Ekşi Duyuru

ben şarkıları notalarına uygun bir biçimde söylediğimde beynimden gereksiz düşüncelerin uzaklaştığını keşfettim. birde bir markanın el bezileriyle tüm camları 1 saatte silebildiğimi gördüm.

Bundan nasıl kurtuluyorsunuz. Surekli birilerinin tavırlarına karşı gösteremediğim tepkiler için kıziyorim kendime. Ah niye ben de şunu demedim, niye böyle yapmadım gibi.

S.b?

bir yandan gebelikte istiyorum, ama anti tpo, t1 ve t3 normal. ayrıcı daha önce yükselip düşmüşlüğü var. ne zaman kaya tuzu kullanmaya başlasam hep böyle oluyor. doktor ilacı bana bıraktı. bir yandan karaciğer ilacı da kullanıyorum. karar vermemde fikirlerinize ihtiyacım var.

ilerletmeye faydası olur mu?

ya sağlık alanında kurulmuş bir facebook grubunda (insanların birbirleriyle tecrübelerini paylaştıkları bir grup) sistitle ilgili soru sormuştum. beni ahlaksızlık ve edepsizlikle suçlayan ve hatta küfredenler oldu. birkaç tanesini vercem savcılığa maddiyat o kadar dert değil. bunların sicillerine işlensin de kimin ahlaksız olduğu. ondandır sormam.

Sürekli one cevap veriyorum içimden. Bu durumdan siyrilip beynimi dinginleştirmem için önerilerinizi alabilir miyim?

mesela kolot peynirini ben çok seviyorum. yeni yeni marketlerde yer alıyor. daha önce marketlerde bulamamıştım mesela. birde küflü peynir varmış. küflü kaşar da sanırım az biliniyor. otlu peynir var birde.

ben de sadece akıntı yoğunluğu oluyor, bazı kadınlarda meme ucu hassasiyeti, karın şişmesi, ağrısı oluyormuş. karın şişmesi, ağrısı her zaman olabilen bir sıkıntı olduğu için onu tam kestiremiyorum. ovulasyonun kendine özgü belirtileri var mı sizce. birde vücut ısısı yükseliyor diyenler var.

ben giymiyordum ama giymeyince hasta oldum sanki, giymek mi gerekti acaba?

kız katkı maddesi kullanmadan gıdaların raf ömrünü uzatmayı buluş olarak sunmuş. bunun nesi tuhaf?

bir ara ciddi bir hastalıkla cebelleştim, alt ve ast değerlerim 2 katına çıktı 15 gün içinde. aynı hastalıktan ailemden iki kişiyi de kaybetmiştim geçen senelerde de. heralde artık benim de ömrüm buraya kadarmış diye düşündüm biran için. ama şimdi iyiyim her şey normale döndü sayılır. bu süre içinde kitaplardan soğudum ama hayat devam ediyor bir şeyler okumam gerektiğini düşünüyorum. bana hangi kitap ya da yazarları önerirsiniz? siz olsanız bundan sonra ne okumak isterdiniz, kendinizi benim yerime koyunca.

Lor, beyaz farketmez tuzsuz peynir arıyorum.

158 boya 41 kiloyum. Diyetisyen bana günde 1buçuk ekmeği güne yayarak yemeyi tavsiye etti. Bunun yaninda günde 6 öğün dedi. Dün bunu harfiyen uyguladım ama lokmaları en son boğazimdan ittirerek yolladım diyebilirim. Bundan öncekilerde günde 2 defa mutlaka acikirdim severek bir şeyler yerdim. Bugün hiç açlık hissetmedim. Ayrıca çok hareket etmememi söyledi. Bu kadar zorlamayacağım kendimi. Soruma gelince tüm anlattiklarimdan çok alakasiz ama simdi ben kayisi, kiraz, kavun karpuz severek yiyorum. Bazı arkadaslarin spordan önce meyve yediklerini duydum. Bu saydiklarimi yemek ve hatta egzersizden önce yemek zararli olur mu?

okusam iş alanı nasıl? yaşlıları çok severim. annem de yaşlı zaten, onla da en çok ben ilgilenirim hem eğitimini almam onun için de iyi olur.

kadının arkasından demediklerini bırakmadıkları gibi yüzüne karşı da çaktırmadan alay ediyorlar. kendileri biraz maharetli ne bileyim bazlamayı filan güzel açıyorlar, evleri de domestos kokulu olunca kendilerinde bu zavallıyı aşağılama hakkını görüyorlar. o biraz pasif, onların yaptıkları işler hususunda azıcık geride kalıyor onlardan ama sırf böyle diye dünyanın en aşağılık insanıymışçasına kafa buluyorlar onla. üstelik cennete gideceklerinden de çok eminler. kısacası hiç hoşuma gitmeyen insan ilişkilerinin içindeyim. yüzlerine karşı lütfen bir daha benim yanımda x kişisinin hakkında konuşmayın demek istiyorum ama kimseyle kavgalı olmakta istemiyorum. neyse azıcık içimi boşaltmak azıcıkta belki beni anlayan da çıkar umuduyla yazdım bunları. biraz mutsuz bir gece geçircem sanırım bugün.

var mıdır böyle bir egzersiz türü?

Benimki viread. Ömür boyu kullanmalıymışım.

tanıdığım bir kaç kişi var. bir yolunu bulmuşlar. önceki halleri çok sefil ama şuan da çocuklarını avrupa'da okutacak imkanlara ulaşabilmişler. bu adamlardan birine sordular yerel bir kanalda nasıl ilerlediniz mesleğinizde filan diye o da: yaptığım işi çok seviyorum diye yanıt verdi.
mesela bir psikoloğun kitabında okumuştum başarının zekayla ilgisinin olmadığına değiniyordu. kendini kültürel anlamda çok geliştirmiş, kitaplar devirmiş aydın denebilecek bir çok kimsenin hiç parasının olmadığından söz ediyordu.

geçenlerde bulunduğum ilin en lüks semtlerinin, en pahalı evlerinde oturan bir kadınla tanıştım, eşim pazarcılık yapar diyordu.

sizce: parayı bulmak nasip işi mi, zeka işi mi?

s.b? benimki biber dolması. iltifat alırım epey.

Neye dayanarak diyor bunu? Kendisi bana açıklama yaptı ama günah demekten öteye gidemedi. Dini kitaplar da bana istediğim her şeyi verebilirmiş güya. Ama bazi dini kitaplar bana o kadar sikici geliyor ki yarim birakiyorum. Dinimizde ilim çinde bile olsa alin dememisler mi? Siz ne düsunuyorsunuz bununla ilgili...

ben düşündüm, sütlaç desem değil, börek desem çok beyaz...?

s.b?

Var mı?

çok parası ve evi yok ama maaşı var. görücü gittiğimiz tüm kadınlar üzerlerine mal mülk para istiyorlar. lambamı yaksın yeter çok yalnızım diyor. aslında işi de var ama yine de yalnız hissediyor, evde kimse olmadığı için heralde.

hata yapıyorum acaba? fırının kapağını hiç açmıyorm. ısınmayınca da koymuyorum ama yine de yumuşak olmuyor.

yazdıkları bir platform var mıdır? yoksa herkes kendi halinde mi takılıyordur?

her alanda,artık kitaplara bile buradan ulaşabiliyoruz ama hepsine değil tabi. bir kütüphane olamaz asla. siz daha çok nereyi kullanıyorsunuz?

birine sonsuz nefret duyuyorsunuz ama yüzünü de görmek zorundasınız bu işkenceyi nasıl dindirirsiniz?

arıyorum, var mı bildiğiniz?

mesela çok sinirlirdim artik daha mülayimim ya da vurdumduymazdim artik daha duyarli oldum. bunu nasil basardiğinizla birlikte yazabilir misiniz?

Ablamın 10,11 yaşlarinda olan çocuklariyla ilgilenmek zorundayım. Patatesli bezelye yaptım aç değiliz dediler. Kavga çıkardım azıcık yediler. Çatala tek tek bezelye tanesi batirarak. Düşünün o kadar. Bakkala gidip kolayla cips almişlar. Çok üzülüyorum bu çocuklarin sonu ne olacak diye. Sanki hasta olacaklar büyümeyecekler gibi geliyor. Abartiyor muyum sizce? Onlarin sebze yemeği sevmesi imkansiz demi. Ablam öyle yetistirmis ve de çok sakince ne yapiyim beni de dinlemiyorlar diyor.

karadut yemiştim büyük tuvalet rengim siyaha yakındı. bu yüzden olabilir mi acaba? karaciğer hastalığımın ilerlemiş olmasından da endişeliyim de. ilk defa dün böyleydi.

az önce fotoğraf makinamı aldım, dışarı çıktım ama çok çabuk sıkılıp hemen geri döndüm. şimdi bir film açtım onu izliyorum. dışarda gez temiz hava al diyorlar ama hiç bana göre değil sanırım benim doğam internetin başı, sizde durum nasıl?

düşündüğünüz oluyor mu? benim oluyor sonra hemen toparlıyorum. Yok canım ne ölmesi filan diyorum.

s.b?

nasıl?

sürekli eşinden bezgin olan yeğenim var. eşinden bıktığını, evliliğini ne bitirebildiğini ne devam ettirebildiğini bu evliliğe sadece çocuklarının hatrı için dayandığını filan söylüyor. önce ona teselli veriyordum, mutlu olmaya çalış filan diyordum hatta onunla bir olup hiç tanımadığım eşine kızıyordum ama dün dayanamadım artık eşiyle ilgili en ufak olumsuz laf duymak istemediğimi yoksa beni aramamasını söyledim. bunu kendini toplaması için yaptım. çünkü aynı lafları tekrar edip duruyor. öldüm, bıktım. bittim. kendini mutlu edici cümleler kurmayı öğrenmesi lazım haksız mıyım? üstelik beni de karartıyor, zaten karamsarım ben de. uzak kalmamız ikimiz içinde iyi olur diye düşünüyorum. yoksa açıp özür mü dilesem. kaldığımız yerden dinlemeye devam mı etsem.

isminin ne olduğunu bilmiyorum diyetisyen dedi, alıp almamakta kararsızım?

s.b?

neden bu kadar çok, alıp yesem zararlı mıdır? çok olmasından işkillendim de?

su orucu diye bir oruç tuttu, bir müddet sadece su ve sebze suyuyla beslendi. tabi klavuz aracılığıyla böyle siyahlı minik taş gibi, yeşil yosun gibi, kusmuğundan iğrenç şeyler çıkardı. daha bu ne ki dedi üstelik? dahası da varmış yani. bizde de var mıdır onlardan.

ya da gerçek olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşündüğünüz vs. benim çok var. özellikle sağlık alanında. birde dizilerin toplum ahlakını bozmak için özellikle belirlendiğini düşünmek gibi.

örneğin manzara resmi çektim, ordaki güneşin ağaçları oynatıp yerlerini değiştirmek gibi?

s.b?

ve hiç kimse haptan memnun değil, herkesin bir yeri ağrıyor, diyalize giren bir sürü tanıdığım var. bu tüm dünyada mı böyle ki acaba?

canım bal istiyor, antalya'da yol boyunda kavanozu 35 liraya satıyorlardı. eşim iyi bal 35 lira olmaz dedi. hem hakiki balı öyle zorla satmazlar üretildi mi hemen kapışılır bu zamana kalmaz dedi. dört dörtlük olmasa bile kötünün de iyisi balı nasıl bulabilirim. siz nasıl temin ediyorsunuz mesela?

Yoksa bir faydası olmazmış doktor öyle dedi?

elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin.

Dün akşam yemeğini fazla kaçırdım. Üstüne de 3 çeşit tatlı yedim. Üstüne 1 bardak çay içtim. Midem tef gibi gerildi sanki yani ben öyle hissettim. Eşimle arkadaşları hadi biraz yürüyelim dediler. En az 1 saat hafif yürüyüş yaptık ama midem ağrımaya basladı belime vurdu ağrı. Utanmasam ağlayacaktim o kadar ağrıdı. Eve gelince sodanin icine limon sikip ictim oh dunya benim oldu. Neyse cok uzattim. Sorum su yuruyunce agrim neden hafiflemedi acaba boyle durumlarda iskence cekmemem icin tavsiyeleriniz nedir?