Ekşi Duyuru

Aracın facebook saylarına üye olun, bulunduğunuz ili yazın. Her grubun sponsor tamircileri var. Yüksek fiyat çekmezler ayrıca araçtan anlayan bir yere gitmiş olursunuz.

ben borz atölye'ye götürüyordum. mekanik kaporta boya her bok var.

bence Ankaralı.

biraz daha büyüyünce daha net anlaşılır ama büyük ihtimalle ankara. çünkü yüzleri daha üçgenimsi ve kulaklar daha sivri.

Tüylere bakarak Ankara diyorum

ücreti mukabilinde adresinize gelebilirler diye düşünüyorum. gelmelerine karşılık bir bedel ödeyeceksiniz kesin lakin karantinada olmanızı bahane edip sizinle direkt temas kurmak istemiyorlarsa nasıl bir prosedür uygulanıyor bilgim yok.

findeks raporu

e-devlet'ten merkezi kredi limit raporu alabiliyorsun ücretsiz.

www.turkiye.gov.tr

kartepe diş polikliniği var yahyakaptan ışıkların orada. peşine indirim falan yapıyorlar. isterseniz arayıp fiyat alabilirisiniz.

Ölçüm verileri bağımlı mı?

Bir ölçüm bağımlı
diğerleri bağımsız

Bağımsız normal dağılıyorsa Student t, normal değilse Mann Whitney U

Bağımlı normal dağılıyorsa Eşleştirilmiş t, normal değilse Wilcoxon

o tür yerlerin genel amacı ezanı dinletmek olduğu için ben pek bir sonuç alabileceğinizi düşünmüyorum. Geçen senelerde bir öğretim görevlisi yüksek sesle ilgili dilekçe verdiği için bayağı bir hakarete maruz kalmıştı. Maalesef bu görgüsüzlükten kurtuluş yok.

Ne kadar yüksek olursa olsun, ezan sesinin yüksekliğinden rahatsız olunduğunun beyanı, ülkemizdeki muktedir görüş tarafından din düşmanlığı olarak algılanmaktadır.

Alışmanı, ya da taşınmanı öneririm.

Aynı sorunu 9 aydır yaşıyorum, üstelik caminin içinde 3-5 kişi varken bile sanki bahçe doluymuş gibi içerinin sesini de dışarıya veriyorlar. Ben ilçe müftülüğüne dilekçe verdim dışarıya ses vermeyi kestiler. Dilekçede rahatsız oluyorum değil de, işte o an gusülsüz olabilirim vs. Duaları duyunca eşlik etmem gerekir bu beni ve farkında olmayan cemaati günaha sokabilir vurgusu yaptım. :) dikkate aldılar. (bir din inancım yok)

16f628a +1

eğer yetkililere bildireceksen sularına gideceksin kardeş. nasıl dile getirdiğin önemli. öbür türlü allahsız kitapsız pis münafık derler.

"annem ameliyatli yeni taburcu oldugundan rahatsiz oluyor, uyuyamiyor" dedim muftuluge. ayrica diyanetin 80db siniri olmasi yonunde yonetmeligi var. sesi biraz kistilar

Yan sokaktaki camii ramazanda sesi sonuna kadar açmıştı. Bi kere camı açık unutmuşum gece zıplayarak uyandım yerimden sesten. Yaşlı bebek hasta vb şeyler ile şikayet edebilirsin. Sınır normale dönünce saat sesi gibi oluyor zaten, kafaya takmayınca duymuyorsun.

yasal olarak 1 yılın dolması lazım. örnek veriyorum, 17 ocakta işe girmiş olan işçi bir sonraki yıl 18 ocakta izne çıkabilir. 1 yılı doldurmuşsanız, yıllık izin hakkınız da dolmamışsa haftaya yıllık izinden, sonraki süreçte kanuni bedelli izninden faydalanabilirsiniz.

28inde ücretsiz iznin başlayacak. ondan önce varsa yıllık iznini kullanabilirsin.

Annemi ve kedilerimi mutlu etmek

Sevdiğim işi yapmak, işim hakkında donanımlı kişilerle sohbet etmek, çevre edinmek. Tek amacım bu.

Hayatta birçok hedeflerim var.

Yaşam amacım pek ulvi değil, fakat yaşıyorken, henüz yeterli enerjim ve imkânlarım varken bazı fırsatları değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.

Kendimce, kendime ve çevreme faydalı olacağını düşündüğüm bazı projelerim var. Bunlarla uğraşıyorum.

Orta direk bir aileden geliyorum. Hayatımdaki hiçbir şey mükemmel olmamakla birlikte olabildiğince elimdekilerin tadını çıkarıyorum.

Bana göre hayattaki hedefler ve amaçlar dışarıdan gelmez. İnsan kendi kendiyle uğraştıkça, zaman içerisinde yatkınlıklarını ve neleri başarabileceğini keşfeder. Bu yolda ilerlemek de yine insanın kendini motive etmesiyle alakalıdır. Kuşkusuz herkesin potansiyelleri vardır. Bunları yine kendisi gerçekleştirmek ve açığa çıkarmak zorundadır.

Yanımda olan anneme soruyu yönelttim. Ooohhf Amaranta bana böyle sorular sorma dedi:/ hadi hadi tum insanlik bu sorulari sormuş cevaplamış sen de cevap ver dedim. Senin yaşam amacın ne diye topu bana attı. Yaşam amacım yok dedim. O zaman benim de yok dedi. Birkaç saniye geçince cevabın ağırlığını hissetti herhal vazgeçip benimki çocuklarım ve onların iyi bir geleceğinin olması, Allah' a kulluk görevimi yapip ölmek dedi.
:/

daha fazla para, daha fazla rahatlık..

zor zamanlardan geçince bayağı, böyle oluyor insan.

dünyaya tek geliş amacım islamdır, bunu ayrı bir yere koyarsak:

doğa için yaşarım, çam kokusu beni bitirir, topraktan uzak yaşayamam. hayvanlar da doğaya dahil. trekking ve kampçılık en büyük hobilerimden.

sanat için yaşarım, çok sağlam senaryo yazarım, animasyon filmi yaparım, tablolara özel ilgim var. otomobil öncelikli olarak endüstri ürünlerine dair tasarımlar yaparım; tasarımı güzel olan her şeyi dakikalarca izleyebilirim; estetik bu dünyada benim için her şey diyebiliriz.

minimalizmi benimserim, tüketmek değil üretmek için yaşarım, sürekli bir şeyler üretmek zorunda hissederim. üretmek insanın temel ihtiyaçlarından bence. buna kullanılamaz bir radyoyu kullanılabilir hale getirmek de dahil, kimsenin aklına gelmeyen bir fikri üretmek de dahil, çok iyi yemek yapmak da.

bunlar benim önceliklerim ve yazdıklarımın hepsinin altı doludur... geri kalan spor/eğlence (kick boks/elektro bağlama gibi) vesaireyi hayat amacı olarak benimsemiyorum.

amaçsız olmak kadar kötü bi şey yok heralde şu dünyada. kişisel gelişim kitaplarından nefret ederim. nefes al, rüzgarı hisset, doğaya dokun, kendini keşfet filan gibi salak saçma şeylerden farklı benim buraya yazdıklarım, amaçsız hisseden birilerine belki bir fikir verir.

Ben merak ediyorum. Yasayacagim seyleri ve her gunun o gun neyle karsilasacigimi, neler ogrenecegimi, neler yiyecegimi, neleri begenip neleri begenmeyecegimi merak ediyorum. Elimde olsa cekirdegimi alir cittiri cittiri kendi hayatimi izlerim.

Hedefi degil, yolu seviyorum. Ara ara yol da zorluyor ama gidecegim yerdense yolda olmak bir yere gitmekten guzel.

ilkel zamanlarda varoldugumu varsayiyorum. amacim basit. hayatta kalmak. ve bunun icin beslenmek, barinmak ve giyinme gibi temel ihtiyaclarimi karsilamak icin yasardim. ta ki bir hayvana av olana ya da bir hastaliktan olene kadar.

peki simdiki benin yasama amaci ne? sabah kalkip ava cikmiyorum. giyinmek icin ayi oldurmuyorum. barinmak icin magara aramiyorum. yapmiyorum bunlari. bunlari benim yerime benim icin yapan baska insanlar var. ben onlardan bunu para ile satin aliyorum. baska bir deyisle uretmiyor, tuketiyorum.
temel ihtiyaclari bana satan insanlar magara aramiyor ama magara yapiyor; daireler, siteler, konaklar, villalar, evler.. bunlar magaralarin modernlesmis sekli. beslenmek icin avlanmaya gerek duymuyorlar ama hala hayvanlari kesip yiyiyoruz. giyinmek icin hayvan oldurmuyorlar, bitkilerden falan uretebiliyorlar hammaddeyi.. tabii bazi deri giysiler hala var. giysilerin modernlesmis sekli de bu.
bu ayri bir konu ve ben de pek hakim degilim aslinda. yani soyleyecegim o ki; temel ihtiyaclarimiza eskiden farkli yollarla ulasabiliyorduk ve tum zamanimizi bunlara harciyorduk. simdi ise daha farkli yollarla uretiyor/ulasabilyoruz, temel ihtiyaclarimiza ulasmak icin neredeyse hic zaman harcamiyoruz. bunu bir baskasi bizim yerimize yapiyor. durum degisti ama temelde ayni. yok olmadi, olamaz da zaten. adi ustunde, temel ihtiyac.
baskalasti dunya, insanlariyla beraber. ben de oyle.

simdiki ben bilim ve teknoloji ile ugrasiyor. amacim avlanmak degil, bir seyler uretmek. ve diger insanlara satmak. bunu yaparken de guclu bir anlam katmaliyim isime ki urunu insanlara satabileyim. elde ettigim parayi da temel ihtiyaclarima ulasmak icin harcayayim. bir tane midem var, ne kadar yiyebilirim ki. sahip olacagim bin ev olsa da gece sadece bir tanesinde uyuyabilirim. bir miktardan sonra bankadaki hesabimin benim icin bir onemi yok.
kova dolunca da kovasi bos olan ve benden daha sanssiz insanlara yardim edeyim. kendimi iyi hissetmek icin.

aslinda bakarsan kafamda soylemek istedigim cok sey var. yukarida yazdigim sadece kucuk bir bolum. geriye kalanlari kelimelere nedense dokemiyorum. sunu ekleyeyim ama: temel ihtiyaclarimiza ulasmak icin bir iste calisiyoruz ya. ha iste o is, yaparken kendimizi iyi hissettigimiz bir is olsun ki kisitli yasamimizi mutlu gecirelim.

amac hala ayni: yasamaya, hayatta kalmaya calisiyorum sanirim. cok dallayip budaklandirmamak lazim.

cok sevdigim yazar alan watts'tan bir alintiyi buraya birakayim:
"hayat hiçbir yere gitmiyor, ulaşılacak hiçbir şey yok. bütün çaba ve açgözlülüğünüz, eriyen avuçlarınızla bir dumanı kavramaya çabalamaya benziyor. hepimiz kayıp haldeyiz, doğduğumuz andan itibaren boşluğa fırlatılmış durumdayız; ve varacağımız tek yol unutulup gitmek."
"var olan tek yol gökyüzünde uçan bir kuşun bıraktığı iz: işte şimdi görüyorsun, şimdiyse görmüyorsun."

yani cok da sey etmemek lazim. unutulup gidecegiz. bizden once 107 milyar insan yasadi ve oldu dunya'da. kac tanesinin ismini biliyorsunuz? bizden sonra da milyarlar gelecek dunya'ya. ve bu sorunun aynisini yine soracaklar. bizden oncekilerin bu soruya cevaben bir seyler uydurmasi ve ve buna felsefe ismini vermesi gibi. bazilarinin da baska cevaplar vermesi ve bu cevaplari kutsallastirmasi gibi. simdiki biz insanlar daha once verilmis olan hangi cevap mantikli geliyor veya ogretiliyorsa o cevaba sariliyoruz. o cevapla omrumuzu yasiyor ve oluyoruz.

bence; onemli olan, anlamli oldugunu dusundugumuz ve mutlu olacagimiz bir is yapmaktir. bu da benim uydurdugum bir sey. is de temel ihtiyaca cikar. amac bu.

bu dünyanın en blabla konusu bana kalırsa.o kadar önemli değiliz..

bir amacım yok sanırım. ölene kadarki zaman sürecinde bir şeyler hissetmek, güzel bir seyler yaşamak vs. iyi biri olmak belki. iyilik yapmak ( ??? )

Butce ne bilmiyorum ama çay ile ilgili bir seyleri yoksa çay makinesi ya da filitre kahve makinesi?

Koçtaşta saksıda bonzai bitkileri var, onlardan alabilirsin. Hem şık, hem bakar.

üsküdar çinili

Maltepe sahil kısmında var bir tane. Star ile beşçeşmeler arasında. Babam gidiyor memnun

Anadolu yakası Üsküdar Çinili Hamam var.

hep derim. ilişkilerde kavga, gürültü olacak :)

yoksa sıkılıyor insan.

Aralık ayında 5.senemiz olacak. Durup düşündüm de lise son-üni son arasında olduğu için ilişkimiz hiç adam gibi paramız olmadı. O yüzden adam gibi etkinliklere de katılmadık. (1 senelik birlikte gidip yaşadığımız erasmus var ama onu saymıyorum) Yeni yeni işe başlayacağımız için de etkinlikti sinemaydı tiyatroydu ileride kovalarız diye düşünüyorum. Önceden taksim'e giderdik işte tatlıcıydı, ucuz şarapçıydı falan filan. Taksim iğrenç olunca oradan da uzaklaştık. Avrupa yakasında olunca Kadıköy çok işkence oluyor. Ayrı evlerde yaşıyoruz ama aynı evde yaşasak sanırım sürekli evde yer, dizi/film izler ve oyun oynardık. Nitekim Erasmus'u böyle devirdik :D

Herkesin eğlence anlayışı farklı tabii ki, biz partilemedik geceleri oyun oynadık birlikte yaşarken ama gündüzleri 40 45 km bisiklete binip dağ tepe göl falan keşfedip fotoğraf çekiyorduk. Sıkıcı çarkımız olmamış galiba bizim ya da ikimiz de hem fakir hem de asosyal olduğumuz için farketmemişiz. :D

Kendi arkadaslarinizla da vakit gecirin. Bir kisi ile hergun yapacak seyler bulmak zor olur illa ki. Benim is ark nisanli mesela ama biz birlikte 3 sabah kosu 2 aksam da yuzme yapiyoruz.

Evlenmeden önce bir sene kadar çıktığımız düşünülürse 16 senedir beraberiz eşimle. Bazen insan konuşmadan da rahat olabilmeli, sıkılmamalı. Geçen akşam çocukları yatırmışız tv seyrediyoruz, döndü bana "neden şimdi elele tutuşuyoruz ki, evli değil miyiz biz" dedi, güldük ikimiz de. Aktiviteyi canınız istiyorsa yapın, ama iş aktivite olmadan da beraberken sıkılmamakta.

hafta sonları Kadıköy'e gidip Moda'ya yürümek, alışveriş yapmak, dükkanlara bakmak, sahilde ya da kafe-barlarda oturmak. Caddebostan'da da yürüyüş yapabilir sonrasında kahve içebilirsiniz.

İstanbul'un gezmediğimiz semtlerini gezmek.

Sergi gezileri.

İstanbul etkinlik anlamında çok zengin, facebook önerilerden takip edip arada onlara takılıyoruz. Sürekli birlikte bir şeyler yapmıyoruz, ayrı da etkinliklere gidiyoruz.

bizim de 2 seneyi geçti. dediğin şey eskiden bize de oluyordu. neden böyle hissediyorsun biliyor musun, çünkü hayatınıza pek fazla bir şey katmıyorsunuz. bu birbirinden sıkılmak ya da "bu böyle yürümeyecek" demek değil. sonuçta birbirinizi seviyorsunuz değil mi?

birlikte olmasanız, yalnız yaşasan da böyle hissederdin. sizin üretmeniz, işe yarar ve kendiniz için "iyi gelecek" bir şeyler yapmanız lazım. film izlemek de kendiniz için iyi bir şey, yeni bakış açıları katıyor. ama hep filmle olmaz. 50 yaşına geldiğinizde hala daha film mi izlemek istersiniz, yoksa farklı hobileri olan, her şeyin tadına bakmış bir çift olmayı mı? çeşitlendirin yaptıklarınızı. dışarı çıkın, amaçsızca yürüyüş yapın. spor yapın. gerçi dansa gidiyormuşsunuz, bence dans da çok iyi.

bizim mesela akşam eve gelip bütün gece kıpırdamadan dizi film izlediğimiz oluyor. sonra xbox var, black friday'lerde 2-3 oyun alıp kışın dışarı çıkamayacağımız kadar soğuk zamanlarda oynuyoruz. o oynarken ben izliyorum, spiker gibi oyunda neler olduğunu anlatıyorum. ben oynarken de o. sonra haftada 3 gün spora/yogaya gidiyoruz. ama bence işin püf noktası üşenmeden evden dışarı çıkmak. akşamları azıcık sıkılsak hemen kendimizi dışarı atıp yürüyoruz. sahilde oturup muhabbet ediyoruz. bazen ikimiz, bazen de arkadaşlarla buluşup kalabalık. ama hiç cafeye bara falan gitmeyiz mesela. öyle bir yere gidince evde oturmaktan bir farkı kalmıyor. açık havada olmak çok fark ediyor. kamp denilmiş mesela cidden süper bir şey. şu aralar pek çok kişinin sandığının aksine tam kamp yapma havaları.

bir de sevgiliyle başbaşa içip sarhoş olmak, çenenin açılması, doya doya konuşmak çok güzel oluyor. benim favori etkinliğim o =)

Görüntüye bakılırsa Kırmızı Kene'yi andırıyor, ama benzerlik taşıyor da olabilir.

www.google.com

Bankaya başvurun, bir dilekçe ile durumu bildirin, işyerine "chargeback" yapar paranızı iade ederler muhtemelen.

kredi karti ile aldiysan banka hemen parani iade eder. havale yaptiysan isler biraz zorlasir.

anıtpark kampüsünün yan sokağında fotokopiciler vardı onlar ucuzdur.

Anıtpark'ta, Snoopy Pizza'nın olduğu taraftaki bir fotokopici çekiyor.

vay be yıllar olmuş, aynen snoopy'nin orada vardı. sokaktan gir sağda kalıyor.

Anıtpark'takine ek olarak, Halkevi tarafındaki ara sokakta da bu işi uygun fiyata yapanlar mevcut.

şükrü hüseyinoğlu.
izmit lisesinin karşısında yeri

Hosteleski ye bakabilirsiniz. 2 kisilik odasi da vardi.

ibis otel

Hosteleski + 1

biz 2 sene önce odunpazarı'nda han royal diye bi otelde kalmıştık. oldukça güzeldi. fiyatı da çok uygundu. şu an nasıldır bilemiyorum ama.

üniversite eğitimi için gidiyorsa kalacağı ülkede mi alsa diye düşündüm. nereye gidecek bilmiyorum ama muhtemelen gideceği yerde daha uygundur ve daha önemlisi buradan alacağı ürün orada arıza yaparsa servis vs işleri nasıl olacak. her markanın global garantisi olmuyor bir daha türkiye gönder geri bekle zor olabilir.

Gidilecek şehir Viyana. Bildiğimiz kadarıyla Avusturya ucuz bi ülke değil, üstüne bir de euro farkını kattığımzda yüksek bi fiyat çıkacaktır diye düşündüğümüz için burdan alıp gitmenin daha mantıklı olacağını düşündük :/

yurtdisindan almak daha mantikli olabilir, fiyatlari karsilastirin bence.

fırlatılabilecek bir şey. stadın durumu malum fakat kesinlikle alırlar.

bence de alırlar eğer bulurlarsa.riske atma.

ben olsam ufak tıp merkezleri var onlara gidip durumu anlatır yalvar yakar koluna alçı yaptırır alçının içinde sokmayı denerim
ayak da olur

Ahaha güzel taktikmiş @azizakin :D

Sağolun cevaplar için, riske atmayacağım

ögrencilik süresince kullanabilirsiniz, ögrencilik bittigi andan itibaren iade edilmesi zorunlulugu var, aksi takdirde üstünden yesil pasaportu aldiginiz kisi ve sizin hakkinizda dava aciliyor.

kisaca eger mezuniyet islemlerini bitirmezseniz ve hala ögrenciliginiz devam ediyorsa kullanabilirsiniz.

Bunların dışında , üst sınırın 25 yaş olduğu hakkında bi duyum almıştım.Yani öğrenci olsanda olmasanda 25 oldun mu o hak elden alınıyor diye biliyorum

Mezunken kullandım, sıkıntı olmuyor.

evet üst sinir 25, bu kurallardan biri bile ihlal ediyorsa iptal oluyor.

mezunken kullanmanizi önermiyorum, sinirda pasaportunuza el konulabilir, ki sabiha gökcende pasaportuna el konulmus arkadasim var, ek olarak dedigim gibi size ve ailenize dava acilir.

açık öğretimden tek ders bırakın problem olmaz.

mezun arkadaşım yeşil pasaportla İngiltere'den vize alıp gitti hatta. tabi vizeye başvururken çıkış belgesini almadan gitmişti ama çıkış yaptığı tarihte mezun durumundaydı. bildiğim kadarıyla önemli olan başvururken öğrenci olmanız. eğer huzursuz olursan aöfden ders bırakıp öğrenci belgeni de yanına alarak gidebilirsin. tabi aöf dönem uzatınca kaç tl harç ödenecek, bir anlamı olacak mı ona da bakmak lazım ben pek bilmiyorum harçları.

Moda Meyhanesi guzeldi hala aciksa. Dediginiz gibi yemek yok, sadece meze ve arasicak var, fiyatlar da makul, ortam da guzel ama tabi rezervasyon gerekir.

berberler oldasinin bilmem kac numarali karari geregi istanbuldaki berberler pazar gunleri kapali kardes.

simdi kosarak git hemen daha kapanmazlar

istanbulberberlerodasi.org.tr

odayı modayı siktir et bulursun bi yerlerde. fikirtepe'ye git.

benim cevabım nasıl silindi? küp demiştim ben. gigoloyla aynı yerden bahsediyor olabiliriz.

hera

İsis miydi neydi, iyi biyerdi orasi da

süper soru lan.

yıllık baz çok uzun da, geçen hafta tottenham beşiktaş maçı vardı bak acayipti
psg barça maçı vardı mesela o da süper maçtı.
premier ligde eski arsenal liverpool maçı geldi bak aklıma kopuk bi maçtı senesine bakarım. ilk gelenler bunlar

Geçen seneki Fenerbahçe - Beşiktaş maçı. Gerçi çok küfrettim izlerken ama inanılmaz zevkliydi.

fenerbahçe - galatasaray'ın 2001 tr kupası kapışması vardı. Karşılıklı 4'er gol atılan. Mükemmel bir derbiydi bence..

olm tr liginden yazmayın lan ayıp amk :)

neyse hadi iyi bayramlar

herhangi bi eski yastık kılıfı işini görür, ayakkabıları içine at, ağzını bağla

www.youtube.com

Oğlum çok mu zor yahu?
www.google.com.tr
www.google.com.tr

@godoy saolasın

@atomkarınca, harbi aramaya inanmıştım ama sürekli eski reklamları çıkıp sinir eylemişti beni, teşekkürler yine de

Kredi kartına gerek yok. Kredi kartına komisyon alıyorlar

Hesap aç. Hesaptan öde

Banka hesabından çekilmesini istiyorsanız önceden mutlaka konuşun, böyle durumlarda hesap işletim ücreti almamaları gerekiyor çoğu bankada. Onlardan birisini seçin. Eskaza alırlarsa da mutlaka peşlerine düşün.

Bir de bu konuda ciddiyet sahibi bir bankayla çalışın. İsmi lazım değil bir bankayla çalıştığımızda otomatik ödeme talimatları hep unutuluyordu, fazladan ceza da ödüyorduk.

Bonus avantajı olan kredi kartlarına fatura talimatı avantaj sağlıyor sanırım.

kredi kartını salla. banka hesabından verebilirsin.

hiç bir masraf ödemeyeceğin bir önödemeli bana hesabı için:
enpara

Bostancı'dan metro veya otobüsle falan Göztepe Köprüsü'ne gelin. Göztepe köprüsünden 10E veya 20E'ye binin. "Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan" durağında inin. Hemen sağ tarafta okulu göreceksiniz.

Bostancı'dan 19D'ye bin, Ümraniye Sondurak'tan sonraki durakta in.
Kozyatağı biraz daha zor.

Bostancı'dan 10numaraya bin.

Haruki Murakami - Sahilde Kafka.

Katya'nın Yazı - Trevanian

Beşiktaş'ta oturuyorum. Mahallenin veletleri sabahtan akşama kadar patlatıyor bunlardan. Tahminimce kırtasiyeden falan alıyorlar. Yer bilemiyorum maalesef, ama kırtasiyelere sormak lazım önce bir.

eminönü tahtakalede hani bu kahvecinin olduğu sokakta vardı bunun toptancıları.

yolun düşerse bir kutu al.

taksiyle.com
Burdan bakıver. Kendi içinde tutarlı. Tabi bu taksi tarifesi için...

otobüs trafiğine takılmamanız için fünikülerle kabataş, oradan tramvayla aksaray, oradan metroyla otogar. başka kısa yol var mı bilemedim. belki direkt otobüs vardır ama o saatler trafik olur baya.

normalde direk otobüs var 50-60 dakikada varıyor. ama o saatler riskli. taksimden unkapanı otobüsüne binip aksaray'da inip metroyla otogar yapabilirsin. öküz gibi trafik olsa bile 1 saatte aksaray'dasın(normalde 15 dakika). gerisi metro zaten.

ama hiç eşyam yok, rahat rahat giderim sorun değil diyorsan @tebelles'in dediği daha az riskli. uzun sürer ama garanti varırsın.

suysa kusburnu

www.50mucizebitki.com

Sanıyorum adı büyük yapraklı dikenli mersin.

"Türkiye'nin ağaçları ve çalıları" isimli kitapta buna benzeyen bi bu var bi de küçük yapraklı dikenli mersin var :)

bence polise söyle ilk önce. ilgilenirler diye düşünüyorum. baktın gelen giden yok, bi daha ararsın. polisi arayıp taciz etmek çok eğlenceli. "sizi arayıp şikayet ediyorum, hiçbi şey yapmıyosunuz, işinizi yapın ve ekip yollayın hemen" diye atarlanmak çok keyifli.

diğer komşulardan şikayetinize destek varsa işiniz daha da kolay olur.

Diger komsularimin birkacinin da destek olabilabilecegine inaniyorum cunku apartmanda da kosturup ses yapiyolar bazen. onlarin destegi ne degistirir?

dikkate alınma şansınızı arttırır diye düşünüyorum. bence bir komşularla konuşun ve belediyeye şikayet edeceğinizi söyleyin, prosedür nasıl bilmiyorum ama diyelim bir dilekçe yazılacaksa birden fazla apartman sakininin imzası daha etkili olur. hatta apartman yönetimi karar alırsa çok daha süper olur sanki.

ek: baktım da kaçak kuran kursu ceza kapsamından tamamen çıkarılmış. yani sadece gürültü kısmından yürüyebilirsiniz.

Şikayet edin rahatsızsanız tabi de, şu zamanda kaçak ta olsa kuran kurslarına herhangi bir yaptırım uygulanacağını sanmıyorum. En fazla "biraz sessiz olsun öğrenciler" diye uyarırlar bence.

Teşekkürler herkese
Belediyeye gidip rapor tutturdum, rapor belediye aracılığıyla isimsiz olarak zabıtaya yönlendirildi. Kısa zamanda geri dönüş yapılacağı belirtildi.
Bakalım göreceğiz ne kadar ilgileneceklerini.. Olmadı önerdiğiniz gibi polisle muhatap olacağım

kartal metrodan çıkıp kartala giden minibüslerden birine bin, 10 dk da kartaldasın. ordan da 16d'ye ya da daha hızlı giden dolmuşa binersin.

birader metrodan direk sondurak kadıkoyde in metrodan cıkar cıkmaz karsina sarı dolmuslar gelecek bın 3 dakka sonra kalmaısdasın..yada aynı yerden 4 numara otobuse bin 5 dakka sonra kalamısdasın.

en az iki ay kullanabiliyorsunuz, minik olduğuna bakmayın.

www.lilakutu.com&bc=109

edit:üstelik kokusuz olduğu için üzerine rahatça parfüm kullanabilirsiniz vücudunuzda, kokular karışmaz.

(bkz: kristal deodorant) gnc'de var mesela.

Hocam şahsen deodorent kullanmıyorum.anti perspirantlar kullan deodorant mı kaldı allasen.gillette koltuk altı jelleri var,4 gün rahat götürüyor hiç terletmiyor.tavsiye ederim

ön panelin fotoğrafını koy bakalım.

otobüse atlayıp 4. levent'te ineceksin. ordan da metroyla itü durağı.

19F ile kozyatağı. 129L ile levent. Ordan minibüs ile İstinye Park. Trafiğe göre 1-1.5 saatte oradasın.

Metronun gün sonunda kapandığı bilgisini de ekleyeyim.

otobüs no'ları değişik olsun 19 ile beyazevler(içerenköy karfur) ordan 500t ile levent. ordan da minibüs.

fontlar için uygulama indirmeniz ve ayrıca font indirmeniz gerekiyor. ayrıca çeşitli noktalarda (internet, gmail sms vb) müstakil olarak font boyutu ayarı var. bende hepsi "huge" da.

Turkcell TİM'e gidiyosun önce eski telefonun adres defterini yedekletiyosun. Sonra yeni telefona yükletiyosun.

ps: Turkcell kullanmıyosan diğer operator firmalarına bir sor mutlaka onlar da bu hizmeti veriyordur.

Teşekkür ederim Vodafone kullanıcısıyım ancak bu adres defteri yedekleme sadece sim kart için geçerli değil mi? benim sim kartım max. 150 kişi alabiliyor..

androidadvices.com

bişeyler demişler...

ben zamanında nokia n serisinden andoride kopyaladım. işlem biraz sancılı ancak şu şekilde: bluetooth ile bütün kartvizitleri bilgisayara yüklüyorsunuz. ardından karvizitleri outlooka tanıtıp export diyorsunuz. androide bağlı olan gmail hesabından contacts'a girip import diyip bütün numaraları gmaile/doğal olarak andoride ekliyorsunuz.

Turkcell iletişim merkezine gidiyosun iki telefonla, birinden alıp öbürüne atıyolar. 5 tl karşılığında her operatörden insana yapılıyo.

Hepinize tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim, eminim hepsi işe yarardı ama @sutlunescafe'nin verdiği linktekileri uyguladım ve çabucak halledebildim işimi :)

www.myfonts.com

Rockwell Extra Bold gibi.

www.myfonts.com burdan bakabilirsin

Beavis ve ButtHead in bir oyunuydu sanırım o

golden compass oyununda oyle bir bolum var.

en yakın bi yol söyleyeceğim sana şimdi. yeditepenin önünden dudulluya giden minibüslere biniyorsun..otoban altından geçtikten sonra 25 mt ileride yol al geçide ayrılmadan in. gebze-esenler midibüslerinin kalktığı peron var hemen sağda (iç yolda). tabelası var. sorsan da gösterirler. ona git. gebzeye giden midibüse bin. orhanlı köprüde ineceğim de. orhanlı köprüden otobandan yukarıya cık. aşağıya giden yol aydınlıya giden yoldur..otobüs bekle. aydınlıya gidersin 10 dakikada.

yani toplam süren yaklaşık beklemelerle 1 saati geçer biraz.


ama ordan bostancıya ineceksin yeditepenin ordan. bostancı köprüsünde 130-130a ya bin. içmeler köprüde ineceksin... içmeler köprüden yukarıya çıkıyrosun.

133p ye bin aydınlıadan geçer.

Halikarnas Balıkçısı - Gençlik denizlerinde

-Sabahattin ALİ - Değirmen
-Oğuz ATAY - Korkuyu beklerken

İki yazar da candır.

oğuz atay, füruzan ve orhan kemal derim.

3- Oğuz ATAY - Korkuyu beklerken

12- Orhan KEMAL - Ekmek Kavgası

Bence....

her gelenden sonra bir miktar dusuyor ama yenisi ne zaman gelecek? ekim? kasim? aralik?

işte ben de onu soruyorum, bilgisi olan var mı diyerekten :)

türkiye fiyatları pek değişmez eski stokları tüketene kadar yenisini getirmiyorlar. yenisi gelecek birkaç ay geçecek ondan sonra elde kalan eskilerin fiyatını düşürürler.

nano 6 yeni çıktı yahu.
zaten ipod touch ve iphone varken bence nano ile fazla ilgilenmezler.
(büyük konuştum burda)
o yüzden bence o kadar düşünme.

temiz kullandıktan sonra kutusunu ve garanti belgelerini atmazsan sahibinden.com üzerinden falan tertemiz diye yağlayıp ballayıp satabilirsin.
ben hep öyle yaparım.

ipod nano almayın. 369 gün olmuş çıkalı. çok yakında update olacak, bekleyin.

kaynağımız şurası: buyersguide.macrumors.com

Update olsa ne çıkacak abi ipod sonuçta. Hangisinin şekli hoşuna gidiyorsa onu al, mesela ben 6. nesli hiç beğenmedim 5 alırdım alacak olsam.

aha dünkü ben !

www.eksiduyuru.com

adaçayını denedim ben iyi geldi.

alerjen madden neyse uzak dur.

çok teşekkürler @gozyakansakiz, favorilerime girdi başlığın :)

bildiğim bi alerjim yok @africanrain :/

denize gir iki takla at. deniz yok diyorsan antalya'ya gel beraber girelim.

sümkürmelisin bence..

antalyaya gelme fikrini beğendim @thekene :) bekle beni :P

halim kalmadı sümkürmeye be @uzaktanbakancocuk :)



kendi haline bıraktım, eskiden ilaç mı varmış :P

iphone, ipad, vs kullaniyorsan, budur:
www.griffintechnology.com

malesef kullanmıyorum. uzaktan kumandalı olanından lazım :)

bende gercek olaninda almak istiyorumda bakalim:P bikac sene para biriktirsem soyle bisey alirim sanirim.

iste karisinizda mobiletten bozma helikopter :mosquito

www.youtube.com

geçen bi tane görmüştüm adamlar kamera falan koymuş satıyolar, kumandadan böyle izliyosun etrafı :) fiyatı bilmiyorum fikir olsun diye söyledim..

@serabetan bildiğin uçuyo la bu :o aldıktan sonra bi tur attırırsın umarım :)

o kadar teknolojik bir şeye bütçemin yeteceğini sanmıyorum ama teşekkür ederim @toshiro :)

toyzz shop larda var,

d&r larda var

fiyatı 70 ten başlıyor anasının nikahına uzanıyor,

memleket nere, sadece bunları satan tükkanlar da biliyorum

@hedep tamam var biliyorum ama kullanım kolaylıgı, şarj süresi, menzil bakımından soruyorum. kullanan ve kullandığı ürünü tavsiye edenlerin yorumlarını merak ediyorum ;)

Memleket: Kocaeli

alma kardeşim paranı daha güzel şeylere harca, çarpacaksın düşereceksin ilk seferde onun tamir parası falan derken 1 yıl bile dayanmaz o alet. başka bi uğraş bul yazık parana hee para sıçıyorsan orası ayrı

geçen oyuncakçı da gördüm, 80 tl. yukarı aşağı, ileri geri ve sağ sol manevraları var. ama 2-3 yere çarpmalık ömürleri oluyor genelde. ev içinde çat çut diye kullanacaksan heder olur.

@hakmut

valla ucuyo o ya...güvenilirlik olarak pek aklim yatmasa da,hayalim.

fiyatida 40 bin$ civari.iyi bi durumum olursa yapicagim ilk islerden biri.2 kisilik olsa negzel kizarkadasinla diyar diyar gezersinde...neyse:))

metallica - no leaf clover

hehehe çok güzelmiş bu ya.

xenophobe +1. ayrıca şarkının orjinal klibinde de buna yakın sahneler var.

sample dosyasi digerlerinden önce iner. bir bakarsin görüntüye sese, aaaa cok güzelmis indireyim dersen devam edersin.

filmin tamamını indirmeden önce ufak olan sample dosyasını indirip görüntü ve ses kalitesi hakkında fikir sahibi olman için

adı üzerinde.

(bkz: sample)