kahve dünyası vardı kabataşta. gerçi ben kaç senedir doğru dürüst istanbula gitmiyorum şu anda ne alemde bilmiyorum açıkçası.

taksim atatürk kitaplığı tadilatı bitti diye biliyorum. Boğaz manzaralı kütüphane valla. (dışarıda bi de ufak büfesi vardı sanki.)

Bahçeşehir Üniversitesi Barbaros Kütüphanesi. Yemek, içmek yasak bu arada. İnternet mevcut, dergi, gazete falan zaten var...

barbaros kutuphanesine dısarıdan giris yapmamıza izin var mı

Kimlik bırakıp girebiliyorsunuz diye biliyorum, girişte güvenlik var oraya bırakılıyordu. İsterseniz bir şey demeden girin sormayabilirler bile. Bu arada 17.30a kadar açık.

starbucks elmadağ uygun gibi geldi. kahve dünyası sahilde deniz otobüsü iskelesi tarafında kalıyor orası da uygundur da rahat bırakmazlar pek. kahvaltı ederken bile sürekli içecek bişi ister misiniz diyen garsonlar tarafından yönetiliyor orası ;)

elmadağ' daki starbucks bence de çok uygun gözüküyor. eski divan oteline (şimdi inşaat var) gelmeden, aynı sırada

usta valla ben 4-5 badimle geliyorum. zirve nasıl olur bilemedim ama bak orada.

Ayak üstü tanışsak zirve olur kendiliğinden.

evet. ama yerel süreli yayına döndü sanırım, istanbul dışında abonelik olmadan bulmak pek mümkün değil.

bu kaynaklar nece olacak? türkçe, ingilizce veya fransızca?

tavsiyem klasik olarak wikipedia gibi kaynaklardan okumaya başlayın. önce ön bilgi edinin.

100 soruda fransız devrimi gibi bir kitap vardı bir bakayım.

eric hobsbawm Devrim Çağı - dost yayınları. sadece fransız devrimini değil sanayi devrimini ve dönem avrupasını da anlatır. candır.

Türkçe olmasını tercih ederim,hiç olmadı ingilizce olabilir.

[email protected] adresine bekliyorum sizi. bu konu tek kitaplık değildir. hali hazırda benim bildiğim 5 tane var.

robinbook mail mi atıyım sana?

@robin
kitap isimlerini buraya yazın da biz de faydalanalım.

meraktan çatlayacak derecedeyseniz arayıp sorabilirsiniz=)

kafa dağıtacak hemen önereyim:

1- armorgames.com
2- www.pcworld.com

taa almanyayı aratmayın şimdi bana. mail atsam? görmemişlik mi yapmış olurum yani bekleyin biraz daha fln demesinler...

bence bekle aceleci olmak iyi değildir

kafa dağıtma önerisi : efes pilsen

@kemal: işyerindeyim.

dün akşam cevap gelmiş arkadaşınıza siz de 1 ya da 2 gün bekleyin derim ben de.

red cevabı gelmez genelde.
birlikte bir başvuru mu yaptınız yoksa 3ünüz ayrı ayrı mı?
muhtemelen arkadaşınızı beğenip seçmişler aranızdan.

sakin. geçen sene bize de oldu. arkadaştan 1-2 sonra geldi bana kabul, -ki aynı anda aynı programa başvurmuştuk.

beklemeye devam et, sana da kabul gelir umarım.

2) www.europafilmtreasures.eu
www.ubu.com

kısa film ile ilgili şöyle bi site var belki görür işini.
kisa-film.blogspot.com

www.kkymn.com kadir köymenin sitesi.

www.filmfabrikasi.com bu da forum.

2) www.criticker.com

birçok felsefi sistemin ve mistik akımın dönüp dolaşıp geldiği bir durumdur bilgiden geçip basitliğe varmak. sadece aynı kelimelerle ifade edilmiyor olabilirler... coğrafyamızda bulunan, ahilik, bektaşilik, masonluk, mevlevilik gibi kavramlarla ilgili bir genel araştırma yaparsan hepsinin buna benzer bir bilinçle çalıştığını görebilirsin.

aslında çok alakalı değil ama şibuminin kahramanlığı/bilgeliği yerine Lebowski daha güzel bir yerde duruyor gibi basitlik/bilgelik konusunda. Aylak Adam kafası ya da.

Birincisi o yazdıklarının hepsi bir arada olmaz. Web programcılığı (genel olarak programcılık) ile tasarımı aynı kişi yapamaz, yapmamalıdır. Önce yönlenmek istediğin tarafa karar vermelisin. Eğer yeteneğin varsa tasarım tarafını seçmeni tavsiye ederim. Ancak seçimin C# yönünde olursa Microsoft'un Step By Step kitaplarını öneriyorum, Türkçe'ye de çevriliyor ve Arkadaş'tan çıkıyor galiba. Ama onları bulman biraz zor olabilir ve epey bir geç çıkıyorlar piyasaya, ama İngilizce olanları rahatlıkla bulabilirsin.

tasarım fikirleri için www.smashingmagazine.com adresine bakabilirsin. günceldir, candır.

elinde tüfekle boş bir arazide avcılık belgen ve tüfek ruhsatın olmadan yakalanırsan hele ki avlanması yasak bir hayvanı vurmuş olarak yakalanırsan ki çook fazla tür var vurmaman gereken önce onları öğrenmelisin, sen avlanırsın. cezası da büyüktür. Ayrıca şehir içlerinde av yasaktır. meskun mahal olmayacak av yapacağın yer.

yok yok gerekmez. paşa gönlün neresini arzu ediyorsa orada avlan.

kadıköy koşuyolu caddesinde bir ormanlık alan var. hatta içinde bir av köşkü de var. demekki arazide av hayvanları bulunuyor. ben tavşan, çulluk, keklik falan biliyorum da mevsimine göre yabandomuzu tilki falan da çıkıyormuş diyorlar. artık şansına.

kapıdaki bekçiye girmeden bir not bırakıyorsun, çıkışta vurduğun hayvan başına avlanma harcı ödüyorsun. kredi kartı da kabul ediyorlar.

koşuyolundaki ormanlık araziye girince aşağı doğru sol tarafta haydarpaşalı diye tabir ettiğimiz hayvanların yuvası var. yuvanın girişine pusu atarsan baya bi ergen avlayabilirsin. ama dikkat et bazıları sinirli olabiliyolar.

normalde gorunebilir olmasi lazim notes kisminin ancak degilse View->Notes Page yardimiyla notes gorunumune gecilebilir.

hmm yani ben normal sunum sirasinda notlarimi gorebilmek istiyorum fakat projektorden yansitilan goruntude cikmasini istemiyorum.
izleyicinin gorduguyle sunumu yapan kisinin gordugu seyler farkli olacak yani ozunde.
O sekilde bir sey mumkun mu?

notları word e yazsan sonra da çoklu ekran (2 sini birden kullanmaca) olarak bağlasan projeksiyona? (Hani sağ tarafına doğru uzuyo ya görüntü powerpoint i o tarafta gösterirsin (projeksiyon da) word den de notlarını okursun mis gibi.

dedigim sekilde notlari sadece siz gorursunuz. izleyiciler slide'lari gorur sadece.

ek: deneyin isterseniz. 1-2 slide'a not yazin. sunumu baslatin, ardindan ekrana sag tiklayip speaker notes'u secin. notlar sadece sizin ekranda olmali ve slide degistirdikce ilgili slide'in notlari gelmeli ekraniniza. deneyemiyorum su an, ancak boyle olmali.

(git: 30270)

Kodunu görmek istediginiz mailin mesaj kisminin üstünde sag mouse -kaynagi görüntüle-

cık olmuyor, yani oluyor da olmuyor.Çünkü benim istediğim kodu görmek değil sadece onu değiştirmek falan filan. ve tabii sonra da göndermek. kısaca bi sayfa dolusu html tasarımı nasıl mail olarak atarım. C/p yaptığımda kod olarak kalmamalı tabi :)

bence işportacı onlar, telefon falan satıyor olabilirler.

@tembel degilim useniyorum: ben de işportacı olabileceklerini düşündüm de öyle toplu halde bekleşmeleri garip geldi, her gün bölge dağılımı filan mı yapıyorlar acep?

şu henüz exchange büfeleri kapalıyken ortalıkta döviz alıp satan adamlar olmasın sakın, haftasonları da kadıköyde bu büfelerin önünde falan oluyo böyle garip adamlar. toplu halde beklemeleri garip ama tabi :)

www.sol-u-can.com buradan fanzin konusunda neredeyse istediğin herşeye ulaşabilirsin. Aşkın kendi kitabını bastıydı, tam senin istediğin ayarda yani :)

İstiklaldeki kitapçılarda fanzin satılır. Ben bile iki sayı fanzin çıkarmıştım gençken, satılmıştı oralarda.

bu tip yayinlar suraya mutlaka birakilir. Pentimento, halep pasaji alt kati ( beyoglu sinemasi'nin girisi diger bir deyisle)

tüm sayılarını bulma şansın yok elbette ancak depoda olan tüm sayılarını kargoyla sana ulaştırabilirim. Ayrıca özellikle aradığın bir sayısı varsa iletirsen fotokopi falan yapıp gönderebilirim.

freetrush(at)gmail.com'dan bana ulaşabilirsin. yalnız bu hafta tüyap telaşı var malum, en erken haftaya pazartesi yola çıkarlar.

doktora tezini heyecanla bekliyorum :P

ceşenler'in bayramyeri şubesinde var, ücretli olaraktan..
babadağlılar işhanının girişinin sağ tarafında kalıyor, cadde üzerinde zaten..

baya bi eskiden (rahat 8-10 sene) denizli kapalı spor salonunda vardı, ne oldu ki orası yıkıldı mı falan hatırlamıyorum bile bak, hani şu çınar'dan garaja doğru giderken sağ tarafta bi yerdi.

@gereksiz insan

yok yok duruyor hala (:
ama masa tenisi oynama imkanı artık yok, sadece salon sporları yapılıyor..

başta komik gelebilir ancak, dijital foto makinanız varsa flaş kullanmadan sayfaların fotoğrafını çekerek abby'de okutabilirsiniz. Taramadan çok daha hızlı ve verimli oluyor. Yani yayınevinde biz öyle yapıyoruz :)

soyle birsey buldum: www.quark.com

bu arada 6,5 versiyonundan sonra unicode font'a gecmis program. bununla alakali olabilir diye tahmin ediyorum.

hazir geciyorken indesign'a gecsen daha hayirli olur.

indesign mi hadi be daha mi iyi?

acimadan vuruyor diyebilirim

kesinlikle indesign Adobe Creative Suite 3 (İndesign-Photoshop-Dreamviewer-Fireworks-Illustrator) ile yapamayacağınız iş yok gibi :)

indesign'a geçmeyeni dövüyorlar.
üstüne sen birde quark+freehand kullanıyorsundur. linç edilmeyesin, dikkat et. kalabalık yerlerde tek başına dolaşma.

Hadi baa harbidende öyle freehand falan evek kullanıyorum onları
ulen ne terbiyesiz bi inasan evladıymışım ben be

teşekkür ediyorum canlar aydınlattığınız için
florasan gibi oldum

Helsinki Yurttaşlar Derneği'ne ulaş. İstanbul merkezliler biliyorum ancak ankara da da bir sürü etkinlik/toplantı/atölye neyin oluyor. Kesin yönlendirirler.

www.hyd.org.tr

taramak için negatifin banyo edilmesi gerekli yani tarayıcıyla olmuyor sadece.

direk negatif tarayan tarayıcılar var elbette, ama sürekli kullanmayacaksanız almanıza gerek yok, gidin dijital işler yapan bi fotoğrafçıya halletsin işinizi.

36'lık filmi 5 ytl'ye "large" tabir ettikleri 3000x2000 civarında bir çözünürlükle taratıyorum ben. banyo hariç.

negatiflerin birkaç makara filmse sadece bu işi fotoğrafçılar yapıyor.
ama eğer çoksa mutlaka tarayıcı al daha ucuza gelir. 2. el bir şeyi 140 civarı bulman lazım.

aklıma ilk gelen şöyle bişey:

onmouseover="textDegistir('sayfa1in');" onmouseout="textDegistir('sayfa1out');"

textDegistir(target) {
if(target == 'sayfa1in')
document.getElementById('sayfaId').title = 'ana sayfa'
else
document.getElementById('sayfaId').title = ''
}

içindekiler sayfasi için de aynısını yazarsın.

<div>, <span>, <td> vs değiştirmek için de

document.getElementById("bilmemne").innerHTML =... diye kullanabilirsiniz.

biraz karışık ama javascript ile şöyle bişi yapmıştık zamanında:

<script type="text/JavaScript">
<!--
function showDiv(divToShow)
{ document.getElementById('div01').style.visibility = 'hidden';
document.getElementById('div02').style.visibility = 'hidden';
document.getElementById(divToShow).style.visibility = 'visible';
}
function hideDiv(divToShow)
{ document.getElementById('div01').style.visibility = 'hidden';
document.getElementById('div02').style.visibility = 'hidden';

}

ve ardından resim için;

<a href="#" onmouseout="MM_swapImgRestore(); hideDiv('div01')" onmouseover="MM_swapImage('Image9','','imagename.jpg',1); showDiv('div01')">

bir örneği için www.genpr.com adresine bakabilirsiniz.

yaklaşık 5 sene profesyonel satranç oynamış biri olarak şöyle açıklayayım:

söylediğinizden çıkardığım şu ki ilk 90 dk boyunca 40 hamleyi tamamlamak zorundasınız yoksa süreyi ilk dolduran kaybeder. Bu tamamlandıktan sonra 30 dk. daha süreniz var demektir. Ayrıca 30 sn olayı da yaptığınız her hamleden sonra sürenize 30 sn. eklenir. Yani maçı bitirmek için 120 dk. nız varken 50 hamle yaptıysanız 25 dk daha ek süre kazanmış olursunuz. Bu rakibiniz için de geçerli.

hiçbir resmi turnuvada şah deme zorunluluğu diye bir kural yoktur. Ancak rakibiniz de siz fark etmediğiniz zaman şahınızı yiyip aha mat oldun diyemez. Sizin bir önceki hamleniz "imkansız" hamle olarak değerlendirilir ve şahınızı tehditten kurtarmanız beklenir. (Yani şah demese bile, sizin kaçacak yeriniz/araya koyacak taşınız varsa bunu oynamanız beklenir. diğer hamleleriniz geçersiz sayılır hakem tarafından.)

Hamleden sonra not alma dediğiniz olay notasyon tutmaktır ve resmi turnuvalarda zorunludur. İnternetten nasıl yapıldığını kısa bir sürede öğrenebilirsiniz. Hem böylece satranç tahtalarının yanlarında bulunan 1-8 arası sayılar ve a-h arası harflerin ne işe yaradığını da öğrenmiş olursunuz. :) Ayrıca notasyon tutmak maçtan sonra maçınızı analiz etmeniz için, maç sırasında herhangi bir ihtilaf durumda hakeme başvurmanız için ihtiyaç duyacağınız temel kanıt olacaktır. Hakemler de lafınıza değil zaten notasyon kağıdına bakarlar.

iyi turnuvalar, heyecan yapmayın, fransız savunmasından vaz geçmeyin :D

ayrıca her türlü sorunuz için sözlükten ulaşabilirsiniz.

2002-2003 yıllarında bazı Bilim ve Teknik sayılarında kuantum felsefesi ile ilgili geniş bilgiler mevcuttu. Stern Gerlach Deneyi ve kuantumu birlikte irdeleyen "Yeni Ufuklar" ekleri bulunuyordu. Edinirseniz yeterli bilgiye sahip olacağınızı düşünüyorum.

(bkz: erke dönüyor)

(bkz: kim korkar schrodingerin kedisinden)
(bkz: maddenin son yapıtaşları)
(bkz: fizik ve felsefe)
(bkz: maddenin yeni kuvantları)
(bkz: what the bleep do we know)

wikipedia da çok ayrıntılı makaleler var

engin geçtan'ın "hayat" adlı kitabı hem çok güzel bir giriş, hem de esaslı bir referans listesi sunuyor. begenmezsen faturayı bana gönder paranı iade ederim, o derece. yani sen bunu oku, gerisi geliyor zaten.

cok $ey istiyorsun.

ben quantum fizigini doyurucu bir sekilde anliyayim derken gencligimi yedim. matematik fizik ogrenmeden olmaz bu isler, oldurmaya cali$ana inanmayiniz.

camilo, hocam butun hevesimin icine ettin, eheh.

wikipedia konusuna gelince, orda bulabildigim cogu seyi okudum. bohm yorumuydu, copenhagen yorumuydu, zartti zurttu. yuzeysel bilgi olarak kastettigim bunlar idi. yani konu hakkinda sifir degilim. sadece -her ne kadar quantum anlasilmaz deseler de- anlayabilmek, en azindan anlamaya calismak istiyorum.

pbs'in elegant universe belgeseli cok fazla yalin bir dille anlatiyor, internetten izlenebilir.

bence ona yarenlik edecek bir arkadaş alın. bu aralar ortalık yavru kedi kaynıyor. Çok küçük olmazsa 3-5 günde birbirlerine alışırlar ve sizi hiç aramazlar, bunların ata sporu güreş zaten eve döndüğünüzde evi biraz dağınık bulabilirsiniz :)

valla ben dahil olmak üzere tanıdığım çoğu kişi kediyi evde yalnız bırakmak zorunda kalıyor.. birşey olmaz, köpek olsa olabilir ama belki; zaten alışmış hayvan herhalde ben evde olunca da bütün gün uyuyor :)

edit: panjur varsa onu biraz aralayın veya camdan dışarı bakabileceği gibi bir yer ayarlayın hayvana dışarıyı seyrediyorlar... ilk başlarda ağlar biraz sonra alışır...

ikinci bir kedi almak zor, mümkün olsa dün verdiğim ilandaki kedi bende kalırdı, ama sanırım metox'un dediği gibi zamanla alışır :)
edit: teşekkürler herkese :)

eriskin kediler eve 2. kedi geldiginde olaya pek sicak bakmiyorlar. yani bunu yapan her tanidigimda evdeki eski kedi yeniyi kiskandi. yavruysa eski kedi, yeni gelen de yavruysa alismalari daha kolay olabiliyor. eve geldiginizde oncekine oranla daha cok ilgilenirseniz ben de bi sorun olmayacagini dusunuyorum.

Kıçını devirir uyur, özler de tabi ama çatlamaz yani. No panic :)

marmaris merkezde otel fiyatları bir hayli pahalı. özellikle bu sezonda öyle. bunu zaten internette kısa bir arama yaparak görebilirsiniz. nispeten ucuz konaklanabilecek yerler konusunda içmeler'i ve hisarönü'nü önerebilirim. sedir adasına mutlaka gidin. konaklama şansınız yok sanırım, çünkü burada tesis yok. giden günübirlik gidiyor ama gidilip görülmesi gereken bi yer. denizi ve kumu tek kelimeyle muhteşemdir. turgutköy de marmaris civarında görülmesi gereken bi yer. bir de bördübet var doğası ile muhteşem olan. "huzur budur" denebilecek bir mekandır.

hisarönü, marmaris'e yakın olmakla berabertam olarak merkezde olmayan bi yer. ama zaten marmaris konumu itibariyle dağlar arasında olan ve çok da büyük olmayan bir merkeze sahip olduğundan hisarönünde kalarak pek bir şey kaybetmezsiniz. kaldı ki ulaşım da pek zor değil buradan marmaris merkeze. hem daha ucuza konaklarsınız.

hatırladığım kadarıyla içmeler de konaklama şansınızın ucuz olduğu bi bölge. burası da merkeze ulaşımın zor olamdığı bi yer.

bördübet ise bu saydıklarım içinde merkeze en uzak olanı. hatta datça taraflarına yakın diyebiliriz. "yersiz yurtsuz"laşacağınız bir mekandır, sessizdir, saydığım bölgeler içinde en ucuz olanıdır belki de ama deniz, ağaç, börtü böcek (ne dedim lan ben şimdi) sevenlerin uğrak noktasıdır.

kesinlikle içmeler. Hala kaldıysa eğer köy içinde ucuz pansiyonlar bulabilirsiniz. Ayrıca denizi de marmarise oranla bin kat daha güzeldir. marmariste 12 sene yaşamış birisi olarak kesinlikle içmeler.

düt. o tarafta daha egzotik bir tatil istiyorsanız çadır falan alıp milas-ören-akbük(didim değil ören akbük) rotasını takip edin derim. acaip bi yer orası.

bir aralar bu program için bende bir araştırma yapmıştım crack vs. ancak nedendir bilmiyorum bulduğum bütün dosyalar virüslü çıktı. tavsiyem özellikle bu program için güvenilir bile olsa nereden bulursan bul crackini kontrol et ki ben bulamamıştım bulursan beni de gör ;)

ha bir de güzel programdır...

mesaj kutunuzu kontrol edin, büyük hissediyorum :)

@gereksiz insan
teklifine teşekkür ediyorum ve yokum diyorum :)

phazeddl.com adresinde bir sürü var ama virüs taraması yaptırın mutlaka indirdikten sonra şimdiye kadar hiç rastlamadım bu sitede ama siz gene de tarayın.

Ayni sey bizim de basimiza gelmisti. Bir kere yavrularinin basinda olmadigi bir zaman yavrulari disari biraktiydik da gene geri tasidiydi. Hatta ikinci sefer daha ulasilmaz, dolap alti bir yerdi. Canilik edip tekrar disladik. Kontrollu sekilde yavrulari disari biraktik, gelmesini bekledik. Cami kapadik. Geri geldiginde yavrularini baska bir yere tasimak zorunda kaldi. Mahalle de kedi kralligi gibiydi mubarek. Evcillestirilen biz miydik onlar miydi belli degildi.

valla evde an itibariyle 6 yavru 2 ebeveyn ve 1 orta boy (4 aylık) toplam 9 kediyle yaşayan biri olarak; öncelikle bi veterinere gidin, sizi sakinleştirsin. Yavrular zaten 1-1,5 ay sadece anne sütü içecekler ama anneyi sağlıklı beslemelisiniz, evde düzenli yemek yapıyorsanız onların kalanları ve yanında da yaş mama takviyesi yeterli olabilir, kedi kumu kanser yapmaz silika falan alırsanız kokudan da kurtulursunuz.

yavrularla da çok eğleneceksiniz, bol bol fotolarını çekin bition a koyarsınız :)

KILIÇ DENİZ ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ İHRACAT VE İTHALAT A.Ş. var bodrumdayken biz baya afilli çiftlikleri falan vardı. adresi www.kilicdeniz.com.tr

Doğu Karadeniz Pide Salonu

Tel: (212) 2580517

Pideleri oldukça lezzetlidir.Pide Malzemesini götürürseniz istediğiniz gibi pişirir ederler.

selamımı söyleyin

hemen araya gireyim aynı soru kadıköy - yeldeğirmeni tarafları için mevcut mudur? yani iç götürsek bizi kovalamayacak pideci?

şeyde errmm ıhlamur'a doğru giderken sağda adını unuttuğum bir yer var orası da baya iyi yapıyor. evcil hayvan dükkanına gelmeden önce.

Whisky (1980)

Kurtalan Ekspres
üç hürel

ersen ve dadaşlar

objektif, bunalımlar

derdiyoklar

(bkz: kramp)

(bkz: eski türk rock grupları)

beybonlar
tpao batman orkestrasi
kuzenler
buse
kardaslar
mavi cocuklar
cahit oben
mavi isiklar
haramiler ( 90'lardaki haramiler degil bunlar)
yabancilar
sis beslisi
kupa dortlusu
kent yedislisi
siluetler
aziz azmet
meteorlar
edip akbayram
seyhan karabay
rifat oncel
ali atasagun
aklima gelenler ve arsivde gozume takilanlar.

ünlü

hepinize teşekkürler arkadaşlar :) çoğunu listeye aldım ama özellikle pyro senin yazdığın meteorlar'ı çok merak ediyorum.

"müzikte bir deney anadolu rock" adlı bir belgesel vardı onu izleyebilirsin. iz tv de dönüyor arada sırada forumlarda da görmüşlüğüm vardır.

dr. skull

şöyle bir facebook grubu var. a'dan z'ye bütün rock gruplarını yazmışlar. belki işinize yarar...
www.facebook.com

21. peron progresif olarak güzel eserler vermiştir 1970 sonlarinda

Zaten sitesindeki fiyatlar da o civarda. Sitesinden de sipariş edebilirsiniz, 100 dolar üzerine ücretsiz kargo diyor(Türkiye dahil).
www.tokyoflash.com

www.farkliol.net sanırım aradığınız şey budur.

saatler baya güzelmiş valla böyle şekilli saatler arıyordum bende saol ilanın için theli

@coner evet guzel gorunuyo aslinda ama ben pek hazetmedim. zaten ustunde "pimp" yazmasi biraz daha junior kitleye hitap ettigini gosteriyor bence.

olur da bunlardan bir tane alırsam saat soranları kalasla döverim.

olur da 100ytl gibi bir fiyata bulursanız ben de almayı düşünürüm... theli bana haber edersin umarım. [email protected]'dan

beşiktaştan kabataş'a giden otobüslere binilir. kabataşta otobüsten inilir ardından tramvay ile karaköy e geçilir. Karaköydeki kadıköy iskelesinin tam karşısındaki (cidden tam karşısı) toprak baba sucuk evine gidilir. ister kaşarlı ister kaşar-sucuk karışık hayatınızın en güzel menemeni yenilir.

afiyet olsun.

Beşiktaş'ta Balıkçılar çarşısının hemen sol tarafında restoranlar var bundan bir kaç yıl evvel orada süper bir kahvaltı etmiştik hala tadı damağımdadır.yerin ismini felan tam hatırlamıyorum ama çarşıya girince soldan ikinci veya üçüncü dükkan olması gerek.


afiyet&şeker olsun

murat mıhallebicisi
perihan mağden'in de eski favorilerindedir..

ehehe cevaplardan sonra yine acıktım yahu yemek yemistim ama illa menemennnn olcak artık.

bauhaus, praktiker'de cadirlar ucuz. ankara ulus'ta cadircilar var sonra. konaklamaya gelince o olay cok komplike yuzyuze anlatsam bir saati gecer

www.albashop.com.tr burada uygun fiyata bişeyler bulabilirsin sanırım. bide fazlasını istersen www.kutupayisi.com var ki 2.500 ytl'ye çadır gördüm.(oha)

Hangi şehir? 4 ve 5 mevsimlik çadırlar ve uyku tulumları hipermarketlerde satılmaz. Ama bu tip bir çadır ve uyku tulumu ile yazın olimpos da sauna gibi pişersiniz. Ayrıca bildiğim kadarı ile jandarma yazın orada çadır kurulumuna izin vermiyordu, en azından bizim arkadaşlara çok kıllık yapmışlar direk açık arazide çadır kurulumuna. Tabii pansyonlarda çalışanlar direk çadırlarda yatıyor ama orası kendi arazileri olduğu için karışmıyorlar sanırım...

(bkz: saros körfezi)

Bir süredir alma fırsatım olmadı ama Notos Öykü olabilir. Genç yeteneklerin öykülerine yer veriyordu.

ankara çıkışlı kül öykü diye bir dergi vardı. google a başvurursanız iletişim adresini bulabilirsiniz sanırım.

ilk aklima gelen braveheartin soundtracki
sonra aklima gelen celtic woman
daha sonra aklima gelen blackmore's night

clannad ve maire brennan

Goran Bregovic - Irish Songs indir bence.

216.90.204.21 ayriyetten bu adreste iskoçya ve irlanda milli marşlarını bulabilirsin.

içinde gayda olup olmadığını hatırlamıyorum ancak, del amitri diye bir gurup vardır, belki del amitri başlığı altında yazan arkadaşlar daha net şeyler söyleyebilir.

(bkz: jose angel hevia )

loreena mckennitt

+

#268822 daki isimler

ise yarar mi?

evrenselmuzik.blogspot.com
şiddetle tavsiye ediyorum.

ron korb - celtic heartland

zevkle dinledigim bir albumdur. "celtic quest" ve "celtic dawn" adli iki albumu daha var ron korb'un, henuz bulup indirmis degilim ama eminim onlar da fena degildir. su adresten sample'larini dinleyebiliyormussun, ben de bu vesileyle dinleyeyim (soldaki music catalogue'a tiklaman lazim)

www.ronkorb.com

aslansınız, cansınız.

her ne kadar arada bildiğim baya şey çıktıysa da, bilmediklerim de çıktı bolca. tebrikler diyor, hepinize birer kilt almak istiyorum.

solas diye bir grup var irlanda folkloru yapıyorlar. muhakkak edin.

sozluk.sourtimes.org

beyazlar beceremez. yazmadan kimse ben yazayım çünkü kesin yazılır ve izlememen imkansız çok film izlediğini belirtmen dolayısıyla. ayrıca son saniye üçlüğü içermeyen varsa bende seyredeyim konsept değişmiştir belki. son olarak ana tema olmasa da mesela american history x türü siyah-beyaz kapışmasının olduğu filmlerde de (ağırlıklı olarak streetball) karşılaşmak mümkündür basketbolla.

daha once sorulmustu söyleyememistim. simdiye nasipmiis. gene hackman in alkolik bir basketbol antrenörünü oynadigi güzel bir film var. ismi de hoosier imis. türkcesini hatirlayamadim. su adresten bakabilirsin www.amazon.com

(git: 20372)

space jam vardı maykıl abimiz falan. süper bişeydi.

teşekkürler.
seçtiğim filmler: Crossover, Blue Chips, Home of the Giants, The Red Sneakers, Love & Basketball. En kısa sürede hepsini izleyeceğim umarım candanag'in dediği gibi son saniye üçlüğü tematiği yoktur.
Bu arada yüksek ihtimal izlemişsinizdir ama Finding Forrester adlı filmi kesinlikle öneriyorum.Hem edebiyat hem basketbol.. Çok etkilenmiştim izlediğimde.

Coach carter

www.imdb.com

basketball diaries vardı bir de, gerçi izlemişsindir muhtemelen ama gözünden kaçmışsa diye =)

he got game içlerinden en begendiğim film diyebilirim.
ray allen ve denzel washington sevgisinden olabilir(denzel ı sevmem aslında eheh) ama güzel bir filmdi.sözlükte okumuştum galiba stephon marbury nin yaşam öyküsüymüş gibi bir şey vardı.

görme engelliler için ayrıca turnuvalar düzenleniyor. Ancak Türkiye'de katılımcı az olduğu için genelde turnuvalarda herkesle birlikte oynuyorlar. Zaman problemi olmadığı sürece de gerçekten çok iyi oynuyorlar. Selim ve Kerim Altınok kardeşler vardır ikisi de baya ödül toplamışlardır.

satrancda gozler cok onemli. senin beyninden o an icin giden bi şeyi tahtaya bakıp tekrar gorebilirsin. o en fazla sana rakibine veya baska birine notasyon kagıdını okutabilir.

asıl soru farklı turnuva ben görmedim ama herkesin katıldıgını turnavalarda görme engelli kişiler gordum. bir den fazla.

@rurouni
görme engellilerin kullandıkları satranç takımları var. www.satrancokulu.com linkte görebilirsin. Elleri ile sürekli olarak oyunu takip ediyorlar, yaptıkları hamleyi rakibine söylüyorlar. Yukarıda bahsettiğim kerim ve selim abi'nin haberini de şurada buldum. bakabilirsiniz. arsiv.sabah.com.tr