Giriş
(9)

Amazon'dan aldığım bir ürün Türkiye'ye -gümrüğe takılmadan- gelebilir mi?

inamorata
Merhaba,55 Dolarlık bir ürün alıcam. free shipping olsun ya da olmasın. Türkiye girişinde gümrüğe takılır mı yani gümrük de bir de ÖTV vergisi çıkar mı? Ya da ürünün sınıfına mı bağlıdır bu? Teknolojik alet alacağım.
Merhaba,
55 Dolarlık bir ürün alıcam. free shipping olsun ya da olmasın. Türkiye girişinde gümrüğe takılır mı yani gümrük de bir de ÖTV vergisi çıkar mı? Ya da ürünün sınıfına mı bağlıdır bu? Teknolojik alet alacağım.
0
inamorata
(26.10.16)
kendi bilgim dahilinde 100 usd değer altındaki ürünler gümrüğe takılmıyor. emin olmak için gümrük web sitesini inceleyebilirsin.
0
desdinova
(26.10.16)
teknolojik alet ama ne?
0
cekilmis gayfe
(26.10.16)
82 dolara düştü fiyat yani gelir.
0
kendi ekseni etrafinda donen insan
(26.10.16)
biri kindle (80$) diğeri smart wristband (55$) ama ayrı ayrı alacağım ya da birini alacağım.
0
🌸inamorata
(26.10.16)
oncelikle kindle'i zaten turkiye'ye yollamiyorlar.

eger turkiye'ye de yolladiklari bir urun alirsan. bu sefer 75euro'dan pahali bile olsa senden ithalat vergisini otomatik kesiyor ve butun islemleri otomatik halledip evine kadar teslim ettiriyor.

tek sikintin turkiye icerisinde kargolari yurtici kargo teslim ediyor. dolayisiyla bolgeden bolgeye hizmet kalitesi dip yapabiliyor.
0
idexo
(26.10.16)
Gelir. Amazon bizim gümrüğün usullerine uygun satış yapıyor. Yasal sınırı geçen alışverişlerinizde vergiyi önceden bizden kesip, gümrükten geçiriyor ürünü. Hatta ödedikleri vergi, hesapladıklarından az olursa para iadesi bile yapıyor. Türkiye'ye gönderilen ve Amazon'un aracı koymadan bizzat kendi sattığı tüm ürünler elinize sorunsuz geçecektir. Donanımhaber'deki Amazon başlığında tüm sorularınıza yanıt bulabilirsiniz. (reklam gibi oldu ehehe)

forum.donanimhaber.com
0
john voxville
(26.10.16)
amazon zaten herşeyi hesaplayıp ona göre fiyatlandırıyor. Gümrükten geçmesi için vergi gerekiyorsa ekliyor, gerekmiyorsa eklemiyor zaten. son fiyatı ödedikten sonra gelir.

kargo ücretsiz olayı türkiyeye yok. 1000 dolar da tutsa kargo ücreti ekliyor
0
efruz
(26.10.16)
amazon türkiye'ye elektronik yollamıyor
0
awareim
(26.10.16)
bu amazon'dan neler aliyor millet kapis kapis ??? :)
0
kamyonsans
(26.10.16)
(5)

babaya telefon

taha1907
kendisi 55 yaşında olup bilgisayar bile kullanmamış biri.şimdi yeni bi akıllı telefon bakıyoruz maksimum bütçe 800-900 falan.ne istiyoruz ; rahat rahat kullanabilsin, whatsappa facebook a kolay girebilsin, fotoğraf çekme olayı kolay olsun.ne önerirsiniz ?
kendisi 55 yaşında olup bilgisayar bile kullanmamış biri.
şimdi yeni bi akıllı telefon bakıyoruz maksimum bütçe 800-900 falan.
ne istiyoruz ; rahat rahat kullanabilsin, whatsappa facebook a kolay girebilsin, fotoğraf çekme olayı kolay olsun.
ne önerirsiniz ?
0
taha1907
(25.10.16)
ios ekosistemi 7den77'ye uyuyor.sıfıra yakın 5s satılıyor ama dersen sıfır almak istiyoruz asus zenfone modelleri veya turkcell t70 hatta general mobile'in andorid one modeline yönelinebilir.
0
protrek
(25.10.16)
800lük telefon kullandım dert çıkartıyor. Iphone 5s +1
0
psmstc
(25.10.16)
kesinlikle teknolojiye uzak biriyse ios işletim sistemli telefon kullanması hem daha güvenli hem daha kolay. az tuşu var.

iphone 5s de yaklaşık olarak 1300 civarında. yalnızca 5 de alabilirsin ama 5s'lerde parmak okuma var rahat rahat kullanır kanımca.

Ben de anneme iphone SE aldım catır cutur kullanıyor.
0
inamorata
(25.10.16)
al samsung s5 hocam
1300 lira
toz su gecirmez buyuk ekran youtube falan rahat rahat izler
sd kart takarsin bol bol resim ceker
canavar bir telefon
akarsin
iphone alma cilgin misin
0
kingcyrax
(25.10.16)
iphone al tabiki. ios candır. 5s olabilir ama uzun yıllar kullanmak istiyorsa iphone se al.
0
sta
(25.10.16)
(9)

1 ayda 5 kilo vermek

nothing in my way
66 kiloyum. ideal kilom 61. sizce en kısa zamanda nasıl 5 kilo verebilirim? eylüle kadar verebilmek istiyorum. mümkün müdür sizce?
66 kiloyum. ideal kilom 61. sizce en kısa zamanda nasıl 5 kilo verebilirim? eylüle kadar verebilmek istiyorum. mümkün müdür sizce?
0
nothing in my way
(18.08.16)
daha bile fazla verirsiniz, günde bir saat tempolu yürüyüş, şekeri kes, karbonhidratı haftada bire çek. hop on kilo gitti bile.
0
evde liyakat kalmamis
(18.08.16)
kiloluysan 1 ayda 5 kilo verirsin. %20 yağ oranından %15'e inmek kolayken, %15'ten %10'a inmek zordur. Eylüle kadar sağlıklı bir şekilde bu kadar kilo vermen imkansız.
0
kimlanbu
(18.08.16)
imkansız değil ben verdim, kilom senden daha bile azken. ayda 4-5 kilo rahat verilebilir. ama düzenli beslenme ve spor şart. haftada 3-4 kez 1 saatlik yürüyüş yap.
onun dışında sabah öğlen protein ağırlıklı beslen, akşamları sebze yoğurt gibi hafif ye. akşam çok geç yeme. ara öğün yap kan şekerin düşmesin, grisini ya da hafif meyvelerden yiyebilirsin yemek aralarında. böyle ben bununla verdim.en kötü 5 olmaz 4 verirsin ve çok fark eder emin ol.

bir de, şeker tatlı filan hiç yeme. ekmek yemeklerin yanında tam bugdaylı light ekmeklerden bir dilim ye. peyniri sütü yoğurdu filan light al. yemekleri de az yağlı yap.
0
kaputt
(18.08.16)
Mümkündür fakat bunun küçük bir kısmı yağ, kalanı ekseriyetle su olur. Göbeğin kalır yani gitmez. Sonrasında içtiğin her yudum suyu vücudun ödem olarak tutar aynı kiloyu tekrar alırsın.
0
angelus
(18.08.16)
Eylüle kadar dediğine göre 12 gün var. 12 günde sağlıklı 5 kilo verilmez, verdiğin 5 kilonun ilk 2-3 kilosu vücutta tutulan su olur kalan 2-3 kilosu da açlıktan ötürü kas kaybından olur. Karbonhidratları kesmen durumunda spor yapımında muhtemelen enerjin falan kalmayacak şimdi buraya ketojenik diyet yapanlar nasıl hayvan gibi oluyor yeaaaa diyen bazı arkadaşlar gelecek olsa da vücudu ketosis seviyeye geçirmek öyle 12 günde olacak bir şey değil.
0
gozu acik sevisen yahudi
(18.08.16)
Verebilirsin. Hatta bana özelden yaz sana daha ayrıntılı bilgi verip yardımcı olayım.
0
inamorata
(18.08.16)
mümkündür. ancak dikkatli olmak önemli.
@evde liyakat kalmamis güzel tespit yapmış.
bunun yanında kendimden örnek vereyim, haftada 3 gün spora gidip, biraz koşup ağırlık çalışıyordum. yememi kesmedim ve kilomu korudum. ancak ne zaman spinning (cycling) denen derslere girmeye başladım, göbek kalmadı. 25-30 dakikada zorluk derecesine göre müzikle pedal çeviriyorsun. Haftada iki gün gidiyorum. çok işe yaradı.
buradan aldığım gaz ile şimdi işe bisikletle gidip gelmenin planlarını yapıyorum. 12 km. bence zor değil ama bir kere başlamak önemli.
sonuç olarak: yapabilirsin.
0
cliquot
(18.08.16)
kalitesiz karbonhidratları keserseniz verebilirsiniz.
0
qazwsx
(18.08.16)
ayda 2-2,5 kilo kaybettim.ancak yaptığım program ile bu 2,5 kilo 5 kilo kaybetmişim izlenimi verdi. programım ise şöyleydi: haftada 2 gün pilates, 2 gün fitness(özel hoca gözetiminde ve görece sıkı bir program ile). sabahları harika bir türk kahvaltısı(asla taviz vermem kahvaltıdan, ancak kızartma ekmek yedim) ve akşamüstü akşam yemeği.6'dan sonra mümkün mertebe hiç yemek yemedim ancak aç kalmalıyım gibi de işkence etmedim bünyeye. pirinç ve makarna yerine bulgur tükettim. sporu sıkı tutunca pek yemiyorsunuz. canınız istemiyor ya da bende öyle oldu. şeker isteğim olunca da tarçınlı sakız işe yaradı. tarçının kendisi de şekeri dengelemede etkili.
yalnız tüm bunları yapmadan önce kan testlerinizi yaptırın ve aile hekiminize bilgi verin. vitamin, mineral, protein dengenize dikkat edin.

yukarıdaki takip ile kaybettiğim yağdan fazla kas kazandım ki, spor hocam bile değerlere çok sevindi. pilates ve fitnessı hayatınızın parçası haline getirin kilo diye sorununuz kalmaz. ;)
0
wenge
(18.08.16)
(3)

Bana ne oldu?

uzun kulaklı yalnız tavşan
Acik havadaydik sapka falan korumaliydim yani once basim agrimaya basladi sonra goz kararmasi ardindan bir mide bulantisi gozumun onunde ucusan beyaz kelebeklerle beraber karanliga dustum. Gozumu actim kolumda serum hastanedeyim.Serum bitti kalktim tekrar karanlik. 3-5 sefer ayni sey yasandi. Bu ara
Acik havadaydik sapka falan korumaliydim yani once basim agrimaya basladi sonra goz kararmasi ardindan bir mide bulantisi gozumun onunde ucusan beyaz kelebeklerle beraber karanliga dustum. Gozumu actim kolumda serum hastanedeyim.

Serum bitti kalktim tekrar karanlik. 3-5 sefer ayni sey yasandi. Bu arada tansiyon 11/8 seker 96. (Tip II diyabetim var).

Rutin kan testleri yapildi biraz kansizlik disinda baska sikinti yok. Gebelik bakildi o da negatif. Kucuk bir ilcedeydik o yuzden baska test yapilamadi. Bugun hala sallaniyorum. Basim da agriyor.

Yarin doktor randevum var ama bana ne olmus olabilir?

4.5 aylik bebegim var emziriyorum hani yorgunluk falan mi ki?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(16.08.16)
belirtiler güneş çarpması gibi ama bilemedim.
0
cekilmis gayfe
(16.08.16)
Atesim de yoktu hem 15-20 dk kaldim guneste. Basimda sapka da vardi carpar mi bu kadar kisa surede bilemedim
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(16.08.16)
Kristal kayması olabilir mi acaba. Bir araştır gerci doktorlar daha iyi bilir ama bu belirtiler olduğunda o da olası bir seçenek. (DOktor değilim)
0
inamorata
(18.08.16)
(3)

Bu cümleyi çeviremedim

inamorata
New section to provide “business as usual” guidance for implementing security into business-as-usual (BAU) activities to maintain on-going PCI DSS compliance.
New section to provide “business as usual” guidance for implementing security into business-as-usual (BAU) activities to maintain on-going PCI DSS compliance.
0
inamorata
(25.07.14)
Ben en özet ve anlaşılır şekilde şöyle çevirdim ama emin değilim.

"Yeni bölüm, uygulama güvenliği içinde mevcut iş faaliyetlerinin PCI DSS uyumluluğunu sağlamak için kılavuz sağlıyor."
0
🌸inamorata
(25.07.14)
Eklenen bu yeni bölüm, ödeme kartı endüstrisindeki mevcut veri güvenlik standartlarına uyumluluğu sürdürebilmek amacıyla, günlük faaliyetlerde güvenliğin uygulanması için gündelik işlerin yürütülmesine dair bir rehber görevi yapacaktır,

yani bir kredi kartı/banka kartı endüstrisi var. bu endüstride bir takım yerleşik güvenlik standartları var. o standartlara uyumlu olmamız şart. ama bi yandan da günlük işlerimizi yürütmemiz şart. işleri durduralım deme lüksümüz yok. o günlük işlere kredi kartı/banka kartı veri güvenlik standartlarını nasıl uygulayacağımızı tarif eden bir rehber niteliği taşıyor bu yeni eklenen bölüm...

ekleme: sizin çevirinizi görmeden çevirmiştim. bayaa bi yaklaşmışız yani.

uykusunu yakalayan adam, çevirdik hocam. sağlıklı oldu.
0
compadrito
(25.07.14)
çeviri teknik. ne olduğunu, kısaltmaların ne anlama geldiğini söylemezsen sağlıklı çevrilemez.
edit: bilince veya araştırınca çevrilir tabi, motomot çeviriciler için dedim, cevap gelmeyebilirdi :)
0
uykusunu yakalayan adam
(25.07.14)
(9)

felaketli, dünyanın sonulu film.

hobarey
önerir misiniz?
önerir misiniz?
0
hobarey
(21.07.14)
2012
0
false pretension
(21.07.14)
Deep Impact
0
aychovsky
(21.07.14)
the day after tomorrow.
0
oğlum çok zor lan
(21.07.14)
the imposible. dramlı , felaketli ve tsunamili.
0
montauq
(21.07.14)
aradığın tarz olmadığını düşünüyorum ama "this is the end" iyi bir komedi filmidir (:
0
harmonikhakaret
(21.07.14)
the sum of all fears
armageddon
i am number four
oblivion
independence day
the core
battle los angeles
poseidon
outbreak
war of the world
28 days later
noah
signs
0
[silinmiş]
(21.07.14)
I am legend
0
earthangell
(21.07.14)
the road sanırım bu türe girebilir. post-apokaliptik (çok seviyorum lan bu terimi) türden hoşlanıyorsan seversin.

www.imdb.com
0
lionel andres
(21.07.14)
District 9
0
inamorata
(22.07.14)
(3)

Fossil Saat

gencligimi kimse bilmez
Aşağıda linkleri bulunan iki saat arasında kaldım. Sizce hangisini tercih etmeliyim ? Ayrıca saat hakkındaki görüşlerinizi de belirtirseniz çok sevinirim.http://www.fossil.com/webapp/wcs/stores/servlet/ProductDisplay?storeId=12052&langId=-1&catalogId=25005&partNumber=JR1390Phttp://www.fossil.com/web
Aşağıda linkleri bulunan iki saat arasında kaldım. Sizce hangisini tercih etmeliyim ?

Ayrıca saat hakkındaki görüşlerinizi de belirtirseniz çok sevinirim.

www.fossil.com

www.fossil.com
0
gencligimi kimse bilmez
(10.07.14)
siyah olan. ben de fossil kullanıyorum. gayet iyi.
0
widee
(10.07.14)
bir kadın gözüyle kahverengi daha farklı duruyor. Yani daha gösterişli duruyor.
0
inamorata
(10.07.14)
bu ikisi arasından kahverengi olan. bi tane de ben önereyim şuna da bi bak istersen.

www.fossil.com
0
contavolta
(10.07.14)
(3)

Çin'de okumuş/bulunmuş olan var mı?

sıfırbir
Hayatım boyunca almış olduğum uluslararası eğitim tecrubelerinde yalnız olmayı ve hiçbir Türk ile beraber yaşamamayı hatta arkadaşlık dahi yapmamayı tercih ettim ve dil öğrenmede bu sayede başarılı oldum. Fakat bu sefer Çin'e dil eğitimi almaya gidiyorum. Sizce Çin'e arkadaşımın olduğu okula mı gitm
Hayatım boyunca almış olduğum uluslararası eğitim tecrubelerinde yalnız olmayı ve hiçbir Türk ile beraber yaşamamayı hatta arkadaşlık dahi yapmamayı tercih ettim ve dil öğrenmede bu sayede başarılı oldum. Fakat bu sefer Çin'e dil eğitimi almaya gidiyorum. Sizce Çin'e arkadaşımın olduğu okula mı gitmeliyim yoksa başka bir şehire tek başıma mı gitmeliyim? Bunu düşünüp danıştığım insanlar 'Yaa Çin Avrupa gibi değil, farklı bir yer, tek başına alışman çok zor' gerekçesiyle arkadaşının yanına git orada kal diyorlar, siz ne diyorsunuz? Eğer gidersem evde 3 Türk kalıyor olacağız, diğer seçenek ise başka bir şehirde yurtta tek başıma kalmak olacak. Çin ile ilgili bilgili arkadaşlardan yardım bekliyorum plz.
0
sıfırbir
(10.07.14)
başka bir şehirde, yurtta tek başıma kalırdım.
evet farklı bir kültür ama o kültürle yoğrulmak istemiyor olsanız zaten oralara dil eğitimi almaya gitmezdiniz diye düşünüyorum.

not: çinde hiç bulunmadım. çinli çalışma arkadaşlarım var 4 yılı aşkındır beraber çalıştığım.
0
icemint
(10.07.14)
6 ayda bir 1 ay kalıyorum, öyle aman aman zor bir kültürleri vs yok, seviyorsan kolay alışırsın, zaten yazmak cok kolay, herseyin bir anlamı var o yüzden harfler aklında kalıyor, okuma ve gırtlak bizim ki gibi degil zorlanabilirsin ama bolca pratikle üstesinden gelirsin.
exchange club gibi yerlere git, sen onlara ingilizce ögret onlar da sana çince.. ve kesinlikle ama kesinlikle türklerle çince ögrenene kadar cok fazla diyalog kurma.
0
Mügüs
(10.07.14)
Çine gitmiştim evet bir yandan haklılar yemekleri dahil herşeyleri bizden farklı başta zor gelebilir ama insanları sıcak kanlı bence türk arkadaşlarının yanına gitme derim. Arada ziyarete gidersin çok bunaldığında türkler olunca olmuyor istediğin kadar çabala ne kadar fazla pratik o kadar iyi bence. Yemekleri, temizlik ve şehrin kokusu dışında pek zorlanıcağını sanmam ki ben hiç zorlanmadım kadın olmama rağmen 3 hafta kadar kalmıştım insanları sıcak kanlı hatta utangaçlar avrupalılar gibi soğuk değiller. Bence ayrı kalmak keyifli olab,lir hiç türklere bulaşma derim. Git dilini öğren gel napıcaksın çok zorlanırsan arkadaşlarını ziyarete gidersin onu da geçtim illaki bir türk bulursun koca yurtta.
0
inamorata
(10.07.14)
(11)

kitap önerisi

rock n roll
selam herkese, bana okuyup beğendiğiniz kitapları söyler misiniz? türü farketmez. ben şu kitabı okudum güzeldi deyin yeterli. teşekkür ettim.
selam herkese, bana okuyup beğendiğiniz kitapları söyler misiniz? türü farketmez. ben şu kitabı okudum güzeldi deyin yeterli. teşekkür ettim.
0
rock n roll
(09.07.14)
zweig - satranç (öykü)
0
umuur
(09.07.14)
mütevazi bir intikam-bahadır cüneyt yalçın
0
nick blender
(09.07.14)
John Fowles - Büyücü
0
mutekebbir
(09.07.14)
Yüzyıllık yalnızlık- G.G.M.
Tanrı olmak isteyen otobüs şoförü- (hatırlayamadım)
On bir dakika-P.C.
Çanlar kimin için çalıyor-E.H.
Bazuka-M.U.
0
kehribar
(09.07.14)
posta kutusundaki mızıka-ali ural. okuduğum kitaplar arasında en üstte.
0
m e b
(09.07.14)
Stephan king - 22/11/63
0
inamorata
(09.07.14)
emrah serbes'in tüm kitapları.
okumadıysan en son kitabını al direk. #deliduman
0
widee
(09.07.14)
akçasazın ağaları 2 cilt
yaşar kemal
tutunamayanlar-tehlikeli oyunlar
oğuz atay
0
rakicandir
(09.07.14)
carlos fuentes - kartal koltuğu
jose saramago - körlük
jose sarmago - görmek

eduardo galeano - Latin Amerika'nın Kesik Damarları
0
godsparticle
(09.07.14)
Gözün öyküsü - georges bataille
0
yalnux
(09.07.14)
haruki murakami'nin bütün kitapları. fiction seviyorsanız şiddetle tavsiye ederim.
0
theseachange
(10.07.14)
(24)

yemek bağımlılığı

knight of cydonia
bu mereti yenmek için yapılacak edilecek şeyler nelerdir?
bu mereti yenmek için yapılacak edilecek şeyler nelerdir?
0
knight of cydonia
(08.07.14)
Su içme bağımlılığı edinmek
0
shejia
(08.07.14)
Dolabı boşaltmak yemek sepetini bir bilgisayarcıya engelletmek belki?
0
colorwithnotexist
(08.07.14)
zor. ama yapılabilir.

öncelikle insülin direnci var mı baktırılmalı. endokrinoloji ilk adres.
sonralıkla ilk adım olarak temiz beslenmeye geçilmeli. yani yine bol bol, hiç kalori falan düşünülmeden, doyana kadar yenecek ama doğru besinler yenecek. yenen her şey faydalı olacak, işlenmemiş olacak, çöp olmayacak.

temiz beslenmeye alışıldıktan sonra yavaş yavaş "ihtiyaç kadar" yenme işi öğrenilmeye başlanacak.

bu arada asıl bağımlılık yapan karbonhidratlardır. basit, kompleks, her biri. KH kaynaklarını mümkün olduğunca kesmek gerekli bu yüzden.

IFi de araştırmanızı tavsiye ederim. Intermittent Fasting. nefsi terbiye etme açısından faydalarını görebilirsiniz.

ama dediğim gibi, asıl her şeyden önemlisi, ne kadar değil de "ne" yiyorsunuz. ne kadar yendiği ikinci planda önemli.
0
icemint
(08.07.14)
ben çok şişman bir fotoğrafımı buzdolabının üzerine yapıştırmıştım. her buzdolabına gidişinde o fotoğrafını görüp tekrar böyle olurum diye yemiyorsun.
0
rock n roll
(08.07.14)
sigara
0
partizan
(08.07.14)
tiklemediğim arkadaşlara ithafen cevabımı yazayım, sorunum fazla yiyor olmak değil, icemint'in değindiği gibi bok püsür dışında bir şey yemiyor olmak. bağımlı tarzda devamlı bu tarz yiyeceklere yöneliyorum. en son ne zaman adam akıllı yemek yedim bilmiyorum. öyle dolabın üstüne resim yapıştırma, yemeksepeti'ni engelletmek falan bana vız gelir, bahsini geçtiğim durum yaklaşık sekiz dokuz senelik bir bağımlılık.

ekleme: insülin direnci ile ilgili testler yapıldı ve durumda bir sıkıntı olmadığı görüldü. psikolojik tabanlı bazı hedeler olduğunu düşünüyorum, psikiyatristim ile konuşacağım bu durumu. şu if olayı da ilgimi çekti cidden, bu hafta spor salonuna kaydoluyorum, bununla birlikte başlayabilirim. becerebilirsem.
0
🌸knight of cydonia
(08.07.14)
bende de ayni sey vardi bir aralar. elinizde yapacak bir seylerin olmamasi, hobilerinizi onemsememeniz, calismamaniz vs bu duruma yol aciyor. kilolu degilim ve yillardir spor yapiyorum ama arada gelen duygusal acliklar beni cok afadersiniz hayvan gibi yemeye itiyor. basarili oldugum bir kac yontem var.

1 daha cok spor yapmak.. aksamlari, calismiyorsaniz sabahtan ve extradan aksamlari tazi gibi yuruyun. yurumek haricinde kosuyorsaniz, yuzuyorsaniz bunlara vakit ayirin. eve gec vakitlerde donmeye calisin, kendinizi sporla yorun. ben her gun en az 3 km kosmaya calisiyorum ve kosudan sonra hic bir aclik hissetmiyorum.

2 beslenmeyle alakali kitaplar okuyun. biraz biraz orta yasa kaymaya basladiysaniz, uzun yasamak, konforlu yasamak istiyorsunuz. dolayisiyla nasil beslenmeniz gerektigini ogrenmek, beslendikten sonra vicdan azabi yasamamak sizi daha cok mutlu ediyor. yaslandiginizda bile, yakisikli veya guzel ve fit biri olacaginizi dusunmek sizi motive ediyor.

3 her turlu kitabi okuyun ve maddi dunyadan uzaklasmaya calisin :))

4 baska hobiler edinin, eve tikilip kalmayin. evde oturdukca sabaha kadar tikinabilirsiniz.

5 su icin. sabah uyandiginizda, yemeklerden evvel, uyumadan evvel daima su icin. caniniz cikolata cekse su icin. evet cok can sikici bir durum ama bir zaman sonra buna alisacaksiniz.

6 sosyal olun. insanlarin saglikli ve fit oldugunu gormek sizi de bunu yapmaya itecektir.

7 en onemlisi hayatin amacinin sadece yemek yemek olmadigini dusunun. organlariniz ve bedeniniz en buyuk sermayeniz; unutmayin.

8 olabiliyorsa, ask acisi cekin. ben sabah kahvaltisindan baska bir sey yiyemez oldum bu ara :P

9 abur cuburun ve sekerin bagimlilik yaptigini unutmayin. sigara gibi bu meretler. yedikce daha fazla ihtiyac duyuyorsunuz. ilk once aci cekeceksiniz ama sonradan alisacaksiniz.
0
evegirmekistemiyorum
(08.07.14)
Basit karbonhidrat tüketiminiz fazlaysa eğer kan şekerinde yaşanan dalgalanma nedeniyle sürekli bir açlık halinde olabilirsiniz. Karbonhidrat (Basit) doğası gereği tüketicisinde doygunluk hissi yaratmadığı için böyle bir etkisi vardır, uyuşturucu kullanıldığında beyinde oluşan reaksiyonun aynısı şeker tüketiminde de olur. Bağımlılık yaratır ve tükettikçe daha çok tüketmek istersiniz. Çözüm tüketmemekte. Tüketimi kestiğinizde karbonhidratın bu tür etkilerinden kurtulabilirsiniz. Tabii bu söylediklerim tamamen beslenme şekliniz üstünde yaptığım tahmini değerlendirme. "Ben hiç basit karbonhidrat tüketmiyorum; kola içmem çikolata yemem beyaz ekmek tüketmem" derseniz bir geçerliliği yoktur.
0
angelus
(08.07.14)
hop anketimsi yanıt yakalamışım kaçırır mıyım, yanıtlayalım efendim:

1- şu anki iş düzenimde ne yazık ki spor yapamıyorum, çalışma saatleri çok fazla ve gerçekten tüm günü profesyonelce öldürecek biçimde konuşlandırılmış. şükür ki bu hafta son haftam, spor olayına başlayacağım bu haftanın bitimiyle birlikte. geçtiğimiz yaz yürüyordum, o zamanlar cidden daha iyiydi durum, kontrol benim elimde daha fazla oluyordu.

2, 6- orta yaşa kaymadım, ergenlikten bile çıkamadım henüz (yaş 20, erk). çevremdeki insanların kilolu olmayışları, kilolu olmayan insanların bedenlerine karşı yaşadıkları güven duygusu ve sahip oldukları özgüven bende insanlara karşı bir öfke geliştirmiş durumda. kimseye tahammülüm yok. ben ki bir izmirli olarak altı senedir denize girmedim sırf güvensizlikten ötürü, varın gerisini siz düşünün. sosyallik ile ilgili de başka sıkıntılarım da var zaten, ama o çevredekilerin batması sorununu dibine kadar yaşıyorum halihazırda.

3, 4- kitap okumayı sevmem, dikkat bozukluğum olduğu için bir sayfayı bile tamamlayamıyorum. başka hobilerim var, yazmak, çizmek gibi, onlara ağırlık vermem gerekecek biraz, o da şu işin bitmesiyle olacak gibi. eve ne yazık ki mahsurum, hiperhidroz tarzı bir rahatsızlığım var, bir de anksiyete ile birleşince ciddi bir ter problemi yaratıyor. yazın çıkmak istemiyorum dışarıya. aslında dışarı çıkmasam daha iyi, evde kendi kendime salata ızgara falan yapıyorum, dışarı çıktım mı sapıtıyorum.

7- içselleştirmeden hiçbir işe yaramayan bir düşünce. böyle olmadığını biliyorum, zaten yemek için yaşama durumum yok.

8- aşk acısı çekemiyorum, asosyallikten ötürü.
0
🌸knight of cydonia
(08.07.14)
bu mereti yenmek yapilacak seyler maalesef biraz kisiye ozeldir... hani sigara olsa, nikotin bagimliligidir, benzer yontemlerle asilabilir. ama yemek bagimliligi bir duygusal boslugu doldurur. hani okulla/isle ilgili bir sorun mu? aileyle mi ilgili? kendinle mi ilgili?

ornekliyim: bizim kuzen 120 kilo oldu bu sebepten. diyet yontemleriyle bir sureligine kurtuluyor, sonra geri donuyor. sebep babasi olacak essek bunu gormezden geliyor, obur esinden olan cocuga veriyor maddi manevi... bizimki de uzay-zamanda kapladigi yeri genisleterek kompanse ediyormus. bu sorunu cozunce yemekle ilgili promlemi de cozuldu. yoksa araba gofretler, borekler, findiklar sakliyordu:)

sebep basit karbonhidrat bagimliligi ise onlari keserek kurtulabilirsiniz. ama unutmayiniz ki kisiyi karbonhidrata yonelten seyler de biraz psikolojiktir:)
0
no avalon
(08.07.14)
@angelus: basit karbonhidrata dayalı bir beslenme şeklim var ne yazık ki ve beslenme hakkında fazlaca bilgisi olan bir insan olarak bu bana aşırı koyuyor. bırakamıyorum, en önemli nedeni de kendimi bile kandırır hale gelmem. bazı günler yediklerimin çöplerine bakıp ne yediğimi fark ediyorum, o derece yani. onların satın alındığı, hazırlandığı, yendiği sahneler yok zihnimde.

on beş gün kuralı mı ne bir şey vardı sanırım, on beş gün boyunca bu tarz basit karbonhidratları tüketmediğinde vücut alışıyormuş ve artık ihtiyaç hissetmiyormuş da on beş gün çok uzun ya, şu halde asla başaramayacağım bir şey. muhakkak bir destek şart.

@no avalon: psikolojik impaktlar ciddi seviyede varlık gösteriyor şu anda, nedenin içinde bu da var. tüm koşullar sağlanmış durumda yemek bağımlılığı için hehe.
0
🌸knight of cydonia
(08.07.14)
ben de tam aksine hiç abur cubur yemem. bir ara abur cuburların zararlarını, glikoz şurubu, msg'yi falan araştırmıştım. bilmiyorum o günden sonra mı böyle oldu, yaşla mı alakalı, ağız tadından mı.. o günden sonra ayda yılda bir tüketirim, çok nadir. çay, kahve, en çok da su ve sigara tüketiyorum. hiç araştırmadıysan bir bak bence, kanı donuyor insanın. -biraz gerizekalıca bir yorum oldu fakat idare et kanka-
0
patr
(08.07.14)
@patr: gerizekalıca değil, estağfurullah ancak bu konuda cidden çok fazla bir bilgim var, yediğim bokların vücuduma ne kadar zararlı olduğunun tamamen bilincindeyim. şu anda biri tavsiye sorsa beslenme ile ilgili bir saat oturup konuşabilirim, ama bu biraz ateist imam gibi bir durum oluyor sanırım hehe.
0
🌸knight of cydonia
(08.07.14)
hocam bilmiyorum çok mu düz adam gibi yaklaşıyorum ama abur cuburu keseceksin yahu. yemeyeceksin onları. yemeden duramıyorum elim ayağım titriyor kafam zonkluyor falan diyebilirsin. Olsun zonklasın bi kaç gün. Vücudun bunu ciddi manada istiyorsa bile o isteği override ediceksin yahu. İstersen zangır zangır titre. Ben abur cubur yemedi diye ölen birini görmedim. Şu cipsi yeseydi yaşayacaktı denilen bir adam tanımadım. Bi süre sonra geçer eminim ki.

Bir de bu işin hareket boyutu var. 100 metrelik yere arabayla giden devasa bir arkadaş tanıyorum. adam sürekli yiyor sürekli çiğnediği birşeyler var ağzında ve sürekli araba kullanıyor. Sürekli asansör kullanıyor yürüyen merdiven kullanıyor. Tabi bunları dışarıya çıkarsa kullanıyor. Hayatını evde bilgisayar başında geçiren bir arkadaş bu. Adam yarım dünya oldu tabi. Yürüyeceksin koşacaksın terleyeceksin, yüzeceksin ki izmirdeymişsin niye yüzmez bi insan şu havada. yediğin besinden elde ettiğin kalori harcadığından fazla olduğu sürece mümkün değil sağlıklı olamazsın.

Ha mesela yüzdün geldin acıktın çok güzel. Çok güzel de bunun arkasından hemen yemeğe yumulup bütün dünyayı yersen hiç bi anlamı kalmaz bu işin. Masadan her zaman yarı tok yarı aç kalkacaksın. Daha da birşey yemeyeceksin. Ben kendimi bildim bileli masadan bütün midem tıka basa dolu şekilde kalktığımı hatırlamam. Boy kilo oranında normalin biraz altındayım. bu da baya dinamik bir vücut sağlıyor bana.
0
maxhoper
(08.07.14)
Ben de yarından itibaren minimum ve sağlıklı carb, daha fazla protein içeren sağlıklı bir yeme düzenine geçiş yapıciğim istersen katılabilirsin. 21 gün kuralı denen birşey var evet, 21 gün şekersiz yaşadıktan sonra alışıyorsun.
0
shejia
(08.07.14)
@maxhoper: çok düz yaklaştın abi ya. gerçekten yaşamadan anlamıyorsun. ben de diyorum amk yemesem bir yerim mi şişecek diye ama o arada götürüyorum. bak yukarıda bir yerde demiştim, bazen ciddi anlamda bilincimi kaybediyorum da ne yemişim diye çöplerden sayıyorum, bu da çok korkunç bir durum yarattı ne yazık ki. hareket konusunda kısmen dinamik bir hayat tarzım var, metabolizmam da hızlı olduğu için kilo almıyorum böyle absürd bir beslenme biçimine rağmen. en büyük sıkıntım sağlığımın bu koruyucu maddelerden, aromalardan vs. etkilenmesi, tabii halihazırda fazla kilom da var ve kilo almıyor olabilirim ancak bunları da doğal olarak veremiyorum.

@sheija: abur cuburu bırakmaya çalışabilirim ancak diyete önümüzdeki haftadan itibaren başlamam çok zor, iş saatlerinden dolayı bir yeme düzeni oluşturmam imkansız. bu haftayı bitirince tekrar konuşalım bir.
0
🌸knight of cydonia
(08.07.14)
1-2 ekleme yapmak istedim.

yeme bağımlılığı yenmesi en zor bağımlılıklardan biridir. şimdi kimseyi gücendirmek ya da başkalarının problemlerini küçümsemek istemem, yanlış anlaşılmasın. ama şu açıdan diyorum bunu:
(sanırım daha önce de yazmıştım benzer bir şeyler) örneğin alkolizmi ele alalım. bir alkolik tedavi olurken ona "ya arkadaş, bak şu içkiler daha az zararlı, sen bunları değil de onları iç" diyemezsiniz. ya da "sosyal içici" olmasını öneremezsiniz. hayatından tamamen çıkartmak zorundadır alkolikliğe veda etmek istiyorsa.
yeme mevzuunda ise: yemek zorundayız hayatta kalmak için. ve seçerek yemek zorundayız.
bu yüzden işte yenmek çok zor.
problemin kökenine inmek lazım evet ama bazısı da benim gibi, üzülse de yer, sevinse de yer, aşık olunca yer, aldatılınca yer, çok sevilirken yer, karşılık bulamazken yer, işten kovulunca yer, okulunu dereceyle bitirince yer. yani evet, bir boşluk dolduruluyor ama, acaba hangi boşluk? bunu bulmak çok zor.
o yüzden biraz inat ve biraz kuralcılık gerekli. zararlı yiyeceklerin yerine faydalıları koymak gerekli. mesela ben peynir çok seviyorum. kalorisi de az değil meretin malum. canım böyle çılgınca bir şeyler yemek istediğinde peynire vuruyorum kendimi. özellikle ilk başlarda, bu KH bağımlılığını peynirle yendim diyebilirim size. ve evet, uzun süre sıfıra yakın karbonhidratla beslendim. yapılabiliyor. hani şu laf çok klişe biliyorum ama söyleyeceğim: ben yaptıysam herkes yapar. inanın. neredeyse %100 KH beslenen bir insandım.
1 hafta sıkın dişinizi. gerisi gelecek. geliyor. işkenceye dönüştürmeyin. adım adım. yine sevdiğiniz şeyleri yiyerek. yine doyarak.
aslında biliyor musunuz, farkında olmak en mühim adımdı. problemin farkında olmak. siz farkındasınız. zaten öyle ya da böyle halledeceksiniz.
tek diyebileceğim: ertelemeyin.
kolay gelsin!
0
icemint
(08.07.14)
Oabiler yanlış anlamayın ama, yemek bağımlılığı yaşayan tüm insanlarda yok mu o.O
0
varoluscusanri
(08.07.14)
Ben psikiyatriste gitmeni öneririm. Bende de tam seninki gibi olmasa da yeme bozukluğu var neredeyse 5 yıldır. Ben de yıllarca tek başıma üstesinden gelmeye çalıştım (şu an bir tek kardeşim ve doktorum biliyor) ama meret hep geri döndü. Sonradan farkettim ki gitti dediğim zamanlar (sağlıklı beslenip her gün spor yaptığım zamanlar) da bozukluğun bir parçasıymış. Senin yemeğe ve vücuduna bakışını değiştirmen lazım. Çoğumuzun bu ikisiyle biraz hastalıklı bir ilişkisi olduğu için çevrenden duyduğun, öylesine söylenmiş yorumlar bile orantısız etkileyecektir seni. O yüzden doktora gitmende fayda var. Şimdi diyet yapıp kilo versen birkaç ay sonra yeniden patlayacak (bende hep patlıyor zira). Şu an önemli olan kilo vermen değil psikolojik olarak daha sağlam bir yere gelmen.

Cümleleri kuramadığımı hissediyorum ama ne yapalım, kusura bakmazsın umarım.
0
peki madem
(08.07.14)
kaçınmak o alışkanlığı bitirmeye yetmiyor. bence çok yemeyi bitirmek için sonunu görmek lazım. kusana kadar ya da tiksinene kadar yemek lazım bence.
0
zvonimir
(08.07.14)
@zvonimir: kusana kadar yediğim çok oldu, daha geçen gün hatta uyuyamadım çok yemekten ötürü, gece on kere kalkıp kendi kendime kusmaya çalıştım falan rahatsızlıktan dolayı (yeme bozukluğum yok, midem o kadar dolmuştu ki rahat uyuyabilmek adına yaptım bunu). her defasında da diyorum "ulan bundan sonra bunu yiyeni sksinler." diye, bir iki gün de iğreniyorum ama sonra bir naneye yaramıyor ne yazık ki.

@icemint: bunu daha yeni yemek bağımlılığı olarak adlandırdım. önceden karşımda mücadele edebileceğim bir şey yoktu ve savaşamıyordum, şimdiyse uğraşabileceğim bir şey var. dediklerinde çok haklısın, bilincinde olmak gerçekten çok önemli. bende de senin dediğin gibi bu arada, öyle depresyona giriyorum yiyorum gibi değil, bahanemi yaratıyorum kendi kendime, mutluyken de üzgünken de yiyorum.

@peki madem: kurdun cümleleri gayet güzel. diyet geçici bir çözüm ne yazık ki, artık bu bok püsürü tam manası ile hayatımdan çıkarmak istiyorum. destek şart.
0
🌸knight of cydonia
(09.07.14)
kimse bahsetmemiş ama kolay bir yöntemi,
az yiycem diye kendini kasıp duracağına,
lezzetsiz yemek ye, ya da yemeklere fazla lezzetlendirici (yağ, salça, tuz, baharat vb..) atma. öyle olunca aşırı yemek yiyemezsin, yemek yemek isteyip de durmazsın
:)
0
titiraprap
(09.07.14)
Karbonhidratı hayatından çıkar, yerine biraz yağ ve protein koy. Bir kaç gün zorluk çek. Sonra otomatiğe bağlanır.
0
arnold schwarzeneger
(09.07.14)
Doktora görün derim sürekli yemek yeme istediği ve açıkmak psikolojik olabileceği gibi herhangi bir hastalık belirtisi de olabilir.

Düşük şeker, vb. (şekerin düşmesi bir hastalık değil ama dikkat edilmezse şeker hastalığına sebep olabilir dikkat etmek gerek)
0
inamorata
(09.07.14)
(8)

dizi önerisi olan varmı ?

umutsuzisadami
breaking bad, game of thrones, lost, prison break, chuck, fringe, himymharici dizi önerisi olan varmı arakdaslar?
breaking bad, game of thrones, lost, prison break, chuck, fringe, himym

harici dizi önerisi olan varmı arakdaslar?
0
umutsuzisadami
(08.07.14)
Luther.
0
angelus
(08.07.14)
true detective
0
chemical dependency
(08.07.14)
true detective +1

penny dreadful
0
elorelia
(08.07.14)
davinci's demonds, vikings, hannibal.
0
a darkness coming
(08.07.14)
bunları seven biri olarak, hannibal ve true detective iyi gider.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.07.14)
person of interest, suits.
0
westblack
(08.07.14)
the sopranos,
six feet under,
the wire
0
spirit crusher
(08.07.14)
Komedi olarak en az HIMYM kadar iyi bir dizi: Modern Family
Bunun dışında, Suits izle derim. (Mad man tadında hatta daha bile güzel)
Flashforward var tek sezonluk bir dizi ama çok güzel (Fringe tadında)
House M.D.
0
inamorata
(09.07.14)
(6)

Eski Sevgilinizi Sosyal Ortamlarda Takip Ediyor Musunuz?

denizaya
He?
He?
0
denizaya
(05.07.14)
Tabi. Hepsini teker teker. Hiçbirini unutmadim. Eski sevgililerim.
0
mandalina kokusu
(05.07.14)
Nayır
0
sharon and hope
(05.07.14)
hayır. ha onlar beni takip ediyor ve bunu belli ediyor. o ayrı. kadınlar çok garip. hem terk ediyor hem kontrol etmeden duramıyorlar.
0
namus ninjası
(05.07.14)
abelardo
(05.07.14)
Evet ama görünmeziz.
0
phoenixboy
(06.07.14)
evet resmi olarak birbirimizi her ortamda takip ediyoruz. Bence gayet normal bir durum arada resmimi de beğeniyor falan aradan uzun zaman geçince böyle şeyler sıkıntı olmuyor karşılıklı her şey bitince. Ne o bana yönelik bir şey paylaşıyor ne de ben.
0
inamorata
(09.07.14)
(24)

Erkek sevmek, kadınlar sevilmek içindir !?

lambada
Böyle mi sizce de hakikaten? Dün bir yerde duydum bu lafı. "Sevilmek kadına yakışır" dediler.Bir kadın deli gibi aşık olduğu biri yerine, kendisine deli gibi aşık olacak biriyle mi bir hayat kurmalı?Anneler, babanneler bile böyle tavsiyeler veriyor hep "Çok seveceğin değil, seni çok sevecek birisiyl
Böyle mi sizce de hakikaten? Dün bir yerde duydum bu lafı. "Sevilmek kadına yakışır" dediler.

Bir kadın deli gibi aşık olduğu biri yerine, kendisine deli gibi aşık olacak biriyle mi bir hayat kurmalı?
Anneler, babanneler bile böyle tavsiyeler veriyor hep "Çok seveceğin değil, seni çok sevecek birisiyle ol" diye. Bir bildikleri var mı?

Çok seven kişi ilişkideki daha çok üzülen taraf oluyor sanırım ve illa ki hep bir taraf daha fazla seviyor..

(Tabii burada kadın tarafı erkeği severken, erkek tarafının deli gibi aşık olma durumundan/ ya da tam tersi durumdan bahsediyoruz. yani iki taraf da min. diğer tarafı seviyor, hiç sevmediği bir durum söz konusu değil.
yani biri seviyor ama çok çok değil,diğer çok çok seviyor..)

Artılarını eksilerini tartışalım millet, belki bir sonuca varırız hem..
0
lambada
(02.07.14)
beni sevenin değil, sevdiğim insanın yanında olmak isterim bir kadın olarak. şu an birine aşığım, ölüyorum. ama ben daha çok seviyorum. insanlar kadın erkek farketmez sevdiği kişiyle olmalı kendisini sevenle değil.
0
rock n roll
(02.07.14)
Acı ama öyle bence ya, kadına sevilmek, erkeğe de sevmek yakışıyo
0
balpolen
(02.07.14)
Bu cümlelerin hepsi, kadınların kendilerini koruyamadığı, kendi ayakları üzerinde duramadığı zamanlarda çıkarılmışlar. Şu an 21. yüzyılda, aklı başında, şehirli bir kadın için geçerliliği olduğunu düşünmüyorum. Hem sevip hem sevildiğin insanla beraber olmak en güzeli. Derecesi bilinemez, bilinirse ve arada 'uçurumlar' varsa da sağlıklı bir insan tarafından kabul edilemez.
0
pandispanya
(02.07.14)
aynen öyle. erkek sever, kadın sevilir.
0
dafuq
(02.07.14)
İlle birini seçmek durumdaysak ben sevmeyi tercih ederim. Ben hissetmedikten sonra ne hayır gelir o işten?

Kadınım.
0
devilred
(02.07.14)
hayatımda duyduğum en gerzekçe cümle olabilir.
0
pescador
(02.07.14)
pandispanya'ya katılmakla beraber, evlilikte düzgün çocuk yapmak için de o çocuğun zevkli bir aşk ürünü olması gerektiğine inancım var. Bunun için de iki tarafın birden katkısı gerekiyor.
0
aychovsky
(02.07.14)
bence her insan sevmeli sevilmeli
0
sharon and hope
(02.07.14)
öncelikle; kimse kimseyle bi hayat kurmamalı, kimse kimseye angaje olmamalı, kimse kimsenin malı olmamalı.

sonralıkla da kadını, erkeği ve sair cinsleri kendi içinde bu tür kalıplarla tanımlamaya çalışmak netice vermez. duyar kasmıyorum, olanı söylüyorum. bazı kadın sevmek ister, bazı erkek sevilmek ister, bazısı ikisini ister. ama anketvari, "bakalım çoğunluk ne durumda" şeklinde bi nabız yoklama ise amaç, ona bi itirazım olamaz elbette. hatta, "ben bi erkek olarak, beğendiğim, sevdiğim birinin beni beğenmesini, sevmesini isterim" diyerek katkıda da bulunabilirim bu ankete.
0
nereye bu gidis
(02.07.14)
Erkek daha cok sevmeli ki kadinina sadik olsun, çünkü aldatmaya daha meyilliler. Özetlemem bu kadar.
0
mandalina kokusu
(02.07.14)
erkekler sevdikleri kadınlara karşı bile çok vicdansızlar kaldı ki sevmedikleri zaman iş çağrından çıkabilir, üzülen taraf kadın olur.

ama kadın merhametlidir, sevmese de karşı tarafın sevgisinin emeğinin karşılığını verir.

gadınlar olarak ilgiden hoşlandığımız da gerçek, o yüzden elinizdekinin kıymetini bilin ilgi gösterin ki kaçmasın kadın.

ps: bu tespit çıkarılırken o.ç.ları göz ardı edilmiştir.
0
seksen9
(02.07.14)
toplumsal cinsiyete yönelik tutumlar vol.92432383343238549855765
0
vesika
(02.07.14)
Kadına sevmek de çok yakışır. Ben katılmıyorum. Tribe girmeden, kendini gereksiz yere ezdirmeden falan işte sadece sevmek. Kadın sevdikçe ggüzelleşen bir canlı bence.
0
kehribar
(02.07.14)
esit olmasi tabi ki her zaman ideal. ama birini secmek zorunda olsam daha cok seven olmayi tercih ederim. obur turlu buyuk ihtimalle sevdigim insani uzmek zorunda kalirim cunku. daha az sevmek her zaman uzer bunu fark ettiginde. ben gucluyum, karsimdaki insan beni uzse de toparlanirim. ama sevdigim birini uzmus olmakla yasayabilicegimi sanmiyorum.

ben kadinim. bu laf toplumda genelde erkeklerin kadinlarin pesinden kosmasi gerektigi algisi yuzunden cikmis bence. o yuzden cogu insan evet kadina sevilmek yakisir diye dusunur, dogaldir bu.

hayat kurucaksan ya cok cok sevicek iki taraf da ve ilerde bu sevgi azalmiycak, ya da az da olsa sevgi ve cokca saygi olucak ki cocuklar iyi bir ortamda buyusun.
0
gerard
(02.07.14)
yok öyle birşey. her duyduğunuz şeye inanmayın, kadının bir erkeğin peşinden deliler gibi koştuğunun da sayısız örneği var.
0
neil manke
(02.07.14)
saçma. ikisi de birbirine aşık olmalı, deli gibi.
0
[silinmiş]
(02.07.14)
ben çok güzel seviyorum. erkek mi olayım yani?
0
exist is pretty
(02.07.14)
Ben sevmeyi seviyorum. "Sevilmek bir süre sonra sıkabiliyor" diye saçma bir cümleyle ayrılıyorum buradan.
0
MaraudeR
(02.07.14)
erkeği kadını yok ; siken sevilir, seven sikilir. ona göre hesap et.
0
726490
(03.07.14)
mandalina kokusu ve 89 reyis +1000
0
shiranai
(03.07.14)
kadınlar daha duygusal oldukları için çok aşık olmasalar da bağanabiliyorlar eğer ki erkek de sevmeyi biliyorsa. ama erkek öyle değil, sevmezse aldatır, kullanır. Erkek severken bile aldatabiliyorken sevmeyen ya da daha az seven erkekle mümkün değil olmaz, olamaz.

Erkek daha çok sevmeli demiyorum ama kadın kesinlikle daha çok sevmemeli.
0
inamorata
(09.07.14)
bok gibi söz. erkek de sevilmek kadın da sevmek ister. kim dediyse yalan atmış

erkeğim ve hep sev sev nereye kadar sevilmek istiyorum ULAN
0
jakopapagan
(09.07.14)
Aynı konuya ikinci kez yazmış olacağım da, düşününce hakkaten çok dandik sözmüş. Kadın sevgiyi, ilgiyi alsın alsın, adamlar da versin versin; sonra al sana manyak insan evlatları. Ondan sonra "ilgi manyağı kadın"lar ortaya çıkıyor; istediği ilgiyi ve sevgiyi alamayınca trip atan, dırdıra yatan, ilk adımı karşı taraftan beklerken sabırlarını tüketen kadınlar ortaya çıkıyor. Adamlar için de benzeri geçerli; sevgiyi verip verip de alamadıkça sinire kesiyorlar, göremediği ve aç olduğu sevgi kadar horozlanıyorlar, akşamları efkarlanıp içmeye veriyorlar kendilerini o sevgi boşluğunu doldurabilmek için. Kimse de horozluğu kadar erkek, dırdırı kadar kadın değil.

Ara sıra birinin biraz daha fazla sevmesi normal, o kutbun aralarda yer değiştirmesi de normal. Ama o sevgilerin arasında çok çok fark olması insanın ömrünü çürütür be. İlişki karşılıklı bir akış olmalı, iki tarafında akış yollarından birini tıkayınca kangren olur o. O yüzden de bir ton böyle ilişki sahibi bir baskın ve bir ezik yaratıyor, bu mottoyla hareket eden ilişkilerde insanlar birbirinin ömrüne ömür katmıyor; tam tersine birisi diğerinin ömründen yiyor, yanında da kendi ömründen veriyor.

Nasıl ki her birey hayatta kalabilecek kadar yemek yapabilmeli, anlaşabilmek için en az bir dil konuşabilmeli; herkes o kadar sevmeyi ve sevilmeyi de becerebilmeli. "O senin görevin, bu benim görevim"lerle büsbüyük ve apanlamsız, hayatın doğal yoluyla gelmeyen, toplumun bir tarafından uydurduğu yükleri birbirimizin sırtlarına yüklemeye çok meraklıyız. Bu merak yüzünden doğru düzgün ilişki insanları da ilişkinin tatlarını çıkaramıyor, ancak görevlerini yerine getirip getirmediklerine konsantre oluyorlar. O arada da ömür geçiyor, o ömürler doğru düzgün sevmeyi, sevilmeyi bilmeden harcanıp gidiyorlar. Bildiğin koskoca bir yazık!

Sevmek-sevilmek, yin-yang işte. İki yarım tek vücutta bir araya gelmezse tam olmaz.
0
aychovsky
(09.07.14)
çok sevmeyeceğim bir adamla niye olayım ki, o zaman nasıl mutlu olurum. birini çok sevmek enerji, coşku, neşe veren bir şey başlı başına.
karşılıklı birbirinizi çok sevip, birbirinize çok değer verdiğiniz biriyle olun bence.
0
pinkket
(09.07.14)
(11)

Başlıksız mail göndermek ayıp mı la?

msb
Üniversiteden hocama (alanında dünyanın en başarılı ve saygın isimlerinden biridir kendisi) işle ilgili bir mail göndermem gerekti. Başlıksız göndermişim mail'i, papara yedik durduk yere hehehh :)Başlıksız mail göndermek çok ayıp bir şey mi ki yahu? :)EK: Tamam vurmayın artık :) Çok üzüldüm valla ay
Üniversiteden hocama (alanında dünyanın en başarılı ve saygın isimlerinden biridir kendisi) işle ilgili bir mail göndermem gerekti. Başlıksız göndermişim mail'i, papara yedik durduk yere hehehh :)

Başlıksız mail göndermek çok ayıp bir şey mi ki yahu? :)

EK: Tamam vurmayın artık :) Çok üzüldüm valla ayıp olmuş adama :(
0
msb
(14.12.12)
Karşındakini iplemediğini, işi ciddiye almadığını, dikkatsiz olduğunu gösterir. Ayıp tabi.
0
homo sapiens gotgobekus
(14.12.12)
bazı insanlar o tarz şeyleri belli bir düzen içinde halleder. dolayısıyla mail'in konusu onlar için önem arz eder (mail okunacak mı, okunacaksa o an mı okunacak, belki filtrelenecek vs). o düzeni bozmak oluyor o hareket.
0
galadnikov
(14.12.12)
Bana gelse o mail, içeriğini ciddiye alacağımı sanmıyorum. Ki öyle dünyaca tanınmış bir Prof bile değilim, artık siz düşünün :)
Ek olarak artık spam mailler bile başlıklı geliyor.
0
puro
(14.12.12)
Çok büyütülecek bir olay değil belki ama ayıp, evet. Sebebi de şu; o adam her gün onlarca email alıyor ve bunların hepsini okuyup adam gibi cevaplamaya vakti yok. O yüzden başlıktan, kimin attığından ve kimlere atıldığından kendine göre bir filtreleme yapıyor kafasında; ve de duruma göre okumuyor bile bazılarını. Sen başlıksız email atınca bunu okumak zorunda kalıyor önemli mi diye. Sonunda önemsiz çıkarsa da adama zaman kaybı.
0
long live rock n roll
(14.12.12)
evet ayıp bir şey. bende başlıksız mailler direkt spam'e gidiyor, dua et cevap gelmiş yine.
0
roket adam
(14.12.12)
ben ogrenci halimle bana konusuz mail gonderen hocayi ciddiye almam, isim dusmeyecekse o maili okumam. hoca olsam budakli mese odunuyla kovalardim onu gonderen ogrenciyi.
0
sendelemeden
(14.12.12)
ya yok be bu üni hocalarının tualet yapma organlarınn kalkııklıından dolayı öyle.

bana da geçen biri saydırmıştı mail attım diye. mutlaka kulp bulurlar.
0
merkezefendi
(14.12.12)
başlıksız mail gönderdiğinizde mailin neyle ilgili olduğunu ancak mesajı açınca bilebiliyoruz. haliyle bir kişiden 10 mail alırsak ve hepsinin başlığı başlık yok olursa insanı sıkıntıya sokuyor.
0
kayranin kedisi
(14.12.12)
Ayıptan ziyade metod denebilr. konu yazılmalı sonuçta adama çokca mail geliyor ve adam işlerinin yoğunluğu yüzünden önem sırasına göre maillerine bakıyor olabilir. ya da içeriğini açmadan başlıktan içeriğini anlamak isteyebilir. ayrıca maili daha sonra tekrar okumak isteyebilir bakmak isteyebilir, bu çocuk bana mail atmıştı ama neydi demez mi o adam. (açsın baksın üşenmesin nedir yani diyebilirsiniz ama adam hoca diyorsun allah bilir senin gibi kaç öğrenci mail atıyodur. adamın ayıklaması lazım, ödevlerini mi attı bu öğrenci, soru mu sormuş, yardım mı istemiş ödev mi, nedir yani diye ). Bir nevi önem arzediyor, kendi içinde
0
inamorata
(14.12.12)
dün başlıksız mail gönderen babamı az kalsın dövüyordum
0
mehmetoloji
(14.12.12)
başlık yazmadıysan 10 puan kırmıştır mailinden.
0
True Story
(14.12.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.