[]

ilişki saçmalığı (hep burda gördüklerinizden)

hiç hazzetmem bu sorulardan. ayda yılda bir benim de sorasım geliyor işte. yazım hataları ve anlaşılmaz yerleri varsa affola.

olay şöyle bişey (biraz uzun gibi olabilir, kısaltmaya çalıştım sekansları):

ben birinden hoşlanıyorum işte (insanlar insanlardan hoşlanıyormuş arada)

bi şekilde tanışmıştık. sonra ben feys'ten buldum bunu (stalker gibi mi derseniz artık ne derseniz) ve mesaj attım. ama eklemedim.

bikaç gün cevap gelmedi. ilgisini çeken bir konuyla ilgili mesaj attım. ondan da cevap gelmedi. sonra dayanamadım ekledim.

ekledikten sonra cevap geldi o mesaj attığım konuyla ilgili. (daha önce yazmamasının sebebi benim feysbuk ayarlarımdan olabilir mi acaba bilemedim) üç beş mesajlaştık. sonra tıkandı bitti orda.

sonra bikaç gün geçti yine. ben bununla yine sohbet açmaya çalıştım. görüşelim falan da dedim. sonra pek sallıyormuş gibi gözükmedi.

geçti bikaç gün yine. beni bir partiye davet etti. gelebilirim belki dedim, gelirim diye atlamadım hemen.

gelirsin sevinirim dedi. neyse o gün işten erken de çıktım biraz ve gitmeye karar verdim.

gittim işte, arkadaş grubu falan da vardı. sonra kalktı yanıma geldi, ayaküstü laflaştık. sonra tekrar grubun yanına oturduk. o benim yanımda oturmadığı için gruptakilerle sohbete daldım daha çok. (merak ettiyseniz, arkadaş grubu japonlardan oluşuyordu daha çok)

o benden daha çok içmişti gittiğimiz ortamda. neyse ben sohbet ederken ortam iyice kalabalıklaştı. sonra bu gitti gözükmedi baya. ben de içtim falan, saçmasapan sohbet ettim işte insanlarla. bu arada geldi, biraz konuşu gitti.

zaman ilerledi. meğersem mekanın dışarı tarafında takılıyormuş bu. sonra bunun başka kız arkadaşları vardı. onlarla daha çok konuşmaya başladım. beni dışarı çağırdılar.

hoşlandığım kişinin yanına git dediler falan. (ama hoşlandığımı bilmiyorlar). gittiğimde başka biriyle baya yakın olduğunu gördüm. sonra bozuldum orda ama bozuntuya vermedim. diğer arkadaşlarıyla konuşmaya devam ettim.

sonra mekandan ayrılma vaktim geldi işte. daha fazla takılmak istemedim. ayrılırken sıkıca sarıldı bana.

ertesi gün (bugün oluyor) feys'ten mesaj attım. parti çok güzeldi, eğlendim vs. bişey yazdım işte. daha çok zaman geçirseydik daha iyi olurdu dedim. sonra kusra bakma biraz içkiliydim ve birinden ayrılıyordum dedi. (mekanda yakın olduğu kişiyi kastetti sanırım.) (insan ayrılırken o kadar yakınlaşır mı birine anlamadım ki..)

ben duyduğuma üzüldüm dedim ve deşmedim olayı ve daha çok orda eğlendiğimi vurguladım. sonra muhabbet bitti orda.

işte böyle ne idüğü belirsiz bitti. görüşmek istiyorum tekrar ama şimdi yeni ayrıldı birinden. sıkmak da istemiyorum. "kovaladıkça kaçan ateş böceğine" de dönsün istemiyorum. onun ne istediğini de bilmiyorum.

ne istiyorum ben? o ne istiyor? ne yapim sizce?

edit:

atladığım yerler olmuş.

bana yeterince mesaj yazmamasının sebebi, mezun oluyor olması ve projeleri boğulmuş olmasıydı. yani öyle söyledi.

tel numarasını hiç almadım. o yüzden feys'ten dönüyor herşey. partiye de, feys'ten "event" açmıştı, öyle davet etti. mekandayken telefonunu vereceğini söyledi ama çok sıkışmıştı ve tuvalete gidiyordu. ben de tuvaletten çıkınca ver dedim. sonra ikimiz de unuttuk...

 
böyle yüzlerce dirsek teması sağlıyorum, abi silkelen ve kendine gel bir şey olmamış işte. ya da rölantiye al dönerse senindir.


  • o cocuk  (04.08.13 03:37:44) 
insan mevzunun içindeyken çekiniyor tabi ama bence ilerlemeye devam et kaybedecek bir şeyin olmaz.


  • konusmaz yazarim  (04.08.13 03:49:49) 
feys'ten devam et feys'ten konuştukça olur bu iş feys'i boşlamamak lazım feys önemli feys


  • nxtrls  (04.08.13 04:13:52) 
[]

Üç manyak film izleyecez

ne önerirdiniz?




 
3 idiots


  • Ezequiel  (04.08.13 01:17:21) 
3 idiots :) şaka yapmıyorum harika bir film. 3 manyak deyince çağrışım oldu:)


  • uslanmazyazar  (04.08.13 01:18:24) 
Pulp fiction


  • lord  (04.08.13 01:18:32) 
çağrışım sadece bende olmamış:)iyi seyirler...


  • uslanmazyazar  (04.08.13 01:19:38) 
horrible bosses falan izleyin.

3 idiots izlemeyin.
  • robep  (04.08.13 01:20:43) 
3 film mi lazim?


  • f_d  (04.08.13 01:21:21) 
robep +1, 3 idiyotlar yarısında çıkılacak film. ekşici olmak da şart değil üstelik herkes yarısında çıkabilir o derece dandik.


  • nickimin hakkini veremedim  (04.08.13 01:24:08) 
pitch perfect


  • feykalade  (04.08.13 01:25:58) 
ortaya karışık:

The Adjustment Bureau
Source Code
Synecdoche, New York
Mr. Nobody
fountain
Renaissance
A Scanner Darkly
brazil
  • late viper  (04.08.13 01:55:59) 
deathproof
planet terror

  • sttc  (04.08.13 02:17:22 ~ 02:17:39) 
  • barloa  (04.08.13 02:42:59) 
seven psychopaths


  • shejia  (04.08.13 18:28:48) 
[]

Akrepli lolipop emer miydiniz?

www.thailandunique.com

bu link'teki yenilebilir böcekler hakkında ne düşünüyorsunuz? bunları yiyen veya yemek isteyen bir sevgiliniz olsa ne düşünürdünüz?

hamile cırcır böceğinden akrepli lolipopa kadar paketlenmiş garip garip böcükler...

alıp yer miydiniz mesela?

 
Hayir.


  • bir ileti paylastim  (03.08.13 21:32:19) 
hayır,iğrenç


  • rock n roll  (03.08.13 21:32:48) 
Nein


  • Idonthaveausername  (03.08.13 21:39:31) 
Yemem. Sevgilime de la olm manyak mısın derim. Garip karşılarım valla ben.


  • buff  (03.08.13 21:48:42) 
Yemem. Yedirtmem sevgilime de. Ben midye, kokorec bile yemeyen adamim.


  • nax  (03.08.13 21:58:57) 
sevgilim yerse yesin ama ben asla yemem.yiyen için de pek bir şey düşünmem afiyet olsun derim napalım herkes aynı değil sonuçta


  • uzunuzunilgi  (03.08.13 22:04:42) 
  • baknedicem  (03.08.13 22:06:00) 
2'yi Hulk'a benzettim.

9 Doug diye bi çizgi film karakteri.
  • bonzo  (01.08.13 23:45:14 ~ 23:57:27) 
birincisi (bkz: the dude)


  • gec  (01.08.13 23:47:02) 
sonuncusu da starwars'daki bounty hunter ama ismini bilmiyorum. ilk filmde gorebilirsin.


  • gec  (01.08.13 23:48:28) 
11. (bkz: link)


  • diyarbakir karpuzu  (01.08.13 23:51:06) 
5- arrested development'daki franklin olabilir. çemçük ağız


  • kahin ahtapot paul  (01.08.13 23:58:13) 
7 numaradaki monthy pyton and holy grail filminde ve bir ingiliz efsanesindeki kara şövalyedir.


  • sinematematikci  (01.08.13 23:59:54) 
8 - team fortess 2 deki soldier.
10- calvin and hobbes

  • latios  (02.08.13 00:29:36) 
2 numara Frankenstein sanırım.


  • berat1058  (02.08.13 00:29:51) 
6- shaun of the dead (kravat ve gömlek cebi benzer)

3- venture brothers(?) (batman maskesi takmış)
  • kahin ahtapot paul  (02.08.13 00:30:34) 
@gec +1

no 12: greedo - bit.ly
no 11: link - bit.ly
no 10: calvin and hobbes (ama emin değilim) - bit.ly
no 09: Doug Funny - bit.ly
no 08: soldier (teamfortressdan) - bit.ly
no 07: the black knight (çok yerde çıkıyor ama) - bit.ly
no 06: shaun of the dead (emin değilim) - bit.ly
no 05: Franklin and G.O.B. Bluth - bit.ly
no 04: beats by dre - şaka lan the prisoner - bit.ly
no 03: the venture brothers - the bat - bit.ly
no 02: hulk - bit.ly
no 01: the dude - bit.ly

edit:işsizim evet. tik almazsam yakarım burayı:)
  • wiillii  (02.08.13 00:33:26 ~ 00:47:59) 
6 hot fuzz olabilir.


  • gec  (02.08.13 00:36:56) 
[]

Bu tişört nasıl sizce ?

www.t-shirt-world.co.uk




 
kötü


  • neo  (01.08.13 23:14:38) 
gerçeği bu kadar gerçekçi olmayacaktır bence. ama renk olarak başarısız. sadece baskı için alıyorsanız bilemeyeceğim tabii.


  • westblack  (01.08.13 23:14:55) 
Çok çirkin.


  • kablelvuku  (01.08.13 23:15:28) 
kuul.


  • Dalek  (01.08.13 23:15:47) 
yatarken bile giymem.


  • gec  (01.08.13 23:17:21) 
güzelmiş.


  • pembegurba  (01.08.13 23:17:34) 
kötü bence


  • uzunuzunilgi  (01.08.13 23:17:46) 
ben begendim.


  • shi aila  (01.08.13 23:26:21) 
acun'un kedili tişörtünden sonra ermanen'in köpekli tişörtü mü? yo dostum yo. çok çirkinmiş zaten bu giyilir mi!?


  • bxgx  (01.08.13 23:27:15) 
güzelmiş. ama köpekbalıklı olanlar falan var onlarıda düşün bi


  • phoenixboy  (01.08.13 23:29:54) 
kötü.
ayrıca üzerine giyince daha da kötü gözüküyor.

  • sinematematikci  (01.08.13 23:43:39) 
gozunuzu seviyim yapmayin su hayvanli tshirtler gercekten cok cirkin, bi de kraft in tshirtleri kimi gorsem kraft tshirt u giyiyo


  • rentts  (02.08.13 00:15:54) 
[]

Bir erkek işerken neden elini kaldırıp dur işareti yapar ?

pisuvara işeyen birinde gördüm.




 
Belki işediği yerlerde cinler olduğu inancına sahiptir. "Dur ve içmeye devam et" gibisinden.

Edit: Ya da belki şeffaf bir şeye elini yaslamıştır da sen yanlış görmüşündür.
  • adoramer3ku  (01.08.13 16:48:27 ~ 16:51:20) 
denk gelmiştir yahu :) erkek değilim ama bi anlamı olduğunu düşünmüyorum. dur işareti değil de rahatlamadır o


  • female demon  (01.08.13 16:52:18) 
elini duvara yaslayarak yapıyorsa ayakta duramıyordur,destek alıyordur. el duvara temas etmiyorsa dombilidir, taocudur.


  • ilkot  (01.08.13 16:53:39) 
işerken gelen titremeyi engellemek içindir belki.


  • bass solo take one  (01.08.13 16:53:47) 
olay şöyle olmuştur işerken elini duvara yaslayacaktır sonra ortamın ne kadar pis olduğunu düşündüyse vazgeçmiştir,


  • bisanthe  (01.08.13 16:55:00) 
parmaklarını geriyordur.
kendini kasıyordur.

vs.
  • ayn-i cemin bülbülü  (01.08.13 17:18:19) 
eğer direk sana dur yaptıysa yakınında biri varken işiyemiyo olabilir
böyle bi arkadaşım var pisuarda işemesi için yalnız olucak yada kabine girmesi lazim

  • berginyonbaenre  (01.08.13 17:26:16) 
Pipiye selam gönderiyordur, belki yakında yaşadıkları veya yaşayacakları için :)


  • [silinmiş]  (01.08.13 18:41:50) 
100 tl koyuyorum, tırnaklarına veya eline bakıyordu sadece.


  • celeron 300a  (01.08.13 20:41:01) 
[]

Şapkalı harfler var mı yok mu?

â, î, û

bazıları kullanıyor, bazıları kullanmıyor.

hukukta kullanıyorlar sanırım.

resmi alfabede harf olarak geçmiyor.
(düzeltme/şapka işareti, noktalama işareti olarak kullanılıyor.)

tdk kaldırmış, geri getirmiş vs.

neden bu kadar oynak bu durum?

nedir son durum? siz kullanıyor musunuz?

dil: Türkçe

www.tdk.gov.tr
tr.wikipedia.org

 
Var. Kullanıyorum


  • benaslindayohum  (30.07.13 22:40:30) 
Hala = hâlâ gibi karıştırma olasılığı olunca kullanıyoruz.


  • nickiyle oynayan yazar  (30.07.13 22:40:58) 
Kullansan da kullanmasan da doğru oluyor.

Resmi alfabede olmamasının sebebi â'nın ayrı bir harf olmaması. Benim bildiğim â ayrı bir ses değil de şapka bir imla işareti.
  • adoramer3ku  (30.07.13 22:43:28 ~ 22:44:06) 
fransızlar da alfabesinde göstermez, ispanyollar da, yunanlar da. türkçede sadece şapkayı (düzeltme işareti) kullanırız. ince l ve k (bazen de n) yı göstermede ve karışma ihtimali olan kelimelerde kullanılır. o harfi için kullanılmaz çünkü arapçada o harfi yok. örneğin:

dini
dinî

ilmi
ilmî

kar
kâr gibi. ayrıca kullanılıyor kalkmadı yani...
  • aynshinqaf  (30.07.13 23:25:14) 
Farklı anlama gelen, yazımı aynı başka bir kelime varsa kullanmak gerek. TDK öyle diyor.


  • alperz  (30.07.13 23:40:57) 
düzeltme imi hiçbir zaman tamamen kalkmadı. şehir efsanesinden ibaret o. hala-hâlâ, kar-kâr, hakim-hâkim gibi aynı yazılışa sahip olup okunuşları farklı olan sözcüklerde hep korundu. ayrıca k ve g harfinden sonra gelen ince a ve u sesleri için de hep kullanıldı. örnekse karargâh, kâğıt vb. bir de yazım kılavuzlarında yazmamasına rağmen yaygın kullanım olarak anı ile an-ı, ana ile an-a gibi sözcükleri karıştırmamak için kullanılıyor. mesela "ana kutsaldır." "şu âna kadar bunu düşünmemiştim." "bu anı benim için unutulmaz." "bu ânı unutmayacağım." bir de yine yazım kılavuzlarında yazmamasına rağmen ismin hal eki -i ile nispet eki -i'nin karıştırılabileceği durumlarda kimilerince bir kullanım mevcut. sözgelimi ticari, kitabi vb. yazarken î kullanmıyoruz ama fikir-i ile karışmaması için fikrî şeklinde kullananlar mevcut. yani "bu fikri beğendim" "fikrî mülkiyete inanmıyorum" gibi...


  • microfiction  (31.07.13 00:31:51) 
Kullanıyorum. Kullanmayanları kınamasam da kullanan bir kızla evlenebilirim gibi hissediyorum.


  • Dunedan  (31.07.13 00:54:38) 
[]

Başka hiçbir filme benzemeyen filmler

eşi benzeri olmayan filmler neler?

mesela duyuruda hep bir filme benzer filmler soruluyor. benzeri sorulunca tıkanıp kalacağınız filmler neler?

acayip, eşsiz, benzersiz, nevi şahsına münhasır filmler..

 
the fall.


  • alexsei  (30.07.13 21:32:01) 
The fall mesela. Sonra Mr nobody. Ama bunlar beni çok etkilediği için böyle, aynı şekilde etkileyenlere rastlamadım. En fazla hikaye yapısıyla birazcık benzerini bulursun.


  • inugard  (30.07.13 21:34:15) 
survive style 5+


  • sttc  (30.07.13 21:57:07) 
  • sanal hayvan  (30.07.13 22:12:42) 
dead alive
eraser man
a fantastic fear of everything
  • feykalade  (30.07.13 22:18:17) 
the man from earth +1


  • episantr1  (30.07.13 22:32:20) 
the truman show


  • facebook  (30.07.13 23:00:36) 
Mirrormask


  • mukrime  (30.07.13 23:03:42) 
Yanıtlardan biraz farklı görünse de lotr eşsizdir bence.
Onun dışında svidd neger de arıza bakımından benim rastlamadığım bir kafadadır. Değişik olsa da yine arızalı olması bakımından dogtooth derim. Eşsiz olmayabilirler ama ben benzerini izlemedim.
dogville'i de tarz olarak ekleyebilirim.
  • whoosie  (30.07.13 23:26:44 ~ 23:26:54) 
kesinlikle the fall +1 - keşke biraz benzerleri olsa da onları da izlesek :(
bunun yanında frequently asked questions about time travel olabilir onun da benzeri çağrışmıyor düşününce.

  • in vino veritas  (30.07.13 23:27:30) 
scott pilgrim


  • olkol  (30.07.13 23:53:17) 
los cronocrimenes geliyor aklıma. zaman yolculuğuna bakış açısı farklıydı. şaftım kaymıştı izlerken.


  • montauq  (31.07.13 00:41:27) 
the straight story


  • ayikiz  (31.07.13 19:46:35) 
[]

Psikolojik durumumuzu anonim olarak konuşmak

böyle gerçek psikoloji uzmanlarının bizi anonim olarak dinleyeceği bir platform var mı?

not: parasız olması daha iyi tabii


 
terapi.com var ama paralıydı diye hatırlıyorum şimdi ne durumdadır bilmem. buna benzer birkaç site daha vardı ama hatırlayamadım onların adlarını.

edit: açıkçası "gerçek psikoloji uzmanlarının" insanları parasız dinleyeceğini de sanmıyorum.
  • rotten head  (30.07.13 19:04:49 ~ 19:11:02) 
Buralarda her meslekten insanlar oluyor, bulabilirsen şeet istersen. Ne kadar ciddi olur bilmiyorum.


  • adoramer3ku  (30.07.13 19:16:19) 
[]

Doğru mu bu ? (tek yönlü ayna vs. çift yönlü ayna)

parmağınızın ucunu, aynanın yüzeyine koyun.

Eğer yansımayla, sizin parmağınız arasında bir boşluk oluşuyorsa karşınızdaki bildiğimiz tek taraflı aynadır.

Şayet hiçbir boşluk oluşmuyorsa, o zaman karşınızdaki ayna çift yönlü aynadır.

Doğru mudur bu?

not: açıklayınız.

 
aynanın önünde cam benzeri bi tabaka daha vardır bence parnağın ucunu görüyosak.. çift taraflı ayna ne demek ki hem? biyere asılarak kullanılan bişeyin diğer tarafının da ayna olması mantıksız değil mi?

otur sıfır.
  • hope ender  (28.07.13 18:06:03) 
[]

Acı sevenler çıkışını da mı seviyor?

arada bir çeşni olsun diye biraz acı koymaktan bahsetmiyorum.

her yemeğe acı koyma gereksinimi duyan, ağzına işkence yapan insanlardan bahsediyorum daha çok. bi de çıkışı var onun...

insanlar acı yemeyi neden bu kadar benimsiyor? bu biraz psikoloji ve zevklerle alakalı ama tam anlayamıyorum yine de.

ya da tarihi olarak düşünürsek, acı yemek, yemeklere acı koymak nasıl ortaya çıkmış? yemekleri muhafaza etmekle alakalı bir durum var mıydı?

 
İştah açması benim hoşuma gidiyor. Bir de acı yemeyi alışkanlık hakine getirmiş bir insansanız, yemeyene göre çıkışı öyle büyük bir zorluk yaratmıyor ahah :D

Ayrıca sağlıklı bir şey. Toksin atmanızda ve şimdi bilemediğim bisürü bişeyde faydası var.
  • pandispanya  (27.07.13 22:03:03 ~ 22:08:21) 
acı serotonin hormonunu da tetikler. ama tarihte nası çıktığını bilmiyorum.


  • only the strong survive  (27.07.13 22:20:08) 
[]

Yunanistan'da hayat ve okul ucuz mu?

Türkiye'ye göre?
Avrupa'ya göre?
Kuzey Amerika'ya göre?


 
türkiye'ye göre pahalı.daha da pahalanacak.kuzey amerika daha ucuz.


  • illegalstar  (25.07.13 13:00:25) 
[]

Uyudunuz mu?

türkiye saatiyle gece 2-3 civarı kaç kişi takılıyor acaba buraya?

---

80 bakış - 11 cevap

bakalım nolacak

100 bakış - 11 cevap
125 bakış - 13 cevap
128 bakış - 14 cevap
154 bakış - 16 cevap
187 bakış - 17 cevap

edit: silmeyin olm cevabınızı alla alla.

edit2: biri saymaya devam etsin ya. dizi izlicem :)

 
saycaksan benden baslayabilirsin.


  • therevo  (25.07.13 02:28:26) 
meleba


  • rhollor  (25.07.13 02:29:32) 
Melaba benim lafım!


  • adoramer3ku  (25.07.13 02:29:45) 
yaz beni de yaz


  • pomaklar  (25.07.13 02:30:39) 
ben güney afrika-johannesburg saati ile katılıyorum yarışmaya :)


  • mea maxima culpa  (25.07.13 02:31:40) 
hoppp


  • all nightmare long  (25.07.13 02:34:29) 
Hellö


  • Idonthaveausername  (25.07.13 02:36:51) 
melaba


  • tescillimarka  (25.07.13 02:37:16) 
napcan?


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (25.07.13 02:37:33) 
beni de yaz beni de!


  • katredin  (25.07.13 02:44:37) 
[herhangi bir arkadas] +1


  • sendelemeden  (25.07.13 02:48:12) 
naber panpa nasılsın aşkısı :D hoopp hooppp kop bakalım... allahım enerji patlaması yaşıyorum galiba... :D


  • tociess  (25.07.13 02:48:32) 
aa ermanen. panpa naber?


  • ykyt  (25.07.13 02:49:47) 
ben birkaç kere baktım.

kimler varmış diye :)
  • mea maxima culpa  (25.07.13 02:54:04) 
yoo


  • Ufuk  (25.07.13 02:54:32) 
merhabalar


  • cupcakeparade  (25.07.13 03:09:37) 
07:30 kalkacağım daha yatmadım, off...


  • late viper  (25.07.13 03:26:54) 
bunu bir de ramazandan sonra yapsana delikanlı !!

:D
  • kuul  (25.07.13 03:26:58) 
qanqa nber!!


  • sutlu nescafe  (25.07.13 03:29:30) 
yettim!


  • bxgx  (25.07.13 03:48:24) 
İzmitten selamlar :)

(271 - 21)
  • hakmut  (25.07.13 04:11:24) 
sabah şerifleriniz hayırlı olsun.


  • monkey  (25.07.13 05:16:41) 
Ona nerden bakıyonuz la


  • nickiyle oynayan yazar  (25.07.13 05:23:15 ~ 05:23:39) 
Uyuyun siz uyuyu

332-24
  • cecilia  (25.07.13 08:04:47) 
Uyudum vallahi.


  • adoramer3ku  (25.07.13 13:21:47) 
[]

Öldürülüp tekrar diriltilmek

bazı tıbbi prosedürlerde yapıyorlar. bir süreliğine ölüyorsunuz. (belki tıbbi açıdan tam olarak ölme olmuyor emin değilim)

mesela house'un bir bölümünde adamın beynindeki kanı çekip geri koyuyorlardı. bir süreliğine ölüyordu falan. (gerçekte yapılan bir prosedür mü emin değilm ama). bu tam olarak bir süreliğine ölüm mü oluyor?

kalp durunca yeniden diriltme olayını da belki sayabiliriz. beyne oksijen gitmiyor ama beyin hala bir süre canlılığını koruyabiliyor sanırım.

beyne kan (veya oksije gitmeyince) ne kadar süre canlı kalabiliyor? beyin ölünce kesin ölüm mü oluyor, ondan sonra beyni diriltme şansı hiç yok mu?

bir de bu öldürülüp tekrar diriltmeyi gerektiren bir prosedürü doktordan isteme talebimiz var mı? (mesela bir hastalığımız var ve böyle bir prosedürün işe yarayacağını düşünüyoruz)

 
çok karışık mevzular bunlar. tıbbi olarak uzuuun süreler ölü olarak kalıp sonra dirilenler var. tam araştırmasını yapabilecek durumda değilim şu an. ama c. grangé'nin şeytan yemini kitabında da konusu geçer. house gibi dizilerde de. beyin tam bi muamma, neye nasıl tepki verebileceği kesin değil. uzun süre oksijensiz kalıp ölmeyebilir, orta halli bi darbe sonucu ölebilir veya kişiyi felç edebilir. falan filan.


  • icim urperiyor  (24.07.13 22:23:17) 
o dediğin kalp ameliyatında makineye bağlısın, kalbin yerine o atıyor.

ölümden de ne anladığına göre değişir, beyin ölümü denilen şey aslında "beyin" değil, beyincik ölümü, tüm yaşamsal refleksler orda. bu aşamadan sonra geri dönüş yok

kalp durması da ayrı bi olay. dizilerde sürekli dıtdıtdıt diye düz çizince çakıyolar şoku diye görüyosun ama öyle bişey yok. düz çizince en fazla cpr yapabilirsin. şoklama olayının endikasyonları var, onların dışında faydasız

kimyasal olarak indüklenen komalar oluyor.
isteme gibi bi lüksün yok, onlar sana önerebilirler. gerçi kolay kolay kimsenin böyle bir şey önerebileceğini sanmıyorum çünkü geri gelmenin garantisini kimse veremez

kısacası bilimkurgu film dizi izlesen de çok ciddiye alma

edit: uzun süre ölü kalıp da dirilen bi insan yok. en fazla komadadır ya da bitkisel hayattadır, bunların geri dönüşü var. ya da "ölü" olduğu sırada cpr yapılıyordur, ilaç veriliyordur o şekilde geri döner
  • la noix  (24.07.13 22:23:19 ~ 22:24:34) 
ona benzer bisyler gıormustum. milleti ani bir sokla dondurup buzdolabi gibi biyerde muhafaza ediyorlardi. sonra gereken tarihte aciyorlardi tekrardan. dondurulmuslar vardi ama dondurulup acilan yoktu sanirsam


  • rising creeps  (24.07.13 22:49:18) 
beyin hücreleri kansız kalmasından 3-4 dakika sonra ölmeye başlayıp kan akımı kalp masajıyla da sağlanmazsa 9-10. dakikalarda tam beyin ölümü gerçekleşiyor, bundan sonra beynin yeniden işlev kazanması teorikte de pratikte de mümkün değil.
doktorunuzdan böyle bir şey isterseniz muhtemelen psikiyatriye direkt uçuş biletinizi alırsınız. böyle şeyler sizin istemenizle değil, doktorunuzun sizi çok büyük risk altında görüp böyle bir şeyi önermesiyle olabilir ancak.
edit: la noix çok daha güzel açıklamış benden önce.
  • deliverance  (24.07.13 22:52:01 ~ 22:53:23) 
Kalp-damar ameliyatlarında dolaşımı tamamen durdurup vücudu soğutularak(Total sirkulatuar arrest) yapılan ameliyatlar var. Vücut ısısı düşünce oksijen ihtiyacı azalıyor ve beynin(beyin kanlanmanın en gerekli olduğu organ oluyor) de dolayısıyla canlılığını koruma süresi uzuyor. Dolayısıyla kan dolaşımı olmamasına rağmen ölüm olmuyor.


  • forzabjk  (24.07.13 22:52:18) 
Konuyla ilgili yeterince cevap verilmiş ama BBCnin bu konuda yayınlanmış belgeselini ilginç bulabilirsiniz:

www.youtube.com
  • spankenstein  (25.07.13 10:53:12) 
valla bildiğim bi kalp durduktan sonra epinefrinle tekrar çalıştırıyorlar. bunu da dizide görmüştüm. :(


  • xenophobe  (25.07.13 13:23:40) 
beyne 10 saniye oksijen ulaşmasa bayılırsın. buradan da sinir hücrelerinin hipoksiye (oksijen yetersizliği) ne kadar duyarlı olduğunu görüyoruz. birkaç dakika içinde de sinir hücreleri geri dönüşümsüz olarak ölmeye başlar. beyin sapındaki sinirler ölürse de geri dönüşün olmaz. ama beynin sadece ayaklara giden sinirleri ölür de, sonrasında beyne oksijen ulaşırsa uyanırsın ama ayakların felç olmuş olur. felçin mekanizması da bu.

kalp ameliyatlarında ölmüyorsun, sadece kalbin pompa işini bir cihaz yapıyor. beynin hiçbir şeyden haberi olmuyor, bir saniye bile oksijensiz kalmıyor.

bir de çok soğuk yerlerde (karların içinde mesela) bayılan insanlar var. vücut sıcaklıkları iyice düşüyor, kalpleri duruyor. yani beyinlerine oksijen gitmiyor. ama vücut ısısı düşük olduğundan saatler sonra ısıtıldıklarında hiçbir şey olmamış gibi geri canlanıyorlar. bu ilginç bence.
  • the kene  (27.07.13 15:49:53) 
[]

Zamanı nasıl durdururuz ?

evet.




 
durduramayız


  • rock n roll  (23.07.13 20:55:02) 
  • True Story  (23.07.13 20:55:03) 
ölerek


  • kahin ahtapot paul  (23.07.13 20:56:41) 
zamanla aynı yönde aynı hızda hareket ederek.


yani vakit kaybetmeden ya da erken davranmadan yaşayarak.
  • True Story  (23.07.13 20:57:23 ~ 20:58:31) 
hızlanarak yavaşlatılır, ışık hızına yaklaştıkça yavaşlar, tam ışık hızında durur ama kütleli bir cismi ışık hızına ulaşmak için gereken enerji miktarı sonsuz olduğu için, sadece yakınsar asla ışık hızına ulaşamaz.


  • kyha  (23.07.13 21:02:59) 
Foton ol.

Bu arada ölümden önce algının inanılmaz yavaşladığı, hatta bu anda yıllar geçirebileceğini iddia edenler ve bu tip mitler var. Denemesi bedava karşim.
  • adoramer3ku  (23.07.13 21:12:27 ~ 21:13:12) 
Oyun olsa pause dugmesine basarsin ama maalesef gercek hayatta oyle bir sansimiz yok.


  • nick konusunda kararsizim  (23.07.13 21:19:06) 
yaşayarak..


  • dusundumdusundumdurdum  (23.07.13 21:34:12) 
bu durumlar için çeşitli yakacak ve içecekler mevcut sanırım :)


  • r_u_h  (23.07.13 21:38:54) 
durdurdum.


  • cevher67  (23.07.13 21:45:45) 
yeniden başlattım.


  • cevher67  (23.07.13 21:45:56) 
saatin pillerini çıkar.


  • wertyu  (23.07.13 21:59:28) 
www.youtube.com

bunu dinleyerek. özellikle 5:00'dan sonra bırak durmayı geriye doğru gidiyor zaman.
  • temasettin  (23.07.13 22:03:49) 
yeteri kadar acı çekerek. acı çektikçe akış yavaşlar, yeteri kadar çekilirse durabilir bence.


  • katukatu  (24.07.13 01:08:43) 
[]

Frizbi (uçan disk) tavsiyesi ve nerden alınır?

basit frizbilerden değil de, böyle aerodinamik açısından çok güzel dizayn edilmiş frizbilerden bahsediyorum.

ilginç frizbiler veya frizbimsi, fırtlatmalı şeyler öneriniz.

bir süreliğine su yüzeyinin hemen altında gidebilenler de var mı mesela?

internetten nerden alınır?

 
haci ben
www.discstore.com
burdan almistim bundan 1-2 sene evvel, 2-3 gun icinde elimdeydi. herifler cok hizli abd den gelmesine ragmen
  • rentts  (23.07.13 00:11:43) 
[]

internetten uranyum alıp ne yapmalı?

www.amazon.com




 
kadının teki çamaşır makinesine atmış çok parlak çıkmış çamaşırlar


  • ayn-i cemin bülbülü  (19.07.13 21:10:47) 
[]

2D Sinema gözlüğü işe yarıyor mu?

2D Sinema gözlüğü, 3D filmleri 2D'ye çeviriyormuş. Gerçekten işe yarıyor mu?




 
yani zor. 3d bile 3d değilken.


  • herp  (18.07.13 23:35:53) 
3d filmlerde 2 tane goruntu olur ust uste binmiş
gözlüklerde de sağ sol camlar farklıdır bu sayede derinlik alınır
aynı camdan 2 göze de takarsan filmi 2d olarak izleyebilirsin.
tabi bu teorik olarak
  • Ezequiel  (19.07.13 00:43:34) 
[]

sonunda herkesin öldüğü filmer

neler?

veya başroldekilerin öldüğü...

spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler

 
2001: A Space Odyssey.
The Perfume.
V for Vendetta neyin işte. Öyle deyince hiç akla gelmiyor :/
  • adoramer3ku  (18.07.13 21:55:27) 
dawn of the dead remake.


  • geberix  (18.07.13 22:02:10) 
son durak 1-2-3-4-5 :D


  • yigitkaraca  (18.07.13 22:05:12) 
the grey.


  • wildkiller  (18.07.13 22:10:38) 
tarantino filmleri hep öyledir...


  • inanmazsan inanma  (18.07.13 22:34:16) 
wanted


  • guess  (18.07.13 22:45:10) 
The usual suspects


  • tas  (19.07.13 09:16:17) 
tarantino'nun yazdığı ve yönettiği tüm filmlerinde önemli bir karakter ölür.

reservoir dogs'da ise sağ kalan yoktur.
  • bilgedenfsaa  (19.07.13 21:44:09) 
[]

Ebeveynleriniz aynı cinsiyette olsaydı...

ne düşünürdünüz? ne hissederdiniz? (ya da daha derine inersek, ikisinin erkek olması veya ikisinin kadın olması sizde aynı hissi mi uyandırırdı, nedir, ne değildir)

bilmiyorum belki öyle olmadığı için empati kurmak zor olabilir, ama konu hakkında da konuşabilirsiniz.

(zor ihtimal ama aramızda böyle biri de vardı belki)

 
çocukken farklı gelirdi sanırım. ''babam neden erkek değil'' gibi ama zamanla anlayış, hoşgörü ve sevgi ile aşılır zannımca.


  • female demon  (18.07.13 18:04:17) 
bu sorunun cevabı hetero bir evlilikten çıkmış insanlarca asla bilinemez diye düşünüyorum. ama şu da var, o çocuğun normali de o olacak kendisini bildi bileli, o yüzden o da ona normal gelir. eğer ebeveynler de çocukla düzgün ve sağlıklı bir iletişim kurmayı becermişlerse, hetero bir çiftin çocuğundan farkı olmaz. (bu konuda ve bu tezi destekleyen yapılmış tonlarca araştırma, yazılmış bilimsel makale var)


  • fengari  (18.07.13 18:05:58 ~ 18:06:50) 
Amerika'da tanıdığım, muhabbetim olan aileler var, evlatlık edinenler ya da birinin biyolojik çocuğu olanlar. çocukların durumdan bir şikayetini duymadım yalnız çocuklar okulda gay kelimesini bir alay, bir hakaret olarak kullanıyorlar belli bir yaşa kadar. bunun önüne geçmeye çalışılıyor ama benim gördüğüm pek başarılı olunamadığı. ilkokul çağında arkadaşları biraz sıkıntı yaratabilir. gözlemlediklerim bu kadar.


  • tiny penny  (18.07.13 18:11:55) 
çocuk için belki zor olmaz ama arkadaşları tarafından çok feci alay konusu olur hatta dışlanabilir.


  • lathspell  (18.07.13 19:53:03) 
[]

Fırında hamburger eti pişirilir mi?

evetse nasıl?

yani soslu moslu mu pişirmek lazım yoksa olduğu gibi pişirsek de mi olur?

salçalı zeytinyağlı baharatlı bir karışıma bulayıp fırına atsak olur mu mesela?

ya da sizin önerdiğiniz bir yöntem?

 
teflon tencere. türk usulü değül lezzetli et istiyorsanız yüksek ateşte teflon tava ısınacak sonra çok kısa süreler köftenin iki yüzünü yakacaksınız sonra altını kısıp pişireceksiniz. içi kırmızı/pembe olacak ve sulu olacak. afiyetle yenecek.


  • sparkle kiddle  (18.07.13 00:52:37) 
ben tavada pişirme değil de, fırında pişirme yöntemi arıyorum daha çok. yani kızartma istemiyorum, bi de içi pişsin istiyorum.


  • ermanen  (18.07.13 00:56:15) 
şindi hamburger eti ne demek? yekpare et mi, kıymadan yapılmış hamburger köftesi mi?


  • inawen  (18.07.13 00:58:00) 
teflon tavada fırından ne farkı var?


  • mea maxima culpa  (18.07.13 00:58:20) 
donmuş hamburger köftesi. siz cevap verene kadar ben fırına attım gitti ya.


  • ermanen  (18.07.13 01:12:11) 
güzel oldu


  • ermanen  (18.07.13 03:14:52) 
[]

Bir kelime vardı

neydi o?




 
kusuratli olablir mi?


  • exlibris  (13.07.13 19:51:25) 
nedamet


  • weeping guitar  (13.07.13 19:53:30) 
ebe. senin eben.


  • halit  (13.07.13 19:54:29) 
hafazanallah


  • infernal majesty  (13.07.13 19:56:27) 
seks.


  • adoramer3ku  (13.07.13 19:56:44) 
La havle


  • cecilia  (13.07.13 20:00:15) 
ve la kuvvete


  • adoramer3ku  (13.07.13 20:02:03 ~ 20:07:12) 
Illabillahinazim


  • pike  (13.07.13 20:04:14) 
höreke


  • Niddleman  (13.07.13 20:12:28) 
egzajere


  • nxtrls  (13.07.13 20:22:02) 
Tefrika


  • all girls dream  (13.07.13 21:03:39) 
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine


  • juninho77  (13.07.13 21:21:32) 
ak partilidir o ak parti

Hüloooğğğ
  • kırmızıkalem  (13.07.13 21:37:32) 
çadır?


  • basond  (13.07.13 21:54:51) 
triumph


  • late viper  (13.07.13 21:56:54) 
kösnül


  • ainothia  (14.07.13 00:55:10) 
hissikablelvuku.


  • kül  (18.07.13 01:46:13) 
Philtrum


  • Idonthaveausername  (18.07.13 01:49:54) 
Hayir hayir sey, devremülk


  • Idonthaveausername  (18.07.13 01:50:50) 
teramisin


  • mr.brown  (18.07.13 01:54:13) 
[]

klasik olmayan "yenir mi bu et" sorusu

yağmurlu bir gündü.
markete girdim.
onu gördüm.
lezzetli ve kırmızıydı.
sepette attım.
eve geldim.
dolaba koydum.
zaman geçti.
geçti.
son kullanma tarihi 8 temmuz imiş.
şimdi 13 temmuz.
mazlum mazlum bakıyor.
dolabın içinden.

pişireyim mi?

p.s: güveçlik sığr eti

buzlukta değil, normal bölmede duruyordu

 
yeme.


  • rock n roll  (13.07.13 18:38:38) 
etme eyleme. illa yapacaksan iletişim bilgilerini ver, cenazene çelenk yollarız.


  • zgrydn  (13.07.13 18:39:22) 
buzlukta beklediyse sorun olmaz bence.


  • sttc  (13.07.13 18:48:56) 
az pismis yersen bilmiyorum ama iyi pisirirsen bir bok olmaz. yani en azindan ben olsam yerdim.


  • sendelemeden  (13.07.13 18:56:17) 
hıcbı sey olmaz. mıs gıbı dınlenmıs et


  • zortlak  (13.07.13 19:01:08) 
Açın, koklayın, rahatsız edici bir koku yoksa yiyin.


  • whoosie  (13.07.13 19:08:27) 
[]

En karizma dinozor hangisi?

cogu kisi t-rex oldugunu dunusuyor sanki. sizce hangisi?

anketini de actim:
sites.eksiduyuru.com

 
denver tabiki

i41.servimg.com
  • killerbee  (10.07.13 21:58:43 ~ 22:11:55) 
Raptor idi adı sanırım.


  • sen git ben geliyorum  (10.07.13 22:05:33) 
pterodaktil. uçuyor amk bundan büyük karizma olabilir mi:D


  • kamera motor  (10.07.13 22:11:02) 
velociraptor'un daha iri bir türü vardı ismi d ile mi başlıyordu bence odur


  • weeping guitar  (10.07.13 22:23:37) 
Stegosaurus alayına gider. Velociraptor da iyidir severiz kendisini.


  • lathspell  (10.07.13 22:40:11) 
Beyler caps ile konuşun. Mobilde aratmayın bana hepsini :/


  • sen git ben geliyorum  (10.07.13 22:49:41) 
utahraptor


  • yusufist  (10.07.13 23:05:16) 
brachiosaurus tabe lan.

hem devasa hem karizmatik hem de yanaklari sikilmalik.

bir de otcul tabii diger pezevenglere zarari yok.

www.wikidino.com/wp-content/uploads/Brachiosaurus-un2kmu.files_.wordpress.jpg
  • mattiadestro  (10.07.13 23:19:00) 
[]

Simdiye kadar eksi duyuru'da hic onerilmemis guzel filmler vol.2

eksiduyu.ru

daha once sordugumda 2 tane hic onerilmemis film geldi sadece. bi daha soruyorum. film gurulari, hadi konusturun bilginizi...

edit: daha once onerilmedigini arastirarak bulabilirsiniz. ha ben onla ugrasamam diyorsaniz, cok cok az bilindik ve guzel filmler onerebilirsiniz.

 
Le Prénom (2012)


  • insan opusen hayvandir  (08.07.13 23:46:13) 
Leon.. Trail izlemeden izle. Tr mevcut. Ama filme odaklanma modunda izle.


  • urnganic  (08.07.13 23:47:34) 
(bkz: sanatorium pod klepsydra)
www.imdb.com
(bkz: Indagine su un cittadino al di sopra di ogni sospetto)
www.imdb.com
(bkz: schizopolis)
www.imdb.com
(bkz: the last seduction)
www.imdb.com
(bkz: letyat zhuravli)
www.imdb.com
(bkz: last night)
www.imdb.com

birkaçını önceden önermişimdir fakat aramak zor geldi. yine de az bilinir yani bunlar diye düşünüyorum.
  • sanal hayvan  (08.07.13 23:59:02) 
sidewalls


  • in vino veritas  (09.07.13 00:06:40) 
170 hz. daha önce ben önermişim duyuruda sadece 2 kere.

gelin, düğün, diyet üçlemesi ( üçleme olarak aradım yok google'da, tek tek de önerilmemiştir heralde)

vic and flo saw a bear ( bunu da önerdiysem ben önermişimdir ama arama kısmında bulamadım )

interior; leather bar (duyuruda yok)

blood brother ( önerilmemiş hiç, birisi izledim diyip benzer film sormuş, olur mu? )
  • utkucbkc  (09.07.13 00:11:23 ~ 00:11:57) 
kosmos.


  • camiroquay  (09.07.13 00:27:48) 
The last king of scotland


  • ben ne bilim ben ne dedim  (09.07.13 15:31:05) 
the hunt(2012)
incendies
animal kingdom
the intouchables(2012)
last night(2010)

ama keske ne tarz filmlerden hoslandiginizi soyleseydiniz. bu yazdiklarim genelde kiyida kosede kalmis odullu filmler.
  • oinone  (09.07.13 19:31:03) 
[]

Avrupa'daki bütün ülkeler Türkiye'den daha mı iyi sizce?

Türkiye dışında Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde yaşar mıydınız? (iş bulduğunuzu varsayalım mesela)

Avrupa'nın en kötü ülkelerinin Türkiye'den daha iyi olduğunu düşünüyor musunuz yani?

Hangi Avrupa ülkeleri Türkiye'den daha kötü?

 
rusya (ki avrupa ülkeleri arasında sınıf olarak türkiyeye en yakın olanlardan) bile çok çok daha iyi türkiyeden. yani gelir durumları bizimkinden kötü kimi örneklerde. ama yaşam daha rahat, daha kaliteli, daha eğlenceli. türkiye'de bulamayacağın kalitede insanlar, istanbul'dan daha kaliteli bir şehir, buradakinden daha kaliteli bir rahatlılık var orada.

çok çok fazla param olsa rusya'da yaşardım.
çok param olsa italya'da yaşamayı isterdim.
param olmadığı için türkiyedeyim.

hangi ülkeler kötü sorusuna cevap vermek gerekirse bence moldova, bosna, karadağ gibi ülkeler türkiyeden daha iyi durumda değildir.
  • lesmiserables  (07.07.13 16:47:59) 
hangi anlamda?
fiziki ve ekonomik şartlardan bahsediyorsanız birçoğundan iyi durumdayız.
özellikle doğu bloğu ülkelerinden.
tabi bizim ülkemizinde gelişmişliği pek homojen değil. batı ile doğu arasında büyük farklar var...
sonuçta şunu söyleyebilirim, romanya, bulgaristan, hırvatistarn, sırbistan, cek cumhuriyeti, polonya birçok bakımdan bizden beter.
  • aklimdakisorular  (07.07.13 16:48:39) 
doğu avrupa ülkeleri türkiyeye çok benziyor,,, ama bakı ve kuzey avrupa ülkeleri kesinlikle türkiyeden çok daha iyi, her anlamda ekonomi, sosyal hayat, ulaşım, sağlık vs...kıyaslanamaz bile, hani osmanlı viyana kapılarına dayanmış aşamamış ya, gerçek avrupa viyanadan sonra başlıyor, viyananın sağını at,,,


  • bisanthe  (07.07.13 16:55:20) 
[]

En zor tekerleme hangisi sizce?

turkce ama baska dilde de olur.




 
Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi. Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.


  • mutekebbir  (05.07.13 23:11:24) 
hiç kasmaya gerek yok;
bu pikap, şu pikap, o pikap.

deneyin, görün.
  • khul  (05.07.13 23:25:36) 
"sırtı sıkışasıcalar, sesi büzüşesiceler" de fena değildir.. Ama en zor değildir.


  • bigman  (05.07.13 23:42:25) 
''Sivas'ta üç gaspçı dehşet saçtı''

direkt bir haberden alıntıdır. Valla spiker nasıl takılmadan okudu hala bilmiyorum. Deneyin hızlıca okumayı bi.
  • kırmızıkalem  (05.07.13 23:45:10) 
şemsipaşa pasajında sesi büzüşesiceler.


  • spirit crusher  (06.07.13 00:45:13 ~ 00:45:37) 
Ben "Kartal kalkar dal sarkar, dal sarkar kartal kalkar"ı hayatta söyleyemiyorum. Hatta şimdi fark ettim, neredeyse yazamıyorum da.


  • buff  (06.07.13 01:06:19) 
[]

En sevimsiz hayvan

hangisi? (sizce)




 
yılan ve bi de böcekgiller.


  • hoppala  (04.07.13 23:53:34 ~ 23:53:50) 
bazı insanlar çok sevimsiz ama genel olarak çıyan bence


  • sakura  (04.07.13 23:54:12) 
bizim yan apartmanda birinin köpeği var.denk gelirsen ona yandın.deli gibi havlayıp ,insanın üstüne yürüyo.ufak tefek bişey.kimseyi bulamazsa kendiyle kavga ediyo.bence en sevimsiz hayvan o.


  • rock n roll  (04.07.13 23:54:58) 
Damla balığı.Aklını alır.


  • lola35  (04.07.13 23:58:47) 
bağırsak kurtları da gayet sevimsizler


  • sakura  (05.07.13 00:00:39) 
kurbağa galiba. diğer hepsinde sevimli bir hal bulabiliyorum ama o vıcık yeşil görüntüsü yok mu ıyhh..


  • in vino veritas  (05.07.13 00:02:22) 
her türlü böcek allah belasını versin hepsinin


  • rotten head  (05.07.13 00:20:56) 
sırtlan


  • 9kuyruklukedi  (05.07.13 00:27:54) 
böceklerden iğrenmem ama şunları görünce nefes alamıyorum;

www.dailyfundose.com

www.documentingreality.com
  • utkucbkc  (05.07.13 00:31:23) 
mary river kaplumbağası


  • tüketici kız  (05.07.13 00:43:00) 
Maymun. Nefret ediyorum maymunlardan.


  • buff  (05.07.13 01:22:00) 
Tartışmasız, rakipsiz... Sivrisinek!


  • ucan spagetticanavari  (05.07.13 01:25:47) 
örümcek


  • jpsartre  (05.07.13 01:35:31) 
tavuk,horoz


  • jedilance  (05.07.13 02:29:15) 
tazmanya canavarı, rakun


  • kedidir o kedi  (05.07.13 02:39:34) 
dünyada tek tiksindiğim hayvan çıyandır.tarantula besleyen biriyim :)


  • ayakkokususeveninsan  (05.07.13 19:54:04) 
[]

Guzel yeni diziler

neler var?

"under the dome" basladim mesela. guzel gidiyor.

hannibal ve vikings nasil ?

bonus soru: oyle pek guzel olmayanlari da soyleyebilirsiniz, simdilik yeltenmeyiz

 
Hannibal'ı izlemedim bilmiyorum.
Vikings güzel ama öyle çok övemeyeceğim. konu güzel, oyuncular iyi, görsellik güzel, senaryo kötü. Ama dizide floki diye bir karakter var, o olduğu sürece izlerim ben o diziyi.

Da vinci's demons da güzel dizi.
  • ben ne bilim ben ne dedim  (03.07.13 21:57:23) 
Çok yeni değil ama Orphan Black güzeldir.


  • peki madem  (03.07.13 22:00:46) 
hannibal güzel bence değişik tarzı var. herkes beğenmeyebilir...
castle izle derim...

  • inanmazsan inanma  (03.07.13 22:10:05) 
utopia çohhoş


  • utkucbkc  (03.07.13 22:17:32) 
hannibal'a hevesle başlamıştım ama bariz overrated bir dizi balonu söner yakında.
da vinci's demons da aynı şekilde hayal kırıklığı oldu. vikings sadece ilk bölüm izledim bana hitap etmedi ama bir bak derim yine de.
onun dışında under the dome'a başladım ben de oyunculuklar pek parlak olmasa da kendini izlettiren bir dizi sevdim yani.
"bates motel"i izlemelisin mutlaka efsane olabilecek bir dizi değil belki ama yeni dizilerden en iyisi diyebilirim.
bir de ingiliz dizisi "dates" var her bölüm farklı karakterlerle randevu olayı var pek olay yok ama güzel diyaloglara sahip..
  • feykalade  (03.07.13 22:43:31) 
[]

internet bağlantısı saçmalığı - küfür edilesi firma

yav iyi diyerek aldığım bir firmanın interneti iki gündür yok.

ilk gittiği gün her şeyi denedikten sonra (modemi kapatıp-bekleyip-tekrar açma, kabloları kontrol etme, ethernet, jack, resetleme vs. bir sürü şey) teknik destek hattını aradım. onlar da çözüm bulamadı.

(dsl ışığı yanıp sönüyor, "no internet access" yazıyor)

teknisyen yollayacaklar 2 gün sonra, eğer sorun bulurlarsa parasını da ben ödüyormuşum.

ne yapayim bu saçmalığa?

 
sorun bulurlarsa dedikleri yani senin modeminde senin bilgisayarında sorun bulurlar ve çözerlerse ödersin. mantıksız bir tarafı yok. da kendi sorunları çıkar muhtemelen. bekleyiniz.


  • herp  (30.06.13 02:12:54) 
Yamalı kabloları tamamen kaldırdık. Duzenli kabli döşeme dünya standartlarında biricik dedemi de çağırdık. Yaptık ettik döşedik... Aman allahım! Aynı sorun... Yanıp sonuyor, 3 ışık yanıyor... Ve sonra tekrar gidiyor... Firmayı ararız, durumu bildirirz. Bi kaç saat sonra olay hallolur. Yani sen kend tesisatın hariç dışardaki altyapı sorunlari için birşey ödemezsin(ödememelisin).


  • urnganic  (30.06.13 02:14:15) 
binanın ana girişinde sorun olursa da ben ödüyormuşum dediler ama


  • ermanen  (30.06.13 02:15:36) 
Kendi olası sorunlar:

- modemin bozuk olması
-modemin bataryasının arızalı olması, güc verse bile(şaka değil)
- splitter da telefon ile modeme gidecek kablo girişlerini doğru takmak.
- ana hattan gelen bağlantının fiziki olaylardan dolayı zayıflaması
- herhangi ek bir yamanın fiziki nedenlerden dolayı zayıflaması(temas)
  • urnganic  (30.06.13 02:18:01) 
[]

Radyolarda çalan saksafonlu şarkı

bir adam söylüyor. şu sıralar hit.

çok güzel saksofon veya trompet melodisi gibi bişey çalıyor arada

soru: nedir?

 
buldum yav.

capital cities - safe and sound
  • ermanen  (28.06.13 06:50:29) 
[]

Simdiye kadar eksi duyuruda hic onerilmemis guzel filmler

bekliyoruz.




 
the silk


  • hystarie  (27.06.13 23:02:27) 
the wash


  • giggs  (27.06.13 23:02:39) 
sakin, melodik, güzel bir mesaja sahip bir film arıyorsanız, bir animasyon filmi, beni çok etkilemiştir. la planete sauvage/the fantastic planet izleyebilirsiniz.


  • alice practice  (27.06.13 23:02:48) 
Çok sık takip etmedğimden yazıldı mı bilemiyorum ama Black isimli Bollywood filmini şiddetle tavsiye ederim. Bollywood'a bakışınız değişir :)


  • pilav adam  (27.06.13 23:14:35) 
soy cuba,

önerildi ama hatta ben önerdim ama bayağı oldu, ama uyarayım, hayatının bir bölümünde bu filmi güzel bir biçimde bir perdede izleme fırsatın olacağını düşünüyorsan, o zamana sakla. bu arada bulunup izlenebiliyorsa "Holding On To Jah" yahut "Krugovi"yi izleyebilirsiniz.
  • hewit  (27.06.13 23:15:44) 
dark city


  • koyukalem  (27.06.13 23:20:31) 
thesis


  • halitkin  (27.06.13 23:47:24) 
dead man's shoes


  • utkucbkc  (28.06.13 00:29:17) 
novo


  • battal gemalmaz  (28.06.13 10:57:32) 
[]

Hayatinizi kolaylastiran zimbirtilar

neler? (sizin kullandiginiz, memnun kaldiginiz)

yani elzem olmayan ama evde (disarda, ofiste) size rahatlik saglayan zimbirtilar.
ufak oluyor bunlar genelde.
genelde mekanik oluyorlar ama teknolojik de olabilir.
telemarketler de falan da satilir boyle seyler...

mesela aklima gelen:
patates soyacagi
kurutucuya konan toplar

edit: cok bilinen seylerin disinda tabii. telefon, laptop, catal gibi seyler demeyin yani :)

 
masamda kretuar ve jiletin haricinde neşter tutuyorum. ince işler ve mektup açmak şu bu mükemmel kesiyor.

kulaklık sarmak için kullanılan şeylerin hayatı kolaylaştırdığı gerçek. tabi ben onları şarap mantarından yapıyorum. ucuz işlevsel.

dünyanın en mühim şeylerinden biri kulak temizleme çubuğudur.

telefon üzerine çekilen filmler bence mükemmel bir detay.

monkees'in ışıklı şişe açacaklı karabinası. hatta karabina hayati bir şeydir.
  • wiillii  (24.06.13 22:31:28) 
telefondaki, yandex haritalar. trafikte hayat kurtarıyor. ( telefon demedim bak dikkat edersen )


  • repentance  (24.06.13 22:38:39) 
plaj havlusu.


  • the kene  (24.06.13 23:07:57) 
Bepanthen


  • digits  (24.06.13 23:11:45) 
bi tane plaj havlum vardı bi ara, havluyu rulo yapıp ters düz edince plaj çantası oluyordu aynı zamanda.

ikeadaki pattis soyucular ve limon sıkacağı

çevirmeli sarımsak ezicisi

magnetli şişe açacağı
  • halanne  (24.06.13 23:18:06) 
lubricant krem


  • nicki martin  (24.06.13 23:19:38) 
[]

Sari tekir = sarman ?

Sari tekir ile sarman ayni sey mi?

ben oyle biliyorum mesela. eksi sozluk'te de birisi, veterinerlerin sarmana sari tekir dedigini soylemis.


 
aynı şey evet.


  • headredhead  (24.06.13 17:05:02) 
mesela benim bildiğim bu tam bir sarı tekir imgs.elookat.com böyle sarı ve tekir gibi çizgileri var kendinden.

sarman sarı kedi olarak da geçiyordur belki yani mesela şöyle bir kedi www.google.com.tr

ama bence sonuçta düşündüm de aynı şey yahu bunlar:) belki tekiri veterinerler cins olarak kullanıyordur, sarman daha takma ad gibi:)
  • kaputt  (24.06.13 17:05:41) 
aynı şey olmayabilir bence. tekir çizgilere sahip olmayan sarmanlar da var.


  • kediebesi  (24.06.13 17:22:41) 
tekir desenine sahip olmayan sarı kedilerin de tekir deseni var, lakin röfleli saç gibi tüyleri uzun olduğundan deseni belli olmuyor.

simsiyah var, gri tekir var, siyah tekir var, duman rengi var, bembeyaz var, sarı tekir var. hepsinden karman çormanlısı var, siyam vs gibi özel renklere hiç girmiyorum. ama ben dümdüz sarı kedi görmedim hayatımda.
  • kibritsuyu  (24.06.13 17:36:29 ~ 17:39:01) 
[]

Bu ayakkabi nasil ?

www.dsw.com

adidas SE Daily Sneaker

bonus sorular: almaya deger mi, siz alir miydiniz, fiyati iyi mi vs.

 
çok beğendim.
özellikle beyaz bant siyah taban olayı iyi düşünülmüş.
beyaz tabanlılardan nefret ediyorum da.

ekleme: adidasların fiyatı bu civarda zaten. alırdım ben, beğendim. daroga aldım yeni, almasam düşünürdüm.
  • neyleyim  (24.06.13 16:48:47 ~ 16:50:35) 
ooo iyiymiş alınır


  • kedidir o kedi  (24.06.13 16:51:48) 
adidasın son dönem iğrenç modelleri arasında bunu görüp çok beğenmiştim. güzel bence, ben de düşündüm bir ara. canlı versiyonu da güzel.


  • utkucbkc  (24.06.13 16:52:14) 
Çok güzel, bence almaya değer, kendim için değil ama niyetim olsa kardeşime alırdım, fiyat bence gayet uygun..


  • mutekebbir  (24.06.13 16:53:51) 
Su anda ayagimda bu var. Ancak delikli degil yan taraflari duz.
Rahat, 100 TL civarina almistim gecen sene.
Memnunum.
  • ekyil  (24.06.13 17:58:35) 
ben bunu kendime istiyorm galiba


  • onewayticketholder  (24.06.13 22:33:32) 
[]

Spor ayakkabı ve kemer önersenize

Spor ayakkabı (sneaker tarzı veya günlük tarzda da olabilir) ve daha çok keten pantolon için uygun kemer önersenize.

Marka, model vs. önerirseniz de güzel olur. link verirseniz de da şükela olur.

not: erkek kişisi için.

 
Şuan kullandığım bir nike varsneaker olarak ama türkiyede var mı bilmiyorum şahsen çok memnunum ,şu oluyor: www.karstadt.de

onun dışında ruckus low modelini de önerebilirim,en son floda görmüştüm Türkiye'de oraya bakabilirsiniz.
  • jpsartre  (23.06.13 00:23:12) 
[]

yanık lekesi nasıl geçer? (caps)

yanık lekesi geçirilebilir mi? nasıl geçer?

halıda yanık lekesi var. sıcak bir seramik malzemenin uzun süre halıyla teması sonucu yanık lekesi oluştu. (krem rengi halıda turunculu yanık lekesi, siyahlık yok)

bunu geçirmenin bir yolu var mı? halıyı boyamak mı lazım? aynı rengi tutturmak zor olur gibi geliyor..

 
Geçmez. Ben olsam hafifçe tıraşlamayı denerdim ama sorumluluk kabul etmem :)


  • whoosie  (19.06.13 22:26:16) 
tam bir zihni sinir çözümü yazıyorum:

halının görünmeyen bir kısmından veya azar azar her yerinde traş bıçağıyla malzemeyi biriktiriyoruz. sonra yanık bölgeye sağlam bir yapıştırıcıyı çok ince şekilde yayıyor, üzerine de biriktirdiğimiz malzemeyi gelişigüzel serpiyoruz. oldu mu sana yama.

sorumluluğu üzerime alıyorum.
  • avkatbey  (19.06.13 23:18:20) 
[]

TDK sözlük vs. nişanyan sözlük vs. vikisözlük vs. imla kılavuzu

hangisi en güvenilir? (imla yönünden daha çok)

TDK sözlük ile vikisözlük aynı imlayı verirken, nişanyan sözlük bazı kelimelerde çelişiyor.

Mesela, TDK sözlük ve vikisözlük "motamot" derken, nişanyan sözlük "motamo" demiş. (ekşi sözlük ikisini de kabul etmiş sanırım)

hangisi doğru şimdi? yoksa ikisi de mi doğru? boşluklu (mot a mot) ve tireli (mot-a-mot) yazımı da mı doğru mesela ?

Başka bir örnek olarak TDK ve vikisözlük "lümpen" derken, nişanyan sözlük "lumpen" demiş. yine ikisi de mi doğru?

örnekler çoğalabilir. ne düşünüyorsunuz? en güvenilir kaynak hangisi? en iyi diyebileceğimiz bir imla kılavuzu var mı?

ek soru: yabancı kelimeler türkçeye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı? (bunu fransızca için düşündüm daha çok)

ek soru2: "ana yazım kılavuzu"nda ne olarak geçiyor bu tartıştığımız kelimeler? online versiyonu var mı bu kılavuzun?

edit: bu sorunun aciliyeti yok ama insanlar için en güvenilir türkçe kaynağı bilgilendirmek için üste alınmasını rica ettim. sonuçta türkçe açısından faydalı bir soru bence.

sadece 2-3 saatliğine rica ettim.

SON SOZ: Konu yeterince acikliga kavustu. cevaplar icin tesekkurler.

 
Yabanci kokenlilerde, kelimeyi aratir, gazetelerde falan nasil kullaniliyorsa onu kullanirdim.
Bazen sozlukte hic kullanilmayan bir sekli de olabiliyor. Mesela bir ingilizce sozlukte "ing-train, tur-tiren" gormustum. tabiki "tiren"i hayatimda duymadigim icin gulup gecmistim. Ama bunlarin arasinda en guveniliri tdk'dir.

  • el desaparecido  (18.06.13 08:05:26 ~ 08:06:06) 
mot à mot

doğrusu bu. tereddüde düştüğünüzde, hakem ihtiyacı hissettiğinizde gugıla müracaat etmenizi öneririm.

Fransızcada, kelimenin son sessiz harfi t veya s ise, bunların ardından sesli harf gelmediği zaman okunmaz.

Yani mot yazılır mo okunur. Ama liaison=ulama kuralı gereğince, mot'un ardından a geldiğinde, "mo a" demek güç olacağından, mota diye ulanarak okunur.

Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı.

Türkçede motamot diyenler var. Aslını bilmedikleri için öyle diyorlar. Biraz özenti bir laf. Motamo tercüme demek yerine, kelimesi kelimesine tercüme, kelime kelime tercüme demek daha doğru olur. Ama ille de havamızı atacağız ya, onun için, Fransızca katalım ara sıcak olarak diyoruz ama motamot diyince de, o hava fısss diye sönüyo.

TDK sözlük ile Nişanyan sözlüğü karşılaştırırken, bir de Ekşi'den bahsetmek, biraz tuhaf olmuş. Ekşi yazarlığının ne gibi bir söz hakkı olabilir ki? Söz hakkı tabii ki var da, ne derece geçerlidir o söz? Ekşi bir sözlük müdür?

Başka örneğe gelelim:

Lumpen Almanca bir kelimedir. Almanca, lump (başıboş gezen serseri) kelimesinden türemiştir. Lumpen yazılır ve yazıldığı gibi okunur. Lumpeni lümpen diye okumak gene bilgisizlik sonucu meydana gelir. Almanca kelimeyi Fransızca özentiyle okumak suretiyle kelime lumpenleştirilmektedir. E o zaman Bundesliga'ya neden bündesliga demiyonuz mesela? Ona da bündesliga diyin. Daha çok havanız olsun.

Bi ara (bkz: aslanlı yol)u okuyabilirseniz, kime daha çok güveneceğiniz ortaya çıkar.

Yabancı kelimeler Türkçeye yabancı dildeki okunuşu ile geçer şeklinde bir kural yok herhalde.

Öyle olsaydı, komputer yerine kompiyutır derlerdi bir zamanlar. Hani bilgisayar kelimesi yokken ve elektronik beyin demeyi tercih etmeyenlerin bulunduğu zamanlar.

Ya da forvet demezlerdi de forward denirdi. Korner demezlerdi de, kornır derlerdi.

Ama motamo ve lumpen kelimeleri bu kadar halka malolmuş kelimeler değil. Yoldan rastgele çevirdiğiniz bin kişiden 980'i filan kornerin ne demek olduğunu bilir.

Ama bunlardan, herhalde ancak 50'si filan lumpeni ve/veya motamoyu bilir.

Peki bi zamanlar Vaşington yazıyoduk da, neden Washington'a döndük. Madem Washington'a döndük, neden London'a da dönmüyoruz? (Konumuzla pek bi alâkası olmayabilir de, şu an öylesine aklıma geldi.)
  • compadrito  (19.06.13 08:01:50 ~ 20.06.13 06:02:02) 
nişanyan daha kişisel bir çalışma iken tdk çok daha yaygın kabul görmüş bir çalışma.

öte yandan bazen tdk'ya aykırı olsa bile sevdiğim bir yazar/şair nasıl kullanmışsa öyle kullanırım.
  • paspasanahtarinustunde  (19.06.13 11:57:28) 
  • irbat  (19.06.13 14:59:55) 
adı üstünde tdk en güvenilir kaynaktır. arada bi s.çar ama gene de en geçerlisi o. sonuçta bir sözlük veya ansiklopedi de tdk'yı kaynak olarak yazıyor. nişanyan hariç tabi.

soruya soruyla cevap: abicim bu sorunun önceliği aciliyeti ne ki turuncu şeride hak kazanmış???
  • nicki martin  (19.06.13 16:18:07) 
@compadrito

güzel açıklamışsın da, tdk neden "motamot" ve "lümpen" diye sözlüğe koymuş o zaman? halkın çoğu da böyle kullanıyor dediğin gibi. (ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm)

demek ki bu konu hala havada ve kesin bir kural yok.

bu arada ekşi sözlük'ü referans olarak koydum. tdk ve nişanyan ile karşılaştırma açısından değil. ama yine de ekşi sözlük de yine fikir verebiliyor böyle durumlarda.

edit: ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki? o fransızca yazılışı. türkçe yazılışından bahsediyoruz burda. türkçede "accent grave" yok ki.

ayrıca fransızca okunmasından bahsetmişsin yine. biz türkçeye nasıl geçtiğini ve nasıl geçtiyse öyle okunduğunu tartışıyoruz.

sana göre doğru olanı hangi kaynağa göre söylüyorsun?

edit2: "aslanlı yol"da da ne dediğini özet geçersen sevinirim.
  • ermanen  (19.06.13 19:16:52 ~ 19:57:22) 
elbetteki tdk, bunu tartışmak bile abes.

tdk'nın resmi bağlayıcılığı var.

herhangi bir kelimede tdk'nın kabul ettiği yazım, mantıksız da geliyor olsa, onu doğru kabul etmek gerekir. ha bence şöyle olması daha mantıklı diyenlere de, tdk'nın avukatlığını yapacak değiliz, orası da ayrı mevzu tabii ki:)
  • wilhelmwasmuss  (19.06.13 22:23:47 ~ 22:27:06) 
tdk ve vikisözlük'ü geçeceksin. birisi başbakan'In konuşmalarına göre tanım değiştirebilen, dilin organik yapısıyla bağı olmayan, cunta tarafından kurulmuş güdük bir bürokratik kurum. vikisözlük maalesef yeterince kapsamlı ve denetimli değil.

bu durumda dil algısına sahip, dili kullanan ve yaşatan, dilbilim donanımı yüksek kişiler tarafından yapılmış çalışmaları önemseyeceğiz. kıyaslayacağız, aklımıza yatanı benimseyeceğiz. dil, kışla yönetmeliği değildir, farklı görüş ve kullanımları barındırır.

ben şahsen nijat özön'ün imla kılavuzu'nu ve necmiye alpay'ın türkçe sorunları kılavuzu'nu(aslında bir imla kılavuzudur) benimserim.

nişanyan sözlük aslen bir etimoloji sözcüğü. tek kişi tarafından yapıldığı için hataları var, güncelleniyor. ama sevan nişanyan türkçe üzerine en çok kafa yoran ve analitik yorumlar geliştiren 2-3 kişiden birisi, tamamen güvenilir.
  • dehri  (20.06.13 01:54:56) 
simdi cevabi bilmem ama tdk'ya tepki olarak dogan dil dernegi diye bir dernek var haberdar degilsiniz sanirim. ahanda onun yazim kilavuzu:
www.dildernegi.org.tr

ben olsam tdk'nin ve dil dernegi'nin yazim kilavuzlarina bakar ona gore karar verirdim. eger farklilik varsa digerlerine bakardim.
  • f_d  (20.06.13 03:53:07) 
@ermanen üstadım,

TDK'nın lümpen ve motamot diyor olması onların ayıbı. Zaten bu kadar ayıp da onlara yeter. Bir ülkenin resmî "dil kurumu"yum diye gek gek gerineceksin, burdan bizim köye kadar bütçen olacak, sonra da kalkıp lümpen ve motamot diyeceksin. Hiç bir yoruma ve zaman kaybına değmez.

Peki, Ekşi'yi de referans kabul edelim. Ama o zaman bu yazdıklarımız ziyan olmasın, bizden sonrakiler şeker de yiyebilsinler. Bi başlığın altına iliştiriverelim bunnarı.

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." diye yazmışım ama siz bana aksan grav diyosunuz. Bi daha yazayım: mota mo. Doğrusu bu.

Ama bunu kullanmaya gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey tam olarak bu... "Sızma zeytinyaa" demek varken, ekstravörcinalıvoyl demeye çalışmak gibi bi şey motamo demek.
"Motamo tercüme" lâfını kullanmayalım. "Kelimesi kelimesine tercüme", "kelime kelime çeviri" diyelim. Hava atmaya hiç ihtiyacımız olmasın.

Anadolu kültürüyle yetiştik. Biraz "Engin ol gönlüm, engin ol" diyelim kendimize... (Hem kibir, çok büyük günah!)

Motamot diyip gülünç duruma düşme riskimiz de olmasın.

"Bana göre doğru olan" diye bi şey yok. Doğru bi tane var o da bana göre değil, doğru olduğu için doğru.

Kaynak da www.nisanyansozluk.com

Motamo doğru iken, birisi karşıma geçip "motamot çeviri" derse, o kişiyle bütün diplomatik ilişkilerimi kesecek miyim? Tabii ki hayır. Sadece, "Hmm, motamo demeyi bilmiyor ve havalı olmaya çalışıyor" diyip geçeceğim.

Sıhhi tesisatçı rögar yerine loğar diyince, yemeden içmeden kesilmiyorum yani.

(ayrıca resmi kaynaklarda ve makalelerde de "motamot" ve "lümpen" şeklinde geçtiğini gördüm) yazmışsınız da, ben de resmi kaynaklarda, "muhattap" yazıldığını gördüm. Bir resmi yazıda da, "köy" yerine "göt" yazıldığını gördüm. (Dalga geçmiyorum, aynıyle vâki). Sonuç: "Resmî" kelimesi ile "doğru" kelimesi eşanlamlı değil.

Bu fikir alışverişimizden sonra, muhtemelen siz bana, "Beni ikna edemedin compadrito, ben motamot demeyi sürdüreceğim" diyeceksiniz. Ben de "iyi günlerde kullanın üstadım" diyeceğim. Kimi limon küfünü sever, kimi cam göbeeni. Bu yazdığımı okuyan en az bir kişi, ne diyor olduğumu anlayıp, sözümü dinlese, o bile kâfi benim için.

Aslanlı Yol, Sevan ustanın hayat hikâyesi. Nesini anlatabilirim ki? Alıp okumak lâzım.

@dehri

Adamsın, adamın hasısın.
  • compadrito  (20.06.13 05:27:23 ~ 06:29:49) 
@compadrito

çok güzel açıklıyorsun, çok güzel noktalara da değindin ve söz dokundurmayı da ihmal etmedin :)

ben soruyu başımın dikine gitmek için açmadım. eğer öğrenmek istemesem bu kadar ayrıntılı sorup bir çok kişiden cevap almak için de üste taşınmasını rica etmezdim. seni de zaten davet ettim bu tartışmaya.

başkalarının da doğru kaynakları öğrenmesi için referans olmasını istedim duyurunun. ama kelimelere çok takıldık. ana konu havada kaldı. tdk demek ki bazı kelimelerde sınıfta kalıyor. tdk'yı da savunmuyorum zaten.

size göre en doğru kaynağı sordum sadece. evet dil değişir, esas türkçe kelimeleri kullanmak daha iyidir, evet odur, budur vs. ayrıca tartışılır bunlar. konular geniş ve türkçe dilinde tartışmalı yerler de var sonuçta.

teşekkürler cevaplar için.
  • ermanen  (20.06.13 06:52:17) 
Yok üstadım, söz dokundurmak bizim haddimiz değil, ıstağfirullah! Yanlış anlaşıldıysam, benim kabahatimdir, özür dilerim.

Ana konu havada kalmasın. TDK kılavuzluk görevi yapabilir ama söylediği şeyler, taşa kazınmış değil. Kör parmağım gözüne hataları var.

Zaten dil yaşayan bi organizma. Bundan 10 yıl önce "sıkıntı" diye bi laf var mıydı? Vardı da, bu anlamda kullanılıyo muydu? cosmicstring hocamız gibi beni de rahatsız ediyo bu yeni anlamda kullanılması. Ama biz cebimizi de yırtsak, yaygınlaşmasının önüne geçebilir miyiz? Hayır. Almış başını gitmiş...

Biz burada, istediğimiz kadar, doğrusu şudur, yanlışı budur diyelim, şurda topu topu kaç kişiyiz ki? Dili milyonlar kullanıyor, ağzı olan konuşuyor, engel olmak mümkün değil, akarsu gibi. Feci şekilde azınlıktayız yani.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz: İnsanlar TDK'nın her dediğine "he" demesinler.

Korner - corner
Forvet - forward

Filan gibi örneklerde olduğu gibi, yabancı kelime bi süreliğine girecek dilimize, doğru ya da yanlış bir süre kullanılacak ve bir süre sonra da çekip gidecek, modası geçecek.

Yabancı kelimeler Türkçe'ye yabancı dildeki okunuşu şeklinde geçer diye veya benzeri bir kural var mı?

diye soruyosunuz, "Öyle bir kural olsa, bi önemi var mı?" diye sorayım ben de...

"Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?

dahi anlamındaki de'yi, da'yı kaç kişi ayırabiliyor? Ayırabilenlerden kaç kişi önemsiyor bu kuralı?

Viyadük gibi yabancı bir kelimenin -i halinin viyadüğü değil viyadükü olması gerektiğine dair bir kural var. Ama "resmi" karayolları tabelası "viyadüğü" yazıyor. Bu kuralın varlığından kaç kişinin haberi var?

Toparlayacak olursak, lumpen ve lümpen'in ikisi birden doğru olamaz. Kelimenin bir doğrusu olur. Ama yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır, ona yapacak bir şey yok.

Motamo da öyle,

Kaynak olarak da kargadan başka kuş tanımam...
  • compadrito  (20.06.13 07:44:11 ~ 07:45:57) 
Dil Derneği'nin klavuzundan şaşmam. Kimseyi de şaşırmasın...

www.dildernegi.org.tr

götünden kelime uyduran, dönemine göre kelimenin anlamını değiştiren tdk'yı zaten hiç kullanmazdım.
  • one minute  (20.06.13 16:05:03) 
cevapları okumadım, değinmiş olan varsa affola.

kitap yayıncılığında editörler genellikle epsilon yayınlarının ana yazım kılavuzu'nu ve ali püsküllüoğlu'nun türkçe sözlüğünü kullanırlar.

tdk'ya ise bir taraflarıyla gülerler sadece.
  • inawen  (20.06.13 17:10:13) 
""Türkçe'ye" yazılmaz, Türkçeye yazılır, İngilizce'de yazılmaz İngilizcede yazılır diye bi kural var mesela. Kaç kişi biliyor? Kaç kişi uyuyor?"
yoo; çekimler ayrılır yapımlar ayrılmaz

  • fenasi kerim  (21.06.13 03:54:23) 
Yukarıda tek bir bkz. ile ifade edilmiş, daha ayrıntılı olarak anlatayım. Günümüz TDK'sı güvenilir sayılmıyor. Bunda TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamalarının etkileri büyük. Tabii bunun da temelinde 1980 darbesiyle birlikte asıl TDK'nın dağıtılıp yerine bir kukla kurum konulması yatıyor. Dolayısıyla bugün ciddi yayınevlerindeki editörler, redaktörler, yazarlar, akademisyenler, reklamcılar 1980 darbesinden önceki son TDK başkanı olan Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurul tarafından hazırlanmış olan Ana Yazım Kılavuzuna itibar ediyorlar. Hatta AKP hükümetine kadar ÖSYM bile TDK'nın değil, Ana Yazım Kılavuzuna göre üniversite sınavlarını hazırlamaktaydı.

TDK'nın çelişkili uygulamaları Ana Yazım Kılavuzunun giriş bölümünde ayrıntılarıyla çürütülüyor. Sözgelimi ayrı yazalan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uydurdular. Ayrı yazılan sözcük diye bir şey olmaz. Bir sözcük bileşik de olsa, iki ayrı sözcüğün birleşmesinden de oluşsa tek parça olarak yazılır. Adı üstünde sözcük, ayrı yazılmaz bu.

Bu saçmalıkları yüzünden Adamsendecilik sözcüğünü TDK'da Adam sendecilik diye görürsünüz. Halbuki oradaki de, dahi anlamındaki de'dir. İlla ayrı yazılacaksa Adam sen de cilik diye yazılması gerekir ki bunun da saçmalık olacağını bildiklerinden ne yardan geçebiliyorlar ne de serden. Aynı biçimde şapka olarak bilinen düzeltme iminin yazımında vb. TDK'nın çelişkili ve dil mantığına aykırı uygulamaları var.

ek soru 2: Ana Yazım Kılavuzunun internet vesiyonu yok. Ama zaten çok pratik biçimde basılmış bir cep kitabı. Her yere götürülebilir.

Ayrıca yazım kılavuzlarıyla ilgili de şurada faydalı olacağını düşündüğüm bir yazı mevcut: yazarodasi.blogspot.com

Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın.

TDK'yı esas kabul edenler büyük çoğunlukla genç kuşaktan kimseler olsa gerek. AKP iktidarı döneminde üniversite, y.lisans vb. okuyan gençler TDK'yı da esas alıyorlar. Bilinçli bir tutum değil bu.

Bir başka yanıtım da mot à mot ile ilgili. Bir sözcüğün kaynak dildeki yazılışı doğru kabul edilemez. Sözcüğün geçtiği dilde nasıl yazılıyorsa o hali doğrudur. Sözcüğün etimolojisiyle bir sözcüğün bir dildeki hali farklı şeylerdir. Bunları karıştırmamak gerek. O zaman televizyonu da television yazsın insanlar... Veya tişört yerine t-shirt yazsınlar. (Gerçi çoğu insan bu hataya düşüyor ama neyse)
  • microfiction  (21.06.13 20:18:08 ~ 20:24:58) 
@ermanen

Hay aklınızla binbeşyüz yaşayın! Ne iyi etmişsiniz de sormuşsunuz bu soruyu... Bissürü şey öğrendim.

@microfiction

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için üstadım.

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor. TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın."

yazmışsınız. Benim söylemeye çalıştığım şey, Ekşi'de bir konuda yazılmış bir görüş, nasıl referans görüş olabilir? Ekşi'de yazana bakarak nasıl yönümüzü bulabiliriz? Mesela (bkz: motamot çevirinin azizliği) diye bir başlık var.

Ondan soğnacığıma, Ekşi'ye motamo diye de sorsanız, motamot diye de sorsanız, mot à mot diye de sorsanız, sizi (bkz: mot a mot) başlığına yönlendiriyor.

Mesela, bu başlıktaki girilerden biri şöyle (aynen kopi peyst):

"kimilerinin "notanot" diye telaffuz ettikleri fr menşeili tabir"

gördüğünüz gibi yazarımız "menşeli" yazmayı bile bilmiyor.

Nerde bu devlet? Nerde bu hacivatlar?

Bir başka yazarımız, aynen şunu girmiş bu başlığa:

(bkz: literally)

Halbuki (bkz: literal) olarak girmiş olmalıydı. Hacivatlar bunu da atlamış.

Öte yandan,

"Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor." diyosunuz da,

ben arada sırada girilerimde,

ammaaaa waaa laaqıynnn, yazıyorum. Bi gün bile olsun bi Hacivat da, "ne diyon sen aga?" demedi.

Bazen de "mına koyim" yazıyorum. Bi Hacivat da çıkıp "Huoopp, bilâder!!! Akıllı ol! Alırım paçanı aşşaaa!" demedi.

Beri yandan, an itibarıyle Ekşi'deki giri sayısı 18,855,740 olmuş. Bu hacivatlar kaç kişi ki, 20 milyon giriye kalite kontrolü yapceklee? Bu sebepten, Ekşi bir referans kabul edilebilir mi?

"Wikipedia'nın ve Vikipedi'nin bile ev ödevlerinde referans kaynak kabul edilmediği bir ortamda, Ekşi nasıl referans olabilir?" diye sormak istemiştim sadece... "Bile" dememin sebebi, Wiki/Viki'nin geyik bi ortam olmamasındandır. İmece usûlü ile yazıldıkları malum ama ciddi olmaları bekleniyo galiba. "Yazarlarının ehil olup olmadığı bilinmediği için ve kaynaklarının sahih olup olmadığı bilinmediği için referans kabul edilmiyor pek çok hacı hoca tayfası tarafından. Aynı noktadan hareketle ve üstelik bi de geyiği bol olan Ekşi de referans kabul edilmez heralde" demek istedim. Yoksa Ekşi candır, bi de kutsal bilgi kaynağıdır.

"TDK'nın resmi bir bağlayıcılığı falan da yoktur, bilip bilmeden konuşmayın." sözünüzü bana mı söylediniz, bundan çok emin olamadım.

Zaten resmî bağlayıcılığı olmaması gerek heralde di mi? Yazım kurallarını çiğnersek, naapacak TDK? Gelip aazımıza biber mi sürecek?

Bi de, biraz hızlı okuyosunuz galiba. Ya da ayfondan filan okuyosunuz.

"mot à mot

doğrusu bu."

diye yazmışım. Biraz aşağıda da,

"Bu durumda mota mo olur deyimin tamamı." yazmışım.

Sonra bu güzel sorunun sahibi ermanen üstadım, "ayrıca "mot à mot" nasıl türkçe de doğru olabilir ki?" diye sormuş bir ilave soruyla ve ona cevap vermişim ama o da gözünüzden kaçmış herhalde.

Ama belli ki, sizden öğreneceğim çok şey var. Teşekkürler katkılarınız için.
  • compadrito  (22.06.13 02:49:57 ~ 03:18:41) 
Böyle konularda Dil Derneği tek doğru kaynaktır.


  • amateur  (22.06.13 05:59:05) 
@compadrito tdk'nın resmî bağlayıcılığı yok sözünü size söylemedim.

ikincisi, siz hacivat mevhumunu tamamen yanlış anlamışsınız. ekşi sözlük'te entryler/giriler dil kurallarına göre denetlenmiyor. sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor.
  • microfiction  (22.06.13 12:13:06) 
@microfiction

Teşekkürler açıklama için. Ama tatminkâr olmadı. Çünkü,

"Bir de Ekşi Sözlük yazarlığının nasıl bir söz hakkı olabilir ki diyenler unutmamalı ki Ekşi Sözlük'teki bütün başlıklar Hacivat denilen ve hemen hepsi üniversitede hoca, editör, yayıncı vb. olan kişiler tarafından dil kurallarına göre denetleniyor."

yazdıktan sonra,


"sadece başlıklar gerektiği zaman bu denetime tabi. sözgelimi bir başlık "hristiyan" biçiminde açılmışsa "hıristiyan" biçiminde düzeltiliyor. ya da provakatör diye açılmışsa provokatör başlığına yönlendiriliyor. tabii burada bağlama da bakılıyor. bir sözcüğün bilinçli olarak, özellikle yanlış yazımı, yanlış yazılmış bir yerden aktarımı vb. olabilir. bunlara dokunulmuyor. onun dışında entrylerin yazımına karışılmıyor"

yazdınız.

Ben de diyorum ki, hacivat mefhumunu anladım ama mevzu ile bi alâkası olmadığını göstermek için o örnekleri verdim. Yani hacivatların Ekşi'de açılan başlıkları düzenleyici bir işlevleri var. Giri, sözlük formatına aykırı olmadıkça, göte girme ihtimali olmadıkça, içerik de selbez, uçuş da selbez, atış da selbez... Öte yandan, Ekşi'de yazar olmak için gereken başka bi ehliyet yok. Beri yandan, kaynaklar sahih değil. Bazen de götümüzden uydurup yazıyoz.

Bu durumda, Ekşi nasıl referans olabilir?

Ama ermanen üstadımız, "Ekşi gene de bir fikir verebiliyor" mealinde bir şey yazdı ki haklıdır, herhangi bir güvenilirliği ve geçerliliği olmayan giriler arasında, doğru bilgi verenler de var. Ama seçmeyi bilirseniz...

Bu yüzden, bu soruya gelen cevaplardan öğrendiğim, Adam, Epsilon, Dil Derneği, Ana Yazım Kılavuzu gibi kaynaklarla pek mukayese edilemez Ekşi...

Fikir verir, evet. Ama belirleyici olamaz.
  • compadrito  (22.06.13 16:46:33 ~ 16:53:35) 
burada kastettiğim şey zaten sözlükteki tanımlar, içerik yönünden değil, imla yönünden sözlüğün kullanımı. dolayısıyla başlıklar da doğru imla konusunda yardımcı olacaktır. entrylerin içerikleriyse dediğiniz gibi fikir verecektir. zaten burada bile görüyoruz bu kullanım biçimini. entrylerde ayrıca başka kaynaklarda kolayca erişemeyeceğimiz biçimde yazım kılavuzları arasındaki çelişkiler, bu çelişkiler üstüne tartışmalar, farklı görüşler de yer alıyor. insanlar birbirinin hatalarını düzeltiyor, doğruya ulaşılıyor. sözgelimi ben mevhum yazmışım, siz mefhum olduğunu düzeltiyorsunuz vb. internet de böyle bir şey zaten. internet okuryazarı olan kişi doğru biçimde okuyabiliyor. ama dediğinizi anlıyorum, doğruda doğruya bir yazım kılavuzu değil zaten sözlük.


  • microfiction  (22.06.13 20:59:50) 
Dile cidden kafa yoracaksanız çeşitli imla kılavuzlarrına sahip olmanız gerekiyor zaten. Benim ana referansım Dil Derneği'nin kılavuzudur. Nijat Özön ve TDK'da elimin altında.

Genel durum şudur; Her kurumun kendi imla kuralları ve klavuzu vardır. Mesela ayrıntı yayınlarındaki kitapların dil bütünlüğüyle Remzi Kitabevi yayınlarından çıkan kitapların dil bütünlüğü arasında fark vardır.

Yayınevleri x kılavuzu tercih eder ve o kılavuzda eksik gördükleri madde ve kuralları bir metin halinde çevirmenlerine, editörlerine yollarlar.

Yani şu kılavuz doğrudur demek pek doğru değil. Her kılavuzun eksikleri var. Ben TDK'yı referans almam.
  • one minute  (16.09.14 14:36:34) 
[]

Türkiye'nin nüfusu neden fazla?

tarih, osmanlı, göç, konum vs.

toparlayıp özet geçebilecek olan var mı?

edit: doğum kontrolün etkisi çok mu büyük? (yani doğum oranını kastediyorum)

edit2: bir soru daha sorim hadi. türkiye en fazla ne kadar nüfusu kaldırabilir sizce? (gerçi şu anki nüfusu kaldırabiliyor mu o da tartışılır)

@fuskiyeninoglu

kürtler derken? etkin kökenlerin doğum oranı fazlalığını mı kastediyorsun?

 
(bkz: kürtler)

evet kürtlerin ortalama 6-7 kişilik aileler olmalarından bahsediyorum.

2.soru = istanbul 20 milyon kaldırıyorsa türkiyenin 300 milyona kadar gideri var.
  • fuskiyenin oglu  (17.06.13 01:36:59 ~ 01:46:07) 
aslında fazla değil, yüzölçümü türkiye'nin yarısı olan almanya'nın nüfusu 81 milyon mesela. dedelerimizin zamanında doğum kontrol yöntemleri falan bilinmediği için en az 3-4 çocuk yapmışlar hep. doğu ve güneydoğu'da hala 8-10 kardeş olanlar var. batıda da yok değil böyle olan aileler. doğum kontrolünü günah sayanlar var, hiç bilmeyenler var.


  • r_u_h  (17.06.13 01:49:43) 
bıraz sacma gelebılır ama. boyle otobusle ucakla falan gıderken bakıyorum. lan amma arazi var dıyorum bosta, buraya temız 500 mılyon kısı daha sığar gıbılerınden aklıma gelıyor. sey gıbı bı yerden gecerken hay amk bu sıtedeki evlerde kac kısı sevısıyor acaba gibi.ne alakaysa. neyse.


  • tadutadu  (17.06.13 02:15:37) 
kürtlere indirgemeyin olayı kırsalda çok doğurmak sıradandı. işgücüne dayalı geçim (hayvancılık, tarım) olduğundan özellikle doğu anadoluda meyve değil de ucuz tahıl ekimi olduğundan( ekim yapılan arazi çok büyük oluyor) ne kadar çocuk o kadar işçi demekti, ayrıca köyde çok çocuk yapmak güç göstergesidir, bu yüzden doğu, güneydoğu anadolu genel olarak öyleydi. Ailemin soyu türk, babamlar 10 kardeşler, ordan biliyorum.


  • justinial  (17.06.13 02:19:27 ~ 02:20:12) 
türkiyede nüfus çanı uygulanmadığı için.çoğu avrupa ülkesi vaktiyle gelişmek için uyguladı.


  • aşksız prens  (17.06.13 04:24:22) 
[]

Google'da arama sonucu sonuç sayısı fazla iken sayfa sayısı az

bu nasıl olabiliyor?

mesela birşey arıyorum. milyon küsür sonuç var diyor ama sadece iki sayfa sonuç var.

birinci sayfada iken milyon küsür sonuç olduğu gözükürken, ikince sayfaya geçtiğimde gerçek sonuç sayısını gösteriyor.

neden?

 
Optimizasyon, cok az insan 2. sayfaya geciyor. Bir de hic bir zaman 2 milyon sonic diyorsa net 2 Milyon sonic olmuyor


  • compumaster  (17.06.13 06:51:10) 
[]

"Cloud atlas" gibi filmler (veya kitaplar)

neler?

edit: aklıma "the tree of life" geldi bi de. bunun da benzeri olabilir.


 
(bkz: The Fountain) olabilir.


  • spider03  (16.06.13 23:41:53) 
aklıma ken grimwood kitapları geldi ama biraz popüler kültür işi. cloud atlas'ın yanında pek derinliği yok yine de okutturdu kendini. her kitapçıda bulursun muhtemelen.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (16.06.13 23:43:53) 
  • lorenzen  (16.06.13 23:46:53) 
mr. nobody olabilir.


  • there is a light that never goes out  (16.06.13 23:53:01) 
"Synecdoche, New York" sanki:
www.imdb.com

  • late viper  (17.06.13 00:49:48) 
[]

[House] Well, if you live by the river, I've got a bag.

House, sinüsleri tıkanmış bir hastaya; hasta, house'un önerdiği tabletleri ve burun spreyini beğenmeyince bunu dedi. house, ne demek istedi? olayın esprisi ne?

edit: pardon ya alerji icindi evet. atladim orayi.

House S2E4

 
kadının kedilere alerjisi olduğunu tespit etmiş. tedavi anlamında hiçbir ilaca razı olmayan hastaya eğer nehir kıyısında yaşıyorsan poşetim var demiş. yani madem ilaçla tedavi aramıyorsun sorunu kökten çözmek için kediyi poşete koyup nehre atabilirsin demek istemiş.

vardır ya öldürmeye gücü yetmeyen caniler hayvanları poşete koyup dereye göle vs atarlar.
  • sttc  (16.06.13 21:02:15) 
[]

[psikoloji] cevap verme ihtiyacı hissetmek

normalde pek konuşmayan veya sallamayan birinin, farklı bir şekilde ya da ona dokunacak şekilde konuşmaya başlayınca cevap verme ihtiyacı hissetmesi ve her söylediğinize karşılık vermeye çabalaması. psikolojide var mıydı bunun adı?




 
dolduruşa getirmekus?


  • anonymice  (15.06.13 20:59:06) 
  • lilyb  (15.06.13 20:59:06) 
[]

[Direniş] son durumlar ne?

1. soru: Direniş ile ilgili son durumlar ne?

2. soru: güncel durumları özet şeklinde nerden öğrenebiliriz?


 
ekşisözlük başlıklarına kısaca göz gezdirerek. ben öyle yapıyorum bir süre uzak kalırsam.


  • adoramer3ku  (12.06.13 23:27:44) 
ekşi sözlük başlıkları çok kalabalık ve bilgi kirliliği de olabiliyor. başka yol var mı?

istek şu yani:
haber niteliğinde olan güncel durumları, doğru ve tarafsız şekilde, özet olarak okumak
  • ermanen  (12.06.13 23:28:30 ~ 23:30:34) 
oda.tv gibi sitelerin sürekli güncellenen eylem sayfaları var bazı iller için. orada gün içinde olan olayları fazla sık güncellememek kaydıyla saat vererek gösteriyorlar.

ama objektiflik kısmını bilemedim.
  • adoramer3ku  (12.06.13 23:36:24) 
Medya sustugu icin bilgi kirliliği heryerde kaçış yok.
Ankara için Son durum kızılay cortladı, piknikçi diye dalga geçilen Kuğulu parktakiler yılmıyor

  • 102030  (12.06.13 23:42:28 ~ 23:56:53) 
[]

Kanka kelimesinin kökeni / Çingenece / Ağır Roman

nişanyansözlük demişki:

"Çingenece (Roma) kanka "arkadaş, yoldaş" sözcüğünden alıntıdır."

sonra şunu da demiş:
"Kanka (eril) ve anki (dişil) biçimleri Çingenece gramere uygundur. Sözcüğün Türkçe kan kardeşi deyiminden türediğine dair yaygın görüş kanıta muhtaçtır."

türkiye'e yaşayan çingenelerin dili mi kastediliyor burda? yoksa romence'nin değişmiş hali mi?

nişanyansözlük yine demiş ki, bu kelimenin tespit edildiği en eksi türkçe kaynak "ağır roman" imiş. orda çingenelerden mi bahsediliyor? nasıl geçiyor bu kelime?

çingeneler çok eskiden beri kullanıyor mu bu kelimeyi?

 
çingeneceden kasıt saf çingene dili olması lazım. yani romence'den farklı olarak çingelerin kullandığı bir "çingenece". bu sadece türkiye'deki çingenelere özgü bişey de değil. ve çingenece aslında eski bir dildir, bence çok eskiden beri kullanılan bişeydir.

ben ağır roman'ı hem okudum hem izledim. hatta şu an tam kafamın üstündeki rafta var kitap. bu sözcüğe dikkat etmemiştim ama olaylar çingenelerin yoğun olduğu tarlabaşı tarafında geçer ve tabii ki çingene karakterler de var.

bir de çingeneler zamanı* isimli film var tabii. bu film de tamamen çingenece çekilen tek film. ya da en azından pek çok kişi tarafından bilinen tek film. buradaki meşhur şarkı ederlezi de çingene dilinde yazılmıştır. aşağıda bunlarla ilgili linkler var.

sonuç olarak bahsedilen kitap ve filmler güzeldir. oku ve izle henüz yapmadıysan.

(bkz: #10866222)
(bkz: #5878041)
  • tepedeki psychedelic adam  (12.06.13 19:40:33) 
[]

Yatağa uzanıp tavana bakarak dinlenecek şarkılar

8tracks.com

hem duyuru hem soru (yani siz de öneriniz)


 
  • buff  (11.06.13 18:01:48) 
The Doors'tan people are strange, riders on the storm ve tabi ki the end

Nancy Sinatra'dan bang bang

jimi Hendrix'ten hey joe, all along the watchtower (şarkının orjinal sahibi bob dylan)

aklıma gelirse başka, yazarım
  • bilmemkacincinick  (11.06.13 18:06:14 ~ 18:09:29) 
comfortably numb 94 new orleans versiyonu alır goturur seni 11 dakika


  • evil genius  (11.06.13 18:06:46) 
  • solskjaer  (11.06.13 18:20:49) 
  • feykalade  (11.06.13 18:22:30) 
mogwai - i am jim morrison i am dead


  • dafaiss  (11.06.13 19:44:45) 
  • aşksız prens  (11.06.13 20:04:51) 
Kenara kayın kralı geliyor

www.youtube.com
  • malibug  (14.06.13 00:58:22 ~ 00:59:05) 
karanlık bir odada
www.youtube.com

  • gang leader of wasseypur  (14.06.13 01:04:22) 
björk moon - possibly maybe

susheela raman- salt rain - o rama - song to the siren

angus and julia stone - for you - just a boy
  • sen uyurken  (14.06.13 01:16:46) 
[]

Şirkettekilerle izlenecek film önerisi

• blu-ray formatı olan bir film
• aksiyon/komedi olması hoş olur
• son zamanlarda çıkmış olması güzel olur
• çok bilindik, gişe yapmış olmasa daha iyi olur (avengers, prometheus vs. olmasın yani)

benim aklıma gelen:
red
hot fuzz

sizin aklınıza gelen?

 
the dictator bence tam oyle bi film :)


  • evil genius  (10.06.13 21:35:19) 
Ben olsam catch me if you can izletirdim, tam uymuyor bu senin kriterlere ama buna kendini kaptırmayan yoktur, memnun kalırlar.


  • hope ender  (10.06.13 21:40:22) 
www.imdb.com

aklıma başka gelirse editlerim bi tanecik gelebildi.
  • nickimin hakkini veremedim  (10.06.13 21:47:34) 
headhunters
click
lock,stock and two smoking barrels
ada zombilerin düğünü
shaun of the dead
big nothing
  • feykalade  (10.06.13 22:57:43) 
tamamen mantikli olarak sallamaya calisicam kendilerini guvende hissediyo olabilirler bisilerin icinde. misal genelde uyumak icin gittikleri yer de ya gozden irak ya da yuksekce bi yerler olur.


  • rentts  (07.06.13 23:03:21) 
Sanki sen onu göremiyormuşsun da o seni görebiliyormuş diye düşünüyorlar.


  • buff  (07.06.13 23:04:33) 
pusuya yattım zannediyor, çita, aslan, vs. misali. avlanıyor kendi çapında. :D


  • trachemys scripta elegans  (07.06.13 23:07:38 ~ 12.06.13 03:35:49) 
Yanlış hatırlamıyorsam geçen ayın Cat & Dog dergisinde bu konuyu yazmışlardı.

Özellikle karton kutular, kağıttan (yani ağaçtan) yapıldığı için kokusunun ilgilerini çektiğini okumuştum. Doğaları gereği yani.

Mantıklı geldi. Kutuyu geçtim, benimki 1 sayfa kağıt görsün gider üstüne oturur :)
  • pms mode on  (07.06.13 23:11:58) 
çünkü yiyorlar. :(
evimdeki tüm kutular diş izi...

  • mutevazi  (08.06.13 21:20:11) 
[]

Game of Thrones kitaplarını okumak istiyorum ama üşeniyorum

hem merak ediyorum hem de üşeniyorum. bu nasıl çelişkidir? ne yapiyim ben? diziyle mi yetineyim? kitaplarını okumaya değer mi sizce?




 
kesinlikle oku, değer. hatta dizi (özellikle 3. sezon) çok şey atlıyor kitaptan.


  • fernandez  (06.06.13 22:32:26) 
Ya bırak allahaşkına, izle diziyi yeter işte. Kitabını da okuyup ne yapacaksın sanki edebi değeri çok yüksek bir şeymiş gibi.


  • buff  (06.06.13 22:38:46) 
fantastik seviyorsan kesinlikle oku, diziden daha iyi. ama epey kalın ve çok karakter var not almanı tavsiye ederim okurken. en azından başla zorla sonunu getirmek zorunda değilsin.

ayrıca her kitabın bir edebi değeri vardır. aksini diye diye okumaktan aciz kitapsız bir millete dönüştük.
  • inannas jofn  (06.06.13 22:56:04) 
aslında ben de tam aynı çelişkiden dolayı duyuru açacaktım:)
öyle çok aman aman fantastik seven biri değilim, kararsız kaldım. edebi değeri varsa eğer okumayı düşünürüm.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (06.06.13 23:14:54) 
edebi değeri olması gerekmiyor ki, fight club'ın edebi değeri mi var sanki, bence kitabın ne anlatttığı önemli, nasıl anlattığı değil


  • wayne  (08.06.13 19:05:15 ~ 19:12:58) 
game of thrones'ın kitabını okuyacaksın twilight gibi sikko bişey değil. okumalısın bence.


  • neil manke  (09.06.13 02:58:01) 
[]

Orospuya orospu demek suç mudur, hakaret midir, argo mudur

nedir?




 
Argodur. Hakarettir. 1.000 ila 5000 TL arasında ceza ödersin. kanıtlarsa. senin telefonun, facebook un vs gibi şeylerden atılsa dahi. başkası atmış diyemezsin. sorumluluk şifren olduğu için sendedir. cezayı da şöyle düşün. tek o gördüyse 1.000 tl facete duvarına yazdıysan 5.000 + :)


  • andy kaufman  (06.06.13 22:07:49) 
pezevenge pezevenk demek gibi bir şeydir.


  • setra  (06.06.13 22:53:17) 
1 ... •5678910111213   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.