Giriş
(6)

C programlama sorusu - rakam karakterini rakam değerine dönüştürme

efe
Arkadaşlar; girdi olarak uzun sayılar lazım bana. sonra bunları toplayıp çarpıcam filan. sayıları uzun olduğu için string halinde kaydediyorum. sonra onları bireysel olarak int arrayine atmak istiyorum. örnekle ;int S2[100];char S[100]; tanımlayıpscanf("%s", S); istiyorumkullanan da 234567 giriyo ö
Arkadaşlar; girdi olarak uzun sayılar lazım bana. sonra bunları toplayıp çarpıcam filan. sayıları uzun olduğu için string halinde kaydediyorum. sonra onları bireysel olarak int arrayine atmak istiyorum. örnekle ;

int S2[100];
char S[100]; tanımlayıp
scanf("%s", S); istiyorum

kullanan da 234567 giriyo örneğin. bunun uzunluğunu bulup, i olsun.i=6

her sayıyı artık int olarak S2 arryine atmak istiyorum.

for (j=0;j<i;j++)

{

S2[j] = ? S[j] ?

} gibi birşeyler. ansi değerleriyle oynayarak olması lazım hatırlıyorum ama internette atoi araya giriyor, bunu bulamadım.


teşekkürler baştan.
0
efe
(11.01.10)
char ascii = '0' + rakam;
0
fredi
(11.01.10)
fredi yazdığını açabilir misin. pek birşey anlamadım açıkçası. c yi çok iyi bilmediğimi amatör olarak yeni yeni öğrenmeye başladığımı söyleyeyim.
0
🌸efe
(11.01.10)
atoi çeviriyo stringi integera ama 100 haneli bir sayıyı bilgisayar işleyemiyor. ondan başka bir yol lazım. ya da ben atoi yi yanlış biliyorum bir daha bakayım
0
🌸efe
(11.01.10)
ben buna benzer bişey yapmıştım zamanında. bu sayılar çok büyük olacağı için bu string halindeki büyük sayıyı komple sayıya çeviremezsin atoi veya atol ile filan. bunun yerine özetlersem, mesela toplama yapıyorsun iki string'in ilk basamaklarını alıcaksın bunları atoi ile integer'a çevirip işlemini yapıcaksın, sonra da onu bi yerde tutacaksın. böyle işte her basamak üstünden tek tek işlem yapıcaksın. bu toplamada mesela elde varsa onu da bi yerde tutup diğer basamağın işleminde kullanıcaksın en başta bu sayılar poizitf mi negatif mi bunların kontrolü filan ve başka aklıma gelmeyen kontroller de var tabi. pointer'larla filan da uğraşman lazım. uğraştırır yani.
0
tepedeki psychedelic adam
(11.01.10)
zamanında bununla ilgili bir soru sormuştum belki işine yarar.

(git: 100307)
0
ocanal
(11.01.10)
heşery için teşekkürler arkadaşlar;

ama buldum o arada. şuradan www.mycplus.com

char x = '4';
x= (int)x-48;

aralarında 48 fark olduğu için çıkıyormuş.
0
🌸efe
(11.01.10)
(2)

c compiler

efe
arkadaşlar, c dili için; compiler çalışırken programı adım adım takip edebilme özelliği olan bir compiler biliyor musunuz. dev c de varsa hangi tuş? teşekkürlerşimdi indireyim, kafam karışmıştı çok. iyi olacak ve evet amatörce. teşekkürler tekrar
arkadaşlar, c dili için; compiler çalışırken programı adım adım takip edebilme özelliği olan bir compiler biliyor musunuz. dev c de varsa hangi tuş? teşekkürler

şimdi indireyim, kafam karışmıştı çok. iyi olacak ve evet amatörce. teşekkürler tekrar
0
efe
(10.01.10)
visual C++'da breakpoint koyup F10'la adım adım ilerleyebilirsin.
0
steve cruz
(10.01.10)
ha bu arada ücretsiz istiyorum ve profesyonel bişeyde kullanmıcam diyosan microsoft visual c++ 2010 express edition'ı indirebilirsin. ücretsiz olarak kayıt ettirdikten sonra bi daha arayıp sormuyo microsoft.
0
steve cruz
(10.01.10)
(4)

KLAVYE GARİPLEŞTİ

efe
A Q BASIYOR. F4 D BASIYOR. Ş PĞŞİ*0. W BASMIYOR HİÇ. BAZI TUŞLAR DA BİLG. FİLAN KAPATIYOR GARİP İŞLER YAPIYOR. EKRAN KLVY. AÇIK ŞU AN. YARDIM EDENLERE TEŞEKKÜRLER
A Q BASIYOR. F4 D BASIYOR. Ş PĞŞİ*0. W BASMIYOR HİÇ. BAZI TUŞLAR DA BİLG. FİLAN KAPATIYOR GARİP İŞLER YAPIYOR. EKRAN KLVY. AÇIK ŞU AN. YARDIM EDENLERE TEŞEKKÜRLER
0
efe
(21.11.09)
standart 101/102 tuşlu ya da microsoft natural ps/2 klavye
0
🌸efe
(21.11.09)
son zamanlarda klavyeye bir şey döküldü mü?
0
birberberbirberberebreberber
(21.11.09)
ben kapayıp ertesi gün acmıstım bilgisayarı, bir sorun kalmamıstı.
www.eksiduyuru.com
0
keah
(21.11.09)
bilgisayar bu yazıdan bir iki dakika sonra kapandı kendi kendine. ertesi güne kadar da açılmadı. ertesi gün açıldı ama farenin imlecinin olduğu yere rastgele harfler basıyordu. bir gün sürdü bu. sonraki gün fare ve klavye geri geldi. hepsi kendi kendine. hiç bir şey anlamadım
0
🌸efe
(23.11.09)
(3)

asansör maliyet ilişkisi

efe
uzun binalarda asansörlerin her zaman durduğu son katta değil de, belirli koşullarda belirli katlarda beklemesinin hangi durumlarda maliyeti azaltıcı etkisi olabileceği incelenmiş midir? bugün asansör beklerken aklıma geldi sıkıntıdan soruyorum. yarın bakarım cevaba iyi geceler.
uzun binalarda asansörlerin her zaman durduğu son katta değil de, belirli koşullarda belirli katlarda beklemesinin hangi durumlarda maliyeti azaltıcı etkisi olabileceği incelenmiş midir? bugün asansör beklerken aklıma geldi sıkıntıdan soruyorum. yarın bakarım cevaba iyi geceler.
0
efe
(10.10.09)
sanirim asansor icin durum, maliyetten ziyade bekleme suresinin minimize edilmesi. cok asansorlu cok katli yapilar icin bir suru makale yayinlanmis bekleme suresiyle alakali olarak. sizin bahsettiginiz konu icinse, ustunkoru aradigimdan, bir tane bulabildim.

tinyurl.com adresinden erisebilirsiniz.
0
dahicocuk
(10.10.09)
mesele maddi maliyetse durduğu son katta beklemesinden daha tasarruflu bir şey olamaz ki zaten.
0
cashkopat
(10.10.09)
evet incelenmiştir ki asansörün belli koşullarda belli katlarda beklemesi maliyeti değil, insanların bekleme süresini azaltır
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(10.10.09)
(3)

amatör yazarların hikayelerini romanlarını gönderdiği türkçe bir site var mı?

efe
http://www.worthyofpublishing.com/ gibi. kendim göndermek istediğimden değil ama okumak istediğimden biraz
www.worthyofpublishing.com gibi. kendim göndermek istediğimden değil ama okumak istediğimden biraz
0
efe
(30.08.09)
türkçe site bilmem ama www.scribd.com ' u önerebilirim.. okulla alakalı projelerim, yazılarım vs. oluyor buradan yayınlıyorum.. efendime söyliyim yazar olmak isteyenlerin denemelerini okuyabilirsin, makaleler inceleyebilirsin, arkadaş edinirsin, çalışmalarına karşı yüzünde tebessüm oluşturabilecek övgüler alabilirsin.... güzel bi sitedir yani..
0
synche
(30.08.09)
(bkz: altkitap) var.
(bkz: hayalet gemi) vardi. arşivleri hala duruyor.
0
atmacaged
(30.08.09)
www.xasiork.biz var. Daha çok bilim kurgu/korku/gerilim öyküleri üstünde duruluyor ama her çeşit öykü var.

karakalem.com da vardı da ne oldu o bilmiyorum.
0
noryth aquanum
(30.08.09)
(2)

seksenlerdeki susam sokağı zamanlarından bir çocuk dizisi

efe
geçen bir arkadaş matematik dedektiflerini sormuştu burada, onu düşünürken bir dizi aklıma geldi aklımın köşelerinden. bir çocuk dizisi; bilindik rapunzel gibi masallar da vardı değişik hikayeler de anlatılıyordu. çizgi dizi değil oyuncular oynuyor. yaklaşık yarım saat sürüyordu. susam sokağından ön
geçen bir arkadaş matematik dedektiflerini sormuştu burada, onu düşünürken bir dizi aklıma geldi aklımın köşelerinden. bir çocuk dizisi; bilindik rapunzel gibi masallar da vardı değişik hikayeler de anlatılıyordu. çizgi dizi değil oyuncular oynuyor. yaklaşık yarım saat sürüyordu. susam sokağından önce ya da sonra başlama ihtimali yüksek. her bölümün başlangıç ve sonunda sanırım kızıl saçlı bir kız konuşuyordu.

dört bölümü var aklımda kalan. ilki çok yetenekli ve iyi niyetli bir bezbol oyuncusu ama her maçtan önce bir şişeden kabiliyet iksiri içiyor, çıkıp inanılmaz oynuyor ve hiç kaybetmemiş ama iksir olmadan kendine güveni yok. en son maçında bir mafya babası şişeyi çalıp tüm parasını karşı takıma oynuyor. tam yenilecekken şişeyi buna veren yaşlı adam gelip şişedekinin aslında su olduğunu söylüyor ve oyuncu maçı alıyor kendine güvenerek.

ikincisi bir kasabaya traktör alınıyor ve tüm tarım işçileri işten atılıyor. işçiler ayaklanıyor. patron eğer traktörü yenebilirse biriniz, herkesi işe geri alırım diyordu. ve bir zenci arkadaş traktörü yeniyordu. herkes mutlu dans ederken patron da sadece sen kazanabilirdin ama gelecekte teknoloji çok gelişecek sen bile kazanamayacaksın diyordu

üçüncüsü her gün ölen bir kız var bir şatoda, lanetlenmiş. birisi gelip hergün öldürüyor kızı, kız hep aynı günü yaşıyor. bir genç bu şatoya geliyor bir şekilde, bu kıza aşık oluyor onu kurtarıyor bir kaç gün üstüste ama kız lütfen git alıştırma beni kurtarılmaya yoksa sen gittiğinde daha çok acı çekerim diyordu. kız da aşık olmuştu ve kurtulmuşlardı ama nasıl kurtulmuşlardı hatırlamıyorum açıkçası

dördüncüsü ise küçükken esir düşmüş bir prensin hikayesi. prensle beraber kalıp hikayesini öğrenen bir terzi, krallığa gidip prens benim geri döndüm diyordu. gerçek prens de gelince kral bir yarışma yapmaya karar veriyor, kim bir gece içinde en mükemmel giysiyi dikerse prens o olacak diyordu. bunun sonunu hatırlıyorum da söylemeyeceğim :)

çok çok güzel bir diziydi mutlaka ekşisözlükte vardır da başlığı ama 30'a yaklaşmayan bilemez herhalde. umarım bulursunuz. teşekkürler şimdiden
0
efe
(27.08.09)
Faerie Tale Theatre olabilir mi?
0
plastik turambar
(27.08.09)
saol evet oymuş, youtube'ta hepsi var. şimdi korkuyu arayan çocuğu seyrettim ne güzelmiş.
0
🌸efe
(27.08.09)
(17)

çok ileri Gelecek sizce nasıl olacak ?

efe
düşüncelerinizi bekliyorum zaman sınırlaması yok 100 sene sonra, 500 sene sonra, 100 bin sene sonra diye yorum yapın, merakla bekliyorum. bir de niye öyle olacağına dair bir iki şey de söylerseniz daha iyi olur. her cevaba tik var :)bence örneğin, 1000 sene içinde dünyada en fazla iki dil kalır, yin
düşüncelerinizi bekliyorum zaman sınırlaması yok 100 sene sonra, 500 sene sonra, 100 bin sene sonra diye yorum yapın, merakla bekliyorum. bir de niye öyle olacağına dair bir iki şey de söylerseniz daha iyi olur. her cevaba tik var :)

bence örneğin, 1000 sene içinde dünyada en fazla iki dil kalır, yine insan ömrü 200-300 ü bulur. 20.000 sene içinde marsta dünya benzeri atmosfer yaratırız tüm gezegene yayılırız...
0
efe
(24.08.09)
50 sene sonra obezite tavan yapacak. bütün işlenmiş gıdalar fda tarafından şişmanlattığı ve hastalığa neden olduğu gerekçesiyle yasaklanacak.
0
clementine
(24.08.09)
150 sene içinde olacaklar:

iklim değiştikçe ve doğa zarar gördükçe türler azalacak, doğanın dengesi tamamen bozulacak. gelişen teknolojiyle doğru orantılı olaran artan enerji ihtiyacı en önemli gündem maddelerinden biri olacak. doğalgaz ve petrol gibi fosil yakıtlar ortadan kalktıkça enerjiye duyulan ihtiyaç gittikçe artacak, ancak güneş, elektrik ve rüzgar enerjisi daha fazla geliştirilemezse etraf otomobil çöplüğüne dönecek ve kışları gerçekten çok üşüyeceğiz. ancak üşümeden önce de son kalan doğalgazı satanları zengin edeceğiz. belki onlar bu kaynaklarla yeni enerji kaynakları bulacaklar, eğer bulamazlarsa da gelişmiş bir uygarlığın elindeki teknolojiyi enerji olmadığı için kullanamayan çaresiz temsilcileri haline geleceğiz. iklim değiştikçe ve doğal kaynaklar kimi yerde artıp kimi yerde azaldıkça su ve tarım ürünleri için savaşlar çıkacak. insan nüfusu artmaya devam edecek, güçlü ülkeler iyi yaşam seviyelerini korumak için güçsüz olanlara saldırıp onların elindeki kaynakları (verimli toprak, su) alacaklar, ele geçirilen sömürgelerin halkı açlığa ve ölüme mahkum bırakılacak. genetik bilimi iyice gelişecek, kanser gibi zor hastalıklara çözümler bulunacak. tabii bundan sadece gelişmiş ülkelerde yaşayanlar yararlanacaklar.

rusya ve çin dünya çapında en önemli güçler olacaklar. çin insan gücüyle, rusya da kısa ve orta vadede zengin doğal kaynakları sayesinde dünyada iyice söz sahibi olacak.
0
i ve been mistreated
(24.08.09)
2012'de olmezsek,
- 100 yil icinde iklimler farklilasir, atmosfer ve kara/su dagilimlari degisir, insanlar goc etmeye baslar
- 200 yil icinde dunyada savas cikar, bircok insan aya yerlesmistir o sirada, diger gezegenlere de yerlesme planlari baslamistir
- 500 yil icinde dunyada yiyecek kitligi yasaniyordur, dunyada insan dagilimi ve yogunlugu azalmistir, belli bolgelerde devasa cam kubbeler icinde teknolojik sehirler kurulmaya baslanmistir
- 1000 yil icinde ucan arabalar yayginlasmistir ve yakin gezegenlerdeki yerlesim bolgelerine yolculuklar yapilabiliyordur, yasam olan gezegenler kesfedilmistir
- 5000 yil icinde uzak gezegenlere yerlesmeye baslamis oluruz, evrenin bircok yeri kesfedilmis olur, dunyanin nufusu azalmistir, kapali sehir sistemleri disinda kalan vahsi insan irklari vardir, dunyanin cogu yeri collesmistir.
- 10.000 yil icinde yeni dunyaya gidilebilmistir, isik hizina yakin uzay araclari vardir.
- 100.000 yil icinde gezegenler arasi uzay yolculuklari vardir artik, isinlanma icat edilmistir, insanin yaslanmasi yavaslatilmistir ve hastalik yoktur.
- 500.000 yil sonra isik hizi asilabiliyordur, hyperspace kesfedilmistir.
- 1.000.000 yil sonra iste bildigin star wars, battle star galactica...
- 1.000.000.000 yil sonra evrenin her yeri kesfedilmistir, zavalli dunyamiz yok olmaya baslamistir o sirada, yeni irklar vardir, insan irki degismistir tamamen
- 6.000.000.000 yil sonra gunes sistemi yok olur, samanyolu yamulmustur heralde, oyle bilgi duseyim dedim.
- 100.000.000.000 yil sonra cok boyutlu algisal zaman yolculuklari yapilabiliyordur, bildigimiz insan irkinin soyu tukenmektedir, ondan turemis farkli irklar vardir
- 1 trilyon yil sonra uzay ve zaman kavrami farklidir, algimizin otesinde bir evren degisimi oluyordur,
- 1 undesilyon yil sonra, farkli evrenlere ve farkli zamanlar icice gecmeye baslamistir, canlilar yoktur o sirada, bilmedigimiz enerjiler sevisiyordur birbiriyle..
- 1 sentilyon yila yakin hersey yok olur, butun evrenler ve zamanlar, dusunup dusunemedigimiz hersey, hiclik..

o sirada gozumu acarim ve hersey yeniden baslar..
0
ermanen
(24.08.09)
max 50 sene sonra "sirozdan öleceğim"
0
kemal sunal
(24.08.09)
dünya üzerindeki paylaşım kavgası ve bunun getirisi olan, nükleer ve biyolojik silahlar ile birlikte maks. 20 yil. sonrasi düzlük.. haydi bismillah..
0
kobretti
(24.08.09)
50 milyon yıl sonra tarih dersleri çok zor olur.
0
wampex
(24.08.09)
ben uzay çağını merakla bekliyorum. dünyalıların dünyalı olduklarını fark ettikleri zamanlar... nene gel atmosfere çıkalım diyen torunlarıma yiee bi durun alla aşkına demek istiyorum. :)
0
kediebesi
(24.08.09)
En geç 100 yıla barbarlığa düşeriz. Bildiğimiz anlamıyla medeniyet izole edilmiş ve nükleer güçle kendilerini devam ettirmeye çalışan şehir devletlerinin hakimiyetinde olur, dünyanın geri kalanı taşla okla mızrakla mağaralarda yaşar. Nükleer santrallerin eskimesi sonucunda şehirler birer birer barbarların eline düşerken "medeni insan"ın yapabileceği tek şey seyretmek olur. 500 yıla yeni bir dünya kurulur, ama çok daha az nüfusla ve çok zor yaşam şartlarıyla.
0
calendil
(24.08.09)
madem zaman sınırlaması yok, o zaman şu linkleri verip kaçayım ben;

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

alakalı olarak;

www.redcolony.com
www.marsdrive.com
www.nexialquest.com
www.worlddreambank.org
0
deckard
(24.08.09)
bir büyük savaş daha bekliyorum ben, doğu-batı ya da kuzey-güney istikametinde, bilemedim tam olarak.
papalığın ortadan kaldırılmasını da bekliyorum, milletler birliğinin (?) çok fazla ayağına dolandı çünki.
tüm suların kirlenmesini de bekliyorum, ki zaten kirlendi sayılır.
salgın ve diğer hastalıklardan daha fazla insan ölecek bir de (kanser mesela).
teknolojinin de anamızı ağlatacağını söyleyebilirim, hiç özelimiz kalmayacak.
devletler daha okkalı yalanlar atacak.
hiç bir yiyecek doğal olmayacak.
0
aithra
(24.08.09)
gelecek 100-150 sene içinde önemli şeylerin olacağını düşünmüyorum ben. aya çıkıldıktan sonraki gelişmelere bakarsak, ki önemli bişey yok, uzaya gideriz koloni kurarız vs gibi fikirler 1000 seneleri bulur bence, dünya genel olarak kendi dertleriyle uğraşacak gibi görünüyor. doğal kaynakların azalması, küresel ısınma vs günümüze göre daha çok kendini hissettirir heralde. bunların mücadelesi falan, pff sıkıcı yani.

ama dünya 20.000 sene dayanırsa, işte o zamanı görmeyi çok isterdim.asıl heyecan o zaman başlar heralde.
0
pinking of you
(24.08.09)
çok ileri gelecek olmaz,düzlük olur kobretti'nin dediği gibi.20 yıl değil de daha çok tabi.bunun nedeni savaşlar olabilir,iklim olabilir,kuyruklu yıldız olabilir,matrix-battlestar galactica-terminator gibi yapay zekanın ebemize düz gitmesi olabilir ama çok büyük ihtimal olur bence.
daha kısa gelecekte insan hayvanının çalışma sistemi tamamen anlaşılarak hayatın boku çıkacak.Diriltme-klonlama (ki bence şu anda gizli olsa da olma ihtimali çok yüksek) yaygınlaşacak,boku çıkacak.Elektronik organikle karışacak.İnsan beyninin karmaşık düşünce/yetenek kapasitesiyle elektroniğin yüksek işlem kapasitesi birleştirelerek çılgın yapay zekalar yaratılacak.
İnsanın beyninin çok daha büyük kısmını kullanması sağlanacak,kim bilir ne 'heroes'lar olacak.Vücuda implantasyonlar ile yetenekler ve bilgiler yüklenebilecek.
Bu ortaya çıkan yüksek becerilerin kontrolü çok zor olacak,anarşi ve kaos olacak.
derim ben :P
Çok oyun-dizi-film kompilasyonu oldu ama mantıklı şeyler bence.
0
natnan
(24.08.09)
belki de öyle bir felaket olur ki tüm medeniyet yok olur. sadece şu an aç susuz bile direnebilen fakir toplumlar kalır. medeniyet unutulur. mad max kibin.
0
kediebesi
(24.08.09)
Hepimiz öleceğiz.
0
guess
(24.08.09)
50 sene içinde banka memuru diye bişe kalmaz. yani ben bugün hiç ihtiyaç duymuyorum. para yatırma çekme için bankamatik, işlemler için internet kullanıyorum. kredi için yüzyüze görüşme zaten yok artık. çekle mekle de nadiren işim oluyor ki 50 seneye kadar çek de demode olur. yerine elektronik bişe çıkar. yani şu teknolojiyle arası iyi olmayan nesil olmasa, banka memurları bugün bile kaldırılabilir. ama önce o neslin ortadan kalkması beklenmek zorunda.

ayrıca 100-150 sene içinde elektrik dağıtım sistemlerinde de bi değişme olabilir. güneş enerjisini verimli ve maliyeti düşük şekilde depolayabileceğimiz üniteler üretilirse, termo, hidro ve nükleer santraller, tüm hatlar, şebekeler iptal edilebilir.
tüp gibi eve elektrik sipariş edilir. arıyorsun eve 1mws'lik akü getiriyolar. boşu alıp doluma götürüyorlar. ooh ne güzel. böylece hatların ve santrallerin kaçak, kayıp, inşaa ve bakım masrafları ortadan kalkar. faturalandırma işlemi de tarih olur.
0
cruor
(24.08.09)
bence bu log u zaman kapsülü yapalım. 100 yıl sonrasına ışınlayalım hehe
0
kediebesi
(24.08.09)
he bir de 2025 civarında süper bilgisayarı yapacaklarını söylüyorlar ön görülerinde, süper bilgisayar yapıcı abiler.
0
kediebesi
(24.08.09)
(2)

positivizm

efe
merhaba; positivizm; doğru bilgiye ancak bilim yoluyla ulaşmak demek. bir çoğumuz biliyoruzdur. değişik söyleniş biçimleri, uzun ifade şekilleri de var. çok kısaca böyle. sanırım sosyal bilimlerde de bu terimin kullanım alanları var imiş. biraz baktım. sorum şu ki öcalanın bugünki gazetelere yansıya
merhaba; positivizm; doğru bilgiye ancak bilim yoluyla ulaşmak demek. bir çoğumuz biliyoruzdur. değişik söyleniş biçimleri, uzun ifade şekilleri de var. çok kısaca böyle.

sanırım sosyal bilimlerde de bu terimin kullanım alanları var imiş. biraz baktım. sorum şu ki öcalanın bugünki gazetelere yansıyan konuşmasında şöyle bir bölüm var : "Bir şeyler gelişiyorsa sürece onlar da dahil olacaklar. Bir yerlerde hazırlansın, ben de emre uyayım demekle olmaz. Genci, kadını herkes kendini kararlaştıracak. Herkes kendisi kararlaşacak. Bir yerden ısmarlama çözümler beklemek çözüme, başarıya götürmez. Bu tip çözüm mantığı eskiden teokratik düzenlerde hakimdi. Daha sonra pozitivizmde ulus-devlette halen de hakimdir."

ben bu cümlede pozitivizmi anlamlandıramadım. anlamlandıramamaktan öte, bana pozitivizmin sosyal anlamlarını açıklayabilirseniz kafasında acaba hangi konuları karıştırmış sanki çıkarabilirim gibi geliyor. tabi ki gerçekten o cümle içinde kullanılacak bir anlamı da olabilir. o zaman suçumu, terimler üzerine konuşan geçmişin sosyal bilimcilerine atmaktan zevk bile alabilirim. konuyu saptırmamak hepimizin işine gelir. teşekkürler cevaplar için.
0
efe
(17.08.09)
yazar burada "bir terim koyayım ki lafım akıllıca gözüksün ama konuya uymasa da olur" demek istemiş olabilir

veya,
bu mantık
eskiden -> teokratik düzende
günümüzde (pozitivist dönemde) - > ulus devlet düzeninde

gibi bir benzetme yaparak eskiden dini düzenlerde görülen bir görüşün, -beklenmeyen bir biçimde- pozitivist günümüz dünyasında da yansıma bulabildiğini belirtmek istemiş olabilir.

bir siyaset bilimcisi olarak bana sorarsanız ise oldukça yanlış bir kullanımdır ve sırf "ben terim kullanayım ki lafım havalı gözüksün" amacı taşımaktadır.
0
raj
(17.08.09)
hukuk felsefesinde pozitivizm, normların "doğal hukuk" idesine bağlanmadığı ve sadece kanun koyucunun iradesine bağlandığı düşünce tarzını temsil eder. yani: "bir şey neden hukuka uygundur?" sorusunun yanıtını doğal hukukçu şöyle verecektir: "adalet bunu gerektirdiği için". devam edelim: adaletin ne olduğunu kim belirliyor? burada iki farklı doğal hukuk anlayışı birbirinden ayrılır: "tanrısal güç / adalet idesi" bu yanıtı verenler, platonik veya teokratik doğal hukukçulardır ve aydınlanma çağına kadar yalnızca bunlardan vardı. ikinci yanıt: "toplumsal sözleşme bunu gerektirdiği için". bunlar aydınlanma-romantizm döneminden başlayarak modernist çağa kadar ağırlığını koruyan görüştü. sonraları ikinci dünya savaşının ardından, özellikle de 1970'lerden itibaren bu görüş "evrensel insan hakları" görünüşü altında yeniden ortaya çıktı.

ilk soruya (bir şey neden hukuka uygundur?) pozitivistin yanıtı ise şöyle olur: "kanun öyle yazdığı için". kanunu kim koydu? kanun koyucu. kanun koyucu meşruiyetini nereden aldı? halktan veya kendi gücünden. yani bir şekilde kanun koyma yetkisine sahip bulunan güç, hukuka uygun olan ve olmayanı birbirinden ayırabilecek tek varlıktır ve iradesi kesindir. bunun derininde farklı bir meşruiyet zemini aramak boş bir uğraştır.
0
calendil
(17.08.09)
(5)

düşüncenin içeriğinin vücuda etkisi

efe
merhabalar. merak ettiğim bir düşünce sırasında düşüncenin içeriğinin bedene etkisinin nasıl olduğunun açıklaması.. garip oldu örnekle açıklayım. ara bir örnek yerine uç bir örnek. örneğin bazen ben normal her zamanki insan yerine, kendimin uzaylı olduğunu düşünüyorum (ancak şizofrenik olarak değil,
merhabalar. merak ettiğim bir düşünce sırasında düşüncenin içeriğinin bedene etkisinin nasıl olduğunun açıklaması.. garip oldu örnekle açıklayım. ara bir örnek yerine uç bir örnek. örneğin bazen ben normal her zamanki insan yerine, kendimin uzaylı olduğunu düşünüyorum (ancak şizofrenik olarak değil, uzaydaki bir gezegende yaşayan canlı olarak). çok da hoşuma gidiyor, dünyadaki herşeye karşı bir gülümseme yayılıyor. ancak sanki bir bitki gibi, bir bakteri gibi ya da bir fare gibi bir çeşit yaratık olduğumu düşününce ellerim hissizleşiyor çoğu zaman. ne kadar derinden hissedersem o kadar bedenimin kontrolünü kaybediyorum. bir şişeyi mesela tutabiliyorum ama sıkamıyorum. düşünceyi uzaklaştırdığım zaman anında geçiyor.

soruyu sorarken bu konuları pek bilmediğimi öncelikle belirtmek isterim. ruh beden ikiliği, kartezyen ayrılığı saçmalığına ise hiç girmeyin mümkünse. soru tekrar, düşüncenin "içeriği" nin etkisi nasıl aktarılıyor beden içinde. teşekkürler. ya da bunu sorabileceğim bir forum gibi yer biliyorsanız o da olur. teşekkürler
0
efe
(06.08.09)
banada oluyor o hissizleşme durumu ne garip


ama bir örnek vermek gerekirse seks düşününce bir tarafların kalkıyor.

korkarsan terlersin

çok korkarsan titrersin

utandırıcı birşey düşünürsen kızarırsın

böle şeyler işte ama hissizleşme konusunda yalnız olmadımı bilmek güzel
0
alokozay
(06.08.09)
Konsantrasyonunuz çok kuvvetlidir. Yoga'da oldukça önemli bir şeydir bu. Ekminezi falan filan gibi açıklamalara gerek yok, bildiğiniz konsantrasyon işte. Sizden çok süfer yogi olur.
0
endless dream
(06.08.09)
sigarayı bırakın (anladınız onu siz)
0
guzelmarmara
(06.08.09)
Soruyu pek anlamadığımı söyleyeyim de düşüncenin içeriğinin vücut üzerinde etkileri oldğuna kuşku yok. Hatta detaylarını anımsayamadığım bir araştırmada günde 15 dakika durup antrenman yaptığını düşünen deneklerde bir süre sonra kas gelişmesi gözleniyordu.
0
Karluk
(06.08.09)
umarım tık atmadım diye kırılmamışsınızdır çünkü alamadım cevap. bu arada güzelmarmara yok anladım ben onu sigara içmiyorum ama sen hatırlar mısın bilmem, televizyonlarda bira reklamı yapılırdı eskiden. marmara bira yeni girmişti piyasaya reklamı da şöyleydi : "oy marmara marmara ............ ağzım dilim kurudu.. getir ordan iki marmara"
0
🌸efe
(07.08.09)
(3)

eksi sözlük benzeri site

efe
ekşisözlük benzeri siteler arasında, pek beklemeden yazmaya başlanılacak, daha çok aydın insanların olduğu kendi halinde bir site önerirseniz çok sevinirim. eğer birden fazla varsa artı ve eksilerini eklerseniz iyi olur. teşekkürler.hazır bu soruya bakarken çözümlenmemiş bu soruya da bir göz atarsan
ekşisözlük benzeri siteler arasında, pek beklemeden yazmaya başlanılacak, daha çok aydın insanların olduğu kendi halinde bir site önerirseniz çok sevinirim. eğer birden fazla varsa artı ve eksilerini eklerseniz iyi olur. teşekkürler.

hazır bu soruya bakarken çözümlenmemiş bu soruya da bir göz atarsanız sevinirim. belki bir bilen çıkar (git: 87072)
0
efe
(02.08.09)
uludag sozluk olabilir bence. yazar olmak icin pek bekleyeceginizi sanmıyorum sıcak bir ortamıda vardı başlarda şimdi tam nasıldır bilmiyorum. Hem takip edeni ek$i den sonra en fazla olan yer herhalde.
0
rurouni
(02.08.09)
eksi sozluk'un benzeri ve daha ciddi olani everything2 var.

not: diger sorunu da yanitlamaya calistim.
0
ermanen
(02.08.09)
www.fokurfokur.com
(bekleme var mı bilmiyorum)
0
late viper
(02.08.09)
(5)

şizofreni hastası ünlü bir bilimadamı. kimdi?

efe
1940'larda amerikanın los alamos'taki araştırma merkezinde görevli bir bilimadamı vardı. bu adama şizofreni (ya da paranoid? şizofreni herhalde) teşhisi konuluyordu. mit'den mi harvard'dan mı amerikanın en iyi pskiyatristlerinden bir profesör tedavi ediyordu bunu. ama tedavi süresince hasta anlattık
1940'larda amerikanın los alamos'taki araştırma merkezinde görevli bir bilimadamı vardı. bu adama şizofreni (ya da paranoid? şizofreni herhalde) teşhisi konuluyordu. mit'den mi harvard'dan mı amerikanın en iyi pskiyatristlerinden bir profesör tedavi ediyordu bunu. ama tedavi süresince hasta anlattıklarıyla yavaş yavaş profesörü etkisi altına alıyordu. bir süre sonra hasta bilimadamının tamamen etkisi altına girip bir çeşit müridi oluyordu. (uzaylı hikayesi filandı herhalde) sonra hasta bilimadamı, profesöre acıyıp yıllar sonra herşeyi uydurduğunu itiraf ediyordu. sonra kitap yazmış hatta profesör bunun üzerine. işte o kitabı okumak istiyorum ama kimdir nedir adı olayın kahramanlarının ve kitabın bileniniz var mı?
0
efe
(31.07.09)
sorduğunuz kişi büyük ihtimal johnes forbes nash , kendisi hakkında kitap yazan kişi de sylvia nasar olması lazım, ama sanırım profesör değil bu kişi, ortada başka kitap da olabilir.
0
muhammed eminoglu
(31.07.09)
hayır nash değil.. olay amerikanın atom bombası yapma projesi sırasında geçiyor. adam şizofrenisini baştan beri kontrol edebilen birisi. hatta hatırladığım çocukluktan hatta küçük çocukluktan çok yalnız olduğu için hikayeler uydurmaya başlıyor, bir süre sonra içine bilerek giriyor şizofreninin. profesörün kanma sebebi ise sorduğu tüm sorulara her ayrıntıya adamın rahatlıkla cevap verebilmesi. neredeyse mükemmel bir dünya kuruyor adam. google ı taradım bulamadım. ünlü bilimadamı derken hani çok iyi bir bilimadamı ama tabiki nobellik birisi değil hele elli sene olunca bilinmiyor. belki de böyle bir kitap vardır, kurgulanmıştır, romandır, konusu budur. ama gerçek diye hatırlıyorum. hatta profesör işten atılıyor falan filan. yanlışlar olabilir ama ayrıntılardadır olay genel hatlarıyla böyle olması lazım.
0
🌸efe
(31.07.09)
kişilik bölünmesiyle 8-10 karaktere sahip bir kadın vardı yanlış hatırlamıyorsam. bir gazetecei ya da psikolog kadın hakkında kitap yazıyordu ama anlatılanları kitabında biraz(!) abarttığını kabul ediyordu sonra. sizin anlattığınız aklıma o olayı getirdi ama maalesef isimleri hatırlamıyorum.
0
seffaf bi hal almis sener sen
(31.07.09)
dr. james watson'dan mi bahsediyorsunuz acaba. kendi sizofren degil ama oglu sizofren imis ve onu tedavi etmeye calisiyordu ve ayni zamanda inceliyordu.

surda bahsetmis mesela:
www.schizophrenia.com
0
ermanen
(02.08.09)
@seffaf bi hal almis sener sen, sizin bahsettiginiz Sybil.flora rheta schreiber adinda bir gazeteci yaziyor romani.
0
fdegir
(02.08.09)
(5)

dünyanın çok güzel yerleri

efe
bir tarafta deniz bir tarafta dağ belki, belki ada belki okyanus kıyısında, sürekli güneşli doğal örtüsü bozulmamış.. nereler var dünya da? gerçekten merak ediyorum. tahminim sanki afrikayla amerika kıtasının atlantiğe bakan taraflarında vardır. doğru mu? nerelerdir, direk örnek verirseniz de bakayı
bir tarafta deniz bir tarafta dağ belki, belki ada belki okyanus kıyısında, sürekli güneşli doğal örtüsü bozulmamış.. nereler var dünya da? gerçekten merak ediyorum. tahminim sanki afrikayla amerika kıtasının atlantiğe bakan taraflarında vardır. doğru mu? nerelerdir, direk örnek verirseniz de bakayım internetten fotoğraflarına iç geçireyim
0
efe
(28.07.09)
bodrum? yada yeni zelanda veyahut edremit
0
yuto
(28.07.09)
bcdhms
(28.07.09)
hırvatistan sahilleri hoştur.

images.google.com.tr
0
yapcak bisi yok
(28.07.09)
blackdog
(28.07.09)
yunanistan
0
turkish tekila
(28.07.09)
(1)

toefl sonuç gönderimi sorusu

efe
merhabalar, toefl sonucunu üniversiteye göndermek istiyorum. bu arada toefl'a gireli birkaç ay oldu. kayıt olurken seçmemiştim. şimdi 17 dolar dediler ek gönderim ücreti, göndereceğim. gönderi için iki seçenek var. farkları nelerdir? hangisini seçmem lazım? (ibt'ye girmiştim)a)Additional Score Repor
merhabalar, toefl sonucunu üniversiteye göndermek istiyorum. bu arada toefl'a gireli birkaç ay oldu. kayıt olurken seçmemiştim. şimdi 17 dolar dediler ek gönderim ücreti, göndereceğim. gönderi için iki seçenek var. farkları nelerdir? hangisini seçmem lazım? (ibt'ye girmiştim)

a)Additional Score Report
b)Additional Paper Candidate Score Report
0
efe
(22.07.09)
additional score report üniversiteler veya diğer alıcılar için, diğeri kişisel kullanım için galiba, ayrıca üniversiteye direk gönderebilirsiniz. 4 tane score report u beleş gonderme hakkınız olması lazım. bence ilkini kullanın.

edit:4 beleş hak felan yalanmış, yanlış biliyomuşum veya ets yalan soylüyor.
0
oharro
(22.07.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.