Ekşi Duyuru

Dün ben de baktım program yorumlarına bakınca üyelik hakkında şöyle yazmışlar; ilk şarkıdan sonra vip üyelik istiyor. Veanladığım kadarıyla çok pahalı imiş aylık 250 tl falan yazmıştı biri yalan değilse

bir aylık 3 lira, yıllık 24 lira. 250 çok demişler :)

Boyner'e git.

Regular kesim bakıcaksnız. Ve üzülerek artık regular yerine artık çoğunlukla slim hatta skinny üretiyorlar.

regular fit.

@mehmet ersöz skinny ve slim fit modellerinden hangisi daha dar?

ve ayrıca regular fit modelleri zara gibi mağazalar da var mı?

vid.alarabiya.net

Şöyle bi şey var. Skinny üstüne yapışanı, slim dar kesim, regular normal kesim.

@bir nick var benden iceri evet bu görsel güzelmiş

zarada regular pantolon bulamazsın gibi bir şey zaranın regular fitleri slim fitle skinny arası. h&m'e bakabilirsin.

Mavi ve levis gibi yerlerde her kesim bulunuyor. Oraya bakabilirsin.

Gelişen teknoloji ile kişilerin yalnızlasması daha da arttı bence. Hızlı tüketim bu ara ağzıma pelesenk oldu ama kişiler Yeni tanıştığı insanları da hemen tüketme eğilimindeler. Farklılık arama adı altında bu gerçekleşiyor bir de. Yani insan nasıl bir farklılık arıyor bende bunu anlamıyorum hala.. neyse üzülme gardaşşş sinema dışında uğraş bul. Ben Lego yapmaya niyetlendim ama hayvan gibi bir tempoda çalıştığım için satın alma eylemini gerceklestiremiyorum.

Seni sıkıcı ve tipsiz bulmayacak birileri de cikacaktir illa. ' benim begendigim beni begenmez, beni begeneni ben begenmem' geyigi de gerçek tabii.

Kiralik bisikletler var. O secenegi degerlendirebilirsin. 200 tlye ortalama bir bisiklet de edinebilirsin.

Illa sosyallesecegim, birileriyle tanisacagim diye katilma aktivitelere ya da ortamlara çünkü o durumda tuhaf bir sekilde kaciyor senden aradigin sey. Arama, çıkıyor karsina.

tehlikeli oyunlar, tutunamayanlar(oğuz atay)
saatleri ayarlama enstitüsü(tanpınar)
bozkırkurdu(hesse)
yaşama uğraşı(pavese)
ses ve öfke, döşeğimde ölürken, çılgın palmiyeler(faulkner)
ivan ilyiç'in ölümü(tolstoy)
dava(kafka)
katip bartleby(herman melville)
karanlığın yüreği, batılı gözler altında(joseph conrad)
büyülü dağ, venedik'te ölüm(thomas mann)

Tehlikeli oyunlar, Tutunamayanlar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü,
İvan İlyiç'in Ölümü ve Dava'yı okudum. Yaşama Uğraşı'nı almıştım halihazırda okunmayı bekliyor. Diğerlerini listeye dahil ettim, çok teşekkürler.

içimizdeki şeytan ve bülbülü öldürmek benim en iyi kitaplar listemdeler.
salinger; franny ve zooey
herman hesse'den bozkırkurdu (+1) ve demian

Moby Dick - H. Melville
İnsanın Esareti - S. Maugham
Şikago Mezbahaları - U. Sinclar
İvan Denisoviç'in Bir Günü - A. Soljenitsin
Büyülü Dağ - T. Mann

adblock
+ ublock
+ eksi++ ile sıfır reklam.

sadece adblock var, hiç reklam yok.

Aksilik olmazsa cumartesi günü izleyeceğim ben de yalnız olacağım için böyle bi üşengeçlik var ama izlemeyi de çok istiyorum büyük ihtimal giderim. O vakte kadar yazarım, izlememiş olursan.

Ben de bu hafta gideceğim. Beklentim çok yuksek değil aslımda. Ya da işte kedi görecegim icin zaten sevinecegim ve kedi görmekten baska bir beklentim yok diyeyim.

Bence tam Amerikalılar için yapılmış. Oryantalist öğeler, hep Cihangir filan oralarda geçiyor zaten. Bol bol boğaz manzarası, martılar filan var. Ben kedileri çok sevdiğim için her şekilde beğendim ama erkek arkadaşım sıkıldı mesela.

Git, çok eğlenceli^^

Sikici olabilir belki bilmiyorum ama sirf kedi sevdigim icin gidecegim ben. Kedi seviyorsan git bence.

ben yeni gittim ve bayıldım. izlemesi çok keyifliydi.

Amerikali bir arkadasimi goturdum, bence simdiye kadar en fazla izlenen Turk filmi olacak. Sinemanin neredeyse yarisi doluydu. Hatta baska kisilerin de izledigini duydum. Turk oldugumu duyan birkac kisi filmden soz etti.

ilk sayfayı oku ve sonra bir bakmışssın üçüncü kitabın sonundasın.

Ben Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmini sinemada izlemiştim 2002 yılında. Sonra merak edip kitaplarına da bakmıştım ve hiçbir şey anlamamıştım. Bunda o zamanlar 11 yaşında olmam etkili olmuş olabilir. Daha sonraları Silmarillion'a bir göz attım. Pek bir şey değişmemiş. Yine ağır geldi bana. Aklını çelmiş olmayayım ama ben olsam almazdım. İnternet'te PDF'leri var. Bir göz atabilirsin. Eğer gerçekten hoşuna giderse para verip al.

Okumanın zararı olmaz, bugüne kadar beğendiğin bir tarz değilse bile okuduktan sonra beğendiğin bir tarz olur belki, durduk yere hayatına farklı bir şey katmış olursun. Her türlü kazançlısın yani. Oku gitsin.

Metis çevirisi muhteşem ve kesinlikle filmlerden daha güzel. Okuduğun metinlere de bakarsak okurken zorlanmayacağın garanti. Yerinde olsam bir dakika beklemem ve alırım. Ben baştan sona üç defa okudum önümüzdeki sene tekrardan okumayı düşünüyorum.

fantastik sevmeyenler de yüzüklerin efendisi'ni sevebiliyor, bir şans verin isterseniz. ayrıca silmarillion normal bir roman değil. tolkien'in oğlu tolkien'in yazılarını toplayıp, derleyip silmarillion adı altında birleştirmiş. içinde mektuplar, orta dünya'da yaşayan ırklar hakkında spesifik bilgiler var. dolayısıyla onun ağır gelmesi normal, herkese ağır geliyor o.

Eskiden akil oyunlari dergisi ile beraber karala isimli bir dergi cikardi.turk beyin takimi nin urunleri ben eski sayilari da almistim.karala dergisi diye aratin cilt halinde de satislari var.
Ayrica griddlers diye yabanci bir site var onlar tam profesyonel forumalrinda yarismalar bile oluyor.akilli telefon be tabletler icin de kare karalamaca uygulamasi var bu griddslers sitesinin onlarida cozebilirsin.

telefondan çözmek pek keyifli olmuyor bu yüzden baskılı bir şey olması daha iyi olur.

Bende ayni fikirdeyim ama yolculuklarda falan tabletten cok keyifli oluyor.sitede ucgen karalama var benim favorim pdf olarak baski alip cozebilirsin

Karala dergisi +1 (Eski sayıları bulunuyorsa)
griddlers.net var, oradan çözüyorum ben ya da indirilebilir pdf'lerinden çıktı alabilirsiniz.

bu arada ben firmanın ofisine gidip almıştım kadıköyden çok güzel bir dosyalık yapmışlardı.her yıl için ayrı bir dosya içinde 12 adet dergi vardı ve dergilerin tanesi 1 tl idi.firmanın kendi sitesinde de alışveriş imkanı var eski sayılar için mail ile iletişim kurabilirsiniz

1q84 murakami

goo.gl

Aradığım kitap 1q84 murakami idi

Ben şimdi 1984 ü okuyorum da bu murakamininki nasıl ? Orwellinki le uzaktan yakından alakası var mı

bi kuş yuvası alıp balkona koyman iyi olur.
ben öyle yaptım. 5-10 tl bi şey.

camlara çarpıp ölmesin diye aksesuar bir şeyler uydurun asın etrafa, ya da poster perde gibi bir şey asın geçici bir süre. o kuşun derdi muhtemelen yuva kurmak, var mı balkonda saksı bitki filan? varsa çeşitlendirin. bir üstteki arkadaşın dediği gibi yuva koyun, çok büyük olasılıkla kullanmaz ama en azından iletişimin ilk ayağı kurulmuş olur :)

uzun saçlı, seksi ve aseksüel biri miydi?
kesin beni gördün rüyanda.
izmir'de yanıyoz şu anda.

Ahahahah çok sıcak

cinsiyet olarak uymuyorsun sanrı. aseksüel kısmı konusunda bir şey diyemem o kadar tanıma imkanım olmadı. izmir çık aradan

Rüyalarında bile kadraja sığmayan birini gördüysen kesin benim fkkfkdkdl

kaşı kalınsa benimdir :)

@fallopian biraz ya da değildi emin değilim :)

Zirvede olmadığım için rüyadaki ben değilim muhtemelen. Cevaba gelecek olursalk, aniden aşırı sıcaklaştı hava. Yazların ne kadar bunaltıcı geçtiğini hatırlatır cinsten.

Kira kontratı, sigorta poliçesi, eski faturalar ile birlikte abonelik merkezlerine gidiyorsunuz. gittiğiniz yerdeki kalabalığa göre değişiyor süre elbette.
elektrik için üyelik ücreti ödedim ben, doğalgazda ödemedim. kontratta yazan isim için -kendim- işlem yapıldı.
su nasıl oluyor bilmiyorum. kontürlü olduğu için su ev sahibinin üzerinde.

oradaki televizyon en az 40 yıllık.

Ooo zengin bir bebe. poz bile asil :)

Çok tatlıı

çocukken hepiniz mi tarzdınız be, bi de benimkine bak içimden örgü donum görünüyor :/

ahaha bu fotoğrafta kendimi buldum
(büyüyünce annesi o 100 kiloluk mermer sehpayı çöpe taşıttıracak)

bu da tatlı, kıvırcık

Vauvvvv ilk sizden duydum .Çok film izleriz ve izlemedigim hayatta kalma filmi yoktur.Giderseniz yorumunuzu bekliyorum buradan iyiseyirler

Facebook'ta kesin gruplar vardır, onlara dahil olabilirsin. Ekipmanlar da Decathlon'dan.

yürüyüş için boğazlı ayakkabı tercih et. bilek burkmalarına karşı. bir de ayaklar oldukça şişiyor, aldığın ayakkabı yarım numara falan büyük olsun.

yani şöyle bir şey: www.decathlon.com.tr

Uv korumalı tekstil ürünü alırsan çok rahat edersin. Decathlonda böyle tişört var su sporları başlığında ama pantolon yok bildiğim kadarıyla. Şapka da alabilirsin ayrıca yuvarlak olanlardan. Decathlondan yine 10 litrelik falan bi sırt çantası. Yürüyüş için çorapları da özel seçiyorlar. Terleme sorunu için.

Facebook'ta bir suru grup var. "Doga yuruyusu" ve "trekking" diye aratirsan patir patir cikar. Malzemeler Dechatlon'da uygun. Biraz daha kaliteli istersen outdoor magazalari. Hepsinin internet sitesinden de satis var. Ben tum malzemeleri outdoor magazalarindan aldim. Donem donem indirim oluyor, bazilarini nispeten uyguna getirdirdim. Hala hepsi sapasaglam.

www.facebook.com

Ben kendileri ile iğneada yürüyüşüne gitmiştim beklediğimden çok daha profesyonellerdi tavsiye ederim yürüyüşleri de çok eğlenceliydi.

Hesaplı ve uygun alışveriş için en iyi yerde arkadaşların yazdığı gibi dechatlon

İşkence yok filmde 1 tane kanlı sahne var o da o kadar vahşi değil.

mükemmel film kesin izle. işkence kan falan yok. çok ufak tefek var birkaç sahne. film nette de var ayrıca.

hayır :/

Evet dogru geliyor.

boxofficeturkiye.com


box office'ye göre doğru ki sinemacılar da bunu takip eder hep.
abd de vizyona girmiş hatta toplam hasılatı 1.612.332 $ görünüyor.

pek çok insanın 'sıradan' yorumunu yaptığını görünce gitmekten vazgeçtim

ben beğenmemiştim. başka bişeye git bence.

Halihazırda gidebileceğim bir şey olsa başka bir filme gidecektim

I bet my life yazdim cikti: www.youtube.com

ekşi sözlük'te düzenli toplanan bir kitap kulübü vardı diye hatırlıyorum, hatta burada duyurusu oluyordu bir ara ama adını çıkaramadım şimdi.

www.gozimo.com

kitapmetre.com ve kitapfil.com bu iddiadalar ama veri çekmekte ve güncellemekte sorun yaşadıkları için çoğu zaman doğru bilgi vermiyorlar. yine de burada bulunsun.

O tek cilt basımın kağıtları çok kaliteli değil. Küçük olması da güzel değil. Tek tek al bence. İkisi arasında bir fark yok ama merak etme ikisi de aynı birebir.

Özel basımı daha sonra koleksiyon için alın derim. Çünkü okurken canı çıkacak o kitapların.
İngilizce biliyorsanız yanında bir başka kitap tavsiye edebilirim. Serinin tamamlayıcısı gibi. Müthiş bir şey.

aslında o tek cilt basımın kağıdı oldukça kaliteli. çünkü asidi alınmış kağıt. ama çok ince ve narin göründüğü için öyle bir izlenim bırakıyor. okuma pratiği açısından tek tek daha mantıklı olabilir yukarıda denildiği üzere.

Tek tek alın daha rahat okursunuz çok daha konforlu

Zeno'nun Bilinci - Italo Svevo

Oğuz Atay - Tutunamayanlar

The Wolf of Wall Street
Beyaz Geceler
Saatleri Ayarlama Enstitüsü

kitaplığa doğru kafamı uzattım da, gözüme şunlar çarptı;

ölümsüz - paco ahlgren
contact - carl sagan
aldatmak - ahmet altan
yabancı - albert camus

Polisiye olmasın demişsin ama Soğukkanlılıkla - Truman Capote çok iyidir.
İvan Denisoviç'in Bir Günü - Aleksandr Solzhenitsyn (Copy Paste yaptım) okuma listene güzel gider.
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez bence bir şaheser, öylesi zor yazılır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar Zamanının çooook ötesinde.
Shantaram - Gregory David Roberts Sonlara doğru sıksa da çok sağlam bölümleri var.
Yeraltından Notlar - Dostoyevsky
Kürk Mantol (Şaka şaka)

kayıp zamanın izinde serisi +3000 sayfa uzunluğunda. ona hususi bir zamanda başlayıp ilerlemek veya parça parça alıp okumak gerek. iyon/yunan okuyacaksanız önceden bir kaç giriş kitabı okumanızı öneririm, özellikle ilyada çok yorucu.
thomas mann ve emile zola kitapları olabilir. stefan zweig'ın özellikle vicdan zorbalığa karşı kitabını günümüz türkiye benzerliği dolayısıyla önerebilirim

Tutunamayanlar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Contact, Yabancı, Yeraltından Notlar ve Cesur Yeni Dünya'yı okudum. Diğer önerilenlere bakıcam

Zweig - Amok Koşucusu

ben klasikoğlu klasiklerden önereceğim:

stefan zweig - satranç
harper lee - bülbülü öldürmek
george orwell - 1984
salinger - çavdar tarlasında çocuklar
jack london - martin eden

bu arada "kayıp zamanın izinde" serisini okuyan biri olarak me gusta +1 diyorum.

eco'nun foucault sarkacı kitabı da güzel gider diye düşünüyorum bunlara ek olarak.

1984, satranç, foucault sarkacını okudum. Evet kayıp zamanın izinde kitaplarını ayrı alıcam benim de aklıma yattı.

mesleğinle hiçbir alakası olmayan, bu kadar birbirine benzemeyen ve "kazık" (ilyada, odyssea, proust, burton) kitapları okuyor olmana çok şaşırdım. tebrik ederim.

kazio ishiguro ve yukio mishima tavsiye ederim. biri ingilizce, diğeri japonca yazan iki japon yazar. yine modern yazarlardan okumadıysan kundera olabilir. salinger'in dokuz öykü'sünü de şiddetle önerebilirim.

Knut Hamsun-Açlık

ulyssess desem :)

www.youtube.com

sinebu ucuz, ama koltukları çok dar. dik otururken dahi sıkışıyor insan, ki benim boyum 1.68. daha uzunsan sen düşün başına neler gelecek.

Akmerkez'deki sinema pahalı ama çok güzel ve rahat. Paraya kıyabilirseniz oraya gidin.

üzüleceksin ama hiç yaşamadım :/ evde 2341451234124 tane saat var, anormallik farkedince bakarım diğerlerine

Ben

6.5/10

Bugun izledim. Sevmedim diyemem. Cok sevdim de diyemem.
Filmle ilgili yorumum "kisa film olsaydi cok daha guzel olurdu" oldu.

Doktora gidiyorsun kardeşim, derhal. Sonra bir şeyciğin kalmıyor.

(bkz: 27 yaş krizi)

Aynı durumdaydım. Birkaç ay boyunca aklımda sadece ölüm vardı.

Geçiyor o his elbet ama çabana bağlı olarak ya daha geç geçiyor ya da daha çabuk.

Ben bol bol insan psikolojisi üzerine kitaplar okumuştum. Neden üzgünüz? Neden kimileri ölmek isterken, kimileri yaşama sevinciyle dolu? Mutluluk nedir? Hüzün nedir? Beyin nasıl çalışır? Bu tarz kitaplar bakış açımı değiştirmeme yardımcı oldu.

Yalnız değilsin. Odağını ölüm isteğine değil kendine çek.

o duygularla güzel yazı yazılıyor , az biraz yeteneğin varsa dene.
Bahar geliyor çıkmana yardımı olur, doktor +1

Neredeyse son 5 6 yıldır bu ruh halindeyim. bazen geçiyor ya da hafifliyor ama gitmiyor.

ama hala bunları yazabiliyorum.

ben. yaşadığım yerden kurtulacağım kesinleşince rahatladım biraz. kendi kendine geçti dış faktörler değişince.

25 yaşındayı ve kendimi bildim bileli oldu o his. doktora da gitsem, ilaç da kullansam geçmedi. ne kadar sevmesem de işim, ortalama bir maaşım var. çok mutlu olduğum bi ilişkim var yani sıradan, normal bi hayata sahibim öyle büyük dertlerim de yok. ama ölme isteğim mutsuz olduğum zamanlarda gelen bir his değil.

evet mutlu olduğum zamanlar daha az aklıma geliyor fakat benim derdim hayatın boşluğu ve insanların gereksizliği yüzünden. geleceğe dair güçlü bir idealim veya evlenip çocuk yapmak, onu yetiştirmek planlarım olmadığı için bu kadar boşluktayım sanırım.

her daim kalıyor mu sorusunun cevabını ben de arıyorum, beni ayakta tutan şeyse beni seven insanların hatrına yaşamak. en güçlü motivasyonun bu olsun :)

22 yaşındayım 13 yaşından beri düşünüyorum.

Aklımda yıllardır sürekli intihar ve ölme düşüncesi, isteği var. Ama belli sebeplerden dolayı yapamıyorum ve biraz da yemiyor açıkçası. Ama ara ara da olsa bazen de uzun süreli mutlu olduğum zamanlar oluyor ama bu his hiç gitmiyor üzerimden. Böyle yaşamaya alışmak gerekiyor sanırım.

aklına gelince geride bırakacaklarını düşün. onları ne kadar üzeceğin seni kararından vazgeçiremiyorsa psikiyatra gitmenin zamanı gelmiş, beraberinde de terapi.

ne terapisi?

"kitten therapy" diye bir şey var.

www.youtube.com

yerim laaaan <3




yine de olmazsa intihar kesin çözüm.

seni tanımadan kesin bir şey söylemek zor ama lanet his diye tanımlıyorsan yüksek ihtimalle değişir.

hep depresif ve melankolik biri oldum. 18 yaşındayken çok ağır bir depresyon geçirdim, üzerine özellikle tetikleyen bir olay geldi başıma, 8 ay falan intihar düşüncesinin aklımda olmadığı tek bir saniye geçirmedim. o dönemi kelimelerle ifade edebilmem mümkün değil, tam anlamıyla ölümün kıyısında gezdim ve hatta buraya "öteki taraftan" baktım diyebilirim. öyle bir histi. depresif, mutsuz insanın yaşayacağı bir süreç değildi; onun bir ötesinde, intihardan önceki son durağa gelmiştim sanırım. bir tane ciddi girişimim de oldu hatta ama beceremedim.

sonra aile-arkadaş desteği, psikolojik yardım, sosyal hayata entegre olmak derken işte yavaş yavaş toparladım, iki sene içerisinde %70-80 oranında kendime geldim. son yıllarda çok daha zorlayıcı bir hayatım olmasına rağmen (malum yetişkinliğe giriyorum, sorumluluklar dört koldan saldırıyor, artık "adam" olmak zorundayım, köşeye geçip ağlarsam kimsenin benim için bir şey yapmayacağını biliyorum vs) intihar etmeyi çok çok nadiren düşünüyorum. o da "ulan yoruldum yaşamaktan be" şeklinde oluyor zaten, "intihar edeyim" diye değil. intihar etmeyi istemiyorum yani hiçbir zaman.

bana sorarsan ben kendim ne olduğunu gördüğüm için artık istemiyorum diyebilirim. o köpek gibi acı çektiğim, intihar edeceğimi düşününce sevinçten ağlamaya başladığım dönemde "abü zaten bi tane hayatın var yea, ölüp napıcan" diyenlerden nefret ediyordum ama şu an onlarla aynı görüşteyim. bi tane hayatım var amk. yaşadığım sürece öyle veya böyle ayağa kalkabildiğimi kendim tecrübe ettim. ne ölücem. gerekirse yine o süreci yaşar, yine acı çeker, yine kafayı yerim ama ölmem. tüm o deneyim bile şu an yaşadığım için anlamlı mesela... eğer ölmüş olsaydım, her şeyimle birlikte o da yok olacaktı. ne gerek var halbuki. yaşamak güzeldir demiyorum ama ölmeye gerek yok yani bence.

google'a telegram bilim grubu yazmayı denedin mi?

eksisozluk.com

Az önce denedim kendi duyurumu buldum.

48052.307066

taş çatlsasa 20 lira filan, hatta 20 kişinin bile geleceğini sanmıyorum. Cin+tonik olsa belki

21499 x 1,000235362836

çay iyiyse ben 5 bardak içerim mesela abi...

Taksim-Hacıosman metrosuna biniyorsunuz, Levent'ten Boğaziçi metrosuna aktarma yapıyorsunuz.

Zamanında sinemiam varken kontrol etmiştim sinebuda geçiyordu, şu an bilmiyorum.

Sigorta karşılaması diye bir durum yok diye biliyorum. Devlete gitmen gerek. Devlette de psikiyatrist 5 dk derdini dinleyip antidepresan yazıyor. Devlet psikologlarında durum nedir bilmiyorum. Malesef psikolojik sağlık ülkemizde lüks statüsünde. Parası olanlar erisebiliyor. Ruh sagliginin en az kalp, akciger vs. sağlığı kadar önemli olduğunun anlasildigi bir ülkede yasamak dilegiyle...

@rucka boji devlet dışındakilerin ücretleri ne kadar?

İstanbul için ortalama 250-300 civarı oluyor.

Aynen seanslar 200-300 arası ankarada da.

@empedokles hurşit diyorum o zaman. yine kendi kendime konuşurum yapacak bir şey yok

Devlet hastanesinde, psikiyatriste gidip psikolog talep ettiğimi söylemiştim. Bunu yapabiliyorsunuz. Ücreti Yok.

olamazsın. ama garanti ise hesabın sanal kart oluşturup olabilirsin.

hesabı vardı haberde. ayda 10 tl gibi bir şey

şaka gibi

tabii ki transpotting 2

trainspotting +1

ilk önerim everybody wants some. linklater filmi kaçmaz.
moonlight ( 8 dalda oscar adayı oldu, altın küre'yi kazandı. ödül sezonunun en iddialı 3 filminden birisi)
Billy Lynn’s Long Halftime Walk (ang lee'nin filmi gidilebilir)
koca dünya - reha erdem
Sausage Party (bu yılın olaylı animasyon filmi yanılmıyorsam türkiye'de yasaklanmıştı)

not:everybody wants some'a gitmeden önce yine linklater'ın filmi dazed and confused'ı izle. bağlantılı değiller ama aynı tondalar.

biletler satışı çıktı mı, nasıl alabiliriz?

moonlight,
koca dünya,
t2.

teyit com
teyit org
?

Maalesef bu değil

dogrulukpayi.com

Snopes?

Eli mahkum bitecek. Sıkıyorsa bitmesin. :)

Karşınızdaki kişi yakınınız veya yakın hissettiğiniz kişi değilse neyin var diyince kimse tak tak tak dertleri siralamiyordur. Sıralasa bile karşıdaki insanin vereceği tepki/teselli buyuk ihtimalle sizi tatmin etmeyecektir.
Dertleşmek muhabbet koyulastikca ve konu o tarafa gittikçe olur gibi geliyor bana. İki tarafin psikolojik olarak dert dinlemeye hazırlaması gerek diye düşünüyorum.

Bir de muhabbet sırasında mevzunun o yönlere çekiliyormus gibi hissetmen biraz da içinde bulunduğun durumdan kaynaklı. Sürekli veya genel olarak dertler akıldan geçirildiği için karşıdakinin söylemleri yanlış anlaşılabilir, konu sanki bilerek oraya gidiyormuş gibi hissedilebilir. Normal yani bunları düşünmek. :)

Dertleşmek istediğiniz kişiyi siz bi' yere davet edin ve önce havadan sudan, sonra da dertlerden konuşun. O anki sıcaklığa göre de dert paylasma seviyesi belirleyin kendinize. Karşınızdakini de bogmadan hafif hafif dertleşir rahatlarsıniz. Muhabbeti de olabildiğince siz yönlendirmeye çalışın.

Seni gerçekten dinleyen dostlar bulman lazım. Çok sevdiğim ama kendi derdimi anlatmaya başladığımda "ay işte benim neler çektiğimi..." diye cümleye giren insanlara dert anlatmayı çoktan bıraktım.

Ama içinde tutma, tutarak atamazsın. Anlatman lazım.

www.youtube.com

Her şeyimi kaybettikten sonra çıktı ortaya. Aşk meşk değil. Her şey. Hayaller, umutlar, gençlik vs.

müzik ve görüntü
www.youtube.com

www.youtube.com

low - rope

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

paylaşan arkadaşlar isimlerini de yazsın da türkülerin her linki açıp bakmayak tek tek.

türkü:vay deli gönül
www.youtube.com

www.youtube.com Mahzuni Şerif'in her türküsü gibi bu türküsü de güzeldir. Toplumsal gerçekçi bir durum anlatması ayrıca hoş bence.

genelde, aslına bağlı kalarak icra edilmiş türküleri seviyorum. rock, pop ile harmanlanmış olanları değil. bu yazacaklarım da öyle. aşağıdakileri de bilgisayarımda yöresine göre isimlendirmiştim, o şekilde yazayım en iyisi.

-selda bağcan - düz dara: www.youtube.com
-nermine memedova & sinan seid - evlerinin önü yonca: www.youtube.com
-gülşen kutlu - aslım paktır hiç kin yoktur özümde: www.youtube.com
-selda bağcan - çemberimde gül oya: www.youtube.com
-aysun gültekin - şu uzun gecenin gecesi olsam: www.youtube.com
-muazzez ersoy - babuba: www.youtube.com
-aysun gültekin - dağlar dağımdır benim: www.youtube.com
-aysun gültekin - nasıl yar diyeyim ben böyle yare: www.youtube.com
-emel taşçıoğlu - seherde bir bağa girdim: www.trtturku.net
-sabahat akkiraz - ne ağlarsın ebnim zülfü siyahım: www.youtube.com
-aysun gültekin - eledim eledim: www.youtube.com
-aysun gültekin - kırmızı gül demet demet: www.youtube.com
-aysun gültekin - mektup yazdım yare almadı: www.trtturku.net
-nedime birses - manisa'nın üzümü: www.youtube.com
-selda bağcan - katip arzuhalim yaz yare böyle: www.youtube.com
-hülya süer - siyah zülfün tellerine: www.dailymotion.com
-kadriye latifova - geceler yarim oldu: www.youtube.com
-selda bağcan - uyandım sabah ile: www.youtube.com
-deniz toprak - değme felek: www.youtube.com
-güler duman - güle yel değdi: www.youtube.com
-selda bağcan - acıyı bal eyledik: www.youtube.com
-selda bağcan - bu yıl benim yeşil bağım kurudu: www.youtube.com

youtu.be Gülay-ellerini çekip benden, bu türküyü söylemeyi de çok seviyorum aşırı zevkli heralde en sevdiğim bu olabilir.

www.youtube.com Neşet ertaş-ah yalan dünya

youtu.be Neşet ertaş-Ahirim sensin (gülaydan da olur)

youtu.be Zara-sebebini bileyim (bak bunu güzel söylüyor)

youtu.be İclal aydın-hastane önünde incir ağacı (zara söyleyemiyor bence xD)

youtu.be Yavuz Bingöl-yağmur ol gel

Eda Karaytuğ, Tükendi Nakd-i Ömrüm

www.youtube.com

neset ertas haydar, gesi baglari, kustirdim gonlumu ilk aklima gelenler

Ben doğum günümde gittim en Son tek başıma git bence güzel oluyor

git

git

git

git ama gireceğin film komedi ya da romantik komedi olmasın.

durduğun kabahat.

sinemaya bir başına gitmek en güzeli zaten, git bence. hatta ben de çarşamba günü gidicem.

git

git.

arkadaşlarla gitmek daha eğlenceli ama yalnız gitmek hiç gitmemekten iyidir git sen. oybirliğiyle gönderiyoruz seni :)
çin seddi ve assasin's creed'e gitmesen de olur. rogue one eh.

git.

Evet gitmiyorum karar verilmiştir.

tolkien mutlu musun

oy "bir"liğiyle alındı bir oy bir oydur

gitme. eee şimdi noolcak.oy "bir"liği yok:)

adalete olan inancım sarsıldı.

Şimdi denedim. Kendi sitesinden 394 lira ödedim. :)

ücretler şurada yazılı:
www.istanbulmodern.org
www.istanbulmodern.org

eşşek kadar büyük ekran ve daha kaliteli ses. yeterince farkı var.

Kesinlikle parasına ve zahmetine değer, tabi sıkışık trafikte 2 saat yol gitmeyin ama makul ise ve sevdiğiniz bir filmi izleyecekseniz kesinlikle gidin. Arkalardan iki üç Sonraki sıralarda izlemek daha da bir keyifli oluyor.

aslında imax'in esas olayı 3d'si değil. görüntüden ve sesten kaynaklanan yaşattığı tecrübe. misal interstellar 3d verilmemişti, fakat daha en az 6 defa aynı filmi bir şekilde izlemişimdir, orada izlediğim gibi değildi hiçbiri.

imax ve 3D bambaşka şeyler. "imax in olayı 3D'si değil" deyince sanki 3D imax özelliği anlamı çıkıyor. yok öyle bir şey.

imax 3d çok güzel bir şey olsa da her filme değmiyor. örneğin rogue one'ı imax 3d yapmıslar ama cok basarısızdı, anlamadığım bir takım netlik sorunları vs vardı ancak iyi çekilmiş filmlerde daha iyi olabiliyor.

3d'lerin hepsi kötü, hala tatmin eden bir teknoloji değil, kötü 3d yerine 2d'de izlemek daha iyi, bu imax için de geçerli, hatta imax'de 3d filmler gözlükten dolayı perdede daha küçük oluyor, 2d'de devasa perde ile izlemek daha iyi bence.

Filme gittim. İmax iyiymiş de 3dsi kötüymüş. Zaten oldum olası sevemedim şu teknolojiyi.

Çok erken ya da çok geç saatlerde gidersen pek kimse olmaz.

Olmuyor maalesef

Eskiden ortaokuldayken ben de çok giderdim yaşadığım yer ufak bi sahil ilçesiydi. Tek başıma elime birkaç yiyecek bir şey alırdım yürüyerek giderdim kıyıdan kıyıdan.
Ama hiç tek ben olayım demedim hiç.

insanlar değil de ya yalnız 1 kişi olsa senden başka. ve hatta senin arkanda hatta hatta seninle aynı sıraya otursa. yoo dostum yooo bunu hiçbir psikoloji kaldıramaz.

otur evinde izle yeaa

hayatta tek başıma yapmadığım tek aktivite olabilir. ankaradaysan film kiralanan yerler varmış.

Evde hiç izleyemiyorum, bu sinema işini sırf dışarı çıkmak için yapıyorum, başka türlü çıkmam çünkü.

sadece bir tek kapıları açık kalıyor ve içeride zaten sadece sinemaya giden yollar açık diğerleri de kapalı oluyor ya da görevliler yönlendiriyor.

Şişliden 4. levente geçip 59 rk'ya binebilirsiniz. 4 levente gelişinizi otobüs saatine göre ayarlarsanız 70 dakikada kilyosta olursunuz

bir başka alternatif de metroyla son durak hacıosmana gidersiniz, oradan da 150'li bişey olan nolu otobüse binip gidebilirsiniz.

cinsiyet ve yaş söylerek belki cevap vereceklere yardımcı olabilirsin.

istanbulda olduğunu düşünerek

kağıthane de metro alışveriş merkezinin yanında hotiç mağazası var.
eski sezon ürünlerini satıyorlar. 90 liradan başlıyor botlar

Eğer spesifik bir alanda soruyorsanız o alana özel hakemli dergi kuruluşları en güzeli, yani içerisinde bilimsel makaleleri bulunan yayın evlerinin dergileri. Basılı olanlar pdf kayıtlarına göre daha pahalı olabiliyor. Bunun için alan belirtirseniz belki nokta atışı cevaplar çıkabilir.

Onun dışında popüler bilim dergisi soruyorsanız Türkiye'de basılı ve Türkçe olan güzel içerikli bir bilim dergisi yok bence. Spesifik alan belirtirseniz belki daha yardımcı olabilirler.

Online okuyayım derseniz de ; Newscientist oldukça kaliteli içeriklere sahip.

dunyadaki en iyi ikisi sanirim (bkz: science) ve (bkz: nature).

Scientific american.

"reis" o gece bedava.

Ooo "mükemmel" bir haber

o gece "sinemalar" fulldür hocam. o yüzden güzel film bulamazsın. en kötü film bile çok pahalı olabilir kanımca. en iyisi arkadaş ortamında film kovalamak. belki güzel bir film izlersiniz.

Cinemaximum 5 gun oncesine kadar "internetten" satış yapıyor. Belki bulması daha kolay olur.

niye "herkes" bir kelimeyi tırnak içine alıyor ne ayaksınız olm :D

Valla Star Wars stories: Rogue One 14 Aralıkta vizyona giriyor, ben gidecek olsam bekleyip o gece ona giderdim. Dramla komediyle olacak iş değil şöyle büyük bi filmle girmek lazım.

Niye lan millet "manyak" mı niye sinemaya gidiyorlar? Ben giderim hadi neyse de başkaları gitmesin çok ayıp ediyorlar.