www.espnfc.com
Arkadaşlar bu linkte yer alan videonun 36. saniyesinde yorumcunun "It was very" dedikten sonra ne dediğini anlayamıyorum yardımcı olur musunuz?
Arkadaşlar bu linkte yer alan videonun 36. saniyesinde yorumcunun "It was very" dedikten sonra ne dediğini anlayamıyorum yardımcı olur musunuz?
This observation led us to conclude that VPA-induced ERK pathway activation occurs via an increase in the stability of Ras, mediated by b-catenin signaling
şimdiden teşkürler ^_^
şimdiden teşkürler ^_^
i agree that my liability for this bill is not waived and agree to be held personally liable in the event that the indicated person, company or association fails to pay for any part or the full amount of these charges.
sorum başlıkta.
Türkçesini bilen varsa çok makbule geçer.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
herkese iyi geceler;
kitap almak istemiyorum. unutmamak için deneme çözmek istiyorum. hangi site önerirsiniz?
ya da elinde olan var mı? varsa paylaşmasını rica edebilir miyim arkadaşlar?
kitap almak istemiyorum. unutmamak için deneme çözmek istiyorum. hangi site önerirsiniz?
ya da elinde olan var mı? varsa paylaşmasını rica edebilir miyim arkadaşlar?
soru net aslında, gramer yapısı olan ama çok kelime eksiği ve haliyle konuşma eksiği mevcut biri ne yapmalı şu dili öğrenebilmek için ?
ingilizceye nasıl çevirebilirim bu soru cümlesini?
Bir şirketin mesela veya kişinin çalışma alanı tekstildir, çalışma alanınız nedir diye nasıl sorabiliriz, özellikle şirket için, mesela beymen'in çalışma alanı nedir?
Working area doğru mu?
Working area doğru mu?
Yeni Yaptığımız Kek Tarifleri Uygulamamızı Denemek Ister Misiniz?
Düzgün Şekilde Kategorilendirilmiş Birbirinden Özel 1000'den Fazla Kek Tariflerini Deneyebilirsiniz.
Uygulama Size Özel Tamamen Ücretsizdir. Uygulamayı Kullanmak Için Internet Bağlantısı Gerekli Değildir.
Denemek Için Indiriniz
Özür Dileriz!
Verdiğimiz Kısa Rahatsızlık İçin Özür Dileriz.
Düzgün Şekilde Kategorilendirilmiş Birbirinden Özel 1000'den Fazla Kek Tariflerini Deneyebilirsiniz.
Uygulama Size Özel Tamamen Ücretsizdir. Uygulamayı Kullanmak Için Internet Bağlantısı Gerekli Değildir.
Denemek Için Indiriniz
Özür Dileriz!
Verdiğimiz Kısa Rahatsızlık İçin Özür Dileriz.
mobilden girenler için; www.imgim.com 
www.imgim.com
edit notu: soruya ekleyemedim direkt olarak nedense. hata verdi

www.imgim.com

edit notu: soruya ekleyemedim direkt olarak nedense. hata verdi
biri bana ev kiralayacaktı. Gönderdiği resimler, tarzı filan pek hoşuma gitmedi. Nazikçe bu evin bana yaramayacağını yazdım ama sonra bana bu maili atmış. Tam olarak anlaamdım ne demek istemiş, sanki ayar verir gibi geldi. Sen iyilikten anlamıyorsun filan gibi. Sizce ne bu şimdi?
Warum gibst du deinem großen Bruder dein neues Motorrad nicht?
Deinem grossen bruder in gramerini anlayamadım. Dein neues i de anlatırsınız bir cümleyle hatırlayacağım umarım
Deinem grossen bruder in gramerini anlayamadım. Dein neues i de anlatırsınız bir cümleyle hatırlayacağım umarım
Breaking Bad'i bilenler bilir ama bilmeyenler için şu videoyu yapıştırıvereyim şuraya: www.youtube.com 
Sorum da şu: bu 'yo' tabirinin Türkçedeki en uygun karşılığı nedir?
not: ama sokak ağzını sormuyorum. yani "yea" ya da "şşş" gibi sokak ağzı karşılıkları değil de, yazı dilinde garip kaçmayacak karşılıklarını soruyorum.

Sorum da şu: bu 'yo' tabirinin Türkçedeki en uygun karşılığı nedir?
not: ama sokak ağzını sormuyorum. yani "yea" ya da "şşş" gibi sokak ağzı karşılıkları değil de, yazı dilinde garip kaçmayacak karşılıklarını soruyorum.
Argoda başka bir anlamı var mı? Bir yerde geçiyor da bildiğimiz anlamı pek mantıklı gelmiyor, diğeri cuk oturuyor. Eğer böyle bir şey varsa herkes tarafından rahatlıkla anlaşılabilir mi yoksa sadece bir grup genç tarafından mı kullanılır?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
haftaya yokum, beni idare et lütfen.
manage, direct, lead gibi anlamları aramıyorum.
to keep one's head above water veya cover mı kullanılıyor?
cover the week for me / cover the situation ?
farklı kullanım duydunuz mu?
en sık kullanım nedir?
manage, direct, lead gibi anlamları aramıyorum.
to keep one's head above water veya cover mı kullanılıyor?
cover the week for me / cover the situation ?
farklı kullanım duydunuz mu?
en sık kullanım nedir?
Var mı önerebileceğiniz?
-into the badlands- harici
-into the badlands- harici
Ya da bir sembol filan gibi bir şey mi acaba?
Finans çeviri guruları toplanın :)
Ufacık bir yardıma ihtiyacım var; aşağıdaki cümleyi çevirebilecek olan var mı?
XYZ Corporation declares a 5% stock dividend on its 1,000,000 shares of outstanding 10 per common stock (5,000,000 authorized).
Ufacık bir yardıma ihtiyacım var; aşağıdaki cümleyi çevirebilecek olan var mı?
XYZ Corporation declares a 5% stock dividend on its 1,000,000 shares of outstanding 10 per common stock (5,000,000 authorized).
tad olarak acı. ama böyle biber acısı gibi değil, lahmacun acısı gibi değil. mesela rakıyı susuz içmeye yeltenen bireye "içme, acı olur öyle" derkenki acı. sek rakının acılığı mesela?
Aslinda bu talep ceviri isteginden daha cok beyin firtinasi istegi.
Bilenler bilir. Placebo - Pure Morning sarkisinda gecen;
"Our thoughts compressed, which makes us blessed" derken kastedilmek istenen sizce neydir ?
Bilmeyenler icin;
Sarki:
www.youtube.com
Sozler:
www.lyricsfreak.com
Bilenler bilir. Placebo - Pure Morning sarkisinda gecen;
"Our thoughts compressed, which makes us blessed" derken kastedilmek istenen sizce neydir ?
Bilmeyenler icin;
Sarki:
www.youtube.com

Sozler:
www.lyricsfreak.com
okuduğum kitapta çevrilmemiş rene char epigrafı var, anlamını merak ettim. çevirebilir misiniz?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

Its way too small to make I need it to be as large or larger than the attached. or we can do the attached.
merhaba. iki kelime sorum var.
ilki "faaliyetler için öngörülen" ingilizce nasıl derim?
diğeri "otoritenin öngöreceği" ingilizce karşılığı nedir?
ilki "faaliyetler için öngörülen" ingilizce nasıl derim?
diğeri "otoritenin öngöreceği" ingilizce karşılığı nedir?
why did you do that? arasındaki fark nedir? yardımcı olabilecek olan var mı? bu would /could başıma bela oldu:(
"Which presumes that most die in an accident, when, in fact, the statistics show that is not the case."
Notice how Laura didn't respond to John's question by saying, "No, I don't want to go out to the show tonight." What she actually said — her locutionary act — was "I'm feeling ill."
An illocutionary act is what a person does in saying something else. Locution is speech. In-locution (in speaking) becomes il-locution through phonetic assimilation. In saying that she feels ill, Laura was telling John that she doesn't want go out.
Beyond communicating the state of her health and the answer to John's question, Laura accomplished one more thing through saying "I'm feeling ill." She got John to make her some soup. A perlocutionary act (per-locutionary, through speaking) is focused on the response others have to a speech act.
An illocutionary act is what a person does in saying something else. Locution is speech. In-locution (in speaking) becomes il-locution through phonetic assimilation. In saying that she feels ill, Laura was telling John that she doesn't want go out.
Beyond communicating the state of her health and the answer to John's question, Laura accomplished one more thing through saying "I'm feeling ill." She got John to make her some soup. A perlocutionary act (per-locutionary, through speaking) is focused on the response others have to a speech act.
ingilizceye nasil çeviririm bunu
Hangi sıfatla benimle böyle konuşuyorsunuz beyefendi siz? Bu cümleyi nasıl ceviricez ingilizceye?
S.b. Ben ne olacaksa olmasına izin ver diye çevirmeyi düşündüm ama.?
soru bu.
ps. almanyada akademik eğitim için.
ps. almanyada akademik eğitim için.
Selamlar,
Japonca öğrenmek istiyorum. Türkiye'de sadece ankara ve kayseri'de japon dili ve edebiyatı bölümü varmış (ki zaten yaş 27 olduğu için bu yaştan sonra 4 yıl okumayı gözüm yemiyor) o yüzden istanbul içinde japonca'yı doğru düzgün öğrenebileceğim bir kurs var mı acaba? Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler.
Japonca öğrenmek istiyorum. Türkiye'de sadece ankara ve kayseri'de japon dili ve edebiyatı bölümü varmış (ki zaten yaş 27 olduğu için bu yaştan sonra 4 yıl okumayı gözüm yemiyor) o yüzden istanbul içinde japonca'yı doğru düzgün öğrenebileceğim bir kurs var mı acaba? Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler.
ingilizce'de böyle bir kalıp var mı? sözlüklere filan baktım ama bulamadım. böyle bir kalıp yoksa bile şu cümle ne anlama geliyor olabilir:
"I didn't tank your bid for the directorship, Saul."
homeland yeni sezonun ilk bölümünü izliyordum da orada geçiyor bu cümle daha önce rastlamadığım bir kullanım olduğu için merak ettim.
türkçe altyazısına baktım ama çoğu zaman olduğu gibi yanlış çevrilmiş orası. tank'ı teşekkür etmek olarak çevirmiş çeviren kişi ki alakası yok.
ben "direktörlük isteğini baltalamak/engellemek istemedim" gibi bir şey anladım bu cümleden. doğru mu anlamışım?
"I didn't tank your bid for the directorship, Saul."
homeland yeni sezonun ilk bölümünü izliyordum da orada geçiyor bu cümle daha önce rastlamadığım bir kullanım olduğu için merak ettim.
türkçe altyazısına baktım ama çoğu zaman olduğu gibi yanlış çevrilmiş orası. tank'ı teşekkür etmek olarak çevirmiş çeviren kişi ki alakası yok.
ben "direktörlük isteğini baltalamak/engellemek istemedim" gibi bir şey anladım bu cümleden. doğru mu anlamışım?
nasıl türkçeleştirilebilinir? Dıkandım dostlar ya,ne denir ki şimdi buna? Hiçbişey bulamadım.
Kör seçim olmaz, ne öyle kör talih gibi.
Kör seçim olmaz, ne öyle kör talih gibi.
...nedir arkadaşlar? Mastermind filan mı? Yoksa tamamen yerli üretim bir tabir mi?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
crack deyince dosya creklemek geliyor aklıma.
önerebileceğiniz türkçe konu anlatımlı bir gramer kitabı var mıdır?
teşekkürler
teşekkürler
Bana bugün gelmem söylenmişti. İngilizceye nasıl çevirilir?
Birebir çeviri olması gerekmiyor. Cümlenin aslı şu:
Birinci bölümde daha önce sosyal sermaye kavramını duyup duymadığı, daha önce sosyal sermayenin ölçümü ile ilgili bir çalışmaya katılıp katılmadığı soruları sorulmuştur.
Benim cümlem:
The questions in the first part were on whether or not he/ or she has heard of the concept of social capital and has participated in a study on the evaluation of social capital before.
Teşekkürler.
Birinci bölümde daha önce sosyal sermaye kavramını duyup duymadığı, daha önce sosyal sermayenin ölçümü ile ilgili bir çalışmaya katılıp katılmadığı soruları sorulmuştur.
Benim cümlem:
The questions in the first part were on whether or not he/ or she has heard of the concept of social capital and has participated in a study on the evaluation of social capital before.
Teşekkürler.
Tıp fakültesinde asistan olan bir abimin tez çevirisinde şu ifade geçiyor. "uzmanlık tezi" bunu nasıl ingilzceye çevirebilirim=? Teşekkürler.
ya da "bi bitmediniz ha (amk)"
ayni etkiyi verecek sekilde nasil soyleriz Ingilizcede? tabii ayni konsept mot-a-mot sekilde olmuyor.
sozluk'te baslik acmislar ama ordakiler icime sinmedi:
bi bitmediniz ha amına koyayım'ın ingilizcesi
- enough fuck you
- are you retard
"get lost already" geldi bi de aklima ama bi de size sorim dedim.
ayni etkiyi verecek sekilde nasil soyleriz Ingilizcede? tabii ayni konsept mot-a-mot sekilde olmuyor.
sozluk'te baslik acmislar ama ordakiler icime sinmedi:
bi bitmediniz ha amına koyayım'ın ingilizcesi
- enough fuck you
- are you retard
"get lost already" geldi bi de aklima ama bi de size sorim dedim.
"Aslında ikimizin de pakette ne olduğu ve babamın onu neden teslim etmediği hakkında bir fikri yoktu."
Bu cümlede "ikimizin de...fikri yoktu." deyince doğru oluyor mu?
Yoksa "hiçbirimizin... fikri yoktu." gibi mi kullanılır, pozitif/ negatiflik açısından. Ama "hiçbirimizin" olmaz buraya. Ne olur?
Ya bi de belli ki bu konuda bende eksik var. Şu bağlantılı cümlelerde özne, nesne yüklem uyumu konusunda bir kural var mı? Varsa ne diye aranır bu nane? Şu cümleyi öğelerine ayıramadım ki ben ayrıca, o yüzden kuralı aramak için ne yazacağımı bilemedim.
O kadar liseye gittik zamanında :/
Bu cümlede "ikimizin de...fikri yoktu." deyince doğru oluyor mu?
Yoksa "hiçbirimizin... fikri yoktu." gibi mi kullanılır, pozitif/ negatiflik açısından. Ama "hiçbirimizin" olmaz buraya. Ne olur?
Ya bi de belli ki bu konuda bende eksik var. Şu bağlantılı cümlelerde özne, nesne yüklem uyumu konusunda bir kural var mı? Varsa ne diye aranır bu nane? Şu cümleyi öğelerine ayıramadım ki ben ayrıca, o yüzden kuralı aramak için ne yazacağımı bilemedim.
O kadar liseye gittik zamanında :/
mr. fafu the ostrich türkçe'ye nasıl çevrilir? kafam karıştı.
Merhaba. Şu aşağıdkai paragrafı çevirebilecek olan var mı?
Elektronikle ilgili teknik terimler içeriyor.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
“Spraying - Aerosol When applying HPA in aerosol form care must be taken to ensure the can is not shaken before use. Shaking the can will introduce excessive air bubbles and will give a poor coating finish. The can should be held at 45°, and 200mm from the substrate to be coated. The valve should then be depressed when the can is pointing slightly off target and moved at about 100mm/s across the target. To ensure the best coating results are achieved try to use a smooth sweeping motion with small overlap for successive rows. Page 4 To ensure penetration of the coating beneath the components and in confined spaces, spray the assembly from all directions to give an even coating. After spraying, the boards should be placed in an air-circulating drying cabinet and left to dry”
Elektronikle ilgili teknik terimler içeriyor.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
“Spraying - Aerosol When applying HPA in aerosol form care must be taken to ensure the can is not shaken before use. Shaking the can will introduce excessive air bubbles and will give a poor coating finish. The can should be held at 45°, and 200mm from the substrate to be coated. The valve should then be depressed when the can is pointing slightly off target and moved at about 100mm/s across the target. To ensure the best coating results are achieved try to use a smooth sweeping motion with small overlap for successive rows. Page 4 To ensure penetration of the coating beneath the components and in confined spaces, spray the assembly from all directions to give an even coating. After spraying, the boards should be placed in an air-circulating drying cabinet and left to dry”
Aralarındaki farkları temel olarak biliyorum. Ama mesela örnek vermek gerekirse türkçede geniş zamana çevrilen bir cümlede might kullanıldığını görüyorum. keza aynı şey could ve would için geçerli. Kullanılan belli bir kaç kalıbı biliyorum mesela bir şey isterken could lu sorulması gibi. Ama biri bana aptala anlatır gibi anlatabilir mi? BUnları ne zaman nasıl kullanıcaz? yardımlar için şimdiden teşekkürler.
Calculating the impact of events and actions on one side of the world on the security of the other is extremely difficult, making exaggeration of the threat at least as likely as complacency about it.
muhtemelen anlaşılmasın diye yazılmış olan bu cümleyi çevirecek bir ustamız var mı acaba?
muhtemelen anlaşılmasın diye yazılmış olan bu cümleyi çevirecek bir ustamız var mı acaba?