In the late 1920’s, as soon as the first talking pictures were introduced to cinema theatres, “talkies” became the norm.
talkies kısmını soruyorum. teşekkür.
talkies kısmını soruyorum. teşekkür.
forge kelimesini her seferinde unutuyorum, farklı bağlamlarda birkaç örnek verebilir misiniz
bevene gibi bir ifade kullanıyorlar, nasıl yazılır ne anlama gelir?
merhaba, dedeme onun annesinden kalan ve dedemden benim anneme kalan bir muska türü bez var elimizde. bunun anlamını merak ediyorum, nereden baksanız en az bir 100 yıllık olabilir. dedem 7-8 sene önce vefat ettiği için haliyle ona soramıyorum, sormadım. belki birileri okuyabilir, bir fotoğrafını çektim. teşekkürler.
prnt.sc
prnt.sc
prnt.sc
prnt.sc
İngilizce kelime öğrenmek için yazmayı tercih ediyorum. Yalnız doğru metod nasıl olmalı?
1- ingilizce kelime karşısına türkçe anlamı
2-ingilizce kelime karşısına ingilizce eş anlamı
3-ingilizce kelime karşısına ingilizce açıklaması
4-sadece ingilizce kelime yazıp hatırlamaya çalışmak
Veya başka önerilere de açığım. Eylül YDS için çalışıyorum.
1- ingilizce kelime karşısına türkçe anlamı
2-ingilizce kelime karşısına ingilizce eş anlamı
3-ingilizce kelime karşısına ingilizce açıklaması
4-sadece ingilizce kelime yazıp hatırlamaya çalışmak
Veya başka önerilere de açığım. Eylül YDS için çalışıyorum.
başka istanbul yok.
bundan başka istanbul yok.
nasıl deriz in english. teşekkürler.
bundan başka istanbul yok.
nasıl deriz in english. teşekkürler.
Arkadaşlar merhaba. İngilizce kelime dağarcığımı geliştirmem için ücretsiz mobilıygulama var mı bildiğiniz ? Aklınızdakileri yazar mısınız ?
cümle veya paragraf çevirisi olsun hem türkçe hem ingilizce.
bildiğiniz var mı?
teşekkür ederim.
bildiğiniz var mı?
teşekkür ederim.
iyi akşamlar ekşiduyuru
Akındil internet sitesi üzerinden yds sınavına yönelik video ders+kitap almayı düşünüyorum.
deneyen,başarılı olan veya başka tavsiyesi olan var mıdır?
Akındil internet sitesi üzerinden yds sınavına yönelik video ders+kitap almayı düşünüyorum.
deneyen,başarılı olan veya başka tavsiyesi olan var mıdır?
Exploration for oil is a long, difficult and expensive process. However, it reduces drilling, which saves money.
ikinci cümle "fakat para tasarrufuyla sondaj maliyetlerini azaltır." mı diyor?
ikinci cümle "fakat para tasarrufuyla sondaj maliyetlerini azaltır." mı diyor?
youtu.be
"I beg at this time that I have not intruded upon this evening and that we will in the future" our hearts and our understandings will meet with love and generosity"
videodaki tırnak içine aldığım kısmı tam olarak anlayamadım, çevirebilecek var mı?
"I beg at this time that I have not intruded upon this evening and that we will in the future" our hearts and our understandings will meet with love and generosity"
videodaki tırnak içine aldığım kısmı tam olarak anlayamadım, çevirebilecek var mı?
çok uzun yıllar önce panzer commander diye bir oyun oynardım. onda rus tankı seçince sesler rusça olurdu. bazı konuşmalar aklımda kalmış:
faynd delijtıd
navigatos pon gağayd
ne olabilir bunlar acaba?
faynd delijtıd
navigatos pon gağayd
ne olabilir bunlar acaba?
Bir ömür nasıl yaşanır kitabında bahsetmiş, 15 yaşından sonra kimse kusura bakmasın iyi dil öğrenilmez demiş.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bir sorun var sanki ama ne olduğunu çözümlerim.
Türkçe’den İngilizce’ye çevrilmiş.
“Hayal gücü, insanı estetiğe, zerafete, özgünlüğe ve kaliteye götüren bir zenginliktir. Hayal gücünün katili ise, insanın bu üretme gücünü tüketen ihtiyaç dışı sört alışkanlığıdır.”
Imagination is a kind of wealth that leads the person to aesthetic, originality and quality.
And the killer of the imagination is the out of need surfing habit which consumes this producing power of the person.
Türkçe’den İngilizce’ye çevrilmiş.
“Hayal gücü, insanı estetiğe, zerafete, özgünlüğe ve kaliteye götüren bir zenginliktir. Hayal gücünün katili ise, insanın bu üretme gücünü tüketen ihtiyaç dışı sört alışkanlığıdır.”
Imagination is a kind of wealth that leads the person to aesthetic, originality and quality.
And the killer of the imagination is the out of need surfing habit which consumes this producing power of the person.
Merhabalar,
Sözlükte bu versus var. Ancak benim durumunda
hangisi daha mantıklı karar veremedim.
Yurtdışında bir üniversiteden yüksek lisans kabulü aldım.
Ancak IELTS Academic ya da TOEFL'dan önümüzdeki birkaç hafta
(CEFRL B2+) IELTS 6.5 ya da TOEFL 75 skoru almam gerekiyor.
Yani çalışmak için zamanım olmayacak.
Burada İngilizce bir bölümden mezun oldum
ve Erasmus'la bir yılımı İngiltere'de bir üni'de geçirmiştim.
Tecrübesi olanlar hangisine girmenin
daha mantıklı olduğuna dair öneride bulunursa çok sevinirim.
Şimdiden çoook teşekkür ederim.
Sözlükte bu versus var. Ancak benim durumunda
hangisi daha mantıklı karar veremedim.
Yurtdışında bir üniversiteden yüksek lisans kabulü aldım.
Ancak IELTS Academic ya da TOEFL'dan önümüzdeki birkaç hafta
(CEFRL B2+) IELTS 6.5 ya da TOEFL 75 skoru almam gerekiyor.
Yani çalışmak için zamanım olmayacak.
Burada İngilizce bir bölümden mezun oldum
ve Erasmus'la bir yılımı İngiltere'de bir üni'de geçirmiştim.
Tecrübesi olanlar hangisine girmenin
daha mantıklı olduğuna dair öneride bulunursa çok sevinirim.
Şimdiden çoook teşekkür ederim.
Türkçeleştirmeye çalıştığım bir yazının giriş cümlesi:
"Books are easy to take for granted. Not any specific book, I mean: the form of a book. Paper or pixels—it hardly matters. Words in lines on pages in chapters. And at least for non-fiction books, one implied assumption at the foundation: people absorb knowledge by reading sentences. This last idea so invisibly defines the medium that it’s hard not to take for granted, which is a shame because, as we’ll see, it’s quite mistaken."
Take for granted beni en çok uğraştıran kalıp olabilir. Şimdiye kadar sürüyle şey çevirdim, halâ take for grantedı oturtamıyorum.
Direkt kanıksamak olur mu acaba? Kitapları kanıksamak kolaydır tarzı? Fakat son cümleyle ilgisiz oluyor gibi.
"Books are easy to take for granted. Not any specific book, I mean: the form of a book. Paper or pixels—it hardly matters. Words in lines on pages in chapters. And at least for non-fiction books, one implied assumption at the foundation: people absorb knowledge by reading sentences. This last idea so invisibly defines the medium that it’s hard not to take for granted, which is a shame because, as we’ll see, it’s quite mistaken."
Take for granted beni en çok uğraştıran kalıp olabilir. Şimdiye kadar sürüyle şey çevirdim, halâ take for grantedı oturtamıyorum.
Direkt kanıksamak olur mu acaba? Kitapları kanıksamak kolaydır tarzı? Fakat son cümleyle ilgisiz oluyor gibi.
hangi sitelerden/applerden/podcastlerden faydalanıyorsunuz?
duolingo'ya başladım ancak çok hafif geldi
zamanında (7-8) C1 seviyesinde almanca biliyordum
duolingo'ya başladım ancak çok hafif geldi
zamanında (7-8) C1 seviyesinde almanca biliyordum
hollandada bir markette çektiğim fotoğraf. alkolle ilgili bir uyarı ya da not gibi bişey sanırsam. üst rafa konulmuş iki yazıda ne yazıyor? bacardilerin olduğu raf
i.hizliresim.com
bi de bu: i.hizliresim.com
alternatif linkler:
resmim.net
(malesef yan çıkıyor)
resmim.net
i.hizliresim.com

bi de bu: i.hizliresim.com

alternatif linkler:
resmim.net

resmim.net

Hangi kaynaklardan nasıl ve ne kadar çalıştınız? Kaç puan aldınız? Bilgisayar mı kağıt mı?
Hayatımda girdiğim tek İngilizce sınavı YDS, ondan da 92 veya 94 almıştım. Şimdi minimum 7.5 alabilmem için ne önerirsiniz?
Hayatımda girdiğim tek İngilizce sınavı YDS, ondan da 92 veya 94 almıştım. Şimdi minimum 7.5 alabilmem için ne önerirsiniz?
Sıfırdan rusça öğrenmeye başlayan biri için tavsiye edeceğiniz bir kitap var mı?
"they tell us that suicide is the greatest piece of cowardice... that suicide is wrong; when it is quite obvious that there is nothing in this world to which every man has a more unassailable title than to his own life and person.”
intiharın korkaklık olduğu söylüyorlar , o laf aslında yanlıştır.gayet açık ki hiç bir erkeğin kendi hayatı ve canı dışında saldırılmaz bir ünvanı/kavramı yoktur ?
böyle mi ? niye ağır sıçtım ben bunu çevirirken :(
intiharın korkaklık olduğu söylüyorlar , o laf aslında yanlıştır.gayet açık ki hiç bir erkeğin kendi hayatı ve canı dışında saldırılmaz bir ünvanı/kavramı yoktur ?
böyle mi ? niye ağır sıçtım ben bunu çevirirken :(
MErhaba,
yeniden ingilizce çalışacam. Bu sefer bitiriyorum bu işi kitap lazım yalnız. english grammer in use "mavi" işime yarayacak gibi görünüyor. PDF i elimde var ama basılı çalışmak istiyorum. satmak isterseniz de görüşebiliriz. sahaf fiyatı çekerim ama istanbul içi gelirim alırım.
kitabını vermek isteyenle zaten her türlü anlaşırız.
Mesajlarınızı bekliyorum. öpüyorum.
yeniden ingilizce çalışacam. Bu sefer bitiriyorum bu işi kitap lazım yalnız. english grammer in use "mavi" işime yarayacak gibi görünüyor. PDF i elimde var ama basılı çalışmak istiyorum. satmak isterseniz de görüşebiliriz. sahaf fiyatı çekerim ama istanbul içi gelirim alırım.
kitabını vermek isteyenle zaten her türlü anlaşırız.
Mesajlarınızı bekliyorum. öpüyorum.
Merhabalar, tatilde okuyabileceğim biraz kafamı dağıtacak okuması kolay ingilizce kitap önerirseniz çok sevinirim.
Academic yazılar okumaktan sıkıldım, böyle daha basit günlük dilin kullanıldığı, günümüzde geçen roman tarzı bir şeyler okumak istiyorum. Bugün dayanamayıp The shortest history of Europe u aldım şimdi onu okuyorum ama okul bitiyor ve dediğim gibi tarihe vs. ara vermek istiyorum biraz. Me before you tarzı birşey olabilir belki, başka ne olabilir?
Academic yazılar okumaktan sıkıldım, böyle daha basit günlük dilin kullanıldığı, günümüzde geçen roman tarzı bir şeyler okumak istiyorum. Bugün dayanamayıp The shortest history of Europe u aldım şimdi onu okuyorum ama okul bitiyor ve dediğim gibi tarihe vs. ara vermek istiyorum biraz. Me before you tarzı birşey olabilir belki, başka ne olabilir?
"one unique aspect of course is the large number of individuals ang organizations contrubiting free materials "
oraganizastions dan sonra are contrubiting dememiş . direk ingli fiil kullanmış.burada bir are gibi bir kelimeyi mi çıkartmışlar ? yoksa bu bir kalıp mı nasıl bir kalıp biri izah edebilir mi lütfen ?
oraganizastions dan sonra are contrubiting dememiş . direk ingli fiil kullanmış.burada bir are gibi bir kelimeyi mi çıkartmışlar ? yoksa bu bir kalıp mı nasıl bir kalıp biri izah edebilir mi lütfen ?
bileşik dediğime bakmayın ismi aklıma gelmedi.
mesela: put on
şöyle kullanımı var: take it on.
bazen de böyle: take on it
veya pull up me pull me up.
bu özneler araya giriyor ya. neye göre giriyor?
mesela: put on
şöyle kullanımı var: take it on.
bazen de böyle: take on it
veya pull up me pull me up.
bu özneler araya giriyor ya. neye göre giriyor?
şöyle bir yöntem aklıma geldi. şimdi bir metinin önce türkçesini okuyacağım. sonra ingilizcesini. sonra ispanyolcasını. sonra cümle cümle bunu tekrar edeceğim. türkçe, ingilizce, ispanyolca. sonra kelime kelime tekrar edeceğim. türkçe, ingilizce, ispanyolca. bu yöntemle başarılı olabilir miyim? metin olarak haberler, wikipedia veya basitleştirilmiş metinleri düşünüyorum. tavsiyeleri alayım. (belki işin içine bir şekilde görsellik de katabilirim google images kullanarak)
streamable.com
"in the europan instutions...." dedikten sonra "((there'll be treason replacements)) for Jean-Claude Juncker and Donald Tusk" mı diyor?
"instutions" ile Jean Claude Juncker arasında ne diyor?
"in the europan instutions...." dedikten sonra "((there'll be treason replacements)) for Jean-Claude Juncker and Donald Tusk" mı diyor?
"instutions" ile Jean Claude Juncker arasında ne diyor?
dear wilyım şeyhpîr's ! şurayı nasıl kotarıcaz yav:
I realized that working for a state job was not a good fit for a person "with potential" to achieve more...
with potential
with a potential
with the potential
?
sanki ilk seçenek olur gibi ama bilemedim de.
I realized that working for a state job was not a good fit for a person "with potential" to achieve more...
with potential
with a potential
with the potential
?
sanki ilk seçenek olur gibi ama bilemedim de.
Brown diye biliyordum ama onu daha çok hintli ve afganlar için kullanıyorlarmış. Bugün internette bir zencinin ''brown'' için bu ne saçma bir tip tanıtma sözcüğü ben bir çok hintli ve afgandan daha yakınım buna dediğini görünce sorayım dedim. Sorduğum tam olarak şu; Hintli olmayan beyaz ırk daki kavruk kardeşlerimizi tanımlamak için (George Clooney, Johnny Deep) gibi adamlar için kullandıkları bir esmer sıfatı yok mu bunların? Baktım Kumralı da bulamadım tuhafıma gitti.
You are not required to be licensed for futures or securities dealing activity if you act as principal and deal only with professional investors.
Burada "you act as principal" ifadesini anlayamadım. profesyonel yatırımcılarla çalışırsak ve ne olursa söz konusu faaliyetler lisans almamız gerekmiyor?
Burada "you act as principal" ifadesini anlayamadım. profesyonel yatırımcılarla çalışırsak ve ne olursa söz konusu faaliyetler lisans almamız gerekmiyor?
sürekli beraber çalıştığımız, iletişim halinde olduğumuz departman için nasıl dirsek temasındayız gibi bir şey denir?
tia
tia
Arkadas bu dile bir turlu 100% veremiyorum kendimi.
Ingilizce konusuyorum, ogrenme surecinden de cok keyif almistim ama fransizca uzayli dili gibi geliyo. Bakin fransiz kulturunu dil strukturunu seviyorum, hatta dilbilgim iyidir ama konusma cok ama cok ters geliyo bana. Bunu, basit bir utangaclikla da aciklayamiyorum. Cok bariz bir sekilde fransizca konusurken kendimi duyunca sacma sapan sesler cikariyormusum gibi geliyor. Sanki hicbir zaman ingilizcede oldugu gibi akici konusamayacakmisim gibi geliyor. Sizin tecrubeniz ne oldu? Su kardesinizi bi boostlayin allaskina
Ingilizce konusuyorum, ogrenme surecinden de cok keyif almistim ama fransizca uzayli dili gibi geliyo. Bakin fransiz kulturunu dil strukturunu seviyorum, hatta dilbilgim iyidir ama konusma cok ama cok ters geliyo bana. Bunu, basit bir utangaclikla da aciklayamiyorum. Cok bariz bir sekilde fransizca konusurken kendimi duyunca sacma sapan sesler cikariyormusum gibi geliyor. Sanki hicbir zaman ingilizcede oldugu gibi akici konusamayacakmisim gibi geliyor. Sizin tecrubeniz ne oldu? Su kardesinizi bi boostlayin allaskina
You don't even have to be Jewish diyor, millet gülüyor hani? Espri anlaşılsın diye biraz geriden veriyorum youtube linkini: youtu.be
" I'm sick of you prying into my personal life"
sick of you that you are prying into my personal life şeklindemi yoksa sick of you dedikten sonra bir şeyleri çıkartıp gerund bir biçimde cümle mi eklieniyor. bu nasıl bir cümle yapısı oluyor ?
sick of you that you are prying into my personal life şeklindemi yoksa sick of you dedikten sonra bir şeyleri çıkartıp gerund bir biçimde cümle mi eklieniyor. bu nasıl bir cümle yapısı oluyor ?
İngilizcede esrar anlamına gelen ve telaffuzu pad gibi bir şey olan bir kelime arıyorum
Merhaba,
"Mağaza müdürlerinden telefonla gelen anlık talepler karşılandı ve çözüm üretildi" cümlesini düzgün şekilde İngilizce'ye çeviremedim maalesef.
Çeviri konusunda yardımcı olabilir misiniz?
"Mağaza müdürlerinden telefonla gelen anlık talepler karşılandı ve çözüm üretildi" cümlesini düzgün şekilde İngilizce'ye çeviremedim maalesef.
Çeviri konusunda yardımcı olabilir misiniz?
Merhabalar.. bir devlet kurumuna girmem için bütün şartları sağlıyorum. Ancak YDS’den 70 almam gerekiyor. E- YDS’ye girip maddi kayıp yaşamak yerine 8 Eylül’de olacağını öğrendiğim normal YDS’ye girmek istiyorum. İngilizce altyapım mükemmel olmamakla birlikte ortanın üzerinde. Sınava kadar bir kurs veya dershaneye gidecek maddi olacağım yok. Bu şartlar içerisinde İngilizcemi pekiştirip seviyemi biraz daha artırıp sınavdan gerekli olan 70 puanı alabilmem için tavsiyeleriniz nelerdir arkadaşlar ?
Not: daha önce hiç bir yabancı dil sınavına girmedim.
Not: daha önce hiç bir yabancı dil sınavına girmedim.
internette farklı çeviriler gördüm. siz nasıl çevirirdiniz?
sevgili duyuru,
Şimdi seyahat tarihi 19 eylül, vize randevusu için mail attım 26 haziran dedim tarih için gelen cevap şuydu,
as your travelling date will be on 19.09.2019 we will confirm your appointment
in June/Juli.
Thank you for your passion.
Şimdi haziranda randevu için mail mi at diyor yoksa tamam onaylandı mı diyor çıkamadım işin içinden:)
Şimdi seyahat tarihi 19 eylül, vize randevusu için mail attım 26 haziran dedim tarih için gelen cevap şuydu,
as your travelling date will be on 19.09.2019 we will confirm your appointment
in June/Juli.
Thank you for your passion.
Şimdi haziranda randevu için mail mi at diyor yoksa tamam onaylandı mı diyor çıkamadım işin içinden:)
İlki sanki daha sınai, ikincisi daha tarımsal/hayvansal gibi mi?
ya bi cümle var şu : how does it feel to treat me like you do? bunu 'nasıl hissettiriyormuş bana davrandığın gibi sana davranmak' şeklinde çevirsek arkadaşlar, me orada neden var ben anlamadım ya :( ben türkçe düşünüp ingilizceye çevirdğimde how does it feel to treat you like you do to me ? şeklinde cümleyi kuruyorum. şarkı bu ondan mı böyle bu cümleler? dalga geçeceksen, bilmiş bilmiş konuşacaksan cevap verme. başkası versin. senden cevap istemiyorum.
youtu.be
4.35’ten itibaren izleyin.
Sonlarda i work in recruitment diyor ve salon kopuyor. Nereyi kaçırıyorum?
4.35’ten itibaren izleyin.
Sonlarda i work in recruitment diyor ve salon kopuyor. Nereyi kaçırıyorum?
ingilizce okuma kitapları arıyorum. stage 4 ve 5. kapadokya kitap diye bir şey geçti elime bu ne lanet olsun dedim resmen. yds ve elt’nin de okuma kitapları yok test ve konu çalışıyorum onlarda. internette de kitapların pdf’si var ama edebiyat okuyabilecek kadar iyi değilim.
ayrıca video eğitimlerini çok seviyorum, daha iyiyim öyle öğrenmekte. ingilizce anlatan veya oyun gibi (dyned) gibi bildiğiniz bir şey var mı?
ayrıca video eğitimlerini çok seviyorum, daha iyiyim öyle öğrenmekte. ingilizce anlatan veya oyun gibi (dyned) gibi bildiğiniz bir şey var mı?
ingilizcemi kendi kendime ilerletiyorum ama seviyemden bir türlü emin olamıyorum. dört beceride de (speaking-writing-reading-listening) ingilizceye ne kadar hakim olduğumu en gerçekçi haliyle nasıl tespit edebilirim?
toefl'a girmek isterdim ama epey pahalı, ingilizcem çok iyi düzeye gelene kadar girmeyeceğim ki ödediğim paraya değsin, elimde iyi bir sonuç olsun.
toefl'a girmek isterdim ama epey pahalı, ingilizcem çok iyi düzeye gelene kadar girmeyeceğim ki ödediğim paraya değsin, elimde iyi bir sonuç olsun.
What is the new fad diet for ghost developers? The Boolean.
These city-dwellers generally have nearly as much sensitivity as the plastic flowers they leave behind - they are polluted with strange ideas about change and improvement which they force on to the unwilling original inhabitants of the villages.
hiçbir halt anlamadım. yani bu şehirliler, köylüler isteksiz olmalarına rağmen onlara ilerleme ve ıslah etme adı altında birtakım şeyler dayatma gibi tuhaf fikirlere mi sahipmişler? öyleyse bunun plastik çiçeklerle ne ilgisi var?
hiçbir halt anlamadım. yani bu şehirliler, köylüler isteksiz olmalarına rağmen onlara ilerleme ve ıslah etme adı altında birtakım şeyler dayatma gibi tuhaf fikirlere mi sahipmişler? öyleyse bunun plastik çiçeklerle ne ilgisi var?
akademik ve iş anlamında hangi sınav daha geniş bir alanda geçerliliğe sahip? şu sınava girersen şunlara başvuramazsın gibi istisnalar var mı?
şunları çevirebilir misiniz?
"onun gelmesini bekliyorum."
"para kazanmayı bekliyorum." (herhangi bir şeyi yapmayı bekliyorum olabilir aklıma bu geldi direkt)
"onun gelmesini bekliyorum."
"para kazanmayı bekliyorum." (herhangi bir şeyi yapmayı bekliyorum olabilir aklıma bu geldi direkt)
bunun bir formülü var mı emesela bir cümle yapısı var mesela bişi bişi diyor sonra bir isim-fiil koyuyor trusting garanted .veya bla bla running confirmed ingli adıldan sonra past particible geliyor.bu ne anlama gelitiriyor isim fiil artı pasif yapılı edilgen bir fiil mi geliyor sona ?
:D
Çok saçma belki ama merak ettim, nasıl çevrilir bu? Köfteyi meatball diye çeviremeyiz içinde et olmadığı için...
Bilemedim
Çok saçma belki ama merak ettim, nasıl çevrilir bu? Köfteyi meatball diye çeviremeyiz içinde et olmadığı için...
Bilemedim