bu saatte uyursan olur.

- toplu igne
- parmaklari tutup geriye dogru gerdirme

açamıyorum ki bacağımı belli bir açıdan fazla. nasıl basayım üstüne?

yürü.

O acıyı bilirim. Yürümek çözüm falan değil, çünkü yürüyemezsin. Benim tavsiyem, kramp giren bölgeyi ov ve fazla hareket ettirme o bacağını. Bir süre sonra azalır, yürüyebilir hale gelirsin.
Bir de, azıcık hareket et, genel olarak yani. Muhtemelen "çok" fazla hareketsizlikten falan oluyor o. Ben spora başlamıştım o olduğu zamanlarda, dengeli besleniyordum. Sonra uykuda kramp şeysi geçti.

baldırındaysa ve yalnız değilsen biri baş parmağını çeksin biraz.

hocam aynı sorun için işe yarayan alternatif bir tedavi yöntemi olarak, kramp giren bölgeden bir adet ya da bir tutam kıl koparmak işe yarıyordu yanlış hatırlamıyorsam, yine de deterjanlardaki gibi diyeyim bacağın görünmeyen bir bölgesinde deneyiniz :D

kasın kasıldığu yönün aksine gerdiriyorum ben.
ama dikkat et yırtma adeleni

e zaten çözmüşsünüz olayı. fotoğrafsız profile yazan 10 güzel kadın yeterince açık bence.

kredi alırsan muhtemelen mesaj gelmicek. türk sitelerininde sistemi böyle. şikayetvar.com da anlatıyodu millet

öyle de siteyi incelersen görürsün tur falan düzenliyorlar, çeşitli etkinlikler yapıyorlar kofti olsalar yapamazlardı heralde ? yabancı ülkelerde çeşitli haber bültenlerine bile konu olmuşlar, bunlar kafamı karıştırdı .

edit: bir de başka kaynaklar diyolar ki abdliler bu site aracılığı ile rus ve ukraynalı kızlar ile evlenmiş zamanında çok ve site özellikle belirli bir kaç şartlara uyan ( güzellik, kültür, vs..) bayanları üye olmaya kabul ediyormuş sadece,yani kendileri seçiyorlarmış falan filan.

ukraynalı kısraklarla evlenmek istiyorsanız deneyin ne olacak. ama sanal kart kullanmayı unutmayın!

DSP-MHP-ANAP koalisyonunun son döneminde Kemal Derviş'in düzenlediği ekonomi politikalarından AKP döneminde de zerre sapılmadığı düşündülüğünde mantıklıdır bu sonuçların çıkması. Yani Başbakanımızın dediğinin aksine eski hükümetin pisliklerinin temizlenmesi yerine eski hükümet döneminde üretilmiş bir ekonomi politikasının kaymağı yeniliyor.

akp donemınde anlasılmadı ki imf ile, beklenti vardı da olmadı.

ben sana en uzun yolu söyliycem.
bilgi edinme yasası var. o yasayla ilgili maliya bakanlığına bir dilekçe ve ya mail attığında cevabını illa alırsın.

büyük resme bakmak lazım (yabancıların tabiri, hiç de sevmem) yurtiçine borç ne oldu vs...

imf ile anlaşılmadı ama kısa yoldan imf nin istediği yapıldı, kurumlarımız özelleştirildi yabancılara satıldı istersen hiç borcun olmasın, kendi kaynaklarını kullanamaz hale geldikten sonra bir manası yok. insanlar böyle kandırılıyor.

dışarıya borcumuz kalmıyor çünkü parsel parsel vatanı satıyoruz !.

google da türkiye' nin toplam dış borcu diye aratın. sadece imf ye olan borçları değil.

doğru olabilir zira daha itiraz eden çıkmadı bu imf ye olan borç konusunda.
ama ki :
ekonomide şöyle bir konu vardır;
borç gerektiğinde iyidir.
hatta enflasyon bile yeri geldiğinde iyidir.

neyse adam durum bu demiş ama sadece bir detay bu, bir de diğer detaylara bakalım:
dış ticaret açığı rekor kırıyor.
ithalat ihracattan kat be kat fazla
yani ülkenden para çıkarken ülkene para girmiyor.
cari açık o biçim
yani bir yılda senin yaptığın harcamalar gelirinden çok fazla.

milli gelir gibi bazı ekonomik göstergeleri şişirmek için
olmadık şeyleri hesaba katıyorlar.
tefe üfe nin hesaplanmasında kullanılan mal demetleri falan.

borç azalınca bir rahatlama olmaz mı ya
sen rahatladın mı
senin veya ülkenin refahı arttımı
bu güzel ekonomik gidişatın piyasaya ne kadar etkisi olmuş.
lafa değil çevremize bakarsak anlarız.
bazı şeyleri güzelmiş gibi gösterme çabasındalar.

ülke hiç rahatlamadı diyene dsp-mhp-anap hükümeti lazım amk. tam 10 sene önceki 20 şubat 2001'deki gazete manşetlerini bi okuyun lan. hatırlamıyosanız ananıza babanıza bi sorun, bi gecede ne hale gelmiş ülke diye. şimdi kalkmış ülkede kriz var demiyolar mı çıldıracam. 2 bin liralık telefon ülkede yok satıyo, hergün trafiğe binlerce yeni araç çıkıyo (petrolün bu fiyatlarına rağmen), binlerce yeni konut inşa ediliyo vs vs... para yoksa bunlar ne amk. tamam dinci diye bok atın, yobaz diye bok atın da yalan söylemeyin bari. hepinizin elinin altında son model bilgisayar, internet ama sanki yiyecek ekmek bulamıyo gibi ağlıyosunuz.

eskiler bişey derdi, aklıma onu getiren site..

at yalanı ... inananı.

ayrıca bir de şu var

in long run we are all debt/dead.

ha bir de şu var;

evet ülkede belli bir gelişme olmuştur bu inkar edilemez ancaak asıl önemli olan bunun nasıl olduğudur;

burada 70 yıllık cumhuriyetin birikimlerinin bir bir satılması, bunun yanında tek parti hükümetinin getirddiği bir istikar ile globalleşmenin doğal bileşkesidir bu sonuçlar ama ortaya çıkıp ben yaptım derse birileri...işte o zaman; at yalanı durumu ortaya çıkar...

önce salt yorum yapayım, sonra da cevabı vereceğim.
çevremde (ben de dahil) son 10 yılda kimsenin borcu azalmadı, aksine arttı.
devletin borcunun azalıp artması zerre umrumda değil..
bunun dışında; borcun azalması tek kriter olmamalı ekonomonin değerlendirilmesinde, yukarıda yazdığınıza göre 5,5 milyar dolar borç var.. ben şimdi iktidara gelsem sonra da 2 boğaz köprüsünü satıp, glen parayla da borcun tamamını ödesem türkiyenin borcunu ödeyen efsane başbakan mı olurum sizce, heykelimi dikerler mi?
kontrol etmenize gerek yok, imfye olan borç azaldı.

laa layn amk
şimdi cevaba gelelim
ülke mal varlığı yani mirası satmayı bi halt sandılar.
ülkeye nereden kazanıldığı belli olmayan milyar dolarlık kara para girmesine
-ne güzel dediler,
düşünün o para uyuşturucu parasımı fuhuş parasımı belli değil,
kul hakkı haram para falan oralara girmeyin bizim aklınız o kadar çalışmaz
o işe ulema karar verir.
babamın ticari minibüsümüz var:
on yıl önce kazandığımız parayı kazanıyoruz meğer 90 lar altın çağmış.
ya şimdi ne durumda karı ve fiyatı giderek azalıyor.
bir minibüsten kaç kişi ekmek yiyor: minumum 3
o 3 kişinin ailesini hesaba kat bak kaç kişiyi etkiliyor.
hepsinin oğlu zengin oldu
benim anlamadığım sen ne kadar ne ölçüde maddi olarak geliştin.
çevremde herkes gerilerken
kimse halinden memnun olmazken.
partizanlık yapmanın lüzumu yok.
ünide hocaların bir çoğu cemaat olmasına rağmen hepsi akp nin ekonomi politikasını çok feci eleştiriyordu.
bu kemal dervişin programı bitince bakalım ne yapacaklar diye soruyorlardı.

adnan menderes de ülkeyi çoştururken
ülkenin bütün döviz rezervinin taaaa ... koymuştur.
dış borcu hoplatıp zıplatmıştır.

saito istedi zaten bu işi? saito'nun şirketine rakip şirketin müstakbel sahibini şirketi kapatmaya ikna için. hava alanını satın alması işin geyik kısmı araya komiklik katalım demişler olmuş da. büyütülecek birşey değil.

araba düşünce uçakta uyandılar. arabadan ne ara çıkıp muhabbet ettiler yahu?

anlam kopuklukları yok mu? olacak tabii, büyük bir kurgudan söz ediyoruz.

pardon tekrar izledim evet saito istedi, araba düşünce ilk önce uçakta uyanmadılar ama denizin altından çıktı mimar kız ve codd'un ortakları hatta codd'un hakkında konuştular, sonra fikri sokmak istedikleri adam ile amcası da çıktı orada sahil kenarında konuştular.. o sahneden bahsediyorum ?

anladım. hatırladığım kadarıyla arabanın suya çarpma sebebi dürtme değildi. sürücü kapana kısıldığı için suya atlamaya mecbur kaldı ve müziği başlatarak kalan sürenin uyarısını diğer katmandakilere iletti. araba düşünce ölselerdi uçakta uyanırlardı ama ölmediler ve ilacın etkisinin geçmesine daha zaman vardı.

arabanın suya düşmesi de bi dürtme çünkü arabanın içinde oksijen tüpü hazır duruyordu ? planda bu vardı yani. arabadan çıktılar ve kendilerini bir zaman sonra öldürdüler ve uçakta uyandılar bunu mu kabul edeceğiz yani doğru olarak ?

evet suya düşmede bi dürtme olarak tasarlandı başta fakat suya düştüklerinde uçakta uyanmadılar orası benimde garibime gitti fakat uçakta ayıldıklarında uçak inişe geçiyordu demekki o katmandan ilacin etkisi bittigi icin ciktilar seklinde bi düsünce oluştu bende

filmi tam olarak hatırlamadığım için çok sağlıklı olmuyor yorumum ama evet benim de bildiğim kadarıyla ilacın etkisi bittiği zaman çıktılar o katmandan. plana uyulamamış olması da mantıklı çünkü planda bilinçaltı korumaları yoktu.

evet bir de üç katman da da uyarılma olması gerekiyor diyordu gerçi gerçek katmanla 4 ediyor codd'un ve mimarın indiği katman,yani uçaktaki dürtülme de bergin'İn dediği gibi uçağın inişi olmalı, ama ilginç yani arabanın düştüğü yerde uyandıkları gibi karlı alanda da uyanabilirlerdi, falan filan, filmin son kısmında soru işareti bırakıcaz diye kurguyu bozmuşlar gibi..

şimdik ilacın etkisi yüzünden her bişeyi çabuk çabuk yapmak zorunda kaldılar. normalde o ilaçla 1. katmanda bikaç gün kalacaklardı. 2 dakkada oldu bittiye geldi. 1. katmanda ölen limboya gidiyor japon elemanda olduğu gibi. yani hala ilacın etkisi varken suya düşmeyle veya ölmeyle uyanamıyosun. ilacın etkisinin geçmesini beklerken çıkıp öyle muhabbet ediyorlar işte ne yapsınlar başka.

kta onu anladım zaten, zaten uçaktan inmeden 20 dk önce hostesler uyandırmış şimdi dikkat ettim de yani gerçek katmanda da dürtme yok.

saito'nun da olaya girmesinin tek sebebi, isin dogru ve tastamam olarak halledildiginden emin olmak istemesi. bunu da dile getiriyor zaten bi sahnede.

tuba'dan ses alamıyorum derken ?

edit: daha önce nasıl alıyordun ondan ses o açıdan sordum, ve acer diz üstünde subwoofer mi var ? daha açık ve net yazmalısın.

resmini ve adının açıklamasını ilk mesaja ekledim. vista32 bitte kullanırken bildiğin 30 liralık logitech 2+1 kolonan daha iyi ses veren bir kendi içinde dolby home theater, virtual surround sound etiketleriyle sunulmuş bir ürün. idare ediyordu yani gayet nefis.

windows7 64 bit e geçtim, büyük ihtimalle driver sorunu ama acer sitesinden indirdiğim yeni driverlar ve çakışma yapar diye sildiğim nvidia driverına rağmen, acer hd audio managament bölümünde 5.1 ses alma testi yaparken, sağ,sol,merkez,arka sağ, arka sol olarak ses vermesine rağmen subwoofer sesini (tuba dan vermesi lazım) vermiyor.
bass sesleri almayı, tuba aktifleştirmeye çalışıyorum.

ilgilendiğin için sağol (:

www.amazon.com
google a inanin

aldın mı haco sen bu ayakkabıyı ?

iplerin sıkılığı arasindaki fark, yurume seklin falan?

işte fark yok 4 aydır her türlü kombinasyonu denemişimdir o konuda herhalde, sonuç yine aynı.

zurna

zurna ama ilginç bir tavırda çalmış, kim acep çalan.

çalan kişi çok büyük ihtimalle Vardan Hovanissian. yasmin levy'nin orkestrasındaki ermeni müzisyen kendisi.

kendi bünyesinde de barındırıyor bildiğim kadarıyla. öyle olmasa gereksiz bir site olurdu, ben gider kendim bulurum youtube'tan grooveshark'tan, aracı niye koyayım ki.

fizy başka yerlerden alıyor ama veritabanını söylüyor mu şuradan alıyorum buradan alıyorum diye? aldığını belli etse zaten onlara da bedel ödemek zorunda kalacak. o yüzden sakat bi dava bu.

kendi bünyesinde barındırmıyor, youtube den çektiği müzikleri belirtiyordu diğerlerini bilmiyorum, @jameskeenan zaten fizy nin çalışma mantığı buydu internette bulunan mp3,video dosyalarını taratıp kendi bünyesinde yayınlıyor sen tek tek aratacağına sayfa sayfa gezeceğine, fizy'e giriyorsun direk önüne çıkartıyor.

artı olarak indirmiyorsun dinliyorsun bu diğerlerine göre daha farklı bir olay aynen @eksiman o zaman google'ın defalarca kapanması gerekti.

@mevrin dosyaları aldığı sitelere bedel ödemesine gerek yok google'ın alt yapısı ile internet ortamında bulunan ilgili müzik dosyalarını aratıp yayınladığını belirtmesi yeterli.

@mervin nereden aldığı şarkı çalarken görünüyordu sağda altta. grooveshark'sa ya da youtube'sa yazıyordu böyle gri harflerle. @jameskeenan youtube'da video da geldiği için zor yükleniyor, halbuki fizy videoyu çekip müzik halinde yayınlıyordu. ha grooveshark'ı neden dinlemez insan onu bilmiyorum. tek sebep türkçe şarkı konusunda fizy'de rahat ulaşması olabilir. bir de tabii grooveshark da kapandı türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde o da var.

fizy'de zaman zaman şarkılarda kaynak göstermiyordu haliyle kendi bünyesinde yer alıyor diye düşündüm.

ercanyaris.com

Hiç müzik aleti deneyiminiz olmamış, başlangıcı bir hocayla yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Udu da hocayla alın, kazıklanmayın.

daha önce hiç enstruman çalmamış biri için zordur çünkü perdesiz bir enstrumandır kendisi, artı olarak kendi başınızı da öğrenmeniz zor çünkü metod sıkıntısı olan bir enstruman öyle her yerde anlayacağınız dilde bir ud metodu bulamazsınız.

tabiki de var.

vermeyin ya. ben ortaokul lise boyunca bir tane spor parası okul aidatı vermedim. onlar isterken ne kadar yüzsüzleşebiliyorsa kardeşiniz de o kadar yüzsüzleşsin vermesin. o okulun devletten gelen ödeneği yok sanki. alacakları iki top bir sürü para topluyorlar sonra da topları da vermiyorlar. vermeyin sakın.

kendi okulumdaki hoca bizlere memur maaşını bir rakamla çarpıp okuldaki öğrenci sayısına bölüp aldıkları paranın yasal olduğunu ve her dönem 1 kere toplanabileceğini söylemişti okulumuz 250 kişi kadardı ve maksimum 5 lira alırlardı. vermeyen tabikide var durumunuz müsaitse verin derim

www.evrensel.net

OKUL SPOR KULÜPLERİ YÖNETMELİĞİ
Okul Spor Kulübünün Bütçesi, Gelir ve Giderleri

Madde 25- Okul spor kulübünün yıllık bütçesi bir öğretim yılı için düzenlenir. (Değişik ikinci ve üçüncü cümle: 9.4.2009/27195 RG) Spor kulübünün gelirleri, kamu bankalarının herhangi birinde açılan hesaplarda saklanır. Paralar, bankadan yönetim kurulu başkanı ve saymanın ortak imzaları ile çekilir. Gelir ve giderleri aşağıda gösterilmiştir.

a) Gelirler:

1) Bakanlık tarafından gönderilecek ödeneklerden,

2) (Değişik: 2.5.1997/22977 RG) Kişi başına yılda, devlet memurları aylığına uygulanan kat sayı x 50 gösterge tutarı TL.'nı geçmemek üzere spor kulübü üyelerinin aidatlarından,

3) Okul kooperatifleri kârının %5'inden,

4) Koruma derneklerinden,

5) Üyelerin, velilerin, özel ve resmî kuruluşların bağışlarından,

6) Okul içinde ve dışında düzenlenecek piyango ve yarışma gelirlerinden,

7) Banka faizlerinden,

8) Çay, eğlence, şölen gibi faaliyetlerden elde edilen gelirlerden sağlanır.

b) Giderler;

1) Okula ait saha, tesis yapımı ve onarımına,

2) Yarışmaların düzenlenmesi ve yönetiminde görev alanların zorunlu harcamalarına,

3) Beden eğitimi dersleri, spor kulübü faaliyetleri için gerekli görülen malzemelere,

4) Yarışmalar sonunda derece alan takım ve sporculara verilecek ödüllere,

5) Sporcu öğrencilerin antrenman, müsabaka, ulaşım, sağlık ve besleme masraflarına, harcanır.

Spor kulüpleri, gelirlerini aşan harcamalar yapamazlar ve bir sonraki bütçe yılına borç devredemezler.

Doğru vermeyin. Hatta bu para isteyen "yüzsüz" hoca ve idarecilere de bir güzel haddini bildirmek lazım. Nasılsa zengin bir İskandinav ülkesiyiz ve devletin en çok yatırım yaptığı, bütçeden ödenek ayırdığı kalemlerden biri de eğitim. Devletin gönderdiği muazzam para zaten çocuklarımızı ısıtmak için kömür alıp; elektrik, su, donanım masraflarını karşılayınca hemen bitivermiyor ki. Daha bir ton para kalıyor. Bir okulun zaten ne masrafı olur ki?

İşte böyle bir ülkedeyiz yani "eğitim parasız" güya ama okullarımız da para toplamak zorunda. Kayıtta 1000 TL'den açılış yapan okullardan, bağış paralarını cukka yapanlardan bahsetmiyorum tabii ki.

siz kendi profilinize baktığınız için öyle görünüyor ;)

aynı sorun bende de var, ve başka profilden girip baktım onlarda da mesaj gönder çıkmıyor.

kastettiğiniz şey, mesaj gönderememekmi yoksa duvarınıza birşey yazamamalarımı? Eğer 2. si ise cevabı var.

yok duvar diil bildiğiniz mesaj. özel. pm.

yeni profilde o özellik sağ tarafta bulunuyor fark etmemişsinizdir.

evet ben sola bakıyordum hep, varolun mrbmrb.

evet bazı marketlerde oluyor. onu yapmak için ya buzdolabını camın dibine koymanız lazım ya da evin içinden birsürü boru geçirmeniz lazım.

doğrudur, verim artar, elektrik tüketimi düşer. ama dış ünite ve boru vs buzdolabının maliyetini artıracaktır.

yanılmıyorsam böyle bir dolabı vardı arçelik markasının motoru ayrı yerde dolap kısımları ayrı yerde tutulabiliyordu.

mrbmrb'nin dediği şu sanırım:
(bkz: divide and cool)

Hocam " Uninstall Tool" diye bir program var, Windows 7 uyumlu, full sürümünü bulursun, arat google'da, sağlam programdır kendisi, neyse akabinde yükledin uninstall tool programını diye kabul ediyorum neyse açıyorsun programı, adobe flash player'ı buluyor PC'inde, hangi artık var ise Pc'inde adobe flash player ile alakalı, kayıt defterinde falan sileyim mi ? diye soruyor sana evet de ve kaldır programı tüm arta kalanlarıyla, akabinde en güncel adobe flash player'ı yükle pc'ine, bir de CCleaner var ise yüklemeden kaldırdıktan sonra programı bir temizle pc'yi ve denetlet kayıt defterini şayet yok ise onu da yükle freeware kendisi zaten, kolay gele.

flash player en güncel sürümünde, daha önce de kaldırıp kurmuştum ama bir daha deneyeceğim.

teşekkürler.

bildiğim kadarıyla, tam bir chrome kullanıcısı olmadığım için bilemeyeceğim, chrome da flash player dahili, yani bilgisayarda kaldırıp kurmakla düzelmez, chromeu kaldırıp kurmalısınız.

ya birbirlerini silmişler ya da y üyeliğini kapatmış, bu arada y ve z senin ortak arkadaşın anladığım kadarı ile,sen birinin (yani w nin) profiline girdiğinde ortak arkadaşlar ibaresinde eskiden y ve z yi ortak arkadaş olarak görüyordun şimdi ise sadece z yi görüyor isen y ortak arkadaşın olduğu kişiyi değil de ,seni de silmiş olabilir.

buradan çıkaracağımız sonuç x=sen

W veya Y kişisi arkadaş listesini istenmeyen gözlerden saklamış da olabilir.

bütçe ne kadar? sahnede, enstrüman çalarken mi kullanılacak yoksa son kullanıcıya yönelik müzik mi?

sennheiser yahut akg markalarının fiyat olarak sana uygun bir modeli işini görür.

ışık huzmesinin geyiklerin üzerine yansımasıyla bilfiil çift geyikler haline gelmeleri resmin öne çıkmasını sağlamış...

çift geyikler derken?

(bkz: lomography)

hiç bir olayı yok ya. ya da ben anlamadım.

millet bence geyik yapmış adsjlasd.

yakın zamanda hortladı lomo hayranlığı. her şeyde olduğu gibi fotoğrafçılıkta da trendler oluyor. yakında geçer diye düşünüyorum. güzel ve enterasan örnekleri yok değil ama bu fotoğrafta çok farklı birşey göremedim. zevk meselesi...

Işık huzmesi falan değil yahu o... Bildiğin eski albümlerdeki renk atması. misafirliğe gelen veletlerden birinin sobaya yaklaştırması, üzerinde plastik koruyucu varsa sıvı dökmesi, en iyi ihtimalle ışıktan yanmış, ahım şahım bi şey de değil albümüme falan da eklemem. valla bişey trend olmaya görsün diyorum...

oluyor oyle. daha beteri de var bence. flickr explore'daki resimlerin arasina hicbir ozelligi olmayan bir blackberry fotografi da girebiliyor, arap delikanlinin vesikaliktan bozma self portresi de giriyor. ve de bu fotograflarin alti da comment fav note dolu.

gayet doğal bir doğa fotoğrafı çekmiş hayvanları doğal ortamında fotoğraflamak kolay olmayabilir artı olarak eski ve film greni olan fotoğraflar falan da çok seviliyor son zamanlar, illa anlam çıkarmak istiyorsan biraz daha ıkınarak, öndeki hayvanatı, arkadakinin ters tarafa bakan hali olarak ta algılayabilirsin.

benım gordugum resimde 2 ayrı mevsim var. geyiklere ve ağaçlara dikkat.

edit : çam agaçları yesil diğer ağaçlar kuru, bir taraf karlı, diğer taraf değil. çok farklı bir fotograf bence.

tavsiyem fotografa anlam yuklemeye kasmamaniz.

celeron300a hacı zannedersen aldın sorunun cevabını. baksana, bilmeyen biri diyecek ki "olm bi resim var ekşiduyuruda bile defalarca hakkında konuşulmuş, nedir la bunun olayı, resim de bi .ike benzemiyo ama" al sana trend. Doğru söyle senin mi bu fotoğraf :)

grenli olmasi begenilmis olabilir ama bence en önemlisi topragin rengi ile geyiklerin renginin ayni olmasi ve beyazla cok ilginc uyumda olmasi.bu yuzden begenilmis. ayrica bir fotografin guzel olmasi icin illede netlik ayari,kompozisyon gibi teknik ögelerin tam olmasi, national geografic'den cikmis gibi netlikte olmasi da sart degil. böyle icten anlik denklansöre basilmis gibi cikmasi daha guzel olmus.ve ortam sanki bizlere cok uzak baska bir evrende gezegendeymis gibi görunumde bunun da etkisi var.

daha net bir cevap alman için daha fazla bahsetmelisin kendinden, 27 yaşına kadar neden hiç arkadaşı olmaz bir insanın ? kız olayı bir tarafa dostu, pes attığı kankisi falan olur en azından, 27 yıl boyunca istanbul'da evden çıkmamış ya da çok bir etkinlikte bulunmamış olmalısın, büyük şehir insanı yalnızlığa itebilir ama kalabalığa da sokabilir bu senin elinde, insanlardan çekinecek,utanacak bir durum yok, karşında insanın senden daha üstün özellikleri olduğunu mu sanıyorsun, utangaçlığını kırmak için hiç tanımadığın insanlara (özellikle kızlara) saat,adres falan sorarak ilk alıştırmalara başlayabilirsin bunu günde birkaç defa özenle yapmaya çalış ilk etapta biraz faydası olur belki.

"beli saçma gelecek ama eğer bir sevgilim olursa ailemin öğremesinden korkuyorum en çok. sert tepki vermezler asla ama yine de bir utangaçlık var."

bu ne demek? ne tepkisi?