efenim avatar'ı izledim beğendim. sinema çıkışında da elimdeki üç boyutlu gözlüğü geri vermedim (daha doğrusu elemanın biri koltuğunda bırakmış, onu alıp çıkışta sepete attım, kendi gözlüğüm bende kaldı).
1. internetten indirilip bu gözlükle üç boyutlu izlenebilecek filmler videolar falan var mıdır? yoksa sadece sinemada mı olur o iş?
2. ben bunu fotoğraf makinesinin objektifine dayasam polarize filtre etkisi verir mi? yoksa bu bambaşka bir şey mi?
1. internetten indirilip bu gözlükle üç boyutlu izlenebilecek filmler videolar falan var mıdır? yoksa sadece sinemada mı olur o iş?
2. ben bunu fotoğraf makinesinin objektifine dayasam polarize filtre etkisi verir mi? yoksa bu bambaşka bir şey mi?
ben normalde gözlüklü bir insanım. lakin özel gecelerde, dışarı çıkarken, düğüne bayrama giderken ayda yılda bir de şık görükeyim diye lens takarım.
efendim şimdi akşam iş çıkışı avatar'a gidelim dedik. üç boyutlu gözlük hadisesini de gözlüğün üzerine takmayayım, lens takayım, rahatçana suratıma takar büzür büzür izlerim dedim. sabahtan işe gelirkene linslerimi taktım. şahane, hiç sorunum yok. ama artık psikolojik midir fizyolojik midir sanki gecenin o saatine kadar lens gözümde duracak (çok alışkın değilim ya), bir de üstüne üç boyutu kanırtıcaz, başım fena halde ağrıyacak, bana eziyet olacak gibime geliyor.
ne dersiniz, film öncesi baş ağsırı neyin başlarsa ne yapayım da geçireyim? ilaç mı alayımi kafamı sulara mı sokayım ne yapayım?
efendim şimdi akşam iş çıkışı avatar'a gidelim dedik. üç boyutlu gözlük hadisesini de gözlüğün üzerine takmayayım, lens takayım, rahatçana suratıma takar büzür büzür izlerim dedim. sabahtan işe gelirkene linslerimi taktım. şahane, hiç sorunum yok. ama artık psikolojik midir fizyolojik midir sanki gecenin o saatine kadar lens gözümde duracak (çok alışkın değilim ya), bir de üstüne üç boyutu kanırtıcaz, başım fena halde ağrıyacak, bana eziyet olacak gibime geliyor.
ne dersiniz, film öncesi baş ağsırı neyin başlarsa ne yapayım da geçireyim? ilaç mı alayımi kafamı sulara mı sokayım ne yapayım?
ankara'da; üç tane evli, bir tane nişanlı, birer tane de bekar erkek ve kadından oluşan 10 kişilik arkadaş grubu için öyle sap meyhanesi gibi olmayan, kaliteli, ucuz güzel bir fasıl, rakı, meze, eğlence, muhabbet mekanı arıyorum. var mı önerisi olan?
istinye park istinye park bıktım ulan. yeter istanbul. biraz da ankara. buraya imax kopyası gelmemiş. read 3d veya xpand? ayrıca sinema kriterlerim vardır. perde büyük olsun, plazmadan lcd televizyondan hallice olmasın. insan sinemada olduğunu anlasın. salonun en arkasında oturunca iyi olsun, en önde oturup izlemek imkansız olsun mesela. öyle bi perde düşünün. geçenlerde panora'da nefes'i izledim ufak salonunda (salon 1), televizyonda izlesem daha iyiydi.
ankara'da nerede izleyek avatar'ı? deneyimi olan, beğenen, perdesi büyük, sesi iyi, üç boyuttan bir halt anlayabileceğimiz?
ankara'da nerede izleyek avatar'ı? deneyimi olan, beğenen, perdesi büyük, sesi iyi, üç boyuttan bir halt anlayabileceğimiz?
kırkbeşlik nedir sevgili arkadaşlar ha? sözlükteki kırkbeşlik ve 45'lik başlıklarının birinde tv programı, birinde de bar anlatılıyor. ben bu kelimenin ne anlama geldiğini soruyorum.
benim bildiğim bir tane kırkbeşlik vardır, o da kırkbeşlik plaktır. dakikada 45 devir dönen pikap ile dinlenen cd'den biraz büyük boyutlarda ve her yüzünde bir adet şarkı bulunan en yenisi 30-35 sene önce tarih olmuş bir medya.
fakat radyoda madyoda hala "bilmemkimin son kırkbeşliği" lafı kullanılıyor. plak çıkarmadı ya bu adamlar? ne demek istiyorlar "yeni kırkbeşliği çıktı" derken?
bir tek aklıma mantıklı olarak şu geliyor. albümler genellikle 45 dakika oluyor, onu mu demek istiyorlar acaba?
benim bildiğim bir tane kırkbeşlik vardır, o da kırkbeşlik plaktır. dakikada 45 devir dönen pikap ile dinlenen cd'den biraz büyük boyutlarda ve her yüzünde bir adet şarkı bulunan en yenisi 30-35 sene önce tarih olmuş bir medya.
fakat radyoda madyoda hala "bilmemkimin son kırkbeşliği" lafı kullanılıyor. plak çıkarmadı ya bu adamlar? ne demek istiyorlar "yeni kırkbeşliği çıktı" derken?
bir tek aklıma mantıklı olarak şu geliyor. albümler genellikle 45 dakika oluyor, onu mu demek istiyorlar acaba?
sevgili egzel dostları. şöyle bir problemim var. banka, müşterinin hesap dökümünü txt formatında yollamış. notepad ile açınca, word ile açınca sorun yok. lakin ben istiyorum ki tarih sütunu, tutar sütunu falan ayrı hücrelerde olsun. hadi tarihi geçtim. tutar sütunu ayrı olsun ki ben seçerek kolaycana toplayayım. yoksa elle hesap makinesiyle tek tek toplamam gerekecek. txt dosyayı excel'de açınca bütün bir satın tek hücrede çıkıyor şu şekilde:
01012009 05.02 02012009 004707 760.00 2,248.65 A 0344345 AKPOS VS-YI ÖDE 09/01/01
şu 760,00 yazan sütun ayrı sütun olsa ne güzel olur, ayıramaz mıyız bunu sütun sütun?
01012009 05.02 02012009 004707 760.00 2,248.65 A 0344345 AKPOS VS-YI ÖDE 09/01/01
şu 760,00 yazan sütun ayrı sütun olsa ne güzel olur, ayıramaz mıyız bunu sütun sütun?
baylar bayanlar merdivenden kayanlar.
sabahın köründe ekleyince hobarey diye ikinci sayfaya düşüyor, kimse göremiyor. tekrar yazdığım için kusura bakmayınız.
toshiba satellite L500-13T model bir laptopum var. dün akşama kadar gayet güzel çalışıyordu. hala da gayet güzel çalışıyor aslında. dün eşim virüs mü kaptırmış ne yapmışsa internet explorer açılış sayfası değişmiyordu. registry'den düzelttim, üstüne garanti olsun diye bir de combofix yaptım, her şey düzeldi. lakin klavyenin üstünde, açma kapama tuşunun yanında yer alan hotkey'lerden en sağdaki olan mute tuşu çalışmıyor. diğerlerini (play/pause, back, forward) denedim, onlar sorunsuz çalışıyor ama mute çalışmıyor. ön tarafta bir de ses açıp kısma tekeri var, o da çalışıyor. ne olduysa bir tek bu mute tuşuna oldu. klavye sürücüsünü güncelle diyorum, güncel diyor. kurcalamadığım yer kalmadı. ara tara bulamadım. nasıl düzelir bu?
klavyem aha aynen şudur: img1.lesnumeriques.com
sabahın köründe ekleyince hobarey diye ikinci sayfaya düşüyor, kimse göremiyor. tekrar yazdığım için kusura bakmayınız.
toshiba satellite L500-13T model bir laptopum var. dün akşama kadar gayet güzel çalışıyordu. hala da gayet güzel çalışıyor aslında. dün eşim virüs mü kaptırmış ne yapmışsa internet explorer açılış sayfası değişmiyordu. registry'den düzelttim, üstüne garanti olsun diye bir de combofix yaptım, her şey düzeldi. lakin klavyenin üstünde, açma kapama tuşunun yanında yer alan hotkey'lerden en sağdaki olan mute tuşu çalışmıyor. diğerlerini (play/pause, back, forward) denedim, onlar sorunsuz çalışıyor ama mute çalışmıyor. ön tarafta bir de ses açıp kısma tekeri var, o da çalışıyor. ne olduysa bir tek bu mute tuşuna oldu. klavye sürücüsünü güncelle diyorum, güncel diyor. kurcalamadığım yer kalmadı. ara tara bulamadım. nasıl düzelir bu?
klavyem aha aynen şudur: img1.lesnumeriques.com

hamınakoyim combofix'in kendi sayfasından indirilmiyor, kapatmışlar. internetteki diğer sitelerin hepsi de oraya link veriyor. elinde combofix olan biri bayikbocuk@gmail.com adresine acilen gönderebilir mi rica etsem?
hangi siteden ne kaptıysam internet explorer açılış sayfası (normalde boş kullanırım) www.biarama.com diye, şekli (anlaşılmasın diye) google'ın aynısı bir site olarak açılıyor ve ayarlardan falan da değişmiyor. ne yemişim? nasıl düzeltirim ben bunu? nod32 virüs programı (lisanslıdır kendisi) bir halta yaramamış bunda. ne yapayım şimdi ben, ne önerirsiniz?
1991 model renault 21 concorde marka araba hangi özelliklerde ve kaç litre yağ kullanır biliyor musunuz? servis harici yağını değiştirmemiz icap ediyor da ona göre alalım. ne eksik kalsın, ne artsın.
yav google'ladım, makro bilmemne diyor. vardı sanki. abartı bir şey aramıyorum. "1 ile 54 arasında rastgele bir değer ver" diyebileceğim bir formül yok mu? bu formülü 6 satıra kopyalarım olur biter (ha aynı sayıları verebilir ama olsun). sanki rnd diye bir fonksiyon vardı, =rnd(1;54) gibi bir şey yazıyorduk da oluyordu. ama bulamıyorum bir türlü.
bu arada türkçe excel kullanıyorum.
bu arada türkçe excel kullanıyorum.
arkadaşlar 30 yaşındayım. bilen bilir mali müşavirim, kendi bürom var. çok şükür kazancım da idare ediyor. şimdi millet işsiz gezerken kendi bürosunu açmış çalışan bir adamın şımarıklığı olarak görmeyin lütfen ama ben bu yaştan sonra mali müşavirlik mesleğini bırakıp başka iş yapabilir miyim? her yer konusunda tecrübeli adam arıyor. ya da yetiştirilmek üzere yeni mezun arıyor. ben yeni mezun değlim okul biteli yıllar olmuş. muhasebe, vergi, ssk vs dışında başka işte de tecrübem yok. muhasebe alanından çıkmak istiyorum artık. vergi, ssk ıvır zıvır her halta bir ceza olması, idarenin despot, illa ki ceza keserim şeklindeki uzlaşmaz tavrı beni canımdan bezdirdi. hayır henüz yemiş olduğum bir ceza yok ama forumları falan okudukça stres üstüne stres basıyor. psikolojim bozuldu, geceleri uyuyamıyorum acaba ufacık bir hatamdan birine binlerce tl. ceza gelirse ne halt yerim diye. aynı hatayı bütün mükelleflerime yaptıysam yüzbinlerce tl. ceza gelirse hayatım nasıl kayar diye. iki ayda dört kilo verdim sırf sıkıntıdan stresten. uyku muyku düzenim bozuldu. ya kalp krizinden, ya beyin kanamasından küt diye gidivericem o olucak. biraz rahatlarım diye mesleki sorumluluk sigortası bile yaptırdım ama hala içim rahat değil.
bir şeyler önerin bana. bu yaştan sonra, muhasebe alanında tecrübe kazanmış ama muhasebeden bıkmış, başka bir iş yapmak isteyen bir adam ne yapar, nerede çalışır? memur olayım dedim, 30 yaşının üstünde a grubu memur alan yok. ne yapayım bir akıl fikir verin yoksa durum fena.
bir şeyler önerin bana. bu yaştan sonra, muhasebe alanında tecrübe kazanmış ama muhasebeden bıkmış, başka bir iş yapmak isteyen bir adam ne yapar, nerede çalışır? memur olayım dedim, 30 yaşının üstünde a grubu memur alan yok. ne yapayım bir akıl fikir verin yoksa durum fena.
-------------------------spoiler-------------------------
-------------------------spoiler-------------------------
arog filmi ilk duyurulduğund nete düşen ilk fragmanlarında ceku doğum yapıyordu. saırım alien gibi bir şey doğuruyordu. doğurtan da zafer algöz idi.
lakin filmde böyle bir sahne yoktu? çıkarılmış sahne midir, başka bir şey midir, benim izlediğim mi yamuk versiyon falandır?
-------------------------spoiler-------------------------
arog filmi ilk duyurulduğund nete düşen ilk fragmanlarında ceku doğum yapıyordu. saırım alien gibi bir şey doğuruyordu. doğurtan da zafer algöz idi.
lakin filmde böyle bir sahne yoktu? çıkarılmış sahne midir, başka bir şey midir, benim izlediğim mi yamuk versiyon falandır?
yav freecell oynamaya başladım. uğraştım didindim oyunu açamayacağımı düşündüm. çık dedim oyundan, "kaydedeyim mi, sonra devam edersin" dedi. kaydet mına koyim belki daha bol vaktimde iyice bakarım dedim. sonra her freecell'e girişimde "kaydedilmiş oyuna devam ediim mi" diye sormaya başladı bu. devam et de bitiriyim dedim, devam ettim, ama hakikaten açılmıyor. lakin açılmamakla kalmıyor, göt gibi her freecell açışımda "devam ediim?" diye de soruyor. ulan oyun bitmiyor işte kilitlendi öküz. özellikle kilitliyorum, "başka halme kalmadı" diyor, ama oyunu da silmiyor.
neyse uzatmayım. ne yaptım ne ettiysem kaydedilmiş oyunu silemedim. açılsa belki silinir ama açılmıyor da. nasıl silecem ben bunu? xp'de ctrl+shift+f10 yapınca açılırdı. o da olmuyor.
neyse uzatmayım. ne yaptım ne ettiysem kaydedilmiş oyunu silemedim. açılsa belki silinir ama açılmıyor da. nasıl silecem ben bunu? xp'de ctrl+shift+f10 yapınca açılırdı. o da olmuyor.
arkadaşlar sigorta poliçemi hazırlayan x sigorta acentesi batarsa, dükkanı kapatıp giderse ben kimle muhatap olurum? acentelik kapandı diye sigortam yanmaz di mi?
arkadaşlar bu hamına kodumun vistasında bir programla ilişkilendirilmiş dosyanın ilişkisini nasıl iptal edicez? dat uzantılı dosyayı windows media player ile aç dedim (vcd dosyası). aşağıdaki "hep bu programı kullan mınakoyim" şeysi işaretliymiş. şimdi tüm dat dosyaları wmp ile açılıyor. başka şeyle de açılmasın. komple iptal olsun, tanınmayan bilinmeyen dosya türü olsun. simgesi falan sıfırlansın. birlikte aç menüsüne girince ilişkili olan, önerilen diye gözüken şey silinmiyor. olsa olsa yenisi ekleniyor. eklenmesin. iyice silinsin, komple mala dönsün bilgisayar. dat uzatısını görünce "ben bunu tanımıyom, neyle açayım, bu ne lan" desin.
kolej mezunu biri olarak bunu sormaktan hicap duyuyorum. arkadaşlar arasında yanlış telaffuz edip taşakoğlanı olmadan önce söyleyin ciğerler. farmville nasıl okunur?
a. farmvil
b. farmville (yazıldığı gibi)
c. farmvili
d. diğer
a. farmvil
b. farmville (yazıldığı gibi)
c. farmvili
d. diğer
yukarıdaki trombosit ilanını görünce aklıma geldi.
trombosit bağışında kan grubunun önemi var mıdır? ben kan grubunu belirleyen antijenler alyuvar hücrelerinde bulunur, dolayısıyla trombosit hücrelerinde kan grubu ile ilgili bir şey yoktur, trombosit bağışında kan grubu fark etmez diye biliyorum. ama ilanlar sürekli kan grubu belirtilerek verildiği için şüpheye düştüm. nedir işin dorğusu? farklı kan grubundaki hastaya trombosit bağışlanabilir mi?
trombosit bağışında kan grubunun önemi var mıdır? ben kan grubunu belirleyen antijenler alyuvar hücrelerinde bulunur, dolayısıyla trombosit hücrelerinde kan grubu ile ilgili bir şey yoktur, trombosit bağışında kan grubu fark etmez diye biliyorum. ama ilanlar sürekli kan grubu belirtilerek verildiği için şüpheye düştüm. nedir işin dorğusu? farklı kan grubundaki hastaya trombosit bağışlanabilir mi?
hiç ümidim yok ama yine de sorucam.
laptop'un çıkışı hdmi, yani dijital. televizyonın girişi scart, yani analog. ayrı dünyaların aleti bunlar.
bu ikisini seviştirip laptop'tan televizyona görüntü aktarabilir miyim?
ha bir de laptopta hdmi'ın ablası var vga diye. hdmi ile scart'ı seviştiremezsek ablasıyla da olur ama bu sefer de ses olmaz. neyse ses kolay iş.
laptop'un çıkışı hdmi, yani dijital. televizyonın girişi scart, yani analog. ayrı dünyaların aleti bunlar.
bu ikisini seviştirip laptop'tan televizyona görüntü aktarabilir miyim?
ha bir de laptopta hdmi'ın ablası var vga diye. hdmi ile scart'ı seviştiremezsek ablasıyla da olur ama bu sefer de ses olmaz. neyse ses kolay iş.
arkadaşlar son birkaç gündür facebook'uma bir şeyler oldu. profilime girip bakıyorum, profil yerinde duruyor, hani atıldım mı desem, yok atılmamışım. üye olduğum gruplar da duruyor ama hiç arkadaşım görünmüyor. bir sürü arkadaşım vardı. onların hesabından girip bakıyoruz, gayet listelerinde görünüyorum, profilime bakılabiliyor. kendi hesabımdan bakınca onların profillerini göremiyorum kaplı oldukları için. sanki arkadaş listemde yoklar gibi. ama "arkadaş ekle" linki de yok "arkadaşlarımdan çıkar" linki var.
neler oluyor? niye sıfır arkadaş gösteriyor? ne olmuş?
neler oluyor? niye sıfır arkadaş gösteriyor? ne olmuş?
arkadaşlar ticaret lisesi muhasebe bölümü son sınıf öğrencisi, bu sene üniversite sınavına girecek bir stajyerim var ofisimde çalışan. bu kız ticaret lisesi muhasebe bölümünün son sınıfına gelmiş ama bırak muhasebeyi, daha dört basamaklı sayıları okumayı bilmiyor. 1052 yazıyorum kağıda, oku diyorum kilitleniyor. ondalıklı sayıları hesap makinesiyle toplayamıyor. anlaması, zekası, kavraması falan çok düşük. basit zeka soruları soruyorum ("elimizde dokuz tane top var, sekizinin ağırlığı aynı, birisi daha ağır. çift kefeli teraziyle en az kaç tartıda ağır topu bulursun" şeklinde), sorunun cevabını bilmeyi bırak, soruyu yorumlayamıyor, anlamıyor bile, "ağırlıklarını ölçer bulurum" diyor. "nasıl ölçersin" diyince "işte tek tek tartarım hepsini" diyor. yani cevabı bulmayı bırak, mantık bile kuramıyor. insan cevabı bilemese bile azıcık düşünüp "dörder dörder tartarım, yok olmadı üçer üçer tartarım" gibi bir cevap bekliyor, düşünsün, bulamasa bile azıcık düşünsün istiyor.
hiç muhasebe bilmese, ama söyleneni aklında tutup anlamaya çalışsa, anlasa zehir gibi yetiştiririm ama onu da yapamıyor. kavraması çok basit şeyleri bile kavrayamıyor. şu evrakları tarih sırasına diz diyorum dizemiyor. tarihleri sıraya koyamıyor. her ay aynı işi yaptırıyorum, her ay ilk defa yapıyor gibi sıfırdan anlatıyorum, yoksa yapamıyor. evrakları sıraya dizsin gruplasın diye önüne koyup anlatıyorum, kağıdı kalemi de al yaz diyorum, not tuttuğu halde ertesi ay yine yapamıyor. zor şer sıraya dizdirttiğim evrakları ertesi gün bilgisayara işleyip masasına koyuyorum dosyaya taksın diye. hepsi köşelerinden zımbalı, düzenli şekilde. (geçen ay da aynısını yaptım, sıraya dizdirtip ertesi gün de geri verdim, dosyaya tak dedim, takacağı dosyayı gösterdim, delgeçle düzgünce evrak delmeyi öğrettim). bir saat sonra bakıyorum zımbaları sökmüş, hepsini dağıtmış tekrar sıraya dizmeye çalışıyor. yani öyle teyp gibi ki "masana konan evrağı sıraya diz" diye son kaydı almış, ne koyarsan koy söküp sıraya dizecek. "geçen ay önce dizdim sonra taktım, bu ay da dizdim, demek ki takmam lazım" demiyor. üstüne basa basa gösterdiğim evrağı "lan bunu daha dün dizdim niye geri gelmiş masama" diye düşünmüyor. dosyalayacağını bilmese bile gelip sorsa "dosyaya mı takıcam bunları" diye ona da eyvallah. ki bize evrak müşteriden naylon torba içinde karman çorman saçma sapan gelir, sıraya dizilip işlenen evrak ise köşelerden zımbalı, düzgün kitap gibi olur sonuçta. yani en andaval adam bile sıraya dizilecek karman çorman evrak yığını ile işlenmiş dosyaya takılmayı bekleyen üst üste düzgünce dizili evrakların farkını ilk bakışta anlar. anaokulu çocuğu bile anlar o derece. bu anlamıyor. lise sonda bu haliyle üniversiye sınavına girip ne yapacak, çok merak ediyorum.
daha fazla uzatmadan soruma geleyim. ben buna nasıl yol gösterebilirim. "boşver sınavı falan sen bu halinle yapamazsın" diye moralini bozarak gaz versem yanlış bir davranış mı olur? o da gaza gelip "yapabiliriiimmm" diye dört elle sarılsa, kafayı kullanmayı öğrense falan. hiç sanmıyorum işe yarayacağının ama başka önerisi olan varsa sevinirim. "zekisin ama çalışmıyorsun" demek istemiyorum. zeki falan değil çünkü. kırıntısı yok.
hiç muhasebe bilmese, ama söyleneni aklında tutup anlamaya çalışsa, anlasa zehir gibi yetiştiririm ama onu da yapamıyor. kavraması çok basit şeyleri bile kavrayamıyor. şu evrakları tarih sırasına diz diyorum dizemiyor. tarihleri sıraya koyamıyor. her ay aynı işi yaptırıyorum, her ay ilk defa yapıyor gibi sıfırdan anlatıyorum, yoksa yapamıyor. evrakları sıraya dizsin gruplasın diye önüne koyup anlatıyorum, kağıdı kalemi de al yaz diyorum, not tuttuğu halde ertesi ay yine yapamıyor. zor şer sıraya dizdirttiğim evrakları ertesi gün bilgisayara işleyip masasına koyuyorum dosyaya taksın diye. hepsi köşelerinden zımbalı, düzenli şekilde. (geçen ay da aynısını yaptım, sıraya dizdirtip ertesi gün de geri verdim, dosyaya tak dedim, takacağı dosyayı gösterdim, delgeçle düzgünce evrak delmeyi öğrettim). bir saat sonra bakıyorum zımbaları sökmüş, hepsini dağıtmış tekrar sıraya dizmeye çalışıyor. yani öyle teyp gibi ki "masana konan evrağı sıraya diz" diye son kaydı almış, ne koyarsan koy söküp sıraya dizecek. "geçen ay önce dizdim sonra taktım, bu ay da dizdim, demek ki takmam lazım" demiyor. üstüne basa basa gösterdiğim evrağı "lan bunu daha dün dizdim niye geri gelmiş masama" diye düşünmüyor. dosyalayacağını bilmese bile gelip sorsa "dosyaya mı takıcam bunları" diye ona da eyvallah. ki bize evrak müşteriden naylon torba içinde karman çorman saçma sapan gelir, sıraya dizilip işlenen evrak ise köşelerden zımbalı, düzgün kitap gibi olur sonuçta. yani en andaval adam bile sıraya dizilecek karman çorman evrak yığını ile işlenmiş dosyaya takılmayı bekleyen üst üste düzgünce dizili evrakların farkını ilk bakışta anlar. anaokulu çocuğu bile anlar o derece. bu anlamıyor. lise sonda bu haliyle üniversiye sınavına girip ne yapacak, çok merak ediyorum.
daha fazla uzatmadan soruma geleyim. ben buna nasıl yol gösterebilirim. "boşver sınavı falan sen bu halinle yapamazsın" diye moralini bozarak gaz versem yanlış bir davranış mı olur? o da gaza gelip "yapabiliriiimmm" diye dört elle sarılsa, kafayı kullanmayı öğrense falan. hiç sanmıyorum işe yarayacağının ama başka önerisi olan varsa sevinirim. "zekisin ama çalışmıyorsun" demek istemiyorum. zeki falan değil çünkü. kırıntısı yok.
kendi işimi yaptığım için bugüene kadar ne araştırdım, ne bilgi aldım, ne sınava girdim.
1979 doğumluyum. üniversite mezunuyum. geçen sene kpss'ye falan girmedim. önümüzdeki yıl (ki 31 yaşında olucam) kpss'ye girip, iyi bir puan alıp, sonra da devlet kurumlarında uzman yardımcısı, vs. gibi konumlarda memur olabilir miyim? ptt memuru olmak istemiyorum tabii, merkez bankası'nda, ne bileyim hazine müsteşarlığı'nda falan uzman yardımcısı vs gibi şeylerin sınavına girmek istiyorum. bu yaşta kabul ederler mi beni? yoksa kaçırdık mı treni?
1979 doğumluyum. üniversite mezunuyum. geçen sene kpss'ye falan girmedim. önümüzdeki yıl (ki 31 yaşında olucam) kpss'ye girip, iyi bir puan alıp, sonra da devlet kurumlarında uzman yardımcısı, vs. gibi konumlarda memur olabilir miyim? ptt memuru olmak istemiyorum tabii, merkez bankası'nda, ne bileyim hazine müsteşarlığı'nda falan uzman yardımcısı vs gibi şeylerin sınavına girmek istiyorum. bu yaşta kabul ederler mi beni? yoksa kaçırdık mı treni?
sevgili arkadaşlar, olacak o kadar isimli yapımda yer alan şu iki oyuncunun isimlerini soruyorum. sinematurk.com'da falan bulamadım.
fotoğrafta levent kırca'nın solunda ve sağında bulunan oyuncular. bize göre soldaki eski seride vardı. yanlış hatırlamıyorsam vefat etti. yaylı tambur falan çalardı.
öteki ise sürekli levent kırca'dan tokat yer. yeni seride de yer alıyor.
nedir bu oyuncuların isimleri?
kafa.bobiler.org
fotoğrafta levent kırca'nın solunda ve sağında bulunan oyuncular. bize göre soldaki eski seride vardı. yanlış hatırlamıyorsam vefat etti. yaylı tambur falan çalardı.
öteki ise sürekli levent kırca'dan tokat yer. yeni seride de yer alıyor.
nedir bu oyuncuların isimleri?
kafa.bobiler.org

arkadaşlar internetten bir kahve makinesi sipariş verdim geçen hafta. ürün geldi. baktım hem parçası eksik, hem de biraz yıpranmış durumda. kutusu açılmamış gibi değil de teşhir ürünü gibi, çizikleri var, tozlu. aradım iade etmek istiyorum dedim, gönderin, yeni ürün gönderelim size dediler. gönderdim, yeni ürün az önce geldi. aynı kutuya koymuşlar (kutuya işaret koymuştum) ama içindeki aynı mı değil mi bilmiyorum. bu öncekinden de beter. kapak kısmının kenarı çatlak, daha beter çizikli ve tozlu. önceki naylona sarılıydı.bunda naylon bile yok direkt kutuya koymuşar leş gibi tozlu. parçalardan eksik olanı var, fakat önceki sefer gelen başka parça eksik bu sefer de.
şimdi arayıp komple iade edip paramı almak istiyorum, sanırım böyle bir hakkım var. işi tüketici hakem heyetine, mahkemeye falan vardırmadan nedir bunun prosedürü? ne yapmalıyım? arayıp göndersem de onlar paranın üstüne yatsa nasıl kanıtlarım?
şimdi arayıp komple iade edip paramı almak istiyorum, sanırım böyle bir hakkım var. işi tüketici hakem heyetine, mahkemeye falan vardırmadan nedir bunun prosedürü? ne yapmalıyım? arayıp göndersem de onlar paranın üstüne yatsa nasıl kanıtlarım?
efendim haftaya annemi izmire yolliycaz 1 haftalığına. kendisi otobüsle gitmek istese de fiyatların tam olarak aynı olması ve hem yolculuğun kısa sürmesi, hem de varan izmir terminalinin izmir'den çok manisa'ya yakın olması sebebiyle uçakla gitmesi taraftarıyız. şimdi ben thy'nin sitesinden gidiş dönüş ucuz uçak bileti rezerve ettim, akşama kadar vaktim var. bana bir gerizekalıya anlatır gibi sonraki aşamaları, yapmam gerekenleri anlatabilir misiniz? yani annemi havaalanlarında oraya git sıraya gir bilet al, buraya git sıraya gir çek in mek in uğraştırmak istemiyorum, gitsin binsin istiyorum en kolay şekilde. yok kredi kartının illa sahibi gelicek, başkasının kredi kartı olmaz gibi şeyler duyuyorum.
şimdi ben girsem o rezervasyonu bilete çevirsem, kendi kredi kartımı kullansam annem alamaz mı bileti? yoksa annemin kartını mı kullanayım? hadi bilet olayıı hallettik. benim elime de sanırım bi numara verecekler. girip hem gidiş hem dönüş için online çek in yaptırabiliyor muyum? hadi yaptırdım diyelim, biniş kartımı bana kim verecek, bagajı ne halt edecez?
şimdi ben girsem o rezervasyonu bilete çevirsem, kendi kredi kartımı kullansam annem alamaz mı bileti? yoksa annemin kartını mı kullanayım? hadi bilet olayıı hallettik. benim elime de sanırım bi numara verecekler. girip hem gidiş hem dönüş için online çek in yaptırabiliyor muyum? hadi yaptırdım diyelim, biniş kartımı bana kim verecek, bagajı ne halt edecez?
dos mu kaldı lan dediğinizi duyar gibiyim.
efem benim kullandığım lisanslı muhasebe programı dos üzerinde çalışıyor. yılların kaydı da bu programda olduğundan değiştiremiyorum. her neyse kısayolu olan bat dosyasına tıklayınca bir dos penceresinde açılıyor program. herhangi bir uyumluluk vs problemi yok. dosbox cinsi prrogramlara gereksinim yok o yüzden. gayet güzel kullanıyorum. daha doğrusu kullanıyordum. xp yüklü eski bilgisayarımda hiç sorun yokken, vista yüklü laptopumda programda türkçe karakterler kullanamıyorum. klavyem ingilizce gibi davranıyor. çalıştır'a cmd yazıp komut istemi açıp oraya yazdığımda türkçe karakter yazıyor oysa ki. bir sorun yok gibi. programın bat dosyasına mı bir satır ekleyim ne yapayım da türkçe karakter kullanayım bu programla?
dediğim gibi vista home premium işletim sistemi.
efem benim kullandığım lisanslı muhasebe programı dos üzerinde çalışıyor. yılların kaydı da bu programda olduğundan değiştiremiyorum. her neyse kısayolu olan bat dosyasına tıklayınca bir dos penceresinde açılıyor program. herhangi bir uyumluluk vs problemi yok. dosbox cinsi prrogramlara gereksinim yok o yüzden. gayet güzel kullanıyorum. daha doğrusu kullanıyordum. xp yüklü eski bilgisayarımda hiç sorun yokken, vista yüklü laptopumda programda türkçe karakterler kullanamıyorum. klavyem ingilizce gibi davranıyor. çalıştır'a cmd yazıp komut istemi açıp oraya yazdığımda türkçe karakter yazıyor oysa ki. bir sorun yok gibi. programın bat dosyasına mı bir satır ekleyim ne yapayım da türkçe karakter kullanayım bu programla?
dediğim gibi vista home premium işletim sistemi.
olmaz mı ağa? illa teknik direktör mi olacak? hadi fifa formaliteleri gereği teknik direktör sıfatıyla birini koyalım oraya da teknik meknik hiçbir bir halt yapmasın. ne takımı çalıştırsın, netaktik versin. teknik direktör kendi sistemi kendi bilmemnesi diye takımı ona göre ayarlıyor. oyuncu da bir bildiği olsa bile teknik direktörün sistemi diye onun dışına çıkmıyor, kendi bildiğini yapamıyor. skerim ağa teknik direktörü dese takımın biri. onbir tane adam kendi aralarında "maamut sen sağda oyna, hayri sen solda oyna, abanmaca yok, üç korner de bi penaltı" vs diye anlaşıp mahalle maçı gibi bodoslama çıkarlarsa olmaz mı? bırak herkes kendi tekniğini kendi direkte etsin, mahalle maçı gibi oynansın. olmuyor mu öyle? bu takım iyicene sıçar sıvar mı? teknik direktörü yüzünden başarısızlıktan başarısızlığa koşan bir takım böyle yapsa daha başarılı olmaz mı acaba?
efem duydunuz mu bilmiyorum ttnet'in 3g kampanyası var. adsl abonesiyseniz ayda 10 lira (hatta ilk 6 ay 5,99 lira) daha veriyorsunuz, 2 yıl da taahhüt ediyorsunuz, size ayda 500 mb 3g kullanma hakı ve bir de 3g modem veriyorlar.
şimdi evde internet var nasıl olsa. sabitken onu kullanıyoruz. ola ki mobiliteye ihtiyaç duyduk, alalım bilgisayarı, 3g modemi çıkalım dağa bayıra diyorum.
sorum şu ki, 3g şartlarında 500 mb çok mu azdır? yani sürekli kullanılmayacak. anca dışarı çıkarken yanımıza alıyorsak kullanılacak. hem download hep upload dahil olduğu için çok mu az gelir? neler yapılır? iki sörf yapsak, internette tavla okey oynasak, feysbuka sözlüğe girsek zabart diye biter mi?
bir de tahminimce avea sağlayacak bu 3g hizmetini (ttnet ile aynı nane ya bunlar), avea'nın 3g'si nasıldır? ayda 10 liraya (hatta ilk 6 ay 5,99 lira) değer mi, alayım mı?
şimdi evde internet var nasıl olsa. sabitken onu kullanıyoruz. ola ki mobiliteye ihtiyaç duyduk, alalım bilgisayarı, 3g modemi çıkalım dağa bayıra diyorum.
sorum şu ki, 3g şartlarında 500 mb çok mu azdır? yani sürekli kullanılmayacak. anca dışarı çıkarken yanımıza alıyorsak kullanılacak. hem download hep upload dahil olduğu için çok mu az gelir? neler yapılır? iki sörf yapsak, internette tavla okey oynasak, feysbuka sözlüğe girsek zabart diye biter mi?
bir de tahminimce avea sağlayacak bu 3g hizmetini (ttnet ile aynı nane ya bunlar), avea'nın 3g'si nasıldır? ayda 10 liraya (hatta ilk 6 ay 5,99 lira) değer mi, alayım mı?
arkadaşlar bu ürünlerin bozulma süresi nedir? olgunlaşan ürün ne kadar süre toplanmadan durabiliyor? ne kadar süre sonra kuruyor? ürününden ürününe değişiyor mu?
arkadaşlar tarlada bulunan black sheep, ugly duck falan nedir? farklı oldukları için sürüden kaçıp gelmişlermiş güya. yardım et veya ignore diyor. yardım edersem ne olaak, ignore edersem ne olacak, nedir bunlar? ne başlığında, ne google'da cevap bulamadım.
aradığım espresso makinesini bir tek orada, hem de çok uygun fiyata praikev.com diye bir sitede buldum. nasıldır bu site? güvenilir midir? kelek yapar mı, paramı cebellezi yapıp ürün kalmadı diyip haftalarca iade etmek için oyalar mı?
ürün de şu. başka yer tavsiye ederseniz ona da razıyım:
www.pratikev.com
ürün de şu. başka yer tavsiye ederseniz ona da razıyım:
www.pratikev.com
yıllar önce yeni taşınırken jaluzi perde yaptırmıştım lakin yaptırdığım günden beri yüzümü güldürmedi. yukarı çekiyorum, aşağı inmiyor, takılıyor. uğraş didin 10 dakikada çeke çeke indiriyorum. söyledim, gelip baktılar, mekanizma değiştirdiler, yok yine aynı. "kullanmıyorsunuz da ondan, her gün açıp kapatmayınca oluyor" dediler. ama yok ulan yepisyeni ilk takıldığı günden beri aynı. o zaman da "daha yeni, kullandıkça düzelir" demişlerdi. kullandıkça da düzelmedi, kullanmayınca da böyle oldu. pisliği de cabası. üstünde toz birikir, lek olur, silmeye çalışırsın yamulur kalır, kırılır, bükülüri kopar. yeter gayrı değiştirecem. ne taktırılır ofise? çiçekli tül pede de olmaz ki. şöyle kullanımı, bakımı temizliği kolaybir şey arıyorum. ne önerirsiniz?
efem kendisi asus marka notebook.
intel core2duo t5600 1.83 ghz işlemci
1 gb ram
120 gb harddisk
ati x2300 paylaşımsız ekran kartı (kaç megabyte bilmiyorum)
15.4 inç ekran
vesaire vesaire. hiçbir sorunu da yok. garantisi yeni bitti.
kaç para eder bu ikinci el?
intel core2duo t5600 1.83 ghz işlemci
1 gb ram
120 gb harddisk
ati x2300 paylaşımsız ekran kartı (kaç megabyte bilmiyorum)
15.4 inç ekran
vesaire vesaire. hiçbir sorunu da yok. garantisi yeni bitti.
kaç para eder bu ikinci el?
1. "fiyat/performans oranı çok yüksek, şahane bir alet" falan denir hep duyarım. ulan fiyat/performans oranının yüksek olabilmesi için fiyatın yüksek, performansın düşük olması gerekmez mi? bir oranın yüksek olabilmesi payın büyük, paydanın küçük olması gerekmez mi? pay büyüdükçe ve/veya payda küçüldükçe oran büyümez mi? bunca yıllık matematik bilgim boşuna mıymış? "bu fiyata göre çok iyi performans gösteriyor" diyebilmek için "fiyat/performans oranı düşük" veya daha güzeli "performans/fiyat oranı yüksek" desek daha doğru değil mi? niye böyle?
2. starbaksta bazı sıcak kahve bardaklarının üstüne saman kağıdından bir kemer geçirildiğini görüyom. nedir bu? iki ayrı kişinin kahvesini birbirinden ayırmak için işaret herhalde dedim ama iki ayrı kişi iki ayrı kahve aldığımızda bizim bardaklara takmadılar ondan. çatliycam nedir o?
2. starbaksta bazı sıcak kahve bardaklarının üstüne saman kağıdından bir kemer geçirildiğini görüyom. nedir bu? iki ayrı kişinin kahvesini birbirinden ayırmak için işaret herhalde dedim ama iki ayrı kişi iki ayrı kahve aldığımızda bizim bardaklara takmadılar ondan. çatliycam nedir o?
sevgili duyuru'nun sevgili teknik servis elemanları.
kimilerinizin bildiği üzere iki tane çok eski bilgisayarın en işe yarar parçalarını tek kasada toplayıp bu iksinden bir bilgisayar elde etme çabası içindeyim. çeşitli sorunlarla karşılaşsam da gün itibariyle bilgisayar oluşturdum. güzelce çalıştı, windows xp cd'si ile boot edip formatladım, tertemiz windows xp kurdum. her şey mükemmel.
lakin iş office kurmaya gelince yine sorun çıktı. elimdeki office cd'sini (cd'nin çalıştığından ve sağlamlığından eminim) cd rom sürücüye taktığımda ışığı yanıp sönüyor bir kaç kere, sonra öyle kalıyor, okumuyor. bilgisayarım'dan girip bakınca da görükmüyor. hayır kablosu mablosu şeyoldu desem, mis gibi windows kurdu aynı sürücü. yani gayet güzel çalışıyor. bios'tan da görüyorum. sanki yazılımsal bir ayar çekip okunur hale getirmem lazım gibime geliyor.
ne yapayım?
kimilerinizin bildiği üzere iki tane çok eski bilgisayarın en işe yarar parçalarını tek kasada toplayıp bu iksinden bir bilgisayar elde etme çabası içindeyim. çeşitli sorunlarla karşılaşsam da gün itibariyle bilgisayar oluşturdum. güzelce çalıştı, windows xp cd'si ile boot edip formatladım, tertemiz windows xp kurdum. her şey mükemmel.
lakin iş office kurmaya gelince yine sorun çıktı. elimdeki office cd'sini (cd'nin çalıştığından ve sağlamlığından eminim) cd rom sürücüye taktığımda ışığı yanıp sönüyor bir kaç kere, sonra öyle kalıyor, okumuyor. bilgisayarım'dan girip bakınca da görükmüyor. hayır kablosu mablosu şeyoldu desem, mis gibi windows kurdu aynı sürücü. yani gayet güzel çalışıyor. bios'tan da görüyorum. sanki yazılımsal bir ayar çekip okunur hale getirmem lazım gibime geliyor.
ne yapayım?
bildiğim kadarıyla trombosit bağışı yaptıktan sonra tekrar trombosit bağışı yapabilmek için kan bağışında olduğu gibi üç ay beklenmiyor. aynı hafta içinde bile yeniden trombosit bağışlanabiliyor.
peki kan bağışı yapmış olan bir kişi, üç aylık yeniden bağış yapabilme süresi dolmadan trombosit bağışı yapabilir mi? kızılay'ın sitesinde ve ilgili sitelerde hep kan bağışı yapan kişinin tekrar ne zaman kan bağışı yapabileceği, veya trombosit bağışı yapan kişinin ne kadar zaman sonra tekrar trombosit bağışlayabileceği yazıyor. kan bağışı yapan bir kişinin ne kadar zaman sonra trombosit bağışı yapabileceği hakkında bir bilgi yok. ya da ben bulamadım.
peki kan bağışı yapmış olan bir kişi, üç aylık yeniden bağış yapabilme süresi dolmadan trombosit bağışı yapabilir mi? kızılay'ın sitesinde ve ilgili sitelerde hep kan bağışı yapan kişinin tekrar ne zaman kan bağışı yapabileceği, veya trombosit bağışı yapan kişinin ne kadar zaman sonra tekrar trombosit bağışlayabileceği yazıyor. kan bağışı yapan bir kişinin ne kadar zaman sonra trombosit bağışı yapabileceği hakkında bir bilgi yok. ya da ben bulamadım.
başlık saçma oldu.
efem şimdi biliyoruz ki internetten film indirmek illegal. elimizdeki dvd'yi kopyalayıp paylaşmak da illegal.
peki benim parasını verip gayet legal olarak aldığım bandrollü mandrollü dvd'yi kaç kişiyle birlikte aynı anda izleme hakkım var? yani ben 15 kişilik arkadaş grubumu toplayıp evimde izlesem suç işliyor muyum? ya da arkadaşıma versem o da izleyip geriverse suç mu bu?
hayır suç değilse şu yapyığımın internetten indirmekten farkı ne?
suçsa eğer, ben 15 kişiyle birlikte o filmi izlemek istiyorsam legal olmsı için gidip aynı dvd'den 15 tane mi almam lazım? (olaya sinema mantığıyla bakarsan aynen böyle yapmam doğru sanki)
kısa soru: bir dvd'yi kaç kişinin izlemeye hakkı vardır?
olabildiğince teorik bir sorudur. sulandırmayalım lütfen. teoride nedir bunun cevabı onu merak ediyorum.
efem şimdi biliyoruz ki internetten film indirmek illegal. elimizdeki dvd'yi kopyalayıp paylaşmak da illegal.
peki benim parasını verip gayet legal olarak aldığım bandrollü mandrollü dvd'yi kaç kişiyle birlikte aynı anda izleme hakkım var? yani ben 15 kişilik arkadaş grubumu toplayıp evimde izlesem suç işliyor muyum? ya da arkadaşıma versem o da izleyip geriverse suç mu bu?
hayır suç değilse şu yapyığımın internetten indirmekten farkı ne?
suçsa eğer, ben 15 kişiyle birlikte o filmi izlemek istiyorsam legal olmsı için gidip aynı dvd'den 15 tane mi almam lazım? (olaya sinema mantığıyla bakarsan aynen böyle yapmam doğru sanki)
kısa soru: bir dvd'yi kaç kişinin izlemeye hakkı vardır?
olabildiğince teorik bir sorudur. sulandırmayalım lütfen. teoride nedir bunun cevabı onu merak ediyorum.
arkadaşlar fox tv çarşamba günleri ikişer bölüm olmak üzere lost'u göstermeye başlamış.
1. dublajlı mı?
2. ne zaman başladı ve kaç bölüm kaçırdık?
altyazıyı okurken filmi kaçıran, kaçırmasa bile yazıyı mı okuyum, filmi mi izleyim derken zorlanan ebeveynlerime izletmek istiyorum. zira benim delice izlediğimi görüp diziyi merak ediyorlar. o yüzden dublajlı olması tercihtir. kaç bölüm kaçırdıysak vereyim cd'leri, zor da olsa o kadarını izlesinler, başını kaçırmasınlar diyorum.
1. dublajlı mı?
2. ne zaman başladı ve kaç bölüm kaçırdık?
altyazıyı okurken filmi kaçıran, kaçırmasa bile yazıyı mı okuyum, filmi mi izleyim derken zorlanan ebeveynlerime izletmek istiyorum. zira benim delice izlediğimi görüp diziyi merak ediyorlar. o yüzden dublajlı olması tercihtir. kaç bölüm kaçırdıysak vereyim cd'leri, zor da olsa o kadarını izlesinler, başını kaçırmasınlar diyorum.
bugüne kadar çok işlemci söktüm, soğutucu ve fan temizledim. lakin hiç böyle olmamıştı. pentium 3 işlemcinin üstündeki fanı ve soğutucutu söktüm. macun falan yalan olmuş tabii. temizleyim, termal macnu da sktiredip öyle takayım üstüne dedim. lakin işlemcinin ortasındaki lülük
www.chipdb.org
(şu lacivert şey)
çıkıntılık yapıp soğutucunun işlemcinin üstüne tam temas etmesini engelliyor. soğtucuyu sabitlesem de tıngır tıngır oynuyor. ne yapayım, oynamasın diye çıkıntının etrafına termal macun mu süreyim ne edeyim? zamanında nasıl sabitlenirdi bunlar?
www.chipdb.org

(şu lacivert şey)
çıkıntılık yapıp soğutucunun işlemcinin üstüne tam temas etmesini engelliyor. soğtucuyu sabitlesem de tıngır tıngır oynuyor. ne yapayım, oynamasın diye çıkıntının etrafına termal macun mu süreyim ne edeyim? zamanında nasıl sabitlenirdi bunlar?
bilgisayar sorunlarımdan gına getirdim biliyorum. bu son inşallah.
bluetooth ile problemim var. bluetooth'u açıyorum, yazılım yükleniyor diyip yarıda kalıyor. dakikalarca bekledim ilerlemedi. en sonunda iptal ettim. aygıt yöneticisinden baktığımda bluetooth device üstünde sarı ünlem var, özelliklerine girip baktığımda ise "bu aygıt başlatılamadı (kod 10)" yazıyor. microsoft sitesinde çözüm olarak sürücü güncelleştirin düzelir yazmış. sürücüyü güncelleştir diyorum, "zaten en güncel sürücü yüklü" diyor. ama olmyor işte. sarı ünlemli duruyor. haliyle bluetooth yüklenemiyor, çalışmıyor. ne yapmalıyım?
işletim sistemi: vista home premium sp2. bilgisayar ise toshiba satellite notebook.
bluetooth ile problemim var. bluetooth'u açıyorum, yazılım yükleniyor diyip yarıda kalıyor. dakikalarca bekledim ilerlemedi. en sonunda iptal ettim. aygıt yöneticisinden baktığımda bluetooth device üstünde sarı ünlem var, özelliklerine girip baktığımda ise "bu aygıt başlatılamadı (kod 10)" yazıyor. microsoft sitesinde çözüm olarak sürücü güncelleştirin düzelir yazmış. sürücüyü güncelleştir diyorum, "zaten en güncel sürücü yüklü" diyor. ama olmyor işte. sarı ünlemli duruyor. haliyle bluetooth yüklenemiyor, çalışmıyor. ne yapmalıyım?
işletim sistemi: vista home premium sp2. bilgisayar ise toshiba satellite notebook.
arkadaşlar ince iş yaparken eldiven de takmama rağmen ibnenin evladı eldiveni de delerek elime bulaştı. hem de öyle böyle değil, sol elimin işaret, orta ve yüzük parmaklarının ucu sağ elimin de işaret ve orta parmağının ucu tamamen kaplandı. taş gibi şu anda. hafiften de yanıyor. nasıl temizlerim ben bu elleri?
tipik bilgisayar kullanıcısı kadın profili çizen eşim, dün internette gezerken ekranın ortasına küçük şekilde bir uyarı çıktığını, uyarıda "veritabanının yerini işaretleyin" gibi bir şey yazdığını, ne olduğunu bilmediği için iptal diyip çıktığını söyledi. "biraz kullan tekrar çıkar" dedi. dünden beri bızıklamadığım yer kalmadı, çıkaramadım. neydi ki acaba o? tahmininiz var mı? ciddi bir uyarı neyin olmasın? hata gibi miydi diyorum, yok diyo o hata gibi değildi diyo ama bilemedim.
bir de yine eşim, ilk laptop acemiliğinden olacak, bilgisayarı kapat dedikten sonra, bilgisayar kapanırken, ekranda "güncellemeler yükleniyor, bilgisayarınızı kapatmayın" yazarken aletin kapağını kapatıp hazırda beklemeye (uyku modu değil) geçirmiş. akşam eve gelip kapağı kaldırıp açma düğmesine basınca "windows sürdürülüyor" diyip, güncellemelere haliyle. peki güncellemenin ortasında hazırda bekletmeye geçirmiş olması bir sakatlık çıkarmaz di mi? sorunsuz yüklendi gibi görünüyor zira.
biraz uzun oldu ama kusura bakmayın. cevaplar için teşekkürler.
bir de yine eşim, ilk laptop acemiliğinden olacak, bilgisayarı kapat dedikten sonra, bilgisayar kapanırken, ekranda "güncellemeler yükleniyor, bilgisayarınızı kapatmayın" yazarken aletin kapağını kapatıp hazırda beklemeye (uyku modu değil) geçirmiş. akşam eve gelip kapağı kaldırıp açma düğmesine basınca "windows sürdürülüyor" diyip, güncellemelere haliyle. peki güncellemenin ortasında hazırda bekletmeye geçirmiş olması bir sakatlık çıkarmaz di mi? sorunsuz yüklendi gibi görünüyor zira.
biraz uzun oldu ama kusura bakmayın. cevaplar için teşekkürler.
daha önce de sormuştum, cevap alamadım tekrar soruyorum.
elimde iki tane 2001 yılından kalma eski ve uzun süre kullanılmış bilgisayar var. atsan atılmaz, satsan satılmaz. ayrıca da bu bilgisayarlardan en az birine ihtiyacım var, kullanacağım. ama ikisi de yeni formatlasam da, windows 98 kursam da, ilk alındığı günkü halne getirsem de kağnı gibi çalışıyor. yine burada sormuştum, "elektronik parça kullandıkça zamanla eskir mi" diye, "eskir, performansı düşer" demiştiniz.
şimdiiii... hangi parçanın (işlemci, anakart, ekran kartı, ram, harddisk, güç kaynağı vs) hala ne kadar verimli, ne kadar performanslı çalıştığını gösteren bir program arıyorum var mıdır?
yani o bilgisayarda çalıştırınca desin ki "hoca bu bilgisayarın anakartı hala %100 çalışıyor, ram'ler de %90 ama işlemcin yaraa yemiş %30 performasla çalışıyor, harddiskinde bad sector yok ama motoru murtaza olmuş, güç kaynağı da %60, idare eder" falan diye. desin ki ben hala en iyi performanslı olanları tek bilgisayara toplayıp kalanları da atayımi bari bu iki antikadan tek işe yarar bilgisayar çıksın. aynı anda alınmış ei özellikli bilgisayar oldukları için ondan sök ona tak falan yapabilirim, problem olmaz.
elimde iki tane 2001 yılından kalma eski ve uzun süre kullanılmış bilgisayar var. atsan atılmaz, satsan satılmaz. ayrıca da bu bilgisayarlardan en az birine ihtiyacım var, kullanacağım. ama ikisi de yeni formatlasam da, windows 98 kursam da, ilk alındığı günkü halne getirsem de kağnı gibi çalışıyor. yine burada sormuştum, "elektronik parça kullandıkça zamanla eskir mi" diye, "eskir, performansı düşer" demiştiniz.
şimdiiii... hangi parçanın (işlemci, anakart, ekran kartı, ram, harddisk, güç kaynağı vs) hala ne kadar verimli, ne kadar performanslı çalıştığını gösteren bir program arıyorum var mıdır?
yani o bilgisayarda çalıştırınca desin ki "hoca bu bilgisayarın anakartı hala %100 çalışıyor, ram'ler de %90 ama işlemcin yaraa yemiş %30 performasla çalışıyor, harddiskinde bad sector yok ama motoru murtaza olmuş, güç kaynağı da %60, idare eder" falan diye. desin ki ben hala en iyi performanslı olanları tek bilgisayara toplayıp kalanları da atayımi bari bu iki antikadan tek işe yarar bilgisayar çıksın. aynı anda alınmış ei özellikli bilgisayar oldukları için ondan sök ona tak falan yapabilirim, problem olmaz.
babamın xp olan bilgisayarında laptopu fişten çekip bataryadan kullanmaya başlayınca kalan pil hem yüzde olarak, hem de dakika olarak görülebiliyor. tabii ki dakika sürekli olarak değişiyor. örneğin bilgisayar işlem yapmazken bakınca 2 saat gösteriyorsa, harddisk veri yazarken falan bakınca 1 saat falan görünüyor ama yine de görünüyor ve kabaca bir fikir oluşturuyor. vista premium yüklü yeni bilgisayarımda ise sadece yüzde olarak görebiliyorum. o anki işleme göre değişken de olsa kaç saatlik vaktim kaldığını görebilme şansım var mı acaba, bir yerlerden girip ayar falan çekerek?
hani 15 gb adil kullanım sınırı var ya, bunu geçince hız 512 kbit'e düşüyor.
şimdi ben ayın ortasında bu tarifeye geçtim. tarifeye geçesiye zaten 27 gb indirmişim. 15 gb zaten yalan yani eylülsonuna kadar. e tarifeye geçer geçmez 512 kbit'ten mi başladım peki? yoksa şu dakikadan itibaren 15 gb hakkım daha mı var?
ek soru: şu anda 380 kb/s ile indirmem eskisinin üstüne +15 gb daha hakkım olduğu anlamına mı gelir, yoksa 2-3 ayboyunca bu 512 kbit/s olayını gözardı ettikleri anlamına mı gelir?
şimdi ben ayın ortasında bu tarifeye geçtim. tarifeye geçesiye zaten 27 gb indirmişim. 15 gb zaten yalan yani eylülsonuna kadar. e tarifeye geçer geçmez 512 kbit'ten mi başladım peki? yoksa şu dakikadan itibaren 15 gb hakkım daha mı var?
ek soru: şu anda 380 kb/s ile indirmem eskisinin üstüne +15 gb daha hakkım olduğu anlamına mı gelir, yoksa 2-3 ayboyunca bu 512 kbit/s olayını gözardı ettikleri anlamına mı gelir?
1. o kadar sordum ettim, yine de 64 bit kurulumu yapmaya cesret edemedim. açar açmaz sordu 32 bit mi kurayım 64 bit mi kurayım diye. 32 bit kur anasını satiyim dedim. yazıcıya driver falan bulamayız, sıkıntı çıkmasın (forumlara falan baktım, kimi hiç bulaşma 32 bit kullan paşa paşa demiş falan, tırstım). neyse efendim ben 32 bit kur dedikten sonra alet bana "diğer tüm önyüklemeler şunlar bunlar klıcı olarak kaldırılacaktır, emin misiniz, dönmek için son şansınız" dedi. böyle son şans falan diyince canım sıkıldı. şimdi ben ileride formatlayıp recovery'den yeniden kurmak istesem 64 bit kuramaz mıyım? bi kere 32 bit tercih ettik diye bu 64 bit silindi gitti mi? şimdilik memnunum da ileride format eyleyince istersem 64 bit kurabilir miyim? yoksa o şansımı kayıp mı ettim?
2. her naneye tıklayışımda "dudut" diye bir ses eşliğinde ekran kararıp "kullanıcı hesabı denetimi bu programı engelledi, onay vermek için eveti tıklayın" falan diyor. gittim kullanıcı hesaplarından kullanıcı hesabı denetimini kapattım. şimdi demiyor ama bu sefer de görev çubuğuna kırmızı çarpılı windows güvenlik şeysi işareti yerleşti "güvenliğiniz tam değil, buna tıklayın" diye balon çıkarıp duruyor. ulan allahsız. özellkle kapattım ben onu. nasıl olsa sen her "dudut" yaptığında evet diyeceğim için kapattım. her sefer söyleyip durmasın orda. sağ tık kapat yapıyorum, kapatım açınca yine çıkıyor. çıkmasın hiç.
2. her naneye tıklayışımda "dudut" diye bir ses eşliğinde ekran kararıp "kullanıcı hesabı denetimi bu programı engelledi, onay vermek için eveti tıklayın" falan diyor. gittim kullanıcı hesaplarından kullanıcı hesabı denetimini kapattım. şimdi demiyor ama bu sefer de görev çubuğuna kırmızı çarpılı windows güvenlik şeysi işareti yerleşti "güvenliğiniz tam değil, buna tıklayın" diye balon çıkarıp duruyor. ulan allahsız. özellkle kapattım ben onu. nasıl olsa sen her "dudut" yaptığında evet diyeceğim için kapattım. her sefer söyleyip durmasın orda. sağ tık kapat yapıyorum, kapatım açınca yine çıkıyor. çıkmasın hiç.
arkadaş fiyata bak, özelliklere bak, yorumlara bak. şeytan diyor hemen al git kullan.
www.hepsiburada.com
ama pek de bilinen duyulan bir marka değil, kurt düşürüyor insanın içine. bildiğimizden şaşmayıp airties rt-205 falan mı alsak (bunun fiyatı da iki katından fazla. ama ucuz olan cnet marka modem birkaç aya bozulup elimize alacaksak varsın pahalıyı, kalitelisini alalım, uzun süre kullanalım).
www.hepsiburada.com
ama pek de bilinen duyulan bir marka değil, kurt düşürüyor insanın içine. bildiğimizden şaşmayıp airties rt-205 falan mı alsak (bunun fiyatı da iki katından fazla. ama ucuz olan cnet marka modem birkaç aya bozulup elimize alacaksak varsın pahalıyı, kalitelisini alalım, uzun süre kullanalım).
efem bir yazlık sitemiz var. devir teknoloji devri, herkes laptopuyla geliyor. yazlık olduğundan haliyle kimsenin internet bağlantısı yok. diyoruz ki bu siteye wireless kuralım, laptopu açan kullansın. ttnet'e sorduk, "aman sakın ha yasak o" dedi. yapmak istediğimizi doğru anladığını zannetmiyorum. bir tane bireysel adsl hattı alıp wireless modemle tüm siteye kullandırtacağımızı zannetti galiba. neyse bunun prosedürü, bu cafelerde mafelerde, orada burada kullanılan şekli onu yaptırıcaz. bilgisi olan var mı? kaç paradır böyle bir olay? modem ve repeater falan kısmını sormuyorum, sadece ttnet açısından soruyorum. yoksa illa cafe bar falan mı olmak lazım, yazlık siteye olmuyor mu?
sora sora sonunda aldım yeni laptopumu. henüz ilk şarjı dolsun diye bekliyorum (gereksizdir belki ama türk alışkanlığı işte) kullanmadım.
şimdi durum şudur. eski bilgisayarımda 15-20 gb kadar belki daha fazla tam bilemiyorum müziklerim filmlerim falan var. bunları yeni bilgisayara aktarmanın en hızlı yolu nedir?
1. 8 gb'lık flashdiskle parça parça taşımak
2. cross kablo ile bilgisayarları birbirine bağlayıp ağ üstünden atmak
3. eski bilgisayarı kablo ile, laptopu kablosuz şekilde modem üstünden ağ kurrak bağlamak ve yine ağ üstünden atmak.
4. diğer.
şimdi durum şudur. eski bilgisayarımda 15-20 gb kadar belki daha fazla tam bilemiyorum müziklerim filmlerim falan var. bunları yeni bilgisayara aktarmanın en hızlı yolu nedir?
1. 8 gb'lık flashdiskle parça parça taşımak
2. cross kablo ile bilgisayarları birbirine bağlayıp ağ üstünden atmak
3. eski bilgisayarı kablo ile, laptopu kablosuz şekilde modem üstünden ağ kurrak bağlamak ve yine ağ üstünden atmak.
4. diğer.