ama belirli bir sınırda kalmak zor.


  • passion rules the game  (27.07.18 08:29:58) 
ben en çok imla ve düzeltmelerde zorlandım. işkence idi resmen. çok zordu.


  • kraldan cok kralci  (27.07.18 08:40:33) 
sınır çizmek. onu da okuyayım bunu da yazayım diye diye tez değil ansiklopedi yazdım resmen. hala da sınırı çizip bi yerde duramıyorum. makale diye başladığım şey kitap oldu gene.

ha bi de tez izlemedekilerin keyfini beklemek.
  • halanne  (27.07.18 08:55:33) 
[]

Filmleri daha bilinçli izlemek ve değerlendirmek için

Sıradan bir izleyici bir filmi nasıl daha kaliteli izleyebilir, okuma ve inceleme yaparken, filmi izlerken, degerlendirirken nelere dikkat etmeli gibi şeyleri cevaplayan bir kitap, YouTube kanalı vs arıyorum. Türkçe olursa güzel olur. Ses, ışık, açı vs gibi teknik konularla ilgilenmiyorum.




 
  • orpheus  (04.06.18 23:03:10) 
Altyazı dergisine abone ol


  • kapitalist gerilla  (04.06.18 23:34:11) 
  • brakgn  (05.06.18 01:03:54) 
[]

hani nerde ekonomik kriz?

dolar 4 lira, euro 5 lira. işsizlik %15 neredeyse. ülke ekonomisinin yerle bir olduğu artık malum. ama benim kafamı karıştıran, daha doğrusu anlayamadığım bir şey var.

bütün avm'ler dolu, orta ve üst segment araç satışları devam ediyor, araba sahibi 3 kişiden birinin arabası passat, bmw vs.

çayı 5 liradan, kahveyi 15 liradan veren cafeler dolu, giyim ve aksesuar mağazaları full çekiyor. hepsini geçtim dışarıda yemek bile yenilmiyor artık.

bir tek bana sana mı var bu kriz kardeşim? neden 2001 krizi gibi bir şey yaşamıyoruz? piyasaya sürekli sıcak para pompalandığı için falan mı?

 
insanların tek sosyalleşebileceği yer avmler var.insanlar cebinde olmasa bile harcıyor.ayrıca türkiyenin kişi başına milli geliri 15000 dolar civarında diye biliyorum.benim çevremde bu paraları alan yok.gelir adaletsizliği çok.bir de gençler cebinde olmasa bile dışarı çıkıp harcamak istiyor.


  • birdposing  (14.03.18 19:46:39) 
belli bir kesime bakarak bu yorumu yapamazsınız. zenginler daha zengin oldu fakirden daha da fakirleşti.


  • yavru tosun  (14.03.18 19:48:58) 
Sabit kurdan dalgalı kura geçmenin faydaları diyelim. Kriz şu an da var, ancak bir gecede devalüasyonla iki katına çıkmayınca dolar piyasalar paniklemiyor, ayak uydurmaya çalışıyor. Yavaşça ısınan sudaki kurbağa misali devam ediyoruz.

İkinci nokta, 2001 krizi sonrası bankacılık sistemindeki doğru ve katı müdahaleler. Artık pat diye bat(a)madığı için bankalar, yüksek faizle de olsa kredi vermeye devam edebiliyor ve borçlar kapanmasa da döndürülebiliyor. Kemal Derviş mucizesidir gerçekten. Çok sağlamdır Türk bankacılık sistemi.

Üçüncü nokta ise hükümetin üstünü örtmesi. Dürüst bir hükümetten mevcut durumu kabul edip önlem alması beklenir. Ancak bu kabul halkı panikletir ve piyasaları bir anda durgunlaştırır. Alışveriş kesilir. Patır patır batar dükkanlar. Ancak adamlar rakamlarla o kadar oynuyor ki sahte bir güvenle ayakta tutuyor ekonomiyi.

Ancak ciddi manada patlama çok yakın. Kangren olan kısmı kesip atmaktansa onunla yaşamaya başladığımız için bu sefer 2001 yılındaki radikal önlemler de kurtaramayacak.
  • mimarbasi  (14.03.18 19:49:01) 
Kriz falan yok kardeşim, yıllardır aynı terane.
İnsan cebinde olmayanı nasıl harcasın yahu? Kredi kartı da bir yere kadar, sonuçta bir ödeme olacak mı olacak. Demek ki adamın kazancı o gelir-gider döngüsünü devam ettiriyor.
Milletin keyfi yerinde, kazancı yerinde.
  • cemiyetin ünlü siması  (14.03.18 19:56:31) 
gerçek anlamıyla ekonomik kriz yok, o yüzden 2001 gibi bir şey yaşamıyoruz.

insanların alım gücü azalıyor şu anki süreçte, yaşantı devam edebiliyor.
  • cay koy geliyorum  (14.03.18 20:04:39) 
İnsanlar hayvan gibi tüketmeye alışmış çünkü. Tüketme, para harcama ihtiyacı hissediyorlar. Ceplerinde olmayan parayı harcıyorlar, kredi kartı borçları boru gibi olmuş hala borcu borçla kapatarak bu şekilde yaşamaya devam ediyorlar.


  • i m cool with that  (14.03.18 20:06:42) 
kriz dediğin şeyin formal tanımı var. ekonomi kötü o zaman kriz var diye bi şey yok. türkiye'de de kriz yok. kriz nedir? 2 çeyrek üstüste küçülme. türkiye'de o var mı? yok. zaten şu sırada devlet harcamalarıyla en kötü ihtimalle büyüme sağlanır. bu büyüme sürdürülebilir mi? değil. ama şuan öyle idare ediyoruz. patlar mı? muhtemelen patlayacak.


  • ghilleinthemist  (14.03.18 20:09:12) 
bana kalırsa üç sebebi var;

birincisi krizin kronikleşmiş olması. yani sürekli yükselen kur rejiminde yaşamayı öğrendik, sanayi ve ticaret ile uğraşanlar buna göre kendilerini ayarladılar ve fazla etkilenmiyorlar.

ikincisi sıcak para rejiminin devam ediyor olması. bu hükümetin en büyük başarısı denebilir. çeşitli şekillerde ülkeye para akışı devam ediyor. bunun sonucu olarak da bir kesim hayatına ortalama ve üzeri olarak devam ediyor.

üçüncüsü kriz lafının edilememesi. çaresizlikten kendini yakan işçiyi hain ilan edip yoluna devam etme aymazlığı.

tabi ikinci ve üçüncü sebepler aslında meseleyi öteleyip daha büyütülmek karşılığında erteliyor. bakalım seneye ne olacak...
  • babilbaligi  (15.03.18 09:44:30) 
[]

Gereksiz ayrıntıya girmeyen Avrupa tarihi kitabı önerisi?

Akademik amaçla yazılan kitaplar benim gibi amatör tarihseverleri bir süreden sonra batıyor maalesef. Yok mu böyle daha az ayrıntılı bir kitap ya da kitaplar?

Not: özellikle ortaçağ ve Rönesans dönemleri


 
Malesef çok zor, genellikle akademik düzeyde ayrıntılı oluyor ama benim tavsiye edebiliceğim elimde olanlardan şunlar var;

-Umberto eco: Ortaçağ serisi

4 cilt ve her cildin üzerinde Ortaçağ'a dair hangi kısımları konu edindiği yazıyor. Mesela 1. Cilt Barbarlar, Hristiyanlar ,Müslümanlar 4. Cilt Keşifler , Ticaret,Ütopyalar ilgini çeken kısmına göre seçimini yaparsın gibi.

-Mcneill 'in Dünya Tarihi kitabi içerisinde tüm dönemlere dair bilgiler bulunmakta.

(git:www.kitapyurdu.com)

-Kısa kısa bilgilerden avrupa tarihi üzerine de bilgi alabiliceğin sıkılmadan ansiklopedi tadında da bunu önerebilirim.

(git: www.dr.com.tr

-Rönesans içinde ;

(git: www.idefix.com )

Spesifik bi şekilde avrupa tarihini içeren bi kitap bilmiyorum ne yazık ki . Bendekiler daha çok Avrupa sanatı ve Rönesans dönemi için sanat kitapları ama o tarz kitapların içerisinde de sanatı meydana getiren ortamları açıklamak adına dönemin siyasi ekonomik ve coğrafi incelemeleri yapıldığı için ilgini çekerse onlardan da yararlanabilirsin.
  • Meninasplash  (03.01.18 21:11:47 ~ 21:18:46) 
Eric Hobsbawm kitapları işini görür. tamamı türkçeye çevrildi sanırım. harika bir dili vardır ayrıca son derece objektif bir yanı vardır.


  • tahtelbahir  (03.01.18 22:12:17) 
www.kitapyurdu.com okuması kolay


  • sporty  (03.01.18 22:18:27) 
Çok teşekkür ederim arkadaşlar :) hepsini inceleyecegim


  • banagazozalnuri  (04.01.18 01:18:01) 
[]

Dil bilmeden algoritma çalışılır mı?

c# ve vb.net'i derdimi anlatacak kadar biliyorum (en fazla veri al, veri gir, db'ye bağlan falan). şu sıralar python çalışıyorum ve fırat özgül'ün kitabına baştan başlayıp sonuna kadar bitireceğim.

veri yapıları ve algoritma çalışmak için dili bitirmek şart mı? dili bitirmeden de çalışabilir miyim? şu an binary search tree, sieve of eratosthenes falan bakıyorum. mantığını anlamama rağmen kodlamaya dökemiyorum. bunun sebebi pratik eksikliği mi yoksa benim gerizekalı olmam mı? ne yapmalıyım?


 
calisilir ama cok zor olur cunku bircok ornek mutlaka bir dil kullanarak ifade ediliyor. Bir dil kullanilmazsa da cok soyut ve anlasilmasi zor oluyor. Ozetle dil bilmeden algoritma ogrenmeye calismak X, Y gibi denklem kavramlarini bilmeden matematik ogrenmek gibi olur, her bir deger icin kutu cizmek durumunda kalirsin.

Ogrenmek icin ise bir dili cok iyi bilmen gerekmiyor, genelde bir dilin temel kavramlari olan data dipleri (integer, string, double, float vs.), diziler (array), karar ifadeleri (if, if-else), donguler (for, while, do-while vs) bilmen yeterli. bu konular genelde C#, java gibi dillerde kitaplarin ilk birkac bolumunde anlatilan seyler, ogrenmesi 1 haftayi gecmez. bunlari ogrendikten sonra algoritmalari ogrenmen hem daha rahat pratik yapmani, hem de ogrendigin algoritmayi kanli canli test etmeni saglar. boylece ogrendigini unutmazsin. Bildigin seyi bir dil ile yazip ifade edememen de pratik eksikliginden oluyor, pratik yaptikca cozulur.

Dil ile ilgili temel kavramlari elinin altinda bir yere not al kopya kagidi (cheat sheet) misali. for dongusu nasil yazilir, integer nedir hangi degerleri alir vs. 1-2 sayfa kagit yazsan yeter. bilgisayar ekranin yanina hemen gorecegin sekilde koy. 1-2 sayfa da temel algoritmalar ile ilgili kopya kagidi hazirla. siralama algoritmalari, ne amacla kullanilir, hangi adimlar ile yazilir(pseudocode). bu kagidi da ekranin bir kenarina koy. sonra bol bol deneme yap, takildigin yerden bu kagitlardan kopya cek. bol tekrardan sonra zaten bir sure sonra bu kagitta yazanlari ezberlemis olursun, bakman gerekmez.
  • emrahday  (17.11.17 17:59:32) 
Dil bilmek algoritma konusunda çok da elzem değil. Pseudo code dediğimiz syntax a vs takılmadan descryptive tarzda çalışabilirsiniz.

Şöyle bir problemle karşılaşmanız olası. Örneğin sizin ilerde kullanmak/uzmanlaşmak istediğiniz bir dilde olan X veri yapısı yazacağınız algoritma için hayatı inanılmaz kolaylaştırıyor olabilir. Ama siz o dili pek iyi bilmediğiniz için o X data struxture ından bir haber şekilde tekerleği tekrar icat etmeye çalışıyor olabilirsiniz.
  • elon  (17.11.17 18:04:06) 
grek yok. zaten bilg müh derslerinde proglama blgisi olm<adan gsteliyr algrtma


  • Cursed Chico  (17.11.17 18:46:13) 
[]

İstanbul'a yerlesmeli miyim?( IT'ciler iceri)

24 yaşındayım, yönetim bilisim sistemleri mezunuyum. Halihazirda ayni alanda yuksek lisans yapiyorum. Sektorun hemen hepsi İstanbul'da olduğu icin oraya yerlesmeyi dusunuyorum ama tutunabilir miyim bilmiyorum.

Alanımda cok iyi değilim (tecrübem yok), dolayısıyla ilk surecte yuksek bir maas beklentim yok. Düşüncem kendi alanimla ilgili bir is bulana kadar vasif gerektirmeyen islerde çalışarak ay sonunu getirmek. O ara alttan alttan iş bakarim.

Yakin bir arkadaşımla birlikte ev tutacagiz (kendisi su an orada çalışıyor). Bir sekilde idare ederim diye düşünüyorum ama mesele yetiştirmek uzere eleman alacak şirket bulmakta. Ne diyorsunuz ne yapayım? İs bulabilir miyim, denemeli miyim?

not: ingilizcem ahım şahım değil ama ibrahim tatlıses gibi de değilim.

 
İstanbul'dan başka yerde çok çok çok zor iş bulursun.
Yakın arkadaşım 2,5 yıl Ankara'da iş aradı, olmadı yurtdışından aradı, artık yıldı, İstanbul'dan aramaya başladı ve aynı gün buldu bi tane.
Yazılım uzmanı olarak girdi ki yazılım deneyimi bile yoktu, işletme bilgi yönetimi mezunu. 3650 lira maaşı var ve yıllık %20 zam garantisiyle (bunları yine yazmıştım buraya bi yere) yani iki gündür görüyorum işsiz kalıcam ne yapayım, mesleğim şu ben nerede çalışayım falan, üretimin kalbi İstanbul'da atıyor gençler. Gideceksiniz mecbur.
  • norek  (08.06.17 00:54:52) 
Maaş olarak 5000 den az alacaksan hiç çekme istanbulun kahrını. Adam gibi bir semtte ev kiraları 2000 e yakın oluyor. Bir de ekstra masraflarla birlikte iki kişi kalsan da barınma yine pahalı.


  • Cruyff  (08.06.17 01:07:06) 
yaklaşık 2bin tl'ye sap sektörüne merhaba diyebilirsin.

yerleşmeli misin sorusuna; dene elbette. ITci olarak bunu yapmazsan hep aklında kalıcaktır. tutunursun bence ama yorucu olucak, haberin olsun
  • klar  (08.06.17 01:15:04 ~ 01:17:15) 
istanbul'da daha rahat iş bulursun ama ankara'ya da bak derim. orada da işler var.

sap danışmanlığını pek önermiyorum, hatta genel olarak danışmanlık/denetim gibi şeyleri önermiyorum çünkü az paraya deli gibi çalıştırırlar. "ilerde çok kazanıyorlar" "basamak olarak kullan" gibi şeyleri söyleyenler genelde sütçü imam gibi bir üniversiteden mezun olup okurken kendini pek geliştirmemiş insanlar oluyor. denetim şirketinde 2-3 sene çalışıp anca bir başka yerin junior veya associate pozisyonuna geçen insanlar biliyorum. yukarda söylediğim durumdalardı. sap danışmanlığı da benzer. o kadar mesai yapıp karın tokluğuna çalıştığına değmez.

iş arama döneminde de kendini geliştirmeye çalış, internette deli gibi kaynak var, bilgisayar başında oyun oynayacağına(bilmiyorum oynuyor musun) işinle ilgili bir şeyler öğren.
  • fakyoras  (08.06.17 09:19:24 ~ 09:20:13) 
@fakyoras

hocam istanbulda arkadaşlar var, onlarla eve çıkacağım. başka bir büyük şehirde kimse olmadan tutunmam mümkün değil.
  • banagazozalnuri  (09.06.17 18:53:09) 
[]

cep telefonu önerisi

oyunla falan alakam yok pek, o yüzden aşmış bi işlemcisi falan olmasına gerek yok. 1500 liraya kadar limitim var; tasarım ve ses kalitesi önemli, batarya ise çok çok önemli. 3000 mAh altında olmasın mümkünse. bu civarlarda hangi telefonu önerebilirsiniz?




 
Xiaomi Mi Max aldım ben samsung note 4'ten sonra. hızı note 4'ten iyi, tasarımı güzel, pili 5000 mah, ses kalitesi derken neyi kastettiğine bağlı.


  • harzem  (17.04.17 01:10:17 ~ 01:10:48) 
[]

Çocukluğumuzun çizgi filmleri

neden doğru düzgün bulunamıyor? dublajlı olanlardan bahsediyorum. kanallar neden arşivlerini paylaşmıyor, lisans sorunlarından dolayı mı? temel reis'e, çakmaktaşlar'a baktım şimdi ama doğru düzgün bir şey bulamadım. 5-10 bölüm var en fazla.




 
Arşivlemenin önemine çok geç varıldığı için o tarz şeylerin belki de arşivi yoktur.


  • himmet dayi  (19.10.16 11:23:37) 
yıllar önce (5-10 yıl emin değilim) okan bayülgen programında bundan bahsetmişti.

tv'de yayınlanan tüm programların toplandığı yeni bir sistem, havuz oluşturulmuş. bu sistem sayesinde istenilen herhangi bir programın herhangi bir bölümüne ulaşmak çok kolay oluyormuş. ama bu arşiv aktarımı sırasında eski bir çok şey kayboluyormuş. buna benzer bir şey söylemişti. bundan kaynaklı olması muhtemel.

ben de mesela back to the future'un eski dublajlı halini çok aramıştım zamanında :(
  • flame of feanor  (19.10.16 11:26:47 ~ 11:26:58) 
hukuki bir sorun yoksa kanallara ulaşılabilir aslında. bilen birileri aydınlattığı an sözlükte başlık açıyorum açın ulan arşivlerinizi diye


  • banagazozalnuri  (19.10.16 11:27:23) 
eksisozluk.com safları sıklaştırın beyler!


  • banagazozalnuri  (19.10.16 11:50:08) 
[]

SPSS bilenler? Basit bir soru, yardım lütfen

arkadaşlar selamlar. elimde bir anket var, bu ankette ilk sorunun cevabı evet ise 9. soru es geçilip diğerleri cevaplanacak, cevap hayır ise de 9. sorudan başlanıp kalan sorular cevaplanacak. bunu nasıl yapabilirim? if şartına baktım ama uygun bir örnek bulamadım




 
Spss, anket yazilimi degil veri analitigi yazilimi.


  • f_d  (19.10.16 08:15:01) 
hoca istedi dostum. spss'te değerleri girin dediği anket öyle. ben de ilk defa kullanıyorum zaten.


  • banagazozalnuri  (19.10.16 08:21:56) 
muhtemelen "cevaplanacak" kelimesi yerine "yorumlanacak" koyarsan sorudaki hata düzelir. çünkü f_d'nin de dediği gibi spss ile anket cevaplanmaz, yorumlanır.


  • lordoz  (19.10.16 08:48:54) 
baştan alıyorum :)

bilimsel araştırma yöntemleri dersi alıyorum. geçen hafta ilk dersimizdi ve hoca dersin sonunda spss kullanarak bir anketteki soruların girişini yapın demişti. anketi spss'e geçirmemiz bekleniyor yani, analiz falan söz konusu değil henüz. anketteki metni aktarıyorum;

"Yukarıdaki soruya cevabınız hayır seçeneği ise 9. Soru ile anketimize devam edebilirsiniz, evet seçeneğini işaretlediyseniz lütfen devam ediniz ve 9. soruyu yanıtsız bırakınız."

dediğim gibi spss'i daha evvelden kullanmadığım için bir fikrim yok. yazılımcı mantığı ile kafam direkt olarak if şartına kaydı. yani program ilk soruya evet diyenler 9. soruyu görmeyecek, hayır diyenler 2-9 arasındaki soruları görmeyip direkt 10. sorudan başlayacakmış gibi bir algı oluştu bende.

(çok cahilim, idare edin)
  • banagazozalnuri  (19.10.16 09:00:38) 
variable'ları gireceksin işte 1. soru 2. soru falan filan
1: evet 2:hayır olacak mesela

sonra transform into different variables yapacaksın. orada old and new values falan var. ilk variable'ını seçip koşullandırma yapacaksın.

ya da daha kolay olarak zaten anketi spss'e girerken tüm yanıtlar önünde. 9. sorunun cevaını boş bırakırsın missing data olur. bu şekil daha kolay
  • la noix  (19.10.16 09:37:28) 
Cevap vermeyenleri boş bırakacaksın. Onlar missing olacak.


  • minervala  (19.10.16 09:38:11) 
[]

Idrar yollari agrisi (doktor hekim derman bulamadi derdime)

Arkadaslar uzun suredir idrar yollarimda asiri bir sanci ve yanma var. Ayrica sertlesmede de problem yasiyorum. Ayrica cisim geldiginde bes on dakika icinde tuvalete gitmezsem delice bir yanma ve sanci oluyor. Ayrica penise hafif bastirincaicindeki damarlarda sanci oluyor. Anormal bir sey bu daha evvelden yoktu.

Bu sikayetler yuzunden iki defa doktora gittim. Kan ve idrar tahlili yapildi ayrica rontgen de cekildi ama anormal bir seye rastlanmadi. Peki niye boyle oluyor? Vats di pirablim?


 
Aha, idrar yolları enfeksiyonu. 15 gün önce aynı şeyleri yaşadım. Nasıl kan tahlilinde çıkmaz? Sözlükte başlığı oku hocam, aynı rahatsızlık.


  • pomknos  (02.09.16 17:22:42) 
Valla hocam iki farkli doktora gittim ama bisey cikmadi. Hatta ultrason falan da çektirdikler, simdi hatirladim. Idrar yollari enfeksiyonu olsa cikardi bence ya. 3 4 yildir var bi de bu.


  • banagazozalnuri  (02.09.16 17:24:49) 
Ayrica simdi dikkat ettim de ne kadar cok ayrica demisim.


  • banagazozalnuri  (02.09.16 17:25:53) 
Hocam valla başlığı oku. Bire bir aynı rahatsızlıklar. Olmadı bi antibiyotik al kendin dene bi kaç gün kullanıp. Ben 3 gün kullandım, acısı azaldı.


  • pomknos  (02.09.16 17:26:46) 
@pomknos dostum bugün gidip purinol aldim onu kullanicam bi bakalim eger enfeksiyon varsa o soker atar diyorlar.

@krem peynir hocam hem erzurumda hem diyarbakirda gittim. Ikisi de arastirma hastanesiydi. Bakalim olmadi ozele gidicem artik ama orada da bi cozum bulunamazsa diye korkuyorum.
  • banagazozalnuri  (02.09.16 17:32:13) 
Hocam umuyorum geçecektir. Eğer geçerse bi mesaj at, çok acı biliyorum çünkü. :D


  • pomknos  (02.09.16 17:33:53) 
Valla cok fena. Hele bu aralar bol bol su ictigim icin daha fena. Adami pipisinden yakaliyor.....


  • banagazozalnuri  (02.09.16 17:36:21) 
kudretinternational.com

diyor bu tarz bir durum olabilir mi?
  • idexo  (02.09.16 17:54:58) 
[]

psychedelic rock önerisi?

arkadaşlar selamlar. rock müzikten pek anlamam. jimi hendrix, erkin koray falan seven adama ne önerebilirsiniz? özellikle elektro gitar sololarına bir zaafım var.




 
hiç dinlemediysen daha önce, pink floyd, king crimson ve can ile başla.
pyschedelic rock pek gitar solosu üzerine kurulu değildir ama.

  • yalnux  (11.07.16 06:43:21) 
Eloy var eskilerden. Liseliler bilmez. porcupine tree var bi de seversin bence.


  • hasmetizm 2046  (11.07.16 07:23:34) 
Eloy2un 80 öncesi çıkan tüm albümlerini dinleyebilirsin. Bunun dışında Spotify ya da Last FM'den Eloy'un artist sayfasına gidip "Similar Artist" üzerinden gidersen zaten hepsi karşına çıkacaktır.


  • polifonik osuruk  (11.07.16 09:37:03) 
hah, sana seveceğin bir şey buldum:)
youtu.be

  • yalnux  (12.07.16 00:11:49) 
eloy+1
pink floyd
the doors
bence king crimson da söylenebilir.
  • godoşu beklerken  (12.07.16 00:19:47) 
  • e a p  (12.07.16 00:22:55) 
  • qazaqwsx  (12.07.16 00:26:09) 
[]

yüksek lisans başvuru problemi

arkadaşlar selamlar. bu dönem mezun olacağım. alttan bir dersim var, sınavı pek iyi geçmedi. bütünleme sınavında veririm diyordum ama bugün bizim okulun yüksek lisans başvuru tarihlerinin büt tarihleri ile çakıştığını gördüm ve bütüne gireceğim dersin büt tarihi yüksek lisans başvurularının bitiminden 2-3 gün sonra. yani bu durumda eğer bütünlemeye kalırsam başvuru tarihleri içinde mezun olmadığım için başvuramayacağım. 3-4 gün ile kaçırmış oluyorum yani. bu sene ilk mezunlar verildiği için yüksek lisans kontenjanı epey yüksek (15), dolayısıyla büyük bir fırsat benim için.

bu durumda ne yapılabilir? hoca ile konuşursam büt tarihini geriye çekebilir miyim? ya da hoca biraz kıyak yapıp geçirir mi? ortalamam fena değil, yüksek ihtimalle kabul alırım gibi duruyor. yanına gidip konuşursam ters teper mi? hoca derste öğrencilere pas vermiyor ama bire birde konuşunca iyi bir adammış diyorlar. kafamda deli sorular.


 
Okuldan "sinavini gectigi takdirde su tarihte mezun olacaktir" diye bir belge alacaksin.


  • alperz  (09.06.16 06:41:25) 
[]

sürekli marş dinliyorum. manyak mıyım?

bazı dönemlerde sürekli marş dinliyorum. özellikle kızıl ordu korosunu çok severim. acaba manyak mıyım?

www.youtube.com evin içinde oçi çiornieeee diye diye dolaşıyorum.


 
  • exla  (02.06.16 03:24:56) 
yok yahu niye olasın. çok etkileyici, muazzam marş var sürüyle. dönem dönem gaza gelip bunlara sarabiliyor insan. sıkıntı yok devam et *kaporta vur*


  • der meister  (02.06.16 03:32:26) 
değilsin www.youtube.com


  • freetakilir  (02.06.16 09:05:22) 
www.youtube.com

ben 2 hafta kadar bununla antrenman yaptım.
  • Nox  (02.06.16 09:43:14) 
Işit marşı da güzel. Bazen dinliyorum. Adamlar terörü bırakıp müzik piyasasına girse daha çok kitleye ulaşır.


  • farrytikki2  (02.06.16 10:11:44) 
Kizla bulusmaya hazirlaniyorsam bunu kesin acarim.

youtu.be
  • duptıs  (02.06.16 10:19:00) 
Bir günaah gibii sakladıım senii
kimse görmedi seninle beniiii
ağlarkennn içiimmm güldüü gözleriiimm
Bir günah gibi gizlediiim diye gezsene :D
  • ekaterina  (02.06.16 10:38:04) 
akrepler çok sever derler.

marş sayılabilir bu da www.youtube.com
  • mermize  (02.06.16 10:41:32) 
Mars dinlemek guzeldir, ben de her turlu marsi severim. Ritimleri insanin modunu hemen degistiriyor. Hatta mehter marslarini da cok severim ama bazi guzide partiler kendine mal ettigi icin mehter dinleyene bi garip bakiyo insanlar.


  • curukturpkokusu  (02.06.16 11:33:19) 
bir fenerli olarak kendimi durduramıyorum.

(git: www.youtube.com

sennn benimmmmm herrr geceeee eefffkaaarııımmm
  • tamam onu da ben yaptım  (02.06.16 12:03:12) 
Ben de severim marslari.


  • stavro  (02.06.16 12:07:15) 
partizan marşının orijinali başka. nestor makhnoya yazılmış orijnali. leninin işaretiyle ayaklanma yok. bil istedim..
kızılların marşları süpherdir. mehter marşları süpherdir. eski mehter marşları günümüzdekilerden farklıymış. :( orijinalleri bilinmiyor.. bunu da bil istedim.

  • kargn  (02.06.16 12:25:55) 
www.youtube.com Ötesi yok. Nick uyumunu da yakaladım.


Hadi şunu da ekleyeyim:

www.youtube.com
  • ThomasJefferson  (02.06.16 12:41:51 ~ 12:49:36) 
ooo benim gibi çok adam varmış. sevindim.

www.youtube.com
  • banagazozalnuri  (02.06.16 15:47:30) 
artık sayende bende sürekli marş dinleyeceğiz. manyagmıyıg


  • nughun  (02.06.16 16:21:22) 
[]

taze mezun ve bir o kadar da gerginim.(yazılımcılar, gelin hele)

öncelikle, management information systems okuyorum. bu yıl okul bitiyor ve ben alanımda pek yetkin biri değilim. yani iş verilirse araştıra araştıra çıkıyorum işin içinden ama öyle oturup ezbere kod yazabilecek biri değilim. yani en azından şu anlık öyle. zaten bölümde de işletme ve bilgisayar derslerini birlikte gördük, bildiğiniz eşit ağırlıkçı gibi bişeyiz. işimiz kod yazmak da değil pek aslında ama sektördeki ilanlar bu yönde.

bir çok insan mezun olduğu zaman işi bilmiyor, çalıştıkça öğreniyor bunun farkındayım ama yazılım ile ilgili iş ilanlarına baktığım zaman ya tecrübeli eleman arıyorlar, ya süpermen, ya da 2 ay deneme ayağına çalıştırıp kovmak için köle.

asıl soruna geliyoruz: doğu'da yaşıyorum ve maalesef yazılım sektörü istanbul, ankara ekseninde dönüyor. bu da demek oluyor ki yüksek ihtimalle yaşadığım yerde iş bulamayıp batıda iş aramak zorunda kalacağım. ve asıl sorundan sonra en büyük soruna geliyoruz ki, iş bulsam bile 1 yıl süreyle 1000 - 1500 tl civarı bir maaş alabilirim. tabi 1 yıl en iyi ihtimal. bu parayla orada anca parkta yatar, döşemeleri kemiririm. lüks bir hayat beklentim yok ama biliyorsunuz 1500 ile geçinmek mümkün değil.

ankarada veya istanbulda tanıdık da yok. ne yapayım ben? siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? sektör benim korktuğum kadar acımasız mı yoksa ben mi gözümü korkutuyorum? ilanlara bakmaya korkar oldum. pırpırsoft, cicisoft bile 2342349234 dil bilen, oracle'ı yalamış yutmuş, php kullanarak ağzından ateş çıkarabilen adam arıyor. ben bu kadar komplike değilim. hatta kom bile değilim.

geçen sene yaşadığım şehirdeki sikindirik bir yazılım firmasına gidip "burada 3 ay okul açılana kadar takılıp bir şeyler öğrenmek niyetindeyim" dedim, adamlar olur falan dediler, seni ararız dediler ama aramadılar. para falan da istememiştim lan, yol yemek sizden gerisi önemli değil demiştim. bildiğin travma yaşadım. hala etkisindeyim. madem kabul etmeyeceksin neden umut veriyorsun allahsız.

korkuyorum beyler bayanlar. özel sektör hep mi böyle? içime su serpin, ya da acımasız gerçekleri yüzüme yüzüme vurun ki gönül rahatlığıyla intihar edeyim.

not: kpss bir alternatif değil şu an.

 
önce yazılımı öğrenmeye başlarsınız bir yerden. ancak çok dallanıp budaklanmayın henüz. birşeyi iyi ile çok iyi arasında yapar hale gelin. daha sonra o konuda freelance projeler alıp portfolyo oluşturursunuz. böylece doğrudan yüksek maaşlara başlayabileceğiniz işlere gösterecek birşey olur. 1500tl yetmez diye de birşey yok. kişi başı 400tl kira ödeyeceğiniz 3 kişilik paylaşımlı bir evle başlayabilirsiniz hayata.


  • prodeq  (30.05.16 08:50:43) 
ilanlardaki istenenlere bakma. 2 sayfa dolusu yetkinlik isteyen bir yere sıfır yetkinlik ile girdim (torpil değil referans alsdkjhal) (neyse, cidden torpil yok)
ve genel olarak arkadaşlarımda da böyle oldu.

bu süreçte yapman gereken gerçekten girmek istediğin bir firma var ise taciz etmek. çaycınız bile olurum de, insan kaynaklarını mail/telefon ile taciz et. en son dayanamayıp alacaklar seni. insan gibi değil hayvan gibi tüm ilanlara, şirketlere saldır. sadece kariyer.net'de ilana başvur butonuna basarak iş bulamazsın.

onun dışında yapman gereken diğer şey "çevre(network" yoklaması. sevdiğin, seni seven hoca var mı? zengin iş adamı? ya da üye olduğun dernek/topluluk? hepsine tek tek yardır. bir çoğu söz verecektir ama %95'i bir kere geri dönüş yapmayacak. ama sen ne yapacaksın? taciz edeceksin tabiki. "ya abi hani sen biri ile görüştürecektin ne oldu o iş?" diye arayıp soracaksın.

iş öğrenmek aracılığıyla küçük işletmelere girmekten korkma. 1500 lira verirlerse 3 kişi eve çık, ya da 3 kişilik öğrenci evine çık. 1 sene idare et. sonra büyük firmalara yardır.

zor ama imkansız değil.
  • dieselsingle2  (30.05.16 08:51:44) 
[]

c#'ta programa word dosyası gömmek

arkadaşlar selamlar. elimde wordde hazırladığım bir şablon var (fatura gibi düşünün), butona tıklandığı zaman formun içindeki textboxlardan veriyi çekip o word şablonunun içine yerleştiriyorum. şimdilik kendi bilgisayarımdan yol gösteriyorum ama o word dosyası program başka bir bilgisayara taşınsa bile bana gerekecek.

bunu nasıl yapabilirim? resources kullanayım dedim ama o da word dosyalarını tanımıyor. programa setup hazırlayacağım, acaba program kurulurken c diskine test diye bir klasör açtırıp oraya mı yollasam dosyayı? bu şekilde olur mu? ama bilgisayarda c adında bir disk yoksa o zaman da sıkıntı olur gibi. aklımda deli sorular.


 
programın içinde word belgesi yaratmayı düşündünüz mü? Sanki daha rahat edersiniz?
www.c-sharpcorner.com

  • cdiyez  (20.05.16 06:48:44) 
kurulumda oluştur bence. c adında disk olup olmaması önemli değil ki kurulumda illa ki bi dizin seçimi olacak orada nereyi seçtiyseno dizinin içinde oluşturursun dosyayı da


  • yuto  (20.05.16 14:27:44) 
bir arkadaş yardımıyla hallettim arkadaşlar teşekkür ederim. başkası aynı sorunu yaşarsa diye yazıyorum;

word dosyasını projeadı/bin/debug klasörüne attım. bendeki dosyanın adı "dokum.docx" idi. daha sonra

String folder = System.IO.Path.GetDirectoryName(System.Reflection.Assembly.GetExecutingAssembly().Location);
String filePath = folder + Path.DirectorySeparatorChar + "dokum.docx";

kodunu yazıp dosya yolunu da filePath yapınca düzeldi.
  • banagazozalnuri  (20.05.16 22:23:28) 
[]

c# hazır word dosyasına veri aktarma

arkadaşlar selamlar.

c# kullanarak bir form içindeki textboxlara yazılan verileri, önceden hazırlanmış bir word şablonuna aktarmak istiyorum. örnek vermek gerekirse;

okulumuz ........ sınıfının ......... nolu ve ...... isimli öğrencisi bla bla bla

aradaki boşluklara textboxta yazan verileri çekeceğim. bunu nasıl yapabilirim? internette genellikle boş word sayfasına veri çekme var. ben önceden hazırladığım bir şablona çekmek istiyorum.

 
mail merge işinizi görebilir: www.youtube.com de formdan çekme olayına bir şey diyemiyorum. bi şekilde access db formatına getirirseniz olabiler.


  • celeron 300a  (19.05.16 03:03:52 ~ 03:06:45) 
o sablonu su sekilde yapip
okulumuz ##sinif## sinifinin ##no## nolu ve ##isim## isimli ogrencisi...

daha sonra word dosyasinda find and replace yapabilirsin.
##sinif## i bul yerine textbox2gelenSinif.text koy gibi.
msdn.microsoft.com
  • melancholia  (19.05.16 03:52:11 ~ 03:53:36) 
yukarıdaki çözümler hiç elegan değil. ingilzice biliyorsanız word interop c# keywordleriniz. herhangi bir örneği takip ederek rahatlıkla yapabilirsiniz kafanızdakini.


  • maxc  (19.05.16 07:22:07) 
  • rhan  (19.05.16 09:50:04) 
www.youtube.com

şu videodaki anlatımla çözdüm arkadaşlar, çok teşekkür ederim. belki başka birine yarar diye dursun burada link.
  • banagazozalnuri  (19.05.16 20:43:07) 
[]

Access problemi / Eklediğim alanlar kayboluyor

arkadaşlar merhaba. visual studio'da ufak bir program yazıyorum. küçük bir insert into işlemi için veritabanındaki bir tabloya iki sütun daha eklemem gerekti(KullaniciTC , YedekSifre). sütunları ekliyorum ama programı run edip kayıt yapmaya çalıştıktan sonra "KullaniciBilgi tablosunda KullaniciTC alanı bulunamadı" diyor. sonra veritabanını açıp bakıyorum ve veritabanı eski haline dönmüş oluyor. eklediğim iki sütun kayboluyor.

bunu nasıl çözebilirim? insert için kullandığım kod ise şöyle;

string ekle = "insert into users (KullaniciAd,KullaniciSifre,KullaniciTipi,KullaniciTC,YedekSifre) values (@kullaniciad,@kullanicisifre,@kullanicitipi,@kullanicitc,@yedeksifre)";
OleDbCommand komut = new OleDbCommand(ekle, baglanti);

komut.Parameters.AddWithValue("@kullaniciad", textBox1.Text);
komut.Parameters.AddWithValue("@kullanicisifre", textBox5.Text.ToString());
komut.Parameters.AddWithValue("@kullanicitipi", comboBox1.Text.ToString());
komut.Parameters.AddWithValue("@kullanicitc", textBox2.Text.ToString());
komut.Parameters.AddWithValue("yedeksifre", textBox3.Text.ToString());
komut.ExecuteNonQuery();

 
sorunu çözdüm. başkası da aynı sorunu yaşarsa diye yazıyorum;

visual studio'da solution explorer kısmından veritabanının properties bölümüne gelin ve "copy to output directory"nin karşısından "do not copy" yi seçin. bunu da çözüm diye işareliyim madem ahdhghad
  • banagazozalnuri  (18.05.16 20:31:23 ~ 20:36:03) 
[]

Inner join problemi

arkadaşlar selamlar.

randevu ve hastabilgi adında iki tablom var. tablolarımdaki alanlar;

randevu tablosu: randevuid, poliklinikadi, doktoradi, hastatc

hastabilgi: hastaid, hastatc, ad, soyad, cinsiyet


benim amacım poliklinik adı ve doktor adına göre seçim yaptırıp, o doktora ve polikliniğe kayıt yaptıran hastaların adını soyadını cinsiyetini görmek. bunu nasıl yapabilirim?

 
join'lemeden de oluyor tabi ama?

select ad, soyad, cinsiyet from hastabilgi where hastatc in (select hastatc from randevu where doktoradi='drwho' and poliklinikadi='sagilkocagi')
  • celeron 300a  (17.05.16 08:52:59 ~ 08:56:08) 
select h.ad, h.soyad, h.cinsiyet
from hastabilgi h, randevu r
where r.poliklinikadi = 'X'
and r.doktoradi = 'Y'
and r.hastatc = h.hastatc
  • lemmiwinks  (17.05.16 08:55:07) 
çok teşekkürler yardım için, sayenizde hallettim. :)


  • banagazozalnuri  (17.05.16 09:09:28) 
hazırcılık gibi olacak ama (bkz: object-relational mapping) konusuna bakmanı tavsiye ederim, birçok problemini hiç sorgu yazmadan çözersin bu şekilde.


  • hayirsiz  (17.05.16 09:13:12 ~ 09:14:10) 
[]

C# ile comboboxtan veri çekmede problem

arkadaşlar selamlar. iki combobox var, birinden poliklinik adlarını, diğerinden ise seçilen poliklinikte çalışan doktorları çekmeye çalışıyorum ama sorun yaşıyorum. poliklinik çekerken sorun olmuyor ama poliklinik id'sine göre doktor çağıramıyorum.



private void comboBox4_SelectedIndexChanged(object sender, EventArgs e)
{


if (comboBox4.SelectedIndex != -1)
{
DataTable dt = new DataTable();
OleDbDataAdapter da = new OleDbDataAdapter("select * from DoktorBilgi where PoliklinikID = " + comboBox4.SelectedValue, baglanti);
da.Fill(dt);
comboBox1.ValueMember = "DoktorID";
comboBox1.DisplayMember = "DoktorAdi";
comboBox1.DataSource = dt;
}


}


da.fill kısmında "Gerekli bir veya daha fazla parametre için girilen değer yok." hatası alıyorum. sql sorgusu olarak accesste çalıştırdığımda sorun yaşamıyorum ve tablo isimleri doğru, sorun nerede olabilir?

 
Günaydın büyük ihtimalle daha combobox dolarken buraya düşüyor ve orada hatayı üretiyor
Bir trace ederseniz çıkacak sorun, form yaratılırken veya combo ilk dolarken buraya düşüyordur
Başına comboBox4.selectedvalue null değilse diye bir kontrol koyun derim
Bir de selected valueya gerek olmayabilir direk value yeterli olabilir kod elimin altında yok

Bir de databinding combobox da hep daha iyi sonuç verir sorun orada da olabilir
Örnek buldum şöyle işinize yarayabilir
Bi loopta combobox itemler yaratıp atarsanız daha iyi olur


ComboboxItem item1 = new ComboboxItem();
item1.Text = "test";
item1.Value = "123";

ComboboxItem item2 = new ComboboxItem();
item2.Text = "test2";
item2.Value = "456";

List<ComboboxItem> items = new List<ComboboxItem> { item1, item2 };

this.comboBox1.DataSource = items;
this.comboBox1.DisplayMember = "Text";
this.comboBox1.ValueMember = "Value";
  • Corc  (08.05.16 08:49:32) 
[]

doğum günümü vodafone bile kutlamadı.

23 yaşındayım, çevrem tarafından sevildiğimi düşünüyordum ama bugün toplumun beni git gide dışladığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım.

bugün benim doğum günüm, hem sarh.. öhöm. doğum günümü kutlayan sayısı 5, bunlardan 4'ü ev arkadaşım. evet hücre evinde kalıyorum ben.

vodafone, iş bankası, ziraat bankası, ve ilişki halinde olduğum daha bir çok firma da doğum günümü görmezden geldi. oğlum doğum günüm veritabanında kayıtlı, doğum günü olan üyeye de otomatik olarak sms gidiyor zaten. ek bir şeye gerek yok ki. bu nasıl iştir? serverlar da mı bana kıl? hadi bir firmada olur anlarım, hiçbir firma mı atmaz? bir tek mavi jeans bu ay alışveriş yaparsam ekstra kartuş puan kazanacağımı söyledi, ama param olmadığı için anlamsız bir hediye oldu.

kız arkadaşım yok, işin kötüsü artık kız arkadaşım olmamasını dert etmiyorum çünkü çevremde insan kalmadı. cinsiyetleri artık benim için 3. hatta 4. planda. akciğerler de öyle.

ben neden bu kadar yalnızım lan? eskiden toplum beni anlamıyor derdim ama gün geçtikçe mal olduğuma kanaat getirmeye başladım. çok samimi 2 arkadaşım var, bunlar birbirlerinin doğum gününü pastalı partili falan kutluyorlar ama benim doğum günümde sadece biri aradı. parti falan yapamazlar gerçi ben başka şehirdeyim de ne bileyim. diğeri aramadı bile lan.

amına koyim ben böyle hayatın. fok balıklarından bile yalnızım.

 
Facebook kullanmıyor musun? Genelde orada gorup hatırlıyorlar.


  • damdanakan  (01.04.16 04:01:28) 
doğum günü denen şey=facebook artık. insanlar oradan görüyor sadece. artık doğum günlerini hatırlama diye bir şey kalmadı ne yazık ki. veya kendi doğum gününü kendin pazarlayacaksın başka çaresi yok ki o da hoş bir şey değil bence. facebook'umu kapattıktan sonra ilk fark ettiğim şey bu olmuştu benim de hiç de yalnız bir insan olmamama rağmen. doğum günümü kutlayan insan sayısındaki düşüş çok fenaydı. aman sitret o kadar da önemli bir şey değil boşver.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (01.04.16 04:14:52) 
feysbuk kullanıyorum, acı verici olan da bu. :/


  • banagazozalnuri  (01.04.16 04:26:59) 
o zaman ciddi sıkıntı var :(


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (01.04.16 04:36:19) 
Ben de Facebook'tan kaldırdım doğum günümü. 4-5 kişi dışında arayan soran olmadı. Herkes yalnız, kendi kendine eğlenmeyi öğrenmek lazım.


  • [silinmiş]  (01.04.16 06:52:05) 
Mutlu yıllar. Facebook u kapattım aylar önce. Benim de başıma aynısı gelecek önümüzdeki ay


  • hasmetizm 2046  (01.04.16 08:30:21) 
Yıllardır bulamadığım huzuru erken yaşta bulmuşsun ne güzel işte. Sevmiyorum dememe rağmen elbet malın biri hatırlayıp herkese yayıyor ayar ediyorlar beni.


  • Kovacic  (01.04.16 08:38:36) 
geçmiş de olsa doğum günün kutlu olsun.herkesin doğum günü kalabalık partilerle geçmiyor sonuçta,o tarihi aklında tutup arayan sayısı az oluyor yani.

ama senin olayına gelirsek ,o iki arkadaşından bahsettiğin yere kadar yalnızlığın senin tercihin olduğunu düşünmüştüm.ama buradan sonra sende bir sorun olabileceğini düşündüm.insanlara nasıl davrandığını genel olarak gözlemle bence.benzer bir şey yaşamıştım 3 kişi çok çok samimiydik , arada bariz bir olay geçmemesine rağmen içimizden biri için güzel şeyler yapmak ikimizin içinden gelmiyordu.bunun sebepleri vardı.senin için de olabilir.
  • aquarium  (01.04.16 09:05:17) 
Sakin ol şampiyon.

Doğum günü bu kadar ciddiye alınacak bir şey değil bir kere. Benimkini de annem babam kutluyor, kardeşim unutuyor mesela. Arkadaşlarımdan da birkaç fil hafızalı olan belki hatırlar kalanı bilmez, tıpkı benim de birçoğununkini bilmediğim gibi.

Birlikteyken eğlenebiliyor, muhabbet edebiliyorsanız siktir et doğum gününü kutlamasınlar ne olacak.
  • chicha  (01.04.16 09:33:38) 
takılma böyle şeylere. ben de facebook'un ilk yıllarından sonra (ergenliği atlatmama denk geliyor) doğumgünümü kaldırmıştım. sırf bildirim gitti diye kutlamaları beni aşırı irrite ediyordu. hatta her doğumgünümde kutlamayan oldukça aşırı manyakça ve anlamsız bir keyif alıyorum "hepinizin ağzına sıçayım pis samimiyetsizler" diye.


  • piremses  (01.04.16 10:04:31) 
onu bunu siktr et hacı, doğum günün kutlu olsun. nice mutlu, sağlık dolu yaşlara..!


  • coder6006  (01.04.16 10:11:54) 
lan çevrende doğum gününü kutlayan ama arkandan da bir sürü iş çevren gereksiz tip olmasından daha iyidir yine de. Doğum günlerine zerre önem vermem ama doğum günün kutlu olsun.


  • bartholomew87  (01.04.16 11:07:44) 
facebooktan kaldırdığımdan beri benimde bir iki arkadaşım hariç hatırlayanım pek olmuyor. Bunu kişisel algılama bence.


  • alaimisema  (01.04.16 11:14:29) 
nice mutlu yıllara dostum.


  • tantunisultansüleyman  (01.04.16 11:24:43) 
öncelikle doğum günün kutlu mutlu olsun, nice güzel senelerin olsun.
facebook olmasa bir tek hatırlayanım ablam ve kız arkadaşım. facebook ile beraber kutlayan sayısı 6-7..

çok önemli bir durum değil bu boşverin, ben doğum günü bile kutlamıyorum.
  • mrtkbl  (01.04.16 11:31:16) 
en son ilkokul 4. sınıfta doğum günü kutlamıştım. bu tarz durumlardan pek hazzetmiyorum, önem vermiyorum açıkçası. sana da aynısını tavsiye ederim, boşu boşuna gerilmezsin o gün. 3-5 sevdiğinle mutlu bir gün geçirirsin olur biter.

son olarak, doğum günün kutlu olsun.
  • köstebek kurabiye  (01.04.16 11:36:14 ~ 11:36:42) 
proletar +1, dogum gunun bir meta, satmasi icin facebook'ta reklamini yapman lazim. artik boyle.


  • ezeriko  (01.04.16 11:36:34) 
vodafone, iş bankası ve ziraat bankası müşteri temsilcilerini arayarak "doğumgünlerimizi neden kutlamıyorsunuz, bu kadar mı hatrımız yok, adiler, ayıp değil mi?" diye çemkirelim :)
doğumgünün kutlu olsun. hepimiz yalnızız, bir şey değil.

  • shadowcat  (01.04.16 19:08:52) 
[]

fm 2015 everton kariyeri - istikrar sorunu

beyler selamlar. everton ile oynuyorum. taktiğim 4-2-1-2-1. kalenin önüne otobüs çekip hızlı oyuncularla kontra yapıyorum.

kadro şöyle: i.hizliresim.com

taktik de şu: i.hizliresim.com


ilk sezon gayet işe yaramıştı ve ligi liderin 2 puan arkasında 3. olarak bitirmiştik. ama ikinci sezon oyuncularım durduk yere mala bağladı ve kolay rakipleri bile yenemiyorum.

kadro ile çok oynamadım, geçen yılki ilk 11 ile devam ediyorum. arada 2-3 genç oyuncuyu rotasyon için oynatıyorum o kadar.

sıkıntı ne olabilir? oyunda mı problem var yoksa bende mi?

 
hocam bi süre sonra taktikler işlememeye başlıyor. tam verimiyle işlememeye başlıyor yani. gol mol atsanız da ya attığınız kadar yiyorsunuz, berabere kalıyorsunuz. ya da hücum anlayışınızı çözüyorlar (şu an başakşehirin artık çözüldüğü ve 4-5 haftadır galibiyet alamamaları gibi) nasıl ki gerçek hayatta takım kasetlerini izleyip takımlar ona göre önlemler alıyor, fm'de de belli sezonlar sonra böyle oluyor.

tavsiyem, taktik değiştirmeniz. ona göre antrenman almanız, ona göre transfer yapmanız vs..
  • rajaz  (27.03.16 21:48:50) 
aynen öyle. benimde tavsiyem antremanlarda 1 tane diziliş yerine 3-4 diziliş birden ayarlayıp takıma o dizilişlere de uyum sağlaması takımın. hatta arada bir uyarı çıkar asistan menajer taktik bilmem neden memnun değil diye. 3-4 hafta üst üste puan kaybı yaşadığın zaman başka bir taktiğe geçmen lazım demek artık.


  • mutantking  (27.03.16 22:44:42) 
[]

tarımsal kökenli etil alkol arıyorum

görenlerin ve duyanlardfsmdfsçdf

öhm. nerde bulabilirim bundan? seyreltip içeceğim. bir aralar migroslarda vardı ama şimdi yok. satışına sınırlandırma falan mı getirildi?


 
eczanelerde falan satılıyordu ama kısıtlandı. evde içki falan yapma çabalarını engellemek için elbet. mantıklı bir gerekçeniz yoksa bulmanız zor artık


  • rosencruz  (06.03.16 00:37:31) 
alçak herifler. resmi belge falan mı gerekiyor almak için? izin vs. gibi?


  • banagazozalnuri  (06.03.16 00:41:25) 
google da şunu aratın.

"Etil Alkolün Piyasaya Arzı Hakkında Tebliğ"
  • rosencruz  (06.03.16 00:49:10) 
3-4 litre almadıkça eczaneler satıyor. Yarım litre al %90lık. Seyreltince bir litre olur o.


  • mimimi  (06.03.16 00:49:19) 
Bu kaçak rakilari hangi mekanlara veriyorsunuz çaktırmadan özelden söyle de gidip bok yoluna ölmeyelim.


  • Kovacic  (06.03.16 00:52:26) 
@kovacic

evet aynştayn. kaçak rakı yapıyorum ve alkolü nerden bulacağımı burada soruyorum.

@ya ben....

abi metil alkol olursa içilmez. milleti kör eden içkilerde metil alkol var. etil alkol seyreltilince içiliyor. yani ev arkadaşım kimyager o öyle diyor. kör olursam yazarsjdasdasd
  • banagazozalnuri  (06.03.16 01:03:02) 
Benden duymuş olma ama patlayıcıları güçlendirmekte de kullanabilirsin yasadışıcı abi.


  • neysene  (06.03.16 11:18:24) 
Arama, kendin yap, daha ucuz.

Damıtması filan da kolay, atla deve değil.

aramaya inan. anahtar kelimelerin reflux still filan olsun.
  • zoraki kenpachi  (06.03.16 12:08:21) 
[]

şurada çalan hangi türkü/şarkı

www.youtube.com

beyler 5:50'de başlayan türkünün/şarkının adı neydi?


 
Çayda çıra (elazığ) olmalı.


  • 1adam  (25.11.15 06:14:18) 
[]

kişilik testi önerisi

arkadaşlar merhaba. bir ödev için ufak bir proje üzerinde çalışıyorum. bir program yazacağım ve program kullanıcının cevapladığı soruları şıkların ve soruların ağırlık katsayılarına göre değerlendirip bir sonuç sunacak. ufak, basit bir program kısaca.

o yüzden bilimsel literatürde kabul görmüş, ayrıntılı bir kişilik testi arıyorum. mesela bazı şirketlerin işe alım sürecinde yaptıkları testler gibi komplike testler olabilir. çünkü diğer türlüsü onedio.com gibi olur hak verirsiniz ki.

şimdiden teşekkürler.

 
MBTI, True Colors ve Strength Finder kullaniliyor buyuk sirketlerde.


  • crown  (22.11.15 23:48:10) 
crown'ın dediği Myers-Briggs testi çok sık kullanılıyor.


  • aychovsky  (23.11.15 00:04:48 ~ 00:04:56) 
teşekkürler, ama maalesef bu testler paralı ve algoritmasını anlayabilmek mümkün değil. yani karar kriterleri neler, hesaplama yaparken ne kullanıyor bilemiyorum. bunlardan herhangi birinin algoritmasına ulaşmam mümkün mü acaba?


  • banagazozalnuri  (23.11.15 00:06:07) 
[]

paralel ithalat lg g2'nin onarımı

arkadaşlar merhaba. 1 yıl evvel hepsiburada.com'dan g2 aldım. geçen haziran ayında durduk yere ekranın sol üst köşesi sarardı. şimdi de dokunmatik temassızlaştı. hiçbir tuşa basamıyorum neredeyse. ayrıca telefonun sağ alt köşesinde ufak bir ezilme var.

dün hepsiburada.com'u aradım yollayın değiştirelim dediler ama bugün sikayetvar.com'da benimle aynı sorunu yaşayan bir adamın telefonunda sırf ufak 2 ezilme var diye (ki bunlar sararma ile alakasız) değişim yapmadıklarını gördüm. benim de böyle bir şey yaşayabilme ihtimalim var mı? eğer olursa nasıl itiraz edebiliriz? çünkü ezilme ile sararma arasında hem konum farkı hem de zaman farkı var.


 
büyük ihtimalle ekranı değiştirirler çünkü kronik bir sorun g2'lerde sararma, işlemci fazla ısınıp zarar veriyor ekrana. değişim olmazsa da bundan yürüyüp itiraz edebilirsiniz.


  • baba jo  (05.10.15 15:36:11) 
benim bir arkadaşta da lg g3'te aynı sararma olmuş, ithalatçıya yollamış altta ezik var diye yapmamışlar. parasıyla yapalım demişler yani.


  • passion rules the game  (05.10.15 16:14:24) 
paralel ithalat servisleri, telefonda minicik bir ezik olsa dahi yapmıyorlar. (2 kere tecrübe edildi.) ekran sararması için arkadaşım tertemiz telefonunu paralel garantide en iyi olarak bilinen 'delta servis' e yolladı. minicik çizik yüzünden telefon garanti dışıdır deyip yolladılar.

ama yine de şansınızı deneyin bana sorarsanız.

dipnot: arkadaşlar lg telefonlar ne yazıkki sorunluydu. (g4te herhangi kronik sorun çıkmadı şimdiye kadar.)
fakat lg servisleri kadar da iyi servis yoktur. benim de g2mde ekranda iğne ucu kadar ölü pixel benzeri siyah leke oluştu garantinin bitmesine iki hafta kala. gönderdim, telefonu sıfırıyla değiştiler. aynı şekilde ekran sararması için servise gidip de -en azından- ekranı değişmeyen telefon yok. en azından diyorum çünkü anakart vs. de değiştiriyorlar çoğu zaman.
  • seni sevenleri bir kere uzdun  (05.10.15 20:14:02) 
[]

kadınlarkulübü style vol1: rutubet kokusu nasıl giderilir?

arkadaşlar odam hiç güneş almıyor neredeyse. bulunduğum şehirde de 9 ay kış yaşanıyor. dolayısıyla hava kapalı. bazen -30 dereceye varan soğuklar oluyor dolayısıyla her an havalandıramıyorum evi. ve maalesef bütün elbiselerime ve odama rutubet kokusu siniyor. yıkasam da yıkamasam da fayda etmiyor. buna nasıl bir çözüm bulabilirim?




 
Nem alma cihazı ya da ona o kadar para verene kadar klima alıp nem alma modunda çalıştırmak. En iyi çözüm bu olur sanıyorum. İçerideki nemi alır ama 5 dk. da olsa arada taze hava almak lazım eve.


  • slayerrr  (05.10.15 01:41:46) 
aynı durum bende de var. önceden yoktu, yan tarafa bizim binaya bitişik başka bina dikilince böyle olmaya başladı. istediğin kadar havalandır, açıkta bırak yine kokuyor. kokunun şiddeti azalıyor ama koku geçmiyor malesef.


  • eindaclub  (05.10.15 10:22:19) 
rutubetin kaynagi ne? ona karsi tedbir lazim.


  • e haliyle  (05.10.15 10:44:42) 
[]

bilişim hukuku yüksek lisans?

öncelikle cehalet kokan bir duyuru olacağını söyleyeyim, iki sorum var.

birincisi, teknik bir bölüm okuduktan sonra bilişim hukuku alanında yüksek lisans yaparsak ne gibi alanlarda mesleki ehliyetimiz oluyor? yani bilir kişi, danışmanlık gibi alanlar mı yoksa daha çeşitli alanlar da var mı?

ikincisi, google'da bilişim hukuku yüksek lisans diye arattığımda sadece bir kaç üniversiteden sonuç alabiliyorum. bunlardan devlet üniversitesi olanlar ise tezsiz. doktora istediğim için de tezsiz master düşünmüyorum. daha sağlıklı bir listeye nereden ulaşabilirim? bunların ösym kitapçığı gibi kitapçıkları falan var mı?

evet cehalet kokacağını söylemiştim. teşekkürler şimdiden.

 
Hukuk mezunu olmadan herhangi bir özel hukuk dalında yüksek lisansı başarıyla tamamlaman çok zor, ben bitiren görmedim. Bi de üstüne tez yazıcam diyosun, ı-ıh olmaz o iş :) Öte yandan iktisatçı maliyeci falansan ekonomi hukukunda yüksek lisansı belki düşünebilirsin. Onda da yine avukat olamıyorsun, kanuna göre avukatlık için hukuk lisansını bitirmiş olmak şart. Ama danışman falan olabilirsin.


  • ambrosia  (21.09.15 12:45:31) 
[]

total war: rome 2 optimizasyon sorunu

6 gb ram
2.2 ghz intel i7-2670qm
1 gb geforce gt525m

ile oynarken, low ayarlarda bile aşırı kasılma oluyor. işlemci ısınıyor ve kendini kapatıyor.

bu sistemde kesinlikle kasmaması lazım. hele low ayarlarda. acaba neden olabilir? ekran kartı sürücüsü güncel. oyun emperor edition bu arada. versiyon 2.0.0.0, acaba ayrıca bir patch mi yüklemek gerekiyor?

 
Niye kasmaması lazım ki? Total War serisi hem cpu'ya hem gpu'ya güzel yük bindiren bir seri. İkisi de düşük seviyede. Çözüm istiyorsan ayarları tamamen low'a al, (zaten almışsın gerçi) çözünürlüğü düşür. Native çözünürlükte oynamaya çalışma.


  • gunde 3 litre kola icen adam  (28.06.15 02:00:32) 
hiç oynatmayacak kadar kasılıyor, ondan yazmış olabilir miyim acaba :)


  • banagazozalnuri  (28.06.15 02:03:46) 
Tamam gayet normal işte. 20 fps falan alıyorsundur büyük ihtimal. Anormal bir şey yok, Rome ii ortalama bir oyun değil. İşlemcin de ortalama değil, ekran kartın da ortalama değil. Çözünürlük düşürmekten başka çare yok, tabloda da bir sorun yok.


  • gunde 3 litre kola icen adam  (28.06.15 02:06:11) 
Oyunun kendinde hyperthreading sorunu var zaten. Nvidia kart ile pek alakalı değil.

Ayrıca o sistem ile donması çok normal. 5 yıl önceki teknoloji sonuçta.
  • cetoxim  (28.06.15 05:06:29) 
[]

godaddy.com'dan hosting kullanan var mı?

beyler selamlar.

tr.godaddy.com

şuradaki "deluxe" seçeneği ile ilgili ne diyorsunuz? bunu kullanmış olan var mı daha evvelden?

 
Turkiyede tonla daha iyi hosting varken, bu iste en cok negatif yorumu alan firmalardan biri olan godaddy'i kullanma derim.


  • compumaster  (22.06.15 20:26:21) 
aynen, godaddy'den kaçın. tr'de aysima'yı tavsiye ederim mesela.


  • gezgin rocker  (22.06.15 22:45:00) 
10 yıldır Godaddy'nin dedicated, vps, hosting vs türevi bir çok ürününü kullandım, Türkiye'deki bir çok firmayla da çalıştım ve her seferinde pişman oldum. Godaddy hiçbir zaman pişman etmedi.


  • creepy  (23.06.15 11:05:56) 
En son bütün hosting paketleri Amerika lokasyondu yanlış hatırlamıyorsam. Ziyaretçilerin Türkiye'de olacağı bir site için Amerika lokayon hala yavaş. Avrupa veya Türkiye lokasyon tercih edebilirsin.

Ayrıca Godaddy daha çok domain konusunda ünlüdür, hosting olayında pek bir numaraları yok. Genelde de olumsuz yorumu çoktur.

Ayrıca Türk hosting firmalarıyla da çalışmanı önermiyorum. Hala bu konularda birkaç firma dışında çok amatörüz.
  • osurdum  (23.06.15 11:11:30 ~ 11:12:42) 
[]

Baş parmaksal bir sorun

arkadaşlar sol elimin baş parmağında ağrı var. uyuşma da oluyor bazen. en son sağ baş parmağım böyle olduğunda dolama diye tabir edilen bir iltihaplanma olmuştu ve 3 ay ceremesini çekmiştim. şimdi it gibi tırsıyorum yine aynı şey olur mu diye.

şişme veya gözle görülür bir iltihaplanma yok. sadece kenar kısmında kırmızılık var. kolonya döktüm ve ardından furacin sürüp yara bandı ile hafifçe sardım. başka ne yapabilirim?

not: dalga geçmeyin yakarım. yaşayan bilir, uzun bir süre boyunca imanını gevretiyor insanın.

 
doktora gitmeni tavsiye ederim. bi defa ilerledi mi duzelmek cok vakit aliyo. da yine de sordugun icin soyliyim, doktor bana rulid (antibiyotik) + impatex krem + nibulen tirnak cilasi kombosunu vermisti.


  • lamartin  (14.06.15 17:25:56 ~ 17:26:11) 
teşekkürler dostum. yarın doktora göstermek en iyisi.


  • banagazozalnuri  (14.06.15 22:54:50) 
[]

sürükleyici film tavsiyesi

şöyle snatch, lock stock and two smoking barrels, efendime söyleyeyim white cat black cat, the grand budapest hotel, cidade de deus gibi ilk andan itibaren izleyeni içine çeken bir film arıyorum. var mıdır öneri?




 
trainspotting
filth
layer cake
  • kacmayikurtulmaksananyazarinsonsozleri  (27.04.15 23:32:59) 
Eyes wide shut


  • bigbadabum  (27.04.15 23:34:48) 
zavet, celda 211, kısa ve acısız, catch me if you can
guy ritchie'nin izlemediğin filmleri
tarantino filmleri
  • robep  (27.04.15 23:38:10) 
  • aksimetre  (28.04.15 02:06:29) 
[]

Nba 2k14 oynayanlar?

beyler PF kariyerim var. smaç basabiliyorum ama bir türlü savunma oyuncusunun üzerinden basamadım. bunun için ayrı bir dunk package falan mı var? varsa nasıl açabilirim?

not: oyun orjinal değil ve pc'den oynuyorum.


 
Su skill'lerden posterizer'i alip oyna biraz muhtemelen yaparsin.


  • signore  (22.04.15 10:23:28) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.