maç 23.00 da, verirse canlı verir. tekrarı olmaz sanıyorum

Ya canlı olduğunu biliyorum da sabaha karşı tekrarını koyuyorlar diye hatırlıyorum sanki.

genelde gece 2-3 gibi tekrarı olur diye düşünüyorum.

büyük ihtimalle gece 3 gibi ntv ya da ntvspor verir tekrarı. vermezse de: yildiz.tv

geceleri maç tekrarları dönüyor. hatta teledünya'nın yayın akışında bile "tekrarlar" diye geçiyor. umudunu kesme ssfdsdf

Kilonuz ideale yakın zaten. Bana sorarsanız spor öncesi cardio veya sadece cardiodan oluşacak ara program yeterli olacaktır.
Hocanızın programında kalın derim.

pek anlamıyorum bu işten ama kas yaparken enerji lazım o da işte hazır sende yağ olarak var. :) çok mu salladım bilemiyorum. 95 kilo olsan tamam ama 70 iyi

cevaplarınız için teşekkürler öncelikle. peki nasıl bir beslenme programı önerirsiniz? iki hocayla görüştüm ikisi de sende mutlaka protein tozu kullanmak lazım falan dediler ama bu ısrarları biraz da ticari kaygılarla yapılıyor gibi geldi. bu kadar gerekli bir şey mi bu? daha önce 1 sene kadar spora gitmiştim ki 4 ayında sadece kardiyo olmak üzere, protein tozu hep ilerleyen zamanlarda diye söylendi ama şimdi direkt böyle dayatılınca şaşırdım. ne düşünüyorsunuz?

kas yaparken normal olarak yağlanacaksın da. kasın olayı, ne kadar fazla kasın varsa o kadar çok enerji harcayacağın, yani yağ yakımına ulaşacağın.

üniversite'nin kursları olabiliyor. daha hesaplı da olabilir.

nerede oturuyorsun bilmiyorum ama ataköy de bireysel ders alabiliyorsun kortlarda uygun fiyata.

hobi olarak oynayacaksanız, grand slam olmak gibi bir hayaliniz yoksa bu yaştan sonra ne tenisi diyenin aklından şaşarım.

üniversitede kort yok mu?o civarlarda takılın derim.birileriyle tanışın.
ya da şehrinizdeki kortları araştırın.üniversite kulüpleri cok verimli olmuyor açıkcası ama ortam yapmak için birebir.bu arada öğrenciler cok uygun fiyatlara ders verebiliyorlar.onun haricinde tenis kulüpleri filan saatlik 45-50 tl :/

hangi şehirdi?

dersi vardır belki? ben de seninle aynı koşullardayım bu dönem okuldan tenis dersi alıyorum non-credit.

dersi var var olmasına da kontenjan dolduğu için alamadım maalesef. bireysel olması önemli değil, benim gibi insanlarla grup şeklinde olsa daha bile keyif alabilirim hatta.

www.universitytennis.net şöyle bir şey buldum ama nasıldır değildir bilemedim, yapan eden varsa tecrübesini paylaşırsa iyi olur aslında.

itü de seçmeli ders var

merhaba,
tenis oynamayı öğrenmek nasıl duyuruna ithafen sana mesaj atmayı kendime rol biçtim.
ben yaklaşık 3-4 aydır oynuyorum, bilen bir arkadaşım öğretti, oynaya oynaya kaptım bu işi diyebilirim. en azından rallilere ortak olabiliyorum .)
kartalda belediyenin kortu var sahilde orada oynuyoruz. raket aldık head marka yaklaşık 120 lira civarı. 4 head top 15-20 tl arası.
bir de tenis için hoca tutayım dersen bu sana pahalıya patlar kardeşim.
raket üzerinde top sektirme, elinle top sektirme vs. ilk derste bunları öğretiyor tenis hocaları.
ama cidden buna gerek yok.
duruş pozisyonu, ayakların duruşu, raketi hangi açıyla tutabileceğini falan öğrendikten sonra yerde yüz kere top sektirmesen de olur.
dersler çok yavaş ilerliyor, eğer maddi durumun da parlak değilse sana pahalıya mal olacaktır.

i.ü. de okuyorsan avcılar hali hazırda zaten tenis kortu mevcut, orada artık kulüp mü ne varsa öğretiyormuş, bir kaç arkadaşımdan duydum.

ama tavsiyem, bilen arkadaşların varsa onlarla beraber oyanaman ve bu şekilde öğrenmen.

raketi tuttuğunda elin omuz hizasında dirsekten bükük yukarı kalkacak ve rakete yaklaşık 45 derecelik bir açı vereceksin, topa vurduğun anda raket paralel olacak ve vurduktan sonra mümkün olduğunca raket diğer omzun üzerine kadar çıkacak.
bu şekilde her vuruşun sağlam bir winner olabilir .)

kartal civarında ikamet ediyorsan sana eşlik de edebiliriz.

tenis harika bir spor.

bir an önce başla derim..

cevaplarınız için teşekkürler öncelikle, tamam yeterince gaza geldim nadal olmaya gidiyorum.

çimento standardı yok, kat sınırlaması rüşvete dayalı, imar izni planı adamına göre, adam gibi inceleme yok, zemin etüdü zart zurt hep kağıt üzerinde hallediliyor..

şimdi gel de müteahhiti suçla.

devleti mi hapse atsaydık?
hükümeti mi?
belediyeyi mi?

"ama o izni bizden önceki dönemin başkanı çıkartmış"

desinler diye.

mevzuatta açıklar vardı diyelim de, bu kadar büyük bir olaydan sonra hiç mi bunun sorumlularına bir şey olmadı yahu? vay anasını.

"Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitleri ve teknik sorumlularına 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan 1800-ü rahşan affı olarak bilinen Cezaların ertelenmesi ve şartlar salıverme yasası ile cezasız sonuçlandı. geriye kalan 300 davanın birçoğunda sanıklara verilen cezalar ertelendi. Diğer davalar iste 16 şubat 2007 tarihinde 7,5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için düştü" şeklinde gazetede okumuştum

boşver burası türkiye de ve valizini toplamaya başla.

veli göçer serbest bırakılmadı silivri açık cezaevinde yatıyor şu an. önce serbest bırakıldı sonra yeniden tutuklandı.

olay sadece veli göçer değil ki, sözlükte de yazdığı gibi 17 bin insanın öldüğü bir felaket sonucu tek sorumlu bu insan mıdır? kaldı ki sözlükte 168 kişinin ölümünden sorumlu olduğu söyleniyor. geriye kalan insanlardan kim sorumluydu diye düşündüm ama clones sağolsun cevap vermiş aydınlandım.

eğer bir bölgedeki tüm binalar yıkılırsa bir suçlu aranmaz deprem doğal bir afettir.

Bunu hukuk nasıl işlemiş sorusuna teorik bir cevap olarak verdim. yoksa 17 ağustos bambaşka bir olay.

size daha ilginç bir şey söyleyeyim;
veli göçer müteahhit değil sadece ve sadece bir pazarlamacı. yani evleri o yapmadı, planını çizmedi tek suçu müteahhitten yetkiyi alıp malı satmak :) bana göre o adam masumdur. burda adamın yıllarca sesini duyurmayan basının da suçu var. dahası o veli göçerin sattığı evlerin planını çizen, denetlemeyen -yani asıl suçlu- kadını çok iyi tanıyorum 10 yıl kaçtı şimdi çınarcıkta dolanıyor :)

imza: veli göçerin ve sattığı evlerin müteahhitini yakından tanıyan çınarcıklı.

uçanev.

yapar.

öncelikle itüye hoşgeldin diyorum.

itü'nün öğrenci işleri biraz cinstir, bırak telefona cevap vermeyi karşılarına gecip derdini bile anlatmana müsade etmezler çoğu zaman, dinlemezler. sen üşenme eğer istanbulda ikamet etmekteysen kalk gel ayazağa kampüsüne otomasyondan sor soruştur derdini öğren. kendi sınavını bile 2 yıl sonra kabul etmeyen bir üniversiteden bahsediyoruz. en garanti yolu gelip otomasyondan direkt öğrenmen.

kolay gelsin.

panpa, istersen amerika'da oku o verilen sınavlara ya da okulun proficiency sınavına girmen lazım yazıyorsa orda 4s kuralı geçerlidir. bizim okulun standardın dışına çıktığını görmedim, her şeyi standart yapmışlar onun dışında bir şey sor,iste bellek read olamadı derler.

değişim için gelen ABD vatandaşlarından Toefl isteyen bir kurumdur İTÜ. Bunun yanında sahte Toefl belgesiyle başvurup kabul almış ispanyol arkadaşım var.

Exchange için gelmedi orası ayrı

noterde alım satım sırasında hallediliyor bu iş. kaçmak göçmek yok yani

edit: bir avukatla birlikte ileri tarihli satış sözleşmesi yapabilirsiniz.

rehin parası alıcı ödemez. Genelde araçta rehin varsa, aracın alımında kullanılan taşıt kredisi karşılığında teminat olarak konmuştur. Satıcının rehini kaldırıp size satışı öyle yapması gerekiyor. (tabi örneğin aracı ucuza alıp kalan kredi borcunu siz ödemeyecekseniz)

@murat mc
"aracı ucuza alıp kalan kredi borcunu siz ödemeyecekseniz" demişsin de, aracın üzerinden rehin kalkmadıkça noterde satış yapılamıyor diye biliyorum ben. doğru mudur?

@henry gale

güzel nokta. Hiç o şekilde tecrübem olmadı. Şimdi mantık senden parayı alıp, gidip bankaya rehni kaldırıp satışı gerçekleştirmesi. Biraz güven bunalımı yok değil tabi. :)

Beraber buluşun, belki bir de minik sözleşme falan yapabilirsiniz. Örneğin siz aracin ucreti olan 10.000 TL'yi satıcıya verin. Satıcıyla beraber bankaya gidip rehni kaldırabilirsiniz.. Ardından notere gidiğ devir işlemi gerçekleştirilebilir gibi?????

@murat mc

yapılması gereken o tabii de.bu durumda düşük bir ihtimal de olsa, aracın sahibi ben kredi borcunu ödedikten sonra satmıyorum aracı derse naapıcaz. adamı mı öldürücez yani?

çok yakın bir tanıdığın veya akraban o da üçkağıtçı değilse hiç bulaşma derim. aradan bir sürü masraf çıkıyor. bacanağın araç rehin kaldı neler oldu neler.

@henry gale
haklisiniz tabi ki. Gecenlerde 2.el bir arac satin aldim. Satici parayi nakit istiyordu. Noter satisini yaptik, oradan odemeyi yapmak icin banka subesine gittik. Sube kasasinda istedigimiz doviz cinsinde yeterince para yoktu ve bir kismini verebildim. Satici da guvenmis olacakki "hanimi doktora goturecegim, sen diger bankadan hallet bana gonderirsin" diyerek gitti. :)

demem o ki: ticaret biraz da guvenme isi. Haklisiniz, her tur dalavare donebilir. Belki bahsettigim gibi odeme oncesi kucuk bir anlasma, sozlesme, protokol gibi birsey biraz daha guvenceli olabilir.

hayirli olsun simdiden

önce vereceğin para tutarında senet imzalat adama, daha sonra parayı verip rehini kaldır noterden aracı al? senet işleri tam nasıl yürür bilmiyorum ama böyle yapabilirsin sanırım. sonuçta para senden çıkacak

Doğru.

japon onlar abi , geleneklerine de ailelerine de çok bağlı büyük bir kesimi.

ben yalandır demem.

sonuçta samurai'lerden geliyorlar. onurları için kendini öldüren adam , insanları için de yapar sanki.

valla bana çok şaşırtıcı geldi, insanların yaşları ne olursa olsun ülkeleri için böyle bir olgunluk ve fedakarlık ortaya koyabilmeleri.

kesinlikle doğrudur ve akla yatkın da üstelik. o yaşlı amcaya da kocaman bir bravo diyorum bu arada...

ne stajı yaptığını,bölümünü söyleseydin ona göre bişeyler söyleseydik?

1. Asla X bey sormasın hep sen sor. Bilmem anlatabildim mi?
2. Hep kendine güvenli ol ya da güvenli gözük.
3. Sabit bir ses tonu edin, bu karşındakine emir verdiğinde ne aşağılasın ne de rica ediyormuş gibi gelsin kulağa.
4. Altına asla abi/abla vb. deme.
5. Staj yaparken her zaman zordur bu iş. Çünkü onları kovamayacağını bilirler. O kadar takma.

-şunu şunu yaptın mı? ondan sonra şu niye böyle?

-siktir et yaaaae

-kafayı bir gömerim anlarsın orospu çocuğu seni.

@wallcan doğru demiş 4 numarada. altına asla abi abla deme. ben hep bey/hanım kullanıyorum. daha resmi ol.

@zöge: üretim stajı yapıyorum fabrikada

@wallcan çok teşekkürler

@wessago iyimiş :)

wessago ve wallcan'a katılmakla birlikte ekliyorum:

Sana verilen görevleri de kör bir şekilde yapma ya da emirleri iletme - sen posta güvercini değilsin orada - merak ettiğin kafana ters gelen herşeyi sor hem işçilere hem de ofisindekilere.

herkesi sorulmaz olm öyle. aradan adam seçiceksin. ben geçen seneki üretim stajında her şeyi tek bir adamdan öğrendim. fabrikada dolaşanlar seni hayatta umursamaz. seninle ilgilenen adamın altında, fabrika işçilerinin üstünde bir adam vardır. onu bul, kaynaş.

yok zaten soruyorum, şu ne bu ne diye orda sıkıntı fazla yaşanmıyor sanıyorum işçiler de kendi yaptıklarını anlatmayı seviyorlar, ofistekiler zaten öğretmeye çabalar gibi davranıyorlar.

@dambil zaten tam o bahsettiğin kişilere soruyorum ben de; adamlar kıdemli işçi mühendisin sahadaki eli ayağı

varsa çay molalarını takip et, o zaman kimin nasıl bi tip olduğunu daha iyi kavrarsın.