[]

En toksik özelliğiniz?

Benimki tembellik. Sizinki?




 
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.


  • in vino veritas  (19.07.23 20:31:22) 
kindarlık


  • pide  (19.07.23 20:50:40) 
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.

  • AlsterWasser  (19.07.23 20:56:34) 
Lafı bazen çok uzatmak :)


  • gadlemler  (19.07.23 21:08:08) 
Kesin yargılı olmam.


  • Amaranta ursula  (19.07.23 21:46:39) 
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.07.23 22:23:37) 
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.07.23 22:56:39) 
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
  • cooperr  (20.07.23 00:07:28) 
dengesiz ruh hali


  • personaa  (20.07.23 00:21:14) 
Lovebombing, ıssız adam sendromu.


  • Bruce  (20.07.23 00:28:56) 
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.


  • akhenaten  (20.07.23 09:38:10 ~ 09:41:51) 
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.


  • jazzabel  (20.07.23 13:37:38) 
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
  • nundu  (20.07.23 14:03:19) 
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.


  • baldur2  (20.07.23 14:09:37) 
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.


  • wishmaythşngs  (20.07.23 16:31:51) 
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.


  • naksidil  (20.07.23 16:37:06) 
yedi büyük günahın hepsi


  • Hallegadola  (20.07.23 17:38:21) 
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
  • nawar  (20.07.23 17:49:36) 
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
  • rain when i die  (20.07.23 18:23:26) 
[]

"Akıllanmıyorum ben" diyebildiğiniz bir alışkanlığınız var mı ?

"Ben bunu hep yapıyorum ama her seferinde de belamı buluyorum" diyip, bir türlü akıllanamadığınız alışkanlığınız var mı ?




 
bir şeyleri yerine kaldırmaya üşenmek, sonra acil lazım olduğunda on saat aramak bunun sonucunda bir yerlere geç kalmak.


  • pide  (18.07.23 16:13:44) 
Var ama burada soyleyemecegim. Akillanmak akillanmamak degil de muhtemelen altinda derin psikolojik sebepler yatiyor ve "elimizde olmadan" tekrar tekrar yapiyoruz. Keske cozebilsek.


  • ahm1  (18.07.23 16:14:16) 
[]

ilk buluşmada başınıza gelen en ilginç şey

ilk buluşmanızda size yapılan ya da sizin yaptığınız en ilginç şey ne olmuştu acaba ?




 
Dört saat bekletilmistim, sonra Seyrantepe'ye gidip otoban manzarasına karşı şarap içmiştik. Karşıdaki bana aşık olduğu kızı anlatmıştı, ben de teselli etmiştim. Sonra da Seyrantepe metroya bırakmıştı beni. Flört etmeyi bıraktığım iyi olmuş düşününce.


  • sekizdokuzon  (18.07.23 12:57:33) 
Bir keresinde buluştuğum kişi ben bir namaz kılıp geleyim diye beni masada bırakıp camiye gidip gelmişti. İnsanların önceliklerini bilmesi güzel şey :D

Başka birinin kedi sevgisi bambaşka boyuttaydı, beni bırakıp masaya gelen kediyle date eylemeye başladı. Olabilir dedim, seviyor napsın. Benim çıtamı aşan nokta kediye biten yemeğinin tabağını yalatmaya başlaması ve acayip sesler çıkararak sevinç gösterilerinde bulunması oldu.

Bu iki insan aynı zamanda hayat görüşü olarak birbirine en uzak iki tipti. Bu da bence havuzumun genişliğini gösteren kendi başına şaşırtıcı bir olay.
  • akhenaten  (18.07.23 14:41:44 ~ 15:34:58) 
İlk buluşmada değil de 2. ya da 3. buluşmada koluna girmedim diye ona tecavüzcü muamelesi yaptığımı söyleyen ve yol ortasında kaldırıma oturup ağlayan bir saykoya denk gelmiştim. Muhtemelen sarhoştu kendisi kabul etmese de. Bunu ilk buluşmada ön göremediğim için hala ara ara aklıma tükürüyorum.


  • Amaranta ursula  (18.07.23 15:18:52) 
Türkçe ninni söylememi isteyen biri olmuştu, anlam verememiştim. Dakikalarca ciddi mi değil mi anlamaya çalıştıktan sonra google’a “uyusun da büyüsün sözleri” yazıp aratmıştım. İşin garibi karşı taraf hem türkçeyi hem de sesimi çok beğenmişti hahahah :(


  • ruhen hastayim ben  (18.07.23 15:32:13) 
Kadıköy de buluştuk. Hdp mitingi mi ne vardı o gün. Kızla buluştuk ben iki slogan atıp geliyorum dedi. Harbiden gitti yarım saat bir saat sonra geldi. Aynen devam ettik.


  • allah yazdiysa bozsun  (18.07.23 20:58:08) 
Orta son-lise 1 arası yaz tatili öncesi okul pikniğindeyiz. Dansa davet tarzı bir oyun oynamıştık, bana 1 sınıf küçük bir kız düşmüştü. Sonra piknik dönüşü İncirli Çarşı mağazası önünde tekrar karşılaştık, beraber dondurma yemeye gittik. Evet "date" sayılacak ilk buluşmam bu şekilde gerçekleşti. Sonra okul açılınca yürümeye çalıştım ama olmadı. Bu da böyle bir anımdır....


  • d max  (21.07.23 15:36:49) 
Çok sevdiğim bir grubun vokali olduğunu öğrendim buluştuğumuzda. Grubu tanıyacağıma ihtimal vermeyerek tanıttı kendini, şak diye şarkılarından birini mırıldanınca şaşırmıştı. Grup üyelerini araştırmamıştım hiç; ilginç ve güzel bir andı benim için.


  • lüzumsuz adam  (21.07.23 15:44:37) 
oyle bir wasted oldum ki, sokakta sizip kalmisim, polis ve ambulans falan geldi, eve birakti, uber'e kustum, bara kustum, 6 tane 70'lik pale ale icince boyle oldu. kiza hicbir sey olmamisti. huahuauhuhaa.


  • baldur2  (21.07.23 15:52:09) 
[]

gmo simitci ankara cay yolu

Burada arkadaslar ile oturuyorduk bir telefonla konusayim dedim gercekten cok begendigim bur kız iceri girdi boyle gunluk esofmsnlari ile belli ki yyeni kalkmis. Iceriye bir siparis verdi sonra kenardaki sandalyede oturduyani siparisin cikmasini bekledi bi 5dk.

Bende yaninda konusmaya devam ettim biraz mevzuyu uzattim. Simit falan satilan bu yerde ne gibi bir ozel siparis vermis olabilir?


 
el açması gözleme olabilir mi:D


  • theseachange  (17.07.23 10:56:13) 
[]

Kafede çalışan kızla böyle konuşsam nasıl olur?

Kızdan hoşlandım o da anladı. Kafeye gidip, içecek bir şeyler söyleyip kız gelince de "ya ben sizinle konuşmak sizi tanımak istiyorum" desem nasıl olur. hayır vs derse tamam derim.

Yoksa bunun yerine kafeye sürekli gidip kızla muhabbeti kurup öyle mi ilerlesem ama dediğim gibi kız ondan hoşlandığımı anladı. Birde sürekli tek gitmek dikkat çeker, arkadaşlarla gidersem de kızla konuşamam.


 
İlk olarak şunu söyleyim. İlk bahsettiginiz yöntemi geçin. O kız günde birkaç kez böyle tırt bir soruyu duyuyordur. Buna emin olun

Sizin yerinize olsam mekana belli aralıklarla gidip yüzümü kıza alıştırım. Sonra git gel illaki samimiyet ve muhabbet artacaktır. Hep tek gitmemelisin. Düzgün bir arkadaş çevresi ( içinde kız olsa daha iyi) ile beraber arada bir gidip kendi çevrene onu da katabilirsin. Zaten git gel eger tipin ve muhabbetin de düzgünse kızın kendisi gelip ben şurda çok güzel yemek yapan bir mekan biliyorum yarın gidelim mi gibi bir soruyla gelir. Ondan sonra yürür gidersin
  • limonlu eksi  (16.07.23 01:10:16) 
-niyetini soyleme. onun yerine niyetini zamanla goster ve bu arada da onu anlamaya calis. boylece "sizi tanimak istiyorum" demek yerine olayi daha dogal bir sekilde yurutebilirsin.

-normal duzeninde takil. sirf kizi gormek icin oraya gitme.
-arada sirada bazi yorumlar, espriler yap.
-baktin biraz muhabbet olusuyor aranizda sonra bir seyler icmeye cagirirsin.
veya bir etkinlik vs olur... bundan biraz bahsedip ilgisini olcersin. baktin ilgileniyorsa davet edersin.
-gelirse senindir. gelmezse hic senin olmamistir.

bu tarz bir yakinlik kuramiyorsaniz muhtemelen birbirinize uygun degilsinizdir ve seni istemiyordur. bu durum da buyutecek bir sey degil.

edit: bu arada sevdigin bir mekansa hic bu islere girme. yedigin yere pisleme.
  • idexo  (16.07.23 10:39:19 ~ 10:41:42) 
[]

yurt dışında sosyalleşme önerisi?

merhaba herkese,
bu yaz aiesec ile italya, roma'ya gideceğim. bir dernekte çalışacağım. sorun şu ki dernekte benden başka gönüllü olmayacak. zor durumda olan kadınlar (mor çatı derneği gibi düşünün) ve dernek çalışanları dışında bir sosyalleşme durumum olmayacağa benziyor. nasıl sosyalleşebilirim? her türlü öneriye açığım ama cluba git, discoya git demeyin :D Meetup gibi sosyalleşme programları sizce işe yarar mı?



 
Dating app


  • hot potato  (16.07.23 16:21:36) 
Meetup yazacaktım ki siz de onu yazmışsınız.
ilgi alanınızla ilgili insanlarla bir araya gelmek açısından son derece yararlı.
Ayrıca yine ilgi alanınıza göre etkinlikler aratabilirsiniz. Roma olduğu için çok fazla expat da yaşıyordur orada, kitap kulüpleri, film kulüpleri, vs vardır mutlaka.
İtalyanlar da sıcakkanlı zaten.
Çok sorun olmaz.
  • gioberg  (16.07.23 23:48:23) 
[]

Sözlükteki bira içmelik arkadaş veritabanı başlığı hakkında

Merhaba arkadaşlar,

Sözlükte bu başlık malumunuz, hep görüyorum aktif ama çok garibime gidiyordu hep. Bugün de ilk defa çok içesim var ama hiçbir arkadaşım müsait değil. Dışarıda da tek başıma oturup içmeyi sevmiyorum. Bu başlığa yazıp da içtiğiniz ettiğiniz oldu mu hiç? Başlığa yazmayı düşünüyorum ama bir yandan da saçma geliyor. Deneyimleyen varsa öğrenmek isterim.


 
Bro bi bara pub'a birkaç gün git kendi kendine illa ki bi ortam oluşturursun, yani yapanı edeni yargılamam ama ben hayatımda hiç tanımadığım bir insanla hiçbir etkileşimim olmadan "hadi içelim" mantığıyla bir araya gelmeyi çok mantıklı bulamıyorum ya, yani zorluyorum empati yapıyorum ama olmuyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.07.23 18:44:28) 
Oldu. Geçen sene 8-10 kadın toplanıp sohbet muhabbet içtik. Çok keyifliydi. Ama öncesinde bir grup kurmuştuk ve birbirimizi tanımıştık. Aniden bu akşam için böyle bir işe girmez tek başıma içerdim ben olsam.


  • ruhen hastayim ben  (15.07.23 19:51:49 ~ 19:52:33) 
Yazanların hepsi zaten erkek, bu konuda bir sıkıntın yoksa ve lokasyon uyuyorsa gidebilirsin ama olur da karşı cinse denk gelirsen(near impossible) hiç kasma bile derim.


  • Avoiding The Puddle  (16.07.23 12:26:23) 
[]

Evinde kliması olmayanlar bugün ne yapıyor

İstikamet avmler mi?




 
Yıllarca Hatay'da klimasız evde oturdum. Şu an İzmir'deyim. Zaman zaman açarım klimayı. İşin elektrik faturası kısmında da değilim. 'Ay rüzgarı şurama vuruyor' moduna da hiç girmedim. Klimalı ortam bana suni geliyor. Alışma meselesi olsa gerek. Çok da terlerim. Terledikçe de duş alırım. Çamaşır makinesi de durmaz hiç.
Bi sıkıntı yok yani.

  • Mirket  (15.07.23 13:29:22) 
ev esiyor su anda sıkıntı yok :) ama gece sinek olmasin diye cam pencere kapatmak zorunda kaliyoruz cok zor oluyor. ayaklarima buz kompres koyup uyuyorum boyle sicaklarda :)


  • in vino veritas  (15.07.23 13:46:11) 
Vantilatör


  • prole  (15.07.23 17:14:45) 
vornado aldım fena estiriyo


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:51:16) 
[]

yeni bir hayata başlarken ne yapıyorduk?

üniversite bitti. kaçtım geldim İstanbul'a. Küçük bir ev tuttum. İş buldum. Her şeye sıfırdan başlıyorum gibi. İş, para, arkadaşlar.. Bir korku var içimde. Koca bir yalnızlık hissi var. Beş sene önce üniversite için Ankara'ya gittiğimde de çok benzer bir his vardı içimde. Umut da vardı, heyecan.. Şimdi de var tabi. Ama o zaman bi sarpa sarmıştı işler. Sevememiştim Ankara'yı, yeni hayatımı, çevremi. En azından sevgilim vardı. Şimdi onu da bıraktım, arkadaşlarımı da.. Bir şeyler oldu ama, iyi mi oldu, kötü mü.. Korkuyorum ya. Koca bir korku var içimde. Yine öyle olursa ya diye.. Mesaim akşam 10-11 gibi bitiyor bir de. Kiminle tanışılır, nerede tanışılır.. Ne yapılır.. Nerede kafa dağıtılır.. Ne ara..

Var mıydı bunu yaşayan? Naptınız? Nasıl kurdunuz hayatınızı? Ne yapıyorduk böyle bir şeylere yeniden başlarken?


 
en basiti iş çevresinden arkadaş edinmek. fazla cıvık olmadan ama çok mesafeli de olmadan orta yollu şekilde onlarla arkadaşlık kurarak başlanabilir. yemeğe, içmeye çıkılır, maç izlemeye/konsere gidilir zaman içinde.

bunun dışında ben olsam evimin çevresinde meşrebime göre pub/cafe bulur sık sık gidip müdavimleşmeye çalışırdım. hem çalışanlarla hem de sizin gibi sık gelenlerle ahbap olunabilir zamanla.

ilgi alanınıza giren konularda bir topluluğa katılmak da işe yarar; kürek takımı, müzik kulübü, spor salonu vb.

kısa cevap; zamanla her şey oturur.
  • orient blue  (15.07.23 09:43:52) 
Yeni hayattan çok asıl hayata şimdi başlıyorsunuz gibi. Gayet yerinde hissiyatlar sıkıntı yok olabilir kafanızda büyütmeyin çok geçiş dönemi herkes aynı şeyleri yaşar.

Ama mesai çıkışı 10-11 ise sosyalleşme konusunda işiniz zor. Mesleğiniz hayatınız ise tüm çevreniz mesleğiniz olmak zorunda.Mesleğiniz hayatınız değilse 10-11 e kadar ne yapırum yahu ben burda diye sorgulayabilirsiniz ilerde.
  • AlsterWasser  (15.07.23 09:49:54) 
valla ben bunun biraz büyük boylusunu yaşadım. istanbul'dan iki çantayı alıp sydney'e gittim. ben de arkamda sevgilimi ve ailemi bıraktım. yarım küre değiştirdim. kalacak yerim bile belli değildi oradan hostel ayarladım. kimseyi tanımıyordum. ev buldum, ev arkadaşlarım oldu. iş buldum oradan arkadaşlarım oldu. hatta birkaç yıl sonrasında aynı şeyi bir daha almanya'ya gelerek yaptım.

yarın lizbon'a gidip orada sydney'de tanışmış olduğum bir kız arkadaşı ziyaret edeceğim bu arada. hehehe.

neyse, gittik de öyle kolay olmadı tabii. ilk 2-3 gün ev bulmakla uğraştım sonra bi hastalandım. ölsem cesedim memlekete bir ay sonra gider öyle uzak. benim uyanık olduğum zaman annemler uyuyor falan. o ara bi gurbetlik çöktü üstüme. iş de bulmam lazımdı param kısıtlı olduğundan vs.

sonra aldım elime kalemi defteri gittim harbour bridge'in altına, ne hissediyorsam yazdım. biraz iyi geldi. ertesi gün iş buldum, yavaş yavaş her şey düzeldi. alıştım, arkadaşlarım oldu ve sydney'i çok sevdim. 1,5 yıl sonra dönmeden önceki gün yine aynı köprünün altında aynı deftere çok farklı şeyler yazdım. defter hala yanımda. yine ara ara yazıyorum. size de öneririm.

şu anda sydney'i o kadar özlüyorum ki. annem babam olmasa bir yolunu bulup geri dönerdim sanırım. anlayacağınız o günler geçiyor. sıfırdan başlamak çok güzel ve herkesin deneyimlemesi gereken bir şey bence. yakında geçer merak etmeyin.
  • bohr atom modeli  (15.07.23 20:19:28 ~ 20:20:59) 
[]

En uzun işsizlik döneminiz kaç ay sürdü?

Benim 4 ay oldu da :(




 
18 ay. mezun olduktan sonra. cok kötüydü


  • sonsuz  (14.07.23 21:11:00) 
6 ay


  • cooperr  (14.07.23 21:19:11) 
benim de 9-10 ay para kazanmadığım ama aşkta kazandığım bir dönem olmuştu.


  • AlsterWasser  (14.07.23 21:25:11) 
ben 3 yıldır işsizim:)


  • nothing in my way  (14.07.23 23:17:08) 
yillar surdu. arada gunluk isler yaptim ama 5 sene bostum diyebilirim. sonra borc harc alip baska ulkeye tasindim...

issizligin tek kotu yani parasizlik degil. uc bes lira oluyor cebinde sosyalleseyim bir yere gidiyorsun herkes adindan sonra isini soruyor, konu komsu bile sen niye is bulamiyon yavrum, her yer is dolu diye akil veriyor.

simdi daha da kotu durumlar biliyorum. umarim en yakin zamanda istediginiz gibi bir is bulursunuz.
  • supergirl  (15.07.23 15:29:37) 
[]

bekarlık sultanlık mı değil mi?

Sizce?




 
Evliysen sultanlık, bekarsan değil.


  • michael_knight  (14.07.23 12:15:59) 
değişir. rezillik olan evlilik de var sultanlık olan da. aynısı bekarlık için de geçerli.


  • oceanthousand  (14.07.23 12:20:04) 
Günümüzdeki ortalama ilişkilere baktığımızda evet bekarlık sultanlık.

Kişisel alanlara ve özgürlüklere saygı varsa ve her an yanında hissettiğin güvenilir bir omuz bulabiliyorsan nimettir işte. Hiçbir bekarlıkla kıyaslanamaz.
  • ruhen hastayim ben  (14.07.23 12:50:53) 
Belli bir yaşta öyle, belli bir yaştan sonra değil. Bu sözün çıkış noktası bence 20'lerinin başında evlenen insanlar. O çağlarda evlilik çok kısıtlayıcı bir şey.

Ama göreceğinizi görüp yettiğini hissettikten sonra evlilik ya da eşdeğeri bir ortaklaşma işi insana iyi geliyor. Tabi severek evlendiyseniz.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı evliliği hayatın bir aşaması olarak gördüğü için evleniyor, düzgün bir sevgililik dönemi yaşayıp evlenen çevremde gördüğüm çiftlerin hepsi görünürde gayet mutlu, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alıyorlar. Hatta ben de onlarla birlikteyken mutlu oluyorum. 20'lerin başında evlenen çok kişi de tanıyorum iş ortamında, daha ziyade onlar evlilikle ilgili olumsuz konuşuyor.

Ben evli değilim ama çok uzun süredir bir birlikteliğim var. Halimden gayet memnunum açıkçası.
  • akhenaten  (14.07.23 12:51:46 ~ 12:53:49) 
bence gayet de sultanlık.


  • nothing in my way  (14.07.23 12:54:07) 
Sevdigin ve anlastigin biriyle olmak sultanlik. Sevdigin ve anlastigin biri yoksa bekarlik da sultanlik. Sultanligi kafa rahatligi olarak goruyorum, bu bekarken de olabilir iliskide de. Surekli yalnizligin da yanlis partnerle iliskinin de sultanlikla alakasi yok.


  • unidentified floating object  (14.07.23 13:03:05) 
Tipin iyiyse paran da varsa (arkadaşlarının yarısından fazlası evlenene kadar) sultanlık. Sonra evliler ayrı sosyalleşmeye başlıyor. O zaman değişiyor tabii.


  • nawar  (14.07.23 13:08:39) 
Sevgili olup gezip tozmak, kavda edip ayrılmak barışmak yerine evlendiyseniz bekarlık sultanlık.

Ama 20lerinizde baya güzel eğlendiyseniz, yanında da varsa sana göre biri varsa o zaman evlenmek sultanlık.
  • zimbirik  (14.07.23 13:14:24) 
Belirli bir yaşa kadar evet, sonra değil +1

Kimse evlenmek zorunda değil elbette, ama yaşamın zorluklarını birlikte sırtlayabileceğiniz, güzelliklerin tadını birlikte çıkarabileceğiniz bir hayat arkadaşınızın olması önemli bence. O yüzden herkes bu insanı bulabilsin isterim.

Mesela çocuk da çok güzel bir şey ama sorumluluğu bambaşka. Dolayısıyla bu sorumluluğu almadan da yaşayabilir insan. Ama hayat arkadaşı olmadan çok zor.

Fakat doğru insanla doğru zamanda yapılmış evlilikten bahsediyorum tabii. Yoksa yanlış zamanda, yanlış kişiyle evlenmek hayatı cehenneme çevirebilir.
  • gmzo  (14.07.23 13:15:19) 
Erkek için sultanlık olabilir de kadın için bilmem, erkekler hayatları boyunca çok az kadına ulaşabiliyor günümüzde. 30dan sonra parası da varsa kıymetli oluyor ve o sırada bekar olacaktım varya demeye başlıyorlar işte bu yüzden erkek için farklı kadın için farklı diyeyim.


  • olaylar olaylar  (14.07.23 13:18:07) 
Mutlu bir evlilik yapildiysa bekarlik sultanligin yanından gecmez


  • instant crush  (14.07.23 13:41:20) 
kafa dengi, hayatı güzelce paylaşabileceğin bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık değil. ancak hayatı dinzan edecek kapasitede, darlayan bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık


  • kondansator  (14.07.23 14:15:31) 
evlilik de bekarlık da bir seçim, kimse evlenmek yada bekar kalmak zorunda değil ve seçiminizden memnunsanız ikisi de sultanlık olabilir. ama sizi seven, değer veren, emek bilen biriyle hayatınızı paylaşıyorsanız evlilik bence sultanlık, ben bekarlık dönemimde çok dağınıktım mesela o zamanda sultanlık dönemlerim oldu ama evlilikle birlikte esas sultanlık buymuş dedim , birlikte her şeyi paylaşabileceğiniz bir eşiniz varsa evlilik de sultanlık, hatta ayrı bir güzel.


  • crackcodemood  (14.07.23 14:27:53) 
ben evliliğimde mutluyum bekarlığa dönmek istemem ancak çocuk problem :)


  • mirty  (14.07.23 14:33:44) 
Birçok değişken var. Maddi durum ve sosyal çevre önemli. Yapışkan bir ailen varsa ve bekarken de olsa her işine salça oluyorsa sıkıntı. Tek maaşla kira ödeme zorluyorsa yine sıkıntı. Bence insanlar biraz da zorunluluktan evleniyor. Bu zorunluluk maddiyat olur veya cinsellik vb şeyler olabilir gibi


  • roe  (14.07.23 14:38:56) 
benim icin kesinlikle sultanlik. evlenip standartini ciddi oranda yukseltirsen evlilik de iyi bir seye donusebilir ama ben hala neden evlenildigini tam olarak cozebilmis degilim. kendine yetmeyen insanlar genelde bu yola hizli giriyor ve eksiklikleri azalmak yerine cogaliyor


  • mess  (14.07.23 16:00:24) 
Duruma göre değişiyor.


  • poncikkurabiye  (14.07.23 21:26:56) 
Duruma göre değişir+1
Su an Türkiye'deyim, hanımı özledim 10 günde. Vallaha şu an evde olup televizyon karşısında uyumayi, hanımın üstüme örtü örtmesini(bu sicakta değil tabi) arkadaslarla dışarı çıkıp kokteyl içmeye tercih ederim.
Bana göre sultanlik değil çünkü eşimin hayatima kisitlamasi sıfır; oyun oynarim hatta o benden fazla oynuyor son zamanlarda, alkol alir sigara icerim, canim isterse ondan farkli yemek yerim, cikar arkadaslarla dışarıda icerim vs yani bunu bekarken de evliyken de yapıyorum ama esimle beraber aynı ortamda bulunmak, sabah kahve içmek apayrı olay.
  • logisticsmanager  (15.07.23 02:11:40) 
Bekarlık sultanlık değil tabi…


  • yalniz kizkulesi  (15.07.23 12:31:57) 
değil. Bu hayatı aynı şekilde algıladığın, anlaşabildiğin, güvendiğin destek olduğun, desteğini aldığın bir insanla yaşamak sultanlık. Bunların olmadığı zorlama bir ilişkidense bekarlık sultanlık.


  • sparkle kiddle  (16.07.23 21:03:35) 
Eğer tercih edilen bir yalnızlık ise kesinlikle sultanlık ama tam tersi ise değil. Ben mesela artık insanlardan izole yaşamayı seviyorum; bir kere ayıp olmasın diye akraba derdi yok. Eve gidince hayatım stabil ve mutlu kavga dövüş yok, çocuk olmadığı için sorumluluk yok başıma bir şey gelirse dünyaya gözüm arkada kalmaz. Buna rağmen hayatı çok seviyorum ve mutluyum kendi içimde bir hayatım var. İnsanlar yorucu.


  • titanic kemancısı  (18.07.23 22:58:08) 
Bekarlık sultanlık net, er geç demokrasiye geçiliyor.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:56:16 ~ 00:57:01) 
[]

Evden çalışan insanlar nasıl sosyalleşiyor ?

sb




 
Benim çevremdekiler yeni insanlarla eldeki arkadaşların tanıştırdığı ortamlar ya da hobisel durumlarla bir araya gelebiliyor. Freelance çalışınca sürekli birileriyle tanışılıyor o da evden çalışmak. Hali hazırda olan insanlarla görüşmek için zaten ev ofis pek fark ettirmiyor.


  • hedep  (13.07.23 02:26:05 ~ 11:53:19) 
Eski arkadaşlarla ayda yilda bir görüşerek.


  • instant crush  (13.07.23 06:44:10) 
sitede evden çalışan başka komşularım var.
haftada 1 veya 2 beraber sitenin bahçesinde beraber çalışıyoruz. sohbet muhabbet.

onun dışında da eskiden mesai sonrası nasıl sosyalleşiyorsam aynı şekilde arkadaşlarım ile görüşüyorum.
  • teritori  (13.07.23 09:08:55) 
sosyalleşemiyorum, çalıştığım ekiple de yalnızca toplantıdan toplantıya görüştüğüm için onları tanıma şansı bulamıyorum. üstüne şehir de değiştirdim :d


  • rich folks hoax  (13.07.23 13:14:44) 
Sosyallesemiyor. Nerden bildigimi sorma :/


  • optimistbakunin  (13.07.23 18:21:35) 
[]

ara sıra aynı otobüsü kullandığımız hanımefendiyle nasıl tanışılır?

indiği durağı biliyorum, ama tesadüfen ben de o durakta inmiştim o yüzden biliyorum. onun dışında ben ondan önce iniyorum. nasıl yaklaşmak gerek reddedilmeyi kafama takacak değilim ama sonrasında aynı otobüsü kullanmaya devam edeceğiz :D




 
Kesişme falan olmuyorsa bence pek bulaşma. Kesişme oluyorsa yanına oturarak yol hava vs muhabbeti başlatman lazım. Muhabbet ilerlemezse orada bırakacaksın. Sakın ola indiği durakta inerek muhabbet başlatma.


  • prole  (10.07.23 22:01:28) 
karekodlu adli sicil kaydını çıktısını al
aynı durakta inip bu kağıt sizden mi düştü
dış görünüş uyumu varsa belki çay/kahve içmeye gidebilirsiniz

ayrıca prole haklı, ilgisi yoksa boşu boşuna red yemek için uğraşma
gerçekten tesadüfen muhabbet açılır denk gelir şansını o zaman kullanırsın
otobüs yolcuğunu onsuz yaşa
  • bir soru sorcam  (10.07.23 22:07:07) 
Onun indiği durakta in, navigasyonu aç, elinde tut yer arıyor gibi yap. Ona sor adresi.


  • Kahvedesu  (10.07.23 22:22:31) 
[]

ebeveynlerin yaşlandığını nasıl kabullendiniz?

yaşam temposunda hiç farketmeden ilerlerken yüzünüze nasıl çarptı bu gerçek?

uzun bir ayrılık sonrası ilk buluşmada kulaklarının daha ağır işittiğini fark ettim ben.

her zamanki hitabıma karşılık vermediğinde boğazım düğümlendi benim.

onun bu durumu fark edip hissettirmeden düzeltme çabasında ise ağlamamak için zor tuttum kendimi.

nasıl?

 
Bugun babam gibi sevdigim birinin olum haberini aldim. Icim kan agliyor. Ve ilk babami aradim. Yaslandigini hala tam kabullenemiyorum ama bazi korkularim da agir basmaya basladi bu olumlerle yuzlestikce.
Yoruldugunu hissettigimde, gucten dustugunu fark ettigimde cok kotu oluyorum. Bunu biraz terapiyle kabullenme taraftariyim. Aksi turlu zor.
Tek tesellim; sirali olum. Bunu da su yuzden soyluyorum; gecen ay 1990’li bir is arkadasimi aniden kaybettim. Gercekten allah sirali olum versin. Baska da tesellim yok. Babami kaybetmekten cok korkuyorum cunku.
  • mor oje  (10.07.23 20:31:11) 
basarili bir sekilde kabullenmedim acikcasi bunalimdayim.


  • hot potato  (10.07.23 20:31:58) 
Sahsen benim kabullenebilecegim bir sey degil. Edemiyorum da zaten. Tutundugum tek dal onlar. Ikisi de cok yaslanmadan bu gidisle nasilsa ben onlardan önce ölürüm diye umuyorum. Neyse ki 3 kardesiz, yalniz da kalmazlar. Bencillik ama napalim. Sormadan dogurmasalarmis -_-


  • unidentified floating object  (10.07.23 20:34:50) 
Benimki yürüyemiyor:(


  • Kahvedesu  (10.07.23 20:39:39) 
Ben de kabullenmekte zorlanıyorum. Baktıkça düşündükçe üzülüyorum. Bir şeyi onlara daha yüksek sesle, daha basit ve defalarca anlatırken bıkkınlık değil de üzüntü hissediyorum.


  • Amaranta ursula  (10.07.23 20:52:34) 
henüz saç ağarması dışında net bir belirtileri yok ama ben de çok korkuyorum bu tür şeylerden.

fakat içim de biraz huzurlu çünkü şu an istedikleri hayatı yaşıyorlar. kendi akranlarına göre çok fazla şeyler deneyimleyip gezip gördüler. bence önemli olan da bu.
  • bohr atom modeli  (10.07.23 22:46:34) 
İlk ciddi hastalandıklarında farketmiştim.


  • invictae  (10.07.23 23:47:16) 
Babayi gece apar topar hastaneye goturup hastanede sabahlayip sonrasinda da 1 hafta hastanede basini bekleyip, iyilesene kadar tuvalete götürüp tuvaletini yaptirip, banyoya götürüp banyosunu yaptirmamiz gerektiginde.


  • Samuray  (10.07.23 23:56:26) 
evdeki televizyonu uydu kutusuna baglamak icin ara parca gerekiyordu. ben elektrikciye gittim almaya adam erkek mi disi mi lazim dedi. evi aradim anneme sordum kablonun ucuna bak diye. gozlugumu getirmemisim secemiyorum ikisini de al hangisi lazimsa onu takariz dedi. o zaman şok gecirmistim hayati boyunca uzagi kartal gibi goren annemin kablonun ucunu goremeyisine. tabii simdi iyice ilerledi, telefonunun ekraninda neredeyse sadece 1 harf gorunecek kadar buyutup kullaniyor ekrani filan :)

ben bile yaslandim annem babam genc mi kalacak diyip kabulleniyorum. ama o şok anini asla unutamiyorum.
  • in vino veritas  (11.07.23 00:32:37) 
babam öldü. annemin de bir gün yaşlanıp aynı şekilde öleceğini öyle kabullendim.


  • emenius sleepus  (13.07.23 17:36:25) 
[]

Yaş 26 oldu geç mi kaldım her şeye ?

Meslek yok kız arkadaş yok para yok mal mülk yok.

Evimde bilgisayarım var o kadar. Belki yazılım dili öğrenirim diyorum ama her şeye geç kaldığımı düşünüyorum.

hayatımı boş şeylerle, bilgisayar oyunlarıyla, internetle, dizi film izlemekle geçirdim.

 
26 yaşındaki halime bir şeyler söylemek istesem

her şeye geç kalmadın bunun stresini yaşayıp hareketsiz kalma fakat hedeflerini de çok büyük tutup kendini yıpratma daha küçük hedefler belirle kendine derdim
  • freebird5406_2  (09.07.23 04:47:57) 
Hayatının belki daha 4'te 1'ini yeni bitirmişsin. Bu daha birşeyler başarmak için hiçbir şey. Bu yastayken bir televizyon tamircisinin yanında 4. senem olmasına rağmen önünde hiçbir şey olmayan kuş kadar maaşla çıraktan halliceydim. Tamamen tecrübesiz ve bilgisiz oldugum bir sektörde olmak istediğim şeyi bulup en alttan başlayıp 4. hatrı sayılır kuruluşta (3 tanesi banka genel merkezi) en yüksek primle ssk ödemesi olan maaşla işime başlamam sadece 4 sene sürdü. 30'da ilk ev ve araba, 33'te ikinci ev ve evlilik ve çocuk şeklinde devam etti. Yanlış tercihler sebebiyle evli ve çocukluyken işsiz kaldığım sorumluluğun baskısı yüzünden panik atak nöbetleri geçirdiğim dahi oldu. Şimdi bağımsız kendi işletmemde devam ediyorum. Ve düzeni kurmuş olmama enflasyondan etkilenmeyecek bir işim olmasına rağmen bu sefer de yapay zeka yüzünden kendi işim hakkında ve çocuğumunsa geleceği hakkında eksik ve güvende olmadığımızı hissediyorum. Yani kafa bir türlü rahatlamiyor. Hayat sürekli olarak her etapta endişe verici birşeyler çıkarıyor önüne. Bu endişeye odaklanmak yerine işine odaklan.kendinden başka hiçbir şeyden sorumlu olmadığın bir dönemdesin. Bunu kullan. Hareket etmeye başla ve durma. Durduğunda tekrar başlaması güç oluyor çünkü.


  • onepointzero  (09.07.23 09:13:17) 
ben de benzer durumdayım ve evet bence geç kaldık :')


  • candide  (09.07.23 11:08:00) 
Yıllar önce yine senin gibi benzer bir soru soran kişiye compadrito'nun şu entrisini salık vermişlerdi eksisozluk1923.com


  • OttoLilienthal  (09.07.23 11:17:26) 
Hiç geç değil. 26 yaşımda işimi bırakıp her şeyimi yüketene kadar seyahat ettim. 2 yıl sonra döndüğümde hiçbir şeyim yoktu. Gerçekten hiçbir şey. Eski işime dönmek de istemedim ve kendim bir şeyler başarmak istedim. Yıllar geçti hala deniyorum, yol aldığımın farkında olsam da dilediğim noktadan uzaktayım.

Şu an benden en azından 2 yıl avantajlı durumdasın. Sana en önemli tavsiyem temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelir sağlayan, aynı zamanda boş vakit yaratabildiğin, en azından tatili çalışma saati düzenli bir işe girip bunun yanında ilgi duyduğun ve yüksek gelir potansiyeli olan sanal bir işte kendini geliştirmen. İşe girmeden safi olarak yazılım vs odaklanırsan stresle başa çıkamayıp onu da başaramayabilirsin. Mutlaka stresini elimine eden ve sana konfor alanı yaratan bir işe ihtiyacın var. Tek yol elbette bu değildir ama benim tavsiyem budur.
  • Nature Works  (09.07.23 12:23:26) 
her şeye geç kaldım demek kaçış yolunuz. her şeye geç kalmak istiyorsunuz. geç kalmış olmak istiyorsunuz. Örneğin bunu tescil edecek bir kurum olsa ve "Her şeye geç kalmışsınız!" diye bir mühür bassa alnınıza ohh deyip salacaksınız. Hayatınızla ilgili detayları bilmiyorum. Para kazanmanız gerekiyor mu bilmiyorum mesela. Ama onun dışındaki her şey için zaten istediğinizi yapın. Dünya üzerindeki insanların belki yüzde doksanının hobisi film, dizi, oyun oynamak ve bir şey yapmamak. Siz de bunları yapıyorsunuz. Aslında kaymak tabaka olabilirsiniz. nasıl baktığınıza bağlı.

yok "bir şeyler yapmam lazım" diyorsanız, yapın. Çok zor bir ülkede yaşadığımızdan biz bir yerden sonra hep kaçmak istiyoruz. "çalışsam var ya kesin kazanırım üniversiteyi", "ben biraz uğraşsam aslında veririm bu kiloları", "biraz kassam iyi bir futbolcu olurum ben" hedefler altında ezildiğimizden bahaneler üretiyoruz. Yapmak istiyorsanız yapın. hemen şimdi yapın. ne yapacaksanız yapın. 26 yaşımın üzerinden yıllar geçti ama sanki dün gibi. Büyük ihtimalle 80 yıldan fazla yaşayacaksınız. ilk on yılında çocuk olduğunuzu varsayarsak hayatınızın henüz yüzde 22'sini tamamlamışsınız. geç kaldığınız hiçbir halt yok. Koşturmanız gereken, yakalamanız gereken bir şey de yok.
siz bahane üretmek ve bir şey yapmamak istiyorsunuz.
  • sparkle kiddle  (09.07.23 12:28:15) 
bilgisayar oyunu, internet, dizi film bos seyler degil. bunlar cok yogun calisan bazilari icin ornegin dinlenme, desarj olma araclari. sen kendini bos hissettigin icin bos goruyorsun.

26 yasinda bir meslegin olmaliydi bence. issizim mi demek istedin yoksa? issizsen is basvurularina hiz ver. gec kalmamissin. herkes 22de uni bitirip ise girecek diye bir sey yok ama bu yasina kadar lise mezunu olarak bir meslek ogrenmeden geldiysen gec kalmissin. sans bu isler ama hic belli olmaz bir bakmissin allah yuru ya kulum demis. cevremden cok gordum bu ornekleri
  • Kittie  (09.07.23 12:58:34) 
Hiçbir şey için geç değil. İstersen sıfırdan bir üniversite okuyabilirsin, bir meslek öğrenebilirsin. Ama vaktini iyi değerlendir. Bundan sonra film, pc oyunu gibi şeyler yerine tamamen gelişmeye odaklı yaşa.


  • roe  (09.07.23 13:11:14) 
@kittie, "sen kendini bos hissettigin icin bos goruyorsun." kişi çalışmadığına göre boş bir şeyle uğraşmış oluyor. Kafasını dağıtıyor ama çok yoğun olduğu için değil. Dolayısıyla boş hissetmesi doğal.

Okudunuz mu okumadınız mı? Kendiniz hakkında sıfır bilgi vermişsiniz.
Bir yere girip çalışmaya başlayın. Yazılımla ilgileniyorsanız da çalışırken boş vakitlerde ilgilenirsiniz.
  • sevilen progressive türkücü  (09.07.23 13:22:56) 
Otobüsü kacirdiginda gideceğin yere gitmekten vazgeçer geri mi dönersin, yoksa bir sonraki otobüsü mu beklersin?

Gec kaldım yapacak bir şey yok dersen bir sonraki otobüsü beklemek, saatini öğrenmek vb yerine tüh kaçırdım diye geri dönen gibi oluyorsun.

Bir amaç bul kendine, geçici de olsa. Tüh geç kaldım diye diye daha da çok geç kalırsın sonra.
  • encokbenisevinnolur  (09.07.23 13:23:09) 
[]

Bir kac aylik iliskim cikmaza girerken kendime sordugum soru

Bir kac aydir görüstügüm ve sevip deger verdigim kisiyle iliskim bitme safhasinda (yaslar 35 civari, ben erkek tarafi). Kendisine gercek bir ilgi duyduguma bir türlü ikna olmadi. Böyle düsünmesine yol acan en temel sebep haftada ortalama 2 kez görüsmenin bana dogal gelmesi, onun icin bunun yetersiz olmasi. Her gün sabah aksam mesajlastigimiz, ortalama 4 günde bir bulustugumuz, haftada genelde 1, bazen 2 geceyi beraber gecirdigimiz, araya 4 günden fazla zaman girerse uzun telefonlastigimiz bir iliski temposu bana gayet tadinda geliyordu ama kendisi icin bunlar cok yetersiz kaliyormus. Evlerimiz arasi mesafe 45 dakika, benim yol dahil calisma saatlerim 8-19:30, onunki 7-16 (biliyorum cok rakamsal veri verdim ama durumu net tarif etmek istedim).

Bana dogal gelen bu görüsme temposu ortalamaya göre cok mu düsük? Uzun süreli iliskileri olan bazi arkadaslarimla konustum da, bir cogu biz ilk aylarda haftada 4-5 geceyi beraber gecirerek baslamistik, neredeyse ayrilamiyorduk, her an birbirimiz arzuluyorduk, senin kiz da senden böyle bir arzu-istek görmek istemis demek ki dediler.

Bu konuda genel olarak ne düsünüyorsunuz?

 
bunun azı çoğu yok bu konuda "compatible" değilsiniz, yani sürdürme niyetiniz varsa nasıl yapalım diye konuşursunuz


  • freebird5406_2  (09.07.23 02:43:17) 
@freebird
Cok konustuk, bir ay boyunca bir tik daha yogun görüsmeye cabaladim, daha cok telefon actim ama yine de onun bekledigi seviyeye cikamadik, az geliyor, ben bu sekilde yapamiyorum diyor.

  • karanlik yanim  (09.07.23 10:12:53) 
35 yaşındasınız. siz ne istediğinizi biliyorsunuz karşınızdaki kişi ne istediğini biliyor ve istekleriniz ortaklaşmıyor. Ayrılın.
aynı evde yaşasanız örneğin, siz bazen bir odaya geçip kendi kendinize takılmak isteyeceksiniz bu kez "neden yan yana değiliz?" denecek size. Ayrılın. Özellikle belirli bir yaştan sonra istekleri, beklentileri ortaya koymak ve bunlarda ortaklaşma varsa yola devam etmek lazım. aksi hali çok yıpratıcı ve yorucu oluyor. zorlama oluyor.

  • sparkle kiddle  (09.07.23 12:13:42) 
kendi istediğin gibi yaşa ve canın istediği gibi iletişim kur hem sen daha mutlu olursun hem de muhtemelen sana daha çok bağlanır

ya da direk evlenip sorunu evlilik içinde çözebilirsin ya da pişman olabilirsin
  • bir soru sorcam  (09.07.23 13:32:28) 
Bunun ötesi zaten evlenmek. Bir de kız arkadaşın yanlış düşünüyor. Her gün görürsen konuşacak şey kalmaz. Özlemezsin. Gösterdiğin dikkat azalır. Çabuk ilerleyen çabuk biter. Haftada 5 gece beraber olursan 2 ay sonra ben sıkıldım der. Sık görmek istemesi doğal bir şey. Anlıyorum. Ama bu nedenle bitmesi seni sevmediğini gösteriyor. Basit bir mantık. Ayrılınca hiç göremeyecek. Asıl sorun görüşmek istemesi değil. Asıl sorun görüşemeyince ayrılmayı düşünmesi. Onu yine anlıyorum. Böyle bir beklentisi varsa ayrılmak isteyebilir. Bu ilişkide üzülen sen olacaksın. Çok bağlanma derim.


  • dissendium  (09.07.23 14:33:56) 
Arada tutku olunca ilk aylarda insan sürekli görüşmek istiyor. Her akşam görüşmek, konuşmak istiyor. Karşınızdaki kişi size bunu hissediyorsa ama siz ona karşıböyle değilseniz bence o sizin için yanlış kişi olabilir.
Çünkü 30 yaşında işgi güçlü insanlar da yeni ve doğru bir ilişkiye başladığında bu tutkuyu hissediyor. Belki kişiden kişiye değişir bilemiyorum.
Ama mesela ben sizin case de olsam kendimi öyle bi kaptırırım ki cuma akşamı buluşup pazartesi sabah işe gitmek için ayrılırım yanından.
Yep yeni ilişki, beraber yeniden keşfedecek dünya kadar şey var. İnsanın içinde yaptığı şeyleri bir de onunla yapma, gördüğü yerleri bir de onunla görme isteği olur.
Sizde bu istek, heyecan yoksa karşınızdaki kişi ile bir mantık ilişkisi yürütüyor olabilirsiniz.
  • zimbirik  (10.07.23 10:14:04) 
[]

Sahip olduğunuz en lüks şey

Sahip olduğunuz en lüks şey nedir?




 
luks deyince fonksiyonu cok onemli olmadigi halde ederi yuksek olan sey diye anliyorum. otomatik kol saatimdir.


  • antikadimag  (08.07.23 19:07:24) 
2 adet burberry tshirt. Üretici fabrika mağazasından almıştım ama online storeda şu an teki 17 bin lira


  • Unde bach canim  (08.07.23 19:40:43) 
Sanırım hayatımdaki en lüks şey çok sevdiğim işim ve bana sağladığı maddi, manevi imkanlar. Manevi imkanlar ile tatmin sağlıyorum, maddi imkanlar da bana ihtiyacım olanları ve satın alabileceğim zamanı sağlıyor. Zaman da mümkün olabilecek düzeyde özgürlüğü.


  • burka  (08.07.23 19:43:25 ~ 09.07.23 07:29:56) 
manuel kahve öğütücüm ve aksiyon figür koleksiyonumdaki bikaç parça.


  • Bruce  (08.07.23 20:04:27) 
Maddi manevi özgürlük.


  • ruhen hastayim ben  (08.07.23 23:20:43) 
cocuk istemeyen sevgili <3


  • mess  (08.07.23 23:50:14) 
Sabah uyanınca, istiyorsam kalkmak, alarmsiz. Çok ciddiyim.


  • kisa  (08.07.23 23:57:03) 
[]

Sizi ne mutlu eder?

Kısa vadede olabilecek/alınabilecek (ev/araba türü değil de) giyim kuşam mücevher ya da ince zevkler nelerdir? Seyahat de olabilir borsa yatırımı da koleksiyon da olabilir değişik mutfakları deneyimlenmek de spor da olabilir yani her şey olabilir. Kısa vadede sizi mutlu edecek şey ne olabilir?




 
mücevher cok mutlu eder hem kisa hem uzun vade :D


  • sonsuz  (08.07.23 13:32:20) 
Şunu al bunu al diyenler link de verirse mutlu olurum :)


  • naksidil  (08.07.23 13:34:29) 
Eski merak ve heyecan duygumun geri gelmesi


  • freebird5406_2  (08.07.23 13:42:18) 
oyun bilgisayarı:(


  • nothing in my way  (08.07.23 13:44:39) 
o kadar şey var ki :D.

garmin bir saat fena olmaz, güzel bir viski(glenfiddich 18) olabilir, sevgiliyle yapılacak tekne tatili, gidip wimbledon finalini canlı izlemek vs. vs. saymakla bitmez.
  • gule gule  (08.07.23 13:55:19) 
ABD tatili.


  • dissendium  (08.07.23 14:15:05) 
Parfüm.
Bir senedir almadim, zaten 20 tane falan var da olsun.

  • logisticsmanager  (08.07.23 14:18:24) 
  • Bruce  (08.07.23 15:12:04) 
green card


  • antikadimag  (08.07.23 19:09:06) 
İhtiyacım olan herşeye sahibim. İlla ki "Yav söyle işte birşey" derseniz güzel bir pijama takımı, kaliteli bir tıraş seti, güzel bir kitap, kullanışlı bir dürbün ve kısa bir kaplıca tatili oldukça mutlu edebilir.


  • burka  (08.07.23 19:42:10) 
Hamam (kese, köpük, masaj)
Evcil hayvanla oynamak
Kaçamak tatil
Güzel kaliteli bir kulaklık
Kitap almak için hediye çeki

Hepsine ihtiyacım var ve çok mutlu olurdum.
  • buzbebek  (08.07.23 22:20:16) 
[]

"Bu benim hayatımı değiştirdi" dediğiniz şey nedir ?

Hayatınızı değiştiren bir şey varsa o nedir diye soruyorum :)




 
Lisede kendimi düzeltip mühendis olmam diyebilirim. Aslında kendime çok uygun bir meslek seçmişim. Üniversite okumasaydım kesinlikle çalışmakta çok zorlanırdım. İşçilik gerçekten çok zor bir şey. 4 yıl eğitim alıp çok büyük bir yükten kurtulmak inanılmaz bir şey.


  • dissendium  (06.07.23 23:26:53) 
-İngilizce öğrenmek için gösterdiğim çaba ve İngilizce bilmek.


Hem çaba hem İngilizcenin kendisini bilmek, ayrı ayrı hayatımı değiştirdi. Bunu 4 günlük Belgrad gezisinin kafam acayip güzelken yazıyorum.
  • put it in your appropriate place  (06.07.23 23:36:00) 
18 yaşında ticarete girmek
İstanbul'a taşınmak

  • deer hunter  (07.07.23 00:06:09) 
Lisede dil bölümü okumak. İngilizce öğrenmek bunun önemli bir parçası çünkü internetle beraber her şeye erişebiliyorsun ve her şey ingilizce. Kişisel gelişimim açısından çok önemliydi.
Sonra yine üni ve bölüm tercihi, hayata bakış açımı değiştirmesi, o açıyla beraber iş hayatında başarılı olmama sebep olması derken, kırılma noktası o oldu. Yoksa eşit ağırlık seçip avukat ya da öğretmen olup çıkardım. (kötülediğimden değil, benlik olmamasından)

  • Bruce  (07.07.23 00:16:20) 
Kronolojik olarak

1. Ablam
2. Üniversitedeki hocam
3. Şimdiki eşim

(şey değil kim olarak)
  • halanne  (07.07.23 00:26:23 ~ 00:48:08) 
bogazici uni.


  • banach  (07.07.23 00:49:16) 
internet erisimi: muhtemelen en onemlisi, verdigim tum kararlari etkilemis olabilir

ingilizce ogrenmek: ikincisi, ilkinin kapsamini genisletmek adina

universite, erasmus: kendi ayaklarim uzerinde durabilmemi saglayan seyler, maddi ve sosyal anlamda

2019'da kanada'ya tasinmak: ekonomik kriz, siyaset gibi koularin artik beni etkilememesi (ya da cok minimal etkilemesi), kendi yagimda kavrulup gidebilmek cok buyuk bir kafa rahatligi

spor: hayatimdaki yeni seylerden, mecburen duzgun beslenmek zorunda kalip sporla birlikte hem mental hem fiziksel olarak yarattigi etkileri gormem, kelimenin tam anlamiyla caki gibi olmam inanilmaz bisey. aksini hayat edemiyorum artik. ruhum duymadan tirmandigim daglar ve sahit oldugum manzaralar da isin cabasi.
  • taurina  (07.07.23 00:56:57) 
Birincisi lise seçimim.
İkincisi erasmus.

  • asap raki  (07.07.23 01:00:33) 
İki huyum: sevmediğim şeylerden koşarak uzaklaşmak ve ünideki hocamın deyimiyle hırslı köpek olmam.

Ben yetişme tarzım nedeniyle hayır demeyi çok öğrenemedim. Heleki anne-baba birşey diyecek, sen de hayır diyeceksin. Ben de bunun yerine kaçtım. Bizim eve çok yakın iyi bir üniversitede öğretmenlik okuyabilecekken uzakta kimsenin bilmediği bir üniversitede entel dantel birşey okudum. Baktım okul gerçekten tırt, öyle böyle başka bir meslek edindim daha öğrenciyken. İlk işimden nefret ediyordum, oradan kaçmak için iyi bir yükseklisans buldum yurtdışında, ikinci işimden de nefret ettiğim noktada durup konuyu çözmek yerine yurtdışında bir işe geçtim vs. Böyle herşeyden kaçarak gitti bu asdfg

Hırs da kibirden herhalde. İşte işimi Türkçe yapmak yerine yabancı dilde yapmayı seçtim. Türkiye'de yükseklisans yapmak yerine amerikada iyi bir okulda yaptım vs. Benimle aynı yerde bulunmuş insanların şimdiki konumuna bakıyorum, bu iki huy gerçekten beni kurtardı.
  • orangesandsea  (07.07.23 10:09:32) 
[]

covid + deprem + ekonomik/siyasi krizler sonrasi gecmeyen ruh hali?

sizde de var mi bu?

ne kadar eglenceli sey yaparsam yapayim sanki hicbirsey covid oncesi gibi futursuz bir mutluluk vermiyor. sanki hersey biraz tadini kaybetti gibi.


 
kişisel psikolojimiz yaşadığımız toplumdan bağımsız değil malesef. bu yüzden siz kendi piskolojinizi çok iyi tutsanız da her gün iletişim içinde olduğunuz insanlar mutsuz oldukça bu size de yansıyacak.


  • orpheus  (06.07.23 17:31:50) 
Arkadaşlar ben hayattan tamamen kopmuştum fakat psikiyatri işimi çözdü. Korkmayın gidin, sandığınız gibi değil. Belki yapay ama mutluyum, hayattan keyif alıyorum nispeten hafif bir ilaç kullanıyor olmama rağmen.


  • guitarissimo  (06.07.23 19:44:18) 
Bende hiçbir şey covid öncesi gibi değil.


  • kukuleta  (06.07.23 23:07:17) 
türkiye'de doğmanın bile insanın ruh halini kalıcı olarak bozduğunu düşünüyorum.

ben covid başlarında yurt dışına taşındım, tayin gibi bir olay ile. ailemi ve sevgilimi arkada bıraktım.

şimdi yalnızlık sosu ile karışık, hergün daha kötü oluyor hissiyatını taşıyorum.

sevgilim olsa düzelir bir nebze bence.
  • rain when i die  (06.07.23 23:28:41) 
Covid değil de deprem ve seçimlerden sonra en küçük mutluluk bile garip bir utanç ve anlamsızlık ikilisi getiriyor. 10 dakikalık komik YouTube videosu izlesem bile böyle.


  • peki madem  (07.07.23 10:10:58) 
[]

Geçmiş mesajlaşmaları açıp açıp okuyor musunuz?

Sevgiliniz, eski sevgiliniz, flörtünüz, arkadaşınızla olan geçmiş diyalogları arada okuyup o konuşulan andaki karşılıklı hislerin üzerinde düşünüyor musunuz hiç?




 
Eski olanları açıp okumuyorum. Güncel olanları eskiden okurdum şimdi vaktim de yok hem eriniyorum.
Edit: Şimdi düşündüm de eski olanları zaten sildiğim için açıp okumak mümkün olmuyor.

  • Amaranta ursula  (06.07.23 00:07:31 ~ 00:15:49) 
hayır, her gece siliyorum mesajları.


  • gule gule  (06.07.23 00:24:51) 
evet gençken çok yapardım bunu. gerçi şimdi bile, sevdiğim bi şarkı veya film olursa defalarca dinler izlerim, hem o duyguları yeniden yaşamak hem de bir kez de farklı bir açıdan dinleyip gerçekten güzel miydi yoksa bende mi bi denyoluk vardı diye test etmek için. ama mesajları defalarca okumak içlerindeki en yararsız uğraştı muhtemelen çünkü bende hemen hiç izi kalmadı, onlardan öğrenip gelecek için ders çıkaracak bir şey yoktu açıkçası çünkü aşırı aşıkken yada öfkeliyken yazılan mesajlar çoğu, öyle mantık çizgisinden uzaklar ki "öeh iyi ki geçti gitti bir daha yapmayayım" dedirtmek dışında günümüzdeki hiçbir derde derman olamıyor.


  • engelbert humperdinck  (06.07.23 01:56:12) 
okurum ya. Arada bir muhabbet aklıma gelir, whatsappte arama yapıp onu bulup o diyaloğu okurum. İlla sevgili olmasına gerek yok, arkadaş grubundaki geyik muhabbetleri de okurum. Anlık olarak zaten keyif aldığım bir sohbetse birkaç defa okurum konuşma sürerken. Ses kayıtlarını da bazen dinliyorum tekrar. Bi de tuhaf şekilde kendi attığım ses kayıtlarını bi kez dinleme huyum var atar atmaz.

Yakın arkadaşlarımla olan whatsapp sohbetlerimi silmem. 2016'dan kalan sohbetler var. Whatsapp gruplarında önemli olanlar için de geçerli. Arşiv gibiyim bu konuda :d
  • nundu  (06.07.23 10:35:15) 
hayır.


  • gurur  (06.07.23 11:32:19) 
10 yılda 3 kere falan yapmışımdır muhtemelen.


  • bobinhoo  (06.07.23 14:13:06) 
Okurum hep


  • abuzer  (06.07.23 17:34:39) 
Yakın arkadaşlarım ile olan sohbetlerim çoğunlukla durur. Bazen vay be ne zamanlardan geçmişiz diye açıp okurum. Bazen de geçmişte bir olayı hatırlamaya çalıştığımızda, tartıştığımızda çaaat çıkarıyorum. Olay çözülüyor:)


  • skywalker.anakinn  (06.07.23 18:52:01) 
ewet ablamla olan mesajlasmalari arada bir acip okuyorum. hosuma gido. kendisi de bir duyurucu ins bunu gorur ve onu ne kadar sevdigimi anlar :D


  • nibba  (06.07.23 19:38:07) 
asla okummam. Yazarken düşünmeye çalışır düşünemediysemde yazdığımı kabul eder silerim.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:58:35) 
[]

Düğün ve arkadaşlar sorunsalı

Pazar günü yapacağımız düğüne şehir dışından eşimin 7 benim 7 arkadaşımız gelecek. Bu kişiler bir gün önce gelip ayarladığımız misafirhaneye yerleşecekler ve cumartesi beraber birşeyler yapalım yemek falan diyorlar. Biz ise hepsini çok sevsek de bir gün öncesine bir event daha organize edecek gücümüz kalmadı, maalesef maddi manevi tükenmiş hissediyoruz bu düğün planlama sürecinde…

Eşimin arkadaşları bir grup, hepsiyle topluca buluşabiliriz belki. Ama benim gelen arkadaşlardan sadece 3ü birbirini tanıyor, diğerleri alakasız hatta biri yabancı filan. Nasıl yapacağız bu durumda? Görüşmesek insanlar bizim için onca yol geldi ayıp olur e görüşsek o güne bir sürü işimiz olacak rahat rahat takılamayacağız.

Siz olsanız bu görüşme işini nasıl organize ederdiniz kimsenin gönlünü kırmadan?

Teşekkürler

 
Valla düğünüme çağırdıysam yakın arkadaşlarımdır ve beni en iyi tanıyan- anlayan insanlardır. Haliyle düğün öncesi mecalimin olmadığını söylediğimde anlayışla karşılayacaklarını umarım.


  • Amaranta ursula  (06.07.23 00:09:47) 
yolu sizin icin gelmediler. Evlenenler iki kişi onlar on dort kisi. on dort kisi iki kisinin hesabini paylasabilir. bir sey yapmak istiyorlarsa bir grup kursunlae planlasinlar ve sizden de 1 saat de olsa katilmanizi beklesinler. Amaclari aktivite, siz olmasaniz da eglenirler zaten. bir gorunseniz yeter.
MUTLULUKLAR ^^

  • sparkle kiddle  (06.07.23 07:10:00) 
Bence siz onların tamamının olduğu bir whatsapp grubu kurup herkesi birbiriyle bi buluşturun. Sonra da cumartesine bi ayarlama yapamayacağınızı, ama onlar bi etkinlik yaparsa 1 saat katılabileceğinizi falan yazın. Hem sizin arkadaşlarınız yalnız kalmaz, gerekirse bi çay içecek insan olur şehirde.
Hem de topluca durumunuzu anlatmış olursunuz.

  • zimbirik  (06.07.23 13:54:21) 
sizin veya esinizin cok yakini olan ve yasadiginiz sehirde olan bir arkadasinizdan rica edin, bir grup kursun, bu 14 kisi icin bir yerde aksam yemegi ya da bir sey icmelik bir sey ayarlasin, kendisi de katilsin, illa ki yasadiginiz yerde cok yakin bir arkadasiniz vardir, nedime olabilecek biri yani. Siz de esinizle gidin 1-2 saat takilin. insanlardan yardim isteyince gercekten cok yardimci olacak insan cikiyor, genellikle bizler istemiyoruz/istemeyi bilmiyoruz.


  • songforsomeone  (06.07.23 15:12:54) 
[]

olesiye bir ameliyat korkusu

var bende.
olumcul olmayan ama her gecen gun beni daha kotuye goturen bir durumum var. omur boyu ilacla da idare edebilirim ama bu durum beni psikolojik olarak da cok etkiliyor. uzerimde bir yuk adeta. buyuk bir yuk.

annem paran da var en iyi yere gidebilirsin ne var korkacak diyor, millet devlet hastanesinde beyin ameliyati oluyormus ne varmis.
bu soylemler yukumu agirlastiriyor. hic beni rahatlatmiyor. kendimi yetersiz hissediyorum. beceriksiz hissediyorum.

bu veya benzer bir korku konusunda profesyonel destek alan ve sorununu aşan var mi aramizda veya cevresinden benzer bir hikayede bilgi sahibi olan?
ben napsam da bunu aşşam veya?

daha once sedasyonla bir islem yaptirmistim o anestezi uzmanini mi bi ziyaret etsem? ona isinmiştim. ama o sedasyondu pek korktugum bir sey de degildi gerci.

napicam ben arkadaslar ya cok uzuluyorum

 
Çocukken göz ameliyatı olmuştum. Gözü kara olmak gerekiyor. Ben böyle aşmıştım. Cesur ol. Bayılınca bir şey hatırlamıyorsun zaten. Tüm olay oraya kadar. Şimdiye kadar olup iyileşmiştin. Düşünme. Yap.


  • dissendium  (04.07.23 21:50:25) 
hocam tıp manyak gelişti. sizin korktuğunuz ameliyatı her gün binlerce kez yapıyorlar. ben böyle dedim diye "hee tamam" demeyeceksiniz biliyorum ama gerçek bu. benim babam da beyin tümörü sebebiyle ameliyat oldu ama kanserlerin bal porsuğuna denk geldiği için vefat etti. yani onu bile ameliyat edip belli kitleleri almışlardı. artık yerine göre beyni bile açıp biçebiliyoruz. babamdan dolayı biliyorum, aynı koridorda ameliyattan 15-16 saat sonra ayaklanıp koridorda ve hatta dışarıda gezintiye çıkan hastalar vardı.

acil şifalar dilerim, korkuya gerçekten yapacak çok bir şey yok, ne denir bilmiyorum ama çözümü olan bir şey için bu kadar canınızı sıkmayın derim. bırakın ameliyatı yapacak olan korksun, siz ne korkuyorsunuz? siz zaten fiu fiu iki dakikada girip çıkmış gibi hissedeceksiniz.
  • mark greg sputnik  (04.07.23 21:59:31) 
sakinleştirici alınca dünya umurunda olmuyor:)


  • nothing in my way  (04.07.23 22:07:01) 
Bu arada devlet hastanelerindeki ameliyat güvenliği özellerden daha iyi oluyor genelde. Annem 30 sene devlette ebe hemşire olarak çalıştıktan sonra 2 sene İzmir'in en iyi özel hastanelerinde çalıştı. Anestezisinden steril malzeme kullanımına her alanda devlet hastanesi çok daha özenli.


  • nundu  (04.07.23 23:47:08) 
soyle hastaneye girer girmez yatirip narkozu caksinlar, sonrasi senden cikiyor zaten.

2 sene once ozelde ameliyata girdim, titreyerek ameliyathaneye girdim midem bulaniyor vs, doktor selam nasilsin dedi tam cevap verecektim damardan ne verdilerse tak diye salteri kaldirdilar, ruya bile gormedim.

1 saat sonra hasta bakici tokadi basinca uyandik.
  • cooperr  (05.07.23 01:02:02) 
Ben bu gibi sorunları "korkarım da yaparım da" şeklinde çözüyorum.

Korkmanız olağan, her canlının hayatta kalma içgüdüsü var ve bu çok güçlü. Korkunuzu tam olarak yenemezsiniz. Bu olacak. Ancak neticede olayın hiçbir kısmına şahit olmayacaksınız. Teknoloji güzel bir şey, elinizi taşa vursanız daha çok acı çekersiniz ameliyat olmaya göre. Siz uyuduktan sonra da gözünü yatağınızda açacaksınız ve hepsi bitmiş olacak.

Ayrıca zaten bir aşamada sizi uyutmadan önce sakinleştirici veriyorlar. Çok güzel bir his, değişik bir ortama gireceksiniz. Merak duygunuzu ağır bastırmaya çalışın.
  • akhenaten  (05.07.23 10:17:35) 
emdr terapi deneyebilirsiniz belki? bu korkunun bir nedeni, dayandigi bir temel olmali, onu bulunca onun etkiledigi diger olaylara da hissimiz ve bakis acimiz degisiyor. hatta belki korku bile olmayabilir sizinki, mesela ameliyat olunca, girerken caresiz mi hissediyorsunuz, kontrolu kaybettiginizi mi dusunuyorsunuz, bunlar sizde korku hissi ya da kaygi yaratiyor olabilir, bunun da muhtemelen ilk cikis noktasi olmali, yasadiginiz bir sey, bir deneyim vs.
emdr terapi kisa sureli oluyor genellikle, ise yarayabilir diye dusunuyorum.

  • songforsomeone  (05.07.23 12:33:03) 
[]

Hikayeniz: büyüdüğünüz aile sizi nasıl etkiledi?

Basitçe hikayenizi yazarsanız sevinirim..
İnsan piskolojisi, bilinçaltı, 0-6 yaş vs. bilgileri merak etmiyorum...
Kişisel hikayenizde; mutlu mu büyüdünüz mutsuz mu? ve yetişkinliğinde aize nasıl etkileri olduğunu düşünüyorsunuz?
Ben baskın bir ebeveynin liderliğinde ve baskısında büyüdüm. Gençliğimde birçok şeyi aşsam da orta yaşa geldiğimde tersine döndü gibi birşeyler...bunu çocukluğuma ve baskın ebeveynime mal etmeye başladım.
İçimdeki hesaplaşmada onu fatura kesiyorum hep...65e geldiğinde yüzüne karşı duygularımı söylemeye başladım ve farkettim ki geç kalmışım: yaşlanmış. O da kaldıramıyor ve üzülüyor. Bu sefer hop yine içime atmaya başladım. Bitmeyen bir öfke döngüsü gibi bir şey oldu.
Maddi anlamda ise çok iyi büyüdüm. Komşularımız, arkadaşlarımın ebeveynleri; okuduğum okullar hep türkiyenin iyilerindendi. Bu imkanlar, ne yazık ki tam bağımsız birey olarak yetişmemi sağlayamadı.
Kendi çağımda kendi içimde de savaş verdim.
Sonuç olarak bir yanım şükürde, çünkü zor dönemler atlattım. Bu yüzden ailem ve arkadaşlarım da benim adıma mutlu.
Ben mutsuzum. Ailemi suçluyorum. Ve bazı şeylerden vazgeçtim, bu da yaşam sevincimi alıp götürdü.

Mutlu bir aile tablosunda büyüseydim farklı mı olurdu ki?
Keşke maddi imkansızlıklarım olsaydı, daha kötü okullara gitseydim de sıcak ilişkilerin olduğu bir ailede büyüseydim diyorum. Yetişkşnliğimde daha sakin, huzurlu , enerjik biri olurdum ve çocuğumu böyle yetiştirebilirdim diye düşünüyorum.
Siz ne düşünürsünüz, kendi hayatınızdan örnek verebilir misiniz?

 
"Ben mutsuzum. Ailemi suçluyorum. Ve bazı şeylerden vazgeçtim, bu da yaşam sevincimi alıp götürdü."

Bir an once bu kurban psikolojisinden cikmak icin caba gostermenizi oneririm. Aileniz baskiciymis vs. dogrudur, eminim haklisinizdir, sizi de kotu etkilemis olabilir. Lakin, oncelikle artik bir yetiskinsiniz, kendi sorumlulugunuzu almaniz gerekiyor. Ayrica, onlarin da bildigi buymus, gordugu buymus, ellerindeki imkanlarla bunu yapabilmisler. onlarin cocuklugu, gencligi nasildi, neler yasamislar, nasil ailelerde buyumusler, bunlari hic konustunuz mu?
Terapinin ya da spirituel yaklasimlarin amaci bir suclu bulup hayatimizdaki mutsuzlugun sorumlulugunu baskasina atmak ve mutsuz olmaya devam etmek degil, ya da size mutluluk ilaci sunmuyor, tam aksine gecmisten gelen (gerek aile, gerek yasadigimiz ortam kaynakli) paternlerimizi gorup, yasamimizin tum sorumlulugunu almayi ogrenmektir ve ihtiyaclarimizi farkedip bunlari kendi kendimize ya da farkli araclarla karsilamayi ogrenmektir. Kendi ihtiyaclarini fark edemeyen ve bakima muhtac olan cocuklar ve cocuk bilincte olanlardir, siz artik cocuk degilsiniz.
Kristin Neff'in Oz Sefkat kitabini oneririm, hem kendinize hem karsinizdakine sefkat gostermeyi goreceksiniz.

Kendimden ornek vermek gerekirse, sizin de yazdiginiz gibi cok cok imkani olan, geliri o doneme gore gayet iyi bir ailede buyudum. Ancak her iki ebeveynim de fazlasiyla beklentiliydi (beklentili ebeveyn modu - sema terapi), ne yapsak yetmezdi, surekli bir dil daha ogrenmek, bir okul daha okumak, master yapmak, en iyi okulu bitirmek, vs. vs. gerekirdi. Ben bundan ne ogrendim? Cocuklugum ve gencligim surekli daha fazla yapmakla gecti, daha cok okumak, daha cok seminer, daha cok is, daha iyi is, bir gun de durup kendime ben bunu neden yapiyorum, yapmak istiyor muyum diye sorumadim. Bir sekilde ancak boyle sevilebilecegimi ve kabul gorebilecegimi ogrenmistim. Ayrica, partner secimlerimde de tatmin olmayan, surekli benden daha cok isteyen, insanlari secmistim, arkadaslik iliskilerimde de benzer sekilde. Bu paternimi ve neden bu hale geldigimi fark ettigimde, vay ben mutsuzum, ailem bana neler yapmis demedim. Neden boyle yapmislar? Cunku turkiye'nin ekonomik durumu belliydi, onlar cok calisarak bir yerlere gelebildiler ve bize guzel bir gelecek sagladilar, bildikleri yol buydu, onlarin cektiklerini (issiz kalmak, ac kalmak vs.) cekmeyelim diye, cok iyi kariyerimiz, isimiz olsun istediler ve bilmeden ve istemeden bu sekilde sartli sevgi ogrenmis oldum.
Bunu gorunce de gidip kimseye vay bana ne yaptin demedim, saglikli bir yetiskin olarak artik neye ihtiyacim oldugunu soruyorm kendime, bir dil daha ogrenmesem de sevilebilecegimi, bu halimle yeterli ve degerli oldugumu benimsedim, ihtiyaclarimin neler oldugunu tespit etmeyi ogrendim, ailemden yine bir talep gelirse (su kursa da git, sunu da ogren) sevgi ve kibarlikla hayir demeyi ve yine de iyi iliskiler surdurebilmeyi ogrendim. Yani saglikli yetiskin olmayi. Ayrica arkadaslik iliskilerime ve partner secimlerime ceki duzen getirdim, beni oldugum gibi kabul eden, benimle ayni derecede emek veren ve vermeyi secen insanlari secmeyi ve digerleri ile yollarimi ayirmayi sectim. Kisacasi bana ve sinir sistemime iyi gelen bilincli secimler yapmayi.
Dedigim gibi, kurban degilsiniz, ancak baskasini suclamak ve aksiyon almamak 'comfort zone' dedigimiz bir alan. Degismek zor ve mesakkatli, baskasini sucladiginiz surece de bu zorluga girmek gerekmiyor. Bunu gormek lazim once.

onunuzde iki yol var, bu farkindalikla ve daha da derine inerek kendinizi ve iliskilerinizi gelistirebilir ve guzellestirebilir, mutlu olmayi ogrenebilir ve secebilirsiniz. ya da 'vay basima neler gelmis' diye omrunuzun geri kalanini bugune kadar gecirdiginiz gibi gecirebilirsiniz. secim ve tum sorumluluk size ait.
  • songforsomeone  (05.07.23 12:22:37 ~ 12:26:41) 
[]

Hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu

Amerikan filmler izlediğinizde birçok kez karşınıza çıkmış olan sahnelersen biridir. O sahnede hala ailenle mi yaşıyorsun sorusu sorulur. Aile ile yaşamak ayıp mıdır? Aileden ayrı yaşamak kesinlikle gerekli midir? Bu soru neden sorulur?




 
ABD'de 13-15 yaşlarında çocukların kendi harçlıklarını kazanmaları teşvik edilir, yani maddi bağımsızlığa giden yolda ilk adımları bize göre çok erken yaşta atıyorlar. Bizde 27-28 yaşlarına belki daha sonrasına kadar aileye bağımlı yaşayan gencimiz çok fazla. Tabi bunda ülkenin ekonomik durumunun payı da büyük.

Genelde çok daha bireyci bir toplum ABD, yani bireyin maddi manevi bağımsızlığı, gücü Türkiye'ye kıyasla daha değerli görülür toplum gözünde. Bu söylediğinizde bunun da payı var. Aile desteğini hissetmek elbette önemli ve kıymetli ama bana sorarsanız bizde biraz suyu çıkıyor. Okulunu bitirmiş, maaşını kazanan biri aileden ayrı yaşamalı diye düşünüyorum. Tabi şu anki ekonomik durumda çok çok zor, bunun da farkındayım.
  • fotrsapka  (04.07.23 09:33:49) 
eğer bir zorunluluk yoksa yaşanmamalı bence. maddi durum elveriyorsa, ailenin evlada özel bi ihtiyacı yoksa birey olma açısından ayrı eve çıkılmalı diye düşünüyorum


  • jelly bear  (04.07.23 09:35:00) 
her ülkenin dinamikleri farklı. orada biraz kendi ayakların üzerinde duramamak gibi. ama tam zamanlı bir işle de alakalı değil. part time çalışıp da arkadaşla falan bir eve çıkmak yaygın sanırım.

türkiye'de aile bağları, kültür, ekonomik sebeplerden dolayı o kültür de pek yok.
  • blackkmamba  (04.07.23 09:39:33) 
1. Kendi basina yasamak, kendi parani kazanmak, kendi isini gormek falan olgunluk gostergesi.

2. Amerikan filmlerinde gormenin sebebi ABD (simdi o eski havasi kalmadi ama) 80'lerde 90'larda falan ozellikle malum zengin bir yer. Is bulmak cok kolay. Ev ucuz, araba ucuz. Bu kosullarda tutup kendi evinde ozgurce yasamiyorsan sende bir sorun vardir alt metni mevcut yani. Neticede Turkiye gibi fakirlik, mecburiyetten aile evinde yasamak zorunda olma durumu yok.
  • hot potato  (04.07.23 09:39:33) 
Arkadaşların dediği gibi ABD'de erkenden evden ayrılması bekleniyor insanların. O yüzden belli yaşı geçip ailesiyle yaşayanların stereotipleri hep bir baltaya sap olamamış, genellikle bodrumda bir oda yapılmış orada tüm gün bilgisayar başında geçiren göbekli loser tipler olarak tasvir ediliyor. Sosyal interaksiyon eksiklikleri yaşadıkları için de genelde sorunlu insanlar oluyor. Bu incel, red pill tarzı gerzek mevzuların takipçileri falan bu tarz insanlar genelde.

Yani Türkiye'de 26-27 hatta 30 yaşında ailenle yaşayıp sosyal açıdan sağlıklı bir birey olabilirsin. Sorumluluk alma açısından da illa tek eve çıkmak gerektiğini düşünmüyorum. Ben 25 yaşında aile evinden ayrıldım, başka evde yaşamaya alışmam 2 saat sürmedi yani çünkü aile evindeyken de belli sorumluluklarım vardı.

Ha tabii iki ülkede de ters örnekler de bolca vardır ama bence genel olarak durum bu şekilde. Bence türkiye'de ayrı eve çıkmak iyi bir şey olsa da "birey olmak" için illa yapılması gereken bir şey değil. Birey olmak ayrı bir dairede yaşamaya bağlı bir olgu değil çünkü.
  • nundu  (04.07.23 09:45:17) 
Birçok kişi demiş ama bu ülkeden ülkeye değişiyor.

ABD'de bu desteklenen bir şey. ABD kültürü bize birçok anlamda benziyor ama birçok anlamda da farklı. Örneğin İtalyanlarda bu denli bir hassasiyet yok. Bizim ülkede hiç yok, hatta bizde evlenene kadar ayrı eve çıkmamak desteklenen bir durum.

İyi mi kötü mü konusu da hangi bakış açısından yaklaştığınıza bağlı haliyle.
  • akhenaten  (04.07.23 12:05:12) 
ABD ya da çoğunlukla batı kültüründeki kadar erken olmasa da aileden ayrı kesinlikle yaşanması gerektiğini, çocuğun kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu aile bağlarının kopması anlamına gelmiyor. Bizim kültürümüzde aileyle aynı evde 30 yaşına kadar yaşasan da ayıp değil. Hatta ayrıldığında ayıplanır, hele ki kadınsan. İstisnalardan bahsetmiyorum. Ekonomik durum, konut sıkıntısı varken Türkiye'de zaten henüz bunu başarmak zor. Ancak ayrı şehirde iş bulmuşsan ayrı yaşarsın.


  • skywalker.anakinn  (06.07.23 18:58:38) 
[]

Ortaokul arkadaşım ile nasıl yeniden tanışabilirim ?

Ortaokulu bitireli uzun yıllar oldu. Kız bizim mahallede oturuyor annesiyle pazarda gördüm 1 kere o da beni gördü tanıdı sonra geçip gittik ikimizde. Kızla hiç iletişimim yok benim instagram'ım falan da yok sosyal medya kullanmıyorum. onun instası var baktım.

Tesadüf; babası oto tamircisi, dükkanı var. Babam'da yıllardır oraya gider. Babam abim, kızın babasını abisini tanıyor.

Elimizdeki veriler bunlar. Kız iyi bir aile kızı. ailesi iyi kendisinin de çok değişmediğini düşünüyorum. Ne yapabilirim?

 
İnstagram acip oradan yuruyebilirsin, daha geleneksel olsun diyorsan annen kizin annesi ile kontak kurup görücü usulu de yapabilirsin.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (01.07.23 07:55:25) 
isntadan yürüyeceğine annen bir komşuyka haber gönderip telefonunu alsın daha iyi


  • bir soru sorcam  (01.07.23 12:40:39) 
Markette karşılaş, 'aaa merhaba nasılsın, beni hatırladın mı, ortaokuldan' de yürü işte


  • Mirket  (02.07.23 18:42:21) 
Ben 10 yıl önce kahve içtiğim kişiyi ekledim. Kız fenomen olmuş, emin olamadım. Özelden 10 yıl önce çekindiğimiz fotoyu attım. Samimi arkadaş olmamamıza rağmen güzel bir sohbet oldu, telefonumuzu aldık.

Küçüklük fotosunu atsan tuhaf olabilir gerçi:)en azından sohbet başlar.
  • Kahvedesu  (02.07.23 19:07:03) 
[]

Hakeret küfür vs

İlişkide ne sıklıkla küfür hakaret edersiniz yada edermisiniz ?

A) hiç etmem salak aptal lan bile demem o da demez
B) ufak tefek kırıcı olmayan küfürler şakayla karışık
C) kavga anında ederim pişman olurum
D) karşılıklı ederiz birbirimizden alınmayız küfür etmemek kasıntı asıl

 
A samimiyet yakınlık= küfür algısı olanlar var. Birbiriyle konuşurken amk ka ekleyen bi çift bile görsem korkunç geliyor. Karşılıklı küfür daha da kötü bence


  • yazdonumu  (30.06.23 23:34:27) 
a


  • freebird5406_2  (30.06.23 23:38:20) 
A


  • Amaranta ursula  (30.06.23 23:38:42) 
Ses yükseltme bile olmamalı diyerek artırıyorum. A tabii.


  • ruhen hastayim ben  (30.06.23 23:44:33) 
İlişkinin temelinde saygı olmalı A dışına asla çıkılmamalı. Çıkmam.


  • Mirket  (30.06.23 23:52:43) 
A


  • mor oje  (30.06.23 23:54:57) 
dogdugumdan beri elime kadin eli degmedi ancak iliski demissin dolayisiyla insan iliskisi olarak anliyorum
yakin arkadaslarim disinda kimseyle kufurlu hakaretli konusmam

  • nibba  (01.07.23 00:28:22) 
A
Ama türk kızları için d. Gizli d.

  • pavlis  (01.07.23 00:46:23) 
Küfür, hakaret, beddua etmeyiz. Sık sık tartışsak da...

Bazen dayanamayıp kendime ettiğim oluyor çok nadir. Ancak karşı tarafa asla...
  • yadigar  (01.07.23 01:04:45) 
a


  • Kittie  (01.07.23 01:15:39) 
Tartışmasız A


  • 2027  (01.07.23 08:24:10) 
Çok çok uzun bir ilişki süresince, bunun dışında flortlerde vs hiç bir hakaret duymadım etmedim.
Okulda falan arkadaşlarınla olur da ilişki de hiç bir şekilde kabul edilecek bir şey değil. Gördüğümde de varoş damgasını basıyorum.
Ha, çevremde de böyle bir şey görmedim.
  • kisa  (01.07.23 09:07:15) 
A.


  • chihirovekohaku  (01.07.23 09:21:43) 
Agresif veya ciddi tondaysa A, hiçbir zaman. Ama bazen şımarık modda "yaa salak şey ashahs" falan dediğim oluyor.


  • akhenaten  (01.07.23 09:26:31) 
A


  • zimbirik  (01.07.23 10:51:30) 
E)Kavga anında ederim pişman da olmam.


  • Avoiding The Puddle  (12.07.23 13:40:26) 
[]

Sanırım artık ben de ekonomistim

Slm
İki ay önce elime toplu ödeme için bir miktar toplu para geçti. Bende on iki senelik eski sevgilimin evlendiğini hissetmiş olacağım ki bunalıma girdim ve başka şehre bir anda çıkıp gittim 10 kağat parayı yedim geri döndüm.
Sonra dolar alayım zaten çıkacak dedim ve şu anda +5 kağat kârdayım. Kız gitti ama olsun üzerimdeki ferahlık tarif edilemez. Kendisine buradan mutluluklar dilerim. 5 kağada da bozdurup vodka, gin falan alasım var. Ya da beklesem mi?

Sizlerde son durum nedir, benden başka ekonomist olan yok mu?

 
[]

"evimdeyim" duygusu nasıl edinilir/bulunur

Ne doğup buyudugum evde ne de sonrasında yaşadığım kaldığım yerlerde bu duyguyu hissedemedim. Yani yok galiba. Şöyle ki, sanki başka bir yer var ve evim orasiymis, bir gün de o an bulunduğum yerden gitmem gerekecekmis.

Mesela otel ve hostellerde kalırken gidiyor bu his. Ya da birine misafirliğe gittiğimde. Çok rahat oluyorum. Belirli bir süre sonra gideceğimi mantıken bilsem de ruhen yerlesebiliyorum oraya. Çocukken de bana eş dost akrabadan "sen gel bizim çocuğumuz ol bizimle kal" falan derlerdi. Ben de heyecanlanirdim hemen onların çocuğu olsam nasıl olur diye tatlı hayaller kurmaya başlardım.

Şimdi yeni bir yere taşındım. Alıştım artık bu böyle olacak diyordum da yine bu duygunun (evsizlik, aidiyetsizlik, yerlesememek) yokluğu yüzeye çıktı benim için. Ne yapsam da olmuyor. Yapıp dusunebildigim şeyler hep eşya vs almakla ilgili, onlardan da öyle bir "evimdeyim" duygusu temin edemeyeceğimi önceki yaşadığım yerlerden biliyorum.

Belirgin bir soru da yok aslinda.
Ne düşünüyorsunuz ne dersiniz onu merak ediyorum?

Yaşamaya böyle turist gibi devam etmek kaçınılmaz mı? :)

 
bazı insanların içinde bu az sonra kalkıp gidecekmiş gibi hazır bekleyen his hep oluyor

yaşadığın yerdeki insanlarla bağ kurarsan, rutinlerin olursa, yaşadığın yere emek verip katkı sağlarsan biraz daha oralı hissedebilirsin belki
  • freebird5406_2  (29.06.23 09:46:34) 
o evde ne kadar kalıcı olduğunla alakalı bence. eğer x sene sonra taşınırım zaten kafasında yaşıyorsan kaçınılmaz bir his bahsettiğin.

öyle değilse de yaşadığın yeri kişiselleştirmelisin, eşya almak/evde değişiklik yapmak tabi ki sorunu tamamen çözmez ama baya bi iyileştirebilir
  • william morris  (29.06.23 11:04:50) 
Bana da olurdu bu ama 20’li yaşların başında. Sonra milyon kere ev, şehir, ülke değiştirince yadırgama ortadan kalktı. Alışmak üç günü bulur oldu. Bende yer değiştirme sıklığıyla beraber ortadan kalktı bu yabancılık. Artık neredeysem evim orası.


  • monseur thenardier  (29.06.23 12:03:42) 
aidiyetsizlik duygunuz var. esya almak, kendinize gore duzunlemek bunu cozmez malesef ya da gecici cozer sonra o duygu yeniden gelir.
nedenine inmek gerekir.

  • 65 derece  (29.06.23 12:37:40 ~ 12:38:04) 
Yüzyıllardır göçebe olarak yaşamış bir milletin çocuklarıyız.
Aidiyetsizlik genlerimize işlemiş.

Bulunduğumuz yere .ıçan, Zevksiz zevksiz binalar yapan, yaşam alanı zevksizliği konusunda çığırlar açan yığınlar olmamız da hep bundan.

Ama senin söylediğin, hayatın baharında görülen bir durum. Yaş ilerledikçe konfor alanı hep küçülüyor. belirli bir yaşa ulaşınca da televizyonun karşısındaki bir koltuk yeterli hale gel,yor.
  • Mirket  (29.06.23 12:58:14) 
Klube hoş geldin. Ontolojik evsizlik bunun en iyi tanımı. (bkz: monachopsis) Nasıl geçer? nasıl kazanılır? Bence mutlu ve huzurlu olunan bir yerde uzun soluklu iyi ilişkiler ve rutinler kazanılarak edinilir gibime geliyor.


  • Amaranta ursula  (29.06.23 15:08:03) 
[]

mesajlara gec donen insanlar

yurtdisinda yasiyorum ve burada bazi turklerle tanisiyorum. 2 tur tip var biri mesajlara normal donus yapanlar ki ben de bunlardan biriyim. hepimiz telefonla yasiyoruz sonucta. biri bir sey yazarsa sak diye donerim.

diger bir grup da mesaj atinca bazen 1 bazen 3 gun sonra donuyor. bu grubu cozmeye calisiyorum simdilik farklilik yaratan nedir diye. nedir bu durumun sebebi? ya hic yazma, ya da aninda yaz cunku anlik cevap verilebilecek bir sey soruyorum mesela eleman 3 gun sonra donus yapiyor.

bu iletisim istemiyorum'un bir ifadesi midir? bu arada mesaj dogrudan bilgi icerikli basit bir soru mesela. birinin yasadigi apartmana tasinacaktim (o baska bir sehre tasiniyor). hangi interneti kullaniyorsun sorusuna bile gec donus geldi.

nedir bu kabile? turkiye'de hic karsilasmadigim bir durumdu bu o yuzden yurt disi diye sordum.

 
benim bu :) sebebi cok basit: canim oyle istiyor.


  • banach  (29.06.23 07:44:05) 
benim öyle bir arkadaşım var. herif meşhur bir internet girişiminin ceo'su. it gibi çalışıyor. beyninin geri kalan %1'ini de bana hemen cevap vermek için ayırmak istemeyeceğini tahmin ediyorum.

benim de bazen böyle çok yoğun dönemlerim oluyor. telefonum hep sessizde. mola verdiğim anlarda telefona bakıyorum. bence önemli ya da işle ilgili şeylere dönüş yapıyorum. arkadaşımın "hangi internet'i kullanıyosun?" sorusuna da yoğunluğum bitince, mesela on gün sonra cevap veriyorum.
  • alperz  (29.06.23 07:56:58) 
Bir sürü bahanesi sebebi olabilir de, hepsi şurada toplaniyor bence: öncelik sırasında sonlardasiniz.


  • encokbenisevinnolur  (29.06.23 09:30:20) 
Her yer aynı mı bilmiyorum, ama Hollanda’da mesela yaygın bir durum, insanlar yoğun çalışıyor ve müsaitlik durumlarına göre cevap veriyorlar. Kişisel algılamamak lazım.


  • but that was just a dream  (29.06.23 09:37:25) 
Bence yurt dışında yaşamak genel olarak yorucu bir şey. Özellikle ilk 10 yılda falan. Her şey yeni, her şey alıştığından farklı. O kadar fazla yenilik var ki insan mutsuz hissetmese bile bence beyin yoruluyor bu maruziyetten. Bu bilinç altı yılgınlığı öncelikleri değiştiriyor olabilir.

Aslında alperz nin bahsettiği yorgunluğu bilinç altında yaşıyor olabiliriz.

Ben de yurt dışında yaşıyorum ve ben de yapıyorum bunu. Amacım görmezden gelmek değil. Aklımın bi yerinde kalıyor cevap atmam gerektiği zaten. Ama gerçekleştirdiğimiz her task, çöpü atmak, dişi fırçalamak, birine mesaj atmak, sosyalleşmek etc. Kendimde her zaman bu taskları gerçekleştirecek gücü bulamıyorum. Bence nedeni de bu kültür değişiminden dolayı yaşadığım beyin yorgunluğu.
  • zimbirik  (29.06.23 10:23:19) 
yoo turkiyede de cok var bu insanlardan. bizzat yakinlarim hem de. burada da yogunluktan 10 gun sonra donerim diyen olmus. garip gelmiyor mu size bu diye sormak istiyorum gorurse. yani karsi taraf icin uzucu bi sey oluyor. bi kere bi arkadasa yazdim 2 gun 3 gun gecti cevap yok. sinirlendim sildim yazdiklarimi. aninda silince ozurler falan dileyip dondu... istese donermis demek ki.

vallahi ben de cok sasiriyorum. oncelikte sondasindir kismina da katilamayacagim. surekli takildigim, beni arayan soran biri de yapiyor bunu. bi sey soruyorum en az 2 gun sonra yaziyor. sordugum sey de bir cumleyle cevaplanabilir. yogundum diyor o da. nasil bir yogunluk oldugunu anlayamiyorum maalesef
  • Kittie  (29.06.23 10:29:42) 
insanlar yoğun+1 eğer bana anında yazan herkese cevap verseydim gün içerisinde 3-4 saat kesintisiz whatsapp başında olmam gerekirdi ve yapan vardır ama şahsen benlik değil. gerçek hayattaki etkileşim ilk sırada, telefonda yazanlara gelince aile eş dost vs. geliyor ki bu insanlar da gün içerisinde çok yazıyor, sonrasında iş için takip etmem gereken whatsapp grupları var, e yeni tanıştığım birine doğal olarak sıra en sonda geliyor o kişiyle de düzgün iletişim kurmak istersem eğer sakin kafayla cevap vermek isterim yani 1-2-3 gün geçtiği oluyor bazen bunun için. 10 gün sonra cevap verenle iletişimi direkt kesebilirsin ama.


  • william morris  (29.06.23 10:58:24) 
o yoğunluğu anlayamayanlar öyle bir yoğunluk yaşamamıştır.


  • alperz  (29.06.23 11:22:11) 
birkac nedeni var;

- ayni anda tek bir konuya konsantre olunmak istenmesi. genelde isle ilgili bir konuya konsantre olunca motivasyon dagilmasin diye baska seylerle ilgilenmek istenmiyor.
- sirada bekleyen bircok cevaplanacak mesaj olmasi. bircok kisiye bircok kanaldan mesaj geliyor. email, sms, whatsapp derken bircok mesaj geliyor, ve maalesef genelde oncelik is ile ilgli olanlarda oluyor.
- mesaj bircok durumda tek bir mesajda kalmiyor. ozellikle whatsappda uzun dialoglara neden oluyor. muhabbeti kesmek de olmuyor, o yuzden bircok durumda baslamiyor.
- duzgun cevap vermek isteniyor olabilir. eger detayli bir soru ise o konuda dusnunup ise yarar cevap vermek gerkebiliyor. bu durum da zaman gerektirebiliyor, zaman bulmak zor olabiliyor.
- insanlarin baska derleri olabiliyor. esiyle problemi olanlar, cocuklari ile ugrasanlar, is stresi yasayanlar vs.
- bazilari icin telefon cok kisa bakilan sonra kenera biraklian bir arac oluyor.
- bazilari icin ozellikle sevdigi, samimi arkadaslarina hemen cevap veremeyebiliyor. cunku yakin arkadaslik geregi, acil bir durum degilse, bu meseleye cok takilmayacaklarini biliyor. yakin dosluklarda boyle seyler kafaya takilcak seuler degildir. kafaya takilan seyler de direkt soylenir zaten, kimse alinmaz.
  • emrahday  (29.06.23 11:43:24 ~ 11:52:45) 
almanyadan bildiriyorum.
1. telefon sürekli ellerinde degil bizimkiler gibi. seninle kahve iciyorsa sadece seninle ilgileniyor.
2. bizde her sey acil sürekli bi cabukluk özensizlik. genellemek gerekirse trdeki bi arkadasima nasilsin diye mesaj atsam cevap su: iyi sen?
alman arkadasima atsam 3 gün sonra gelen cevap destan gibi oluyor. iyiyim yeni kursa basladim. gitar calmayi cok kücük yaslardan beri istiyordum ama bir türlü firsat olmamisti. is yerinden bi arkadasimla tanistim ve birlikte gitar kursuna basliyoruz..... sen nasilsin?

adamlarin hicbi isi de acil degil rutinde. eger sen hizli cevap bekledigini belirtmezsen sana da kendi hizinda dönüs yapiyo. tez canli degiller. :)
  • sonsuz  (29.06.23 12:00:18) 
Emlakçıya mesaj attım. 1 gün sonra yazdı. Adam para kazanacak bir de.


  • socially awkward  (29.06.23 12:06:06) 
Yoğunluk deyince anlık sürekli bişiyle meşgul olma durumu algılanıyor, öyle değil. Ben de kısmen böyle bir insanım, hızlıca dönemiyorum çoğu şeye. Kafa yoğunluğu ayrı, hayatı yaşama yoğunluğu ayrı. Odaklanma konusu da önemli keza.
Hele ki havadan sudan muhabbetse onu sakin bir zamana, üzerine konuşabileceğimiz bir zamana erteliyorum.
Bi mesaj geliyor, bell ki 5-10 mesajlık diyalog oluşturacak. Anlık boşlukta cevap vericem ama sonraki cevabı hemen veremeyeceğimi biliyorum, ona da yazmıyorum. Bu sefer sürekli geç cevap atıyor olucak çünkü. Başı ile sonu arasını uzatmalı yapacağıma başını erteliyorum, sonrasında gereken vakti özeni ayırıyorum.

Bazen insanlar cidden anlamıyor, 40 saniye sürecek nasıl vaktin yok diye. Bunu da denedim, anlık boş vaktim sığan kısa net cevaplar, cevaplar arası uzun vakitler. Trip yiyorsun o zaman da, niye soğuk yazdın, sen dönene kadar..., bişi mi oldu??

Böyle insanları arayın hızlı cevaba ihtiyaç varsa. Arayanı açıyorum çünkü konuşarak halletmek daha kolay.
  • Bruce  (29.06.23 14:01:12) 
bazı insanlar da aşırı unutkan. İnternet örneği vermişsin, o tür bir soruya ben her detayına kadar cevap veririm ama "bilmem ki ilk taşınırken bişey bağlatmıştık aylık faturayı bile hatırlamıyorum" diyene de rastladım. Var böyle tipler aramızda yaşıyorlar. O yüzden pek şaşırmamadan ve beklentiye girmeden devam etmek lazım. Bilgi gelirse ne ala. Hani detaya bakmak için akşam eve gitmeyi bekleyen, sonra unutan, sonra yea antikadimag mesaj atmıştı bakayım diyip 3 gün daha erteleyen tip çok olası geldi gözüme.

edit: "yurtdisinda yasiyorum ve burada bazi turklerle tanisiyorum."
Türklerle muhatap olmak istemeyen Türk stereotipi de olabilir. Her şeye yardım ister bu şimdi diyor olabilir.
  • nhk ni youkosu  (29.06.23 14:13:28 ~ 14:15:23) 
yogunluk vs degil, bahanelere gerek yok. o kisi tarafindan onemsenmiyorsun, o kisinin onceligi degilsin. cevap bu. baska bir cevabi yok bunun.


  • baldur2  (29.06.23 14:35:25) 
Benim de hoşuma gitmez ama işimin çok çok yoğun olduğu bir dönemde çok yakın olduğum arkadaşlarımın mesajlarına acil olmadığı sürece geç dönüyorum.


  • Amaranta ursula  (29.06.23 15:18:09) 
Hocam yogunluk falan değil. Oyle bir yogunluk olma ihitmali cok cok cok düşük o yuzden o ihtimali eleyebilirsin. Yani o kadar iyi niyetli dusunmeni anlamı yok. Basitce, senin soruna cevap vermeyi önemsemiyorlar aciklamasi bu. Sen de ona gore davranirsin.


  • stavro  (29.06.23 16:06:25) 
ustume alindigim icin soyle cevaplayayim

-daha musait oldugumda donerim deyip unutuyorum
-islerin cok ama cok yogun oldugu zamanlar (hatta bu sirada calismaktan saat 20 21e kadar yemek yemedigim zamanlar) yogunluktan donemiyorum. oyle ki sirket yazisma kanalinda bile hicbir seye cevap veremiyorum bu sirada. arayan olursa musait degilim deyip kapattigim oluyor.
-onem derecesi az olan kisilere musait olma oranim dusuyor

bir de sunu eklemek isterim benim gibi insanlar surekli elinde telefon olan tipler olmuyor genellikle. bu yuzden instagram kullanan tayfa gibi her bildirimde telefona bakmiyoruz
  • nibba  (29.06.23 16:26:09) 
Adamina gore gec donuyorum.

Normal yakin arkadaslarima 45 saniye icinde donuyorum. Isime gelen bir is meselesiyse 10 saniyede donuyorum.

Cok hoslasmadigim bazi ozelliklerine gicik oldugum insanlara 2-3 is gunu icinde donuyorum, cunku sohbet zaten acmiyor. Nezaketen mecburiyetten cevap veriyorum bir bakima. Veya mesela gecmiste bana donmeyi unutmussa ve ortada olum kalim meselesi de yoksa da donus yapmak icin acele etmem.
  • hot potato  (29.06.23 16:39:40) 
yaw insan yeri geliyor e$ine bile sak diye donemiyor, toplantida oluyoruz vs.
insaatta calisan arkadaslar var bazen 3-4 saat sonra geri donuyorlar.

ama biri sana 3 gun sonra donuyorsa bu nazikce "birader beni pek arama" demek.
  • cooperr  (29.06.23 18:49:41) 
iki durum olabilir birincisi narsistik kişilik yüzünden ben istediğim zaman yazarım modu. diğer durum da dikkat eksikliği ve hiperkaitivteye bağlı dalgınlık ve bir ara yazarım modu. ikincisi normal insana mantıksız gelebilir ama kötü niyet olmadan görüşmeyi istediğim insana bile bugun yazarım, yarın yazarım derken 3 ay sonra geri dönüş yaptığım olmuştur.


  • orpheus  (30.06.23 16:30:09) 
[]

Yolculuk oncesi cok strese giriyorum

Oncelikle herkese iyi bayramlar, yurtici yolculuklarim da dahil olmak uzere ozellikle yurtdisi seyahatlerimde inanilmaz geriliyorum. Bayagi gunler oncesinden seyahatimi dusundukce elim ayagim terliyor. Bu kadar gerilmemin normal olmadiginin farkindayim ama bi taraftan kendimi de yatistiramiyorum. Bu stresimin sebebi ucak korkusu, kaza olur vs degil. Ozellikle pasaporttan gecme sureci filan beni darlıyor. Daha once bu duygulari hissedip basedebilen oldu mu? Gercekten artik kendimi daha fazla bunaltmak ve yormak istemiyorum.




 
Ben de böyleyim. Otobüsü kaçırırım, uçağa binerken pasaportta sıkıntı yaşarım diye düşünüyorum.


  • Kahvedesu  (28.06.23 19:53:35) 
Seyahat oncesi valize gireceklerden tut, hava alanina ulasimi, gidilen yerde kalinacak, gezilecek yerlerin planlanmasi vs. iyi bir plan, program yapmak gerekiyor. Bence cok zevkli. Belki bu planlama, hazirlik asamasini iyi yapmiyorsunuz, fazla zaman ayirmiyorsunuzdur. Plan, program hazirlik yapilmazsa oraya yetistirmiyim, surdan kacta inerim, valize sunu koymus muydum vs tereddutlerle cikiyorsaniz stres olmasi cok dogal.


  • speedy  (28.06.23 20:05:40 ~ 20:06:55) 
Benim çeşit çeşit anksiyetelerimden biri seyahat. Günler öncesinden bir şey unutur muyum, kediler ne olacak, kaçta çıkmak lazım, trene yetişemezsem ne olacak, uçak rötar yapmasa bari... diye diye kendimi yiyordum. Artık daha rahatım.

1. Telefonumda (evernote'ta) checkmarklı listeler yaptım. Giyim, kozmetik, sağlık, elektronik, el çantası gibi başlıkların altında yanıma almam gereken her şey var. Baya 5 tişört, 8 çift çorap, güneş gözlüğü, majezik, bilgisayar şarj kablosu, kulaklık, deodorant... Ev anahtarına kadar her şeyi yazıyorum. Listeyi bir kez yaptıktan sonra her yolculuk için detayları değiştirmek yetiyor. Valiz, carry on, el çantası hazırlarken listeyi kontrol ederek yerleştirince stresimin büyük kısmından kurtuluyorum.

2. Kimlik/pasaport, reçetesiz alamayacağım ilaçlarım, anahtarlarım, numaralı gözlüğüm, cüzdanda para/kartlar ve telefonum. Bunları unutmadığım sürece bir şey unutsam bile çok lazımsa gittiğim yerde yenisini alabileceğime kendimi ikna ettim. (Ek olarak her türlü uçuş, konaklama, seyahat sigortası gibi bilgileri, pasaportumun kimlik sayfası fotoğrafını vs Google drive'da bir klasörde topluyorum, offline ulaşabilmek için telefona da indiriyorum.)

3. Evle ilgili bir şey aklıma takılırsa (en son beş ay önce ütü yapmışken "ay ütüyü açık bırakmadım di mi" diye gerilmek gibi) eve gidip kontrol etmesini rica edebileceğim 2-3 insanda yedek anahtar var.

4. @speedy'nin dediği gibi, ne kadar iyi plan yaptıysak o kadar rahat oluyorum. Havaalanından kalacağım yere nasıl gideceğimi önceden öğreniyorum. Gittiğim yerde nereleri görmek lazım, güzel yemek nerede yenir, hava durumu nasıl, şık giysi lazım mı... gibi hazırlıkları önceden yaptıkça daha az geriliyorum. Bir de havaalanına gereğinden fazla erken gidiyorum ki uzun kuyruklarla karşılaşırsam gecikirim diye telaşlanmayayım.
  • kobuzchu kiz  (28.06.23 21:41:31) 
Siz bensiniz. Özellikle yalnız seyahat ediyorsam bu yüzden mide bulantısından kusmuşluğum bile var. Bir ay sonra yurt dışına yalnız uçacağım şimdiden uykularım kaçıyor. Kendime hep şunu söylüyorum. “X moronu bile bunu yapabiliyorsa ben neden yapamayayım” “şimdi gitmekten korkuyorsun ama tatil günü geldiğinde iyi ki diyeceksin ya da tatile gidemediğinde ağlamayacaksın” gibi gibi. Bir de iadesi olmayan iptal edilemez biletler almak da bende çözüm oluyor.

Ayrıca aktarmasız direkt uçuşlar ve tek parça kabin bagajı büyük rahatlık psikolojik olarak.
  • ruhen hastayim ben  (28.06.23 22:16:23 ~ 22:20:12) 
Valizim.com vardi senelerdir kullanirim. Valiz kismi ordan tamam.

Evden cikmadan yapilacaklar diye Turkce, ingilizce aratirsin google'da: gazi kapama, kedi, cicekler, faturalari odeme falan.

Gezecegin yerleri arastir, youtube'dan seyahat videolarini izle. Grev, eylem var mi, resmi tatil, mac, fuar vs. Gun gun planla, cok rigid olmasin gene biraz dogaclamaya da yer ayir planlarken. Muzelere, tourist attractionlarin sitelerine gir kacta aciliyor, kapaniyor hatta biletlerini al onceden ucuza gelir. Mesela 4 yil once La sagrada familia'ya girememistim cunku internet harici kapida bilet satisi yokmus.

Pasaporttan gecerken sorular belli zaten, niye geldin, nerde kalican falan filan. Ulasimin tum asamalarini planla.
Nakit al mutlaka, nakitini 3-4 parcaya bol, kimi cuzdanda kimi monta, kimi corapta vs. Kartlarini y.disina actir. Y.disinda Onemli sitelere girmeye calistiginda extra guvenlik sorusu soracak, dogrulama isteyecek o yuzden onlari cikmadan once bir update et. Internet paketi, hat vs onlari hallet. Pasaport vs onemli belgelerin fotolarini cek, mailinde, cloud'da vs de olsun ne olur ne olmaz. Sevdiklerine hediye getir, bos gelmis demesinler. Otelinde safety deposit box olsun. Benim bir tatilde temizlikci 100-200 euromu tirtikladi gibi hissediyorum ama pek de emin degilim alkol vardi belki ben paramin hesabini bilmiyorumdur neyse sen safety deposit box'a koy parani, pasaportunu.
  • neck_and_neck  (28.06.23 23:29:00) 
Valla o olay genelde rutinin disina cikma olayi yuzunden oluyor bana. Bende hep seyahatten bir onceki gun oluyor. Atiyorum cumartesi ucusum varsa oncesinde o gunu hep iple cekerim ancak cuma gunu de 'ulan ne gerek vardi tatile bu aksam rahat rahat takilir, yarin gec vakitte uyanirdim iste' vs diye hayiflanirim.

Pasaport stresi falan da hep olumsuz durumu yasama korkusuba baglidir bence. Kimbilir belki de bu durum sadece pasaport olayiyla sinirli degildir de genelde hep olumsuza odaklanan bir yapidasindir. Cok fazla takma cunku gerildikce gerilirsin(O degil de bu cumle de omer urundulvari bir cumle oldu ancak aslinda manasi cok derin biseyler demek istemistim).
  • j r r tolkien hayrani  (28.06.23 23:36:22) 
[]

Ayrildim ama özledim biraz da takıntı oldu ne yapmak lazim?

Not: ben erkek tarafiyim.

Bir toksik iliskim vardi. 2012 den beri 3-5 kere sevgili olduk. Kimi uzun kimi kısa sürdü.

Yalan yok beraberken inanilmaz da guzel gecirdik zamanimizi. Ama her seferinde eski sevgili iletişiminin devami yüzünden ayrılmıştık. Ben hoslanmiyorum bundan. Yobazlik mi bilmiyorum da. Biraz ata erkil yapim var sanirim. Bunu ayri bir soru yapacagim..

Neyse son seferinin ardindan 3-5 sene gecti. Denk geldik. Yine düştük birbirimize. Baştan sordum eski sevgili iletisimine bakış açın nedir diye. Cocuktum o zamanlar dedi... 1 sene beraber olduk.

Sonra instagrami acik bilgisayarini kullaninca bir kurcaladim malesef. Kısmı de olsa fakbadiler eski sevgililer yazdikca yuzeysel sohbet etmis. Bir de fakbadisinin dukkanindan alisveris yaptirmis arkadasim demisti..

O siralar birlikte yasayalim derdi. Gorusmuyorum eskilerle derdi. Cok agirima gitti yalan atilmasi. Dedim ki aşktan sevgiden yansam da ayrılmam lazim. Tam sebebini soylemedim kavga gürültü cikmasin diye. Kisa zaman sonra ayrildim.

Aradan 8 ay gecti. Unutamadim da beraber gecirdigimiz guzel zamanlari..hic iletisim kurmadim da dün gördüm ozledim bir anda. Instagramini acmis herkese.. arkadaşlarına baktim.. fwb ler hala ekli bi yandan. Yarin yine agirima gidecel
. Napsam. Hakliyim di mi ayrilmakta.. bu yapilanlar az degil di mi? Yoksa Barismayi mi denemeliyim guzel zaman geciriyoruz diye?

 
Sal bu kadını. Bundan ne köy olur ne kasaba.


  • anais  (28.06.23 08:51:22) 
Sende Masumiyet filmindeki Bekir'i gördüm. Devam et bari. Ama devam etmezsen kurtuluş var.


  • dissendium  (28.06.23 13:07:21) 
[]

bir instagram tanışma sorusu da benden

bir arkadaşım tam sana göre bir arkadaşım var ben sizi bir araya geitircem bir etkinlikte dedi. fotograflarını falan gösterdi hoş biri, tanımak isterim.

aynı şekilde beni de o arkdaşına göstermiş o da yeşil ışık yakmış.

ama şöyle bir durum var bizim bu arkdaş belki bizi 5 sene sonra bir araya getirir öyle bir tip :D ben işi şansa bırakmadan kıza instadan yazsam bunun espirisini yaparak mesela nasıl olur?

 
Çok istekli görünmek muhtaçlık yaratabilir bence biraz ağırdan alın


  • olaylar olaylar  (27.06.23 17:18:10) 
Kendi arkadaşını darla tanıştırsın bir iş yapıyorsa tam yapsın :)


  • kisa  (27.06.23 18:00:30) 
O yeşil ışık yaktıysa hiç arkadaşını karıştırma, kendi işini kendin gör. Arabulucuya ihtiyacın mı var? Yaz direkt kendine güveniyorsan. Etkileyici olanı da budur aslında.


  • Bruce  (28.06.23 02:18:54) 
[]

Alyansa alışamamak

Merhaba,

Kadın kişisi olarak neredeyse 6 ay oldu alyans takmaya bir türlü alışamadım, daha önce hiç yüzük takmadığımdan olabilir. Ama eşim çabuk alıştı hiç çıkarmıyor. Ben eve geldiğim gibi çıkarma ihtiyacı hissediyorum. Öyle sıktığı falan da yok ölçüsü tam, kalınlığı 3 olan dıştan hafif bombeli alyanslardan. Ama nedense beni darlıyor gibi hissediyorum. Bunu aşmanın bir yolu var mı? Tak çıkar bir yerde kaybedeceğim çünkü…

Siz devamlı parmağınızda mı taşıyorsunuz? Nasıl alışabilirim?

Teşekkürler

 
geçenlerde arkadaşlar ile konuşurken konusu geçti. Birçok insan sizin gibi. kimi eve girer girmez çıkartıyor. Kimisi hiç takamıyor. Bazısı uyurken imkanı yok parmağımda olamaz diyor. rahatsız oluyorsanız çıkartın. Hep aynı yere koyun, hep aynı yerden alın. (bkz: einstein)

alyans çok güzel bir şey. böyle düşünün bir de. belki takmak isteğiniz artar. akdjak
  • sparkle kiddle  (27.06.23 14:04:13) 
Ben kapalı yüzüklerden rahatsız olduğum için (alyans yüzünden parmağını kaybeden bir hasta görüp korkmuştum) bir süre sonra takmayı bırakmıştım. Sonradan kilo vs ile eşim de takmayı bıraktı.
Zorunlu olmamalı diye düşünüyorum. Ancak bir kadın olarak zaman zaman koruyucu ödevi de görüyor.
Bir ara alyansı kestirmeyi düşündüm, sonra takmamayı tercih ettim. Kimileri kolyesine geçiriyor da pek alışılmış değil.
  • pro9it9is9  (27.06.23 14:08:57) 
kenarıyla ilgili bir problem yoksa (tam yuvarlatılmamış o yüzden batıyor gibi), sizin alışamamanızdan. İçi dolu ve boş modelleri oluyor ağırlık da fark edebilir ama bizimki dolu, hiç hissetmiyorum.

nasıl alışabilirim: çıkarmayıp sürekli takarak :) Kafana takıp sürekli çıkarınca aklın orada oluyordur. Ben mesela nişanlıyken sağa alışmıştım sonra sola takınca bir garip geldi ama üç beş güne alışmıştım.

*Komik anı
Ben balayında denize girerken de çıkarmamıştım, ilk gün denizde düşürdüm kaybettim :D Güneş koruyucu krem ve deniz suyu fena. DENİZE GİRERKEN ÇIKARIN. Sonra gidip bir tane daha aldık ahah.
  • nhk ni youkosu  (27.06.23 14:14:16) 
yüzüğün olduğu kısma por çöz dökerek aa bende alerji yapıyo hayatım diyebilirsiniz.


  • hobarey  (27.06.23 14:18:38) 
Biz karı koca hiç takmıyoruz, alışmaya da çalışmadık. İkimiz de takı sevmiyoruz, günlük hayatımızda kullanmıyoruz, alyansı da adettendir diye aldık, çekmecede duruyor. Anca çok aile büyüğü olacak bir ortama (düğündür, bayram seyrandır) gidersek takıyoruz, o da unutmazsak.


  • kobuzchu kiz  (27.06.23 14:45:19) 
İkimizde takmıyoruz, yıllarca çekmecede durdu sonra Bi hırsız gelip götürdü :)
Hic mecburi hissetmedik. Nasıl rahatsam öyle iyi.

  • brnbrs  (27.06.23 22:28:08) 
ben neredeyse sürekli takıyorum, eşim neredeyse hiç takmıyor, alışamadı. İlle de alışmak istiyorsanız gittikçe artan sürelerde takarak alışabilirsiniz ama şart mıdır, emin değilim.


  • halanne  (27.06.23 22:41:44) 
Psikolojik. 6 ay daha bekle. Hala alışamadıysan...


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 01:01:37) 
[]

Bira koymak için başımızda bekleyen garson

Yurtdışından arkadaşım geldi bir yerde yemek yiyelim dedik. Kız birası daha varken bir tane daha söyledi. Garson getirdi başımızda bekliyor. Kız da bırabilirsiniz masaya dedi ingilizce çevirdim. Yok ben süzeceğim dedi. Siz bırakın diyorum hala bekliyor başımızda. Kız da niye bekliyor ya kendimi baskı altında hissediyorum dedi. Adama söyledim şişeyi bırakıp gider misiniz diye. Yok ben süzüp koyacağım, bırakamam, işim bu beklerim sıkıntı yok dedi. Bekledi öyle, sonra kız bitirince bardağa koydu birayı gitti. Anlam veremedim.
Neden böyle bişey yaptı? Şişeyi almak için mi bekledi yani anlamadım. Bu restoranlarda bilmediğim bi olay mı var?



 
bahsis almak için yapmış olabilir. birayi bardaga koymak bıraz uzmanlik gerektiriyor. yada show yapmak istemiş yada kızdan hoslanmis falan da olabilir. bırak git kardeşim adamı hatta etme deyip köpek çekmen lazımdı biraz kibarsiniz diye bu hadsizligi yapmış.


  • buenosdias  (26.06.23 21:43:29) 
Musteriye ickisini kendiniz koyun, sise birakip gitmeyin diye tembihlenmistir buyuk ihtimal. Mekani, musteri kitlesini bilmeden bir sey diyemeyiz. Restoranin snobluk seviyesine gore degisir bu isler.

Ya da turist gorunce direk asilmaya baslayan tayfadandir. Bir de icki bitmeden erken cagirmissiniz iste, aha bana is atiyor diye algilamistir.
  • speedy  (26.06.23 21:57:38 ~ 21:59:11) 
hocam hangi birayı söylediniz bazı biraların kendine özel bardağa dökme tekniği var köpüğünden dolayı

bira kültürüne önem veren bir işletmeyse bunda ısrar ediyor olabilir
  • freebird5406_2  (26.06.23 22:14:01) 
Hic böyle bir mekanda bulunup böyle bir şeyle karşılaşmadım ama durumu iyi idare edemediğin için içten içe kendini yiyorsan, yeme. Çünkü yabancı insanlarla normalde yasamayacagin tuhaflıkta şeyler gelir insanın başına. Hiç ummadığın mücadelelerin içinde bulursun kendini. Kimbilir niye öyle yaptı o garson.


  • sekizdokuzon  (26.06.23 22:30:10) 
Sizde ekstra tepki verecek potansiyeli göremedi, ki dediğini yaptırmış. Sonra baktı masada yabancı kız var. Kız biraz da alımlıysa lan acaba bana ekmek çıkar mı diye muhabbete girmek istedi.

Türkiye'de böyle kültürüne sıkı sıkıya ölesiye bağlı bir mekan yok. Ki genel itibarıyla böyle bi kültür de yok zaten.
  • asap raki  (27.06.23 00:03:58) 
Birayı üreten/dağıtan firmanın ya da mekanın prensibi olabilir. İnsanların sosyal medya ya da forumlarda hesapları olduğu için saçma sapan şeylerde milyonluk firmaların itibarını zedelediği, insanları linç ettiği dönemdeyiz. Uygun servis olmadığı için tadı hakkında olumsuz yorum gelmesin ya da mekanda garsonlar ilgisiz gözükmesin vs. diye alınmış karar olabilir. Adabı vardır aşlfskşlasfk


  • nawar  (27.06.23 00:28:36) 
Patron, şef garson falan görürse azar kayar çünkü. Boş boş dikiliyorsunuz, müşteri içeceğini bile kendi koyuyor bilmemne. Gokhan ünver diye bir fenomen var, kıl patron rollerini iyi yapıyor o tipler gerçek hayatta var birebir


  • neck_and_neck  (27.06.23 01:37:15) 
ingilizce çevirdim demişsiniz. bu olay türkiyede mi yaşanıyor, nerede oluyor?

rahatsızlığınızı belli edince eğer yukarıdakilerin dediği gibi biranın köpüğü, taşması vb gibi özel bir durum varsa bilgi vermesi gerekmez miydi? Bana saçma geldi
  • 0zlem  (27.06.23 08:15:56) 
[]

Birisi sizin sevginize, ilginize bir türlü güvenmiyorsa ne yaparsiniz?

Sevdigim ve bir kac aydir beraber oldugum kadin kisisi ona gercek anlamda ilgi duyduguma bir türlü ikna olmuyor. En alakasiz sekillerde ufak bir davranisimdan ya da söyledigim bir sözden dolayi da ikna olmamak icin kendince kanit yaratiyor. Ben de onu telkin etmekten yoruldum, sevdigim insandan tavir yemekten dolayi hafiften bir burukluk hissediyorum icimde ve kendisiyle ilgili tereddütler yasamaya basladim. Bunu hissedip bu sefer daha da fazla ikna oluyor onu istemedigime. Sacma bir döngüye girdik. Sevdigimi ve sevildigimi biliyorken ayrilma fikri de cok sacma geliyor ama isin icinden cikamadim. Cok büyük bir jest falan yapmaya niyetim yok, ben kendi normal halimle ilgimi, sevgimi, sicakligimi elimden geldikce gösteriyorum, duyarsiz ve kötü niyetli bir insan degilim. Nasil cikilir bu durumdan?




 
İlişkiler konusunda çokta uzman sayılmam, ona göre :) Ben olsam oturur açık açık konuşurdum.

Kadınlar genelde durduk yere böyle bir tribe girmezler. Muhtemelen yanlış bir hareketinizi yakalamıştır. Ondan sonra kafasında, her hareketinizi yanlışa yoruyordur. Açık açık konuşup, bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtin. Devam ederse ayrılacağınızı söyleyin. Onun gerekçelerini dinleyin. Haklı sebebi yoksa, ikna olmuyorsa, yol verin gitsin. Kendisini ikna edebilecek birini bulsun.

Bunlar öyle matematiksel izah gibi bilimsel olarak kanıtlanabilecek işler değil. Karşı tarafın beklentisi ve algısı, yanlış algısı çok önemli.


.
  • kartallar yuksek ucar  (26.06.23 11:51:43 ~ 11:55:08) 
sorun sende değil onda
yalvarmandan zevk alıyor büyük ihtimalle
sevgini ispatlaman değil sevgini neden kabul edemediğini sorgulaması gerekiyor
  • bir soru sorcam  (26.06.23 12:06:35) 
  • alperz  (26.06.23 12:12:31) 
23 yaşından büyükseniz -> yol ver gitsin +1


  • nawar  (26.06.23 12:30:17) 
[]

Esinizi/sevgilinizi havalimanindan/otogardan/gardan aliyor musunuz ?

Eger aliyorsaniz arabaniz oldugu icin mi karsiliyorsunuz ?

Arabaniz yoksa da gidiyor musunuz ?


 
Her türlü alırım


  • basond  (24.06.23 21:35:59) 
Ev halkından biri, daima bir diğeri tarafından karşılanır ve uğurlanır.
Kesin kural.
Eş/Sevgili de bu kapsamda.
  • Mirket  (24.06.23 21:45:23) 
Arabamız varken alıp bırakıyorduk birbirimizi. Ama işlerimizi bozacak gibi değil. Müsaitsek alıp bırakıyorduk.

Arabamız olmadığı dönemde alıp bırakmıyorduk. Aşırı boş olmamız lazım yapmak için.

Ama bi tarafın yardıma ihtiyacı varsa yolda o zaman diğerimiz almaya bırakmaya gider.
  • zimbirik  (24.06.23 22:54:12) 
Her türlü alırım, her zaman bırakırım.


  • logisticsmanager  (24.06.23 23:59:02) 
Araba yoksa gitmem varsa giderim.


  • jelly bear  (25.06.23 09:24:43) 
İstemesede alırım.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 01:02:07) 
[]

Ağır futbol tartışmalarının döndüğü WhatsApp gruplarında var mısınız?

20 yıllık arkadaşların yer aldığı 10 kişilik bir erkek WhatsApp grubumuz var. Doktoru, avukatı aklı başında insanlardan oluşuyor ama konu futbola gelince -ki sık sık da gelir- durumlar fena. Üyelerin tamamı fanatik futbol taraftarları, farklı takımları tutanlarımız da var. Durum böyle olunca da futbol üzerine çetin tartışmalar, rakibine laf sokmalar, incitmeler hiç eksik olmuyor :D Ben bu kısır muhabbetleri sevmiyorum ama bataklık gibi içine çekiliyorsun.

Açıkçası çabuk sinirlenen ve keyfi kaçan yapıda bir insanım, kulübümle ilgili saldırılar, iftiralar okuyunca ve karşılık verme moduna girince bayağı sinirleniyorum. Kafam kaldırmıyor artık, gruptan çıkayım diyorum. Ayıp olur mu diye de düşünüyorum ama, bilemedim.

Siz arkadaşlarınızın olduğu bu tip WhatsApp gruplarında yer alıyor musunuz, yoksa hiç bulaşmıyor musunuz? Eskiden yer alıp da çıkanlar var mı?

NOT: Futbolla, kulüp taraftarlığıyla pek ilgilenmeyenlere yönelik bir soru değildir. Siz en güzelini yapıyorsunuz. Bizimkisi iflah olmaz bir zehir işte.

 
Futbolu severim de böyle tartışmalar aşırı cringe, yani çok çok çok boş vaktimin olması lazım


  • olaylar olaylar  (24.06.23 16:59:12) 
çıkmak niye ayıp olsun hocam

"Açıkçası çabuk sinirlenen ve keyfi kaçan yapıda bir insanım."

bu yazdığın yerine o grupta bir saat takılmak günlük terapi gibi kafamı rahatlatıyor goygoy iyi geliyor desen anlarım da, kafana da iyi gelmiyor niye duruyorsun

türk futbolunu hayatından çıkar hayat kaliten artsın :)
  • freebird5406_2  (24.06.23 16:59:54 ~ 17:03:45) 
Mezun olalı 10 sene olan lise sınıf arkadaşlarımla var bi tane ve hala aktif konuşuyoruz. Ama bizde öyle kalp kırmalı, agresif kavgalı mevzular dönmüyor. Derbi galibiyetlerinde laf sokup bitiriyoruz genelde. Futboldan dolayı tanımadığım adama söverim de 15 senelik arkadaşıma futboldan dolayı kırılmam yani. En fazla dalgasına şikeci falan lafı geçer o da öyle abartılmaz. Yani beşiktaşa laf etse diğer takım tutan arkadaşlarım kırılmam gücenmem.


  • nundu  (24.06.23 17:06:41) 
mesleği futbolla ilgili olan, avrupa'da futbol sezonunun bittiği mayıs sonu-haziran başı gibi bildiğin hastalanıp yatağa düşen, izlanda'dan tut belarus'a kadar her ligi takip eden bir insanım. bate borisov'da kim sakat kim cezalı sor söylerim.

bahsettiğin tarzdaki ortamlarda bir saniye dahi durmam. benim şansım biraz da üç büyüklerden birini tutmuyor olmam. benim kulübümle ilgili zaten kimse konuşmaz. kavga edecek hiçbir şey yok. ha olsa da ben girmem. kırmızı çizgim budur, aksi takdirde benim şu ana kadar ya ölmüş ya da birilerini öldürmüş olmam gerekirdi. saçmalık. oyunu sevmek, tutkulu olmak vs. güzel şeyler ama o keyif futbol yüzünden birine yumruk attığında biter benim için. asla istemem, uzak dururum.
  • mark greg sputnik  (24.06.23 17:26:32) 
Ben o kadar fanatik değilim ama 2 fanatik arkadaşların kavgalarını harlamak hoşuma gidiyor :) Genelde sonunda öpüşüp barışıyoruz. 2 gs - 2 fener


  • okumakserbestbegenmeksart  (25.06.23 18:48:23) 
[]

Eşimin annesi düzelir mi?

Malesef covid dönemi kafayi yedi.
Zaten aşı karşıtıydi ama bütün dönem;
Kisir kalacaksiniz
Yukarıdan ucaklarla chemtrail yapıyorlar.
Bill gates cip ile kontrol edecek
Bunlar hep para için
Bütün dünyayı big pharma yönetiyor.

Diye diye basladi, yavaş yavaş herkesin saygisini kaybetti. Gittiği yemeklerde falan da insanlar "ok" diyip geçiyor.
Benim esim kendisini çok severdi, onla konuşmayı falan. Babasiyla daha az konuşurdu. Şimdi babasiyla konuşup annesiyle muhatap olmuyor bu konularda agzini açınca.

Geçen misafirler olan yemekte Türkiye konusuldu, Fransa da aynisi farki yok dedi. Burada da kimin başkan olduğu önemsiz, ülkeyi big pharma yönetiyor diye başladı. Sonra ülkelerin seksi cocukluga indirip pedofiliyi yasal yapacagini falan söyledi.

Bütün ailecek deli muamelesi görüyor ve eşim çok üzülüyor durumuna :(
Buradan dönüş olur mu ya?

 
Muhtemelen dönüş olmaz. İnsanların düşünce yapısı, genel kanının aksine fizyolojiye aşırı bağlı olarak şekilleniyor. Fikirlerimizi, kişiliğimizi falan biz pek fazla seçemiyoruz, değiştiremiyoruz maalesef. Büyük oranda genetik + küçük yaşta oluşan kişilik + yaşanan kazalar/travmalar etkili oluyor.

Yine de covid dönemi ani bir değişim olduysa; eğer mümkünatı varsa bir nörolojiye gösterin derim. Fark edilmemiş bir hastalık olabilir. Tedavisi mümkün olmasa bile ilerlemesi geciktirilebilir ve en azından çevresindeki insanlar bilinçli yaklaşır.
  • long live rock n roll  (21.06.23 12:27:42) 
pek umut yok gibi :/


  • sta  (21.06.23 12:38:17) 
dönüş olacağını zannetmem zira "her şey komplo" kısmına girdiyse insan ne söylenirse söylensin, manıtklı şeyleri bile bu komplonun içerisine koyabiliyorlar. ciddi bir psikolojik tedavi ile belki


  • kisa  (21.06.23 12:39:11) 
belli bir yaş üstü insanların sosyal medyayı kullanması cidden tehlike. her gördüklerine inanıyorlar. maalesef o konuları konuşmamak tek çıkar yol.


  • tantunisultansuleyman  (21.06.23 12:48:47) 
instagram'ını kapatın, iki üç yıla anca düzelir.


  • adivar  (21.06.23 13:06:48) 
'Sanki fikriniz çok önemliymiş gibi her yerde belirtme hastalığı' diyor ya
Onu çok benzettim :)

twitter.com
  • Mirket  (21.06.23 13:21:08) 
sosyal medya obezitesi olmus. aslinda çip takmadan çip takilmis hale getirmisler. algoritmalarin kopegi olduk hepimiz, çipe falan gerek kalmadi. akilli telefonlardan uzak tutmak gerek. baska bir ilgi odagi bulup ona yonelmesini saglamaniz lazim. bence profesyonel destek almadan duzelmez.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (21.06.23 13:24:03) 
Bizim evde de var bu versiyondan iki tane.
O kadar zor ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.

Ben konuyu açtıklarında he he tamam tamam deyip uzaklaşıyorum ama anne ve kardeş olunca bunu yapmak kolay, bir tık olsa ne yapardım bilmiyorum.

Şimdi bizimki tutturmuş bulutlar eskisi gibi dönmüyor farkında mısın sis bulutu atıyorlar diyor tamam dedim geçtim ne yapabilirsin ki.

Dönüş olacağını sanmam, geçmiş olsun.
  • Dağcı  (21.06.23 13:32:32) 
Bu işler biraz kişinin altyapısıyla ilgili. Bir doktor anlatıyordu, atıyorum işinde gücünde bir doktorun birden paranın üstündeki sembollerle yatıp kalkmasıyla bir ergeninkini bir tutamayız demişti. Yani evet psikiyatrik anlamı da olabilir bu düşkünlüğün kendisi daha önce nasıl biriydi? Her zaman komplo teorilerine meraklıydı da sosyal medya katalizör görevi gördü? Her halükarda altta yatan farklı bir neden olup olmadığını anlamaya değer. Çünkü gerçekten huzursuz edici kendisi için de sürekli bu tehlike hissine maruz kalması.


  • sibertenik  (21.06.23 15:27:19) 
Komploya her zaman yatkındı ama asla bu kadar değilmiş. Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde. En son tabi yıllardır kullandığı dogal ilaç (homeopati) firmasinin milyar dolarlar kazandigini görünce güvendiği dağlara kar yağdı.

Yani cocuklarina asi yaptirmamis ve bir doktor arkadaşı ile asi yaptirilmis gibi göstermis biri ama su an geldiği noktada "deli bu" muamelesi görüyor. Normal hayatinda iyi ama konu buralara gelince "hadi bize müsade" oluyor herkes. Ama sorun bunun genel karakteri etkilemesi; cok negatif ve pesimist biri. Bu dünyaya cocuk getirilmez, bu dünyada yasanmaz, hepimizi eve kapatacaklar diyor.

Bu arada sosyal medyasi yok da tahminen garip garip forumlardan aliyor sacma bilgileri. En son Fransa başkanlık seçimi sonrasi hepimizi eve kapatacaklar dedi, artık nerede okuyorsa. Unicef için de pedofili organizasyonu falan dedi, gene nerede okuyor bilmiyoruz.
  • logisticsmanager  (21.06.23 15:36:59) 
terapi lzım


  • bir soru sorcam  (21.06.23 16:27:02) 
hiç bir uzmanla görüştü mü? psikolog veya psikiyatrist? yıllarca rahmetli ablamın sanrılarını, komplo teorilerini, düşünce patlamalarını huysuzluk zannedip, bunalmış ve bıkmış haldeyken zorla ikna edip götürdüğüm uzmanlardan paranoid şizofreni olduğunu öğrenmiştim. kuzumun elinde değilmiş zaten bunların aksi davranmak. bence iyi bir uzman bulmanızda fayda var.

bu tarz altyapılar, genetik yatkınlıklar varsa hamilelik, ani kayıplar, travmalar, ağır stres yükleri ve benzeri süreçlerde ortaya çıkabiliyor şiddetli şekillerde.
  • Phoebe  (21.06.23 18:56:43 ~ 18:59:17) 
"Yani hep asilara, ilaclara karşı seymis. Doktora gitmez misal, sallıyorum spor grubuna katilmak icin doktor raporu lazimsa gitmez. Ona göre bütün doktorlar, eczacilar her şey komplo halinde."
e zaten hiçbir zaman normal değilmiş ki. şu anki halinden bir farkını göremedim ben bu yazdıklarınızdan.

  • sta  (21.06.23 22:33:46) 
@sta; önceden gene sağlık sistemine karşı sadece. Çok da konusmazmis bunlarda.

Covid sonrası komple uçtu. Amerika'da seçimi caldilar trump big pharma karşıtı diye başladı öyle iste yillardir sürekli her gün bir komplo var.

Sorun aslinda bir anda böyle olması değil. Böyleyken şu an uc noktaya çıkması ve bunun genel psikolojisini (pesimist/negatif) etkilemesi. Önceden böyle düşünse de hayat doluymus.

Hayir bunun ötesi de var zaten; esimin arkadaşının babası lizard people denilen teoriye inaniyor...
  • logisticsmanager  (22.06.23 09:12:48) 
@phoebe; yani şöyle ki normal hayatında çok normal. Ama olay herhangi şekilde bunlar oldu mu uçup gidiyor.
Bu noktaya getirilebilecegini sanmam, ibuprofen alimina bile karşı biri :/

  • logisticsmanager  (22.06.23 09:14:07) 
@logistic, inanın ablam da dışardan o kadar normal ve hatta aşırı zeki bulunan, sevilen biriydi ki bu halleri hariç. ben hala iyi bir uzmanla görüştürülmesi ve sorunun net tespitinin yapılması taraftarıyım çünkü bir noktadan sonra ben eve geldiğimde ablamın olmayan misafirleri ağırlamasına eşlik etmek zorunda kalır duruma gelmiştim, her şey kontrolden çıkmıştı. belki sizde henüz her şey kontrolden çıkmamıştır, belki terapi+ilaç işe yarayacaktır...


  • Phoebe  (22.06.23 11:01:11) 
[]

Çocukken yapılan saçma ve kötü şeylerin vebali, günahı, karmaya etkisi ?

Kötü şeylerden kastım ortaokul zamanında birkaç kez gaza getirmeleri sonucu kavga etmiştim birileriyle anlamsız yere.Durduk yere birilerine zarar verdim yani. 14 yaşından önce.

Bunların şu anki hayatımıza etkisi nedir sizce ?


 
Ben bir kere zorbalık yaptim, hala utanırım aklıma gelir.
Zorbalik gördüğüm diziler ve filmlerde sinir doluyorum. Ha kendim de çok gördüm ama gürbüz bir delikanli olduğum için sınırlıydı yapılanlar.
Karma vs bir etkisi olduğunu sanmam. Nice kötü insanlar çok güzel hayatlar yaşadı.
  • logisticsmanager  (20.06.23 22:03:10) 
İlkokul 2.sinifa giderken ekonomik durumu iyi olmayan biriyle sınıftaki çocuklar dalga geçiyordu, bir gün okul çıkışı köşeye kapatıp sebebini bilmediğim bir sebeple çocuğu tekmeliyorlardi. İçlerinde benim samimi olduğum sıra arkadaşım da vardı, bana seslendi. O an hayatımın en utandigim anı oldu. Ben de onlara katıldım ve tekme attım çocuğa. O yaşta yaptığımin vicdani rahatsızlığını yıllar boyu taşıdım, ve bugün hala da yaşıyorum. Sonraki süreçte bu çocuğu her gördüğümde bir acıma duygusuyla yaklaştım, herkesten korudum, kolladim çok da iyi arkadaş olduk ama yine de o an çıkmıyor işte aklımdan.
Güçlü olanın zayıf olanı ezmek istediği bir durum görünce hep bu an gelir aklıma elimden geldiğince karşı çıkarım. Sözle affettim diyor ama yıllar geçse de hala içim buruk. İnşallah kalben de affetmistir beni :(

  • bedrozan  (21.06.23 00:12:51) 
direkt etkisi, karma vs. inanmıyorum, fakat ilköğretimde ben de çocuklarla dalga geçtiğim çok oluyordu bana soru getirdiklerin de bunu da yapamadın mı şeklinde.

devlet okulu olduğu için aile yapıları zaten kızları okutmak değil evlendirmek üzerineydi, buna rağmen çabalıyordu kızlar gelip beni de iyi gördüklerinden soruyorlardı. tabii çocuk halimle bunun farkına varmadan yargıladığımdan şimdi bunlar aklımdan çıkmıyor. kendimde de sürekli bir suç hissetme durumu oluyor.
  • gule gule  (21.06.23 00:21:48) 
Psikolojik etkisi yük olarak seninle gelir. Bak, geliyor hala. Onun dışında çevrendekiler gaza gelip saçma şeyler yapan biri olarak kodlamıştır kafalarında. Kavga ettiğin kişi de küfür ediyordur.

Onun dışında bunların ilerleyen zamanda karma, günahının çıkması vb. şeyler yok.
  • nawar  (21.06.23 11:58:00) 
Bence siz küçükken yaptığınız bir şeyden utanmışsanız yetişkin hayatınızda o türlü olaylara herkesten daha dikkatli-özenli yaklaşıyorsunuz ve bu sizi iyi bir insan yapıyor. Olaydan negatif etkilenen kişiyle konuşup helallik alabilmişseniz ne mutlu size, çoğunlukla o kısım havada kalıyor ve ömür boyu onun acısını içinizde hissediyorsunuz. Günahını vebalini 18 yaş üzeri yetişkinlikle açıklamak zor, aklı eriyorsa, yaptığının yanlış olduğunu bile bile yaptıysa illa ki günahtır (küçükken hayvanlara yaptığımız işkenceler). Tövbe etmek iyidir. Hala daha (kelebek koleksiyonu yapıyordum) elimde can veren kelebeğin acısını hissederim içimde. Allah affetsin, daha da yapmadım, kertenkeleden korkmam kelebekten korkarım bu yüzden.


  • SiyamkedisiZorro  (22.06.23 12:20:45) 
[]

Artı özellik eksi özellik

Artı eksi sevgilinizde beğendiğiniz beğenmediğiniz özellikler nelerdir ? Olmazsa olmazınız karşı cinste nedir ?




 
Silik bir karakterse olmuyor. Durum tespiti için çok basit bir yöntem: garsonları nasıl çağırıyor. Direkt notunu veririm.


  • gadlemler  (20.06.23 00:39:16) 
İnsanın enerjisini sömürmemesi ve en önemlisi kör cahil olmaması, olmazsa olmazlarım.


  • Avoiding The Puddle  (24.06.23 17:43:15) 
[]

Güleryüzlü, nazik, sevgi dolu, uyumlu olan insanları nasıl buluyorsunuz?

Samimi olarak böyle davranan insanlar yani. Alışverişlerde, iş hayatında böyle insanlar pozitif mi geliyor, yoksa sevgi pıtırcığı gibi mi duruyor? Şimdiden teşekkürler.




 
ben de buna baya kafa yormuştum...ve gözlem yapmıştım...benim de bu grupta olduğum aöylenir.bu insan grubunu gözlemlerime göre ayırırım:
- samimiyetsiz olanları var, biraz hayat tecrğbeniz varsa anlıyosunuz.
- samimi bir şekilde böyle olanlar var. mutlu bir çocukluğun ardından; sıradan, stressiz olup hali vakti yerinde olanlar,
- yapısı böyle olanlar,
Ve bir grup var ki, sahip olduğu uyumun, enerjinin, huzurlu ve yanındakini de şenlendiren: bunların altında derin acıları var aslında...bu grup özellikle çok esprili.
bunlar benim gözlemim tabi :)
  • gadlemler  (20.06.23 00:37:58) 
[]

bu ne cesit bir cimrilik sizce?

kendime bir sey alacagim zaman veya bi tatile gidecegim zaman her seyi bikac kez dusunuyorum. cogu zaman da vazgeciyorum.

konu baskalari olunca da hic dusunmuyorum.
yakin olmadigim ama samimi olarak zor durumda oldugunu bildigim birine bile 4 basamakli bir sayi hibe ettim gecenlerde mesela. cok mutlu oldum hatta isi goruldugu icin. ona bi katkim oldugu icin.

veya annem ameliyat oldu. pahali bi hastane icine sindi. ben karsiladim. kabul etsin diye de baya dil doktum. o kadar istekli oluyorum hem de.

kendime bi ayakkabi almaya karar vedim cunku ihtiyacim vardi, dusunmedim aldim. gerci boyle durumlarda bile indirim kovaliyorum ve bazen sirf 500 lira az diye daha az icime sineni aliyorum.
bazi seylerde ise iste hic yokum.
mesela bu sene bi altin zincir almaya karar verdim bi kiyafet icin aksesuar lazimdi. 2 bin liraya alabiliyordum o donem ama cok istememe ragmen almadim. imitasyon bi sey uydurdum onu kullandim.

veya issiz arkadasimi disari cagirdigimda hic dusunmeden yemegi ismarliyorum. yemek de midpointte falan yeniyor.
ama kendim olunca konu cok cimriyim iste.

not: hani kiyamadigim seylere ayiracagim para da beni zora sokmayan paralar oluyor.

benim olayim ne sizce?

simdi tatil bakarken paraya kiyamadigimi fark etmemle actim duyuruyu. ve altin zinciri de hala istiyorum. hadi simdi 3 bin olsun. yok bosa para diyip elim gitmiyor yine. birine simdi 3 bin lazim olsa cikarir veririm ama off

 
Altın almak para harcamak değil. Bir dönüşüm. Satınca yine para.

Belki başkalarını mutlu etmeye çalışıyorsunuz. Bunun temelinde çocuklukla ilgili şeyler olabilir. Değersiz görülmüşsünüzdür belki. Psikolog değilim ama kendinize verdiğiniz değeri düşünebilirsiniz. Başkalarını mutlu edersem beni severler diyor olabilirsiniz.
  • dissendium  (18.06.23 19:15:39) 
kendini değersiz ve yetersiz olarak görme


  • sassot  (18.06.23 19:29:48) 
Fazla vericilik, surekli bir iyilik yapma, herkesi kendinden one koyma hali, biraz narsisizm kokuyor. Tabii bu tespiti bir terapist yapabilir ama kendini degersiz onemsiz gorup baskalarina yaptiklariniz uzerinden kendinizi degerli hissediyorsunuz gibi…


  • mor oje  (18.06.23 19:37:35) 
sassot +1

Ayrıca özgüvensizlik.
  • baldan kaymak  (18.06.23 19:41:56) 
narsisizm mi?! bunu hic dusunmemistim


  • Kittie  (18.06.23 19:43:52) 
kendine ufak süprizler yaparak başla gerisi gelir
alışkanlık olmuş paraya kıyamamak

  • bir soru sorcam  (18.06.23 19:54:55) 
geçenlerde güneş gözlüğü aldım ve iyi para verdim. Normalde bunu aileme açıklayamam hiç istemem o tartışmaya girmeye ama söyledim. Annem şimdi şakayla karışık bir şeyler söyledi istifimi bozmadan güneş gözlüğümü taktım ve "ben buna değerim" dedim. Asla zevkinden ve isteklerinden geri kalma bundan 2 sene önce hepimizin hayatı pamuk ipliğine bağlıydı, ölüm var. Al hevesini alınca satarsın belki de satmazsın ama bunu kendine yapma. Ben de senin gibiydim ama sanırım beni antidepresan kurtardı.


  • guitarissimo  (18.06.23 19:55:57) 
siz cimri degilsiniz kendinize deger vermiyorsunuz sadece.
kendinize deger verin.

o begendiginiz takiyi kendinize alin lütfen. siz buna ve daha iyilerine layiksiniz.
  • sonsuz  (19.06.23 00:52:51) 
Eskiden herkes öyleydi. Ucuz bir şey alınca övünüyordu herkes. Şimdi bu kişilerin 2-3 evi var. Doğru yoldasın yani.


  • socially awkward  (19.06.23 00:57:28 ~ 00:57:47) 
[]

Birisi sizi takip etse

izin gününüzde görünmez biri sizi takip etse, her saniye peşinizde ama siz farkında değilsiniz. Görünmez dedik :)

Hakkınızda söyleyeceği şey ne olurdu?

yani sizi nasıl tanımlardı?

Tek kelime ya da kısa olsun tanım.

 
waoow der ne kadar sıradan bir insan :D


  • freebird5406_2  (18.06.23 18:39:00) 
"Acınası" derdi.


  • huçi kuçi  (18.06.23 18:46:57) 
bu da avare avare dolasiyor cok mutsuz galiba


  • Kittie  (18.06.23 19:06:25) 
Klas adam.


  • dissendium  (18.06.23 19:07:48) 
Rutin mükemmel


  • baldan kaymak  (18.06.23 19:43:06) 
Doymuyor asla doymuyor..


  • AlsterWasser  (18.06.23 20:59:45) 
Deli galiba


  • sırtçantalı  (18.06.23 21:09:16) 
Valla izin gunumde takip ediyorsa moduma gore ya 'aman evden cikarsin' ya da 'gir lan iceri artik' falan derdi. Boyle de dengesiz biriyim.


  • j r r tolkien hayrani  (18.06.23 23:41:39) 
Açıktan söyleyecekse "çok iyi çok tatlı biri, kendi dünyasında mutlu mesut yaşıyor" derdi.

İç sesinden konuşacak olursa "ot gibi gün geçiriyor bir de yaşadığını sanıyor (buraya bir küfür gelecek)" derdi. :D
  • akhenaten  (19.06.23 11:56:24) 
Amma yattı be!


  • gadlemler  (19.06.23 14:03:12) 
Bomboş bir hayat...


  • Dağcı  (19.06.23 16:03:13) 
[]

Karşısındakinin mutluluğunda yüzü düşen kişi arkadaş mıdır?

Çok basit bir olay örneği vereyim;

kyk borcum vardı aylar önce tebliğ kağıdı geldi hepsi biliyor bunu anlatmıştım. aradan birkaç ay geçti muhabbeti açıldı. ben de dedim ben yapılandırdım aylık 100 lira ödemesi var artık.

abi böyle bir şey olamaz ikisini çekip vursan bu kadar üzülmezler. bir anda yüzleri düştü sessizlik oldu biri soğukça vay be dedi diğeri iyiymiş anlamına gelen mimiği yaptı. ben de sonra farklı bir konu açtım.

 
Eeee belki kendileri bu şekilde yapılandıramadıkları için üzülmüşlerdir belki. Hemen bir mana çıkarıp kötüye yormamak gerek


  • yazdonumu  (17.06.23 23:05:13) 
Belki bundan haberleri olmamıştır. Kyk bana borcumu haber vermemiş, kendiliğimden bankaya sorduğum zaman icra gelmek üzere olduğunu öğrenmiştim de alelacele kredi çekip ödemiştim o zaman. Yapılandırma falan da yoktu. Belki onlar da bu tarz bir şeye maruz kalmışlardır, niye yüzünüz düştü diye sordun mu?


  • muhayyer divan  (17.06.23 23:35:16) 
Tamam ama zaten arkadaşların başına bu konudan dolayı bir olumsuzluk gelmiş olsa söylemezler miydi.
Ben olsam derdim ki; ne kadar şanslısın yaa halletmişsin benim başıma gelmedik kalmadı vs vs
Böyle şeyler söylenebilir.

Kendin ne kadar terslik yaşamış olursan ol arkadaşım dediğin kişi bir dertten kurtuluyorsa onun adına sevinirsin kendi adına üzülmeye devam edersin bu kadar basit.
  • Dağcı  (18.06.23 08:00:30) 
sürekli başıma geliyor. arkadaş değildir ama düşman gibi de değil. arada bir form. iletişimi minimize ediyorum genelde.


  • enteg  (18.06.23 10:43:24) 
bi benzeri benim iş yerinde var, ben yurt dışına tatile gidicem deyince zoraki bir gülümsemesi aa öyle mi deyişi var hasetliği yüzüne vuruyor o tarz insanlarla çok fazla şey paylaşmamak lazım, sosyalleşme ihtiyacını gider ama çok yakın arkadaş olduklarını da zannetme


  • hakyememyemekyerim  (18.06.23 13:09:43) 
kişisel algılamaya gerek yok
herkes bencildir
sana bir kötülük yapmaması ya da bir ricanı dikkate alması daha mühim
  • bir soru sorcam  (18.06.23 14:06:44) 
İki çöp insan arkadaşlığı kes


  • basond  (18.06.23 21:35:25) 
insan önce kendini düşünür her zaman. bu da belki kendinin yarası olan bir konudur veya direkt kyk konusunda olmasa bile ekonomik sıkıntıları vardır. sıkıntının olduğu bir konuda başkasının iyi olduğunu dinlemek her zaman kolay olmuyor bunda abartacak bir şey yok. bu sebeple orada yüz düşmesi senin iyiliğini istemiyor kötülüğünü istiyor manasına gelmez. ama bu her konuda böyle oluyorsa, kendinin sıkıntısız olduğu konularda da oluyorsa o zaman farklı düşünülebilir belki. gene de bundan ziyade bir soru sorcam'ın da dediği gibi farklı şeylere bakmak lazım eğer arkadaşlıklarından şüphen varsa. senin ihtiyacın olup çağırdığında madden/manen yanında oluyorlar mı, yerine göre kendi keyiflerinden senin için feragat edebiliyorlar mı vs.


  • semaforo de medianoche  (18.06.23 23:11:35) 
[]

Bir kızla tanışmak için "arkadaş olabilir miyiz" demek saçma mı?

Yeni üniversiteye başladım. Bu işlerden hiç anlamam. Birkaç kişiden böyle bir tavsiye aldım sizce saçma mı olur?




 
gönlü varsa çoğu şey saçma olmaz ama illa bir şey demene gerek yok vakit geçirip ilgilenip ilgilenmediğini anladıktan sonra daha sağlıklı olur harekete geçmen


  • bir soru sorcam  (15.06.23 20:04:54) 
direkt kahve ya da öğle arası yemeği teklif et. kan tuttu tutmadı için en iyi test.

böyle gidip açıktan sorma.
  • gule gule  (15.06.23 20:06:58) 
Arkadaşlık sadece facebook'ta teklif edilen bir şey. Bugüne kadar kaç arkadaşınıza arkadaşlık teklif ettiniz ki? Böyle bir şey yok.

Vakit geçirin, okul çıkışı cafeye falan davet edin, şurda şunu yedim güzeldi gidelim mi deyin, ayaküstü laflarken biz şuraya gidiyoruz hadi sen de gel deyin... Arkadaş olalım mı demeyin.
  • akhenaten  (15.06.23 20:50:08) 
Saçma bence benim fikrime göre.. kadınlar özgüvenli, konuşma yeteneği olan girişken erkekleri severler ağzı laf yapmalı vs vs vs bunları geliştirirsen bu soruları sormana gerek kalmaz hele üniye gidiyormuşsun.


  • yalniz kizkulesi  (15.06.23 20:51:54 ~ 20:52:33) 
Saçma. Demeyin.

Bu ve benzeri sorular reddedilmekten korkan erkeklerin kendini korumaya almak için sorduğu sorular.
"Arkadaş olabilir miyiz?" derken aslında "ben sana yürüsem çok ters tepki vermezsin di mi?" demek oluyor.

Onun yerine normal takılın işte. Bir yere çağırın, birlikte bir şeyler yapın. Birlikte zaman geçirince zaten arkadaş mı, flört mü yoksa hiçbir şey mi olacağınız ortaya çıkar.

Bunun dışında da elbette ki karşınızdaki kişinin sizinle birlikte olma niyeti varsa "Benimle çıkar mısın?" deseniz bile işe yarar.
  • michael_knight  (15.06.23 21:04:59) 
annem anlatirdi eskiden ananemi yolda cevirip kizinizla arkadaslik edebilir miyiz derlermis aklima o geldi :D
cok eskiden yapiliyormus demek ki ama gunumuzde cok garip kalir. deme.
okuldaymissin zaten ara ara rastlasirsiniz kendiliginden gelisecegi varsa gelisir
  • Kittie  (15.06.23 21:24:23) 
[]

Arkadaşla yasadigim garip bir diyalog

Ya da garip değildir bilmiyorum.

-Bir arkadaşım var çok samimiyetimiz yok

-Bir de ortak arkadaşımız var onunla da çok samimiyetim yok ama daha yeni tanıyorum ve muhabbetini sevdim, ben yeni tanıştım bu ikisi yıllardır tanisiyor

Ortak arkadasin sevdiği birisinin başına kötü bir şey geldi, ben de mesaj atıp çok üzüldüğümu yapacağım bir şey olup olmadığını her zaman yanında olduğumu soyledim

Arkadaşa dedim böyle böyle olmuş, o da ben de aradım konuştum evet bence sen de ara dedi. Attığım mesajı görsün o zaman ararım demek ki müsait olmuştur ki dedim, yok ara ne bekliyorsun dedi.

(Böyle durumlarda işte kaza bela vefat vs doğal kaynaklı şeylerde insanları kendi haline bırakırım, çok yakın değilsem, kendi yaşadığım sorunlarda da böyleyimdir, cenazemi kendim kaldiririm kimsenin haberi olmaz, ameliyat olurum vs, ha yanımda olmak isteyen gene olur ama ben ihtiyaç duymam. Etrafıma da böyle yaklaşıyorum)

Ben de aradım çünkü ortak arkadaşı çok tanımıyorum belki benim durumumun aksine yakın olsun olmasın herkesin aramasını ilgilenmesini isteyen yalnız hissetmekten hoşlanmayan birisidir, ki neden olmasın çok dogal.

Ortak arkadaş açmadı, sonra da kısa bı mesajla sağol yazmış.

Ben de arkadaşa dedim aradım ama açmadı kısaca cevap verdi herhalde müsait değil sık boğaz etmek istemiyorum. (Haberi olsun diye)

Sonra arkadaş dedi ki: adam büyük bir acı yaşıyor kendi haline bırak istersen, şokta şu an

Tam olarak bu diyaloğu yaşadık, ne şimdi bu? Bana zorla aratiyorsun, sonra rahat bıraksana diyorsun. Beynim yandı ne oluyor? Bir şey demedim cevap vermedim sen ara diye ısrar ettin diye, ama acayip uyuz oldum sanki ben taciz etmişim gibi. Bende mi sıkıntı var?

 
Kisa bi mesaj gelince uzulmeyesin diye de demis olabilir.


  • brkylmz  (14.06.23 18:21:19) 
sende bir sıkıntı yok boşver.


  • hknty  (14.06.23 19:44:00) 
ben olsam anında iletişimi keserim. ciddi söylüyorum. o elemana Allah bilir şey demiştir "ben arama diye ısrar ettim ama illa da arıcam dedi"


  • sassot  (14.06.23 22:06:25) 
sen çok normalsin ve tamamen haklısın


  • basond  (14.06.23 22:41:49) 
Tek yanlışınız "ara ne bekliyorsun" dediğinde aramanız olmuş.

Bu gibi durumlarda ben de tam olarak sizin gibiyim. Mesaj atarım sonra dönüş beklerim, kendim ilgi alakadan hoşlanmadığım için olabildiğince uzaktan destek olmaya çalışırım ve olması gereken de budur bana göre.

Önce "ara" diye darlaması sonra da kendi haline bırak demesi inanılmaz bir manyaklık.
Böyle tiplerden uzak durulmalı.
  • Dağcı  (14.06.23 23:30:44) 
ay sağolun valla delirmediğimi görmek iyi geldi


  • sanguine  (15.06.23 00:47:36) 
[]

Kına sorusu?

En yakın arkadaşıma kınada birşey takıcak mıyım çünkü nikaha da gideceğim muhakkak ki iki tane mi takmak gerekiyo? Para taksam kötü mü durur?




 
yok kınada takma gerek yok.


  • erty_ksk  (14.06.23 08:47:45) 
Bu biraz evlenecek kişilerin geleneklerine falan bağlı, bazı şehirlerde takı kınada takılıyor nikahta birşey takılmıyor. Hazırlıklı git duruma göre takarsın ya da takmazsın


  • primetime  (14.06.23 09:08:16) 
primetime +1
bizim geleneklere göre evlenecek arkadaşıma nişanda bir şey takarım diye düşünüyordum, "bizde nişanda bir şey takılmıyor ki" demişti.
illa takılacaksa 20 dolar falan takabilirsin bence.
  • penceredengorunenmorbina  (14.06.23 10:03:39 ~ 10:04:33) 
en yakin arkadasinsa kiy paraya. ben olsam oyle yapardim. nitekim yaptim da. zaten bir insanin kac tane yakin arkadasi var ki?


  • alperz  (14.06.23 10:59:15) 
Çeyrek altin çok pahali, bütçeni asar. Para takmak en iyisi.


  • Yourcousinmarvinberry  (14.06.23 14:15:27) 
[]

Disiplinsiz insanlara tahammül etmemekte haklı mıyım?

Kim olursa olsun bir insan işyerinde veya kendiyle ilgili konularda yapması gereken şeyi gününde yapmıyorsa üstüne bir de dert yanıyorsa yavaş yavaş iletişimi kesiyorum.

Unutmuş olabilirsin ama sonra gelip benim için çok önemliydi demesi beni bitiriyor. Madem bu kadar önemli neden unuttun ve neden gelip bunu burda anlatıyorsun.


 
Haklısınız işine geleni de unutmaz ayrıca


  • pembeat  (14.06.23 01:10:41) 
Her işini mükemmel, hatasız yapıyorsan haklısın. Biz de insanız diyorsan haksız.


  • Bruce  (14.06.23 01:16:01) 
duruma göre değişir. iş konusunda senin alanını da ihmal ettiği için söz hakkın var. ancak kendi alanları seni ilgilendirmez. alanlarını işgal etmiş olursun. ama iletişimi kesmek senin tercihin.

diğer taraftan esneklik gerekir hayatta. aşırı katı olan bir şey kırılır.
  • hknty  (14.06.23 08:04:11) 
Haklısın ama böyle devam edersen kendini yipratirsin, etrafındakileri kacirirsin


  • abelardo  (14.06.23 11:13:34) 
Is yeri icin haklisiniz ama karsinizdaki kisinin bireysel meseleleriyle ilgili disiplinsiz olmalarina tahammül edememek garip duyuluyor.


  • chihirovekohaku  (14.06.23 14:29:25) 
[]

sinemada uykunuz geliyor mu?

sb




 
Gelmiyor, tam odaklı film izlemek sinemada daha kolay, evde daha çok geliyor.


  • Bruce  (13.06.23 00:48:21) 
Geliyor kahve alıp giriyorum salona.


  • ruhen hastayim ben  (13.06.23 09:13:05) 
Starwars ta uyumuştum. Zirveydi tam orada bıraktım.


  • hunharca ben  (13.06.23 10:20:16) 
Hayır, en fazla sıkılırım sevmezsem ama uykum gelmez.


  • Dağcı  (13.06.23 12:26:05) 
cok kez uyudum


  • ala09  (13.06.23 13:33:46) 
1 ... •456789101112• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.