ingilizce çalışıyorum. ama sordukları zaman ingilizce bilmiyorum diyorum, hala öğreniyorum diyorum. benim ingilizce bilmekten kastım writing ,speaking, listening ve reading'te eksiksiz olmak. ileri bir seviyede olmayabilir kişi ama hangi seviyedeyse o noktadaki filmleri rahatlıkla anlayabilmeli diye düşünüyorum. b1'im diyorsa rahatlıkla b1 seviyesinde akıcı konuşabiliyor diye anlıyorum. her skill'im o seviyede olmadığı için de bilmiyorum diyorum. ancak insanlar sanırım grammar konularını bitirince ve belli sayıda kelimeyi öğrenince biliyorum diyorlar. ben mesela bir kelimenin anlamını biliyor olabilirim ancak filmde duyduğumda anlamayabiliyorum. ya da kendim çok etkin kullanamıyorum. sanırım aktif kelime haznemde olmadığı için. ingilizce biliyorum mu demeliyim bilmiyorum mu? grammar çalışmayı bitirmek ve kelime öğrenmek yeterli mi biliyorum diyebilmek için? çünkü biliyorum deyip duyduğum bir şeyi anlamazsam yalan söylemiş gibi olurum.




 

"biraz biliyorum" diyebilirsin

kaptan memo

8-9 senedir çalışma hayatındayım, İngilizceyi aktif olarak iş hayatında kullanıyorum. C2 kuru bitirdim ama bence kesinlikle B2'yim. Yurtdışı şirket yönetimi ya da yabancı müşterilerle konuşmak konusunda sıkıntım yok. Özgeçmişimde; Language: Turkish(Native), English şeklinde yazıyor. Seviyem yazmıyor. Sordukları zaman; İngilizcem kötü değildir diyorum.

Bunun en büyük sebebi; aslında A1-A2 seviyesinde bile olmayıp orta seviye İngilizce biliyorum diyenler. Çok göreceli bu sebeple. Bence bu tarz durumlarda doğru bir kıyas yapılması için siz de benzer bir yol izleyebilirsiniz.

snd88

Biraz biliyorum falan de. Cunku su an gayet iyi biliyorum diyenler 50 kelimeden fazlasini koyamiyorlar cumlelerine

proletarier aller lander vereinigt euch

Kız arkadaşım ielts ten 75 puan aldı, yani c1 düzeyinde. Gramer hatalarını b1 seviyemle ben bile görüyorum. Akıcı ingilizce de konuşuyor ama ingilizce filmi ne kadar anlıyorsun dediğim zaman %70 diyor. Yani sizin dediğiniz seviye için advance olmalı bi insan. Eğer bunu gerektirecek bir iş değilse, basit testlerden yararlanıp “b1 seviyesindeyim” denilebilir. Ya da a2 isen onu de

neysene
Türkçe kitaplar için soruyorum ama PDF olarak bulabileceğim İngilizce kitaplar da olabilir.




 
Alanım değil, bazı inşaat terimlerinin ingilizcesi lazım CV için:
-ihale metraj ve keşiflerini hazırlamak
-taahhüt


 
ernest hemingway'e atfedilen bu sözün kaynağını arıyorum. türkçe olur ingilizce olur. denk gelen oldu mu hiç? birkaç yerde a moveable feast denilmiş ancak ne ingilizce ne de türkçe versiyonunda bulamadım.




 
The hospital stay after surgery has been shortened to as little as a week for most major operations.

Ameliyat sonrası hastanede kalma süresi bir hafta mı olmuş, yoksa eskiye göre bir hafta kısalmış mı?


 

"to" dediği için süre 1 haftaya düşmüş. "to" olmasaydı 1 hafta kısalmış anlamına gelirdi.

ispettore

ispettore +1

co2s2
Merhaba,
Online ya da istanbul(Beşiktaş- Kadıköy) da önerebileceğiniz bir özel İngilizce ders hocası var mı?
Teşekkürler


 

Merhaba, online olarak İngilizce özel ders veriyorum. Eğer ilgilenirseniz iletişime geçebiliriz :)

bedingungslos
Orta düzey ingilizcem var. Geliştirebilmek için istanbul’da iyi bir kurs arıyorum. Öneri alabilir miyim? Trşekkürler.




 
merhaba, ingilizce mail olarak bir kurumun bir şehirden diğer şehrine tayin nasıl istenir?
mesela firmanın ankaradaki kurumundan istanbuldaki kurumuna tayin isteme nasıl yazılır?



 

cümle içinde inter-company relocation geçecek ama corporate dile hakim değilim.

chezidek

Transfer diye geçiyor çoğu zaman ama kurumsallık seviyesine göre değişir, bu gündelik dilde şube değiştirirken kullanılan kısmı.

kullanıcıadımbuolsun
Evde birebir ders veren bildiğiniz iyi bir İspanyolca öğretmeni var mı ?




 
[dil]
(3) 

isveççe

Nohutdurumu #1492050
sıfırdan isveççe öğrenmek istiyorum, nasıl çalışabilirim ya da gramer kitap önerisi yapabilir misiniz?




 

İsveç Enstitüsü'nün resmi öğrenme sayfası.
learningswedish.se

Bunu duolingo ya da Rosetta Stone ile destekleyebilirsiniz. Kelime dağarcığı biraz biraz oluşmaya başlayınca da dizi-film-podcast/radyo takip edersiniz.

Edit:
Sveriges Radio sverigesradio.se

heritage

Turkiyede yaşayan isveçli bir kadın online ders veriyordu.
İstersen telini bulabilirim.

vizivozo

Hangi dili öğrenecek olursanız olun telaffuzunuzu doğru oturtmak için bir öneri yapmış olayım ben de, eğer mümkünse mutlaka, örneğin, ana dili İsveççe olan birinin bildiğiniz diğer dilleri kendi aksanında nasıl konuştuğunu dinleyin. Örneğin bir İsveçlinin Türkçe konuşmasını bir yerlerden bulup dinleyin, bu zorsa ve İngilizce biliyorsanız İngilizcesi iyi olmayan bir İsveçlinin İngilizcesini dinleyin.

Emin olun faydasını göreceksiniz.

akhenaten
Şunu demek istiyorum. Belki birçok insan İngilizce bir yazı yazacağı zaman önce Türkçe düşünüp sonra İngilizceye çeviriyor. Bunu ben de yapıyorum bazen. Sınavlarda da yetiştirememe sorunum var. Bunun sebeplerinden birinin İngilizce yazıyı Türkçeye çevirip anlamak olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden İngilizceden Türkçeyi tamamen çıkarmak istiyorum. Bunun için neler yapmak faydalı olur? Ne tür çalışmalar önerirsiniz? Bu arada genelde İngilizce yazıları Türkçeye çevirmeden de anlayabiliyorum bilmediğim kelimeler fazla değilse. Ama ben bunun sürekli bir hâle gelmesini istiyorum.




 

Lisedeki hocamiz Ingilizce - Turkce sozluk kullanmamiza izin vermiyordu, sadece Ingilizce - Ingilizce sozluk kullanma sarti vardi. Bunun buyuk faydasi oldugunu dusunuyorum. Onun disinda tabi ki bol bol okuma ve dinleme pratigi yapinca zamanla beyin artik ingilizceyi ingilizce olarak anlamaya basliyor, turkceye cevirmeye ihtiyac duymuyor.

vudin

birinci sınıfta bize ilk essay ödevleri verdiklerinde ben de önce türkçe yazıp veya önce türkçe düşünüp öyle yazıyordum. sonra bıraktım. sadece ing düşünüp ing yazdım. bir süre sürekli bu şekilde essay yazınca ing yazım tarzım ve türkçe yazım tarzım da ayrıştı. yani pratik, pratik, pratik...

sana bir sarki yazdim fernando

bence öncelikle bol bol ingilizce cümle analizi çalışın. aslında ingilizcede cümle kurmak hatta uzun uzun cümlelerle derdinizi anlatmak çok kolay. bunun için transitions-conjunctions vb yapıları, isim-sıfat-fiil cümlelerini ve bunları birbirine eklemeyi öğrenmelisiniz. ayrıca bir cümleyi farklı yapılarda nasıl kurabileceğiniz üzerine de alıştırmalar yapın. özellikle passive voice denilen edilgen çatıları vs çok iyi çalışın.

türkçeden ingilizceye çevirmemek için kendinizi zorlamayın nasılsa zamanla cümleleri otomatik olarak yazmaya başlayacaksınız. türkçe yazıp sonra ingilizceye çevirmek sadece çok vakit alır ama olsun cümle kurmayı öğrenmek aslında tamamen size kalmış bir şey.
ben aşağıda ekli kursu aldığımda onlarca yıldır kurslarda öğrenemediğim çoğu şeyi öğrendim. çok faydalı bence tavsiye ederim.

www.coursera.org

windymimas

cok sikici bir cevap olacak ama ingilizce kitap okuyun.

herkesin yatkinligi farkli, bazisina ingilizce hazirlikta gordugu ingilizce bu tip seyleri asmasi icin yeterli gelebilirken bazilarinin daha cok ugrasmasi gerekiyor. bolca okuyup yazmaniz lazim. kitap okumaya ek olarak forumlar reddit falan da okuyup yazmaniza yardimci olabilir. Su an sadece sinavdan sinava ingilizce okuyup yazmaniz gerekiyorsa istedigini asamayi kaydetmeniz zor olabilir.

hot potato
Merhabalar;

Aşağıdaki cümleyi almancaya çevirmenizi rica ederim.

Ahmet Nakliye

Avrupa'dan Türkiye'ye tüm nakliye işleriniz itinayla, güvenilir ve sigortalı olarak yapılır.

 

Alle Ihre Transportbedürfnisse von Europa in die Türkei werden mit Sorgfalt, Zuverlässigkeit und Versicherung erledigt.

nahtoderfahrung

@nahtoderfahrung:

Merhabalar. Öncelikle teşekkürler. Bir mesaj atmıştım ama görmediniz sanırım. İlanda küçük bir değişiklik gerekiyor. Aşağıdaki halini de çevirebilir misiniz size zahmet?

"Tüm ev eşyalarınız Avrupa'dan Türkiye'ye itinayla, güvenilir ve sigortalı olarak taşınır."

matrix
dini amaçla değil, dilin ahengini kavramak, edebi yönünü incelemek için arapça öğrenmeye heves etim az biraz. en azından başlangıç aşaması diyeceğimiz seviyede kendi kendime nasıl öğrenebilirim? youtube da sayfalar varmış ama bilemedim. konu ile ilgili bilgim çok az her türlü tavsiyenizi bekliyorum.




 

youtube videolari, kitap, duolingo falan hepsine ayni anda baliklama atlaman lazim derhal. hemen bugun indir duolingo'yu. turkiye'de cok ucuz fiyata suriyeli hoca da bulursun belli bir sure sonra. "en verimli yontem ne" arayisina girersen 1 sene sonra hala baslamamis olma ihtimalin %99.

hot potato

youtube +1 bir de şehrinizde vakıflar falan varsa ücretsiz kursları oluyor. üniversitedeyken bi arkadaşım gitmişti.

dedim ben sana

öğrenmesi aşırı zevksiz bir dil. deli gibi kurallar bütün kurallara bir o kadar istisnalar. genel cümle yapısını öğrenseniz hatta günlük konuşma dili öğrenmeniz falan daha zevkli olur edebiyat no!!!!!

ala09

bir ara ben de sırf meraktan en azından harfleri öğreneyim diye şu videodan başlamıştım.

www.youtube.com

hocanın "bakın, ağzıma bakın" falan gibi garip bir enerjisi var, o da hoşuma gitmişti ne yalan söyliyim ehue.

chezidek

Suriyeli den Arapça öğrenilmez, speaking amaçlı ise Ürdün vs tavsiye ediyorlar özel hoca

fistikthecat

tavsiyeler için teşekkürler ama tam anlatamadım sanırım meramımı. duyuru başlığında yazdığım gibi giriş seviyesine kadar kendi kendime öğrenmek istiyorum, bu yüzden de youtube dan yada başka bir platformdan kanal tavsiyesi arıyorum.

issiz karga
Bir portekizli ile ispanyol anlaşabilir mi? Portekizlilerin konuştuğu portekizce ile brezilyalıların konuştuğu portekizce büyük ölçüde aynı mı? Brezilya portekizden onlarca kat daha büyük. İki ülke arasındaki baskın olan taraf brezilya mı? Brezilya ve portekizin ilişkisi türkiye-azerbaycan ilişkisi gibi mi? Bir portekizli, ispanyolca konuşan güney amerika ülkelerinden biriyle konuşmada anlaşabilir mi?




 

bu iki dil karsilikli anlasamaz, ama genelde yakinliklarindan dolayi biraz meraklisi oteki dili kolayca ogrenebilir.

"buyuk olcude"yi nasil tanimliyorsunuz bilmiyorum ama aksan, kullanilan ifadeler falan farkli. birisinin portekizli oldugunu brezilyali birinin anlamasi 1 dakikadan kisa surer, vice versa da gecerli.

iki ulke iliskisini bilmiyorum.

guney amerika ulkeleriyle anlasmak ozellikle zor olur cunku orada varyasyon cok fazla. ben ispanyada ispanyolca ogrendim arjantinlilerle konusurken zorlaniyorum mesela. kolombiyalilarin cok ozgun bir aksani var, meksikaliarinkisi rahat anlasiliyor.

reavelyn

1. çat pat
2. evet
3. hayır
4. hayır
5. hayır

buenosdias

Azicik akli calisan, comar olmayan Portekizliler Ispanyolcayi anliyor. Karsilikli iletisimde konusma kisminda sorun yasayabilirler belki.

Ortalama bir Portekizli icin Brezilya aksani degisik/komik kabul ediliyor. Grammer buyuk olcude ayni, telafuz farkliliklari var/

Baskin/cekinik bir iliski yok iki ulke arasinda. Ikisi de bagimsiz, birbirlerinin siyasetine karismiyorlar.

Degil

Cevabi ilk soru ile ayni.

whisky
Örnek cümle:
"I am someone who does a thorough job"
Garip şekilde internette yanıtını bulamadım, clickbait siteler var hep.


 

isi duzgun detaylara dikkat ederek, sonuna erdirene kadar yaparim demek.

robokot

dictionary.cambridge.org

neverletyougodown

thorough yu illa turkceye cevirsem tepeden tirnaga gibi bir ifade kullanirdim. thorough job bir isin her detayina ozen gostererek tamamladiginiz zaman kullanilabilecek bir ifade.

reavelyn
Bugünkü hakkımı hiç kullanmadım. Yarın kullanmak için rezerve ettim. Yanar mı?




 

Yok yanmaz. Hafta içinde kullanmanız yeterli.

put it in your appropriate place
Kaliphat dizisini izledim. Çok fazla sayıda ingilizce kelime ve deyim var dillerinde. imgiltere ile isveç arasi kontakt da yok. bunlar bu kadar kelimeyi nasıl ve neden dillerine aldi?




 

cermen dili çünkü.

ingiltere ile isveç ile kontak tarihi olarak ve kültürel olarak var. direk sınır olmasa da.

ayrıca almanca ile de çok kelime benziyor. isveççe ingilizce ve almancanın karışımı gibi bir şey.

AlsterWasser

2500 yıl önce muhtemelen aynı dildi bu ikisi

but that was just a dream

Bir de bunlara ek olarak İsveç'te Amerika'ya karşı bir pozitif yaklaşım var kültürel olarak. Bu da araya İngilizce kelime tıkıştırmalarına sebep oluyor.
Mesela "Fan" ve "Helvete" şeytan ve cehennem demek ve tahmin edeceğiniz gibi kötü durumlarda kullanılıyor. Ama insanlar mesela "fuck" diyorlar. Fuck İsveççe'de yok, ama kullanılıyor.

heritage
youtu.be

linkteki videoda (link tam yerinden başlıyor, başlamazsa video zamanı 27:42) easy dedikten sonra, alright lets take it over diyene kadar, arada ne diyor?
even for natarsha i know it's easy diyip christine'e dönüp she has bişey bişey diyor. arada bi spinal lafı geçiyor ama tamamını anlayamıyorum.
allaaam çıldıriciim ne olmuş tarsh'a???

 
Başlıktan da anlaşılacağı üzere Antalyada rusça kursu ya da özel ders veren kişi tavsiyesinde bulunabilecek olan var mı? fiyat önemli değil, önemli olan iyi öğretebilmesi.




 
Tabii ki imkansız değil ama cezayirli bir kız 3 ayda B1 seviye türkçeye geldiğini söylüyor. Ve telaffuzu native’e çok yakın. Şu koreli çabi ile yakın sayılır. Birkaç kelime dışında telaffuzundan yabancı olduğu zor anlaşılır. Ayrıca kendi dili dahil 5 dil bildiğini söylüyor. 2-3 cümle konuştu. İlk cümlesi tam native. Hiçbir aksan kayması yok mesela. İkinci cümlede koreyce falan demesi dışında yine çok sorun yok. Şaşırdım valla.




 

Ben de üniversitede akıcı Türkçe konuşan siyahi öğrenciler görmüştüm. Meğer liseyi Türkiye'de okumuşlar. Ondan öyle konuşabiliyorlarmış. Bir şekilde Türkiye'de eğitim görmüşse telaffuzu iyi olabilir ama üç ayda native düzeyine gelmek imkânsız bana göre. Türkçe 3, 5 kelimeden oluşan bir dil değil.

dissendium

Oyle bir sey olsaydi o kiz ders kitaplarimiza girerdi. Bir dilbilim profesoru ile gorusturun, deneylere girip para kazanabilir. Dunyada boyle 3 - 5 ornek var.

Bu arada daha yuksek olasilik kisinin B1 olmamasi. Onune gelene C1 sertifikalari, C2 sertifikalari veriyorlar zaten. Ayni seviye Ingilizce konusuyor diyelim ve Kanada'da bir okuluna gitti, A2 derlerdi ona yuksek olasilikla. 3 ayda A2 olmak normal.

howfaristhesky

kiz cezayirliyse dogustan iki dilli oldugu icin yeni dile yatkinligi olabilir diyecegim yine de sure cook kisa. demek ki oturup ezberlemis ama aksan icin arap olup da turk sandigim olmustu ama suriyelilerdi

ala09

Polyglot bir insansa normalden hızlı öğrenmesi vs normal.
Ab'de çalışan 34 dili akici konusan adam var.

logisticsmanager

@howfar
Konuşmasında ve yazısında hiçbir ek hatası yoktu. Gerçekten b1 olabilir. Benim takıldığım native’e yakın bir aksanı söylediği sürede yapması. Süre için hala yalan söylüyor diye düşünüyorum bilmiyorum. Kız “derken?” Şeklinde nitelemeler kullandı. Türk de benimle dalga mı geçiyor dedim başta. Ama ufak aksan bozukluğu ele veriyor tabi

neysene

cezayirliyse fransizca da biliyordur. o yuzden 5 bin kelimenin telaffuzu otomatik olarak geliyor zaten. arapcadan dolayi da bir 6 bin kadar gelse kelime dagarcigi ister istemez artiyor. muzik kulagi da iyiyse konusulan dilin ahengini taklit ederek aksanlarini kisa surede native seviyesine cekebilirler diye dusunuyorum.

boyle bir arastirma var mi bilmiyorum ama guzel sarki soyleyenlerin yeni ogrendikleri dilleri aksansiz konusmasi daha olasi gibime geliyor.

turk dizilerini takip eden iki berberi kizla tanismistim, onlarin da telaffuzu mukemmele yakindi mesela.

chezidek
Ekşide bir iki kişi 200$ oldu yazmış




 

185 dolar

jelly bear
Selamlar, Eylülün 4-5 inde rus misafirlerimin de katıldıgı bi etkinlik için çevirmen arıyorum. Var mıdır acaba burada, kadın tercüman tercih edilir daha rahat hissedeceklerini düşünüyorum.




 

Facebook'da Çeviri Blog diye bir grup var. Orada kesin bulursunuz.

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
www.youtube.com


5. saniyeden itibaren "teknik olarak bu bizi üvey kardeş yapar değil mi?" minvalinde bir cümle kuruyor ya hani. orada step .... ne diyor? step sister veya step brother kullanamaz da cinsiyetsiz olarak kardeş gibisinden bir şey söylüyor ama bir türlü anlayamadım?

çok kafamı kurcalar böyle anlayamadığım kelimeler kusuruma bakmayın.

 

(bkz: sibling)

gkhncnzdgn

step sibling diyor. sibling kardeşin cinsiyetsiz hali.

sir gawain

işte premier lig bu! ilk kez duyuyorum bu kelimeyi gençler. beni aydınlattınız. çok çok teşekkürler !

syozkn
Merhaba burayı çevirebilecek olan var mıdır? Ne dediğini genel olarak anladım gibi ama emin olamadım yine de.

By providing a complex image that has been generated through recurrent listening to what our informants have to say about themselves and their everyday life, we may be able to help them become recognised as individuals in their own right (Fraser 2000). Marlowe (2010: 188), also referring to Fraser, writes that ‘… when society views refugees more as ordinary people beyond the category of passive victim, there is a greater potential to see “them” as more like “us” and consequently as members of the community’.


Teşekkürler.

 

bazen böyle çeviri sorulduğunda, google translate'e koyup bakıyorum. ne kadar tutuyor diye, bunu fena çevirmedi. en sonda 1-2 kelimenin yerini değiştirdim o kadar. anlam doğru.

Bilgi verenlerimizin kendileri ve günlük yaşamları hakkında söylediklerini tekrar tekrar dinleme yoluyla oluşturulan karmaşık bir imaj sağlayarak, onların kendi başlarına birer birey olarak tanınmalarına yardımcı olabiliriz (Fraser 2000). Marlowe (2010: 188), yine Fraser'a atıfta bulunarak, '… toplum mültecileri pasif kurban kategorisinin ötesinde sıradan insanlar olarak gördüğünde, “onları” daha çok “biz” olarak, en sonunda toplumun üyeleri olarak görme potansiyeli daha yüksektir.

co2s2

İspanyolca çalışırken kafam biraz karıştı bu konuda. Biri aralarındaki farkı açıklayabilir mi?

Şöyle bir duyuru açılmış geçmişte bu konuyla ilgili (www.eksiduyuru.com) ama duyuruya gelen cevapla benim çalıştığım uygulamadaki anlatım (ekran görüntüsü olarak ekledim) tamamen farklı birbirinden. Hangisi doğru?


 

öncelikle sonunda "a" harfi olanlar dişil için ("la" artikeli), "e" harfi olanlar eril için ("el" artikeli), "o" harfi olan ise cinsiyetsizler için ("el" artikeli). bu cepte.

sonra, üzerinde o aksan işareti olmayanlar, tek başına isim gibi kullanılabilen (zamir demek bu), ingilizce "this". ama ingilizceden farklı olarak ispanyolcada bu this değişiyor artikele göre. örnek:

this is a book. ==> este es un libro. (neden? çünkü "el" libro)
this is a fish. ==> esto es un pez. (neden? çünkü "el" pez)
this is a girl. ==> esta es una chica. (neden? çünkü "la" chica)

yukarıdaki "this" kelimeleri ismin yerine geçiyor, bunu unutmayalım, "bu kitap", "bu kız" (sıfat) gibi değil yani.

üzerinde o aksan işareti olanlar ise işte bu sıfat görevine sahip olanlar, tek başına isim gibi kullanılamayanlar. örnek:

this book is mine = éste libro es mio.
this fish is big. = éste pez es grande. (yani neymiş? cinsiyetsiz olan fish, "el pez" sadece zamirken "esto" oluyor. "bu balık" derken yine "éste pez" diyoruz.
this girl is my friend= ésta chica es mi amiga.

bu kadar anlattıktan sonra yazılı dilde çok gerekli olmayan bir fark olduğunu da söyleyeyim. yani o işareti kullanmadan da yazabilirsin, bir şey değişmez. sadece konuşurken sıfat olan "éste"de "es" hecesine vurgu yapacaksın o kadar.

sagesen
aklımda kaldığı kadarıyla, dağınık ilgili alanlarına sahip olmak ile ilgiliydi. böyle introvert gibi yeni dönem geyiklerinden biriydi. polymath gibi ama o değil aradığım.

uzun haliyle jack of all trades diyebilirz ama tek kelimeydi.

bununla ilgili bir ted konuşmasına da denk gelmiştim. kadın anlatıyordu işte çok hızlı öğrenirler, yetenek trasnferleri kolaydır falan.

bir haftadır düşünüyorum yok bulamıyorum.

 

dilettante?

kobuzchu kiz

multipotentialite?

the guy from batman
Did you get the refund?
Have you got the refund?

Aradaki fark nedir?

 

İlkinde refund mevzusundan daha önce bahsedilmiş, refund'ın yapılacağı tarihi geçmişte kalmış.
"senin refund işi noldu alabildin mi"

İkincisi ise refund mevzusundan ilk kez bahsedilmiş ya da refund tarihi henüz geçmediği için alabilme ihtimali hala var olarak görünüyor.

İlkinde bu ihtimal artık yok anlamı çıkabilir ama çıkmayabilir de.

Bruce

bir sohbet ortamında birini karşınıza almışsınız. bir iki sene önce başınıza gelen hepsiburada rezaletini anlatıyorsunuz hararetli hararetli. şöyleydi böyleydi derken karşınızdaki de soruyor "e peki ne oldu, paranı geri alabildin mi?" bu ilkidir.

biriyle düzenli olarak ilişkide ve iletişimdesiniz. bu kişi başınıza bir iki sene önce değil, şu sıralarda bir hepsiburada rezaleti geldiğinden ve mücadele sürecinizin devam etmekte olduğundan haberdar olup konu sonuca bağlandı mı, ne oldu diye geçmişten değil, günümüzden güncel bilgi almak istiyor. bu ikincisidir.

bir garip melek
Bir arkadaş var da ayağımı kaydırmak istiyormuş. Kaydirsana diye mesaj atacağım da İngilizce yazmam lazım.




 

put nose out of joint veya cook someone’s goose

Northern Mariner
We like to think, hiding the thought, that with all the marvelous ways in which we seem now to lead nature around by the nose, perhaps we can avoid the central problem if we just become - next year, say - a bit smarter.

özellikle "perhaps"e kadarki kısımda... "around by the nose" ne oluyor?


 

dictionary.cambridge.org

neverletyougodown
Fransızca öğrenmeden ölmek istemiyorum. Sadece comment tapelles tu-je m’appelle biliyorum :(
Okunuşla yazılış arasında uçurum olduğundan kitaptan ziyade software daha iyi olur sanırım
Bi de yaşım 25


 

"dil en iyi yatakta ogrenilir" - fransiz bir sevgili bul iki ayda "derdini anlatacak kadar" ogrenirsin. ciddiyim. :D

cooperr

ac duolingo.com bir bitir fransizcasini sonra istedigin gibi ilerletirsin zaten.

robokot

Daha türk sevgili bulamıyorum fransız sevgili nasıl bulayım

binlercedansozvar
Kursu alacak kişi 28 yaşında, A2'den başlayacak ve bütün kurları alacak.

Kendisi bizzat bazı kurslara gidip görüşmüş ancak buradan da kişilerin tecrübelerini öğrenmek istiyor.

Özetle; Ankara'da İngilizce kursu arıyoruz, tavsiyelerinizi verirken aklınıza gelen pozitif yönlerini de yazarsanız çok iyi olur.

Şimdiden teşekkürler.

 

Ben gitmedim ama gitseydim ODTÜ'nun kurslarına yazılırdım. Memnun olmayanı görmedim.

Amaranta ursula
Merhaba. 6 sene once avusturyada 5 ay yasadim, a2.2 seviyesinde sertifika alarak ayrildim ama sonra klasik devam edemedim ve su an pek bir sey hatirlamiyorum. Simdi tekrar baslayacagim almanca grammar kitabina sifirdan baslamak mi mantikli? Soruyorum cunku bunu denedim pek surduremedim nedense, keyifli gelmedi. Baska hangi kaynaklardan tekrar a2.2 seviyesine gelebilirim?




 

~2 yildir almanca kursuna giden ve c1'i neredeyse (son hafta) bitirmek üzere olan biri olarak kisisel tavsiyem, bir kursa git ve a1.1'den basla. dersen ki istemiyorum. hobileriniz nedir? sorusuna almanca olarak duraksamadan cevap verebiliyorsan. grammer kitabi alip b1'den basla. ama bence almanca bu sekilde tek basina ögrenmek icin zor bir dil.

not: tabi ki ögrenme kisiden kisiye degisken bir durum. ben kendi tecrube paylastim.

helenart
bbc'nin podcast serisinin adı. neden 6 minutes değil?




 
Podcastleri hangi uygulama araciligiyla dinliyorsunuz? Ben google'in uygulamasını kullaniyorum ama pek hosuma gitmiyor.
Ayrica ingilizce listening icin ozellikle onereceginiz podcastler varsa duymak isterim. Konuşmak metinlerinin yazilari olursa super olur.

VOA takip ediyordum. Anlattiklari guncel ve tarihi konulari ilgimi cekiyor ama konusanlarin ses tonlari ve cok fazla yavaslatilmis olmasi beni rahatsiz ediyor. Luke's English Podcast seviyorum, tavsiye ederim.

 

Ben Luke ile başladım. Serial diye bir podcast dizisi var onu bitirdim. Sonra haber kanallarına geçtim. Şu an BBC be TRT World dinliyorum. Tavsiye ederim.

adwokat

@adwokat hangi uygulamadan takip ediyorsun?

Kirmizibavul

Ben apple podcastten dinliyorum.

adwokat

podcasts.apple.com
podcasts.apple.com
podcasts.apple.com
podcasts.apple.com

ilk ogrendigim zamanlarda yuruyus yaparken dinliyordum, hepsi cok iyi.

fearisthemindkiller

Yuruyus yaparken dinlemek cok iyi fikir gercekten. Ilk basladigimda boyle baslamistim. Yuruyus cok daha zevkli oluyor. Gene baslayacagim. Madem hatirlattin iyisi mi gene baslayayim.

Kirmizibavul

uygulama sadece bir aracidir. ornegin luke'u hem apple podcasts'ta hem google'da hem de spotify'da bulabilirsin.

Luke iyidir, sikilmazsin ve de soyledikleri genelde yeni baslayanlar tarafindan bile kolayca anlasilir.

yoggi
merhaba. 2-3 hafta önce görüştüğüm bir şirket hala olumlu/olumsuz dönüş yapmadı. normalde olumsuz da olsa dönüyorlar. aşağıdaki şekilde bir mail yazdım ama çok iyi olmadı gibi geldi.

Hi X,

I hope you are doing well. I was wondering if any progress about my process.

Best Regards

sizce yeterli mi?

 

"if there is any progress" olacak onun disinda yeterli bence.

robokot

Hi X,

Hope you are doing well.

I am writing to follow up on our discussion a few weeks ago about the position in ....

Would you please share with me the status of my candidacy?

Best wishes,

makarnavodka
[dil]
(2) 

ingilizce adres

xyzxyz #1487783
street ve no diye kısımlar var ama bizim adres formatı x mah. y cad. z apt. 1/1 gibi bir formatta. adresi nasıl yazabilirim? Formu da ingilizce doldurmam bekleniyor.




 

Apartman numarasi/Daire numarasi Cadde adi
Posta Kodu Ulke

111/4 Abc (Street)
34000 Turkey

Aslinda bu Turkiye'nin de formati, Turkiye adresimi de bu sekilde veriyorum, postacilar anliyor. Hic sorun yasamadim. Ne apartman adi yazarim, ne de mahalle adi.

Asil "su mahalle, su caminin arkadasi, bakkaldan sonra 2.apartman..."diye adres yazanlar aslinda tarif veriyor adres yazmiyor.

Posta kodun zaten mahalleni veriyor, ilk iki numara da sehri gosteriyor, apartman numarasi onemli cunku sirasi var 1 3 5 7 diye gidiyor.

howfaristhesky

Dediğin formatın ingilizce halini mi soruyorsun yoksa türkiye’de ki adresinin ingilizceye uyarlanmışını mı soruyorsun? Adres türkiye’deyse direkt olarak yazılıyor diye biliyorum (en azından ben hep öyle yazdım)

Her şey ingilizce yazılır, adress : x mahallesi y sokak z apartman no: 128 bu şekil. Sadece türkçe karakter kullanmaktan vazgeçebilirsin gerisi full aynı

avatar is back
[dil]
(1) 

buradaki espri ne?

m e b #1487743
merhaba.
buradaki espriyi anlamadım. nasıl bir kelime oyunu var?

www.instagram.com

 

The hell out of kalıbı çok demek. You scared the hell out of me.

www.merriam-webster.com

Burada da hem "çok fena kaynatmak" hem de "içinden cehennemi kaynatarak çıkarmak" (hell out of) anlamı oluşuyor.

herzan
"Sister x, my first grade teacher..." diye gidiyor metin. Rahibeler mi ders veriyor yoksa öğretmenlere "abla" diye mi hitap ediyorlar bilemedim. Fikri, bilgisi olan var mıdır?




 

99% ihtimalle evet.

contexti bilmiyorum ama sister derler rahibelere.

AlsterWasser

Yehova'nın şahitlerinde dindaşlarına sister brother diyorlar.

diffarentiationation

rahibe olmalı, doğru.

e haliyle
Blow kelimesinin fiil ve isim olmak üzere iki sözcük türü var. İki sözcük türünde de telaffuzlar aynı.

www.oxfordlearnersdictionaries.com

www.oxfordlearnersdictionaries.com

Merak ettiğim, fiil olanı farklı, isim olanı farklı okunan kelimeler var mı İngilizcede? Yoksa kelimenin telaffuzu sözcük türünden bağımsız mı? Fiil de olsa isim de olsa telaffuz aynı mı?

 

fiil ve ismin farkli telaffuz edildigi cok ornek var. record ve present geldi aklima ilk. kimisi ayni oluyor ama kimisinde degisiyor telaffuz.

der meister

Live on tv /layv/

I live in ... /Liv/

howfaristhesky

İkisi de fiil olup farklı okunanı bile var. Read/read. Present olanı riid, past olanı red.

kobuzchu kiz

@kobuzchu kiz, onu biliyorum. Hatta yazılan örnekleri de biliyordum ama hiç aklıma gelmedi niyeyse. Enteresan bir olay.

dissendium

ingilizcede katı bir kural olmamakla birlikte şöyle bir eğilim var. bir kelime, fricative (f,v,θ,ð,s,z,ʃ,ʒ,h) bir ses ile bitiyorsa ve isim ile fiil ayrımına gidiliyorsa (yani o kelimenin hem isim hem de fiil versiyonu varsa) isim olan voiceless fricative (f,θ,s,ʃ,h), fiil olan ise voiced fricative (v,ð,z,ʒ) bir ses ile seslendirilir.

excuse
fiil /ıkskju:z/
isim /ıkskju:s/

use
fiil /ju:z/
isim /ju:s/

close
fiil /kloʊz/
sıfat /kloʊs/

breathe
fiil /bri:ð/
isim /breθ/ gibi.

bazı durumlarda bu fenomen yazıya da yansımıştır.

believe (fiil) /bıli:v/
belief (isim) /bıli:f/

relieve (fiil) /rıli:v/
relief (isim) /rıli:f/ gibi.

the guy from batman
- a2 seviyesinde gramerim iyi
- basit cümleleri konuşabiliyor ve karşımdaki kişiyle çok rahat olmasa da anlaşabiliyorum
- 1. problemim yabancı kişinin ingilizce konuşurken çok hızlı gelmesi. Kısa cümlelerde sorun yok ama uzun cümleleri kelime yardımıyla ancak yazılı olarak anlayabiliyorum.
- 2. Problemim ise kelime bilgim çok az ama bana bir kelimeyi 50 kere yaz gibi sıkıcı işlerden çok eğlenceli ya da interaktif şeyler lazım.
- 3. Problemim ise ingilizce öğe dizilişinin türkçeye göre ters olması nedeniyle uzun cümlelerde (özellikle clauselarda) cümlenin başı neydi ya demem oluyor. Bu da cümleyi anlama hızımı düşürüyor, ya da karşımdaki kişiye tekrarlatmak (belki 3 kez) zorunda kalıyorum.
- 4. Problemim listening kısmında bayağı kötüyüm. Tabi bu direkt karşıdaki kişinin konuşma hızıyla alakalı oluyor. Normal hızda konuşan birinin ancak 0.75x bi hızda konuşmasını anlayabiliyorum. Bunun için audibook ve eserin yazısını (blinkist gibi applerle) açıp ya da youtubedan theresa may videoları açıp ingilizce altyazıyla takip ediyorum. Fakat bu bana bir şey katıyor mu etkisi nedir henüz hissedemedim. Sebebi yine kelime bilgisi azlığı nedeniyle bütün cümleleri olmasa da yarısını anlamadan takip etmek sıkıcı ve işlevsiz gelmeye başlıyor.

Soru: bu bilgiler ışığında benim öncelik vermem gereken şeyi ve hangi metotla olması gerektiğini ve bunu takip eden çalışma şeklini söyler misiniz?

Not: şu an için altyazısız bir ingilizce dizi izlemek romence izlemekten farksız geliyor. Aradan kelimeler yakalamak dışında telaffuzlar üzerimden kelimeleri ve özellikle bağlaçları duymak işkence gibi.

 

- listening, writing, reading, speaking bunların hepsi farklı beceriler ve hepsine ayrı çalışman gerekecek.
- hızlı gelmesi çok normal. uzun cümlelerde kafanın karışması da çok normal. zaten kolay gelse boşa çalışıyor olurdun. önce basitten başla. günlük dilin kullanıldığı, kısa cümleler kurulan dizilere bak. friends kolaydı diye hatırlıyorum. benim dil bilgim vardı liseden, dizi izleyerek dinlemeyi öğrendim (türkçe altyazıyla hem de). ve bu bence çok etkili. çünkü yazının aksine, mimikler, bağlam ve ton bilgilerini de alabiliyorsun dizi film izlerken. anlamak kolaylaşıyor. ve sevdiğin eğlenceli bir şeyi takip etmek daha kolay. bu tonlamalar sayesinde okurken cümlenin parçalarını anlamak da kolaylaşıyor bence.
- kelime öğrenmek için anki'ye bakabilirsin. bu programda kendi karşına çıkan kelimeleri kart olarak ekleyebilirsin, sana tam unutmadan önce soracak. aralıklı tekrar (spaced repetition) deniyor buna.

alt yazısız izleme zaten. zorluğu doğru ayarlamak lazım. ne çok kolay olup sıkıcı ve yararsız olacak ne de bezdirecek kadar zor. ilgini çeken bir şey olursa baktığın kaynak, yarısını bile anlamak güzel gelecek.

curious mind

effortles english setine bakabilirsin. ben de b1 seviyesindeyim çözüm yolları arıyorum kısa sürede ilerleme kat ettirecek.

bigcaptain

Podcast dinlemenin buyuk faydasini gordum ben. Ilk etapta dinledigimin yuzde 30unu ancak anliyorken bir sure sonra bu yuzde 80e cikti. Kulak asinaligi icin surekli maruz kalmak gerekiyor.

Kirmizibavul
goethe bana uygun seviyede yüzyüze eğitime başlayıncaya kadar gitmeyeceğim. yoksa tercihim orası. (şu an sadece a1 var o da ileri tarihte başlayacak)
istanbulda mümkünse yüzyüze önerilerinizi alayım.
danke.


 

goethe biraz para tuzağı haberiniz olsun, anadolu yakasındaysanız marmara üniversitesinin kursları oluyor onlar yüzyüze kurslara başlarsa tavsiye ederim orayı

nahtoderfahrung

ya goethe'yi biraz da son kurlara doğru gidip, belge alabilmek için (düz sertifikadan bahsediyorum, ekstra sınav değil) tercih ederim kafasındayım. sonuçta daha geçerli uluslararası açıdan. ancak dediğiniz gibi özellikle ilk kurlarda ben de mantıklı bulmuyorum ancak saçma sapan halk eğitim stili hobi olarak dil öğreten yerlere de uğramak istemiyorum. acelem var :D

jimjim

Para tuzağı +1
Pandemiden önce Goetheye başlamıştım yüzyüze.B1 e kadar yüzyüze geldim, memnundum(iyi 1-2 hocaya denk geldim) ,pandemide B1 i online aldım.Onlinedan hiç memnun kalmadım,bıraktım.Özel ders ile devam ettim.Bence belli bir seviyeden sonra iyi bir hoca ile özel ders ile max 2-3 kişilik grup dersleri daha faydalı olur.Sertifika için zaten Goethe sınavına girilecek her türlü.

arenas
Başvurum için sonuç bekliyorum, ne zaman sonuçlanır dedim geçen hafta, kadın bana şu yanıtı verdi:

"I am due to reply the week following July 5". 5 temmuz pazartesi ya, bu kadın şimdi 5 temmuzun olduğu haftayı mı kastetti yoksa bu haftadan sonraki haftayı mı yani 12 temmuz pazartesi gunku haftayi mi?

Ne dersiniz?

 

5 Temmuz ile başlayan hafta diyor. Bu hafta yani.

himmet dayi
[dil]
(5) 

Hangi dil okulu?

dmnbl #1486791
Merhabalar,

Bolumum Computer Science.IT Project Management Master'im var; polonya'da ingilizce olarak bitirdim ama ingilizcem konusunda pekte ozguvenli degilim bunu asip baska bir ulkeye gitmeyi istiyorum. Yasim 30 treni kacirmadan gitmek istiyorum.

Ingilizcem kotu degil ama pratik yapamadigim icin pek akicida degil. Bu yuzden kursa gitmek istiyorum.Sizce hangi ulke ve hangi programa katilmaliyim.

Ulke olarak hangisi Irlanda/Ingiltere/Kanada/ABD/Malta?

Tecrubeli biri yardimci olursa cok sevinirim <3

 

Maddi sıkıntı yoksa abd seçerdim.

but that was just a dream

@ but that was just a dream +1.

İmkanın varsa net ABD. İrlanda'nın dil okulları nasıldir bilmiyorum ama İrlandalıların konuştuğu ingilizce değil adeta, Dublinese. Kanada ABD gibi olur. İngiltere de çok iyi bir seçim. Malta hakkında bilgim yok ama görece ekonomik çok fazla dil okulu var orada diye biliyorum.

ozgurluk savascisi

Malta, irlanda kafadan elenir. Sempatimden dolayı ingiltere seçerdim ben. Güneyi olsun. Zevkli olur. Hem de güney’de nativeler fazla.
Abd de olur pektabii.

Deathrow

kanada/amerika icin universitelerin "continuing education" bunyesindeki kurslar olmali, oyle aciktan ozel kursa kaydolursan dil ogrenmeye degil gezmeye gelmis zipirlarla muhattap olursun birsey ogrenemezsin.

cooperr

Valla polemik değil de, gezmeye gelmiş batı avrupa zıpırları ve güney amerikalı okumuş kesimden bir arkadaş grubu yaparsan baya baya ingilizce de öğrenirsin, hayvani bi eğlencen de olur. 11 ay brighton’da böyle yaptım. Hayatımın en efsane ayları sayılır. İngilizce’de de ders verebilecek seviyeye ulaşmıştım bu macera sonunda.

Deathrow
Bir ses kaydı çözüyorum. Kayıtta siyahiler için ayrımcılık ve nefret söylemi içeren bu kelimenin söylenmemesi gerektiği belirtiliyor. Bunu diyen kişi Türkçe kodlamayla "SILÖR" gibi bir şey diyor. Çıkarabilecek olan var mı?




 

slum, slang gibi bisi olmasin yahut sealer, sailor bilemedim.

camussar

Baya düz "slave" diyor olabilir mi acaba?

en.wikipedia.org

Şuraya da bak

buff

Slur? Ses kaydını atarsanız daha iyi anlaşılır.

ryhmer

Ses kaydi olmadan zor valla

proletarier aller lander vereinigt euch

en.m.wikipedia.org

burdasorularibensorarim

Çok teşekkürler. Bir çalışmadaki görüşme kaydı olduğundan etik sebepleri göz önünde bulundurarak kaydı paylaşamıyorum.

Khalkedon
meine Familie wohnt in Bursa. Neden wohnen değil, onlar(sie) değil mi?




 

Tekil olarak ele alınıyor böyle şeyler.

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi

benim ailem Bursa'da yaşıyor. gördüğün gibi özne, "aile" kelimesi ve tekil. "aileler" değil. o nedenle fiil de tekil olacak.

chillbabe

ek yapıyorum Eltern için de mi aynısı geçerli?

herseysermayeicin

eltern çoğul. Meine Eltern leben... olacak.

chillbabe

Eltern için çoğul alıyoruz. İngilizce'de de parents deriz.

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi

Kaç ailen var?

howfaristhesky

ingilizce biliyorsan ayni aslinda. my family lives in bursa - burada family yine tekil. they olsaydi "they live in bursa" olurdu.

robokot
[dil]
(1) 

If conditional

karaca2 #1486217
Merhaba. Ielts speaking pratigi yapiyorum. Mesela bir konu hakkinda ornek verirken kendimi hep if’li cumleler kurarken buluyorum ama dogru mu emin degilim. Ornegin demek istedigim su ogretmen fazla odev verirse ogrenciler yorulacaktir. If the teachers give so much homework to students, they will probably get exhausted. Yani boyle farazi ornek verdigim if’lerde zero conditional’i kullanmam dogru mu? Benim turkcem de bozuk ingilizceye uyarlamaya calisinca iyice batiriyor olabilirim...




 

if cümleleri 0-3 arasında 4 mantıkla yer alır. tersten bakacak olursa

tip 3- de artık gerçekleşmesi imkansız bir olay vardır. buna da uygun tensle yapılır. iki tarafta gecmis zaman. örn. kaza gecirmeseydi, vaktinde gelecekti.

tip 2- de yapılmamıs bir olay ve bunun bir sonucu vardır. ve yapilmasi artik yüksek ihtimalle olası degildir. cok para kazansam , audi alırdım. burada past ve would/could iliskisi var.

tip 1- buradaki mevzu muhtemelen senin kafani karistiran yer. bunun bir tarafa simdiki zaman veya perfekt iken, diger tarafi gelecek zamandır. türkce cevirisinde bazen genis zamanda kullanilir ama ingilizcesinde if olmayan cümle gelecekte zamanda yazılır. If I have money, I will travel. tip-1 de anlatılan olayların yüksek olasılıkla gerceklesegi varsayilir.

tip 0- bu arkadasın problemi tip-1 benzemesidir ama bu genel-gecer kabul görmüs seyler icin kullanilir. herkesin tahmin ettigi bir seyden bahsederken bu tip faydalidir. genel-gecer seyler anlattigi icin present simple'ların kankasıdır. iki tarafta present simple olur. örn. yagmur yagarsa, yollar kayganlasır. if it rain, the road get slipery.

senin ornege gelecek olursak. burada genel gecer bir durum anlamak istiyorsan tip-0 ile yazabilrisin. daha dogru tip-0 ile yazarsan genel gecer bir dogru gibi okur karsi taraf.

tip-1 gibi yazarsan burada gerceklesme ihtimali yüksek diye okur. yani öğretmen cok verecek, cocuklarda yorulacak yorumu olur.

tip-2 de öğretmenin cok ödev verme ihtimali zayıftır, dogal olarak cocukların da yorulma ihtimali zayiftir.

burada önemli olan iki tarafin tenselerini uygun kullanman ve de ona göre bir anlam olusmasi. en sıkıntı olan tip 1 dir. dedigim gibi türkçede geniş zamani ile yazdıgın bir cümleyi burada gelecek zamanla yazmak zorundasın.

bir de baglactan sonra will (gelecek zaman) kullanılamaz. o nedenle cümlenin if'li tarafi will olamaz.

helenart
[dil]
(4) 

Emin olamadim

walser #1485974
Merhaba. Master icin basvurmak istedigim okul ielts icin overall 6.5 sarti koyuyor, section bazinda puanlama kurali yok. Yine de benim bir section’dan 5.0 almam bir sorun yaratir mi secilme konusunda? Bunu tecrube eden oldu mu hic aranizda?




 

Benim gittiğim okul (ve gördüğüm çoğu diğer yer) mesela overall 6.5 diyorsa her bant en az 6 olabilir diyordu. Atıyorum 7 istiyorsa da en az 6.5 diyor vs. benim gördüklerim böyleydi.

nhk ni youkosu

Benim basvurmak istedigim okulda boyle bir sey yok, overall 6.5 deyip birakmislar herhangi bir detay yok.

walser

belirtmedilerse sorun olmaz. bir sekilde sorun olursa itiraz edersiniz, haber vermediniz vs dersiniz.

reavelyn

Yani sorun olmaz falan derken, neticede talep goren bir programsa minimum sartlari saglayan herkesi kabul edecekler diye bir sey yok. Dolayisiyla dusuk ingilizce skoru sartlari saglasa dahi riskli. Red sebebi de belirtmedikleri durumda itiraz pek ise yaramaz.

hot potato
A1?
A2?
i.hizliresim.com


 

ingilizce hocası değilim. ingilizce öğreneli de çok oldu o yüzden seviyelerdeki farkı hatırlamıyorum.

ama seviyeleri yeni öğrendiğim başka dillerden kıyas yaparsam A2.1 derim.

edit:
gerçi hiç zaman farkı göremedim. bir modal verb var A1.2 falan en fazla ya da.

AlsterWasser

A2

bugisme

Bir tane infinitive gördüm. Bu üniversite hazırlıkta B1 bile olabilir. A2 ile B1 arası denebilir. İngilizce öğretmeni değilim.

dissendium

A2

debian

İngilizce öğretmeniyim A1 sonu A2 başı

howfaristhesky

A2 degil, B1.

Avoiding The Puddle
[dil]
(4) 

IELTS Writing

karaca2 #1485723
Merhaba. 1 hafta sonra IELTS’e gireceğim evde kendim çalışıyorum. Writing konusunda kaç puan alırım kestiremiyorum kimse değerlendirmediği için. Cambridge kitaplarındaki examiner’in puan verdiği örnek essay’lere bakıyorum. Alakasız bir şey yazan adaya bile en az 4.5 vermişler, bunları görünce ben topic sorusunu içeren 250 kelime sınırını da geçerek en az 6 alabilir miyim merak ediyorum. Cambridge kitabındaki puanlar gibi mi veriyorlar gerçek sınavda da? Kendimi nasıl değerlendirebilirim başka?




 

Örneklere bakıp okuyun. Kullanılan cümleleri sindirim. Kullanılan although, as soon as ve benzeri kelimelerin doğru kullanımına dikkat ediyorlar. Dümdüz yazmak yerine cümlelerin birbirine bağlantısı, karmaşık cümle yapısı ve passive kullanımları da önemli. Ben bunlara dikkat ederek 6 7 arası puan aldım. 3-5 konuda kendi çapınızda biseyler yazmaya çalışıp örneklerle karşılaştırın.

false pretension

writingden 6 ve üzeri almak kolay değil. en az puan verilen kısım orası. 4.5 puana bakmayın siz zaten hiç bilmemek lazım o puan için.

6-6.5 alan örneklere bakınca zaten gayet düzgün yazılmış örnekler oluyor. bu puanın üstünü almak içinse farklı kalıplar, farklı tenseler, aktif passive formlarının birarada kullanılması lazım. kolay iş değil.

youtube de "IELTS-up Online lessons" kanalına göz atabilirsiniz

egokalp

egokalp + 1 4,5 a kadar olay kolay fakat 5'ten sonra olay değişiyor.ben mesela reading den 7,5 aldım fakat speaking ve writing den 5,5 u geçemedim.

high hopes of the sozluk

Ben turkce bile bisey yazamam, 6 almistim. Örneklere gore bir metin yazip ezberledim, sinavda da soruya gore degistirdim. zamanim ancak yetti.
Ama cok rapor yazdigimiz icin 1. Kisin benim icin kolay.

wishmaythşngs
"Ne Yapmalı?"da Lenin'in bahsettiği "kendiliğindencilik"in İngilizcesi nedir?




 

Valla Lenin'i bilmiyorum da kelimenin ingilizcesi spontaneity.

Şurada da başlıkta geçiyor, sanırım bahsettiğiniz metin: www.marxists.org

plutongezegendegilmi

mobil görünümden çık