[]

Deniz tatiline bebekle nereye gidelim? (İstanbul’dan)

Ve kalmak için nereleri tavsiye edersiniz?


Çok teşekkürler.

 
Bebek yaşı?

10 aylıkken ikiz bebeklerle adrasana gitmiştik (istanbuldan degil)

Sakin olduğu icin keyifliydi. Yuzdurduk eglendik. Yürümüyorlardı o zaman
  • help im alive  (29.06.25 22:06:33) 
Ay vermeyi unutmuşum evet pardon :) 2 yaş.


  • psmstc  (29.06.25 22:18:46) 
Edremit körfezinde herhangi bir yer.


  • sanal hayvan  (29.06.25 22:39:18) 
mümkünse kapalı havuzu olan her şey dahil ve kum plajı olan bir otel. bizimki bıraksan saatlerce kumla oynardı. kapalı havuz da öğlen sıcağında (11-16 arası) eğlence için. havuzda daldırmayın ve su yutmasın mümkünse. küçük yaşlarda havuzdan enfeksiyon kapma riski daha fazla oluyor. özellikle su yutarsa...


  • merhum  (30.06.25 11:34:20) 
bütçe uygunsa bu otelin zemin katını tavsiye ederim. uyumuşken bebek arabasından indirmek kolay olur. bir de direk bahçeye açıldığı için çimlerde oynatmak için ideal.
www.otelz.com

  • merhum  (30.06.25 11:39:48) 
deniz soğuk ama datça


  • mantık  (30.06.25 12:33:33) 
Çıralı güzeldi, bungalov evler var, sahil de sakin.


  • tabudeviren  (30.06.25 13:23:51) 
[]

Gece bir araca çarptık numaramızı bıraktık süreç sonra nasıl oluyor?

Adam bize mesaj attı. Aracında sol arka çamurlukta çok hafif göçük oldu. Ben de ustamıza götürelim dedim.

Ama tutanak filan tutup (ki adamı gece nasıl bulacaktık) trafik sigortasıyla mı ilerlemeliydik? Yanlış mı yaptım? Adam da tramerine işlenmesi taraftarı değil anladığım kadarıyla.

Çarpma sonrası hemen fotoğrafladık bu arada herşeyi.

 
Emin olmamakla birlikte olması gereken polis çağırıp tutanak tutturmaktı. Daha sonra tutanağı karşı tarafa ilettiğinizde sizin trafik sigortanızdan aracını tamir ettirebilirdi. Ama bazen taraflar tramere işlemesin diye harici olarak tamir ettirebiliyor. Fotoğraf çekmeniz iyi olmuş.

Eğer masrafı karşılamayı kabul ediyorsanız karşı taraf da tramere işlenmemesini kabul ediyorsa sorun yok. Ama sizden masrafı aşacak şekilde fazla para talep etmeye başlarsa böyle bir şeye izin vermeyin. Hatta baktınız olmuyor o zaman fotoğraflarla birlikte tutanak tutalım gidin sigortadan yaptırın dersiniz. Şahsen ben bu tarz durumlarda cebimden para çıksın istemem, sigorta bunun için var sonuçta. Tramere işlemesin deyip 100 TL'lik masrafı cebinizden karşılayabilirsiniz ama bir ay sonra daha büyük bir kaza geçirip mecburen sigortaya başvuruca cepten masraf yapmanın anlamsızlığı daha iyi anlaşılıyor.
  • bhhs  (28.06.25 16:10:06) 
[]

Dünyayı kimler yönetiyor,zengin elitler,türkiyenin siyasi geleceğivb kitap?

Bu konularda yazar, kitap, youtuber var mı tavsiye edeceğiniz kaynaklar?




 
5 aile yönetiyor dünyayı. Sadece 5 aile 6 falan değil. Bir de illuminati var


  • runaway  (22.06.25 00:17:13) 
dunyayi 5 olmasa da hadi bilemedin 500-600 aile yonetiyor olsun. elitlerden yani hicbir sey yapmadan sadece dogum hakki olarak dunyadaki servetin yarisindan fazlasina sahip olan birkac milyon insandan bahsediyoruz ki bunlarin cogu da amerika'da.

mesela chomsky'nin manufacturing consent kitabiyla bu ayricalikli zumrenin butun dunyayi nasil avucunda oynattigini gorebilirsiniz. yani bu kadar ucurum gercekten cok abes. dunyanin yarisi varligin %1'ine sahip. yani gercekten o kadar sacma bir dagilim ki insanlarin sesini cikarmadan kole olmayi kabullenmesi hayreti mucip. bir de haklarini isteyeceklerine ai cikti isimizi kaybedecegiz diye korkuyorlar. essek olana semer vuran cok oluyor belli ki.
  • antikadimag  (22.06.25 01:06:34) 
[]

İstanbul Anadolu yakasında kaliteli kırılmaz valiz nereden bulabiliriz?

Sb




 
ümraniye çarşı'da, ara sokaklarda çok sayıda çanta dükkanı var.
kadıköy'de, balık pazarı'nın hemen üstündeki sokakta ve boğa'dan stad yönüne uzanan caddelerin ara sokaklarında dükkanlar var.
nautilus carrefour'da geniş bir bavul reyonu var.
uygun fiyatlı seçenekler bulunabilecek yerlerden örnek verdim, fiyat önemli değilse nautilus ve capitol gibi avm'lerdeki tchibo'larda sağlam ve garantili bavullar mevcut.
  • lil siztah  (21.06.25 21:55:14) 
[]

Çalıştığınız işyerinde sistematik zorbalığa maruz kaldınız mı hiç?

Yapınız biraz saf bir iki kişi herkesin içinde dalga geçmeye çalışma, çocuk gibi davranma tarzı rahatsız olduğunuz hareketler yapıyor. Bir yeni çanta almışsınız dalga geçer gibi üç kişiden bir kişi elini uzatıp bakmaya çalışıyor bir yandan sırıtıyorlar size, siz gülümseyip geçiştiriyorsunuz.

Böyle durumlarda en iyisi

a) zorbaları trolleri besleme sessiz özgüvenli kal geçiştir

b)özgüvenli net sakin sınır çiz

c)özgüvenli tersle

Hiçbirinde agresif alternatifimiz yok. Hepsinde sakin net özgüvenle hareket ediyoruz bu arada.

 
Ozguvenin bu kadar altini cizdiginize gore ozguvenli davranamiyorsunuz zaten. (Any man who must say i am the king is no true king) Hangisini secersek uygulayamayacaksiniz bu sebeple. Zaten yonetim destekli olmayan mobbinglerde hedef “kolay lokma” olacak olanlardir.


  • ghilleinthemist  (10.06.25 18:31:39) 
beni örnek alın diye söylemiyorum yanlış anlamayın, ben 30 yaşını geçmiş ve bu konulardaki sivri tavrı yüzünden hiçbir yerde tutunamamış bir insanım ama sistematik zorbalığa maruz kaldığım bir iş ortamında kavga eder, iş arkadaşlarımın arabalarının lastiklerini patlatır, masalarına mayın döşerdim. açlıktan ölmediğim sürece de bana milyonlar filan vadetmedikleri takdirde bu yaklaşımdan vazgeçeceğimi sanmıyorum.

bazı insanlar seviyesizdir, antin kuntin hareketleri olur ama bunu muhtemelen zaten anlayabilirsiniz. birden fazla kişinin sistematik şekilde benzer harekette bulunması ise bana hiç "doğal" gelmiyor.

özgüvenli kal geçiştir, özgüvenli net sınır çiz, özgüvenli tersle demişsiniz de bunu nasıl yapacaksınız mesela? bu noktada @ghilleinthemist'e katılmak durumundayım açıkçası, muhtemelen özgüvenli davranamıyorsunuz. siz güçlü imajı verip onları görmezden geldiğiniz sürece onlar daha da fazla kudurabilir. tam tersi de olabilir ama genelde zorbalığa maruz kalan birisi ses etmediği zaman zorbalığın dozu artar, bu hep böyledir.

onlar sizin çantanıza el uzatıp saçmasapan konuşuyorsa siz de "neye bakıyosun?" diyebilmelisiniz. tavrınızı koymaktan çekinmeyin. zorbalığa sessiz kalan çalışan zaten en başta kendisi "feda edilebilir" konuma gelir, şu noktada "uslu" durarak kazanacağınız hiçbir şey olduğunu sanmıyorum.
  • mark greg sputnik  (10.06.25 18:39:55 ~ 18:47:12) 
bu uc secenek arasından b + yalniz olmadigimi gösterebilmek icin benimle yan yana durabilecek dost arkadas edinmek. zorbalar zorbaliklarini yalnizliginizdan güc alarak sürdürürler, yalniz olmadiginizi hem siz hissedin hem de başkalarına hissettirin.


  • deckard  (10.06.25 18:42:42) 
Ne yapmaya çalıştığınızın farkındayım ama sizinle bu oyunu oynamıyorum hissini verebilirsen sana saygı duymaya bile başlarlar. Queenlige geçiş fırsatı olarak gör bu deneyimi.


  • sekizdokuzon  (10.06.25 21:28:46) 
Çantaya elma doldurup dağıtın, yerlerken de "ya pamuk prenses elması olsaydı" diyip kahkaha atin. Mobbingi durdurur mu, tirmandirir mi bilemem ama deli mi.lan diyip uzaklasacaklari kesin bence.


  • encokbenisevinnolur  (10.06.25 22:42:11) 
[]

Toplumdaki samimiyetsizlik, sevgisizlik kötülükle nasıl baş ediyorsunuz?

Ben eskiden herkese samimi iyi niyetli davranan bir insandım yaş 30 oldu artık samimiyetimi kaybetmeye başladım. Fark ettim ki kafam bir Fanusta büyümüşüm çocukluğumdan beri çok konservatif böyle uyanıklık ogrenememişim yani.

Kötü insanları daha iyi ayırt ediyorum artık. yani eskiden olsa hiç farkedemezdim suistimal edildiğini iyi niyetimin.

Şimdi yine Özellikle Çekirdek ailemle ilintili insanlara iyilik yapıyorum ama Ama eskisi gibi içimden gelerek değil iyilik yapmadım da laf söz yapacaklarını bildiğim için o laf sözleri ağızlarından çekip almak için yapıyorum.


Özellikle narsist kötü insanlardan saygısızlıklar göre göre alay edilme küçük küçük düşürmeler göre göre mesafe koymaya daha çok sınır çizmeye başladım sanırım biraz geç oldu ama saflığım gitti. Gerçek sevgi mi ve gerçek saygımı yalnızca çok samimi güvendiğim insanlara sunuyorum. Ve kötü insanlarla ya hiç temas ya da mecbur kalıyorsam akrabalık durumları gibi bayramda seyranda sadece sınırlarımı belirleyerek özgüvenli durarak temasta oluyorum

Sizce nasıl hissel gelişim açısından belki biraz geç bir yaş ama doğru bir yolda mıyım sizler bu süreçten nasıl geçtiniz bıyık vurula vurula kaytan insan arkadan vurula vurula şeytan Olur dediğimiz süreci siz nasıl yaşadınız ve bu saf saflığın yitirilmesi çok üzücü bir şey değil mi?


Yetişkin yaşamında gerçek samimiyetin gerçek güvenin sadece çok sınırlı bir arkadaş çevresinde sadece anneyle veya sadece babayla sadece bir aile üyesi ile veya bazen onlarla bile değil kalmayışı samimiyetsizliklerin artışı bunlar sizi de üzmüyor mu?

İçini dökmek istedim biraz. Uzun olduysa affınıza sığınıyorum.

 
Kötülük kötülük doğurur, çok o enerjiye kapilmamaya çalışıyorum. Hakkımı da yedirtmem ama.


  • sekizdokuzon  (08.06.25 15:48:06) 
Çocukken ve genç yaşlarda iyi niyet/cömertlik/samimiyet genellikle sorgulanmıyo, çünkü çevremiz genelde güvenilir ve ilişkilerimiz de daha yalın oluyor. Fakat ne yazık ki yetişkinlikte farkına vardığımız gerçek, insanların farklı ajandaları ve çıkarları olduğu; bazılarının kötü niyet veya manipülasyon yoluyla samimiyeti suiistimal edebileceği gerçeği. Saflığın yitirilmesi üzücü tabii ama bunun yerine koyulan bilinçli ve seçici güven çok kıymetli bence. İnsanı ciddi anlamda olgunlaştırıyor.

Günün sonunda gerçekten kıymet verdiğin insanlarla, küçük ama sağlam bir çevreyle kurduğun bağlar, sığ ve yüzeysel birçok ilişkiden daha tatmin edici kalıyor. Duygularını güzel ifade etmişsin bu arada. Birçok insan yaşıyor ama dillendiremiyor bu tarz şeyleri. Yalnız değilsin, üzme kendini.
  • vedatchilipeppers  (08.06.25 16:24:10) 
çok o enerjiye kapilmamaya çalışıyorum. Hakkımı da yedirtmem ama +1


  • put it in your appropriate place  (08.06.25 16:38:15) 
Bilhassa son birkaç yıldır bu yüzden Nasrettin hocaya dönüştüm. Oldukça ferahlatıcı öneririm. Dr jekyll & mr. Hyde var ya, ben de encokbeni & Nasrettin oldum, güzel oluyor ^^


  • encokbenisevinnolur  (08.06.25 17:17:38) 
kendim yazmışım gibi okudum, yaş 30 olduysa geç değil güzel bir yaşta aydınlanmışsın. 40'a geldiğinde sınırlar iyice kalınlaşacak. Tr'de yeni insanlık böyle açıkçası. Aynı yolda, doğrularınla dik durarak devam et. Tüm sevgini, gerçekliğini aile bildiklerine ver derim ben.


  • adivar  (08.06.25 18:18:34) 
Çocukluk bir masal dünyası, sonrasında sert ve acımasız bir dünya var. Buna ilaveten bu topraklara özgü bir acayiplik var. Nezaket, içtenlik, iyilik, sırf doğru olduğu için doğruları söylemek gibi şeyler enayilik olarak görülüyor. Kurnazlık, içten pazarlıklı olmak, kabalık ve belaltı muhabbetler revaçta olan şeyler. Statü, başkalarını aşağılayarak kazanılıyor. En komik bulunan stand-up şakaları bile birilerini aşağılamak üzere. Başka ülkelerde sosyal olarak ve kanunen böyle olduğunu sanmıyorum. Oralarda kimse size hiçbir şekilde mobbing yapamaz. Siz haklısınız, ama vaziyet böyle. Canınızı sıkmayın, değecek tıynette insanlar değiller.


  • emirleblebikemir  (08.06.25 18:28:50) 
[]

Toplumdaki pasif kötülüğe karşı tavrınız nasıl?

Dün bir taksiye bindik. Taksici yoldan geçen biriyle selamlaştı. Adamcağız yaşlı, bir hastanenin önünde karşılama personeli olarak görev yapıyor sanırım. Taksici selam verdikten sonra adama “Bu da emekli olamadı.” gibisinden, adamın hemen bana dedikodusunu yaptı. Başka bir yerde biriyle oturuyorum, küçük bir ilçe, nüfus az. Aksayarak yürüyen birinin dedikodusunu yaptı adam ayaküstü. Ve bu kişi o konuşmayı duysa kesinlikle rahatsız olur, üzülür; o tonda bir konuşma yaptı.

Ben üniversiteye başlamıştım. Hemen gruplaşmalar olur malum. O gruplaşmalar daha yeni yeni oluşuyorken, benim de yapım çok saf, çok iyi niyetli. Elemanın biri kendince herkesin içinde dalga geçmeye kalktı benimle. Beni yalnız, zayıf gördü muhtemelen. Ben de çok sert cevap verince yapışıp kaldı. Bunun gibi yüzlerce örnek… Bizim toplumumuz neden böyle? Yaşlı, zayıf, yalnız, engelli, farklı… Tahammülü neden yok ve neden bu kadar küçük kötülük var insanların içlerinde?

Ve ben artık insanımızdan, toplumdan soğudum açıkçası. Acaba duygusal olarak beklentisiz olarak bir yatırım yapmamak mı gerekiyor? Sadece gözlemci olup işimize mi bakmak lazım? Elinden geldiğince iyi kalmaya çalışan bir insan olarak bu manzaraları gördüğümde gerçekten üzülüyorum. Bu topluma karşı iyi kalmaya çalışan bir insanın tavrı nasıl olmalı sizce?

 
bizim toplumumuz neden böyle? çünkü toplumun %99'u kolpa müslüman.

tavır nasıl olmalı: toplumdan kendini mümkün mertebe izole etmek veya başka bir ülkeye göç etmek.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (04.06.25 09:56:04) 
ekonomik çöküş, gelecek kaygısı, sosyal medya, mutsuz bir toplumun dönüşümü.


  • koela  (04.06.25 10:14:40) 
Bu yazdıklarınızın çok benzerini arkadaşımla konuştuk geçen hafta. Dedikodu ve yalan özellikle o kadar fazla ki insanlar arasında. Ben hayret ediyorum. Ben artık şöyle karar verdim, çok küçük çekirdek arkadaş grubum haricinde hiç kimse ile ASLA samimiyet kurmuyorum. Kendim hakkımda bilgi vermiyorum. İnsanlardan uzak durmaktan başka çare yok. Ha yine arkandan konuşacaklar. Sen istersen izole et kendini, “bu deli de hiç kimseyle konuşmuyor” diyecekler belki. Bunlar kulağına geldiğinde de buna üzülmemenin, takılmamanın yolunu bulmak lazım.


  • irene  (04.06.25 10:18:31) 
Kabul etmek istemesek de insanın kötüye meyli iyiye olduğundan daha güçlü. Herkes kendi çapında iyi olma çabası veriyor ama iyi olmak, özellikle iyi kalmak sürekli bir mesai istiyor. Yine de insanları yalnızca zorbalıklariyla, kabalıklariyla, ofkeleriyle etiketlemek bizi toplumdan uzaklaştırır, kendi kabuğumuza çekilir, yalnızca kendimizle uğraşır oluruz. Hatta kendimizi dışarıdaki herkesten daha üstün görmeye başlarız. Bu çok büyük, çok yaygın bir yanılsama. İyi olmaya harcadığımız mesainin bir kısmını da iyiyi görmeye harcamalıyız, yoksa hayat çekilmez bir yer olur.


  • sekizdokuzon  (04.06.25 10:27:40) 
çok büyük bir ahlâki çöküş içerisinde toplum. giderek toplum normu haline geliyor bu. herkes gerilmiş durumda. bu kötü insanları uyararak iyileştirmeye çalışsanız sokakta saçmasapan bıçakla gezen eden, umursamayan, kavgaya meyilli yüzbinlerce insan geziyor.


  • sanal hayvan  (04.06.25 10:32:22) 
Böylelerine hem ağır laflar sokup hem de çatışmayı surdurmemeyi öğrenmek lazım, benim kendi yaptığım bu.

Taksiciye da takılmamaya çalışmak lazım.

Ama sorunuz iyilik, kötülük içerdiği için eklemek isterim, örnek verdiğiniz tüm insanlar bunu kendilerini iyi, haklı, tabii ki, napalım böyle şeklinde görerek yapıyor bunları.
  • encokbenisevinnolur  (04.06.25 10:45:25) 
bin yıllardır biz böyleyiz. @yazar yazmaz yazan yazar +1 iyi kalmaya çalışma falan yok. eğitimle falan düzelecek bir grup değiliz.


  • mikahakkinen  (04.06.25 11:34:43) 
Bana göre Türkiye'nin sorunu ekonomik değil. Bu tip kötülükler, şiddet veya iç içe geçmiş toplum yapısı Türkiye'nin temel sorunu. Yurtdışına göç eden nitelikli birinin alım gücü ciddi artmıyor ama bu belalardan tamamen kurtulabiliyor.


  • runaway  (04.06.25 12:35:37) 
bizim en büyük günahımız dedikodu.


  • duyurukullanıcısı  (04.06.25 12:56:30) 
Tavrım yok, insanların geneli böyle malesef. Ben kendi çevrem dışında kalan herkese mesafeli yaklaşıyorum, bir zararını görmedim. Arkamdan suratsız deniyorsa bunu reklam sayarım şahsen.

Birlikte zaman geçirmek durumunda kaldığım kişiler iyi insanlara benziyorsa ancak o zaman mesafeyi kapatıyorum. Bunun dışında herkes banlı durumda. :D
  • akhenaten  (04.06.25 14:18:21) 
sen daha ergensin belli, toysun haliyle.

disaridaki gerçek hayat tam olarak bu anlattigin sekilde zaten.

anormal olansa senin bunu garipsemen.
  • feastofthedamned  (05.06.25 06:28:11) 
[]

Eve gelen servis elemanı 1000-2000 TL arası paranızı çalsa ne yaparsınız

Sürekli başında durmak istemedik işi didikleniyor gibi hissetmesin diye. Çantamız orada kalmış. Cüzdanımız içinde ve net 1000-2000 lira arası para olduğuna iki kişi eminiz. Çantayı hatırlayınca aldık ama paradan eser yok :)

Eşgal tip gelenler.

Ne yapmak lazım? Stratejik akıllıca davranma adına

a) hiç peşine düşme bu işlerde de bundan sonra kimseye güvenme
b) polis çağır içeride suç üstü yaptır ama güvenlik kamerası yok başından 600 lira bahşiş de vermiştik zaten.

 
a. pesine dusseniz de bir sey cikmaz zaten.


  • lemmiwinks  (03.06.25 15:34:05) 
esgal tiplere bastan 600 lira vererek zaten gel beni yol demissin. faul yok devam. doktor tavsiyesi olarak da sana gunde 1 doz kurtlar vadisi, 1 doz ezel veriyorum. sabah aksam ac karnina izleyip nerede yasadigini idrak etmen icin.


  • buenosdias  (03.06.25 15:40:01 ~ 15:50:14) 
soguk su...

ben onlari da suclamazdim ayrica. yanlis hatirliyor da olabilirsiniz ya da paranizi baska biri araklamis olabilir. ben o yüzden ortada en yakin arkadaslarim da geliyor olsa bir sey birakmam. onlardan süphelendigim yok tabi ama bir sey kaybolsa acaba dememek icin.
  • sonsuz  (03.06.25 15:57:41) 
2000 liralık özel ders


  • gabe h coud  (03.06.25 16:20:21) 
Kanıt yokken mümkün değil, kanıt elde etmek için de şüphelendiğiniz tekinsiz kişileri tekrar eve çağırmak çok mantıksız ve riskli bir iş olur. 2000 lira için buna değmez gibi. Boşverin bence.


  • akhenaten  (03.06.25 16:27:03) 
Yapilabilecek birsey gorunmuyor. Soguk su diyenler hakli. Bu arada iki kisi de yaniliyor olabilir para konusunda, insanlik hali. Yegenimin basina geldi, yatiya kaldilar bir yerde, cok cok daha korkunc bir rakami caldin falan demisler bir ton olay cikardilar. Gunun sonunda para baska bir yere saklanmis unutulmus cikti.


  • mbond  (03.06.25 16:33:38) 
Evet ben almışım özür dilerim, nedense bana el salladilar, burada havasiz kalmislar ben de kiyamadim dolasmaya cikardim, eglenceye doyamadilar. Getirecektim zaten de dalmisiz gitmisiz gezerken bu guzel havalarda. buyurun paranız.

Böyle demesini bekliyorsaniz, arayın tabii.
  • encokbenisevinnolur  (03.06.25 21:17:12) 
2.000 tl lik 'usta' işi bir ders.

İspatınız yoksa kimseyi töhmet altında bırakmayınız. Sonunda siz rezil olursunuz
  • baldan kaymak  (03.06.25 23:32:39) 
kamera yoksa sonuç çıkmaz. eve tekrar çağırıp döveceksiniz ya da üzerine soguk su içeceksiniz.


  • koela  (04.06.25 10:17:43) 
[]

İstanbul’un Tarihi ve Kültür Rotalarını Anlatan Kitap veya Kaynak var mı?

Mesela Beyoğlu istiklal caddesinde yürü manda batmazda Türk kahveni iç falanca oranın tarihi olan klasik pastanesinde özellikle şu tatlıyı ye .. böyle İstanbul’u tarihi mekanlarını müzelerini tarihi ruhunu iyi bilen birilerince yazılmış İstanbul rotaları içeren kitap var mı veya internette bir uygulama bir kaynak ? nereden bulurum

Çok teşekkürler :))


 
mobil app olursa 'piri guide' var bildiğim. ücretli olabilir.


  • brkylmz  (03.06.25 08:29:11 ~ 08:29:29) 
Murat Belge'nin İstanbul gezi rehberi.


  • merhum  (03.06.25 09:17:29) 
Önder Kaya. Bu kısının kıtapları da var ancak twitter adresınde, istanbul un az bılınen lezzet noktalarını, yıllardır aynı tadı koruyan adreslerı yazıyor, kendı deneyımlerınden yola cıkıyor, yıllardır o adresten ekmek almadan eve gıtmıyor gıbı.
x.com

  • deepness  (03.06.25 10:22:29) 
yemek konusuna ne kadar girer bilmiyorum ama biraz eski de olsa murat belge istanbul gezi rehberi bence en doyurucu kaynak.

önder kaya denmiş takip ediyorum ama o adamın yemek yemeye gittiği yerleri hiç beğenmiyorum :) ama iyi geziyor o da.
  • bay b  (03.06.25 10:51:58) 
[]

Anne çocuk spor salonu aylık 1300 lira sizce nasıl?

Anne spor yaparken oyun ablalı bir de oyun salonu var. Aylık 1300 tl.

Sizce fiyat nasıl? İstanbul Ümraniye Üsküdar ortalamalarına göre değerlendirsek…

Çok Teşekkürler…

 
Gayet uygun bence, tek başınıza gym bile daha pahalı bazı yerlerde


  • wanna see your eyes  (30.05.25 17:47:22) 
bedava.

insanlar macfite neler ödüyor neler.
  • yurtsuz john  (30.05.25 17:48:35) 
Fiyat zaten iyi de ekstra olarak annenin aklı çocukta kalıp modu düşmeyeceği için ortada salonun ücretinden daha kıymetli bir seçenek nedeni var.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (30.05.25 17:53:54) 
Gerçekten bedava.
Bizim kenar mahalle salonu bile neredeyse iki katı ve çocuk işine de hiç bulaşmıyorlar.

  • Mirket  (30.05.25 18:27:44) 
Bedava


  • mirty  (31.05.25 10:48:23) 
bedava


  • sanal hayvan  (31.05.25 16:50:00) 
[]

Obezim kilo vermek için “metformin” etkisi olur mu?

Benim durumum şöyle:
• 32 yaşındayım, erkeğim.
• Boyum 179 cm, kilom 110. Göbek çevrem oldukça geniş. 125 cm
• Karaciğer yağlanmam var.
• Babam karaciğerden vefat etti, bu yüzden karaciğerle ilgili sağlık kaygılarım fazla.
• Bipolar bozukluğum var. Manik dönemde kötüleştirdiği için egzersiz ve spor çok yapamıyorum.
• Yeme alışkanlıklarımı değiştirmekte çok zorlanıyorum. Patates kızartması, et, hamur işi, çikolata yediklerim bunlar.

Sormak istediğim şu:

Doktorla görüşsem; onay verirse Metformin kullanmak kilo vermeme yardımcı olur mu?

Veya önerebileceğiniz başka spor ve diyet harici etkili bir yol var mı?

Çok teşekkürler.

 
Metformin etken maddesinin yağ kaybında etkisi 1-10 arasında 2 gibi bir şey, onun dışında diyet haricinde etkili ya da daha doğrusu kalıcı bir yol yok, öyle bir yol olsaydı gerçekten hiç şişman insan olmazdı. Son dönemde Ozempic gibi ilaçlar kullanıldığı süre içinde kilo kaybına neden oluyor ama kullanım süresinden sonra inilen kiloyu korumak için yine diyet yapmak gerekiyor, diyet şart.

www.eksiduyuru.com
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (29.05.25 17:29:03) 
daha etkilisi var özelden yazdım.


  • yurtsuz john  (29.05.25 17:40:54) 
Psikiyatrist ve dahiliye hekiminizle görüşerek bir plan oluşturmanızı tavsiye ederim.


  • efx  (29.05.25 22:02:38) 
Hocam mide botoksu nu düşünün


  • kondansator  (30.05.25 08:53:02) 
[]

Ekipte küçük atışmalar yapan klikler beni artık boğuyor

Herkes birbirine Pasif agresif örtülü laf atma, hafif alay, hafif dalga geçme, sataşma bunların hepsi şakayla karışık yapılıyor.

Ve kötüsü daha önce terslediğim biri var. Bana kin tutmuş. Sürekli üzerime oynuyor. Birbirleri arasında da sürekli laf sokma var. Enerjim bitti artık. Çok yorucu.

Fakat nereye gidersem gideyim özel sektör aynı değil mi?

Ben ne yapayım? Şuan akıllı olup herkese pozitif, samimi enerjik davranmaya devam.

Terslemiyorum kimseyi.

 
ya bu develeri güdeceksin ya bu diyardan gideceksin.

ne yazık ki her yer böyle toksik tiplerle dolu.

ülkenin geldiği yer bu. herkes birbirinden nefret ediyor ve mutsuz.
  • koela  (28.05.25 11:48:28) 
Turkiye'de iki farkli sirkette uzun sureler calistim. Birinde bir nebze boyleydi ama digerinde pek olmuyordu boyle seyler.


  • mbond  (28.05.25 12:24:25) 
[]

Pestisit ve tarım ilacından nasıl korunuyorsunuz?

Tavsiye ettiğiniz bir site veya sayfa var mı? Şimdiden çok teşekkürler…




 
Alisverisi metro marketten yapiyoruz. Kendi tedarik zincirlerinde her turlu kontrolu yaptiklarini beyan ediyorlar. Guveniyoruz mecburen. Yani baska bir alternatif bulamadim acikcasi.

www.metro-tr.com
  • nuevo  (27.05.25 18:54:49) 
meyvalari kabuguyla yemeyi biraktim.


  • cooperr  (27.05.25 19:18:22) 
korunmuyorum.


  • runaway  (27.05.25 19:23:38) 
organik sertifikalı alıyoruz genelde, ek olarak pestieye ile ürünleri kontrol ediyoruz. ciddi fark olabiliyor. nutripatrol.com


  • anlamsiz geliyor  (27.05.25 19:37:31) 
meyveleri sebzeleri yıkayarak korunuyorum. daha fazlasını gereksiz buluyorum.


  • abelardo  (27.05.25 20:07:34) 
[]

Kadına şiddet uygulayan birini dövmek bir rehabilitasyon yöntemi mi sizce?

Mesela sokak ortasında denedi 5-10 erkek toplanıp onu dövüyor.

Evde denedi hemen polis jandarma neyse gelip yakalayıp dövecek güzelce.

Zamanla dayak arsızı olma durumu da olabilir değil mi o daha tehlikeli gerçi...

Sizce bu davranışlardan kadına şiddet vb vazgeçmeyen birinin rehabilitasyon çözümü dayak değil ise nedir?

 
çevremde bu tiplerden çok vardı. misal babamı bizzat abileri dövdü mesela ama yine de huyu değişmedi. mentalitesi bozuk adamı dövmekle yola getiremezsin. sen bir döversin o iki döver. çoğunun da gözü karadır.


  • lazpalle  (27.05.25 10:27:23) 
Atesi atesle sonduremezsin aybalam.


  • deckard  (27.05.25 10:35:13) 
gururu kırılan ve yine o dayak atanlara siki kalkmayan adamlar, gene evdeki kadına gösterir şiddeti. maalesef işe yarayacağını pek sanmam. yani ancak gerçekten elini kaldırdığı anda sihirli güçle yanında o herifleri bulacağına emin olursa belki tutar kendini bu mal.


  • red g  (27.05.25 10:45:28 ~ 10:46:26) 
dikkat et de meriçlik yapayim derken kevgir olma.


  • feastofthedamned  (27.05.25 10:53:11) 
Yani şiddetin çözüm olduğunu düşünen ve gücünün yettiğini döven kişiyi, şiddetin çözüm olduğunu düşünerek gücü yeten kişiler tarafından dövmek bana pek çözümmüş gibi gelmedi. Aksine adam ile aynı düşünüyorsun, onun düşüncesini pekiştiriyorsun demek bu.


  • nawar  (27.05.25 11:13:09) 
dovmek genelde cozum olmuyor. zaten bu kisi fazlasiyla dovulup hor goruldugu icin kadina siddet uyguluyor. aslinda bu insanlari cocuk gibi dusunebilirsiniz. nasil cocugunuzu dovdugunuzde ileride daha buyuk travmalara yol acabiliyorsa, siddete basvuruyorlarsa burada da dovmek cozum olmuyor. bu kisi siddetin dogru bir sey olmadigini ogrenmeli, bu da cok uzun bir duygusal, bilissel rehabilitasyon gerektiriyor. bu nedenle hapishaneler cozum olmuyor. adam 20 yil hapis yatiyor, ciktigi gibi yine ayni sucu isliyor.


  • Sour  (27.05.25 12:54:13 ~ 12:58:26) 
elbette çözüm değildir ama cezalandırma için iyi olur. bir de toplum içinde böyle bir dayak yiyen erkek kolay kolay toplum içinde bir daha böyle hareketlere yönelmez. evde falan yapar ama dışarda yapamaz. bu da bence kısmi bir çözüm olduğunu gösteriyor. devletin ceza ve ıslah konusunda daha etkin olması gerekiyor.


  • paintov  (27.05.25 15:13:36) 
[]

Bu durum işim açışımdan riskli mi sizce?

Ben normalde iş yerinde oldukça saygılı, güler yüzlü, çalışkan ve uyumlu biriyim. Fakat son zamanlarda yaşadığım duygusal dalgalanmalar nedeniyle zaman zaman biraz ukala, küstah davranma gibi değişiklikler olmuş olabilir. Bu durumun nedeni henüz yeni yeni toparlamaya başladığım ruhsal rahatsızlığım (bipolar bozukluk) ile ilgili şu anda tedavi sürecindeyim.

İş yerinde ekip liderimle ise geçmişte oldukça sıcak ve saygılı bir iletişimimiz varken, son zamanlardaki bu değişimi fark edip bana karşı daha mesafeli davranmaya sınır koymaya başladı. İşle ilgili mesajlarıma yanıt vermemeye başladı. Ben de buna karşılık kendimi geri çektim ve ben de mesaj dilimde birebirde vs biraz mesafe koydum.

Ben de böyle mesafe koyunca şimdi tekrar benimle yüz yüze iletişim kurmaya başladı, odama gelip işle ilgili konuşmalar yapıyor. ( Normalde telefonla arar söylerdi)
Merak ettiğim iki şey var:
1. Bu süreçte yaşanan duygusal dalgalanmalarım ve dönemsel kişilik değişim hallerim işimle ilgili bir tehlike yaratır mı? (Yani bu nedenle işten çıkarılma gibi bir durum olur mu? İşyeri rahatsızlığımı bilmiyor ) İşimi çalışkanlıkla yapıyorum sadece eskiden aşırı uyumlu aşırı saygılı iken hastalık dönemlerinde hafif kibirli rahat bir modda oluyorum sanırım… Bu da ego sahibi ekip liderini rahatsız etti eminim…
2. Ekip lideri ile İletişimimiz yeniden eski samimiyetine, güven ortamına sizce kavuşur mu?

 
1-Evet işinizi tehlikeye sokar. kimse ruhsal durumu ikide bir git-gel yaşayan ve bunu işine yansıtan biriyle çalışmak istemez. yarın kim bilir ne kafayla gelir düşüncesiyle proje vermez.
2-Bence stabil bir ruh haline tutunabilirseniz tabiki eski haline kavuşur

  • limonlu eksi  (25.05.25 17:21:02 ~ 17:44:12) 
Tr'de isyerinde norolojik cesitlilik gibi bir kavram yok. Varsa da kagit uzerindedir. Bu yuzden durumun icin cok bir anlayis bekleme.

Saygili ol, isini yap, evine git. Bu sekilde devam edersen duzelir. Bir de cok asiri dusunuyorsun. Ayni seyleri tekrar tekrar dusunursen bir adim atamaz, takilip kalirsin. Move on!
  • thetruenorthstrongandfree1  (25.05.25 17:22:01) 
1. evet, yaratir. yaratmaya da baslamis.
2. bilinmez.

nörolojik cesitlilik kavrami türkiye'de belki yok ama olan ülkelerde islemesinin sebebi bu tip seylerin isveren ile yüzyüze konusulmasi. burada sizin hataniz var. isvereninize ve ekip liderinize durumunuzu aciklamak zorundasiniz. en basta bunu yapmis olsaydiniz o güven ve samimiyet bagi kaybolmamis olacagi gibi güclenmis de olurdu.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.05.25 20:23:08) 
[]

Israrla üzerinize otorite kurmaya çalışan, sınır koymaya çalışan ekip lider

Eskiden çok saygılıydınız son zamanlarda bipolar rahatsızlığınız dolayısıyla Siz biraz rahat hafif ukala davrandınız diye bu şekilde. İşle ilgili Mesajlarınıza cevap vermiyor. Hastalığınızı bilmiyor bu arada.

Bu sefer siz de geri adım attınız bir mesafe koydunuz mesajlarınızda araya.

Fakat bu sefer o odanıza geliyor işle ilgili görüşmeler için. Muhtemelen mesafe koymanız onu tedirgin etti durumu birebirde görmek istedi.

Hastalığınızla ilgili toparlamaya çalışıyorsunuz ilaç vs. Normalde çok saygılı güleryüzlü pozitif enerjik uyumlu çalışkan birisiniz.

Bu olayı objektif analiz eder misiniz?


Ve Bu iletişim durumları dolayısıyla işten atılır mıyım? Ve işler iletişimimiz yine eskisi gibi samimiyet güven vb yoluna girer mi?

 
Konu tam anlaşılmıyor da, soylediklerinizden net anlaşılan tek şey, biraz varsayimlari gerçek yapmışsınız.


  • encokbenisevinnolur  (24.05.25 20:06:24) 
"Eskiden saygılıydınız"

"Son zamanlarda siz biraz rahat hafif ukala davrandınız"

--- bu aşamada artık işler "eskisi" gibi değil ---

"siz de geri adım attınız, bir mesafe koydunuz"

"muhtemelen mesafe koymanız onu tedirgin etti"

--- bu aşamada aranızda eskisinden farklı yeni bir şey gelişiyor ---

"İşler eskisi gibi samimiyet güven vb. yoluna girer mi?"

Bu yeni düzen oturmadan siz eskisi gibi olursanız işler de tekrar eskisi gibi olabilir. Ancak yaşanmış bazı şeyler olmuş, bunların süreç içerisinde unutulması lazım. Bugünden yarına beklentiye girmemek gerekir.

"bu durumlar dolayısıyla işten atılır mıyım?"

Tarif ettiğiniz şekilde "biraz rahat hafif ukala davranmaya" devam ederseniz bu bir olasılık evet.

Bence farkında olmanız gereken en önemli şey insanların, özellikle iş hayatında diğer insanların yaşadığı psikolojik zorlukları çok da önemsemedikleri konusu. Keşke bununla ilgili daha doğru tutumlar sergilense ancak böyle şeylere keşke deyip insanlardan olumlu yaklaşım beklemek reel olarak çok bir sonuç üretmiyor ne yazık ki. Genelde iş başa düşüyor.
  • akhenaten  (25.05.25 18:07:31 ~ 18:09:11) 
[]

Enerjisadan sizi de aradılar mı? (Serbest tüketici muhabbeti)

Ulusal tüketiciyken yeni yasayla serbest tüketici olmuşuz haberimiz yok.

3.84 kuruşa sabitleyen pratik tarife tavsiye ettiler. Ama faturayı şişik şişik yollarlar diye korktum kabul etmedim.

Nedir bu olayın aslı astarı?

Geçelim mi bu tarifeye? (Son faturamızı 4.90'dan mı ne ödemişiz öyle dedi)

 
[]

Evi 1 yıllık diye kiralayıp 1 ay sonra çıkma. Evsahibi nasıl engel olabilir

Ev sahibi çocuk oyuncağı gibi uğraştırıldı diyelim. Ev eşyalı olarak kiralandı. Gerçek bir mazeret de olmaksızın 1 ay sonra biz boşaltıyoruz deniyor. Yani kiracı otel mantığıyla geçici olarak kullandı evi çıkıyor.

Bu duruma engel olmak için ev sahibi nasıl önlem alabilir?

Şu şekilde bir ek protokol hukuken uygun olur mu mesela?


KİRA SÖZLEŞMESİ EK PROTOKOLÜ

Taraflar arasında daha önce imzalanmış olan kira sözleşmesine ek olarak, aşağıdaki şartlar taraflarca kabul edilmiştir.

Madde 1 – Erken Tahliye ve Cezai Şartlar

1. Kiracı, sözleşme süresi sona ermeden evi boşaltmak isterse, en az 30 (otuz) gün önceden yazılı olarak Ev Sahibine bildirimde bulunmakla yükümlüdür.

2. Kiracı, bu bildirim süresi içinde veya sözleşme süresi bitmeden evden çıkması halinde, kalan kira bedelinin %50’sine tekabül eden tutarı cezai şart olarak Ev Sahibine ödemeyi kabul eder. (Veya makul süreye binaen 2 aylık kira ücretini, Veya yatırdığı bir aylık depozito ücretini Ev sahibine bırakmayı)

3. Kiracının sözleşme süresi dolmadan çıkması, Ev Sahibinin uğrayacağı maddi zararın tazmini hakkını saklı tutar.

4. Kiracı, erken tahliye nedeniyle doğabilecek tüm zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

5. İşbu madde kapsamında doğacak ihtilaflarda İstanbul (veya ilgili il) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.

İşbu ek protokol, tarafların serbest iradeleri ile okunup anlaşılarak, iki nüsha olarak düzenlenmiş ve taraflarca imzalanmıştır.



Ev Sahibi: ............................................. Tarih: ...............



Kiracı: ............................................... Tarih: ...............

 
bu konu (kiracının sözleşme süresi bitmeden önce evden çıkması) zaten borçlar kanununda düzenlenmiş bi konu.
www.ilhanhelvacidersleri.com
sizin özel sözleşmeniz kanunda yazanın üstünde bir cezai şart taşıyorsa geçerli olur mu emin olamadım.
  • elorelia  (16.05.25 11:19:04) 
elorelia +1

Kanunda düzenlenmiş bir konu. Ancak kiracının kira ödemeye devam etmesi gereken süre net değil, "makul bir süre" olarak belirlenmiş. Burada konut sahibinin iyi niyetli bir tutum sergileyip konutu başkasına kiralama işini kasten ertelememesi gerekiyor. Atıyorum 2 aylık kirayı ödedi kiracı. Normal şartlarda da 1-2 ay içinde aynı kira ile (ya da 2 aylık enflasyon kadar artırılmış haliyle) kiralanabilecek bir konutsa ve konut sahibi "nasıl olsa kirasını alıyorum, ev boş kalsın" diye düşünürse bu durum dava konusu olabilir ve mahkeme konut sahibinin art niyetli olduğu kanısına varırsa eski kiracının kira ödeme zorunluluğunu ortadan kaldırabilir.
  • himmet dayi  (16.05.25 12:05:12 ~ 12:05:52) 
ilk ayın kirası da dahil olacak şekilde peşin 2 kira alın, sözleşmeye de "kiracı çıkmak için en az 1 ay önceden yazılı haber vermek zorundadır, çıkacağı son ayın kirasını da vermeyecektir " gibi bir madde ekleyin, problem çözülür bence.


  • co2s2  (16.05.25 14:36:53) 
[]

18-19 dairelik apartmanda 7-8 araçlık otopark

2 adet aracımız var. Nezaket görgü kuralları ve hak açısından ikisini bir arada 7-8 araçlık otoparka bırakmamız veya bir aracı hiç oynatmadan sürekli aynı yerde park halinde bir iki ay tutmamız uygun olmaz değil mi?




 
Sorman ayıp, ama bizbizeyiz. Uygun değil derim.


  • Shepard  (14.05.25 21:17:46) 
Daire başı tek araçlık otopark yeri bile düşmüyor insanlara. Haliyle zaten yetersiz olan otopark alanını, iki aracınızla doldurmanız birilerinin gözüne batacaktır. Hele ki bir tanesi uzun süre aynı yerde kalacak diyorsunuz. İlla sorun çıkar ve karşı taraf haklı olur bence.


  • tiweleluthien  (14.05.25 21:22:31) 
Evet.
Ucuz olanı biraz dışarıya parkedin isterseniz.

Zamanında yoğun park sorunu olan
bir sitede kalan (şirket sahibi) birinden duymuştum :
- benim de üstüme kayıtlı 4 araç var onları da getireyim ozaman.. demişti araç parkı hususunda haksızlık yapanlar için.

2 aylık süre az hiç az değil.
  • diyecevaplandı  (14.05.25 21:22:40) 
Uzun süre tutmazdım ayıp olur. Günlük boş yer varsa park ederim ama


  • glamdr1ng  (14.05.25 21:45:19) 
rahmetli gavur eniştemin de yaşadığı apartmanda böyle bir park yeri sorunu vardı. gündüz vakti otoparkta yer olmasına rağmen sokakta yer aramıştık. kendisi demişti ki ben emekliyim gündüz vakti gider en kötü 200 metre öteye park ederim, fakat bu apartmanda işten gelen insanlar da var onlar işten yorgun geldiklerinde park yeri bulamazlar.

uygunluğu bırak direkt ahlaksızlık bu. park yeri sıkıntısı olan bir binada neden bir daire olarak 7-8 araçlık otoparkta 2 araçlık yer kaplıyorsunuz? hele ki biri sabit duracak bunların?
  • denizgonen  (14.05.25 21:47:04) 
bana denk gelse çizerdim.


  • asap raki  (14.05.25 21:56:36) 
1 aracınız olsa bile uzun süre kalacaksa otoparkta kalmamalı bana göre. otoparklar günlük giriş çıkış için kullanılmalı depo gibi değil.


  • ground  (15.05.25 09:06:15 ~ 10:38:14) 
[]

Eşimin 1,5 yaşında çocuğumuza davranışları normal mi?

Daire kapısı açık çocuk haliyle çorabıyla kapıdan dışarı adım atıyor. Kolundan sertçe çocuğu sirkeler gibi çekiyor. İçeri alıyor koşarak. Çocuk haliyle ağlıyor. Sinir olduğunda birleyen düzenli aralıklarla böyle çocuğu silkeler gibi sert hareketler yapıyor. Çocuk böyle davranışlarında bazen ağlıyor bazen gülüyor. Ben çok sert tepki verdim defalarca. Anlamıyor davranışında bir değişiklik yok. Bunun dışında normal anneliğinde bir problem yok. Duygu kontrolü düzenlemesi mi artık her neyse sorun var. stresli anlarında anlık böyle çocuğa sert hareketler yapıyor.

Baba olarak Sizce nasıl bir aksiyon almalıyım?


 
Valla kadınların doğum sonrası hormonal ve psikolojik dengesizlikleri oluyor. Bende bir babayım anneler daha iyi cevap verir bu duruma.


  • mikahakkinen  (11.05.25 20:47:57) 
Bugün anneler günü.
Sen onun kadar sevemezsin.
Ne kadar müdahaleciyim de.
Rahatsız ol bence kendinden.
  • Mirket  (11.05.25 20:53:09) 
çocuğun çorabı mı kirlensin yoksa kolu mu kopsun diyebilirsin.


  • jepa  (11.05.25 20:56:47) 
Eşin aslında sana kızgın ve kırgın, bu tepkilerinin sebebi bu. Bir duyurunda çok dağınık olduğundan bahsetmiştin hatta kıyafetlerini yere çıkarttığını senin deyiminle "yerde unuttuğunu" yazmıştın. Kadın 1,5 yaşındaki bebeğin doktuklerini toplayıp akşama da eşinin doktuklerini topluyor. Bu huyuna devam ediyor musun?

Ben olsam, alırım elime bir çöp poşeti o kıyafetleri yerden alır poşete koyar, çöp konteynerine atarım.
  • rock n roll  (11.05.25 21:09:14) 
Yaşanabilecek kazalardan dolayı korkuları olabilir.
Merdivenlerden yuvarlanma bunlar
arasında en çok yaşananlardan.

Ama çocuğun kolunu hızlı çekmemeye çalışsın.
Benzen o yaşlardaki çocuklar için kol omuz arası eklemde ağrılara belki çıkığa vs sebep olabilir.

Beterin beteri var
Ama neyse ki sonunda korkulan olmuyor:

www.dailymotion.com

Eş olarak onunla da sakin şekilde anlaşmaya bakın
  • diyecevaplandı  (11.05.25 21:13:21) 
Bir insan ne kadar yorulursa tahammül seviyesi o kadar azalır. Sabır falan kalmaz. Eşinize biraz yardım edin yükünü alın. Davranışlarının değişeceğini düşünüyorum.


  • kullanicadi  (11.05.25 21:29:31) 
yorulmuş, sabrı tükenmiş gibi.


  • orpheus  (11.05.25 22:46:31) 
Rocknroll+1

Kadini yipratan sensin büyük ihtimalle. Sabri kalmiyor olabilir.
  • sonsuz  (12.05.25 01:14:09) 
Senin gibi kocam olsa ben de sinirden naptığımı bilmezdim herhalde.

Benim eşim çok yardımcıdır mesela o yüzden çocuğun yüzüne gülümsemeden baktığım bile olmamıştır, sert bir bakış bile atmadım. Ama eşimin işi oluyor yardım edemiyor o günler sabır çekerek geçiriyorum.

Kadın haklı.
  • kaptan maydanoz  (12.05.25 08:36:33) 
çocuğu içeri sen al ikna ederek.


  • elorelia  (12.05.25 09:09:55) 
Bir de anneler şunu da demesin mesela eşim bana yardım ediyor, yardımcı oluyor falan. Arkadaşlar, çocuk, anne ve babanın ortak iradesi sonucunda dünyaya geliyor. Çocuğun sorumluluğu anne ve babaya aittir. Eğer, bana yardım ediyor derseniz bu sefer bu sorumluluk anneye aitmiş, baba da jest yapıyor eşinin hayatını kolaylaştırıyor gibi bir anlam çıkar. Aynı şey ev temizliği için de geçerli. " Eşim bana yardım etmiyor ya da yardım ediyor" demeyin. O hane içinde yaşayan herkes o evin her şeyinden sorumlu. Çocuklara bile yapabilecekleri, basit işler verilir. Oyuncaklarını toplatirsin falan.


  • rock n roll  (12.05.25 09:35:12) 
Başlık dönüp dolaşmış, erkek tarafını linç mecrası olmuş yine.
Evlilik uzmanından evlilik dersleri falan.
Çok acayip cidden.
  • Mirket  (12.05.25 11:01:54) 
@ mirket

Benim tepki gösterdiğim erkek tipi belli. Bu tipe uymayan erkek zaten benim gibi düşünüyor. Kusura bakmasın bazı erkekler ama işlerine gelmeyince mantıklı, olması gereken tepkiyi veren insanlara tepki veriyorlar. Dün birisi duyuruya feminazi, pozitif ayrımcılık diye sacmalamış. Sonra kendi mi sildi yoksa makul mantıklı düşünen bir mod mu sildi cevabını bilmiyorum.

Feminizmin ne olduğunu bilen, bilmese bile öğrendiğinde anlayabilen herkes zaten feminizme çok saygı duyar.
  • rock n roll  (12.05.25 11:15:01) 
o zaman çocuğunu içeri sen al. hem k*çınızı devirip yatıyorsunuz hem de suya sabuna dokunmadan eşlerinizi gözünün üstünde kaşı var diye eleştiriyorsunuz (şimdi ben neler neler yapıyorum biliyor musun sen yanıtı gelir).


  • deartheodosia  (12.05.25 11:24:58) 
[]

İstanbul içi veya yakın temiz, nezih aile plajı veya kadınlar plajı önerisi

Verir misiniz?




 
islamcı plaj soruyorsanız bilmiyorum. ama yazları ido'nun bursa kumla seferleri başlıyor ve tam olarak 90'lar aile plajı havası oluyor. öneririm. herhalde 1,5 saat kadar sürüyordur ido ile.


  • sanal hayvan  (03.05.25 15:17:17) 
adalardaki herhangi bir ücretli plaj. ücretli olunca denyo pek olmuyor.


  • yurtsuz john  (03.05.25 17:03:39) 
[]

Dümene mi geldim?

8-9 tane açılmamış sıfır beyaz eşyamız vardı. Aldığımız yetkili bayiye ucuza geri sattık. Ürünleri aldılar. Bugün 5’e kadar bir yerlerden para ayarlayacağım muhabbeti, olmazsa kendim yatıracağım dedi. 5’te elemanı aradı garanti bankası çöktü ödeme olmadı pazartesiye kaldı muhabbetine döndü iş.

Dümene mi geldik sizce?


 
Garanti cidden çöktü. Halen sürüyor mu bilmiyorum ama millet öğleden sonra hesabına ulaşamıyordu

x.com
x.com
  • grimavi  (02.05.25 21:14:28 ~ 21:15:29) 
Araba alım işlerindeki dümene benziyor doğrusu.
Bir bayide de bunları alacak kadar peşin para olur, olmalı
Olmaz diyen o dükkanı kapatsın bir zahmet.
Madem daha ucuza geri sattınız onlardan parayı eşyayı teslim etmeden önce peşin almalıydınız en azından.
  • diyecevaplandı  (02.05.25 21:14:54) 
garanti bankası harbiden çöktü.


  • Fodera  (02.05.25 21:24:26) 
Garanti Bankası internet uygulaması gerçekten çöktü. Yıllardır yerinde duran bir esnafsa dümene geldiğinizi sanmıyorum, ödeyecektir. Belki nakde sıkışmış ve Garanti Bankası'ndaki sorunu bahane olarak da kullanıyor olabilir ama ödeyecektir düzgün bir esnafsa.


  • 10551037  (02.05.25 21:38:56) 
ne tesadüf tamda garantinin çöktüğü güne denk gelmiş
bes belli dümen.
tipik dolandırıcı esnaf.
  • my fault  (02.05.25 22:11:46) 
Aldığınız bayiye geri satmışsınız, neden herkes dümen demiş anlamadım.

Garanti çöktü doğru ama bu bahanae olabilir.
Adam belki parayı ayarlayamadı. Pazartesine sarkıtmak istedi, garantiyi bahane etti.
  • sorularimicinfeykhesap  (03.05.25 00:10:03) 
"cuma gunu 5'e kadar bir yerden para ayarlarim" lafinin alt metninde "sansin varsa haftaya alirsin, olmadi sonraki hafta artik kismet" yatar yaw.. bu global bir kural.


  • cooperr  (03.05.25 00:33:33) 
Cooperr +1 parayı görmeden asla alışveriş yapma


  • mirty  (03.05.25 10:45:37) 
[]

Beyaz eşya montajı için yetkili servisle şu meselede kim haklı?

Ankastre set, bulaşık, kurutma makinesi aldık.

Kurutmayı önden kurdurmak istedik kirli çamaşırlarımız çok. Müşteri hizmetlerinden 1 gün önceden randevu aldık. Adam hepsini Pazartesi toplu kuralım muhabbeti yaptı. Ben de olmaz kurutmaya ihtiyacımız var kurutmayı gelin kurun dedim. Üsküdar'dan Kadiköy'e geldi diye surat yaptı.

Kullanımını soruyorum kılavuz orada diyor surat yaptı gitti.

Şimdi ankastre seti için 11-13 arası randevu aldık. Sadece nakliye için gelecekler. 11'de oradayım diyor. Emrivaki. Ben diyorum evde insan yok 13'te gelin. Yok olmaz muhabbeti yapıyor. Ben de ben "her yetkili servisle konuştuğumda sizi ikna etmek için müşteri olarak niye uğraşıyorum kardeşim?" dedim çıkıştım elemana.

12:30'da geliriz abiye döndü iş.


Eve insan yollayacağım ki o da 11'de müsait olamıyor. Adamlar her seferinde böyle. Bir de ben ilk defa sizin gibi örnekle karşılaştım muhabbeti yapıyor, işte 12:30'da orda kimse olmazsa kayıt açar giderim muhabbetleri yapıyor hala.
Acayip bir durum gerçekten...



Montaj hizmeti için böyle sıkıntı yaşadınız mı hiç?

 
ilk konuda haklısınız, ikinci konuda haksızsınız.

randevunuz 11-13 arası. önceki evlerde işin uzama durumuna göre zaten saat değil saat aralığı veriliyor. bu her zaman böyledir. siz o saatler arası müsait olamıyorsanız onlar da sizin istediğiniz tam saatte getiremeyebilirler.
  • elorelia  (29.04.25 09:49:02) 
valla biz her seferinde tüm gün evde bekliyoruz.


  • ground  (29.04.25 09:52:45) 
İkinci olayda siz haksızsınız. 11-13 arası randevu alıp sonra 13'te gel denmez ki? O zaman 13-15 alsaydınız randevuyu. Millet servisler randevu saatinde gelmiyor, gecikiyor diye şikâyet eder, siz randevu saatinde gelecek diye olay çıkarmışsınız.

İlk olayı bilemedim, ikinizin de haklı tarafı var. Adam iki kez gelmeyip tek seferde halletmek isterken haklı sayılır, geldikten sonra surat yapmakta haksız.
  • kobuzchu kiz  (29.04.25 09:53:03 ~ 09:53:32) 
isterseniz hepsini tek tek kurdurursunuz. hiç hesap verme, suyuna gitme zorunluluğunuz yok. zaten makina kurulumu dediğin, iki boru bağlayıp fişe takmaktan ibaret.

ustaya önce fırça atmak, sonra gönlünü almak lazımdır. fırçanızı atmışsınız. şimdi bir çay koyun, hemşeri çıkın.
  • babilfish  (29.04.25 10:51:49) 
2sinde de haklısın. sana satarken her şeyi ayarlarız diyorlar. müşteri hizmetlerini aradığında tabii diyorlar. o kadar para veriyorsun, sana uygun saatte getirmek zorundalar. işçiler ezildiğini düşünüyorsa haklarını arasınlar. işçiler haklarını aramadıkları için ülkedeki her türlü çalışma şartlarının kötülüğü altında eziliyorlar.


  • mikahakkinen  (29.04.25 12:59:26) 
[]

Üsküdar Kadiköy civarı tanıdık ev temizlikçisi olan var mı?

SB




 
[]

İstanbulda deprem için hangi alternatifimiz sizce daha güvenli?

Yeni bitmiş sıfır 7-8 katlı binada 1.kat daire
Bodrum katı da olan 3 katlı küçük binada giriş kat daire (üstünde sadece 1 daire var altında da bodrum dairesi var) - fakat bina 50-60 senelik eski bir bina.

Deprem için hangisi daha güvenli olur? Kat sayısı az olduğu için eski bina mı yoksa çok katlı yeni bina mı?

 
Yeni, çok katlı wins. Flawless victory.


  • Shepard  (23.04.25 21:14:56) 
Zemin çok belirleyici ve lokasyon. Bu veriler altında 1. Tabi alt katta dükkan yoksa.


  • anon1m  (23.04.25 21:26:14) 
Son büyük depremden benim çıkardığım iki ders, yeni binaların güvenilir bina anlamına gelmediği ve alk katta olmanın pek de avantajlı olmadığı.

Ve asıl ders de şu ki, Fay hattından ve dolgu topraktan uzak dur.

Yani, binadan önce zemin önemli.
  • Mirket  (23.04.25 21:28:44) 
Zemini kaya olan.


  • designer  (23.04.25 23:05:28) 
depremde en riskli binalar 5 ve 10 kat arası olanlar. eski de olsa 3 katlı bina. ama istanbuldaki her seçenek en kötü seçenek.

kikasworld.com
  • mikahakkinen  (23.04.25 23:21:51 ~ 23:22:02) 
Yeni bina alıyorsanız, müteahhitle konuşun. Eğer eğitimsiz biri izlenimi verdiyse koşarak uzaklaşın.

Size örnek vereyim: yer esenyurt (beylikdüzünde de aynı dümen var). Müteahhit belediyeden gelen kazık projesini onaylayan belediyedeki mühendise rüşvet vermeyi kabul ediyor. Tabi bunu yaparken okka altına gitmemek için yapı denetim elemanının da görmezden gelmesi gerektiğini öğütlüyor müteahhide. Müteahhit buna itiraz eden yapı denetim mühendisinin üstüne yürüyüp arabasındaki silahla tehdit ediyor (kişi arkadaşım). Bu ortamda yeni bina alsanız ne olur almasanız ne olur.
  • Unde bach canim  (24.04.25 03:35:20) 
istanbulda bir bina kentsel dönüşüme giriyor ancak apartman sakinlerinden biri güvenmiyor örnek aldırıp kontrole yolluyor. bina yeniden yapılırken bile yetersiz bulunuyor. bina işinde kendin hariç kimseye güvenme.


  • mikahakkinen  (24.04.25 08:18:18) 
[]

yeni bitmiş ev aldık doğalgaz saati, kombi vs. nasıl takılıyor?

Doğalgaz saati yok, Kombi yok, ankastresi ocağı vs. yok. iskanı yeni alındı. Fakat henüz kat irtifaklı kat mülkiyetine geçirtmedik.

Doğalgaz başvuru süreci nasıl olacak önce ocağı kombiyi taktırıp sonra mı bunlar?

şimdiden çok teşekkürler.

 
kombi, ocak, vs. taktırıp proje çizdiriyorsunuz. ondan sonra doğalgaz abonelik başvurusu yapıyorsunuz. sayaç veriyorlar taktırıyorsunuz. kontrole geliyorlar, onaydan sonra kombinin ocağın servisini arayıp çalıştırtıyorsunuz.

15 sene önce kiralık evde (kombi vardı ama proje ve sayaç yoktu) bu şekilde yapmıştım. şimdi süreçler değişmiş olabilir.
  • inheritance  (22.04.25 11:41:53) 
bir ay önce yaptırdım bu işi. başka bi duyuruya da yazmıştım.

tecrübelerim böyle;

inşaat henüz bitmemişken ön abonelik için ücret istendi. ev satılırken bundan bahsedilmişti. yanlış hatırlamıyorsam 3-4 bin civarıydı.
evi teslim aldıktan sonra saat, kombi ve ocak bana aitti.
saat taktırmak için önce kombi ve ocağı taktırmak gerekiyor.
kombici tarafından takılıyor, ama doğalgaz verilmeden açılmıyor. elektriğini onlar bağlamıyorlar.
ocak da yetkili servis tarafından kuruluyor.
kombi kurulduktan sonra doğalgaz firmasına başvuru yapmak gerekiyor (benimki agdaş'tı)
bir kaç ödeme isteniyor. sayaç bedeli, abonelik bedeli, vergiler, teminat vs 4-5 bin lira civarında oluyor. ön abonelik bina teslim alınmadan önce müteahhit tarafından yapılmıştı, onun ödemesini daha önce yapmıştım.

doğalgaz dağıtım firmasına bağlı mühendislik ekibi gelip ölçüm falan yapıp onay veriyor, saati takıyor.

bende sorun mu oldu, yoksa prosedür mü öyle bilmiyorum ama sayaç takıldıktan bir kaç gün sonra açmaya geldiler. bahsettiğim ödemeleri online olarak o aşamada yaptım.

doğalgaz verildikten sonra kombi kurulumu için servisi aramak gerekiyor.
onlar elektrik kablosunu vs takıyor, o şekilde hazır oluyor.

kısaca evet, ocak ve kombiyi taktırıp doğalgaz firmasını arayın ve mühendislik firmasını yönlendirecekler.
  • biseysorcaktim  (22.04.25 11:54:20) 
önce ocak ve kombi takılmalı, bağlanmalı. camda hava çıkışı olmalı.
sonra doğalgaz şirketine servis-bağlantı başvurusu yapıyorsun. sonra proje firmasıyla anlaşıp proje çizdiriyorsun. o firma projeni gaz şirketine sunuyor. gaz şirketi onay verince de abonelik başvurusu yapıyorsun.

  • jelly bear  (22.04.25 11:54:32) 
Öncelikle hayırlı olsun. Elektrik ve su aboneliğin 1 günlük iş, önce onları hallet. Dask gerekecek tabii.

Sonrasında ankastreyi taktır. O arada bir doğalgaz firmasıyla anlaşın, onlar bütün süreci götürür. Hem projeyi çizer hem de konbiyi takar, gerekli izinleri alırlar. Doğalgaz firmasından gelip kontrol edip gaz açmaya onay alınca başka birşey kalmıyor.
  • vampir akrep  (23.04.25 08:59:54) 
[]

Kendinizle ilgili olumsuz inançlarınızı değiştirebildiniz mi?

"Suçluyum. Zararlıyım. Kusurluyum." gibi temel olumsuz inançlardan bahsediyorum.

Değiştirebildiyseniz nasıl yaptınız?


 
değiştirdim, psikolog sayesinde


  • ofelia  (17.04.25 11:06:41) 
psikoloğum. deniyorum biraz törpülüyorum ama beynimde duruyor. olumsuz huylarım,düşünce tarzım var. bunları değiştirmek ve tamamen düzeltmek zor. düzeltmeye çalıştığım veya biraz törpülediğim olumsuz inançlarım var.


  • mikahakkinen  (17.04.25 11:16:03) 
Değiştirebilmek tam anlamıyla mümkün değil önemli olan farkında olup müdahale edebilmek. 3 yıldır terapi alıyorum, kalıcı değişimler için hep tetikte olmalı diye tecrübe ettim.


  • ruhen hastayim ben  (17.04.25 11:41:12) 
iyi hissetmek dr. david burns'un kitabı bu amaçta yöntem öğreten kanıtlanmış bir kitap


  • farifdemiryol  (17.04.25 14:52:02) 
[]

Vizesiz gidilebilen ülkeler için pasaport gerekiyor mu?

SB şimdiden teşekkürler...




 
  • lazpalle  (16.04.25 15:43:35) 
iki ülke arasında "kimlik kartıyla girilebilir" şeklinde anlaşma yoksa evet gerekiyor. ukrayna, gürcistan gibi bazı ülkelerle bu tür anlaşmalarımız var ama oralarda bile bazı durumlarda pasaport ihtiyacı doğabiliyor. mesela (en azından savaştan önce) ukrayna'ya kimlik kartıyla girebiliyordunuz ama çernobil gezisi gibi spesifik bazı organizasyonlarda ısrarla pasaport soruyorlardı.

ben genelde pasaportçuyum çünkü ülkeye girerken memur durumu bilir ama ülke içinde bi problem yaşarsın, "kardeş biz sizin ülkenize kimlikle girebiliyoruz" dersin, oradaki görevli bundan haberdar değildir, uğraşırsın vs...
  • mark greg sputnik  (16.04.25 15:51:38) 
Gerekenler var, gerekmeyenler de var. Gitmek istediğiniz ülkenin şartlarını resmi kaynaklardan kontrol edin.


  • tss  (16.04.25 15:52:03 ~ 15:52:22) 
[]

Bir markanın klimalarıyla kronik sorun yaşıyoruz iade için ne yapmalı?

Toplu olarak ailece evlere aldık. Sürekli arıza yapıyorlar. Tamir ettik diyorlar getirince yine anakart yanıyor. Elektrik arızası sizinle ilgili dediler yeni hat çektirdik yine aynı.

4 tane kullandığımız ve bozuk olan, Kullanmadığımız 2 tane daha açılmamış var.


Direkt iade edebilmemiz için nereye başvurmamız lazım?

 
bir marka hangisi yaz ki millet almasın. tüketici haklarına başvurun incelemeye geliyorlar.


  • mikahakkinen  (12.04.25 15:43:19) 
tüketici haklarına göre belli bir süre içinde aynı arızayı 2 defadan fazla yaparsa ücret iade hakkı vardı buna bi bakılabilir.


  • orpheus  (12.04.25 16:43:14) 
[]

Bu fırsatçılık değil midir?

Bir tüccara borcumuz var. Türk lirası üzerinden borçlandık. Tutar 100 bin tl. Borçlanmanın üzerinden 2 hafta ya geçti ya geçmedi. 3 hafta içinde ödeyeceğim dedim. Şimdi altın üzerinden hesap yapalım diyor. Bu fırsatçılık değil midir? 3-4 ay sonra ödeyecek olsam neyse. TL olarak borçlanmışız neticede




 
Borclanirken TL diye anlaştıysaniz süre de belliyse onun dışındaki her şey fırsatçılık


  • kisa  (08.04.25 14:27:58) 
hayır paranın gerçek değerini istiyor
ama altın olarak değil de enflasyon oranında geri vermeniz lazım

  • mantık  (08.04.25 14:29:32) 
örnek hesap
"Mart'ta aylık enflasyon yüzde 2,46 oldu"
3 hafta için 3/4ünü alınca 1,8

101.800TL
  • mantık  (08.04.25 14:32:01 ~ 14:34:45) 
Anlaşma şartlarına bilemediğimiz için bir şey diyemeyiz.

100 bin olarak 3 hafta içinde anlaştıysanız ne istediğinin bir önemi yok. Sonuçta o şekilde anlaşmışsınız. Ama en başta "haftaya veririm" demenize rağmen 2-3 hafta geçtiyse haklılık payı var.
  • himmet dayi  (08.04.25 14:32:15) 
O adam tefeci


  • runaway  (08.04.25 14:35:45) 
Altın düşmüş olsaydı daha az para kabul edecek miydi?

Enflasyona bakabilirsiniz ki ideali bu. Onun dışında anlaşmada böyle bir şey yoksa firsatcilik tabiki.
  • logisticsmanager  (08.04.25 14:37:18) 
Siz de bakır/alüminyum üstünden hesap yapalım diyin.

Böyle alış veriş kafası mı olur?
  • diyecevaplandı  (08.04.25 14:38:50) 
Yukarda da denildiği gibi biraz daha detay iyi olurdu.

Örneğin iki hafta önce borçlanıp bugün 3 hafta içinde ödeyeceğim dediyseniz geçiştiriyor hissi uyandırmış da olabilirsiniz. Sonuçta böyle şeyler oluyor.

Diğer taraftan 2 hafta öncesinde 3 hafta sonra borcu ödeyeceğim demişseniz ve anlaşıp herkes vadenin dolmasını bekliyorsa şimdi borcu altına çevirip anlaşmayı değiştirmek doğru değil.

Bu iki senaryodan birinde fırsatçı var, diğerinde borcuna sadık olmama izlenimi uyandırmış birisi.
  • akhenaten  (08.04.25 17:14:35 ~ 17:16:59) 
sanırım bu anlaşmada siz karlı oluyorsunuz, dünya piyasalarının farkında değil sanki.

borcu aldığınız sırada altın fiyatı (23 mart) 3679, bu gün 3664, 100 bin lira için, 27.18 gr altın borcunuz olsa, bu gün bu miktar altın 95bin lira yapıyor.

siz bu hesabı borcu aldığınız gün üzerinden yaparak gönderin, karşı taraf anında cayacaktır zaten.
  • selam  (08.04.25 18:29:15) 
[]

Çekirdek aile vs büyük akraba toplantıları enerjisi neden farklı?

Yalnızken, çekirdek aileyle iken enerji az, standart. Uzun süredir görüşülmeyen sevdiğimiz akrabalarımızeka eş dostla bayramda filan bir araya gelince herkes çok daha enerjik, çok daha keyifli.

Kendi çekirdek ailemizde veya yalnızken niye böyle olamıyoruz sizce?


 
aynı şeyi ben de düşünüyorum. çekirdek aile daha konforlu bir çok konuda. ama daha keyifsiz bence ya.

ama tabi geniş ailede laf söz karışan eden daha çok olur dezavantajı da çok.
  • archmeister8  (04.04.25 10:05:41) 
İnsanoğlunun evrilmesi koloni yaşamına uygun. Binlerce yıl sürüden ayrılanı kurdun kaptığı bir dünyada yaşamışız.

Çekirdek aile, kapitalist sistemin bir dayatması.
  • Mirket  (04.04.25 13:58:40) 
Cevabı soruda kendiniz vermişsiniz aslında

Çekirdek ailenizle yalnız kaldığınız zamanlar istisna değil, akrabalarla toplanılan zamanlar istisna. Ayrıca sizin de belirttiğiniz gibi bunlar bayram, düğün gibi belirli günlerde oluyor daha çok. Yine sizin de belirttiğiniz gibi arada "uzun süreler" olabiliyor. Yani daha nasıl açıklanır bilemedim :D Çok bir sır yok aslında ortada.

Ek olarak çekirdek aileye ziyarete gelen herkes misafirdir, dolayısıyla bu buluşmalar bir "etkinlik" olur. Çekirdek aileyle birliktelik bir etkinlik değil. Bir eve misafir gelince ya da misafirliğe gidince farklı şekillerde davranış kalıpları, adetler ortaya çıkar. "Her günkü rutinden" çıkmanız gerekir.

Aynı enerjik hissiyatı giyinip süslenip bir şey yapmak amacıyla gittiğiniz çoğu yerde yaşayabilirsiniz. Akrabalarla buluşma bunlardan birisi ve herkes bundan aynı oranda zevk almıyor aslında. Burada önemli olan bir etkinlik içinde olmak, bu bir "aktivite", bir eğlence ortamı, insanlar iyi vakit geçirmek amacıyla bu etkileşimlerde bulunuyor.

Sizin de tanımladığınız şekliyle "standart" bir ortamdan çıkıp, değişiklik yapmak size olumlu etki eder. Bu gayet anlaşılır bir şey.
  • akhenaten  (04.04.25 15:27:33 ~ 15:36:42) 
bence çekirdek aile birbirlerine karşı sorumluluk taşıdıkları için daha fazla dert sorun konuşuyor. bir de sık sık görüştükleri için öyle eğlenceli bişi olmuyor.


  • neira  (04.04.25 16:28:04) 
[]

İşkolik, stres küpü olmamak için hergün düzenli nelere vakit ayırıyorsunuz?

Gündelik hayatta sizi rahatlatan, Stresinizi azaltan hemen hemen hergün düzenli yaptığınız neler var? (müzik, sanat türü, yazmak, dans vb vb. herşey olabilir)




 
Spor ve örgü.


  • peki madem  (28.03.25 09:55:27) 
Kanaviçe yapıyorum, akşamları telefonu elime alıp doomscrolling'e düşmeyeyim diye başladım. Sonra kendi desenlerimi tasarlamaya başladım. O yüzden hem kanaviçe tasarımı hem kanaviçe yapıyorum bağlantılı ama iki ayrı hobi niyetine.

İspanyolca öğreniyorum (Duolingo + yeni online kursa başladım.)

Her gün değil ama bazı hafta sonları mutfağa kapanıp saatlerce hamurla oynuyorum, tabletten dizi izlerken ekmek, kurabiye, süslü pasta vs yapıyorum.
  • kobuzchu kiz  (28.03.25 10:27:25) 
Kitap okumak ve yürüyüş yapmak bana iyi hissettiriyor. Hiçbir şey yapmayıp kanepede pineklesem bile telefonda vakit geçirmemeye çalışıyorum. Bir de şu bildirim kontrol etme takıntımdan kurtulsam harika olacak.


  • auroraaurora  (28.03.25 10:31:42) 
iskolik biriyim o farklı.
Ama stresten uzak durmak için;
- sigara yardim eder diye düşünüyordum ama fark ettim ki anksiyete yapıyor. O yüzden sosyal iciciligi de bıraktım.
- spor, özellikle strength training.
- dagda yürümek.
- bombos youtube twitch falan izlemek. Galiba beynimin durduğu tek zamanlar bunlar ve çok rahatlatiyorlar. Yoksa kitap vs derken beynim sürekli çalışıyor.
  • logisticsmanager  (28.03.25 10:48:34) 
oyun oynamak ve kitap okumak gerçekten stresten uzaklaştırıyor.


  • koela  (28.03.25 10:53:27) 
Uzun mesafe koşmak, koşamadığım zamanlarda uzun mesafe yürümek.


  • kumandanim  (28.03.25 12:12:56) 
kitap okuma bağımlısıyım. şu an hayata böyle tutunuyorsam okuyacak daha çok kitabım olması ve daha da bir sürü alacak kitabımın olması sayesinde. saat öğlen 3 gibi heyecanlanmaya başlıyorum eve gidip kitap okuyacağım diye.
onun dışında bilgisayar oyunlarını da seviyorum ama kitap okuma süremi azalttığı için son zamanlarda çok da oynamıyorum. ama arada arkadaşlarla sarıyor, oynuyoruz.
youtube, instagram reels falan kaydırmak da güzel ama onu akşamları ya da yoldayken yapıyorum. yolda kitap okuyamıyorum çünkü metrobüs çok kalabalık ve üstüme üstüme geliyolar kitap okuyacak alan kalmıyor.
  • matilda  (28.03.25 12:53:01 ~ 12:53:24) 
psde oyun oynamak kafamı dağıtmaya çok yardımcı oluyor. akışta hissediyorum kendimi.
kitaplar, özellikle iyi bir bilim kurgu da aynı şekilde.
bir de bir bölüm film veya dizi izleriz eşimle. kızımla oyna vs derken dahasına da vakit kalmıyor.
  • unalub  (28.03.25 14:04:17 ~ 14:18:35) 
Nasıl unuttum, bira içmek.

İlk olarak 1-2 İpa içmek mesela, sonrasında farkli 4-5 lager, en sona varsa dark bi' bira bırakıp kapanış yapmak.

Yemek yapmak.
Hayvan sevmek.
Yetiştirdiğim bitkileri budamak, toprağı temizlemek.
  • kumandanim  (28.03.25 15:05:02) 
müzik dinliyorum,
kitap okuyorum,
spora gidiyorum (vücut geliştirme)
bazen dizi, bazen film
dışarda kafede içme,
konser, tiyatro
fırsat bulursam yurtdışı tatili
etkinlik çok bende.
hayat bana güzel.
  • tabudeviren  (28.03.25 19:07:11) 
[]

Yapılacaklarla ilgili aksiyon almak strese neden iyi geliyor?

Günlük Yapılacakları yazmak, bir aksiyon almak çözümü düşünmek, planlamak harekete geçmek anksiyeteye nasıl iyi geliyor?

Zihin çözümle hedefle meşgul olunca daha savaş modunda olduğu için mi susuyor acaba


 
kafadaki karmaşayı dindirmiş oluyor muhtemelen. kafadaki sesler birbirine girince insan nerden başlayacağını bilemeyip boğulabiliyor. ama ne yapacağını sıraya sokup aksiyon planı oluşturursa ortalık açılıyor. dağınık oda toplu oda farkı gibi düşünülebilir bence.


  • nwnd  (27.03.25 08:48:56) 
Oturup nasıl olacak diye gerilmek yerine harekete geçmek rahatlatıyor, huzursuz edici belirsizlik bir nebze azalmış oluyor, soruna değil çözüme odaklanmak ferahlık veriyor.


  •   (27.03.25 10:17:08) 
yapacağın işler ya da sırası kafanda belirsiz olduğu için strese giriyorsun zaten.


  • durbidakka  (27.03.25 11:26:05) 
herkes icin gecerli degil. kimisi planlamadan haz duyar. kimisi planlamadan nefret eder, spontane yasar. strese iyi gelme tarafina gelirsek, BENCE!!!,

fazla planlama hali biraz gecmis travma, kotu tecrubelere karsilik verilmis bir tepki. hersey kontrol altinda olsun istiyor insan. bunun yaninda birseye baslayinca bilincaltinda herseyi kontrol altinda hissettigi icin haz duyuyor.
  • buenosdias  (27.03.25 12:01:03 ~ 12:08:20) 
herkes için değil, ertelemek de iyi gelebilir bu sebeple erteleme hastalığı var.


  • duyurukullanıcısı  (27.03.25 12:31:52) 
[]

Yeni bitmiş kat irtifaklı daire almak sıkıntı çıkarır mı?

Belediyeye başvurulmuş bir iki aya iskan mı Kat mülkiyeti mi neyse çıkarılır filan dendi

Böyle bir kat irtifaklı daire almak mantıklı mı? İleride sıkıntı yaşatır mı sizce?


 
Ben aldım iskanı 1 yıl sonra aldı müteahhit. eksikleri ancak tamamladı.


  • rodeocu  (23.03.25 19:19:09) 
[]

Herşeye karışan saygısız bir kayınpederle nasıl baş edelim?

6 senedir evliyiz. Annemin desteğiyle Ev alacağız. Eşime her seferinde bir konuyu ona açma dememe rağmen sonradan haberi olursa ayıp olur dedi diye söyledik. Annem daireyi alacak. 2+1 almayın 3+1 bakın üstüne bir eski daire satıp öyle bakın vs. Ota boka karışıyor. Beraber ev gezelim muhabbeti dönüyor. Eşim de ertesi sabah kararsızım öyle mi yapsak moduna giriyor. 6 senedir tüm önemli kararlarda bu kısır döngü devam ediyor. Ben her seferinde 30 yaş üstü insanın 60 yaşında adam birşey dedi diye aklının bulaşmasına ayar oluyorum sinirleniyorum. Sonra ben kalkıp gidiyorum salonda yatıyorum vs. Adam saygısız bindiğim arabadaki arızaya laf eder, annemle aramızdaki mali ilişkilere laf eder ileri geri bir saat konuşuyor sinirlerimi zıplatıyor. Boşanmayı bile düşünmeye başladım çünkü eşim de ya babam sana çok karışıyor saygısızca konuşuyor kusura bakma ama ben senin yanındayım onun ne dediğinin önemi yok demiyor. 2 yaşında çocuğum olmasa düşünmeyeceğim o derece.

Şimdi ben tepki gösterdim diye 3 gün de surat asar. Artık deliriyorum yani.

Babana da sana da lanet olsun deyip boşanmak mı, saçlarım beyazladı artık

 
valla senin sonun müge anlı programı. kaynım, kayınpederim falan derken müge anlı'da bulacan kendini


  • runaway  (23.03.25 15:15:15) 
Sorun çok karışan kayınpeder sorunu değil de,
Sizin kayınvalide ve kayınpedere karşı ekstradan bir tahammülsüzlüğünüzün olması sorunu gibi duruyor.

Daha önce de soğuk havada düğüne gitmek isteyen kayınvalideye karşı bir celallenme durumunuz vardı.

Büyüklere saygılı olmak gerek bence. Bırakın baba oğul, arabadaki arıza muhabbeti yapabilsinler.
  • Mirket  (23.03.25 16:17:47) 
siz ne tahammülsüz birisiniz ya. her hafta eşinizin ailesiyle ilgili ayrı bir duyuru açıyorsunuz. bin tane ayrı derdiniz var ama tüm öfkenizi boşaltmak için sadece bu konuyu seçiyorsunuz. biraz saygı duymayı ve her konuya müdahil olmamayı deneyin. zaten eşinize de iyi bir eş değildiniz, önceki sorularınızdan biliyoruz. keşke boşansanız da hem o hem bu sitedeki bizler kurtulsak sorularınızdan.


  • seni tanıdığım güne lanet olsun  (23.03.25 16:24:24) 
Bu konuda evli biri olarak taktik vereyim. Ic islerinize karismaya basladiklari anda o karistiklari mesele ile ilgili detaylari konusmayacaksiniz.Savunmaya gecmeyeceksiniz. Tek soylemeniz gereken sey: "Buna esimle oturup biz karar veririz". Biz kelimesini de ustune basa basa soyleyeceksin. Detaylara girip karsi taraflari ikna etmeye calisirsan altindan kalkamazsin. Daha en basta tavrini koyacaksin ve detaylarin tartisilma asamasina girmeyeceksin.


  • turkuaz  (23.03.25 16:32:20) 
bence eşin 3+1 istiyor ve babasına söylettirip sonra öyle mi olsaydı acaba falan diyor. ayrıca madem rahatsızsın, neden söylüyorsun/uz? hiçbir şey söylemeyin. siz yetişkin olmamışsınız ki karı koca. bu arada bence de 3+1 al, adam haklı.


  • deartheodosia  (23.03.25 17:49:58) 
ayrıca eşle evlenmişsin ama yanında babasını da getirmiş, adamla da evlisin. iğrenç bi şey bu ya. ben de kendi “eski” evliliğimde yaşadığım için anlıyorum. insan kendi öz anne babasının karışmamasını istiyor. eşin hiç değişmeyecek, ya kayınpeder ölene ya da siz boşanana kadar böyle.


  • deartheodosia  (23.03.25 17:52:17) 
Olumlu olumsuz yorum yazan fikir veren herkese Teşekkürler


  • psmstc  (23.03.25 18:57:24) 
bu olaylar olduğunda sakin kalarak çok temiz biçimde onu susturman lazım.

örneğin arabada gidiyorsunuz senin arabana laf etti. bir dahakine sizin araba ile gideriz isterseniz.

annenin size aldığı eve laf sokuyor karışıyor, 3+1 alın vs. tamam çok iyi fikir 2-3 milyon fark eder onu da siz tamalayın hemen alalım.

bir süre sonra altta kalmamak için susmayı öğrenecektir.
  • orpheus  (23.03.25 19:23:38) 
[]

Ev almak için fırsat dönemi mi sizce

Altın artıyor ev fiyatları da sizce artacak mı?

Bu dönem ev almak için fırsat gibi değil mi sizce de


 
Artmamasi için ben bir sebep göremiyorum


  • kisa  (23.03.25 08:02:57) 
her şey artarken ev fiyatları neden sabit kalsın.
ihtiyaç varsa herhangi bir dönem doğru bi dönemdir ev için.

  • biseysorcaktim  (23.03.25 12:37:54) 
Mevcut koşullara bakıldığında isterse faizler %1000 olsun ev almak her zaman bir fırsattır


  • olaylar olaylar  (23.03.25 13:28:19) 
her seyin fiyatinin artacagi gibi ev fiyatlari da artacak. burada onemli olan artip artmamasi degil, ne kadar artip artmayacagi. bir sene sonunda %5-10 artacaksa ev almanin mantigi yok. evi eger bir yatirim olarak goruyorsaniz ev almak hicbir zaman bir firsat degildir. cunku her zaman icin daha yuksek getirili bir alternatifiniz vardir. eviniz yoksa alin o ayri.


  • Sour  (23.03.25 13:37:45) 
Beklenen enflasyonun %30 olduğu yerde ev fiyatı artacak mı diye sormak bana biraz saçma geliyor. Hani beklenen enflasyon %5-10 olur tartışırız da.

Sour'un dediği gibi ne kadar artacak konu o. Geçen sene usd'yi geçti ama faize yenildi mesela. Ben bu sene dövize sepetine ve faize yenileceğini düşünüyorum mesela.

Oturacağınız ev alacaksanız bence alın bekletmeyin ama alayım kiraya vereyim karlı olmayabilir.
  • Mcfly  (23.03.25 14:37:35) 
[]

Arsa satışı için remaks güvenilir mi? Sözleşme yapmak istiyorlar?

Arsamızı satacağız. Bayağı ceza maddeleri 90 gün sözleşme süresi filan var sonra caymak isteyince sıkıntı yaşar mıyız normal bir emlakçıya mı versek satış için




 
güvenmekten kastınızı tam anlamadım. adamlar size yalan söylemiyor. daha doğrusu her emlakçı ne kadar yalan söylüyorsa, onlar da o kadar yalan söylüyor.


  • co2s2  (22.03.25 16:32:26) 
Size o kadar yükümlülük yüklemenin size faydası var mı?
Satış garantisi vermiyor, herhangi bir yükümlülük altına girmiyorlar. Kurumsallarmış!
Sanırsınız ki ev-arsa alacak insanlar kurumsal diye bunların ofisinden çıkmıyor.
Bence uzak durun sizi yükümlülük altına sokanlardan
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (22.03.25 20:36:43) 
bu işi doğru firmalarla yapacaksanız sözleşmesiz hiçbiri yapmaz. zaten artık bu satış işleri vs e devletten onaylı sisteme filan geçti. sözleşmeyi iyi okuyun hatta bir avukattan destek alın. kaldı ki zaten matbu sözleşemeleri oluyor. neyse dediğim şu ki kendinizi bağlayacak süreleri ve rakamları kontrol edin. bunlarda tamamsanız bir sıkıntı çıkmaz.


  • kendicoplugundeotenhoroz  (23.03.25 01:03:10) 
sakın. sözleşme sadece sizin elinizi kolunuzu bağlar, malınıza ortak olur kansızlar.


  • zeleno  (23.03.25 13:25:20) 
[]

Son 5 senede Altın mı araba mı daha çok prim yaptı sizce?

Ve önümüzdeki yıllarda da para değer kaybetmemesi için altında tutmak mı araba olarak tutmak mı (binilmeyecek otoparkta garaj arabası olarak bekletilecek) daha iyi?




 
pandemi, chip krizi, tedarik sıkıntıları bitti. arabaların ekstra değer kazanması için bir sebep yok. ayrıca arabadan yatırım olmaz.


  • orpheus  (21.03.25 18:20:47 ~ 18:22:04) 
2 sene once yasadigimiz olay nadir bir olaydi yukaridaki arkadasin bahsettigine ek olarak dusuk faizle kredi cekme ve dovizin yukselisini de ekleyince araba almak 2-3 sene karli gibi oldu.

Ama bir daha boyle bir durumun olacagini sanmiyorum. O yuzden araba alma bence yatirim icin.
  • nuevo  (21.03.25 18:23:30) 
Eylul 2020 Toyota Corolla 1.6 Vision 161.800 TL imis o zaman.

Su an ayni modelin ikinci eli 1.100.000 civarinda. Yani 5 yilda 6.8X yapmis TL olarak. Bunun icinde araba icin 5 yil boyunca odenen vergiler, bakim ve servis masraflari yok tabi. Onlari da katarsak belki iyi ihtimalle 6X yapmis diyebiliriz.

Gram altin ayni donemde 470 TL civarindaymis. Su anda 3.684 TL. Yani 7.8X yapmis.

Sonucta arabanin vergi/bakim masraflarini katmasak bile altin daha cok prim yapmis oluyor.
  • sertac akin  (21.03.25 18:25:22 ~ 18:25:45) 
araba gibi surekli deger kaybeden bir tenekenin yatirim araci olarak goruldugu tek ulke turkiye galiba.

deger kazaniyor hissi paranin degerinin dusmesi ve batan ulkedeki vergilerin arttirilmasi ile alakali, sahte yani.
  • cooperr  (21.03.25 20:07:51) 
Biz 2019da düğünden gelen altınlarla polo alabiliyorduk, gene polo alabiliyoruz. Üç aşağı beş yukarı aynı.


  • mirty  (21.03.25 21:30:45) 
arabayı bilmem ama konut diyebilirim.. pandemi başladığında mahallemdeki alabildiğim evleri aynı miktar altınla şu an alamıyorum.


  • jepa  (21.03.25 21:36:04) 
son 5 senede altındı. araba da iyi kazandırdı ama pandemi + çip krizi + 2 defa ötv artışı + ucuz kredi + bayilerin aç gözlülüğü + ikinci el fırsatçılığı gibi sebeplerle araba da arttı. bir daha mümkün değil öyle bir şey.


  • avatar is back  (22.03.25 00:20:37) 
İkiside değil arsa daha çok prim yaptı. Eğer imkan varsa o paraya ufak bir arsa alınabilir.


  • komando kani var bende  (22.03.25 10:12:04) 
tapusu ve ruhsatı olmayan daha değerlidir


  • digits  (22.03.25 11:32:26) 
@sertac akin'in verdigi toyota corolla ornegine bir ek yapmak istiyorum:

2020'de dolar 5,85 tl. bugun dolar 37,96 tl.
2020'de 1 gram altin 470 tl. bugun 1 gram altin 3684 tl.

2020'de 161.800 tl olan arac, o gunun kuruyla 27.688 dolar. su an ise 1.100.000 tl olan arac, bu gunun kuruyla 28.977 dolar (dolar bazinda %4,65 artis).

2020'de 470 tl olan 1 gram altin, o gunun kuruyla 80,34 dolar. su an ise 1 gram altin, bu gunun kuruyla 97,04 dolar (dolar bazinda %20,78 artis).

aracin dolar bazinda %4,64 artisindan vergi, bakim masrafi, dediginiz gibi otopark masrafi vs. duserseniz buyuk ihtimalle zarardasiniz. ayrica hesaplamayi bugunun kuruyla 37,96'dan yaptim. fakat gectigimiz hafta icinde dolar 42, 43 liralara kadar cikti ki ondan hesaplasaydim buyuk ihtimalde eksi degerlere ulasacaktik. buna karsin altini da bugunun degeriyle hesapladim. ama gectigimiz hafta 4.000 tl'yi asti. ondan hesaplasaydim %20'nin daha uzerinde cikacakti. fakat 5 yil icin %20-25 dolar getirisi sizi zengin yapmaz, sadece paranizi korumus olursunuz cunku dolarin da enflasyonu var.

gordugunuz uzere cok basit bir matematikle bir yatirimi degerlendirmek cok kolay. eger gercekten para kazanmak istiyorsaniz, ne yazik ki hisse yatirimi yapmaktan baska care pek yok.
  • Sour  (22.03.25 13:04:04 ~ 13:06:15) 
[]

Psikiyatrik ilaçlar nasıl bu kadar etkili olabiliyor? Mesele beyin mi yani?

Ciddi bir depresyon, stres, sosyal anksiyete, motivasyonsuzluk, zevk alamama süreçlerim vardı.

-Doğru ilacı doktorumla deneme yanılma ile bulduk gibi.

-Şimdi 4-5 gün olmasına rağmen tüm semptomlarım birden hafifledi. Motivasyonum cesaretim %70 arttı.

-Spor, terapi, vitamin takviyesi vs. bir sürü şey denedim ama hiç birisinde bu kadar kısa sürede, güçlü iyileştirici etkisi olmadı kısacası.

SORU: Mesele daha çok beyinle mi ilgili yani?

Ve ilacın etkisi bıraktıktan sonra da kalıcı oluyor mu?

 
mesele tabii ki beyin. beyindeki dopamin serotonin dengen bozulduğunda psikolojik sıkıntılara daha açık oluyorsun. ilaçların etkisi etkili olduğu saatlerde geçerli. psikiyatrik ilaçların tedavi özelliği yok. yani senin dünyayla olan sorunlarını bitirmez. örneğin 500 bin borcun varsa bunu ödemez.


  • mikahakkinen  (21.03.25 09:00:27 ~ 09:01:10) 
Mesele daha çok beyinle mi ilgili derken retorik bir sorudur bu inş; mesele tamamen beyinle ilgili, beyindeki kimyasal değişimlerle ilgili. 4-5 günde benim ilaç etki etmez mesela klasik SSRI grubu 4-5 günde hiçbir şey anlaşılmıyor ama 3-4 ay sonra farkını fark ettiriyor.


  • vedatchilipeppers  (21.03.25 10:01:14) 
psikiyatrik ilaclar cogu zaman o kadar etkili degil, tek basina cozum de degil. cok fazla yan etkileri var bir de.

konu hakkinda johann hari'nin kaybolan baglar kitabini oneririm. bu konuda bircok arastirmayi incelemis, alaninda uzman kisilerle konusmus ve bunu kitaplastirmis. akici bir kitap.
  • lemmiwinks  (21.03.25 11:12:01) 
Psikolojik ilaçlar tek başına çözüm değil ama kısa vadede dediğiniz gibi faydalı etkileri oluyor.

Bu yüzden her zaman terapi almalıyız. Kalıcı değişim ve çözüm ancak terapi ile geliyor.
  • ruhen hastayim ben  (21.03.25 12:25:58) 
Bro 5 milyon liralık Maserati'yi düşün muazzam bir araç şiir gibi adeta tanrının elinden çıkmış dersin ama uyarı işareti verdiğinde yağını değiştirmezsen 100 km sonra o Maserati de yatak sarmaya başlıyor motoru eline alıyorsun, ilaçları da o şekilde düşün her ne kadar muzzam bir yapı da olsak beyin salgıları bozulup uyarı vermeye başladığında ilaçlar motor yağı gibi yatak sarmanı önleyebiliyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (21.03.25 12:51:44) 
sonuçta beyin dediğin şey analog bir bilgisayar. milyarlarca nörön birbirleri ile nörötransmitterler üzerinden iletişim kuruyor. bahsettiğin ilaçlar ise bu transmitterlerin miktarını etkiliyor. beynin belli bir bölgesinde yeterince aktif serotonin veya dopamin yoksa o bölgedeki elektriksel aktivite yavaşlıyor.

soru şuna benziyor anestezi nasıl bu kadar etkili olabiliyor. damardan bir ilaç veriyorlar ve beyin dediğin mekanizma tüm dünya ile olan ilişkisini kesiyor. ne birşey hissediyorsun, ne hatırlıyorsun.
  • orpheus  (21.03.25 18:34:10) 
[]

Yetişkinlikte mutluluk, keyif heyecan hisleri azalıyor mu sizce?

Lise zamanları üniversite zamanları çok heyecanlıydım. Böyle içimden gelerek spontane birşeyler yapmaktan çok keyif alırdım. Spontane geziler ilişkiler vs. Evlilik sonrası yaşam sorumlululukları derken o heves heyecan gitti. Hobiler bile keyif vermez oldu. Arkadaş desen hiç kalmadı.

Bu 30 yaş sonrası ve sorumluluklar sonucu normal mi sizce?

Yani o gençlik hevesleri heyecanları zevki artık kalmıyor mu sahiden?

Veya o hevesi mutluluğu canlı tutanlar bunu nasıl başardınız?

 
30'da degil ama 50-60larda falan basliyor. ama her sey icin gecerli. anksiyete, tat alma vs her sey azaliyor. yaslilar o yüzden yemege daha fazla tuz koyar ve yemegi tuzsuz bulurlar.

bence sen depresyondasin. neden bir uzmandan yardim almiyorsun?
ya da beklentilerinde bir hata var. 29um ve 20llerin basini hic özlemiyorum. partilemek, belirsizlik, spontane seyler hicbiri cekici gelmiyor. kaotik ve cok riskli geliyor hatta.
aksamlari arkadaslarimla yemege cikmiyorsam evdeyim. icki icmeye zaten cikmiyorum ve aramiyorum da. böyle bakinca nine gibi yasiyorum ama ben cok mutluyum bu durumdan.

cocugunla parka gitmek mesela sana neden keyif vermiyor. ben simdi tek basima kaykaydan nasil kayayim. pedofil falan derler ama cocugun olunca dikkat cekmeden eglenebiliyorsun. parka git :D
  • sonsuz  (16.03.25 13:57:07 ~ 14:01:44) 
Bence var. en basit örneği çocukken bile hediye alındığında verdiğimiz tepki ile şimdiki tepki çok farklı


  • buenosdias  (16.03.25 18:23:02) 
Bunlarin hepsi para kardeş


  • Zetnikov  (17.03.25 06:20:47) 
Çok normal. Tamamen salgılanan hormon seviyeleri ile ilgili. Ergenlikte bir hormon denizi içinde yüzeriz. Bu yüzden tüm duygular çok daha yoğun, çok daha uçlarda yaşanır. Ancak yaşla birlikte salgılanan hormon seviyeleri de değişir. Bu yüzden artık duyguları gençliğinizdeki gibi coşkulu şekilde yaşamazsınız. Yani evet, ergenlikteki salgıladığınız hormonları aynı düzeyde salgılatsak şimdi de benzer şekilde hissedebilirsiniz ama bu sefer geri kalan organlar buna ne kadar ayak uydurabilir meçhul. Yani gençlik hissi başka şey, gençlik enerjisi başka şey.

Bu hevesi canlı tutanlar ise durumlarını kabul edip bundan şikayet etmek yerine yeni yollar arayanlar, bakış açılarını pozitif tarafta tutmaya çalışanlar oluyor genelde. Elbette bu, hayatta her şeyde olduğu gibi ekonomik şartlardan bağımsız değil. Ancak tamamen ekonomi de diyemeyiz. Bu tamamen hayatı nasıl algıladığınız, beklentileriniz, bakış açınızla alakalı. Doğada vakit geçirerek bundan keyif alan, huzur bulan biriyle hayal ettiği ülkedeki tatile gidemiyor diye hayata ve etrafına öfkelenen kişi aynı ekonomik şartlara sahip olabilir.
  • thracia  (17.03.25 08:23:58) 
Valla ben 28 yasindayim. Benim inanilmaz azaldı keyif, mutluluk hislerim.

2 yıldır evliyim. Hicbir sey keyif vermiyor bana. Mesela eskiden FM oynardim deli gibi. 1 senedir girip bakmiyorum bile. Gecen bir bakayim dedim. 2 dk sonra kapattım. Bu sadece bir òrnek. Her şeyde böyleyim. Tükenmişlik sendromunda gibi hissediyorum kendimi.

Sürekli bir 5 dk uzanasım var. Bu moddayım.

Eşimle bir sorunumuz da yok çok sükür ama ne bileyim evlilik ister istemez hissizleştiriyor galiba insanı.

Yaş geçtikçe, bir şey de elde edemediyse insan, "ulan kaç yaşına geldik, bir baltaya sap olamadık" düşuncesi de keyifsizleştiriyor galiba insanı.
  • camlicagazoz  (17.03.25 10:12:11 ~ 10:15:37) 
Aksine ben artık -ekonomik olarak daha rahat hissettiğim için de olabilir- bir şeyleri yapmak için daha heyecanlıyım. Bu saatlerce bir denizin kenarında müzik dinlemek de olabilir illa ki acayip bir aktivite olmasına gerek yok, sevdiğin birileriyle bir araya gelmek de olabilir, daha konforlu, daha sakin ama daha kaliteli yaşadığımı hissediyorum: yaş 38 (öf)
soruya cevap: bu bir başarı da değil bence hayata bakış açısı ve kendini iyi hissetmekle alakalı öncelikler neyse ona öncelik vermek. canlı tutamadığımız şeyler oluyor tabi, ya zamanla iyileşiyor ya da bakış açımızı buna göre şekillendirebiliyoruz.

  • amelie poulain  (17.03.25 11:00:48) 
[]

Dert dinlemek isteyen varsa içimi dökmek isterim.

Duyuru başlıkta. Özelden yazabilirim.




 
[]

Makattan kan gelmesi için hangi doktora gidilir?

Genel cerrahi mi gastroentoroloji mi daha iyi olur?




 
Genel cerrah eliyle kontrol edecek, kanamanın sebebini göremezse kolonoskopi için gastroya yönlendirir. Önce genel cerrahi.


  • HellKeePer  (24.02.25 10:10:25 ~ 10:10:55) 
devlete gidecekseniz zaten direkt gastroya randevu alamazsınız.


  • elorelia  (24.02.25 10:27:49) 
genel cerrahiye gidilir.


  • bay b  (24.02.25 17:26:28) 
[]

Eşinizin ailesi hakkındaki her isteğini yerine getiriyor musunuz?

Kayınvalide kayınbiraderin evine geldi. Eşim biz de kalalım dedi. İki gün kaldık. Üçüncü gün dönecektik. Kayınvalide de akşam bir düğüne katılıp dönüş otobüsüyle gidecek. Kayınbiraderin arabası var. Fakat karda arabayı çıkarmaya sürücülüğüne güvenmiyormuş. Eşim diyor ki annemi akşam düğüne sonra otobüsüne biz bırakalım. Küçük bebeğimiz de var. Kar kıyamet annem düğüne gitmesin o zaman dedim. Trip atıyor. Sinir nöbeti geçiriyor.

Bu gibi istekler ne kadar karşılanmalı sizce? Yani eşin ailesiyle ilgili her isteği kırmama adına karşılanmalı mı?


 
acil bir isin yoksa istek makul ve karsilanmali


  • ala09  (23.02.25 13:45:58) 
Nefret ediyorum milletin zaman çalmaca, iş kitlemecelerini amaaaa evlendiysen artık katlanacaksın abi. Düğüne katılın, git burgera bir şeyler ya, arabada uyu. Götür ki sonra trip yeme, laf yeme, sinir nöbeti yaşamasın. Kadınlar ve götürüleri abi...


  • Shepard  (23.02.25 13:57:55) 
bazı köylü problemleri diyeceğim de kardeşimin kumar borçlarını ödeyeceksin, annemle babama ev alıcaksın falan demiyor en azından. şükret ve götür düğüne. otobüse bırakmak yerine kadını da o saatte evine bırak bir zahmet.


  • deartheodosia  (23.02.25 14:45:08) 
'Ulugnı uluglasa kut bolur.' diye bir Göktürk arasözü var. 'Büyüklere saygı gösteren uğur bulur.' anlamında.

Kırk yılda bir bir iyiliğin dokunacak. Ne olur sanki bir akşam biraz sıkıntıya girse. Gerek var mı çocuğu, kışı bahane etmeye.
  • Mirket  (23.02.25 14:55:12) 
mirket +1

daha da güzel bir tavsiye vereyim, anneyi ve eşini düğüne bırak, çocuğu al evde bak. sonra çocukla birlikte düğünden eşini filan al otobüse bırak. mis gibi huzurlu plan.
  • kaptan maydanoz  (23.02.25 17:21:13) 
Dengeyi tutturmak gerekiyor.
Kırk yılda bir olan bir şeyse olabilir.
Sorunuzdaki gibi "her isteğini yerine getirme" haline dönüşmüşse ne yazık ki evliliğin tadı kaçabiliyor.
  • pro9it9is9  (23.02.25 18:29:35) 
bence sizinki de makul bir istek. karda sizin kaza yapmayacaginiz ne malum? hele arabada bebek varken?
cok istiyorsa kayinvalide taksi tutup gitsin dügüne. sizi niye zorda birakiyor?

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (23.02.25 18:46:18) 
Ayip etmissin. Cocuk gibi davraniyorsun.


  • thetruenorthstrongandfree1  (23.02.25 19:17:36) 
küçük bebek ne olacak düğün kar kıyamet derken?

çocuğu hasta etmek mi, kayınbiraderin rahatı mı?
  • co2s2  (23.02.25 21:45:45) 
Ömür boyu trip çekmek mi
yoksa
bir seferlik uyuz olmak mi

Ikisi arasinda secim yap
  • Zetnikov  (24.02.25 01:05:58) 
Kırmama adına değil, erkek evlatlar annelerini ablalarını kız kardeşlerini kızlarını kız yeğenlerini yengelerini... eğer birinci öncelikli erkekleri yoksa (babaları kocaları abileri) veya koruma yeterliliği sahip değilse (yaşlıya hastaysa engelliyse vs) korumak ve güvenliğini sağlamak adına refakat etmeli. O anne o düğüne gidecekse (elbette gidecek) onu düğüne de otobüse de oğlu götürmeli. Hangi oğul daha müsaitse o götürmeli. Eğer anne kişisinin kocası bu davranışlara müsait değilse (ölmüşse yaşlılık zaafiyeti varsa engelliyse hastaysa) yani.

Nezaret edebilecek oğul ise, küçük çocuğu olan eşini öncelikli olarak koruyacak, en uygun durum mesela önce eşini ve bebeğini evine bırakıp anneyi otobüse götürmekse bunu yapmalı. Öncelik her zaman eştedir, varsa evlattadır. Erkek evliyse muhakkak öncelik eşindedir çocuğundadır. Annesinde değildir. Kendinden verecek erkek, zamanını ve imkanlarını ona göre kullanacak.

Ne annenin düğüne gitmemesi beklenir, koskoca kadın yani çocuk gibi gitmesin denmez. Ne de küçük çocuğu olan eş zor durumda bırakılır, üşütülür yorulur vs. İkisi de yapılmaz. Böyle bir durumda beyler duruma kendi zamanlarını ve imkanlarını seferber ederek müdahalede bulunurlar. Doğrusu budur.
  • muhayyer divan  (24.02.25 03:55:24) 
her isteği deyince bende abartı bi durum var sandım. siz bebekle çıkmak zorunda değilsiniz ki ayrıca. eşin tabi ki annesini istediği yere götürüp getirmeli. sizin yerinizde olsam ben eşimi zorla yollardım götür kadını diye.


  • elorelia  (24.02.25 10:09:50) 
sadece el öpme dışında bir isteğini gerçekleştirmiyorum. bana ne kadar yardımcı olurlarsa o kadar yardımcı oluyorum.


  • mikahakkinen  (24.02.25 11:33:48) 
Bence haksizsiniz.Turk toplumunda esler iste boyle sacma sapan nedenlerle kavgalar ediyorlar.Annesi icin dugune gitmesin demenizin ne kadar bencil ve sacma oldugunun farkinda misiniz? Ustelik bununla ilgili esiniz kendi capinda plan yapmis iken


  • turkuaz  (24.02.25 13:01:07) 
[]

Eski apartmana sonradan topraklama hattı çekilebilir mi?

Ve maliyeti ne kadar olur? Ustasından istememiz gereken önemli incelikleri var mı?




 
kaç odaya çekilecek kaçıncı kattan çekilecek bu gibi degişkenlere göre fiyat degişir. apartman sakinlerinden de izin almanız gerekecektir.yukarıdan aşagıya topraklama hattı geçecek kırma delme işleri olur


  • limonlu eksi  (18.02.25 10:47:20) 
İstanbul ise mesaj atın numaranızı. Sıkı çocuklar var bu işi yapan yönlendireyim


  • topkapiaksaray  (18.02.25 11:10:08) 
En büyük maliyeti, 'sıva altı mı olacak sıva üstü mü?' kısmı çıkarır sanırım.
Bitişik nizam apartmansa topraklama çubuğu nereye gömülecek kısmı dert olur.
Bir de tesisat tadilat durumu sözkonusu. Bu durumda Belediyeden onay almak gerekir mi? Gerekirse eğer Belediye, ben proje isterim der mi?
  • Mirket  (18.02.25 11:25:08) 
[]

Eş dostla iletişimde kalma sebepleriniz ne?

Mesela sosyalleşmekten keyif aldığınız için mi, aramazsam arayı açtı derler ayıp olur diye mi gibi… arkadaşlarınızla akrabalarınızla işten arkadaşlarınızla hangi güdülenmeyle kesintisiz irtibatta kalıyorsunuz?

Bu iletişimde kalma konusunda hiçbir isteklilik ve motivasyonunuzun olmadığı, mutsuz, aşırı depresif, çok stresli olduğunuz dönemlerde nasıl iletişimlerinizi devam ettiriyorsunuz?

Şimdiden çok teşekkürler…

 
muhabbet etmeyi sevmek, düz geyik.

insanlıktan zerre tat almadığımda genelde milleti aramayı bırakyıroum o zamanda beni arayan insanlar ile görüşüyorum.
  • duyurukullanıcısı  (13.02.25 15:06:23) 
muhabbet etmeyi, goygoy yapmayı, yeri gelince dert paylaşmayı/dinlemeyi severim.

hayattan kopmak istediğim zamanlarda da düz düşünüyorum ve iletişimde kalmıyorum :)
  • chanandler bong  (13.02.25 15:28:00) 
Anne babanın hala ölmemiş olması.


  • Mehmettheslim  (13.02.25 20:57:40) 
[]

3,5 milyona İstanbulda eski daire almak mantıklı mı?

Kendi dairemiz de eski. Birikimle de istiyoruz ama yeni eve para yetmiyor alamıyoruz. En azından elimizdeki nakti değerlendirme adına Eski daire alıp kiraya vermek mantıklı mı? Kira getirisi 20-25 arası.

Alacağımız daire binası 40-50 senelik en az. Kentsel dönüşüme girme ihtimali az sa olsa olabilir gibi.


 
Almam +1. Depremde yıkılırsa deger sıfıra düşer çok değerli bir lokasyon değilse tekrar tapılması o büyük depremde yıllar alır.


  • Mcfly  (09.02.25 22:22:08) 
eski bina, hele hele kentsel dönüşüm ihtimali olan binaların da şöyle bir riski var; binadan vs biri "bu bina çürük" diye karot aldırıyor. binaya yıkım kararı çıkıyor (bu karot aldırma sürecinin geri dönüşü yok çünkü)

fakat binadaki ev sahipleri, binanın yeniden inşa sürecinde bir türlü anlaşamıyorlar. bina boşaltılmış şekilde senelerce duruyor.

yani sen bütün ömrün boyunca çalışmışsın kazanmışsın ama binadaki 3-5 bunak yüzünden emeğin senelerce çöp oluyor. satsan satamıyorsun, kiralasan kiralayamıyorsun, içinde zaten oturamıyorsun.

bu da bir ihtimal, hadi depremi mepremi mezar olmasını geçtim..
  • makbur  (09.02.25 22:22:22 ~ 22:22:37) 
ben almam şahsen. hele ki elimdeki tek nakit para buysa.
vadelide aylık en az 120-130k arası alırsınız. enflasyon daha fazla artıyor diyebilirsiniz. en azından altın, döviz, vadeli gibi bi sepet yaparsanız en az riskli olanı olur gibi. yabancı hisse vs. de alırdım ben olsam.

  • contavolta  (09.02.25 23:24:50) 
Madem kiraya verme niyeti var, başka ilden alsanız? Daha temiz ve yeni binalar bulunur belki?


  • strawberry first  (10.02.25 00:13:03) 
Türkiye'de kiralama kanunları çok sıkıntılı. Ev alıp kiraya vermek: yatırım değil, dert sahibi olmak demektir.

Hiçbir şey bilmiyorsanız, altın alıp köşeye atın. Daha çok kar edersiniz + başınız ağrımaz.

Kiraya verdiğiniz zaman 15 sene kiracıyı evden çıkartamazsınız. Kira ödemese 2-3 sen mahkemelerde sürünürsünüz vs. vs.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir. Sonra almadığınız yer çok değerlenir, kimse geleceği bilemez! Mevcut koşullar altında benim fikrim bu.

.
  • kartallar yuksek ucar  (10.02.25 09:18:24 ~ 09:18:41) 
Amacınız yatırımsa farklı şehirlerde üniversite bölgelerine bakabilirisiz. hatta o paraya belki 3 daire bile alabilirsiniz. hem getirisi daha iyi olur hem de 2 3 daireniz olmuş olur. Çanakkale Bursa Balıkesir Edirne bu şehirler de üniversite bölgelerinde çok güzel 1+1 daireler bulabilirsiniz.


  • dirildimde geldim  (10.02.25 16:02:16) 
Istanbul'da 40-50 senelik daire = ARsa payi satin almak

Bu mantikla dairenin arsadaki payi iyiyse alinir.50 yillik dairenin tek ederi arsasidir artik.
  • turkuaz  (10.02.25 16:30:52) 
[]

Depresyon sizce bir bir sığınma, bir kaçınma hali mi?

Depresyonda olanlar niçin depresyonda, olmayanlar da niçin değil? Depresyona neden girmiyorlar?




 
Bildiğim kadarıyla stres durumunda vücut durumu dengelemek, bünyeyi korumak adına hormon üretiyor. Sürekli olarak strese, mutsuzluğa maruz kalmak üretilen hormonun dengesini haliyle de vücut/beyin kimyasını bozuyor bir süre sonra. Bu durum da depresyon olarak kendisini gösteriyor. Kimileri eski denge haline yaşam ve düşünce tarzında değişiklik yaparak dönebilirken kimileri için süreç daha zorlu olabiliyor. Bu yüzden ilaç desteğine ihtiyaç duyuluyor.

Stres yönetimi güçlü, uyum gücü yüksek ve kendini koruma becerisi olanlar haliyle depresyona daha uzak oluyor.
  • strawberry first  (04.02.25 13:41:49) 
Depresyon sadece sıradan psikolojik bir olay değildir, psikiyatrik vaka haline gelebilen bir şeydir. Psikiyatrik vaka haline gelebilenlerde özellikle kan değerlerinde eksiklikler ve bozukluklar görülür. Bu da beynin ve/veya bağırsakların bazı dengelerinin bozulduğunu gösterir.

Depresyonda olmayanların önemli bir kısmı biyolojik olarak bu bozuklukları yaşamamalarıdır. Bir kısmı da bunları yönetebilmekte olduğu için depresyonda değildir.

Fakat ülkemizde depresyon yaşamayan çok az insan var. Ben en az 5,5 sene önce prozac kullanmayı doktor gözetiminde bıraktım, 11 ay sürdü ama şu anda gayet gülümseyen depresyon denen şeyi yaşıyorum, çünkü bunu sağlayan hem ailevi, hem sosyal, hem ekonomik hem de toplumsal sorunlar var. Elimin erişemediği, düzeltemediğim, düzeltmemin mümkün olmadığı ve asla kayıtsız kalamadığım pek çok şey var, bütün toplum için geçerli bu. Onun için de ciddi bir çoğunluk depresyonda.

Bu işin beslenme tarafı var, güneş ışığı göremeyişimiz var, bunun hava kirliliği var, gürültü kirliliği var medya kirliliği var, ekonomik darboğazlar var, özel hayat sorunları var, daha bunun kendine bilir bilmez teşhis koyması var, abartma meselesi var...

Depresyonu herkesin iyi öğrenmesi ve birbirine saygı ve şefkat göstermesi gerekir. Yoksa toplum birbirini yiyip kendini yok edecek.
  • muhayyer divan  (04.02.25 13:48:28) 
sığınan vardır ancak nevrotik bir insanın ne yaşadığını anlamak zordur. yani psikiyatrik hastalığı olan kişilerin beyinlerindeki algısal bozuklukları sağlıklı bir insan hayal edemeyebilir.
ben bir ruh sağlığı çalışanı olarak nevrotik olanların bunu net olarak kaçınma olarak kullanabileceklerini düşünüyorum. psikoz olanlarda da vardır illa ki.

depresyona girmeyen çok azdır. burada önemli olan baş edebilmektir. yani depresyona girip girdiğini bilmeyen çok insan var.
  • mikahakkinen  (04.02.25 14:23:42) 
genetik, çocuklukta yaşananlar, ebeveynlerinin karakteri, senin karakterin ve en etkilisi şu an içinde olduğun durumu algılama biçimin.


  • orpheus  (04.02.25 17:38:37) 
[]

Sosyal ortamda herkesin sus pus olması

Veya tam tersi çok iyi muhabbet dönmesi neyle alakalı sizce ?

Birinin böyle ortamda fişeklerini mi olması gerekiyor illa


 
Birbirini pek tanımayan insanların denk geldiği (Mesela sözlük zirvesi, iş yemeği vb.) ortamlardan şahsi gözlemim her 4-5 kişilik gruba bir tane muhabbeti açan adam lazım. Çoğu grup "Naber, nasılsın, havalar da bozdu" dan öteye gidemiyor; birinin araya girip insanların üzerlerindeki gerginliği atıp üstüne bir şeyler söylemek isteyecekleri bir şey atması, gerekirse bir ufak anekdot anlatması, birinin bir şey söylemesine istinaden muhabbet sönmesin diye lafı "Peki sen ne düşünüyorsun" vb. gibi başka birine taşıyacak bir katalizör olması lazım. Sonra gerisi genelde geliyor.


  • salihdt  (01.02.25 15:00:08 ~ 15:08:52) 
[]

Sohbetlerin eskisi gibi tad vermemesi depresyon mu?

Aileden uzaklaşmak, evde işte sosyalleşmeden eskisi gibi tad alamamak, heyecan motivasyon azalması

Bunlar depresyona mı işaret eder?


 
Hayır. tadım kaçtı denir ya o tabiri kullanıyoruz bunun için. Yeni insanlar ve hayata güzel katkı sağlayarak aşılır. Gezme tozmayla hobiyle olmaz yanii.


  • luluki  (28.01.25 10:36:05) 
Hocam benim bi arkadaşım var annesini babasını bi trafik kazasında kaybedince depresyona girip 6 ay falan duş almamıştı, bence depresyonun en önemli işareti kişisel temizlik anlayışının bırakılıp bırakılmaması, bırakılmamışsa o kişi depresyona girmemiştir diye yorumluyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.01.25 10:57:49) 
tek basina yeterli bir kriter degil. kisisel hijyenin olmadigi gibi. eger bir kac semptom daha varsa kuvvetle muhtemeldir. orn: sabah yataktan cikmama istegi, istahsizlik, tembellik vs..


  • buenosdias  (28.01.25 11:21:37) 
Yaşlanmakla da alakası olabilir.


  • salihdt  (28.01.25 11:22:10) 
Bence dopaminle alakalı. dopamin orucu işe yarayabilir.


  • komando kani var bende  (28.01.25 12:51:56) 
Yeni bir hayata Yol alma vakti gelmis hocam belkide


  • Zetnikov  (28.01.25 15:04:43) 
[]

Sigara içmek için yangın sistemlerinin kapatılması

Son Bolu olayında sigara içildiği için yangın alarm sistemlerinin kapatıldığını okudum. Böyle bir durumda yangınlara nasıl alternatif önlem alınabilir? Özellikle dumanla zehirlenmeleri önlemek için binalarda nasıl önlem alınabilir?

Alarm yağmurlama maske tüp vs. ?


 
Yangın algılama, ihbar sistemleri var. Bunlar, bildiğimiz, tavandaki duman dedektörleri. Buna söndürme sistemleri entegre ediliyor. Mahal evrak gibi su görmemesi gereken malzeme deposuysa halonlu, diğer durumda sulu sistemler.

Bu sistem çalışmayacaksa, sulu müdahale sistemi var. Yangın dolapları içinde vana bir boy hortum ve nozul vardır. Açıp suyla müdahale edersin. Ya da CO2 li veya PKP toz söndürücüler vardır.

Kaçış için yangın merdiveni ve fosforlu kaçış yolu işaretleri gerekir.

Ama ben içerde kalıp kendimi koruyacağım diyorsan öncelikle kask, yanmaz tulum, göz kouyucu oksijen tüpü ve maske gerekir.

İlave: Bir de konu hakkında bilgi sahibi olman gerekir tabi. Elektrik yangınına su tutarsan çarpılırsın, akaryakıt yangınına su tutarsan patlatırsın, benzin dökmekten daha kötüdür. CO2 nozulunu alevin ucuna değil dibine tutman yakından uzağa doğru sürmen gerekir gibi detayları bilmelisin.
  • Mirket  (25.01.25 23:07:33 ~ 23:18:41) 
123456789  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.