Portare mi, indossare mi? Gözlük için de aynı mı kullanılır?
Toefl için kullandığınız kaynaklar nelerdi ? kaç puan aldınız ?
çalışma sisteminiz nasıldı ?
-youtube üzerinden link olur
-udemy kursu olur
-internet sitesi olur
-türkçe kitap olur
-ingilizce kitap olur
her bölümden 22 şer puan alıp 88 puan almak gibi bir hedefim var.
yds puanım 50. halihazırda kpss çalışıyorum işten çıkınca bu sürede nokta atışı bir kaynak bulursam günde 1 saat ayırıp toefl a da göz gezdirmeyi planlıyorum.
çalışma sisteminiz nasıldı ?
-youtube üzerinden link olur
-udemy kursu olur
-internet sitesi olur
-türkçe kitap olur
-ingilizce kitap olur
her bölümden 22 şer puan alıp 88 puan almak gibi bir hedefim var.
yds puanım 50. halihazırda kpss çalışıyorum işten çıkınca bu sürede nokta atışı bir kaynak bulursam günde 1 saat ayırıp toefl a da göz gezdirmeyi planlıyorum.
üniversiteyi %100 ingilizce okudum sözel bir bölümde.
hazırlık da okumuştum.
mezun olalı 10 yıl oldu, iş hayatında neredeyse hiç kullanmadım, kullanmıyorum.
bu ara ileri seviye ingilizcenin zorunlu olduğu bazı iş ilanları ilgimi çekiyor ama sürece girsem ne mülakatta konuşabilirim ne de oturup doğru düzgün bir şeyler yazabilirim.
herhangi bir acelem yok, belirli bir bütçe de ayırabilirim.
özellikle online olması tabi salgın nedeniyle önemli olacak.
(örneğin cambly için araştırdım ama çok kötüleyen de var, öven de, anlayamadım)
nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? benzer bir deneyim yaşayan var mıdır?
şimdiden çok teşekkür ederim.
hazırlık da okumuştum.
mezun olalı 10 yıl oldu, iş hayatında neredeyse hiç kullanmadım, kullanmıyorum.
bu ara ileri seviye ingilizcenin zorunlu olduğu bazı iş ilanları ilgimi çekiyor ama sürece girsem ne mülakatta konuşabilirim ne de oturup doğru düzgün bir şeyler yazabilirim.
herhangi bir acelem yok, belirli bir bütçe de ayırabilirim.
özellikle online olması tabi salgın nedeniyle önemli olacak.
(örneğin cambly için araştırdım ama çok kötüleyen de var, öven de, anlayamadım)
nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? benzer bir deneyim yaşayan var mıdır?
şimdiden çok teşekkür ederim.
nasıl söylenir?
teşekkürler.
teşekkürler.
“Which” yerine “that” kullanamadığımız durumun nedeni nedir?
“Anna told me about her new job, which she’s enjoying a lot.”
“ We stayed at the Park Hotel, which
a friend of ours recommended.”
Halbuki; “Grace works for a company which/that makes furniture.” diyebiliyoruz.
“Anna told me about her new job, which she’s enjoying a lot.”
“ We stayed at the Park Hotel, which
a friend of ours recommended.”
Halbuki; “Grace works for a company which/that makes furniture.” diyebiliyoruz.
bu cümlede kullanılan "to" ?
neden to kullanılmış? bunun yerine because yazsaydık olmaz mıydı?
veya muadil sözcükler neler var? mesela "for"
bir de birebir çevirisi nedir?
neden to kullanılmış? bunun yerine because yazsaydık olmaz mıydı?
veya muadil sözcükler neler var? mesela "for"
bir de birebir çevirisi nedir?
Merhaba. Cambridge Grammar kitabinda genellestirilmis zamanlar icin at kullanilir demis. Ornegin i dont like working at night. Ozel bir durumsa in kullanilir diyor. I was woken up by a noise in night.
Bu mantigi anlamisken exercise cozmek istedim. Asagidaki sitede yanlis cevap vermis oluyor bu anlatima gore. Ozellikle 1. Ve 12. Sorularda.
www.perfect-english-grammar.com
There was a loud noise which woke us up ‘in’ midnight dedim spesifik bir gece oldugu icin. Cevap at imis. Hangisi dogru acaba?
Bu mantigi anlamisken exercise cozmek istedim. Asagidaki sitede yanlis cevap vermis oluyor bu anlatima gore. Ozellikle 1. Ve 12. Sorularda.
www.perfect-english-grammar.com
There was a loud noise which woke us up ‘in’ midnight dedim spesifik bir gece oldugu icin. Cevap at imis. Hangisi dogru acaba?
Yakin zamanda computer based IELTS Academic sinavina girenlere bir sorum var. Reading kisminda once part3’ten baslamamiza imkan veriyor mu test? Malum part 3 oldukca zor, ben oraya gelene kadar pert oluyorum cozum olarak mumkunse eger 3.kisimdan baslamak iyi bir strateji mi sizce?
Küçük bir sorum var.
Fetal kelimesinin sözcük türü sıfat. Bu kelimenin cenin çevirisi var. Ama cenin kelimesinin sözcük türü TDK sitesinde isim.
Sözcük türü sıfat olan bir kelimenin Türkçe çevirisinin isim olması kafa karışıklığı yaratıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
Fetal kelimesinin sözcük türü sıfat. Bu kelimenin cenin çevirisi var. Ama cenin kelimesinin sözcük türü TDK sitesinde isim.
Sözcük türü sıfat olan bir kelimenin Türkçe çevirisinin isim olması kafa karışıklığı yaratıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
"Fiyat teklifimizi inceleme şansınız oldu mu?"
Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)
Have you had a chance to consider our quotation?
Have you had a chance to view our price offer our?
I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price offer?
Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)
Have you had a chance to consider our quotation?
Have you had a chance to view our price offer our?
I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price offer?
Yemek güzel oldu.
Yemek güzel olmuş.
Yemek güzel olmuştu.
Ayşe yemek yaptı.
Ayşe yemek yapmış.
Ayşe yemek yapmıştı.
Hepsi geçmiş zaman olacak şekilde Ingilizce tam karşılıkları nedir?
Çok teşekkürler.
Yemek güzel olmuş.
Yemek güzel olmuştu.
Ayşe yemek yaptı.
Ayşe yemek yapmış.
Ayşe yemek yapmıştı.
Hepsi geçmiş zaman olacak şekilde Ingilizce tam karşılıkları nedir?
Çok teşekkürler.
native speaker buldum, istediğini konusalım diyor.
bense speaking kurslarındakinin benzeri şekilde ilerlemek istiyorum. sorun şu ki o kursalarda neler yapılıyor bilmiyorum.
elemanla konuşmaya çalıştım dün. ama çok tıkandım.
kelime bilgim yetersiz kalıyor biraz. konuşmadan evvel konuya çalışıp kelime öğrenip konuşma esnasında kullanayım diyorum.
sizin tavsiyeniz nedir? bu native ile nasıl daha faydalı konusabilirim?
bense speaking kurslarındakinin benzeri şekilde ilerlemek istiyorum. sorun şu ki o kursalarda neler yapılıyor bilmiyorum.
elemanla konuşmaya çalıştım dün. ama çok tıkandım.
kelime bilgim yetersiz kalıyor biraz. konuşmadan evvel konuya çalışıp kelime öğrenip konuşma esnasında kullanayım diyorum.
sizin tavsiyeniz nedir? bu native ile nasıl daha faydalı konusabilirim?
Merhaba,
İngilizce karşılığını bulmaya çalıştığım ifade "aşırı anlam yükleme". Bağlam şu: Althusser, Marx'ın bir ifadesini öyle bir ele alıyor ve öyle bir anlam yüklüyor ki ifade, Marx'taki bağlamından farklı bir biçim alıyor. Buna "aşırı anlam yükleme" demek istiyorum ama bu ifadenin İngilizcesini bulamadım. Teşekkürler.
* Gerekirse daha fazla ayrıntı verebilirim.
İngilizce karşılığını bulmaya çalıştığım ifade "aşırı anlam yükleme". Bağlam şu: Althusser, Marx'ın bir ifadesini öyle bir ele alıyor ve öyle bir anlam yüklüyor ki ifade, Marx'taki bağlamından farklı bir biçim alıyor. Buna "aşırı anlam yükleme" demek istiyorum ama bu ifadenin İngilizcesini bulamadım. Teşekkürler.
* Gerekirse daha fazla ayrıntı verebilirim.
bunların arasında fark var mı? yani mesela bildiğim kadarıyla amerikan ingilizcesinde birleşik kelimelerin ilk hecesinde vurgu yapıyorlar. ingiliz olanında da aynı mı bu? iki aksanı da iyi bilenler cevaplayabilir mi?
İngilizce konuşma pratiği yapmaya ihtiyacım var.
Duolingo Events'i bir kez denedim ama buluşmalar çok kalabalık olduğu için verimli olmadığını düşünüyorum.
Ücretsiz, küçük gruplar halinde, hatta bire bir pratik yapabileceğim bir ortam bulabilir miyim?
(Belki de Duolingo Events'i biraz daha detaylı incelemeliyim. Küçük ve planlı-programlı çalışan gruplar bulabilirim.)
Duolingo Events'i bir kez denedim ama buluşmalar çok kalabalık olduğu için verimli olmadığını düşünüyorum.
Ücretsiz, küçük gruplar halinde, hatta bire bir pratik yapabileceğim bir ortam bulabilir miyim?
(Belki de Duolingo Events'i biraz daha detaylı incelemeliyim. Küçük ve planlı-programlı çalışan gruplar bulabilirim.)
"Es gefällt ihr hier sehr gut"
Metinde eylemi yapan kişi kadın, peki kadınken niye "es" kullandı?
"ihr" nın oradaki varlığını da anlamadım, sie'nin dativ hali ama özne değil cümlede.
öncesi şu şekilde metnin: Juliana kommt aus Paris. Das ist die Hauptstadt von Frankreich. In diesem Sommer macht sie einen Sprachkurs in Freiburg. Das ist eine Universitätsstadt im Süden von Deutschland. Es gefällt ihr hier sehr gut
Metinde eylemi yapan kişi kadın, peki kadınken niye "es" kullandı?
"ihr" nın oradaki varlığını da anlamadım, sie'nin dativ hali ama özne değil cümlede.
öncesi şu şekilde metnin: Juliana kommt aus Paris. Das ist die Hauptstadt von Frankreich. In diesem Sommer macht sie einen Sprachkurs in Freiburg. Das ist eine Universitätsstadt im Süden von Deutschland. Es gefällt ihr hier sehr gut
Konu anlasilsin diye tum metni verdim de soru son cumleye yonelik aslinda.
Sky news kanalinin youtube'da bir video alti aciklamasindan.
Manchester United's Avram Glazer refuses to answer after European Super League protest
Despite being asked several questions, Avram Glazer did not engage and drove off without saying anything.
It came after a fan's letter awaits a response from the family about the actions of the club over the failed European Super League refocused fans desire for the family to depart.
The original apology saw Mr Glazer's brother, Joel, "apologised unreservedly" to fans following the club's withdrawal.
Son cumle the original apology saw diyerek nasil bir cumle yapmislar oyle ya. Yapi hakkinda ve tercume hakkinda her tur bilgiye minnettarim. Tesekkurler.
Sky news kanalinin youtube'da bir video alti aciklamasindan.
Manchester United's Avram Glazer refuses to answer after European Super League protest
Despite being asked several questions, Avram Glazer did not engage and drove off without saying anything.
It came after a fan's letter awaits a response from the family about the actions of the club over the failed European Super League refocused fans desire for the family to depart.
The original apology saw Mr Glazer's brother, Joel, "apologised unreservedly" to fans following the club's withdrawal.
Son cumle the original apology saw diyerek nasil bir cumle yapmislar oyle ya. Yapi hakkinda ve tercume hakkinda her tur bilgiye minnettarim. Tesekkurler.
Dışarıdan destek alacak yani özel öğretmene ödeyecek param maalesef yok. Haliyle kendime bir program oluşturmalıyım.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
A2 seviyesinde bir ingilizcem var. Gündelik konuşmaları biraz dil kurallarını katlederek de olsa yapabiliyorum, anlaşabiliyorum.
1 adet günde 1-2 saat konuşma pratiği yapabildiğim bir arkadaşa sahibim. Kendisi ielts ten 7.5 alarak c1 seviyesinde olduğunu söylemişti.
Fark ettiğim en büyük eksiklerim kelime bilgim az ve edatları kullanmakta bayağı kötüyüm. 1 sene sonunda nasıl bir program izlemeliyim ki en azından b2 seviyesine geleyim? Çünkü ielts sınavından b2 seviyesinde puan almalıyım.
İnternette birçok kaynak var fakat bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Bazılarının tavsiyeleri ise hep tek yönlü. Mesela birisi diyor kelime öğren halledersin. İyi de o kelimeyi doğru yere koymayı bilmedikten sonra lego birleştirir gibi kelime dizince karşımdaki kişi bunu anlamıyor ki. Başka biri diyor ki konuştukça öğrenirsin fakat ben yurtdışında yaşamıyorum. Günün 10 saati zorunlu olarak maruz kalmıyorum ki dediği doğru olsun. Bana bu imkanlarım göz önünde bulundurularak dengeli bir program lazım ama...
Mesela robert koleji nasıl bir program izliyor da mezun olduğunda mükemmel bir ingilizcen oluyor? Ben bu öğrenme sistemini arıyorum esasen.
(well it sounds like) we should be erring on the side of caution.
hata yapmamak konusunda ihtiyatlı olmalıyız mı diyor? yoksa uyaracak kadar ihtiyatlı olmalıyız mı diyor?
hata yaptığı, yapmış olma olasılığı üzerine bir insana karşı ne tepki vermeliyiz tepki vermeli miyiz önerisi aldıktan sonra kullanılan bir karar cümlesi olmalı.
hata yapmamak konusunda ihtiyatlı olmalıyız mı diyor? yoksa uyaracak kadar ihtiyatlı olmalıyız mı diyor?
hata yaptığı, yapmış olma olasılığı üzerine bir insana karşı ne tepki vermeliyiz tepki vermeli miyiz önerisi aldıktan sonra kullanılan bir karar cümlesi olmalı.
Yakın zamanda bir işe başlayacağım ve İngilizce sunumlar, raporlamalar gerektiriyor. Altyapım var ama daha önce elin adamına raporlama yapmadım online olarak ve herhangi bir denetime girmedim diyebilirim (yalnızca bir kez). Böyle bir işte çalışan arkadaşların daha akıcı görünümlü İngilizceleri için hangi kalıpları cümlelerine yedirdiklerini öğrenmek isterim. Kaynak önerisi de olur
"making the familiar strange" bu ifadeyi en iyi şekilde türkçe'ye nasıl çevirebiliriz? Kalıplaşmış bir kullanımı var mı?
Bağlamı yok. Bir başlık olarak düşünün.
Bağlamı yok. Bir başlık olarak düşünün.
Selam,
Uzun süredir konuşmadığımız arkadaşınız naber diye mesaj attı, 'ben de bugün sana yazmayı düşünüyordum, tesadüf oldu gibi bir cümle nasıl kurabiliriz. 'Sana bir fotoğraf/video gönderecektim.'
Teşekkürler
Uzun süredir konuşmadığımız arkadaşınız naber diye mesaj attı, 'ben de bugün sana yazmayı düşünüyordum, tesadüf oldu gibi bir cümle nasıl kurabiliriz. 'Sana bir fotoğraf/video gönderecektim.'
Teşekkürler
s.b.
google'da cok arastirdim ama en formal ve dogru olani hangisidir emin olamadim.
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
Mesela:
How about you?
What about you?
How about you?
What about you?
kullanan var mi acaba? bircok kurs var memnun olduklarinizi yazabilir misiniz? bir de sinavdan kac aldiniz kursla calistiginizda?
Bu tarihin okunuşunu rica edebilir miyim?
Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?
Teşekkürler.
Aynı zamanda 29.02.2024’ünde okunuşunu yazar mısınız? zaten konuşma dilinde bir şey farketmez değil mi?
Teşekkürler.
Bilen var mı?
Kendi kendime İspanyolca öğreniyorum. Ama tıpkı okuldaki İngilizce kitapları gibi temel düzeyde bir workbook'a ihtiyacım var eski öğrendiklerimi pekiştirmek için. Türkçe üzerinden olmasına gerek yok. Ama cevap anahtarı da lazım tabii.
Bildiğiniz bir kaynak varsa ve nasıl bulacağımı da söyleyebilirseniz çok sevinirim.
Kendi kendime İspanyolca öğreniyorum. Ama tıpkı okuldaki İngilizce kitapları gibi temel düzeyde bir workbook'a ihtiyacım var eski öğrendiklerimi pekiştirmek için. Türkçe üzerinden olmasına gerek yok. Ama cevap anahtarı da lazım tabii.
Bildiğiniz bir kaynak varsa ve nasıl bulacağımı da söyleyebilirseniz çok sevinirim.
İngilizcede Sabbath olarak geçen, yaratılışın yedinci gününü ve Yahudilerin iş yapmadığı günü ifade eden bu kelimeyi Türkçede nasıl kullanmak gerekir? Kimi yerde şabat, kimi yerde sebt veya sept olarak görüyorum. Yazdığım yazıda kullanmam lazım fakat işin içinden çıkamadım. Bilgisi olan var mı?
Almanca çalışırken kelimelerin okunuşlarını görebileceğim hangi sözlüğü (internet sitesi veya uygulama) tavsiye edersiniz? teşekkürler.
Almanca "Arkadaşım beni bekliyor" demek istiyorum.
"Mein Freund wartet mich" diye yazdım fakat google translate, "Mein Freund wartet auf mich" diye çeviriyor. Buradaki auf'un işlevi nedir? daha önce de sanki başka bir cümleyi auf ile beraber düzeltmişti.
"Mein Freund wartet mich" diye yazdım fakat google translate, "Mein Freund wartet auf mich" diye çeviriyor. Buradaki auf'un işlevi nedir? daha önce de sanki başka bir cümleyi auf ile beraber düzeltmişti.
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
I can don’t use what is tested on them
Burada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
Burada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
Bilkent mezunuyum. 2018 yılında grad. applicationları (gitmedim) için Toefl'a girip 102 almıştım. Alabileceğim maksimum skor buydu sanırım. Şansım da yaver gitmişti, writing sectionları üniversite yıllarımda ilgilendiğim essay yazdığım alanlardan oluştuğundan ezbere yazdım gitti. O sayede yüksek skor aldım.
MBA için gitmek istediğim üniversite toefl'dan 109 ve üstü alınmasını bekliyor. Bu seviyeye nasıl ulaşabilirim, ekstra neler yapmam gerekli? Sınav formatına hakimim ama beklenen skor bir hayli yüksek olduğundan bu seviyelere çıkmak zor.
MBA için gitmek istediğim üniversite toefl'dan 109 ve üstü alınmasını bekliyor. Bu seviyeye nasıl ulaşabilirim, ekstra neler yapmam gerekli? Sınav formatına hakimim ama beklenen skor bir hayli yüksek olduğundan bu seviyelere çıkmak zor.
Merhaba arkadaşlar. İnternette okuduğum yorumlarda Almancadan sonra İtalyanca öğrenilmesi tavsiye edilmiş. Sebebi de İtalya'nın sanayide iyi bir durumda olmasıymış. İtalya sonuçta Lamborghini, Ferrari gibi devleri çıkarmış ülke. Sanayisi tabii ki iyi ama gerçekten dili öğrenilecek kadar, hatta Almancadan sonra öğrenilecek kadar önemli konumdalar mı? Bunu öğrenmek istedim. Bu arada makine mühendisiyim. Değerlendirme buna göre olursa daha iyi olur.
İkinci olarak Almanca öğrenmeye bir süre önce başlamıştım. İtalyanca hakkında da merak edip araştırdığım kadarıyla bilgi sahibiyim. İtalyanca sanki Almancaya göre daha "öğrenilebilir" gözüküyor. Gerçekte durum nasıl?
Son olarak Almancayı İngilizce anlatan hangi kitapları önerirsiniz? PDF olarak bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
İkinci olarak Almanca öğrenmeye bir süre önce başlamıştım. İtalyanca hakkında da merak edip araştırdığım kadarıyla bilgi sahibiyim. İtalyanca sanki Almancaya göre daha "öğrenilebilir" gözüküyor. Gerçekte durum nasıl?
Son olarak Almancayı İngilizce anlatan hangi kitapları önerirsiniz? PDF olarak bulmaya çalışacağım. Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
Bu ayın başlarında belirti gösterip test yaptırmıştım. Pozitif çıktı
10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayım
dedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?
İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.
Şu an keşke yaptırmasaydım diyorum:(
10 gündür bütün belirtiler geçti. Çok iyiyim. Garanti olsun diye test yaptırayım
dedim yine pozitif çıktı. Yine mi 10 gün karantinada kalacağım şimdi?
İşten atacaklar bu gidişle. Zaten evde kalmaktan psikoloji falan kalmadı.
Şu an keşke yaptırmasaydım diyorum:(
ingilizce'de rakamların böyle de okunuşları mı var? video izlerken ingiliz bi eleman "twelve hundred" dedi. ben 12bin ne alaka derken dikkat edince 1200'ü öyle okuduğunu fark ettim. aynı şekilde 12bin de "twelve thousand" mi oluyor acaba?
bu ingilizce'de olan bişey mi? ingiltere'ye mi özgü yoksa eleman mı sokak ağzıyla konuşmuş?
ilgili video youtu.be
bu ingilizce'de olan bişey mi? ingiltere'ye mi özgü yoksa eleman mı sokak ağzıyla konuşmuş?
ilgili video youtu.be
Flinstones'ın jeneriğini izlerken farkettim, "gay old time" diye bir ifade var. gay sözcüğünün neşeli, eğlenceli anlamına geldiğini biliyorum. eskiden bu anlamda kullanılıyordu ama artık kullanılmıyor diyebilir miyiz? yani bu şarkıyı 60 sene önce değil de bugün yazsalardı gay old time demezlerdi bence.
www.youtube.com
türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.
www.youtube.com

türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.
merhaba. doğrusundan emin olamadım
no one can baptise my soul. mu
no one baptise my soul. mu?
şimdiden teşekkür ederim.
no one can baptise my soul. mu
no one baptise my soul. mu?
şimdiden teşekkür ederim.
bu başlık altına yazacak bir şeyler arıyorum ancak arastırıp bulduklarım hep digital literacy. konu hakkında bilgi ve önerisi olanlar, siz ne yazardınız?
ya bunu türkçede de çok karıştırıyorum.
"Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?
(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
"Ali layık olmadığı bir yerde yaşadığını biliyordu." cümlesinin ingilizcesi ne?
(anlam: yer kötü, Ali iyi. Ali daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor)
Sizce kelime öğrenme, çeviri yapabilme, İngilizce konuşabilme gibi konularda büyük yardımı olur mu?
Hiç böyle tavsiyelere rastlamıyorum, sürekli yabancı dizi türkçe altyazı öneriliyor.
Hiç böyle tavsiyelere rastlamıyorum, sürekli yabancı dizi türkçe altyazı öneriliyor.
Merhaba
Tanımadığımız ve resmi olmayan bir muhabbette karşıdakine hitap şekilleri neler?
Hem rahatsiz etmeyecek hem de irite etmeyecek.
Teşekkürler.
Tanımadığımız ve resmi olmayan bir muhabbette karşıdakine hitap şekilleri neler?
Hem rahatsiz etmeyecek hem de irite etmeyecek.
Teşekkürler.
Genki the Gorilla and her baby: a miscarriage made lose her position within her troop to other females who gave birth before her. She got depressed, lost a lot weight and self-mutilated. She made a recovery after she was returned to her old zoo with her mom, and later managed to have her own family
www.reddit.com
www.reddit.com
almanca öğrenmek istiyorum ama kendi kendime başlayamadım bir türlü. aylardır elimde birikti kaynaklar ve toparlayıp birine başlayamıyorum.
hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.
das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl bilgi verirseniz çok sevinirim.
edit: kaynak önerileri için çok teşekkürler ama elimde bir sürü kaynak var. duolingo busuu kaydoldum. udemyden kurs satın aldım ve pimsleur level 1 başladım. artı z libraryden bir sürü gramer kitabı indirdim grammatik aktiv vs.
sorunum aslında a1 için online kurslar verimli midir? goethe ile das akademie biliyorum başka tavsiyelere de açığım.
teşekkürler.
hem işe gidip hem de kendi kendine sıfırdan öğrenmek zor galiba.
das akademie ya da goethe online kurs sizce mantıklı mı? bu dönemde giden varsa sistemleri nasıl bilgi verirseniz çok sevinirim.
edit: kaynak önerileri için çok teşekkürler ama elimde bir sürü kaynak var. duolingo busuu kaydoldum. udemyden kurs satın aldım ve pimsleur level 1 başladım. artı z libraryden bir sürü gramer kitabı indirdim grammatik aktiv vs.
sorunum aslında a1 için online kurslar verimli midir? goethe ile das akademie biliyorum başka tavsiyelere de açığım.
teşekkürler.
"Müzikal kariyerinde patlama yaşadı." nasıl derim? "He had a boom in his musical career." diye düşündüm ama kulağıma yanlış geldi.
İngilizce dışında ve sıfır olduğunuz bir dil için soruyorum.
Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
Yüz yüze sınıflarda yeterli öğrenci sayısına ulaşılmadığı için istersem online derslere katılabileceğimi ya da iptal edip kurs ücretini geri alabileceğimi söylediler. Ben aslında çoktandır istiyordum kursu ama cesaret edemiyordum hiç. Şimdi kitabı sipariş ettim, kendimi gaza getirdim falan ama böyle olunca ne yapacağımı bilemedim. Sıfırdan öğreneceğim bir dil için online kurs fikri nedense hiç mantıklı gelmiyor bana. Sanki internetten de online ders kadar verim alabilirdim gibi geliyor kendi kendime ama belki de yanlış düşünüyorumdur.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yüz yüze mi yoksa online mı daha iyi sizce bu tür eğitimler? Siz olsanız online kursa yazılır mıydınız bu durumda?
''Die Prüfung erfolgt visuell mit normaler oder auf normal korrigierter Sehstärke.''
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
"Inevitably it collected information which was politically useful to the government or to individual ministers or officials, and its directors became powerful if shadowy figures."
İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cümlesini çözemedim. Nasıl çevirmek gerekir?
İlk kısımda sorun yok, bu arada it dediği "political police". "and its directors became powerful if shadowy figures." cümlesini çözemedim. Nasıl çevirmek gerekir?
amazon kindle a sözlük yükledim b1 b2 seviyesi için çok zorlamayacak kitap arıyorum yardımcı olabilir misiniz?