eyke
operada ne zaman media player eklentisi gereken birşey görüntülemeye çalışsam media player bu bilgisayarda kurulu değil yüklemek için tıklayın uyarısı alıyorum.ancak yüklü.internet explorer sorun olmadan çalıştırıyor aynı sayfaları. operanın sorunu nedir?
operada ne zaman media player eklentisi gereken birşey görüntülemeye çalışsam media player bu bilgisayarda kurulu değil yüklemek için tıklayın uyarısı alıyorum.
ancak yüklü.
internet explorer sorun olmadan çalıştırıyor aynı sayfaları. operanın sorunu nedir?
ancak yüklü.
internet explorer sorun olmadan çalıştırıyor aynı sayfaları. operanın sorunu nedir?
0
eyke
1.5 yıl önce aldığım fotoğraf makinamın şarjlı pili gayet uzun süreler dayanıyordu. Memnundum oldukça. Ancak şu son 2-3 ay makinayı hiç kullanmadım. Pili dışarıdaydı. Dolayısıyla boşalmıştı, taktığımda hiç tepki vermedi yani. Daha sonra şarj ettim pili makinaya taktığımda her şey normal görünüyordu
1.5 yıl önce aldığım fotoğraf makinamın şarjlı pili gayet uzun süreler dayanıyordu. Memnundum oldukça. Ancak şu son 2-3 ay makinayı hiç kullanmadım. Pili dışarıdaydı. Dolayısıyla boşalmıştı, taktığımda hiç tepki vermedi yani.
Daha sonra şarj ettim pili makinaya taktığımda her şey normal görünüyordu ta ki birkaç saat içinde pil boşaldı uyarısı verinceye kadar.
Bu uyarıyı verince makinayı açıp kapatıyorum bazen düzeliyor bazen yeniden pilli bitti diyerek kapanıyor. Bazen açılmıyor bazen açılıyor.
Şimdi sormak istediğim sorun kesinlikle pilde mi? Makinada olabilir mi? Bu arada pilin modeli: 3.7V 1120mAh(Li-ion) NB-5L
Sorunu masrafsız çözebilir miyim?
Daha sonra şarj ettim pili makinaya taktığımda her şey normal görünüyordu ta ki birkaç saat içinde pil boşaldı uyarısı verinceye kadar.
Bu uyarıyı verince makinayı açıp kapatıyorum bazen düzeliyor bazen yeniden pilli bitti diyerek kapanıyor. Bazen açılmıyor bazen açılıyor.
Şimdi sormak istediğim sorun kesinlikle pilde mi? Makinada olabilir mi? Bu arada pilin modeli: 3.7V 1120mAh(Li-ion) NB-5L
Sorunu masrafsız çözebilir miyim?
0
piller ölmüş diyebiliriz. bir de pilinizin mAh değeri düşükmüş zaten. alacaklarınız en az 2500 mAh olsun.
0
pil öldüyse yenisini almaktan başka çare yok gibi. her pilin olduğu gibi bu tip pillerin de bir ömrü vardır. ömrü dolduysa yenisini almak lazım. ama çok pahalı olacağını sanmıyorum. orijinalleri 50-60 lira civarındadır diye tahmin ediyorum. yan sanayi olanları ise 20-30 lira vardır.
@ yok öle bişi
arkadaş kullandığı makineye özel li-ion pillerden bahsediyor.
@ yok öle bişi
arkadaş kullandığı makineye özel li-ion pillerden bahsediyor.
0
yüksek mAh değerli pil mi alacağım? ama içinden çıkan bu, telefon pili gibi dikdörtgen, kalem pil değil yani
0
sarere
Öncelikle belirteyim her gün dişlerimi 2 kez fırçalarım sabah ve akşam olmak üzere, en kötü 1 kez fırçalarım. dişlerimi fırçalarken dişetlerim kanıyor her seferinde. ve gece dişimi fırçalayıp yattığım halde sabah ağzımda acı bir tat ile uyanıyorum lavaboya gidip tükürdüğümde ise tükürüğün rengi kah
Öncelikle belirteyim her gün dişlerimi 2 kez fırçalarım sabah ve akşam olmak üzere, en kötü 1 kez fırçalarım. dişlerimi fırçalarken dişetlerim kanıyor her seferinde. ve gece dişimi fırçalayıp yattığım halde sabah ağzımda acı bir tat ile uyanıyorum lavaboya gidip tükürdüğümde ise tükürüğün rengi kahverengi. reflü mü var bende diyeceğim hiç bilmiyorum. dişlerimi fırçaladığım halde tartarlar oluşuyor... ne yapmalıyım doktora gitmeden önce ?
0
Dişçi değilim ama diştaşrından dolayı oluşan kokudan çekmişliğim var.
Dişçiye gitmekten çekinmeyiniz, dertlerinizi çözmek için yıllarca okuyorlar.
Dişçiye gitmekten çekinmeyiniz, dertlerinizi çözmek için yıllarca okuyorlar.
0
çok fazla kahve içiyorsan o da yapabilir ama bir doktora görünmende fayda var.
0
arkadas da da oluyordu da diş taşı demiş hemne de temizlemısler. muhtemelen oyledir sizinki de. doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin, doktora gidin,
0
Bende de var malesef. Defalarca doktora gittim dis taslarimi temizlettim. Bakim yaptirdim. Dis ipi kullandim. Sonuc ayni. Bir gargara veriyorlar, onu yaptikca sorun olmuyor ama o da bütün agzini dilini uyusturuyor, tat alamiyorsun. Muhtemelen o da aynidir da sadece ben tad alamadigimdan anlamiyorumdur ise yaramadigini. Bilemiyorum bunun baska bir sebebi olmali. Mide problemi var bende de evet.
0
kahverengi tükürme olayı, dişlerinizi fırçalamadığınız gecelerin sabahında daha çok oluyor mu? cevap evet ise, ağızda kalan besinlerle alakalı olabilir..
0
agizz kokusunun sebepleri sadece disler degildir:
---copy/paste---
Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun veya sinüz hastalıkarı - Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı - Kusma veya uzun süreli perhizler Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar.
---copy/paste---
copy/paste by: (git: www.medikalsozluk.com)
bildigim kadariyla mide en onemli bir unsur.
lisedeyken sigara kullanmamaMA ve duzenli dislerimi fircalamama ragmen benimde agzim cok kokardi annem surekli tiksinc bi ifadeyle azarlardi beni, insanin gururu zedeleniyor. surekli agzimda ciklet vardi. universiteye geldigimde onune gecebilecegim tum agiz kokusu sebeplerini hallettim duzenli olarak dis kontrolune gidiyorum. vs..
---copy/paste---
Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun veya sinüz hastalıkarı - Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı - Kusma veya uzun süreli perhizler Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar.
---copy/paste---
copy/paste by: (git: www.medikalsozluk.com)
bildigim kadariyla mide en onemli bir unsur.
lisedeyken sigara kullanmamaMA ve duzenli dislerimi fircalamama ragmen benimde agzim cok kokardi annem surekli tiksinc bi ifadeyle azarlardi beni, insanin gururu zedeleniyor. surekli agzimda ciklet vardi. universiteye geldigimde onune gecebilecegim tum agiz kokusu sebeplerini hallettim duzenli olarak dis kontrolune gidiyorum. vs..
0
kahverengi tükrük mü? geniz akıntınız olmasın sizin? o da koku yapar, bir de o kadar arkalar temizlenemeyince diş fırçasıyla kahveydi çaydı çikolataydı (özellikle şekerli ieyler) yapışıp kalıyor oraya.
dişeti kanıyorsa zaten doktora gidin, tartarın da önüne geçilmiyor ki. altı ayda bir temizletmek gerek.
dişeti kanıyorsa zaten doktora gidin, tartarın da önüne geçilmiyor ki. altı ayda bir temizletmek gerek.
0
Yukarıda soylenenlerin dışında ben şunu soyleyebilirim. Benimde bir zamanlar senin gibi sıkıntım vardı ama nedenini bulamamıştım. Bir gün Burnum ile ilgili olarak bir muayene icin KBB (Kulak,Burun, Boğaz) doktoruna gittim. Genel bir muayene yaptıktan sonra "...sende ağız kokusu sıkıntısı var ve bunun nedeni midende bulunan bir bakteriden kaynaklanıyor" demişti. 1 hafta ya da 2 hafta boyunca bir antibiyotik verdi. sabah ve akşam olmak üzere kullandım. İlaçı kullandıktan sonra bu sıkıntı da ortadan kalktı.
Yani, boyle bir olasılıkda var. Bilgin olsun. bir KBB Dr. gorun belki işe yarar.
Yani, boyle bir olasılıkda var. Bilgin olsun. bir KBB Dr. gorun belki işe yarar.
0
Binus kullandığın antibiyotiğin adı nedir biz de bir araştıralım..
0
şimdi baktım ama receteyi yada ilacı bulamadım. Ama ilacın ambalajında değişikti biraz. Haplar 2'li sıra halinda dizilmiş sol taraftakinde güneş sembolu vardı sağ taraftakinde ay sembolu vardı ve sağ taraf ortadan ikiye ayrılacak sekilde mavi renkteydi. Ve sağ ve sol taraftaki ilacların mahiyeti farklıydı sanırım.
Sanırım bir eczacı bu tanımda bir ilacı hemen tanıyacaktır :D
Sanırım bir eczacı bu tanımda bir ilacı hemen tanıyacaktır :D
0
@Binus muhtemelen helicobacter pylori'den bahsediyor ve bahsettiği tedavi de helipak. kanımca öyle "antibiyotik neydi, söyle de biz de kullanalım," denecek türden bir kür değil, doktor tarafından karar verilmesi gerekiyor.
bu olasılığı da soruşturabilirsin tabii kendinde.
bu olasılığı da soruşturabilirsin tabii kendinde.
0
joelskellington
Yavru bir kedimiz var. İki aylık. On gündür burada. İlk günler eve almadık ama bir haftadır artık dışarda bırakamıyoruz çünkü yan bahçeye hayvan gibi bekçi köpeği geldi.Kedimizin pireleri var. 20 kadarını tırnağımla sıkarak öldürdüm ama 3-5 var hala üstünde. Veterinere götürüp aşılarını yaptırırken
Yavru bir kedimiz var. İki aylık. On gündür burada. İlk günler eve almadık ama bir haftadır artık dışarda bırakamıyoruz çünkü yan bahçeye hayvan gibi bekçi köpeği geldi.
Kedimizin pireleri var. 20 kadarını tırnağımla sıkarak öldürdüm ama 3-5 var hala üstünde. Veterinere götürüp aşılarını yaptırırken dış parazit aşısını da olacaktı ama biraz geç kaldık, finallerdi haftasonuydu derken ancak bugün randevu alabildik veterinerden. Birazdan götürücem işte.
Mesele şu: Bu kedi bikaç gece önce uyurken kapıyı açık bıraktığım için odama girmiş, ayak ucumda uyumuş. Ve biraz önce, battaniyenin üstünde zıplayan bir pire gördüm. Öldürdüm baktım hakkaten pire lan. Bi veteriner "kedi piresi insana geçmez, evi basmaz, kedinin üstünde yaşar" demişti. Şimdi bu biraz önce öldürdüğüm pire, kedinin üstünden hasbelkader yatağa atlamış, yolunu kaybetmiş perişan bir pire miydi yoksa yumurtadan çıkıp beni yiyerek büyümüş bir pire miydi? Ne kadar zamanda ürüyor bu naneler?
Birinci soru: Evi pire basar mı? Pireler beni yer mi?
İkinci soru: Kedi dış parazit ilacını aldıktan sonra, tekrar pirelenebilir mi? Yani üstündeki pireler eve yumurta falan bırakmışsa, yarın öbürgün, bir ay iki ay sonra tekrar pirelenecek mi bu kedi?
Kedimizin pireleri var. 20 kadarını tırnağımla sıkarak öldürdüm ama 3-5 var hala üstünde. Veterinere götürüp aşılarını yaptırırken dış parazit aşısını da olacaktı ama biraz geç kaldık, finallerdi haftasonuydu derken ancak bugün randevu alabildik veterinerden. Birazdan götürücem işte.
Mesele şu: Bu kedi bikaç gece önce uyurken kapıyı açık bıraktığım için odama girmiş, ayak ucumda uyumuş. Ve biraz önce, battaniyenin üstünde zıplayan bir pire gördüm. Öldürdüm baktım hakkaten pire lan. Bi veteriner "kedi piresi insana geçmez, evi basmaz, kedinin üstünde yaşar" demişti. Şimdi bu biraz önce öldürdüğüm pire, kedinin üstünden hasbelkader yatağa atlamış, yolunu kaybetmiş perişan bir pire miydi yoksa yumurtadan çıkıp beni yiyerek büyümüş bir pire miydi? Ne kadar zamanda ürüyor bu naneler?
Birinci soru: Evi pire basar mı? Pireler beni yer mi?
İkinci soru: Kedi dış parazit ilacını aldıktan sonra, tekrar pirelenebilir mi? Yani üstündeki pireler eve yumurta falan bırakmışsa, yarın öbürgün, bir ay iki ay sonra tekrar pirelenecek mi bu kedi?
0
Bizim kedi yavruyken pireliydi evi bişey basmadı yani veteriner haklı demek ki ben uzman değilim ama :-) ya sonra gittim 5-10 liraya bi bayer toz aldım kararınca döktüm, pirelerin kökünü kazıdım bu tozu iki kere uygulayınca. 1 hafta arayla mı ne uygulamıştım (24 saat sonrasında da yıkıyordum kediyi) pire kapmadı bir daha sonuçta ev kedisi nereden kapacak.
bi de pire yatağa girerse sizi inanın uyutmaz, yer bitirir. yani pire çok pis rahatsız ederdi kesin farkederdiniz.
bi de pire yatağa girerse sizi inanın uyutmaz, yer bitirir. yani pire çok pis rahatsız ederdi kesin farkederdiniz.
0
efendim çocukluğu kedilerden gelen pirelerle yenilerek geçmiş biri olarak söylüyorum ki, kedi piresi insanı deliler gibi yer.
ama yerse anlarsınız yediği yer kızarır, kabarır ve çok kaşınır.
aman dikkat!
ama yerse anlarsınız yediği yer kızarır, kabarır ve çok kaşınır.
aman dikkat!
0
çarşaflarınızı yüksek sıcaklıkta yıkayın,halıları iyice süpürün, ıslak zeminleri sirkeli suyla silin, kedinizi ilaçlatın. toz veya sprey pire ilacı da kullanabilirsiniz ev için. kedinizi de üstündeki pirelerden temizlemek için sirkeli pamukla silebilirsiniz. geçmiş olsun.
0
birinci soruna cevap; pireler evi bir anda basmaz ancak battaniye ustunde gordugun pire battaniyeye yumurta birakmissa ugrasman gerekecek. bizim kediyi pireli gordugum anda evdeki butun battaniye ve halilari yikamistim. daha cok buralara yumurtalarini birakiyorlar.
ikinci soruna cevap; frontline adinda kediler icin bir pire ilaci var. bir kere uyguladin mi bir daha kedinin ustunde tek bir yumurta bile goremezsin ancak biraz once dedigim gibi pireler battaniyeye yumurtlamissa ve kedin battaniyenin ustune cikarsa, yatarsa kedinin tekrar pirelenme olasiligi var. bu yuzden bence butun bu battaniyeleri, nevresimleri yuksek derecede camasir makinesinde yikaman. kolay gelsin.
ikinci soruna cevap; frontline adinda kediler icin bir pire ilaci var. bir kere uyguladin mi bir daha kedinin ustunde tek bir yumurta bile goremezsin ancak biraz once dedigim gibi pireler battaniyeye yumurtlamissa ve kedin battaniyenin ustune cikarsa, yatarsa kedinin tekrar pirelenme olasiligi var. bu yuzden bence butun bu battaniyeleri, nevresimleri yuksek derecede camasir makinesinde yikaman. kolay gelsin.
0
Pire itte, bit yiğitte lafı boş yere söylenmemiştir. Hakikatten pire insanda yaşamaz. Sizi yemez. Defalarca üstelik sokak kedisi besledim biliyorum. Sokak kedilerine pire ilacı neyin yaptırmazdık, kendi habitatlarında yaşayıp giderlerdi. Ama tabii rahatsız oluyor yavrucaklar o yüzden evdeki kedilerimize yaptırıyoruz. Ama dışarı çıkarsa tekrar pirelenir (ilacın etkisi geçince) o ayrı...
0
Kedinin pireleri insan kanıyla yeterince beslenip üreyemedikleri için evde kedi varsa sizi tercih etmez.
Benim kedimin damlasını ihmal etmiştik 1-2 ay kadar, tavanlar pire içindeydi, başka yerlerde de vardır tabi ama tavanlar beyaz olduğu için ordakiler daha net görünüyordu. Bana bir zararları olmamıştı. Ertesi gün kediye damla damlattım, evi de elektrik süpürgesiyle temizledim, bir daha görünmediler.
Pire damlası damlattırmanız lazım, kedi henüz yavruysa evde damlatmanız çok zor olabilir. Kedinin yalayamayacağı şekilde ensesine damlatılması lazım, bence bir veterinere götürün hatta birçok pet shop'ta da yapıyorlar. 2 ayda bir tekrarlanması lazım damlanın, biraz geciktirirseniz kedi o kadar kolay pirelenir ki.
Benim kedimin damlasını ihmal etmiştik 1-2 ay kadar, tavanlar pire içindeydi, başka yerlerde de vardır tabi ama tavanlar beyaz olduğu için ordakiler daha net görünüyordu. Bana bir zararları olmamıştı. Ertesi gün kediye damla damlattım, evi de elektrik süpürgesiyle temizledim, bir daha görünmediler.
Pire damlası damlattırmanız lazım, kedi henüz yavruysa evde damlatmanız çok zor olabilir. Kedinin yalayamayacağı şekilde ensesine damlatılması lazım, bence bir veterinere götürün hatta birçok pet shop'ta da yapıyorlar. 2 ayda bir tekrarlanması lazım damlanın, biraz geciktirirseniz kedi o kadar kolay pirelenir ki.
0
Şimdi veterinerden dönüyorum, damlasını damlattırdım, hatta pire tozu da döktü sağolsun. Kedideki pireler gitti ama yatakta yorganda pire varsa ben bu evi komple yakarım, kedinin girmediği yer yok çünkü, yıkamakla temizlenecek gibi değil kocaman ev : /
Tavsiyeler için sağolun, teşekkür ediyorum. Bişey daha sorucaktım ama unuttum sorarım bi ara
Tavsiyeler için sağolun, teşekkür ediyorum. Bişey daha sorucaktım ama unuttum sorarım bi ara
0
biz kedinin damlasını damlattıktan sonra evdeki pireler de kaybolmuştu, dediğim gibi insan kanıyla ömürleri kısalıyomuş ve üreyemiyorlarmış, onla ilgili olabilir.
ama ben köşe bucak heryeri çamaşır suyuyla silmiştim, onla da ilgili olabilir,
yine de pire için yorgan yakmayın, birşey olmaz kedi piresinden.
çok endişeleniyorsanız lavantin diye bir bitki var, mezarlıklarda bol bol bulunuyor, aktarlarda da kurutulmuş halde bulabilirsiniz, ondan koyun yatakların üstüne falan, pireleri kaçırıyor.
ama ben köşe bucak heryeri çamaşır suyuyla silmiştim, onla da ilgili olabilir,
yine de pire için yorgan yakmayın, birşey olmaz kedi piresinden.
çok endişeleniyorsanız lavantin diye bir bitki var, mezarlıklarda bol bol bulunuyor, aktarlarda da kurutulmuş halde bulabilirsiniz, ondan koyun yatakların üstüne falan, pireleri kaçırıyor.
0
kedi piresi diye aratılınca çıktığı için yazma gereği gördüm. genelde sevimli dostlarımızın parazitlerinin bize bulaşmadığı ile ilgili bir kanı var. fakat ilaçlama şirketlerinden bir kişiyle dahi görüşseniz, hamamböceğinden sonra en çok şikayet edilen böceklerden birinin kedi-köpek piresi olduklarını söyleceklerdir. kediler genelde ev dışına çıkmadıkları için ense damlası ile pireden azadeler, ama sokak kedilerinin kulaklarını, boyunlarını ve enselerini tıkır tıkır kaşıdıklarını görüyorsanız bu pireli olduğuna delalettir. aslında bunun hep farkındaydım, fakat çok sevimli bir kediciğe dayanamayıp onu birkaç gün evimde misafir etmiştim. kişisel çözüm çabalarım yeterli olmadı, zira muhtemelen yumurtaları yayıldı etrafa. pireler ölüyor, fakat yumurtaları bir süre sonra kırılıp yeni pireler üretiyor anlaşılan. eğer ayak ve ayak bileğinden dize kadar uzanan kısımda aşı yarasını hatırlatan kızarıklar görüyorsanız, maalesef evinizin pireli olduğuna işarettir. bir an evvel profesyonel yardım almanız gerekiyor. ben evi ilaçlatacağım, ama pirelerin apartmanı salmış olmasından korkuyorum. kediler apartmana giriyor ve ne yazık ki pek bir temizlik yapılmıyor...
0
the beatles
Dün gece yatarken gözümde ufak bir rahatsızlık hissediyordum, kirpik girmiştir deyip uğraşmadım, uyudum. Sabah da o rahatsızlık devam etti. Kirpik girmiştir deyip "bari çıkarayım" diye düşünerek aynada kontrol etmeye başladım ve ne göreyim! (ne göreyim?) Göz akının üzerinde (kenara doğru ama bildiği
Dün gece yatarken gözümde ufak bir rahatsızlık hissediyordum, kirpik girmiştir deyip uğraşmadım, uyudum. Sabah da o rahatsızlık devam etti. Kirpik girmiştir deyip "bari çıkarayım" diye düşünerek aynada kontrol etmeye başladım ve ne göreyim! (ne göreyim?) Göz akının üzerinde (kenara doğru ama bildiğin göz akının üzerinde, ortada böyle) sivilceye benzeyen beyaz yuvarlak ufak bir topçuk var. Şu anda bana verdiği rahatsızlık yalnızca göze kaçmış bir kirpiğin verdiği rahatsızlığa benziyor; ama nedir bu, bilen var mı? Doktora görünmeden önce buralara sorayım dedim.
0
annemim göz beyazında da benzeri bir şeyi bir arkadaşı görüp direkt guatr testi yaptır demiş, başarılı tahmin sonucu nur topu gibi guatrı olduğunu öğrendiydik.
0
Guatr ihtimali korkutucuymuş. Arpacık olmadığından eminim, göz akında çıkan arpacığa rastlamadım hayatımda? Yine de sadece "mikrop kapmış" olup iltihaplandığını düşünmek istiyorum. Neyse, gidicez artık doktora.
0
damarlarda kan birikiyor, şişiyor. sanırım bende de bir zamanlar ufak bir tane oluşmuştu. bir kaç güne geçti. tahriş sonucu veya uykusuzluktan olabilir diye düşünüyorum.
ancak tabii ki emin değilim.
ancak tabii ki emin değilim.
0
pastafaryan misyoner
bilgisayara takılı olan bellekler 1gb so-dimm ddr2-667(333mhz). anakart veri yolu etkin saati 800mhz bellek yolu etkin saati 667mhz. bunları everest söylüyor; resimleri de koydum hatta. sorum ise şudur: ben elimdekileri 2gb iki adet bellekle değiştirmek istiyorum. lakin 800mhz alsam olur mu? ya da e
bilgisayara takılı olan bellekler 1gb so-dimm ddr2-667(333mhz). anakart veri yolu etkin saati 800mhz bellek yolu etkin saati 667mhz. bunları everest söylüyor; resimleri de koydum hatta.
sorum ise şudur: ben elimdekileri 2gb iki adet bellekle değiştirmek istiyorum. lakin 800mhz alsam olur mu? ya da en iyisi ben ne alayım?
bir de elimdeki ramler 667 mi, ne? parantez içinde neden 333mhz yazıyor?
sorum ise şudur: ben elimdekileri 2gb iki adet bellekle değiştirmek istiyorum. lakin 800mhz alsam olur mu? ya da en iyisi ben ne alayım?
bir de elimdeki ramler 667 mi, ne? parantez içinde neden 333mhz yazıyor?
0
ddr2 olduğu için 333x2 hızda çalışıyo pratikte.
anladığım kadarı 2x2gb modül takmak istiyorsunuz. anakart en fazla kaç gb ram desteği veriyo?? 4ü destekler mi??
anladığım kadarı 2x2gb modül takmak istiyorsunuz. anakart en fazla kaç gb ram desteği veriyo?? 4ü destekler mi??
0
2+2 yapmayı planlıyorsun fakat 4GB ram desteği var mı bilgisayarın? Ayrıca vista kullanıyorsan 64 bit değilse maksimum 3GB ram destekleyecektir 4gb'ın tamamını görmeyecektir.
0
aldığım yerde desteklediğini söylemişlerdi. fakat kesin olarak bilmiyorum. eğer nasıl öğrenebileceğimi söylerseniz sevinirim.
vista 32-bt kullanıyorum. bilmiyordum böye birşey olduğunu. ve evet 2+2 yapmak istiyorum.
ayrıca şimdi ev arkadaşımın bilgisayarına baktım da -onun da 32-bit vista- 4gb ram görüyor.
vista 32-bt kullanıyorum. bilmiyordum böye birşey olduğunu. ve evet 2+2 yapmak istiyorum.
ayrıca şimdi ev arkadaşımın bilgisayarına baktım da -onun da 32-bit vista- 4gb ram görüyor.
0
bilgisayarın marka modeline göre üreticinin sitesinde açıklamışlardır büyük ihtimal, sistem özelliklerinde yazılıdır web sitesinde.
ek.. vista sp1 ile 32bitte de 4gb desteği gelmiş durumda halen.
ek.. vista sp1 ile 32bitte de 4gb desteği gelmiş durumda halen.
0
evet destekliyormuş. fakat benim esas merak ettiğim, dediğim gibi belleğin hızı ne olabilir en fazla?
0
2*2 800 mhz al o şekilde kullan. zaten 667'den yukarısı desteklemese de 667 olarak çalışır. fiyatlar arasında da bi fark yok denecek kadar az zaten.
0
hayır vista 32 bitte sp 1 de olsa 4GB ı kesinlikle desteklemiyor.
yaptığı tek şey 4 gb takılı olduğunu söylemek ama 3 gb olarak çalışıyor. 1 gb video belleğe aktarılıyor.
yaptığı tek şey 4 gb takılı olduğunu söylemek ama 3 gb olarak çalışıyor. 1 gb video belleğe aktarılıyor.
0
Çavuşoğlu
merhabalar,dün itibari ile çaylak oldum. nasıl oldum ben de bilmiyorum. silinen entry'm yok. bugün yazar olan bir arkadaşın söylediğine göre mail geliyormuş. o da gelmedi. bu akşam modlog çıktısını bir arkadaş gönderdi, sadece benim sildiğim entry'ler var. şimdi neden çaylak olduğumu öğrenemeyecek m
merhabalar,
dün itibari ile çaylak oldum. nasıl oldum ben de bilmiyorum. silinen entry'm yok. bugün yazar olan bir arkadaşın söylediğine göre mail geliyormuş. o da gelmedi. bu akşam modlog çıktısını bir arkadaş gönderdi, sadece benim sildiğim entry'ler var.
şimdi neden çaylak olduğumu öğrenemeyecek miyim? moderatörün keyfilik faktörü denilen kavram bu kadar mı ayyuka çıkmış durumda? yada benim gözümden kaçan bir şey mi var acaba?
bir de bir başlıkta ki entry'min girilme saati tarihi (25.05.2009 13:59. bu hala yerli yerinde duruyor çaylaklık entry'lerinde. ama aldığım modlog çıktısında ben bu entry'yi (25.o5.2009 19:36)'da kendi kendime silmişim. yani bir entry çaylaklık entrysi iken daha önce girmiş oluyorum ama silmesini çok daha sonra yapmışım. acaba bir bug olabilir mi ya da ben bug olduğuna inanmak istiyorum.
şimdiden teşekkürler.
bu arda nickim metteya.
dün itibari ile çaylak oldum. nasıl oldum ben de bilmiyorum. silinen entry'm yok. bugün yazar olan bir arkadaşın söylediğine göre mail geliyormuş. o da gelmedi. bu akşam modlog çıktısını bir arkadaş gönderdi, sadece benim sildiğim entry'ler var.
şimdi neden çaylak olduğumu öğrenemeyecek miyim? moderatörün keyfilik faktörü denilen kavram bu kadar mı ayyuka çıkmış durumda? yada benim gözümden kaçan bir şey mi var acaba?
bir de bir başlıkta ki entry'min girilme saati tarihi (25.05.2009 13:59. bu hala yerli yerinde duruyor çaylaklık entry'lerinde. ama aldığım modlog çıktısında ben bu entry'yi (25.o5.2009 19:36)'da kendi kendime silmişim. yani bir entry çaylaklık entrysi iken daha önce girmiş oluyorum ama silmesini çok daha sonra yapmışım. acaba bir bug olabilir mi ya da ben bug olduğuna inanmak istiyorum.
şimdiden teşekkürler.
bu arda nickim metteya.
0
entryler noktalama, yazım yanlışı ve istenmeyen kelimelerden ötürü silinmiyor. Sözlükte kullanılması tehlikeli kelimeleri bolca kullanmış olabilirsiniz. Günlerdir takip ediliyorsunuzdur ve bardağı taşıran bir entryle çaylaklığa düşürülmüş olma ihtimaliniz yüksek, geçmiş olsun.
eğer gerçek sebebini öğrenmek istiyorsan iletişimden şansını bir dene.
eğer gerçek sebebini öğrenmek istiyorsan iletişimden şansını bir dene.
0
sebepsiz yere olacagini sanmiyorum. hic bir moderatorun de "ulan dur sunu caylak edeyim" tarzi bir sey dusunecegine ihtimal vermiyorum. tarihcenize dusulen notlarla alakali bir seydir muhtemelen.
0
teşekkürler öncelikle. ama dediğim gibi silinen bir entry'm yok ki hani çaylaklığımı buna yorayım. iletişim kısmı işe yarıyorsa ordan bir irtibata geçmeye çalışayım, aklıma gelmemişti :)
0
silinen entry'leriniz:
tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil 2
başlıktaki entrylere fiziksel referans içeriyor 1
daha önce yazılmış zaten bu 1
içerik başlıkla uyumlu değil 1
sanirim caylakliga yeter.
@cavusoglu, silinmis entry'lerin tarihcene islenir ve benzeri bir hata daha yaparsan caylak olur yahut ucarsin yeni birseylerin silinmesine gerek yok. yani entry'lerin 5 yil önce silinse de farketmez.
tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil 2
başlıktaki entrylere fiziksel referans içeriyor 1
daha önce yazılmış zaten bu 1
içerik başlıkla uyumlu değil 1
sanirim caylakliga yeter.
@cavusoglu, silinmis entry'lerin tarihcene islenir ve benzeri bir hata daha yaparsan caylak olur yahut ucarsin yeni birseylerin silinmesine gerek yok. yani entry'lerin 5 yil önce silinse de farketmez.
0
@dr shephard ameliyathaneye,arigold: evet 5 tane entry'm silinmiş ve mod kardeşler 2 ay beklemişler çaylak yapmak için.
@assert h: sebepsiz dememin nedeni şu an için bunu bir sebebe bağlayamamam. yoksa moderatörlere bir sıfat yükleme kaygısı değil kesinlikle. ama dediğiniz gibi notlarla alakalı olabilir de yine de sebebi bilmek tekrar aynı hataya düşmeme engel olur en azından.
bu arada acaba bana gelmeyen ve bugün arkadaşlarımın geldiğini söylediği maillerde çaylaklık sebebi belirtiliyor mu ? ilk defa oluyor da :))
teşekkürler tekrar.
@assert h: sebepsiz dememin nedeni şu an için bunu bir sebebe bağlayamamam. yoksa moderatörlere bir sıfat yükleme kaygısı değil kesinlikle. ama dediğiniz gibi notlarla alakalı olabilir de yine de sebebi bilmek tekrar aynı hataya düşmeme engel olur en azından.
bu arada acaba bana gelmeyen ve bugün arkadaşlarımın geldiğini söylediği maillerde çaylaklık sebebi belirtiliyor mu ? ilk defa oluyor da :))
teşekkürler tekrar.
0
silinen entry in nasil yok anlamadim. 5 tane silinmis. ya da bize yanlis bi nick verdin.
ayrica dokuzuncu nesil yazarsin. siralaman en fazla 500 dur. 50 bni kusurde olan elemanlar var. yakinda donersin heralde...
ayrica dokuzuncu nesil yazarsin. siralaman en fazla 500 dur. 50 bni kusurde olan elemanlar var. yakinda donersin heralde...
0
mail filan göndermiyorlar bildiğim kadarıyla ben çaylak olduktan sonra birşey değişmediyse tabi.
0
ucurulursan mail alirsin. onda da entry yedeklerin gelir sana. caylak oldugunda mail gelmez ama tekrar yazar oldugunda da alirsin, evet.
0
çaylakken mesaj gelmez, uçarken ve çaylak-yazar olurken mesaj alırsın ki 10. sab. yazar olan için nereden baksan 1-2 yıl süren var. :s
0
ben çaylak olduğumda bana "yedekleriniz" diye mail geldi...
ama 4 ay önce idi bu tabi.
ama 4 ay önce idi bu tabi.
0
"sadece 1 entry silnirse çaylak olabilir mi peki bir yazaR?"
bazen evet, bazen hayır. entrisine göre.
bazen evet, bazen hayır. entrisine göre.
0
@eyke;
Benim de bir entry'im daha önce yazılmış zaten bu gerekcesi ile silinmis ve bende caylak olmustum.
Hos halen de caylagim ama :o)
Benim de bir entry'im daha önce yazılmış zaten bu gerekcesi ile silinmis ve bende caylak olmustum.
Hos halen de caylagim ama :o)
0
shadoww17
sayın duyuru sakinleri...geçen gece izlediğim bir film sırasında(chinatown) aklıma bir şey geldi. türkiyede özel dedektiflik bürosu var mı? bu özel dedektiflik büroları konusunda türkiyede yasal bir mevzuat mevcut mu? karım/kocam beni aldatıyor mu bi bulduruverin konusunda iş yapılabilir mi?
sayın duyuru sakinleri...
geçen gece izlediğim bir film sırasında(chinatown) aklıma bir şey geldi. türkiyede özel dedektiflik bürosu var mı? bu özel dedektiflik büroları konusunda türkiyede yasal bir mevzuat mevcut mu? karım/kocam beni aldatıyor mu bi bulduruverin konusunda iş yapılabilir mi?
geçen gece izlediğim bir film sırasında(chinatown) aklıma bir şey geldi. türkiyede özel dedektiflik bürosu var mı? bu özel dedektiflik büroları konusunda türkiyede yasal bir mevzuat mevcut mu? karım/kocam beni aldatıyor mu bi bulduruverin konusunda iş yapılabilir mi?
0
evet var. ama dediğiniz gibi hep küçük işlerin adamı oluyorlar. karı-koca takibi yapıyorlar. internetten bulabilirsiniz neler yaptıklarını
0
oldu görüşürüz
selam, güzel bir site olmuş emeği geçenlere öncelikle.iki soru 1:1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mı
selam, güzel bir site olmuş emeği geçenlere öncelikle.
iki soru 1:
1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?
ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mıdır yani? örnek: okula gittim -- okula gittik. (bunun en azından günümüzde tevazu göstergesi olmadığı yaygın olan kanıdır sanırım)
2) saçlarımı 3 numara kestirdim yakışmış mı?
teşekkür ediyoruz.
iki soru 1:
1) dindar/dinci/dinine bağlı/dine ilgili vb kimseler neden konuşmalarında ve yazışmalarında "ben" öznesi yerine "biz" öznesi kullanıyor?
ps: "ben yerine biz kullanmak" benzeri bkz lar ve kurandaki "biz" tavrı haricinde bir nedeni var mıdır yani? örnek: okula gittim -- okula gittik. (bunun en azından günümüzde tevazu göstergesi olmadığı yaygın olan kanıdır sanırım)
2) saçlarımı 3 numara kestirdim yakışmış mı?
teşekkür ediyoruz.
0
1- mütevazı olduklarını düşünürler öyle diyerek. hani hep bir mütevazılık özendirmesi vardır ya dinlerde... o nedenle.
0
1- kişisel olarak algıla. yani üslup ile alakalıdır. kişiden kişiye göre degişiyor bu biz, ben kelimesini kullanmak. bir iki kişide belki rastladıgın biz kelimesini kullanma alışkanlıgınu herkese yamamak lazım diye düşünüyorum.
2- bence de olmamaış. hiç gerek yoktu. ama yaz geldi, ferahlatabilir bu seçim.
2- bence de olmamaış. hiç gerek yoktu. ama yaz geldi, ferahlatabilir bu seçim.
0
ülkeyi ben değil, biz olarak sattıkları için. tek başına satmak zordur çünkü cemaat vs dirler genelde.
0
0
1. ben, bencillik şeytana yakışan bir özelliktir(ben, yaparım, ben bilirim, ben üstünüm, ben süperim gibi)
2. 3 numara süperdir, yaz gelmiş, püfür püfür rüzgarı hissedersin falan
2. 3 numara süperdir, yaz gelmiş, püfür püfür rüzgarı hissedersin falan
0
yalnız bir kesimle alakası yok eskilerin bir kısmı böyle konuşuyor, oktay sinanoğlu da, nuri saryal da sürekli biz'li konuşuyor. yerine göre tevazu yahut kendini büyük görme filan amaaan boş işler bunları saçları kısaltmışın işte yaz başı püfür püfür, takılma.
(bkz: ben yerine biz kullanan zihniyet)
(bkz: ben yerine biz kullanan zihniyet)
0
1-kurana da bakarsanız orda da hep biz ifadesi kullanılmıştır.
2-denizden çıkınca rahat oluyomş bi arkadas faydalarından uzun uzuuuuun bahsetmişti:)iyi yapmışın
2-denizden çıkınca rahat oluyomş bi arkadas faydalarından uzun uzuuuuun bahsetmişti:)iyi yapmışın
0
happy killer
5000 saat suren aktarmalı dolmus seferlerinin canıma tak etmesi sonucu ayaklarımı yerden kesmeye karar vermis bulunmaktayım.. ama bu yasına kadar arabalardan hazzetmemis, zorunda kalmadıkca kullanmamıs bi terazi burcu icin bi secim yapmak tabi ki cok zor..simdi tam da bu sırada tamamen estetik kaygı
5000 saat suren aktarmalı dolmus seferlerinin canıma tak etmesi sonucu ayaklarımı yerden kesmeye karar vermis bulunmaktayım.. ama bu yasına kadar arabalardan hazzetmemis, zorunda kalmadıkca kullanmamıs bi terazi burcu icin bi secim yapmak tabi ki cok zor..
simdi tam da bu sırada tamamen estetik kaygılarla 2006 model bi alfa romeo 147yle kesişiyorum.. ama duydugum/okudugum kadarıyla yakıt konusunda pek savurgan bu arkadas atıyorum aylık 250-300 km sehirici kullanan birine ne kadar yakıt masrafı çıkartır? mesela secimlerde istifledigim kömürleri kullanmak zorunda kalır mıyım yakıt olarak?
veya benzer durumda 2004 model 1.6 fsi bi golf tercih edilmeli midir? nedendir?
simdi tam da bu sırada tamamen estetik kaygılarla 2006 model bi alfa romeo 147yle kesişiyorum.. ama duydugum/okudugum kadarıyla yakıt konusunda pek savurgan bu arkadas atıyorum aylık 250-300 km sehirici kullanan birine ne kadar yakıt masrafı çıkartır? mesela secimlerde istifledigim kömürleri kullanmak zorunda kalır mıyım yakıt olarak?
veya benzer durumda 2004 model 1.6 fsi bi golf tercih edilmeli midir? nedendir?
0
eğer alfa'ya karşı müthiş bir düşkünlüğünüz yoksa, golf alın derim.
alfa romeolar estetik olarak gerçekten iyi olsalar da, mekanik anlamda bir golf ile yarışamaz. ileride sorun çıkartma ihtimali daha yüksek. benim kişisel gözlemim budur.
alfa romeolar estetik olarak gerçekten iyi olsalar da, mekanik anlamda bir golf ile yarışamaz. ileride sorun çıkartma ihtimali daha yüksek. benim kişisel gözlemim budur.
0
neden bir araba almak istediğiniz burada önemli olan kriter. ayağımı yerden kessin, ikinci elde kolay satayım pek arabayla da ilgilenmem diyorsanız golf sizin için uygundur. ne akar ne kokar, heyecan da vermez sıkıntı da yaratmaz, stabil bir araç.
ancak sürüş zevki, 120hp motor gücü, t.spark motor sesi, golf'ün yanına bile yanaşamayacağı bir estetizm sizi çekiyorsa 147 almalısınız. siz kendinize sorun ne istiyorsunuz. kulaktan dolma bilgilerle konuşan ve alfa'ya bok atanlara bakmayın, 5 yıldır 156 kullanıyoruz hiçbir sorununu görmedim. size tavsiyem www.alfistiturkey.com sitesine üye olun ve alfa hakkında alabileceğiniz tüm cevapları alın.
ancak sürüş zevki, 120hp motor gücü, t.spark motor sesi, golf'ün yanına bile yanaşamayacağı bir estetizm sizi çekiyorsa 147 almalısınız. siz kendinize sorun ne istiyorsunuz. kulaktan dolma bilgilerle konuşan ve alfa'ya bok atanlara bakmayın, 5 yıldır 156 kullanıyoruz hiçbir sorununu görmedim. size tavsiyem www.alfistiturkey.com sitesine üye olun ve alfa hakkında alabileceğiniz tüm cevapları alın.
0
joehigashi
Şöyle izah edeyim..Önceki duyurularımdan da netleştirmiş olmakla beraber tam 6 ay önce dede yadigarı, tamiri oldukça zor olan ve hakikaten ustalık gerektiren eski bir masa saatini tamir etmesi için bu alanda uzman olduğuna inandığım antika saatleri tamir eden bir saatçiye emanet ettim.1 ay sonra ben
Şöyle izah edeyim..
Önceki duyurularımdan da netleştirmiş olmakla beraber tam 6 ay önce dede yadigarı, tamiri oldukça zor olan ve hakikaten ustalık gerektiren eski bir masa saatini tamir etmesi için bu alanda uzman olduğuna inandığım antika saatleri tamir eden bir saatçiye emanet ettim.1 ay sonra beni aradı ve saatin tamir olduğunu söyleyerek gelip almamı istedi. Her ne kadar istanbul'da olsam da saatçinin bulunduğu mahale gitmem benim için en az 2 saat ve 2-3 aktarmalı bir yolculuğu gerektirdiği için zar zor fırsat bulup ''tamir edildiği'' iddia ettiği saati aldım.. Ancak tamir edildiği iddia edilen saat eve geldikten sonra çok değil 5 dakika içersinde durdu ne hikmetse..Neyse bir kere kafaya takmıştım o saati yaptıracaktım ayrıca 60 tl para vermiştim..saatçiyi bir daha aradım.. durumu izah ettikten sonra saati getirmemi istedi.. Yine o uzun ve zahmetli yolculuğu çekip saati kendisine götürdüm.. İşte bu son ziyaretten sonra garipsediğim ve art niyet aradığım olaylar patlak vermeye başladı
İkinci tamir sürecinde saatçi beyi gideceğim günün bir gün öncesinden aradım.. eğer tamir olduysa ve kendileri de dükkanındaysa ertesi gün saati almak için yanına geleceğini söyledim.. ''tamam yarın burdayım buyrun gelin saatiniz oldu'' dedi.. Gittim ancak o da ne beyefendi dükkanında yoktu.. Bana onca yolu boşuna teptirmişti.. Cebini arıyordum onu da kimse açmıyordu.. Acaip sinirlenmiştim birde o gün felaket şekilde yağan yağmur cabası..herhalde o an telefonu açsa epey dökecektim içimi ..Bu son olaydan hemen hemen 1 ay sonra başka bir sebeple saatçinin oraya yolum düştü, ters köşeye düşürme fırsatı geçmişti elime.. Gelmişken gidip alayım bari şu emaneti dedim.. Yakalamıştım saatçi ordaydı.. ama 1 ay önce saatin hazır diyen beyefendi bu seferde ''son anda yine durdu sen en iyisi ben seni aramadan uğrama, boşuna yol tepme'' demez mi ? '' bakın eğer olmayacak gibiyse hiç uğraşmayın,ben alayım saatimi gideyim'' dedim ama kendisi burdan arızalı saat çıkmaz ben muhakkak saatini tamir edeceğim gerekçesiyle vermeye yanaşmadı. Peki dedim antika ayarında saat zahmetlidir tamiratı, vardır bi bildiği.. O zamandan bu zamana dostlar 3 ay geçti.. Geçenlerde aradım kendisi yoktu.. Yanındaki kişiye hemde 2 defa not bıraktım beni araması için ama geri dönüş olmadı.. Eğer saat tamir olmadıysa bile 2 defa not bırakıp mutlaka aramasını istediği bir müşterisini herhalde normal şartlar altında araması lazımdı dimi ? İşte bütün bunlar kafamda acaip komplo teorileri üretti.. Ben ne saatteyim, ne de işin parasındayım artık.. Tek sorunum keriz yerine konmak. Şimdi sorum şu
eğer ki bu saatçi kardeş mevcut saatimi heder etmiş, parçalamış, yedek parça olarak kullanmış en geneli başına bi iş getirmişse ''dağıt, söv, ağzına geleni söyle'' dışında daha somut bir tavsiyeniz var mı ? böyle bir durum karşısında en mantıklı şekilde hakkımı nasıl ararım ? Tüketici hakları, hukuki haklar ne gibi bir süreç izlemem lazım ?
Önceki duyurularımdan da netleştirmiş olmakla beraber tam 6 ay önce dede yadigarı, tamiri oldukça zor olan ve hakikaten ustalık gerektiren eski bir masa saatini tamir etmesi için bu alanda uzman olduğuna inandığım antika saatleri tamir eden bir saatçiye emanet ettim.1 ay sonra beni aradı ve saatin tamir olduğunu söyleyerek gelip almamı istedi. Her ne kadar istanbul'da olsam da saatçinin bulunduğu mahale gitmem benim için en az 2 saat ve 2-3 aktarmalı bir yolculuğu gerektirdiği için zar zor fırsat bulup ''tamir edildiği'' iddia ettiği saati aldım.. Ancak tamir edildiği iddia edilen saat eve geldikten sonra çok değil 5 dakika içersinde durdu ne hikmetse..Neyse bir kere kafaya takmıştım o saati yaptıracaktım ayrıca 60 tl para vermiştim..saatçiyi bir daha aradım.. durumu izah ettikten sonra saati getirmemi istedi.. Yine o uzun ve zahmetli yolculuğu çekip saati kendisine götürdüm.. İşte bu son ziyaretten sonra garipsediğim ve art niyet aradığım olaylar patlak vermeye başladı
İkinci tamir sürecinde saatçi beyi gideceğim günün bir gün öncesinden aradım.. eğer tamir olduysa ve kendileri de dükkanındaysa ertesi gün saati almak için yanına geleceğini söyledim.. ''tamam yarın burdayım buyrun gelin saatiniz oldu'' dedi.. Gittim ancak o da ne beyefendi dükkanında yoktu.. Bana onca yolu boşuna teptirmişti.. Cebini arıyordum onu da kimse açmıyordu.. Acaip sinirlenmiştim birde o gün felaket şekilde yağan yağmur cabası..herhalde o an telefonu açsa epey dökecektim içimi ..Bu son olaydan hemen hemen 1 ay sonra başka bir sebeple saatçinin oraya yolum düştü, ters köşeye düşürme fırsatı geçmişti elime.. Gelmişken gidip alayım bari şu emaneti dedim.. Yakalamıştım saatçi ordaydı.. ama 1 ay önce saatin hazır diyen beyefendi bu seferde ''son anda yine durdu sen en iyisi ben seni aramadan uğrama, boşuna yol tepme'' demez mi ? '' bakın eğer olmayacak gibiyse hiç uğraşmayın,ben alayım saatimi gideyim'' dedim ama kendisi burdan arızalı saat çıkmaz ben muhakkak saatini tamir edeceğim gerekçesiyle vermeye yanaşmadı. Peki dedim antika ayarında saat zahmetlidir tamiratı, vardır bi bildiği.. O zamandan bu zamana dostlar 3 ay geçti.. Geçenlerde aradım kendisi yoktu.. Yanındaki kişiye hemde 2 defa not bıraktım beni araması için ama geri dönüş olmadı.. Eğer saat tamir olmadıysa bile 2 defa not bırakıp mutlaka aramasını istediği bir müşterisini herhalde normal şartlar altında araması lazımdı dimi ? İşte bütün bunlar kafamda acaip komplo teorileri üretti.. Ben ne saatteyim, ne de işin parasındayım artık.. Tek sorunum keriz yerine konmak. Şimdi sorum şu
eğer ki bu saatçi kardeş mevcut saatimi heder etmiş, parçalamış, yedek parça olarak kullanmış en geneli başına bi iş getirmişse ''dağıt, söv, ağzına geleni söyle'' dışında daha somut bir tavsiyeniz var mı ? böyle bir durum karşısında en mantıklı şekilde hakkımı nasıl ararım ? Tüketici hakları, hukuki haklar ne gibi bir süreç izlemem lazım ?
0
parasını önceden vermiş olduğunuz halde saatiniz , size söz verilen zamanda tamir edilmediği ve sürekli tamiri ertelendiği için mahkemeye başvurabilirsiniz.
0
geçmiş olsun hayli can sıkıcı bir durummuş.
tamirciyle uğraşmak istiyorsanız, saatçiler esnaf odası olması lazım. gidin odaya anlatın durumu ama nasıl bir yaptırım uygulanır veya derdinize çözüm bulurlar mı bilmiyorum.
saatinizin heder olma konusunda ise, iki önerim var, tanıdık başka bir saatçiye danışın durumu, ondan akıl alırsanız daha sağlıklı olur. diğerinde ise bu saatçinin sizin saati bozduğunu ispat etmeniz gerekecek haliyle. çok fantastik olacak bu ama saatini götürmeden önce iç aksamının fotoğrafını filan çekmiş miydin? belki bu yolla bir delil elde edebilirsin, diğer türlü tamirci her yönden çamura yatabilir ve kıvırabilir gibi geliyor maalesef.
not: fiş, makbuz gibi bir şeyler var mı ortada tamirle alakalı ?
tamirciyle uğraşmak istiyorsanız, saatçiler esnaf odası olması lazım. gidin odaya anlatın durumu ama nasıl bir yaptırım uygulanır veya derdinize çözüm bulurlar mı bilmiyorum.
saatinizin heder olma konusunda ise, iki önerim var, tanıdık başka bir saatçiye danışın durumu, ondan akıl alırsanız daha sağlıklı olur. diğerinde ise bu saatçinin sizin saati bozduğunu ispat etmeniz gerekecek haliyle. çok fantastik olacak bu ama saatini götürmeden önce iç aksamının fotoğrafını filan çekmiş miydin? belki bu yolla bir delil elde edebilirsin, diğer türlü tamirci her yönden çamura yatabilir ve kıvırabilir gibi geliyor maalesef.
not: fiş, makbuz gibi bir şeyler var mı ortada tamirle alakalı ?
0
saat antikaymış. ondan yedek parça falan çıkmaz bence. olsa olsa saat çok değerliyse satılır o. bence git al saatini. sonuçta somut bir veri yok elinde. sen bırakmışsın o da yaparım demiş, işi ağırdan almış. yada 1 hafta içerisinde saati yapın 3 ay oldu yada 60 ytl mi verin falan de. neblim biraz meşakatli geldi bana tüketici hakları falan ama sen bilirsin gene de.
0
hukuki olarak bilemiyorum ama ben de çok severek aldığım, eski gümüş bir yüzüğü küçültmeleri için bir gümüşçüye bırakmıştım 1 ay önce falan.unutmuşum. geçenlerde gittiğimde yüzüğümü sattıklarını söylediler. evet çok kötü. kızdım falan ama ne yapsam nafile. onların yüzüklerinden almamı istediler bir tane, ben de bir tane seçtim ceza olsun diye onlara. ama benim yüzüğüm daha güzeldi.
belki sizin saat de satılmıştır, gidin siz de seçin bir tane, mahkemeyle falan uğraşmayacaksanız, en azından yanlarına kalmasın.
belki sizin saat de satılmıştır, gidin siz de seçin bir tane, mahkemeyle falan uğraşmayacaksanız, en azından yanlarına kalmasın.
0
Dediğim gibi parasında değilim.. Beni en çok sinirlendiren ''gelin yarın ben burdayım saatiniz hazır'' denip gidilince orda olmayan, telefonlara dahi bakmayan kısacası müşteriyi keriz yerine koyan bir esnaf anlayışı.. şöyle düşünün yoluma 1 saat daha ekleseniz nerdeyse tekirdağ'dan gideceğim..
Bu arada saat bozuktu zaten.. Bozuk saati satacağını düşünmüyorum.. 2-3 defa isteyipte vermemesi ve her seferinde benim dükkanımdan bozuk saat çıkmaz diyerek ağzıma bi parmak bal çalması inandırıcılıktan yoksun laflarmış demek.
@lejant
öyle bir şey yok ama arkasına el yazısıyla paraf attığı ve saati teslim ettiğim günün yazılı olduğu kartı bende mevcut.. 15.11.2008 imiş ilk kez verdiğim tarih..
Bu arada saat bozuktu zaten.. Bozuk saati satacağını düşünmüyorum.. 2-3 defa isteyipte vermemesi ve her seferinde benim dükkanımdan bozuk saat çıkmaz diyerek ağzıma bi parmak bal çalması inandırıcılıktan yoksun laflarmış demek.
@lejant
öyle bir şey yok ama arkasına el yazısıyla paraf attığı ve saati teslim ettiğim günün yazılı olduğu kartı bende mevcut.. 15.11.2008 imiş ilk kez verdiğim tarih..
0
konunun uzmanı değilim fakat saati halen alamadığına göre o kağıt işine yarar bir şey olabilir, şu kadar zamandır tamir edil(e)miyor diye. sonuçta bu tamir süresinin belli bir standartı olması lazım. dediğim gibi uzmanı değilim ama belki işine yarayabilir o kağıt.
uğraşmak istiyorsan tüketiciyi koruma dernekleri var. onlar daha sağlam şeyler sunabilirler sana.
uğraşmak istiyorsan tüketiciyi koruma dernekleri var. onlar daha sağlam şeyler sunabilirler sana.
0
banada bir benzeri oldu. ama böyle degerli bir saat için degilde daha çok bir futbol topu için
şunu kullanın derim : bir veya iki azman bulun . saatçiye gidip tamir edilmesi gereken saatin aslında kendilerine ait oldugunu iddia etsinler. azıcık diş göstermeleri lazım lakin. işe yarar belkide. sinir bozucu bir durum . geçmiş olsun
şunu kullanın derim : bir veya iki azman bulun . saatçiye gidip tamir edilmesi gereken saatin aslında kendilerine ait oldugunu iddia etsinler. azıcık diş göstermeleri lazım lakin. işe yarar belkide. sinir bozucu bir durum . geçmiş olsun
0
bir şekilde ulaş ve de ki; "abicim sana güvendim tek amacaım saatin çalışmasıydı sana 1 hafta süre, yaptın yaptın yapamadın 60 tl mi alıyorum, saatimi de alıyorum. çocuk mu var senin karşında, haysiyetin şerefin varsa yaparsın. yeter artık"
bunun adamın son şansı olduğu hissettir. hem saatinin geleceği için güzel bir süre olabilir bu. ha baktın aksi bir durum oluştu yine, anladığım kadarıyla son derece hümanistsin ama keriz yerine konman tasdikleniyor işte o zaman kaba kuvvete başvurmak elzem. adamı dövme. al eline bir saati indir camı. saatini de al çık.
öyle mahkeme esnaf sanatkar odası falan sökmez bu adama, eti ne budu ne sanki? ne alıcaksın adamdan? derdin hoş para da değil. sanatkarlar odasına rezil etmek mi adamı amaç? hiç bir şey elde edemezsin bence.
en iyisi göz dağı ver, süre ver, sert ol. o süre sonunda da saatsiz dönme.. saatçi mi kalmadı koca istanbulda.
bunun adamın son şansı olduğu hissettir. hem saatinin geleceği için güzel bir süre olabilir bu. ha baktın aksi bir durum oluştu yine, anladığım kadarıyla son derece hümanistsin ama keriz yerine konman tasdikleniyor işte o zaman kaba kuvvete başvurmak elzem. adamı dövme. al eline bir saati indir camı. saatini de al çık.
öyle mahkeme esnaf sanatkar odası falan sökmez bu adama, eti ne budu ne sanki? ne alıcaksın adamdan? derdin hoş para da değil. sanatkarlar odasına rezil etmek mi adamı amaç? hiç bir şey elde edemezsin bence.
en iyisi göz dağı ver, süre ver, sert ol. o süre sonunda da saatsiz dönme.. saatçi mi kalmadı koca istanbulda.
0
muvakkit nuri beyle görüşmenizi öneririm.
bazı saatçılar cins olur. buradan bozuk saat çıkmaz dediyse bu gerçekten adamın taktığı bir şey olabilir. saat hala bozuktur, yapamıyordur bu yüzden de size geri dönmüyordur. utanıyordur.
belki de hassas bir insan? :D
bazı saatçılar cins olur. buradan bozuk saat çıkmaz dediyse bu gerçekten adamın taktığı bir şey olabilir. saat hala bozuktur, yapamıyordur bu yüzden de size geri dönmüyordur. utanıyordur.
belki de hassas bir insan? :D
0
fuck milk get beer2
yani ben bir çoğunu biliyorum da, gene de bilmediklerim var..mesala banu güven ve ayça şen'in nickleri nedir çok merak ediyorum..
yani ben bir çoğunu biliyorum da, gene de bilmediklerim var..
mesala banu güven ve ayça şen'in nickleri nedir çok merak ediyorum..
mesala banu güven ve ayça şen'in nickleri nedir çok merak ediyorum..
0
öyle şeyler söylenmez. hele bir bağyanın yaşı ve sözlük niki hiç sorulmaz. hele sözlük yazarları ve moderatörler bile bilmezken sözlük dışındakilere asla söylenmez.
0
(bkz: sözlükteki ünlüler)
ayrıca yine senin cevap verdiğin (git: 60236) var. tekrar niye sordunuz anlayabilmiş değilim.
ayrıca yine senin cevap verdiğin (git: 60236) var. tekrar niye sordunuz anlayabilmiş değilim.
0
evet deckard hatırlıyorum onu da, ben özellikle banu güven ve ayça şen'in sözlük nicklerini (varsa tabi) merak ediyorum.. o yüzden sordum..
aslında başlığı hatalı yazmışım, evet haklısın.. "ayça şen ve banu güven'in sözlük nick'i nedir?" diye açmalıydım..
bu hali ile aynı sorunun tekrarı gibi olmuş.. :(
@beccaria..
:))
neyse .. :))
aslında başlığı hatalı yazmışım, evet haklısın.. "ayça şen ve banu güven'in sözlük nick'i nedir?" diye açmalıydım..
bu hali ile aynı sorunun tekrarı gibi olmuş.. :(
@beccaria..
:))
neyse .. :))
0
biri de memo tembelçizer'dir. çoğu kişi biliyor nikini ama ifşa edilmez edilmemeli zaten.
0
çok bariz olanlar-kimliğini saklama gereği duymayanlar var. biraz çabayla kimse size söylemeden de entry okuyarak tespit edebilirsiniz.
0
adam olan kişi, sözlükte kendini belli eder, kaliteli yazar olur ve haliyle kendini okutturur ister ünlü, ister ünsüz olsun fark etmez. Bence o kadar da kafa yorulacak bir konu değil bu sözlükteki ünlüler mevzusu. birde şöyle bir şey var; sen o sevdiğin ünlü kişiyi zaten tanıyor, nasıl bir yapıya sahip olduğunu biliyorsan hangi konular hakkında neler yazabileceğini de tahmin ediyorsundur.
0
eyke
Bu oyun serisini 2001 yılından beri oynarım. Hepsini sezonlarca atlamadan oynadım. Fakat hiç birisi beni 2009 kadar hayal kırıklığına uğratmamıştı. Tamam her yenilenişte bazı çatlak sesler yükseldi "bu ne yaa" diye. Ben onlardan değildim. Her çıkanın üstüne kattığını düşünüyordum.Ama bu yıl ne oldu.
Bu oyun serisini 2001 yılından beri oynarım. Hepsini sezonlarca atlamadan oynadım. Fakat hiç birisi beni 2009 kadar hayal kırıklığına uğratmamıştı. Tamam her yenilenişte bazı çatlak sesler yükseldi "bu ne yaa" diye. Ben onlardan değildim. Her çıkanın üstüne kattığını düşünüyordum.
Ama bu yıl ne oldu. Çıkar çıkmaz denedim. Daha sonra nadasa bıraktım. 3. patchle birlikte efsane geri dönecek umuduyla. (daha önce denemiştim bu yöntemi)
Olmadı. Şikayetlerimi yazmak, sorun sadece bende mi diye öğrenmek istiyorum:
1- TV formatında 3 boyutlu "key" ayarında izlerken maçları, pozisyon aralarında rating ekranına dönmüyor oyun. Boş stad görünüyor ama böyle olmamalı. Ratinge dönmeli ki kim kötü oynuyor, kim sakat görelim değil mi? Ayarı var mı bunun? Çıldırtır adamı.
2- Geçmiş hiçbir seride zorlanmayan PC bunda maç esnasında 70%-100% arası CPU kullanıyor. Öyle boktan bi makina da değil. Çift çekirdek işlemci, 2 GB Ram var. Neden böyle manyak işlemci kullanımlarını görüyorum?
3- İlerlemesi çok yavaş oyunun.
Ama bu yıl ne oldu. Çıkar çıkmaz denedim. Daha sonra nadasa bıraktım. 3. patchle birlikte efsane geri dönecek umuduyla. (daha önce denemiştim bu yöntemi)
Olmadı. Şikayetlerimi yazmak, sorun sadece bende mi diye öğrenmek istiyorum:
1- TV formatında 3 boyutlu "key" ayarında izlerken maçları, pozisyon aralarında rating ekranına dönmüyor oyun. Boş stad görünüyor ama böyle olmamalı. Ratinge dönmeli ki kim kötü oynuyor, kim sakat görelim değil mi? Ayarı var mı bunun? Çıldırtır adamı.
2- Geçmiş hiçbir seride zorlanmayan PC bunda maç esnasında 70%-100% arası CPU kullanıyor. Öyle boktan bi makina da değil. Çift çekirdek işlemci, 2 GB Ram var. Neden böyle manyak işlemci kullanımlarını görüyorum?
3- İlerlemesi çok yavaş oyunun.
0
2/3 - fm 2009 inanılmaz hantal genel olarak. ben de aynı sizin gibiyim 99/00 dan beri oynarım. 2008 oynuyorum hala. 3d maç motoru aradğım bi özellik değil. çok detaya inmişler bu da oyun süresini uzatıyor, ancak oynanabilirliği kısıtlıyor.
0
1- Sanırım sağ üstlerde bir yerlerden açabiliyordunuz rating şeysini. Böylece solda küçük bir pencere daha açılıyor ve orda gösteriyordu ama key bir pozisyon geldiğinde de bir yandan maçı gösterirken bir yandan da o pencere yine kalıyordu orda.
2- Sırf o zorlanma olayı yüzünden ben FM08'e geri döndüm, oynamıyorum 09'u.
3- İlerlemesinin yavaş olması ali87'nin de belirttiği gibi ayrıntıdan kaynaklanıyor ancak bence böyle olması daha iyi. Nitekim oyun daha gerçekçi oluyor. Sanırım yapımcılar da buna dikkat çekmek istemişler. Tatile gitmek falan da yok oyunda. Adam gibi oynayın demek istemişler bence.
2- Sırf o zorlanma olayı yüzünden ben FM08'e geri döndüm, oynamıyorum 09'u.
3- İlerlemesinin yavaş olması ali87'nin de belirttiği gibi ayrıntıdan kaynaklanıyor ancak bence böyle olması daha iyi. Nitekim oyun daha gerçekçi oluyor. Sanırım yapımcılar da buna dikkat çekmek istemişler. Tatile gitmek falan da yok oyunda. Adam gibi oynayın demek istemişler bence.
0
ya ben de onu yeni sildim. logo dosyalarını filan. 2009'a çare yok diyorsunuz yani...
0
palyacopapi
sevgili arkadaslar, abantta kız arkadasla evlilik cüzdani muhabbeti yapmadan 1 gece konaklanabilecek bir otel yada oteller var midir? giden kalan eden tecrübesi olan yazsin pls tsk kib optm by
sevgili arkadaslar, abantta kız arkadasla evlilik cüzdani muhabbeti yapmadan 1 gece konaklanabilecek bir otel yada oteller var midir? giden kalan eden tecrübesi olan yazsin pls tsk kib optm by
0
var parka girince sağda jandarma karakolu var. onun yanından yukarı çıkıyorsun. küçük küçük evler var. bongalow diil tabii ki. adı da bolu abant evleriydi sanırım.
0
eyke
Şimdi ben istanbulda bir üniversitede okuyorum. Aynı zamanda açıköğretimde bir bölüm okumak istiyorum. Bu mümkün mü? Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direk
Şimdi ben istanbulda bir üniversitede okuyorum. Aynı zamanda açıköğretimde bir bölüm okumak istiyorum. Bu mümkün mü?
Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direkt alırlar mı?
Mümkünse ÖSS'ye girmem gerekli mi? Hiç başvuru filan yapmadım ÖSS'ye işim taa seneye mi kaldı? Önümüzdeki döneme okuyamayacak mıyım? Yoksa ben zaten üniversiteye gidiyorum desem direkt alırlar mı?
0
okuyabilirsiniz. hali hazırda üniversite okuyanlara sınavsız giriş hakkı var. (bkz: ikinci üniversite) sınav merkezinizi de istanbul olarak ayarlarsınız olur biter.
0
ama hiç başvurmadım. başvuru dönemi de bitti. tamam sınavsız olabilir ama ne zaman başvuracağım?
0
hakkibulut
http://www.imagebam.com/image/56767533947592adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
www.imagebam.com
adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
0
0
photoshoplarken eşeğin bir tarafına su kaçırmanın güzel bir örneği olmuş bu fotoğraf.
belini bacağından ince yapmış hangi angut editlediyse...
belini bacağından ince yapmış hangi angut editlediyse...
0
@mortifera
fotoşap yok, orası kesin. bu bir film çekimiymiş. hayvanlar gibi korse var. muhtemelen bağırsakları ciğerlerine baskı yapıyordur. (tabii megan abla zaten selda bağcan beline sahip değil. ince bir kişi :) )
fotoşap yok, orası kesin. bu bir film çekimiymiş. hayvanlar gibi korse var. muhtemelen bağırsakları ciğerlerine baskı yapıyordur. (tabii megan abla zaten selda bağcan beline sahip değil. ince bir kişi :) )
0
Araba kullanmak ne kadar sürede öğrenilir?İzmirde şehir içi ders veren iyi direksiyon hocası biliyormusunuz?Hanği işlevleri yapınca bu anlaşılır?
mehtap mehtap
44 yaşındayım. Araba kullanmak istiyorum. 20 saat şehir içi ders aldım ,fakat çevremdekiler hala yetersiz olduğumu söylüyorlar.Araba kullanırken hanği işlevleri yerine getirdiğimde tam anlamıyla kullandığımı anlarım?
44 yaşındayım. Araba kullanmak istiyorum. 20 saat şehir içi ders aldım ,fakat çevremdekiler hala yetersiz olduğumu söylüyorlar.Araba kullanırken hanği işlevleri yerine getirdiğimde tam anlamıyla kullandığımı anlarım?
0
arabayla 150-180 ile giderken makas atabiliyorsanız kullanmanın her şeyini biliyorsunuz. bana göre bu. ama çok göreceli birşey. en basitinden paralel park da diyebilir birileri.
0
vites değiştirirken eliniz titremiyo ve helecanlanmıyorsanız
önünüzdeki tomruk yüklü kamyonla ilgili korku hikayeleri üretmiyorsanız
en az 2 hafif maddi zararlı kaza yaptıysanız sizden iyisi yok bas gaza
ha bi de direksiyonu gazı motorun sesini asfaltın pürüzslüğünü hissedip haleluyahyy çekip keyif alabiliyorsanız ermişsinizdir
önünüzdeki tomruk yüklü kamyonla ilgili korku hikayeleri üretmiyorsanız
en az 2 hafif maddi zararlı kaza yaptıysanız sizden iyisi yok bas gaza
ha bi de direksiyonu gazı motorun sesini asfaltın pürüzslüğünü hissedip haleluyahyy çekip keyif alabiliyorsanız ermişsinizdir
0
manuel vitesli arac kullaniyorsaniz oncelikli olarak kalkislar ve duruslar cok cok onemli.
stop ettirmeden kaldirabiliyor musunuz her seferinde araci? ya da ne bileyim yokusta cok zorlaniyor musunuz? panik haldeyken sorun yasiyor musunuz?
bence bunlar cok cok onemli. cunku kalabalik trafikte bunlar cokca basiniza gelir, gelecektir. bu tarz durumlarda dogru sekilde kalkis yapmak her seyden onemli.
daha sonra da durma konusu var. dogru durma tekniklerini(ornegin motor frenini dogru kullanmak) bilmeniz, ABS'nin calisma mantigini ve ne getirisi ne goturusu var ogrenmeniz onemlidir. (bkz: abs/#842300)
aynalari da dogru kullanmak, kor noktalari iyi bilmek onemli. sehir icinde cok fazla manevra yapacaginiz icin aynalari dogru kullanmak hayatidir ornegin.
yani benim aklima ilk gelen seyler bunlar. otomatik vitesli arac kullaniyorsaniz bir nebze rahat olursunuz.
stop ettirmeden kaldirabiliyor musunuz her seferinde araci? ya da ne bileyim yokusta cok zorlaniyor musunuz? panik haldeyken sorun yasiyor musunuz?
bence bunlar cok cok onemli. cunku kalabalik trafikte bunlar cokca basiniza gelir, gelecektir. bu tarz durumlarda dogru sekilde kalkis yapmak her seyden onemli.
daha sonra da durma konusu var. dogru durma tekniklerini(ornegin motor frenini dogru kullanmak) bilmeniz, ABS'nin calisma mantigini ve ne getirisi ne goturusu var ogrenmeniz onemlidir. (bkz: abs/#842300)
aynalari da dogru kullanmak, kor noktalari iyi bilmek onemli. sehir icinde cok fazla manevra yapacaginiz icin aynalari dogru kullanmak hayatidir ornegin.
yani benim aklima ilk gelen seyler bunlar. otomatik vitesli arac kullaniyorsaniz bir nebze rahat olursunuz.
0
arabayı iyi kullanmak demek hızlı, riskli, heyecanlı kullanmak demek değildir. bunu anlamak bana 6 sene önce yaptığım feci bir kaza sonucunda kendimi ve yanımdaki arkadaşımı yaralamaya (hafif) ve de arabamı hurdaya çıkarmaya maloldu. iyi araba kullanmak güvenli ve %100 konsantrasyonla kullanmak, ne yaptığını bilmek demektir. iğne deliğine park edemeseniz de olur.
0
150-180 ile giderken makas atıp birçok insanın canına kast eden budalalara kalırsanız hiç öğrenemezsiniz.
heyecan yapmadan, kurallara harfiyen uyarak sürüyosanız sizden kral sürücü yok. sadece kural ne diyorsa heyecanlanmadan onu yapın.
heyecan yapmadan, kurallara harfiyen uyarak sürüyosanız sizden kral sürücü yok. sadece kural ne diyorsa heyecanlanmadan onu yapın.
0
kamyonların yanından geçerken ,gidiş geliş yolda karşıdan büyük bir araç kamyon otobüs vs gelirken heyecan ve panik yapmıyorsanız.
belli bir hızın üzerine çıktığınızda panik ve korku yapmıyorsanız.
yanınızdan hızla geçen araçları farkedip ani direksiyon hareketleri ani tepkiler vermiyorsanız.bi nebze kendinizi geliştirmiş olursunuz.unutmayın siz ne kadar iyi kullanırsanız kullanın etrafınızdakilerden daha çok tehlike gelir
belli bir hızın üzerine çıktığınızda panik ve korku yapmıyorsanız.
yanınızdan hızla geçen araçları farkedip ani direksiyon hareketleri ani tepkiler vermiyorsanız.bi nebze kendinizi geliştirmiş olursunuz.unutmayın siz ne kadar iyi kullanırsanız kullanın etrafınızdakilerden daha çok tehlike gelir
0
bence nolursa olsun ilk önce,kendinizi manuel vites kullanarak geliştirin.uzun vadede otomatik mi manuel mi kullanıcanıza sonra karar verirsiniz.araba kullanırken en önemli detay bence soğukkanlı olmak.nekadar hızlı gittiğiniz ya da nekadar cok makasa girdiğiniz asla bi kriter olamaz.bunlardan da önemlisi..kendi adımlarınızı hesaplamaktan cok,karsınızdaki sürücülerin manevralarını ve o manevralara karşı sizin hangi manevraları yapacağınızı hesaplamanıztahmin etmeniz gerekiyor(bi kaç saniye içinde,belki daha da kısa sürede)..tabi bunlar zamanla olacak şeyler..
0
trafik olmayan yerlerde aracınızı daha fazla kullanın. kısa sürelerle trafiğe çıkıp tekrar başladığınız yere dönün. yokuş mu gördünüz dur kalk pratiği yapın. 1.5 arabalık bir park yeri mi buldunuz hemen girmeye çalışın. geri vites olayına çok sıkı çalışın. iyi araba park eden biri hemen hemen herkesin takdirini kazanır ki çevrenizdekiler ne için böyle diyor bilmiyorum da muhtemelen evinizin önünde giriş ve çıkışlarda sorun yaşıyorsunuzdur. 20 senelik ehliyeti olan annemden bile hala bu yüzden puan kırarım. usta bir sürücü evinin önüne park ederken tereddüt etmez.
0
hergün trafiğe çıkarsanız bikaç ay içinde belli bir seviyeye ulaşırsınız. sonuçta herşey gibi sürücülük de pratik işi. yağmur çamur, gece gündüz demeden çıkacaksınız. mesela ilk olarak hergün kullandığınız güzergahları sabah erken veya gece geç saatlerde arabayla dolaşarak işe başlıyabilirsiniz. böylece ilk önce gereken yolları da öğrenmiş olursunuz. sadece dersle olacak birşey değil . belli bir gelişim süreci gerekiyor. ve diğer arkadaşlara da katılıyorum iyi kullanmak riskli kullanmak değil. bence iyi kullanmak güvenli kullanmaktır.
0
