(2) 

yine excel sorusu

kibritsuyu #96212 
efendim hangi dangalak muhasebe programı export ettiyse excel formatında bir bilanço var elimde. lakin gerizekalı program hücredeki sayıların başına 2-3 tane boşluk koymuş ve sayıların binlik basamak ayırıcı noktalarıyok, ondalık basamak sayısı falan istediğim gibi değil. hücre özelliklerinden değiştireyim diyorum ama sayının başında boşluk olduğu için hücreyi sayı olarak görmüyor. ben bööyle yüzlerce satırdaki yüzlerce hücrenın başındaki boşlukları kolaylıkla alabilir miyim?
(3) 

64 bit vista kurulumu

kibritsuyu #96061 
hem 32 bit hem 64 bit vista önyüklemesi yapılmış sıfır bir laptopa 32 bit kurulumu mu yapalım, 64 bit kurulumu mu yapalım? 64 bit kurulumu yaparsak artılarını duyduk da, herhangi bir eksisi olur mu? kimi programlar desteklemez, hede olur hödö olur driver bulunmaz falan dediler korkuttular. değerli yorumlarınızın yanında şöyle avantajını dezavantajını okuyabileceğim kaynaklar falan olsa ne güzel olur şöyle anneye anlatır gibi.
(3) 

ankara'da en iyi teknosa

kibritsuyu #96006 
evet sorduk soruşturduk, duyuru'dan oradan buradan tavsiyeleri aldık ve toshiba L500-13T model dizüstü bilgisayarı almaya karar verdik. lakin gördük ki bu bilgisayar teknosa dışında hiçbir yerde satılmıyor. teknosa'nın satış sonrası huyunu, ilgisini hizmetini çok iyi bildiğimden ne kadar oradan alışveriş yapmak istemesem de bir tek onlar sattığı için teknosa'dan alışveriş yapmaya mecburum. ya da başka bilgisayar alacağım ki kendisine en yakın model hp pavillion'da var (önceki duyrularımda karşılaştırma istemiştim ve toshiba tavsiye edilmişti hatta).

bari çalışanı, müdürü falan tecrübeyle ilgili bilgili görgülü, herhangi bir sorunda siktir çekmeyecek, yardımcı olacak bir teknosa bulayım dedim. tecrübe edip memnun kalınmış bir şubesi var mıdır?

şehir: ankara.
(3) 

eski bilgisayara oyun arıyorum

kibritsuyu #95609 
efem şu anda kullandığım bilgisayar 2004 yılında alınmış, pentium 4 - 3 ghz ht işlemcili, 1 gb ram'li, geforce fx5200 ekran kartlı antika bir şey.

ben bu bilgisayarda oynayabileceğimi fifa tarzı futbol, need for speed tarzı araba yarışı falan arıyorum. elimde en eski bilgisayarımdan kalan fifa 98 falan var ama onları çalıştırmıyor. niyeyse insufficient memory diyor. güncel oyunları zaten yetersizlikten çalıştırmıyor. bana zamanının (2003-2004-2005 falan) bu tarz oyunlarının isimlerini söyler misiniz, bir araştırayım, bulursam oynayayım. need for speed çok eski bir oyun ama hangi versiyonu o dönemlerde çıkan versiyondur acaba bilemiyorum.

benzer aksiyon oyun tavsiyelerine de açığım.

düzeltme: 2001 değil, 2004 yılında alınmış bir bilgisayar bu. yılları düzelttim.
(1) 

442 numaralı aşti-havalimanı otobüsü

kibritsuyu #95375 
şimdi ben bu otobüsü kullanmadım. fiyatı iki blet parası, yani 3,40 lira. ankara'da tek biniş 1,70, lakin onluk veya yirmilik kart alırsanız tek biniş parası 1,40 oluyor.

soru geliyor. ben onluk veya yirmilik kartımla havalimanı otobüsüne bindiğimde kartımdan, benim kartımın 2 biniş parası olan 2,80 mi düşüyor, yoksa kartımın onluk yirmilik olduğuna bakılmaksızın 3,40 mı düşüyor?

not: bu soruda 1 kuruşluk melih indirimi gözardı edilmiştir. 1,69 düşüyor, 3,38 düşüyor falan demeyiniz o yüzden. görmeyiniz o bir kuruşluk indirimi.
(1) 

100. yıl

kibritsuyu #95350 
aşağıdaki ilanı görünce aklıma geldi bunu sormak.

ne zamandır merak etmekteyim. birçok şehirde (mesela ankara'da, aşağıdaki ilanda olduğu gibi antalya'da) "100. yıl" diye semtler var.

bu yüzüncü yıl neyin yüzüncü yılı ki semte ismini vermiş? şehrin kuruluşunun falan mı acaba? özellikle ankara içindir bu merakım.
(4) 

yabancı şehir vs. adlarının türkçe yazılışı

kibritsuyu #93854 
nedir şimdi bunlardaki son durum? hadi şahtar'ı anladık, kiril alfabesiyle yazıldığı için okunuşunu kullanıyoruz. peki gayet latin alfabesi ile yazılanları niye okunduğu gibi yazıyoruz? ya da hepsini mi böyle yazacağız? kabul edilmiş olanları mı var?barcelona'ya barselona diyoruz galiba, sözlükteki başlık değişmiş. ee seattle'ı siyetıl diye mi yazıcaz? utah'ı yutah (yoh yutmayah, önce çiğneyeh töbe yarabbim) diye mi yazıcaz? hadi bazı şehir isimlerinin kabul edilmiş ayrı türkçeleri var mesela münchen yerine münih diyoruz, öyle yazıyoruz. barselona marselna da mı kabul edildi diye öyle yazıyoruz, yoksa henüz uydurma aşamasında mıyız? nedir bunun şeysi biri bana açıklayıvirsin.
(12) 

ofsaytta son durum

kibritsuyu #93079 
futbolda ofsaytın kuralı mı değişti? dün akşamki fenerbahçe manisaspor maçında manisaspor'un ofsayt diye kesilen pozisyonunda (www.youtube.com 4:52'de ve ekteki resimde görülebilir), ofsayttaki oyuncu hangisi? sol tarafta iki tane oyuncu kabak gibi ileride ama top sağ kanattaki oyuncuya gidiyor. sağdaki oyuncu da orta yapıp o önde duran oyunculardan birine (bu pas anında ofsaytta değiller) oyuncuya pas atıyor. benim son bildiğim şöyleydi. oyuncu aktif alandaysa, yani savunmayı ve/veya kaleciyi etkileyebilecek alandaysa top kendisine gelmese de ofsayt oluyordu. yani benim bildiğim pasif ofsayt, oyunun döndüğü alanda değil de tamamen alakasız bir yerdeki oyuncu ofsayttaysa sözkonusu oluyordu. mesela oyun ortada dönerken en sağda, oyunla alakasız bir yerde ofsaytta duran oyuncu pasif ofsaytta kalıyordu ve bu ofsayt sayılmıyordu. manisa'nın pozisyonunda o bayrak pası alan oyuncu için mi, yoksa kabak gibi önde duran iki oyuncu için mi kalkıyor? keza fenerbahçe'nin son golünde de semih ofsaytta ama top alex'e geliyor. bayrak kalkmıyor. semih gayet aktif alanda ve hatta dönen topu da o kaleye atıyor, yine de ofsayt olmuyor. semih'e pasif ofsaty deniyor. nedir şimdi son durum?
(3) 

ne demek lan insafişınt memori

kibritsuyu #92700 
1998-1999 yıllarında 32 mb ram'i olan pentium 200 mmx'imin canavar gibi çalıştırdığı fifa 98'i, 1 gb ram'i olan pentium4 - 3 ghz işlemcili bilgisayarım niye "insufficient memory" diyerek çalıştırmıyor acaba?

üstelik de ilk kurduğumda birkaç gün çalıştırdı gayet güzel. şimdi diyom çalıştır, yok diyo memori yetmez abi.

aha şu yandaki hata işte.
(1) 

64 bit işletim sistemi bana ne kazandırır

kibritsuyu #92377 
şimdi vista ön kurulumu yapılmış bilgisayarlarda sanırım kurulum aşamasında seçme şansı tanıyor 32 bit mi yükleyeyim 64 bit mi yükleyeyim diye.

4 gb ram kullanabilme dışında (bildiğim kadarıyla 32 bit vista ile en fazla 3 gb ram kullanılabiliyor) 64 bit işletim sistemi kurmanın ne avantajı olacak bana?

kusura bakmayın pek anlamıyorum bu işlerden.
(4) 

27 ağustos fenerbahçe sion maçı

kibritsuyu #92311 
bu maçı yayınlayan bir radyo kanalı var mıdır? varsa hangisidir, frekansı nedir (ankara).

d smart'ımızyok, izleyemiyoruz. bari radyodan dinleyelim.
(3) 

girişimci sorusu

kibritsuyu #92155 
efendim turistik bir tatil beldesi düşünün. bu tatil beldesinde kocaman uluslararası bir marina var. giren çıkan lüks teknenin haddi hesabı yok. bu marinanın kapısından çıkınca iki şeritli yolu geçtikten sonra tam orada bir dükkan var. kocaman. iki katlı. yani neredeyse denize sıfır. üst katından şahane gün batımı manzarası var. aslında alt kattan da var da marina olduğu için tam görünemiyor.

böyle bir dükkana hem yerli hem yabancı turisti çekip paranın mına koyacak ne açılabilir? yani gıda üzerine olsa iyi olur tabii ama özellikli ve o civarda olmayan bir şey olmalı ki (mesela mcdonalds, burger kingi starbucks vs) ilgi çeksin.

ne dersiniz?
(3) 

laptop tavsiyesi

kibritsuyu #92151 
geçen gün de sormuştum ama kıyaslama yoktu işin içinde.

1. Toshiba L500-13T
www.teknosa.com

2. HP Pavilion DV6-1100 DV6-1130et (NR497EA)
www.teknosa.com

sağ tarafta ayrı nümerik klavye bulundurması olmazsa olmaz özelliklerinden. o yüzden bunu bulundurmayan marka ve modelleri direkt eledim.

şimdi toshiba ağır basıyor gibi. HP'nin de tasarımının hastası oldum. özellikler falan aynı, lakin HP'nin sözlük başlığında yazanlar, ısınıyor bozuluyor gibi şikayetler beni korkutuyor. ne kadar güvenmesem de teknosa'daki satıcı DV6 serilerinde artık ısınma olmadığını söyledi.

toshiba'nın da tek eksiği sadece 2 tane usb portu var. az geldi biraz ama çok da önemli bir sorun değil.

evet bu koşullar altında hangisini seçeyim bunların? artık alayım da kurtulayım şu laptop'ı.
(1) 

keman çalan çocuklu bir film

kibritsuyu #91966 
2003 veya 2004 yılında sinema.com'dan kazandığım biletle sinemada izlemiştim. sonra vizyonda bir daha görmedim. filmde 10-12 yaşlarında süper keman çalan bir çocuğun hikayesi anlatılıyordu. yanlış hatırlamıyorsam çekik gözlü bir çocuktu ama emin değilim, olmayabilir de.

bi buldurun şu filmi be.
(3) 

tamamen elektronik parça eskiyince performansı düşer mi

kibritsuyu #91950 
var mı böyle bir şey? bilgisayarımızın içinde bulunan ve hiçbir mekanik aksam içermeyen, tamamen elektronik parçaları (işlemci, anakart, ekran kartı, ram vs. tabii fanlı soğutucularını hariç tutuyoruz burada) eskidikçe fonksiyonlarını yitirirler ve bilgisayarı yavaşlatırlar mı?

harddisk desek içinde motor var, hareketli kafa var, dönen bir disk var. döne döne aşındı dersin, yamuldu dersin, metal yorgunluğu bilmemne dersin anlarım da, işlemcide grafik kartında, içinden sadece elektrik geçen şeylerde de bu gibi fonksiyon bozuklukları olur mu?

eski bilgisayarlarıma ona göre organ nakli yapacağım da.
(1) 

yine yeni yeniden laptop sorusu + vodafone teknosa kampanyası.

kibritsuyu #91198 
1. vodafone teknosa ile ortak kampanya yapmış. vodafone 3g paketlerine 24 ay üyelik taahhüdü yapana (ki aylık 75 liradan 24 ayda 1800 lira yapıyor) 3g modem + 1000 lira teknosa hediye çeki veriyormuş, ama sadece laptop alırken kullanmak üzere. ben de laptop almayı düşünüyorum. kampanya ile önerilen toshiba L500-13T model bir bilgisayar. özellikleri de şöyle: www.teknosa.com

ne dersiniz bu kampanyaya? 1367 liralık bilgisayarı kampanya ile 367 liraya alabiliyoruz.

2. aslında adsl internetim var. öyle çok fazla mobil kullanacağımı da sanmıyorum. 5 gb internet paketine ayda 75 lira vermek pahalı. açıçası kampanyayı düşünmüyorum, öylesine sordum. vodafone kampanyasını boşverelim. sadece bu bilgisayara ne dersiniz? 1367 lira fiyatı var 12 taksitli.

ayrı nümerik klavyesi olması aradığım bir özellik olduğundan çok hoşuma gitti.

not: kırisis mırisis, öyle onun gibi oyunlar oynayacağımı hiç sanmıyorum. ama olur ya "neymiş lan bu" diyip oynamak da aklıma esebilir belli olmaz. yani öyle oyun performansı süper olsun diye bir beklentim yok. ama icabında kastırmasın da. anladın sen.
(6) 

fidan bağışı akabinde bankadan aranmak

kibritsuyu #90814 
ormanımız için tema'nın sitesinden garanti bankası kredi kartı ile fidan bağışı yaptıktan sonra garanti bankası kart güvenlik bilmemnesinden arayıp teyit aldılar.

ama niye? ben bu kartla yüz milyor kere online alışveriş yaptım, kimse aramadı da, niye bağış yapınca arıyorlar? tema'nın kredi kartından online para çekme lolosunda mı bir güvenlik sıkıntısı var acaba?
(4) 

kimi olaylar karşısında verdiğimiz fiziksel tepkiler

kibritsuyu #90657 
kimi olaylar karşısında verdiğimiz fiziksel tepkiler başkalarından görerek öğrendiğimiz şeyler midir, yoksa tamamen içgüdüsel midir?

mesela son derece evrensel olan bir şeye çok sevinince (mesela tuttuğumuz takım gol atınca) elleri yumruk yapıp kolları havaya kaldırma hareketini

2.bp.blogspot.com

başkalarından görüp mü öğrenmişizdir, yoksa insanlar için içgüdüsel bir sevinme hareketi midir?
(3) 

ankara'da yemek üstü takıalcak sessiz sakin mekan

kibritsuyu #90459 
hani böyle yemeği yemişiz, sonra arkadaşlarla toplanıp sessiz sakin kafa dinleyip muhabbet edebileceğimiz bir yere gidelim, biramızı ya da çayımızı içelim, birkaç saat takılalım kalkalım.

nereye gidelim a canlar? (mümkünse açık hava)
(4) 

uzak bandıralı teknenin gelişi

kibritsuyu #90045 
ne salak bi başlık oldu yarabbim.

şimdi şöyle. tatilde gözlemlediğim bir durum vardı. çevrede bir sürü tekne görüyorum. öyle kocaman yatlar, devasa gemiler falan değil. mütevazı dar gövdeli yelkenliler, 2-3 kamaralı gezi yatları. lakin bunlar avusturalya bandıralı, amerika bandıralı. ilk aklıma gelen, memleketimde vergi ödememek için yabancı bandıralı tekne kullanan türükler oldu. öylesi de vardır ama benim sorduğum onlar değil. bizzat gördüm ki, dar gövdeli, taş çatlasın 8-10 metre uzunluğundaki amerikan bandıralı bir yelkenli. içindekiler de gayet amerikalı.

ulan bu tekneler amerika'dan, avusturalya'dan okyanus aşıp nasıl gelebiliyorlar? uçağa girmez, gemiye girmez, arabanın arkasında çekilmez (zaten oralardan karayolu yok, olsa bile römorkla çekecek kadar da küçük değil), başka deniz taşıtığın arkasında çekilmez.

aklıma bir tek paramparça söküp parça parça nakledilip burada birleştirilmesi ihtimali geldi de olur mu lan öyle. sök tak sök tak yalama olmaz mı?
(6) 

nerede ulan bu flashdisk?

kibritsuyu #89925 
9 ağustos tarihinde saat sabaha karşı 03:30 sıralarında son kez görüldü. yazlıktaki laptopun üzerine takıldı, içindeki müziklerden seçmeler yapılıp telefonun hafıza kartına kopyalandı. kart çıkarılıp telefona takıldı. flashdisk de güvenle kaldır denilerek bilgisayardan çıkarıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. takriben aynı gün saat 05:00 sıralarında da yolculuğa çıkılıp tatil bitirildi.

1. o anda üstümde olan pijamanın ceplerinde yok.
2. yol kıyafetimin ceplerinde yok.
3. iki adet el çantamın hiçbir gözünde yok.
4. bavulların ve yolculuk çantalarının hiçbirinde yok.
5. eşimin el çantasında, makyaj çantasında yok.
6. fotoğraf makinesinin çantasında yok.
7. yazlıktaki bilgisayarın çevresinde, koltukta, sehpada yok.
8. bavul hazırlarken eşyaları falan koyduğumuz masanın, yatağın üstünde yok.
9. şarj aleti, yedek pil, vs. gibi minik elektronikleri koyduğum poşette yok (en çok buradan çıkar diye bekledim zaten, giderken de aynı poşette gitti)
10. bavuldan çıkan kıyafetlerin, kirli çamaşırların içinde yok.

nerede lan bu?
(2) 

tıkanmış tuvalet (klozet) nasıl açılır?

kibritsuyu #89920 
öhöm. şimdi normalde sifonu çektiğim anda sular şforrrşhhhh diye boşalır, giderken de ne var ne yok götürürdü. şimdi sifonu çekiyorum, klozetin içi ağzına kadar su doluyor, sonra da yavaaş yavaş aheste birr biçimde gidiyor. sıvılar için sorun yok da katı partiküller (anla ulan işte illa söyletme adını) biraz kalıyor haliyle, tamamen süzülüp gidemiyor.

en son böyle olduğunda kanalcı çağırdım, 60 lira istedi. ofisi bok basmasın diye aciliyetten verdim ne yapayım. ne yaptı, nasıl açtıysa işlem 3 saniye sürdü? şimdi kendim açabilir miyim? bir şeyler mi dürtüklesem içeri? nasıl edeyim, nerelere gideyim?
(3) 

polietilen depoda benzin saklanır mı hey saklanır mı

kibritsuyu #89700 
benzim zamlarından kafayı sıyırmadan evvel sorayım bunu.

evimize su çıkmamasından dolayı evin içine yaptırdığım 500 litrelik su deposu, apartmanın hidrofor yaptırmak için karar almasıyla birlikte boşa çıkmış ve götüme girmiş bulunuyor. malzeme polietilen ya da polikarbonat mı ne haltsa işte bu fotoğraftaki deponun aynısı.

www.akrogroup.com

ben şimdi yaklaşık 1 yıllık benzinim olan 500 litrelik benzin alsam (1600 tl. falan yapıyor günümüz benzin kuruna göre) getirip bidon bidon doldursam bunun içine olur mu? evimiz havaya uçar mı? bu benzin depoyu delip akar mı? depoyu delmese de kendi kalitesini bozup arabayı sikertir mi? kokusundan durulur mu? nedir hey canlar be hey canlar?

ya da direk arabaya bağlatsam bunu 1.4 motor clio çeker mi bunu? arkada tanker gibi gezdirsem böyle?
(3) 

altyazılara ne oldu?

kibritsuyu #89505 
efem şimdi bilgisayarda film izlemek için media player classic kullanıyorum. gayet de iyi anlaşıyoruz kendisiyle. aslında ben çoğunlukla bilgisayarda film izlemem. divx player'da izlerim, media player classic ile kalitesine bakarım, altyazısının uygun olup olmadığını falan kontrol ederim. altyazı dosyası, divx player okuyabilsin diye filmle aynı klasörde ve film ile birebir aynı adı taşıyacak şekildedir. media player classic'te de bu şekildeyken filmi başlattığımda altyazıyı otomatik olarak okur.

lakin ne olduysa okumuyor. media player classic'in menüsündeki subtitle şeysi de seçilebilir değil, silik. ne oldu buna?

yalnız rica edeceğim, gom player bsplayer gibi farklı bir oynatıcı önermeyiniz. sadece altyazı incelemek için başka program kuramam. bunu düzeltmenin yolunu bulmak istiyorum.
(2) 

excel dosyası koruma

kibritsuyu #89282 
şimdi araçlar menüsünde koruma hedesi var da nasıl kullanacağımı bilemedim.

bir mükellefim kendi yaptığım, içine kendim düşünüp yazdığım şahane bir excel tablosuna yeşilleniyor. "bana mail atsana benim de vardı da formatta gitti seninkini bi yollasana" diye isteyip duruyor. "sktir git, bana özel bu, veremem" de diyemiyorum. yollayayım ama formüllerimi de görsün istemiyorum. ne görebilsin, ne değiştirebilsin. sadece boş hücrelere değerler girildiğinde sonucu versin. ama sonuç hücresindeki hormülü göremesin, değiştiremesin.

nasıl yaparım bunu?
(4) 

alakasız birkaç soru + bonus askerlik sorusu

kibritsuyu #88991 
1. şehirlerarası yollarda, yol kenarlarında parçalanmış kamyon lastiği gibi şeyler var. nedir onlar? adam lastiği yolda parçalayıp lastiksiz devam etmiyor herhalde?

2. mıcırlı bir yolda giderken gördüm. kimileri ön cama baş parmaklarıyla dokunarak gidiyorlardı. cam kırılmasın diye olduğunu tahmin etmekle birlikte, dışarıdan cama çarpan taşın, camı kırmasının içeriden parmakla nasıl engellendiğini anlayamadım. büyü gibi bir şey midir, nedir mantıklı açıklaması?

3. benzini hep shell'den alırım. onca zamdan sonra 95 oktan ile 97 oktan v power benzinin fiyatı aynı olmuş. lakin 95 oktana da "fuelsave" diye tasarrıflu bir özellik gelmiş güya. fiyatların aynı olmasından dolayı herkesin 95 yerine 97 oktan alacağını düşünüp 95 oktanı sattırabilmek için bir dümen midir bu? yoksa hakikaten tasarruf sağlar mı?

bonus soru: yakın bir akrabamın askerliği erzurum'a çıktı. kabul toplama merkezi de erzincan. biz anadolujet'ten direkt erzurum'a bilet bulduk. toplama merkezine gitmeyip direkt erzurum'daki birliğine gitse olur mu? (bu sorudan daha önceki dönemlerde sorulmuştu hatırlıyorum ama diğerlerinin altına ekleyeyim dedim bonus olarak)

ha bir de ikmal sınıfı nedir?
(4) 

lost isimli kitap -spoiler içermez-

kibritsuyu #85562 
efendim lost dizisinin bir hastası olarak geçen gün kitapçıda lost diye bir kitap gördüm. azıcık inceledim, dizi bölümlerinden, her bölümde neler işlendiğinden, tek tek karakterlerden, olaylardan, ipuçlarından falan bahsediyor. bir türk yazar hazırlamış sanırım. ilginç geldi, hoşuma gitti.

alan okuyan var mıdır, nasıldır, alıp okuyayım mı? tatil kitabı olarak sahilde bahçede tatmin eder mi? yoksa tırt bir şey midir bu? parama mı yazık? nedir?
(4) 

yaaa yoma tama yeee, yoma tama yooo, yoma tama yeee

kibritsuyu #85531 
sözsüz kısımlarında kabile müziği ensturmanları gibi şeyler çalıyor. nakaratında da bir hatun bu başlıktakini diyor. kesin biliyorsunuz ne bu şarkının adı?
(3) 

oto sanayi korkusu - otosanayikofobia

kibritsuyu #84424 
efendim arabanın sunroof'u bozuldu. açıldı kapanmıyor. her zaman gittiğim tanıdık yetkili servise gittim. gitmişken 50.000 bakımını da yaptırdım. pek tabii ki hava filtresi olsun, buji olsun vs. olsun orijinal yedek parça kullanıldı. sunroof için yapabilecekleri bir şey olmadığını, komple değiştirmeleri gerektiğini söylediler ve sanayide patronlarının da arabasını tamir eden bir sunroofçuya yolladılar.

sunroof'un bozulan yerini tamir etsin diye hayatımda ilk defa arabamı tanımadığım bir ustaya teslim ettim ve korkuyorum. hep duyarım sanayide pislik adamlar var falan diye. orasından burasından orijinal parça söküp (ki buji muji daha yeni değişti, sıfır cillop gibi), uyduruklarıyla değiştirirler mi? hayır adam güvenilir birine benziyordu, kendi servisimden sunroof'çuyu tanıyan usta ile birlikte gittik ama yine de içim rahat değil. olmuyo di mi böyle şeyler? korkayım mı? ciddi cevap verin lütfen.
(1) 

msn'de görüntülü sesli konuşma ses ayar sorunu

kibritsuyu #83983 
sevgili arkadaşlar. babamla msn'den görüntülü ve sesli konuşma yapmaya çalışıyoruz. ben masaüstü bilgisayarımda mikrofonlu kulaklık kullanıyorum, babam ise laptopunda herhangi bir aygıt kullanmıyor. laptopta vista yüklü.

sorun şu ki, ben babamın konuştuğunu gayet güzel duyuyorum. lakin benim sesim babamın orada inanılmaz yankılanıyor. laptopun hoparlöründen çıkan kendi sesim tekrardan mikrofona giriyor, ve olay döngüye girip "meraba meraba merabaii merabaiii baii baii baiii hii hiii hii hii hiie hiee hieee diye büyüyerek gidiyor. babam kulaklık falan kullanıp sesi kulağından duysa hallolacak da tatil yerinde nereden bulsun kulaklığı.

biz aynı şekilde geçen sene gayet güzel konuşurduk. ekipman da aynıydı. böyle yankı da yapmazdı. bana sanki vista ses ayarlarından bir yere tıklayıp "sessiz/mute" yapsak düzelecekmiş gibi geliyor. ama kendim vista kullanmadığım için babama da tarif edemiyorum şuna tıkla buna tıkla diye. yardımcı olabilir misiniz, nasıl çözeriz bu sorunu?
(8) 

incelme - kilo verme mevzuları

kibritsuyu #83238 
aslında kilo verme değil de azıcık incelme diyelim. 30 yaşındayım erkeğim, göbekliyim. boyum 180, kilom 94.

şimdi aslnda kilo vermek de istiyorum ama üşengeçliğim ve tıkıngaçlığım nedeniyle bugüne kadar erteledim durdum. ama yumurta göte dayandı. 2 hafta sonra tatile çıkacağım. bu kadar kısa sürede hatırı sayılır kilo vermemin mümkün olmadığının da farkındayım.

kilolarımla ve göbeğimle barışığım. tatil için görünüş açısından kafama takacağım bir sorum yaratmıyor. istediğim sadece göbekten 1-2 cm. incelmek ve geçen seneden beri giymediğim şortlarımın, yazlık pantolonlarımın içine rahat girebilmek. hayır önünü kapatabiliyorum ama biraz sıkıyor. şöyle 1-2 cm. incelsem çok rahat olacak. sadece 2 haftasürem var. elimde de bir adet eliptik bisiklet var. dışarı çıkıp koşma yürüme gibi şansım, vaktim yok. ne yapacaksam evde yapacağım. ne önerirsiniz? nasıl çalışayım, ne kadar çalışayım ki en az 1-2 cm. inceleyim?
(3) 

avi video sıkıştırma

kibritsuyu #83079 
baylar bayanlar merdivenden kayanlar

canon powershot a610 makinemle çektiğim videolar var. bu hayvan makine videoları zerre sıkıştırmadan kaydediyor. beş buçuk dakikalık bir videonun boyutu 600 megabayt. ben o boyutta bir buçuk saatlik filmler indirip izliyorum. diyorum ki bunu sıkıştırayım, divx xvid falan yapayım da küçülsün. hem cd'ye çekip divx player'a takıp televizyondan da izlenmiyor, kodeki neyse oynatıcı desteklemiyor.

şimdi ben bunu nasıl küçülteceğim? total video converter dediler ama videoyu yükleyince bir acaip hata verdi. video bilgileri de, tvc'nin verdiği hata da ekte. bi yardımcı olun da şeyedeyim şunları he olma mı?
(1) 

türkçe karakter içeren mail adresi

kibritsuyu #82968 
bu dangalak outlook express türkçe karakter içeren mail adresine mail göndermiyor. odtu açtı ya hani geçen sene türkçe karakterli domainleri. hah biri de gitmiş almış türkçe karakterli domain. mail adresi de öyle. ama bu işgüzar dangalak "eşleşme bulunamadı" gibi aptal bir hata ile göndermiyor o adrese. niye lan?
(3) 

digi digi digi digi diyen şarkı

kibritsuyu #82735 
bir erkek söylüyor. nakaratında da digi digi digi digi diyor.

nedir bu şarkı?
(4) 

şebeke suyu basıncı v2

kibritsuyu #82716 
öncelikle (git: 80338)

efendim aski'yi aradık, geldiler. su sayaçlarının orda güm güm bir yerleri kırıp döktüler. yetmedi dozer getirip asfaltı kazdılar, ben işte olduğumdan bunların hepsini eşimden ve konu komşudan öğrendim. en nihayetinde dedikleri (ki bunu da komşudan duydum) "yandaki apartmanla size aynı ana borudan su geliyor. yan apartmanın deposu ve hidroforu olduğu için bütün suyu onlar çekiyor, size gelmiyor. yapabileceğimiz bir şey yok" yani hala aynı tas aynı hamam. sularımız akmıyor.

1. benim bildiğim hidrofor şebekeden su çekmez. şebeke suyunun basıncıyla o depo dolar, hidrofor da depodaki suyu yukarı basar. "hidrofor şebekeden su çektiği için size su gelmiyor" diye bir şey olmaz. doğru mu? yoksa şebekedeki suyu sömürü yan apartmanın suyunu emen hidroforlar da var mıdır?

2. hadi diyelim o şekil hidrofor vardır. apartmanda hidrofor olması yasal zorunluluk mudur? hidroforu olmayan apartman susuzluğa mahkum mudur? eğer yasal zorunluluksa, hidroforu olmayan apartmanımı kime şikayet etmeliyim ki hidrofor yapılsın, yapılmazsa ceza kesilsin. öyle bir yasal zorunluluk yoksa ben susuz kalmaya mahkum muyum? aski'nin herkese eşit su gelecek şekilde boru döşemesi, yandaki apartmandan ayırıp adam gibi su vermesi gerekmez mi?

ne yapabilirim? eğer usta ile halledilebilecek bir şeyse cebimden para verip tesisatçı çağırtmayı bile düşünüyorum. zira hala sularımız akmıyor. yaz günü çankaya'nın göbeğinde kuruduk kaldık.
(3) 

bir kalori harcama sorusu da benden

kibritsuyu #82534 
aşağıdaki soruyu görünce ben de sorayım dedim.

"kalori harcamak, dolayısıyla zayıflamak için kardiyo gereklidir" deniyor.

nedir kardiyo? maksimum nabzının %60-80'i kadar nabzını attırtacak egzersizler yapmak. ya da onun gibi bir şey.

peki şimdi soru geliyor. kalori harcatan şey, kalbin hızlı atması mıdır? yani kaloriyi sadece, hızlı atmaya çalışan kalp mi yakar? ben yarım saat koşmak yerine yarım saat rollercoaster'a binsem, götümü yayıp oturduğum halde alet ters mers dönüp 90 derece eğimle burgulu inerken kalbim götümde atsa, nabzım 180'e çıksa yarım saat koşmuş kadar kalori yakar mıyım? yani kalori harcatan şey kalbimin hızlı atması ise, ben kalbimi sporla değil de alternatif yollarla hızlandırsam olur mu?

yoksa asıl kalori yakan şey yaptığım spor, spor esnasında çalışan kaslarım mıdır? asıl kalori yakan şey hızlı atmaya çalışan kalp değil de kaslarımın harcadığı enerji midir? kalbin hızlanması sadece bunun bir sonucu mudur?

nedir?

devamı da geliyor.

eğer "olur mu lani rollercoaster'la olmaz, kasların harcadığı enerjidir asıl kalori yakan" derseniz, niye kardiyo o zaman? alayım elime 500 kiloluk halteri, bi kaldırıp indireyim, koşuyla moşuyla kaslara yarım saatte harcattığım enerjiyi 30 saniyede harcatayım. (o zaman da kasların zedelenir demeyin. bel yaralanması, kas zedelenmesi gibi faktörleri gözardı edelim lütfen. konu o değil. farz edin ki süpermenim. bir yerim zedelenmiyor)
(1) 

number 1 tv'nin logosundaki harfler

kibritsuyu #81646 
efem logo şu.

img13.imageshack.us

burada yok ama logodaki o televizyon imajının içinde her gün değişen harfler görüyorum izlerken. nedir o harfler?
(6) 

ızgara balık püf noktası

kibritsuyu #81255 
arkadaşlar mangal yakma şansımız her zaman olmuyor, malum şehir içi. tefal'in tost makinesi de olabilen teflon ızgarası var. ne zaman balık ızgara yapmak istesem balık (özellikle derisi) ızgaraya yapışıyor, çevirirken heder oluyor güzelim balık. bütün haldeki balıklarda da (çipura, levrek), fileto kestirdiğim somon, alabalık falanda da hep aynı. kusmuğa dönüyor pişene kadar. şekil mekil kalmıyor, dağılıyor.. ne önerirsiniz? ne yapayım da yapışmasın balıklar?

bakınız alet bu: www.evimizinherseyi.com

180 derece açınca ızgara oluyor.
(4) 

GP şarjlı pil

kibritsuyu #81058 
şarjlı pil alıcam GP marka. ulus konya sokak'ta (ankara'nın elektronik merkezi) 2700'lüklerin tanesine 4,5 lira dedi. 2500'ün tanesine de 4 lira dedi. ben iki sene önce 4 tane 2700'lüğü 35 lira gibi bir fiyata almıştım. bu ulus'taki bayaa bi ucuz geldi. tam yarı fiyatı lan. çakma makma mıdır, 18 lira falan ama boşa para vermeyeyim? oluyo mu bunların da çakması. bayaa teknosa'da satılanlar gibi paketi maketi her şeyi tamam.

bir de 2700 yerine 2500 alsam çok fark eder mi? parasında değilim de öteki 2700'lerle karışsın istemiyorum. şekil şemal aynı çünkü. kullanım süresi çok fark ettirir mi?

kestane cevap acele kebap (açım).
(4) 

web sayfalarına girememe

kibritsuyu #81006 
arkadaşlar evdeki bilgisayarımdan hiçbir web sayfasına giremiyorum. internet bağlantısında sorun yok. emule bağlanıyor, indiriyor. ama hiçbir web sayfası açılmıyor. dns 4.2.2.2 idi, otomatik aldırttım düzelmedi, open dns denedim düzelmedi, ttnet arıza kaydı bıraktım, geri gönüp onlar bi dns verdi, denedim düzelmedi, adres satırına ip yazdık onu da açmadı. yani internet bağlı ama web sayfaları açılmıyor. hatta hiç bakmıyor bile. adresi yazıp enterladığım anda çıt çıt (windows sesi) edip adres geçersiz diyor. virüs müdür ne halttır bu?

ie kullanıyorum. hiçbir yere bağlanamadığım için firefox indirip deneyemedim.
(7) 

superonline denen şirket

kibritsuyu #80583 
maillerimi siliyor efendim. ben gerizekalı olduğumdan ve 1997 yılı dial up zamanlarından beri kullanıp her yere verdiğim mail adresimi hala kullanabileyim diye ucuz bir dial up aboneliği satın alıp mail adresimin devamlılığını sağlıyordum. sadece mail adresi için kullanıyordum. gün itibariyle fark ettim ki içine virüs kodu sızmış olan ya da gerzek serverlarının öyle zannettiği bütün mailleri siliyor arkadaş. hayır "virüslü olabilir, açmak için tıklayın" dese, "karantinaya aldım, uyarı yolluyom, okumak için tıklayın" dese neyse. direkt siliyor, tamamen silip "size şu kişi virüslü mail yollamıştı biz sildik" diyor. yollayan da eşim, en yakın arkadaşlarım. sürekli birbirine replyyapılan maillerin artık hangisinde virüs zannedilen bi bok varsa onu içeren hiçbir mail bana gelmyior. superonline'dan "ehehe sildik biz onu" diye uyarı geliyor. aradım müşteri hizmetini, kapatın ben koruma falan istemiyorum, virüs programım var gerekirse kendimi korurum, virüs yersem de sizi sorumlu tutmam dedim. kapatamayız, öyle bir hizmetimiz yok dedi. bu güvenlik hedesi falan dedi saçmaladı. silmeyin lan maillerimi benden habersiz, size ne virüslüyse virüslü dedim. bağırdım çağırdım kapattım.

şimdi hakları var mı lan böyle bir şeye. virüslüyse virüslü tam olarak dokuz tane mail heder oldu. çok öenmli bir ogranizasyon planlamaya çalışıyoruz 6-7 kişi ama bana hiç mail gelmiyor. superonline virüs diye kendiliğinden siliyor bunları. ne yapabilirim adres değiştirmekten başka? hakları var mı ya böyle bir şeye?
(4) 

şebeke suyu basıncı

kibritsuyu #80338 
evet burası melih gökçek diyarı ankara. oturduğumuz yer de ankara'nın dikmen'i. caddemiz bildiğin yokuş. bütün evler yokuş üstünde. bizim apartmanın çatısıyla, 3-4 bina yandakinin zemin katı aynı kotta. öyle bir eğim düşün.

ön bilgiyi verdik, soruya gelelim. apartmanda depo, hidrofor falan yok. şebeke suyunun kendi basıncıyla geliyor. lakin normal insanın uyumadığı saatlerde bizim musluktan ip gibi su akıyor. anca elimizi kıçımızı yıkıyoruz. kombiyi çalıştırmıyor, çalıştırsa bile duşa çıkmıyor. kışın dahil soğuk suyla duş yapıyorum sibiryalılar gibi. o da öyle filmlerdeki gibi foşur foşur değil. şırıl şırıl akıyor işte. bulaşık makinesini çalıştırmıyor. çamaşır makinesi de su alamıyor ama ona deterjan gözünden şişeyle su dökerek destek oluyoruz. anca gece 1'den sonra, sabah 7'den önce sıcak duş yapıp şişeyle su dökmeden çamaşır yıkayabiliyoruz.

hayır semt yüksekte, evimiz de en üst (dördüncü) kat, su çıkamıyor diyeceğim ama eğer nedeni buysa 3-4 yandaki apartmanlara hiç su gitmemesi lazım. hatta caddenin en tepesinin susuzluktan kuruması lazım.

başka bir sorun mu var acaba? apartmanla ilgili bir problem olabilir mi? niye gelmiyor lan bize su?
(3) 

starbucks kahvesi tarifi

kibritsuyu #80325 
efendim mudo'da ucuza bulup şu moka cezvesi (moka express, ocak üstü espresso aleti vs) denen düdüklü cezveden aldım. starbucks'tan da çekirdek espresso alıp çektirttim. şimdi bu aletle hazırladım, elimde saf ve zehir gibi acı espresso (ya da moka neyse) var.

şimdi ben buna ne gibi bir işlem uygulayayım ki starbucks'taki kahveler gibi olsun? aroma şuruplarını boşver. süt katacağım ama nasıl? köpürteyim ama nasıl köpürteyim, aleti yok. hadi köpüğü de geçelim, köpüksüz olsun desek nasıl olacak? sütü ısıtıp koyunca nescafe gibi oluyor, süt süt kokuyor. olmuyor.

şeker de katacağım ama nasıl, ne aşamada?

soğuk kahveler zaten köpüksüz. on ice ve frappuccino'larda zaten buzdolabından, daha önce hazırlanmış sürahide çıkarıyor, içine buz ve çeşidine göre aroma şurubu (bunu geçmiştik yukarıda) koyup buzla blend ediyor, sonra üstüne krema ve sos sıkıyor. peki ben zehir gibi kahvemi o sürahideki hale nasıl getireceğim, şeker ve süt oranları nedir?

kısaca tarif arıyorum lan işte. starbucks kahveleri tarifi.
(7) 

cd to mp3

kibritsuyu #79815 
selam güzeller

soru çok basit. ben müzik cd'sini bilgisayara takacağım, bir düğmeye basacağım hoop bilgisayar cd'deki 20 tane şarkıyı mp3 yapıverecek ki mp3 çalarda dinleyebileyim.

neyle olur bu?
(14) 

ankara'da kelebek olayı

kibritsuyu #79788 
ya bu sene ankara'da deli gibi kelebek artışı var. evde işte her yerde pencereyi açtığım anda içeri kelebek giriyor. öyle çiçeğe ota konan renkli sevimli kelebeklerden de değil. pırrrr diye daha hızlı kanat çırpan, ışığın etrafında dönen, konduğu zaman kanatları dik değil yatay duran kocaman kahverengi kelebekler. duvara, falan çarpa çarpa, çarptıkça tırrt tırrrt diye iğrenç şekilde ses çıkara çıkara uçuyorlar. hayır tiksiniyorum ne kelebeği lan bu, nereden çıktılar? nasıl baş edilir?
(8) 

gözlük çerçevesi+cam kaç paradır?

kibritsuyu #79309 
numaralı gözlük için. şu yarım çerçeveli gözlük çerçeveleri ve 5 derece miyop olan camları (artık organik, inceltilmiş vs her neyse) toplam kaç lira tutar aşağı yukarı? 9 senelik ve bildiğin camdan oluşan camlarıyla gözlüklerim artık yavaş yavaş ömrünü tamamlıyor. öyle marka olsun falan takıntım yoktur. suratıma yakışsın yeter.
(1) 

adler 8009 manyetik eliptik bisiklet

kibritsuyu #78847 
arkadaşlar bu alete ait veya benzer bir alete ait montaj kılavuzu gibi bir şey var mıdır? alet şu anda kurulu vaziyette. ben bunu söküp kendi evime taşımak istiyorum. sökmeden arabaya sığdırmam mümkün değil. aletim edevatım var. gerçi sökmesine sökerim de bu manyetik dirençli pedalların sertliğini ayarlayan yuvarlak ayarlamaç zımbırtısı gidon kısmından pedallara neyle bağlı bilemiyorum (bisiklet freni veya vitesi gibi bir tel olduğunu sanıyorum ama). aleti sökünce yaylar maylar fırlayıp dağılır diye korkuyorum. ya da telli ise o teli yerinden çıkarttım mı bir daha takamam diye korkuyorum. ya da ayarı falan bozulur diye korkuyorum.

yardımcı olabilecek var mı?
(5) 

engin günaydın - piyanolu TEB reklamı

kibritsuyu #78667 
dün soruldu, cevabını ben de merak ettiğimdan favorilerime ekledim ama şimdi silinmiş. ben de kendi adıma tekrar soruyorum.

bu engin günaydın'lı piyanolu TEB pratik internet şubesi reklamındaki hatun kişi kimdir?

aha reklam: www.youtube.com
(5) 

kpss ve yaş olayı

kibritsuyu #78455 
hani banka sınavlarına falan başvururken "01.01.1980 tarihinden sonra doğmuş olmak" diye bir şart olur ya, kpss'ye girmek ve hatta kpss sonucunda bir devlet dairesinde memur olmak için de herhangi bir yaş sınırı var mıdır böyle? bir yaştan sonra "senin yaşın geçmiş, olmaz bu saatten sonra" denir mi adama? evet ise kaçtır bu yaş? seneye 31 yaşında olacak koca eşşeğin hala kpss'ye girip memur olma şansı var mıdır?
(2) 

benden bahseden, beni refere eden entry'ler

kibritsuyu #77868 
çok megalomalca olduğunun farkındayım ama merak ediyorum arkadaş. sözlükte arayarak bulmak mümkün değil. google aramasında da kendi girdiğim entryler çıkıyor.

sözlükte kimse benim hakkımda entry girmiş mi, benden bahsetmiş mi çok merak ediyorum. yani nick başlığımın altı dışında; yaran entry'ler başlığında olsun, gerizekalı suserlar başlığında olsun, başka bir yerde olsun benden veya girdiğim bir entry'den bahsedilmiş mi? gördüğünüz, gözünüze çarpan varsa yazabilir misiniz?

mobil görünümden çık