ilkel zamanlarda varoldugumu varsayiyorum. amacim basit. hayatta kalmak. ve bunun icin beslenmek, barinmak ve giyinme gibi temel ihtiyaclarimi karsilamak icin yasardim. ta ki bir hayvana av olana ya da bir hastaliktan olene kadar.
peki simdiki benin yasama amaci ne? sabah kalkip ava cikmiyorum. giyinmek icin ayi oldurmuyorum. barinmak icin magara aramiyorum. yapmiyorum bunlari. bunlari benim yerime benim icin yapan baska insanlar var. ben onlardan bunu para ile satin aliyorum. baska bir deyisle uretmiyor, tuketiyorum.
temel ihtiyaclari bana satan insanlar magara aramiyor ama magara yapiyor; daireler, siteler, konaklar, villalar, evler.. bunlar magaralarin modernlesmis sekli. beslenmek icin avlanmaya gerek duymuyorlar ama hala hayvanlari kesip yiyiyoruz. giyinmek icin hayvan oldurmuyorlar, bitkilerden falan uretebiliyorlar hammaddeyi.. tabii bazi deri giysiler hala var. giysilerin modernlesmis sekli de bu.
bu ayri bir konu ve ben de pek hakim degilim aslinda. yani soyleyecegim o ki; temel ihtiyaclarimiza eskiden farkli yollarla ulasabiliyorduk ve tum zamanimizi bunlara harciyorduk. simdi ise daha farkli yollarla uretiyor/ulasabilyoruz, temel ihtiyaclarimiza ulasmak icin neredeyse hic zaman harcamiyoruz. bunu bir baskasi bizim yerimize yapiyor. durum degisti ama temelde ayni. yok olmadi, olamaz da zaten. adi ustunde, temel ihtiyac.
baskalasti dunya, insanlariyla beraber. ben de oyle.
simdiki ben bilim ve teknoloji ile ugrasiyor. amacim avlanmak degil, bir seyler uretmek. ve diger insanlara satmak. bunu yaparken de guclu bir anlam katmaliyim isime ki urunu insanlara satabileyim. elde ettigim parayi da temel ihtiyaclarima ulasmak icin harcayayim. bir tane midem var, ne kadar yiyebilirim ki. sahip olacagim bin ev olsa da gece sadece bir tanesinde uyuyabilirim. bir miktardan sonra bankadaki hesabimin benim icin bir onemi yok.
kova dolunca da kovasi bos olan ve benden daha sanssiz insanlara yardim edeyim. kendimi iyi hissetmek icin.
aslinda bakarsan kafamda soylemek istedigim cok sey var. yukarida yazdigim sadece kucuk bir bolum. geriye kalanlari kelimelere nedense dokemiyorum. sunu ekleyeyim ama: temel ihtiyaclarimiza ulasmak icin bir iste calisiyoruz ya. ha iste o is, yaparken kendimizi iyi hissettigimiz bir is olsun ki kisitli yasamimizi mutlu gecirelim.
amac hala ayni: yasamaya, hayatta kalmaya calisiyorum sanirim. cok dallayip budaklandirmamak lazim.
cok sevdigim yazar alan watts'tan bir alintiyi buraya birakayim:
"hayat hiçbir yere gitmiyor, ulaşılacak hiçbir şey yok. bütün çaba ve açgözlülüğünüz, eriyen avuçlarınızla bir dumanı kavramaya çabalamaya benziyor. hepimiz kayıp haldeyiz, doğduğumuz andan itibaren boşluğa fırlatılmış durumdayız; ve varacağımız tek yol unutulup gitmek."
"var olan tek yol gökyüzünde uçan bir kuşun bıraktığı iz: işte şimdi görüyorsun, şimdiyse görmüyorsun."
yani cok da sey etmemek lazim. unutulup gidecegiz. bizden once 107 milyar insan yasadi ve oldu dunya'da. kac tanesinin ismini biliyorsunuz? bizden sonra da milyarlar gelecek dunya'ya. ve bu sorunun aynisini yine soracaklar. bizden oncekilerin bu soruya cevaben bir seyler uydurmasi ve ve buna felsefe ismini vermesi gibi. bazilarinin da baska cevaplar vermesi ve bu cevaplari kutsallastirmasi gibi. simdiki biz insanlar daha once verilmis olan hangi cevap mantikli geliyor veya ogretiliyorsa o cevaba sariliyoruz. o cevapla omrumuzu yasiyor ve oluyoruz.
bence; onemli olan, anlamli oldugunu dusundugumuz ve mutlu olacagimiz bir is yapmaktir. bu da benim uydurdugum bir sey. is de temel ihtiyaca cikar. amac bu.
0