[]

bu karıya para versem mi?

yenicek bir daireye taşındım. geçen akşam evden çıkarken karşı dairedeki ihtiyar kadın çıktı karşıma. o da benim kapımı çalacakmış. merdivenler temizlenmiş, bu karı'da benim yerime 5 lira vermiş temizlikçiye. yanımda para olmadığından vermedim (cidden yoktu). sonradan aklıma takıldı konu. apartman kültürünü pek bimediğimden sizlere sorayım dedim. bu karıya 5 lira versem mi? yalan söyleyip beni oyuna getiriyo olmasın? tipini de pek tutmadım açıkcası.




 
apartmanda "ortak karar"la temizlikçi tutulmuşsa ve düzenli bir şekilde herkes üzerine düşen ücreti veriyorsa, sende vermek zorundasın(gerekir demiyorum farkındaysan).


  • roadrunner_merlin  (15.08.09 21:50:04 ~ 21:50:15) 
Apartmanlarda periyodik aralıklarda (genellikle haftada bir veya 15 günde birdir)merdivenler bir bayan tarafından silinir. Bu bayan gündelik hesabı gelir ve merdivenleri silip daire ba$ı parasını alır. Bu yüzden 5 lira verilmi$tir. Kar$ı kom$unuzun sizi kandırma gibi bir derdi olmaz bence. Sizin yerinize verip kimseyi mağdur etmemi$tir.

Kom$uluk dedikleri buna benzer bi'$eydir ve ölmedi henüz. Alı$ın bunlara. Yakında çay / kahve içme daveti alabilirsiniz.

Verin bence kadıncağızın parasını.

Ayrıca "karı" demeseniz de "ihtiyar kadın" ya da "teyze" ws. deseniz süper olur.

Ortalık feminist kaynıyor bilesiniz. ;-))
  • robinbook  (15.08.09 21:55:20) 
e senin yerine verdim demişse bide altı üstü 5 liraysa ver gitsin he bu rutine binicekse
diger komsulara sorarsın ama zannetmiorm ki 5 lira için ihtiyar bi teyzenin yalan söyleyecegini

  • all girls dream  (15.08.09 22:06:44) 
5 lira için de böyle yalan dolan uğraşılmaz bence. sen uygun bir zamanda 5 lira veriver kapısını çalıp.


  • emrag  (15.08.09 22:28:00) 
bugün geçti yarın veriyim artık.


  • insanimsi  (15.08.09 22:36:38) 
nick ile uyum bu derece. karı...


  • tulkas  (15.08.09 23:27:43) 
karı ?? , 5 liranın hesabını yapmadan önce "insan" olmayı deneyin, zira sıkıntınız fazlasıyla büyük.


  • kemal sunal  (16.08.09 00:03:48) 
yahu kim beş lira için apartmanında hırsız diye bilinmeyi göze alır ki, sizin cebinizde olmadığından gözünüzde büyümüş olabilir ama beş lira çok bir para diil.


  • pinking of you  (16.08.09 15:41:26) 
ne bu anasını satayım? bilmediğim bir ortama girmişim, tipini beğenmediğim bir karı benden 5 lira istemiş. ben de yok ablacım para mara demek yerine gelip burdan doğrusunu öğrenmek istemişim.
nihayetinde dün verdim 5 lira.
anlayışsız karı çocukları sizi!
  • insanimsi  (17.08.09 14:48:45) 
[]

cep telefonuna elle melodi girmek

nokia-melodi-site diyince kimse bakmadı heralde.
eski model telefonlardaki gibi telefona (nokia 1203) elle (numara tuşlarına basınca nota oluyor hani) melodi girebileceğim geniş yabancı arşivli site arıyorum.



 
nokia.nigelcoldwell.co.uk

hala elle melodi girme kaldı mı be:))
  • sokak cocugu  (07.08.09 21:20:33) 
üretiyolar hala baksana:)


  • insanimsi  (08.08.09 09:34:44) 
[]

ikametgah nakli

istanbul'dan izmir'e ikametgah nakli yaptıracağım.
gereken belgeler, gidilecek yerler, ipuçları... her türlü bilgiye ihtiyacım var.



 
bağlı olduğunuz muhtarlıktan nakil belgesi alıyosunuz, sonra izmirde bağlı olacağınız muhtarlığa ve izmir nüfus müdürlüğüne gidip ikametinizi izmir olarak değiştiriyosunuz. işlem bu kadar. en son elinizdeki belgeyi muhtara verip nüfus müdürlüğünde yaptırdığınız kaydı muhtarlığa da saydırıyorsunuz. diye biliyorum.


  • miskinim  (05.08.09 21:11:57) 
nakil belgesine gerek yok. sadece taşınacağınız muhtarlığa gidip bir kayıt belgesi gibi birşey alıyorsunuz sonra bağlı bulunacağınız ilçe nüfus müdürlüğünden adres kayıt sistemine kaydınızı yaptırıyorsunuz ve ordan alacağınız ufak kağıdı muhtarlığa geri götürüyorsunuz. işlem bu kadar. daha yeni yaptırdım şehirlerarası değildi ama eski muhtarlıktan nakile gerek yokmuş artık düşüyorlar bilgisayardan direk o adresteki kaydınızı.

edit: 1 hafta önce falan yaptırdım bu işlemi en son.
  • prodeq  (05.08.09 21:28:44 ~ 21:29:25) 
işlem basamakları
1) istanbul' da bağlı bulunduğunuz muhtarlıktan nakil belgesi alınır.
2)adres.nvi.gov.tr web asresinden adres beyanı formunu doldurup çıktısını alıp izmir'de taşınacağınız yerin bağlı bulunduğunu ilçenin nüfus memurluğuna gidip onaylatılır.
3)istanbul'da bağlı bulunduğunuz muhtarlıktan aldığınız nakil belgesi ve nüfus memurluğundan onaylattırdığınız adres beyanıyla muhtara gidip işlem halledelir.

şehirlerarası ikametgah nakli yaptırdım oradan biliyorum.

adres.nvi.gov.tr ilgili adresten "Adres Beyanı Alma Kullanıcı Kılavuzunu" da indirebilirsiniz.

ee nerden mi biliyorum, babam muhtar ordan biliyorum. yok değil, şakaydı. ama yaptırdım ben şehirlerarası nakil oradan biliyorum.
  • sokak cocugu  (05.08.09 23:35:54 ~ 06.08.09 00:46:11) 
[]

izmir'de A2 ehliyet için sürü kursu

dün cevap alamadım, bir daha sorayım:
150-200 liralık motoru bile olmayan sürücü kurslarından ziyade, 200-300 liralık motora binmeyi öğrenebileceğim bir kurs arıyorum.
konak-altıntaş civarına ulaşımı kolay olursa güzel olur.


 
150 liralık bir kurstan (gelişim) a2 ehliyeti aldım. motora binmeyi öğrettiler valla ama çok şey bekleme. vespa academy gibi eğitim fırsatlarını değerlendirmelisin ciddi motorda kısa sürede uzmanlaşmak istiyorsan. aynı b ehliyeti gibi sana araba kullanmayı değil sınavı geçmeyi öğretiyorlar. gerisi senin becerine kalmış. bol bol pratik yapacaksın. kaskını ve diğer koruyucu giysileri de ihmal etmeyeceksin.


  • ozdek  (05.08.09 19:14:30) 
[]

nokia güvenlik kodu

nedir nokianın standart güvenlik kodu? ya da böyle standart bir kod var mı her modeli için? telefonun kutusunu ben açtım ama kodunu giremiyorum (model: 1203).




 
12345


  • sanal uyku  (05.08.09 17:39:39) 
  • sourlemonade  (05.08.09 17:54:10) 
12345


  • enter saltman benim  (05.08.09 18:17:17) 
[]

alternatif şarkıcı/grup önerileri

mp3 çalarımda 300 kadar parça var ama bugün farkettim ki yetmiyor.

ağırlıklı olarak radiohead, cake, franz ferdinand, empyrium, unkle, shpongle, philip glass ve yann tiersen dinlerim. dinlediğim parçada sözden çok müziğe önem veririm.

'sen bunu da seversin' dediğiniz şarkıcı/grupları denemek isterim.

 
manic street preachers geliverdi aklima.


  • pyro clustic flow  (27.07.09 22:56:04) 
detektivbyran.


  • tepedeki psychedelic adam  (27.07.09 23:02:19) 
elbowun son albümünü dinle. the seldom seen kid. bir haftadır dinliyorum çok hoşuma gitti


  • argent dawn  (27.07.09 23:48:56) 
dead can dance, uaral, estatic fear, agalloch, vas, azam ali.


  • ztpz  (27.07.09 23:59:03) 
IAMX


  • atmosphere  (28.07.09 10:46:24) 
(bkz: sigur ros)


  • atmacaged  (28.07.09 17:19:39) 
porcupine tree... diorama... sonra opeth'e de bi bak derim bir opethian olarak


  • opethianskies  (07.08.09 19:13:10) 
[]

kiralık ev aranıyor (istanbul-avrupa yakası)

tek başıma kalacağım (çalışanım),
en az 1 oda ve 1 banyo-tuvalet içeren,
aylık kirası 350 lirayı geçmeyen,
güneş gören (opsiyonel),
masrafsız,
sessiz,
beşiktaş (çarşı civarı)/mecidiyeköy/bakırköy (e-5 veya meydana yakın) semtlerinden kiralamak için ev arıyorum.

bilenler, görenler, ''gel kiracım ol'' diyenler lütfen; mesaj veya insanimsi@gmail.com

 
600 liraya 2+1ler mevcut ama 350 liraya en fazla 25 metrekare bir oda bulabilirsiniz.


  • outlawrider  (27.07.09 23:32:14) 
@outlawrider: istediğim özellikler olduktan sonra 15 metrekareye kadar düşebilir alan.


  • insanimsi  (27.07.09 23:37:29) 
o civarlarda 350 bulmanız neredeyse imkansız gibi.


  • emir90  (28.07.09 00:04:31) 
o zaman size serencebey yokuşunu öneriyorum. orada bodrum katlara bakınız. ayrıca kadıköy barlar sokağında buddha bar karşısında bir bodrum 1+1 ya da 2+1 bilemedim şimdi 350 liraydı. ve yine ayrıca kadıköy moda havuzundan bahariye caddesine girdiğinizde sağda ilk sokakta 3 veya 4. apartmanda 1 oda ufak mutfak, ve tuvaleti olan, ısınması olmayan fakat sıcak olan, 4 metre tavan yüksekliği olan bir evimsinin kirası 300 liraydı. ve emin olun nişan söz durumum olmasa gözüm kapalı tutardım. diyeceğim o ki, emlakçılardan uzak durup, bakkal, markete sorarak ve dolaşarak uygun birşey bulabilirsiniz. beşiktaş bu açıdan biraz daha zor olsa da mecidiyeköyde eminim istediğiniz tarzda birşey bulabilirsiniz. yine de kadıköy opsiyonunu düşünün.


  • outlawrider  (28.07.09 00:07:05) 
Serencebey'de bir odalı ev bulmuştum 300e ancak çelik kapılı değil boya ve tadilat istiyordu. Düşünürseniz sahibindende ya da hürriyet emlakta olmalı.


  • loralynn  (28.07.09 02:04:08) 
bahsettiğin semtlerde zor bence o fiyata ama üsküdarda bulabilirsin gibi geliyor. hem beşiktaşa da 6-7 dk motorla.


  • hobele  (29.07.09 08:08:46) 
bulamadım.


  • insanimsi  (07.08.09 19:30:26) 
[]

ay dunya'ya dusse olabilecekler?

konuyla ilgilenenlerin veya konuyu incelemis yazili/gorsel yayinlardan haberdar olanlarin asagiya fikirlerini belirmelerini rica ve hatta talep ederim.




 
nukleer kis benzeri bir etki olur herhalde.


  • wpi  (22.07.09 17:58:25) 
ay dunyaya dusseydi ne olurdu sorusu, dusme hizine, dis etkenlere ve birbirine carpan yuzeylerin yapisina gore degisir. ama her halukarda buyuk bir felaket olurdu. onun disinda ay, her yil dunyadan uzaklasiyor.

surda baya bilimsel tartismislar mesela:
www.physicsforums.com
  • ermanen  (22.07.09 18:24:48) 
Mitolojik yanıtı şöyle:
Bundan önce Dünya'nın sırasıyla üç ayı olmuş. Ve her defasında ay dünyaya düşerek varolan hayatı bitirip yeni birini başlatmış
Şu anda sahip olduğumuz ay sonuncusu. Bu da düştüğü zaman bildiğimiz manada başka bir yaşam olmayacak.
Kambriyen öncesini de ana devir olarak düşünerek; 4ncü jeolojik devirde yaşadığımızı da ekleyerek bilimsel sağlamasını da yapayım :)
  • kraken  (22.07.09 18:44:46) 
Eğer ilk deyme noktası asya kıtası üzerinden olursa dünyaya dairesel bir itme kazandırarak sürtünmeyi azaltır,dünya ve ayın dönme hızları kendi merkezleri etrafında artar hal bu olunca dünya daha yakından daha fazla çekim kuvveti uygulayacağı için anlık bir dişli sistemi olacak daha sonra kazanılan itme ile birlikte ay uzaydaki yolculuğuna devam edecektir ama sonrasında ay şu anki uzaklığını herhangi bir yönde aşarsa dünyanın geri çağırıcı kuvveti yetmez ve yörüngeden çıkar..


  • Rodin  (23.07.09 00:38:10) 
[]

uluslararasi is ve isci arama sitesi/siteleri

soru basliktaki gibidir. turkiyedeki yenibiris.com benzeri siteler mesela. yalniz monster gibi degilde daha halk isi.
opuyorum.



 
www.turkisch.com

yurtdisindaki turk firmalarini gorebilirsiniz, eger kayit oldularsa. iletisim adreslerine cv atabilirsiniz.

edit: ana sayfadan degil de ulkeleri detayli arama kismindan secin. yoksa gostermiyor.
  • enedwaith  (18.07.09 18:52:11 ~ 18:53:42) 
craigslist te oluyodu deişmediyse.


  • rentts1  (18.07.09 18:52:16) 
[]

turk siteleri (acil gibi)

avrupa ve afrika disindaki ulkelerde yasayan/calisan turklerin toplandiklari internet sitelerini nasil bulabilirim? mesela simdi singapurdayim, buradaki turklere nasil ulasabilirim? ama singapur sart degil. malezya, tayland, japonya, guney amerika... nedir arama kriterleri veya "gurbetci turkler" diye bi portal var mi?




 
facebook da ülke networklerinden aratabilirsiniz sanırım


  • justaddwater  (14.07.09 13:08:27) 
  • enedwaith  (14.07.09 13:44:37) 
[]

vize soruları (asya-afrika)

-hem maddi hem de resmi açıdan (ev yok, adres yok, tanıdık yok, para yok) vize almaya müsait değilim. amacım gürcistan, iran veya suriye üzerinden (vize açısından hangi yol daha kolaysa onu seçeceğim) asya veya afrika istikametinde gidebildiğim kadar gitmek (yayan-otostop). bir yıllık lacivert pasaportum var.
kara yoluyla türkiyeden çıkıp, normalde vize isteyen asya ve afrika ülkelerine girenlerin tecrübelerini öğrenmek isitorum. yani merakım şu ki; sınır kapılarında diplomasi farklı mı işler? mesela vize istemeyen iran üzerinden, vize isteyen pakistan sınır kapısına gelsem ''e hadi geç bakalım bu seferlik'' derler mi? aynı şekilde vize alması kolay olan suriye ve ürdün üzerinden, vize alması zor olan suudi arabistan sınır kapısına gelsem bir babalık yaparlar mı?
çocukça bir hayal biliyorum ama öğrenmem lazım.

-ayrı bir soru olarak: istikametim üzerindeki vize isteyen ülkelerin vize işlemleri hakkında güncel bilgi sahibi olanların cevapları da çok işime yarar.

teşekkürler.

 
Bazı Afrika ülkelerinde bu şekilde geçebilenler biliyorum ama sizin gideceğiniz yolda pek mümkün değil.
Im Juli'de de vardı tabi.

  • 386 dx  (24.06.09 12:42:50) 
[]

asya ve afrika kıtalarının karayolları haritası aranıyor

ansiklopedi gibi olmayan, katlanmış konumunda defter boyutlarını ve 5 milimlik kalınlığı geçmeyen (sırf çantasına girecek), olabildiğince detay içeren asya ve afrika kıtalarının karayolları haritasını arıyorum.
bir kaç kitapçıyı gezdim ama bulamadım. böyle bir haritayı istanbul da gören bilen var mıdır? kıta kıta bulamazsam dünya haritası da olur.
ey ''boşuna arama, aradığın bende'' diyen, sen ne harika bir varlıksın!
(insanimsi@gmail.com veya mesaj)

 
bu boyutlarda mükemmel performans için aklıma gps cihazları geliyor bir tek. kağıtta bizde zor bulursun ama bulunur yani.


  • ozdek  (22.06.09 14:27:53) 
cevahir d&r'dan ilk okullar için hazırlanmış dünya atlası aldım:) en bulabildiğim bu oldu...


  • insanimsi  (22.06.09 19:57:58) 
o iş görüyosa atlasın verdiği ülke ülke dünya atlası var, kare 16x16 ama 1.5 cm kalınlığında.
hem ülkelerin para birimleri, başkentleri, doğum ve ölüm oranları da var :/

  • kedi  (22.06.09 20:31:43) 
[]

iran pasaport

irana girmek için pasaport süresinin minimum ne kadar olması lazım? 1 yıl yeter mi?




 
ne amaçla gideceğinle alakalıdır, ve ne kadar kalacağınla ama 1 yıl yeterli olur diye düşünüyorum.


  • clementine  (16.06.09 18:11:34) 
Vize istemiyor İran. 6 aydan çok varsa birşey demiyorlar. 3-4 ay civarıysa bir sorarlar neden geliyorsun kimde kalacaksın diye ama çok sorun olmaz, genelde bakmıyorlar bile tarihe.


  • tekosin  (17.06.09 03:46:38) 
[]

kimliksiz pasaport yenileme

geçen yıl kimliğimi kaybettim ve ''nasıl olsa pasaportum var'' diyerek yeni kimlik çıkartmadım. şimdi yurt dışına çıkmam lazım ama pasaportumun süresi doldu. pasaportumu yenilemem için de kimlik gerekiyormuş. sorun şu ki ikametgah sorunları yüzünden yeni kimlik de çıkartamıyorum. pasaportun üzerinde nasıl olsa bütün kimlik bilgileri yer alıyor. kimliksiz gitsem yenilerler mi?




 
hiç şansın yok. kimlik ikincil bir kontrol mekanizması aynı zamanda; sen defteri vericeksin içeriye gidicek işlem yapılcak ortam kalabalık başka bir sıraya girip alcaksın filan derken pasaportun senin olduğunu ne bilsin adamlar ? evet resim var ama senin de elinde bir belge olması lazım senin sen olduğuna dair. sonuçta çalmış ve resmi değiştirmiş olabilirsin, tamam kimlikte yapabilirsin aynı mantıkta ama bu tür kontrollerin seviyeleri vardır ve bu en kaba ve detaysız olanıdır diyelim.

vesselam ehliyet filan bişiler bulmalısın.
  • dozi  (14.06.09 21:38:12) 
olmiyye, daha perşembe günü denedik, vermiyorlar.. parmak izlini alırken, tc kimlik no lu ehliyetle yırrtık ama ,asıl başvuruyu yaparken nüfus kağıdını görmeleri zorunlu imiş. o olmadan olmaz dediler. illla nüfus kağıdı yani. ehliyet bile kurtarmadı hemde tc kimlik nolu.


  • ventiquattro  (14.06.09 23:25:22) 
ehliyetinizle beraber nüfus müdürlüğüne gidin 1 gün sürmez nüfus cüzdanı çıkarmanız
1 gün diyorum o da ikametgah bilgileri isteyip sizi muhtarla uğraştıtırlar ama ailenizin oturduğu yer bellidir aileye dahil olduğunza dair belgeyi alıp tüik denilen saçma sapan yere ordan ikametgah için geri muhtara muhtardan tekrar nüfus müdürlüğüne gitmeniz gereklidir.tabi ikametgah sorununu aşmak için muhtarı kafalayıp ikametgah alma şansınız da vardır bunu da deneyin derim
eğer sırf sürücü ehliyetinizi kabul ederlerse nüfus müdürlüğünde cuzi bir miktar ödeyip kavuşabilirsiniz yeni nüfus cüzdanınıza
  • fletch  (15.06.09 14:38:27 ~ 14:41:37) 
[]

bernoulli sayıları

17 yaşında bi çocuk çözmüş. çözmese ruhum duymayacak, ne olduğunu bilmeden ölüp gideceğim. ne bunlar? somut kullanımları var mı? özellikleri ne?




 
300 yıldır çözülemeyen falan lafları hikaye.. bernoulli sayılarını, bir diziye değer vermeyi bilen herkes bulabilir zaten. muhtemelen eleman hesabı kolaylaşıran bir yöntem bulmuştur bölgesel matematik yarışmasında, bizim basın da her zaman ki "mal bulmuş mağribi" duyarlılığında atlamıştır olaya.

bernoulli serisi:
1.bp.blogspot.com
  • lancelot du lac  (30.05.09 20:45:30) 
bernoulli sayilari, euler-mclarern serilerinde ve topolojide kullaniliyor daha cok. Bu arada cocuk birseyi cozmedi, sadece basitlestirdi.


  • ermanen  (30.05.09 23:27:07) 
[]

tinerciler ve baliciler

nereye kayboldu bunlar? eskiden her gün ve hemen her yerde rastlardım. şimdi yoklar. özlediğimden değil ama merak ediyorum işte.




 
valla ben hala denk geliyorum, hangi mühitlerde azlığından şikayetçisiniz? :)


  • kobretti  (30.05.09 13:28:14) 
2 gün önce saat 19 sularında Mecidiyeköy'de gördüm bir tane.


  • 3200  (30.05.09 13:33:54) 
mecidiyeköyde bayağı revaçtalar.


  • kobretti  (30.05.09 13:38:49) 
sabah 10da eminönü meydanında banktaydı 1 tanesi :)


  • orange coffee  (30.05.09 14:21:38) 
bakırköyde de varlar..
çok uzak olmayan bir zamanda büyük tehlike atlattım..
hatta şuraya yazmıştım kısaca
(bkz: #14960369)
  • fuck milk get beer2  (30.05.09 14:39:51) 
hmm. ama eskisi gibi değiller. nasıl oldu da böyle azaldılar?


  • insanimsi  (30.05.09 16:17:26) 
[]

klişe klişe dedin...

selam ey duyuru!
belkide yıllardır aklımda olan ve son derece canımı sıkan, sinirlerimi bozan bir konuya açıklık getirmenizi rica ediyorum. konuyu iyice anlatabilmek 3 örnek hazırladım:

1. ben 5-6 yıldır 'into the wild'a* benzer bir yaşama tarzı sürdürüyorum. geçenlerde birisiyle muhabbet ederken konu benim yaşamıma geldi. ben biraz anlattıktan sonra eleman hemen soruyu patlattı
''into the wild'a mi özendin? eheh''
şimdi, ben bu yaratığa ne diyeyim?
*ailesini terketip dağ tepe dolaşan bir gencin 2007 yapımı filmi.

2. kendi kendime düşündüğüm bir meseleyi başkasıyla paylaşınca, bu meselenin daha önce de başkaları tarafından düşünüldüğünü öğreniyorum. buraya kadar her şey normal. insanlar kalıp kalıp olduğundan farklı zamanlarda ve durumlarda aynı şekilde düşünüp haraket edebilirler. canımı sıkan şurası: düşüncelerimi paylaştığım kişinin, beni, başkalarının düşüncelerini çalarak kendini zeki göstermeye çalışan birisi olarak düşünmesi.

3. sırf boktan bir reklamda kullanıldığı için kimseye ''aklından bile geçirme'' diyemiyorum, daha ne olsun?

örnekler çoğaltılabilir, şekilleri değiştirilebilir ama temel hep aynı: ibnenin birisi çıkıp bir şeyler yazıyor/yapıyor ve bu, onun yaptıklarını daha sonra birisinin yapmasına sanki engel oluyor. tamam belki bu faydalı bir durumdur; kişiyi yaratıcılığını artırmaya, özgün ve orijinal olmaya teşvik ediyor olabilir ama 1. ve 2. örneklerde görüldüğü üzere bazen son derece sinir bozucu oluyor. bu durumdan nasıl kurtulabilirim? kimse ''yaşadığımız medya çağında tek kurtuluş susmak'' demesin ve lütfen basit bir cevabı olsun.

namaste (ulan!)

 
basit bi cevabı yok ama vereceğin cevaplara "ben 6 yaşımdan beri" diye başlamayı bi dene=)
sallamıycaksın insanları niye bu kadar takıyosun ki. sktret ne düşünürse düşünsün. sen mutluysan yaptığından düşündüğünden diğerlerini ilgilendirmez.

  • rentts1  (28.05.09 00:17:11) 
@rentts: e arada iletişim kurmam lazım değil mi? alışveriş yapmam lazım? senin söylediğin gene susmaya gelmiyor mu?


  • insanimsi  (28.05.09 00:23:37) 
birak filme ozendigini dusunsun? nolur ki. onu mu inandirmaya calisacaksin.
ya da baskasinin fikriyle prim yaptigini zanneden insanlar. birak dusunsunler. kusmeye sinirlenmeye gerek yok. taklit yapiyor olsan bile bu gayet insani bisey, yer yer gelistirici bile olabilir, bunda sinir bozucu bi durum yok, tabii aliskanliga donusturmedikce. cevrene kendini ispat etmen mi gerekiyor? gerekiyosa da neden? eger boyle bi kaygin varsa baska yollardan yaparsin zaten.. cok ciddiye almissin bence..

  • cisterna  (28.05.09 00:43:57) 
iletişim kurman lazım tabi ama herkesin ne düşündüğüne bu kadar kafayı takman gereksiz. kendin ol, "aklından bile geçirme" de, sana özenti-mözenti diyeni de siktir et hakkaten. zamanla çevrende zaten seni benimsemiş ve bunları yadırgamayan insanlar kalacaktır.


  • fortisvita  (28.05.09 00:44:48) 
rentts'in "ne yapmak istiyosan yap onlarin dusuncelerinden neden bu kadar etkileniyorsun" demesi senin icin onlarla konusma demesiyle ayni sey goruyorum ki : ) bu da sacma. insanlarla iletisime girmek icin onlarin her soyledigini son derece buyuk bir onemsemeyle dinlemek benimsemek gerekmez. kimse muhtesem degil yani, sana iyi geldikleri olcude hyatina sokarsin onlari.


  • cisterna  (28.05.09 00:45:49) 
meksika sınırında ismail kılıçarslan anlatmıştı;
yeni bir kızı doğmuş ve uzun zamandır aklında olan "şehrazat" ismini koymayı düşünmüş. ama tamda o zamanlar ekrana gelen binbir gece isimli gudik dizideki şehrazat karakteri yüzünden koymamış bu ismi. ne kadar üzgün olduğunu söyledi. seninkide böyle bir durum sanırsam.
ha çözüm ne dersen aklımda şöyle bir şey var (bende de oluyo çünkü bazen)
bir blog açıp sadece kendi hakkında yazılar yazarsın. tüm duygu ve düşüncelerini aktarırsın. nasıl ols tarihte atacak altına. birisi senin daha önceden yazdığın bir şey hakkında ileri geri konuşup zeka gösterisinde bulunmaya kalkarsa, blogunu okutup cevabını verirsin.
ancak madem sözlük yazarısın, bloga filanda gerek yok.
yaz aklındakileri sözlüğe. tarihe not düş, daha sonra karşındakilere kanıt olarak sunarsın. söz uçar gider, yazı baki kalır demişler ne de olsa.
(ya bu arada inşallah sorunu doğru anlayıp doğru yolda bir analiz yapmışımdır)
  • etna  (28.05.09 00:50:39) 
ben iletişim kurma demedim ki?! çevrendekilerin senin hakkında ne düşündüğünü fazla önemsememeni söyledim. aynen dediğin şeyi yaşayan bi arkadaşım var ve başından geçen böyle şeyleri gülerek anlatıyo bize. takmayacaksın tak açıcaksın.
not: bu arada meksika sınırı nı takip edenlerin olduğunu görmek güzel.

  • rentts1  (28.05.09 00:52:31 ~ 00:54:10) 
zaten önüne gelen herkese içini açan, her yerde kendini isbatlamaya çalışan birisi değilim. binde bir konuşacağım tuttuğunda da bu klişe muhabbetleri yüzünden konuşamamak veya konuştuklarımın yanlış yere gitmesi beni bozuyor.
@etna: gayet doğru anlamışsın, teşekkürler ama konuştuğum kişiler internet aleminden habersiz olabiliyor.

  • insanimsi  (28.05.09 01:07:13) 
sizi yanlış anladıysam lütfen kusuruma bakmayın ama internetten bihaber insanlar mı sizi başkasının fikirlerini çalmakla ya da into the wild a özenmekle suçluyor. belki de siz fazla takıyorsunuz ya da çok alıngansınız olamaz mı.


  • pinking of you  (28.05.09 01:15:14) 
[]

antalya migros avm'deki bilim sergisi

neydi bu serginin uluslararası adı?




 
www.antalyamigros.com

"“Akıl Oyunları” sergisi Flensburg, Lüdenscheid ve Almanya’nın bazı diğer şehirlerinde bulunan aynı isimli müzelerde yer alan deneylerin bir bölümünü içermektedir." akıl oyunları'nın almancası ya da mind games falan olsa gerek...
  • kobuzchu kiz  (27.05.09 18:49:03) 
bu siteye ben de baktım ama malesef ismi böyle değil. sanırım isviçre dilinde bir şeydi orijinal ismi, üstü iki noktalı A vardı isminde.


  • insanimsi  (27.05.09 20:18:03) 
bugünlerde gidersem migrosa, sergi henüz kaldırılmadıysa bakayım..


  • kobuzchu kiz  (27.05.09 20:39:55) 
7 gün daha açık sanırsam. gerçi ben de antalyadayım ama tembelliğin gözü kör olsun işte:)


  • insanimsi  (27.05.09 20:52:39) 
  • insanimsi  (29.05.09 12:13:07) 
[]

kalbe yapılan şok

hani filmlerde falan hastanın kalbine iki tane elektrikli aletle şok veriyorlar ya, onun (o işlemin/cihazın) adını soruyorum işte.




 
(bkz: elektro şok)


  • ali87  (02.04.09 01:13:03) 
otomatik/semi otomatik eksternal defibrilatör


  • kediebesi  (02.04.09 01:15:42) 
islemin adi defibrilasyon, kullanilan alet defibrilator


  • ermanen  (02.04.09 01:23:29) 
[]

rus hacker saldırı atağı önleme (acil)

aşağıdaki siteye bugünle beraber üçüncü kez rus hackerler saldırıda bulunuyor. site bir arkadaşımın. arkadaşım da en az benim kadar hack konuları hakkında bilgisiz. o yüzden acil olarak ne yapılabileceğini -anneye anlatır gibi- anlatırsanız sevinirim.
www.egebireyselgelisim.com



 
nasil bir saldiri oldugunu anlamadim. hosting bazli bir hack girisimi ise hosting sirketi ile gorusun, diger turlu ise kodlarda nerede hata olduguna bakin veya bir sureligine siteyi kapali konuma getirin.


  • entrapmen  (16.03.09 20:54:29) 
site üzerinden administrator girişi sürekli açık bırakılıyor sanırım. onunla bir ilişkisi olmayabilir bu saldırının ancak, genel güvenlik için onu bir gözden geçirin.


  • abtash  (16.03.09 21:14:44) 
Kullandığınız joomla versiyonunun açıklarını araştırın. Muhtemelen buradan saldırıyorlardır. Eğer ugraşırız sorun değil diyorsanız sürekli versiyon yükleltmenizde fayda var.


  • ataturkiye  (17.03.09 00:16:56) 
hosting'e saldırır onlar bir bilgi kaparız diye size sanmıyorum. Bu joomla ve versiyonu yeni.
bir şey olacağını da sanmıyorum. napıyorlar ? rus olduğu nereden belli ?

/administrator'e hosting panelden ekstra bir şifre koyabilirsin.
  • thefirstfbli  (17.03.09 00:23:45 ~ 00:32:56) 
[]

keman vs gitar

artısıydı, eksisiydi şöyle acımasız bir karşılaştırmaya ihtiyacım var. mesela benim gibi bir sapın gördükleri şunlardan ibaret: kemana göre gitarı öğrenmesi daha kolay. ama kemana göre gitarın boyutu daha kaba.




 
keman'la bir çalışta bir hatun kaldırmak mümkünken, gitarla bu sayı bulunduğun ortamdaki kız sayısına göre değişebilir.
(bkz: oha)

  • abtash  (06.03.09 19:30:21) 
gitar derken klasik ya da akustik kastedildiğini varsayarak, çoğunlukla eşlik amaçlı kullanılır, verirsin akoru ritmi arpeji eğlen coş moduna girersin ortamınla birlikte, kemanda solo çalarsın millet dinlemekten sıkılır bir yerden sonra.


  • domine deyus  (06.03.09 19:34:47) 
iki enstrumana da yillari vermek ve cok sabretmek gerekir.

imza: her gun koridorda saatlerce gitar ve keman calisan ufakliklari gorup "cikin oynayin disari yahu" diye ic geciren kisi.

not: burda bahsedilen gitar, klasik üslupta calinan klasik gitardir. akor basip sarki soylemek degildir.
  • la traviata  (06.03.09 19:40:36) 
ikisi savasiyor:
www.youtube.com

ikisi uzlasiyor:
www.youtube.com

ikisi icice:
www.youtube.com
  • ermanen  (06.03.09 20:11:52) 
Keman, genelde elit insanların çaldığı bir şeyken, gitarı herkes çalabilir gibi bir imaj vardır Türkiye'de. Ne saçma!


  • nuage  (06.03.09 20:12:11) 
Benim gibi bir sapın gördükleri de şunlardan ibaret:keman çok duygusal ve romantik ama gitar çok seksi. Tabii plaj gitarcılarını es geçiyorum. Şöyle örneklendireyim, Vai'yle çok şehvetli bir gece geçirmek, Tiersen'le bir ömür geçirmek isterdim.


  • endless dream  (06.03.09 20:21:52) 
[]

3'lük ritim, 5'lik ritim (ne bunlar?)

ritimlerin nasıl adlandırıldığını öğrenmek istiyorum. ne bileyim mesela 9/8'lik diye bir ritim var, nedir bu rakamların sırrı? nasıl uygulanır?




 
(bkz: 9 8 lik)


  • trimpot  (04.03.09 21:46:04) 
bir tam ölçüyü kaça böldüğüne göre notalar da zaman değeri alır. bir tam ölçü boyunca süren nota 1'lik notadır. yarısı kadar süren nota 2'lik notadır. bu böyle gider. ancak bu ölçü bölümlemeleri 4/4'lük ölçüye göredir. 4/4'lük ölçü ise 4 tane 4'lük nota uzunluğundadır.

9/8 örneğinde ise bir ölçünün uzunluğu 9 tane 8'lik nota kadar demektir.

9/8'lik ölçünün en yaygın sayılma yöntemi ise "bir ki bir ki bir ki üç" şeklindedir. hepsini eşit uzunlukta olacak şekilde ritmik bir şekilde söyle. ne olduğunu anlayacaksın zaten.
  • alperz  (04.03.09 23:13:17) 
misal 9 8 lik türk müziğinde çeşitli şekillerde(vurgularına göre) vurulabilir. pop şarkılarda, türkülerde genelde aksak usül kullanılır


1 AKSAK
Bir sofyan+ Bir Türk aksağı = DÜ ÜM, TE, KE, DÜ ÜM, TE EK, TEK.
2 EVFER
Bir sofyan+ Bir Türk aksağı = DÜ ÜM, TE, KE, DÜ ÜM, TEK, TE EK.
3 RAKS AKSAĞI
Bir Türk aksağı +Bir sofyan= DÜ ÜM, TE E EK, DÜ ÜM, TE EK.
4 OYNAK
Bir semai ve bir Yürük semai=DÜM, TEK, TEK, DÜ ÜM, TE EK, TE EK.
  • kanuniye  (04.03.09 23:41:44) 
sırayla bi göz atabilirsin:

www.keyfimuzik.com
www.turkmusikisi.com
  • wolkymus  (05.03.09 02:11:03) 
[]

sütlü gofret aranıyor

geçenlerde reklamlarda izlemiştim. markasını/modelini unuttum. reklam şöyle gibiydi:
buzdolabında bir cam surahi süt ve sütle aynı rafta, ambalajının yarısı soyulmuş bir şekilde iki gofret arasında kalın bir tabaka beyazlık (süt) duruyorlar. sonra aralarında rekabet mi desem, arkadaşlık mı desem öyle bir muhabbet dönüyor işte. sanırım bu kadar yeterli. var mı bilen?



 
www.sweetstall.com
kinder bueno?

  • buffy de vampir sayilir  (18.11.08 01:04:32) 
alpella üçgen daha güzel. hem onunda reklamı var.


  • onlygodjudgeme  (18.11.08 01:09:20) 
yok bueno değil. sanırım kinder süt dilimiydi. ama o kadar migros tansaş dolaştım bulamadım.


  • insanimsi  (18.11.08 01:12:07) 
  • vampyria  (18.11.08 01:13:14) 
ta kendisi!
görür görmez pavlovun köpeğine döndüm:)

  • insanimsi  (18.11.08 01:24:10 ~ 01:25:01) 
o ne ya ilk defa gordum, orgazmik birseye benziyor, almali...


  • ermanen  (18.11.08 01:42:08) 
İnceden bi de limon tadı var ki çok başarılı.


  • kabal  (18.11.08 03:21:00) 
ankara içerisinde gören var mı bundan?


  • insanimsi  (18.11.08 06:58:49) 
bunları ararken marketlerde çikolata reyonuna bakmayın. dolaplarda muhafaza edilir bunlar. dolaplara yönelin. yani hiç almadım ama yurtdışında dolaplarda muhafaza ediliyor, burada da öyledir sanırım.


  • teritori  (18.11.08 07:22:09) 
Eşim için aradım bunlardan. Bayrampaşa CarrefourSA, Beylikdüzü CarrefourSA, Vatan Migros devasa ve orta ölçekli alış-veriş merkezlerini dolaştım sırf bu süt dilimi için. Hatunun çocukluk tutkusuymuş.

Onu bulamadık ama bu arada dolaşırken dolaşırken eve bir sürü gereksiz ıvır zıvır aldığımı fark ettim.

İstanbul'da bu gavur icadının nerede satışa sunulduğunu gören bilen varsa insanlık namına bi' yazıversin. Reyon görevlilerine soruyoruz, sipariş listesine girmedi henüz diyorlar...
  • sen dururken annenmi gidcek ekmek almaya  (18.11.08 08:25:16 ~ 08:27:05) 
süt dilimi değil de, başka isimli olan bir tane daha var.
adı neydi onun ya, süt dilimden KAT BE KAT daha güzel. mutlaka deneyin.
piglui miydi neydi ya.
  • head  (18.11.08 08:27:52) 
ahahah. şimdi uykudan uyandım ve dun akşamdan zulaladığım iki adet süt dilimini kahvaltı olarak yerken yazdıklarınızı okudum da vicdan azabı çektim. ama nazar etmeyin, çok aradım ben de onu. kaç gündür bulamıyordum.

sözlükte de yazmışlardı. migros, macro gibi büyük marketlere bakın öncelikle, ama oralarda da bitmiş olabiliyor. sonra eve kös kös dönebiliyorsunuz.

bir de böyle orta büyüklükteki marketlerde oluyor. dün akşam öyle bir yerde buldum.

yoğurt reyonunda oluyor. hani çocuklar için meyveli yoğurtlar oluyor ya danino filan, onların yanına koyuyorlar kutusunu, yanında da pingui olabiliyor.

ben çok sevdim, eşiniz de sever umarım. bazı arkadaşlar da sözlükten okuyup bir heves alıyor ama sevmiyor.
  • mea maxima culpa  (18.11.08 08:38:55) 
tansaşta dondurma dolabında oluyor. belki gofretlerin oraya baktınız ama bulamadınız?


  • merope  (18.11.08 10:33:21) 
su anda ithalatta bir sorun varmis, marketlere yeni mal yollamiyormus ferrero, biraz bekleyeceksiniz...bütün marketler (tansas migros carrefour real kipa vs.) "siparisi verdik ilk 2 günde bitti" diyorlar. Olanlar da önceden stoklanmis olanlar.


  • the man who hears deepest inquisitions  (18.11.08 12:12:16) 
ben çağdaş markette buldum,ankara da sormuşsunuz ya,yakınlarda varsa bi bakın.


  • elbar  (18.11.08 15:51:08) 
caddebostan migrosta var.


  • susannah  (18.11.08 19:00:12) 
kinder süt dilimi'ni mmm migroslarda bulailirsiniz. ben $i$li migros'ta bulmu$tum.


  • robinbook  (18.11.08 19:32:32) 
hem süt dilimi hem pingui kanyon makrocenter'da bissürü var!


  • bordeaux  (19.11.08 13:50:30) 
anakara'da bahçelievler emek tansaş'ta buldum, yedim, emdim, yuttum. arayıpta bulamayanlara ilan olunur.


  • insanimsi  (20.11.08 10:09:54) 
[]

demonoid upload?

kesinlikle herhangi bir şekilde upload sınırı koymuyorum. gene de upload etmiyor. banlayacaklar sonunda. ne yapılabilir?




 
bu tüm dosyalarda oluyorsa portlarinda sorun olabilir, sadece bir kac dosyada oluyorsa o dosyayi ceken kimse olmadigindan dolayi olabilir.


  • trimpot  (12.11.08 14:18:23) 
öncelikle merak etmeyin demonoid'den kolay kolay ban yemezsiniz. ratio düzeltmek için iki yol önerebilirim, hatta üç yol var ama sonuncusu klasman dışı neredeyse.

1.yol: az seed'i çok leech'i olan büyük dosyaları indirip seed etmek.
2.yol: fakeupload olayına girmek. www.seba14.org birçok client için fake modülleri barındırıyor. bir bakın isterseniz.
3.yol: klasman dışı ama paypal falan aracılığı ile siteye bağışta bulunmak. bu sayede ratio'nuz yükselir.

bu arada demonoid'in ratio hesaplama zımbırtısı uzun zamandır doğru dürüst çalışmıyor. bir ara benim ratio 160.000 görünüyordu. şu an 2.7 gibi bir şey ama hala imkansız bir rakam bu, yaptığım download'ların çoğu hesaba katılmamış durumda. ha bu arada demonoid en rahat fake upload yapabileceğiniz tracker'lardan biri. kimsenin ruhu duymaz adeta.
  • uzunbinik  (12.11.08 14:23:16) 
ya ben de sorayım, peki upload edilen dosyalar nerde ki? ben sadece kayıt oldum bi kaç dosya indirdim,
Uploaded: 15.36 GB
Downloaded: 7.30 GB
Ratio: 2.10 (Updated once a day)

yazıyor. kim neyi uploadladı ki?
  • turtle  (12.11.08 14:24:31) 
turtle; download ettigin sirada upload etmis olabilirsin. upload ettigin dosyalar tabiki karsi tarafa gönderdigin dosyalar. yani orada :)


  • trimpot  (12.11.08 14:34:41) 
işte karşı tarafa dosya göndermedim ki ben :S hem nasıl gönderiliyor cidden? :)


  • turtle  (12.11.08 14:49:30) 
turtle: download ettiğin dosyayı eğer senden başka indiren başka bir kullanıcı varsa sen istesen de istemesen de otomatik olarak upload yapıyorsundur. zaten p2p'nin mantığı bu. bu arada upload hızına koya koyarsan download hızın da düşeri haberin olsun.


  • ecnebi  (12.11.08 15:05:10) 
turtle, down ettiğin boyut ile upload ettiğin boyut dengelendiğinde o dosyayı istemci programından kaldır. yoksa paylaşımda sayılırsın. utorrent kullanırsan durum çubuğunda geleni gideni görürsün.


  • insanimsi  (12.11.08 15:15:54 ~ 15:16:13) 
anladım, teşekkürler :)


  • turtle  (12.11.08 16:20:45) 
demonoidde download upload miktarları pek de düzgün tutulmuyor. yalnız demonoidde düşük ratio yüzünden banlanma diye bir şey yok. siz yine seed edebildiğiniz kadar edin, içinizi rahat tutun. asla fake yapmayın!!! fake, torrentin felsefesine aykırı.


  • sly cooper  (12.01.09 22:53:35) 
[]

dexter 3x7 türkçe altyazısı nerde kaldı?

3 gün geçti hala yayınlanmadı. benim bilmediğim bir sorun mu var yoksa artık kimse takip etmiyor mu bu diziyi?




 
ben ingilizce altyazı ile izledim. bekleyemiyorum türkçesini geç çıkıyor.


  • lemmiwinks  (12.11.08 14:07:36) 
ertesi gün çıkardı normalde. bu bölüm özellikle gecikti. bunu merak ediyorum.


  • insanimsi  (12.11.08 14:09:15) 
"Arkadaşlar, bu hafta MONA RIZA®'nın 7 vizesi olduğu için iki dizimizi de çeviremeyecek. Bense sadece bugün müsaittim ve tek başıma çevirmeye çalıştım Dexter'ı ama uykusuzluk ve diş ağrısı daha fazla devam etmeme feci şekilde engel oluyor. Çeneme yediğim iğneler esnememe bile engel resmen, şaka gibi. :=)) Ancak 300'e kadar çevirebildim (artık bu kafayla ne kadar sağlıklı çevirdiysem) ve altyazı 1100 küsür satır. Satırlar biraz fazla bölünmüş bir de, birleştirmek etmek de lazımdı. Neyse ben iki arkadaşımızdan rica ettim, onlarcan cevap bekliyorum. Kusura bakmayın bu sabaha yetişmedi, muhtemelen yarın geceye kadar da altyazı olmayacak. Kısacası bu hafta bizden hayır yok. Cümleyi yine bağlayamıyorum ve dinlenmek üzere yatağıma çekiliyorum."

forum.divxplanet.com
  • entrapmen  (12.11.08 18:38:17) 
[]

bu hangi albümün kapağı?

büyük ihtimalle bir albüm kapağı. bir yerde daha gördüm ama nerde hatırlamıyorum. var mı bilen?




 
albüm kapağı değil
ingilizce kaynak
orpheus.ucsd.edu
  • clones  (10.11.08 00:10:11 ~ 00:16:34) 
clones, ne hakkında biraz çevirebilir misin? faşizm falan diyor.


  • insanimsi  (10.11.08 00:24:28) 
Poster, Uluslarası Anarşist Organinazyon ile bağlantılı Anarkosendikalist Ticaret Birliği (Asociación Internacional de los Trabajadores) (AIT) (Confederación Nacional del Trabajo)tarafından İspanya İç savaşı döneminde faşist oluşuma karşı yapılmış bir poster. Posterdende anlaşıldığı gibi elinde çekiç olan adam üzerinde faşizm yazılı yılana karşı çekiçi savurmuş. Eserin sahibi Manuel Monleón'muş.


  • clones  (10.11.08 01:02:00) 
çok teşekkürler clones. şimdi hatırlar gibi oldum. yüz yıllık isyan diye bir kitaptı sanırım.


  • insanimsi  (10.11.08 01:14:44) 
[]

prison break altyazısı

yenicek başladım. hem konuşmaları hem de yazıları çevrilmiş olanı arıyorum. misal pilot bölümünde michael camdaki gazete küpürlerini söküyor. o gazete küpürlerinde yazanları falan çevrilmiş olsun.




 
çok şey istiyorsunuz gibi. gazeteleri bilmem de tabelalardaki yazılar ya da şu mekan, şu zaman gibi ekranda beliren yazılar mevcuttu divxplanetteki sezon paket halindeki yazılarda.


  • geldiler  (08.11.08 01:30:10) 
soru kirliliği olmasın diye buradan sorayım:
kardeşler hapishaneden hangi kaçıncı bölümde çıkıyor?
abisinin cinayetinin sırrı kaçıncı bölümde çözülüyor?
  • insanimsi  (08.11.08 02:00:09) 
bence ilk sezondan sonrasını izleme, fikir çok güzel, ilk sezon çok güzel, sonrası vakit kaybı.


  • crimson king  (08.11.08 10:21:39) 
@crimson king, bence ikinci sezona da bir $ans versin ama orada kalsin.


  • can itin  (08.11.08 13:56:20) 
evet, can itin ve crimson king hakli.. 1. ve 2. sezon izlenebilir ancak 3. ve 4. sezonu maksat basladik sonunu getirelim diye izliyorsun resmen..


  • katafalk  (10.11.08 14:08:58) 
[]

cesedim yakılsın istiyorum?

türkiye'de krematoryum bulunmuyor. param yok. ölmeden önce yurt dışına çıkamam.
aklıma hristiyan olmak ve öldükten sonra da cesedimi bir vasiyetle beraber kilisenin başına atmak geldi.
başka neler yapabilirim?


 
antalya'da bir süredir açılması düşünülüyor. aceleniz yoksa oraya yetişirsiniz.


  • elcezire exclusive  (08.11.08 00:20:54) 
bi arkadaşın arkadaşı ekmek fırınında çalışıyoruş (muş) ölünce haber ver hallederiz.


  • axijazz  (08.11.08 00:32:34 ~ 00:35:22) 
  • gulden kale  (08.11.08 01:11:37) 
[]

aniden hızlanan ve sonra normale dönen video

video dedim ama aslında bilgisayar sorunu. yani ne oynatıcı (kmp, bsp, gom, wmp) , ne de izlediğim videoda bir sorun yok. başka bilgisayarlarda aynı video ve aynı oynatıcı programla gayet normal ilerliyor. sorun tam olarak şöyle: belirsiz aralıklarla (10 saniye-2 dakika) videonun 2-3 saniye hızlı ilerlemesi sonra normale dönmesi şeklinde kendini gösteriyor. hızlı geçen sahnede videoyu geri alırsam bu sefer normal geçiyor ama bir kaç saniye sonra gene hızlanıp yavaşlıyor.
anlatabildim mi bilmiyorum. bu sorunun kaynağı nedir ve çözümü nasıldır?



 
bu sorunun cozumu, sanal bellegin boyutunu arttirmaktan baska bi sey degil sanirim. bir video dosyasini aciyoruz, goruntuyu once bellege atiyor sonra bize aktariyor diye biliyorum.


  • trimpot  (06.11.08 01:19:26) 
hocam biraz daha ayrıntı verebilmen mümkün müydü? yani, belirli uzantıya sahip videolarda mı oluyor (avi, mp4 vb.)? veya video o sırada cd/dvdrom'dan mı okunuyor? ayrıntılara göre problem RAM de de olabilir, codec'lerde de bi sorun olabilir. her ihtimale karşı mevcut codec pack'ini silip Combined Community Codec Pack'i yüklemeni tavsiye ederim. benzer sorunuma çözüm olmuştu.
www.cccp-project.net/

  • alexander the one point five  (06.11.08 01:21:25) 
avi, hdd ve flash bellek.


  • insanimsi  (06.11.08 01:31:33) 
@alexander the one point five:
combined community kurdum, hem hızlanan süreyi hem de hızlanmaların sıklığını azalttı sanki. ama kesilmedi.

  • insanimsi  (06.11.08 01:40:09) 
efendim o zaman, trimpot'un söylediğine binayen, software kaynaklı bi olay değilmiş gibi gözüküyor; her ne kadar CCC hakikaten işlevsel bir codec pack olsa da. kıssadan hisse, trimpot'un bahsettiği konu hakkında şurada gerekli yardımı bulabilirsiniz. buyrun bi de burdan yakın :)

www.culha.net
  • alexander the one point five  (06.11.08 01:56:36 ~ 01:57:03) 
kullanılan programın cache'sini yüksektirsen belki düzelir.


  • darknum  (06.11.08 02:14:59) 
youtube'da video izlediginizi dusunun. önce buffer olayini yapar ve görüntüyü yükler, sonra bize adam gibi izleme imkani sunar. yani bir nevi bize oncelikle görüntüyü renderlar.

videoyu actiktan sonra ilerleme cubugunu videonun son 10 dakikasina kadar götürün ve bir süre ilerlemesini bekleyin. ardindan tekrar basa dönün ve izlemeye baslayin. eger takilmiyorsa yukarida da dedigim olaydir diye dusunuyorum.

ve bu konuda tamamen mantiksal olarak hareket ediyorum :)
  • trimpot  (06.11.08 10:01:34) 
[]

sözlükteki reklamın derdi

opera ile sözlüğe girdiğimde sözlükte tema halinde reklam varsa şekildeki gibi görünüyor.
sorun bende mi? nasıl çözerim?



 
lightclub.info

- bu dosyayı bir yere kaydet.
- sözlükte sağ tıkla, "site tercihlerini düzenle" ye gir "görünüm"den "stil tablom" kısmına bu css dosyasını ekle.
- refresh yap. olmuş olması lazım.
  • blackdog  (03.11.08 09:32:54) 
Sözlükte reklam istemiyorsan Firefox kullanip, addons.mozilla.org adresindeki eklentiyi kurabilirsin.


  • traurig  (03.11.08 11:29:12) 
ben opera kullaniyorum ve ayni durum bende de oluyor. yapilacak bi sey yok sanirim.

bu arada blackdog, verdigin stil dosyasi ise yaramadi.
  • trimpot  (03.11.08 11:38:58) 
opera 9.52 kullanıyorum. şu anda denedim, kaldırdım tekrar denedim. her seferinde işe yaradı. sende yaramaması ilginç


  • blackdog  (03.11.08 14:33:01) 
[]

ekşi duyuru'da kimler online bilmek?

yapılsa güzel olmaz mı? yapılabilir mi? artısı eksisi ne olur?




 
güzel olur.

"Siteye son giriş yapan 20 kişi" diye bişe zaten var. bence çok zor olmaz.
  • cruor  (26.10.08 23:21:49) 
en son giriş yapanlar görülebiliyor zaten. tam olarak söylediğin şey olmasa da az çok fikir sahibi olabiliyosun kimler sitede diye.


  • deckard  (26.10.08 23:23:02) 
evet son giriş yapan 20 kişiyi biliyorum ama 20 kişi hem az hem de bir soru sorunca cevap verebilecek kişinin online olup olmadığını bilmek daha güzel olurdu. mesela şimdi cruor'a bir soru sormuş olsam, cruor'da çıkmış olsa boşuna cevap bekliyor olacağım.


  • insanimsi  (26.10.08 23:30:11) 
bence güzel olur. bir de ekşi duyuru nun saatleri bir saat geri alınsa tam olacak.


  • rectoa  (26.10.08 23:46:20) 
gereksiz olurdu.


  • lejant  (27.10.08 00:06:36) 
ben olmamalı diye düşünüyorum. kafanda sorunu soracağın kişi belliyse sözlükten mesaj atarsın, er-geç cevap gelir. şayet burada ben kimlerin online olduğunu görürsem, içlerinden birinin de soracağım şey konusunda verimli olabileceğini düşünüyorsam direkt mesaj atarım adama, ne duyuru açacam? o zaman da duyuru mantığı kalmaz. yazar olmayan kullanıcılar için zaten kullanışlılık açısından bir faydasını göremiyorum. sen nasılsa aradığın adam yoksa o gelene kadar bir şekilde bekleyeceksin. ha duyurunu açıp beklemişsin, ha açmadan. gereksiz.


  • jangara  (27.10.08 00:23:41) 
Eskiden eksi sozlukte de kim online diye bakabiliyorduk. Yazarlarin kimdir nedir'lerinde gozukuyordu. Online sayisini takip edebilecegimiz bir pencere de vardi. Sonra yogunluktan ve sunucuya yaptigi yukten dolayi kaldirdilar bu ozelligi..

Eksi duyuru'da da er gec ayni sey olacaktir. Belki su an sunucuyu cok yormaz ama bundan 1-2 yil sonra site hayvan gibi buyuyunce olacaklari tahmin edebiliyorsunuzdur sanirim.

Gerek yok diye dusunuyorum. Artisi olmaz, eksisi olur. Zamanla, site kalabaliklastikca yavaslariz.
  • vita vinum est  (27.10.08 01:34:42) 
[]

gına getiren hotmail spamları

2 aydır günde en az 10 tane inbox ve junk'a dağınık olarak geliyor. inbox'a gelenleri junk'a yolluyorum, junk'takileri raporluyorum hala geliyor. hep de aynı tür/yerden gelen spamlar bunlar. hesabımı kapatamam. ne yapsam?




 
hotmail'de filtre oluşturma varsa onu kullanarak sorunu çözebilirsin, yoksa gmail'de var.


  • edge_nabby  (25.10.08 07:49:12) 
o tür mail leri güvensiz olarak işaretleyince, bir daha aynı ardesten gelen mailler otomatik olarak siliniyor.


  • henry gale  (25.10.08 12:18:41) 
öncelikle (bkz: gkg/@fair) sonra da gmail kullanmanızı öneririm, spam filtresi çok başarılı.


  • dinomazu  (25.10.08 13:40:19) 
gmail kullan. uğraşma spamla junkla:)


  • hollowlife  (25.10.08 14:00:52) 
gmail hesabimi kimse bilmedigi halde bana nasil bu kadar cok reklam geliyor abi? ben de bunu sikistirayim araya, insanimsi'nin musaadesiyle.


  • osuruklu  (25.10.08 15:12:27) 
gmail'in spam filtresi başarılı evet. ayrıca kendin de filtre oluşturabiliyon. mesela bilmemne@bilmemne.com adresinden gelen bütün mail'leri spam kutusuna taşıtabiliyon. ya da bilmemne@bilmemne.com adresinden gelen ve içinde "Bilmemne'den Yeni Ürünler" yazısı içeren mailleri direkt çöpe gönder gibi filtre oluşturabiliyon.


  • edge_nabby  (25.10.08 21:53:57) 
@osuruklu: gmail zaten spamları kendi yolluyor diye biliyorum. hani reklam olayı. mailine ne kadar çeşitli konuyla alakalı mail geliyorsa spamların da o denli çok oluyor.


  • insanimsi  (26.10.08 11:47:15 ~ 11:48:24) 
[]

rahatsız edici gaz

bir kaç gündür yoğun gaz sorunum var. öyleki çıkartmadığım zaman mideme hafif kramplar giriyor ve gaz çok sık oluşuyor. sebebi ne olabilir?




 
az öğünde çok fazla yiyor olabilirsiniz. sık sık az az yiyin iyi gelir.


  • blackdog  (21.10.08 05:52:57) 
çok hızlı yiyor da olabilirsiniz, hava kaçıyodur hapır hupur yerken. yavaş yiyin.
yediklerinizin niteliğinden de olabilir.
küçük bir spazm çözücü derdinize derman olabilir.
olabilir olabilir.
  • insensitive  (21.10.08 10:22:02) 
felaket habercisi gibi olmak istemem ama gastrit, ülser gibi bir takım mide hastalıklarının işareti de olabilir. başka şikayetler eklenirse ya da bu durum düzelmezse hiç durma, doktora..


  • courtney  (21.10.08 10:32:19) 
spastik kolon değildir umarım.


  • dinomazu  (21.10.08 10:50:10) 
agir agir ye, cok cigne, kola bira vs. iciyorsan da olabilir. kimyon ve kisnis gaz üretimini engeller, bunlari da koyabilirsin. bir de nisastali seyler (pirinc haric)gaz yapar.


  • the man who hears deepest inquisitions  (21.10.08 10:51:19) 
Gerçekten de umarım spastik kolon değildir. Yoksa; "Aramıza hoşgeldiniz ve zorlu günleri şimdiden göz önüne alınız.". Devam ederse, bir doktora gitmenizi tavsiye ederim.


  • nuage  (21.10.08 13:06:01) 
yavaş yavaş azalıyor. geçen şarap içmiştim ondan kaynaklandı sanırım. bir daha tövbe.


  • insanimsi  (21.10.08 22:50:45) 
[]

gay sözlük

gay insanların kendi aralarında kullandığı terimleri, tabirleri falan bulabileceğim/öğrenebileceğim bir site var mı?




 
labunca, labunyaca ya da lubunyaca olarak nette arayabilirsin, bu wikipedi linki:
tr.wikipedia.org

edit: şimdi fark ettim, wiki de sözlükten apartmış. neyse, gene de bu keywordlerle araştırabilirsin.
  • whoosie  (20.10.08 22:24:48 ~ 22:25:47) 
  • palyacopapi  (20.10.08 22:46:06 ~ 22:46:24) 
tabir ettiğiniz şekilde bir ekşi sözlük klonu vardı, adını hatırlayamadım şimdi.


  • rectoa  (20.10.08 22:46:17) 
rectoa'nin bahsettigi www.homoloji.com ben acmak istedim ama acamadim siteyi nedendir bilemem.


  • palyacopapi  (20.10.08 22:47:55) 
homoloji iptal sanırım.


  • insanimsi  (21.10.08 03:26:00) 
buradan sor öğrenmek istediklerini. türkçe ve ingilizce olanlar için bana mesaj atabilirsin.


  • cinematography  (21.10.08 09:34:40) 
ben öyle bir kaç kelime öğrenmek istemiştim zaten. sözlükten daha fazlasını öğrendim. ilginize teşekkürler.
bu arada ben mesaj atabilemiyorum. acı ama gerçek.

  • insanimsi  (21.10.08 10:38:30) 
sözlük kullanıcısı değilmişsin pardon. burdan sorarsın lazım olunca el atarım(z).


  • cinematography  (21.10.08 11:23:33) 
[]

intihar filmleri?

soruya dikkat ediniz. intiharlı filmler değil, ana konusu intihar üzerine olan filmleri arıyorum. örneğin;
(bkz: the hours)

ama böyle çok yaratıcı bulduğunuz, aşmış olduğunu düşündüğünüz intiharlı filmler de kabulümdür.

 
"intihar filmi" diyemem, açıkçası net ve sabit olarak "intiharlı film" bile diyemem. ama konu alttan alta çok işlenmişti:

(bkz: in bruges)

hayatım boyunca izlediğim en iyi filmlerden birinin de olması etkili sanırsam...
  • mortifera  (19.10.08 14:04:53) 
(bkz: anayurt oteli)


  • baldur  (19.10.08 14:09:08) 
intiharlı: arizona dream


  • axijazz  (19.10.08 14:13:29) 
  • dursunkaptan  (19.10.08 14:13:44) 
  • peki  (19.10.08 14:28:44) 
(bkz: stay)


  • goodbyecruelworld  (19.10.08 14:30:30) 
(bkz: mar adentro) imdb'de de 8.1 point alan ispanyol filmi.


  • caturanga  (19.10.08 14:49:28) 
spoiler içerir dikkat.

intihar filmi değil ama ilginç bir intiharlı seçenek: cache
  • schwannoma  (19.10.08 16:44:44) 
  • withered  (19.10.08 17:56:33) 
  • chelseagirl  (19.10.08 23:07:47) 
bi de (bkz: little miss sunshine)


  • chelseagirl  (19.10.08 23:14:05) 
(bkz: suicide club)


  • the man who hears deepest inquisitions  (19.10.08 23:38:14) 
@chelseagirl, ben şöyle karamsarlığın dibe vurduğu filmleri istemiştim. beni soktuğu ruh hali neticesinde bu filmi önerdiğiniz için size kızayım mı, yoksa teşekkür mü edeyim bilemedim.


  • insanimsi  (21.10.08 07:46:42) 
:) yeni gordum. Karamsarlik gecti mi?


  • chelseagirl  (17.03.13 21:11:12) 
(bkz: taste of cherry)

yeni izledim, bu tarz filmler arıyorum ben de.

şimdi de (bkz: fourteen hours)

izleyeceğim
  • neseranni  (21.08.14 06:06:00) 
(bkz: curfew)


  • timmie  (21.08.14 06:59:55) 
[]

neden sarhoş olamıyorum?

(bu satırlar bir şişe cumartesi şarabını tek başına içtikten sonra yazılmıştır)
evet soru başlıkta ama öncelikle şu soruma cevap istiyorum: sarhoş olmak; bilincin ve bedenin kontrolünü yitirmek midir?
sorumun cevabı evet ise; ben neden bedenimin kontrolünü 'nispeten' yitirip, bilincimin kontrolünü hala yitiremiyorum?
ne olacak benim halim?

 
1 şişe şaraptan bir şey olmaz 1 şişe daha için.

bilinç kontrolünü yitirmek için de baya bir içmeniz lazım.bu konuda tekilayı öneririm.
  • szqnn  (19.10.08 02:54:17) 
sarhoş olmak bilincin ve bedenin kontrolünü yitimek değildir tabi ki. ayrıca yitirmeyin kontrolünüzü, bulduğunuzda eskisi gibi olmayabilir çünkü. en iyisi herşeyi tadında bırakmak.


  • blackdog  (19.10.08 03:16:11) 
iyi güzel demişsiniz de, 3 bira içtikten sonra midem bulanıyor. aynı şey şu an için de geçerli. su dahi içmek istemiyorum. bu bir problem midir?


  • insanimsi  (19.10.08 03:24:58) 
insanimsi, eger istersen bu konuda biraz sohbet edebiliriz. pokercihocaefendi[at]gmail[nokta]com a email at.


  • wpi  (19.10.08 04:14:20) 
Sarhoş olup olmadığınızı siz kendi kendinize biraz zor anlarsınız, yani size göre bilinciniz hep açıktır zaten :) (bkz: ben sarhoş değilim)

Bilincinizin durumu için etrafınızda ayık birileri olsun ki size bilgi versin...
  • crown  (19.10.08 10:30:53) 
crown ın söylediğine ek olarak: zaten 2 şişeyi de tek başınıza içmeyin bi zahmet. bilincinizi kaybetmek istiyorsanız yanınızda birileri olsun bari....


  • n v13c  (19.10.08 10:58:19) 
(bkz: tequilaboom)


  • ravioli  (19.10.08 11:28:23) 
ya want2die'ın dediği gibi geceyi hatırlamama durumunu istiyorum ben. mesela şimdi gece ne yaptım ne ettim hepsi bir bir aklımda. her anımda da ne yaptığımı niye yaptığımı biliyordum.
bir de tequilaboom deneyeyim bakalım.

  • insanimsi  (19.10.08 13:10:50) 
şarap veyahut birayla sarhoş olmaya çalışmak kendinize işkence etmektir.
sarhoşluğa giden yolda bir iki genel parametre vardır,
birincisi vücut kütleniz, ne kadar fazla o kadar zor,
ikincisi, haliyle alkol miktarı
üçüncüsü, bu alkol miktarının ne kadarlık bir zaman diliminde metabolize olduğu.
şimdi tarifimize geçelim,
hızlı metabolize olması için boş mide alıyoruz.
sonra, almak istediğimiz esas bileşen alkol olduğundan, bunun konsantre bulunduğu bir içecek seçerek mesanemizi ve midemizi zitmiyoruz. (ha alkolle başka şeyleri zitiyoruz o ayrı)
içecek olarak %40ın altına düşmeyin. örn : tekila, vodka, viski, rakı.
bunları birşeylerle karıştırmıyoruz.
şimdi en önemli kısmı, her ne karışım hazırladıysak çok hızlı içiyoruz.
bu ilk seferde zor gelen şey olacaktır zaten. o yüzden hedefler koyarak kapasitemizi bulabiliriz.
mesela ilk hedefiniz çeyrek şişe (70likin) vodka shotlamak olabilir. içimi kolay vodka olarak gilbey's öneririm. (bir de allah için, sarhoş olmak için içiyorsanız güzel bir içkiyi heba etmeyin, ortakarar içilebilir ucuz bir varyantını alın, günah.)
shotlamak da şart değil aslında, ama yudum sayısı arttıkça içmek zorlaşabilir. takriben yarım şişeyi tükettiğinizde zaten kendinizle veya tanrıyla konuşmaya başlarsınız. daha da ileri gitmek de sizin tasarrufunuzda.
alkol komasına girmek için 2 büyüğü bu şekilde hızlıca bitirmek kafidir normal koşullarda. haliyle bunu göz önünde bulundurup, kendinize zararı modere tutmaya çalışın.
ÖNEMLİ : bu yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır ve doğacak herhangi bir zarar okuyucunun sorumluluğundadır.
  • lhun  (19.10.08 14:15:55) 
1 şişe şarap içip neden sarhoş olamıyorum diye düşünmek gün içinde sadece 1 dilim ekmek yiyip neden kilo alamıyorum diye hayıflanan insanları hatırlatan bir eylem


  • mortifera  (19.10.08 14:50:58) 
sarhoş olmak kontrolü yitirmek değildir aslında, kontrolü başkalarına bırakabilmenin güzelliğini fark etmektir. (kontrol delisi insanlar içn konuşuyorum, bunu böyle sorduğunuza göre sizin de böyle olduğunuz intibası uyandı nedense)
bu yüzden içki arkadaşlarla, sevgiliyle vs birlikte içilir. biri düşer, biri tutar. sonra tam tersi olur falan. bilincini yitirdiğin anlar genelde uykuya yenik düşme, daha doğrusu sızma dakikalarına tekabül eder. gerçi evet bi şekilde yürüyüp, üstünü falan çıkarabilecekken bunları hatırlamıyor olabilirsin ama bu uzak bi ihtimal. genelde bilincin kapandığında sızarsın.
bilincin kontrolünü yitirmekse sanırım düşüncelerinin farkında olmadığın yerlere gitmesi, konuşmada rahatlama vs gibi şeyleri sağlayan durum. bu da o kadar zor değil aslında. "geceyi hatırlamama"nın garantisini veremem.
tekila bu konuda bir numaradır. lhun'un anlattığını söyleyecektim bende direk, ne kadar içtiğin kadar önemli olan bunu ne kadar sürede içtiğin. ve ek olarak nerde içtiğin de çok önemli.
mümkünse yüksek müzik olan bi yere, yanında insanlarla birlikte git. bu iş için ayıracağın bir miktar paranın olduğunu varsayıyorum, zira dışarda tekila diğer içkilerden pahalı.olanağın varsa şişe açtır, kalanını götürebilirsin :)
neyse tekilaya başla, şahsi tavsiyem tuz-limon-tekila'dır sırasıyla. bir buçuk saatte 10-13 shot falan içersen hem beden kontrolünü hem bilinç kontolünü kaybedebilirsin. bu arada eğer seviyorsan dans etmeni, hiç olmadı ritmle birlikte sallanmanı önericiim, tekilayı oturarak içersen pek bişey anlamazsın, kalktığında dünyan şaşar kusarsın falan hiç gerek yok böyle şeylere. yok ayakta duramam dersen arada, 10 dakikada bir falan kalk en azından. sarhoş olmak için bu iyi bir yöntemdir.
ayrıca, içtiğiniz şeylerin midede yarattığı problemler içki kültürünün ve geçmişinin gelişmiş olmamasından öte anlamlar içerebileceğine dikkatinizi çekerim. tekila, rakı, vodkanın dibini görmeden kalkmayan biri olarak ben, şarap içemem mesela. gastrit, ülser vs gibi mide problemleri mayalı içkileri kabul etmiyor. bu yüzden şarap ve birayla kendinizi zorlamanın manası olmayacağı gibi, farklı problemler yaratabileceğini de belirteyim dedim. ayrıca rakının bu anlamda ilaç niyetine içilebileceğini de söylemeden geçemiyciğim.
  • ahandanick  (19.10.08 15:33:17) 
Tek başına, evinde ve oturarak içiyorsan sarhoş olman daha uzun zaman olur. Çünkü konuşmadığından ve hareket etmediğinden alkolün kana karışma süresi uzar. Dikkatini çekti mi bilmem ama tekelle aynı kalitede bira satan yerlerde evde içilenden daha az içmene rağmen daha hızlı çarpar. Bir şişe cumartesi ile sarhoş olman biraz zor.

Sarhoş olmak ne dersen, değişir. Şöyle ki içer içer içersin ama gayet bilincin açıktır. Doğru dürüst yürüyebilmektesindir, sallanmamaktasındır. Ama ağzından normalde etmeyeceğin laflar çıkabilir hatta normalde asla aramak istemeyeceğin birine gecenin köründe mesaj çekebilirsin. Ardından da evine gidip bir şey olammış gibi mışıl mışıl olursun. Sabah kalktığında ise ne bok yedim de attım o mesajı dersin. Bu durumda beden kontrolün yerinde ama bilinç değilmiş demek ki. Sarhoş deyip dememek sana kalmış.

Öbür türlüsünde de kusup duran ama yeni içkiyi reddedip evine gitmek isteyen bir örnek koyalım. Görünüşe göre daha sarhoş ama aklı yerinde. Anlayacağın vücut ve akıl sarhoşluğu biraz birbirinden ayrı. Yok ben her türlü kafayı güzel edecem diyosan şarapla uğraşma aç bi 70'lik rakı; illa ki güzel olursun. :-)

Ha bu arada madem şaraba başladın, yatmadan önce bol bol (yarım litreden az değil) su iç ki sabah kalktığında su kaybından başın deli gibi ağrımasın... ;-)
  • metal revolution  (19.10.08 19:41:26 ~ 20:06:39) 
altın değerinde bilgiler ve tavsiyeler için teşekkürler. açıkcası içkiyi fazla sevmiyorum fakat ahandanick'in de değindiği gibi kontrol sorunları yaşıyorum.
şarabı ucuz olduğundan tercih ediyordum. bundan sonra 3 şişe şarap yerine bir şişe rakı, olmadı votka alırım.

  • insanimsi  (19.10.08 20:02:27) 
[]

balıklar işerler mi?

durup duruken aklıma takılan gereksiz bir soru işte. işerler mi?




 
ben eskiden balık beslerdim.
hiç işediğini görmedim.
belki işiyordu da suya karışıyordu :))
  • tabudeviren  (18.10.08 17:30:50) 
sanırsam kuşlar gibiydi onlar da. idrar ve dışkı için ayrı kanalları yok. beraber koyveriyorlar.


  • mortifera  (18.10.08 17:33:24) 
Baliklar azotlu artiklarini amonyak olarak disari atarlar. Bazi artiklar solungaclarindan suya dogru yayilir. Bazi artiklari da bobrekler filtreler ve kloak acikligindan atilir. Ama tatli ve tuzlu su baliklarina gore degisen seyler var. Sonucta isiyorlar ama biz goremiyoruz.

Surda daha fazla bilgi var:
www.lisebiyoloji.com
  • ermanen  (18.10.08 19:07:29 ~ 19:14:14) 
[]

başkasının aura'sını etkilemek?

bu konuda döküman arıyorum. öylesine tecrübeler vesair de olur. yani konu hakkında her türlü bilgiye ihtiyacım var.
sevgiler.

ayrıca; insanimsi@gmail.com

 
Oncelikle gormeyi ogrenmek gerekiyor, bunu yapabiliyor musun?

Surda aciklamis:
www.starstuffs.com

Ayrica:
en.wikipedia.org

Not: Bunlar paranormal durumlar, bilimsel kanit yok sanirim.
  • ermanen  (14.10.08 17:41:49 ~ 18:08:41) 
[]

dexter 3x2 ''finding freebo''daki freebo'nun dinlediği parça?

sevmem bu tarzı ama ağzıma sakız oldu meret. bilen?




 
eğer freebo nun hatunun evindeyken dinlediği şarkıdan bahsediyorsan insane clown posse ye çok benzediğinden başka bişi bilmiorum. aynı sorun yahoo answers dahilinde de sürüyor.


  • portik  (14.10.08 13:23:12) 
[]

görünmeyen/çalışmayan usb disk?

internet kafelerde kullandığım usb diskimi bilgisayar görmüyor. aynı usb portuna mp3 player taktım anında gördü. yani sorun usb diskte. bundan önce taktığım bilgisayarda biraz ısındığını farkedince hemen çekmiştim. acaba yanmış mıdır? aylardır ne güzel kullanıyordum. yedeği de yok. nedir, ne yapılabilir?




 
Profesyonel cevap gelmemiş, ben amatör bişeyler sallıyım bari. Benim flashdisk bazen kasanın önündeki usb portlara takınca görükmüyodu, arkadan verince alıyodu.


  • mabl  (12.10.08 03:26:39) 
yanitin bu linkte olabilecegini dusunuyorum.
doctus.org

  • npyx  (12.10.08 04:12:18) 
Merhaba,
mabl'ın dediği gibi bir şey var. USB girişlerini değiştirip deneyin derim ben. Öyle de olmazsa farklı bilgisayarlarda deneyin. Kendi bilgisayarınıza atmak zorundaysanız onları, internet kafede açtığınız USB diskinizin içindekileri gmail'e yollayın ve evinizde bilgisayarınıza indirin.

  • nuage  (12.10.08 16:28:58) 
yok yanmış bu ya. dediğim gibi bağladığım port çalışıyordu. şimdi başka bir internet kafede denedim gene görünmüyor. yanmış. tüh.

peki bu garanti kapsamı içinde midir?
  • insanimsi  (12.10.08 16:53:13) 
USB nasıl yanar ki? Normal bir şekilde USB girişine taktıysanız, öyle bir şeyin olmaması lazım normalde. Bana kalırsa garantisi vardır. Zirâ, kendiniz yakmadınız diski. Garantisinden yararlanın derim ben.


  • nuage  (12.10.08 19:50:19) 
[]

amerika televizyonlarını canlı izlemek?

türkiyedeki gibi amerikan televizyonlarını da canlı izleyebilir miyiz? var mı böyle bir portal? ne yapmak lazım?




 
sopcast tvu gibi seylerle olabiliyor ama turkiye'den pek tadi olmuyor hali hazirdaki baglantilarin kalitesi sebebiyle.


  • entrapmen  (05.10.08 04:51:22) 
bedavaya www.dunya.tv var ama yarısı dini kanallar.


  • inteus  (05.10.08 06:53:29) 
@inteus: amerikan kanalı yok orada hiç?


  • insanimsi  (05.10.08 07:10:00) 
[]

.wmv sorunu [acil] [değil]

kerizlik edip hiç bakmadan heroes'un 3x3'ü ilk yayımlayan 0tv'den indirdim. sinirden elim ayağım titriyor, bu yüzden readme dosyasını aynen paste ediyorum:

This file was encoded using the x264 HD Windows Media Player codec for optimal resolution and file compression.
If you have trouble viewing this episode, try opening it in Windows Media Player.
If you are still unable to view the file, it may be because you do not have the x264 codec installed in your system.
The x264 HD Windows Media Player codec is available free at:
rapidshare.com

bahsettiği codec'i indirdim ama fayda etmedi. km player denendi, mega codec pack denendi, gom player denedi, vlc denendi!

ne yapsam, nasıl yapsam?

edit: başkasını indirdim. ders olsun bu da.

 
bu dosya tam ne bilmiyorum ama gom player ve vlc playerin son versiyonlarını indirip kur onların açması lazım açmasa bile şu codeci yükle diye seni bir sayfaya götürür o codeci yükler açarsın. ben öyle yapmıştım x264 için


  • joepiscopo  (30.09.08 14:06:43) 
[]

hayatın merkezi

azami derecede maymun iştahlıyım. iş olsun, sanat olsun, eğlence olsun, arkadaş olsun; neye elimi atsam kurutuyorum.
başka insanlara bakıyorum hayatlarına bir merkez oturtmuşlar, onun etrafında dönüyorlar. yaptıkları şey her neyse onunla yetinebiliyorlar. örneğin adam ressam olmuş, herşeyi resim; sohbeti resim, işi resim, eğlencesi resim. başka birisi evden işe-işten eve çalışıyor ve bir eksiklik hissetmiyor. bense mesela resim yaparken bir yandan gitar çalmak, bir yandan ingilizce öğrenmek, bir yandan başka bir şey yapmak istiyorum. fakat ne yaparsam yapayım, yaptığım şey ne kadar karmaşık ve zor olursa olsun, gene de ortada sıkılmama yetecek kadar bir boşluk kalıyor. olayı bir sisteme oturtmaksa sıkıntımı daha fazla artırmaktan başka bir işe yaramıyor. bu da bende büyük bir tatminsizlik duygusu yaratıyor. sonuç olarak sürekli umursamaz, sıkılgan, dalgın ve depresif oluyorum.
düzenli bir yaşamım var diyemem. yıllardır ne aradığımı bilmeden oradan oraya sürüklenip duruyorum.
biraz kendini ifade etme özürlüsü olduğumdan ancak bu kadarını çıkartabildim. bir de bilmiyorum etkisi ne kadardır; inançsızım.
nedir bu derdin dermanı?

 
@want2die: evet yazmayı unutmuşum. hiperaktifim. sıgara da içiyorum (günde bir buçuk paket) içki kesmiyor. sarhoş olamıyorum. anca midem bulanıyor. ot mot da fayda etmiyor. sevişmek desen o da kesmiyor. yani uzun süreli. (farklı şeyler de denedim).


  • insanimsi  (29.09.08 05:21:10) 
ahah aynı durumdayım. istediğim bölümde okuyorum, ama bunun dışında 3-4 bölümde daha okumak istemekteyim. piyano ve bas gitar çalarım ama davul ve saksofon çalmak isterim. lisede itü basket takımının alt yapısına girdim. hayatımın basket sahalarında geçeceğini düşünürdüm. menisküs olduk ondan da vazgeçtik. bir ara kendimi david lynch gibi biri olacağıma inandırdım birkaç kısa film çektim sonra onu da bıraktım. ingilizcem iyi, ama yanında ispanyolca olsun istedim bir süre evde ispanyolcaya kastım. baktım italyanca daha cazip onu denedim. en son fransızcanın en çekici dil olduğuna karar verip onunla ilgili bi sürü kitap indirdim. bunun dışında çizimim iyi sayılır, bi ara karikatürist olmak istemiştim penguen'e karikatür yollamıştım ama sonra ondan da caydım. yazı yazmaya merak sardım, 4-5 ay sonra tiraj bakımından sektörde ikinci olan bir bilişim dergisi ve oyun dergisinde aylık makale ve inceleme yazıyorken ve ünlü bir yayın grubunun plazasında günlük olarak işe başlamış bir şekilde buldum kendimi (bu dönemde okula ara verdim). yazmaktan sıkıldım okula geri döndüm. hangi işe elimi atsam o işte ciddi ilerleme kaydettim fakat ne zaman işler profesyonelleşti ben o zaman o işten vazgeçtim (yazı macerası istisna oldu). şimdi kendimi okulla sınırlandırmayı başardım fakat yüksek lisans için ne yapıcağım muamma. bende de hiçbişey yerine oturmamış kısacası. o dönem neye merak salarsam o konu üzerine yoğunlaşıyorum. "her boktan 250 gram" mantığı yani. şimdi evime bakıyorum alakasız her şey var; tuval, enstrümanlar, kitaplar vs. vs.

herkes bana "bir konuda yoğunlaş, o konuda uzman ol, sendeki bu yetenekle en iyisi de olursun. ama bu şekilde devam edersen hiçbirinde tam ilerleyemezsin" diyor. haklılar da. ne var ki asla sürekli aynı işi yapamıyorum. yaptığım iş bir süre sonra beni tatmin etmemeye başlıyor. bu durumun en kötü yanlarından bir diğeri ise bu kadar şey yapmaya çalışıp tek bişeye yoğunlaştığımda yapmak istediklerimden birini yapan biriyle karşılaştığımda içimin gitmesi.

aa dur dur ben yelken sporuna merak sarmıştım hatta yelken kulübüne üye olmuştum şimdi aklıma geldi (çok ciddiyim (ayrıca AKUT'a da üye oldum (çüş))).

sanırım bu bir hastalık. ben şimdilik çözümü şöyle buldum; kimsenin akıl vermeyeceği sessiz sakin bir ortama gidip saatlerce düşündüm. milletin verdiği akıl işe yaramıyor, bu konuda tamamen tek başınasın. bu sayede ben sonunda tek bişeye odaklanabildim bakalım ne kadar devam edecek böyle.

edit: oha 15 dakkadır yazıyomuşum, amma yazmışım be.
  • deckard  (29.09.08 05:34:44 ~ 05:37:39) 
Bende de var ya öyle bi$i, aynı dertten muzdaribiz yani (; Misal ben bu aralar $ey diye dü$ündüm, hani yapilması, icraata koyması güç olan hayaller vardır, maddiden ziyade manevi $eyler, o hesap, onların pe$ine verdim $imdi.Hiç uzun soluklu bi' ili$ki ya$amamı$tım misal.Ona odakladım kendimi, belki bi' yardımı dokunur diyeh.E in$allah :D
Daha açıklayıcı olsun diye edit:
Hani öyle bi$iyin eksikliğini hissediyordum, yaralı bi' ceylandım, hala ceylanım, belki ondan kaynaklanıyordur diye.
Bitmedi, sonradan gelen ilham editi:
Farkettim ki bazı deneyimlerim i$i b*ktan b*ka sokuyor.Kendi tecrübelerimden derlediğim bi' best of:
*Asosyal takılma.
*Hobiyle, i$ini aynı kefeye koyma.
*Ickiden uzakla$ma ama sigaradan olabilir.
*Çok zaman alıcak hobilerden sakın.
*Odanı düzenle, ben gittim gecen hafta disco topu aldım, bi' haftadir kitlenmi$ bi' vaziyetteyim, deli icadi resmen.
*Otokontrolun olsun, misal baktın ki taktığın olay zor zanaat, hic heveslenme.

Bööööle uzuyor liste. To don't list hesabi. Faydalı olur belki.
  • Sir.Fitih  (29.09.08 05:35:25 ~ 05:45:04) 
@sofistikemaymun

o tek sey nedir?
  • ermanen  (29.09.08 06:55:59) 
ben de böyleyim. henüz 18 yaşındayım ama yapmadığım çok az şey kalmıştır. aynı şekilde her şeye elimi attım. şiir yazdım, resim yaptım, müzikle ilgilendim (elektro, bas, davul, vokal, piyano, ahah hatta turntable bile almıştım :D ) uzman olamadım çünkü geçici bir hevesti sadece fakat o kısa dönem içinde hepsinde çok başarılı olmuştum. (şiirlerim yayımlandı, bir kaç festivalde hem backvocal yaptım, hem enstrüman çaldım, hem de kendi grubumla sahne aldım falan) şimdi 6-7 aydır elimi sürmüyorum pek. insan hala yapmak istiyor ama. kendimi bazen rockstar falan olarak hayal ediyorum hatta (: sonra bu yazın başında bir şey oldu. programlamaya meraklı bir arkadaşım gel senle programlama öğrenelim ortalığın mına koyalım dedi. ulan düşündüm, ben 10 yıldır bilfiil bilgisayarla uğraşıyorum ve hala sıkılmadım. neden olmasın dedim. başladık. o yolu bıraktı, ben hala devam ediyorum. hatta kendime hedef seçtim ve o hedef üstünde çalışıyorum. (yıldız teknik bilgisayar) ve evet, tahmin ettiğiniz gibi ilk defa koyduğum bir hedef üstünde adam gibi çalışıyorum. ben, hayatımda 1 test kitabı bitirmemiş, hiç ödev yapmamış bir adamım (derslerim iyiydi ama). şimdi yıldız teknik bilgsayara kasıyorum ve umarım başarılı olacağım. yani demek istediğim şu, kendinize bir hedef belirleyin. ama, lan ben bunu yapmalıyım diye değil, kendiliğinden ortaya çıkmasını bekleyin veya kendinizi keşfedin.


  • suursuz deve  (29.09.08 10:30:37) 
salgin midir nedir, bende de var. bana kalirsa programli sekilde hepsi yapilabilir, yorucu olsa bile. ama saglam, duzgun, akillica bir program lazim.


  • turkish tekila  (29.09.08 17:04:37) 
@ermanen, okuluma yoğunlaştım. astronomi ve astrofizik.


  • deckard  (29.09.08 17:25:57) 
@sofistikemaymun

bitirince ne yapmayi dusunuyorsun?

(bkz: eksi duyuru'da soru icinde soru sormak)
  • ermanen  (29.09.08 18:19:14) 
(git: 41157) master'dı phd'siydi bittikten sonra zaman gösterecek :)


  • deckard  (29.09.08 19:12:07) 
@sofistikemaymun

benim de hayallerim arasindaydi (bu sorudaki gibi olunca insan bir suru hayali de oluyor tabi).. insallah olur istedigin...
  • ermanen  (29.09.08 21:01:17) 
engin geçtan ın "insan olmak" adlı kitabını oku bitir yala yut içinde bulundğun durumu iyi bi şekilde analiz etmene yardımcı olucağı kanaatindeyim...


  • dr.ramiz  (29.09.08 21:27:39) 
@ermanen, güzel temennilerin için teşekkür ederim :)


  • deckard  (30.09.08 01:54:36) 
[]

opera browser soruları

1. şu autofill özelliğini açmanın/eklemenin yolu yordamı nedir?
2. ben şimdi 9.27 kullanıyorum. son versiyona güncellesem wand'lar, history, kişiselleştirdiğim diğer ıvır-zıvırlar gider mi? gitmemesi için ne yapmam lazım? (usb versiyonunu kullanıyorum)
3. bookmars'leri save as diyerek yedeklemiştim. yalnız bu sanırım yedeklemeyi kopyalama olarak değil de kesme olarak yapmış. her bilgisayar değiştirişimde flash diskin sürücü harfi değiştiğinden yeniden yüklemem gerekiyor. (import yapamıyorum, hata veriyor) bookmarks'ların yeri tam olarak neresidir? oraya kopyalayayım.


 
editleme de problem var. o yüzden yeni soru açtım.


  • insanimsi  (27.09.08 00:35:25) 
1-bi klasor acıyorsun usb ıcıne-opera klasoru ıcıne at, sonra bunu javascript seceneklerinden tanıtıyorsun. bitti bu kadar.
2- gitmez bisey olmaz.
3-sync ile nete kopyala. kendi duzenler onları.
  • bryan fury  (27.09.08 01:17:16) 
kendimi salak gibi hissediyorum ama sync nedir?


  • insanimsi  (27.09.08 01:36:05) 
Dosya>Eşleştir

bu özellik sayesinde kişisel ayarlarınız opera'nın sitesine yüklenir, böylelikle bu ayarlara internet aracılığıyla istediğiniz yerden ulaşmanız sağlanır.
  • sallayancay  (27.09.08 07:10:56) 
[]

opera browser sorusu

şu autofill özelliğini açmanın/eklemenin yolu yordamı nedir?




 
bi js eklentisi var onla oluyor.

my.opera.com

surda var, anlatılıyor. diger js lere de goz atın derim.
  • bryan fury  (27.09.08 00:28:21) 
[]

iq testi mi ne (strese girdim el atın)

yarım saattir şununla uğraşıyorum çıkamadım işin içinden;
freeweb.siol.net
nasıldır bunun oluru?


 
önceden çzödüm ama şimdi üşendim, direk copy paste ediyorum.

1) cop & stripe, 2) cop, 3) cop & girl1, 4) cop & stripe, 5) mom & girl2, 6) mom, 7) mom & dad, 8) dad, 9) cop & stripe, 10) mom, 11) mom & dad, 12) dad, 13) dad & boy1, 14) cop & stripe, 15) cop & boy2, 16) cop, 17) cop & stripe
  • kimlanbu  (26.09.08 21:35:54) 
edit: yuvarlağa tıklayınca başlıyor.
(nedense normal editleyemedim. mesaj şu: You have an error in your SQL syntax; check the manual that corresponds to your MySQL server version for the right syntax to use near 'IF (visibleto <> 0,2, 0) WHERE id = 41361 AND posterid = 8171' at line 1)

  • insanimsi  (26.09.08 21:38:15) 
ben tekne tek kişiyle haraket etmiyor sanıyordum. vay anasını.


  • insanimsi  (26.09.08 21:44:08) 
[]

neden kalbin şekli değişik?

resimlerde de görüldüğü üzere duygusal anlamda kullanılan kalp ile organ olarak kullanılan kalp arasında hangi açıdan bakarsanız bakın gram benzerlik yok. ilk kez gerçek bir kalp gördüğümden beri aklımda dolanan soruları sizlerle paylaşmak istiyorum:
kim böyle salakça bir şeklin kalp olduğunu iddia etmiştir? neden bu ismi vermiştir? sebebi nedir? nasıl olmuştur? veyahut benim anlayamadığım ne vardır?



 
en.wikipedia.org

kalp sembolu, insan kalbine degil de, sigir kalbine daha cok benziyormus..Ve daha genis aciklamayi link'te bulabilirsiniz
  • ermanen  (26.09.08 18:19:28 ~ 18:21:12) 
turkish please:)


  • insanimsi  (26.09.08 18:21:42 ~ 18:22:14) 
duygusal anlamdaki kalp iki kafanın öpüşürken aldığı şekilden gelmektedir diye biliyorum. öpüşen iki kafa görün anlıycaksınız dediğimi.

edit: şöyle de bişey buldum, buradan da geliyor olabilir;

tbn0.google.com

bu da öpüşmek üzere olan iki kafa (hatun da iyiymiş);

images.livescience.com
  • deckard  (26.09.08 18:24:00 ~ 18:27:14) 
iyi de 'kalp' demenin ne anlamı var?


  • insanimsi  (26.09.08 18:27:53) 
çünkü aşık olduğun zaman, sevdiğin kişiyi gördüğün zaman, salgılanan adrenalin kalbin pırpır etmesini sağlar.. eski çağlarda hoşlandığı kişiyi görünce kalbi çarpan gerzeklerin bu olayı kalple ilişkilerndirmesi sonucu olan bir şey sanırım.. iş beyinde bitiyor.. ben olsam beyin şekli koyarım.. aşk maşk yalan zaten.. peh! ayrıca (bkz: kalp/@koparnick)


  • koparnick  (26.09.08 18:36:44) 
kalp simgesinin kalçanın şeklinden esinlenim olduğunu söyleyen vardı.


  • geldiler  (26.09.08 18:49:31) 
Turkce o zaman:
ansiklopedi.bibilgi.com

  • ermanen  (26.09.08 18:57:21) 
oriçinali kadın kalçasıymı$.


  • kr4z33  (26.09.08 19:00:29) 
"New Yorklu tasarımcı Laura Tolkow, Mısır hiyerogliflerini yani resimli yazılarını incelerken kuş ve piramit sembollerinin yanında baş aşağı duran kalp sembolleri de dikkatini çekiyor. Önceleri kalp sembolünün o zamanlarda bile aşkı temsil ettiğini sanıyor ama yazıların anlamlarını öğrenince tam anlamıyla şok oluyor, çünkü hiyerogliflerdeki bu ters kalbe benzeyen şekiller erkek testislerini sembolize ediyor."

"Biyolog John Hertnerin açıklaması ise daha akla yatkın gibi. Ona göre eski çağlarda Katolik kilisesi, insan vücudu üzerinde bilimsel çalışma yapanların, insan vücudunu kesip biçmelerini hoş karşılamıyordu. İnsan kadavrası üzerinde çalışma imkanı bulunamadığından anatomik çalışmalar kurbağalar ve fareler üzerinde yapılıyordu.

Kurbağanın dolaşım sisteminin şeması bugün bile okullarda öğretilir. Bu şemada kalbe giren ve çıkan ana damarlar, kalbin üzerinde iki geniş yay oluştururlar. Bu yaylarla birlikte kurbağanın dolaşım şeması kalp sembolünün aynıdır"

ansiklopedi.bibilgi.com
  • demlikposet  (26.09.08 19:20:51) 
divan edebiyatında da goncanın ters durmuş hali olarak geçer sevgilinin kalbi.


  • dross  (27.09.08 10:45:43) 
[]

doğum günü sorusu

ben 23 yıl önce (1985), ramazan bayramının arefe günü doğmuşum. günlerden cuma imiş. annem tam tarihi bilmiyor ve kimliğimde false bir doğum tarihi var. google'da biraz araştırdım ''ramazan bayramı 1985'' gibi falan. tam bir tarih bulamadım. takvimlerden anlayanların yarıdımı bekliyorum.




 
33 yılda aynı tarihe denk geliyordu sanki, herangi bi takvimde geriye gidemıyorsan ileri git oyle dene.


  • bryan fury  (25.09.08 02:23:42) 
@steve biko: siz yanlış bayrama bakmışsınız. ama linkten tarihi buldum: 19 haziran.
teşekkürler.

  • insanimsi  (25.09.08 02:32:28) 
harbi cuma günü değil ya?


  • insanimsi  (25.09.08 02:33:24) 
1985 miladi 1405 de hicri oluyor yanlış çevirmediysem eğer. şu aşağıdaki adreste 1405 yılı 1 ramazan'ının 21 mayıs salı'ya denk geldiği yazıyor. 1 şevval yani bayram da 20 haziran 1985 ama cuma değil perşembe gününe denk geliyor.

www.diyanet.gov.tr
  • gulden kale  (25.09.08 02:33:58) 
ama 1984 yılında 29 haziran cumaya denk geliyor! dumur üzerine dumur yaşıyorum. ben 24 yaşında mıyım lan şimdi?


  • insanimsi  (25.09.08 02:36:20) 
umarım bu doğrudur:)


  • insanimsi  (25.09.08 03:19:02) 
cuma eminim. çünkü ismimi cuma koymak hakkında tartışmış etraftakiler.
doğum gününe falan önem vermediğimden pek üstüne düşmemiştim bu konunun. söyleyecek söz bulamıyorum.

  • insanimsi  (25.09.08 04:31:42) 
ben de tribal'a katılıyorum. cuma gecesi dedikleri persembe aksamı işte. 20 haziran ramazan bayramının ilk gunu denmiş linkte, arefe gunu dogmussan 19 haziran dicm ama 19 haziran carsambaya geliyor. orası tutmuyor gerci ama bi gunden bişey olmaz :)


  • osuruklu  (25.09.08 14:10:05) 
benim tahminimde perşembe gecesi olduğu yönünde okuduklarım sonucu..

ama neden yanlış yerine false yazdın soruda anlamadım.
  • cliffburton  (25.09.08 16:30:38) 
@cliffburton: sahte anlamında yazdım ama bu neden 'sahte' yazmadığım sorusuna cevap değil elbette.


  • insanimsi  (25.09.08 22:38:05) 
[]

uykusuzluk ve artan hayalgücü-yaratıcılık

özellikte 24 saat üzerinde uykusuz kalınca hayalgücüm ve yaratıcılığım şahlanıyor sanki. neden acaba?




 
uykusuzluk kafa yapiyordur?


  • enedwaith  (22.09.08 16:33:54) 
ben yedek subayken 24 saatlik nöbet tutmam gereken durumlar oluyordu kısla güvenlik subayı pozisyonunda. ertesi gunun sabahında (yani yataktan kalkalı 25-26 saat olmusken) günün doğumunu izliyordum. açıyordum bir de müzik. beyin normalde calistiği tarzdan farklı calisiyordu. yaratıcı yorgun uyanık hızlı dingin nasıl tanımlasam bilemiyorum.. benzer bir durum olabilir..


  • eleventh american esme has met  (22.09.08 17:30:08) 
benim de uykusuzken aklıma gelenlerin onda biri normal zamanda aklıma gelmiyor. ancak şu farkla uykusuzken belirli bir konuya yoğunlaşamıyorsun. üzerinde durmaya başladığın anda uyku bastırıyor vazgeçiyorsun. sadece daldan dala atlamak suretiyle yaratıcılığını sergileyebiliyorsun. uykusuz olmadığında ise tam tersi daldan dala atlamak sıkıcı geliyor ama bir konu üzerinde yoğunlaşmak kolay.


  • caturanga  (22.09.08 18:17:33) 
belki de uykusuzken aklınıza çok aptalca fikirler geliyordur da siz zaten uykusuzluktan aptallaşmış olduğunudan dolayı onları süper falan sanıyorsunuzdur.
ama ben uykumu uymuşken de, bu düşüncelerin çok süper olduğunu farkettim derseniz. ben de size uykulu durumuzda aldığınız ilk intiba sizin sonradan yapacağınız tespitleri etkiler, manipüle eder derim.

not:uykuluyum.
  • rpmcmurphy  (22.09.08 18:59:29) 
@rpmcmurphy
buna katılmıyorum. tespit sadece bir yanılsamadan ibaret değil. arada aptalca şeyler de çıkıyor ama bunlar bütünü kapsamıyor. en basitinden vardiyalı çalıştığım günlerde gece çalışıp sabah işten geldiğimde yatmadan önce bütün gece aklıma gelen şeyleri gitarla çalardım. kardeşime de videoya aldırdığım kayıtlarda gördüğüm şu ki şu anda uğraşmama rağmen o şekilde doğaçlama güzel bir şeyler çıkmıyor ortaya.
aynı şey fikirler, espriler vs. için de geçerli.
  • caturanga  (22.09.08 19:09:08) 
Aşırı uykusuzluk insanda gerçekten kafa yapıyor
Sarhoş gibi oluyorsunuz etraftaki cisimler insanlar hal hareketleri daha bi gribinize gidiyor acaba şu adam şimdi ne düşünüyordur tarzından garip sorular aklınıza geliyor.Sonra yatıcağınız zamanı düşünmeye başlıyorsunuz ve yürüdüğünüz yolu unutup bi kendinize geldiğinizde istediğiniz yere ulaştığınızın farkına varıp mutlu mutlu gülücekler saçıyorsunuz :)
(bkz: Ben bu gün bunu gördüm)
  • Bravefart  (22.09.08 20:38:01) 
içinde benim dışımda bir kişinin uyuduğu bir odayı uyumaya çalışırken full dolu gördüğümü bilirim (sesleri dahil).

ve rüya değildi.
  • tom riddle  (22.09.08 21:05:31 ~ 21:06:07) 
@tom riddle

Cok fazla harry potter izliyorsun eminim melez prens i double izlemişsindir :)
  • Bravefart  (22.09.08 21:19:10) 
şimdi dikkat ettim de, 40 saattir uykusuzum. ilk 30 saatten sonra iki halüsinasyon gördüm. oluyor yani, beyin de bodruma yerleşmek istiyor.


  • tom riddle  (22.09.08 22:44:19) 
benim dediğim şey zaten belli bir kesinlik içermiyor haliyle. mesela ben de kendimi en fazla yaratıcı uyumadan önce hissederim. bazı bilim adamları ve filozofların geçmişinde de uyku/zihin işlevi arasında bir ilişki kurdukları yada kurma istekleri gözlenmiştir. bir yerlerde okumuşuzdur en azından buna benzer şeyler.

ben öss ye hazırlandığım zamanlarda, yatmadan önce çözemediğim soruları, sabah uyandığımda aklımda cevaplarıyla beraber bulduğum oluyordu ki bu başka bir türüdür konuyla dolaylı yoldan ilişkili olarak. hali hazırda uykunun insan fizyolojisine yaptığı şeylerin tam etkisini bilememiş olmak da işin bir gerçeği.

sonuçta, kendi adıma konuşmak gerekirse, hayatımın uzun bir döneminde uyku problemleri ve uykusuzluk çekmiş biri olarak; uykunun zihinde kesin bir yaratıcılığa yol açtığına inanmam mümkün değil. 48 saat civarı uykusuz olduğum günleri hatırlamaya çalışırsam belki bunlardan sadece yüzde 10unda normalin üstünde bir yaratıcılığa sahip olduğumu düşünebilirim. hatta sadece sanabilirim çünkü yargılar zamanla işlerliğini ve anlık durumlara uygunluğunu kaybediyor ister istemez. bu yazıyı da şu an uykusuzken yazıyorum ve zihnimin yaratıcılıktan biraz uzak olduğunu düşünüyorum. ama yine de anlık coşmalar oluyor olabilir zihinde, buna katılabilirim.
  • rpmcmurphy  (23.09.08 00:17:25) 
şimdi kaynak belirtemeyeceğim ama bi yerde uykusuzluğun (bkz: meskalin) etkisi yaptığını okumuştum.


  • peki  (23.09.08 00:35:27) 
(bkz: uykusuzlugun yarattigi sarhosluk hissi )

:) super bi duygu bence..
  • dolphingirl  (23.09.08 10:27:11 ~ 10:27:34) 
[]

portre çizmek istiyorum

konu hakkında bilgim sıfır. herhangi bir şey çizmek hakkında bile bilgim sıfır. karakalem değil de o pastel boyalarla yapılan portreyi öğrenmek istiyorum.
1. bunu öğreten kurs var mı? varsa;
2. tam zamanlı olarak gitsem ne kadar zamanda öğrenirim?
3. özel hocalar nasıl çalışır
4. kursun/hocanın maliyeti ne olur?
5. tavsiye edebileceğiniz bir yer/kişi var mı? (şehir önemli değil)

 
1 - tabii vardır.

2 - yetenekliysen ve çalışırsan birkaç ayda, değilsen ama çok çalışırsan bir senede falan öğrenirsin.

3 - genelde kendi atölyeleri olur, oraya gidersin belli saatlerde. genelde haftada bir ya da iki gün 3-4 saatlik dersler olur.

4 - hocanın kabiliyetine ve hitabettiği kitleye göre değişir. çok öğrencisi olabilir, bir-iki öğrencisi olabilir.. seri eğitim verebilir, kişisel olarak ilgilenebilir.. tüm bunlar ücreti etkiler. ama ortalama saati 10-30 ytl arasında değişir.

5 - benim ders veren birkaç arkadaşım var, ama pastel konusunda hangisi deneyimlidir sormak lazım. hepsi istanbul'da tabii.

Yalnız şöyle söyleyeyim; önce desen eğitimi alırsın, karakalemle çizmeyi öğrenirsin. sonra malzeme değiştirmeye başlarsın. kimse seni pastelden başlatmaz, önceden bir eğitimin yoksa.
  • ashh  (17.09.08 00:21:20 ~ 00:21:46) 
@ashh: ders veren arkadaşlarının iletişim bilgilerini verebilir misin? insanimsi@gmail.com


  • insanimsi  (17.09.08 01:00:32 ~ 04:39:05) 
gönderdim :)


  • ashh  (17.09.08 13:49:41) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.