sorunuza cevabim yok ama kardesinizi bilgisayar ve oyun bagimlisi yapmayin. yapabiliyorsaniz kitap okumaya yonlendirin. gelecekteki universite hayatini baltalamayin.

12 yasindaki halimi dusunuyorum. bilgisayar oyunlariyla tanismayi hic de istemezdim. o yasta bir kiz cocuguna cok daha uygun suruyle aktivitem vardi...
oyun yerine hosuna gidecek kitaplar, muzikler yollasan?
illa ki oyunsa en bagimlilik yapicisindan bir tavsiye vereyim. zuma yolla. bir de 12 yasinda bir kiz sanirim sims gibi oyunlari sever. bana sorarsan bos beles zaman oldurucu bunlar. ve toplu oyun paketi bulamayabilirsin...
bir de mesela muzige ilgisi varsa bir enstruman kursuna yazilmasini saglayabilirsin, veya spor yapmayi seviyorsa bir voleybol kursuna... resimden hoslaniyorsa farkli teknikleri deneyebilecegi malzemeler gonderebilirsin...

bipolar +1

minik bir hayvan alıp(aslında gönlümden geçen kedi ama aile kabul etmezse diye kuş, hamster falan alın) sorumluluk verebilirsiniz ona oyun yerine. böylece hem sıkılmaz, hem hayvan sevgisiyle büyür, hem de sorumluluk sahibi olmayı öğrenir.

bi torrent sitesinde üyeliğiniz varsa orda bu tarz paket oyunlar bulabilirsiniz. veya sothink swf catcher programını yükleyip flash oyun sitelerindeki beğendiğiniz oyunları kolayca indirebilirsiniz. sims de güzel oyundur. Kız çocukları pek bilgisayar delisi olmuyolar, zaten derslerinde başarısız olma riski önerilen diğer aktivitelerde de var. voleybol kursuna gidince de derslerini boşlayabilir, enstrüman çalmaya ilgi duyunca da.

Ailenizi spora yönlendirsenize; voleybol,tenis,yüzme, hatta ilgisi varsa milli takım çalışmaları başladı futbol bir sürü şey var.
hem kişiliği için bir adım olur, hem de belki de lisanslı sporcu olur, hayatında bir çok şey değişir.
ayrıca evet kitaplar alın, kitap okusun,çok güzel ansiklopediler var,ilgisi olan konuda,hayvanlar, bilim vs.
hayvan alma konusunda biraz şüpheliyim, eğer istiyorsa,aileniz de kardeşiniz ilgilenmezse bakacaklarsa,atmayacaksanız bir kaplumbağa, bir kedi alınabilir.

aslında haklısınız, dersleride bayağı kötü. ailede çalıştıracak kimse olmayınca kendiside boşladı. ortaokulda olmasına rağmen karnesi zayıflarla dolu.

1-2 kitap göndermiştim okumuş sanırım, oyun yerine kitap göndermek daha mantıklı doğrusu. peki önerebileceğiniz bir kitap varmıdır? mümkünse başlangıç olarak fazla kalın olmasın.

müfredata da girmiş olabilir ama o yaştaki çocuğa okutulacak en güzel kitap çocuk kalbi sanırım. küçük prensi de okusun mutlaka. şeker portakalı da yaşına uygun güzel kitaplardandır.

sevdalı bulut'un cilt halini almıştım ben zamanında kardeşlerime. ya da ortaokuldaki kız öğrenciye enid blyton'un yaramaz kızlar serisini önerebilirim. o yaşta okumamış, yutmuştum. harry potter serisi de hakeza.

bu saatte tuvaletler de boştur şimdi ...

-meraba bacım, yolculuk nereye inşalla? (kaybedecek ne var?)

merhaba demezsen cok pişman olabilirsin....

- şşş
+ ?
- nebahıyonla?
+ ???
- alooğğv nebahıyon? neyebahıyon?
+ (kafayı çevir)
- temınısiktiminisabasaba

abi birine benzetmiştir o, çıkarmaya çalışıyodur. iyiye yorma hemen.

arkandaki saate bakıyordur.

fermuarın açık kalmış olabilir mi?

tanıdık birine benzetmiş olabilir.

sonuç ne? gittin konuştun mu?

sonuç ne? niye cevap yazmıyosun? sevişiyo musun yoksa şu anda?

kız baktığı anda çakmak çıkarıp göz hizzasında yavaşça sağa sola hareket ettirin.

beylerkusura bakmayın telefondan cevapla tuşu aktif olmuyor. birşey olmadı, gidip konuşmadım.sikiş dönmedi.

hacı ateşin üstünde olmaz da
teflon tavada güzel oluyor bence.
aklıma başka bir alternatif gelmedi.

teflon tava işini görür.

Usta, ocağın üstüne konulan kare bir aparat var. Onun üstüne ekmeği koy altını da hafif yak, ekmek kızarır.

evet hakikaten teflon işimi gördü, hemde süper oldu.

kesin sonuç almak için: teflona koy, bi tencere kapağı kapat, ocağın altını kıs. her yeri eşit kızarıyo o zaman. hani bi daha lazım olursa dedim :)

yok hacı yok.
sana olan herkese oluyor.
yok dostum ya bu olayın bir çözümü yooook.
keşke olsa.

bugibi şeyleri önlemek için evden salata sandwich getirip onları yiceksin
bunun yanında
kendine 30 40 liraya bir kupa al
ikeadan mimar tipi masa lambası al
belinin ağrısını bahane ederek güzel bir sandalye aldırt
french press al
retro bir masa saati al
bilgisayarının wallpaperının değiştir
odan varsa duvara poster as
sodexo falan veriyolarsa öğlen harcamağın için birikecektir.
onunlada tekila al

uykun gelince lavaboya gidip kulak arkasına soğuk su serp, soğuk bir kola veya lezzetli bir çikolata al. benim çok uykum geldiği için bir sürü şey denemiştim. bunlar iyi geliyordu.

kupa alacaksanız şöyle bir şey tavsiye ederim;

bit.ly

valla kendim satıyorum diye söylemiyorum ama, çok dikkat çekici ve ilginç bir ürün. ayrıca ofis içinde kalemlik olarakta kullanabilirsiniz.

(bkz: yüzücü gözlüğü)

en en işe yarayan yöntem:
yemek hazırlıgı için ilk once soganin dış kabugunu soyup buzluğa atıyosun.O arada diger malzemeleri çıkarıp edene kadar 2-3 dk geçiyor.Soğanın göz yakan suyu dondugu için hiç gözünü yaşartmadan rahatlıkla doğrayabiliyorsun.
yıllardır bundan baska yontem uygulamadım.

tek hareketle ikiye bölüp, blender ile devam etmek.

benimkiler hiç yanmıyor, belki de lens takıyorum ondandır.

evet lens olunca yanmayı engelliyormuş

ben de muslugu acip yaninda dogruyorum, 100% olmasa da bayagi ise yariyor.

"soğan ben sana kirve olayım, sen gözümü yakma" diyorsun, soğan da yakmıyormuş. pek kimse bilmez ama işe yarıyor sanırım, 35 yıllık ev kadını onaylı.

suyun faydası var, doğrarken üzerine serpseniz bile olur.

başlığınıza tebelleş olup, narı da suyun altında/içinde ayıklamanızı öneririm.

beyaz kısımları yüzüyor, kırmızı taneler batıyor, fışkırsa bile suyun içinde fışkırınca, hiçbirşey olmuyor. hem de çok hızlı ayıklanıyor.

gözlerin altina limon sürmek var bir de. ama ben sakarim bir kere denedim gözüm yandi.

gözlük fayda etmeyebilir çünkü, burun yolu ile de etkisini gösteriyor. ekmek içi çiğnemek bana az da olsa faydası olmuştu. doğrarken çiğne yalnız.

ağız kapanmayacak şekilde dişlerin arasına konulan bir kibrit çöpünü (yanisi kibrit çöpünü dişler ve dudaklar aralık kalacak şekilde ıssırmayı) tek geçerim.

sadece agizdan nefes alinca gozlerin yanmiyor. ama o ilk kucuk burun nefesinde gozlerden yaslar gelmeye basliyor.

pek olcusu olan bir yemek degildir. bir orta boy sogani kavur. oldukten sonra yarim corba kasigi salcayla tekrar kavur. tercihe gore onceden haslanmis veya haslanmamis bir su bardagi mercimegi at icine azcik cevir ve ustune sicak su koy. altini kis ve haslamadiysan onceden 30-40 dakika kadar takirdat. sonlara yakin varsa eriste yoksa bir avuc makarna at doku katsin. azcik limonda sikabilirsin piserken. istege gorede baharatini da atmayi unutma. en son google a bak.

evet google'da buna yakın söylüyor. makarna güzel fikir, deneyeceğim şimdi.

makarna değilde ev yapımı erişte ile çok güzel oluyor.

8.4.4.8
8.8.8.8

comodo secure dns

156.154.70.22

156.154.71.22

yigitkaraca yanlış vermiş ilkini:

8.8.4.4
8.8.8.8

(bkz: google dns)

yanlış manlış ama işe yaradı :D açıyor hepsini. sorun olursa verdiğiniz diğer dns'leri deneyeceğim, teşekkürler.

yanlış değil yahu. şu an benim kullandığım bu dns'ler

arkadaşlar benim dns lerim şu anda 195.175.39.40 - 195.175.39.42 şeklinde ayarlı,yanlış hatırlamıyorsam bunu hız problemi yaşadığım için telekom dan yetkliler değştirmişti.

ancak ben youtube a girmek istediğim için sizin verdiğiniz dns leri ayarlamak istiyorum ama değişmiyor,yani dns leri değiştirip çıkıyorum ama tekrar girdiğimde eski dns ler duruyor,bu arada kablosuz modem kullanıyorum,modemin markası airties.bana yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.

makat indir dostum.

www.makat.org

ie kullanıyorsanız;
araçlar / internet seçenekleri / bağlantılar / lan ayarları / addrress yazan yere şunu yazın; go.navige.com
ardından ok.

diğer taracılar için şu adersten detaylı bilgi bulabilirsiniz.

www.navige.com

hocam çok teşekkür ederim ama bu iki program ile de youtube'a giremiyorum,başka bir yolu var mıdır?tekrar teşekkürler....

youtube açık zaten. dns olmadan girilebiliyor, mahkeme kararı kalktı.

@neill ben neden giremiyorum hocam?ne yapmam gerekiyor girebilmek için?

@sfteses

o zaman ayarlarla ilgili bişey vardır. dns kullanıyorsan sil bi bide öyle dene. o navige olayları falan hepsini sıfırla. tam emin değilim ama o yüzden olabilir. ama dns kaldırırsan diğer yasaklı sitelere giremezsin. benim verdiğim comodo dns i yaz navige olaylarını falan da kaldır. internet seçeneklerinde bulunan ayarlara falan bi göz at.

meyve olarak elma, muz

kahvaltı tarzı bişeyler olabilir. labne peynir, karper vs alabilirsin. zeytin ezmesi gibi ekmeğe sürülebilecek şeyler de pratik olur. bi de sallama çay yanına

beyaz peynir tostu.
ama araya soğan koyuyorsun varya öyle bir tat yok..
evet ekmek peynir soğan ekmek. ımmmm

(bkz: salçalı ekmek)

ağır gelmezse;
hazır köfte, schnitzel filan al buzluğa at. tavada iki dakikada hazır olur. domates marul filan sandviç yaparsın.

ben mısır gevreği yiyorum..sende deneyebilirsin.

yok yok ağır gelmez, üşenmesem gözleme bile yaparım ama sonrasında bulaşık derdi var.

Ekmek arası domates-peynir ikilisi...
Biraz daha modernize edip içine mayonez eklenebilir.
Bu da olmazsa ekmek arası ton balığı, marul ve domates mükemmel olur.

yogurt, mısır gevreği(müsli vs hepsinden olabilir), meyveler.. hepsını karıstır ye. hem doyarsın hem seker ıhtıyacın gıder.

ekmek dilimlerine biraz salça (domates-biber karışık antep salçası satılıyor, fena diyil), biraz zeytinyağı ve seviyorsanız pul/acı toz biber, üzerine dilim kaşar, varsa zevke göre salam/pastırma konulup az yağlanmış tepsiye konularak dakikalar içinde harika bir atıştırmalık olabiliyor. deneyin, küçük bir tepsi yenilip bitirilebilir!

direk meyva al. muz. elma. portakal. hem lezzetli hem yararlı.
bir de eğer kilo sorunun yoksa nesquik sütle muhteşem doyurucu.

patlamış mısır.

dışkılama problemi varsa kulak çöpü yardımıyla anüsüne hafifce zeytinyağı sürün. süt olarakta laktozsuz süt tavsiye ediliyordu yanlış hatırlamıyorsam. migroslarda varmış.

şeker sağlığına zararlı onu vermeyin. pet shoplarda anne sütü alamayan kedicikler için sütler oluyor onlardan alın. kakasını mutlaka yaptırmaya çalışın. bu gece olmazsa yarın ama mutlaka... titreme ve kasılmaları üşüdüğü içindir. çok küçük çünkü. patisini sakın bırakmayın size muhtaç. bi süre zorlanıcaksınız belki ama sonra en iyi arkadaşınız olacağından eminim :)
mutlu günler

süt ağır gelir ona, bari suyla karıştırın.

olur öyle ilk geldiğinde. tedirgin, daha neye uğradığını şaşırmış. henüz yeni gelmişse de tuvaletini yapmıyor diye telaşlanmayın. kendini güvende hissettiğinde de titremeleri, kasılmaları geçer.
ayrıca su verin kesinlikle. çok az içer ama siz vermeye çalışın yine de.
bir de tadını çıkarın bu hallerinin :)
kolay gelsin :)

-idrarını yaptırmak için nemli pamuk ile ovuşturun. annesi yalayarak yaptırdığı için o hissi veriyormuş.
-süt kesinlikle ağır gelir, su ile karışması çok önemli.
-yattığı yerin altına saat benzeri tik tak eden bir şey koyarsanız uyuması daha kolay olur.
-şırınga konusunda zorlanıyorsanız pet shoplarda çok pahalı olmadığını tahmin ettiğim, yavrular için minicik biberonlar var.
-çok üşür, tüylü olduğuna bakmayın. eski, kullanılmayan bir kazak ya da atkı üzerinde uyutabilirsiniz.

marketlerde toz halinde satılan kutulu bebek mamaları var. bebelac, herobaby vs. onların üç ayrı döneme hitap eden formülleri var. üzerinde "anne sütü" ya da "0" yazanını alın. temiz bir kapta kaynar suyla koyu bi kıvama gelene kadar karıştırın. kıvam demişken, içinden çıkacak kaşıkla 1 kaşık mamaya 3-4 kaşık sıcak su koyabilirsiniz. karışım ılıdıktan sonra bir şırınga yardımıyla, çenesinin altına bi peçete tutarak, yavaş yavaş verin. inek sütü ishal yapar. ishal de çok ciddi bir ölüm nedenidir, şekere gelince hiçbir yaşta kediye şeker verilmez. yumurta ise çok az bir miktarda, o da tabaktan yiyebilecek duruma geldiğinde verilebilir. bir tam yumurtanın sarısı 2 aylık bir kediyi zehirleyebilir mesela. en kısa zamanda bir veterinere başvurun lütfen. bir de kedilere özel biberonlar çok başarılıdır. bunun dışında sürekli yanında bulunabilirseniz çok iyi olur. sanırım gözleri de açık değildir daha ve sizi hissetmesi, kaygı halini azaltır. yok eğer yanından sık sık ayrılmanız gerekiyorsa batttaniye benzeri bir şeyin altına sıcak su torbası ya da sıcak su dolu bir pet şişe koyun. mümkünse kalorifere yakın bir yerde dursun. düşme ihtimaline karşı etrafı çevrili ve yere yakın bir yerde dursun. bir de kalp ritmi efekti olarak bir mekanik saat işe yarayabilir. kendini yalnız hissetmez. tuvaletini düzenli olarak yaptırmanız ise hayati öneme sahiptir. aksi halde idrar torbası patlayabilir. yalnız idrar için değil dışkısı için de masaja ihtiyacı var. ve mümkünse bir yardımcınız olsun ki vardiyalı çalışın. uyku size de gerekli....

bütün bu günler geride kalınca kendisine onu ilk bulduğunuzdaki halini ve yaptıklarınızı anlatacak, birlikte çok eğlenilecek çok cool bir arkadaşınız oldu. tebrikler...

veterinere götürüp iç parazit aşılarını hemen hemen yaptırın. çünkü o dönemdeki kedilerin çoğunluğu iç parazitleri tedavi edilmediği için ölüyor.
ikincisi veteriner de size söyleyecektir ama sıcak su torbasını hep sıcak tutun, polar temiz battaniyeyi koyun.
şeker sakın vermeyin,gözlerine,dişlerine zarar.
laktozsuz sütleri suyla karıştırarak (yarı yarıya) verin.
eğer biraz paranız varsa yavru kediler için satılan özel süt tozları var.onlar çok yararlı hem raşitik olmalarını engelliyorlar.

sahibinden.com da banka hesabıyla halledebiliyorsunuz satış işlemlerini. onlar komisyonu düşüyor size parayı yatırıyor.

garanti hesabı olanlar internet üzerinden sanal kredi kartı tanımlayabiliyorlar. bu tür işlemlerde de kullanabiliyorsunuz. gittigidiyor hesabımda tanımlı mesela. sahibinden.com'da ise ozdek +1

sahibinden.com'da satış için kredi kartına gerek yok üye olup ilan vermen yeterli. ilan GET(güvenli e-ticaret) olursa para senin hesabına yatarken %7 keserler.

sanki 1. vagon dışındakilerde priz var diye hatırlıyorum ama interneti bilmiyorum.

Priz o gün taktıkları vagona göre değişir. hatta olanlarda da oturduğun koltukta olmayabilir. Eğer yanlış hatırlamıyorsam 3'ün katı olup 6' nın katı olmayan koltuklarda vardı priz. Yani 3-9-15-21.... gibi ve tabi bunların karşısındaki ikili koltuklarda.

fatih ekspresi iyidir. yemek vagonuna git 2 bira iç..o sıra onlarda priz vardır sağda solda, rica edersin adamdan artık:D

en son gittiğimde vagonun en arkasındaydım. vagonda priz vardı fakat her koltuğun yanında değil. bizim önümüzdeki koltuğun yanında vardı, bizimkinde yoktu.

Ben geçen hafta 6. vagondaydım, priz yoktu, internet de çekmiyordu.

Ayrıca internet varsa bile yemek vagonundan bir önceki ile bir sonraki vagonda çeker. genelde bu vagonlarda 2 ve 3. vagonlardır.

evet deneyimlerimi anlatıyorum, 7 vagonluk trenin 6 tanesi lüks, konforlu ve prizliydi fakat sadece benim içinde bulunduğum 4. vagon prizsiz ve eskiydi. koltuklarıda diğerlerine göre farklı ve rahatsız. internet vardı ama priz olmadığı için pek işe yaramadı, zaten ilk 1-2 saat ayar yapıcam derken zaman geçti öyle.

işte orda çıkan numarayı delete yaparak sildiğim için şimdi ulaşamıyorum, ulaşmamın bir yolu var mı?

bi öneri vermek istiyorum geçmişi silerken "geçici internet dosyaları" "tanımlama bilgileri" vb. başlıklar ve altında tick li kutucuklar var onlardan "form verileri" ve "parolalar" kutucuklarındaki tick i kaldırırsan geçmişi silsen bile bu gibi durumlarda kullanıcı adı vb. bilgilerin silinmez.

modemi 2. kata taşı

var öyle aletler. benim babamlar kullanıyordu, wireless signal booster diye geçiyor ingilizce'de, herhalde sinyal güçlendirici falan diye çevriliyor.

aklimiseveyim +1. booster lar var,sinyal güçlendirici. ortalama 100 tl ye de iyi bir şey alabilirsiniz tüm tekno marketlerden. :)

aynı durum bendede var, giriş kattaki evime 4. kattan kablosuz internet çekiyorum. ilk zamanlar sinyal çok çok zayıf olduğu için sürekli kopuyodu fakat aliminyum folyo ile çanak anten tarzı bir şey yaptım gayet işe yarıyor. yine 1-2 çubuk çekiyor ama bağlantı hiç kopmuyor. nispeten sinyal güçlendi.
hani yılbaşı şapkaları olur ya huni şeklinde, onun içini aliminyum folyo ile kaplayıp üst kattaki modeme şemsiye gibi kapattırdım ve işe yaradı.
sizinde denemenizde fayda var, iyi bir şey alana kadar geçici olarak işinizi görür.

Access point'lerde aradığınız bu özelliğin bir diğer ismi de "repeater" olabilir.

sayet katta tek bilgisayar kullanilacaksa en basiti hepsiburada'da da satilan netmaster'in 1 km menzilli diye bahsedilen usb wireless'i almak. menzili gercekten iyi. duvar falan da dinlemiyor pek. lakin dedigim gibi tek bilgisayar varsa bu yontem ise yarar ve bu alet biraz buyukce bir sey (10 cm x 8 cm. ayrica anteni de 20 cm civari)

aa ikincisi şubatta mıymış? süper olur:) soruna cevap olmadı ama sakıncası yoksa takip edebilmek adına benim de cevabım dursun. ben hep mart nisan gibi veriyorlar sanıyodum.

her sene alan arkadaşlarım var, ikincisi şubatta diyor hepsi. yarın gidip bankaya bakacağım belkilemin yatmıştır.

bursa subeyı ara, onlar yonlendırsın. kargo sırketı olsa kolayca oluyor da, kamu nasıl bilmem.

aynen şubeyi araman lazım hemen..en kötü olacak olan olay şudur..ürünü hemen geri yollatırsın ürün sana gelir tekrar ödeme yapar bu sefer doğru adrese yollarsın.
sanmıyorum oradan direk başka bir yere götüreceklerini.

işin kötü tarafı paketin bursa adrese kesinlikle gitmemesi lazım, en kötü ihtimal şubeyi arayıp paketi orda bekletebiliriz değil mi? dağıtıma vermesinler bari

hepsinde var. ama mesele olup olmaması değil, çalışıp çalışmaması.

gece binmiştik yoktu, personel "gece olmuyor" demişti.

hepsinde yok, yemekli vagonda çalışan adam birkaç tren ismi saymıştı sadece onlarda var dedi ama hatırlayamadım şimdi. hay allah

gece olmuyor, gündüz olmaz hocam o. gibi gerekçeler personelin cinsliğinden. eğer yemekli'de modem varsa şalterini kaldırmalarına bakar. ama bazı vagonlarda modem yok malesef.

turkcell ile heryerde var :) şaka bir yana adana istanbul bütün yol hiç kesilmedi. edge ama 3g değil.

Fatih expresinde var internet, (daha doğrusu son bindiğimde yoktu ama öncesinde kullanmışlığım var) ama her vagonda priz yok.

e-5 üstünde, düzey göz hastanesinin hemen yanında bir dış ticaret firması var. igs'nin karşısı oluyor sanırım.

edit: adını hatırlayamadım şu anda maalesef.

igs'nin karşısında derken aynı sırada mı yoksa yolun karşı tarafında mı?

yolun karşı tarafında.

şimdi ismini hatırlayamıcam ama küpeli bi hoca vardı, geçen sene sorduğum soruya gayet net ve uzun bir cevap vermişti. esmer, hafif kalıplı, orta yaşlı biriydi. hatırladığım başka bi özelliği yok, genelde odasındadır. fakültenin sayfasına girip hocalara tek tek bakarak danışmayı arayıp okulda bulunduğu saatleride sorabilirsin.

ozan olması lazım ismi.

evet evet ozan.

aksaray da bu tür işlere aracı olan dış ticaret firmaları var. onlarla irtibata geçebilirsin.

ücretler hakkında bilgin var mı? ne kadar komisyon alıyorlar?

forwarder firmalarıyla görüşmen gerekiyor. getireceğin ürüne ve miktara göre fiyat değişecektir. kolay gelsin.

arama yapamayabilirsin ya da server'a sorgu gönderecek işlemleri yapamayabilirsin ama indirdiğin dosyalar arasında dolaşabilirsin. neden olmasın.

adres bar'daki adres http olmayacaktır bi de.

anasayfadayken sayfayı farklı kaydet yapsam işime yarar mı yoksa farklı bir işlem mi yapmak gerek peki?

sadece o sayfayı kaydedersin geri kalanları değil.
www.httrack.com bunu kullan.

offline browser programları oluyor.mevcut siteyi programla bilgisayarına indirip sanki internet sayfalarında dolaşıyormuş gibi kullanabilirsiniz

56K Fax-modemle internete gördiğim yıllarda bir programla offline olarak geziyordum.Bağlantı zamanı sınırlıydı bide telefon sürekli meşgul olduğundan bizimkiler kızmasın diye bağlanır siteyi indirir ve hemen netten çıkardım.Daha sonra offline olarak devam ederdim.Genelde uzun textler için kullanırdım bunu ama şimdi düşününce neden copy-paste yapmadım acaba.HTML ile web sitesi yaparken nasıl bunu düşünememişsim ki :-)

ebay gibi devasa veri tabanlı,her sorgu sonucu için ayrı parametrelere sahip bir siteyi komple indiremezsin. düz html kodlu sitelerin indirebilirsin sadece. ama ebaydan açığın bir ürün sayfasını kaydedebilirsin. dediğim şu,komple ebayi indirip eve gidip sürekli yeni şeyler sorgutamazsın

öyle bişey yok, bulunamaz diye biliyorum.

gidip tek tek komşularınızın kapısını çalıp, kullanabilmek için izin isteyeceksiniz. ağ ismini çok belirgin bir şey yapmadılarsa bulamazsınız.

al eline bilgisayarı oda oda gez. gelen sinyale göre tahmin et ve git konuş. başka türlü siksen bulamassın.

Çekim gücüne göre (% olayı) alt üst sağ sol sizin apartmandan geldiğine eminsen gidip sorabilirsin. Aynı binada olduğu takdirde problem olmaz zira ben bu yolla komşularla konuştum. Gerçi kullanmak için değil uydunet bağlantısını test etmek için sordum. Email ve sitelerde gezinmek için izin istersen anlayışla karşılayacaklardır. limitsiz varsa zaten problem olmaz..

ne demiş yazar:

(bkz: ev alma wifili komşu al)

tek çubukla çeken bir bağlantının sahibini buldum diyelim, işime yararmı sizce? hani tek çubuk ya zayıf çekiyor falan, bağlantı kesilebilir mi? yoksa ister tek çubuk ister dört çubuk farketmez mi?

yaramaz! en az %60-70 görmen lazım yani 3 çubuktan aşağısı işini görmez. bağlantı zaman zaman kopacaktır. hele birde o komşu film vs indiriyorsa bağlantıyı illaki zorlar.

en az %60 veya %70 gucunde bir baglanti gerekliligi bazi durumlarda dogru olabilmesine ragmen bundan cok daha dusuk bir baglanti ile de "kararli" bir baglanti kurulabilir. tabii ki wireless'in cevredeki dis etkenlerden cok kolay etkilenebilen bir baglanti turu oldugunu dusunursek net bir cevap vermek mumkun olmaz.

"tek cubuklu ceken" bir modeme baglanip sorunsuz olarak kullandigimi bildigimden denemekte yarar var diye dusunuyorum.

perçinli olması lazım. sökmeye sökersin ama tekrar birleştirmek ? evde yapılacak iş değil.

evet perçinli, saatlerdir uğraşıyorum olmadı bir türlü. en iyisi koliye koyup götürmek o zaman

kasayı yan yatır.

perçinleri sökmek için 2lik ya da 3lük matkap ucuyla ortalarınadaki delikten delmek gerekir. 1snde işlem tamam.

1- matkap olmadan delinir mi?
2- tekrar birleştirebilirmiyim?

Perçin dediğimiz şey parçaların birbirine sökülüp takılabilmesi için değil, kalıcı olarak bağlanması için kullanılır. Perçinleri sökmek için kırmanız/yırtmanız/parçalamanız vs. gerekir, o yüzden sonradan tekrar kullanamazsınız.

o parayi karta yatir, kart ile alisverise devam et? banka hesabindan paypal'a para aktarma islemi birkac gun suruyor olmasi lazim. ayni sekilde banka hesabina aktarirken de uzun suruyor.

kartın borcu var yatırdığım para borca kesilmesin?

borcun tarihi gecti mi? gectiyse borca gitme ihtimali var :)

yok tarihi geçmedi, minimum ödeme tutarını ödedim. şimdi kullanılabilir limit 9 lira ama 9 liradan fazla bir alışveriş yapmam gerekiyor. bu arada hesap kesim tarihi her ayın 17 sinde ama limit ne zaman sıfırlanıyor bilmiyorum.

@kobuzchu kız çok teşekkür ederim, peki tren garı için tarif etseniz bir de zahmet olmazsa?

yabancı diller 2 eylul'e tasınmadımı?

abi taşındı o 2 eylül'e. kadını yormayın boşuna.

gar kapısından çıkar çıkmaz sola dönüp kuş uçuşu yaklaşık 600 metre yürüyünce Cengiz Topel Caddesine çıkarsanız kırmızı 4ler oradan geçiyor 2 eylül kampüsüne gitmek için. yalnız kırmızı 4 dediysem otobüsler yeşil, önündeki 4 yazısı kırmızı. ben başlarda baya bi' anlamdıramamşıtım niye kırmızı 4 dediklerini, aman kafanız karışmasın.

img84.imageshack.us

www.anadolu.edu.tr
buraya bakılırsa iki eylül kampüsüne taşınmış. kobuzchu'nun tarif ettiği yer yunusemre kampüsü.

kaf daginin...in dediği istasyondan gidiş. o haritada "kanatlı alışveriş merkezi" diye yazılan yer yanlış, "kanatlı avm" yazan yer doğru. bir de yolunun üzerinde "ibis otel" var, yol gösterici bir yer olacaktır.

otobüs terminalinden de, kobuzchu'nun dediği gibi tramvaya binin, bağlar durağında inin. hemen orada otobüs durağı olacak. oradan kırmızı 4.

dedigin dogru. her kanalin kendisi icin belirledigi bi renk var. ayni programi iki farkli kanal yayinladiginda renklerdeki fark bariz bir sekilde ortaya cikiyor.

diğerlerini bilmem ama atv kesinlikle kırmızı-turuncu arası.

evet mesela izleyenler için ezel ilk zamanlar show'daydı atv'ye geçince böyle bi renk geldi, kalitesi arttı sanki.
dediğiniz gibi iki programın farklı kanallardaki yayınlarını karşılaştırınca renklerde gözle görülür fark var. neden hepsi aynı tonda olmaz gariptir.

dediklerinize göre show tv haricindeki diğer 3 kanalın tonları logolarının renkleriyle doğru orantılı. tesadüf değil o halde?

bilincli bir sekilde yapiliyor. her kanalin belli bir ayari var ve yayin verilirken o renk ayarlarina gore veriliyor. bir nevi kanal butunlugu sanirim. nasil bir gazetede yazilarin fontlari ayniysa kanalda da renk uyumu olmasi gerekli sanirim.

bir de renklerin izleyici algisinda etkisi var galiba. mesela siz atv nin renklerini begendiginiz icin dizinin de daha kaliteli oldugunu dusunuyorsunuz. ole iste..

evet kesinlikle, beğendiğim bir sinema filmini show yayınlarsa izlemiyorum çünkü filmin kalitesi düşüyor, tat alamıyorum ama diğer kanallar yayınlarsa seve seve izliyorum. görüntü kalitesinde de farklılık var.

evet kurumsal renk mi ne diolar sanırım ona. ama çok ilginç ben de atvnin renklerini hiç beğenmiyorum, aksine önceliğim show tv ve ardından kanald renkleri.

banka yardımcı olmuyor mu?

Banka bulamayız diyor. Zaten 2004-2009 yılının dekontlarını arıyorum. Banka pası okula atıyor, okul bankaya. Yollarını bulmuşlar.

içerde tanıdık olsa bir kopyası alınabilir sanıyorum, isterseniz okulun ismini yazın belki faydası dokunacak birinin dikkatini çeker.

bence dava aç, sonuçta okulu harç ödemeden bitirmediğine göre işin kolay.
ya da okuldan harç borcun olmadığına dair belge neyim iste.

okul başından savmak için bankaya atmış gibi geldi. hangi bankaya yatırdın bilmiyorum, sistemleri farklılık gösterebiliyor ama çıkarabilmeleri gerekir. sonuçta hesabın yoksa bile öğrenci numarana göre yatırdın. git bin tepelerine derim.

ya da her yıl için harç yatırma tarihlerini öğrenebilirsen okuldan, bankaya aramayı daraltması için bi done vermiş olursun. hiç yoktan daha uğraşılabilir hale gelir.

yasal sınır 3. 20 tane kupa getirtemezsin tek seferde. kupa gibi değersiz şeyler yerine daha az sayıda daha değerli ürün al.

takılır hacı, boşuna zarar etme

bana göre değersiz değil 30 tl'ye çok rahat satılan bir ürün. şöyle sorayım o zaman;

- şimdi yasal sınır 3 olduğuna göre atıyorum 12 tane alsamda gönderici bunları 3'erli paketler halinde 4 ayrı koli yapsa yine bir sorun çıkar mı? (aynı anda gönderilecek karşı taraftan)

- memurun önüne 4 tane koli gelmiş ama hepsi aynı kişiye gidecek, şüphelenebilir değil mi?

- yine içerisinde 3 ürün bulunan 4 farklı koli var, birinin adresi benim diğerlerinin adreside yan binadaki komşular olsa, hepsi aynı anda memurun karşısına gelince yine şüphelenir mi sizce? ulan der bu kolilerin hepsi aynı fakat aynı sokaktaki başka kişilere gidecek, bir durummu var acaba der mi?

- yine bu 4 koli 1-2 gün arayla benim adresime gönderilse, memur hatırlar mı birkaç gündür aynı ürün paket geliyor diye? yoksa günde yüzlerce paket görüyor unutur mu?

lenscup değil mi?
dealextreme'den 2'şer 3'er getirtebilirsin, nasılsa kargo bedava.

evet lenscup fakat dealextreme'de free shipping olduğu halde ebay'de aldığımdan birkaç dolar daha pahalı.

senin gibi bir arkadaşım var çok imreniyorum ona, ben günde bir kez o 3 kez. kahvaltıyı yapıyor, hadi ben bi sıçayım geleyim diyor, öğlen-akşam yemeklerinden sonrada aynı. çok imreniyorum şerefsizim.

aynen senin gibiyim her öğünümü 2 saat içinde atarım bu da günde min. 3 kere tuvalete çıkmak demek. hatta saatleri bellidir şaşmaz pek, bence bizim durum normal bağırsakların çalıştığını gösterir

kahvaltidan sonra sicmak adettendir zaten, sabah ilk yedigin seyler bagirsaklarini calistirir.

sonra gun icinde bir defa da normal sicsan tamam, ama bir de zevkine montla ya da islak sicilabilir.

ohaa. ben 3 günde 1 yapıyorum. sizinki bağırsaklar sağlam çalışıyormuş. dışarda falan ne yapıyorsunuz_? ben mesela dışarda kesinlikle yapamam.

haftada bir, biriktirip "bödöff" diye sıçıyorum.
şaka bir yana benim de günde 1 gibi. hatta bazen mesela cuma gecesi sıçtıysam c.tesi atlayıp pazar sabahı sıçtığım da oluyor.

benim de bi ara günde 3-4 e çıkmıştı. baya vakit kaybettiğimden interaktif faaliyetlerin bir kısmını sıçarken yapıyordum. ya da kitap okumak vs. neyse sonra öğrenci evidir makarnadır hazır yiyecektir derken 1günde1 1.5günde1 oldu.

abi yazılanları okudum ama hiç şakaya benzer bir yanı yok, ben genelde 3 hadi bilemedin 4 günde bir sıçarım. gerçi yemek saatlerim çok düzensiz günde 1-2 öğün'le geçiriyorum ve 90 kiloyum ama hayatımda hiç iki günde bir sıçtığımı hatırlamıyorum, hep 3-4 günde bir. mesela bugün yediğimi salı günü falan sıçıcam.

En normali günde 1 keredir tabi ki bünyeden bünyeye değişir mesela ben 2 günde bir çıkarım herhangi bir rahatsızlıkta duymam ama mesela arada bir tutmak güzel bir histir tavsiye ederim...

biz ailecek oyleyiz. anam emekli oldugundan beri abartti, 4'e falan cikartti. hele salata yediyse iki saatte hooop. rahmetli babam da minimum iki, ben de babaya cekmisim. kardesim var o da oyle. biz hep cift banyolu ev arardik o sebepten :) irsi herhalde dedim. kisaca bi yamuk yok arkadasim rahat olsun hehe.

not: yemin ediyorum lafi yetti tey allaam...

trene bindirebilirsiniz ben daha önce bindirmiştim. sadece miyavlayıp ortalığı yıkmaya başlayınca biraz sinir bozucu olabiliyor.
kırığı vs. olabilir. veteriner kontrol ettiğinde kırık vs. var mı anlayabilir. eski rahmetli kedilerimden biri o şekilde geldiğinde ayağının kırıldığını ve ameliyat gerektiğini öğrenmiştik, mutlaka götürün.

Hayır, sanmıyorum. Kırık değildir. Çünkü birazda olsa yürüyebiliyor. Aradığımda vitamin iğnesi filan yaparız demişti ama ne alakası var vitamin iğnesiyle anlamadım. İştahı filan da gayet yerinde..

kalbim veteriner diye aratırsanız karşınıza çıkar, online soru veya ona benzer bir bölüm var oradan sorunuzu yazıyorsunuz hemen cevap geliyor. hemen dediğim yine 1-2 günü bulur.

benim kedimde aynı durumdaydı. muhtemelen dışarıda birinden tekme yemiş.

bizimki oyle bi dayak yemisti, zar zor kuyruga baktik yara olmus meger. bi patinin alti da sismis sicacik... veteriner hallediyor o isleri. kiriksa da hallediyor zati

Hepinize teşekkür ederim. Tren ile zorda olsa götürdük.. Veteriner ilk önce sordu; "sana hap versem verebilir misin" filan sonra vazgeçti 5-6 tane iğne yaptı eve gelince dışarı çıkmak istiyor. 20 gün evde kalıp dinlenecekmiş. Araba ezmiş olabilir dedi.. Röntgen çekti, kuyruk sokumunun oralarda bir kırık olduğunu gösterdi. Süt ve su içmesini önerdi.. Kan işemişti o da geçti. Artık ilk önce Allah, sonra bizim yardımımız. İnşallah iyileşir, dua edeceğim..

valla başka tarayıcıdan zaten denemişsindir. çerezlere izin ver. aklıma da başka bir şey gelmiyor. olmadı opera falan indir ondan dene.

inci sözlüğün adresi incisozluk.com değil, inci.sozlukspot.com idir.

Kesin bu hatayı yaptın, çünkü incisozluk.com boş sayfa açıyor :)

yok yahu o kadar cahil değilim, doğru siteye giriyorum olmuyor yine

miller mi yamulmuş jant mı? millere ayar yapılır ama jantı değiştirmen gerekir. yani kontra pedallı bisiklet zamanından beri teknoloji geliştiyse bilemem. ama o şekilde.

bisikletin jant tellerinden bahsediyorsunuz galiba? bisikletçiler yapar ama kaç paraya yapar bilmiyorum.

bisikletçiler çok para istedi ya 15-20 tl'den bahsediyor adam. ben o paraya iki hafta yemek yiyorum okulda. jant teli ama adı ne olarak geçiyor bilmiyorum, hani jantla göbek arasında bir sürü tel var ya tığ gibi, onlar işte çok fena gevşemiş.

www.mtbtr.com

www.mtbtr.com

umarım yardımcı olur

5 lira normal parasıdır malzeme hariç 10 lira alansa yarış bisikleti ayarında yapar bu işi.

cantların akort ayarı gitmiş pampa. beni 15 sene öncesine götürdün bak şimdi. ben tamirciye gide gele akort ayarının nasıl yapıldığını öğrenmiştim de kendim yapar olmuşturm akort ayarını. zor bir şey değil ama hiç beilmezsen iyice bok edebilrsin. bunun için yapman gereken şey bir adet tornavida ve cantın ortasındaki mili sabitleyecek bir mengene. ondan sonra akort ayarını yapabilrisin. ama lastikleri sökmen şambreli çıkartman gerekir bunun için.

@boran79
mengene yerine penseyle falan sıkıca tuttum diyelim, sonra nasıl olacak o iş? jantları vida gibi çevirecekmiyim? bunu başarırsam tekerlek sekiz çizmekten vazgeçecekmi? bisiklet eski sağlığına kavuşacakmı? beni bi aydınlat allasen.

aslında mengeneye gerek yok. ön jant mi yoksa arka jant mı eğri. önse daha kolay halledersin. şambreli ve lastiği çıkarttıktan sonra. jantı tekrar maşaya tak. ama bu işlemi bisikleti ters çevirdikten sonra yap. elinle yavaş yavaş jantı çevir. neresi yamuksa orda bulunan mili jant içinde tutan vidayı sık. yalnız bu işlemi onun sağındaki ve solundaki vidalara da uygula.

dökülme için kullanacaksan, saçın bakımsızlıktan dökülüyorsa bilemiyorum ama genetik dökülme varsa kesinlikle işe yaramıyor.

o maddeler yağın sabunlaşma rxn'undan sonra çıkan ürünlerden ikisi sabunun da ürün olması kadar doğal aslında.

şahıs firmasını bir araştır.

açması kolay kapaması var...

teşekkür ederim cevaplar için, kapamasında nasıl bir zorluk olabilir ki?

bitmiş o. sadece film festivalleri için kullanılıyor şuan.

Bir kaç gün önce baktığımda devam ediyordu, 2010 kampanyası her gün 19:00'a kadar geçerliydi 2011 kampanyası ise Pazartesi ve Perşembe. Yanlış görmediysem devam ediyor hala.

banal

ne kadar "kendimim"

kendim: orjinalim, özgeyim vs anlamına gelir tabii burada.

gibi, başka seçenekleride görmek lazım. teşekkürler bu arada

Türk'üm, yerliyim..

marjinaliteden ne kadar uzak kalmışım..

Vermek istediğin mesajı tam olarak anlayamadım ama "avam" kelimesi olabilir.

yerli malıyım

yerli malı değilde, asıl vurgulamak istediğim ne kadar 'anadolu çocuğuyum'. bunun yerine kullanılabilecek bir kelime olmalı, anadolu çocuğu uzun geliyor biraz.

bir kere anadolu çocuğuyla ilkellik asosyallik birbiriyle bağdaşmıyor.alay konusu olsun diye yazacaksanız hiç yazmayın.fakat ne kadar da olmam gerekenim diyebilirsiniz.

fifiyim.

" salak bir ergen ruhluyum. fırsatım olsa bende gidicem de olmuyor işte. gidemeyince de gidenleri çekemediğimden bunu vurgulayıp kendimi acındırmak istiyorum. evet evet, ben buyum. "

veya;

" ayrımcıyım. starbucks'a burger'a gitmenin bir sosyal mesaj olduğunu düşünenlerdenim. lahmacun yiyen delikanlıdır, burger yiyen batı özentisidir diye ayrım yapanlardanım. "

- bir şey. ayrı yazılır.

ben hiç bir şey yakıştıramadım o cümleye valla

"milli"yim.

teşekkürler cümleten, "zimparakagidiyla31cekenpinokyo" sanada ayrıca teşekkür ederim KELİME anlayışına hayran kaldım.

rerörerö

application hazırlatmanız lazım. bunun için facebook'a değil yazılımcıya para ödeyeceksiniz. mesela bana öderseniz yaparım :)

facebook sayfası açıp fbml kodlarla sayfanızı web sitesi gibi süsleyebilirsiniz. şu örnekteki tasarım bana ait, üst taraftaki sekmeleri çeşitli şekilde düzenleyebilirsiniz tabi;
www.facebook.com/kemal.ogretmen

bu aralar vaktim var düşünürseniz 15-20 tl gibi komik bir rakama yardımcı olabilirim.

bildiğim kadarıyla şirket olmak zorundasın, ayrıca ihracat yapmak isteyenlere devlet maddi destek sağlıyor.

2-3 kez kontrol ettim "eski duyurum nası ilk sayfaya çıkmış lan?" diye. aynı dertten muzdariptim ben de. 3-4 gün önce şans eseri, bir inci linkine tıkladım, baktım girdi. hiçbir şey de yapmamıştım öncesinde.
adblock ayarlarını bi' gözden geçir, inciyi allow'la falan.

bi' de arada bi kontrol ettir arkadaşlarına, senin adına entry girilmiş mi diye. bana öyle oldu ya. 5 aydır giremiyodum, baktım giremeyişimin 2. ayında bişeyler yazmış benim adımdan birileri. şifreyi değiştirttim arkadaşlardan da, adam yine girip yazmış entrileri. geçen girebildiğimde baktım işte hesaba, banlanmış. yenisini aldın bugün. gizemli şeyler.

format at.

kasayı yan çevir.

açılın ben sistem mühendisiyim

kasayı dik bile tuttum yinede olmadı, diğer tarayıcılarda da giremiyorum o yüzden sorun adblock'ta falan değil. hay allah napsak netsek. arkadaşlar yokmu sağlam bir çözüm sunacak yav?

siteden banlanmış olabilirsin

banlanmış olamam çünkü yazar olmadan öncede giremiyodum. ama ktunnel gibi aracı sitelerle girebiliyorum fakat oda çok kullanışsız oluyor, yazılar okunmuyor vs.

facebook.com

sayfanın ismini değiştiremen, öyle kalır o.

paranın amına koydum ben. hatta paraya ssg demeye başladım o derece.

ödenmiyor, bundan da genelde şikayet edilmiyor, sonuçta herkes gönüllü yazıyor, hatta yazmak için para verenler de var. hesap falan satılmışlığı oluyor.
bununla ilgili bir ssg röportajı vardı sanırım.

kısa ve net cevap geliyor (kıymetini bilin =)): hayır, maaş almıyoruz =((

ben de jameskeenan gibi para alıyorum. demekki yazar kalitesiyle ilgili bişi

belli bir karmanın üzerinde olduktan sonra maaşa baglanılıyor.

hepimiz ssg'ye çalışıyoruz o zaman, yazar olmayanlar bile girilen entry'leri okurken aynı zamanda siteye hit kazandırıyor. tamam lan çözdüm herşeyi, hayatın anlamını bulmuş gibi rahatladım şimdi. he son olarak bi sorum daha vardı şimdi aklıma geldi, adam bazen çok güzel bir entry giriyor bende hızımı alamayıp arka arkaya pozitif oy veriyorum. bunun bir faydası oluyormu yoksa ne kadar oy versemde karşımdaki tek oy almış gibi mi görüyor? bununda cevabını alırsam benden kralı yok ooh.

+1 karma olur o.

kaç tane versen de bi tane etki eder

maaş ödenmiyor ama çok kız kaldırdık burdan biz.

şimdilik yalnızca mayış veriliyor. maaş konusunda müzakereler devam etmekte.

bütün yazarlar bedavadan köşe yazarı oldu, daha da üstüne para vermek lazımdır kimbilir :)

beni çok masraflı olduğum için uçurdulardı. karma 900 küsürdü, az entrym vardı. karma/entry sayısına göre bölüştürüyorlardı parayı. baya kazanıyordum. sonra bir gece ansızın uçuruverdiler.

rumuz 'viggen' mail adresini alsam yeterli,teşekkürler.

evet haklısınız ben yinede yazayım mail adresimi, bakarsınız benimkini ister.
[email protected]