Giriş
(9)

bu fotoğraf makinesine bu fiyat nasıl?

diyojenimtırak
nikon d90(shutter 12000de)+nikon 18-105+nikon 50mm 1.4+4gb hafıza kartı2000 lira(bi miktar pazarlık payı da var)iyi bi fiyat gibi geldi bana ama bu işi bilenlerin de fikrini almak istedim..
nikon d90(shutter 12000de)
+
nikon 18-105
+
nikon 50mm 1.4
+
4gb hafıza kartı

2000 lira(bi miktar pazarlık payı da var)

iyi bi fiyat gibi geldi bana ama bu işi bilenlerin de fikrini almak istedim..
0
diyojenimtırak
(01.06.14)
şahsen ben o kadar para vermem. shutter doğru da olmayabilir ayrıca.
0
cercatrova
(01.06.14)
yüksek geldi bana.

türkiye fiyatlarını bilmiyorum ama abd'de de avrupa'da da 0'ı bu fiyat civardında, hatta belki daha düşük.

illa giden biri çıkar, almanya'dan dahi 0'ını daha ucuza getirebilirsiniz.
0
Lorik Cana
(01.06.14)
giden gelen birilerini bulun amerikaya, o fiyata gayet www.amazon.com var illa d90 diye tutturuyorsanız www.amazon.com var var oğlu var yani
not: verilmez o para ona
not 2: d7000 de de otofokus motoru var gövde içinde
0
kyha
(02.06.14)
sene olmuş 2014, d90'a hayatta verilmez o para. spot 60d kit sıfır 1850 lira falan. d7000'in sıfırı 2,5 aralarında galaksiler kadar fark var iki makinanın.

hadi onu geçtim 900 liraya 550d alsan artan parayla lens alsan yine daha iyi fotoğraflar (+ videolar) çekersin
0
yuto
(02.06.14)
çok fazla. 50 mm lens 100 lira zaten. 4GB hafıza kartı bi işe yaramaz, onu salla. D90 orta ayar bi makine, 1300 1400 max verilir.

not: shutter sayısını kontrol etmen lazım almadan bir de.
0
klassno
(02.06.14)
Tanıdık falan varsa abd çok iyi fiyatlar sunuyor.Acil değilse work and travel ile falan gidebilen arkadaşın varsa sen ona gerekli parayı ver abd'den alsın.
amazon,ebayilk kaynaklar bir tane daha var fotoğrafçılık üzerine çalışan ona da bakabilirsiniz.Adamlar her bütçeye göre fotograf makinesi setleri ayarlamışlar.
www.getitdigital.com

Ayrıca eğer profesyonel olarak ilgilenmeyeceksen sadece fotoğraf çekeceksen çok para yatırma derim.
0
murtiii
(02.06.14)
valla ben olsam şu saatten sonra çok spesifik ihtiyaçlarım yoksa canon eos m gibi makinelere yönelirdim, hafiflikse hafiflik, sensörse sensör, fiyatta uygun, çeviriciyle istediğin lensi de takıyorsun insanlara doğrulttuğun zaman makineli tüfek doğrultmuşsun gibi tepki de almıyorsun. öyle alternatifler de var.
0
kyha
(02.06.14)
d90 alınmaz. uzak dur.. rezil bir cmos sensöre sahiptir.
illa nikon diyorsan, d7000 derim. yeni nesil cmos kullanıldı bunda.
0
winsome
(02.06.14)
Dostum pazarlık yap direk al bence...Neden diyecek olursan,
D90 semi-pro modeldir. Otofocusu vardır gövdede. Lense cok para vermezsin. d7000 daha iyidir evet ama bütçe önemli.sana sunulan ilanda ki lenslerle beraber 3binden fazla tutar.
Mesela 18-105 vr 500 tl, 50mm 1.4 900 tl civarı zaten. Nerdeyse makine bedavaya geliyor. Al bence hiç kaçırma..
Ancak iyi bakmalısın bilenle gidip gör çünkü cok uygun fiyat vermiş sana...
0
madduwattas
(02.06.14)
(1)

3-4 aylık dönemde ingilizce çalışmak

baldur
kpds ile ielts'i aynı anda aradan çıkarmak istiyorum, kpds sonbahar'a girdim 80 soruda 40 doğru yaptım hiç çalışmadan, cesur öztürk'ün bi kitabı var elimde, ingilizce hikaye kitapları var, dizi-film var fazlasıyla, yabancı müzik ve oyun var, nette bazı forumlarda yazıyorum vs.kpds'nin yeni formatı o
kpds ile ielts'i aynı anda aradan çıkarmak istiyorum, kpds sonbahar'a girdim 80 soruda 40 doğru yaptım hiç çalışmadan, cesur öztürk'ün bi kitabı var elimde, ingilizce hikaye kitapları var, dizi-film var fazlasıyla, yabancı müzik ve oyun var, nette bazı forumlarda yazıyorum vs.

kpds'nin yeni formatı olan yds 7 nisan'da yani 3 ayım var sizce ne nasıl çalışayım? hazır gramer olarak çalışmışken bir de ielts'ten 4,5 - 5 civarı almam gereken bir not var. ona da bir ay sonra mı gireyim sınavdan? özellikle çalışma isteyen bir sınav galiba?
sizce nasıl bir çalışma düzenim olsun? kendi başıma gramer artı bol bol kitap okumak mı?
0
baldur
(05.01.13)
Dil kursu düşünürseniz, özel den iletişime geçin..
0
madduwattas
(05.01.13)
(3)

hediye ama...

gkhT
ben grafik tasarımla para kazanan bir insanım...şu anda bir gelişmiş baskı merkezinde çalışıyorum yani anlayacağınız aklınıza gelecebilecek nerdeyse herşeye baskı yapabiliyorum..sorun ise şu, sevgiliye nasıl bişey yapsakta yılbaşında hediye etsek...örnek olarak; saat, kupa, kumaş, metal, seramik ürü
ben grafik tasarımla para kazanan bir insanım...şu anda bir gelişmiş baskı merkezinde çalışıyorum yani anlayacağınız aklınıza gelecebilecek nerdeyse herşeye baskı yapabiliyorum..

sorun ise şu, sevgiliye nasıl bişey yapsakta yılbaşında hediye etsek...

örnek olarak; saat, kupa, kumaş, metal, seramik ürünlere baskı alabiliyorum...
0
gkhT
(30.12.12)
dona yap :D
0
kediebesi
(30.12.12)
kolaya kaçıp işyerinde ayarlayabileceğin bir şey yapma, özensiz durur. illa baskı mı olmak zorunda, yerinde olsam başka bir şey bulurdum.
0
mutevazi
(30.12.12)
bence odanın duvarına siyah beyaz vesikalık resminin afişini yap..sonrada üstüne perde çek...sen gösterme kendisi gelip araştırsın bulsun...
sen de boş zamanlarında resmin karsısında viski içersin...al sana film gibi bir aşk. :)
0
madduwattas
(30.12.12)
(9)

Issey Miyake mi Euphoria mı ?

madduwattas
Merhaba ev gezmesine gittiğinizde çorapları yırtık olanlar,Sizlere iki sualim var. Yıllardır hatta yüzyıllardır Ck Euphoria isimli parfümünü kullanıyorum. Gün geçmiyor ki insan değişikliğe ihtiyaç duymasın. Bende parfümümü değiştirmek istiyorum.Sözlükten araştırmalarım ve istatiksel veriler neticesi
Merhaba ev gezmesine gittiğinizde çorapları yırtık olanlar,

Sizlere iki sualim var. Yıllardır hatta yüzyıllardır Ck Euphoria isimli parfümünü kullanıyorum. Gün geçmiyor ki insan değişikliğe ihtiyaç duymasın. Bende parfümümü değiştirmek istiyorum.
Sözlükten araştırmalarım ve istatiksel veriler neticesinde ortaya İssey Miyake isimli parfüm çıktı. Kendisini nasıl bilirsiniz ? Parfümeri dükkanından gidip kokladım, bildiğin mandalina kokuyor yahu. Bunun başka çeşidi felan yok mu ? Bayanı ise muhteşem...
Acil cevaplarsanız sevinirim gidip hemen alayım..
Not: 28 Erkek, İstanbul.
0
madduwattas
(25.12.12)
Bunlara da bak; (Özellikle Hermes'e...)

Terre d'Hermes
Lanvin
Cartier
0
Evocati
(25.12.12)
terre d'hermes ağır gelir.

euphoria mı issey miyake mi dersen issey miyake derim.
0
durdenist
(25.12.12)
euphoria intense denemediyseniz öneririm. intense e göre çok daha üstün bir koku bence.

issey miyake hiç kullanmadım, pek bilgim yok ama alakasız olarak dolce gabbana the one önerebilirim, yaşınıza uygun.
0
sabirstone
(25.12.12)
issey miyake'nin l'eau d'issey'ini kokladığından emin misin? mandalinayla alakasının olmaması lazım çünkü içeriğinde turunçgil yok.
0
kayranin kedisi
(25.12.12)
isey miyake dedim sıktılar koluma hatta kıbrıs mandalinası gibi kokulu :) normalde ne gibi kokar bu parfüm ?
0
🌸madduwattas
(25.12.12)
issey miyake yaz kokusu diye geçiyor, farkeder mi bilmem. ben kullandım taviye ederim
0
defansif orta saha
(25.12.12)
issey tabiki kız arkadaşım almıştı ilk 3 senedir kullanıyorum süper
0
accorbite
(26.12.12)
Bu arada bayan kokusunun sana muhteşem gelmesi zaten normal parfüm'ün amacı da biraz bu karşı cinse hoş gelmesi. Emin ol issey her yerde "parfümün çok güzel yaaa" tepkileri getirtecek. Ama daha tatlı bir koku böyle kavunumsu bişiler arıyorsan Tommy Tavsiyedir.
0
accorbite
(26.12.12)
Bu arada bayan kokusunun sana muhteşem gelmesi zaten normal parfüm'ün amacı da biraz bu karşı cinse hoş gelmesi. Emin ol issey her yerde "parfümün çok güzel yaaa" tepkileri getirtecek. Ama daha tatlı bir koku böyle kavunumsu bişiler arıyorsan Tommy Tavsiyedir.
0
accorbite
(26.12.12)
(11)

Hangi ev alınmalı sorusu ???

madduwattas
Merhaba arkadaşlar,O kadar firma gezdik ettik sadece iki adet ev beğenebildik... Şartları ödeme kolaylıkları bize uygun olduğu için aynı firmadan iki adet daire beğendik ama tabiki sadece bir tanesini alacağız. Lokasyon BeylikdüzüŞimdi sual şudur,33 Katlı bir binanın giriş katı 2+1 138 m2 (brüt) ev
Merhaba arkadaşlar,
O kadar firma gezdik ettik sadece iki adet ev beğenebildik... Şartları ödeme kolaylıkları bize uygun olduğu için aynı firmadan iki adet daire beğendik ama tabiki sadece bir tanesini alacağız. Lokasyon Beylikdüzü
Şimdi sual şudur,
33 Katlı bir binanın giriş katı 2+1 138 m2 (brüt) ev mi almak daha mantıklı yoksa 33 katlı bir binanın 8.katında 98 m2 2+1 almak mı ?
giriş kat zemindedir. ve tesisin arka cephesine bakar.
8.katta ki ev ise, tesisin göl manzarasına bakar.

Yorumlarınızı bekliyorum.
0
madduwattas
(23.11.12)
fiyatlar aynı mı?
0
army14
(23.11.12)
aradaki fiyat farkı nasıl?
0
hocam fazla egon var mi
(23.11.12)
zemini tercih ederdim ben. bizim sitede zemin katta oturanları çok kıskanıyorum, yazın atıyolar masaları dışarı oh, mis.
0
10032007
(23.11.12)
Ben olsam 8. katı alırdım ama ben sadece kendim ve sevgilimi düşünüyorum. oldukça sade ve işlevsel mobilyalarla 138 metrekareden çok daha kullanışlı yapabilirsin 98 metrekareyi.
0
lpgli tosbaga
(23.11.12)
fiyat sorun değilse 8. kat.

yok sorunsa aradaki fark önemli, bahçe daha ucuzdur tabii de ne kadar daha ucuz?
0
madyb
(23.11.12)
Zemin kat diğerine nazaran 40 bin tl daha yüksek fiyatlı
0
🌸madduwattas
(23.11.12)
8.kat.
0
vexations
(23.11.12)
Zemin kat tercih etmezdim.
Yeni yapılarda pek öyle sorun olmuyor ama kanalizasyona yakınsın bir tıkanıklık halinde direkt senin evine taşar, böcek çıkar, kedi girer vs.


8. kat derim ben.
0
True Story
(23.11.12)
2+1 98m2 güzel bence.
0
natnan
(23.11.12)
aga 40bin lira fark varsa 8. kat + araba alırım :)
0
army14
(23.11.12)
zemin katta pencerede demir sorunu olur ama 8. katta istersen perdeleri bile kapatma.
0
anyelios
(24.11.12)
(4)

Dün yapılan KPDS sonuçları ne zaman açıklanır?

dereotu
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
dereotu
(19.11.12)
15-20 gün sonra.
0
marcelle
(19.11.12)
3-4 hafta sonra
0
palpasyon
(19.11.12)
sen onlara bakma. 0.0006 yüz yılda açıklanır.
0
army14
(19.11.12)
Bu gece saat 02 59 a.m de (Tr saati) osym den acıklanacağı bildirilmiştir.
Kaynak : My ass.
0
madduwattas
(19.11.12)
(18)

Yaşlılık

axijazz
İnsan kaç yaşından itibaren yaşlıdır?
İnsan kaç yaşından itibaren yaşlıdır?
0
axijazz
(01.06.10)
28
0
:/
(01.06.10)
kendını yaslı hıssetmeye basladıgı andan ıtıbaren.
0
Proletka
(01.06.10)
Bitirdiniz lan beni :(((
0
🌸axijazz
(01.06.10)
erkek evlendikten sonra kadın ise evde kaldığını hissettiği andan itibaren yaşlanmaya başlar.
0
seyduna6687
(01.06.10)
vücut yaşlanır ruh yaşlanmaz takma kafana. ha bunu söylerken 24 yaşındayım, o ayrı. :D
0
cenkin gunlugu
(01.06.10)
Pazarcılar "abla" yerine "teyze" dediğinde, anneler çocuklarına "yol ver de amca geçsin" dediğinde yaşlanmaya başlamışsınız demektir.

Dolayısıyla yaşlanıp yaşlanmadığınızı pazarcılar ve anneler belli eder.

Not: Bir de televizyonla konuşmaya başladıysanız bayağı bir yaşlanmışsınız demektir.
0
sourlemonade
(01.06.10)
eğer 28 ise benim bir ayağım çukurda demektir.
0
hevipeyra
(01.06.10)
ohhooo ben ölmüşüm o zaman, işin aslı olay hissiyatta bitiyor. kaçında hissediyorsan odur, şimdilerde 40 yaşında gibiyim, ileride gençleşirsem haber veririm
0
bir zamanlar cocuktum
(01.06.10)
ruhen yaşama umudunu kaybettiğinde, fiziken de hasta olduğunda. hasta olunca umudu kaybederse hepten kaybeder zaten.
0
wenge
(01.06.10)
36
0
ateistanbul
(01.06.10)
65
0
ermanen
(01.06.10)
isin bi de biyolojik tarafi var tabii: yaslanma dogumla baslar.
0
compadrito
(01.06.10)
insanın doğal hayattaki normal ömrü 35 taş çatlasın 40 yaş arası. tabi kimi şanslı ırkta, şartlar el verdiğince 120 yaşına kadar gidenler de var. ama bu büyüklükteki bir memelinin ortalama yaşı ilk dediğimdir. ona göre hesabını çıkar sen :)
ayrıca 0-3 yaş arası beyninde ne olduysa onla yaşıyosun bir ömrü. yani 3'ten sonra iş işten geçmiş. çok takma :) hiç birimiz buradan sağ çıkamayacağız nasılsa, sen yaşlanırken kimse gençleşmiycek. bugün tanıdığın insanların hiç biri 100 yıl sonra buralarda olmıycak, üstelik 100 yıl o kadar da uzun bir süre değil. insan ömrü epey kısa. bunları takma keyfine bak. :)
0
kediebesi
(02.06.10)
Bana göre; ana rahminden çıktığı vakit, insan yaşlanmaya başlar...
0
madduwattas
(02.06.10)
ne yaşadığına bağlı.. misal 22 yaşımdayım ama hayat benden geçti diyebilecek kadar yaşlanmış yorgun hissediyorum ben.
0
rubiks cube
(02.06.10)
Güzel soru. Buna cevabı yakın zamanda buldum sanırım.
Ne zaman ki, bir zamanlar yanında olan ve senden yaşlı olanların yüz hatlarını, aynaya baktğında kendinde görüyorsun o zaman.
Yani 18'inde yanına oturduğun 30'lu 40'lı yaşlardaki bir tanıdığının yüz hatlarını, saç seyrelmesini, hafif kırışıklarını vb'lerini, ne zaman aynada kendinde gördün, aha o zaman yaşlanmaya başlamışsın demektir. Bu benim için 35'te oldu.
0
balikci filozof
(02.06.10)
valla bence insan evlendiği gün yaşlandığı gündür!
0
cikklett
(02.06.10)
insan yapmak istediği şeyleri,yaşı dolayısıyla yapmaktan çekiniyorsa(benden geçti,bu yaşta yakışmaz falan)yaşlanmıştır.isterse 25 yaşında olsun.
ama görüntüden bahsediyorsak...
40 a kadar genç
40-60 arası orta yaş
ve sonrası malum...
0
böhü
(02.06.10)
(3)

KPSS

chaud
Ben matematik kardeşim siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler mezunuİkimizde sadece genel kültür genel yetenek ve ingilizce çözmek istiyoruz. Buna göre kpss a mı b mi?Kaç oturum?Haydi bir el atın ahali
Ben matematik kardeşim siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler mezunu

İkimizde sadece genel kültür genel yetenek ve ingilizce çözmek istiyoruz. Buna göre kpss a mı b mi?
Kaç oturum?

Haydi bir el atın ahali
0
chaud
(21.05.10)
tek oturum zaten bu oturum zorunlu oluyor. 35 kağıt
0
copy paste
(21.05.10)
40 tl verirsen kpds ye de girmiş olursun.
0
madduwattas
(21.05.10)
kpds die bie seçenek yoktu?

copy paste dediğin gibi 35 er çaktım hadi hayırlısı
0
🌸chaud
(21.05.10)
(10)

Restoran için isim önerisi

cereal killer
Türk-Osmanlı yemekleri sunacak olan lüks bir restoran için isim arayışı...Üretiniz.
Türk-Osmanlı yemekleri sunacak olan lüks bir restoran için isim arayışı...
Üretiniz.
0
cereal killer
(20.05.10)
Sultani
0
Evocati
(20.05.10)
ya tam hatırlayamıyorum ama mesela bu topkapı sarayındaki kapıların falan isimleri çok güzeldi onları düşünebilirsiniz.
0
cedric tweedledee
(20.05.10)
şehzade sofrası olmadı sadrazam da..ağı
düzeltiyorum sadrazam otağı
0
seyduna6687
(20.05.10)
salçasız
0
mevtagezer
(21.05.10)
Ottorest

ResOtto


ResOttoman

Harc-ı Merc

Sofra-yı Humayun

Lezzet-ül Osmani



Herhangi birini seçersen yemek isterim :]
0
mhm
(21.05.10)
Tuğra
0
nargile
(21.05.10)
Dersaadet
0
madduwattas
(21.05.10)
ResOtto iyidir iyi.
0
pekala
(21.05.10)
resOtto bana risotto yu çağrıştırdı o da dünya mutfağı, ana fikirden uzaklaştırabilir insanları.
dersaadet, tuğra, humayün ve sultani güzelmiş.
sultan sofrası yada bab-ı ali de olabilir.
0
halanne
(21.05.10)
çaşnigir- saray aşçısı demek.

çok alakasız da olsa söylenmesi pek hoş olduğundan osmanlıca en güzel terim NAKKAŞ bence.
0
suicides underground
(21.05.10)
(6)

Taksim - Şirinevler dolmuşu?

ordabiyerde
Selamlar;Hani şu geceleri çalışan sarı transit dolmuşlar var ya, onların Şirinevler'e gidenleri iptal mi oldu, yoksa başka bi yerden mi kalkmakta?Gece için alternatif dönüş yollarını biliyorsanız onları da duymaya hazırım.
Selamlar;

Hani şu geceleri çalışan sarı transit dolmuşlar var ya, onların Şirinevler'e gidenleri iptal mi oldu, yoksa başka bi yerden mi kalkmakta?

Gece için alternatif dönüş yollarını biliyorsanız onları da duymaya hazırım.
0
ordabiyerde
(11.05.10)
çiçekçilerin aşağısından kalkıyordu. hala oradan olması lazım benim bildiğim.
0
caangreyarrow
(11.05.10)
valla geçen ay ben de bulamadım o dolmuşlardan 30 dk beklememe rağmen.
0
ykyt
(11.05.10)
valla o sirinevler dolmuslari cok entersan,
hayat boyu nerden kalktiklarini bilemedim ama en zor zamanlarimda yardimima kosmustu bir anda ortaya cikip, b.evler'de oturmakta iken ben.

alternatif olarak omur'e giden bakirkoy dolmuslari var, onlara bindikten sonra omur'den tekrar gidilebilir mesela biseye binip.
0
la traviata
(11.05.10)
Malesef ki o dolmuşlar iptal edildi... Bende gecenin ilerleyen saatlerinde taksimde kalakaldım...Cevizlibağ dolmuşlarına binip ordan da metrobüs yada taksi ile şirinevlere gelebilirsin...
0
madduwattas
(11.05.10)
malesef kaldırıldı. çiçekçinin oradaki çevre yolundan giden bakırköy dolmuşları ile idare ediyoruz.
0
flame of feanor
(11.05.10)
25t ile taksimden mecidiyeköy + metrobüs de bir alternatiftir. 25e'ye sıklıkla binince alışkanlık oldu.
0
yurdum insani
(11.05.10)
(20)

İşini seven var mı?

lucy in the sky with diamonds
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim. Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüz
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim.

Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüzünden herhalde muvaffak olamadım, şu an yapmakta olduğum ve hep piyasası olan işime geri döndüm. Arkadaşlarımdan duyduğum "ekmek aslanın azında" temalı hikayeler de canımı iyice sıkıyor. İstanbul Lisesi üstüne Boğaziçi uluslararası okuyan bi arkadaşım aylardır iş arıyor, bulamıyor. "Başvurmadığım yer kalmadı, nitelikli insan çok ama iş yok, yakında hepimiz satış elemanı olucaz" diyor.

İnsanın hem zevk aldığı, hem de üstüne para aldığı bi işinin olması mümkün müdür? Hadi onu geçtim, işinden tiksinmemesi mümkün müdür? Bunun oranı nedir? Umudumu koruyayım mı? Siz de ertesi günü düşününce hep bi fena oluyo musunuz?

Kişisel anketime destek veriniz, istirham ederim..
0
lucy in the sky with diamonds
(10.05.10)
Ben! Gerçi daha 7 ay oldu başlayalı ama ben çok zevk alıyorum. O yüzden zaten akşam 7'lere kadar kalıyorum her gün.. Ama bence bunda esas etken, benim çalışırken patronumun veya bir şirketin yararına değil, kendi yararıma çalışıyor olmam. Bence anahtar nokta bu. Yaptığın işten kendin de yarar görmen, yani para kazanmak dışında. Bu da ancak kendi işini kendin kurduysan veya akademik hayatta ilerleme gayesindeysen olabilir sanıyorum.. Başka birşey aklıma gelmiyor..
0
oyle birsey yok
(10.05.10)
işimi seviyorum, kariyerimde bir basamak daha yukarı zıplayabilirsem hele iş konusunda benden mutlusu yok..
0
efendy
(10.05.10)
kendini yaptığın her iş için onaylanmak zorunda hissediyorsan, yaptığın bütün çalışmanın bir "şimdi şuna odaklanalım, onunla ilgilenecem ben" diyen supervisor, yönetici,vb. kişi tarafından çöpe atıldığını, ihmal edildiğini görüyorsan çalışmak istemeyebilirsin. dolayısıyla kendi işine yarayacak notları almaya, iş ortamından gerekli bilgi ve iletişim alt yapısını ilerlemeye bakmalısın.
şirketin sektörü ile ilgili paralel firma tanışmaları, sergisi, fuarı varsa oralara bakma, bir şekilde kendini kendi yaptıklarınla göstermek ve ileride böyle çalışmak istiyorsan bulunduğun noktadan en iyi verimi almalısın.projeni yöneten beğenmeyebilir, çöpe atabilir ama sen atma. 1 yıl sonra kurcalarken belki zamana göre bir update / upgrade yaparsın işine yarayacak bir hal alır?
0
yurdum insani
(10.05.10)
işimi seviyorum. kazancım bazen neredeyse çok çalışmadığım halde çok olurken bazen kendimi yırtsam bile az oluyor. ve işimde hala ilerleme noktasındayım ve bu ilerlemenin sınırı yok zaten. 4 yıldır bu işlerle meşgulüm 20 yaşındayım henüz bi an ama off yeter artık ya demedim( ki aşırı zorluklar çektiğim oluyor ve katlanılmaz şeyler oluyor ama önemli olan sizin iradeniz ve katlanabilme gücünüz bi yerde)
en önemli şey ise okulun sandığınız kadar büyük bir etken olmaması. evet boğaziçi bitirmek önemli ve prestijli fakat tecrübe ve kişisel gelişim ve öngörü gibi pek çok nitelik aranıyor bitirdiğiniz okuldan ziyade. bilhassa iyi okul bitirince iyi bi iş sahibi olacağını sanan insanlar beni bir hayli güldürüyorlar zira iş hayatını gerçek anlamda görmediklerini bağıra bağıra belli ediyorlar :).

son olarak bu tarz depresif başlıkları açmaya devam ederek ( bi başlığınızı daha hatırlıyorum) kendinizi bi yerlere getiremezsiniz. mutlu ve başarılı olmaya siz bu kadar derecede umutsuzken biz ne desek boş olacak, fakat gördüğünüz gibi işini seven ve kazancı yüksek olan bi sürü insan daha şimdiden yazmış bile.
0
madyb
(11.05.10)
işimi sevmiyorum.

satış danışmanıyım. size şimdiki işimde aldığım rakamı söylesem götünüzle gülersiniz. daha öncekinde de pek kayda değer bir durum yoktu. işimde ilerlemem kendimden, ruhumdan, yaşamımdan fazlasıyla ödün vermeme bağlı. vermeyeceğim.

kullanılıyorsam benimde yeri geldiğinde, daha iyisini bulduğumda veya bulana kadar onları kullanmaya hakkım var.

ha şu da var. vicdanım rahat. bana verdiklerinin karşılığını fazlasıyla veriyorum. asıl mesele de burada zaten. sorulduğu zaman evet çalışkan dürüst adamdır derler. ama iş karşılık istemee geldiğinde veya en ufak bir hata yaptığınızda başınıza kakılacak bir mesele çıkabiliyor.

sokayım işlere diyorum çoğu zaman.
0
soul cancer
(11.05.10)
Tabiki de işimi sevmiyordum !!!

4 yıl üniversite 2 yıl master sonrasında okuduğum, dirsek çürüttüğüm eğitimimin dışında bambaşka bir alanda işe başlamıştım. Dünyanın 44 ülkesinde faaliyet gösteren çok uluslu ve kurumsal bir firmada...
Bir sabah uyandım işe gidiyorken, sürekli aklımdan, gözlerimin önünden şu cümle geçti. ''Kendi kaderini yaz'' akabinde şirkete girdiğim gibi masama oturdum istifa mektubumu yazdım...Altına da afilli bir imza attım... İnsan kaynaklarına teslim ettim... Bir sigara içtim, sigaramdan her nefes çekişte o cümle geliyordu gözlerimin önüne...
Başarmıştım belki de kaybetmiştim...Ama beni mutlu eden, kendim için bir şey yapmıştım...İstifa etmiştim...
0
madduwattas
(11.05.10)
aslında hazır böyle bir konu bulmuşken içimi döküp rahatlamak istiyorum müsadenizle.

bendeniz liseden sonra 4 sene migrosta çalıştım. üniversiteyi açıktan okumaya gayret ettim. pek başarılı olduğum söylenemez. 4 senenin sonunda hala işimde bir rütbem olmadığı için askere gittim.

sonrasında gömlek firmasında çalıştım. bir şubesine müdür yaptılar beni. ama ne müdürlük! tam 1 ay boyunca izinsiz sabah 10 akşam 10 olmak üzere alışveriş merkezinde çalıştım. ulen parası iyi olsa çalışılır kabul. ama kardeşim 700 tl ye yaptım bu işi. herşey yolunda götümüzdeki kazıkla mutluyken beni işe referans gösteren arkadaşımı patron özel ofisine çağırıp bir güzel tartakladı. sebep mağaza açığı. açığın tutarı 500 tl. zorla istifa imzalattılar. mahkemeleri sürüyor (merak edene firma ismini özelden atarım). hal böyleyken benim orada durmam kendime yediremediğim bir durum oldu ve istifa ettim.

günler geçti ve ben bir ayakkabı firmasında işe başladım. oraya 2 senemi verdim ve işimde bir yerlere gelemedim. bakın takıldığım mesele şu. çalışmamı, satışlarımı efendi oluşumu tepedekiler beğeniyor. ben göz yumuyorum herşeye. fazla çalışma saatlerine ses çıkarmıyorum. gerektiğinde sabahlıyoruz hep beraber ama benim bir işim düşünce karşılığını alamıyorum. ne fazla mesai ücreti ne de başka birşey. satışlardan iyi para kazandım eyvallah. lakin sadece tek mağazası bayramda aylık 1 trilyon ciro yapan bir firma cozuttu ve çalışanların primlerinde kesinti yapma yoluna gitti. kriz dönemi tasarrufuymuş. hade len!

ilk fırsatta sigorta firmasından teklif alıp işe başladım. kabul edersiniz ki sigorta satmak ve insanları ikna etmek zor bir mesele. ben bu işte başarılı olamadım. 1 ay boyunca hiç satış yapamadım. anladım ki elle hissedilebilir birşeyi satmak (ayakkabı gibi) insanları geleceği için para ayırmaya (bireysel emeklilik ve sigorta) ikna etmekten kolay birşeymiş. ilk zamanlar motivasyon dolduran müdürümüz satmadan gelme laflarıyla iğnelemeye başlayınca bir gün ofisten çıkıp satış yapamayarak eve gittim.çayımı demleyip istifa mektubu hazırladım.

3 ay boşta kaldım. koca bir üç ay. şimdi başka bir ayakkabı firmasında işe başladım. maaşımı yazıyorum sıkı durun!

450 tl!
0
soul cancer
(11.05.10)
450 tl olan maaşımla artı prim alıcam bu ay. primde mağaza cirosunun kdv sini düşüp 1000/4 oranında para getirisi. yani;

mağaza ortalama 80 - 100 milyar ciro yapıyorsa biz 80 diyelim buna;

73,6 kdv siz. bunun binde dördü ;

300 lira para demek. maaşla etti 750 toplamda. ben haftanın 3 veya 4 günü sabah 10 akşam 10 çalışıyorum. bayram yok resmi tatil yok. bu tip işyerleri mesai ücreti vermiyor (esnek çalışma saatleri).

vay babam vay. durup bir düşüneyim. hmm. boşta kalmaktan iyidir.

işimi seviyor muyum?

nefret ediyorum.
0
soul cancer
(11.05.10)
hazır başladım bir de erkek kardeşimden örnek vereyim size. kızkardeşimde var. kardeşlik güzel. üç çocuğuz :)

erkek kardeşim okulu sevmedi. okuldan kaçıp birsürü sokak köpeğine beni kovalattığını bilirim. ortaokulda sigaraya başladı. okulu orta 2 de bıraktı.o zamanlar piçti. hala da öyle.

neyse.

bizimki rahmetli pedere okumucam ben dedi. babamda aklı başına gelir diye rot balans ustasının yanına topkapı sanayi sitesine verdi. kardeşim pederin restini gördü. bir hafta sızlandı ama haftanın sonunda eline para geçince yüzünde güller açtı. şimdi mi?

askerden sonra biriyle tanıştı. adamın brigstone lastik ve jant dükkanı var. gel demiş kardeşime hunter marka rot balans cihazı alıcam. dükkanın yanı boş. alet edevat dükkanın durumu hazır ben anlamam. sen başında dur kazancımız yarı yarıya.

rot balans ücreti 40 lira. günde en kötü ihtimalle 2 araba geliyor istanbul un yolları malum. kaldı ki bunun far ayarı var, jant düzeltmesi var.

maaşallah bizimki parasız gezmiyor. 3 ay boyunca kardeşim hergün cebime sigaramı aldı. harçlık verdi. sabah 8 de gidiyor. akşam 6 paydos. cumartesi öğlene kadar çalışıyor. pazar tatil.

işini seviyor mu?

az önce sordum. sevmesem yapar mıyım lan dedi.
0
soul cancer
(11.05.10)
öncelikle şunu söyleyeyim neden hep aynı mantık düşünüyoruz ki bir işe girmek ve para kazanmak sevdiğin işi yapmak ama yine bir başkasının şirketinde veya işinde her neyse. ya kendi işimi kurayım kendi işimi yapayım mantığı yok mu? çok baba bir şirkette finans da çalıştım biraz sabır gösterseydim hani şu rapor hazırlayan üst düzey yöneticilere sunan onlarla toplantılara giren adamlardan olacaktım belki de üst düzey yönetici ama tartmadı bünye fare gibi hissettim kendimi sabah gir plazaya akşam çık. bazen daralıyorum 10 dakika dışarda gezsem açılacam yani kafa dağılacak ama birinin git "10 dakika sonra gel" demesi ile aynı olmuyor benim on dakika. çok düşük sermaye ile kurulabilecek çok iş var illa üni mezunu olmaya gerek yok bende üni mezunuyum ama bu devirde para etmiyor etmeyecekte. her şey para değil ben önce ki işimde aldığım paranın 3 de birinden daha az paraya çalışıyorum şuan. belki aranızdan salak diyenler çıkacak ama o zaman ki mutsuzluğumu hatırladıkça şimdi gülümsüyorum. herkes bana imrenirken ( çevremdeki ve üni den arkadaşlar) ben nefretler içindeydim. arkadaşlarım şirketin herhangi bir şubesinde çalışmaya bile razıyken ben genel müdürlükteydim düşünün artık. mesleğimi pek sevdiğim söylenemez ama belkide başka çarem olmadığından ve biraz aklıma yattığından seviyorum sonuçta kendi işimi yapacağım. smmm stajyeri

sivrisinek dostum ben hiç bir arkadaşımın arandığını duymadım örnekleyeyim : itü uçak mühendisliğinden , ankara sbf den( yüksek lisansı da vardır) , odtü kimya - makina, bi de avukat olanlar var vs. taşra üniversitelerinden olanları yazmadım bunlar seçkin üni ve seçkin bölümlerde. hadi ben arızalıyım yaa bu adamlarda mı arızalı? uçak mühendisi adam iş bulamıyor makina mühendisliği alanında çalışıyor şimdi baktı olmuyor askere gitti. senin mantığın tam türkçesi şu "kendini pazarlamayı iyi bileceksin" (sakın yanlış anlaşılmasın) onuda her adam yapamaz. durumlar böyleyken böyle.
saygılar
0
seyduna6687
(11.05.10)
seydunya size katılmıyorum. zira aranan bir insan olmak için okul bitirip master yapmaktan fazlası gerekli :). herkesin düştüğü en büyük düşünce hatası bu: iyi okul bitirip bi de iyi bi yerde master yapmak... demişsinizki arkadaşım itü bitirdi uçak mühendisliği: güzel peki bu okul her yıl ve her yıl mezun vermiyor MU? diğer mezun olan arkadaşlardan ne artısı var ki bu arkadaşın (artık kaç yıldır mezun veriyorsa okul siz hesap edin) tercih edilsin ve aranan olsun. zamanla işinizde iyiyseniz zaten adınız çoğu yere sizden önce gitmeye başlıyor.
0
madyb
(11.05.10)
madyb örnek verdiğin uçak müh. arkadaştan yola çıkalım bu adam ilk 1000 e girdiği için okuldan bile burs alan istese tıp a girecek puanı almış yani zekası ortada bir adam. mng teknik te tübitakta staj yapmış. projelerde bulunmuş, güneş ennerjisi ile çalışan araba olayı vardı üniversiteler arası yarışma işte o projede yer almış aynı zamanda gerçekten sosyal insani yönü iyi( moda oldu bu laf) yani demek istediğim zeki ama andaval duran tiplerden değil kendini gösterebilen bir insan. ayrıca bu bölüm sadece itü de vardı şimdi izmir de bir üniversitede de var yanılmıyorsam ama orası daha mezun vermedi galiba. olsun olsun 70 mezun versin her yıl. askeriye kapıyor ama gitmiyor asker olmak istemiyyor. thy cuma günü görüşmeye çağırıyor ve görüşmeye gittiği adam cuma namazına gidiyor ( arkadaş namaza gitmeyince olmuyor tabi) sonra geliyor sen gel pilot ol diyor. özel uçak fabrikası olmadığı için iş alanı kısıtlı. bunlarıda bi göz önündde bulunduralım. yani donanımlı birisidir ama iş bulamıyor.
0
seyduna6687
(11.05.10)
selamlar

efenim ben seviyorum işimi, sıkıntım olursa çalıştığım yerler ile oluyor.

ben teknik lise okudum. akabinde 2 yıllık bir meslek yüksek okulunu çok büyük başarıyla 5. senenin sonunda kovularak tamamladım ve aöf kamu yönetimi okumuya başladım sırf askerden muaf olabilmek için. hala da okuyorum aöf'de. bu arada bi af çıktı ondan yararlanıp kovulduğum okuluma geri dönüp derslerimi falan verdim fakat halen bir çıkış belgesi yahut diploma neyim alabilmiş değilim. anlayacağınız 27 yaşında ve lise mezunuyum şu an.

lise bitti, cuma günü karneyi aldım sonraki pazartesi çalışmaya başladım. o gün bugündür de aralıksız çalışıyorum. şu an 2500'e yakın bir meblağ kazanıyorum. şimdi benle beraber aynı okulları okuyan arkadaşlarıma bakıyorum bir çoğu işsiz, kalanların bir kısmı okuyup ettikleri ile alakasız işler yapıyorlar ve bir kısmı da benle aynı işi yapıyorlar. benle aynı okulları okuyan ve hatta bitiren hatta ve hatta askerliğini yapıp gelen ve benle aynı işi yapan arkadaşlarım benden daha az kazanıyorlar. bu benim, yaptığımi işte üstad olduğumun göstergesi değil bunu biliyorum, zaten yemiş bitirmiş de değilim. fakat sanıyorum ki az evvel 3 gruba ayırdığım arkadaşlarımın içerisinde yaptığı işi seven bir tek ben varım. ve daha geçtiğimiz hafta 2 farklı teklif aldım. her hafta böyle 2-3 teklif almıyorum tabi ki ama "piyasa"daki diğer çalışan tanıdıklarıma göre bana olan talep daha fazla diyebilirim.

"insan yaptığı işi severse iyi kazanır" ya da "iyi kazanırsan yaptığın işi seversin" gibi sonuçlara varmaya çalışmıyorum yanlış anlaşılmasın. ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, liseye başladığım zaman yapmak istediğim işi biliyordum, bu yüzden meslek lisesine yazıldım bu yüzden 1. senenin sonunda teknik liseye geçiş yaptım. ve şimdi o zaman yapmak istediğim işi yapıyorum. belki de benim işimi seviyor oluşumun nedeni budur. bilemiyorum :P

bu arada programlamacıyım.
0
barbaroj
(11.05.10)
öncelikle @soul cancer allah kolaylik versin.

bende hobisini işe dönüştüren yani sevdiği işi yapan şanslı vatandaşlardanım. işimde 5. yılım bitiyor ve aldığım maaş ile keyfe keder yaşıyorum. diğer arkadaşların dediği gibi işini severek yapmak bir çok şeye katlanmayı ve inatçı olmanı sağlıyor. haliyle istikrar başarı getiriyor. tabi ileriyi hiç bir zaman tahmin edememeye alışmak ve günlük yaşamaktan mutlu olmak gerekiyor. her an herkez işsiz kalabilir.

okul olayına bu kadar takılmaya gerek yok türkiyede yaşıyoruz. emeklerin paraların üstüne bir bardak su içip yolunuza devam edin.
0
fukka
(11.05.10)
yazılımcıyım, sektörde 10ncı yılım doldu bu süreç içerisinde halihazırda çalıstığım kurum 2nci işyerim.

Yazan arkadaşların iletilerini okudukça memleketin aslında nasıl yaşanmaz bir yer haline geldiğini sırf bu sebepten kaynaklı "mutsuzum" diye bir işi bırakmanın doğru olup olmayacağını sorguluyorum.

Yaptığım işi seviyorum, tercih şansım olsa yine aynı işi yapmak isterdim. 7sene boyunca bünyesinde çalıştığım kurumdan sırf mutsuz olduğum için ayrıldım, maddi olarak bir sıkıntım yoktu ancak nedenini bilmediğim bir mutsuzluk dolayısıyla artık o kuruma gitmek istemiyordum (kaşınmak değil bu).

3 yılımı doldurduğum bu yeni kurumda da esasında mutlu olmadığımın farkındayım, yönetici pozisyonundayım, çoğu kişi için güzel şartları olan bir işim var ancak "mutlu değilim" (orta yaş bunalımı dedikleri nane bu olsa gerek) saat 10:15 ve ben odamda alkol almaya başladım :) sanırım içerisinde bulunduğum mutsuzluktan kısa süreli kaçışın yolu bu.

özetle işimi seviyor / kurumu sevmiyorum, dolayısıyla bu şartlarda birbirine küs olan karı kocanın aynı yatakta soğuk bir şekilde uyumasına benzettiğim ilişkiyide sonlandırmak gerekiyor.

bu kararımla birlikte maddi sıkıntı yaşayacağımda aşikar, lakin daha huzurlu olacağım gibi.

@lucy in the sky with diamonds , pek sorunun cevabı olmasa dabir kaç bişey yazmak istedim.
0
drunkfish
(11.05.10)
hem okuyup hem calisiyorum icmimarim, belki herkezin imrendigi bi alan, calisma sartlari rahat ,okula gitmeme izin veriyorlar ama isimden nefret ediyorum 650 lira aliyorum fuuuuuuuuuuuuuuck
0
kakashi
(11.05.10)
işini sevmek biraz çetrefilli bir konu, yani eğer sanatla bilimle ilgili bir iş değilse benim görüşüme göre hiçbir işi sevmek mümkün değil. Sonunda dönüp dolaşıp politikaya dayanıyor ucu. Biraz kafası uyanık, sistem düşmanı biriyseniz her türlü meslek/iş bir süre sonra manasızlaşmaya başlar.

4 yıllık lisans eğitimine severek girip nefret ederek çıktım. Bilim yapmak gibi yüce birşey gözümde küçüldü, belki bir çıkış yolu bulmalıydım ama ben sırt dönmeyi tercih ettim. Okuldan hemen sonra alakasız pek çok yerde çalıştım. Bir üsre iyi gitti sonrasında hepsinden nefret ederek ayrıldım. Öyle böyle değil hem de çağıl çağıl bir NEFRET akmasından bahsediyorum. Son işim çok rahat bir ortam, süper çalışma saatleri falan derken ayakta adam düdüklüyordu. Ufacık havasız bir alana tıktıkları insanların üzerine basarak büyüyen pastayı kendine ayıran ve bize ambalajı reva gören bir işleyiş. Bunları görerek ben işime bakarım diyemiyorsunuz, en azından ben diyemiyorum, sokarım çarkına diyip ayrıldım işten. Beş parasız.

Sistem çökmüş zaten, şimdiye kadar "ssk! emeklilik! yapma demiyorum emekli olunca hobi olarak yap!" diyerek iyi bir uyutmuşlardı ama ben köle olsam nolur 58 yaşıma kadar asgari ücretten halliceye talim edip sürekli bir gelecek kaygısıyla yaşayacaksam? 58 yaş az değil yahu!
0
süpermaninkızı
(11.05.10)
şimdiye kadar bir çok farklı yerde çalıştım. ama oturup da bir cv'ye yazabileceğim şeyler değildir bunlar.günü kurtarma çabası içerisinde idim hep.
bilgisayar teknik servisinde de çalıştım ki 10 senedir bilgisayar kullanıyorum.hani gözüm kapalı söker takarım pc'yi. he, ne işine yarıyo dersen, kendi işime yarıyo derim. emlakçılık yaptım. garsonluk yaptım barmenlik yaptım. liseden mezun olalı 5 sene oluyo ve ben hala üniversite birinci sınıftayım. bu okul bitecek..
türkiye şartlarına göre iyi bir okul denebilir aslında okuluma da.iş arıyorum halen de.ikinci öğretimde okuyorum ve bütün gün boş durmak yerine çalışmayı yeğliyorum.ama iş veren var mı ? yok. gidip muhasebecilerle konuştum. adamlar sırf ssk ödememek için iş vermiyorlar. ssk ödemeyin dediğimdeyse kararsız kalıyolar.
fakat şöyle söyleyebilirim, patron olgusu sorun yaratmadıkça çalışmayı da iş yerinde bulunmayı da seviyorum. çalıştığım bütün işlerde de mutluydum. verimli olduğumu hissettiğim sürece..
şimdilik tecrübe yetersiz görünebilir ama şöyle söyleyeyim: bu memlekette üniversite okunmadan bi b*k olunamayacağı görüşünde birleşen bir toplum var olduğundan, ve hatta üst düzey yöneticiler bile nereden mezun olduğun önemli değil, kafan çalışıyosa, detayları görüyorsan, bir bütünü kafanda parçalara ayırabilip sorunları çözebiliyorsan elinde de diploman varsa piyasada mükemmel olmasa da iş bulup yükselirsin diyorlar. bunu bir çok kişiden duydum. işinde yükselmek de yukarıda sayılı yetilerinin geliştirilmesi ile alakalı.ki söyleyenlerin hepsi de lokal veya ülke bazında ismi bilinen markalaşmış ve kurumsallaşmış firmaların genel müdürleri veya genel müdür yardımcıları.
mevzu şu ki, işini sevmek veya sevmemek işinde yakalayabildiğin başarı ile alakalı genelde. maslow'un piramidine falan girmicem hiç. ama haklılık payı da var kendisinin.ayrıca genelde diyorum çünkü mutsuzlukların çoğu işte profesyonelleşme sürecinden sonra artık daha fazla gelişememekle alakalı olgulardan kaynaklanıyor.ya da iş arkadaşlarının sevilmemesi, patronun sevilmemesi türden sebeplerle..(zaten patron dediğin sevilir mi lan ?! =) )

durduk yerde sırf mutlu olmak için sektör değiştiren, iş değiştiren, hatta ülke değiştiren insanlar da tanıyorum. ve evet sonuç başarılı. onlar mutlular. ki kendimde de bu potansiyeli görüyorum. netekim her şeyi bi anda silip yeni bi şehirde başladım ben de hayatıma ve şu anda meyvelerini topluyorum bu kararımın. iyi veya kötü. mutluyum ama..

iş hayatı da özel hayat gibi aslında..hem sevdiğin hem de seviştiğin bir sevgilin/eşin olabilir mi sorusuyla paralel bu soru. insanın hem zevk aldığı hem de üstüne para aldığı bir işinin olması mümkün..hem sevdiği hem seviştiği kişiyle yaşayabilmesi kadar mümkün..
0
diggity
(11.05.10)
Bende meslek lise ve ardından 2 yıllık biyomedikal bitirdim. Mezun olduktan sonra Uzun süre işsiz kaldım. Burger Kingte çalıştım, Bİlgisayar teknik servisinde çalıştım bir arkadaşımın firmasında, maaş sigorta yok arada bir aldıklarımı saymazsam hayrına çalışmış oldum. Orada çalışırken iş aramaya devam ettim fakat bulamadım. Sonunda 5 ay önce mesleğimle pek alakalı olmayan bir sektörde Teknik servis sorumlusu olarak göreve başladım.Ünvanıma aldanmayın sadece göstermelik.
Çalıştığım firmada iki adet mühendis,iki tekniker, 4 tanede işçi var fakat bunların arasında bana işi bilen, bildiklerini bana öğretecek yardım edecek işi bilen usta kıvamına gelmiş kimse yok. Kendi çabamla bir şeyleri başarmaya çalışıyorum elimden geldiğince ve bugüne kadar idare ettim. Fakat üstesinden gelemediğim bir arıza ile karşılaştığımda benden kötüsü yok. Müdüre ben eğitim istiyorum dediğimde ben eğitim aldım da sana eğitim vereyim diyor. Hal böyle olunca benim üzerime çok büyük bir sorumluluk biniyor. Bazen diyorum istifa edeyim, sonra işsiz olduğum günler aklıma geliyor, vazgeçiyorum... Ne yapacağımı şaşırmış haldeyim bana bir fikir verin dostlar
0
mr fusion
(11.05.10)
Bu duyuruyu görmemiştim ama gören bi arkadaşım sen bunu cevaplamalısın diye habr verdi, arayıp bulup linki gönderdi sagolsun.

uluslararası ilişkiler mezunuyum ve mezun olmaya yakın, bilen bilir, bnaka uzman ve müfettişlik sınavları başlar, iktisadi idari bilimler mezunu herkes gruplar hatta sürüler halinde bu sınavara girer. Neyse ben de girdim, bu arada ODTÜ'de bi master prıogramından kabul almıştım ona gidicem diye planlıyordum ama bi yandan iş de bulmam gerekiyordu ekmek parası vesilesiyle. Neyse işte akbanktır garantidir vs derken işbankasının uzman yardımcılığı sınavını kazandım ve uzuun bir sınavar mülakatlar silsilesinden geçtiğim için, görece iyi bir ücret vaadettikleri için, istikrarlı bi gelecek vaadetikleri için(keza işbankası çok extreme kişisel bi durum olmadıkça işten atmıyor ve kariyer çizgin en başından beri belli) masterı falan bırakıp o şatafatlı genel müdürlük kulelerinde işe başladım. Ama daha ilk haftadan (eğitimin ilk haftası) bunun hiç bana göre bi iş olmadığını anladım. Bi kere etek ceket giyiyordum, çok hiyerarşik bi yapılanması vardı, güneşışığı görmeden florasan ışığında çalışıyrudm, gerçek oksijen almıyorduk, sürekli bir turnikeler, plazalar, asansörler vs gına gelmişti. Pazar akşamları oturup ağlıyordum, sabhjalrı mutsuz uyanıyrodum vs. Onun ötesinde yaptığım işe çok yabancıydım, dış ticartelerle ilgilib i finans işi yapıyorduk, herkes sürekli şikayetleniyordu, şubelerle telefonda konuşmaktan sesim gidiyordu, bir paragraf mail atmak için bile insiyatifim yoktu, yazıdığım herşey birilerinin oanyından geçip 3 kişiye imzlalatılıyordu, herşeyin hardcopysi dosyalanıyordu vs hep tiksindiğimiz devlet bürokrasisinn kağpıt kürek işlerinin tam ortasına düşmüştüm. Çook mutsuzdum hatta net şekilde depresyondaydım. Sonra iş aramaya başladım, reklam-medya sektöründe pijamayla-kotla işe gidebileceğim, hiyerarşik olmayan yaptığım iş beyaz yakalılarca hakir görülse bile kendi insiyatifi vev yaratıcılığımı ortaya koyabileceğim bir sektörde iş arıyordum. 2 ay kadar iş aradım, sonra bi riş arkadaşımın vasıtasıyla daha düşük maaşlı bir iş buldum ve uluslararası bir şirkette, bir medya ajansında eskisinden çok daha düşük bir maaş ve sıfır iş güvencesiyle çalışmaya başladım.

İş değiştirme aşamam çok sancılı oldu, bankadaki kimse anlayamadı, tutunamadı gözüyle baktı çünkü herkes olabilcek en iyi işin o olduğunu düşünüyordu, iyi maaş, iş güvencesi, sağlık güvencesi, havalı şık kıyafteler, plaza vs vs. Ailem de çok karşı çıktı, beni büyümemekle maymun iştahlı olmakla suçladılar ama ben verdiğim kararda çok emindim çünkü mutsuzluğum artık elle tutulabilir gözle görülebilir bir hal almıştı. Velhasıl kelam, çok sevdiğim çok mutlu olduğum, işimi sevdiğim, insanları sevdiğim, maaşımın giderek arttığı hatta daha iyi maaşla başka bir ajansa transfer olduğum, işimle ilgili konularda okuyuz araştırmayı sevdiğim bir mesleğim oldu. Master içimde kaldığı için Galatsaray iletişimde reklamcılıkla ilgili ikinci öğretim master yaptım. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Bazen kimse onaylamasa ve hatta siz bile doğruluğundan emin olmasanız bile sizi mutsuz eden şeyleri bi cesaretle bırakmak gerekiyor bence :)
0
purpurum
(12.05.10)
(2)

kpssye nasıl gircem?

redskull
4 yıllık reklamcılık ve halkla ilişkiler okudum bakanlık falan fark etmes devlete kapağı atmam lazm. kpssnin hangi oturumuna gireceğim?
4 yıllık reklamcılık ve halkla ilişkiler okudum bakanlık falan fark etmes devlete kapağı atmam lazm. kpssnin hangi oturumuna gireceğim?
0
redskull
(10.05.10)
benim bildiğim sadece cumartesi günü olan oturuma giriyorsun.. e tabi başka zımbırtısı varsa bilemem..
0
cikklett
(10.05.10)
sadece düz memur olmak için kpss b grubuna giriyorsun...yani tek oturumuna...eğer ki uzman memur olmak için yani kendi alanında uzmanlık için giriceksen iki oturuma da katılmak zorundasın...sadece cumartesi gün ki oturuma yani genel kültür ve genel yetenek sınavına tabi tutulcaksın..
0
madduwattas
(10.05.10)
(3)

Şecere

metal revolution
Şeceremi, bir diğer deyişle soyağacımı nasıl çıkartabilirim?
Şeceremi, bir diğer deyişle soyağacımı nasıl çıkartabilirim?
0
metal revolution
(06.05.10)
Bağlı bulunduğunuz nüfus müdürlüğüne gidip oradan aile dökümünüzü alabilirsiniz. Biraz çaba ile 1850'ler civarına da inebilmek mümkün eğer eski Türkçe biliyorsanız. Tek tek aile fertlerinin geldikleri kütük araştırılabilir. Daha geriye gitmek ancak ailede sizden evvel ilgilenenler varsa mümkün olabiliyor.
0
wenge
(06.05.10)
Anladım. Valla ailede sanırım sırf erkeklerin listesinin tutulduğu bir liste var ama kadınların olmadığı bir liste de kısır kalıyor haliyle... Yine de çok sağolasın... :-)
0
🌸metal revolution
(07.05.10)
Osmanlıcayı cok iyi bilmen gerekiyor. Tereke defterlerini inceleyebilmen açısından.
0
madduwattas
(07.05.10)
(6)

hangi tarife ?

angle14
vodafone kullanıyorum,her yonu arıyorum ve gunde 5ten fazla mssj atmıyorum,faturalı hat kullanıyorum çok fazla fatura odemek istemiyorum (50 lıradan fazla) hangi tarifeyi kullanabilirm?
vodafone kullanıyorum,her yonu arıyorum ve gunde 5ten fazla mssj atmıyorum,faturalı hat kullanıyorum çok fazla fatura odemek istemiyorum (50 lıradan fazla) hangi tarifeyi kullanabilirm?
0
angle14
(04.05.10)
aylık 400dk kadar arıyorsan her yone 35 tl lik bişi var onu kullanabilirsin.
0
bryan fury
(04.05.10)
Cep Limitsiz tarifelerinden birini seçebilirsin... Aylık 55 TL sabit ücret ile her yöne 500 dk tüm Vodafone ve tüm sabit hatları aramak ücretsiz. Ayrıca 6 tl karşılığında sınırsız mesajlaşma imkanına sahip olabilirsin.
Fark Var !!!!
0
madduwattas
(04.05.10)
kamu 20 -30 -40 lık paketler ile kamucular arası 2000 -3000 - 4000 dak. diğer yönlere 200 300 400 dak. no mesaj.
0
McCoy
(04.05.10)
her yönü ne kadar aradığına bağlı bir de. mesela ayda 2.5 saat bana yeter diyorsan aylık 15 liraya her yönü arayabilirsin. mesaj ücretli ama. bunun bir üstüde @bryan fury nin dediği.
0
copy paste
(04.05.10)
tam madduwatas'ın bahsettiği tarifeyi önermek için açmıştım. kendim de bir ay kadar önce o tarifeye geçtim.

yalnız, 6 tl sınırsız mesaj olayını bilmiyordum. geçiş yaparken konuştuğum yetkili bana böyle bir şeyden bahsetmedi. nasıldır o?
0
atesikus
(04.05.10)
Mesajlaşma tarifeleri yeni çıktı...ayrıntılı bilgiyi aşağıda ki linkten öğrenebilirsiniz...

www.vodafone.com.tr
0
madduwattas
(04.05.10)
(3)

bi şarkıyı telefon melodisi yapmak

lacivert
selamlar, bı mp3 formatlı parcayı kesıp bıcmek ıstıyorum. daha dogrusu bı yerınden sonrası cok guzel, telefonuma melodı olsun calsın. nası yapıcam pekı ? bilgisayarda mp3gain ve combofix diye iki program var, ne işe yarar bunlar, bu işe yararlar mı?
selamlar, bı mp3 formatlı parcayı kesıp bıcmek ıstıyorum. daha dogrusu bı yerınden sonrası cok guzel, telefonuma melodı olsun calsın. nası yapıcam pekı ? bilgisayarda mp3gain ve combofix diye iki program var, ne işe yarar bunlar, bu işe yararlar mı?
0
lacivert
(22.01.10)
Dostum ''Goldwave'' adında bir program var.. Bu programla istediğin yerden kesebilirsin...İndir kur sarkıyı at kes telefona at hepsi bu...
0
madduwattas
(22.01.10)
ucan sincap
(22.01.10)
acoustica mp3 mixer
0
esenboga
(22.01.10)
(2)

öğrenim kredisi

TUBA06
kardeşime öğrenim kredisi çıktı ama almak istemiyoruz almadığımız taktirde herhangi bir ücret ödüyomuyuz benim arkadaşlarımada öğrenim çıkmış ama onlar almamışlardı ve ikinci dönem bir miktar para ödemişti oyüzden sordum cevaplarsanız sevinirim.
kardeşime öğrenim kredisi çıktı ama almak istemiyoruz almadığımız taktirde herhangi bir ücret ödüyomuyuz benim arkadaşlarımada öğrenim çıkmış ama onlar almamışlardı ve ikinci dönem bir miktar para ödemişti oyüzden sordum cevaplarsanız sevinirim.
0
TUBA06
(22.12.09)
almazsanız ücret ödemezsiniz. Eğer ki krediyi almak istemiyorsanız, noterden almamanız gereken senedi almayın :D yani senedi imzalamayın...eğer imzalarsanız krediniz yatar ve borclanırsınız. Ama bu yıl alayım birdahaki yıl kestiririm (krediyi) diyenlerdenseniz alıp kestirebilirsiniz (krediyi)...
0
madduwattas
(22.12.09)
bugün senedi yatırmaya gittiğimde sanki almak istemyenler buna dair bir dilekçe getirmeli gibi bir yazı gördüm.
0
kofteburger
(23.12.09)
(4)

windows live messenger 2009

sezercik yavrum benim
duyuruda aradım da saçma saçma başlıklar çıktı ehehe.(tamindir.com'dan indirip) kurdum şimdi lakin oturum açtıktan 10 saniye sonra kapanıyor kendi kendine. masaüstü bilgisayarımda bi problem yok, sorun dizüstü bilgisayarda. modemde falan da problem yok yani...ne ola ki?
duyuruda aradım da saçma saçma başlıklar çıktı ehehe.

(tamindir.com'dan indirip) kurdum şimdi lakin oturum açtıktan 10 saniye sonra kapanıyor kendi kendine. masaüstü bilgisayarımda bi problem yok, sorun dizüstü bilgisayarda. modemde falan da problem yok yani...

ne ola ki?
0
sezercik yavrum benim
(22.12.09)
bu sıralar çoğu kişide olan bir sorun bu. çözümünü hala tam olarak bilmiyorum. sırf bu sorun yüzünden hala eski sürümü kullanıyorum bende. sanırım programın kendi i.neliği çünkü format attıktan sonra bile aynı sorunu yaşayanlar var.

şimdilik www.ebuddy.com u deneyebilirsiniz web messenger olarak. alıştıktan sonra msnden çok daha şirin ve kullanışlı geliyor.
0
kojiro
(22.12.09)
bana da olmuştu, kullandığım antivirüs programını güncelledim sorun kalktı.
antivirüsü devre dışı bırakınca da girilebiliyor bu arada..
0
j lithium
(22.12.09)
super antispyware diye bir program var.. indir tarattır bilgisayarını... taramabittikten sonra girebilirsin... bende de aynı sorun vardı.. meğersem orda burda fink atarken pc ye giren trojanlardan ötürü böyle kapanıp acılıyormus...yap bu işlemleri sonucu da bildirirsin..
0
madduwattas
(22.12.09)
madduwattas, söylediğin yolla sorunu hallettim :) 10 dakikadır düşmüyorum, daha da düşmem heralde ehehe. 2 tane trojan buldu program, silince düzeldi...

Herkese teşekkür edenzi.
0
🌸sezercik yavrum benim
(22.12.09)
(2)

ingilizce öğrenmek istiyorum

yeşilqueen
slm.şu an bulunduğum yer ingilizce kursuna gidebileceğim biyer değil.internetten yada cd si falan olan,evden takip edebileceğim bişi istiyorum.derdimi anlatacak kadar öğrensem benim için yeterli.işyeri için falan değil,kendim için.şimdiden teşekkürler
slm.şu an bulunduğum yer ingilizce kursuna gidebileceğim biyer değil.internetten yada cd si falan olan,evden takip edebileceğim bişi istiyorum.derdimi anlatacak kadar öğrensem benim için yeterli.işyeri için falan değil,kendim için.şimdiden teşekkürler
0
yeşilqueen
(21.12.09)
merhaba, Daylight eğitim seti var..İnternette linkleri dolaşmakta.80 bölümden olusuyor.. film izler gibi hocayı izliyorsun..gayet güzel bir set.. öneririm..Üds ve toefl sınavımda cok faydası olmuştu.
0
madduwattas
(21.12.09)
teşekkürler,baktım benim için biraz fazla bile
0
🌸yeşilqueen
(21.12.09)
(1)

yüksek lisans bitmeden başka bir yüksek lisans programına kayıt yapılabilir mi?

faideli bilgiler
soru başlıktadır... başka bir okul veya aynı okulda başka bir program. eski program bırakılabilir. sorun değil. devam etmeyi düşünmüyorum çünkü.
soru başlıktadır... başka bir okul veya aynı okulda başka bir program. eski program bırakılabilir. sorun değil. devam etmeyi düşünmüyorum çünkü.
0
faideli bilgiler
(21.12.09)
Önceki yüksek lisans programını bitirmesende okulu bıraktığını bildirmen gerekiyor. Okuldan bıraktığına dair tasdikname aldıktan sonra özgürsün... istediğini yapabilirsin... baska bir üniversitenin master programlarına basvurabilirsin... ve programa yerleşebilir gününü gün edebilirsin... atılmadıktan sonra sorun yok... yeter ki kendi isteğinle bırak...nerden mi biliyorum... ee biz de yaşadık simdi doktora yapıyoruz babalar gibi...
0
madduwattas
(21.12.09)
(7)

everest webcam driver

madduwattas
Arkadaşlar elimde everest marka ışıklı bir kamera var.Driverini bulamadım.Elinde olan varsa yükleyebilir mi ? Çok teşekkürler.
Arkadaşlar elimde everest marka ışıklı bir kamera var.Driverini bulamadım.Elinde olan varsa yükleyebilir mi ? Çok teşekkürler.
0
madduwattas
(20.12.09)
modeli cartı curtu yazarsan sanırım daha iyi olur?
0
vurursa gol olur
(20.12.09)
markası everest modeli HY8131A...
0
🌸madduwattas
(21.12.09)
çok afedersin ama model numarasını google'a yazsaydın çoktan bulmuştun.

www.driverlar.com
0
sutlu nescafe
(21.12.09)
yazmıştım zaten...ama siteleri açmıyor...driveri bulamadım...setup dosyası lazım..
0
🌸madduwattas
(21.12.09)
driverindirfull.blogcu.com bu olmalı büyük ihtimal.
0
vurursa gol olur
(21.12.09)
çok teşekkürler, doğru program... ++++ rep !!
0
🌸madduwattas
(21.12.09)
bi de tık işareti koysanız seviniriz.
0
vurursa gol olur
(25.12.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.