Millete tavsiye vermesi kolaymış başıma çok ilginç bi olay gelince anladım. Şimdi şöyle bir durum var arkadaşlar; bundan iki hafta önce yabancı bir kızla bir ilişkiye başlar gibi olduk ama bir şeyler eksik gibiydi ne arkadaş ne sevgili gibi falan işte. Neyse dün buluşucaktık dedi ki benim yanımda bir arkadaşım var onu satamam şimdi sen de birini getir de canı sıkılmasın. İyi tamam dedim ben de bir arkadaşımı çağırdım. Fakat aman allahım o da ne ! Benim kız arkadaşımın yanındaki kız resmen dünyalar güzeli bir melek, tatlı dilli, tam kafama uygun süper bir kız. Görür görmez kalp atışlarımı hızlandırdı valla rüyalarımdaki kız desem yeridir. E yanımdaki arkadaş da böyle bir güzelliğe kayıtsız kalamadı o da şimdi kızla ilgili sorular sorup duruyor bana "nasıl yaklaşsam, telefon numarasını alsam mı?" falan diye. E napıcam şimdi ben? Öncelikle kız arkadaşımla konuştum "ya sen de farkındasın ben de bir sorun var sevgili gibi göremiyorum, sanırım uzun soluklu bir ilişkiye hazır değilim" diye. Peki şimdi ne yapmalıyım? Nasıl hayallerimdeki kıza anlatıcam bu durumu? Bi yandan da kendi arkadaşım da hoşlandı kızdan :( Göz göre göre uzun zamandan sonra kalbimi hızlandıran kızın gitmesini mi izleyeceğim?

grudge 2 yi izliyorum şu an bunun olayı nedir yav ilkini izlemedimde


2. soru bugun kızın teki ''grunge'' ne diye sordu bana. grunge nedir dostlar? grudge dan bahsederken aklıma geldi bunuda aradan çıkarayım dedim. internetten baktımda klasik rock , dagınık bişiye benziyor. tam bir tanım yok gibi.ayriyetten güzel bişi yazsanizda sanki uzmanlık alanım gibi cevap vereyim kıza

Yardımsever ekşi duyuru ahalisi,

Fransızcamı geliştirmek için fransız sinemasına kafa göz dalmaya karar verdim. Arada bir hollywood filmlerini fransızca dublajlı haliyle izliyorum ama bir de böyle denesem fena olmaz herhalde.

Amelie dışında aklımda yer etmiş izlediğim fransız filmi yok diyebilirim. Çok acıklı/romantik ve 1.5 saatte 5 dklık diyaloğun olduğu, geri kalan sürede ağaç,eski harabe ev gösterilen garip filmler dışında -evet, biraz düz bir adamım sinema konusunda- her türlü öneriye açığım.

Hangi filmleri tavsiye edebilirsiniz? Bir de ikinci soruyla alakalı olarak, var mıdır böyle bir websitesi? Hani top list ine girip en beğenilenleri seçebilirim veya en azından neler var bakabilirim.

Merci beaucoup d'avance!

ey ekşi sözlük ahalisi, bilgisayarı önceden ayarlanmış bir saatte kendiliğinden açan bir program vs var mıdır? yardımcı olabilirseniz müteşekkir olacağım.

bu bölümün ne sağlam torrentini ne de rapid linlini bulamıyorum. deli olmak üzereyim.

özellik dsr sürümünü arıyorum. ama olmazsa herhangi bir sürüm de olabilir. rapid linki olursa çok iyi olur, saülıklıysa torrent linki de olur. ama bana torrentz'de aratıp, link vermeyin, hiçbiri çalışmıyor. orjinal olun. büyük düşünün. öptüm.

selam ey duyuru!
belkide yıllardır aklımda olan ve son derece canımı sıkan, sinirlerimi bozan bir konuya açıklık getirmenizi rica ediyorum. konuyu iyice anlatabilmek 3 örnek hazırladım:

1. ben 5-6 yıldır 'into the wild'a* benzer bir yaşama tarzı sürdürüyorum. geçenlerde birisiyle muhabbet ederken konu benim yaşamıma geldi. ben biraz anlattıktan sonra eleman hemen soruyu patlattı
''into the wild'a mi özendin? eheh''
şimdi, ben bu yaratığa ne diyeyim?
*ailesini terketip dağ tepe dolaşan bir gencin 2007 yapımı filmi.

2. kendi kendime düşündüğüm bir meseleyi başkasıyla paylaşınca, bu meselenin daha önce de başkaları tarafından düşünüldüğünü öğreniyorum. buraya kadar her şey normal. insanlar kalıp kalıp olduğundan farklı zamanlarda ve durumlarda aynı şekilde düşünüp haraket edebilirler. canımı sıkan şurası: düşüncelerimi paylaştığım kişinin, beni, başkalarının düşüncelerini çalarak kendini zeki göstermeye çalışan birisi olarak düşünmesi.

3. sırf boktan bir reklamda kullanıldığı için kimseye ''aklından bile geçirme'' diyemiyorum, daha ne olsun?

örnekler çoğaltılabilir, şekilleri değiştirilebilir ama temel hep aynı: ibnenin birisi çıkıp bir şeyler yazıyor/yapıyor ve bu, onun yaptıklarını daha sonra birisinin yapmasına sanki engel oluyor. tamam belki bu faydalı bir durumdur; kişiyi yaratıcılığını artırmaya, özgün ve orijinal olmaya teşvik ediyor olabilir ama 1. ve 2. örneklerde görüldüğü üzere bazen son derece sinir bozucu oluyor. bu durumdan nasıl kurtulabilirim? kimse ''yaşadığımız medya çağında tek kurtuluş susmak'' demesin ve lütfen basit bir cevabı olsun.

namaste (ulan!)

ya grup vitamin ya da komedi dans üçlüsünün bir şarkısında; bülent ersoy'un ağzından "ben ne anılar yaşadım bursa gençlik parkında" sözleri geçiyordu. bursa'da gerçekten gençlik parkı var mıdır? (gereksiz) bu şarkıyı aramaktayım, adını&albümünü hatırlayana minettar kalacağım. gerekli)

harddiskte ki en küçük veriyi bile silmek istiyorum. bilgisayara format atmak yeterli olur mu?
olmazsa ne yapmak gerekir?

doktor; hani mesela aralıksız konuşman gerekti, anlattın anlattın, veya bir süre aralıksız şarkı söyledin kendi kendine, ya da telefonda otuz beş saat durmadan konuştun;

hah- gözün neden dalar? tansiyon mu çıkıyor, düşüyor mu, yoksa göz tansiyonu mu, nedir, önümü göremiyorum yahu.

not: heyecanlı bir durum yok, mesela kırk beş dakika boyunca heyecansız heyecansız konuşmuşum diyelim. benim merak ettiğim nefes alış verişsel, gözsel, kafa zonklamasal, dalgınlık yaşamasal durumlar.

daha önce sorulduysa hoppala.

normalde başım sinüzitten ağrır; ama bu seferki öyle değil. sanki beynimin damarlarında fazla kan var ve damarlara baskı yapıyor. böyle seri halinde geliyorlar.

kanamaz di mi lan?!


ben de... git doktora,görün dey mi?!

Şu laptoplardaki 56k modemler için olan girişten bahsediyorum. Laptopumu aldığımdan beri 1 defa olsun bile kullanmadığım o delik var ya gecenin bu saatinde beni çok hüzünlendirdi be :( Nasıl da öyle sessiz sessiz duruyor ya offf :( şu zamana kadar 1 defacık bile olsun içini dolduramadığım için kendimi çok suçlu hissediyorum.. soruya gelirsek bu deliği nasıl işlevsel bir duruma getirip, onun da tıpkı diğer usb delikleri gibi aktif bir yaşamı olmasını sağlayabilirim?

alçak irtifada (3000 feet diyelim) stall olan bir uçak çakılmaktan kurtulabilir mi? pilotun yeteneği, tecrübesi vs. uçağı kurtarabilir mi yoksa allahın oğlu gelse kurtaramaz gibi bir durum mu söz konusu?

selam, güzel bir site olmuş emeği geçenlere öncelikle.

iki soru 1:

1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?
ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mıdır yani? örnek: okula gittim -- okula gittik. (bunun en azından günümüzde tevazu göstergesi olmadığı yaygın olan kanıdır sanırım)

2) saçlarımı 3 numara kestirdim yakışmış mı?

teşekkür ediyoruz.

aralarında duygusal bir iletişim olmayan ama fiziksel bir sevişmişlik olan kişilerin bir ilişki kurabilmesi? eğer mümkünse, burda nasıl bir yaklaşım uygulamak icap eder? yok boşver diyosanız neden-çok mu umutsuz? burda yazılanları dikkate almak eğlenceli olabiliyor.