sorularına baştan başlayayım:
1. sağlık güvencemiz olmadığında demişler. sağlık güvencesi eskiye oranla daha kötü durumda.
özel hastaneler aslında gerekmeyen tedavileri , tahlilleri yapıp sgk nın kasasını iyi erittiler, eritiyorlar. ben bizzat yaşadım bunu. gerekirse kanıtlarım.
burada bile sağlık güvencesi olmadığı için doktora gidemeyen insanlar akıl danışıp napam nedem diyorlar. sağlık güvencesi var demesin kimse. çünkü yok. sosyal devlette sağlık güvencesi böyle olmaz.
insanlar işporta tezgahlarından numaralı gözlük alıyorsa, bir kanser hastası ilacımı sgk ödemiyor diyorsa, verdiği bit kadar emekli maaşının % 20 sini doktor ilaç parası olarak kesiyorsa o memlekette sağlık güvencesi var denmez..
2. Evet teknolojik ilerlemeleri ayrı tutmak lazım.
3. hastaneleri birleştirmek atla deve değil. gelinen teknolojik noktada her hükümet yapabilirdi. yaparlar mıydı bilmiyorum tabii. bu hükümet öyle kötü bir yöntem izledi ki her yaptığı olumlu hareketin altından bir bit yeniği çıktı. şimdi artık ne yapsa altında bit yeniği var mı diye bakma ihtiyacını duyuyoruz. işin kötüsü o anda göremesek bile sonrasında görüyoruz. ben bu konuya da öyle bakıyorum. kendı etrafına karısı da dahil açtırdığı özel hastanelere kolaylık sağlamak için yapmış olabilir diye düşünüyorum.
4. kitap paraları olur muydu? o kitaplar senin benim vergimle basılıyor. parası dolaylı yoldan yine bizim cebimizden çıkıyor.
her sene basılan kitaplar yıl sonunda atığa gidiyor. bizler kitapları sadece bir sene kullanmıyorduk. sene bitince varsa kardeşimize yoksa konu komşu çocuğuna veriyorduk. o da yoksa kitapçıya götürüp satıyorduk. karşılığında da yeni senenin kitabını alıyorduk.
ağaç katliamına faydamız oluyordu, ülke ekonomisine faydamız oluyordu. bu yöntem ise tam bir müsriflik. islam dininin gereği müsriflikten kaçınmaktır. islami kurallara göre yaşamanın gerektiğini üstüne basa basa iddia eden bir hükümetin müsrif davranması, hem de çocukların gözlemleyeceği bir konuda müsrif davranması çok büyük bir çelişki ve aymazlık. meseleye böyle bakan yok hükümet tarafında onların derdi kendi istediği kitabı okutmak, başka alternatifleri saf dışı bırakmak. yani faşizm.
4. yoluna... sanki evden çıkıp da gezip tozabiliyor millet! turizm sektörü doğu anadolu turunu katologlarından çıkaraları 20 yıldan fazla oldu. memlekette yol olsa ne olacak, olmasa ne olacak? yolu kulanacağın sanayii mi var, turizm mi var, milletin cebinde para mı var?
yolların yapılmasının tek nedeni akp nin sırtını dayadığı inşaat sektörü. saraylar, yollar, hava limanları, köprüler.. lale devrindeyiz ama halkın laleyi görecek hali yok.
5. işsizlik maaşı yine olurdu, engelliler maaş alırdı. vizeler kalkardı. ya da olmazdı kim gerçekten bilebilir ki bunları.
6. o herkesin karşısında dik. iyi dikleniyor. dik duruyor diyemeyiz dik durmak daha farklı bişey.
mesela; dışarıya bağımlılığı kaldıracak adımlar atmıyor tam tersine her alanda memleketin varlıklarını peşkeş çekiyor. (globalleşmekle dışarıya bağımlı olmak farklı şeyler)
sağlık alanından örnekleyeyim;
biz neden kendi ilacımızı üretmiyoruz. formüller mi sorun. hindistan'da formülleri çözümlemek yasal. bizde niye değil, neden yapmayalım? saray yapacağına yap bi ilaç yatırımı, vatandaşına "ben senin ilaç paranı ödemiyorum" deme. doktorun ilaç firmasından nemalanacağım diye abuk subuk ilaçlar yazamasın. al ilaç işini tekeline, parayı çıkar bi devreden bak o zaman ne oluyor.
araba yaptık, hızlı tren vs. diyorlar. tee bimem kaç yılında imzalanan anlaşmalar vs. bu memlekette yapabileceği kadro ve donanım olduğu halde kendi yedek parçasını yapamayan sektörler var. biri tcdd. hızlı tren bozulduğunda tamir için dışarıdan parça alacaksın bedeli ne olursa olsun. memleketin hayrına olan dik duruş bunları artık ben kendim yapacağım diyebilmektir.
dünyada en ileri olduğumuz konulardan biri fındık üretimimizdi, onun da italyanlara peşkeş çekti.
son olarak 20 yıllık ot parasını ödeyen otlaklara istediği tesisi kurabilecek kararı çıktı. hayvancılık ne olacak diyen yok. varsa yoksa inşaat sektörü. geldiğimiz, gitmekte olduğumuz hal bu. renk yok. gri bir memleket çimento rengi. bu karar geleceğe atılan çok büyük bir kazıktır. duymadıysanız buradan duyurmuş olayım.
ben yoruldum şimdi. belki sonra devam ederim.
0