[]

Tyt ayt siralama sorusu

Ortaogretim basari puani mezun olmama ragmen gecerli mi? Mezun olali 7 yil oldu da




 
tabii ki geçerli.


  • jelly bear  (30.04.24 21:01:31) 
[]

Yurtdışından TR'ye gelecek olan var mı?

Bulunduğunuz ülkeden TR'ye gelecekseniz tarih ve ülke bilgisi verirseniz, ücreti mukabilinde bazı ürünler sipariş verebilirim. tekleme ürün sipariş edilecektir, gümrük sıkıntısı yoktur. ağırlık yapmaz, yeşillendirebilirsiniz.




 
selam. 12'sinde abd'den döneceğim. belki yardımcı olabilirim.


  • bir ileti paylastim  (02.05.24 22:11:02) 
[]

Soslu dürüm satan yerden sossuz istemek

Satıcı ne alaka diyor mudur?




 
Sosu müthiş lezzetli değilse, o dürümün esprisi sosu değilse demiyordur bence. Tersine maliyeti azalmış oluyor.


  • orient blue  (30.04.24 17:42:16) 
Diyorlar. “Yiğenim bizim olayımız sosumuz” diyorlar. Ama ben sosu yüzünden yiyemiyorum neredeyse 1 senedir döner. Sos dedikleri de rezil bir kaynar sulu salça başka bir şey değil


  • avatar is back  (30.04.24 18:27:18) 
Demez, alışıktır.


  • diyecevaplandı  (30.04.24 19:04:45) 
"yeyenim bizim olayımız sosumuz" diyen adama "o zaman kalsın" diyip çıkıp gideceksin. birkaç kişi yapacak bunu, ondan sonra olayı neymiş anlayacak.

hiçbir şey diyemez. istersen içine döner koyma sırf sos koy ekmek arası çorba yiycem dersin, soğansız dersin, patatessiz dersin, kuru ekmeği dürüp ver dersin. ne istersem koydururum lan içine. "ne alaka" diyen de gitsin başka iş yapsın.
  • kibritsuyu  (30.04.24 20:18:54 ~ 01.05.24 10:24:32) 
bence demiyordur. ama hamburgercide cheeseburger isteyip peynir koymayın diyeni duymuştum. bakın bu bir dramdır...


  • exlibris  (30.04.24 20:31:12) 
aa bu benim lan. turkiye'de bir tepkiyle karasilasmadim. gerci 5-6 yildir boyle bir yerde bulunmadim pek. almanya'da deyince sen turkiye'den mi geldin diyorlar.


  • bohr atom modeli  (01.05.24 10:18:08 ~ 10:18:29) 
Yüzüne karşı demez. Çok garip bulursa arkandan dedikodunu yapar. Geçen bi değişik geldi, dürümü sossuz istedi diye.


  • zimbirik  (01.05.24 11:20:40) 
demiyordur.


  • abelardo  (01.05.24 11:40:28) 
[]

danimarka vizesi hk.

selamlar herkese. yakın zamanda danimarka’dan vize başvurusu yapan var mı acaba? ortalama kaç günde çıkıyor? :))




 
yaklaşık 1 ayda sonuçlandı.


  • orpheus  (30.04.24 17:32:17) 
[]

Barcelona'da denize girilir mi? (mayıs sonu)

havaya baktım geçen sene 20 dereceyi zor geçmiş, ben sıcak iklim sanıyordum barcelona'yı. izmir mayıs sonu 35leri görür, bunlar 25 göremiyor. sizce denize girilir mi? ona göre plaja dair bir şey alacağız ynaımıza veya almayacağız.

gece hayatı için de apaçi olmayan (genelde nasıl turistler bize gelince en dandik yerlere gidiyorlar bilmedikleri için, aynı mantık) önerileriniz var mıdır?


 
Girilmez. Mayista havanin 30+ oldugu egede bile deniz suyu soguk oluyor.


  • hot potato  (30.04.24 17:27:42) 
mayıs sonu için mi soruyorsunuz? oralarda o tarihlerde hava 22-23 civarı olur genelde suya pek girilmez. zorlarsan girersin tabi de keyifle takılmalık hava olmuyor yani. barcelona zaten bizim istanbul enleminde falan ve daha serini. sıcak olsun yüzelim falan derseniz malaga civarına inmeniz gerekir, mallorca - valencia falan oralarda güzeldir. top 30 plajlarına bakarsanız çoğu buralardandır zaten ama mayıs için direkt buralar bakılabilir diye akla ilk geldi. onun harici o mevsim sokakları şehri gezmek için en ideal tarihtir. su için değil pek bence


  • avatar is back  (30.04.24 17:47:17) 
ben de ayni seyi mallorca icin soracaktim.


  • bohr atom modeli  (01.05.24 10:31:04) 
soğuk olur hocam, bir de barcelona'nın denize pek iyi değil normal zamanda bile


  • mysql34  (01.05.24 12:42:22) 
mayıs sonu barcelona'da denize girilir. su ne kadar soğuksa o kadar güzel oluyor. barcelona izmir kadar sıcak değil. izmir kadar güneyde de değil, kıyas yapacaksanız istanbul ile kıyaslayın, aynı enlem üstündeler.
denize girmek için de barcelona yerine girona taraflarını tercih ederim.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (01.05.24 12:53:29 ~ 12:54:41) 
ben girmistim mayis sonu denize. soguk oluyor ama buz gibi degil. hava sicakken girilebilir. kisinin hassasiyetine bagli :) barcelonata tarafi deniz guzel degil bu arada. daha kuzeylerde girmeye calis. ama ispanya guneyinde denize girmek daha mantikli tabii mayis'ta.

gece hayati icin secenek cok. bar ve tapas bar dolu her yer. La Rambla'dan asagi yuruyun. Raval veya Gothic taraflarinda guzel yerler bulursunuz. Ara sokak barlari daha iyi olur. Yol ustundekiler kazikci olabilir. deniz kenari yerler de kazikci.

club olarak sunlara gittim (techno icin):
razzmatazz
apolo/nitsa
input
the garage of the bass valley

ses sistemi en iyi "input" idi.
bir de haftasonlari outdoor elektronik muzik etkinlik olarak "Brunch Electronik Barcelona" var. denk gelirseniz guzel olur.
  • ermanen  (01.05.24 13:19:55 ~ 13:29:50) 
[]

şarkıları neden dinliyorsunuz? kendinizi o duyguyla özdeşleştirdiğiniz

için mi? acılarınızı mı dindiriyor. şunu dinlerken şunu farkettim, az önce parkta oturuyorken dinledim amcalar gözüme çok eğlenceli geldi. küçük bi yerde ikamet ediyorum, aşırı dedikoducular. yerel halktan kadınlar çarşıda parkta görünmekten çekincek kadar iğrenç bir yer. ben bu şarkıyı dinleyip hem amcalara dik dik baktım ve çok eğlenceliydi. merak etmeyin kontrol elimde. hakkımda ne söyleyecekleri de umrumda değil güçleri kendi karılarına yeter. neyse şarkı da şuydu:

www.youtube.com

ben galiba bazı şarkıları hayatı umursamaz kıldığı için seviyorum..

 
ruhun gıdası :D


  • gule gule  (30.04.24 17:17:21) 
Protest müziğin vardır öyle bir etkisi.
Askerlere de marş söyletilmesi, Sosyalist ülkelerin sürekli milli duyguları körükleyici marş kullanmaları çalmaları,
Bizim Hasan Mutlucan'ımız hep aynı sebep.

Meyhanelerde kahırlandırıcı arabesk müzik
Varoşlarda rap müziğe ilgi

Belirli bir duygudaki insanlar, belirli bir müziğe yöneliyorlar ve müziğin türü genelde belirli duyguları körüklüyor.
  • Mirket  (30.04.24 18:01:29) 
[]

lisans seviyesinde ders vermenin dayanılmaz ağırlığı..

kader ağlarını ördü ve bu dönem iki lisans dersi birden veriyorum. Aslına bakılırsa zor dersler değil ama önceden vermediğim dersler olduğu için tüm vaktimi power point hazırlama, okuma yapma, ödev hazırlama, ödev okuma, ders günü tekrar yapma vb işler alıyor. Bazı konuları en son 10-15 yıl önce gördüm belki ama şimdi birkaç gün içinde yeniden öğrenip ing. olarak anlatmam gerekiyor.

Bu hep böyle mi gidiyor yoksa ben mi ödevdi şuydu buydu derken fazla vakit harcıyorum? hafta içi resmen boş vaktim kalmıyor yahu, üstelik akşamları da çalışmak zorunda kalıyorum bazen. e ne zaman diğer işlerimizi yapıcaz yahu?


 
dersi 1 kez hazırlarsınız her yıl güncellersiniz, ben çok sevdiğim bir hocanın dersine almamama rağmen her sene girdim.. örnekleri güncelliyordu yakın tarihli olaylara göre ilgi çekiciliği artırmak için o kadar.

ödev okuma işlerinde ders asistanlarından yardım isteyebilirsiniz.
  • gule gule  (30.04.24 17:06:43 ~ 17:08:21) 
İlk kez verilen derste öyle olur normal. Öğretme aracı ile ilgili gelişmeler vb olmadıkça temel derslerde anlatılan şey değişmez.

Ödevleri grup ödevi yapabilirsiniz daha az okuma olur.
Ödevleri araştırma görevlilerine kitlemeyin lütfen, dersle ilgili her şey hocanın sorumluluğunda olması lazım.
  • jülsezar  (30.04.24 20:25:03) 
Dersi ilk kez hazırlarken, bir kitabı olduğu gibi takip etmiyorsanız (ki olması gereken etmemeniz) durum yazdığınız gibi. Sonraki yıllarda sadece günceleme yaparsınız. Tek ders hazırlasaydınız bu kadar yoğun olmazdı ama iki dersi ilk defa vermek kolay iş değil. Başarılar dilerim. Umarım öğrenciler emeklerinizin karşılığını verebiliyorlardır :)


  • cosmicstring  (01.05.24 09:58:09) 
[]

arkadaşımla olan ilişkim

ortak çevremiz olan bir arkadaşım var,

kızla paylaşacak çok fazla ortak noktamız yoktu merhaba merhabaydık ama benle samimiyet kurmak için böyle küçük mesajlaşmalar laf atmalar müsaitsen kahveye geliyorum demeler derken onun ısrarcı hareketleriyle baktım samimi olmuşuz.
bu samimiyet 4 yıldır var.

dışarı çıkıyoruz birlikte , bir şey alacaksak danışıyoruz , birbirimize gidip geliyoruz gibi..
uzun bir aradan sonra işe başladım ilk sinyalleri o zaman aldım. ne gerek var kocanın maaşı yüksek zaten gibi saçma sapan şeyler söylemeye başladı hatta davranışları değişti aldığım giydiğim yaptırdığım ne varsa kulp buldu , ortak gittiğimiz kuaförde masajcıda benim hakkımda konuştuğunu kulağıma gelirse diye önden kendi söyledi , böyle şakayla karışık ay mantarliböreğinde götü kalktı dedim arkandan diye. o ne demek öyle dedim eskiden bişey alırken sorardın şimdi kafana göre takılıyorsun diyor.
aslında eskiden birlikte çıkardık alışverişe o yüzden her aldığıma yorum yapardı şimdi fikrini almadığımı ve çalıştığım için değiştiğimi kendi mahalle ağzıyla dile getiriyor.

uzun zamandır evdeydim çalışmaya başladığımda aslında eski beni ne kadar özlediğimi ve 3-4 yıldır evdeki halimin normal olmadığını algıladım. çocuk büyütürken kendimden ne kadar verdiğimi far ettim ve evet biraz değiştim.
ama bu arkadaşımı etkileyecek bir süreç değil. artık kendisi ile kısır-kek partisiyle 3-4 saat oturup sohbet edemiyorum. kuaföre gitme saatlerimiz uymuyor. ama fırsat buldukça mutlaka yazıyorum arıyorum.
sonra ben aramadıkça aranmadığımı fark ettim sonra fırsat bulup görüşmek için mesaj atınca da denk gelemedik bir türlü böyle bir süre soğukluk girdi.

dün bana mesaj atmış.
'kocam diyor ki ne oldu kankanla arana kara kedi mi girdi'
bende yazdım uzun uzun işte denk gelemedik kurslar çocuklar iş güç derken kara kedi demeyelim de yoğunluk diyelim diye
bana sadece gülücük atmış.

yani mesaj atan o, cevabıma böyle dönmesine sinirlendim.
mesela bayramın 2. günü aradım aaa sonunda aklına gelebildim diye açtı.
neden ben ona bu tepkiyi vermiyorum da o beni her fırsatta iğneliyor anlamadım.
yani galiba tahammülüm çok düştü.
kırmak üzmek istemiyorum ama çok sinirim bozuldu. düzgün ilerlemeyen bişey var gibi geliyor.
yıllar sonra işe dönüp kendimi yeniden mutlu hissettiğim bir dönemdeyim ve 4 yıldır çok yakın sandığım arkadaşım tarafından sürekli eleştiriliyorum.

en son kuaföre gittiğimde geçen hilal burdaydı saçını senin renginden yaptırmak istedi ama fiyat yüksek geldi dedi. ama geçenlerde bana yazık ettin saçlarına keşke eski halini bozmasaydın diye yorum yapmıştı.

ne yapayım , nasıl davranayım? kaybetmek istemiyorum seviyorum ama bir yandan da hareketleri beni çok üzüyor

 
Ayril coco…
Böyle toksik insanlarla arkadaslik yapilmaz. Cocugun mu var? Yanin onun yaninda da aptal aptal konusacak

  • robert bosch  (30.04.24 17:01:49) 
ben işteyken ara ara uğrayıp annemle kahve içiyormuş , oğlum onu görünce annem nerde diye ağlamış bir gün. annen 1 sene daha dişini sıkamadı para tatlı geldi demiş. çocuk anlayacak yaşta değil neyse ki
annem şok olmuş bana söylemişti

  • mantarliborekk  (30.04.24 17:07:39) 
Arkadaşınız mutsuz bir insan. Yardıma ihtiyacı var. İğnemelerle bunu bastırmaya çalışıyor. Kendisi bir sebepten iş hayatına dönmediği veya dönemediği için kendini terk edilmiş hissediyor. Açık açık söyleyin nasıl hissettiğinizi onu suçlamadan. Baktınız bir değişiklik yok, görüşmemek de bir seçenek.


  • auroraaurora  (30.04.24 17:38:01) 
Hocam bence sen kendi hayatını kurmaya çalışan koşturan işe giden sorumluluk sahibi bir insansın

Anormal olan, iletişim kurmayı bilmeyen, samimiyet sınırını çoktan almış biri

Bu insanla vedalaşmak hayatından bir şey eksiktmez, başka kafa dengi insan yok ya da 3-4 yıllık paylalışımınız var diye vazgeçme

insanlar hayatımıza girer bir süre birlikte yürür ve ayrılırız
  • grimavi  (30.04.24 18:11:38) 
Herkesle yakin arkadas olmak zorunda degilsiniz, her yakin arkadasinizla da yakinliginiz hayatinizin her doneminde ayni derecede olmak zorunda degil. Hayatinizdan cikarmak istemeyebilirsiniz, illa cikarmak zorunda degilsiniz ama yakinliginizi ve daha dogrusu yakinlik derecenize iliskin beklentinizi yeniden gozden gecirip gercekci bir duzeye getirirseniz rahatlarsiniz muhtemelen. Gercekten yukarda yazildigi gibi mutsuz olabilir ya da o da sizi ozluyor ve nasil ifade edecegini bilemiyor olabilir, uzaklastiginizi dusunuyor ve kalbinin kirikligini boyle gostermeyi ogrenmis olabilir; herkesin iletisim becerisi ayni degil zira bakin siz de nasil iletisim kuracaginiz konusunda kararsizsiniz.

Herkes hayatimizin her doneminde hayatimizda ayni sekilde yer almak zorunda degil, kimse dun oldugu insan degil, herkes degisiyor, yasamlarimiz evriliyor. Kendiniz ve arkadasliginiz uzerinde kurdugunuz kaygiyi ve baskiyi rahatlatmaya calisin.
  • kassiopeia  (01.05.24 01:02:08) 
iletişimi kes. belli seni aşırı kıskanıyor. kendi de çalışmadığı için. böyle insanlardan uzak durmak gerek. böyle insanlar kendinlerinden alt seviyedeysen seni yanında tutar. azıcık üstteysen hemen boklamalar başlar. sana daha fazla zarar vermeden iletişimi kes.


  • jelly bear  (01.05.24 01:21:51) 
sizi görünce yazmak istedim. benim ekşi duyuruya katılma sebebim siz ve hee isimli yazarlardı. uzun süre yazar olmayı bekledim. ilk adımla üye oldum ama şifremi unuttum, sonrasında böyle bir üye yok dendi. ekşi de yazar olmak için uzun süre bekledim derken.. buraya geldiğimizde siz yoktunuz. hatta soru açmıştır mantarlı börek nerede diye...sonra sorum formata aykırı silinde vs.
sizin ilk sorular neydi şu an hatırlamıyorum ancak adınızı görünce nostaji oldu yazmak istedim.
soruna cevap vereyim:

araya mesafe koymakla birlikte ara ara iletişimde kal derim, çünkü yaptığı belirgin birşey yok.
  • hacirotti  (01.05.24 13:38:44) 
[]

Ata tohumu satın alabileceğimiz güvenilir yerler

Bildiğiniz emin olduğunuz yerler varsa belirtirseniz güzel olur. Internetten veya Istanbul'da yerinden fark etmez.




 
twitter.com

bu adamı takip edin. ücretsiz yolluyor ama baya sıra var.
  • jelly bear  (30.04.24 16:50:11) 
Ücretsiz tohum alışverişi yapılan facebook grupları var. Hem yetiştiriciliği konusunda deneyim bilgi paylaşımı da yapıyorlar.


  • Mirket  (30.04.24 17:50:19) 
Fatih Çolak Beyi diyecektim, yazılmış.


  • a perfect lie  (30.04.24 22:41:53) 
[]

Bill Gates'e duyulan antipatinin sebebi ne?

Yani kendisi babamın oğlu değil tabii öyle hayranı değilim ama diğer süper zenginlere bakınca bir tık daha samimi ve faydalı bir insan gibi geliyor eskiden beri. Melinda&Gates Foundation da genelde iyi işler yapıyor gördüğüm kadarıyla. Bu vakfın aşılama ile ilgili yaptığı yatırımlardan dolayı aşı karşıtları kendilerine uyuz onu anlıyorum ama görece daha "aklı başında" görünen kesimlerde de Bill Gates'in şeytani biri olduğuna dair yorumlar okuyorum bazen. Yani hiçbir süper zengin sütten çıkmış ak kaşık değildir tabii de, Elon Musk, Jeff Bezos gibi çok daha "gerçek kötü" karakterinde süper zengin varken durmadan Gates'e yüklenilmesi bana çok tuhaf geliyor.

Nedir bu nefretin sebebi, sadece aşılara verdiği destek mi? Yoksa altında başka sebep mi var?


 
tamamen iftira. dünyanın en zengini, başarılı, zeki adamı. bok atmak için ideal profil. covid döneminde düzdünyacı, aşı karşıtları tarafından hedef oldu, kartopu efekti misali çoğaldı. adam avukat ordusuyla terör estirip donuna kadar alırdı. ama gülüp geçiyor.
www.bbc.com

  • buenosdias  (30.04.24 16:20:36 ~ 16:25:01) 
Bos komplo teorileri. Bu dunyaya gelip, basarip sapitmayan ender insanlardan. Bizim ulkeden de bir tane boyle adam ciksa neler olurdu neler.


  • quaker  (30.04.24 16:34:35) 
bazı konuşmalarına rastlamıştım nüfus azaltılmalı gibi ama tabi bunu nasıl yapcağını dinlemedim. ilgimi de çekmedi bi tanrı kompleksi var gibiydi. yutupta vardır belki arayıp bulübilirsiniz. hatta ben arayıp bulayım. sadece bil gates değil corona zamanı ülkede de birçok sözümona saygıdeğer geçinen proflara da nefret kusuldu abuk söylemleri yüzünden. bunu da araştırayım. sanırım halk her .oku bilenlere tahammül edemiyor. patiswisteki abla gibi.

aha bak şunlara duyulan nefrette aynı:
www.google.com

gerçekten tipleri gıcık tabi içlerini bilemem.
  • geveze yazar  (30.04.24 16:36:00 ~ 05.05.24 22:29:40) 
kim göz önünde olursa ona nefret duyulur. aşırı zengin olup, göz önünde olan ama nefret duyulmayan kimse yok. elon musk, zuckerberg mesela aynı şekilde.

bi de aşı karşıtları komplo teoriciler yüzünden.
  • jelly bear  (30.04.24 16:56:43) 
Epstein olayında adı geçiyor.


  • dissendium  (30.04.24 17:00:45) 
Kendi ağzıyla : ben tanrının işini yapıyorum.. diyen biri

Babasının "üstünırkçı" olduğunu bir videoda dinlemiştim.
Büyük mijtatda farklı ülkelerde toprak satın alması ve tohum işlerinde ayrıca adının duyulması tuhaf geliyor.
  • diyecevaplandı  (30.04.24 21:16:35) 
[]

1 Mayıs'ta Kapalı Yollar/ Metro Durakları?

Yer: İstanbul

Bilen varsa müteşekkir olunur.

Teşekkürler

 
  • lazpalle  (30.04.24 16:18:16) 
sozlukteki baslikta detaylica yazmislar oraya bakabilirsiniz. valilik aciklamasindan kopyala yapistir yapilmis zaten onu da okuyabilirsiniz.

www.istanbul.gov.tr

eksisozluk.com
  • duyulmasi gerektigi kadar  (30.04.24 16:19:33) 
[]

şarkı arıyorum

soundhound bulamadı yardım lütfen(bkz: )drive.google.com




 
dosyaya erişim izni yok.


  • gule gule  (30.04.24 16:10:34) 
düzelttim


  • dudek  (30.04.24 16:26:15) 
  • approachfani  (30.04.24 23:18:55) 
[]

Kars'tan Ahıskaya araç önerisi

Kars Harakani Havalimanı'ndan, Türközü Sınır Kapısı'na sonrasında Ahıska'ya gideceğiz. 3 kişiyiz, birer bavulumuz var.
Toplu taşıma, minibüs, araç kiralama, taksi... önerisi olan var mı?



 
[]

İkinci el kitap ve dergi

Bir arkadaşımın duyurusunu aşağıda sizinle paylaşıyorum.

---

Merhaba,

İstanbul'da yaşayan, sosyal bilimci bir akademisyenim. Yakında yurt dışına taşınacağımız için eşimle birlikte kitaplığımızın büyük bölümünü elden çıkarıyoruz. Kitaplıkta çoğunluğu sosyal bilimler ve edebiyat oluşturuyor.

Kitap ve dergileri listeleyip bilgilerini ve makul gördüğümüz tutarlarını yazdık. Önceliği çevremize ve öğrencilere verip duyurusunu bu şekilde yaptığımız için bir kısmı satıldı. Satılanların üstü çizili. Liste için bağlantı adresi aşağıda. İlk sayfasında kitaplar, ikinci sayfasında dergiler var.

docs.google.com

Tek tek elden çıkarmak meşakkatli bir iş olduğundan küçük de olsa bir sınırlama getirme ihtiyacı hissettik ve 250 TL’lik bir minimum sipariş limiti belirledik. İstanbul içinde uygun bir yer (tercihen Kadıköy, Üsküdar veya Çengelköy) ve zaman belirleyerek elden teslim edebiliriz.

İlginizi çeken kitap ve/veya dergiler olması hâlinde e-posta adresim (kadirengil@gmail.com) üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.

 
[]

alper isimli bir müslüman youtuberı arıyorum

aklı mantığı yerinde tek kişi kalmadığı için buı zat da adını atıyorum ordinaryus kelimesi değil de alperenyus gibi saçma bi kelime oyunuyla almıştı. bu saçma ismi arıyorum.




 
www.youtube.com

bu olabilir mi? Kanal içeriğinde ne vardı?
  • hasansabbah  (30.04.24 16:13:12) 
islamla ilgili müslüman hesabı. bu değil


  • mula  (30.04.24 16:37:05) 
[]

discord'dan anlayanlar

bir kanala iki farklı browserdan 2 farklı nickle girsem moderatör ip den falan iki kişinin de aynı kişi olduğunu anlayabilir mi? böyle bir şey var mı yani?




 
2 farklı hesaptan girerseniz anlayamaz.


  • hasansabbah  (30.04.24 16:13:37) 
[]

multinet ve brita sorunsali

Istanbul'da brita satan ve multinet gecen bir market tavsiyeniz var midir? Tesekkurler




 
çağlayan şişli a101de gördüm brita ama tabi bitti mi bir fikrim yok, bazı a101lerde 2. kat komple aktüel ürünleri satıyor çokça tava tv bahçe ürünü var bu a101de. yakınsanız konumda verebilirim.

edit: google var demişti a101de multinet :/
  • eja  (30.04.24 15:48:32 ~ 16:47:27) 
a101de multinet var mı ki?

hiç görmedim ama multinet geçen marketler: mopaş, özkuruşlar, happy center, çağrı.

çağrı'da olma ihtimali yüksek. çağrı'dan ingiliz anahtarı bile aldığımı hatırlıyorum.
  • inheritance  (30.04.24 16:08:20 ~ 16:09:22) 
[]

youtube playlist indirebildiğiniz bir web sitesi var mı?

ya da uygulama? güvenilir olmalı.




 
mediahuman youtube downloader diye bir program var. ben yıllardır kullanırım


  • limonlu eksi  (30.04.24 15:59:10) 
@limonlu eksi ücretli sanırım bu program? doğru muyum?


  • adivar  (30.04.24 17:56:18) 
Evet ücretli ama ben ilgili yerlerden full versiyonunu indirip kullanıyorum yıllardır


  • limonlu eksi  (03.05.24 17:20:11) 
[]

İstanbul’a Yakın Tatil Yeri Önerisi

Haziran sonunda çocuğumun mezuniyeti için İstanbul’a geldikten sonra dönüşte deniz tatili yapmayı düşünüyoruz. Sizce fiyat, ortamın ve denizin güzelliği bakımından İstanbul civarında gitmeye değer seçenekler nelerdir?




 
enez, geyikli, kabatepe, saroz tarafları


  • eja  (30.04.24 15:26:45) 
[]

Web sitem adsense için uygun mu?

Arkadaşlar bir web sitesi açtım. Adsense bağlamak için 1 hafta önce başvurdum. Hala hazırlanıyor yazıyor. Tahmini 10 gün falan sürüyormuş. Çok kişi de red yediğini 2 ay falan uğraştıklarını yazmış.

Sitemap.xml var, ads.txt'yi de ekledim. Google search console'da url'leri indexliyorum. Seo önerilerine uygun içerikler giriyorum. Google'da bazı aramalarda çıkmaya başladım. Sertifikalarım var, gizlilik sözleşmelerini karşılıyorum. Her gün onlarca içerik ekliyorum.

Sizce web sitem adsense reklamları göstermeye uygun mu? Anlayanlar yazabilir mi?

arizakodlarim.com

 
freetools.seobility.net

Task list of SEO Improvements8 Tasks

Add a title to your site.
Very important!

Add a H1 heading to this page.
Very important!

Use good headings on the page.
Very important!

This page has only very few internal links. If it's a welcome page, consider removing it.
Very important!

Use 301 redirects to drive traffic to URLS with the same domain and sub domain (www and non-www subdomain).
Very important!

Add a meta description.
Very important!
  • carisch  (30.04.24 14:49:39) 
@carisch çok teşekkürler, bilmiyordum kontrol edecem


  • birmilyonunvarmi  (30.04.24 14:51:07) 
Benim site bir süredir bekletiliyordu, bir yerde duymuştum ana sayfaya açılır menü, hakkımızda kısmı, iletişim kısmı ekledim 1-2 güne kalmadan onaylandı


  • psipsipsi  (30.04.24 15:14:25) 
Soruya cevap degil ama daha acilis sayfasinda "ArızaKodlarim.com" diye bir siteye link vermissiniz ve bu site acilmiyor. Sayfanizda calismayan linkler bulunmasi olumsuz etki yapabilir.

"ArızaKodlarim.com, teknolojik cihazlarınızın karşılaşabileceği sorunları anlamak ve çözmek için birinci durak."
  • sertac akin  (30.04.24 20:35:23) 
@sertac akin sağolun sadece o değil çok dikkatsizlik yapmışım. Buldukça düzeltiyorum.


  • birmilyonunvarmi  (30.04.24 21:38:12) 
[]

Araba iç temizleme

Arabanızın içini neyle siliyorsunuz? Detaylı bir temizlik değil de toz alma diyelim,ön kısımları vs


Sleepy mendil uygun olur mu? Başka ne öneriniz olur?

 
www.youtube.com

nemli bir yumuşak bir mikrofiber bez.
  • inheritance  (30.04.24 14:29:28) 
ben önceden sleepy ile siliyordum. sonra bir çok kişi sen kafayı mı yedin. arabanın iç yüzeyini mahvediyorsun diyince bıraktım. soldurup yüzeyi aşındırıyormuş. arabalar için özel iç yüzey temizleme sıvıları var. onla fıs fıs yapıp mikrofiber bezle siliyorum .mis gibi oluyor. hem de parlıyor yüzey


  • limonlu eksi  (30.04.24 14:54:22) 
Islak mendille araba silinmez. Mikrofiber bir bez yeterli.


  • mikahakkinen  (30.04.24 15:59:28) 
ıslak mendille silecekseniz saf su içerikli olanlarla silin. ya da nemli mikrofiber bez.


  • mustafakesekci  (30.04.24 17:23:58) 
[]

yazara ulaşma talebi?

franny nickli yazara mobbing başlığı ile ilgili olarak acil ulaşmam gerekiyor. yardımcı olursanız çok sevinirim




 
duyuru linkiyle birlikte mesaj gönderdim.


  • gule gule  (30.04.24 13:57:54 ~ 13:58:22) 
teşekkür ederim


  • birnevibahar  (30.04.24 13:59:08) 
[]

Ceo’ya terfi maili atarken let me congrats you diye başlanır mı

Ya da nasıl giriş yapılır?




 
Congratulations on your new role. Wishing you continued success on this time.

Ya da şöyle mi yazsam
  • condom kurşunu  (30.04.24 13:16:39) 
ChatGPT bu konuda bana çok yardımcı oluyor, size de olur.
Mesela "Let me congrats you" yanlış bir cümle, öyle yazmayın.

  • michael_knight  (30.04.24 13:16:40) 
@condom kurşunu neden "on this time" dediniz? Sadece bu seferlik başarılı olsun, başka zaman başarısız olsun mu istiyorsunuz?
Bakın yazdığınız çok yanlış bir anlama gelebiliyor. Mutlaka chatgpt'den yardım alın.

Ondan yardım alınca da emin olmayın. Ona yazdırdığınız metni ona bir daha sorun. Hatalarını bul, yanlış anlaşılan bir şey var mı diye kontrol et diyerek onu yorun.
  • michael_knight  (30.04.24 13:18:18 ~ 13:21:34) 
“congratulations and all the best on your new position.”

bu kadar yeterli. uzatmaya gerek yok.

ceo’ya congrats denmez, onu eşine dostuna söylersin.

“on this time” bence de çok falso. sanki önceki pozisyonunda başarısız olmuş da bu defa başarılı olmasını diliyormuşsun gibi bir iması var.
  • sir gawain  (30.04.24 18:07:52) 
Senin pozisyonun nedir, aranızda kaç dikey var?
Çok varsa "please accept my congratulations on your new role" de.

  • Bruce  (30.04.24 18:58:01) 
CEO'ya terfi maili eger CFO, COO falan degilsen atilmaz.


  • cooperr  (30.04.24 19:33:40) 
[]

YHT biletleri

Saat kaçta satışa çıkıyor, çıktığı gibi almam gerekiyor.




 
14-15 gün önceden.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (30.04.24 14:09:27) 
30 gün önceden başlıyor. Tatil başlangıcı olursa gece 00:00 da almanız bile gerekebilir.


  • eseksudangelinceyekadar  (30.04.24 14:38:55) 
[]

Tapu satış; alıcı satıcı farklı iller

Alıcının kendi bulunduğu a ilindeki tapuya,
Satıcınında da kendi bulunduğu b ilindeki tapuya gidip işlemi gerçekleştirme ihtimali var mı?
Yoksa eski usül, vekalet vererek mi yapmak daha kolay?
(Para alış verişi önemli değil)

 
bizde şu an böyle bir aşamadayız, söylenene göre bulunduğumuz yere satacağımız yerdeki tapudan dosya gönderip harç 2 katı olacak şekilde satış oluyormuş.
yani söylediğiniz şey oluyormuş ama henüz satış olmadığı için deneyimleyemedik.

  • eja  (30.04.24 13:01:59) 
@eja başvurusu nasıl yapılacak?
Taraftarlardan biri kendi ilindeki tapuya gidecek mi deniyor?

  • parka  (30.04.24 14:16:41) 
galiba önce satış olacak diğer il tapusu aranıp hangi tapuya gönderilecekse bunun bilgisinni veriyor denmişti, bu kısımda tam emin olamadım, arayın tapudakiler yardımcı olurlar diye umut ediyorum


  • eja  (30.04.24 15:30:18) 
var. pandemi döneminde tam da bu şekilde bir alım-satım yapmıştım.

hatta bir adı vardı da unuttum bu yöntemin. işlemin yapılacağı gün alıcı ve satıcı bulundukları ilde aynı esnada ilgili tapu müdürlüğünde oluyor. memurlar görüntülü görüşme yaptırıyorlardı. karşılıklı olarak şu bedelle bu şahıstan burayı aldım, diğer tarafta ilgili yeri evet bu şahısa satıyorum diyip ondan sonra imza atıyorduk.

işte onun bir adı var, bilmemne li satış şeklinde. satıcı taraf randevu almıştı, ben alıcıydım.
  • wilhelmwasmuss  (30.04.24 22:41:47) 
[]

Ucus pnr koduna ulasma

Merhaba,

AJet'in kampanyasindan yurtici ucak bileti almistim. Uygulama henuz cok yeniydi uyelik olusturamamistim ve bileti aldiktan sonra PNR kodunu malesef kaydetmeyi unutmusum. Mail, sms her seyi kontrol ettim ancak aldigim 3 biletin (birbirinden farkli tarihler ve ucuslar) 1 tanesine ait pnr kodu elimde yok malesef. Yakin zamanda sabihadan ucusum var gitmisken orda sorsam söylerler mi?


 
aradınız mı ?


  • jülsezar  (30.04.24 12:27:04) 
eklemeyi unutmusum; su anda yurtdisinda oldugum icin arayamadim ama aradigimda verirler mi?


  • axl  (30.04.24 12:32:19) 
muhtemelen sizin bilet sahibi olduğunuzu anlamak için 50 tane soru soracaklar , yıllar önce ben de benzer bir durum için aramıştım. aldığım kartın son 4 nosunu falan da sormuşlardı , o tarz bilgileri hazırda tutun.

bu tarz durumlar yaşanıyordur verirler
  • jülsezar  (30.04.24 12:35:08) 
[]

Yuksek miktarda doviz bozdururken kur farkı

Bankadaki oran ile doviz burolari arasindaki kur farki, bozduracagim tutar icin 12000 tl fark ediyor. Benim icin hic az bir para degil bu. Ama bi taraftan bankadan al cek, doviz burosuna gotur tekrar bankaya tl yatir cok cetrefilli geliyor. Bu durumlarda napiyorsunuz ?




 
Tanıdığım bir bankacı vardı. Bankacı, tanıdığı döviz bürosunu aradı. Anlaştığımız kadar dövizi banka şubesine çocukla gönderdi ben de türk lirasını çocuğa verdim.


  • michael_knight  (30.04.24 12:26:27 ~ 12:29:13) 
"bankadan al cek, doviz burosuna gotur tekrar bankaya tl yatir"la uğraşmamak için 12 bin lira öderim, öyle üşeniyorum diyorsanız bankadan halledin. Banka-döviz bürosu arası taksiyle gidip gelseniz daha ucuza gelir mesela, 12 bin değil de 200-300 lira harcamış olursunuz.


  • kobuzchu kiz  (30.04.24 12:27:28) 
her hafta tam olarak bu dediğini yapıyorum :) hem 12bin az para değil diyorsun, hem de vezneden para çekip büroya götürmek gözünde büyüyor. bana 5bin ver ben yapayım senin yerine tüm bu işlemleri.


  • numlock  (30.04.24 12:31:08) 
USDT olarak tutanlar var.


  • karincaezmezuo  (30.04.24 12:43:45) 
aynı durumda kalıp bankadan bozdum.
bazı döviz büroları parayı bankaya getiriyor arayıp öğrenip özel kurda veriyorlar size.
üşengeçlikten ziyade paranın çalınacağından falan korkuyorsanız, işlek şubelerde zaten bavul bavul paralar çıkıyor.
döviz burosu ile banka yanyana olan bir yer bulursanız üşenmezsiniz
  • eja  (30.04.24 13:05:28) 
Anladigim kadariyla arkadasin derdi ugrasmak veya tembellik degil, o parayi bir yerden bir yere goturme korkusu. Ben de benzer seyi yasadim bir iki sefer, anliyorum. Benim carem, tanidik biriyle bankaya gitmek, aracta onlari bekletip parayla hemen arabaya binip doviz burosune gitmek vs oldu. Para benim de degildi ustelik, iyice strese girmistim.


  • quaker  (30.04.24 13:10:11) 
sırt çantasına koyacaksın zaten, sağlam bir şeyse kim ne bilecek. biriyle git. ben ev almak için biriktirdiğim dövizleri bozunca, TL'ler sırt çantasına zor sırdı. şaşkınlığımı gizlemekte zorlandım ama büro dışına çıkana kadar sürdü sadece.

yüksek miktarda bozunca özel kur veriyor bürolar, pazarlık yaparak farkı 12binin üzerine de çıkarma ihtimaliniz olabilir.

bir çanta parayı bankaya yatırmak zaman alabilir sadece.
  • biseysorcaktim  (30.04.24 15:02:05) 
Banka yada dovizi cekebileceginiz ATM yaninda bir doviz burosu bulun +1


  • turkuaz  (30.04.24 15:06:10) 
[]

yarin kapatilacak yollar, metrolar vs..

bilginize:

www.ntv.com.tr


 
[]

Sosyal medya paylaşma linkinde kullanıcı adı yazıyor mu?

Tiktok'ta bir videoyu "paylaş" diyerek linki kopyalarsam gönderdiğim kişide benim kullanıcı adım yazıyor.
"michael_knight paylaştı" gibi bir şey yazıyor.

Benzer durum sık kullandığımız diğer sosyal medyalarda da var mı? Twitter, YouTube, instagram, Facebook, Spotify vs.
Tiktok'ta kullanıcı adımı belli etmeden paylaşmam mümkün mü?

 
[]

Bir plaza çalışanının bir günü nasıl geçiyor?

Şimdi bu sorunun benzerini bir iki yıl önce yine sormuştum ama yeterli detay vermediğim için yanlış anlaşılıp biraz tepki almıştım. O yüzden elimden geldiğince açıklayıp soracağım;

Ben, ailem, akrabalarım, arkadaş çevrem ve hatta yakın arkadaşlarımın ailelerini kapsayan geniş küme çevremde herkes ya memur ya da söylendiği zaman ne yaptığı az çok kafada canlanan işlerde çalışıyor. Ben doktorum, arkadaş çevremin zaten %90'ı doktor, doktor olmayanlardan bi iki avukat, birkaç tane mühendis var ama mühendisler de akademide şu an; annem hemşire babam öğretmen, arkadaşlarımın aileleri yine doktor, öğretmen, asker vs diye gidiyor.

Kısacası hayatımda hiç satın almacı, pazarlamacı, ne bileyim satış müdürü tarzı görevlerde çalışan beyaz yakalı kimseyle tanışmadım. Bu ve bu tarz diğer titre'a sahip insanların işte bir günü nasıl geçer diyince aklıma

Excel
Mail
Toplantı

üçlüsü dışında bir şey gelmiyor ama mesela excel'de ne yapıyorlar ya da gün boyu kiminle ne mailleşiyorlar konusunda da bilgim yok.

Bunları küçümsemek için kesinlikle söylemiyorum yanlış anlamayın, gerçekten saf bir merakla soruyorum. Misalen, bir satın almacının ortalama bir günü nasıl geçiyor? Yarın bir gün bu tarz pozisyonda çalışan biriyle tanışırsam saf saf sorular sormamak için buraya yazıyorum.

Cevaplar için şimdiden teşekkürler

 
Misal ben tedarik zincirindeyim (satin alma yaptım önceden, simdi yoneticiyim);
- satin almacilarin portfolyosuna bakip garip bir şey var mi diye göz gezdiriyorum.
- siparis gecikmesi sebebiyle ay sonunda fatura edilemeyecek siparis var mi ona bakıyorum (ki hep var), varsa satın almaci ile konuşuyorum.
- ay basiysa geçen ayın on time to request/promise, stock fill rate, non stock on time to request/promise, tedarikçi on time to request gibi kpilari hesaplayip corporate sistemine giriyorum.
- musteriler tarafindan escalate (Türkçesi yok bunun :/ edilmis seylere bakiyorum.
- ay sonunda ayın stock, intransit, days on hand gibi stok verilerini corporate sistemine giriyorum. Ay başında o ayin tahmini verilerini veriyorum.

Satin almaciyken yaptiklarim;
- sabah mrp tarafından yaratılan siparişleri tedarikcilere yollamak (edi denilen sistem varsa direkt sap üstünden yoksa pdf)
- onaylanmamis po'lara bakip tedarikcilerden yola cikarma günü onayini istemek
- gec onaylananlarda erkene almaya calismak, mrp'nin istemediklerini ertelemeye calismak.
- sistemde takılı kalan tedarikçi faturalarina bakmak
- idoc denilen sap sistemindeki mesajlarin sikintilarina bakmak
- tedarikçi ile aylık talep tahmini performansi ve tedarikçi performansi görüşmesi yapmak
- tedarikciyr 24 aylık talep tahmini yollamak
- gün içinde tedarikçilerden, musterilerden gelen maillera cevap vermek.
- hazir olan mallarin yola çıkması. Misal benim organizasyonun aylık x anda 70 konteyneri var. Haftada 4 kamyon, ufak tefek de hava kargo.

Toplanti deme ya çok var lanet olasilar. Misal bugünkü toplantilarimi yaziyorum;
Yeni çıkacak ürün grubu için cin'deki fabrika ile üretim kapasitesi, malzeme yeterliliği vs görüşüyoruz çünkü proje kötü geçti fabrika yetisemiyor siparislere.

Sonra başka bir ürün grubunun müdürü ile konusup benchmarking yapacağım.

Sonra emea bölgesinde aylık konteyner ihtiyacı tahmini toplantisi

Bir satin almaci ile 1to1

Amerika'daki ic tedarikci ile onlarin asya'daki tedarikcilerinden drop ship nasıl yapariz konusmasi

Bir adet lanet olasi musterinin escalation toplantisi
  • logisticsmanager  (30.04.24 10:03:09) 
plaza çalışanı değilim ama ucundan sayılabilirim belki. sizi anlayabiliyorum :) benim arkadaş çevremde de mühendis ve doktor çok var, onlar da aynı şeyi merak ediyor :)

bir doktor, mühendis, marangoz gibi meslek sahibi olmayan çalışanlar hem yaptıkları iş açısından hem de hiyerarşik açıdan çok çeşitli malum. yani bunun satın almacısı olduğu gibi satın alma müdürü de var. o yüzden yaptıkları iş elbette aynı değil ama çok genel hatlarıyla birkaç şey karalayayım.

satın almacı dediğiniz için onun üstünden gideyim. adı üstünde zaten; işletmenin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmet alımlarını yapar basitçe. bunu yaparken gün boyu tedarikçilerle görüşür/konuşur/yazışır, alternatifler arar, fiyat alır, bu verileri saklar, karşılaştırır, yetkisi dahilinde karar verir ya da amirine danışır ve nihayetinde satın alımı gerçekleştirir.

her işletmenin günlük bir rutini vardır. örneğin her gün üretim birimiyle görüşüp ihtiyaç kontrolü yapılabilir ya da önceden her bir malzeme için alım takvimi oluşturulmuştur, o takip edilir, aksaklıklara müdahale edilir, vesaire.

excel, mail ve toplantı demişsiniz ya, aslında doğru bir özet olmuş. yukarıda saydıklarım ve benzeri ve işler temelde kayıt altına alma (excel vb.), haber verme/alma (mail) ve istişare (toplantı) ile yürütülüyor. yani böyle bir çalışanın günü ağırlıklı olarak monitör karşısında veri girip o verileri analiz ederek, sürekli telefonla ya da mail ile haberleşerek geçiyor.

örnekler çok çeşitli ama bence hangi işkolunu merak ediyorsanız önce kafanızda o işin tanımını canlandırın, sonra nasıl yapılabileceğini az çok çıkarırsınız. oradan hareketle de o kişinin günü nasıl geçiyor tahmin edebilirsiniz.
  • orient blue  (30.04.24 10:10:02) 
Ofise gittiğim dönemlerde ve pandemi öncesi şu şekilde, alan yazılım:

Ekibin %90'ı sigara içiyor. Yemek öncesi sigara, yemek sonrası sigara, toplantı sonrası sigara. Saatlik sigara molası 10-15 dk civarı. Yemek 1 saat yaklaşık. Yani 8 saatlik mesainin 5 saatinde çalışılıyor. Burda da günlük 1 saat minimum toplantı var kaçamadığın. Dün mesela 3 saat toplantıydı benim.

Mail çok kullanılmıyor, slack gibi araçlar yaygınlaşmaya başladı şirket içi işlerde. Bizde şu şekilde:

Kodlama/Tasarım
Toplantı
Sigara -içmiyorum ama ekip içince sen de içmiş sayılıyorsun :D
  • sarahkerrigan  (30.04.24 10:15:49) 
Bir tanıdığım raporlamada çalışıyor

Şirketlerin söz konusu dönemlerde ve yıl içinde yaptığı bütün datayı okunur hale getirip bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu gibi şeyleri üretiyorlar. Bunların da belli detaylı ulusal ve uluslararası standartları var tabi, ayrıca vergilendirme ve muhasebeyle alakalı belli bir takım ek faktörler oluyor. Aynı zamanda bu süreçte irili ufaklı birçok problem ortaya çıkıyor. Örneğin günümüzde enflasyon düzeltmeleri gibi sorunları oluyor, gibi.

Ama ne iş yapıldığıyla ilgili bir konuda "beyaz yaka" çok geniş bir çerçeve olmuş. Bu yüzden çeşitli alanlardaki insanlar ne diyebileceğini şaşırıp soğuk yanıtlar vermiş olabilir. Sonuçta farmakoloji uzmanları, halk sağlığı uzmanları ve genel cerrahlar temelde doktor olsalar da çok farklı çalışma hayatlarına sahipler değil mi? Birisi size bir doktor ne iş yapıyor diye sorsa buna genel kullanılan anlamda doktoru tanımlamanın ötesinde, sağlık sektöründe çalışan bir eleman olarak mesleğin her yönünü kapsayıcı bir cevap vermeye çalıştığınızda çok yüzeysel kalır. Sizin sorunuzdan anladığım kadarıyla, sizin merakınızı giderecek cevaplar aslında baya detay istiyor. Bu yüzden beyaz yaka diye genellediğinizde çok tatmin edici yanıtlar almanız zor olsa gerek. Önceki soruda öyle bir problem yaşamanızın sebebi bu olsa gerek.
  • akhenaten  (30.04.24 10:18:58 ~ 10:28:18) 
meseleye plaza çalışanı olarak değil de, büyük şirket çalışanı olarak bakmak lazım. (büyük derken ciro olarak değil, organizasyon olarak) çünkü excel-mail-toplantı şeklinde özetlediğimiz şey, kişilerin/departmanların yaptığı işlerin üstlere ve şirketin geri kalanına raporlanması amacıyla oluyo çoğunlukla. yani şöyle ki, normalde bir kişi 100 birim iş yapabilecekken, 2 kişi toplamda 190 birim iş yapıyor çünkü zamanlarının belli bir bölümünü de, birbirlerinin ne iş yaptığını konuşmakla harcıyorlar.


  • co2s2  (30.04.24 10:38:51) 
@edmond honda

İlk sorduğumda küçümsüyormuşum gibi anlaşılmıştı, "Siz de excel mail dışında bir şey yapmıyorsunuz" demişim gibi tepkiler gelmişti. Ben de öyle bir anlaşılmaya neden olmamak için belirteyim dedim ama yine böyle anlaşılmaktan kurtulamadım gördüğüm üzere :)

Diğer bölümler tıp fakültesine uzak konumlandığı için pek diger bölümlerle sosyalleşme imkanı olmuyor. Ayrıca bence asıl sizin doktorlara karşı önyargınız var ama gereksiz sert bir üslupla yazmışsınız o yüzden konuyu uzatmak istemiyorum.

"Öğrenmek isteyen öğrenirdi" öğrenmek istiyorum işte buraya sordum, bu sitenin amaçlarından biri de insanların merak ettiklerini öğrenebileceği bir platform olması değil mi?
  • nundu  (30.04.24 11:03:42) 
10 senelik beyaz yaka bilgisayar mühendisiyim.
sabah gidip masama otururum çay kahve yan masadakilerle sohbet filan. sonra ufaktan işlere başlarım. işlerim zaten jirada task olarak bellidir. sırayla çözerim. yapabildiğim kadarını yaparım, acilse zorlarım acil değilse yaya yaya yaparım. öğlen çevrede arkadaşlarla yemek yemeye gideriz. o da ayrı bir sosyallik oluyor her gün yeni yer seçiyorsun filan. sonra kahve alırız bir kahveciden, ofise döneriz.
benim işim yazılım yani genel olarak. iş analisti bana ne iş verirse o işi yaparım. ama genelde ne kadar sürede, ne tempoda çalışacağıma kendim karar veriyorum. 3 gün evden 2 gün ofisten çalışıyorum.

merakını da anlıyorum, abim de doktor/cerrah o da hep ofiste napıyorsunuz ki yani bilgisayar başında tüm gün napılır diye sorup durur.
  • yenibirgüzelnick  (30.04.24 12:06:39) 
E-ticaret alanında çalışan, ekip yöneten bir beyaz yakalı olarak ortalama bir günümü yazayım. Haftanın 1 günü sadece ofise gidiyorum. Evde olduğum günlerden örnek vericem.

-Sabah mesaiden 10 dk önce kalkıyorum, teams'te ekibe ve ekip gruplarına bir göz atıyorum.
-Ardından mailleri kontrol ediyorum.
-Günün toplantılarına göz atıp varsa hazırlık, onları yapıyorum.
-Ekipten beklediğim konular varsa, deadline gelmişse onları yokluyorum.
-Kendi iş planımda yapacaklarım var mıydı takvime bakıp onları ilerletiyorum.
-Saat 9-10 itibariyle toplantılar başlıyor onlara giriyorum.
-Toplantılar sonrası/esnası ordan burdan bir şey geldiyse o konulara bakıyorum. Gerekliyse devreye gidiyorum, değilse eskale ediyorum ekibe.
-Aylık ve haftalık sunum datalarını değiştiriyorum bu aralar. Formatta oynamalar yapıyorum.
-Bizim işte operasyon da çok olduğu için operasyonel konulara bakıyorum, satıcıların aksiyonlarını takip ediyorum.
-Kullandığımız tool'u ve ortaktaki dokümanları bol bol inceliyorum.
-It geliştirme yapmış olabiliyor veya ongoing bir proje olabiliyor aynı esnada, UAT testleri yapıyoruz development ortamında.
-Kendi yöneticim veya yönettiğim ekiple kısa catch up'lar yapıyorum uzaktan çalıştığımız için anca öyle bir araya gelebiliyoruz.
  • mor oje  (30.04.24 12:30:38) 
Yazılım danışmanlığı yapıyorum.

Mevcutta yaptığım işte uluslararası bir şirketin merkezinin ve tüm ülkelerdeki şubelerinin kullandığı bir yazılım sistemleri bütününün içerisinde çalışıyorum.

Bu tüm sistemler bütünü bir ürün ama arkadasında birçok teknoloji ve ekip var. 2,5 ayda 1 herkes bir araya gelip 3 gün boyunca sonraki 10 haftada neler yapılacak, neler öncelikli, kimin yapacağı şey kiminkinin ön şartı şu bu gibi şeyler konuşuluyor ve her ekip kendi 2,5 ayını elindeki kaynaklar (insanlar, onların bu ekip için çalışacakları zaman vs) gözetilirek planlar. Ayrıca son 10 haftalık dönemde neler yapıldı, ne eksikti, ne iyiydi, ne sorunlar vardı vs konuşulur.

Sonra da bu 10 haftayı 2 haftalara bölerek, her 2 haftanın başında o 2 hafta ayrıntılı planlanır. Ne yapılacak, kim kimden ne bekliyor. Kim test edecek. Testin kapsamı ne olacak. vs vs.

Buraya kadarki işlerin olduğu ekibe proje ekibi deniyor. Bir de destek ekibi var. Orada da 3 iş yapılıyor:

1-Artık belirli bi şablona bağladığımız, çok uzun uzun tartışmadan mevcut yapıya eklemleyerek devreye alabileceğimiz projeler oluyor. Mesela X ülkesindeki şube de bu ürüne dahil olmak istiyor. Onlarla ön toplantılar organize edip ürünü, onlardan ne beklediğimizi, projenin nasıl olacağını vs anlatıyoruz. Sonra onlara doldurmaları gereken şablonları veriyoruz. Onlar doldurunca bi toplantı daha yapıp üzerinden geçiyoruz. Anlamadıkları veya onların ülkesine özel farklı yönetilen şeyler vs varsa onları konuşuyoruz. Onlarla ilgili kararları veriyoruz. Her şey netleştiğinde çalışmaya başlıyoruz. Çalışma bitince testçiler test ediyor. Hatalar düzeltilince test sonuçları ürünü kullanacak ilgili kişilere sunuluyor ve ok devreye alalım denirse devreye alma planlanıyor ve yapılıyor.

2-Üründe çeşitli hatalar, bazı ek talepler, ufak projecikler, bazı bilgilerin güncellenmesi vs gibi rutin destek işleri oluyor. Kimisi doğrudan kullanıcıdan geliyor kimisine biz kendimiz karar veriyoruz.

3-Ürünün amacına göre yapılması gereken bazı şeyler var. Mesela bizim üründe müşteriler tırların ve otobüslerin üzerinde bulunan çeşitli donanım ve yazılımlarla farklı hizmetler alıyorlar. Bu hizmetlerin aboneliği, faturalanması şu bu yapılmalı. Müşteri app'ten kendi abone oluyor. Faturalama vs'yi merkezden tüm ülkeler için biz yapıyoruz. Bu süreçte çıkan hatalar olabiliyor. Ay başlarında ay sonlarında yapılması gereken işler oluyor. Yapılan işlerin takibi, sistemler arası senkronizasyon, mutabakat vs için de bir şeyler yapılması gerekiyor. O tip şeyleri yapıyoruz.

Böyle uzun uzun anlattım ki temelde ne yaptığımız biraz kafanızda canlansın.

Sıradan bir günde ne yapıyorum:
-proje sorumluluklarımdan planlanmış bir işim varsa onu yapıyorum. Gerekirse ilgili takım arkadaşlarımla veya diğer takımlardan insanlarla iletişime geçiyorum.

-destekte yaptığımız projelerle ilgili bir işim varsa onları yapıyorum. Bazen 2 veya 3 kişi beraber çalışabiliyoruz.

-Acil hata varsa onlarla ilgileniyorum. Çözmek için bir sürü değişik ekiple görüşmem gerekebiliyor.

-Rutin işler varsa onlar önceden planlanmış oluyor. Mesela tüm ülkelerin ön ödemeli aboneliklerin faturalanması, fatura pdflerinin ilgili sistemlere yüklenmesi ve müşterilere gönderilmesi, e-fatura süreci olan ülkelerde devlet portaline e-faturaların yüklenmesi, faturaların ve ertelenmiş gelir kayıtlarının muhasebeleştirilmesi, holding merkezi ile şubeler arası masraf kayıtlarının muhasebeleştirilmesi gibi şeyleri cuma günleri yapıyoruz. Cuma sabahı önce faturalanacak her şeyi kontrol ediyorum. Hata, eksik gedik var mı diye bakıyorum sonra gerekli işleri yapıyorum.

Tüm bu işleri yönetmek için ara ara ekip içi toplantılar yapıyoruz. Mesela X projeler grubu için 2 günde bi 15-20 dk, Y projeler grubu için haftada 1 holdingdeki bir ekibin de dahil olduğu bir toplantı, genel rutin destek işleri için her gün 15 dk napıyoruz ne ediyoruz problem birinden bi ihtiyaç var mı toplantıları vs vs.

Toplantılar dışında aramızdaki iletişim için mail, teams kullanıyoruz.

Yaptığımız işleri dokümante etmek için sharepoint, confluence vs gibi şeyleri kullanıp güncelliyoruz.

İş takibi, planlar, kimde ne iş var vs vs için Microsoft Azure DevOps'u kullanıyoruz.

Tabi bir de yaptığımız iş gereği şirket içi veya ürünler teknolojilerle ilgili okuma araştırma yapmamız gerekiyor.

Excel'i de bi şeyi analiz ederken filan kullanıyoruz. Ya da mesela ülkelere şablon verirken excel olarak veriyoruz filan filan.
  • perferil  (30.04.24 14:29:49) 
Burada kavram karmaşası var. Beyaz yaka olmakla plazada çalışmak aynı şey değil. Teorik olarak lisans mezunu olup işletme, mühendislik işlerinde çalışanlar beyaz yaka olur. Satın alma, pazarlama temelde işletmedir. Beyaz yaka olmak plazada çalışmanın bir seviye altı bana göre. Çünkü plazalar şirketlerin genel merkezleri olur genelde ve burada daha büyük işler yapılır.

Bir şirketin 3 fabrikası olsun. Sen bu fabrikaların birinde satışçı olarak çalışıyorsan beyaz yakasındır. İşlerin o fabrikayla sınırlıdır. Ama plazada çalışan bir satışçıysan 3 fabrikanın satışını görebilirsin. Olaya daha büyük bir açıdan bakarsın. Basitleştirmek için bu şekilde anlattım.
  • dissendium  (30.04.24 15:01:31) 
[]

Çanta Fermuar Tamiri

Merhaba. Bira alırken verilen termos çantalardan var bende, ama üç tanesinin fermuar başlığı yok. Yani fermuar var ama o elimizle tutup açığ kapadığımız yer yok. Bundan nasıl temin edebilirim? Ya da götürüp tamir ettirsem harcı borcunu aşar mı?




 
fermuar ucu mu yok, uca takılan fermuar başlığı mı yok?
eğer olmayan parça fermuar başlığıysa kendiniz de bir çözüm yaratabilirsiniz. mesela ataş takılabilir.

  • tnz  (30.04.24 10:14:10) 
Fermuar başlığı yok.


  • eisberg  (30.04.24 10:46:19) 
anahtarlıklardaki yuvarlak şeyler oluyor ya, anahtarları geçirdiğimiz. onları deneyin, işe yarayabilir.


  • co2s2  (30.04.24 12:02:20) 
Aşağıdaki linkteki abi çok uygun fiyata halleder.

maps.app.goo.gl
  • hasansabbah  (30.04.24 16:16:18) 
[]

şirket içi takım aktiviteleri önerisi

merhaba,
şirket yatılı bir konferans düzenleyecek, şirket içi. onun için çalışanları hem eğlendirip hem de takım iliskilerini güçlendirecek oyunlar/aktiviteler arıyorum. sizin kendi şirketinizde yapılıp da beğendiğiniz oyunlar var mıdır?



 
team building game yazarsan Pinterest de çok fazla kaynak bulursun.


  • hasmetizm 2046  (30.04.24 10:10:41) 
ben bu kitaptan oyunlar kurguluyorum. online bulabilirsin www.amazon.co.uk


  • try again fail again fail better  (30.04.24 13:23:30) 
[]

Şirket aktivitesi için tavsiye

Siz olsanız ne yapardınız? Müdür bana çok ama çok gereksiz, hatta takdir edilmesi gereken bir konuda bana fena saygısızlık yapmıştı, bu benim fikrim değil şahitlerim ile sabit. şirket de bundan önce bir otel konaklama ayarladı herkese. Güçlü bir neden sunarak gelemeyeceğini bildirme süresi de geçmişti bu olaydan önce aslında. Aslında biraz onur gurur meselesi hesabı gitmek istemiyorum, aktivite de haftaya. Saygısızlık yapılan şey resmen birine kurulursunuz da patlarsınız gibi… olayı örneklendireyim, siz analiz yaparken elimizde 10 paket makarna kaldı, 2 tane de sipariş gelecek, 12 tane var bu da 4 gün karın doyurur dediniz, o da 2 tane geleceğini duymayıp sonradan anlayınca 2 nerden çıktı, hesap yapamıyor musun yanlış anlatıyorsun vs vs gibi bir şeyler saydırdı, komik olan o 2 tane hiçbir şey değiştirmiyor, bize 1 aylık makarna lazım gibi, yani tamamen kusma.

Gitmeli miyim?


 
Odada bağırıp çığırmasını eklemeyi unutmuşum.


  • patos64  (30.04.24 07:51:47) 
Dikkat et bir üstteki duyurudaki kişi müdürün olabilir xd

Cevap gitmelisin ve eğlenmelisin.
  • hasmetizm 2046  (30.04.24 10:15:15) 
şirket aktivitesi ayrı, müdürünüzle yaşadığınız gerginlik ayrı. bence gitmelisiniz.

şirket aktivitesine iştirak etmemek farklı yorumlanabilir, şirketteki geleceğinizde önünüze engel olarak çıkabilir. ayrıca bu tür organizasyonlar aranızdaki gerginliği konuşup, düzeltmek için de fırsattır. gitmemeniz aleyhinize.
  • tnz  (30.04.24 10:23:37) 
git eglen.
o müdür bugün var, yarin yok. benim gördügüm böyle kendini kontrol edemeyip yükselen insanlar, üst pozisyonlardan birine de yeri geldi mi patliyor ve adaya veda ediyor ya da o alttan alttan konustugu insanlar zamani gelip yükselince bunlari dehliyor.

takma kafana. iliskini bozma. bu olayi yazdin bir kenara devam et.
  • robert bosch  (30.04.24 10:36:15) 
[]

İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Otopark

Fındıklı'daki SGK İl Müdürlüğü çevresinde araç koymak için yer var mı? Hiç araçla gitmedim daha önce




 
karşı çaprazda Galataport var, otoparkına koyup yürümeniz mümkün. ya da yanlış hatırlamıyorsam kazancı yokuşunda otopark vardı, oraya koyabilirsiniz. ama benim önerim, geleceğiniz yöne göre, Üsküdar'dan Kabataş'a motorla geçebilirsiniz, ya da tramvayla gidebilirsiniz. aracı başka bir yerde bırakmış olursun.


  • co2s2  (30.04.24 12:06:46) 
[]

Araba kullanmayı öğrenme?

Arkadaşlar ehliyetim var ama araç kullanamıyorum. Daha önce babam öğretmeye çalışmıştı. Biraz sert davrandığı için öğrenmekten vazgeçtim. Fazla da hevesim yoktu zaten. Artık araç sürmek istiyorum 38 yaşındayım. Sizce tekrar başlasam öğrenebilir miyim? Çevrenizde oldu mu hiç umutsuz vaka olarak görülüp bu araç süremez denilen kişilerin araba kullanmasını öğrenmesi?




 
ehliyetimi 18 yaşında aldım ama araba sürmeye 30 yaşından sonra başladım. bir hocadan birkaç ders aldım. atla deve bir şey değil. hatta orta yaşta daha sakin oluyorsun daha kolay öğreniyorsun. zor gelirse otomatik vites öğren, o daha da kolay.


  • sir gawain  (30.04.24 00:49:48) 
Araba sürmek bisiklet sürmekten bile kolay bir şey. Araba sürmeyi öğrenememek diye bir şey çok çok zor. Ehliyet aldıysanız zaten öğrenirsiniz.

Muhtemelen sorununuz sürerken gerilmeniz. Onun için önce boş ve geniş alanlarda süre süre alışmanız lazım. Kendinize güveniniz artınca da şehiriçi değil, pek trafik olmayan köy yolu tarzı yerlerde sürebilirsiniz. Artık durma kalkma, yan yana geçme, yol verme, dönme vs konularında kendinize güvenince şehir içi trafiğe çıkabilirsiniz. Bu sürecin başında bulabilirseniz size yol gösterecek bir arkadaş veya bir öğretici bulmanız güzel olur. Sinirli baba ile olmaz. Siz sürerken serbest bırakıp sadece belli şeyleri söylereyerek geri bildirim verecek sakin biri olmalı.

Çevrenizdeki mal insanlara bakın ve bu mal bile sürüyorsa ben de sürerim deyin.
  • perferil  (30.04.24 00:52:50) 
Kendim. Kurstaki ilk dersime kadar araba kullanmamıştım. Ehliyet aldıktan sonra özel ders aldım. Daha iyi oldu. Bilen biriyle güvenilir bir yerden araba kiralayıp gez. Özel ders al kesinlikle.


  • dissendium  (30.04.24 00:57:23) 
Araba kullanamamak diye bir şey mümkün değil.


  • Mehmettheslim  (30.04.24 01:37:35) 
2 güne halledersin. sonrası tecrübeyle gelişir. otomatik mi manuel mi?


  • numlock  (30.04.24 04:58:04) 
Çevrenizdeki mallara bakin +1

Benim normalde yap(a)mayacagim seyleri yapma motivasyonum genelde bu oluyor, bence bir numarali motivasyon sekli bu harbiden otesi yok..
  • cooperr  (30.04.24 06:05:26) 
Öğrenirsiniz. Asla sürmeye yeni bir araba ile başlamayın. Önce yerleşim yeri çevrelerinde, geniş arazilerde gezin.
debriyaj,fren, gaz ve vites arasındaki bağlantıyı kafanızda yavaş yavaş bir canlandırın.

  • diyecevaplandı  (30.04.24 08:05:14) 
Mesajınızın içeriğinden ister istemez kaygılı bir birey olduğunuzu düşünüyorum.
Eğer öyleyse 2009'da ehliyetini almış bir çok araç sahibi olmuş sonrasında yurt dışına taşınmış ve orada ehliyeti yenilemiş birisi olarak söyleyebilirim ki bunca sene sonra bile heyecan yapabilirsiniz. En azından bende böyle oluyor. Ama bununla da yaşamayı öğrenmek lazım. Arkadaşların da dediği gibi araba kullanmayı öğrenmek kolay. Bir yerden sonra uzvunuz gibi oluyor zaten. Ama hangi arabayı nerede ne kadar süredir kullandığınıza göre de vücudunuzda ne kadar kontrol edebildiğiniz bir uzvunuz olduğu da değişiyor. En kısa sürede keyifle araba sürmeniz dileğiyle!

  • hayyam ara  (30.04.24 08:26:54) 
aynı durumdaydım, 35 yaşımda mecbur kaldığım için öğrendim 3 ay önce. ehliyetimi 18 yaşında alıp sonra hiç direksiyona dokunmamıştım. öğrenememek gibi bir şey yok, aşırı kolay ve eğlenceli.
kimler kimler kullanıyor, çevrenizdeki mallara bakın +1 :)

  • benaslinda  (30.04.24 09:06:43) 
hocam her yaşta öğrenilir, hiç korkmayın. yalnız bulabiliyorsanız kadın bir sürücü hocasından ders alın. erkek hocalardan daha iyi öğretiyorlar ve babanızda olduğu gibi bir sert durumla karşılaşmıyorsunuz. ben şahsen kadın hocadan öğrenmiştim ve çok da memnun kalmıştım.


  • shadowfollower  (30.04.24 09:09:43) 
kimler kimler araba kullanıyor şaşırırsınız. hele hele otomatik vitesli araç kullanacaksanız, 2 güne trafiğe çıkarsınız. sadece biraz cesaret gerekiyor.


  • co2s2  (30.04.24 12:08:26) 
Sizinle benzer hikayem vardı. Bende 33 yaşıma kadar bilmiyordum. Bir cesaret pandemide araç aldım. Kendi aracınız olursa kimseye hesap verme zorunluluguz yok. Ufak tefek çizikler vs vs.

Ben duzgun bir hocadan ders aldim. Adamın bagajinda platik dubalar vardı boş alana götürüp dubalalarda viraj doner kavsak vs yapıp ani frenleme geri geri gitme ( iki duba arasinda girme)

gibi acayip islerle 2 gün sonra trafige ciktim ( manuel) ve bir kez de iş ve ev arası dikkat etmem riskli yerleri uygulamalı gosterdi.

Sonrası zamanla pratik. Başkasinin aracı ile bunları yapamazsin. Durumuna gore araç al çik trafige
  • Fritz-X  (30.04.24 13:32:13) 
hocam tüm olay debriyajda bence. 31 yaşındayım, ilk kez geçen gün şöför koltuğuna oturdum. arkadaşın arabasını biraz kullandım. debriyaja alışmak zor geldi biraz. ona alışsam gerisi kolay gibi geliyor. hala kafamda oturtmaya çalışıyorum:)


  • nothing in my way  (30.04.24 14:21:32) 
Kurstan ehliyet aldıktan sonra benim de trafik deneyimim yok denecek kadar azdı.
Babam "istediğin zaman arabayı alabilirsin" diyordu ama cesaret edemiyordum.
Bir gün arkadaşlarla çok geç saate kadar oturduk, baktık ki otobüsler bitmiş (Ankara).
Babamdan arabayı alıp tüm arkadaşları tek tek eve bıraktım. Yanımdaki arkadaşlardan iki tanesi benden daha deneyimliydi, onlara duyduğum güven de iyi geldi. Ayrıca caddelerin bomboş olması da işime geldi. Sonra canım araba sürmek istediği bir iki gece bu arkadaşlarla yine bu şekilde trafiğe çıktık.
Mevzu aslında arabayı tanımak. Frene ne kadar bassam araba şurada durur, direksiyonu ne kadar çevirsem araba ne kadar döner, gaza ne kadar bassam araba ne kadar hızlanır... Arabayı tanımaktan kastım bu aslında.
O yüzden tecrübelerime dayanarak size akşam, trafiksiz bir saatte yanınızda sizden biraz daha deneyimli biriyle turlamayı öneriyorum.
  • norek  (30.04.24 19:25:08 ~ 19:26:39) 
[]

Milanoda 2 gün ne yapılabilir

İlk gelişimiz. En iyi pizzacısı nerede mesela? Bir de hediyelik eşya için en ucuz yer neresidir? Bi de bi de dönerken şunu mutlaka alın diyeceğiniz bir şey varsa(peynir net). Teşekkürler.




 
Pizza e Mozzarella
maps.app.goo.gl

Buranın pizzasını tavsiye ederim. Napoli usülü yapıyorlar ve ben gittiğimde diğer pizzacılara göre çok daha ucuzdu. Burası merkeze biraz uzaktı ama merkezde de şubeleri var sanırım.
  • nerobianco  (30.04.24 00:44:46 ~ 00:48:00) 
kiliseyi sağına alıp (direk kilisenin solundaki yol yani)aşağıya doğru indiğinde sol tarafta pasajlar olucak onların içinden ucuz hediyelik almıştım. pasajlar güzel gezmekte keyifliydi


  • eja  (30.04.24 07:04:59) 
Porta Venezia'da Pizza Ok (incecik ve kocaman pizzaları var)
Lima'da Spontini (bol peynirli tava pizzası yapıyorlar)
ikisi de yerel halkin tercih ettiği turistik olmayan pizzacılar.

seneler önce başka bir duruya ceavp olarak yazdığım
copy-paste;

Bölge olarak;
duomo merkez
navigli
brera
isola
monte napoleone
castello-parco sempione
colonne di san lorenzo

müze-sergi vs olarak;
fondazione prada
triennale
pinacoteca di brera
cenacolo - s. maria delle grazie (leonardo da vinci son yemek freski)
leonardo da vinci museo nazioneale di scienza e tecnologia di milano
museo del novecento
palazzo reale
opera
katedral-kilise
Duomo di milano
Chiesa di San Bernardino alle Ossa
Basilica di Sant'Ambrogio

bunlar sadece şu an ilk aklıma gelip de yazdıklarım, diğer italyan şehirlerine göre daha az müze ve etkinlik var diyenler olmuş garip. milano bu konuda başı çeker ama bilip bulup gezmek gerekir.
  • nwnd  (30.04.24 10:55:08) 
Duomo'nun terasi genelde atlanir, sadece icine girilir. Halbuki terasi icinden daha etkileyicidir.

Bir de cogu turist bilmez, Milano'da acik hava muzesi tadinda bir mezarlik vardir (Monumental Cemetery - Cimitero Monumentale). Fotograflarina internetten bakarsiniz ama simdiye kadar gidip de pisman olan duymadim.
  • sertac akin  (30.04.24 11:42:42) 
duomo katedraline muhakkak git ve terasına da çık muhakkak. rehberli tura katıl, çok ilginç bir tarihi var.

sforzesco kalesi, da vinci bilim ve teknoloji müzesine ve davinci'nin evine de gitmeni tavsiye ederim.

son akşam yemeği tablosunu da gitmişken gör muhakkak ama şimdiden internetten bilet ara. insanlar aylar öncesinden bilet alıyor ve çok önceden hep tarihler doluyor. kapıdan almıyorlar maalesef. içeri giren sayısını sınırlı tutuyorlar.

milano'da görecek pek çok şey'in olduğu doğru ancak görmeye değecek şey epey az. elbette gitmişken görülür hepsi ama tarih ve sanat için gidiyorsan italya'ya floransa, roma, venedik bu anlamda daha ön planda ve değerli eserler buralarda daha fazla.
  • air  (30.04.24 12:09:06) 
[]

erkek giyim

maalesef hiçbirşey bulamıyorum standart mağazalarda

zara
massimo
network
pull and bear
beymen
vs
vs
vs

üst giyimde cidden hiç bir şey yok doğru düzgün. başka alternatif ne var? nereden giyiniyorsunuz?

tshirt ve üst giyim soruyorum.

 
hocam gireceksin bi semtin merkezindeki iş hanına. oradaki butiklere/dükkanlara bakacaksın. yok yok resmen.


  • numlock  (29.04.24 23:17:33) 
tam olarak nasıl bir şey arıyorsun? saydığın markalar orta, orta üst veya iyi seviye markalar ve neredeyse hepsi birbirinden farklı tarzlar. bunların hepsine bakıp hiçbir şey yok diyorsan çok spesifik bir şey arıyor olman lazım. spor arıyorsan nike (özellikle jordanlar güzel), adidas söylemeye gerek yok herhalde. wwf, kaft gibi markalara da bakabilirsin farklı şeyler istiyorsan. jack and jones, levis, polo, benetton da çeşit arayabilirsin. bütçe yüksekse tommy hilfiger ve lacoste var tabi.


  • semaforo de medianoche  (30.04.24 00:23:48 ~ 00:26:19) 
Lc waikiki, koton vs gayet güzel ürünler var. Ben genelde güzel farklı şeyler ararsam zara, yoksa bunlar. Daily arıyorsan zaten direkt burası, özellikle lcw şu an tr’de fiyatının üstünde kalite sunan tek marka


  • avatar is back  (30.04.24 11:03:37) 
[]

Ferritin Değeri Hk. (Capsli)

Selamlar.

Ocak ayında baktırdığımda kanımdaki ferritin değeri biraz yüksek çıkmıştı, doktor 3 ay sonra kontrol istedi. Bu ay tekrar aynı hastanede baktırdım, biraz daha yükselmiş.
Bazı kötü huylu hastalıklar sebebiyle yükselebildiği gibi malum, doğal olarak da yüksek olabilir. Lakin testlerini yaptırmadan bu bilinemiyor. O testlere başlanacak yakında.
Annem bu konuda biraz hassas, aşırı tepki verdi.
Ben de farklı bir hastanede bir test daha yaptırmaya karar verdim ve sonucu buraya ekliyorum: i.hizliresim.com

Şimdi mevzu şu; bu son testte ferritin düşmüş görünüyor ama hem değerin birimi hem de referans aralığı ilk 2 testten çok farklı.
Birim çok önemli değil, 100'le çarpınca ikisi de eşitleniyor hani hacim ve ağırlık birimleri sonuçta da, referans değerlerinin bu şekilde farklılık göstermesinden şunu mu anlamalıyım: aslında düşmemiş, çünkü referansın minimum ve maksimum değerlerinin ortalamasına bakınca aslında yüksek bile görünüyor önceki testlerden. Diğer yandan hacimsel olarak sonuç birimi ikisinde de aynı yani kanın miligramında görülen ferritin proteini miktarına baktığımızda düştüğü bariz olarak ortada.
Yarın zaten sonuç göstermeye gideceğim ama annemin üzüntüsü cidden canımı sıkıyor, bir an önce açıklık getirmek istedim.

Anlayan arkadaşlar yardımcı olurlarsa sevinirim.
Herkese çok teşekkürler şimdiden.

 
referans değeri kanın analiz edildiği cihaza göre değişiyor. bende 2 faklı hastanede yaptırmıştım kendi hastanemde sorunca biokimyacı abla cihazın referans değerinin farklılaşacağını faklı 2 markada analiz yapılmıştır demişti.


  • eja  (30.04.24 07:07:40) 
[]

yurtdışından gelirken içki sınırı

selamlar,
yurtdışından gelirken 1 litre yüksek alkollü içki sınırı olduğunu bilyorum. fakat yurtdışından dönüşlerimde hiçbir şekilde türkiyedeki havaalanında bir kontrol yapılmadı.

bana mı öyle denk geldi acaba, sizin hiç ülkeye girdikten sonra dış hatlarda valizinizin veya elinizdeki duty free poşetlerinizin kontrol edildiği oldu mu?

ben hep izmirden giriyorum, izmirde mi sıkı değil bu diye düşünmeye başladım, o yüzden çok merak ediyorum. :)

 
Belli bir sınırı var. Dönemsel olarak basiyorlar kontrolu. 2 sise geldin mi kimse umursamaz da gidip 6 sise getirirsen karşına çıkar.

Ben de İzmir'e geliyorum. Bana da denk gelmedi ama hiç de öyle cosmadim getirirken.
  • logisticsmanager  (29.04.24 22:08:37) 
ben de denk gelmedim ama sınırı aşacak kadar almış olsam da coşmadım da +1
sabiha gökçen

  • tepedeki psychedelic adam  (29.04.24 22:12:01) 
3 kapak diyorlar, normalde 1 litre yüksek alkollü, 2 litre düşük alkollü diye geçiyor ama xray'de 3 şişeden fazla olmadığı sürece açılıp bakmakla uğraşmayacakları için 3 şişe kabulü var genel olarak, çok şanssız değilseniz 3 şişeye bir şey demezler.


  • atom karincanin torunu  (29.04.24 22:14:43) 
Ben bir kez Sarp sınır kapısında tek tek, didik didik aranıp el konuşmasına rastladım.

Ayrıca bir kez Atatürk bir kez de İstanbul Havaalanında herkesi değil ama, arada birilerini durdurup baktıkları gördüm.
  • Mirket  (29.04.24 22:16:33) 
Hiç belli olmaz, rastgele kontrol ediyorlar


  • jülsezar  (29.04.24 22:16:58) 
Ülkeden çıkarken geçtiğin kontrollerde takılıyorlar genelde. Takılan tanıdığım var.


  • nawar  (30.04.24 01:31:43) 
3 sise sert icki ile gectim istanbul'da, el bagajimi actiklarinda gorduler birsey demediler. senelerdir gidip geliyorum, hic sinirda ickisine el konulan biri gormedim.


  • cooperr  (30.04.24 06:13:06) 
[]

kariyer ve gelecek planları(27 yaş bunalımı)

Bugün bir firmada satın alma departmanında bir pozisyon için iş görüşmesine gittim, oturduk konuştuk, klişe bir görüşmeydi. Olumlu olumsuz geri dönüşlerini bekliyorum. İşin stresli ve yoğun olduğu her zamanki gibi dile getirildi. Eve gidince oturup düşünmeye başladım. 1 seneyi aşkındır işsizim, askerden geldiğimden beri iş arıyorum hatta sözlükte bu dönem yaşadıklarımı anlattığım bir entry de içimi dökmüştüm, birkaç kişi mesaj atmıştı. İstediğim bu muydu vb diye düşünüyorum. Bir yandan da maddi kaygılar var. 27 yaşına gelmişsin ve bir yerden başlaman lazım. Diğer taraftan ise bu işin üzerime yapışmasından korkuyorum. Yaşım ilerledikçe ufukta öyle bir ihtimal yok ama evlenip de çocuk sahibi olursam hayatımda radikal değişiklik yapabilecek bir adım atamam. Pandemi ve sonrasında mesleksizliğin ve niteliksizliğin kötü bir şey olduğunu deneyimlemiş birisi olarak dünyanın her tarafında yapabileceğim bir mesleğimin olmasını çok istiyorum. İİBF'de bir bölüm okuduğum için zaten pişmanım, yüksek lisansı bıraktıktan sonra açıköğretimde bilgisayar programcılığı okumaya başladım araya askerlik vb girdi ve 1 dersim kaldı. Türkiye'de beyaz yakalı olursan Kapıkule'den dışarı çıkınca bir anlamı kalmıyor, o işleri orada yapan gani insan var zaten, dünyanın her yanında yapabileceğin bir yeteneğinin olması lazım. Artık 27 yaş bunalımı mı dersiniz adına, yoksa ne istediğini, nereye gideceğini bilememek mi, yahut hayatı kaçırma hissi mi siz karar verin. İşe başlayıp bir yandan yazılım ve yabancı dil konusunda kendime bir şeyler katmaya çalışıp yurtdışı fırsatlarını kovalamak mı yoksa bu hayatı kabullenmek mi, çok dağınık oldu belki ama umarım kendimi ifade edebilmişimdir.

Bilmiyorum, belki de boşa kuruntu ediyorumdur. belki başka birisini alacaklar piyasada o kadar çok insan boşta ki, başka seçeneklere bakmak zorunda kalacağım, kpss'ye gireyim desem diğer bölümlerle aynı kulvarda b grubu kadrolar için yarışıyoruz ve puanlar yüksekten kapatıyor.

Geçen iibf mezunu bir arkadaşla karşılaştık jandarma'da uzman çavuş olmuş. Askerde asteğmen bölüğünde birlikte eğitim almıştık oysa ki. Markette kasiyer ya da giyim mağazasında reyon düzenlemek de var. Yapan insanlara gerçekten saygı duyuyorum. Sonuç olarak kimse sevdiği işte çalışmıyor. Hepimizin gelecek kaygısı had safhada.

Belki de yazılım işinde mutlu olamayacağım, orada da çok rekabet var ve sürekli yenilikleri takip edip kendini güncel tutmak zorundasın.

Ama çocukluğundan beri ama kalıcı ama geçici süreyle yurtdışında yaşamak isteyen birisiyim, bu ergen hevesi de değil. Parayı yerden toplamayacağımı da biliyorum, gittiğim yerde yabancı olacağımı da biliyorum. En ufak olayda topun ağzında olacağımı da. Ama burada da önümü göremiyorum.

Açıkçası sadece kariyer konusunda değil özel hayat konusunda da bunca sene boşa yaşanmış gibi hissediyorum. Ailem ve birkaç arkadaşım dışında öyle müthiş bir sosyal hayatım yok. Yeni insan tanımak da artık bana yorucu geliyor. Bugün iş görüşmesinde bile, bize kendinizden kısaca bahseder misiniz sorusuna cevap verirken iç sesim her seferinde aynı şeyleri söylemekten bıktım diyordu. Şurada doğdum, şu okuldan mezunum, şurada yaşıyorum vb.

İlerleyen yıllarda bunu atlatabilirsem geriye dönüp baktığımda gülümseyeceğim, vay be nerelerden geçmişim diye. Umarım öyle olur.

 
Satın almacı iyi bir pozisyondur. Yapışma kelimesini kullanmışsın ama iyi bir satın almacı olursan üstüne yapışması iyi bir şey olur.

Yazılım işi şişiyor. Instagram'da bilgisayar mühendisi olup iş bulamayana denk geldim. Şu an yazılım işini uzun süreli bir hedef olarak belirle.

Yabancı dil konusu da uzun süreli bir hedef. Ben çalıştığım bir şirkette üretim mühendisiyken ihracat bölümüne geçmek istemiştim. Bölüm sorumlusuyla İngilizce konuştum dakikalarca. Direkt ana dil seviyesi isteniyor. Ana dil seviyesine kısa sürede gelemezsin. İngilizcenin yanında Almanca isteniyor genelde.

Bir yıl uzun bir süre. Senin şu an ayrıntılı düşünme lüksün yok. İş bulabiliyorsan direkt çalış.

Bazı şeyleri iş hayatına girince görerek öğreniyorsun. Bana üniversitede kalite mühendisi olmak havalı geliyordu şimdi aşırı stresli geliyor. Ne yapacağına, daha iyi seçeneklere yolda gördükçe karar ver. Bu şekilde ne istemediğini, ne istediğini, nasıl bir işe uygun olduğunu anlayacaksın.
  • dissendium  (29.04.24 22:08:49) 
@dissendium öncelikle cevabınız için teşekkür ederim, tam bir satın alma uzmanlığı değil de giriş seviyesi bir pozisyon olarak düşünün. Yazılım konusundaki şişmenin ben de farkındayım, swift öğrenmeye hevesli hatta bunun için macbook pro almış birisinin yazılımı bıraktığını gördükten sonra acaba yanlış yolda mıyım diye düşünmedim de değil ama web alanında full stack olan lise yıllarından beri bu işle ilgilenen bir arkadaşımla konuştuğumuzda beni cesaretlendirmeye çalışıyor. 1 yılın ben de uzun bir süre olduğunun farkındayım. Maddi ve manevi açıdan epey zorladı. En son ailemle tartışıyordum. Şimdi normale döndük. Geçen ay bir firmada işe başlayacaktım ama firmanın tavırlarından ötürü bu iş başlamadan bitti. Sonradan öğrendim ki firmada sirkülasyon yüksekmiş. Gelen de durmayıp kaçıyormuş. Yabancı firma bizim ülkeye gelince kendi ülkesinde yapamayacağı şeyleri yapabiliyor. "İş bulabiliyorsan direkt çalış" demişsiniz çok mantıklı. Maddi açıdan nefes aldırır ama bir daha yaş tahtaya basma ihtimali gözümü korkuttu. Birkaç gün kendime gelemedim, iştahım bile kapandı. Millete ne güzel işe başladım demiştim, ne diyeceğim diye utandım vb.

Açıkçası gelecek planlarım farklı olduğu için bilemiyorum. Türk vatandaşı bir satın almacı, yurtdışında iş yapabilir mi? Hans'ın Thomas'ın yapabileceği bir iş için işveren neden sponsor olup da oturma izni çıkartsın? Dediğiniz gibi yazılımı uzun vadeli düşünmek lazım. Bileğimde bir altın bilezik olması gerek. Ne olacağı belli değil. Yabancı dil konusu da önceliğimde.
  • Behemote  (29.04.24 22:24:59) 
Şimdi ben satın alma müdürüyüm yurtdışında.
Sponsor neden olsun? Spesifik bir alanda is yapmiyorsaniz(ornekler; misal elektrikli arac bataryasi konusunda teknik satin alma, ne bileyim rüzgar gülü yapımındaki kompozit malzemelerinin teknik satin almacisi vs) kimse sizi almaz evet. Düz satın alma yapacak insanlar Avrupa'da var zaten.
Benim genel çevremde yurtdışına satın alma ile gördüklerim;
Misal havacılık alanında çalışıp Fransa'da havacılık tarafina gecenler
Silah sanayinde çalışıp geçenler
Rüzgar gülü alanından geçenler
Ayni firmada bilmem kaç yıldır çalışıp yurtdışına ofisine transfer olanlar

Yani evet düz satın alma ile bir yere gidemezsiniz.

Yani tedarik zinciri soluyorum artık ve tedarik zincirinde çalışmak sizin anlattiginiz kadar kötü bir şey değil. Yani girmesi zor da bir kere girince genelde işsiz kalinmayan bir alan tedarik zinciri çünkü herkesin yapabileceği şeyler değil.
  • logisticsmanager  (29.04.24 22:41:07) 
@logisticsmanager evet, tam olarak düşündüğüm şeyi ifade etmişsiniz, benzer şekilde düşünüyoruz, şu an görüşme aşamasında olduğum pozisyon niş, spesifik bir satın alma değil, firmanın ihtiyaçlarının tedarik süreciyle ilgili, dediğiniz alanlarda mühendis arkadaşların şansı daha yüksek gibi, bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz ama teknik bilgiye sahip olmaları daha avantajlı gibi, yoksa a4 kağıdını, masa sandalye, bilgisayarı o ülkenin vatandaşı da temin edebilir tabii ki de. Ama başlangıç açısında maddi açıdan nefes aldıracağını ve özgüvenimi tazeleyeceğini düşünüyorum. Ama benim için iyi olacaksa olmasını diliyorum. Öbür türlü geçen sefer yaşadığım saçmalığı tekrar yaşamak istemem. İş görüşmesine çağırılırken söylenenin tam tersi bir durumla karşılaşınca başlamadan bitti.


  • Behemote  (29.04.24 22:59:17 ~ 23:11:20) 
Iki tip satın alma var; direkt ve indirekt. Direkt üretimde kullanilan hammadde falan alır. Indirekt misal temizlik servisi de alabilir kağıt kalem de ama milyon dolarlık makine satın alması da. Ne yapacağınızı bilmedigimden bir şey diyemem.

Ilk olarak yapmaniz gereken bir şekilde kafayi sokmak. Kimse süper başlamıyor. Ben 2016 yılında depoda mal kabul yapip sayım falan yapiyordum, irsaliye imzaliyordum. Ben de ilk ise baslarken illallah etmistim sayimdi, irsaliyeydi falan. 8 sene öncesi yani. Ha benim buraya gelişim tedarik zincirinde olmamdan sebepli değil ama tedarik zincirinde olup gelen çok tanıdığım var. Önemli olan;
Bir şekilde tedarik zinciri girmek
Kendinizi gelistirip calismak
Hedefiniz yurtdışı ise bu hayal için sürekli calismak, cabalamak. Belki sizin için en doğrusu bu değil ama isteginiz bu gibi.
Bu şekilde yaparsaniz da yurtdışı olmaz ama Türkiye'de iyi bir şey olur.

Bu arada üst seviye Avrupa ülkeleri zor ama macaristan, romanya, Polonya genelde ucuz iş gücü olarak bakıldığı için oralara gitmek daha kolay.
  • logisticsmanager  (29.04.24 23:12:08) 
@logisticsmanager dediğiniz ve ilandaki iş tanımının ışığında indirekt bir pozisyon olduğunu anlıyorum. Sizin için doğru değil derken tam olarak neyi kast ettiniz anlayamadım ama yurtdışında yaşamı mı kast ettiniz yoksa işi mi. Orada biraz kafam karıştı. Yurtdışında yaşamın zorluklarının farkında olduğumu ilk yazımda ifade etmiştim. Birazda kendimi ona hazırlamaya çalışıyorum. Sizin ilk işinize benzer bir işti o sıkıntı yaşadığım firmada ama o sorunlar yaşanınca olmadı. Başta kendimi düşündüm niye sabretmedim diye ama sonrasında birkaç kişiden duyduklarım, kararımın arkasında durmama neden oldu.


  • Behemote  (29.04.24 23:23:04 ~ 23:23:36) 
hocam ben de 27 yaşında yazılım öğrenmeye başlamış (top bir üniversitede okuyarak) biri olarak önermem, alaylıları geçtim sağlam yerlerden mezun olanlar için bile ortam çok rekabetçi. Satın alma tarzı beyaz yakalı işler vasat hatta kalifiye yazılımcılıktan daha iyi olabilir.


  • Erestor  (29.04.24 23:28:55) 
@Erestor açıkçası rekabetçi ortamın ve alaylı olmanın dezavantajlarının ben de farkındayım, bazen kafayı kırıp ikinci öğretim mühendisliğe gidesim geliyor, gündüz çalışarak kendini finanse edeyim vb ama bu sefer de yaş geçiyor. Lisedeyken ilgimi çeken bir konuydu yazılım. Ancak eşit ağırlığa geçmek zorunda kaldım. O zaman iyi bir üniversitede okuyamadıktan sonra TM'ye geçerim daha iyi kafasındaydım. Pişmanım açıkçası. İnsanın istekleri yaş geçtikçe netleşiyor gibi. Bir de ilerisini göremiyorsun burada her an her şey olabilir. Belki buradan çıkmama yardımcı olur vb. hem de ilgi duyduğum bir alan diye düşünüyorsun. Serbest çalışmak hayalim desem, hayalperest mi olurum acaba? Riskleri var evet ama kendime sorduğumda günün birinde freelance olarak çalışmak düşüncem var. Bir de beyaz yaka olarak buradan çıkamayacağını düşünüyorsun. Orada da parlak bir ortam beklemiyor belki ama bilmiyorum, bu hayal yıllardır kafamda var. Hiç yaklaşmadım ucundan kıyısından bile ama bir gün olur belki diyorum.


  • Behemote  (29.04.24 23:38:07 ~ 23:40:23) 
Eğer doğru ise 1 Yılı aşkın işssiz durumda olmanızdan maddi bir derdinizin olmadığı ve konforunuzu bozmak istemediğiniz anlaşılıyor İİBF gibi genel bir bölümden mezun olup iş bulamamak imkansız gibidir belli ki siz istemiyorsunuz aksi ayrıca herkes mezun olduğu alanda iş bulacak diye bir kaide yok dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok zaten bu yüzden devletler vatandaşlarını girişimciliğe yönlendiriyor neyse
madem tavsiye istiyorsunuz bir yerden başlayın devamı gelir. Geçici bir süre markette kasiyerlik olabilir mesela (maddiyat ve statü olarak bakmayın insan ilişkileri ve iş ortamı tecrübesi olur bu süre zarfında daha iyi işler bulursunuz devamı gelir.)

Uluslararası geçerliliği olan ve kolunuzda altın bilezik olacak olan yazılım dili (java) öğrenmenizi tavsiye ederim.
  • doharkoman  (30.04.24 00:04:45) 
1 yılda pek çok görüşmeye katıldım ve çoğu olumsuz sonuçlandı, bir tanesiyle olacak gibi oldu ama olmadı, iyi ki de olmamış, konforu bozmamaktan ziyade geri dönüş alamamak diyelim, başvurduğum ilan sayısını şu an hatılamıyorum, java gibi, c# gibi oop bir dili öğrenmek mantıklı, zaten liseden az biraz c# bilgim vardı tazelemek şart,


  • Behemote  (30.04.24 00:10:30) 
soruna tam olarak cevap veremem ancak biraz kendimden bahsedeyim, sen de nasiplen.

31 yasindayim. cocuklugumdan beri hep bilgisayar muhendisi olup microsoft'ta calismak istedim. ancak ya benim malligimdan, ya da sistem yuzunden o sinavlari bir turlu kazanip muhendislige giremedim. kac kere universite sinavina girdigimi hatirlamiyorum bile. sacma sapan islerde calistim asgari ucretli olarak. baristalik, garsonluk, kasiyerlik vs. oralarda calisinca sunu cok iyi anliyorsun; bu hayat boyle devam etmez. son bir kez sinava girdim ve 26 yasindayken onlisans siber guvenlik bolumunu kazandim yari burslu. sonra okulda gordugum egitim cok hosuma gitti ve siber guvenlik alaninda uzmanlasmaya karar verdim. kimsenin almaya cesaret edemedigi sertifikalari aldim, isimde cok ilerledim. kendimi ovmek gibi olsun, turkiye'de su an top3'teyim. fakat malesef turkiye simulasyonu yuzunden issizim su an. bunun iki sebebi var: 1- danismanlik sirketleri cok az para veriyor. 2- kurumsal sirketler 4 yillik mezuniyet istiyor. yani baska ulkede olsam havada kapilacakken turkiye'de issizim. neyse, uzatmayayim. sana verecegim tavsiye oncelikle denemen olur. neden? cunku en azindan yillar gectikten sonra icinde kaldiginda en azindan denemedim demezsin. ben yazilimi denemedim mi? denedim. kac kere baslayip kac kere biraktigimi hatirlamiyorum bile. hatta bir sertifika almak icin programlama dili ogrenip zararli yazilim yazmam gerekiyordu, onu bile zar zor ogrenip hallettim. kafa almiyor bir turlu. linkedin'de mimar arslan diye biri dusuyor onume surekli adam javaci, yurtdisinda yasiyor. belki ona mesaj atip fikir alabilirsin. baktin calistin cabaladin olmuyor, kabullenip satin almaci olarak calisirsin. ama once dene. kafana uyarsa siber guvenlik de deneyebilirsin destek de olurum sana. mesaj atarsan mail adresimi iletirim.
  • arakaali  (30.04.24 00:16:09) 
@Behemote

Satın alma aslında zevklidir. Ben bir işimde kıyısından bulaşmıştım. Araba kullanmayı biliyorsan gidip ihtiyaçları alırsın. Malzeme, ürün bilgin oluşur. Benim Argon gazı siparişi verdiğim de oldu, eldiven siparişi de. İş bitirici olmayı, işi çözen insan olmayı, zamanla yarışmayı öğreniyorsun. Olaya çay ne yaaa şeklinde bakma kesinlikle. Çalıştığım bir yerde şeker bittiği için işçiler isyan çıkarmıştı. Zaten günde iki tane çay araları var. Çay içemezlerse isyan çıkar. Basit gibi görünen ama önemli bir iştir şirketin ihtiyaçları. Yaz aylarında hava çok sıcakken işçiler kola isteyebilir. Gidip 10 şişe kola alabilirsin. Makine satın almak daha ileri düzey. Onu başta yapamazsın tabii ki ama bir gün neden olmasın.

İş hayatı genel olarak problemdir. Buna takılmamaya çalış.
  • dissendium  (30.04.24 00:39:24) 
kpss alan çalış


  • Hallegadola  (30.04.24 16:30:13) 
@dissendium takılmamaya çalışırım, olumlu geri dönüş yapılırsa denemeyi düşünüyorum, belki ileride de başka fırsatlar da karşıma çıkar diye ümit ediyorum ve çabalarım o yönde

@Hallegadola alandan girmeyi mezun olduğum dönem düşündüm ama sonra vazgeçtim. O süreçlerde uğraşıp sonrasında kurum sınavlarında mülakatlarda elenen arkadaşları görünce o topa girmek istemedim. İktisat maliye muhasebe hukuk üzerine kendi alanınızın derslerini çalışıyorsunuz, iki sınava girip üstüne kurum tarafından bir yazılı sınav+ sözlü mülakat, Ankara'ya git gel yapmak, 1 gece konaklamak vb. maddi ve manevi açıdan külfet. Memuriyette merkezi atama dışında şans göremiyorum kendime. Hoş imkanım olsa duyuruda belirttiğim gibi hayatıma başka bir ülkede devam ederdim. Belki vatandaşlık alırsam kesin dönüş denerdim.
  • Behemote  (30.04.24 17:55:42) 
[]

Beyoğlu Göz Hastanesi

Merhabalar Gümüşsuyu ek binası şeklinde yazıyor randevuda. Galata kulesinden sonra yürüyebilecek bir mesafe mi yerini tam anlayamadım bana bilen tarif edebilir mi ? Taksimden sonra taksi ile mi gitsem erken saatte randevumuz :/




 
Taksim metrodan yürünür, akm solda kalcak şekilde aşağı doğru


  • jülsezar  (29.04.24 21:47:19) 
Gümüşsuyu ek binası gümüşsuyunda, galatanın orada değil

beyoglugozeah.saglik.gov.tr
  • jülsezar  (29.04.24 22:20:42) 
Çok teşekkür ederim.


  • heliophilia__  (30.04.24 09:44:04) 
[]

Termal macun kolonya ile temizlenir mi

Anakart değiştireceğim. İşlemcinin ayaklarına kolonya döküp diş fırçasıyla ovalasam mı merak ediyorum. Bilgisayarımda bir arıza var ve işlemci ya da ram kaynaklı olabilir.




 
termal macun isopropil alkol ile temizlenir,kolonya etil alkoldur. el dezenfektanları isopropil alkol içerir.


  • akiskan  (29.04.24 19:56:43) 
İşlemcinin ayaklarına(kastettiginiz pinleri ise) kesinlikle dokunmayın. Hem hassas narin bir bölge hem de herhangi bir zararda geri dönüşü çok zor.

İşlemcinin üstündeki termal macun kalintisini aseton damlatilmis peçete vs ile silebilirsiniz. Anakart üzerindeyken silin yalnız, dışarı çıkarıp pinleri destek ayağı vs gibi olmasın :)

İşlemci pinleri, ram lerin uçları bu bölgeler zaten dışarıyla mümkün olduğunca az temas eden ve etmemesi gereken yerler. Bunları çıkarıp dışarıda bir süre saklayacaksaniz bir peçete ye sarip kapali güvenli bir yere koyun.
  • makbur  (29.04.24 21:49:33) 
kolonya saf alkol değildir tortu bırakır elektronik temizliğinde kullanılmaz işlemciye hiç sürülmez ipa edinin bir yerden öyle dalın muhakkak.


  • hedep  (29.04.24 22:32:00) 
[]

Evinize temizliğe gelen yardımcıya ne kadar ödüyorsunuz?

benim şimdi sıtkım sıyrıldı temizlik işinden, iyi kötü kendim yapıyordum ama ben beceremiyorum da onlar gibi.

hiç düzenli gelenim de yok kırk yılda bir her seferinde farklı birini buluyordum. ee o da saçma, başında duruyorsun, beğenmiyorsun, anlaşana kadar vakit geçiyor falan.

şimdi kafaya koydum, düzenli biri gelecek. haftada 1 ya da 2 hafta 1 gibi
çarşamba başlıyoruz. iş gününde gelecek, sabah karşılayıp işe gideceğim akşam eve gidip uğurlayacağım. evde de durmak istemiyorum temizlik yapılırken.

size fiyat sormak istedim. ev 3+1, 3 tane hayvan var (2 kedi 1 köpek)
1200 lira vereceğim. siz ne kadar eve ne kadar veriyorsunuz?
şehir izmir bu arada. şehir de söylerseniz sevinirim.

hafta 1 ve 2 haftada 1 seçeneklerinde hangisi daha mantıklı geliyor?

 
2 haftada 1 3+1 ev için 950 veriyorum. 15 yıldır aynı kişi geliyor, yeni başladığı evlere bu fiyatı verdiğini sanmıyorum ama. İstanbul.


  • 10032007  (29.04.24 20:18:18) 
İstanbul Şişli, 3+1 , ayda bir geliyor, 1000 tl


  • hakmut  (29.04.24 20:20:13) 
haftada bir geliyor. 3+1 eve 1200 lira. istanbul

2 kedi 1 köpek olsaydı 1500 lira verirdim herhalde.
  • gabe h coud  (29.04.24 20:30:11) 
3+1 istanbul 1000 haftada 1


  • rentts  (29.04.24 20:45:57 ~ 20:46:06) 
Fiyat iyi ama sabah gelip akşama kadar duran hiç görmedim. Hep 9-10 gibi gelip 4-5te dönüyorlar. Çünkü o kadar saat fiziksel çalışma kadın fenalaşır zaten. Siz yokken bitirip işlerini çıksın bence. Yazık.


  • yenibirgüzelnick  (29.04.24 20:51:19) 
dolapların içine girerse ayrı, duvarlar girerse ayrı, halı silme girerse ayrı alıyorlar burda.


  • geveze yazar  (29.04.24 21:02:10) 
İzmir, 3+1, iki kedi, iki haftada bir, 1000₺. İki senedir geliyor ablamız, yeni olsak fiyat daha fazla olurdu herhalde.


  • kobuzchu kiz  (29.04.24 22:53:24) 
2 haftada 1 alıyorum, evim 3+1 fazla işi yok ama köpek var. Bir de kadının evine uzak diye 1100 veriyorum.


  • wild honey suckle  (30.04.24 09:13:02) 
2 haftada bir, 3+1 ve iki kedili ev için 1200'en 1500'e çıkardık geçen hafta. uzun zamandır geldigi için gerekirse dolap içlerini temizliyor, gerekirse perdeleri yıkıyor, kendisine göre bir düzeni var ancak tüm bunlar fiyata dahil oluyor. Sabah 9 gibi gelip öğleden sonra 3 gibi bitirmiş oluyor genelde. bir de öğlen yemeği söylüyorum dışarıdan. istanbul -kadıkoy.


  • patlamis misir  (30.04.24 10:52:05 ~ 10:53:47) 
[]

İstirahat raporu ücreti

Şirket ödemiyor ve asgariden yüksek kazanıyorum, SGK asgari üzerinden mi yatıyor? Teşekkürler.




 
*yatırıyor düzeltme


  • blonde redhead  (29.04.24 18:18:54) 
Son 3 ayda sgk gününde eksik yoksa günlük brüt maaşının üçte ikisini alırsın.
Maaşını 30'a böl, ödemeye hak kazandığın gün sayısı ile çarp(sgk ilk 2 günü ödemiyor), onun üçte ikisini alırsın.

  • Bruce  (29.04.24 18:22:05) 
Teşekkürler


  • blonde redhead  (29.04.24 18:22:57) 
[]

boşanma davası için 70 bin + %10 normal mi?

piyasası nedir bilmiyorum. bi yakınım boşanacak. 70-80 bin artı dava sonunda alacağı maldan da %10 istiyor.
mallar da ikiye bölünecek muhtemelen yani hepsini almayacak. ama çekişmeli bi boşanma. velayet falan da var.



 
Piyasası olmaz tarifesi olur. Normal.


  • doharkoman  (29.04.24 18:38:56) 
yakınla konuşun ne yapıp ne etsin anlaşsın karşı tarafla. 5 senemiz dolmak üzere bizim hala devam..
5 sene önce 10binden aşağı yoktu bana normal gibi geldi.

  • cilekli pasta  (29.04.24 18:52:29) 
bildiğim kadarıyla bu işlerin fix bir rakamı yok. baroların tavsiye niteliğinde bir tarifesi var sadece. ben de şu anda boşanıyorum. rakam gayet normal


  • co2s2  (29.04.24 19:03:00) 
anlaşma mümkün değil ne yazık ki. ortada bir ev bi araba var bi de.

70 bin neyse de %10 olayı bana çok geldi. demek 10 milyonluk mal olsa 1 milyon mu alacak yani?

bi de herkes farklı fiyat verdiği için buraya da sormak istedim. heralde bu avukat türünün de iyisi kötüsü vardır diye düşünüyorum. yoksa farketmez birini seç mi dersiniz?
  • jelly bear  (29.04.24 19:19:47) 
bence de çok fenaymış ya. kazancın yüzde 10'una konmak. keşke anlaşıp eşle yeseydiniz o parayı. yine de büyük konuşmayım mazaAllah. kulağımı çekip tahtaya vurayım tık tık.


  • geveze yazar  (29.04.24 21:00:03 ~ 21:00:22) 
avukat olarak cevap vereyim. normal, davalar çok uzun sürüyor ve ciddi emek gerektiriyor.


  • medusa  (29.04.24 21:00:25) 
ucuz bile derim. ödemeyi arttırıp yüzdeden düşmesini de isteyebilirsiniz anlaşırsanız.


  • deartheodosia  (29.04.24 21:03:56) 
kazancın yüzde 10una "konmak" mi

Ne demek konmak ya?

Avukat taşla calismiyor arkadaşlar. Avukatlık kanununda ve asgari ücret tarifesindeki en düşük yüzdelik zaten yüzde 10
  • sanguine  (29.04.24 23:17:36) 
bi avukat arkadastan duydugum kadariyla cekismeliyse sky is the limitmis, genelde cok uzun surdugunden almayi tercih etmediginden bahsediyordu. %10 o yuzden mantikli olabilir. 70 bin de base ucret gibi dusun bu davada cok bi degeri yoktur 70bin'in muhtemelen. dava bitene kadar 70bin cerez parasi olur.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (30.04.24 00:22:17 ~ 00:24:03) 
Büyük bir şehirse iyi fiyat, küçük bir ilçeyse fiyat araştırmaya devam etsin.


  • drako  (30.04.24 01:33:41) 
büyükşehirse iyi fiyat bence de. küçük bir yerse de normal fiyat. en düşük memur maaşı 40 k olacak temmuzda. davanın süreceği düşünürlerse devede kulak kalır o para.


  • paintov  (30.04.24 01:46:09) 
Çekişmeli boşanmada kaybedeceğiniz çok şey olur. Sıkıntılı konular ortaya dökülür, yalan yanlış konuşmalar süreci daha da zora sokar. Araya aileler girer vs. + Bir sürü masraf yaparsınız.

Oturup, adam akıllı konuşun ve anlaşın. Gerekirse bazı şeylerden vazgeçin. Kendinize bu kötülüğü yapmayın.

Ev ve arabayı evlendikten sonra aldıysanız, %50-%50 böleceksiniz işte. Mahkemeye de gitseniz böyle, kendi aranızda yapsanız da böyle. Madem arada çocukta var, anlaşmalı boşanın...


.
  • kartallar yuksek ucar  (30.04.24 09:07:15) 
boşanan kişi ben değilim. keşke anlaşmalı boşansalar ama erkek tarafı çirkef ve vurdumduymaz. hem arabanın tamamını hem evin yarısını falan istiyor. iftiralar hakaretler gırla. hal böyle olunca anlaşma imkansız oluyor. yoksa ben de isterim anlaşmalı olsun tek celsede bitsin ama işte.


  • jelly bear  (30.04.24 09:12:46) 
Evin yarısını veriyorsa, arabayı versin kadın tarafı. Emin olun daha az zararı olur.

Karşı taraf çirkefse, senelerce uğraşır. Yine de kendi bileceği iş tabii ki.


.
  • kartallar yuksek ucar  (30.04.24 09:51:54) 
[]

Sosyal medya projesi hakkinda yorum/feedback ihtiyaci

Herkese selamlar,

Uzun yillardir aklimda olan ve sonunda gerceklestirdigim bir projem var. Temel olarak harita tabanli bir sosyal medya platformu. Cevremdeki insanlara anlatirken "Twitter on a map" dedigimde cok daha anlasilir oluyor.
Harita var, tiklayinca o tikladiginiz lokasyonda bir pin birakip "shout" olusturabiliyorsunuz. Gorsel eklenebiliyor, comment yazilabiliyor, like vs vs. Ama yeterli sayida test edecek kisi yok cevremde, denemek isteyen olursa diye danismak istedim.
Adresi www.shouterra.com

Acil durum bildirmek, doga / gezi fotografi paylasmak, kaza bildirmek, kayip esya notu dusmek, arkadas grubuyla birbirini takiplesmek vs herseye uygun, ama benim gormedigim, dusunemedigim yanlari olabilir. Her turlu fikre ve yoruma acigim, biraz bos zamanim olacak toparlamak istiyorum siteyi.
Herkese tesekkurler.

 
bence çok iyi proje. bi benzerinin belediyelere şikayet versiyonunu yapmıştım.
www.aytwebworks.com böyle bişeydi neyse..

şeyi düşün bence, insanlar nasıl tanışır eder bu platformda çünkü en çok bu iş yapıyor:) mesajlaşma dürtme beğenme ekleşme falan..
  • entropik  (29.04.24 20:55:43) 
beğeni yerine oy olsa eksileme imkanı da vereceğinden daha iyi olur bence. bir de shout'larda "location:" ve "posted:" yazması çok basit kaçmış, yerlerine simge kullanılabilir. "1 saat önce" gibi verilip reddit'teki gibi üstüne imleç getirildiğinde tarih&saat gösterilebilir. konum için de semt, şehir adı verilip açık adres öyle gösterilebilir.

ek özellik olarak kategorileri ve buna göre filtrelemeyi eklemeyi değerlendirebilirsiniz. kategoriler ve shout oylarına göre kullanıcılara badge'ler de verilebilir ekşi'deki ve foursquare'deki gibi.
  • inveniam viam  (29.04.24 22:43:57) 
@entropik: Harika gercekten ayni seyi dusunmusuz neredeyse :) Insanlari bir araya getirme fikri bir arkadastan daha geldi, match making uygulamasina donusur bu diyodu, amerikadan birkac kisi oyle denedi, "buradayim gorusmek isteyen var mi" diye ama kalabalik bir kesime ulasmadigindan daha is yapmiyor.
@inveniam viam: "1 saat once! fikri cok guzel, daha canli tutacaktir gorunumu, bunu uygulayacagim. Oy verme meselesini bilemedim, cok mu negatif etkisi olur acaba daha yeni yeni baslarken? Diger detaylara bakicam, badge konusunu planlamistim ama kullanim basit olsun dedigimden simdilik kenarda. Cok tesekkurler fikirler icin, cok degerli hepsi.

  • quaker  (30.04.24 11:29:06) 
wallit değil mi bu zamanında veysel berk yapmaya çalışmıştı, ne güzel fikir demiştim yürür gider şeklinde. şimdi bu projeyi görünce aklıma geldi baktım ortalıklarda yok. isterseniz göz atabilirsiniz.


  • gule gule  (30.04.24 14:50:48 ~ 14:51:01) 
@gule gule: Hic duymamistim, siz soyleyince bakindim ama bulamadim projeyi, kapandi belki de. Guzel olurdu ornek gormek.


  • quaker  (01.05.24 11:05:34) 
Simdi Veysel Berk diye detayli aratinca buldum: www.youtube.com
Hakikatten benzer bir fikirmis ama biraz daha farkli konsept kullanmislar. Tutmamasi uzdu benim proje gelecegi icin :)

  • quaker  (01.05.24 11:07:21) 
[]

Araç fitil hasarı tavsiyesi

Sportage 2022 aracın tavan kısmındaki fitillerinde yırtılma oluştu. Servis komple değişmesi gerekiyor, tek fitil değişmiyor ve bu da 30.000₺ civarında. Sizce bu görüntüdeki fitil yırtığını nasıl onarabilirim?



i.imgur.com

i.imgur.com

i.imgur.com

 
Aracın garantisi yok mu ?, kullanıcı hatası mı dediler ? Kullanıcı hatası olacak bir yer değil ben olsam tüketici hakem heyetine giderim, ayrıca fitil için fiyat çok yüksek


  • mirty  (29.04.24 18:00:37) 
fordlarda da fitil sıkıntısı oluyor. garantiden değişiyorlar. kullanıcı ısırıp yemedi ya fitilleri.
kullanıcı hatası ise de en fazla 2-3 bin tlye hallederseniz. sanayiyi bilen bir abi bulun şehrinizde. sırf fitil işi ile uğraşanlar var sanayide.

  • adivar  (29.04.24 18:08:01) 
tek fitil değişecekse en fazla 1000 tdir yani.


  • adivar  (29.04.24 18:09:05) 
servis uçmuş. 2022 model aracın garantisi olması gerek. garantinin de ücretsiz değişmesi lazım.


  • jelly bear  (29.04.24 18:13:25) 
kia'nın 5 yıl garantisi var. sonuç olarak kullanıcının yapacağı bir hata değil bu. garantiden değişim isteyin, servis kabul etmez ise merkez ile görüşün. kia garanti konusunda müşterisini üzmez.


  • delidir yakalayin  (30.04.24 10:02:48) 
[]

2. El eşya satışı, vergi ve diğer şeyler

Bilgisayarımı satmayı düşünüyorum, daha önce internetten hiç satış yapmadım onun için kafam karışık.

1- Bunların vergilendirilmesi gerekiyor mu?
2- Satışta benim adıma kesilen faturayı da alıcıya vermenin herhangi bir sakıncası olur mu?

Teşekkürler

 
2. Sorudaki cümle biraz düşük olmuş, ben ürünü alırken bana kesilen faturadan bahsediyorum.


  • akhenaten  (29.04.24 17:20:03) 
1- Yıllık belli bir tutara kadar bu gibi alışverişler vergiden muaf olmalı. Şimdi bilen biri gelip anlatır.
2- Faturayı vermenizde bir sakınca göremiyorum.

Çok dikkatli, temkinli olmak istiyorsanız "şu bilgisayarı şu kişiye sattım" diye bir kağıt yazıp karşı tarafa da "alıcı" olarak imzalatın. O bilgisayarla suç işlenmesi gibi bir durumda açıklamanız kısa sürsün. Ama o kadar düşünmeye gerek yok bence.
  • michael_knight  (29.04.24 17:25:05) 
Vergiden muaf, satabilirsiniz. Adınıza kesilmiş faturayı karşı tarafa vermenizde bir sakınca yok.


  • doharkoman  (29.04.24 18:31:50) 
[]

siyah/gri egzoz dumanı salan arabalar?

Trafikte denk geliyorsunuzdur belki. Arabanın egzozundan siyah/gri vb. alışık olmadığımız bir türde duman yayılılıyor. Bunlara polis falan bir şey demiyor mu? Bizim işyeri servislerinden biri böyle, adam bizi ve trafiği boğa boğa gidiyor sürekli… bir denetim yapılmıyor mu acaba?




 
araba yağ yakıyor ceza dan önce yolda motor dağıtacak haberi yok.


  • jamswety  (29.04.24 17:29:28) 
Kara, gri ve beyaz renkli egzost dumanlarının farklı sebepleri var egzost dumanında çevreye zarar verici içerik tespit edilirse elbette cezası var fakat bir çok uygulama gibi genelde kağıt üstünde kalıyor fazla denetim yapılmıyor.


  • doharkoman  (29.04.24 17:46:28) 
[]

Bu nedir? Sinsilik dışında nasıl adlandırılır.

İşinizle temaslı birisinin patronunuza gidip sizi işten çıkartmasını söylediğini öğrendikten bir süre sonra bu kişi sürekli canım, tatlım, şeklinde tatlı tatlı yaklaşsa bu davranış şekline sadece sinsilik demek hafif kalır diye düşünüyorum. Bu durumdaki bir insanı tanımlayan başka hangi kelimeler olabilir.

Yardımlarınızı rica eder, iyi çalışmalar dilerim. :)


 
köylülüktür. böyle çok insanla tanıştım. nenesi dedesi köyde şalvarla domates toplamış, babası düşe kalka şehre bi şekil gelmiş kendisi de ortalıkta entel dantel mükemmel insan gibi takılan çok köylü var. muhattap olma geç. korkak da olmayın direkt "ya bana canım falan diyorsun ama patrona benimle alakalı şöyle demişsin" demek de zor değil. bişey kaybetmezsin korkma.

ikinci tespitim, bu tip şeyleri hep dışardan gözlemleyen biri olarak, böyle şeylerle muhattap olmak zorunda kalanlar hep iftiraya maruz kalanların seviyesinde ya da max bir iki adım önündeydi. senin de bir kendine bakmanda fayda olabilir. öncesi sonrasını da bilmeden detaylı yorum yapılamaz
  • avatar is back  (29.04.24 17:18:01) 
  • buenosdias  (29.04.24 17:22:58) 
Nefret Doludur: İşten çıkarılmanıza sebep olmaya çalışmış olmanın ötesinde, bu kişi size karşı nefret duyuyor olabilir. Bu nefreti, tatlı sözlerle maskelemeye çalışıyor olabilir.

Manipülatiftir: Tatlı sözlerle sizi kandırmaya ve kontrol altına almaya çalışıyor olabilir. Asıl amacı, sizin işten çıkarılmanızı sağlamak ve belki de yerinizi kendisi almak olabilir.

İki Yüzlüdür: Yüzünüze karşı tatlı davranırken, arkanızdan hakkınızda konuşuyor ve size zarar vermeye çalışıyor olabilir.

Kıskançtır: Başarınızdan veya işteki konumunuzdan dolayı size kıskançlık duyuyor olabilir. Bu kıskançlığı, tatlı sözlerle gizlemeye çalışıyor olabilir.

Güdümlüdür: Bu kişi, kendi çıkarları için hareket ediyor ve sizin duygularınızı veya refahınızı umursamıyor olabilir. Tatlı sözleri, bu çıkarları elde etmek için bir araç olarak kullanıyor olabilir.

Sahtedir: Bu kişi, gerçekte olmadığı bir kişi gibi davranıyor olabilir. Tatlı sözleri, bu sahte kimliği sürdürmek için bir araç olarak kullanıyor olabilir.

Tehlikelidir: Bu kişi, size karşı tehlikeli olabilir. Tatlı sözleri, size zarar verme niyetini gizlemek için bir araç olarak kullanıyor olabilir.

Güvensizdir: Bu kişi, kendi güvensizliğiyle hareket ediyor olabilir. Tatlı sözleri, bu güvensizliği maskelemek için bir araç olarak kullanıyor olabilir.

Hastalıktır: Bu kişinin davranışları, narsisistik kişilik bozukluğu veya sosyopatlık gibi bir ruhsal hastalığın belirtisi olabilir.
  • jamswety  (29.04.24 17:33:30) 
Narsist bir davranış şekli. Türkiye'de son zamanlarda yaygınlaştı maalesef. Namertlik, kalleşlik, kahpelik, riyakarlık ne dersen de.


  • doharkoman  (29.04.24 17:48:19) 
Yılan.


  • Amaranta ursula  (29.04.24 18:53:26) 
1 ... •456789101112• ... 11460   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.