Giriş
(14)

Bu nickler nerede?

basond
Önceleri sık sık buralarda yazan insanlar vardı şimdi istatistiklere bakınca hatırladım artık pek gelmiyorlar, küstüler mi yoksa işleri mi var yada ben mi göremiyorum bi sorayım dedim.Compadrito,rock n rollben smyrna (sanırım farklı/benzer bir nickle geri geldi)douchebagwideermanenceciliader maister
Önceleri sık sık buralarda yazan insanlar vardı şimdi istatistiklere bakınca hatırladım artık pek gelmiyorlar, küstüler mi yoksa işleri mi var yada ben mi göremiyorum bi sorayım dedim.

Compadrito,
rock n roll
ben smyrna (sanırım farklı/benzer bir nickle geri geldi)
douchebag
wide
ermanen
cecilia
der maister buralarda onu biliyorum
oreletarya
kirazı seviyorum
kibrit suyu

aklıma gelenler bunlar nerede bu insanlar farklı nicklerle dolaşıyorlar mı yoksa komple gittiler mi?
0
basond
(24.12.14)
Wide, ermanen, kibritsuyu'nu goruyorum. Cecilia da arada giriyor. Digerlerinden haberim yok.
0
fraise
(24.12.14)
compadritonun iki gündür geceleri giriş çıkış yaptığını görüyorum istatistiklerden
0
disardayim
(24.12.14)
Ben çoğunu görüyorum denk gelmemişsindir. Der meister de başka bü nickle burada zaten.
0
ufukcel
(24.12.14)
compadrito ara vermek istedi. duyuru bağımlılığından kurtulmak için. inşallah tez zamanda gelir.

douchebag ise bir takım olaylar yaşanması sebebiyle duyuru'dan çıktı. detaylarını bilmiyorum. inşallah o da gelir :(

rock n roll'un neden eskisi gibi yazmadığını bilmiyorum ama onun cevaplarını ve duyurularını çok özlüyorum.

diğerlerinin yokluğunu veya eskisi gibi aktif olmamalarını fark etmemiştim. zaten yazdığım nickler ve bir iki kişi hariç çok nick'e takılmıyorum.
0
dessy
(24.12.14)
hepsi sevgili yaptı buraları unuttu.
0
mrthany
(24.12.14)
rock n roll, neferkitty, douchebag geri gelsin. kibritsuyu mod zaten. görüyorum da onu.

yalnız bu sayılanlar arasındaki (duyuruda sayılanlar, benim saydıklarım değil) bir duyurucu bir başka duyurucuyu facebook'tan stalklamış, aradaki yaş farkına bile bakmadan bayağı rahatsız edici mesajlar atmış diye duydum. benim de sevdiğim bir duyurucuydu kendisi, ama eğer bu olay doğrusuysa geri dönmesin o giden. insan yaşından başından utanır.

not: kim olduğunu söyleyemem. konunun muhatabı değilim. eğer ki cevabımı okursa durumu bilenler olduğunu bilsin diye yazdım.
0
m e l t e m
(24.12.14)
duşeyle nefer gelsin ya, valla eğlencelilerdi. :/

ek: ayrıca la traviata, (bu ara kendisini pek görmüyorum) loveinaflipbook, kobuzchu kiz da yok.
0
bradshaw
(24.12.14)
O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler...
0
arockm
(24.12.14)
compa reyis en son gidiyom hamuğa goyim dedi ve gitti. nefsini terbiye ediyor şu anda. yakında yine gelir umarım.
ben smyrna with bpd ile geri gelmişti, buralarda yani.
ermanen de geçen pembe dinozorlarla ilgili bişeyler sormuştu arada görüyorum.
cecilia'yı bayadır görmüyorum.
0
battal gemalmaz
(24.12.14)
:)

varligiyla bosluk dolduran degil de yokluguyla bosluk yaratan insan , seklinde bir insan tanimlamasi vardir ya ( veya klise ne dersen) sanirim bu seyin icine dahil olmusum.
Sevindim, bencileyin muhim bise :)

Buralardayim, daha az bos vaktim var.
0
cecilia
(02.01.15)
hala buradayım :(
0
[silinmiş]
(04.10.16)
animal vardı şefti kendisi galiba. o nerelerde?
0
sta
(04.10.16)
Gibson rules =animal bıraktı sanırım duyuruyu görmüyorum uzun zamandır
0
🌸basond
(04.10.16)
pescador vardı, o da yok.
0
for day to break
(04.10.16)
(20)

Sizi en çok etkileyen şiirleri yazabilir misiniz?

lafıolmaz
Sorum başlıkta
Sorum başlıkta
0
lafıolmaz
(22.10.14)
Özdemir Asaf- lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia
0
mtfbwy
(22.10.14)
Özdemir Asaf şiirleri..
En sevdiğim;

(Denizin Delisi)
Unutmak mı, delisin,
Gitmesem de bekler orada deniz.
Gelirsem, bilmelisin
Benim beklememdir burada deniz.

Gitmek gibi geleceğim
Denizin delisine.
Delinin denizi gibi
O ne kadar giderse.
0
kaptan memo
(22.10.14)
üçüncü şahsın şiiri.

tam da şiirdekine benzer bir durum içerisindeyken görmüştüm ilk kez. kamyon çarpsa o kadar dağıtmazdı herhalde. aşırı etkilenmiştim. felaketim olmuştu ağlamıştım. öyle ki şu an tekrar açıp okumaktan çekiniyorum yine it gibi ağlarım, akşamımın keyfi kaçar diye.
0
pescador
(22.10.14)
eksisozluk.com

not:artis değilim, gerçekten güzel şiir bu.
0
namus ninjası
(22.10.14)
DAVET
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Nazım Hikmet
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.10.14)
ismet özel - amentü (bazı kısımları hariç şiirin geneli fevkalade)
arkadaş zekai özger - içinde "ağlamak acıların en yontulmuş biçimidir" geçen şiiri
ece ayhan - meçhul öğrenci anıtı
bukowski - them and us
emily dickinson - tell all the truth, but tell it slant
robert frost'un hemen hemen her şiiri
sergey yesenin - do svidaniya drug moy
sergey yesenin - ustal ya jit v rodnom krayu
arseniy tarkovski - pervıye svidaniya
allan ginsberg - america
allan ginsberg - howl
kavafis - ithaka


ithaka hariç hepsi orjinal dilinden okununca güzel oluyor. özellikle rusça çeviriler çok anlamsız ve yavan kalıyor.
0
lesmiserables
(22.10.14)
dün gece rüyama girdin
dizimin dibinde oturuyormuşun.
başını kaldırdın, kocaman, sarı gözlerini bana çevirdin.
bir şeyler soruyormuşun.
ıslak dudakların kapanıp açılıyor,
sesini duymuyorum ama.

gecenin içinde bir yerlerde aydınlık bir haber gibi saat çalıyor.
havada fısıltısı başsızlığın ve sonsuzluğun.
kırmızı kafesinde, kanaryamın : « memo »mun türküsü,
sürülmüş bir tarlada toprağı itip yükselen tohumların çıtırdısı
ve bir kalabalığın haklı ve muzaffer uğultusu geliyor kulağıma.
senin ıslak dudakların hep öyle açılıp kapanıyor
sesini duymuyorum ama…

kahrederek uyandım.
kitabın üstünde uyuyakalmışım meğer.
düşünüyorum :
yoksa senin miydi bütün o sesler?

nazım hikmet
0
synche
(22.10.14)
güzel kız;sen küçüklüğümde
bahçemizdeki erik ağacının
en yüksek dalına kurduğum
öksenin üstünde dolaşan
saka kuşu kadar
sevimli değilsin!

orhan veli.

bununla beraber orhan veli'nin yazdığı her şey.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(22.10.14)
ben ruhi bey nasılım - cansever
tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir - uyar
amentü - özel

daha muhtelif cansever, uyar, özel şiirlerini ve bazı asaf şiirlerini de severim, tek kte yazamadım. ece ayhan'ın, sezai karakoç'unkiler de böyle.
0
tedirginlik hucresi
(22.10.14)
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
0
for day to break
(22.10.14)
necip fazıl - sakarya (çok uzun olduğu için kopyalamıyorum)

bunun haricinde sevdiğim şairler var. tüm şiirlerini sevdiğim;

nazım hikmet
cemal süreya
necip fazıl
0
kakao
(22.10.14)
Novalis-"Geceye Övgüler"den

ötelere yuvarlanıyorum,
ve her acı
günün birinde
dönüşecek şehvetin dikenine.
az zaman kaldı,
sonra kurtulacağım,
ve sarhoş, uzanacağım
aşkın kucağına.
sonsuz yaşam
dalgalanıyor içimde tüm gücüyle,
yukarıdan aşağılara bakıyorum,
oralardaki sana.
o tepede
sönüp gikmekte parıltın
bir gölge taşımakta,
serinlik veren çelengi.
ah! tüket beni ey sevgili,
sonuna kadar tüket ki,
uykuya dalayım
ve sevebileyim.
hissediyorum ölümün
gençleştirici akışını, kanım
merheme ve uzama dönüşmekte -
yaşıyorum gündüz vakitlerinde
inanç ve cesaretle
geceleri ise
kutsal ateşte ölüyorum.
0
candanag
(22.10.14)
Hasretinden Prangalar Eskittim - Ahmed Arif
0
gergedan
(22.10.14)
desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
sende tattım yemişlerin cümlesini.

desem ki sen benim için,
hava kadar lazım,
ekmek kadar mübarek,
su gibi aziz bir şeysin;
nimettensin, nimettensin!
desem ki...
inan bana sevgilim inan,
evimde şenliksin, bahçemde bahar;
ve soframda en eski şarap.
ben sende yaşıyorum,
sen bende hüküm sürmektesin.
bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
günlerden sonra bir gün,
şayet sesimi farkedemezsen,
rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
bil ki ölmüşüm.
fakat yine üzülme, müsterih ol;
kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
ve neden sonra
tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
hatırla ki mahşer günüdür
ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
0
Sskywalkeremre
(22.10.14)
Had i the heavens embroidered cloths
Enwrought with golden and silver light
The blue and the dim and the dark cloths
Of night and light and the half-light
I would spread the cloths under your feet
But i, being poor, have only my dreams
I have spread my dreams under your feet
Tread softly because you tread on my dreams.
0
kutsalbok
(22.10.14)
Ben bu şiire tam anlamıyla ölüyorum. Bir imparatorun ölümü ve her şeyini yitirişi ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Kavafis'in şiiri.


Tanrı Antonius'u Bırakıyor

Gece yarısı ansızın duyarsan
eşsiz ezgilerle, naralarla
görünmeyen bir alayın geçtiğini
boş yere ağlama talihin döndü,
hiçbir iş başaramadın, her düşün
boş çıktı diye.

Nicedir hazırmış gibi, bir yiğit gibi,
Hele kendini aldatmaya kalkma, deme ki
bir düştü bu, belki yanlış duydum;
böyle boş umutlara kapılacak kadar alçalma,

Nicedir hazırmış gibi, bir yiğit gibi,
böyle bir şehre layık olan sana yaraşırcasına,
kararlı adımlarla yaklaş pencereye;
duygulanarak dinle, ama korkakların
yanıp yakılmalarıyla değil,
son bir kez doya doya dinle o sesleri,
o gizli alayın eşsiz çalgılarını,
sonra veda et ona, yitirdiğin İskenderiye'ye.
0
old possum
(22.10.14)
g7mor
(22.10.14)
üvercinka - cemal süreya
0
reavelyn
(22.10.14)
nasil piyano calabilsin ki
yasamimin chopin'i kolsuz

ilk aklima gelen bu oldu, peter laugesen'den.
0
John Finn
(23.10.14)
(19)

bebek özlemi...

eküri
selamlar herkese, kısaca özetleyeyim. 3 buçuk yıllık evliyiz. bir buçuk yıldır bebek sahibi olmak istiyor ancak fazla da paniğe kapılmıyoruz. ama olmuyor... en son bu ay çok ümitliydik ama yine olmadı. eşimi çok seviyorum onunla alakalı bir sorun olursa hiç önemli değil. aslında ben rahatına çok düş
selamlar herkese, kısaca özetleyeyim. 3 buçuk yıllık evliyiz. bir buçuk yıldır bebek sahibi olmak istiyor ancak fazla da paniğe kapılmıyoruz. ama olmuyor... en son bu ay çok ümitliydik ama yine olmadı. eşimi çok seviyorum onunla alakalı bir sorun olursa hiç önemli değil. aslında ben rahatına çok düşkün özgürlüğüne düşkün bir adamım ve bebek olmasa da çok dert etmezdim. ama eşimin ailesi ve benim ailem artık torun istiyorlar onun üzerinde çok fazla baskı var bunu hissedebiliyorum. her ay ağlıyor. bana doktora gitmemiz için yalvarıyor. bense hep savsaklıyorum..bunun da nedenleri şunlar..

1. eşimle evlenmeden önce de bir başkasıyla ilişkim oldu, hiç korunmadık, hiçbir tedbir almadık uzun süren bu ilişkide hiç gebelik falan sorunumuz olmadı.

2. benim fazla kilolarım var, kardeşim de benimle aynı durumda kilolu yani. erkek kardeşim de iki yıldır evli ve çocuğu olmuyordu. o doktora gitti. varikosel ameliyatı oldu. ve hala çocuğu olmuyor.

3. eşimin beni çok sevdiğini biliyorum ama ya benim hiç çocuğum olmayacaksa ve o da üzerindeki aile ve toplum baskısından bunalıp bunalıp da beni bırakırsa. bundan çok korkuyorum..

4. bende herhangi bir kısırlık falan varsa o zaman da tüp bebek yapılıyor mu? bu işi bilenlerden bu konulardan anlayanlardan rica ediyorum. hatta daha olmazsa anadolu yakasında bir tüp bebek merkezi falan önerebilirlerse, çok sevinirim. eşimden haberli mi gitmeliyim ona söylememeli miyim buna daha karar veremedim.

siz olsaydınız napardınız...
0
eküri
(15.12.09)
öncelikle evli falan olmadığımı söyleyeyim. yani baba olma konusu bana hala uzak bir konu. yorumlarım bu yüzden bu hissiyatta olacak.

eşinizi seviyorsunuz, o da sizi seviyor. eğer ikinizden birinden kaynaklanan bir sorun nedeniyle çocuğunuz olmayacaksa olmayabilir. yani bu değişmiyorsa değiştiremezsiniz. böyle de mutlu olabilirsiniz, ama çocuk özleminiz varsa eğer, ki bende de böyle bir problem olabilir henüz bilemiyorum doğal olarak, benim yapacağım şeyi size de tavsiye edebilirim ancak. shçek'nda çok güzel bebekler var. evlat edinebilirsiniz. hem böylece bir çocuğunuz olmuş olur, hem de belki 15-20 yıl sonra bir köşede yitip gidecek bir hayatın çok daha güzel geçmesini sağlayabilirsiniz.
0
thor odinsson
(15.12.09)
thor odinsson güzel söylemiş.

ayrıca, kısırlık varsa tüp bebek deneyebilirsiniz tabii, ancak o da bir defada olmayabilir.

çevre baskısıyla çocuk yapmamanızı öneririm, hem size hem çocuğa yazık; çevre bencilce bir talepte bulunuyor, onları kırmamak üzere hareket etmeniz doğru değil bence.
0
uyuklayankedi
(15.12.09)
tüp bebek yöntemleri oldukça gelişti, biraz sabır ve inatla(tedavi süresi için) muhtemelen sorun olmaz. ama önce buna ihtiyacınız olup olmadığını anlayın, bir an önce doktora gidin. hatta eşinle beraber, ailenden gizlice git size biraz daha zaman kazandırır
0
frown
(15.12.09)
bence doktora gidip ne var ne yok diye danisin, bu sürecten aileniz haberdar olmak zorunda degil, ayrica esinizin de bu yüzden sizi birakacagini hic sanmiyorum, muhtemelen sizin hissettiginiz tedirginlikleri o da yasiyordur, acaba benden mi kaynaklaniyor ya eküri ailesi ve toplum baskisi yuzunden beni bırakırsa diye korkuyordur.

Ablam ve eşi boyle bir durum yasamislardi, cocuk sahibi olmak isteyip bir sure yapamamislardi, aile baskisi baslamisti vs. bi yil doktora gidip geldiler, herhangi bir ameliyat olmadan tüp bebek vs olmadan ilac tedavisiyle hallettiler ve su an cocukları 2 yasinda cok sukur. İlaclarin yaninda doktor bir de erkek sunu yesin bunu yemesin, kadın sunu yesin bunu yemesin gibi bir diyet de uygulamisti, bence once esinizle korkularinizi paylasip sonra birlikte doktora gitmeniz en iyii olur.
0
purpurum
(15.12.09)
öncelikle 3. maddeyi aklınızdan çıkarın, birbirinizi sevdiğiniz sürece sorun olmaz.
tüm diğer sorularınız için doktorla görüşmenizde yarar var.
belki de hiçbir problem yoktur, bu sırada kilo vermeniz iyi olacaktır.
paniğe kapılmayın elbette ancak böyle bir şey düşünüyorsanız çok da zaman geçirmeden gidin doktorla görüşün.öncelikle sorun neymiş bu konuda bilgilenin.
0
urasil
(15.12.09)
yanıtlayan herkese sonsuz teşekkürler, çok dikkatle okudum. genelde erkekler cevaplamış sağolun. bu son zamanlarda toyota'nın bir reklamı var, dikkat etmişsinizdir belki, araba koltuğunda uyuyan bebekler var. hatta en sonda bir sarışın kız bebek var. eşimin o reklamı görünce işini gücünü bırakıp dikkat kesilip sonra da o bebeğe göz bebeği parlayarak bakışını bir görseniz, toplum baskısı falan da var evet. ama bu kız anne olmak istiyor, deliler gibi istiyor, bana fazla belli etmiyor, çünkü ben şimdiye kadar hep çocuğu sallamayan adam rolünü oynadım. çünkü kendimle alakalı endişelerim vardı.

toplum baskısına gelince... ailesi evlenmemizi zaten istememişti. çünkü ben kiloluydum, o benden daha iyi eğitim almıştı. evlenince ailesinden uzakta yaşayacaktık. vs. vs... ona annesi söylemiş, "bak bununla evleniyorsun ama bu kırk yaşına gelmeden kalp krizinden ölür, sen de dul kalırsın" falan demiş... ama beni çok seviyor, herkesi, kardeşlerini ailesini abilerini karşısına aldı, benim için her şeyinden vazgeçti. ama annelik içgüdüsünden vazgeçebilecek mi... en büyük korkum işte bu, bu anlamda daha çok hanımlardan yanıt bekliyorum. böyle bir durumda eşinizden vazgeçer miydiniz? bu ülkede çocuk sahibi olamadığı için bırakılan terk edilen bir sürü kadın var, aynı şey erkeklerin başına gelince durum değişiyor sanki kadınlar daha fedakar.. yine de çok korkuyorum. napacağımı bilemiyorum. doktora gideceğim tabii. zavallıcık kendisinde bir sorun olduğunu falan sanıyor, ama şu ana kadar jinekolojik bir sorunu olmadı, hiçbir düzensizliği falan olmadı. kilosu normal, sağlıklı biri... yüzde doksan sorun bende... en azından onu bu sıkıntıdan kurtarmak için gideceğim. herkese tekrar tekrar teşekkürler. umarım hiçkimse böyle bir sıkıntılı durumda kalmaz..
0
🌸eküri
(15.12.09)
öncelikle doktor olmadığımı ve bu konularda şahsi tecrübem olmadığını söyleyeyim. gazetelerin sağlık yazı dizileri tvdeki sağlık programları gibi yerlerden duyduklarımı yazdığımı belirteyim.
eşiniz doktora gitti mi bilmiyorum ama bu tür durumlarda öncelikle erkeklerin doktora gitmelerini tavsiye ediyorlarmış sebebiyse, kadın kısırlık tetkiklerinin erkeklerinkilerden daha uzun sürmesi ve maliyetli olmasıymış. toplumda genel kanı "çocuk olmuyorsa sebebi kadındır ve onun tedavi olması gerekir" şeklinde olduğu için, erkeklerin tedavi için başvurması çok daha geç oluyormuş; çok kolay tedavi edilebilecek durumlar için bile çok zaman kaybediliyormuş bu yüzden.
ilaç, diyet, ameliyat vb tedavilerden uygulanıyormuş duruma göre. mikrocerrahi yöntemleriyle testislerde sperm aranması ve alınan spermlerle tüp bebek tedavisi gibi şeyler yapılabiliyormuş.
fazla sayıda tüp bebek merkezi olduğu için iyi bir araştırma yapmak şart sanırım(hem umudunuzun hem paranızı sömürülmemesi için)
ama bence öncelikle üniversite hastaneleri gibi çok yönlü araştırmaların yapılabileceği bir yere başvurmanız, tüp bebek tedavisinde karar kılınırsa iyi bir merkez aramanız daha doğru olacaktır(çünkü tüp bebek tedavisinden önce başka yöntemler denenebilir ve tüp bebekle uğraşmadan hamilelik elde edilebilir). tüp bebek tedavisinde ilk seferde sonuç alamayabilirsiniz, 7. 8. denemede hamile kalan insanlar var, sabır önemli.
ayrıca eşinizin üzerinde çok daha fazla baskı vardır şu anda, ve zaman geçtikçe daha da artacaktır. sizin bu durumu savsaklamanız da(durumu onun kadar ciddiye almıyormuşsunuz gibi) onu daha çok üzüyordur. ona haber verip vermemek size kalmnış bir karar ama bence bir doktora gidip danışmakta fayda var.
0
kalimotxo
(15.12.09)
bir kadın olarak düşündüklerimi yazayım:
demişsiniz ki, bu ülkede çocuğu olmadığı için terk edilen bir sürü kadın var. doğru, çünkü genellikle erkekler çocuk sahibi olmak, soylarını sürdürmek isterler. (tüm genellemeler yanlıştır). kadınlarsa anne olmak isterler evet, ama sevdikleri adamdan çocuk sahibi olmak isterler, sırf çocuk olsun diye değil. bu da genelleme, ama bence çocuğu olmayan erkeklerin terk edilmesinin nadir olmasının nedeni bu. eşiniz o kadar önemli bir şeyi, ailesini karşısına almış sizin için, sanmam ki çocuğunuz olmuyor diye sizi terk etsin. öncelikle bunu düşünmeyin, bu sizi yıpratmaktan başka işe yaramaz.
benim fikrim, acilen birlikte bir doktora gitmeniz. eşinizin yerinde olsaydım çocuğunuz olup olmamasına değil, benim duygularımı önemsemeyip doktora gitmediğiniz için size kırılırdım. kısırlıkların pek çok çeşidi var, doktora gitmeden tedavi edilip edilemeyeceğinizi bilemezsiniz. gidin, öğrenin, ondan sonra önünüzdeki seçeneklere bakarsınız. evlat edinme seçeneğini silip atmayın. annelik illa kendi doğurduğun çocuğu sahiplenmek değildir, evlat edinmek gözünüzü korkutmasın.
sonra ekleme yaparım ama şimdi zamanım yok...
0
opucuk baligi
(15.12.09)
sevgili eküri,
şimdi evlenirken insan her ihtimali gözden geçiriyor.evlilik bu iyi günde kötü günde diye yola çıkıyorsunuz.
bende de sorun olabilir eşimde de, bu ihtimali düşündüm ben.çocuk aşırı seven, 3 kardeş, kardeşleriyle çok mutlu bir aile hayatı yaşamış biriydim ben.yani çocuk özlemini geçin tek çocuk bile düşünmem, çocuğu kardeşlik duygusundan mahrum bırakmak olur diye.
ama bu işler kader kısmet.hiç sahip olamayabilirim, Allah korusun engelli bir bebek sahibi olabilirim, Allah korusun evlat acısı görebilirim.hayat bu, ne getireceği belli olmaz.Allah eşime sağlık sıhhat versin, elbette isteriz çocuk ama hiçbir şey dünyanın sonu değil, elinde olmayan nedenlerinden ötürü onu bırakmam onu geç sevgimde en ufak azalma olmaz.
çocuk konusunda ondan dolayı, ya da benden dolayı olacak bir sorun onun/benim değil bizim sorunumuzdur.

İçinizi rahat tutun, yıllarca bebek isteyip ummadıkları bir anda bebek sahibi olan o kadar çok aile var ki, umarım en doğru zamanda sağlıklı bir bebeğiniz olur.
0
urasil
(15.12.09)
merhabalar, çok yakın çevremde benzer bir durum yaşayan bir çift var. bir süredir denemelerine rağmen bebek sahibi olamadıkları için doktora başvurdurlar. bu gibi durumlarda önce kadın bir takım jinekolojik muayenelerden ve hormonal testlerden geçiyor, daha sonra erkekten bazı testler isteniyor. bahsettiğim çiftin sorunu erkeğin azosperm (menisinde hiç sperm yoktu) olmasıydı. bir takım tedavilere başlandı vs vs. uzun hikaye ama size şunu söylemek istiyorum: hiç korkmayın/karamsarlığa kapılmayın. bu tür süreçler karı-kocanın birbirlerine daha da çok bağlanıp kenetlendikleri süreçlerdir ki bahsettiğim çiftte de durum bu şekilde gelişti.
0
katzizu
(15.12.09)
tekrar tekrar teşekkür ederim. ben burdan aldığım gazla bir hastaneden randevu aldım. medical park göztepe hastanesinde bir doktora gitcem cumartesi günü. tüp bebek merkezinden bir erkek doktordan. eşime de o gün iş olduğunu falan söyledim şu anda. söylemeyeceğim sanırsam. negatif bir sonuçla karşılaşırsam da onu da o zaman düşünürüm dedim kendi kendime. en azından olup olmadığını bilmediğim bir şey için beynimi kemirip durmasın bu düşünce...

beni yanıtsız bırakmayan herkese özellikle de bayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. zahmet ettiniz. ben eminim ki bu duyuruyu açan başka biri olsaydı benim eşim de aynı şeyleri söyler ya da yazardı. objektif bakıldığında insan olmak bunu gerektirir. eşimin insanlığından kendiminkinden daha fazla eminim aslında. ama iş başa gelince neler olur, nasıl açıklanır, ne tepkilerle karşılaşılır. böyle bir durumda insan daha mı hassas olur, daha mı hırçın olur, daha mı kırılgan olur. bu durum bizi yıpratır mı noktasında, ben çocuk istemiyorum deyip kestirip atmak işin kolayına kaçmak olacak galiba. yaşayıp görmek lazım. iyi dilekleriniz için minnettarım. umarım her şey gönlünüzce olur.

neticeyi burdoan bildoirmeye çalışcam. eğer olumlu bir şey olursa kesin bildiririm de, olumsuz bir şey olursa bilmiyorum naparım. söz veremiyorum yani:))

kolaylıklar...
0
🌸eküri
(15.12.09)
önceki cevaplara şöyle bir göz attım. Neyse, şey diycem.
Bence doktora birlikte gidin. Öncesinde birlikte bunu konuşup, bir doktardan yardım almayı kararlaştırın ve bu süreçte birbirinizi yalnız bırakmayın. Yani sen gizlice git, sonra o gizlice gitsin ve amaç birbirinizi üzmemek olsun, bana tuhaf geldi. Şayet bir sorun varsa, bunu iki taraf birlikte aşmalı ve bu tanı sürecinde de böyle olmalı.

Hadi siz gittiniz, bir sorun çıkmadı diyelim. Daha sonra doktora gittiğinizi eşinizden hep saklayacak mısınız? Söylerseniz de ondan sakladığınız için alınabilir, kırılabilir ve bunda haklıdır da. Vicadanınızı / içinizdeki kuşkuyu giderirken, eşinizde güven sarsabilecek eylemlerden kaçınınız derim.

Eşim benden habersiz doktora gitse, şahsen bozulurum buna. Madem bebek 2 kişilik bir eylem ve sorumluluk, sonrasında da olduğu gibi öncesi de paylaşılmalıdır yani eşim bu sıkıntısını bana neden anlatamadı, bana güvenemedi mi? vs gibi şeyler düşünür, bana güvenini sorgulayabilirdim. Bazı kırgınlıkların tamiri olmaz ya, ben böyle bir şeye şahsen çok kırılırdım.

Doktora birlikte gitmeyi neden düşünmüyorsunuz ki? Belki onda da benzer kuşkular ve o da size anlatamıyor. Otutun bi akşam karşılıklı, de ki; hanım, böyleyken böyle, gel beraber bi doktora danışalım... vs vs.. gerisi gelir zaten.
0
pyro clustic flow
(15.12.09)
@pyro clustic flow

siz çok haklısınız, ama ben hep negatif düşünüyorum...

şimdi birlikte doktora gittik, ve ben olumsuz bir cevap aldım diyelim. mesela, benim fazla kilolarıma beş senedir üzülen karımın yanında doktor bana önce zayıflayın, fln dedi... ya da tahlil yaptılar sonuçta benim çocuğumun olmayacağını söylediler. o zaman karımın gözünde kızgın bir bakış ya da bir pişmanlık görürsem falan... ben işte asıl o zaman yıkılırım. asıl o zaman aramıza duvar gelir dikilir. ben diyorum ki önce ben bir gidiyim, negatif bir şey bile varsa eve gelir, ona sarılır ağlaya ağlaya ona anlatırım. tanısanız siz de anlarsınız, o nasıl yumuşak kalplidir, benim üzülmeme zerre dayanamaz. ama dışarda bi yerdeyken belki o kadar rahat olamam. tepkilerimi ayarlayamam, yine aldırmaz, sallamaz tavırlar takınırım o da kızar, üzülür...bu bebek istemek konusunda pazar günü hamile olmadığını öğrendi, bana söyledi, ilk önceki tepkim öküzleşmek oldu,. boşver ya... hadi sinemaya gidelim dedim. çok ağladı. tamam sonrasında çok özür diledim ama insanın yapısı değişmiyor işte. ben bu öküzlüğümden korkuyorum, böyle olumsuz bir şey duyunca, "napalım ya hayırlısı olsun" falan diyorum, o hemen yas tutmaya başlıyor. yoksa , ben de isterim el ele tutuşup da beraber gitmeyi ama çok korkuyorum karşılıklı tepkilerimizle birbirimizi yıpratmaktan..

ama dediğiniz çok doğru, her şeyi birlikte paylaşmak lazım. ben napcamı tam bilmiyorum aslında şu an. bugün belki konuşurum, cumartesile alakalı itiraf ederim. cumartesi için kesin olarak bildiğim şey doktora gideceğeim. ama eşime bunu söyler miyim bilmiyorum. size yerden göğe kadar hak veriyorum da ... napcamı bilmiyorum...

sağolun zahmet edip fikrinizi belirttiğiniz için.
0
🌸eküri
(15.12.09)
Düzenli olarak cinsel ilişkiye girdikleri halde bir yıl boyunca gebelik oluşturamayan çiftler infertil sayılır. Bu nedenle izlemeniz gerek yolu şöyle özetleyebiliriz:

1 - İlk olarak sizin spermiogram yaptırmanız gerekir. Spermiogram sonucu normal gelirse bu durumda eşinizin testlerine geçilmesi gerekir.

2 - Fazla kilolu olmanız çocuk sahibi olmanıza engel değil.

3 - Birbirinizi seviyorsanız bazı şeyler mutlu bir evlilik için engel teşkil etmez.

4 - Aspermi (hiç sperm olmaması) olmadığınız sürece tüp bebek için bir sürü yöntem var. Mikroskop altında hareketsiz spermlerin alınması ve invitro fertilizasyonla ovumun döllenmesi işlemi yapılabiliyor. Tüp bebek merkezine tek başına gitmeniz bir anlam ifade etmez. Eğer kendinizden şüpheleniyorsanız herhangi bir üroloji kliniğine başvurun. Üç günlük cinsel perhiz sonrası sperm vermenizi isteyecekler. Çoğu devlet hastanesinde ne yazık ki bu test çok uygun olmayan koşullarda yapılıyor (merdiven altı odalar, ortak kullanılan tuvalette bu işi yapmanızın istenmesi gibi). Eli yüzü düzgün bir yere giderseniz testi daha uygun koşullarda yaptırabilirsiniz.

Bence bunları kafaya takıp sorun yapacağınıza eşinizle beraber doktora başvurun ve çocuk için ilk adımı atın. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(15.12.09)
enteresan bir şekilde bu akşam geniş aile adlı dizide de bu konu işlendi:))

dalga geçtiğimi falan sakın sanmayın, ama dizide konu şöyle ele alındı, takip edenler bu isimleri biliyorlar. içgüveysi damat mürsel kendisinin çocuğu olmayacağını sanıyor, korka korka doktora gidiyor, ama eşinin bir sorunu olduğunu anlıyorlar. muhteşem bir destek veriyor eşine. fln fln...

kendi yorumum: bence son sözü benden önce yazan arkadaş söylemiş. ben de bir bayan olarak şunu diyeyim: evlilik denen şey sorunsuz olmuyor, aileler falan bir şekilde "hadi hadi torun nerde" diye bastırabiliyor. çocuk süresi biraz uzasa, bir sorun mu var diye işkillenmeye başlayabiliyorlar... ilk başta onlara bir bahane bulunmalı, biz şu tarihten önce çocuk istemiyoruz, biz çift olarak böyle karar verdik denilebilir. diğer konu: benim eşim benden habersiz doktora gitse ve bunu da ben üzülmeyeyim diye yapmış olsa, üstte de yazılmış zaten, fena halde üzülürüm, kırılırım, düşünürüm: acaba benim bir sağlık sıkıntım olsa falan "sen kendi başına hallet, beni karıştırma" mı demek istiyor, biz çift olamamış mıyız? ne biçim iş bu? falan diye düşünürüm...

sizin derdiniz benim ilgimi çekti, kişisel olarak, biz de yeni evli sayılırız, bebek istemiyoruz şimdilik ama eşimin fazla kiloları var, kardeşi bir süredir bebek sahibi olmak için tedavi oluyor, o da variko.. ameliyatı oldu falan falan... benim de ailem biraz karşı çıkmıştı, ama sonra sen bilirsin demişti... biz bebek istediğimiz zaman eğer eşimden kaynaklı bir sorun olsa idi, benim de yanıtım şu olurdu: tamam bir bebek sahibi olmak isterim, ama bunun seninle ortak çocuğumuz olmasını isterim. sen baba olamıycaksan, ben de anne olmamaya razıyım. çünkü seni çok seviyorum, bebek olmazsa olur, ama sensiz yaşayamam ben..


bence tedaviye eşinizle beraber ve bir an önce başlayın, sakın ondan gizli iş çevirmeyin, bunu asla yapmayın, tepkilerinizi ayarlarsınız, her duruma hazırlıklı gidin doktora, olumsuz bir cevapla karşılaşırsanız, duygularınızı kontrol etmek gibi falan kasmayın kendinizi, ağlayacaksanız orda ağlayın, nolcak ki!! sonra da bakın duruma göre, bebek sahibi olmayı çok istiyorsanız, eşiniz anlattığınız kadar sevgi dolu bir insansa, (şahsen ben cesaret edemeyebilirdim ama) evlat edinme seçeneğini de es geçmeyin bence...

iyi şanslar, başarılar, mutluluklar...
0
yattara valli
(16.12.09)
doktora eşinizle birlikte gidin, eşinizden gizli yapmayın bu işi, sakın...
0
opucuk baligi
(16.12.09)
çok teşekkür ederim tüm cevaplar için...

@ yattara valli

akşam oldukça sıkıntılı bir halde başladı benim için. o diziyi eşim çok seviyor ve seyrediyor. dün akşam da bu dizi sayesinde ben kurtuldum nasıl bir tesadüfse artık senaristler günübirlik burda grüp de mi yazdılar bilmiyorum... diziyi izledik bu sırada ben de gülüyorum bir yandan bir yandan da reklam arasında, biz de doktora gidelim mi? dedim..
çok sevindi evet dedi. ben de ona ben sana sormadan bir şey yaptım dedim. böyle böyle cumartesi için yalan söyledim. cumartesi doktordan randevu aldım dedim. doktorun ismini verdim. hemen internetten araştırmaya falan başladı. gece de ben ona benle alakalı bir sorun olursa nolur dedim. bişey olmaz, tedavi oluruz sorun kimdeyse inşallah çözülür dedi. hatta "ben mürsel kadar olamıycam mı sanıyosun" dedi güldü.. çok sevinçli şu anda, eşimin beni bu sebepten terk etmeyeceğine çok eminim. ama ben sizin sayenizde çok rahatladım sağolun.

cumartesiden sonra ben burdan haber vermeye calışcam durumları. tekrar tekrar teşekkür ederim.
0
🌸eküri
(16.12.09)
ne oldu acaba bu çift çocuk sahibi oldu mu?
0
pinkpeony
(14.03.18)
soru ta 2009'da sorulmuş. oldu mu acaba, ekuri beeyy??
0
for day to break
(14.03.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.