Ekşi Duyuru

(bkz: ferdi sancar)

Neverending story olabilir mi?

www.youtube.com

12:40

daha önce bir bölümde daha yapıyordu da hatırlayamadım
burhanın evinde kalmaya başladığı zaman burhan buna kahvaltı hazırlıyordu filan

İlk yaptığı anı bulmaya çalışıyorduk, bulamadık biz de. Teşekkürler yine de.

www.youtube.com

23:00

Gaffurlara ingilizce kursu verdiği zaman

ilk yaptığı an ingilizce dersinde +1

ing dersi değil, ingilizce dersinden önce içiyordu. Burhan gaffur'a anlatıyordu çayı tek seferde içiyor diye, o da cem'i öldürmek için çayına ilaç koyup ing provası sırasında içmesini sağlıyordu

Hero idi sanırım.

Kadındı gibi kalmış aklımda, çok eskiymiş belki de buydu. Teşekkürler.

Hero evet. İzlediğim tek uzak doğu dövüş temalı film :d

Ana karakter uzun saçlı bi erkekti, kendi arkadaşlarını öldürüyodu sırf imparatora yaklaşacak güveni sağlayabilmek için. Filmdeki olaylar mevsimlere ve renklere bölünmüştü ve çok kaliteli bi görseli vardı. Filmin bi bölümü hep kırmızı, bi bölümü mavi vs.

Çıktığında baya olay olmuştu ya haber bültenlerine falan çıkıyodu sanırım bütçesi çok yüksekti ve baya ses getirmişti.

ikisini de deneyin diyecektim ama zaten denemişsiniz. Bende de sportive 227 var. Boyum 180, iç bacak boyumu bilmiyorum ve 51 kadro kullanıyorum tam oluyor.

Bende de Carraro 225 var. Boyum 168, 50 kadro kullanıyorum. 46 küçük gelir gibi geldi bana. 51 almalısın bence.

46 küçük. 51 al.

51 tabi ki
hatta 54 var mıydı hatırlamıyorum ama o da olabilir.
1.88'im 56 kadro kullanıyorum, carraro 224

carrarobisiklet.com

şehir bisikleti soran herkese carraro tavsiye ediyorum. kendim de 2 sene 227 modelini kullandım aşırı memnundum. yarış bisikletine geçtiğim için sattım.

araştırarak daha ucuza bulabilirsin. görmen için attım linki.

Ben senin yerinde olsam butceyi yukseltir 7-8 bine bir tane elektrikli bisiklet alirdim. Hafiften pedal ceviriyorsun zorlanmadan saatte 30 40 km yaparak gidiyor. Yokuslarda falan buyuk kolaylik.
Hatta soyle bise buldum git al bence.
www.sahibinden.com

Btwin elops veya hybrid modeli iyidir. Carraro da pişman etmez. Diğer markalarda düzgün bir model bulabilmek için bütçeyi yükseltmek gerekiyor.

Sedona 410, 1800 ile 2000tl arası. Bisiklet forumlarında sevilen bir makine, hafif verimli.
urun.n11.com

Btwin www.decathlon.com.tr

Giant escape 3. 2500 tl
www.giant-bicycles.com

Mosso www.mossobisiklet.com 1500 tl.

Tavsiyem şehir içinde ayarlanabilir maşaya ve disk frene gerek yok. Hafif geometrisi size uygun birini seçin. Dik oturmak istediğiniz için gidip denemeniz iyi olur.

karacigerim vur kadehlere'nin dediklerine katilmakla beraber verdigi onerilerin hicbiri yeterince dik degil ve daha ziyade atletik geometrileri var. Bel fitigi olan birine tavsiye etmezdim.

Hayır

sorunun cevabı değil ama latex diye bir program var. matematiksel terimleri yazmayı kolaylaştırıyor ve kağıt üzerinde çok daha düzgün gösteriyor.

Var aslında.

Nebo

www.google.com.tr

mathtype diye süper bi bilgisayar programi var.
orada yazip worde aktarabiliyorsun. mutlaka denemelisin cok iyi program.

AppStore'da el yazısı veya fotoğraftan denklem okuyan onlarca uygulama var. Ancak bunlar genelde denklemi çözmeye yönelik. Uygulama okuduğu denklemi dışarı vermiyorsa, ekran görüntüsü alarak Word'e atabilirsin. Örnek olarak photomath uygulamasına bir bak istersen.

play.google.com

online oyun oynayacaksan, ps4'ü modemin yanına koyup wifi ile bağlansan bile sıkıntı yaşayabilirsin. online oyun oynayacaksan o kabloyu takmalısın.

www.asus.com

şundan kullanan birisi olarak nacizane tavsiyem.

yok ille de wifi kullanıp online oyunlarda saçımı başımı yolmak istiyorum diyorsan, repeaterlara ya da powerline adaptörlere bakabilirsin. powerline tavsiyem.

(bkz: access point)

kapsamıyor muayeneden geçer

muayneden geçersin. Cam filmi için de ceza kesmezler. Bir arkadaşımın 2011 opel aracı da bu şekilde. Arka camlar filmli. Polis memuru bakmış, üretimden gelen bir özellik olduğu için bir şey dememiş.

Camın üzerinde 43 R yazıyor, bu tip camlarla ceza yenmiyormuş yeni öğrendim. Benzer durumda olanların bilgisine.

merhaba, konuyla ilgili biraz daha detay vermeniz mümkünse (buradan ya da özelden) birilerine yönlendirebilirim

Ben yaparim ozelden detaylari paylasabilirsiniz benimle

aynı ikilemi ben de yaşadım. gitmedim ama bir yere. pasarportu verirken polis memuru tanıdıktı, ona sordum böyle yapsam ne olurdu diye. adam "iyi ki yapmamışsın kendini de bizi de uğraştırırdın şimdi" diye yanıtladı.

benim bundan anladığım pasaport hala sorunsuzca kullanılabilse de olay farkedildiğinde sorun olma olasılığı var.

yunanistan'in vize kosullarina bakarsaniz gecerlilik tarihine en az 90/180 vs kac gun kalmis sarti istiyor. eger bu konuda bir sikinti yoksa gidebilirsiniz. sistemde sizin gorevli olup olmadiginiz gorunmuyor. ancak gri pasaport oldugundan sinirdan cikarken kurumunuzdan cikmasinda bir engel yoktur yazisini almaniz gerekir yine. hangi tarihlerde gidip gelecekseniz o tarihlere iliskin bir yazi olmali. yunanistan tarafinda ise pasaport polisi gelis amacinizi sorabilir. belge gostermeseniz bile o sirada orada bir toplanti vs hakkinda bilgi sahibi olursaniz birseyler sallarsiniz. problem olmaz.

Gri pasaport görevlendirmeye göre çıkar. Usulen görevlendirme olmadan kullanmaman gerekir.

Hele şu OHAL döneminde böyle bir harekette bulunma derim. Sonra canın sıkılabilir.

En son 2012'de kullandım ama orada şöyle bir sorun yaşamıştım. Gri pasaportla aktarmalı ya da aktarmasız bir şekilde ilk gideceğin yerin ve son döndüğün yerin görevlendirmenin yapıldığı yer olması gerekiyordu. Benim de bir konferansım vardı ve konferanstan sonra arkadaşı ziyaret etmek için başka bir ülkeye gitmiştim. Geri dönmem için görevlendirmenin yapıldığı ülkeye geri dönmek zorunda kalmıştım. 5 yıl içinde değişti mi bu durum bilmiyorum. Yani Türkiye-İtalya-Yunanistan-İtalya-Türkiye yapabilirdin ama bir de şu an görevlendirmesizsin. Sorun yaşar mısın, bilmiyorum.

Bir de, o kısmı bizim rektörlükle ilgiliydi ama gri pasaportu süresi dolsun dolmasın, dönüşten sonra bir ay içinde teslim etmezsen, konferans ödeneğini geri alıyorlardı mesela.

Ayrıca, bir de etik sorunu var. Gri pasaport size bir görevlendirme için ve devletin bir kurumunu temsil etmeniz için verilmiş bir pasaport.

Kesinlikle yapmayın! şahsi pasaport çıkartın değmez gerçekten

Ron dennis +1
Çeşitli fb gruplarında çok tartışılıyor bu konu. Normalde görevlendirme harici kullanman doğru değil. Kullananlar var ama yakalanırsan sıkıntı, hele ohal'de başına ciddi dert açabilir.

yıl olmuş 2016, mail adresi olmayan insan nasıl olur anlamıyorum. bir de öğrenim-öğretim yerindesiniz. aklım almadı, her neyse.

s5.dosya.tc

bu site iş görebilir.

İlkokul ortaokul gibi küçük yaştaki öğrencilerden bahsediyorsunuz sanırım. Upload, mailleşmekten daha ileri seviye internet bilgisi gerektiriyor. Bence ufak yaştan mail kültürü kazandırmanız da güzel olur. Hem çocuklara hem de memlekete hayırlı bir iş yapmış olursunuz. Üniversitede hocasına, çalıştığı yerde astına üstüne, bir kuruma mail atacağında emmoğluna SMS atar gibi mail atmasınlar.

Açıklama ihtiyacı hissettim, yazayım. Genç neslimiz maalesef facebook ve youtube dışında dosya gönderme, mail hazırlama, office programlarını kullanma gibi basit işlemlerde kendilerini geliştirmiyorlar. Verdiğim ders gereği, önlisans düzeyine teknik resim anlatıyorum. Ancak mail ile iletişim kurma çabalarım birçok defa hüsranla sonuçlandı. Gerek Türkçe-İngilizce harf bilgisizliğinden, gerek dosya tiplerini tanımamalarından, gerek internet kullanımında gereken minimum İngilizce bilgisine sahip olmadıklarından, anne babalarımıza internet anlatır gibi bir durum oluşuyor. Dolayısıyla da kısıtlı ders süresi içerisinde gereksiz bir sürü detayla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Bu yüzden de basitçe onlardan dosyalarını toplamam benim için şu aşamada fazlasıyla yeterli olacak. Öneri veren arkadaşa da teşekkürler. Başka parlak önerisi olan olursa da zevkle her türlü fikre açığım.

dropbox, onedrive vb. uzerinden bir dizin acip public olarak yukleme izni verebilirisiniz sanirim.
veya wetransfer kullanabilirler.

ama en guzeli e-posta kullanmayi ogrenmelerini saglamak. tabi bu sizin isiniz degil bu yastaki insanlara bunu ogretmek.
universite yasindaki insanlar sonucta boyle gonderilecek diyip kestirip atabilirsiniz. onlar caresini bulsun. ogrenmis olurlar.

Tasyunu daha iyidir ancak ağır bi malzemedir. Siz anladığım kadarıyla alttan tavana yapacaksınız. Bu durumda ağır malzeme daha sıkıntılı olur. Tutturmak içinde çelik çivi kullanirlarsa bu da maliyet artırır.
İyi bir usta karbonlu eps ile yalıtım yaparsa çok daha iyi bir iş yapmış olursunuz.
Fiyat olarakda fikir vermesi açısından Nerdesiniz bilmiyorum da ben malatyadayim, karbonlu eps takımı 15 lira civarı, işçilikte yine 15 lira civarı. 1 metrekare için.
Mümkünse 20 dns yaptırın yoksa 16 dns'de olabilir.

www.imdb.com
beni boşver, ama arkadaşa tik at.

www.imdb.com

cranck galiba

Crank. Sonra ikincisi çekilde Crank 2 - High Voltage diye.

Zehir değil, kalbi durduran bir zerzevat. Kalbini çalıştırması için adrenalin falan filan... Bok gibi film, ama eğlencelik çekilir.

Amerikan Kültürden zamanında verim almıştım. (4-5 sene oldu)
TOEFL kursuna kabul olmak için İngilizce seviyenizin belli bir düzeyde olması lazımdı.
Önce sınava alıyorlardı; uygun bulmazlarsa bi kaç kur İngilizce kursuna alıyorlardı.

Başka önerisi olan var mı?

www.theenglishacademy.com.tr

youtube örnek videolar olucak

www.youtube.com

Torrent g

kinect'le oynayacağın oyunlar çok sınırlı (hem oyun sayısı az, hem kullanım sınırlı) ve bir zaman sonra bayıyor. bende var bir senedir yüzüne bakmıyorum. sırf kinect için xbox alacaksan gerek yok. ama adam gibi online oyun oynarım, arada bir şeyler izlerim, konsolu sadece oyun için değil çok amaçlı kullanırım diyorsan kinect'siz xbox al.

ha bu arada gamepad konusunda haklılar. xbox gamepad'ine alıştıktan sonra ps gamepad'i tahtakaleden alınma içi boş oyuncak gibi geliyor.

"ulan kes laga lugayı, lafı uzatmayı. xboxun ps'den iyi olan tek yanını söyle" deseler gamepad'i derdim. gerçekten çok fark ar.

öte yandan exclusive oyunlar açısından da ps xobx'tan daha iyi. sırf pes oynayacaksan xbox.

almışken şöyle güzel oyunlarda oynayayım diyorsan ps.

Kartı olan bir tanıdık varsa onunkini kullanabilirsin veya HGS etiketi alırsın 30 lira yükletip içine. İşin bittikten sonra da iade edip kalan bakiyeyi alırsın.

Bir sürü araç kiraladım hepsinde de kullandığım miktarı teslim esnasında söyleyip ödedim. Böyle saçma şey olur mu daha önce yüz kere kiraladım ilk defa ekstra para siz istiyorsunuz de.İtiraz et.

tam yoğuşmalı olsun, buna dikkat et. marka önerisini diğer arkadaşlara bırakıyorum .)

buderus al. gerçekten sorun çıkarmıyor.

Yıllardır çevremden ve kullananlardan duyduğum kadarıyla en iyi marka Vaillant...

wiesmann yoğuşmalı kullanıyoruz çok iyi ısıtıyor ve faturalar komşulara göre az geliyor.

demirdöküm kullanıyoruz. nitromix. memnunuz.

hocam ECA kullanan iki tanıdığım memnun değil. Gerçi giriş seviyesi ürünlerini kullanıyorlar belki ilerleyen modeller daha iyidir ancak kendim vaillant kullanıyorum, öneririm.

1994'ten beri Valiant kullanıyoruz, tamam çok tamir gördü bir sürü parçası değişti ama hala sağlam, servisi de oldukça iyi.

Endomondo

want2die +1, ayrıca spor vs için kullanmayacağım diyorsan google'ın my tracks uygulaması tam aradığın.

office 2010. tarif ederseniz sevinirim.

aynı dosya içinde yapmam gerekiyor pdf işimi görmüyor maalesef.

çözüm buldunuz mu?

!!!

dosyayı sakın pdf yapmayın

tez bastırılırken sayfa kenarı boşlukları oynuyor ve wordden çıktı ile pdften çıktı farklı sonuçlar veriyor.başıma geldi ,tüm ciltleri açtırttı yeniden bastırttı okul.
wordden yukarıda tarif edildiği şekilde yapın, baskıcıya da wordde götürün.

Sorunu hala çözemedim, pdf yapamam zaten bahsedilen durumdan ötürü.

Sayfa sonuna kesme nasıl ekliyorum?

Çözdüm şu an. Sayfa düzeni / kesmeler / bölüm sonu / sonraki sayfa deyip de alta kayan metni yukarı alınca, sonra da sayfa numarası ekle deyip tasarımdan öncekine bağla seçeneğini kaldırdık mı, istediğimiz gibi nuamralandırabiliyoruz.

ben ustune oturuyorum kurutmaya gectiginde

üzerinde sevişin . fırsatları değerlendirin.

dengesini sağlaman lazım. yerle temas eden lastik uçlu ayakların hepsinin aynı ayarda temas etmesi lazım yere.

ayrıca tahliye su borusu makinenin tamburuna değiyor olabilir. Bazı makine modellerinde, makinenedeki yuvası buna imkan verecek şekilde yer alıyor. o hortumun tamamen makine dışında olduğuna emin olun.

biz önünü alamadık. Servis gelip tüm ayakların eşit seviyede bastığına emin olacak şekilde ayarladı ayaklarındaki ayarlamalı dalgametreyi

üzerine su dökün su hangi yöne akıyorsa oradaki ayağı sola çevirin.

Sopcast akar.

dsmart'a para vererek alacağın yayından daha kalitelisini sopcast üzerinden izleyebilirsin.

bkz wiziwig.tv

bak ne buldum sana.

eksiduyu.ru

haftada yaklaşık 20 saat bisiklete binerim böyle bir sorun yaşamadım, soğuk algınlığıyla alakalı olabilir olmayabilirde doktora git.

o dediğinizi çocukken yaşardım birisi hadi pislete binelim derdi 2-3 hafta binmeyip bir anda 6-7 saat üzerinden inmeyince büllüklerin seleye değdiği sol ve sağ kas kısmı ağrı yapardı yani normal bir şey, çok yürüyünce bacakta oluşan ağrılar gibi düşününün.

olamaz

Hücrede sadece x karakteri varsa alttaki formül işini görür.

=eğersay(A1:A100;"x")

Hücrede Alex yazınca da bulsun istiyorsan onun için daha komplike bir formül gerekir.

Teşekkürler işimi gördü.

support.google.com

Direk kendi ürünü.

cin tonik, jager (ya da jager-red bull), absinthe. absinthe abartı oldu da diğer ikisi gider.

Düğün sahibi sizseniz bir şey içemiyorsunuz zaten.
Ablamın düğünde organizasyonu ben yapmıştım son 20 dakikada 5 bira içebildim anca.

sizin değilse viski içebilirsiniz.

Direkt benim düğünüm :-) Gerginliği atmak için ara ara içmeyi planlıyorum.

kokusuz bir şey yok dostum. öpüşeceksen akrabalarla, illa ki fark edilecek.

koksun ya senin düğünün bu? kontrolü kaybetmediğin sürece ne istersen iç yani. Bacardi cola iç hem farkedilmez.

Cin tonik pek kokmaz aslinda

ben viski içmiştim düğünümde :)

Yani koku derken, hani metroda otobüste yanınıza biri oturur da, leş gibi kokar ya, o hale dönmeden güzelce içebileyim istedim. Olmadı karanfille destekleyeceğiz, yapacak bir şey yok :-)

Bacardi denemedim hiç, kolayla iyi gidiyor mu?

çok güzel gidiyor bence bir deneyin.

nane likörü,sanki ağız gargarası yapmış gibi kokuyor.

cin tonik en az o yine.

beyaz şarap, şampanya

zaman zaman herkes dusunuyordur.
onemli olan cevrende olan olaylardan ders cikarabilmek, durumuna sukretmek, yapabiliyorsan insanlara maddi manevi yardim etmek.

dunyayi sen degistiremezsin ama birilerine faydan dokunabilir.

dunya adil bir yer degil.

Dünya berbat bir yer. Düşündükçe de yaşanılmaz, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. O yüzden boşvermek, bir şeyi değiştiremeyeceğini kabullenmek ve dümdüz yaşayıp gitmek gerekiyor bence. Ne demişler ignorance is bliss.

Şöyle ki dünyada yaşamanın amacı mutlu olmak değildir. Bir nebze olsun iyi bir insan olabilmektir. Herkesin mutlu olduğu dünya yaşamaya değmezdi. Önemli olan adaletsiz ortamlarda sen ne yapıyorsun. Tanrı bunu görmek istiyor. Tanrı zaten kitaplarda sonsuza kadar mutlu olacağın yerleri sana söylemiş. Bu dünyanın gelip geçici olduğunu ve senin bu süreçte neler yaptığını görmen gerek.

evet cidden hayat mutsuzluklarla dolu.

ben bu mutsuzlukta kendimi şöyle avutuyorum; "beterin beteri var, birileri bu hayatı sakat, kör, sevdiğini dün toprağa vermiş veya aç olarak geçirmeye çalışıyor en azından o durumda değilim çok şükür" diye kendimi avutuyorum. bazen yiyor bazen yemiyor ama öyle böyle geçiyor..

edit: en çokta şu yaşamak için çalışmak meselesi koyuyor bana :/ işe gidip gelmekten başka ne halta yarıyorum diye üzülüyorum.

Bugün daha 35 yaşında hayatında sigara içki kullanmamış 7000 tl maaş alan özel sektörde bir birimde müdür olan arkadaşımızı kanserden kaybettik.... Hayat bu kadar basit işte ..düşünmeyin çokça şeyler yaşayın gitsin..rüzgar bir yerlere savuracak nasıl olsa...

sorun şu ki mutlu olmayı çok fetişleştirdik. sanki hayattaki tek amacımız buymuş gibi. zaten "mutlu olmak" kavramı bile bize öğretiliyor. mutlu olmak için araçları hem yanlış seçiyoruz (para, güzel bir eş, araba vs., hem de bu araçları birer amaca dönüştürüyoruz.
bu konu üzerine kafa patlatmak için 3 kitap önereceğim:
www.iletisim.com.tr
www.idefix.com
www.idefix.com

Gerçektene de mutsuzluk dolu, bu söylediklerinizin var olması da bence yeterince kanıt. Ben insanın bir varoluş amacı olduğuna inanmıyorum ama bu tarz şeylere de kafayı takan bir insanım. Rahatlamak için ise şuna (htwins.net ) ve şuna (www.youtube.com )bakınca rahatlıyorum, "Amaan, zaten küçücük bir şeyim, yaşamışım ne, yaşamamışım ne." diyorum. Valla, aklım almıyor, yukarıda (aşağıda, sağda, solda) zibilyon tane gezegen, yıldız var. İnsan olsa ne, olmasa ne. Bir de o halimizle hani oturup düşünüyoruz, bir şeyler hissediyoruz, yemek falan yiyoruz ya, iyice komik geliyor. Birileri okumak için kilometrelerce karlı yollarda yürürken, başka biri milyonların içinde yaşıyor, o anda başka bir yerlerde bir yıldız patlayıp supernova oluyor. Ben isyan ediyorum, o arada dünya kadar bir göktaşı bir gezegeni parçalıyor bir yerlerde. Algılayamadığım için olay iyice karmaşık geliyor, iyice hayranlık uyandırıyor. Onu düşündükten sonra biri insanın hayatını geçtim, Dünya'nın kendi varlığı bile karınca gibi geliyor. "İnsanlık olarak olmasak ne olur? Onu geçtim, şu gezegen olmasa da ne olacak ki. Olmasa da olur" diyorum. Sonra hayranlıktan vazgeçip dünyaya dönüyorum, İstanbulkartımı basıp sağlı sollu arkalara doğru ilerliyorum. Ya da duruma göre gaz maskesi takıyorum.

hayat pek tabii ki mutsuzluklarla dolu ama bu hayata bakış açınla ilgili. şimdi sana edebiyat yapmak istemiyorum yok pozitif düşün yok bilmem ne... fakat aslında çok basit olan ama düşünmeyi unuttuğumuş bir şeyi hatırlatacağım. o da ''şükretmek''. bak beni öyle dini bir kimlik olarak görme. din ile alakam yok desem bile yeridir.her şeye rağmen hayat çok güzel. Yaşamak, nefes almak, bu serüvenin bir parçası olmak çok önemli.

Sabahları uyanırken, gözlerimizi ilk açtığımız anda sağlıkla gerinebiliyorsak eğer… işte ilk neden karşında duruyor bile. Ne dersin? Sağlıklı olmanın parayla bile ölçülemeyecek derecede önemli olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Biliyoruz da hangimizin aklına bunun için şükretmek geliyor ki? Ancak hastalandığımızda, sağlığımızı kaybetmeye başladığımızda değerini anlıyoruz; ama iyileşince her şey tekrar eskiye dönüyor, rutine biniyor ne yazık ki…

Tıpkı bunun gibi bir başka örnek… market arabamızı elimizdeki listeyle doldurup eve geldiğimizde tüm alabildiğimiz nimetler için şükretmemiz gerekmez mi sizce; hele hele istediklerini, özlediklerini, onlardan da önemlisi ihtiyaçlarının çoğunu alamayanları düşününce? Peki bizler ne yapıyoruz; elimizin ağırlığından, yorgunluğumuzdan dem vuruyoruz öyle değil mi?

Bunlara benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün elbette ama bunların pek çoğunu fark edebilmemiz için mutlaka bir şeylerin sebep olması, bize bir şekilde hatırlatılması gerekiyor. Oysaki… kendiliğinden fark edebildiğimiz, şükür edebildiğimiz ölçüde mutluluk kıvılcımları daha bir etkili olacak, denizin mavi serinliklerinin ruhumuzu dinlendirmesi gibi daha bir sarıp sarmalayacak dört bir yanımızı.

işim gereği dünyanın dört bir yanını gezme fırsatım oluyor ama kalitesiz bir ülke demek yerine kalitesiz insanların olduğu bir ülke demek daha doğru olur. bunun için de yapacak bir şey yok maalesef. örneğin; japonya'ya gidiyorum ve 2 gün kalıyorum. insanlar saygıdan artık ayaklarıma kapanacak. kasiyeridir, otel görevlileridir vs. herkes yaya geçidine geldiğinde kimse yoksa bile muhakkak durur vs.. örnekleri çoğaltmak mümkün. fakat bizim ülkemiz de böyle. yeri geliyor bende isyan ediyorum fakat gittiğim diğer ülkeler geliyor aklıma. ya kenya'da doğsa idim ? veya kırgızistan ? veya suriye ? vs. vs. o zaman da diyorum ki neyse buna da şükür...

artık yazmayı bırakmam gerekli karnım acıktı. hadi eyvallah...

Sağlık veya yiyecek ekmeğin olması bambaşka konular. İhtiyaçlar hiyerarşisinde bunlar temel basamaklar zaten. Ancak sadece bunlarla mutlu olabilmek, ölmek için yaşamak anlamına gelmiyor mu? Çok polyannacı bir bakış gibi geldi bana.

İyi insan olmak, daha doğrusu başkalarına çıkarsızca yardım eli uzatmak, evet bu gerçekten çok güzel bir şey. Ama bir sorum var, aç olan bir kediye süt verdiğinizi düşünün. Mutlu oldunuz. Ya sonra? Ya kediyi alıp beslemeniz gerekiyor, ya da bundan sonra ne olacak diye kederlenmeniz.

Dünya adaletsiz ve kokuşmuş bir yer. Ben de pek inançlı biri sayılmam ama, birkaç sene önce duyduğum bir laf hep geliyor aklıma. Bu kadar sıkıntı var olduğundan, belki de bu dünya başka bir dünyanın cehennemidir.

Fake. 40 tl kargo fiyati mi olur.

Uzun süredir adsl müşterisiyim diye %10 indirim bile yapmıyorlar, 800 liralık kulaklık mı gönderecekler? Fake elbette.

40lira kargo mu olur?
direkt fabrikadan mı postalıyorlar acaba?
öyleyse 40tl normal... tee japonya'dan ya da çinden gelecek muhtemelen :)

abi şu numaraya güvenilip de he denir mi hiç? allah bilir kargocu diye de kendi gelir 40 lirayı alır senden.

hangi internet sağlayıcıyı kullandığımı, doğum yerimi falan sorayım madem kadına. Madem uzun süredir müşterisi olduğumu biliyorlar, bakalım ne şekilde kaçacak. Akşam arayın dedim zaten toplantıdayım deyip, arasın da konuşalım bakalım. Yalnız r harfini aşırı baskılıyordu konuşurken, rusları mı çalıştırıyorlar acaba :-)

@cemiyetin unlu siması

Yok zaten işkillenince markayı alabilir miyim dedim, şimdi toplantıdayım akşam ararsanız konuşalım dedim :-)

ingiltereden 7 kitaplık setin kargosu 8 pound tuttu. mars'tan kargolamış olacaklar ki 40tl kargo istemişler.

bu measuring probe içeri doğru döndürülen bişey herhalde. öyle içeri doğru çevirip çalışma pozisyonuna getirdikten sonra bi daha kontrol et diyor. ben böyle anladım.

Ölçüm milini "eksen üzerinde" çalışır duruma getir ve kontrol et

swing eksen üzerinde olabilirmi burada?

Swing kelimesini sarsmak sallamak tarzı fiil anlamında değil de sapma gibi bir anlamda isim olarak düşünmek gerek değil mi cümle yapısı gereği?

ama orda bi işlem yapıcaksın ki sonra kontrol ediceksin. senin dediğin gibi olursa yüklem ne? yani yapılacak şey ne ki sonra kontrol ediceksin.

krediyi alırken eylül 2012'ye kadar alacağınıza dair senet imzalamışsınızdır muhakkak. dolayısıyla kesilmez diye düşünüyorum. banka hesabına yatar. nasıl olsa devlet kuruşuna kadar geri alacak.

ben butun kpss dosyalarını indirdim . turktorrent sitesinden davet hakkım osaydı gönderirdim size . bence turktorrent davetiyesi iste

Herhangi bir video paylaşım sitesindeki videoyu indirmek istediğinizi söylüyorsunuz, öyle ise izlediğiniz her video geçici olarak bilgisayarınıza indiriliyor zaten, izledikten hemen sonra flv uzantılı bu dosyayı tarayıcınızın dosyaları geçici olarak tuttuğu klasörde bulabilirsiniz.

İzin vermiyordan kastım, videoya erişim şifre ile oluyor ve sanırım uzantısal da bir problemi var. Linkini bir yere yapıştırsam da, izin vermiyor. Herhangi bir paylaşım sitesinden zaten real player rahatlıkla işimi görüyor.

Bu ihtiyaç akademinin kendi ders videolarını kaydettiği ve tc no ile girilen bir site. Kayıtlı videoları indirebilmek istiyorum.

kpsS gk-gy-egitim bilimleri-vs hangisi ? ben sana gonderirdim de boyutları cok bildiğin bir yontem varsa rahat gonderilecek yardımcı olurum

goo.gl belki karakterlere bakınca hatırlarsın. ben bilmiyorum ama.

uğursuzun adı "uğursuztaş"tı diye hatırlıyorum. ama zıttını anımsayamadım ben de.

Kimse seni isteğin dışında ameliyat edemez öncelikle bunu bil. Sonrasında ise devamlı testler vs. eşliğinde şansın varsa çürüğe kadar gidebilirsin. Fakat dengesiz bir komutana denk gelirsen çok çektirebilir.

bel fıtığına çürük raporu verilmez ameliyat olduğun takdirde 3 ay hava değişimi alırsın.

ancak ameliyat olmadan önce en az 1-2 ay revire gidip gelmen, askeri tabipler tarafından ameliyatına karar verilmesi gerekir. aynı zamanda spor yapamaz raporu alırsın. 15 ay yapacaksan 3 ay hava değişimi cillop gibi. kısa dönemsen sakın askeriyede ameliyat olma. gerek yok.

Motor defisit olmadıkça bel fıtığına ameliyat önerilmez çünkü ameliyat o kadar etkili, kalıcı bir çözüm değil. Senin rızan olmadığı sürece ameliyat yapamazlar.

Cevaplar icin tesekkurler,su noktayi anlamak istiyorum, ben ameliyat olmaz isem agrili zamanlarimda dinlenmeme izin verirler mi? Yoksa doktor ameliyat etmedi diye ustume mi gelinir? Cok yazi okudum ve ameliyatsiz agrinin azalmasi durumlarinda ameliyat kesinlikle onerilmiyor. Bu asamada da istirahat onem kazaniyor ayaga kalkabilmek icin. Spor istirahati vermemeleri gibi bir durum yasar miyim bu kosullarda?

raporsuz komutana kalmış mevzu. eğer seni muayne eden doktor istirahat raporu verirse(1 günle 20 gün arası verilir) o süreyi koğuşta yatarak geçirirsin. istirahat raporun yok ise ölsen bile kimsenin umrunda olmaz.. askerde herşey belgeye bakar lafla peynir gemisi yürümez. yani ne yapıp edip raporu koparman lazım.

kanka rahat ol, sen benim verdigim gazla git su askerlige aradan cikar:))

şu an askerde olan biri olarak söyleyeyim, rahatsızlığının derecesine göre bir görev verirler koğuşçu, kantin vs. nöbetten düşersin. ben de herşeyin belgeye baktığını lafla olmayacağını düşünmüştüm ama götüm başım ağrıyor deyip muhafızlıktan (bkz: 8 saat nöbet) kurtulan çok oldu.

ameliyat için zorlayamazlar.

Askere gitmeden muayene esnasında belgelerini gösterirsen daha gitmeden bile çürüğe çıkabilirsin. Olur da askere bir şekilde gidersen orada bunu muhakkak belirt. Muhtemelen seni GATA'ya kadar sevk edecekler ve yaklaşık 15-20 gün içerisinde çürük raporu alacaksın. Bel fıtığından 18 günde rapor alıp evine dönen devrem vardı.

aslında çürüğe çıkmaktan çok askerde rahatsızlığımın daha da ilerlememesini istiyorum araştırmam o yüzden. ama bu bel fıtığından evine gönderilen arkadaşınızın durumu ne kadar ciddiydi? yürüme bozukluğu gözle farkedilir derecede miydi?

efendim geçmiş olsun. ben bir askeri doktorum, kıtada görev yapıyorum. haliyle sorunuza sağlıklı cevap verebilirim diye düşünüyorum. birincisi isteğiniz dışında ameliyat olmanız söz konusu değil. ameliyat önerilir, kabul etmediğinizi söylerseniz de medikal tedavi ve spor/ağır eğitim muafiyeti verilir. bir ihtimal ama küçük bir ihtima de hava değişimi verilir. sağlığı ile ilgili belge getiren askerlerin belgelerini şahsen ben dikkate alıyorum. gideceğiniz yerdeki askeri hekim de dikatte alır bence (tabi o ben de olabilirim:p) geçmiş olsun efendim, başka sorunuz olursa yardım edebilirim yine.

Böyle bir sıkıntısı olabilecek arkadaşlar için yazıyorum.

Askere gittim geldim. Belimdeki rahatsızlıktan dolayı hiç spor yapmadım. Acemilikte komutanlar zorlamaya korkuyorlardı kısa dönemleri. Usta birliğimde ise devlet hastanesine gidip spor yapamaz raporu aldım. Sağlık konusunda askerin çok üstüne düşüyorlar, kesinlikle bir sıkıntı çıkmadı.

Askerliğimin son dönemi kış aylarına denk geldi. Nöbet sırasında soğuktan belim çok etkilendi ve özellikle sabahları bacağımı çeke çeke yürümeye başladım. Tekrardan devlet hastanesine gönderdiler, oradan fizik tedavi görmek için hastaneye yattım. 12 gün devlet hastanesinde yattıktan sonra kalan askerlik sürem için (20 gün) doktor bana rapor yazdı ve hava değişimi ile evime döndüm. Kısacası belimden yaşadğım problem hava şartları ile ilgili oldu, bunun dışında herhangi zorlayıcı bir hareket yapmak zorunda kalmadım.

Yine de bir sorusu olacak arkadaş olursa, buradan ya da ekşi sözlükten mesaj atarak bana ulaşabilir.

Pardon yanlış yazdım, devlet hastanesinden spor istirahati aldım. Spor yapamaz raporunu askeri hastaneler veriyor. Devlet hastanesi sadece spor istirahati verebiliyor.

flash disinfector. bu program işini görecektir büyük ihtimalle.

yapman gereken basit. klasör ve arama seçeneklerine gel. ardından görünüme tıkla. gizli dosya ve klasörleri göster ile korunan işletim sistemi dosyalarını gizle kutucuklarını işaretle. artık flash belleğindeki dosyaları görebilirsin. yeni bir klasör olusturup dosyaları oraya tası

teşekkürler, flash bellek içerisinde dosya uzantılarıyla arama yaptırarak dosyaları kurtardım (.xls, .jpeg, .png tarzı)

Garanti kapsamına girmiyor, kardeşim de sırt çantasına koyup okula gitmiş, orada mefta olmuş.
ilk geldiğinde ekran üzerinde çizikler ve dediğin gibi kum parçası benzeri şeyler vardı. bir süre daha kullanabildi, ama zamanla o siyahlıklar yayılıyor.
ne kadara patlayacağını bilmiyorum ama garanti kapsamı dışında kaldığına eminim, bize öyle demişlerdi.
not: veletindeki netbooktu.

ben sadece monitorle kasanin birlestigi yeri kirmistim ama bilgisayari goturdugumuzde sormustuk, ekran kirilmis olsaydi yaklasik 400 liraya patlayacagini soylemislerdi daha iki uc gun once, experdi gerci.

off aynı şeyin başıma geldiği günü hatırladım..!! benim acele bilgisayara ihtiyacım vardı durumum da vardı yenisini aldım çünkü gayet güzel uçuk bir fiyat aldım sırf ekran için.
olay şuymuş ki aynı ekran ile değiştirmek gerekiyormuş. biri demişti ki gittigidiyor gibi yerlere bak, insanlar bilgisayar bozulunca satıyorlar. ordan 40-50 liraya alıp tamircide yaptırdın mı ucuza gelir diye.
bence en iyisi bir tamirciyle konuş, doğubank civarlarına da gidip araştır çünkü teknik servisler uçuk. garantiye de girmediği kesin.

arama.gittigidiyor.com

burda görüldüğü gibi fiyatlar 100 lira civarında. max 50 liraya takarlar, hatta 50 lira çok bile bence. Ama böyle yapınca garantiden çıkmış olcak, lenovo servisini arayıp ben ekran alsam, siz onu takabilir misiniz filan diye sorun bence. Lenovo servisi daha fazla fiyat verebilir ekran için.

goo.gl

ikamet ettiğiniz yere en yakın olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı'na başvurarak gelir testi yaptırın. yanınıza nüfus cüzdanınızı ve onun 1 adet fotokopisini almayı unutmayın.

the one veya transporter olabilir mi acaba?

hayır ikisi de değil, yakın tarihli bir filmdi ama

equilibrium?

v for vendetta:)

ip man olabilir mi? güvenlik görevlisi alakasız ama..

kesinlikle equilibrium

(bkz: interstate 60)

gelişmiş güç seçeneklerine gir orada daha ayrıntılı ayarlar var. kapattığımda şunu yap açdığımda bunu yap.

1.5

1.3 veya 1.5 seçin diye yazmadım, marka öğrenmek için yazdım

pardon sonunu okumamışım :D 12-13 düşük bi fiyat pek fazla seçeneğin yok gibi en temiz ve kazasız hangisini bulursan al. satmasını düşün alırken.

Fiat palio 1.3
clio da olabilir

ford fiesta olabilir gibi

biraz daha kastırıp dizel olmasa da bir 2001 ford focus düşünülebilir.

opel corsa 2000-2003

edit. 3 kapı hb

clio mantıklı.

dacia logan 1.5 dci var.ben o aracı tavsiye etmek istemiyorum pek ama,aklınızda bulunsun yine.

hangisini alırsanız alın, almadan hemen önce servisine enjektör takımının fiyatını sorun.

sonrasında "aslında 15.000 liraya ne alabilirdim" diye düşünmemek için...

eh işte raporlu olduğunuzu söylemişsiniz. o raporlu olduğunuz günler için maaş ve sigorta priminiz ödenmez. siz onun karşılığında (rapor ibrazı ile) sgk'dan maaşınızı alırsınız. (yani maaşınızın eksik kalan kısmı kadarını) tabi maaşınız 3000 tl ve sgk'da asgari ücret gösteriliyor ise siz sadece asgari ücret üzerinden 3 haftalık rapor bedelini alırsınız. kalanının da üstüne su içersiniz.

odeme yapmıyorlar, o parayı sgk dan alıyorsun. sigorta kısmını bılen cevaplasın ama yatırılması gerek diye biliyorum ben.

hayır şirket hiç bir ödeme yapmıyor. sadece sgk'dan ödeme alıyorsunuz.

yani biri hasta olunca, zaten hastane masrafları belini bükerken, bir de ücretini kesintiye uğraya uğraya alıyor, hem de primi yatmıyor. çok güzel cidden.

22 sigortalı göstermemesi normal olan ancak, şirket kalanını ödemez diye bir şey yok, ben de aynı şekilde işgörememezlik raporuna istinaden ptt'den ödeme aldıktan sonra makbuzu mali işler'e götürdüğümde aradaki fark maaş hesabıma yatırıldı. insan kaynakları ya da mali işler departmanı ile görüşün derim ben.