Giriş
(3)

Ekşi Duyuru üzerinden satış yapmayı deneyenler, sorularım size

oldu görüşürüz
1. Nasıl, satabildiniz mi? Yoksa duyurunuza 500 kişi bakmış ama yorum yok mu bab?2. Diyelim kitap listenizi koydunuz, kişilerle mailleştiniz; elden mi teslim ettiniz, kargoladınız mı, ne yaptınız?3. Örneğin alıcı listenizden 5 kitap seçti ve bunlar 50 lira tuttu. Kargo ulaşınca mı parasını aldınız,
1. Nasıl, satabildiniz mi? Yoksa duyurunuza 500 kişi bakmış ama yorum yok mu bab?
2. Diyelim kitap listenizi koydunuz, kişilerle mailleştiniz; elden mi teslim ettiniz, kargoladınız mı, ne yaptınız?
3. Örneğin alıcı listenizden 5 kitap seçti ve bunlar 50 lira tuttu. Kargo ulaşınca mı parasını aldınız, yoksa o size parayı yolladı, siz kargoya mı verdiniz?
4. İnternet üzerinden hiç bir şey satmadım, bilgilendirirseniz sevinirim. Ayrıca parasında pulunda değilim, ucuz ucuz koyucam kitapları (tamam, sen de öyle yapmıştın), maksat ortalık açılsın biraz. (ev iki yüz seksen metrekare, sen düşün)
0
oldu görüşürüz
(10.08.09)
kitaplarınızı cüzi meblalara satmaya çalışacağınıza ihtiyacı olanlarla paylaşsanız, değiş tokuş yapsanız ya da en güzeli bir okula, kütüphaneye bağışlasanız daha iyi olmaz mı? böylelikle kitaplarınız üç beş liradan daha yüksek değer yaratabilirler.

bunları 4. sorunuzu referans alarak yazıyorum. parasında olmadığınızı göz önüne alarak. yoksa "üç lira üç liradır" derseniz orasını bilemem.
0
blackdog
(10.08.09)
kitaplarını toplu olarak - min 10 arlı- listele toplu olarak sat.
fazla fiyat çekme.
ptt den ödeme şartlı yolla, kargo ücretini sen verirsin ama, onu da ekle fiyata. maksimum 5 lira tutar kargo.
ödeme kapıda yapılır.
paranı posta çeki hesabından alırsan 1
havale yaptırıp alırsan 3.5 4 liran daha gider
gönderdiğim paketin herbiyerine gereken isimleri adresleri -paranın yatırılacağı kişinin-
büyük büyük yaz, pakete havale kağıdını sanki karşı taraf sana gönderiyormuş gibi yaz total fiyatı yaz. o kağıdı pakete bantla. paketin üstüne " ödeme şartlıdır" yazmayı unutma.
2000 kitp sattım verdim bağşladım buradan.
0
radikalherif
(10.08.09)
kar$ılıklı güven olduğu zaman bir $ekilde yollarsınız kitaplarınızı.

Ben listemden istenen kitaplarla ilgili ya telefon ya da mesaj yoluyla adres bilgilerini alıp banka havale bilgilerimi veriyorum. Önce kitapları kar$ı ödemeli kargo ile yollayıp kitaplar eline geçtiği zaman havale yapmalarını istiyorum. $imdiye kadar problem olmadı olamazda zaten. (3-5 lira için kimse yapmaz bunu.) Aynı $ehirde iseniz yine belli bir noktada bulu$up al gülüm ver gülüm yapıyorsunuz. Çok $ükür Çay-kahveye hiç para vermedim $imdiye kadar.

Sözlük dı$ından ki$iler olnca bir $ekilde telefon ile irtibatı sağlıyorum. Daha pratik oluyor. Sözlük içi zaten problem olmuyor. Zrvelerde dahi teslimat yapıp parasını aldığım oluyor.
0
robinbook
(10.08.09)
(6)

Monitörüm geçici olarak titriyor

oldu görüşürüz
Yalnız bir "trırırıı" gibi titreme değil, belli zaman aralıklarıyla kenarlarından "kısılıyor", o sırada benim dikkatim dağılıyor tabii. Ardından sağ ve sol kenarları yine sıfırlıyor. (Olması gerektiği gibi)Bu neden oluyordur? Aklıma voltajla ilgili olabileceği geldi ama atmış olmak istemem.Teşekkürl
Yalnız bir "trırırıı" gibi titreme değil, belli zaman aralıklarıyla kenarlarından "kısılıyor", o sırada benim dikkatim dağılıyor tabii. Ardından sağ ve sol kenarları yine sıfırlıyor. (Olması gerektiği gibi)

Bu neden oluyordur? Aklıma voltajla ilgili olabileceği geldi ama atmış olmak istemem.

Teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(10.08.09)
tüpten kaynaklanır
0
Ayiyogi
(10.08.09)
monitörün refresh rate ayarlarıyla alakalıdır. bi bak oldu görüşürüz.
0
sokak cocugu
(10.08.09)
tüptense fena, ama hakkıdır baya eski.

@sokak cocugu; 70 herzthrtz gözüküyor şu an, onu mu kastediyoruz? 60'taydı diye hatırlayıp 60a düşürdüm ama şimdi de titrek bir şey oldu. Yoksa monitörün üzerindeki tuşlardan yapılan ayar mı dediğin?
0
🌸oldu görüşürüz
(10.08.09)
evet monitörün üzerinden yapılan bi ayar olması lazım.
0
sokak cocugu
(10.08.09)
belki faydalıdır:www.hardwaremania.com
0
sokak cocugu
(10.08.09)
başka elektirik pirizine bağladınız mı? elektirik kaynaklı olabilir.
0
zeki baba
(10.08.09)
(3)

MSCTF.dll şeyolmuş

oldu görüşürüz
Bulunamadı filan diyor ikide birde, bazı uygulamaları çalıştırmıyor. Bilgisayardan pek anlamıyorum, microsoft'un sitesinde arattım ama yüz milyon tane sonuç buldu, ben de neyi indirip nereye atıcam kestiremedim. Nasıl yapacağım?Bu bildirin be
Bulunamadı filan diyor ikide birde, bazı uygulamaları çalıştırmıyor. Bilgisayardan pek anlamıyorum, microsoft'un sitesinde arattım ama yüz milyon tane sonuç buldu, ben de neyi indirip nereye atıcam kestiremedim. Nasıl yapacağım?

Bu bildirin be
0
oldu görüşürüz
(19.07.09)
www.dll-files.com

system32 klasörüne yolla.
0
sutlu nescafe
(19.07.09)
Teşekkür ederim yalnız bir şey daha sormam gerekiyor: readme'sinde windows/system'in içine sallayın yazıyor, sen ise windows/system32'ye dedin. Hangisini şeydiyorum? Belki aralarında bir fark yoktur tabii, orayı geçelim.
0
🌸oldu görüşürüz
(19.07.09)
system diyorsa oraya at. karıştırmışım.
0
sutlu nescafe
(19.07.09)
(5)

Şimdi sizin aklınızda iki pazarlama sorusu var

oldu görüşürüz
1) Uludağ Limonata neden seviliyor ve beğeniliyor olmasına rağmen, hazır yaz da gelmişken 1 lt'liğinden daha büyük(işte 2 lt, 2.5 lt filan) şekilde de sunulmuyor? 1 lt'lik olanın anında bittiğinin onlar da farkındayken, acaba küçük olan daha pahalı olduğundan ve sürümden kazanmak istemelerinden dola
1) Uludağ Limonata neden seviliyor ve beğeniliyor olmasına rağmen, hazır yaz da gelmişken 1 lt'liğinden daha büyük(işte 2 lt, 2.5 lt filan) şekilde de sunulmuyor? 1 lt'lik olanın anında bittiğinin onlar da farkındayken, acaba küçük olan daha pahalı olduğundan ve sürümden kazanmak istemelerinden dolayı mı bu hareketleri(hareketsizlikleri)?

2) Tam da dumansız hava sahası zımbırtısının başlamasından bir iki hafta kadar önce sigaralara zam gelmesinin nedeni nedir? Bizim de aklımıza geldiği gibi, zaten millet sıkıntılardan, yasağın bahanesiyle filan sigarayı bırakacak veya azaltacakken, sigara şirketlerinin zam yapmasının nedeni teknik olarak nedendir? Bu "amaan zaten çok da zam geldi hazır yasak da başlamışken bırakayım ben iyisi mi"ye neden olmayacak mı?

Edit: ÖTV olduğunu unutmuşum 2'de, yalnız yine de tütüncülerin gücünü göz önüne alarak o zammı isterlerse yaptırmayacaklarını varsaymak istiyorum. Demek ki pek üstelememiş onlar da.(ÖTV kararı çıkmadan evvel, haberinin onlara gittiğini varsayarak)
0
oldu görüşürüz
(19.07.09)
2- zammı sigara şirketleri değil devlet ötv vasıtasıyla yaptı.
www.nethaber.com
0
dinomazu
(19.07.09)
ötv zammı çıkmadan önce herkesin haberi oldu sadece onların değil. hatta geçen o tütüncülerin bi derneklerinin mi ne başkanı bakanın olduğu toplantıda vergilerden dert yanmış da bakan da amacımız zaten içtirmemek demiş. hatta ve hatta yakında 1 liralık bir vergi zammı daha geleceği de söylenmekte.
0
iterator
(19.07.09)
1) mantığınız doğru kanımca. isteseler damacanada bile satarlar sonuçta. ice tea de öyle mesela. eskiden 1 buçuk litrelikler yoktu. sike sike kutu alıyordu millet. şimdi bir kutusu 1.25 iken 1 buçuk litreliği 2 falan. sanırım ice tea tüketiminin böylelikle oldukça artmasına bağlı olarak kar oranı yine de arttı.

taktik meselesi.

edit: bir kere uludağ limonata gazlı içecek değil. üstelik kola gazlı içecek olmasına rağmen onun 2 buçuk litreliği de var? bu mantıkla yola çıkamayız.

ayrıca çok şekerli o. ben hiç sevmiyorum. biraz daha az şekerli ve ekşi olsa çok daha güzel olur. bu haliyle şekerli suya bir iki damla limon sıkılmış ve renklendirilmiş gibi duruyor.

2) zamlar çok etkilemiyor ki sigara satışlarını. ben en ucuz sigaralardan olan anadolu'yu alıyordum zaten, 2.75ten 3.25e çıktı. oha diyorum ama hala içiyorum. sigara şirketleri daha çok sigara yasağını takıyor. ya bir şekilde anlaşmışlar ya da hükümet sigara şirketleriyle zıt gitmeye başlamış.
0
cro magnon
(19.07.09)
1) Şişe açıldımı gazlı içeceklerde, o gün bitmeli. Sonra tadı kötü oluyor.
2) Bu devletin ilk ötv zammı değil sigaraya. 2-3 sene önce böyle bir kavga daha olduydu. Sigaracılar indirim yapacaklardı da hükümet bir daha ötv arttırımı yaparım ha deyip o indirimi engellemişti. Çok da iyi yapmıştı.
0
pichoscosama
(19.07.09)
2)Sigara şirketleri kar odaklıdır. Vergi zammı sigaraya eklenir doğrudur ancak sene sonunda şirketler ciro üzerinden kar hedefini tutturmaya çalışır. Ötv arttığında kar marjını sabit tutmak/arttırmak için onlar da zam yaparlar.
0
girisimci ruh
(20.07.09)
(20)

Mıknatıs, kutup, artı, eksi, uçak kazası, yere düşerken, mıknastılar itişsin, evet

oldu görüşürüz
Öncelikle baştan söyliyim, fizikçiler filan taşak geçmesin pek bilgim yok bu konularda, lisede filan hep 2 gelirdi.Şimdi, mıknatısların aynı kutupları birbirini itiyor (Ya da ona benzer bir şey)Dolayısıyla, iki tane birbirini iten şey orada cebelleşiyor ama kazanan olmuyor (aynı kutupları birleştirm
Öncelikle baştan söyliyim, fizikçiler filan taşak geçmesin pek bilgim yok bu konularda, lisede filan hep 2 gelirdi.

Şimdi, mıknatısların aynı kutupları birbirini itiyor (Ya da ona benzer bir şey)

Dolayısıyla, iki tane birbirini iten şey orada cebelleşiyor ama kazanan olmuyor (aynı kutupları birleştirmenin bir yolu varsa yok sayınız)

Ben de diyorum ki; şimdi diyelim elimizde bir uçak var. Gerçek uçak. Bunun biz alt kısmına + kutuplu bir mıknatıs döşemişiz, kocaman. Baya boydan boya.

Bu alt kısmın altına da(alt kısmın altı evet), bir düzenek yerleştirmişiz, bu düzeneğe göre; uçak düşme anında bunu açabiliyor. Fakat bu da tabii ki mıktasımızın aynı kutuplusu. Yine boydan boya.

Şimdi bunlar birbirini iterse, ve uçağın da insan gibi düştüğünü varsayarsak, düşme anında bir kazancımız olmaz mı, yani yumuşatma gibi. Hani alttaki yine + kutuplu düzeneğimiz itecek ya bizim aleti.

Olür mü, ona göre mühendisleri arıycam şimdi saat geç oldu aramıyım. Hı?
0
oldu görüşürüz
(12.07.09)
hocam herhangi bir mıknatıs (bu mıknatıs 1 nanometre^3 boyutunda bile olsa iki kutupludur) sadece + veya sadece - olmaz. diyelim ki var böyle bişey. sen ikisini de aynı sisteme koyuyosun. yani iki mıknatıs da uçak üzerinde. birbirini itse ne olacak ki? dışarıdan bir kuvvetin itmesi lazım uçağı. uçuk ve gerçek dışı bir şey yani eğer doğru anladıysam söylediğini
0
jangara
(12.07.09)
uçağın ağırlığını kaldıracak kadar güçlü mıknatıslar kaç ton çeker sence? o uçak kalkar mı acaba? ya da o şekille uçabilir mi? ya da bunu yapmak yerine 6 tane daha ekstra motor kullansınlar mesela?

uçağın üstüne acil durumlarda açılacak paraşütler konsa bu fikirden daha mantıklı olurdu bence. en azından düşüşü yavaşlatırdı.

edit: bağırmıyorum yahu :) agresifim biraz bugün o kadar. kompleksliyim de. ekşi sözlük yazarıyım aynı zamanda. haha ben uzayayım.
0
cro magnon
(12.07.09)
Haklısın biraz karışık olmuş, başka türlü anlatayım:

_______> bu uçağımız, yandan

Çizgiye, aşağı (yere) bakan kısmına bulup boydan boya + mıknatıs döşedik. Yani + kısmı aşağı bakacak şekilde.

Bir de alet yaptık, tuşa basınca açılıyor, bu da çizginin altına geldi, atıyorum 10 metre aralık var. + o da.

Böyle ne biliyim bir yaylanma gibi şey olmaz mı?

Anlatması yapmasından daha zormuş yav:)


@cro magnon; ne bağırıyosun arkadaşım! :) Ben nerden bileyim bir mıknatıs kaç kilo gram. Ama praşüt fikrini sevdim, inceliycem. Gerçi benim mıknatıslar güçlü olucak ve ince olucak. Böyle teneke gibi. Ama hakiki mıknatıs. Kaynadığından.

(Başka motor koyma fikrini beğenmedim çok ağırlık yapabilir)
0
🌸oldu görüşürüz
(12.07.09)
Kucuk bir ucakta (cirrus sr20) parasut sistemi yapilmisti ama buyuk ucaklarda birsey bulamadilar bir turlu. Ucaga boydan boya miknatis koymak olmaz ama onun yerine dunyanin manyetik alanina gore dengede kalmasini saglayan, dengeleyici bir manyetik alan olusturan bir sistem olabilir mesela ama nasil yapilir bilmiyorum.
0
ermanen
(12.07.09)
hmm anladım. ama abi gene de uçuk ya:) o zaman direkt yay döşeyelim uşağın altına, düşünce zıplasın "boeing boeing" diye:D

not: cem yılmaz'a saygılar:)
0
jangara
(12.07.09)
e üstteki mıknatıs da alttakini itmeyecek mi, o zaman da düşüş hızlanır sizin teorinize göre. sonucta o mekanizma da uçağa bağlı.
ama onun yerine yeryüzünü toptan + kutuplu mıknatısla kaplayabilirsek olur bu iş. hiç düşmez uçaklar bu itim kuvvetiyle, hep havada kalır hehe.
0
pinking of you
(12.07.09)
bir mühendis olarak başka işlerle uğraşmanı tavsiye ediyorum.

hepsi oldu hadi, uçak yerdeki başka bir manyetik alanın etkisine girse ne olacak peki? o kadar kişinin katili olmayı kaldırabilecek misin dostum ha? bana cevap ver.

resim harika olmuş bu arada.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(12.07.09)
yalnız evet şöyle bir durum var, iki mıknatıs da birbirini itecek. uçağa etki eden birşey olmayacak ki. alttaki mıknatısın yeryüzünden destek alması lazım uçağa etki etmesi için.

şöyle anlatayım: elin uçak olsun tamam mı. aç elini yatay bir şekilde. alt kısmına(avuç) bir mıknatıs bantla. sonra daha uzun bir bantla elinden aşağı başka bir mıknatıs bağla. iki mıkatıs altalta geldi ve birbirini itiyor şimdi. ve elin aşağı doğru düşüyor. ne olur? mıknatıslar birbirini itmeye devam eder ve alttaki mıknatısı bağlayan bantta gerilim oluşur sadece. düşerken de gerilim değişmez. uçağa giren çıkan bişey yok :)

edit: teorik olarak, yere değdiğinde bir yaylanma olabilir evet. ama birsürü etken var işin içinde. bilemiyorum. oldu görüşürüz, fantastik fikirlerinle hepimizi strese sokuyorsun, mutlu musun :D
0
cro magnon
(12.07.09)
@cro magnon: ben de öyle anladım da, düşünce alttaki mıknatıs yere değecek ya, ondan sonra bi yaylanma olur mu diye soruyor "oldu görüşürüz"
0
jangara
(12.07.09)
Hanımlar ve beyler, ilk mesaja fotoğraf ekledim. Yani resim. Kendim çizdim. Dört sene eğitimini aldım.

Yeşil bölge, (-). Aşağıda(yeryüzünde) + yönü gökyüzüne dönük bir mıkntaıs varsa sıçabiliriz. Ama onu şimdlik boşveriniz. O kırmızı alan, alttakiin alttaki, askıyla gelicek. Çelik olabilir. Çeliğin kilogramı cro magnon'dan öğrenildi, haberler iyi. Tuşa basınca çıkıyor o eklenti. Firefoks eklentisi gibi düşünün, aslında var ama belli olmuyor. Sonra bu yeşil kısım yere çakılıcak. toprağa. Ama o aradaki boşluk var ya, orada itişme olucak. Olucak di mi ya?
0
🌸oldu görüşürüz
(12.07.09)
olacak da bu itişme çarpışma şiddetini ne kadar azaltır bu bir.

ikincisi sen alttaki mıknatısı havadayken nasıl saklayacaksın acep? yani o mıknatısı üsttekine yapıştırayım desen yapışmaz, uçağa sokayım desen nasıl?
0
cro magnon
(12.07.09)
Uçağa sokmasam da olur, öyle bir hedefim yok. Yani aslında basınca çıkıyor ya, direkt çıkık olsun, resimdeki gibi. Ama illa gözükmesin diyorsan o aradaki boşluğu uçağa dahil edebiliriz, bodrum katı gibi. El deneyini arkadaşımın elinde yaptım umarım fark etmez ve şöyle bir sonuç çıktı: Banttaki gerilim artınca, uçak bu gerilime karşı koydu, tamam yine düştü ben havada asılı kalsın demiyorum da; etkisi olmadı mı biraz, delikanlı gibi?
0
🌸oldu görüşürüz
(12.07.09)
uçak düşerken öyle düşmez ki, kafa üstü düşer genelde.

uçak tam yere çarpacakken içindekileri havaya atsa, daha güzel olmaz mı?

buruna takılabilecek bir mıknatıs ne kadar güçlü olursa olsun uçağı aşağıda elle durdurmaya çalışmaktan farksız olur bir de.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(12.07.09)
@başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm; Soruda "insan gibi düştüğünü varsaymak" derken böyle düşüşü kastetmiştim ama kafa üstü düşerse daha iyi, alandan kazanırım. Alttaki sistemi burnuna takabilirsiniz uçağın.

Uçak yere düşerken içindekileri atması güzel fikir ama çok zahmetli ve masraflı, bayağı bir bütçe gerekebilir. Çünkü uçağın üstünün açılır kapanır olması lazım ve mesela seyrantepe stadının maliyetini düşün. Ayrıca o panik anında pilotun üst tarafı açmasını unutması daha elim olabilir.

---
(2 yolcu oldu o zaman ben şimdi denemek için nasıl düşürebileceğim üzerine çalışmalıyım. Ama bir şey olmıycak.)
0
🌸oldu görüşürüz
(12.07.09)
hobaaaaa.. pilot nereden görecek o zaman önünü? abi geç oldu yat istersen boşver

(lan sanki tek sorun pilotun önünü görmesiymiş gibi ahahah:D)
0
jangara
(12.07.09)
ben de buna benzer süngerden otomobilleri düşünmüştüm. çarpışınca sekiyorlar felan. şahane olurdu. uçaklar için de mıknatıs yerine sünger olayını düşünebilirsin belki. ama yağmurlu havalarda sakat olur. su emiciliğini azaltmak lazım.
0
electropie
(12.07.09)
bence yolcuların kıçına motor monte etmek daha bi efektiv(böle mi yazılıyodu bu).
binerken takılır inerken sökülür. arada dezenfekte edilir tabi, herkesi basur etmenin manası yok.

baktın uçak düşüyor açın mini motorları, püfür püfür...
0
serseri marti
(12.07.09)
@serseri marti; yazdıklarını beğeniyorum genelde ama bu son yazdığın çok mantıksız, sana yakıştıramadım. Bir motorun kaç lira olduğundan ve uçaktaki yolcu sayısından haberin yok galiba? Sonuçta maddi olarak fazla tutmaması gerekli. Bu nedenle cevabına tik koymuyorum ama moderatörler silmesin diye yeni bir şey demek istiyorum:

Haklısın. Motor markası önerir misin daha önce kullandıklarından? (Kullandıysan tabii)
0
🌸oldu görüşürüz
(12.07.09)
ama motorlar bir kez alınacak sonra yıllarca kullan, kulaklık dağıtılır gibi dağıtılacak inişte toplanacak.
maalesef ben daha önce denemedim :( benim kanatlarım var ama yine de uçmak için motorhead öneririm.
0
serseri marti
(12.07.09)
1-Uçak hep tabanı üzerine düşmez.
2-Mıknatıs çift yönlüdür. Hasbel kader uçak ters dönerse bu sefer mıknatıs da ters dönecek. Bu sefer şak diye yer mıknatısın diğer tarafını çekecek.

Not: Bunu oyuncak uçak için sorduğunu varsayarak anlattım. (:

Sevgiler.
0
pass
(12.07.09)
(4)

Facebook anasayfasına neden reklam almaz? (Login olmamışız)

oldu görüşürüz
Evet neden almaz? Alsın demiyorum bak. Fakat bu anasayfayı günde herhalde bir 100-150 kişi görüyordur, oradaki tuhaf dünya haritası yerine neden coca cola reklamı göremiyorum? Görmek istiyorum. Şayet facebook anasayfasına reklam alırsa buna tepkiniz ne yönde olur? İmajını nasıl etkiler? Faceboook'ta
Evet neden almaz? Alsın demiyorum bak. Fakat bu anasayfayı günde herhalde bir 100-150 kişi görüyordur, oradaki tuhaf dünya haritası yerine neden coca cola reklamı göremiyorum? Görmek istiyorum.

Şayet facebook anasayfasına reklam alırsa buna tepkiniz ne yönde olur? İmajını nasıl etkiler? Faceboook'tan nefret eder misiniz?

Yoksa Anasayfadaki o mavi haritanın çok işlevsel bir şey olduğunu düşünenlerden misiniz?

Not: Moderatörlerden ricam bu başlık bir süre ortalarda kalabilir mi? Kalabilirse sevinirim.

Edit: Sağolun.
0
oldu görüşürüz
(28.06.09)
google anasayfasına neden reklam almıyor gibi bir soru var muhtemelen de cevabı hemen hemen aynı, sonuçta başka şekilde gelir kazandıkları için kurumsal imajlarını ön plana çıkarmak adına anasayfaya reklam almamaları doğal karşılanabilir. mavi harita da güzüme peh matah bişiymiş gibi görünmüyor. bir de her gün o anasayfayı binlerce kişi görüyordur bence.
0
baldur2
(28.06.09)
100-150 kişi ne ya? facebook'a milyonlar girmiyor mu günde?
0
eyke
(28.06.09)
@oldu görüşürüz
facebook'un marka değeri, ana sayfadaki gelecek 3-5 kuruşluk reklam gelirinden kat be kat daha fazla olduğu için. adamlar zaten normalde o kadar fazla reklam alıyor ve sitenin marka değeri o kadar yüksek ki, ana sayfadaki muhtemel reklamlardan gelebilecek para 3-5 kuruş gibi komik rakamlarda kalıyor.
0
roadrunner_merlin
(28.06.09)
e ben bugun anasayfada rock'n coke reklami gordum? sag ustte event seklinde gozukuyordu. ustunde de sponsored yazıyodu, ben kendi adıma rahatsız oldum hatta.
0
kenarortay
(28.06.09)
(6)

Bilgisayar oyunu gibi frikik atmak

oldu görüşürüz
C.Ronaldo'nun bazı frikik gollerinde kendine has bir vuruşu var hani, top bir yalpalayarak gidiyor. Bu vuruş abimizin mi, eğer öyleyse belli bir adı var mı, yoksa nerden öğreniyor bunları bu çocuk televizyonda mı görüyor?
C.Ronaldo'nun bazı frikik gollerinde kendine has bir vuruşu var hani, top bir yalpalayarak gidiyor. Bu vuruş abimizin mi, eğer öyleyse belli bir adı var mı, yoksa nerden öğreniyor bunları bu çocuk televizyonda mı görüyor?
0
oldu görüşürüz
(28.06.09)
Antrenman yapıyordur?
0
tsllbn
(28.06.09)
yuutup'da christiano style freekick diye geçiyor bu mevzu. yalpalayarak ve falso alarak gitmesinin esas sebebi, topa ayağının ucuyla öküz gibi abanmasından dolayı :)
0
roadrunner_merlin
(28.06.09)
Galiba, bu benim de aklıma gelmişti. Yalnız benim öğrenmek istediğim o vuruşun belli bir adı var mı, uçan kartal vuruşu, portakallı ördek kesmesi gibi. Mesela ben kendi kendime antreman yapıp "falso" diye bir şey icat etmiştim, ama o önceden de varmış top kavis alarak gidiyor. Dibine vurmak da var dünyamızda. Lakin "hebelele style shot" türünde belli bir adı varsa diye şeyettim.
0
🌸oldu görüşürüz
(28.06.09)
C.Ronaldo yu bilmem ama Roberto Carlos un frikik vuruşunun adı spikerin söylediğine göre "üç küçük parmak" mış.
0
wampex
(28.06.09)
ölü yaprak vuruşu olabilir dediğiniz
0
komutan
(29.06.09)
spor tarihini okumasi ve antremandan sonra saatlerce calismasi... (bkz: Knuckleball)

www.cronaldoscore.com
0
507
(29.06.09)
(11)

Bildiğiniz idam sahneli filmler varsa lütfen paylaşmak için tıklayınız.

oldu görüşürüz
Evet bildiğiniz idam sahnesi. Fakat burada bir noktaya değinmek istiyorum: "İdam görüntüsü", "adam nasıl düştü ama", "boynu kırılıyoo" filan değil kastettiğim. Kastettiğim; mesela dancer in the dark(özlem tekin oynuyordu) adlı filmdeki gibi, idam öncesi konuşmalar, birazdan idam edilecek kişinin kes
Evet bildiğiniz idam sahnesi. Fakat burada bir noktaya değinmek istiyorum: "İdam görüntüsü", "adam nasıl düştü ama", "boynu kırılıyoo" filan değil kastettiğim. Kastettiğim; mesela dancer in the dark(özlem tekin oynuyordu) adlı filmdeki gibi, idam öncesi konuşmalar, birazdan idam edilecek kişinin kestiği roller, ruh hali, son sözleri vb. sahneleri içeren filmler daha çok.

Biliyorsanız ve paylaşırsanız sağol.

Bu vesileyle hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.
0
oldu görüşürüz
(24.06.09)
a short film about killing..

ayrıca bu tarz arayışlar için imdb keywords'leri de faydalı olur.
0
nihilanth
(24.06.09)
green mile
0
layer26
(24.06.09)
(bkz: in cold blood)
0
atmacaged
(24.06.09)
(bkz: changeling) idam sahnesi konuşmaları vardır. üstelik gerçek hikayeden alıntıdır.
(bkz: sin city) ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır ama idam sahnesi vardır.
(bkz: Valkyrie) gerçek hikayeden alıntı idam sahnesi vardır.
0
lesterdexter
(24.06.09)
a short film about killing'in üzerine tanımak mümkün değil sanırım.
0
boshi
(24.06.09)
seppuku'da guzeldir, tam idam degil ama bir seppuku toreni oncesi konusmalar seklinde (zaten capunyada samuraylari boyle idam ediyorlar, kendi canimi kendim aldim seklinde)

www.imdb.com
0
alpinsamuray
(24.06.09)
(bkz: reis bey)
0
elan vital
(24.06.09)
en güzeli burada:

(bkz: danton)
0
calendil
(24.06.09)
kader yolcuları diye bir film var, ayhan ışık ve izzet günay oynuyor. dün akşam izlemiştim, filmin ilk yarısı bir hapishanede geçiyor ve bir idam sahnesi var, burada dediğiniz türden davranışları gözlemleyebilmeniz mümkün. filmi youtube'da izleyebilirsiniz.
0
marikaki
(24.06.09)
miranda
(24.06.09)
(bkz: capote)
0
tarantinoesque
(24.06.09)
(2)

Telefon rehberini tümden

oldu görüşürüz
düzenlemek istiyorum. Yani cep telefonumun rehberini. Sim kartımın diyelim. Örneğin içerisinde 500 adet numara ve 500 farklı insan var, 500 farklı isimle kaydedilmiş. Fakat benim şimdi onları tek tek girip, düzeltmem neredeyse imkansız. `Herhangi` bir gsm operatörünün sunduğu, benim kartımdaki numar
düzenlemek istiyorum. Yani cep telefonumun rehberini. Sim kartımın diyelim. Örneğin içerisinde 500 adet numara ve 500 farklı insan var, 500 farklı isimle kaydedilmiş. Fakat benim şimdi onları tek tek girip, düzeltmem neredeyse imkansız. Herhangi bir gsm operatörünün sunduğu, benim kartımdaki numaraları alıp bilgisayara/websayfasına aktaracak, böylece Burrs diye kaydettiğim adamı Burhan diye kolayca, klavyeyle yeniden adlandırabilmemi sağlayacak bir hizmet var mı? Cep telefonumun hafıza kartı gibi bir durumu yok, yani bilgisayarla aramda bir bağ yok, bunu da belirteyim.

oldu görüşürüz
0
oldu görüşürüz
(19.06.09)
bi markasını yazsaydın modelini yazsaydın bi faydamız olurdu.

ben mesela hem nokia pc suite hemde windows mobile 6.1 için eskiden outlook şimdi evolution kullanıyorum. tam da dediğini yapıyorum.
0
darknum
(19.06.09)
Aynen ben de sony ericsson telefonum için mobile master programını kullanıyorum...
0
selimse
(19.06.09)
(2)

Bir site vardı

oldu görüşürüz
Evet vardı. Neydi o? Edit: Siyah bir siteydi. işfikirleri, gelinkazanalim, haydihepberaber filan gibi piyasaya yeni çıkmış ürünleri tanıtıyordu. Bunları satarsanız parayı vurursunuz hacı diyordu. Neydi o, amatör bir tasarımı vardı. girisimciyiz.biz filan tadında bir adı vardı.Bu bildirin be.
Evet vardı. Neydi o?

Edit: Siyah bir siteydi. işfikirleri, gelinkazanalim, haydihepberaber filan gibi piyasaya yeni çıkmış ürünleri tanıtıyordu. Bunları satarsanız parayı vurursunuz hacı diyordu. Neydi o, amatör bir tasarımı vardı. girisimciyiz.biz filan tadında bir adı vardı.

Bu bildirin be.
0
oldu görüşürüz
(17.06.09)
beyaz bir sürü site var ama siyah şu var:
www.girisimfikirleri.com
0
ermanen
(17.06.09)
ikinoktayedi
(17.06.09)
(7)

RAM'imi nasıl öğrenirim

oldu görüşürüz
1) Ram'imim sd mi ddr mi olduğunu kasayı açmadan, ram'leri yerinden çıkarmadan anlayabiliyor muyum? Hatırladığım kadarıyla ddr ama.2) Elimde 10 adet sd ram var, bunların bir aralar para ettiğini duymuştum yarın satacağım. (Benimkinin ddr olduğunu varsayayıyorum) Bunları kaça satayım? Tanesini 500 $'
1) Ram'imim sd mi ddr mi olduğunu kasayı açmadan, ram'leri yerinden çıkarmadan anlayabiliyor muyum? Hatırladığım kadarıyla ddr ama.
2) Elimde 10 adet sd ram var, bunların bir aralar para ettiğini duymuştum yarın satacağım. (Benimkinin ddr olduğunu varsayayıyorum) Bunları kaça satayım? Tanesini 500 $'dan vermeyi düşünüyorum fakat çok mu az olur?
3) Yeni bir ddr ram almak gibi bir niyetim var, bunun en verimlisi, en iyisi hangi markadır, nedir?
4) Anakartımda üç tane slot olduğunu hatırlıyorum. Onlara slot mu deniyordu, ram takılan yer hani? Peki slot ise onlar da; üçüne de farklı ram alıp takmak mı daha verimli oluyor, yoksa birine 50 terabyte ram alıp taksam mı daha iyi olur?
5) O 3 slottan hangileri çalışıyor emin değilim. Bunları ram'i tek tek denemekten başka anlayabileceğim bir yer var mı bildiğin?

Sistemim xp, ileri derece bilgisayar bilgim ilokulda aldığım Temel Bilgisayar Kullanımı dersinden geliyor.
0
oldu görüşürüz
(15.06.09)
2- tanesi 5-30 tl arası gider onların, tabi ne kadarlık oldukları da önemli.
0
ocanal
(15.06.09)
bana bağışlayabilirsin mesela, sd ram'e ihtiyacım var. Bir tanesine talibim.
0
ocanal
(15.06.09)
Bana da lazım ben de alayım 500 dolar bana uyar ama pazarlık yaparak 456 terabyte olanını 750 dolara kapatmayı istiyorum mümkün mü?

Şaka bi yana cidden bana lazım eğer 512, 1gb ya da 2 gb ise fiyat da uygun olursa istanbul içi alabilirim.
0
Karluk
(15.06.09)
(bkz: cpu-z) ile ramlerinin modelini hızlarını ve frekanslarını öğrenebilirsin
0
angelofdeath
(15.06.09)
2) evet sd ramler para ediyor. 512 mb olanları şu anda 50-60 lira civarında. sendeki ikinci el mi sıfır mı bilemiyorum tabii. 256 mb olanları da 30-40 lira arası bir şey.

3- kingston marka ramler fiyat performans açısından çok iyidir. anakartın ddr mı yoksa ddr2 mi destekliyo ona göre alman gerek. ddr ise 400 mhz en iyisidir, ddr2 ise 800 mhz en iyisidir. bir de kaç gb destekliyor onu da öğrenmen gerek.
0
baldur2
(15.06.09)
2) sd ramlarini gittigidiyor sitesinde açık arttırmaya koy ve ortaya çıkan fiyatı beğenmezsen 5 lira üzerine sahibinden sitesine ekle satılırlar :) peynir ekmek gibi gidiyor güzel fiyattan olunca ama tanesi 500$ falan etmez kesinlikle hepsini 350 liraya verirsen çok iyi satmışın diyim sen ordan anla ;)
0
fletch
(15.06.09)
500$ vay be sdramler altından değerli olmuş..
0
emininsel
(15.06.09)
(9)

Acil yeme önerisi

oldu görüşürüz
Ton balığı en kolay ve en güzel nasıl yenir?Normalde şu teneke kutuların içinde olan hiç bir şeyi yemeyen bir insanım ancak şimdi gerekiyor. Nasıl yapalım bunu, üzerine ne sıkalım bilmem. Ekmeğin arasına mı koyalım. Ciddi soruyorum ya.
Ton balığı en kolay ve en güzel nasıl yenir?

Normalde şu teneke kutuların içinde olan hiç bir şeyi yemeyen bir insanım ancak şimdi gerekiyor. Nasıl yapalım bunu, üzerine ne sıkalım bilmem. Ekmeğin arasına mı koyalım.

Ciddi soruyorum ya.
0
oldu görüşürüz
(13.06.09)
makarna varsa süper olur. ama malzeme ekmekten ibaretse koy gitsin başka çare yok kader...
0
necropharaoh
(13.06.09)
ekmeğin arasına koyarsınız, turşu yeşillik filan güzel olur. ben makarnaya sos yapıyorum misal, aysbergli mayonezli turşulu güzel oluyo makarnayla.
0
kanuniye
(13.06.09)
direk ekmeğin arasına koyup, hüpletebilirsiniz.

ama derseniz ki dolapta malzemem var onları da katarım sizi şöyle alalım..

tinyurl.com
0
dambil
(13.06.09)
kokusundan yada tadından hoşlanmıyorsan, iyice yağını süzüp;
-ekmek arası
-tavada kısık ateşte pişirme (ben denedim fena değil)
-makarna (bence hoş değil)
-salata
0
roadrunner_merlin
(13.06.09)
Sağlam bir miden yoksa makarnayı hiç deneme bence.gerçekten makarna ve ton ikilisi çok ağır oluyor.havalarda sıcak pek iyi gitmez gibi geliyor bu saatte.yine en iyisi ekmek arası.
0
quasimodo
(13.06.09)
Limon sıkın efendim... Limon sıkın.
0
msb
(13.06.09)
rendelenmiş havuç ile karıştırıp, üzerine az bir miktar limon sık, afiyetle ye...
0
benim de soyleyeceklerim var
(13.06.09)
garip bi sekilde makarnaya katildigi zaman igrenc kokuyor bana gore.

ama ben makarnaya koymadan yaninda beyaz peynirle yiyorum. her gun yiyorum hatta boyle. spordan sonra dengeli bi ogun.
0
osuruklu
(13.06.09)
ekmek arası olunca konserve mısır, marul ve mayonez karışımı ile pek güzel olur. zaten genelde dışarıda bir yerlerde ton balıklı sandviç sipariş edince de öyle bir şey gelir.
0
kirliyesilkazak
(13.06.09)
(12)

Bir şeyin adı - Bilim

oldu görüşürüz
Hani her türlü ses, dünyadan çıkıp evrenin bilmemneresinde toplanıyormuş ya, o konuyu araştırmak istiyorum ama ana başlığını bilemedim. Belki çok bilindik bir şeydir, bir hatırlatırsanız makbule geçecek. En kolay nasıl aratılır bu?Not: Erkeğim.
Hani her türlü ses, dünyadan çıkıp evrenin bilmemneresinde toplanıyormuş ya, o konuyu araştırmak istiyorum ama ana başlığını bilemedim. Belki çok bilindik bir şeydir, bir hatırlatırsanız makbule geçecek. En kolay nasıl aratılır bu?

Not: Erkeğim.
0
oldu görüşürüz
(12.06.09)
nerede toplandığını yazsanız yardımcı olacak arkadaşlar çıkacaktır. ( muhaha)
pisikçiyim ama bir bilgim yok. ama ses boşlukta yayılmazzzzzzzzzzzzzzzzzz
0
radikalherif
(12.06.09)
İşte aslında onu bilmiyorum; "uzayda toplanır" diyelim kısaca, böyle her çıkardığımız ses aslında yok olmuyormuş, yükselip hep bir araya geliyormuş bunlar. Böyle yumak yumak ses oluyormuş. Mesela biz 1947 yılında "höyt!" dediysek o ses hala bir yerlerde varmış, filan.

İşte bunun "Bilmemne paradoksu"/"Çatırtı etkisi"/"Çubuk Bükülmesi" vb bir adı varsa diyorum, olur ya, onun üzerinden gideceğim.
0
🌸oldu görüşürüz
(12.06.09)
ses dalgalari degil de radyo dalgalari olacak o.
0
ermanen
(12.06.09)
Radyo dalgaları olsun ok. Onlar nerede toplanıyor acaba?
Benim Fen Bilgisi'm hep kötüydü zaten.
0
🌸oldu görüşürüz
(12.06.09)
simdi genis bir konu ama soyle soyleyim:

dunyadaki radyo dalgalarinin cogu uzaya gitmiyor, iyonosfer tabakasindan yansitiliyor ya da absorbe ediliyor. ama radyo astronomide kullanilan radyo dalgalari (cok yuksek frekanslar genelde) uzaya gidebiliyor, boylece dunya ile uzay gemileri arasinda iletisim yapilabiliyor. dusuk frekansli radyo dalgalarida da gelis acisi genis olursa uzaya kacabiliyor. uzaya kacabilenler birkac isik yili uzakliga bile gidebiliyor, baska uzay cisimlerinin manyetik alanlarindan etkilenmedikleri ve kozmik tozlar tarafinda emilmedikleri surece... konuyla ilgilenen bilim dali da radyo astronomi. yalniz uzay kismiyla igileniyor.

konuyla ilgili genis aciklamalari da su linklerden bulabilirsin:
en.wikipedia.org
radiojove.gsfc.nasa.gov
www.astrosurf.com
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
www.astrosurf.com
0
ermanen
(12.06.09)
Bir yerde toplandigini bilmiyordum. Benim bildigim su anda klavyemden cikan tikirtilar uzayda bir ugultu olarak yayiliyor. Anlamli sesler olmuyor, yalnizca ugultu.

Aslinda cok ilginc! Su anda dinledigim ve icerigiyle beni duygulandiran sarkilar da yalnizca bir ugultuya donusuyor. Tarihte soylenmis onemli sozler de. Soz ucar yazi kalir. hmmm, bu duyuruyu takip edecegim.

EDIT: Bu arada "Erkegim" notu komik olmus :)
0
msb
(12.06.09)
evet evet vardı böle bişi, hatta okan bayülgen bir programında bahsetti galiba eskiden. araştırıciim.
0
mahnita
(12.06.09)
ben de radyo dalgası olarak değil de her türlü ses olarak şeyolduğunu duymuştum. uzaya yayılmıyor, atmosferde bi katmanda (iyonosfer?) takılıp kalıyolardı. hatta ilerde teknoloji ilerleyince onları dekode edip geçmişin seslerini dinleyebilecekmişiz felan.
0
mabl
(12.06.09)
ben de bir şey duymuştum.

mesela, bazı şarkılar birbirine çok benzer ya(çalıntı olmayanlardan), işte şarkıyı yazan, besteleyen falan geçmişte söylenmiş şarkının farkında olmadan dediğiniz olaydan ötürü sesini duyuyormuş. böylece ilham geldi oleyy diyerekten şarkıyı yazıyormuş.

diye duymuştum.

tam anlatamadım ama yeni uyandım anca.
0
pozitif dusunce de kazanir
(12.06.09)
@pozitif dusunce de kazanir,
senin dediğin olay şey mi? battlestar galactica'daki all along the watchtower şarkısıyla ilgili Ronald D. Moore diyordu, bazı şarkılar evrende öylece kendileri vardır ve bazı müzisyenler onları alıp yorumlarlar gibi bişey.
gerçi konuyla ilgisi yok bunun.

hatta buldum ne dediğini:

"The notion is that the music, the lyrics, the composition is something divine, it's eternal. It's something that lives in the collective unconscious of the show, it's a musical theme that repeats itself. It crops up in unexpected places, and people hear it, or pluck it out of the ether. It's sort of a connection of the divine and the mortal -- music is something that people literally catch out of the air... Here is a song that transcends many different aeons and cultures across the star, and was reinvented by one Mr. Bob Dylan."
0
mabl
(12.06.09)
kozmik fon ışınlarından mı bahsediyosunuz acaba? evrenin ilk zamanlarına dair dalgalar alınıyo falan.. bu mu?
0
dr cucu
(12.06.09)
ses dediğiniz şey titreşim. titreşim dalgaları halinde ilerler ve belli bir frenkansı dalga boyu vardır. aynı ortamda önüne başka bir ortam çıkana kadar devam eder. sonra 2. ortama geçerken dağılır mağılır az yada çok değişime uğrar. böyle böyle gidebildiği yere kadar (soğurulduğu) gider sonra yok olur denilebilir. o yüzden birikmesi gibi bir durum olmakta. (yanılıyor olabilirim açıp detaylı araştıramıyorum şu anda.)

elektromanyetik dalgalar bambaşka bir olay. orada titreşim filan etkili değil. bu yüzden uzayda zaten ses ilerleyemezken bu dalgalar ilerleyebilir.
0
darknum
(12.06.09)
(15)

Güzel Türkçe, -de/-da'lardan ibaret değil değil mi?

oldu görüşürüz
Merhaba arkadaşlar, birazdan size ilk bakışta saçma gelecek, ardından hak vereceğinizi umduğum şeyler yazacak ve desteğiniz olur mu diye soracağım.Bildiğiniz gibi dilimizi korumakla ilgili çeşitli siteler, kampanyalar yapıldı ve devam da ediyor, ne mutlu ki. Ancak artık "klişe" olmaya doğru hızla il
Merhaba arkadaşlar, birazdan size ilk bakışta saçma gelecek, ardından hak vereceğinizi umduğum şeyler yazacak ve desteğiniz olur mu diye soracağım.

Bildiğiniz gibi dilimizi korumakla ilgili çeşitli siteler, kampanyalar yapıldı ve devam da ediyor, ne mutlu ki. Ancak artık "klişe" olmaya doğru hızla ilerleyen "dahi anlamındaki de ayrı yazılır!" çığlığının, "Soru eki mi ayrı yazılır!" uyarıların haricinde, dilimiz adına dikkat edilmesi gereken başka kurallar da var.

Bahse açmak istediğim ricayla karışık, bir gözlem sonucu aklıma düşen bir öneri. Ekşi Sözlük'ü seviyoruz, evet, gerek teknik gerekse imajsal nedenlerle büyük harf kullanılamıyor. Buna kabul. Fakat Ekşi Duyuru'da, hem başlık açarken, hem de duyurunun içerisinde büyük harf kullanmanın, parmağımızı noktalardan sonra ya da özel isimler için shift'e götürmenin alıştıktan sonra hiç de zor olmadığının farkında mısınız?

Bunları kendim de dikkat etmediğim için rahatlıkla yazıyorum, yani "Sen önce kendine bak" deme hakkınız var ve bu beni memnun ediyor. Fakat eğer unutmazsam bu duyuru dahil, ileride açacağım her başlıkta, yazacağım her cevapta sanki bir iş mektubu yazarcasına büyük harflere dikkat edeceğim.

Bakın; bu bir kuraldır, "anlam kayması" olur demiyorum. Zaten sevindirici yanı da bu. Özellikle sözlük yazarı arkadaşlar neredeyse hiç büyük harf kullanmıyorlar, alışkanlık elbette. Ancak dediğim gibi, hiç bir akılda tutulması gerekli yanı bulunmayan bu iş için, düşünüp doğruyu bulacağınıza inanıyorum.

Eğer buraya kadar okuduysanız, bitirdikten sonra shiftlerle mhiftler uğraşmama rağmen çok kısa bir zamanımı alan bu yazıma şöyle güzelce, arkadanıza yaslanıp bir bakar mısınız?

Güzel, sade, sakin, anlaşılır, temiz vb.; artık ne demek istiyorsanız, öyle görünmüyor mu sizce de?

Önce Ekşi Duyuru'dan başlayarak, onun da yalnızca başlıklarından yani, sonra yazdığımız diğer sitelerde, "artık büyük harfleri de oyuna sokalım" davetim için desteğiniz olur mu?

Teşekkür ederim.
0
oldu görüşürüz
(08.06.09)
ekşi duyuru'da yazarken cümlelere, özel isimlere büyük harfle başlamak gibi bir hassasiyet herkesten bekleyemeyiz. kaldı ki ben bile sözlükten kalma bir alışkanlıkla küçük harfle yazıyorum çoğunlukla. öte yandan, emin olun bitişik yazılan bağlaçlar veya soru eki mi kadar göze batan bir şey değil.
0
deckard
(08.06.09)
(Dikkatli yazıyorum.)

Onlar daha çok sözlükten alışkanlık, büyük küçük harf farkı olmaması nedeniyle el alıştı artık. Ciddi yazılarda da word kendisi düzeltiyor, o da bir neden. Bir de bu sanki bir sonraki aşama sanki kuralların dikkat edilmesinde. (Gerçi hangileri daha önemli hangileri daha önemszi değişir ama benim görüşüm bu yönde.) İlk bir bağlaçları, soru eklerini öğrensinler, sonra bu daha basit kurala alışırlar belki.

Not: Yazdıklarımdan ben de pek bir şey anlamadım..
0
dambil
(08.06.09)
Sizi anlıyorum fakat zaten hiç bir şeyi herkesten bekleyemeyiz. -De/-da hataları kadar önemli/zararlı olmadığının da farkındayım. Bu bahsettiğim gibi bir öneri/rica. Zaten bir zorunluluk olması benim de hoşuma gitmeyecektir. Fakat olayı "böyle alıştık, böyle devam edelim" diye sürdürürsek, hepimiz, bir kaç yıl sonra hangi isimler özel isimdi, insan isimlerini mi büyük harfle yazıyorduk, unutmuş olacağız.

Kaldı ki, teknik olarak mümkün olduğu sürece, bir metnin içinde ilk harfinin büyük harfle yazılmasını Allah ve Atatürk'ten başka hak eden özel isimler de var. Noktadan sonrası da aynı şekilde.
0
🌸oldu görüşürüz
(08.06.09)
ekşiye büyük harf yeniligi getirilirse atışmalarda felan bu yeniligin bokunu çıkarırlar. şimdiki durum çok iyi bence.
0
alokozay
(08.06.09)
evet çok kötüye kullanılır. hatta duyuru'da bile vardı gayet bu özelliği kötüye kullananlar. az mı gördük kelimelerdeki "l"leri "L"le olarak yazanlar ya da BuNuN AdI nEE tarzı duyuru'lar. bu şekil ideal gibi..
0
dambil
(08.06.09)
Ben bazen dikkat ediyorum bazen etmiyorum. cunku oncelikli olan sey bilgiyi dogru verebilmek ve bilgi paylasimi yapmak burda. kelimeleri duzgun yaziyorsan sorun yok demektir ki cogu kisi sozlukte kucuk yazmaya alismis. ayrica turkce karakterleri bile yazmiyorum ben, klavyeden kaynakli birsey tabi o.
0
ermanen
(08.06.09)
misal bağlaç olan de/da'ları bir ek gibi -de/-da şeklinde yazmak da hata.
0
deckard
(08.06.09)
Ben de iki saattir konuşuyoruz bir kere forum ağzı yapmadık diyordum, iyi ettin deckard, hızır gibisin:) Gerçi "Senin de türkçe hakkında konuşmak için önce sen nickine bak hem nickin yani rumuzun türkçe bile değillll". Of. (Ek: "shiftlerle mhiftler" de yazmışım, allah beni kahretmesin)

Anlatmak istediğimi anlayan biri elbette çıkacaktır. Böyle bir kural istemiyorum, ne sözlükte ne de duyuru'da. Yalnızca dikkat etmek isteyenler olabilir, katılanlar olabilir diye yazdım. böyLe yazanLarı kimse sevmez Türkiye'de.
0
🌸oldu görüşürüz
(08.06.09)
Doğru kullanılabilse güzel olur. Ama bırakalım da önce yazmayı öğrensinler.

Bu arada dahi anlamındaki de ve da'nın önünde tire olmaz. Ayrı yazıyoruz sonuçta değil mi? Hiç bir ve bir kaç da bitişik yazılırlar.
Hata bulmaya çalıştığımı zannetmeyin. Gözüme takıldı, bu konularda hassas olduğunuzu gördüğüm için söylemek istedim.
0
supergirl
(08.06.09)
sözlüklerde küçük harf kullanımı zaten halihazıra bir kuraldır (basılı sözlükler vs. dahil). bunun yazarlarda yarattığı bir alışkanlık var. sözlükteki ve duyurudaki yazarların çoğu aynı kişiler olduğuna göre bunda da anormal bir durum olduğunu sanmıyorum.

büyük harf kullanmamak anlaşılabilirlik açısından da problem yaratmadığına göre geriye bir tek göz zevki-sadelik kalıyor. sırf bunun için de yazarların hassaslaşıp büyük harf kullanmaya karar vermelerini beklemek fazla iyimserlik olur.
0
zgrydn
(08.06.09)
Sözlügü gectim informal ortamlarda kücük harfler ile yazmak, internette kural olmus gibi. Yani sanmiyorum ki kimse msn'de facebook'da, arkadasina attigi email'de sürekli büyük harf kullansin. Bence cok göze batan bir durum degil ama sirf ben alistigim icin de böyle geliyor olabilir.
0
fspades
(08.06.09)
oldu görüşürüz,
Sizi destekliyorum, ben de o özeni kaybettim ama kaybetmek için geçerli nedenlerin olduğunu ileri sürmek gibi bir hataya düşecek değilim. Bundan sonra ben de daha çok dikkat edeceğim ama aşağıdaki yazacaklarımı da göz önüne alın, ben alacağım çünkü.


Yazı yazarken özen gösterilmesine özendirmeyi önemsiyorum ama;
İsteyen istediği gibi yazsın büyük küçük harfe dikkat etmeden, zorlamak olmaz insanları. Ben de isterim daha güzel yazılsın ama bunun için bir zorlama yapılırsa yazmayı bilmeyenler yazmaya çekinirler, e olmaz. Ayrıca bir başka noktada özensizlik hakkıdır, boku çıkarılmadığı sürece özensizlik yapılmasında bir yanlışlık yok. Ben de yaptım bazı yazılarımda, bu da bir hak. Alışkanlığı olmayan insanlar yazarken kendini kastı mı olmuyor valla. Kaldı ki düzgün yazmaya alışmış biri olan ben bile zaman zaman şift tuşuna ve diğer yazım kurallarına falan aldırış etmeden yazmak istiyor ve yazıyorum.


Bu arada ya hu bu arkadaşın dediğiyle "BuUU NeeLLIIııI" gibi başlık açanların ne alakası var anlayamadım dambil, zaten eklemedin msn'ye onu da yazdım bi kenara.
0
Karluk
(08.06.09)
"hiç bir akılda tutulması gerekli yanı bulunmayan bu iş için" duyurunuzdaki şu kısımda hem dil bilgisi hatası hem de anlatım bozukluğu mevcut. bana çok battı, beni çok yordu.

arkama yaslanıp şöyle bir bakınca; gözümü tırmaladı.
belirteyim dedim.
0
esas itibariyle
(08.06.09)
Arkadas kibarca bir uyarida bulunmus, ki bana gore haklilik payi da var. Fakat siz oturup yazdigi metindeki hatalari yine sozum ona kibar bir uslupla sergileme geregi duymussunuz.
0
msb
(08.06.09)
o bahsettiğiniz çığlıklar yani de ve mi bağlacı mevzusu anlatılmak istenenin anlaımnı tamamen değiştirdiği için bu kadar önemli. yani haklı. söylemek istediğinizi doğru anlatamazsanız, dilin bir amacı kalmaz.
0
faideli bilgiler
(08.06.09)
(4)

tv kumandasından çıkan ışın ılık süt iç

oldu görüşürüz
hep aklıma takılmıştır bak iyi oldu buraya denk geldiğim.diyelim ben kumandayı tv'ye yönelttim, kanal değiştiriyorum. o sırada siz de tv'nin önündesiniz, ne bileyim hadi büyük de olmayın, ufacık çocuksunuz. bu kumandadan sonuçta ufak mufak bir ışın mı diyelim, ondan çıkıyor ya hani; onun insana bir
hep aklıma takılmıştır bak iyi oldu buraya denk geldiğim.

diyelim ben kumandayı tv'ye yönelttim, kanal değiştiriyorum. o sırada siz de tv'nin önündesiniz, ne bileyim hadi büyük de olmayın, ufacık çocuksunuz. bu kumandadan sonuçta ufak mufak bir ışın mı diyelim, ondan çıkıyor ya hani; onun insana bir zararı var mıdır. yani sizin tv'nin önünden geçmenizi bekliyim mi, yoksa kafanıza kafanıza tutuyım mı kumandayı?

aramadım mamafih bulamazdım.

sağolunuz.
0
oldu görüşürüz
(08.06.09)
ışın dediğimiz şey, kızılötesi ışıktır.
kafasina tutmayin bence ama evinizdeki kablosuz modemden yahut televizyonun monitöründen daha zararli degil :)
hatta zararli da degil, yukaridaki cümleyi okuyunca biraz zararliymis gibi geliyor.

edit - wiki söyle demis:
Health hazard

Strong infrared radiation in certain industry high heat settings may constitute a health hazard to the eyes and the vision. More so, since the radiation is invisible. Therefore special IR proof protective eyeglasses must be worn in such places.

yani özetle

yüksek kızılötesi isima, radyasyon gözle görülemiyor olsa da göze zarar verebilir. bu nedenle böylesi ortamlarda kızılötesi filtreli gözlükler giyilmelidir.

yüksek ısılı sanayii ortamlarindan bahsediyor sizin kumandanizdan bu siddette bir isin cikmaz.
0
dr shephard ameliyathaneye
(08.06.09)
infrared isik var kumanda da, ama zarar vermeyecek kadar dusuk bir miktar. ona gelene kadar daha buyuk elektronik aletler var evde, hepsi elektromanyetik alan yayiyor ama etkisi mechul.
0
ermanen
(08.06.09)
kızılötesi ışığın enerjisi düşüktür, herhangi bir zararı yoktur. kızılötesinden sonra görsel bölge gelir, ki bu bölgeden sonraki ışınlar zararlıdır. misal güneş'ten gelen ve ozon tabakasının incelmesinden dolayı daha da ciddi olarak hasar bırakan mor ötesi ışınımlar gibi, veya bizzat maruz kalındığında hücrelerimizi kaçınılmaz kanserli hale çeviren x-ışınları gibi.
0
deckard
(08.06.09)
bu arada gece görüş özelliği olan bir handycam kamerayla o ışığı görebilirsiniz!
0
actionary
(08.06.09)
(3)

feng shui filan -ayna'nın avantajları ve dezavantajları-

oldu görüşürüz
1. evlerde ayna bulunması ruhen nasıl bir etki yapar2. aynalar hakkında bildiğiniz uğurlar/uğursuzluklar3. evlere/antrelere koyulacak aynaların büyüklüğü, oranları ne olmalıdır4. duvarın tamamını ayna kaplatmak mı, yoksa ufak bir ayna mı5. aynalar bir işkence yöntemi olarak kullanıldı mı hiç/kullanı
1. evlerde ayna bulunması ruhen nasıl bir etki yapar
2. aynalar hakkında bildiğiniz uğurlar/uğursuzluklar
3. evlere/antrelere koyulacak aynaların büyüklüğü, oranları ne olmalıdır
4. duvarın tamamını ayna kaplatmak mı, yoksa ufak bir ayna mı
5. aynalar bir işkence yöntemi olarak kullanıldı mı hiç/kullanılabilir mi
6. ayna resimleri çizen bir ressam vardı adını unuttum?
7. en sevdiğiniz aynanız nasıl, ayna alacak olsanız nereyi tercih ederdiniz
8. günde kaç kere aynaya bakıyorsunuzdur?
9. sizce bir ayna çerçeveli mi olmalı yoksa çerçevesiz mi
10. aynaların da kaliteli malzemeden yapılmışı olur mu? örneğin xt7b camla yapılmış ayna, daha net gösterir mi. ya da şöyle soralım; aynanın arkasındaki sır'ın çeşitleri var mı

üşenmeyip cevaplandıran olursa şimdiden teşekkür ederim kendisine.

ps: piyasa araştırması yapmıyorum, topluca sordum
0
oldu görüşürüz
(08.06.09)
1. Feng shui mantığı şöyle, ayna ışığı yansıttığı gibi enerjiyi de yansıtıyor, enerjinin de kapılardan pencerelerden girdiği varsayılıyor, o yüzden tam kapının karşısında ayna olursa yansıyor ve tekrar dışarı çıkıyor. bi dergide okumuştum, başka bi bilgim yok ama ayna küçük mekanları daha büyük gösteriyor.
2."çok aynaya bakan kadınlar lilith'in esareti altına giriyorlar ve onun huylarını benimsiyorlarmış" bu süper bi söylence,
bir de gece aynaya bakmak şeytanı çağırır, ayna kırılması uğursuzluk getirir falan derler anadolu söylenceleri sanırım bunlar.
5. kullanılabilir ama bütün olarak değil, kırılarak falan.
6."Arnolfini'nin düğünü" tablosunda ayna var, ressamın kendisi görünüyor. eyck van dyck mıydı neydi adı, karıştırıyor olabilirim.

geri kalan hepsi duruma, kişiye, aynanın konulacağı mekana göre değişir. mesela kendi görüntüsünden hoşlanmayan insanlar örneğin beden dismorfiklerden bazıları aynalara katlanamazlar, evlerinde bulundurmazlar, gördüklerinde kaçarlar.
0
hayali arkadaş
(08.06.09)
aynanıın bulunması insanın bilincini yükseltir. tam olarak bilinç değil de ingilizcesi self awareness. yapılan bir deneyde çocuklara bir yerden bir tane şeker almaları söylenmiş ayna yokken avuç avuç almış çoğu, şekerliğin karşısına şeker alınrken kendini görecek şekilde ayna konduğunda çocukların çoğu kendisine söyleneni yapmış. feng shui ile falan alakası yok ama öyle bir bilgi işte :D
0
ayiadam
(08.06.09)
ayna, baktiginizda ruhunuzu goren bir nesne olarak biliniyor bazi inanislarda. bu yuzden ayna kirarsaniz 7 yil ugursuzlukla yasiyorsunuz. nedeni de ruhun kendini 7 yilda bir yenilemesi diyorlar. resetleniyor yani yenileme isleminiz ve ruhunuz bir sonraki yenilemeye kadar kendini anca toparliyormus. okudum bunu bir yerde bir zaman ama nerde ne zaman?
evin neresinde olursa olsun, ayna yatak odasinda oldugu kadar negatif bir etki vermiyor. yani yatak odasinda ayna olmamali. fantazilerini susleyenlere duyururum. ozellikle sabah uyandiginizda kendinizi gormemeniz acisindan boyle bir kural var feng shuide. zaten sac bas bir tarafta, yastik yorgan izi yuzde boyunda yer etmis, sis gozler falan, gormemek lazim bence de sabah sabah. bu ayni zamanda aynanin iskence yontemi olarak kullanilmasi ile ilgili maddeye de yanit olabilir. 12 saatlik bir uykudan sonra gozumu actigimda koy aynayi onume, iskencenin alasi olur bana.
ayna alirken tirnagini aynaya dokundur der babam, eger tirnaginla yansimasi arasindaki bosluk az ise o ayna iyidir. cok mesafe varsa iyi degilmis. babam bilir boyle seyleri diyerek arkasinda duruyorum.
duvarlarin tamamini ayna kaplatirsak bence ortaya bir de striptiz diregi koyup yuvarlak donen bir yatakla da suslemeliyiz odayi. yoksa bi manasi yok, kiroca bence.
aynayi gosteren cercevesidir ayriyetten.
0
islakkedisudankorkmaz
(08.06.09)
(10)

Sert(kaybolmayan değil) sakız arıyorum

oldu görüşürüz
*Çiğnedikçe yavşamayacak*Her çiğneme hamlesinde sanki ağıza yeni atılmış gibi olacak*Şekersiz sakızlar var biliyorum ama onlar da bir süre sonra boyutu aynı kalsa da yumuşuyor, öyle olmayacak*Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun
*Çiğnedikçe yavşamayacak
*Her çiğneme hamlesinde sanki ağıza yeni atılmış gibi olacak
*Şekersiz sakızlar var biliyorum ama onlar da bir süre sonra boyutu aynı kalsa da yumuşuyor, öyle olmayacak
*Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun
0
oldu görüşürüz
(06.06.09)
orbit var ama türkiye'de bulması zordur.
0
emininsel
(06.06.09)
bir süre sonra aynı tadı hala verebilen sakız var mıdır bilmiyorum. varsa ben de arıyorum =)

tadı baya giden sakız dersen starbuckstaki naneli sakızların tadı baya kalıyordu.
0
tulkas
(06.06.09)
Sekersiz istiyorsun sanirim. Bazi bakkallarda fanus icinde bir dunya marka var, hepsini alip tek tek dene bence.
0
msb
(06.06.09)
evet onu belirtmeyi unutmuşum; tadıyla bir derdim yok. yani tadı gidebilir, benim istediğim fiziksel olarak dişlerimi zorlaması, sert kalması.

starbucksa bakacağım. bakkallar denendi ve başarısız.
0
🌸oldu görüşürüz
(06.06.09)
kayseride var o sakız. kenger sakızı onun adı. ama dişleri kırar o. taş gibi. çene kaslarımı onunla yaptım :)
0
cro magnon
(06.06.09)
Çene building mi yapacaksiniz? Bu arada cok sert sakiz cene eklemlerine zarar verebilir uyarayim.

@elxa, dogru soyluyorsun fakat onu bulmak biraz zor olur gibi geldi.
0
msb
(06.06.09)
Istanbul'daysaniz Misir Carsisi'ndaki Malatya Pazarlarinda bulabiliyormussunuz efendim: arifocakcicom.azbuz.com
0
msb
(06.06.09)
direk damla sakızı diyorum hani şu yanında mum fln verilen
0
demlikposet
(07.06.09)
first sensations model sakız iyi dayanıyor.

umarım bir marka adına piyasa ara$tırması yapmıyorsunuzdur. buralardan çıkan yorumlara göre pazarlama stratejinizi belirliyorsanız "eyvahlar olsun sizin halinize" diyeceğim çünkü.
0
robinbook
(07.06.09)
vay anam vay neler dönmüş serhat ya :)

öncelikle teşekkürler. maddeleyerek yazayım bunları da:

*elxa, zahmet edip araştırdığın için ayrıca teşekkürler. "çenger" sakızını bilmiyordum, sözlükte ve google'da baktım. açıkçası bulursam alır mıyım bilmiyorum, görünüşünü beğenmedim. belki bulduğum fotoğrafla ilgilidir. "çene kası" yapmak değil de derdim, hani kürdanla oynarken bir zevk duyarız, sakız bir zaman geçtine sonra rutinleşiyor çünkü, o yüzden çiğnerken hep aklımda olacak bir şey arıyorum. "sert"ten kastım çok sert değildi bir de, hani şu şekersiz sakızların ilk iki üç ısırığı gibi, kaslarımızı yormayalım o kadar da.
*mısır çarşısındakiler belki daha güzel paketli filan satılıyordur. bakacağım.
*damla sakızını istanbul halk otobüslerine girip satıyorlardı bazen, ne zamandır denk gelmiyorum. yanındaki mum'u anlamadım ama.
*@robinbook: kendim bir markayım ama yalnızca derdime çare arıyorum:)
0
🌸oldu görüşürüz
(07.06.09)
(2)

Photoshop "efekti" gibi bir şey arıyorum

oldu görüşürüz
Ne denir ona bilgim yok. Hani bir şeyi kesersiniz, kenarlarında beyaz boşluklar vardır, sonra onu başka bir yüzeye yapıştırırız filan?şu resim biraz andırıyor ama tam değil. o normal stroke mu ne yapmış: http://www.cypherbox.net/images/img_1063.jpgKs. örneğin elimde bir çakmak resmi var, ben onun ke
Ne denir ona bilgim yok. Hani bir şeyi kesersiniz, kenarlarında beyaz boşluklar vardır, sonra onu başka bir yüzeye yapıştırırız filan?

şu resim biraz andırıyor ama tam değil. o normal stroke mu ne yapmış: www.cypherbox.net

Ks. örneğin elimde bir çakmak resmi var, ben onun kenarlarını nasıl sanki makasla kesilmiş gibi beyaz yapabilirim? ve kenarlar eşit kalınlıkta olmaz?
0
oldu görüşürüz
(06.06.09)
Stroke filan verip sonra kırpabilirsin.
0
eftalit
(06.06.09)
resimdeki tamamen stroke ile ilgili birşey ama kenarlar eşit kalınlıkta olmaz deyince iş karışıyor. yukarda da söylenmiş ama baya kalın bir stroke yapılır. daha sonra stroke yapılan yüzeyler hafif hafif farklı şekillerde sert bir fırçayla silinir.
0
prodeq
(06.06.09)
(10)

Bilgisayar'ı en az yoracak müzik player

oldu görüşürüz
öyle bir media player/winamp benzeri arıyorum ki;*winamp'ın lite'ından bile hafif olsun*hiç bir özelliği olmasın, media library ne be, görsel efekt de istemiyorum*bir mp3 dosyasına tıkladığımda açılmak için iki saat kıvranmasın, direkt gelsin*bsplayer'ı denedim olmadı*gerekirse sadece .mp3 destekles
öyle bir media player/winamp benzeri arıyorum ki;

*winamp'ın lite'ından bile hafif olsun
*hiç bir özelliği olmasın, media library ne be, görsel efekt de istemiyorum
*bir mp3 dosyasına tıkladığımda açılmak için iki saat kıvranmasın, direkt gelsin
*bsplayer'ı denedim olmadı
*gerekirse sadece .mp3 desteklesin, diğer formatları çalmasa da olur
*echolizer da istemiyorum
*sadece şarkıyı hemen açsın, shuffle olmasa bile olur

umarım tarif edebilmişimdir hem de teşekkür ederim.
0
oldu görüşürüz
(06.06.09)
şiddetle aimp 2.
0
harmonikhakaret
(06.06.09)
layer26
(06.06.09)
Windows üzerinde ne kadar stabil olduğunu bilmiyorum ama xmms2 epey minimal bir winamp klonu
xmms2.xmms.se
0
carcass
(06.06.09)
winamp'ın eski versiyonları.
0
Karluk
(06.06.09)
foobar2000
0
tcp0203
(06.06.09)
Her ne kadar ben o amaçla kullanmasam da KM player candır. Bu işi de gayet iyi yapar.
0
eftalit
(06.06.09)
winamp'ın 2.9x civarı sürümleri.
browser'ı, agent'ı, library'i kurmayın olsun bitsin.
0
cruor
(06.06.09)
(bkz: geexbox)

hem filmlerinizi hem muziklerinizi dinleyebileceginiz yamulmuyorsam 30mb lik biisletim sistemi, player degil ama isletim sistemidikkatinizi ceker ve ozellikle uzun yolda laptopundan film izlemek isteyenlere siddetle taviye ederim zira pil cok daha fazla dayaniyor..
0
buyerson
(06.06.09)
winamp 2.71 var.oldversion.com dan bulabilirsin.
0
rosencruz
(07.06.09)
foobar'dan hızlısı yok bu piyasada.
0
frant1c
(07.06.09)
(1)

polikarbon temizleme

oldu görüşürüz
elimizde şu damacana şişelerin malzemesinin aynısı gibisinden bir kapak var, adını bilmiyorum da, galiba polikarbon. itoğloit çok da önemli iyi mi. bu çizilmiş, solmuş şeyi nasıl temizleriz/parlatırız? araba macunu mu dolduracak o çiziği yahu. bir akıl. teşekkürlerzımpara iyice mahfeder değil mi bir
elimizde şu damacana şişelerin malzemesinin aynısı gibisinden bir kapak var, adını bilmiyorum da, galiba polikarbon. itoğloit çok da önemli iyi mi. bu çizilmiş, solmuş şeyi nasıl temizleriz/parlatırız? araba macunu mu dolduracak o çiziği yahu. bir akıl. teşekkürler

zımpara iyice mahfeder değil mi bir de?
0
oldu görüşürüz
(06.06.09)
çok ince numaralı zımpara işe yarayabilir. ayrıca araba cilalarını parlatan polisaj makinaları da belki işe yarar.

www.hepsiburada.com

birde belki ısı yüzeyin tekrar parlamasını sağlar. ama ne yapacaksanız once bir damacanada deneyin derim.

ayrıca yukardakilerin hepsi hayal ürünüdür, sorumluluk kabul edilmez.
0
oharro
(06.06.09)
(3)

yabancı ülkelerde "kulak çekmek"

oldu görüşürüz
bu hareket türkiye'ye, ne bileyim asya'ya özgü bir şey mi, yoksa norveç'li bir baba da oğlunun kulağını çekiyor mu? baya bildiğimiz çekme yani.ya da mesela şimdi evde oturup düşündük ama izlediğimiz yabancı filmlerde denk gelmediğimizi fark ettik. (hatırlamadık diyelim veya)bu olayın, kulak çekmenin
bu hareket türkiye'ye, ne bileyim asya'ya özgü bir şey mi,

yoksa norveç'li bir baba da oğlunun kulağını çekiyor mu? baya bildiğimiz çekme yani.

ya da mesela şimdi evde oturup düşündük ama izlediğimiz yabancı filmlerde denk gelmediğimizi fark ettik. (hatırlamadık diyelim veya)

bu olayın, kulak çekmenin tarihi nedir kısacası. kulak çekmek başlığına baktık pek bir şey yok.

not: "çocuklara iyi davranılıyor, öyle bir şey yok", "modern insanlar son on yıldır çekmeyi bıraktı" gibi değil de, çok eskiden de olsa olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
0
oldu görüşürüz
(25.05.09)
ear pulling, ear twisting + discipline, violence anahtar kelimeleriyle googlelandığında baya bir sonuca ulaşılıyor konu hakkında. başlangıç olarak da şu var mesela : answers.yahoo.com
0
simona
(25.05.09)
var var, fransız filmlerinde bolca var.
0
radikalherif
(25.05.09)
evet ya ben de fransız diycektim, fransız bir subayın askerini azarlarken kulağını çektiğini görmüştüm.
0
hollowlife
(25.05.09)
(5)

geçmiş güne sağlık raporu almak

oldu görüşürüz
imkansız mıdır, bu yeni sistemle.ona göre çocuğu okuldan sildiricem kaydını yani.eğer imkansız değilse, bunun yolu nedir? çünkü bizim yeğenin aşındırmadığı hastane kalmamış, muhabbete girdikleri de geçmiş günün çok zor olduğunu, ama isterse gittiği günkünü verebileceğini söylemişler. (bu olay 3 ay ö
imkansız mıdır, bu yeni sistemle.

ona göre çocuğu okuldan sildiricem kaydını yani.

eğer imkansız değilse, bunun yolu nedir? çünkü bizim yeğenin aşındırmadığı hastane kalmamış, muhabbete girdikleri de geçmiş günün çok zor olduğunu, ama isterse gittiği günkünü verebileceğini söylemişler. (bu olay 3 ay önce filan geçiyor, bir şeyler değişti mi bilmiyorum.)

şimdi rapor duyurularını görünce hatırladım. olabilir gibiyse evinden aldıralım raporu, hı?
0
oldu görüşürüz
(25.05.09)
yasal değil kimse vermeye razı gelmez. biraz geri dururlar. hatta günlük rapor vermeyen doktorar yüzünden okulu bile uzattığımı bilirim, (ama öcümü almıştım)
çocuğun okulu herhalde lise fln, müdüre git rica et durumu anlat, o güne izinli yazan bir dilekçe yazar verir. ben hatırlıyorum lisede öyle bi tane almıştım.
0
radikalherif
(25.05.09)
özel hastaneler veya poliklinikler vs. parayla satabiliyor. en azından eskişehir'de yapan var. 50 liraya yapıyorlarmış sanırım. hangi şehirde olduğunuzu bilmiyorum ama okulun nerelerin raporlarını kabul ettiğini öğrenip böyle yerlerden parayla rapor verebilecek bir yer bulursanız olabilir gibi geliyor.
0
uckac
(25.05.09)
hiç bir doktor kendini böyle bir riske sokmaz.
gidip ilkokul lise artık neyse okul idaresiyle veli olarak görüşün. şansınız daha yüksek olur.
0
can see
(25.05.09)
doktor değilde bir hastane görevlisi, hizmetli hatta herhangi bir doktorla arası iyi olan çaycı alır.
en azından ben kendime almıştım devlet hastanesinden.
0
etna
(25.05.09)
verirler vermesine de, herhangi bir rapor alabilmek için muayene tutanağı (adını unuttum) orada isminizin olmaıs lazım. hani olur ya bir teyit durumunda feci patlar.
0
radikalherif
(25.05.09)
(4)

çok konuşunca göz dalar ya ruhuma

oldu görüşürüz
doktor; hani mesela aralıksız konuşman gerekti, anlattın anlattın, veya bir süre aralıksız şarkı söyledin kendi kendine, ya da telefonda otuz beş saat durmadan konuştun;hah- gözün neden dalar? tansiyon mu çıkıyor, düşüyor mu, yoksa göz tansiyonu mu, nedir, önümü göremiyorum yahu.not: heyecanlı bir d
doktor; hani mesela aralıksız konuşman gerekti, anlattın anlattın, veya bir süre aralıksız şarkı söyledin kendi kendine, ya da telefonda otuz beş saat durmadan konuştun;

hah- gözün neden dalar? tansiyon mu çıkıyor, düşüyor mu, yoksa göz tansiyonu mu, nedir, önümü göremiyorum yahu.

not: heyecanlı bir durum yok, mesela kırk beş dakika boyunca heyecansız heyecansız konuşmuşum diyelim. benim merak ettiğim nefes alış verişsel, gözsel, kafa zonklamasal, dalgınlık yaşamasal durumlar.

daha önce sorulduysa hoppala.
0
oldu görüşürüz
(24.05.09)
otomatiğe bağlamış konuşuyorsundur ama kafa çook başka yerlerdedir.
0
fortisvita
(24.05.09)
cunku dusuncelerimiz duyularimizin onune gecer ve onlari bastirir. o an sadece dusuncelerine odaklanmissindir, belki de icinden cikilmaz bir hal almistir. bir kordugum ki icim cozdukce dolaniyor hesabi. goz dalmasi da akli dengeyi rahatlatmak icin gozun kendini bir sureligine feda etmesi gibi dusunulebilir. yani dusunceleri dengeleyebilmek icin o an ki gorsel algiyi tek bir noktaya odaklandirmis oluyorsun.
0
ermanen
(24.05.09)
yok pardon, "konuşma bittikten sonra" neden dalar diye düzeltiyim. cevabı anladım da bu o türden değil:)
0
🌸oldu görüşürüz
(24.05.09)
çok kederli ve romantik biri olduğun için oluyor
0
zombikanı
(24.05.09)
(11)

ben değil biz

oldu görüşürüz
selam, güzel bir site olmuş emeği geçenlere öncelikle.iki soru 1:1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mı
selam, güzel bir site olmuş emeği geçenlere öncelikle.

iki soru 1:

1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?
ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mıdır yani? örnek: okula gittim -- okula gittik. (bunun en azından günümüzde tevazu göstergesi olmadığı yaygın olan kanıdır sanırım)

2) saçlarımı 3 numara kestirdim yakışmış mı?

teşekkür ediyoruz.
0
oldu görüşürüz
(21.05.09)
1) sürü psikolojisinden dolayı.

2) olmamış, uzat.
0
fortisvita
(21.05.09)
1- mütevazı olduklarını düşünürler öyle diyerek. hani hep bir mütevazılık özendirmesi vardır ya dinlerde... o nedenle.
0
eyke
(21.05.09)
1- kişisel olarak algıla. yani üslup ile alakalıdır. kişiden kişiye göre degişiyor bu biz, ben kelimesini kullanmak. bir iki kişide belki rastladıgın biz kelimesini kullanma alışkanlıgınu herkese yamamak lazım diye düşünüyorum.

2- bence de olmamaış. hiç gerek yoktu. ama yaz geldi, ferahlatabilir bu seçim.
0
sakabilmemneyi
(21.05.09)
ülkeyi ben değil, biz olarak sattıkları için. tek başına satmak zordur çünkü cemaat vs dirler genelde.
0
trumanshow
(21.05.09)
1) canları öyle istediği için
2) yakışmamış
0
slevinkelevra
(22.05.09)
1- (bkz: ben yerine biz kullanan zihniyet)

2- Saç kesimi kendine yakışanın giyilmesidir.
0
gulden kale
(22.05.09)
2- kafa ve yuz guzelse 3 numara muhtesemdir
0
cisterna
(22.05.09)
1. ben, bencillik şeytana yakışan bir özelliktir(ben, yaparım, ben bilirim, ben üstünüm, ben süperim gibi)

2. 3 numara süperdir, yaz gelmiş, püfür püfür rüzgarı hissedersin falan
0
frown
(22.05.09)
yalnız bir kesimle alakası yok eskilerin bir kısmı böyle konuşuyor, oktay sinanoğlu da, nuri saryal da sürekli biz'li konuşuyor. yerine göre tevazu yahut kendini büyük görme filan amaaan boş işler bunları saçları kısaltmışın işte yaz başı püfür püfür, takılma.
(bkz: ben yerine biz kullanan zihniyet)
0
cozefka
(22.05.09)
1-kurana da bakarsanız orda da hep biz ifadesi kullanılmıştır.
2-denizden çıkınca rahat oluyomş bi arkadas faydalarından uzun uzuuuuun bahsetmişti:)iyi yapmışın
0
voodoo 007
(22.05.09)
2) 3 numara olmamış sana ama 4-5 hafta sonra süper olur. ben 10 numara yaptırdım 1 hafta önce, şu anda formumun zirvesindeyim
0
zubundy
(22.05.09)
(3)

mutfak önlüğüne baskı

oldu görüşürüz
rakibim mutfak önlüğüne baskı uygulamak, pres yapmak ve topla oynama yüzdesini düşürmek istiyorum şeklinde girip gerçek sorumu soruyorum:bir hediye olarak düşündüğüm mutfak önlüğünü buldum. bunun ön kısmına kendi istediğim bir resmi bastırmam sanırım mümkündür. fakat nereler basar kumaşa görsel, tiş
rakibim mutfak önlüğüne baskı uygulamak, pres yapmak ve topla oynama yüzdesini düşürmek istiyorum şeklinde girip gerçek sorumu soruyorum:

bir hediye olarak düşündüğüm mutfak önlüğünü buldum. bunun ön kısmına kendi istediğim bir resmi bastırmam sanırım mümkündür. fakat nereler basar kumaşa görsel, tişörtçüler filan? bir de yaklaşık olarak ne kadardır? uzaklığı yani benim evden.

teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(05.05.09)
Fotografçılar yapıyor artık. Yastığa, bardağa, yapboz'a vs...
0
pass
(05.05.09)
cafepress.com basıyor, evinize amerika kıtası kadar uzak yalnız...
0
kobuzchu kiz
(05.05.09)
biz yapeyoruk. siyah onluk tercih ediliyor genelde. sair burda tecrubesini dile getirmis.

su sekil:
www.hediyeyarat.com
0
terp
(05.05.09)
(1)

samsung b500

oldu görüşürüz
böyle kamerasız filan fakat sürgü kapaklı sikko bir telefona ihtiyacım var ve bir tekno markette bunu beğendim. ancak ürün tükenmişti ve alamadım.teknosaya sordum; sattığımız b500lerin çoğu geri geldi/arızalandı dedi, beni başka bir telefona yöneltmeye çalıştı.1) aranızda kullanan/alıp da bozan var
böyle kamerasız filan fakat sürgü kapaklı sikko bir telefona ihtiyacım var ve bir tekno markette bunu beğendim. ancak ürün tükenmişti ve alamadım.

teknosaya sordum; sattığımız b500lerin çoğu geri geldi/arızalandı dedi, beni başka bir telefona yöneltmeye çalıştı.

1) aranızda kullanan/alıp da bozan var mı bu aleti veya aynı tür önereceğiniz bir telefon var mıdır.(aranılan özellikler: kamerasız, küçük-hafif, sürgü kapak, max 120 tl)

2) www.buroteknik.com
ürün ve site temiz mi? daha önce alışveriş yapan var mı içinizde? içinizdeki çocuk filan.

merci.
0
oldu görüşürüz
(01.05.09)
www.ucuzu.com

ben de aynı arayışla pazara çıkmış ve samsung'tan k310i'ye çıkmıştım. teşhir ürünü bulup 120 liraya almıştım. bu sırada dediğiniz model samsung ve o ayardaki diğer samsungları test ettim. iğrenç bir işletim sistemi vardı, tuşlarının bile tepki süresi vardı ki bu mesaj yazarken cinnet geçirmek demektir.

o yüzden hiç tavsiye etmem, açıp kurcalayın öyle alın. hem yazılımsal bir problem varsa servis ücretsiz günceller onu sorun olmaz, ama dediklerim bug değil feature ise pek bir çıkar yolu olmaz.
0
carnicero
(01.05.09)
(2)

maddeleme 1), 1-, 1:

oldu görüşürüz
az önce gördüğüm bir sorudan sonra aklıma geldi. cevaplarda ben 1) şeklinde, benden sonraki arkadaş 1- şeklinde, ondan sonraki de 1: şeklinde cevaplamış.1) evet2) evetfilan gibi bir soru sorulduğunu varsayın.şimdi sorularım:1) türk dil kurumu abimiz hangisini öneriyor?2) siz genelde hangisini kullan
az önce gördüğüm bir sorudan sonra aklıma geldi. cevaplarda ben 1) şeklinde, benden sonraki arkadaş 1- şeklinde, ondan sonraki de 1: şeklinde cevaplamış.

1) evet
2) evet

filan gibi bir soru sorulduğunu varsayın.

şimdi sorularım:

1) türk dil kurumu abimiz hangisini öneriyor?
2) siz genelde hangisini kullanıyorsunuz ve neden?
3) bir de 1-) gibi şeyler vardı ilkokul defterlerimizde, o kesinlikle yanlış değil mi?
4) 1. noktaya ne dersiniz
5) bundan bir karakter şeysi çıkarabilir miyiz?
6) ms word bu konuda ne düşünüyor?

teşekkünler.
0
oldu görüşürüz
(01.05.09)
1. benim en sevdiğim ve şık gözükeni bu.

6. ms word hepsine eşit mesafede yaklaşıyor yanlış hatırlamıyorsam.
0
kobuzchu kiz
(01.05.09)
rakamlar 1. ya da 1- şeklinde yazılırken, harfler a) b) şeklinde yazılır. zaten resmi sayılabilecek herhangi bir evrağı incelersen farkedersin.
0
helm hammerhand
(01.05.09)
(5)

odaya ctrl+f çekmek için tıklayınız!

oldu görüşürüz
bilgisayarcı arkadaşlar;ben çoraplarımı çok kaybediyorum, mesela. ve bir teknik geliştirmek istiyorum. şöyle ki:çorabımın üzerine bir çip(?) yerleştireceğim ve bilgisayar ekranımda çorabımı arattığımda(çorabımın üzerindeki çip daha önce bilgisayara işlenmiş); sistem bana monitör üzerindeki haritada
bilgisayarcı arkadaşlar;

ben çoraplarımı çok kaybediyorum, mesela. ve bir teknik geliştirmek istiyorum. şöyle ki:

çorabımın üzerine bir çip(?) yerleştireceğim ve bilgisayar ekranımda çorabımı arattığımda(çorabımın üzerindeki çip daha önce bilgisayara işlenmiş); sistem bana monitör üzerindeki haritada çorabımın yerini gösterecek. (yani odanın şurasında gibi. çorabımdan bididip diye bir ses çıkmasını da sağlayabilir)

bu mümkün müdür, mümkün değilse şu telefon servislerinin "çocuğunuz nerede" filan diyerek uydudan cep telefonuna ulaşarak yer tespiti yaptığı haritasal işlem nasıl gerçekleşiyor?


yapınız demiyorum elbette de, bu tür işlemlerle hangi programlama/teknik/firma/renk ilgilenir söylerseniz çok sevinirim.

evime uydu taktıramayacağım için tavana bir alet taktırabilirim. sinyal, bluetooth vb şekilde bulsa da olur.

o çorabı istiyorum!


:)

edit: SAP karşılar mı?
0
oldu görüşürüz
(01.05.09)
odayı 24 saat kayda alan bir kamera yerleştirip görüntüyü geri sardırarak en son o çorabı nereye fırlattığını görebilir en azından arama tarama alanını daraltmış olursun.
0
phonex
(01.05.09)
walla bende acil bir şey ararken gayri ihtiyari parmaklarım ctrl+f arıyor.eskiden ıslık duyarlı anahtarlıklar vardı ıslık çalınca öterdi.ama sizin projede biraz korku filmi teması yaratır.:)
rfid ile olabilir.hani şu marketlerde satılan eşyaların üzerine takılan çipler kasada alınır alınmazsa kapıdaki sensör ikaz eder.
maliyet konusunda fikrim yok ama metal dedektoru gibi elde kullanılan cinsi vardır sanırım.
0
bdivrik
(01.05.09)
tabii 100 çift çorabım olduğunu söylemeyi unutmuşum. ve bunlar bir yığın olarak aynı yerde olduğunda dahi; o kalabalıkta bilgisayarda özelliklerini belirttiğimi göstermesini.
0
🌸oldu görüşürüz
(01.05.09)
the big bang theory'nin son bölümlerinden birinde oluyor bu olay.

efenim, alışveriş merkezlerinde (örn walmart) önemli ürünler üzerinde rfid devreleri oluyor (sanırım şuanda da avm'lerden bişiler araklamayı engelleyen sistem de o). walmart'taki abiler tavana taktıkları alıcılar ile hangi ürün nereye bırakmış çok iyi izliyorlarmış, böylece ürünlerin tasnifinde, yanlış reyona bırakılan ürünleri toparlamada başarılı oluyorlarmış.

sistem budur, kurması güçtür.
0
carnicero
(01.05.09)
özellikle teşekkür ederim carnicero, bu rfid galiba tam aradığım şey. diziyi de bulup izlersem çok güzel olacak. sağolasın.
0
🌸oldu görüşürüz
(01.05.09)
(2)

bu amcaların telif hakları? kanuni durumları? serbest meslek sahipleri bakabilir mi

oldu görüşürüz
Yandaki resimdeki meşhur kafaları ticari bir projemizde kullanmak istiyoruz? mümkün müdür? değilse, örneğin kırmızı kafanın farklı renkte olan fakat birebir aynı özelliklerdeki benzerini kullanabilir miyiz?teşekkürler.
Yandaki resimdeki meşhur kafaları ticari bir projemizde kullanmak istiyoruz? mümkün müdür? değilse, örneğin kırmızı kafanın farklı renkte olan fakat birebir aynı özelliklerdeki benzerini kullanabilir miyiz?

teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(17.04.09)
bunlar pac mandeki yaratıkların kafası di mi? t shirtlerde falan goruyorum bunları. sorun olmaz bence.
0
emcedeltate
(17.04.09)
kullansan en kötü ikaz gönderirler, bizim bunlar izinsiz kullanmayın kıllandırmayın adamı diye. tabi bu arada bunların türkiye temsilcileri olcak, o temsilciye birisi ulaşçak da sizi şikayet edecek felan filan. uzun iş yani.
ha bunları dedim diye 2 gün sonra başına bir iş gelirse de seni tanımıyorum. nickini bile bilmiyorum, o denli kaçarım.
0
fempusay
(17.04.09)
(9)

Türkçe

oldu görüşürüz
hayırlı cumartesiler. benim `tdk` ile derdim var. türkçe'yi çok seviyorum. onsuz yapamıyorum. türkçesiz geçen yurtdışı günlerimde türkçe konuşan birini görsem abuk sabuk şeylerden bahsederek konuyu uzatıp daha çok türkçe konuşmaya çabalıyorum. bunu bir ihtiyaç olarak algılayınız.şimdi geçiyorum soru
hayırlı cumartesiler. benim tdk ile derdim var. türkçe'yi çok seviyorum. onsuz yapamıyorum. türkçesiz geçen yurtdışı günlerimde türkçe konuşan birini görsem abuk sabuk şeylerden bahsederek konuyu uzatıp daha çok türkçe konuşmaya çabalıyorum. bunu bir ihtiyaç olarak algılayınız.

şimdi geçiyorum sorularıma:

1) tdk dışında, türkçe'nin gelişmesini, törpülenmesini, yayılmasını, güçlenmesini vb hedefleyen/destekleyen kurumlar var mıdır? varsa adreslerini verin çayı koysunlar gidiyorum.

2) bu sorular daha önce de aklıma gelmişti ama az önce şöyle bir başlık görünce yazmaya karar verdim: "Beşiktaş ve çevresinde kaliteli bir French press alabileceğimiz yer bilen??". şimdi konuyu britanya'nın köpeğiyim ondan ingilizce konuşuyorum'a getirmeyeceğim elbet, french press nedir inanın bir bilgim yok, herhalde bir mutfak gereci filandır. sorunun içini de okumadım. ama belli ki türkçede karşılayan bir ismi yok ki arkadaşımız başlıkta genel kullanılışını alıp yazmış. sorum şu: biz şimdi böyle oturup tdk'nın buna türkçe bir isim vermesini mi beklemek zorundayız? ardından "abi ayaklı götürgeçli çok amaçlı bıdıbıdı demiş adamlar çok komik yuh yaa hahah" gibi iğrençliklere katlanmak zorunda mıyız? (o lafları edenler zaten "duyulduğunda kaçma isteği uyandıran bilmemneler" başlığında çokça incelenmiş)

demek istediğim; diyelim ben bugün gidip "türkçe kelime bulma kurumu" kursam; bürom filan var, sonra o french press için "rororo" gibi bir şey uydurursam, bu da çok kullanışlı olsa, kelimeyi yayma garantisi de versem; beni dinleyenler çıkar mı? çıkması için ne yapmalıyım?

evet bitti. lütfen "dil kendi kendine gelişir, şöyle olur, kabul görür, böyle olur, canlı bir varlıktır" vb cevaplarla gelmeyiniz. ulaşmak istediğim hani nasıl "bundan sonra ytl demiyoruz, geçti, tl diyoruz. " gibi bir durum olduğunda herkes uyuyorsa, yine güçlü bir kurum tarafından yabancı isimler veya mevcut bir kelimenin farklılaştırılması "emredilirse" başarılı olunabilir mi?

öpüyorum.
0
oldu görüşürüz
(28.02.09)
kelime bulma konusunda sizin bulduğunuz ya da kendi deyiminizle uydurduğunuz kelime akılda kalıcı kolay ve o gerecin yaptığı işi karşılıyorsa o kelime zaten kendiliğinden yayılır.
0
cumingsoon
(28.02.09)
şahane soru.

benim de tdk ile derdim var. bir sürü de entry girdim konuyla ilgili. yabancı kelimelere buldukları karşılıklar, gerçekten de kendileriyle dalga geçirtmek için bulunmuş gibi. yani "çok oturgaçlı götürgeç" gerçek bir karşılık değil, espri amaçlı uydurulmuş, ama bıraksan tdk'yı, hakikaten de otobüse "çok oturgaçlı götürgeç" der. zira yüzyıllardır "ataş" diye kullandığımız 4 harfli yazması, okuması, söylemesi, akılda tutması kolay kelimeye "tutturgaç" diye çince bir karşılık bulabiliyorlar. bir sürü örneği var bunun. french press tek içimlik filtre kahve yapmaya yarayan bi alet ve türkçesi yok. bıraksan buna da gaçlı guçlu bir şey bulurlar. ya da salak bir kısaltma (faks kelimesine belgegeçer diyip, ondan sonra da uzun bulup belgeç yapmak gibi) "kahveyapar" ya da "kahvesüzer" giye bir karşılık bulur, sonra da kısaltır "kahyap", "kahsüz" gibi rezalet bir kısaltma yaparlar. kimse de tutmaz. allahaşkına kaçımız faks'a belgeç, email'e elmek diyoruz? tutacak kelimeler bulamıyorlar. french press'e rororo desek daha çok tutar.

destekliyorum ve bir atılımınız olacaksa yanınızdayım.
0
kibritsuyu
(28.02.09)
french press için tek kelimelik bir karşılık yok bildiğim kadarıyla. mesela, bana birisi sorsa "french press mi, o da ne?" diye, "filtre kahve yapılan alet" falan diye açıklamam gerekiyor. bu tip durumlar tamamen kavramın, toplumun kültüründe var olup olmamasıyla ilgili. japonların sake içtiği minik kasenin onlarda en az bir ismi vardır, ama bizde yok, çünkü bizim kültürümüzde böyle bir gereç yok. hani derler ya, eskimolarda kar önemli bir şey olduğu için, kar anlamına gelen bilmem kaç kelime var diye, böyle bir durum.

günümüzde bu tip kavramlar/nesne isimleri, bizde kullanılmaya başladığında yabancı dildeki isimleri ile benimseniyorlar. bence bunun sebebi teknoloji ve iletişimin gelişmesiyle yabancı kültürlerin çok kolay izlenebilir, ulaşılabilir olması. Bu benimseme sürecinde anglosakson kültürün baskınlığı olduğunu gözlemliyorum. sizin verdiğiniz örneğe bakarsak, fransızlar french press için "cafetiere" kelimesini kullanıyor ama bizde yerleşen ingilizcesi oluyor. bir kez yerleştiğinde de yerine türkçe bir kelime yerleştirmek zor. bu konuda tdk'nın en büyük başarısının, "bilgisayar" kelimesini tam zamanında üretmek olduğu söylenir, yoksa büyük ihtimal hepimiz bu alete kompütür diyor olacaktık.
0
mermaid
(28.02.09)
söyleniş, okunui, yazılış kolaylığına falan hiç dikkat etmiyor tdk. halka nasıl daha kolay gelir diye de düşünmüyor. bilgisayar gerçekten tam zamanında bulunmuş bir karşılık. ama 20 senedir kullanılan, artık piyasadan kalkmak üzere olan "faks"a belgegeçer demek için çok geç kalındı. bi de gegeçe falan diye okunması zor. kısaltıp belgeç de yapsan şu saatten sonra kimse tutmaz.

bazı kelimelerin illa ki türkçe kelimelerle karşılanmaya çalışılmasını da anlamıyorum. tek bir türkçe kelimeyle karşılanamayınca 2-3 türkçe kelimeyle açıklanıyor, uzun gelirse ilk harflerinden kıslatılıyor. ya da yaptığı işin sonuna "-gaç -geç" getiriliyor. bu türkçe değil ki. şahsen yapı ve kural itibariyle türkçeye daha uygun olan yabancı kelimenin kullanılmasını tercih ederim. yani french press'e kahve süzdürgeci, kahve yapacı falan gibi bir şey deneceğine "kafetiyer" densin, bu şekilde girsin dilimize tercih ederim.
0
kibritsuyu
(28.02.09)
bilgisayar kelimesi ve bu alandaki bircok terim icin (bkz: aydin koksal)

su anki tdk'nin durumunu ben de pek ic acici bulmuyorum, ama zamaninda iyi isler yapmislar gercekten.

bir de guzel bir ironi (bunun da duzgun bir turkcesi yok ama yerlesmis, guzel olmus. istihza da guzel gerci) ornegi (bkz: milli produktivite merkezi)
0
lykos
(28.02.09)
bu düsünceniz, devlet destekli, bol gönüllülerden cok güzel bir proje olur.
hatta madem bu kadar ilgilisiniz, baslangic olarak konu ile alakali kisileri bir araya toplayici bir site de olusturulabilir.

bir diger mevzu ise, karsilik üretilen kelimelere bir sekilde tinisal olarak sempati mi duyulmuyor, serde tembellik mi var ayri bir konu. örnegin almanca´da yabanci kelimelere illaki bir karsilik bulunmus bu zaman kadar. lakin son yy esiginde onlarda da gözle görülür ciddi yabanci kelime kullanimi var. ancak almanca´da uzun kelimelere hic de soguk bakilmamis, yazim da ve sözlü anlatim icinde yerlesik olarak kullaniliyor. bu hususa deginis sebebim, bu bizde bulunan uzun kelimelere sicak bakilmayisinin, baska sebepleri oldugunu düsünüyorum. lakin diger bazi arkadaslarin da degindigi gibi türk dili tetkik cemiyeti zamaninda türetilen kelimerin kalitesi müthistir. bugün o sekilde saglam, hizli ve tutarli kelime türetilmeyisinin sebebini de dil yüzünden degilde de, dile hakim insanlarin azligindan kaynaklandigini saniyorum.

sadede gelirsek, her dil güzeldir bizim de hamurunda yoguruldugumuz bu dil, heran gelistirilmeye muhtac.
genel anlamda, konu ciddiye alinsa müthis seylere imza atmak pek ala mümkün.
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(28.02.09)
bu konuda dil derneği önemli ve ciddiye alınan bir kurumdur. www.dildernegi.org.tr adlı internet sitesi mevcut.

dille sıkı uğraşı olan birisi olarak benim de tdk ile derdim var. bu konuyla ilgili sözlük'te de birçok "entry" girdim.(bak yine ecnebicesini kullandık. girdi desek şuna. veya giri) tdk ile ilgili temel sorunlardan birisi tutarsızlığı. bunun kökeninde de 1980 darbesinden tdk'nın yapısıyla oynanması yatıyor. ben tdk'nın yayınlarına güvenmiyorum. imla kılavuzu olarak bu konuyla ciddi ilgilenen herkesin yaptığı gibi ana yazım kılavuzu'nu, sözlük olarak da darbeyle yapısı değiştirilmeden önceki son sarih tdk sözlük çalışması olan 1983 tdk türkçe sözlük'ü kullanıyorum. bunun ışında can yayınları'ndan çıkma ali püsküllüoğlu'nun sözlüğü iyidir. ayrıca merhum andreas tietze'nin simurg'dan çıkma etimolojik türkçe sözlüğünün tamlanmasını da - her ne kadar ölümünden sonra yıllar sürecek olsa da - dört gözle ve sabırla beklemekteyim.

dilin gelişmesi için yapılması gereken temel şey onu kullanmak ve bilmek. söcüklerin türemesini sağlayan şey temelde akademik, bilimsel ve edebi alanda onun kullanılmasıdır. bunu sağlayabilmek için de insanlara iyi bir dil eğitiminin verilmesi gerekir. yurtdışında eskiden latince ve klasik yunanca eğitiminin verilmesinin sebebi insanlar entelektüel çalışmaya girdikleri zaman gereksindikleri sözcükleri türetebilsinler diyedir.
türkiye'de ise dil yeterince kullanılmadığı için - yani yaratıcı entelektüel çalışma yeterli olmadığı için - iş tdk'ya kalıyor. dolayısıyla bu halkın kullanımı ve sözcük türetmesiyle bulunacak bir şey değil. bugün halkın kullandığı temel gereçleri karşılayacak belli başlı sözcükler zaten var. asıl mesele felsefe, sosyal bilimler, fen bilimleri, özellikle yurtdışından alınan teknoloji, edebiyat vb. alanlardaki sözckülerin türetilmesi.

bu da aslında sorunun sadece bir kısmı. türkçe sorunları hep ideolojik bir bakış açısından ele alınmakta. türkçe'nin zenginleştirilmesi - daha doğrusu yoksullaşmaktan kurtarılması - düşünülmemekte. bugün beğenmediğimiz ingilizcesnin sözvarlığı türkçe'den çok daha geniş olanaklar sunuyor. öztürkçeleştirmek bir çözüm değil, pek çok kere ayakbağı olabiliyor. örnekse tercüme etmek yerine çevirmek dediniğiniz anda bu dilde bir daraltmadır. daraltmanın sebebi çevirmek sözcüğünün zaten başka anlamlara gelmesidir. siz bugün "açık" dediğiniz sözlükte açık sözcüğünün yüzlerce anlamı vardır. nüanslar hatta temel ayrımlar belirsizdir. konuşmayı her tarafa çekebilirsiniz. bizim bir tek sözcükle karşılamak zorunda olduğumuz birbirinden farklı kavramları elin oğlu 50 farklı sözcükle belirgin bir şekilde ayırabiliyorsa burada dilin sözvarlığı açısından bir yoksulluğu var demektir.

türkçe'de öztürkçecilik veya osmanlıcacılık sığlığını aşamadık. beri yanda "bırakınız geçsinler" duruyor. "bırakınız geçsinler" dediğiniz anda bırakalım o zmaan başka dil konuşalım! bu da çözüm değil. o zaman temel ilke bir dilin kendi sözvarlığından yararlanarak dili olabildiğince zenginleştirmek olamlıdır. bugün disk sözcüğü türkçe'de zaten kullanılan bir sözcük. siz tutup da discplayer yerine bir sözcük aradığınızda buna tekerçalar demek abes. diskçalar demek daha mantıklıdır. pratiktir, dili gereksiz bir sürü anlamdaş ve ikircil sözcüklerle hantallaştırmaz, yoksullaştırmazsınız. örnek: yeni hava iş kanunu tasarısında uçuş personeli yerine uçucu personel denilmiş. uçucu? uçucu madde gibi yani. bu dili kısırlaştırmaktır. aynı sözcüğpe birden fazla kavramı bindirip dili hantal ve yoksul kılmaktır. çünkü dilimin sınırları dünyamın sınırlarını belirler! (bkz: ludwig wittgenstein)

ben dile çok kafa yoran birisiyim. bu konuda sürekli çalışıyorum. yazdığım metinlerde dilin olanklarını kullanmaya, akla yatkın yeni yollar arayıp zenginleştirmeye gayret ediyorum. dil kullanıla kullanıla gelişir. ama halktan önce yazarlarca, entelektüellerce, akdemisyenlerce... tabii bunu yapan adamların da dili bilmeleri gerekmekte.bunda bir kurumun da katkıları olur. ama şu anki "darbe yemiş" tdk bunu gerçekleştirmekten yoksundur. bileşik sözcüklerin yazımı konusunda bile tutarsız ve çelişkili bir tutum içinde olan şimdiki tdk'dan medet umulamaz. öte yandan "ne kadar orta asya kökenli olmayan sözcük varsa topunun köküne kibritsuyu" diye oktay sinanoğlu gibi yalınkılıç ve kör dvüşüyle saldırıya geçenler de bana salt mantıksız bir milliyetçilik içindeler gibi gelmekte. hiçbir dilde sadece safkan sözcüklerle konuşamazsınız. olanaksızdır! bu yüzden türkçeyi zenginleştirmede öztürkçecilik adına sözcük ırkçılığına gidilmemelidir.

ancak ben yine de türkçe'nin kendi sözcük dağarcığından devinim sağlanarak devinim kazandırılmasından yanayım. dışarıdan gelme gereçlere ait sözcüklerse işin sadece bir boyutu. bugün iki önemli sorun varsa onlardan birisi dilin yoksul bir biçimde temel kavram nüanslarından yoksun olmasıdır. bir diğeri ise dışarıdan gelen sözcüklerin artık türkçe imlaya bile uydurulmadan dil içinde kullanılmaları. french press deneceğine frençpres dense ona bile razıyım neredeyse.
0
beccaria
(28.02.09)
bana sorarsaniz tdk kadar biz de sucluyuz. kibritsuyunun orneginden gidiyorum, faksa belgegecer demeliyiz. nedeni de gercekten gecen bir belgenin olmasi. aklima ilk gelen ornek almanlar ve onlarin nerede ise dunyada standartlasmis kelimleri kendilerine gore cevirmeleri. ornegin televizyona fernsehen diyorlar ve bu fern ve sehenden olusuyor. biraraya gelince uzaktan izlenen gibi bir anlam cikiyor (almancam yok denecek kadar az, birebir ceviriyorum). peki biz televizyon icin uzaktanizlenen diye bir tamlama olustursak kacimiz bunu kullanir? olusturulan kelimenin soylenis kolayligi kadar o kelimeyi bilmeyen icin ifade ettigi anlam da onemli. yani belgegecer deyince bunu faks ile iliskilendirmek hic zor degil.
0
kadirsavun
(28.02.09)
@kadirsavun: ilişkilendirmek zor değil zaten. öyle bir açıklamalı kelime ki ne olduğu şıp diye anlaşılıyor. yani biri bana "tutturgaç" dese ataş demek istediğini anlarım. ama ataş gibi sade, güzel bir kelime dururken sırf fransızcadan gelmiş diye bundan rahatsız olup "yooh bu gavırca. olmaz" diyip dört harfli iki heceli mis gibi kelimeyi, dokuz harfli, üç heceli acaip bir kelimeye dönüştürmeye ne gerek var.

bel-ge-ge-çer. 10 harfli, dört heceli. ortadaki heceler de ge ge diye tekrar ediyor. upuzun bir kelime. karşılığı ne? "faks". raks gibi, dans gibi türkçe olarak kabul edilmiş kelimelere ne kadar da benziyor. ama yok olmaz. ingilizce bu. illa türkçe olacak. isterse 20 harfli karşılık olsun, yazması da söylemesi de garip olsun, ama türkçe olsun.

yabancı kökenli tren sözcüğüne espri olsun diye "alttan tüttürmeli üstten öttürmeli götürgeç" denmesini hiç acaip karşılayamıyorum bu yüzden. valla bıraksan buna benzer bir karşılık bulurlar. ha duyunca tranden bahsedildiğini anlıyorum ama sadece anlıyorum. kimse benden böyle karşılıkları (gerçek olanlarından bahsediyorum bu esprilerden değil) benimsememi beklemesin.
0
kibritsuyu
(28.02.09)
(13)

ben ünlü manyağıyım

oldu görüşürüz
ünlü insan görünce dayanamıyorum ve hepsinden imza alasım geliyor. hatta böyle bir kitap mı film mi ne vardı işte ondan bile kötüyüm. gün geçmiyor ki bir ünlü görüp tanışmıyım, imza almıyım, sarılmıyım, öpmiyim. bu ön bilgiden sonra geçiyorum soruma. benim sorum aşağıdaki reşat çalışlar'ın sözlüktek
ünlü insan görünce dayanamıyorum ve hepsinden imza alasım geliyor. hatta böyle bir kitap mı film mi ne vardı işte ondan bile kötüyüm. gün geçmiyor ki bir ünlü görüp tanışmıyım, imza almıyım, sarılmıyım, öpmiyim.

bu ön bilgiden sonra geçiyorum soruma. benim sorum aşağıdaki reşat çalışlar'ın sözlükteki nicki ne sorusundan aklıma geldi. bu nedenle o soruyu açan arkadaşa ben teşekkür ediyorum. kendisi iyi ki var.

sorum şunların hepsi. numaralandırma tekniğini kullanarak sormayı planlıyorum. böylece cevaplamak isteyenler olursa kafaları karışmaz diye düşündüm, kendimce:

1) sözlükteki ünlüleri nickleri ile beraber söyler misiniz? (sözlükteki ünlüler başlığını okudum ama oradan kim oldukları anlaşılmıyor.)
2) sözlükte olduğu bilinen ünlüler kendi isteklerine göre mi yoksa 'bilen'in insafına göre mi deşifre oluyor? örneğin neden reşat çalışlar deyince bir arkadaşımız gelip zenci diye yazıyor da ben şimdi mortifera(?) deyince gelip kimse yazmıyor?
3) nickinin bilinmesinden rahatsızlık duymadığını belirten ünlüler bunu nerede ve nasıl belirtiyor? örneğin sülo diye bir nick var bu nickin sahibi süleyman demirel. bu gidip kadın dergisi röportajlarında mı diyor, yoksa entrylerinden ayyuka mı çıkıyor?
4) sözlükteki ünlülerden imza almak istiyorum, ne yapmam lazım? (ciddidir)
5) sözlükteki ünlüler neden kendilerini gizlemek ister? kendilerini gizleme yöntemleri nelerdir? sözlükte bir ünlü keşfedersek ne yapmalıyız?

not: "ünlü mü? kime göre neye göre" diyen ilk kişiye inanılmaz hediyeler.
not2: "a, e, ı, i.." esprisini yapan ilk kişiye minolta 8 gb mp3 player.

edit: birinci cevaptaki ""1) kimseyi ifsa etmeye hakkiniz yok. kaldi ki bu sozluk icinde kalmasi gereken bir bilgidir (kisi kendisi sozluk disinda belirtmedigi surece). cevap veren ve verecek arkadaslarin bu yazdiklarimi dikkate alarak tekrar dusunmelerini tavsiye ederim.""i göz önüne alarak bilinen ama benim bilmediğim yazarları söylemenizi rica ediyorum. kimseyi ifşa etmeyelim, evet, fakat bunun sözlük içinde kalması gibi bir zorunluluk göremiyorum, kör oldum, allahım.
0
oldu görüşürüz
(20.02.09)
1) kimseyi ifsa etmeye hakkiniz yok. kaldi ki bu sozluk icinde kalmasi gereken bir bilgidir (kisi kendisi sozluk disinda belirtmedigi surece).

edit: cevap veren ve verecek arkadaslarin bu yazdiklarimi dikkate alarak tekrar dusunmelerini tavsiye ederim.
0
sourlemonade
(20.02.09)
kimsenin bir şey bildiği yok,
ihtimaller: tahmin, arkadaş, moderasyon bilir, ben bilmem ssg bilir.

kişisel olarakta yakın çevrem dahil kimse sözlük nickimi bilmez, deşifre olmamaya çalışırım çok önemli şeyler yazdığımdan değil ileri de yazabilme ihtimalima karşı hatta belki de özgür olabilmek adına. Çünkü en yakın arkadaşınızla kavga edip, her dost orospu çocuğu olmaya mahkumdur diye bir başlık açamazsınız.

genel tavır da bu doğrultuda diye hissediyorum.

yani özetle, kişisel tercihler, entry'den karakter tahlili, eş dost akraba, yazarın kendisi, sallamasyonlar bu işte etkili.

kişisel tavsiyem de; insanları rahat bırak. imza isteme, sarılma, öpme. canlı yayında sunucun arkasına geçip telefonla yakınlarını arama.
0
thefirstfbli
(20.02.09)
1) okan bayülgen-okan bayülgen
0
shi aila
(20.02.09)
kesin olmamakla birlikte çok büyük ihtimal olarak okan bayulgen'in nicki "okan bayulgen"..
zaten 5-10 tane entry'si var..

eğer rock müzik ile ilgiliysen güven erkin erkal gibi isimler senin için "ünlü" kişilerdir..
nicki kertenkele..

ron jeremy'de bu alemde ünlüdür (erdem çapar)..

rock müzik dünyasından bir çok ünlü isim var zaten sözlükte..

nil karaibrahimgil, malt grubunun vokali cenk (cenk - erdem beyler'in cenk'i), bazı gazetelerin bazı köşe yazarları, penguen, uykusuz gibi karikatür - mizah dergilerinin bilimum çizerleri vs. vs. nin de sözlükte olduklarından çok büyük şüphe duymaktayım ama tahmin ettiğim nickler sadece benim tahminim olduğu için, arkadaşların dediği gibi ifşa etmeyelim.. tahmin çünkü sadece.. yukarda söylediklerim gibi herkesin bildiği nickler değil..

hasan cihat örter
de burdaydı, nicki "zurna"ydı.. ama 2-3 günde uçtu tabi tahmin edileceği üzere.. :))
0
fuck milk get beer2
(20.02.09)
soru: reşat çalışlar kimdir? ünlü müdür? yoksa ekşi sözlük'ü kullanarak kendi kendisini mi ünlü yapmıştır, veya ünlü olarak göstermektedir.

adam zorla gözümüze gözümüze sokuyor. reşat çalışlar süper insandır, efendim blogu vardır falan filan.

böyle mi ünlü olunuyor?

ayrıca ünlü ne demek sence?

iki günde sevgili değiştiren manken, iki gol atmış futbolcu. bunlar yazar olsa çok mu önemli???

reşat çalışlar ve benzeri insanları çok seviyor ve merak ediyorsan onları gerçek hayatta takip et bence.

napcan sözlük niklerini. paparazzi misin nesin. sanmıyorum senin "ünlü"lerden hasan cihat örter görgüsüz-kendini bilmezinin dışında kimsenin sözlük yazarı olmaya meraklı olduğunu

ve yine bence sözlükte yazar ol. boşver bunları.

ünlü mü? kime göre niye göre dedim sanırım. hediye filan verme. benimle dalga geçmiş olmakla kendi kendine sevinebilirsin.
0
mea maxima culpa
(20.02.09)
@mea maxima culpa, ben seni çok seviyorum ki. bana bir kere sorumda çok güzel bir cevap vermiştin. teşekkür ederim. seninle dalga geçmiyorum, ama "kime göre neye göre"den tiksiniyorum evet, orası doğru. ünlü=iyi_insan anlayışını bıraktığımız gün kalkınacak bu ülke, bana ne reşat çalışlar'dan? aşağıdaki soruda mahmut tuncer de sorulabilirdi, hızlı okumuşsun sanırım yazdıklarımı. çünkü zekisin yoksa. bu nedenle "ünlü olduğunu açıklayan sözlük yazarları" şeklinde açıklamayla editlenmiş soruyu bir kere daha okuyarak sakin olmanı önerir, seni hasretle kucaklarım.
- beni kucaklama ciyak!
0
🌸oldu görüşürüz
(20.02.09)
belki bir iki kelime yanlış okudum, bilemicem.

ama çok sakinim ben. çok da eğleniyorum.

reşat çalışlar fenomenini itici buluyorum o başka. :))
0
mea maxima culpa
(20.02.09)
kaan kural da sözlük'te.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(20.02.09)
Memo Tembelçizer'in de yazar olduğu dedikodusu kulislerde dolaşmakta (tam televole ağzı oldu)
0
crown
(20.02.09)
okan bayülgen hakkında; (bkz: #14852638)
0
hia
(20.02.09)
@mea maxima culpa

babası ve ekşi sözlük olmasa reşat çalışlar hiçbir şeydir.
0
alkolikfedai
(21.02.09)
sozlukte güzel bir aramadan sonra kimin kim olduğunu öğrenebilirsiniz. hatta aramanıza gerek bile yok. çıkıyor karşınıza. mesela sedat kapanoğlu ssg imiş. az önce ****** un gerçek adının *** ***** olduğunu öğrendim. daha önce ****** un ***** ***** olduğunu öğrenmiştim. yıldız koyma sebebim; entry tahlili ötesinde verdiğini/onun adına verilen linkler, bazı özel siteler, hatta röportajlar var. fakat kendi rumuzlarının/gerçek isimlerinin altına yazılmamış. demekki alalen bilinmesini istemiyorlar.
0
hia
(22.02.09)
üstünden 4 gün geçmiş, kimse okumaz bu duyuruyu sanarak yazıyorum.

eksisozluk te araya;

sözlükçülerin siteleri
sözlükçülerin alanları
sözlükçülerin sayfaları

yazın
bulabildiğiniz tüm linkleri araştırın. gördüğünüz her linki. basında sözlük başlığına bakın.
bulursunuz zor değil. hele bir yazar olun, eksibition a resimlerini koyuyolarmış bazısı. o resimleri ezberleyin. sokakta görünce yapışır imza neyin istersiniz.
0
hia
(24.02.09)
(8)

sözlük bana hediye bul lan allahlı!

oldu görüşürüz
merhaba sinem. biliyorum ki burayı okuyorsun. sen bir `yirmi sekiz` yaşında kadınsın. haftaya senin `doğumgünü`n var. yakın arkadaşımsın. aramızda kadınlı erkekli bir şey yok. ama birbirimizi severiz. öyle değil mi sinem. konuşsana ya. şimdi ben sana hediye bakınıyordum ama bulamadım. sonra sevdiğin
merhaba sinem. biliyorum ki burayı okuyorsun. sen bir yirmi sekiz yaşında kadınsın. haftaya senin doğumgünün var. yakın arkadaşımsın. aramızda kadınlı erkekli bir şey yok. ama birbirimizi severiz. öyle değil mi sinem. konuşsana ya. şimdi ben sana hediye bakınıyordum ama bulamadım. sonra sevdiğin markaları düşündüm. bir keresinde bershka diye bir şey demiştin. o ne oluyor sinem? neden böyle yapıyorsun? kova burcu olduğunu da düşünüyorum bir yandan. sana ne alsam. artı bu bershka istanbul avrupa yakasında nerde var? nasıl, iyi mi? yoksa daha uygun bir şey mi alıyım? bak kullanmıycaksan almıyım. seni öpüyorum sinemcim yaa.
0
oldu görüşürüz
(19.02.09)
bakırköy capacityde var bershka. bi bayan arkadaştan "hem trendy, hem ucuz, hem güzel" gibisinden şeyler duymuştum. bak bakalım bulursun belki bişeyler. olmadı mangoya falan bak.
0
ntfs
(19.02.09)
bershka cevahirde de var. beyoğlu istiklal caddesi'nde de gördüm geçen, yeni açılmış sanırım.

iyidir, bershka.
0
vital
(19.02.09)
tarzını bılemeyız tabı sınemın ama bershka -yamuluyorsam duzletın- zara nın alt markası ve -bence- cok cok guzel bı yer. hedıye ıcın dusundugun meblayı da bılemeyız tabı ama fıyatlar ıcın de uygundur dıebılrız. bız:bershka sevenler dernegı uyelerı
0
pelinimsi
(19.02.09)
istiklal cad.sinde tünele doğru inerken solda kalıyor bershka, istiklal'e gitmişken benetton'a falan da bakabilirsiniz, son gittiğimde orada da baya uyguna şeyler vardı.
0
light beam
(19.02.09)
istiklal çok uygun da birinizden tam yerini alabilir miyim bu bershka'nın? meydandan girmiş olayım, solumda kalsın. ama galatarasay'ı geçiyim mi yoksa benetton'ın tam karşısında mıymış acaba gibi.

(kadın arkadaşlar da mağazayı bulduk, içersinden ne alabileceğimi önerirse muhteşem olur. fazla kalamıyorum oralarda direkt sorayım çıkayım. sinem'in tarzı iyidir, ama çok süslü püslü değil de daha çok sade ve şıktır diyebiliriz. üst'e giyilen ne olabilir, isimlerini de bilmem pek ama.)
0
🌸oldu görüşürüz
(19.02.09)
herhangi mahalle arası bi butik tuhafiye benzeri yere gitsen bershkadan daha uygun olmaz..
0
maxpainn
(19.02.09)
istiklale girince solunda kalıcak magaza dogru. galatasarayı gec. odakuleyı gec. sag tarafta karsısında darty var elektronık seysı. o kadar yuru kı hatta tunele yaklas nerdeyse. sorarsın artık oralarda bırıne. hos sormasan azmedıp odakuleden sonra soluna bakarak yurusen de gorursun. essek kadar yer afedersın.
kıyafet olarak da sımdılerde moda uzun hırkalar var makul fıyatlara onlara bakabılırsın. tarzını tam yakalarım dersen canta ya da numarasını bılıosan ayakkabı olabılır. super kalıtelı gercek derıler beklemeyın ama fıyatının karsılıgı olan seyler var. yın ust olarak meshur elbıseler var bol mıktarda. gercı bahar sezonunu da acmıs olabılırler bılemıcem. bu durumda yıne elbıseye yakın tunık gıbı gomlekler var. tshırtler, kazaklar malum zaten. ayrıca ıstıklal degıl de cevahır alısverıs merkezıne gıdecek olursanız ordakı bershkanın etrafında pull and bear ve stradıvarıus adında 2 super tukkanımız daha var kı bırlesınce super 3luyu olusturuyolar. aynı tarzlarda hemen hemen aynı fıyattakı seylerı oralarda da bulabılırsın.
0
pelinimsi
(19.02.09)
nine west' te %50+%30 indirim baslamis. deri cantalar 50 liraya falan dusmus. guzel sade ve $ik olanlar bolca mevcut. bi de ne alirsan al degistirme kartini da koydur icine ki sinemle dostlugunuz pekissin. nine west cevahirde var, city's' de var, bershka'dan da 1 adet cevahirin icinde mevcut.
0
islakkedisudankorkmaz
(20.02.09)
(4)

Snood benzeri oyunlar, masaüstü oyunları? mouse oyunları?

oldu görüşürüz
Evet arkadaşlar bana bu oyunlardan lazım ama ne diye aratsam bilemedim, sözlükte başlığı da olan `masaüstü oyunlar` tam karşılamıyor sanırım. Kastettiğim böyle tam ekran filan olmadan, beni çok oyalayabilecek, basit ama zevkli, zaman öldürücü oyunlar. `Snood`, `zuma`yı biliyorum yalnızca. Bunların h
Evet arkadaşlar bana bu oyunlardan lazım ama ne diye aratsam bilemedim, sözlükte başlığı da olan masaüstü oyunlar tam karşılamıyor sanırım. Kastettiğim böyle tam ekran filan olmadan, beni çok oyalayabilecek, basit ama zevkli, zaman öldürücü oyunlar. Snood, zumayı biliyorum yalnızca. Bunların haricinde bildiklerinizi ya da ne diye aratabileceğimi yazar mısınız? sokoban mıydı o da hariç, ama o tür. Ve tabii tavla da olmasın. Kısacası snoodsal/zumasal oyunlar olsun evet. Teşekkür ederim.

Edit: Bilgisayarıma indirebileceklerimden arıyorum yalnız, online flash oyunlarından değil de.
0
oldu görüşürüz
(10.02.09)
bejeweled diyorum.
0
tavsan hummasi
(10.02.09)
bubbletown
0
macabrex
(10.02.09)
peggle deluxe indir hatta linki de şuracıkta;

download.gamecentersolution.com

1 saat kısıtlamalı ama eğer kesmezse(ki kesmez) bana bi mesaj çak sözlükten. ayrıca bu sitede (www.reflexive.com) senin kastettiğin tarza 1000lerce farklı oyunu da bulabilirsin (Diner Dash, Tasty Planet, Feeding Frenzy, Pizza Frenzy vs.) hepsi de birbirinden oyalayıcıdır, sistemi kastırmaz ama oturdun mu da kalkamazsın aman dikkat.
0
3 atli 7 katli
(11.02.09)
snood zuma falan bilmiyorumda tam ekran olmayan ve çok eğlendiren bir oyun, icy tower.
0
xenophobe
(11.02.09)
(2)

ses kartı, onboard değil galiba

oldu görüşürüz
- ses kartım yerinden çıkmış filan, taktım sonra- xp tanımadı, ona aferin- aygıt yöneticisindeki `çoklu ortam ses denetleyicisi` sarı soru işareti oldu :)- ben çok üzüldüm :( bilgisayarımdan hiç ses çıkmıyordu- driverını bulmaya çalıştım ve ben onu buldum. adı ess1938 - tanıtmaya çalıştım, yemedi- b
- ses kartım yerinden çıkmış filan, taktım sonra
- xp tanımadı, ona aferin
- aygıt yöneticisindeki çoklu ortam ses denetleyicisi sarı soru işareti oldu :)
- ben çok üzüldüm :( bilgisayarımdan hiç ses çıkmıyordu
- driverını bulmaya çalıştım ve ben onu buldum. adı ess1938
- tanıtmaya çalıştım, yemedi
- ben yeniden çok üzüldüm :|
- bilgisayarıma reset attım, düzelmedi
- şimdi ses simgesi de çıkmıyor saatin kenarında tabii, inaktif
- ben ne yapacağım? müziksiz yaşayamam :(
- ses kartımın driverı yok, ama bir kere kendi kendine tanışmıştı
- başka kartların driverları uyar mı?
- buradan driver istemiyorum, yoksa küserim
0
oldu görüşürüz
(06.02.09)
eğer sadece yerinden çıkmışsa windows o sürücüleri silmez , sanırım siz kartı yerine tam oturtmadınız , ondan emin olduktan sonra aygıt yöneticisnden çoklu ortam ses denetleyicisini sağ tıklayıp kaldır deyin, sonra donanım tar ile tekrar taratın ve sürücüleri kendisinini bulmasını söyleyin.
0
edip
(07.02.09)
bence kartı bir daha sökün sonra geri takın. olmazsa anakartta başka bir sokete takıp deneyin ve bunları bilgisyar kapalıyken yapıp, takınca açın bilgisayarı belki olur..?
0
1001gecemasallariyla1002gece
(07.02.09)
(4)

windows xp hızlandır / interneti hızlandır ?

oldu görüşürüz
bilgisayar uzmanları sorum size;siz burada verin diye söylemiyorum da nette bazı şeyler var, yok windows internetin %80 hızını kullanıyor artırabilirsiniz onu filan gibi, veya xp'de şunu şunu yaparsanız bilgisayarınız hızlanır türü. bunların yararları ve zararları var mıdır, yoksa duruma gör değişir
bilgisayar uzmanları sorum size;

siz burada verin diye söylemiyorum da nette bazı şeyler var, yok windows internetin %80 hızını kullanıyor artırabilirsiniz onu filan gibi, veya xp'de şunu şunu yaparsanız bilgisayarınız hızlanır türü. bunların yararları ve zararları var mıdır, yoksa duruma gör değişir mi? örneğin ben şimdi o regeditten halledilen işleri yapsam bağlantı hızım %20 daha artsa, bunun bir dezavantajı var mıdır?

ha bir de windows/prefect mi ne dosyası içeriğini silmek iyi midir kötü müdür? (prebişeydi unuttum adını ya)


en son olarak da; donanımsal bir şey eklemek istemiyorum, eski bir bilgisayarım var, bunu en iyi hale nasıl getirebilirim; kimi özellikleri kısıtlayıp bana yarayacak olan internet hızını ve diğer programları verimli kullanmasını sağlamak amacıyla.

çok da teşekkür ederim ayrıca. (erkeğim.)
0
oldu görüşürüz
(05.02.09)
internet için olanlar safsata, xp için olanlarda vaat edilenleri yapmaları imkansız, ancak işte başlat menüsünü bilmem kaç ms hızlı açar filan gibi ayarlar var, bunlarda sisteme ekstra yük bidirip yapılacak şeyler, bence hiç bulaşmayın.
prefetch dosyaları ise hangi programı ne kadar sıklıkla kullandığınızı tutar ve buna göre öncelik tanır, belli zamanlarda bu klasörü silmeniz zarar getirmez ama yararını da gören olmamıştır :)

en hızlı olarak windows classic temasını seçin ve tüm görsel efektleri (kayma,yok olma gibi efektleri) kapatın maksimum verimi alırsınız.
Bir de kullanılmayan servisleri kapatmak faydalıdır ama burda da hangi servislere ihtiyacınız olmadığını bilmelisiniz, nette söylenen tüm servisleri kapatmak sizin bilgisayarda kullandığınız bir servisi de kapatmanıza neden olabilir.
0
edip
(05.02.09)
Bi güvenlik duvarı kurabilirsiniz. Ben zonealarm kullanıyorum, bedava. Zonealarm'da hangi programlara internete erişim için izin verebiliyorsunuz veya engelleyebiliyorsunuz. Bu internet kullanımında bi performans sağlayabilir belki, ama güvenlik açısından daha önemli bi şi tabi.

Cfosspeed adlı paralı bir yazılım var. Bu program internet kullanımınızı düzenliyor. Alınan ve gönderilen paketleri düzenleyerek internet performansınızı artırıyor. Ayrıca belli programlara öncelik verebiliyorsunuz. Mesela indirme programlarınızın önceliğini azaltıp internet tarayıcınızın önceliğini artırarak, download yaparken rahatça sörf de yapabiliyorsunuz.

Windows'u hızlı tutmak için ise, belli aralıklarla bakım yapmak lazım. Belli aralıklarla diskinizi virüslere ve spyware'lere karşı taratın. (antivirüs ve anti spyware programıyla) Ccleaner gibi bi programla belli aralıklarla diskinizde birikmiş gereksiz dosyalardan kurtulun. Yine ccleaner ile windows başlatılırken açılmasını/açılmamasını istediğiniz programları seçebiliyorsunuz. Ordan işinize yaramayanları etkisizleştirin. Ve son olarak; belli aralıklarla disk birleştirme yapmalısınız.

Bunların üzerine ekleyeyim; linux kullanmayı düşündünüz mü? Ubuntu'yu bi deneyin isterseniz. Yukarda dediklerimi unutun ;)
0
edge_nabby
(05.02.09)
öncelikle gerçekten teşekkür ederim arkadaşlar, gecenin bu saatinde yardımcı olmuşsunuz:)

durumu özetleyecek olursak, başta verdiğim eksik bilgiler nedeniyle sizi de yormuşum maalesef zira örneğin neredeyse hiç download yapmıyorum. veya evet xp temam klasikte ve efektler kapalı. işin kötü yanı, virüs programı da kurulu ve düzenli olarak tararım, o da bir şey bulamaz ancak yine de bağlantım en basitinden bir eksiduyuru'ya girene kadar bile zaman zaman zorlanıyor. ccleanerı deneyeceğim, belki benim silmeyi unuttuğum yerleri de görür ve siler. aynı şekilde bilgisayar açılırken başlamasını istemediğim programları da seçicem, bir deneyelim. disk birleştirmenin böyle işlere yaradığını hiç düşünmemiştim, şimdi gidip okuycam ne olduğunu.

ve edge_nabby; ubuntu demişsiniz ama yanlış bilmiyorsam linux oluyor ve eğer öyleyse de inanın ondan çekiniyorum, daha yıllardır kullandığımız xp'yi bile bilmiyorken her şeye sıfırdan başlamak... :)

teşekkürler tekrar.
0
🌸oldu görüşürüz
(05.02.09)
(bkz: qos)
0
katafalk
(05.02.09)
(3)

yılbaşı vakitleri bir e-kart sitesi vardı

oldu görüşürüz
neydi o, çocuk ağlıyor da bulmamız lazım. fotoğrafını koyuyordun surata noel baba yapıyordu filan. hatırlayan olursa bir zahmet çok makbule geçer.teşekkürler.
neydi o, çocuk ağlıyor da bulmamız lazım. fotoğrafını koyuyordun surata noel baba yapıyordu filan. hatırlayan olursa bir zahmet çok makbule geçer.

teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(13.01.09)
shi aila
(13.01.09)
www.elfyourself.com da olabilir.
0
kibritsuyu
(13.01.09)
dancingsanta'ymış, ikincisi de ayrıca işe yaradı ama, sağolun.
0
🌸oldu görüşürüz
(13.01.09)
(3)

google'da örneğ* benzeri arama komutu var mı?

oldu görüşürüz
yanlış sordum, şöyle: diyelim ben "seni özlüyorum"/"seni özledim"/"seni özlerim" vb bütün sonuçlara ulaşmak istiyorum. "seni özl*" aratamıyorum tabii, peki bir şey yapabiliyor muyum?`seni özledim özlüyorum özlerim` aratırsam bu sefer alakasız "özlerim" sonuçlarını da bana veriyor çünkü, ben "bitişik
yanlış sordum, şöyle: diyelim ben "seni özlüyorum"/"seni özledim"/"seni özlerim" vb bütün sonuçlara ulaşmak istiyorum.

"seni özl*"

aratamıyorum tabii, peki bir şey yapabiliyor muyum?

seni özledim özlüyorum özlerim aratırsam bu sefer alakasız "özlerim" sonuçlarını da bana veriyor çünkü, ben "bitişik istiyorum"?

edit: "seni özledim" "seni özlüyorum" "seni özlerim" aratırsam da illa aynı sayfada geçenleri.
0
oldu görüşürüz
(03.01.09)
tırnak içinde yazabilirsin.
mesela
"seni özl" gibi.
0
etna
(03.01.09)
www.google.com.tr

"burada aynen girildiği gibi"ye yazarsan
0
edip
(03.01.09)
teşekkürler, yalnız galiba işaretlediğim cevaplar dışındaki yöntemlerden tam verim alamıyoruz çünkü o zaman da "senı özl devamı >> " şeklinde kısaltılmış sonuçları buluyor. en iyisi biraz uğraştırsa da kutuya tüm seçenekleri OR ile yazmak olsa gerek.
0
🌸oldu görüşürüz
(03.01.09)
(2)

orijinal gibber yazılı mı edinim?

oldu görüşürüz
cracksel şeyler yasaktır da bu crack sayılmaz sanırım, içime doğdu bir kaç dosyanın adını değiştirdim. canım sıkılıyor. çok yalnızım:( yine de uygun değilse moderatör arkadaşlar, bir zahmet.office şeysi için OGACheckControl.dll isimli dosyayının adını OGACheckControl.BAK yapıp ardından içime doğan O
cracksel şeyler yasaktır da bu crack sayılmaz sanırım, içime doğdu bir kaç dosyanın adını değiştirdim. canım sıkılıyor. çok yalnızım:( yine de uygun değilse moderatör arkadaşlar, bir zahmet.

office şeysi için OGACheckControl.dll isimli dosyayının adını OGACheckControl.BAK yapıp ardından içime doğan OGACheckControl.dll adlı dosyayı ...\windows\system32 dizinime kopyaladım. hayat çok güzel oldu, turuncu turuncu.

1)içime doğup da OGACheckControl.BAK yaptığım dosyayı mokrosoft doğrolomasından sonra siliyim mi kalsın mı? soru bu. bir taneymiş boşuna 1) dedim ya neyse öptüm çok.
0
oldu görüşürüz
(03.01.09)
dll'in ismini bak yaptiysan ve sistemin hala calisiyorsa bak dosyasini sistem yukleyemeyecegi icin (dll olmali) demekki bak dosyasini silebilirsin, evet.
0
compumaster
(03.01.09)
dosyayı sildim silmesine de doğroloma hallolmamış gerçi, yıldız yine çıkıyor saatimin kenarında. nasip. ne olacak bakalım.
0
🌸oldu görüşürüz
(03.01.09)
(3)

Scart dönüştürücüsüğü

oldu görüşürüz
Scart girişi olmayan televizyona scart girişiyle bağlanan bir dvdplayer ı bağlamak istiyorum ve teknik bilgim çok az. 1) Mümkündür büyük ihtimalle fakat 'dönüştürü'cü kullanacaksam dvdplayera takmak için mi alıyorum tv'ye mi? (tv'de şu sarı ve kırmızı girişlerden var.)2) Bu alınması muhtemel dönüştü
Scart girişi olmayan televizyona scart girişiyle bağlanan bir dvdplayer ı bağlamak istiyorum ve teknik bilgim çok az.

1) Mümkündür büyük ihtimalle fakat 'dönüştürü'cü kullanacaksam dvdplayera takmak için mi alıyorum tv'ye mi? (tv'de şu sarı ve kırmızı girişlerden var.)
2) Bu alınması muhtemel dönüştürücünün alınırken dikkat edilmesi gereken bir özelliği var mı? (şöyle olsun böyle olsun)
3) Teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(01.01.09)
dönüştürücü almayacaksın.sarı kırmızı girişlerden 1(bir) tane siyah renkli olanı var. ona göre bi o dvdnin arkasına girecek diğer ucuda tvnin anten girişine girecek kablo lazım 1-2 ytl bişey dikkat etmen gereken bişey yok
0
enter saltman benim
(01.01.09)
koçtaş bauhaus tekzen vb. yerlerde bulursunuz. herhangi birini alın çalıştırıyor. öyle markadaır şudur budur önemli değil. televizyonun arkasındaki audio/video yerine taktınız mı alın size scart girişi.

ben öyle uydu alıcı taktım aylardır tık demiyor.
0
ali87
(01.01.09)
www.hepsiburada.com

şöyle bir dönüştürücü alıp gerekli kabloları da temin ederseniz olabilir kanaatindeyim.
0
alan shearer
(01.01.09)
(2)

soy ağacı sitesi

oldu görüşürüz
iyi akşamlar. geçen aylarda sözlükte de başlığı geçmişti ama hatırlayamadım bir soy ağacı sitesi vardı, neydi o? tc kimlik no girince akrabalarınızı filan listeliyordu. bir de eski bir hacker adam mı yapmıştı ne hatta?
iyi akşamlar. geçen aylarda sözlükte de başlığı geçmişti ama hatırlayamadım bir soy ağacı sitesi vardı, neydi o? tc kimlik no girince akrabalarınızı filan listeliyordu. bir de eski bir hacker adam mı yapmıştı ne hatta?
0
oldu görüşürüz
(31.12.08)
soyumsopum.com

bir cumhur onat prodüksiyonu
0
gene mi gene
(31.12.08)
teşekkürler, site kapanmış gerçi.
0
🌸oldu görüşürüz
(31.12.08)
(7)

Bacak pıt pıtlaması

oldu görüşürüz
Merhaba sevgili hastalık hastaları. Yine bir sağlık sorusuyla karşınızdayız, fakat çok mühim bir şey değil gibime geliyor şimdilik, hayır olsun.Konumuz "bacak atması", "bacak pıt pıtlaması", "sanki kan geçiyormuş gibi tatlı tatlı şeydiyor" ve "bacağımda bir damarda, sürekli aynı yerde lıkır lıkırlık
Merhaba sevgili hastalık hastaları. Yine bir sağlık sorusuyla karşınızdayız, fakat çok mühim bir şey değil gibime geliyor şimdilik, hayır olsun.

Konumuz "bacak atması", "bacak pıt pıtlaması", "sanki kan geçiyormuş gibi tatlı tatlı şeydiyor" ve "bacağımda bir damarda, sürekli aynı yerde lıkır lıkırlık hissediyorum."

Başına bacağına gelen var mıdır? Krampsal bir şey değil sanırım, çünkü zaman zaman kolumda da oluyor. Yalnız en son olan, dizimden yukarı bölümde, epey uzun süredir ısrarla devam ediyor. Soğuktan filan mıdır nedir anlamadım ki. Modern zamanlarda romatizma filan bu mudur?

Bir de daha önce "na şuraya bastırınca acıyor" diye şikayetini tarif eden ve "tey allahım sen sabır ver" diyerek dalga geçtiğim kimselerden özür diliyorum zira anlatılmayınca anlatılmıyormuş meret; "pıt pıt" akıyor işte adeta. (Karıncalanma ya da titreme değil. Kan akması diyebiliriz. Seyirme de olabilir bak. Kas seyirmesi.)

"Doktora git" dışındaki önerileriniz için lütfen tıklayınız. Yurtdışındayım bunu daha türkçe anlatamıyorum elin adamına ingilizce pıt pıt hiç diyemem.

Sigara?
0
oldu görüşürüz
(30.12.08)
trista
(30.12.08)
teşekkürler trista, aynı dertten musdaripmiş de aramaya inanamadım tabii uygun kelimeyi bulup.

@ismo, sanırım varis değil, sağol yine de.
0
🌸oldu görüşürüz
(30.12.08)
ciddi bir sorun olabilir. kısa zamanda buraya dön ve doktora görün.
0
sutlu nescafe
(03.01.09)
@sutlu nescafe, doktora görüneyim dediğin gibi.. de yalnız bildiğin, bu konuyla ilgili bir hastalık var mı merak ettim. varsa yazarsan sevinirim.
0
🌸oldu görüşürüz
(05.01.09)
hastalığın adını verip kafanı karıştırmak istemem. sonuçta doktor değilim. aynı sorun bir akrabamızda da mevcuttu. o nedenle söyleyeyim dedim.
0
sutlu nescafe
(05.01.09)
aynı sorun bendede var.. sol diz kapağımın üst tarafı makinalı tüfek gibi.... pıtır pıtır.. doktora gittin mi peki?
0
taylan23
(12.01.09)
sinirleriniz bozulmuş kuzum. stresten olma ihtimali çok yüksek. benim aylarca attı. atım atım hem de. sonra geçti. arada bir pıtpıtlar gene. b12 vitamini için. sinir uçlarını onarıyor. bi de salllllayın dertlerinizi. kırlarda gezin coşun. neş'eli müziklerle keyiflenin. geçmezse doktora gidin.
0
insensitive
(12.02.09)
(7)

whaf if god was monofaz

oldu görüşürüz
joan osborne'un one of us'ının başındaki mıymıy kısımlarında ne dediğini yıllardır anlayamayan biri olarak soruyorum: joan osborne one of us'ının başındaki mıymıy kısımlarında ne diyor? yıllardır anlayamayan biri olarak soruyorum.
joan osborne'un one of us'ının başındaki mıymıy kısımlarında ne dediğini yıllardır anlayamayan biri olarak soruyorum: joan osborne one of us'ının başındaki mıymıy kısımlarında ne diyor? yıllardır anlayamayan biri olarak soruyorum.
0
oldu görüşürüz
(25.12.08)
mıymıy kısımları derken nereleri kastettiğinizi anlayamadım. one of us başlığında yazıyo olabilir aradığınız şey.
0
cumingsoon
(25.12.08)
başlığa baktım ben de burdaki soruyu açmadan önce, yazmıyor. mıymıy kısımları lyrics sitelerinde baktığımda geçmiyor, "ooo mıymıyımıy" diye giden, yani şarkının ""if god had a name" diye başlamadan önceki kısmı sorduğum.
0
🌸oldu görüşürüz
(25.12.08)
şarkının en başında heeeey ya da beybeeeee diyor olabilir.
0
miss antartika
(25.12.08)
şimdi tekrar tekrar dinledim. "hey yeeeaah" gibi birşeyler söylüyor gibime geldi.
0
cumingsoon
(25.12.08)
orada "heaven's airplane" adlı bir gospel'in ilk 4 dizesi söyleniyor. zamanında çok aradım, aramaya da inandım mamafih bulamadım.

tabi bu şarkının başındaki "dipililu dipilile" kısmı için geçerli, yamulmuyorsam kasıt orası?
0
alexander the one point five
(25.12.08)
yok "heey", "beybe" gibi olan yerler değil. şu videodan bakabilirsiniz arkadaşlar, başlarkenki kısım: www.dailymotion.com

"airplane" geçiyor evet alexander the one point five'ın dediği gibi. bir bakınıyım o 4 dizeye belki bulurum.
0
🌸oldu görüşürüz
(25.12.08)
hah buldum bu airplane tüyosundan sonra:

[oh...
one of these nights at about twelve o'clock
this whole earth's gonna reel and rock...
things thay'll tremble and cry for pain
for the Lord's gonna come in his heavenly airplane.]


teşekkürler.
0
🌸oldu görüşürüz
(25.12.08)
(5)

[Kitap] Bir psikolog'un anıları mı ne

oldu görüşürüz
Adım Erkan mı ne. Bana istiyorum ki bir kitap olsun fakat direkt olarak anı kitabı gibi de olabilir, olaylar bir psikologun başından geçenler şeklinde de ilerleyebilir. Yahoo'da arattım bulamadı, oysa olsa ne kadar güzel olur bence kesin vardır. Fazla ders kitabı gibi olmazsa çok sevindirici olur bi
Adım Erkan mı ne. Bana istiyorum ki bir kitap olsun fakat direkt olarak anı kitabı gibi de olabilir, olaylar bir psikologun başından geçenler şeklinde de ilerleyebilir. Yahoo'da arattım bulamadı, oysa olsa ne kadar güzel olur bence kesin vardır. Fazla ders kitabı gibi olmazsa çok sevindirici olur bir de. Ama ders kitabı gibi örneklendirilmiş vakalar olsa da olabilir içerikte. Ne yapalım artık. Şans.

Daha önce bir arkadaş "bir avukat'ın anıları" gibi kitap var mı diye sormuştu, ona buluyorsunuz bana neden bulmuyorsunuz anlamadım ayrıca. :((
0
oldu görüşürüz
(21.12.08)
Ergon Menginin Badem Ağacı kitabı.
0
theunforguven
(21.12.08)
Çok teşekkürler theunforgiven, tam aradığım şeylerden bir tanesi. Soruda psikolog demişim ona psikiyatr da dahil tabii. Örnek olması açısından badem ağacı'nın tanıtım yazısını da yapıştırıyorum buraya, önerilerin devamını bekliyorum. Şu tür şeylerin peşindeyizdir:

"Dr. Ergon Mengi, Badem Ağacı'nda tanıdığı birbirinden ilginç kişileri, şifa dağıttığı binlerce hastasının acılarını onlarla birlikte nasıl paylaştığını, bunları yüreğinin derinliklerinde nasıl sakladığını sergiliyor. Yaşamı boyunca yanıtı aradığı Aşk nedir, ne değildir? sorusuna duygusallıkla yaklaşırken, bir psikiyatrın mesleki bilgilerini de katarak kendi mahremiyetinin sınırlarını aşıyor. Çünkü doktor da olsa o bir insan hem de tutkuları, sorumlulukları ve duyguları yoğun bir insan! Yalın ama içten bir anlatımla kaleme alınan bu kitapta süprizler sizleri bekliyor."
0
🌸oldu görüşürüz
(21.12.08)
Tanıtım yazılarına göre çok iyiler ilkdefa, en kısa zamanda alıyorum. Teşekkürler.

Bunlardan sonra soruya bir ek daha yapıyorum: Psikanaliz anıları da olabilirmiş.
0
🌸oldu görüşürüz
(21.12.08)
irvin d yalom'un kitaplari genellikle ya kurgu oluyor, ya ders kitabi. bunlarin kurgu olanlari sizin istediginiz icerige yakin biraz. ekleyeyim dedim.
0
layouter
(21.12.08)
(13)

Şarkının öyle bir başlaması ki hayvanın afallaması

oldu görüşürüz
Adım Orkun. Bana aniden başlayan şarkılar lazım sevgililer. Yani ne deniliyor onlara, "introsuz"(?), küt diye söze giren(rafet el roman'ın çoğu şarkısı böyle iyi mi) parçalara acilen ihtiyacım var. Yerli veya yersiz olabilir ama yerli olursa daha iyi olabilir. Bir de ek soru olarak bu olayın, aniden
Adım Orkun. Bana aniden başlayan şarkılar lazım sevgililer. Yani ne deniliyor onlara, "introsuz"(?), küt diye söze giren(rafet el roman'ın çoğu şarkısı böyle iyi mi) parçalara acilen ihtiyacım var. Yerli veya yersiz olabilir ama yerli olursa daha iyi olabilir. Bir de ek soru olarak bu olayın, aniden girmesinin müzikte elbet vardır bir adı onu söyleyebilen olursa çok sevinirim. Teşekkürler. Sigara içmezse süper olur. Faturayı 3e bölecez. Eşyalar hazır.
Not: Erkeğim.
0
oldu görüşürüz
(20.12.08)
the memory remains
0
kisisel bir ileti yaz
(20.12.08)
deniz seki - masal

"zor olanı seviyor insan her defaaaa"
0
temasettin
(20.12.08)
sweet about me de oyle galiba.
0
papado
(20.12.08)
Victory - Megadeth
A Tout le Monde - Megadeth
Ella Ella - Kazım Koyuncu
Tears Dry on Their Own - Amy Winehouse
Rehab - Amy Winehouse
Good Time - Crystal Castles
0
boshi
(20.12.08)
fantomas grubunun şarkılarının büyük çoğunluğu
0
elanesse
(20.12.08)
bilumum SOAD şarkıları
in flames - bullet ride
Sentenced - Neverlasting
0
alkolik imam
(20.12.08)
franz ferdinand - jacquleine
0
nihilanth
(20.12.08)
roots, sepultura, pavarottili versiyonu dinlerken hasar görürseniz, sorumluluk kabul etmem.
0
cedilla
(20.12.08)
Scars on Broadway - Serious (1 saniyelik bi viiiuuuvvvvv'dan sonra giriyor, guzeldir, afallatir)
0
vita vinum est
(20.12.08)
teşekkürler arkadaşlar. ülkemizin büyük sorunlarından biriymiş ama, geneli yabancı oldu şarkıların.

@cedilla; bunda, şu an dinlediğim için bunda diyorum; müzik girdikten sonra söze giriyor direkt sayılmazmış ama şarkının kendisi güzelmiş, mersi.
0
🌸oldu görüşürüz
(20.12.08)
system of a down'dan sugar..
0
jack of hearts
(20.12.08)
in the woods - i am your flesh.

yok nan bunun da vardı 30 sn lik introsu. ama alakasız, silin deneyin.
0
schimsonique chaiselongue
(21.12.08)
Evanescence - Going Under
0
uzar
(11.01.13)
(4)

doğum fotoğrafçılığı

oldu görüşürüz
sevgili aramaya inananlar!daha önce bir kaç farklı sorunun cevabında da geçmiş ancak konu hakkında bir bilgi verilmemiş, yalnızca önerilmiş. şimdi bizim aklımızda 2 soru var:1) doğum fotoğrafçılığı nedir?2) nasıl yapılır?dört yüz seksen üç; erkekler yapamaz değil mi? çünkü değerli dostum larry'nin i
sevgili aramaya inananlar!

daha önce bir kaç farklı sorunun cevabında da geçmiş ancak konu hakkında bir bilgi verilmemiş, yalnızca önerilmiş. şimdi bizim aklımızda 2 soru var:

1) doğum fotoğrafçılığı nedir?
2) nasıl yapılır?

dört yüz seksen üç; erkekler yapamaz değil mi? çünkü değerli dostum larry'nin internet sitesinde yaptığım araştırmalar sonucu ülkemizde(kenya) bu işi yalnızca kadınların yaptığına şahit oldum. öyleyse aklıma şu soru gelmeden edemedi: madem bu istenilen, talep gören bir hizmet, neden fotoğrafçılıkla profesyonel olarak ilgilenen kadınlarımız bu zevkli işle ilgilenmiyor? yaklaşık olarak 47 adet profesyonel fotoğrafçı kadın arkadaşım var ancak daha önce konusu geçmedi hiç, nasıl olur da yapmak istemezler? bu işin mafyası mı var? aranızda mafya var mı? niye mafyasınız? neden böyle bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar isim bulabiliyor google? neredesiniz? daha önce doğum fotoğrafçısına fotoğraf çektirmiş olanlarınız mevzunun iyi ve kötü yanlarını, ücretlerini, buna her iki taraf açısından da değip değmeyeceğini anlatabilir mi?

hayır böyle cart diye başlanabilecek bir iş ise direkt kuruyorum ajansı, bizim kızları da topluyorum etrafıma, yolluyorum çekime. güzel bir olay yapıyoruz.

başvurular başlamıştır.

(sözlükte doğum fotoğrafçılığı ve doğum fotoğrafçısı başlıklarını da göremedim bu arada john)
0
oldu görüşürüz
(17.11.08)
her elini kolunu sallayan doğumhaneye giremediği için olabilir, bu doğum fotoğrafçılarının bir kısmı, ebe-hemşire falan gibi kişiler, benim bildiğim şengül pallı öyle mesela. hakkaten kadın fotoğrafçılar cart diye başlayabiliyor sanırım ama şahsen pek zevkli olduğunu sanmıyorum, doğum demek -olağanüstü bir olay olmasına rağmen- kan demek, kesmek biçmek demek aynı zamanda. ben 2 kişi tanıyorum mesela biri çatır çatır yapıyor, diğeri ise ilk denemede kusarak alt üst olmuş bir vaziyette ameliyathaneden kaçtığı için bıraktı. ama anladığım kadarıyla fotoğrafçıyı doğumhaneye sokmak doktorun insiyatifine kalmış, streil ortam sonuçta ne arıyor orda elin fotoğrafçısı.
0
ebizlanka
(17.11.08)
fotoğrafçıyı doğumhaneye sokmak, özel hastanelerde tabii, ailenin inisiyatifinde, doktor belki karşı çıkabilir ama sonuçta ailenin dediği olacaktır.

fotoğrafçılıkla profesyonel olarak ilgilenen kadınlarımıza gelince; mesela yazın çalıştığım stüdyonun patronu bana defalarca söyledi doğum çekimleri geldiğinde 'git sen çek' diye ve ben her seferinde bir şekilde kaçtım. hastane ortamı, üzerine ameliyathane, üzerine doğum olayının kendisi. düşününce bile rahatsız oluyorum. olmaz yani, çekemem (her iki anlamda da) :)
0
kobuzchu kiz
(17.11.08)
erkeklerin de yaptığı bir meslektir. kadınların çoğunun jinekolog olarak erkekleri seçtiğini düşününce, çok da garip bulunmamalıdır bence doğum fotoğrafçısının erkek olmasını. bir erkek doğum fotoğrafçısı örneğini de vereyim tam olsun. efe.photography
0
chipowski
(18.03.15)
Fotoğraf ve video çekimlari yapan bir ajansta çalışıyorum. Bırak doğum fotoğraflarını, kına gecesi fotğrafları için bile bizden kadın fotoğrafçı talep ediyorlar bu memlekette. gerisini sen düşün yani.
0
old possum
(18.03.15)
(3)

sözlükte onlinetribun başlığı neden yok

oldu görüşürüz
altta uzun zamandır reklamını gördüğümüz bir site var ya, onlinetribun, işte arkadaşlar yapmış etmiş. ben şeyi merak ettim; hadi biz yazar filan değiliz de yazarlardan hiç kimse mi yazmak istemez. sonuçta "çok kötü bir site" de yazılabilir, sözlükte olan nice gereksiz başlıkları biliyoruz ve insanın
altta uzun zamandır reklamını gördüğümüz bir site var ya, onlinetribun, işte arkadaşlar yapmış etmiş. ben şeyi merak ettim; hadi biz yazar filan değiliz de yazarlardan hiç kimse mi yazmak istemez. sonuçta "çok kötü bir site" de yazılabilir, sözlükte olan nice gereksiz başlıkları biliyoruz ve insanın nedense olmayan bir şeyin başlığını yazası geliyordu hani? yalan mıydı... ruhum kırıldı.

yoksa reklamı yazan arkadaşın üslubunu mu beğenmedi sözlük yazarları? alala, merak ettim şimdi bak.

nod: dostum canlı maç yayınları demişsin ama site çok karışık bu arada. sanırım internete girmeyi googleda bir şey aratıp girmek sanan insanlar için düşünülmüş. ama hedef onlarsa bilemeyeceğim tabii.

nod32: sözlükte bu tür canlı maç yayınlayan siteler hakkında yazmak legal değil mi yoksa.

edit550: şimdi yeniden baktım da reklama, reklamı yazan arkadaş da sözlük yazarı. kendi sitesinin başlığını açmak mı istememiş. ve fakat o da biliyor ki ekşi duyuru kadar olmasa da sözlüğe de epey giren çıkan oluyordur, tahminen, orada neden kendi elleriyle reklam yapmak istememiş?
0
oldu görüşürüz
(16.11.08)
maçların canlı yayın linklerini vermek yasak sözlükte. muhtemelen başlığı açılsa da silinir.

gerçi şimdi düşündüm de justin tv başlığı var sözlükte. neyse birisi açar heralde, millet duyuruda göre göre alışmıştır belkim.
0
rectoa
(16.11.08)
kimse açmamıştır, o kadar basit; sonuçta telif hakları yüzünden gg iççin açıklama yapmıştı ssg geçenlerde; anafikir, telif ihlali materyalini sunan siteye link vermek suç değil; yani youtube da bir şarkı klibine link verirsen göte girmez; ama rapidshare linki verirsen girer;
0
mrtksn
(16.11.08)
site reklamdan önce de vardı. yani aktif bir şekilde aylardır yoluna devam ediyor. edite gelince; evet site karışık biraz ancak en azından şu anki sistemle daha iyisi mümkün değil. ikinci edite gelince; sitenin başlığının açılmaması için hiçbir sebep yok. sitede lig tv yayınları yer almıyor. tercih edilmemiş belli ki. üçüncü edite gelince; kendi sitemin başlığını açıp yazarlığımı reklam amacıyla kullanmak istemedim.

umarım açıklayıcı olmuştur :)
0
incredible
(16.11.08)
(4)

monitör renk ayarları: herkesin mavisi mavi mi lacivert mi bu yoksa?

oldu görüşürüz
sevgili josikolar!eski model, lcd filan olmayan bayağı normal monitörümü kurcalarken RGB ayarları adlı bir bölüm buldum. onun standartı kaçtır? R: 95, G:45, B:14 gibi tek tek sayısal değerler verirseniz belki bir gün millet olarak hepimiz aynı renkte görürüz resimleri ekranda diyorum. hoş olmaz mı?
sevgili josikolar!

eski model, lcd filan olmayan bayağı normal monitörümü kurcalarken RGB ayarları adlı bir bölüm buldum. onun standartı kaçtır? R: 95, G:45, B:14 gibi tek tek sayısal değerler verirseniz belki bir gün millet olarak hepimiz aynı renkte görürüz resimleri ekranda diyorum. hoş olmaz mı? ben de neden hep her şeyi mavimsi görüyorum diye üzülüyordum.

bir de eliniz değmişken contrast, brightness değerleri de önerirseniz sizden güzeli dünyada olmaz.

teşekkürler.
0
oldu görüşürüz
(11.11.08)
onun bir standarti yoktur. gozunuze en iyi goruneni ayarlayabilesiniz diye ayar yapmaya izin veriyor zaten.

misal benim monitorde su sekilde;
red: 89
green: 86
blue: 93

boyle yaptiginizda sizinkisi ucuk kacik bir seyler gosterir muhtemelen. preset'i varsa o sekilde ayarlayin derim.

ayni sey konrast ve parlaklik icinde gecerli.
0
entrapmen
(11.11.08)
benim RGB 50-50-50 her birinden 50 şer tutam:)
0
ukeladümbelek
(11.11.08)
oof oof ben ne yaptım. arkadaşlar sağolun da bir tane program yükleyip wizardında ileri geri bir şeyler yaptım, uygula dedim ve şu an monitörüm soldu :( her şey yeşilimsi oldu ve manual olarak gidip rgb yi veya c/b ı değiştirince en azından eski haline dönmüyor.

yeni sorumla sizlerleyim:
monitör fabrika ayarlarına mı döndürülür, ne yapılır, programı kaldırdım ama işe yaramadı.

sanırım kalibrasyon malibrasyon derken o program benim bilmediğim yerlerde bir şeyin ayarını default olarak ayarladı. acil help pls!

edit: hallettim, bilgisayarı aç kapa yaparak. ama bu ibret öyküsünü silmiyorum ki gençler bilmedikleri programları kurcalamasınlar. o programın da allah cezasını versin çünkü hiç bir şey demeden bir okeyle alt üst etti her şeyi. küstüm.
0
🌸oldu görüşürüz
(11.11.08)
quick gamma diye bi programcık var, ben yeni aldığım crt monitörü onunla kalibre ettim, kolay kullanımı da...
0
kobuzchu kiz
(11.11.08)
(6)

photoshop diye bir program

oldu görüşürüz
iyi akşamlar yalnız.internette gezinirken adobe photoshop adlı bir program buldum ve onu indirip bilgisayarıma kurdum. sanırım ilerde baya tutar, kullanışlı. ancak bazı özelliklerini anında kavrasam da bir iş için lazım olan kısmını nasıl yapacağımı bilemedim. daha önce bu isimde bir program kullana
iyi akşamlar yalnız.

internette gezinirken adobe photoshop adlı bir program buldum ve onu indirip bilgisayarıma kurdum. sanırım ilerde baya tutar, kullanışlı. ancak bazı özelliklerini anında kavrasam da bir iş için lazım olan kısmını nasıl yapacağımı bilemedim.

daha önce bu isimde bir program kullananlar, elimdeki 495 tane fotoğrafın tümüne aynı anda nasıl blur(veya başka bir filter şeyi) uygulayabileceğimi aptala anlatır gibi anlatabilir mi? gazetelerin teknoloji sayfalarına göz attım, action kaydetmek filan deniliyor fakat böyle profesyonel kelimelerden anlamıyorum.

sizi çok seviyorum.
0
oldu görüşürüz
(06.11.08)
fotoşop biraz ağır. paintshop falan var. o da güzel. hem basit de.
0
co2s2
(06.11.08)
@ sevgili mrtksn bey/hanım;
bence siz tanrının ufak bir hediyesisiniz bana. verdiğiniz yönergeleri takip ederek, programı kurduğum andan itibaren beynimi kemiren o yorucu sorunları çözüme kavuşturdum. bahsettiğiniz adımları teker teker izlerken yaşadığım o tatlı heyecanı kelimelere dökmek istiyor olsam da nafile. milyonlarca (ama milyonlarca) kez teşekkürler. yalnızca o şeyin aktif olması için "save and close" değil de bir altındaki seçenek seçili olunca oldu benimkinde. olsun, olur o kadar; nazar boncuğu :)

@co2s2
bahsettiğiniz programı indirmeye gidiyorum. ama sanmıyorum ki bir photoshop kadar faydalı olsun bana ve benim gibi amatör kullanıcılara. hem madem türk yapımı bir programmış, destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

@boilteau
hoş özellikleriyel beni oldukça cezbetti açıkçası, tavsiye ederim. bir yerden edinin veya bulamazsanız mail olarak yollayabilirim de.
0
🌸oldu görüşürüz
(06.11.08)
bana maille gönderebilir misiniz size zahmet :)

[email protected]
0
brkylmz
(06.11.08)
hocam şöyle bir durum var yalnız:"photoshop" içerisinde çok fazla virüs barındırır.benim yaptığım tespitlere göre içerinde yaklaşık 123 tane virüs var. acrobat reader programı var photoshopta yapabildiğin tüm işlemleri orda da yapabilirsin. Paint programı hakkında yazılanlara ne yazıkki katılmıyorum çünkü çok basit bir program o.
0
gelen gecer mdmx
(06.11.08)
hocam paint kullanıyorum ben gayet memnunum. blur yapmak için biraz uğraşıyosun ama sorun olmaz. o dediğin programda da trojan neyim var. iyice bilgisayarına işlemeden direkt sil derim.
0
samanliktaki zuhtu
(06.11.08)
paintshop türk yapımı mıymış cidden? gözü körolasıca illüminati hiç söylüyo mu bak.

şaka bir yana bu işler için paintshop pro'dan üstününü tanımam. versiyon 7. 30 mb falan, kurmadan da çalışır.
0
elcezire exclusive
(07.11.08)
(6)

eteği kaldır gmail'i indir

oldu görüşürüz
73 yaşındayım. bir 10-12 yıldır kullandığım gmail hesabım var. mail içeriğinde bir şey aranırken fark ettim ki çok eski maillerimizde süper şeyler, eklentiler, dosyalar, mp3ler filan oluyor hani ancak ben bunları zamanında indirmemişim. şimdi birden tümünü bilgisayarıma download edebilir miyim gibi
73 yaşındayım. bir 10-12 yıldır kullandığım gmail hesabım var.

mail içeriğinde bir şey aranırken fark ettim ki çok eski maillerimizde süper şeyler, eklentiler, dosyalar, mp3ler filan oluyor hani ancak ben bunları zamanında indirmemişim. şimdi birden tümünü bilgisayarıma download edebilir miyim gibi bir soru geldi aklıma. yani tek tek her maili açıp eklentiyi indir demeden? bi basıcam kırbacı, bütün mail tarihi eklentilerim masaüstüme inicek, .mp3, .jpg, .txt demeden? var mı öyle şeyler yapan bir program bir bişey.

dot: outlookla ilişkilendirip hepsini oraya aktarabiliriz galiba ama o kastettiğim şeyi tam anlamıyla yapabilir mi emin değilim. yeter ki her maile tek tek tıklamayım, mail içeriğini görmeyeyim.


(bu duyuru biraz aşağılarda kalırsa muhteşem olur)
0
oldu görüşürüz
(29.10.08)
evet, outlook ile ilişkilendirirseniz bütün attachmentlar mailleriniz ile birlikte iner.

ironi güzel olmuş bu arada. allah uzun ömürler versin.
0
tom riddle
(29.10.08)
teşekkürler. hemen bir google olaylarına girip outlook-gmail ayarları nasıl yapılır bakınıyorum o halde.
0
🌸oldu görüşürüz
(29.10.08)
mozilla thunderbird kullaniyorum, gmail ayarlari icerisinde otomatik geliyor, bir tek kullanici ad ve sifrenizi girerek emaillerinizi ve attachmenlerinizi edinebilirsiniz.
0
oligomer
(29.10.08)
bilgisayarımda outlook'un kurulu olmadığını fark etmemle thunderbird'i kurdum ve sanırım oluyor, indiriyor şu an maillerimi. teşekkürler, çok güzel oldu.

yalnız ufak bir iki sual daha; araçlar menüsündeki Eklentiler ile olacak değil mi bahsettiğim işlem? yoksa ayrıca bir şey yapmam gerekiyor mu? bu indirme işleri bitince gönül rahatlığıyla "Mailimmmm" klasörü açıp içindeki dosyaları görebilecek miyim?

çok nostaljikmiş ayrıca hiç tavsiye etmiyorum, yaşlanıyoruz :(
0
🌸oldu görüşürüz
(29.10.08)
gelen kutusunu açtığında tüm maillerini göreceksiniz.. ekletilerde birlikte gelir zaten. sizin bahsettiğiniz eklentiler thunder programının eklentileri, orası ile alakanız yok. sizin alakalı olduğunuz bölüm gelen kutusu..
0
oligomer
(29.10.08)
gmail 10-12 yıldır var mı yav? daha 5-6 sene önce çıktı diye hatırlıyorum ben.
0
s e ff a f
(29.10.08)
(1)

basında tazminat durumları - parası neyse veririz?

oldu görüşürüz
şimdi gördüm. (bunu alt iki soru girişiyle "şimdi"ler benzeşsin diye yazdım tamam)leman bir kapaktan dolayı başbakana tazminat ödemiş hani, yalnız hakikaten yeni gördüm.(http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=14233843)sormak istediklerim, 1) bu tazminat miktarının neye göre arttığı. hukuk filan hiç
şimdi gördüm. (bunu alt iki soru girişiyle "şimdi"ler benzeşsin diye yazdım tamam)

leman bir kapaktan dolayı başbakana tazminat ödemiş hani, yalnız hakikaten yeni gördüm.(sozluk.sourtimes.org

sormak istediklerim,
1) bu tazminat miktarının neye göre arttığı. hukuk filan hiç anlamayan biri olarak soruyorum. yani kısacası, diyelim leman her hafta 4000 ytl yi gözden çıkarsa buna benzer kapak yapabiliyor mu? yoksa bir sonrakinde 10000 ytl, bir sonraki 30000 ytl, bir sonrakinde kapatılma gibi mi oluyor? ki eğer öyleyse daha önce de başlarına gelmişti, nasıl oluyor bu işler?

2) daha önce hiç bu tür bir ceza almamış gazete var diyelim. ilk sayfasına da kocaman buna benzer bir resim koyuyor. cezası da işte 4000 ytl diyelim yine. bunu ödeyince biliyoruz ki o kapak silinmiş olmuyor. demek istediğim kapağın etkisine göre bu tazminatlar -haklı veya haksız olsun- az değil mi? bunu daha da gündemde tutmak dava açan'ın yararına olmaktan çok zararına değil mi?

mutlu noeller.
0
oldu görüşürüz
(25.10.08)
1-öyle oransal/ matematiksel bir süreç değil bu, her olay ayrı ayrı değerlendirilir, hakimin takdirine kalmıştır. aynı zamanda cezai süreç de başlayabilir sorumlu müdürler hakkında. yani basın yoluyla hakaret sadece tazmin yoluyla değil, aynı zamanda mağdurun talebiyle cezai olarak da kovuşturulabilir.

2-manevi tazminat belirlenirken tarafların maddi, sosyokültürel vs durumları dikkate alınır. ama türk hukuk siteminde tazminat kimseyi zenginleştirmemeli sadece manevi duyguları tatmine yönelik olmalıdır. yani bir başbakanla sıradan vatandaşa aynı olayda dahi verilecek tazminat miktarı değişir, ama kimseyi zenginleştirmez. onun için fahiş tazminatlar beklemeyin.
0
desidire
(25.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.