ben de sevgilimi kaybettim.
fün geceyi kabuslarla geçirdim.
gidiş anı flaşbekler halinde çakar hep.
kapısını çalışım, kapının açılmayışı.
sonunda pes edip kapıyı açması, yaklaş deyişi, saçlarımı okşaması.
onun arabasından ne zaman görsem irkilip plakasına bakışım
onun sitesine ve sokağına girdiğimde aynı anda hissettiğim mutluluk ve yıkım.
çocukluğumun tüm mitlerini bünyesinde toplamış olması
gün batımında çatıkatında ben giyinik olduğum halde onun çırılçıplak uzanıp çocukluğunu anlatması
onu ilk incittiğimde birbirimize sarılıp ağlamamız
sahilde beni dizine yatırıp hikayeler anlattığı zamanlar
bana her sarıldığında yavrum deyişi
gidişi, o gidişi...
her yerde onu arayışım
baktığım her yüzde, her seste ona benzer bir şeyler arayışım
taşındığı eve gidip posta kutusunu kontrol edişim
geceleri telepati yöntemiyle onun ruhuna dokunmaya çalışmam
bana yaptığı korkunç şeyler
travma
kırılma
ve sorgulamalar
her şeye rağmen o sevgiyi özlemek
ve onun artık öldüğünü kabullenmek
onu bir daha hiçbir zaman göremeyeceğimi kabullenmek.
korkunç bir boşluk, hiç kimsenin dolduramayacağı, yerine kimi koysan emanet duracağı, çaresi olmayan ve yaşam boyu dolmayacak bir boşluk. bir insanın birinin eksikliğini yaşam boyu hissedecek olması tahammül edilemeyecek kadar acı bir durum.
(ölmedi, ama öldü gibi bir şey oldu)
seni anlıyorum.
bu kaybı yaşayan herkese allah sabır versin.
0