green knight
Beyoğlu'nda fasılı şarkıcısı türkücüsü dansözü OLMAYAN, dostlarla gidip birbirimizi duyabilecek şekilde sohbet edebileceğimiz, sıcak samimi güzel bi meyhane tavsiye etsenize a dostlar.
Beyoğlu'nda fasılı şarkıcısı türkücüsü dansözü OLMAYAN, dostlarla gidip birbirimizi duyabilecek şekilde sohbet edebileceğimiz, sıcak samimi güzel bi meyhane tavsiye etsenize a dostlar.
0
edemiyorum. yukarıda edilenleri de biliyorum, yakup da refik de artık meyhane değil ne yazık ki. beyoğlu gelgeç müşterisine göre konum almışlar. ama tabii onlara gidin başkalarındansa.
0
EXXE01
Annemlerin elinde 200k civarı para var ve benden tavsiye istediler ev almak için memur ailesi olduğumuz için para çok kıymetli İstanbulda nerelere hangi projelere bakmalı? Ben özellikle 3 havaalanı çevresine bakıyorum ama bir şey de bulabildiğim yok şu ana kadar.yardıma ihtiyaç varSaygılar
Annemlerin elinde 200k civarı para var ve benden tavsiye istediler ev almak için memur ailesi olduğumuz için para çok kıymetli
İstanbulda nerelere hangi projelere bakmalı?
Ben özellikle 3 havaalanı çevresine bakıyorum ama bir şey de bulabildiğim yok şu ana kadar.
yardıma ihtiyaç var
Saygılar
İstanbulda nerelere hangi projelere bakmalı?
Ben özellikle 3 havaalanı çevresine bakıyorum ama bir şey de bulabildiğim yok şu ana kadar.
yardıma ihtiyaç var
Saygılar
0
komşuluk, insanlar arası nezaket vs. sizin için çok önemliyse sitelere yaklaşmayın.
hoş zaten memur ailesine uyan yerler ya apartman ya da müstakil evlerdir.
hoş zaten memur ailesine uyan yerler ya apartman ya da müstakil evlerdir.
0
malesef 200k ile merkezi, ulaşımın göbeğinde bir yerden ev almak oldukça zor artık. ya da harabe binalardan alıyorsun
0
exodia
az önce de başıma geldi dün gecceden beri 5 kere en azından bir kaç snliğine sözlük kitleniyor sadece benim mi başıma geliyor ?
az önce de başıma geldi dün gecceden beri 5 kere en azından bir kaç snliğine sözlük kitleniyor sadece benim mi başıma geliyor ?
0
cgtto102
başlıktaki otoyu tavsiye eder mısınız ? Aradığım özelliklerin tamamı var c segmenti, az yakıyor görünüşü güzel. Yalnız hakkında bilgiye sahip degilim ve internette inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Bir de 2006 model 86000 km de hatasız bir 1.3 cdti enjoy un fiyatı nedir? 30 bin tl normal mıdır ? T
başlıktaki otoyu tavsiye eder mısınız ? Aradığım özelliklerin tamamı var c segmenti, az yakıyor görünüşü güzel. Yalnız hakkında bilgiye sahip degilim ve internette inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Bir de 2006 model 86000 km de hatasız bir 1.3 cdti enjoy un fiyatı nedir? 30 bin tl normal mıdır ? Teşekkürler şimdiden
0
performans yerine ekonomi arıyorsan tercih et. güzel araç yıllarda kullandım.
sahibinden.com'a gir diğer ilanlara bak kafanda bir fiyat oluşur.
sahibinden.com'a gir diğer ilanlara bak kafanda bir fiyat oluşur.
0
baktım hatasız ve bu km de 29 32 arası gidiyor, fakat o kadr etmezciler sardı 4 bir yanımı su aralar. Adam da haber bekliyor. Ankara da kullanacağım, cok performans beklentim yok .
0
Ben Adana'da bu modelin Cosmo yani biraz daha özellikli 40000 km de olanı 36000 liraya satıyorum 2009 model .
0
4 saat önce 23.500 liraya 156 binde etek altı boyalı enjoy spor paket astra için kapora aldım. bana fiyatı yüksek geldi.kilometreye özellikle dikkat etmenizi öneririm. kilometreyi geri çekmek çok basit bir olay.
0
efendilik dizboyu
nedir? hepsini hepsini okumak istiyorum.
nedir? hepsini hepsini okumak istiyorum.
0
2 tane var sanırım.
1. Cemal Süreya - Üvercinka
2. Kemal Sayar - Ruknettin'in Kalbi İçin Kehanetler
1. Cemal Süreya - Üvercinka
2. Kemal Sayar - Ruknettin'in Kalbi İçin Kehanetler
0
Nazım Hikmet'in Kuvayi Milliye eserinin Başlangıç kısmındaki Onlar şiiri ve yine Kuvayi Milliye'de Sekizinci Bap. Hani Afyon Kocatepe'de Atatürk'ü anlattığı şiir. Kuvayi Milliye'yi mutlaka oku. Zaten uzun bir eser.
Bir de Ahmet Muhip Dıranas'ın Fahriye Abla şiirini severim..
Bir de Ahmet Muhip Dıranas'ın Fahriye Abla şiirini severim..
0
istiklal marşı.
napayım en sevdiğim ilk ezberlediğim en uzun şiir.
hoş şiirden anlamam ama.
ha bi de rıhtıma uyuyan gemi var.
napayım en sevdiğim ilk ezberlediğim en uzun şiir.
hoş şiirden anlamam ama.
ha bi de rıhtıma uyuyan gemi var.
0
ağzına sıçarlar senin, annenle baban.
niyetleri bu olmayabilir, ama sıçarlar.
hatalarıyla doldururlar seni, fazladan
birkaç da sana has ilave yaparlar.
ama onların da ağzına sıçılmıştır vaktiyle,
eski usul şapkalı paltolu aptallar tarafından,
vakitlerinin yarısını saçma bir ciddiyetle,
öbür yarısını da gırtlak gırtlağa harcayan.
insanın insana verdiği yokluktur ancak.
ve bu kıyı sahanlığı gibi derinleşir gitgide.
elinden geldiğince kurtul çabucak,
ve sakın ha çocuk yapayım deme.
philip larkin
niyetleri bu olmayabilir, ama sıçarlar.
hatalarıyla doldururlar seni, fazladan
birkaç da sana has ilave yaparlar.
ama onların da ağzına sıçılmıştır vaktiyle,
eski usul şapkalı paltolu aptallar tarafından,
vakitlerinin yarısını saçma bir ciddiyetle,
öbür yarısını da gırtlak gırtlağa harcayan.
insanın insana verdiği yokluktur ancak.
ve bu kıyı sahanlığı gibi derinleşir gitgide.
elinden geldiğince kurtul çabucak,
ve sakın ha çocuk yapayım deme.
philip larkin
0
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
0
kaldırımlar- Necip fazıl
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
II
Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.
İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.
Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
III
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.
Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.
Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.
Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
II
Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.
İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.
Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
III
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.
Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.
Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.
Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan...
0
kör edecek beni aydınlığın kör edecek
ben alışkın değilim gündüzlere
hele böyle güzelliklere
hep karanlıklarda yaşadım yıllardır
bilmiyor musun
çamurlara, çirkeflere bulandım
derin kuyular gördüm
taş zindanlar, korkunç mağaralar gördüm
derken sen çıktın karşıma
sende yıldızlar, sende güneşler sende dünyalar gördüm
ne ahmaklar arasında kalmışız meğer
kimse farkında değil güzelliğinin
seni etten, seni kemikten sanıyorlar
dudaklarını gören öpmeli diyor
saçlarını gören okşamalı
bana sorarsan
hiç dokunmadan sevmeli seni
ve geçip karşına ağlamalı
durmadan yorulmadan ağlamalı
biraz insan yaratıldığımız için
biraz tanrı olmadığımız için
ve bütün orospulukları için dünyanın
durmadan ağlamalı
gözpınarlarında yaş bitince
güzelliğin karşısında insan
kan ağlamalı
saadet ne senin hakkın, ne benim
hem mesut olmak yakışmaz bize
hep böyle çaresizlikler içinde kalmalıyız
yalnızlık tek tesellimiz olmalı
keder desen ekmeğimiz, suyumuz
ne çıkar sevişmekten yana nasibiniz olmasın
biz sevdikçe güzel oluyoruz
[ümit yaşar oğuzcan]
ben alışkın değilim gündüzlere
hele böyle güzelliklere
hep karanlıklarda yaşadım yıllardır
bilmiyor musun
çamurlara, çirkeflere bulandım
derin kuyular gördüm
taş zindanlar, korkunç mağaralar gördüm
derken sen çıktın karşıma
sende yıldızlar, sende güneşler sende dünyalar gördüm
ne ahmaklar arasında kalmışız meğer
kimse farkında değil güzelliğinin
seni etten, seni kemikten sanıyorlar
dudaklarını gören öpmeli diyor
saçlarını gören okşamalı
bana sorarsan
hiç dokunmadan sevmeli seni
ve geçip karşına ağlamalı
durmadan yorulmadan ağlamalı
biraz insan yaratıldığımız için
biraz tanrı olmadığımız için
ve bütün orospulukları için dünyanın
durmadan ağlamalı
gözpınarlarında yaş bitince
güzelliğin karşısında insan
kan ağlamalı
saadet ne senin hakkın, ne benim
hem mesut olmak yakışmaz bize
hep böyle çaresizlikler içinde kalmalıyız
yalnızlık tek tesellimiz olmalı
keder desen ekmeğimiz, suyumuz
ne çıkar sevişmekten yana nasibiniz olmasın
biz sevdikçe güzel oluyoruz
[ümit yaşar oğuzcan]
0
en sevdiğiniz şiir çok genel bir tanım, bir çok en sevilen şiir olabilir ama yine de;
Acıyor
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor
Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar
Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
Turgut Uyar
Acıyor
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor
Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar
Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
Turgut Uyar
0
silver apple
Şu yüzlerce yıl önce yapılmış, kaleler, camiler, kiliseler... artık yüzlerce eser depremlerde neden yıkılmıyor da, günümüz teknolojisiyle yapılmış olanlar hemen yıkılıyor?O eski olanlar bir sürü deprem görmüşler, temelleri bile yok. ayrıca bildiğin üst üste yığma taş ve aralarındaki çimento değil (b
Şu yüzlerce yıl önce yapılmış, kaleler, camiler, kiliseler... artık yüzlerce eser depremlerde neden yıkılmıyor da, günümüz teknolojisiyle yapılmış olanlar hemen yıkılıyor?
O eski olanlar bir sürü deprem görmüşler, temelleri bile yok. ayrıca bildiğin üst üste yığma taş ve aralarındaki çimento değil (bilmiyorum karışımın adını)
O eski olanlar bir sürü deprem görmüşler, temelleri bile yok. ayrıca bildiğin üst üste yığma taş ve aralarındaki çimento değil (bilmiyorum karışımın adını)
0
yapı tekniği yüzyıllardır bilinen bir sistem. adamlar bölgenin fiziksel koşullarını bilerek ona uygun yapılar yapmayı ve insan hayatını korumayı bundan 2000yıl önce ön görmüş ama senin müteahitler demir çimonta çalmayı daha akla yatkın bulmuş. misal şimdi çürük zeminle esenyurt a 20 kat dikmeye çalışıyorlar.
0
bunun birkaç sebebi var.
1 -eskiden tasarımlar şimdiki kadar iddialı değildi.
2- güvenlik anlayışı çok farklıydı ve özel yapılarda maliyet ön planda değildi.
2- bahsettiğiniz yapıların çoğu yığma türündedir. Bu tip yapılarda toptan göçme olması imkansıza yakındır. büyük depremlerde dahi sadece duvar hasarları görülebildiği durumlar olabilir.
daha başka sebepleri de vardır ama bu iki ana madde sebeplerin çoğuna yataklık etmektedir.
1 -eskiden tasarımlar şimdiki kadar iddialı değildi.
2- güvenlik anlayışı çok farklıydı ve özel yapılarda maliyet ön planda değildi.
2- bahsettiğiniz yapıların çoğu yığma türündedir. Bu tip yapılarda toptan göçme olması imkansıza yakındır. büyük depremlerde dahi sadece duvar hasarları görülebildiği durumlar olabilir.
daha başka sebepleri de vardır ama bu iki ana madde sebeplerin çoğuna yataklık etmektedir.
0
tukenmez adam ve lunker'e ek olarak şöyle bir durum var ki sanıldığının aksine bahsi geçen çoğu yapının %90'ı yıkılmıştır zaten.
0
eski yapılar bildiğin taşla kayayla yapılmış. şimdiki malzeme çimento. kaya, taş falan kullanırsan 5-10 katlı bina yapamazsın. çimento ve tuğla ile çık gökyüzüne kadar. ama dayanıklılık olarak da fark oluyor bu sefer. her binanın belli bir ömrü var. günümüzde 25 yıllık bir bina bile ben eskiyim diyor. ama 400 yıllık bir bina kaya gibi sağlam. çünkü zaten kaya :)
yani malzeme farkı var. eskiden kullanılan malzeme sağlammış ama günümüz binalarını yapamazsın onunla. natgeo'da bir belgesel vardı ilk gökdelenle falan alakalı 5 katlı mı neymiş. sonra çimento devrimini anlatıyordu, vs vs.
ayrıca tuğla dediğin şey ne, üflesen kırılan, içi hava dolu topraktan yapılma malzeme, yıkılır tabii.
ha bu sefer napıyorlar, bu sefer de prefabriklerdeki gibi esneyebilen malzeme kullanıyorlar. bina yamuluyor, yumuluyor ama yıkılmıyor. japonya'da olduğu gibi, evler salıncak gibi sallansa da bir şey olduğu yok. mesela ahşap bina da yıkılmaz, çünkü tahta da esneyebilen bir malzeme.
yani malzeme farkı var. eskiden kullanılan malzeme sağlammış ama günümüz binalarını yapamazsın onunla. natgeo'da bir belgesel vardı ilk gökdelenle falan alakalı 5 katlı mı neymiş. sonra çimento devrimini anlatıyordu, vs vs.
ayrıca tuğla dediğin şey ne, üflesen kırılan, içi hava dolu topraktan yapılma malzeme, yıkılır tabii.
ha bu sefer napıyorlar, bu sefer de prefabriklerdeki gibi esneyebilen malzeme kullanıyorlar. bina yamuluyor, yumuluyor ama yıkılmıyor. japonya'da olduğu gibi, evler salıncak gibi sallansa da bir şey olduğu yok. mesela ahşap bina da yıkılmaz, çünkü tahta da esneyebilen bir malzeme.
0
Mühendislikte overdesign diye bir kavram vardır. Tam olarak bilmediğin parametreleri en kötü durumu düşünerek tahmin edersin. Olayın diğer bir boyutu da ekonomidir. Mühendislik bir ihtiyacı en ekonomik şekilde karşılamayı amaç edinir.
Eski binalarda overdesign'ın allahı vardır. Ekonomi de şimdiki kadar önemli olmadığından, sıfır optimizasyonla binalar gereğinden çok çok daha sağlam yapıldılar.
Diğer bir boyut'ta yüzlerce yıldır yıkılmayan yapılardan bahsediyoruz. Bunlar en az bir kaç büyük depremden sağ çıkmış dayanıklılığı bu şekilde test edilmiş binalar. Aynı dönemlerde yapılıp depremlerde zarar gören/yıkılan binalar da var.
Kale olayına ise hiç girmemek lazım. Kale dediğin zaten depremden çok daha yıkıcı saldırılara (mancınık/top vs.) göğüs germek üzere tasarlanmış bir yapı.
Eski binalarda overdesign'ın allahı vardır. Ekonomi de şimdiki kadar önemli olmadığından, sıfır optimizasyonla binalar gereğinden çok çok daha sağlam yapıldılar.
Diğer bir boyut'ta yüzlerce yıldır yıkılmayan yapılardan bahsediyoruz. Bunlar en az bir kaç büyük depremden sağ çıkmış dayanıklılığı bu şekilde test edilmiş binalar. Aynı dönemlerde yapılıp depremlerde zarar gören/yıkılan binalar da var.
Kale olayına ise hiç girmemek lazım. Kale dediğin zaten depremden çok daha yıkıcı saldırılara (mancınık/top vs.) göğüs germek üzere tasarlanmış bir yapı.
0
titanyum
Yardımcı olur musunuz?
Yardımcı olur musunuz?
0
ead ve acd aynı yayı gördüğü için acd 55, daha sonrasında da üçgenin iç açıları toplamından dcb 65 çıkıyor.
0
nemo problemo
ilk başladığımda 4-5 tane yaparken şimdi 3-4 set yapıyorum diyen var mı? ne kadar sürede o kıvama geldiniz? her şey tamamda dips mahvetti beni.
ilk başladığımda 4-5 tane yaparken şimdi 3-4 set yapıyorum diyen var mı? ne kadar sürede o kıvama geldiniz? her şey tamamda dips mahvetti beni.
0
ilk başladığımda 4-5 tane yapıyodum şimdi 4 set yapıyorum diyorum :D
ilk spora başladığımdan 2 ay sonra hoca dips yazmıştı alt göğüs için iki üç tane çıkartıyordum sonra tırt aradan 1buçuk sene geçti şimdi 4 setten 10 tekrar ile yapıyorum.
ilk spora başladığımdan 2 ay sonra hoca dips yazmıştı alt göğüs için iki üç tane çıkartıyordum sonra tırt aradan 1buçuk sene geçti şimdi 4 setten 10 tekrar ile yapıyorum.
0
ilk başlarda 10 tekrar zor çıkartıyordum, 5 ay sonra 4 set 10 tekrar üzerimede 20 kg alarak yapıyordum. 3,4 haftadan sonra açılırsın.
0
spica
Daha onceden yine yazmıştım iste benim cok istememe karşın karşı taraf hep bi karşı geldi. Bu benim yükseliş yapipta onun yok demesiyle beni indirdiği zamanlarda hep geri çektim kendimi baya bi görüşmedim. Ta ki düne kadar. Dün tekrar buluştuk kahve filan ictik her zaman ki gibi benim cok istediğimi
Daha onceden yine yazmıştım iste benim cok istememe karşın karşı taraf hep bi karşı geldi. Bu benim yükseliş yapipta onun yok demesiyle beni indirdiği zamanlarda hep geri çektim kendimi baya bi görüşmedim. Ta ki düne kadar. Dün tekrar buluştuk kahve filan ictik her zaman ki gibi benim cok istediğimi söyleyi onun yok demeleri vs. Hatta sevgilisi bile varmış. Mesajlastilar filan. Nasıl kıskandım nasıl. Ama hiç ses çıkartmadım yanında olmak adına. Hep bi arkadas olalım modunda ama artık bende kabul ettim. Uzak olunca bende bisey yapamıyorum. Madem yakın olmak icin arkadas olmam gerekiyor olacağım. Böylece sürekli birlikte olabiliriz hem sevgiliside sehir disindaymis belki yavaş yavaş bana bisey hisseder. Benim 8 ay oldu yok geçmiyor icimde ki his.
Kendimi avutuyorum dimi hiç bisey olmayacak aramızda dimi ?
Kendimi avutuyorum dimi hiç bisey olmayacak aramızda dimi ?
0
olmayacak. saplantı yapmayın. dışarıyla ilgilenin, sosyal çevre yapın. erik gibi kızlar var olm dışarda.
0
arkadaşım, o kadar kızın arasından gidip de karşılık bulamayacağın birisini seçiyorsun. karşılıklı sevgi, aşk en güzeli, hem de ilk andan itibaren hissedileni olmalı.
bırak kızı, zamanına yazık.
bırak kızı, zamanına yazık.
0
Sevgilisi olan birini ayartmaya çalışıyorsun. Zamane gençliği arasında her şey normal artık biliyorum da, senin hareketinin bizim zamanımızda farklı bir adı vardı. Kız da arkadaş kalma geyiğiyle ne olduğunu belli etmiş gerçi.
0
female demon +1
hiçbir şey olmayacak. saplantı yaptıkça daha da kötü olursun unutman zorlaşır, sürekli bir umut olur içinde, olmayacak şeyleri mantıklı gibi görürsün, "belki şöyle yaparsam olur" dersin debelenirsin falan.. sonunda bir bok olmaz. Yol yakınken kes ilişiğini.
hiçbir şey olmayacak. saplantı yaptıkça daha da kötü olursun unutman zorlaşır, sürekli bir umut olur içinde, olmayacak şeyleri mantıklı gibi görürsün, "belki şöyle yaparsam olur" dersin debelenirsin falan.. sonunda bir bok olmaz. Yol yakınken kes ilişiğini.
0
female demon +1
ayaz mckiller +1
bak erik gibi diyoruz, hayat devam ediyor diyoruz. çık bu saplantıdan.
ayaz mckiller +1
bak erik gibi diyoruz, hayat devam ediyor diyoruz. çık bu saplantıdan.
0
istiyorum yok diyor. kardeşim bu nedir araba pazarlığı gibi. çok saçma hareketler bunlar.
0
ayip lan sevgilisi varmis, bir de sevgilisinin uzakta olmasini firsat bilip yanasmaya calisiyosun. kiz biraz olgunsa senle gorusmez bile bir daha.
bir de oldu diyelim, kiz kabul etti bu ezikligi diyelim, o acizlikle mutlu olabilecek misin?
iyi ki arkadasim degilsin.
bir de oldu diyelim, kiz kabul etti bu ezikligi diyelim, o acizlikle mutlu olabilecek misin?
iyi ki arkadasim degilsin.
0
ilerleyen günlerde çok daha fazla sıkıntı yaşamak istemiyorsan, hiç zaman kaybetmeden görüşmeyi kes.
0
jnalkcus
bugün aracım muayeneye girdi fakat geçmedi muayne tarihide 1 ay kadar geçti ve birazdan yola çıkacam.herhangi bir çeviride ceza mı yerim yoksa arabayımı bağlarlar?
bugün aracım muayeneye girdi fakat geçmedi muayne tarihide 1 ay kadar geçti ve birazdan yola çıkacam.herhangi bir çeviride ceza mı yerim yoksa arabayımı bağlarlar?
0
Arabanda bulunan kusurun giderilmesi için sana süre vermediler mi? O süre içerisinde çevrilsen de sorun olmaz
0
