çalışıyor musun? çalış bence. hem evden uzak olursun biraz hem de eşinin paçası tutuşur, sözünü geçirirsin. şu anda ipler tamamen onun elinde gibi gözüküyor.

evet herşeyden önce ekonomik özgürlüğün olması lazım. yaşına bakarak üniversite okumadığını varsayıyorum. ismekin kurslarına katıl ve meslek edin, böylece canın istediğinde gidebileceğini bilsin kocanız.

yol ver gitsin, daha gençsin git okuluna ilerde evlenirsin. o ne la sirk gibi eve bak:D suç kimsede değil tabi, senin akılsız başında bunuda biliosun.

20 yaşında, ilk yılın ertesinde üniversite bırakıp evlenecek aklı aldığın yere danış.

bence çalışmak bu tip dertlerinizi azaltmaz. resti çekin. ya ben ya ailen deyin. ayrı eve çıkmak için eşinizle konuşun.

hayır derse boşanın. çok sevseniz bile, hiç kimse sizden ve sizin iç huzurunuzdan önemli değildir. kendinize yazık ediyorsunuz.

henüz bir şey için geç kalmış sayılmazsın, daha 20 yaşındasın, ortada çocuk yok, seni o adama sevgiden başka bağlayan bir şey yok. bence vakit geç olmadan yollarını ayır bu adamla. anlattığın kadarıyla pasif bir tipe benziyor, hiç sanmıyorum ki seninle ayrı eve çıkma olayı vs yapsın, kendini boşuna kandırma. yaptığın da büyük akılsızlıkmış, zararın neresinden dönersen kardır.

evet bende çalışmak için eşimle çok tartıştım gücü bi bana yetiyor zaten. aslında bana da yetemez ama ben kıyamıyorum. 28 kasım da kpss sınavına gşrecem inş. iyi bi puan alırsam neresi olursa olsun gitmeye karar verdim zaten annemde en büyük yardımcım. ama sadece puan almak yetmiyormuş bu da beni korkutuyor doğrusu. bi de eşim çalışmamı istemiyor eğer çelışırsam sevgisi azalırmı. onu kaybetmek istemiyorum:(

içinde bulunduğunuz durumun rahatsız edici olduğu aşikar, eşini karşına alıp konuş. baktın olmuyor ne kadar ciddi olduğunu anlaması için yatağını ayır, o da olmazsa yollarını ayırırsın. umarım her şey sizin için yolunda gider. ama her son yeni bir başlangıçtır, sakın umutsuzluğa düşmeyin.

bir de huylu huyundan vazgeçmez'i hiç unutma, sen kendini düşünmezsen kimse seni düşünmez.

ben ayrılmandan değil sabretmen taraftarıyım, bir süre sonra herşey yoluna girmeye başlar nasılsa. her evlilikte benzer sorunlar olmuyormu? evliliğinde hiç bir sorunu olmayan kim var ki?

"eşim çalışmamı istemiyor eğer çelışırsam sevgisi azalırmı. onu kaybetmek istemiyorum:( "


sendeki bu kafayla bişe olmaz aynen devam.

ha bide bu kadar kendine güvensiz olma kimse bulunmaz hint kumaşı değil.

evet hepiniz haklısınız kendime güvenim yok sanırım. ama artık buraya kadar. eşimi yine karşıma alıp yine konuşucam ama bu sefer daha sert ve kararlı olacam bakalım ne olacak. herkese teşekkürler

sen eşek olursan semer vuran çok olur.
hem evliliği sürdürüp hem de sızlanmanın alemi yok. yol yakınken ayrıl gitsin.
çok gençsin, elbet yine seversin.

eşin çalışmanı istemiyor da her şey eşinin istediği gibi olmak zorunda değil. bu arada olur da sen çalışmak istediğinde %90 çocuk konusu gündeme gelecektir. çocuğa bak bahanesiyle seni evde tutmak isteyecektir. fortis demişti dersin. bu arada ayrıl diyenler var, ben de derdim ama yapamayacağın hissine kapıldım sırf o yüzden demiyorum.

bir de cevaplara tik atsan şahane olur.

eşm eve gelip pc başına geçiyo benle ilgilenmiyo diyosun neyi vazgeçilmez kılıyo böyle bi adamı yahu

belki de ilk aşık olduğum erkek olduğu içindir bilemiyorum... bi kalbi kazanmak zordur ama kaybetmek çok kolaydır. bu gidişle o da beni kaybedecek sanırım.

Bence herşeyi resetle hayatına yeni bir yön ver,sevgi ilişkileri kurmada ana dinamik olabilir ama şunu da unutmamak lazım insan kendini aklı ile savunur,kalbi ile saldırır ruhu ile de bu ikisini dengeler.Sanırım sizin dengeler karışmış biraz.Bence bu sıkıcı ortamdan kurtulmanızın tek yolu aklın yolunu izlemektir eger kendini kalbin ile savunmaya kalkarsan ki bu imkansızdır.Her zaman acı cekersin umarım herşey sana huzur veren bir biçimde seyir eder.

bakınız: 15 yaşında dünyayı çözüp 20 yaşında evlenen çok bilmiş kız

bunlara vakti zamanında, daha yaşınız kaç, başınız kaç, ne evlenmesi, ne aşkı, önce kendinizi geliştirin, dünyayı tanıyın, erkekleri tanıyın, bedeninizi tanıyın deyince, "ay sen büzüm gütümüzü zükmek istiyüürsün, o yüzden bizü kendün gübü yamak üstüyürsüüün" diye anırıyorlardı.

bi de en favori cümleleri şudur: "seni eskiden bi kız çok üzmüş. oysa bak ben aşkı buldum, sevdiğüm adümle evlenücüyüm. sen de efendü bü adüam olsaydün, senünle de evlenecek kız çıkardü. ama büyle ezik, zavallü, kümplekslü bü adama küzlar nüye baksüün. püsmünyaaak"

az bile sana be kanka. dur daha hayatın çok başındasın. o evlilik, o kaynanalar, o hayat senden fitil fitil çıkaracak o çok bilmişliğin acısını.

ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahahaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahahahahahahaaaaaa ahahahahahahahahaaaaaaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa çok bilmiş fırlama seniiiii ahahaaaaaaaa aha aha aha aha aha aha aha aha ahahahahahahaaa ahahahahahahahahahahaaaaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahahahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahahaaa ahahahahahaaaa "ben sevdüğüm adamü büldüm, onünle çüüok mütlü olücüyüm, yaşasüün aüüaşk. kahrolsüün püüüs aüütüür!" aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa az bile ana aaaaz azzzzzz aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahaaaaaaaa aha aha aha aha daha bi sürü çocuk doğrup onların peşinde yaşlanıcan, kocan da rusların peşinde keyfine bakacak ahahahahhaa. ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa sen bütün gün kaynanala otur, kocan metreslerine gitin ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahaaaaaaaa aha aha aha aha ahahahahahaaaa aaahahahahahaaaaaa ahahahahahahaaa ahahaaaaaaaa aha aha aha aha

cevabımı onayla, kalbini kırmiim. dharma puanlarım düşüyor. onayla.

fake'sin gibime geldi ama neyse önemli değil.
çok net yazcam, direkt böyle.
onlara mecbursun. eşine mecbursun ve onun isteklerine de. okula devam edemezsin, kocan izin vermez. onun ailesinden kurtulamazsın, eşin üzülür, istemez vs., izin vermez. bu iş bu kadar net ve açık. bazı haklar verilmez, alınır; kimisi için bu daha kolaydır, kimisinin de tırnaklarıyla kazıması gerekir.

şimdi sen kolay yolu seçmişsin ( sana kolay gelmeyebilir belki). eşinin hayatına tabi olmuşsun, ona entegresin. tüm bu yüklerden hop diye sıyrılmak kolay değil, konuşarak olacak şeyler de değil. sen istikrarlı bi şekilde eşinle konuşsan da, onun da duygusal karşı argümanları olacaktır, ya da biraz daha sabret edebiyatı vs.

kendi paranı kazanmalısın, evli ya da bekar ol farketmez. kendi paranı kazanmak sana sadece alışveriş hürrüyeti kazandırmaz, seni de onların gözünde birey yapar. kimseye mecbur olmamakatan geçer öncelikle 'birey olmak'. ister bir iş bul, ister okula başla ya da iş edindirme kurslarına git, ne yaparsan yap ama kendi ekmeğini kazan.

eşinin sana 'izin vermiyor' olması apayrı bir boyut. eşler birbirine saygı duymalı, dünyalarına, isteklerine, her şeylerine saygı duymak zorundalar. evlendiğimizde ya da biri sevdiğimizde kendi isteklerimizi oluşturan bir heykel yaratmıyoruz, o kişiyi 'o' olduğu için seviyoruz! öyle değil mi? değilse de şurda kimse sana yardımcı olamaz, zaten yardıma da ihtiyacın yoktur, kendine yardım edemedikten sonra kimse bunu senin adına yapamaz. bir şeylerin farkındasın ve yüzleşmek istemiyor, erteliyorsun. kimi insan ömrünün sonuna kadar böyle yaşayıp gidiyor, belki sen de bunu deneyerek mutlu olabilirsin.

@miracle666, kaç kurtar kendini!

@Cem Şancı, çok güldüm la ofisteyim işten kovulcam! :)

Ellilerde yazılmış bir romanın girişi gibi duruyor. Sonu iyi değil ve 60larda filmi çekilmiş. İyi haber: Sizi Hülya Koğyiğit oynuyor.

Ciddi cevap: Anne ve babanıza söyleyin, onlar da gelsin. Dünürler dengeler birbirini. Kocanız da sizinkilerden bıkar. Gitsinler derse ya hepsi ya hiçbiri dersiniz.

yok daha neler yahu! bu işler konuşarak falan da çözülmez ayrıca, en kötü ihtimalle eşin duygusal şeylerle seni caydırır. kendini kandırma onu çok seviyorum onu için katlanırım diye. neden katlanacakmışsın? saçmalama. bu iş düzelmez. okulu neden bıraktın be kadın? ot gibi olmuşsun. eşin; ailesinin hizmetine ve geceleri de koynuna girecek bir kadın bulmuş gibi. böyle evlilik mi olur? neden evlendin k? BOŞAN diyeceğim ama yapamazsın. dayanamazsın. cok seviyorum diye başlarsın.

eşinin nesini çooooook seviyorsun ?

öfkeyle kalkıp zararla oturmak istemiyorum o yüzden önce girmem gereken bi sınavım var onun sonucuna göre karar verecem her şeye eğer olmazsa kazanamazsam eşimle son bi kez daha konuşucam ama eğer beni hala kırmaya devam edip dediklerimi yapmazsa ben dediklerimi yaparım boşarım onu zaten 30 yaşına kadar anca evlendirmişler bi daha ki evliliğini de 60 yaşında yapar heralde. eşim 3 kardeştir. bi abisi ve bi bacısı var. ama hepsi bizim üstümüzde. hep eşim ezilmiş hor görülmüş ne deseler yapmış şimdiye kadar ve halende sırtından inmiyorlar. insan gelinin den bari utanır çeker çenesini. ben saygımdan sesimi çıkarmıyorum ama böyle giderse artıkk yeterr bıktımm sizden rahatt bırakın bizi diye bağıracam.

eşimin nesini çook seviyorum güzel soru
hep eşim hor görülmüş ve en az sevgiyi o görmüş biraz acıyorum açıkcası. ama bana öyle bi bakışı varki içimi eziyo ben ona şikayet ettiğim zaman ne yapayım onlara gidin diyemem yapamam demesi. yani onun daha çaresiz olması acıyorum ona çünkü o iki arada bi derede kaldı. ama artık karar vermeli bana sabret demişti şimdiye kadar sabrettim. artık dayanamıyorum

fake'sin gibime geldi ama neyse önemli değil.(pyro clustic flow)
fake falan değilim lütfen ön yargılı olmayın.

sen varya hiç bişey yapamiyacağa benziyosun bunca insan yanı hepimiz boşa yazıyoruz çünki sen aslında kocanın bu hareketlerını sevıyosun valla ben anlarım bu adam senın ıstedıklerını yapsa sen bu adamı bırakırsın 20 yasındasın cok erken hersey ıcın hemde keske 20 yasında olsam 24 yasındayım ama 4 yıl bıle ınsandan cok sey goturuyo sızın sonunuz asla olamaz sen 5 yıl sonra asla boyle dusunmıceksın ve pişmanlıklar içinde olcaksın sımdı gozun gormuyo ama yanlışlardasın aşk sevgi bi bok etmez bu zaten sevgı dgl sendekı kendınde demısssın acımak. ama adam yolunu bulmus sana kendını acındırıyo ama o adamın bence acıncak bı yanı yok hemde hiç iyi bir oyuncu sadece o kdr 1 yıllık bı zaman vermıssın cok bıle adam olana bence cok bekleme kokten coz ya ayrıl yada adam et ama hiç sanmam huylu huyundan vazgecmez.... inşallah en doğru kararları verirsin..

Hayatı sevmeye devam et.. insan hayatı o kadar kısa ki.. herşeyi akışına bırak.. böyle yaşaman gerekiyordu.. bence olması gereken bunlar böyle düşün ancak yeniliklerede açık ol.. arkadaşın tavsiyesi gibi kendini eğitimede zaman ayır..
mesela en kötü ihtimal açıköğretimden oku.. bunun yanında kurslara git dil kursu vs.. kocana neler yapabileceğini göster.. yani sürekli aynı yoldan gitme derim ben.. biz erkekler aynı şeyleri duymaktan sıkılırız kimi zaman..
sen başka şeylerle uğraştıkça sürekli gördüğün suretleri özleceksin(!) belkide kim bilir..:)

yok artık olmuyor onla konuştukça o beni anlamıyor. sanırım yolun sonu kötü. öyle görünüyor. artık yüzüme bile bakmıyor akşam olunca da arkasını dönüp yatıyor ben yokmuşum gibi davranıyor. öyle davranmasına gerek kalmayacak çünkü artık ben onun için yokum kaybetti beni. buraya kadarmış. artık yeni bi sayfa daha açıcam hayattımda inşallah bi daha yanlış kararlar almam. hepinize teşekkür ederim beni cesaretlendirdiniz. inşallah siz ömrünüzde hep mutlu olursunuz. kimse sizi üzmez umarım

evlen kurtul :)

bence montla da sıçabilir.

montla seviş.

dogru yoldasın su an

İlk gördüğün erkekle birlikte olma tek gecelik ilişki kurma dayan bekle sabret gerekirse ne yazik ki kendi kendini tatmin et yeter ki sonradan büyük pişmanlıklar yaşama...

[email protected] mail at

@şizofren 22 ama yaşımı ne yapıcaksınki?

Cem Şancı=Deli Ziya?

(bkz: essek herif)

Cinsel isteksizlik türk kızlarında görülen en yaygın psikolojik rahatsızlıktır. Nedeni yetiştirilme şeklinden kaynaklanıyor kökleri 4 yaşına kadar uzanır. "Bende cinsel isteksizlik yok ki!?" Karışık sinyallerin var bu bilinç altındaki tabulardan kaynaklanır. Farkındalık durumuna hangi yaşta geçilirse artık... Seksten alacağın haz seni pek etkilemeyebilir. Çünkü karşındaki insan sana alınacak toplam hazzın en fazla %50'sini verebilir. Geri kalanı senin içindeki sönmüş volkandan fışkırır ve seni kora çevirir. Yani çevirmesi gerekir... Sonuçtan pek etkilenmediysen yazdıklarımı hatırlarsın. Sağlıklı yetiştirilmiş bir insanın 16-17 yaşında tavana tırmanıyor olması gerekirdi. Tabi sağlıklı anne baba yok o ayrı.

Destek almadan bilinç altındaki blokları temizleyemezsin. "Ama ben porno seyrediyorum ne bloğu ne tabusu?" Dediğim gibi farkındalık durumuna varma yaşıyla alakalı. Bu arada pornolara (cahil insan seksi) fazla inanma. Bunlar basit mekanik seksi gösterir ve pornolar yalanı çok (çok çok) severler. Zamanında olgunlaşmış insanlar masturbasyon yapmazlar. Bu psikiyatrik bir gerçektir. Tabi ülkemizde böyle bir şey pratikte pek mümkün değil. (Cinselliği zaten zayıf olanlar üzerlerine alınmasınlar.) Aktif cinselliğinin bir an önce ve doğru şekilde başlaması gerekiyor. Bu kalifiye olabilmen ve cinselliğinin yeterliliği için şart. Yeterlilik için ilk fakat tek olmayan kriter kendinsin; Dokunuldumu gerçekten uçuyormusun? İyi seks yapan tutkulu da bir insan seksten karşısındakinden fazla zevk alabilir. Türkiyede evlilik öncesi terapisti denen bir kurum oluştu. Çünkü herkesin ihtiyacı var. Kullan bunu.

bu malum eski sevgiliye ciplak resimlerini gonder. belki ise yarar.
gerci "ay bu yine gosterip vermiycek ugrastigima degmez" deme ihtimali de yuksek.

"...sırf sevişmek maksatlı biriyle çıkmak istemiyorum, normal bir ilişkinin ilerleyen süreçlerinde gelişen bir cinsel hayat istiyorum ama olmuyor."

Duygusal bir ilişkiye başlarsan, ilerleyen süreçlerde durumun eski ilişkinden farklı olmayacağını görüyorum. İstediğin zaman yapabilmenin rahatlığı varken o baş hep ağrır, kendimden biliyorum.

Kısa süreli çözüm: master (madam havva'nın dediği gibi)
Uzun süreli çözüm: Bir daha ki sefere kıymetini bil.

Ama kızgınlık gidermek için gecelik ilişki yaşama, sonucu mutlak pişmanlık olur, zamanı da geri alamazsın.

@erci: "İstediğin zaman yapabilmenin rahatlığı varken o baş hep ağrır, kendimden biliyorum."
demissin, sevgili olunca ahanda tapusunu aldik nasilsa, istedigimiz zaman kullaniriz diye mi dusunuyorsunuz ki?
soyle dusun insan sevdigi bi aleti alinca bi an once ve sık sık kullanmak istemez mi :)

Toplumumuz da sıkça rastlanan bir durum yukarı da ki arkadaşa da katılıyorum.Masturbasyon bu sorunun cevabı değil bence sorun aşırı cinsel istek değil buna karşı duyulan bir isteksizlikle alakalı.Diğer arkadaşlarında dediği gibi beklemek ve görmek önemli öte yandan,bir partner bulup bunun da sevgili olması yada olmaması konu ile o kadar önemli değil.Çünkü bu bir aşk ilişkisi sorunu da değil hoşlanıp anlaşabileceğin karşı cinsten bir partner bulup tabiki bu partnerin senin daha önce yaşamış olduğun cinsel duruma karşı kendi güdülerini törpüleye bilen yada bunları kontrol altına alabilen olgun yapıda bir insan alıp senin bu durumunu adım adım aşam en mantıklı surec olabilir.Bu süreç 1 ay da olabilir bir yılda öncelikle sen biraz sakinleşip nefesini düzene al ve karşına dediğim gibi sakin bir insan al ve bu konuyu da gereken saffalar da aç kendisine anlayışlı birisi olması lazım tabi dangalak kavramasında yaşanacak bir durum değil tabiki.Bir de eğer durumun kronik ise ki onu bilemem yani bunu ne kadar semptom haline getirdiğinle alakalı,o zaman klinik destek de yardımcı olabilir.Bir de bu sorundan kurtulmak için yada kafandan açmak için bedensel gelişim yolları deneyebilirsin.Do sporları yoga yada taichi vs olabilir.Umarım en kısa zamanda sorunları aşıp aklını ve ruhunu temizlediğin bir döneme geçersin.Toplumumuzda yaşanan sendrom erkek te bastırılmış bir porno kütürü ve buna çakışma yapan bir kadın tarafında orgazm ve cinselliği tam anlamıyla tadamamış kadınlar bu sorunlar hep var en azından bu tür platformal biraz olsun sizleri rahatlatabiliyor ise bu da bir başarıdır.:)

@tryit: maalesef mantıklı bir açıklama yapamayacağım çünkü bu durumu savunmuyorum. bence de çok yanlış. ama gerçek. Kaybettikten sonra anlıyorsun değerini. Peki bir daha aynı hatayı yapyor musun? 2. evliliğimi henüz yapmadım, bilemiyorum :)

sıfır derece iken "iki katı soğuk" demek, anlatım bozukluğudur.

peki şöyle desek
"hava suyun donma ısısından (biliyoruzki bu sıfır derece) iki kat daha soğuktu" budurumda hava kaç derece oluyor? yine mi anltım bozukuluğu?

derecelerle katlar arasında bu kadar doğrudan alaka var mıdır ki? yani +10 derece +5 dereceden tam tamına iki katı kadar sıcak mıdır?

matrax'ta bir zamanlar bunun geyiğini yapıyorlardı. demek ki bitmemiş.

anlatım bozukluğu filan yok. sadece kazık bir soru sordun. sanırım buna sadece farklı bir derecelendirme sisteminden yanıt verebiliriz. zira 0 derecenin ya da 23 derecenin iki katı nedir, nasıl ölçülür? çok çetrefilli sorular. 20 dereceden iki kat sıcak 26-27 derece olabilir mesela.

insanın hissedişi açısından bunun net bir ölçüm birimi de var mıdır? emin değilim. sanmıyorum. zira sorunuz insan hissedişi bakımından. öbürtürlü civaya göre 10 derecenin iki katı 20 derecedir belki de.

evet, bence bu sorunun kesin bir cevabı yok.

bir meteoroloji uzmanı gelse de nitelikli şeyler söylese.

efendim sıfır santigrad dereceyi alıp fahrenheit'a çevirirsiniz. 32 fahrenaheit derece yapar. iki kat soğuk demek bunun yarısı, 16 fahrenheit derece eder. -8,88 santigrad derece yapar.

ya da kelvin'e çeviririz. 273 kelvin derece yapar. böl ikiye, 136,5 kelvin derece. çevir santigrada, -136,5 santigrad derece.

yani sıcaklık derecesini cebirsel olarak ikiye katladığımızda, elde edilen, öncekinin iki katı değil. iki kat soğuk diye bir şey yok.

Fizik dersi, Isı ve Sıcaklık farklı şeylerdi ya hani...

-10 derece, -5 derecenin iki katı soğuk değildir. ya da 10 derece 5 derecenin iki katı sıcaklık demek değildir ki.

mutlak sıfır denen bir sıcaklık var. bu sıcaklığın altına inilemiyor çünkü bu noktada artık atom içi hareketler durma noktasına geliyor. mutlak sıfır, bizim kullandığımız celcius biriminde −273.15°C'ye eşit. 0°C olarak suyun donma sıcaklığı kullanılıyor. bilimsel olarak sıcaklıklar arasında orantı kurulacaksa kelvin cinsinden sıcaklıklar kullanılmalı. çünkü kelvin biriminin 0 noktası "mutlak sıfır"a eşit.

viki'den şu linkte bir şeyler vardır kesin:
tr.wikipedia.org

misal bir kaveye gidiyorsun, 3 tane çay içiyor, sonra "2 tane daha diyorsun". peki; hiçbir şey içmeden "2 tane daha" dersen ne olur?

iki tane daha, neyden iki tane daha? belli değil. anlatım bozukluğu olur o zman.

@kibrit suyu; aslında mantıklı olabilirdi. fayrenayt, kelvin arası bu kadar fark çıkmasaydı.

@kibritsuyu: aynı soruyu fahreneit veya kelvin veya... içinde sorabilirim. yani pek tatmin edici bir cevap değil benim için en azından.

@hevit: soru kişisel hissedişten uzak aslında o şekilde bir subjektifliği katmamıştım ben sorarken. gayet bilimsel teknik aletlerle ölçüldüğünü düşün insan, yada daha genel, canlı faktörü olmasın.

@matthial coltrain: hacı 273 mutlak sıfır biliyorum fakat izlediğim bazı belgesel veya okuduğum bazı bilimsel yazılarda (ki şimdi örnekle desen yapamam) daha düşük sıcaklıkların telaffuz edildiğini duydum/okudum. mutlak sıfırın altında bir sıcaklık yok diye biliyorken bu nasıl oluyor diye de düşünmüştüm baya.

@hollovlife: çay kahve örneği karşılaştırma için pek doğru bir örnek değil olmamış bence. zira hiç bişi içmeden 2 tane çay söylersek diyorsun o zaman (en basit mantıkla) 2 çay fazla içmiş olursun(0+2=2) ama bu soruda "sıfır dereceden iki kat soğuk" bir sıcaklığın derecesi soruluyor yani misli ifadesi var ki 0x2=0 diyemeyiz burda. (bence yanlış örnek olmuş dostum.

@cnky: ısı veya sıcaklık kavramlarına takılma bu soru için hangisi uygunsa onu kabul et.

@saatgeceninonikisi: o rakamlar örnek olsun diye verildi. sadece matematiksel ifade etmek adına. şunuda diyebilirsin misal -5 dereceden iki kat soğuk ısı/sıcaklık -6 dır. benim istediğim ise sıfır derecenin iki kat veya üç kat veya.... sıcaklığı kaç derece olur?

Not: ne abuk subuk soruymuş bu be! aklıma geldi sordum ama. kusura bakmayın.

soğuk ya da sıcak algımız çevre sıcaklığıyla vücut sıcaklığımız arasındaki farka başlı değil mi? aslında bu fark üzerinden bir oranlama daha mantıklı olsa gerek...

canlılara göre değişen algı olayını çıkar aradan sadece alet edevat ile yapılan ölçümleri çalışmaları dikkate al. canlı faktörü yok. alet ölçtü ekranda sıfır yazdı. ekran kaç olmalıki biz ona işte bak 2 kat soğumuş hava diyelim.
algı kişden kişiye değişsede kafamızdan hava 5 derece 3 derece diyemiyoruz termometreye bakıyoruz dimi.

cevaplıyorum efenim,

olay KELVİN dir, yani sıfır santigrad derece değil, kelvin ile bakmalısınız olaya,
ama tutup da peki hava 0 kelvin ise ve 2 kat soğuk olacaksa diye bir soru olmaz zira 0 kelvin diye birşey yok, evrenin en soğuk yeri bile 0 kelvin değil, ancak ona çok yakın.
0 kelvin teorik olarak olabilecek en soğuk noktadır.

bunun yanında, şuna da baklamlısınız, 2 kat ne demek? sıfır noktasına olan uzaklığın 2 katı demektir, (-5 -- -10)
sıfır derecce derseniz iki kat soğuk olmaz zira sıfır noktasındasınız. ancak normal şartlar altında 2 kat daha soğuk olacak derseniz, normal şartların derecesini sıfır kabul edersiniz (23 idi sanırım) sıfır derece ile arada 23 derece olacağı için -23 derece dersiniz.

@kisa: ikinci paragraf için tiklendin :) ilk paragraf Kelvin için yazılmış. ama ben birim belirtmemiştim. dolayısı ile kelvin tam tatminkar bir vevap alternatifi olmuyor bence.

ama ikinci paragraf ok. benim için.

saçma bir soru. soğuk göreceli bir kavram, matematiksel olarak ancak pposeidon'un dediği gibi tartılabilir. O da normal insan vücut sıcaklığı 37 dereceden çıkarıp öyle ikiyle çarparsın falan.
Yok görecesiz ve bilimsel yapacağım diyorsan, Kelvin denen nanenin 0 derecesi -273 santigrata geliyor. Hangi akıl ve mantıkla "2 katı soğuk"u tanımlarsın bilemeyeceğim ama Kelvin olarak ele alman lazım. Santigrat'ın bilimsel olarak bir anlamı yok çünkü.
Bence genel bir anlatım bozukluğu var.

Edit: soruyu soran pposeidon muş auhduaejm

kibritsuyu'nun cevabı en güzeli bence ama tiklenmemiş. Santigrad derece içn konuşursanız saçmalamış olursunuz. Mutlak sıfırın altından bahsedemezsiniz, bahsederseniz mutlak sıfır tanımını değiştirmeniz gerekir.

abi sıcaklık hissi duygusal bişi değil mi? şimdi duygusal şeyleri matematiksel olarak çarpıp bölemeyiz bence. iki kat daha aşığım, iki kat daha inançlıyım gibi şeyler olmadığına göre bu da mantıksız

Bence tamamen saçmalık ve geyik

almistir kesin ama almadiysa starcraft II al.. bana dogum gunumde dusunup de starcraft II alan kiza basarim nikahi..

grafik tablet alın bence. çizmeye meraklıysa iyi bir giriş seviyesi hediye olur.

wardır ama world of warcraft seti al bütün exp dahil:D

diziporttan scrubs falan izle
anime, manga seviyosan bleach oku/izle

@joe.higashi diziport saçmalamış durumda şu anda çoğu dizi açılmıyor bazıları da yarım yamalak ortada bırakıyor alternatiflere bakarım ama teşekkürler.

bu arada not2: şu site bu site demeyin lütfen bütün interneti dolaştım şu asosyallik yıllarımda.

photoshop, 3ds max, autocad, illustrator... ya da ilgi alanlarınıza uyan bir program indirin, ama daha önce kullanmadığınız ya da iyi bilmediğiniz bir program olsun o. sonra tutoriallar, e-booklar falan bulup, program öğrenin, kurcalayın, projeler yapın. olmaz mı?

Valla sadece internet ve bir bilgisayarla yapabileceğin şeyler;

İnternetten bir oyun oynamak (malum yerlerden indirip veya browser tabanlı falan)
Deli gibi spor yapmak (ne güzel dağ başı temiz hava vs.)
veya ne zaman moralim bozulsa defalarca kez izlesem de beni mutlu eden Friends'i izleyebilirsin (10 sezon yeterince uzun).

www.fat-pie.com a bakmamışsın herhalde bi süre oyalar seni animasyolarıyla (yine şu site bu site dedim ama olsun :)

www.failblog.org
www.verydemotivational.com falanda baya vaktini öldürür

@kobuzchu kiz ilgi alanlarım pek farketmez şu anda o kadar çaresizim. hepsini de severim ayrıca. şöyle hemen sonuç alabileceğim beni sıkmayacak ne önerirsin? tabi çok acayip şeyler beklemiyorum ama öğrenme eğrisi düşük olursa daha makbule geçer.

@poset flash oyun kesmez spor içinde fazla tembelim. indirebilirsem friends'e bakarım izlemedim daha önce.

@joe.higashi www.verydemotivational.com daki her posteri gördüm geçen günlerde. sıkılınca çok acayip şeyler yapıyor insan. failblog rss var zaten eklendikçe geliyor. www.fat-pie.com hiç duymamıştım bakıyorum.

www.dizi-izle-film-izle.net iyi çalışıyordu geçen gün
www.karebulmaca.com bir sürü bulmaca var
www.mousebreaker.com acemilikten profesyonelliğe futbolcu yetiştirme oyunu
www.mekanist.net bildiğiniz yerlere yorum yapın.
Aklıma gelenler şimdilik bunlar.

evde yemek yapılabilir pasta börek çörek falan.
ya da tahta yontabilirsin, boyarsın onları bir güzel.
yazı yazmayı seviyorsan bir defter bir kalem senin işini çok rahat görür.


benim boş vaktim olsa kendime kazak örerdim.

@cosmicstring futboldan hiç anlamıyorum ve pek gezmem genelde tembel olduğumdan dolayı. bulmaca da beceremem. verdiğin sitede birkaç dizi varsa süper. teşekkürler.

@voodoo 007 işin kötüsü evde değilim işte dağın başında prefabrik bi ofiste oturuyorum sabaha kadar. öğleye doğru uyanıp tekrar oturuyorum.

sensai çekirge
www.eksiduyuru.com

@slymene o duyurudan haberim var ama hep site önermişler hepsi de az çok takıldığım siteler. dediğim gibi asosyalim senelerdir kalkmadım bilgisayarın başından. hatta bende yazmıştım o duyuruya. ha şimdi diyceksin madem öyle evde napıyordun da burda sıkıldn diye, bilmiyorum bende ev özlemi heralde. bide evde oyun filanda oynuyordum arada. filmlerim de orda. öyle.

@want2die insan içindeyim.

:) isme şimdi dikkat ettim özür ,
electric man 2 oyna flash oyun, çok pis ağrıyan diş için 2 saatliğine ağrı kesici gibidir.
soytuaire.labuat.com
üstteki site de hoşuna gitcek sanıyorum

helsing diye bi anime varmış onu izleyiver:) güzelmiş
avatar izlemediysen(anime)
bide wikipediadan sürekli rasgele bilgiye bas, ilginç gelenleri oku, bide istersen daha bi hoş gelen mantar isimlerini facebook ne düşünüyorsununa yapıştır,
işe yaramazmı aga yüzde 64,8 daha fazla kız düşüyor
küçük sırlar izlemeye gidiyom ben karışmayın , ayşegül çok kötüsün !!,

@slymene bakıyorum şimdi teşekkürler. bu arada senin duyuruya bakınca yiğit özgürün karikatürleri linkini gördüm onlara başladım şimdi. adam eskimiyor bi türlü.

edit: @slymene avatar sadece ilk bölümünü izlemiştim hatırlattığın iyi oldu(bölüm dediğim chapter mı artık ne diyorlarsa). helsinge de bakayım.

baya bi malzeme çıktı arkadaşlar çok teşekkürler. bunlar beni oyalar ayın 18ine kadar heralde.


edit2: böyle yazdm ama aklında bişey olanda yazsın yani.

inci ye takıl. iyi zaman öldürüyor.

narutoya başla : bu hafta 392. bölümü yayınlandı

olmadı bleach

olmadı one piece

olmadı slamdunk

olmadı great teacher onizuka

olmadı elfen lied

olmadı miyazakinin bütün filmleri - başlangıç için spirited away, princess mononoke, howls moving castle ,ponyo

olmadı claymore

olmadı hajime no ippo

olmadı fullmetal alchemist

olmadı . . . e olsun artık :D

iyi eğlenceler

porno seret.

bi' de kalk, koş.

valla bak.

dağ başı derken gerçek anlamda mı?
öyleyse çok şanslısın, git gez dolaş.
ateş yak, yemek pişir.
yıldızları seyret.

sürükleyici oyunlar var... dene. dibin düşer, vakit geçer.

ilgi alanını bilmediğim için pek yardımcı olamıyorum haliyle...

spor yap, hem uzerindeki enerjiyi atarsin hem de zihnini dinlendirmis olursun. youtube'dan evde yapilabilecek sporlara bir goz at derim. olmadi abdulcanbazin seruvenlerini indirip okuyabilirsin.

@busuta fırsat bulduğum kadarıyla izlicem teşekkürler.

@:/ tam anlamıyla dağ başı. en yakın sprite en az 1,5-2 saat.

@SevmeBeni @charlesbukowskiineksi dediğim gibi tembelin de ötesinde bi insanım ve öğleden sonra akşama kadar çok sıcak oluyor. öğleden önce ben uyuyorum gece de çakallar var.

@beni böyle sev seveceksen var güzel oyunlar aslında ama hem burdaki bilgisayar pek iyi değil hem de sıkıyor hepsi biyerden sonra.

korku filmi havasına müsait , yaşadığın yerde terkedilmiş evler filan varmı ?
Muhahahahah kötü ses efekti

anime anime ve anime! herçeşit her zevk için her şey var. busata zaten bir çok örnek vermiş. eğer karar verirsen bir de "şu şu konularda anime arıyorum ne önerirsiniz" diye başlık aç hocam ordan devam edelim :) anime kadar güzel kafa dağıtan sevindiren şey yok net aleminde. herkese tavsiye ediyorum, aşk acısına bile bire bir. o yüzden anime sevdirmek benim hayattaki amaçlarımdan biri. hakkaten merakını cezbeederse mesaj da atabilirsin sevdiğin bişi kesin buluruz. aaaahh var yaa yerinde olmak isterdim, şu an 10 gb hiç izlenmemiş animem hdd'de duruyor ve ben çalışıyorum aklım orda :(

@be forever young hiç anime izlemezdim ama başlıyım. fırsat olmadı aslında birsürü var seçemiyorum. vurdulu kırdılı sevmiyorum pek şöyle düzgün hikayesi olan komik ve eğitici(yok bu değil) bi anime önerirmisin? absürd komedi seviyorum. bide cahilliğime ver ama bu anime dediğin şimdi dizi formatında mı yoksa film gibi olanlar mı oluyor? galiba ikisi birden. dizi olanından önerirsen daha güzel olur.

@slymene kompile orman.

one piece izle. karakterlere kendini kaptır.

eğer komik anime istiyorsanız ;

slamdunk

greatteacheronizuka

belki hajime no ippo


eminim ki seni güldürecek ve eğlendirecek animeler , eğitici mi , sanmam :D

eğitici anime istiyosan hikaru no go olabilir, animenin sonunda go ile ilgili bişiler öğretiyolardı yanlış hatırlamıyosam , tabi go yu siz ne kadar seversiniz bilemiycem ^ ^ , iyi eğlenceler

@busuta slamdunk'a başlıyorum yarın teşekkürler. bide eğitici derken şaka yapmıştım orası önemli değil pek :)

komedi içine hafif aşk meşk ünivrsite hayatı katılsın istersen, "honey and clover" indir hocam:) benim en sevdiğimdir. ama erkeksin sevmeyebilirsin de ısrar etmiyorum. şimdiye slamdunka başlamış olduğunu varsayarak dünyamıza hoşgeldin diyorum :) çok güzel bi başlangıç yaptın, onu izeyip de beğenmeyeyini tanımıyorum.

Meditasyon başarılı olur bilgisayar seni daha da sıkacak bence 130 cm civarında bir sopa bul onu jo olarak netten katalara bak çalış hem bedenin açılır hemde zinin enginleşir ama güzel müzik dinleyip eğer dağda da isen medite ol.Namaz da önerilir eğer eğer inançlıysan tabi yanlış anşlama.sadece öneri.

yanlış düşünüyorsun. ben de ayrıldığımda sevgilim aynı durumdaydı. biz de birbirimiz odaklıydık. sonra o facebooktan ilkokul arkadaşlarıyla falan takıldı eve çıktı, arkadaşları oldu, konuşacak birşeyleri oldu, daha iyi oldu, 1 ay sonra tekrar çıkmaya başladık ve çok daha sıkı sarıldık birbirimize. derhal kaybettiğin zamanları ve arkadaşlarını telafi et. dışarı çık. havadan surdan da olsa birileriyle konuş. laf lafı açar sonra.
sonrasında dönersin dönmezsin, o zaman düşünürsün, ama şimdi hayatını yaşa ve kendi hayatın olsun mümkünse.

ilişkilerde yapılan en büyük hata zaten kendi hayatını hiçe sayıp her şeyi o'nunla yapmaya başlamak, onunla gezmek, onunla konuşmak, onunla yemek, onunla nefes almak... işte bu hatayı anca ayrıldığında görebiliyorsun, çünkü sonuç olarak elinde bir hayatın kalmamış oluyor.
ilişkinizin durumunun ne olacağı belli olmaz önemsiz bir konu diyorsun, zaman gösterir, ama en azından bu yazdıkların bile sana biraz ders olsun devam ederseniz bu şekilde yaşamayı sürdürme, hayatını ona adama. kendi hayatın olsun, kendi ayakların üzerinde dur.
şimdi de yapacağın şey öncelikle biraz kendine zaman ver, üzüntün geçsin, sonra sıfırdan başla kendine bir hayat kurmaya. yaşını, ne yaptığını bilemiyorum. okuyorsun diye tahmin ediyorum, yanında kendine uğraşlar bul, hobiler edin, gez, yalnız da olsan çık dışarı, sinemaya git, görmediğin yerleri gez. inan yalnız takılmak da eğlencelidir, tabii arkadaşlarını da ara onlarla da buluş. unutma ama sen bir bireysin, bunun farkına var. bu üzüldüklerin bir zaman sonra sana çok basit gelecek, çok daha fazla aşık olacağın, ve sana aşık olacak insanlar çıkacaktır. hayat bir kişinin etrafında dönmez, dönmüyor, tekrar söylüyorum, yeniden barışsanız da bunları lütfen unutma.

nie dalga geçilio bi anlasam, hakkaten iyi durumda değilim arkadaşlar doru düzgün anlatamadım farkındayım ama :(

valla hacı bende aynı dertten muzdaribim..herşeyimi onunla paylaşmışım sudan çıkmış balık gibiyim..ne diyim anlyom yanii

(bkz: sevgili bulunca arayıp sormayan arkadaşlar)

özete oh olsun.

eski arkadaslarini arayip sorma zamanin gelmis. cekinme bence madem kotu durumdasin hicbir arkadasin "isin dustu de geldin" demez eger cok gicik degillerse. yok yuzum tumaz dersen de yeni insanlarla tanismaya calis.

ama gecmiste yasamayi birak bir an evvel. ozgurlugun tadini cikar tekrar birisine baglanana kadar.

moral bozmak gibi olcak biraz ancak ben de kasımda ayrıldım 3 yıllık sevgilimden, üniversiteye başladıktan 2 ay sonra filandı. 3 yıllık ilişkimizin tamamı lisenin arkadaşlık bağlarının geliştiği yıllar olduğundan ve sevgilim de asosyal olduğundan dolayı benim de hiç arkadaşım yok eskilerden arayıp sorabileceğim ya da konuşabileceğim. tamamen engellemişti yani beni. ayrılık dönemimiz de üniversitenin başına denk geldiği için ben o zamanlarda ayrılık acısı triplerinden ötürü yalnızlığı tercih ediyordum ve bu yüzden şimdi üniversiteden de hiç arkadaşım yok. kısacası adam gibi "arkadaş" diyebileceğim kimsem yok. sizin için belki daha kolay olabilir ileride, iş hayatına başlayınca iş yerinden arkadaş bulabilirsiniz sonuçta sıfırdan başlangıç yapacaksınız. kısacası sevgilinin olması güzel bişey ancak işte insan yaşadıkça öğreniyor. sırf sevgiliyi kaybetmemek için arkadaşlarından vazgeçmemeli insan. eğer sevgilinin böyle bir eğilimi varsa, yani arkadaşlarınızdan uzaklaştırıyor gibiyse sizi önce yaptığından vazgeçmesini söylemeli eğer karşı çıkarsa da anında tekmeyi basmak gerekiyormuş. böyle yani. yardımcı olamadım ama aynı dertten muzdarip birilerinin daha varlığını bilmek rahatlatır belki diye düşündüm. umarım hayatınızda her şey daha iyi olur gelecekte. =)

2 yıl once eski nişanlımda arkamdan ağlamış sürekli telefon açmış alkol alıp konuşmak istemiş allahtan 250 km yol vardı arada görüşemediğimizden bitmiştir benim kadar kimse onu onun kadar kimse beni sevemez bunu oda bende biliyoruz severek ayrıldık şimdi mutlu yakışıklı biri var yanında :) benmi hala yaptiğim hataları düşünerekten yalnızım mutlu muyum sayılmaz ama ayrıldığımız için pişman olduğum zamanlarda tek dostum

YIKILDIĞIN HER AN YOKOLMADIĞINA ŞÜKRET KALKKK AYNALARA BAKK diye bir şarkı oldu

bu ılıskı hıc olmamıs gibi davran.. sevgılınle gecırdıgın sureyı kutuplarda bılımsel arastırma yapmıssın , ınsanlarla ılıskın olmamıs gıbı dusun ... bıseyın olmadıgını dusunursen olmamıstır , beyin bedava :) ben denedım işe yarıyo herkeste yarar mı bılmem ama onereyım dedım .. muhtemelen 200-300 de arkadasım vardır buna ragmen kımseye de anlatmamısımdır..

yenı cevre olusturmak ıcın ugras verebılırsın , yneı hobı grupları fılan.. eksıdekı zırvelere katıl hacı bisuru kısı tanırsın en basitinden...

bence barışırırsınız abi siz, valla bak.

antihero dediydi dersin.

Selamlar

bir laf vardır bilirmisin bilmemama kimseyi ölümüne sevme sevende sen olursun sonunda ölende.Buradan yola çıkarak kendini bu ilişkiden koparıp biraz ilişkiler içinde bulunmam kafanaı dağıta bilir kendine bir meşkale de bu nokta da çok önemli.

Bir daha ki ilişkinde de mesafenin önemini de umarım iyi kavrarsın.

Aslında herşey bir fizik kuralından ibaretti.enerji mesafe ile doğru orantılı.

Bu deprosyondan çıkışta sana başarı ve etrafında güzel arkadaşlarla olabileceğin bir topluluk dilerim.

izmir caddesi'ndeki ülkealan pasajında var sanırım.

şehir? ankara'da 100. yıl çarşısı'nda var satan yerler.

Eğer istediğin kalitede bulamazsan yurt dışından daha uyguna getirtebilirsin. Özellikle Japonya merkezli sitelerden çok iyi hakamalar geldiğini gördüm....

tozando.com u deneyebilirsin

tozanto netten sipariş:D

ninjutsu ikisini de döver (:

aikido iyi derim ben, ama eskrim kötü ya da aikido ya göre kötü diyemem çünkü eskrim yapmadım, yapmayacağım da.

Ninjutsu ikisini de döver ama spor değil, o yüzden aikido diyorum ben de. Avantaj olarak bir şey söyleyemicem sanırım; apayrı iki spor sonuçta.

bişi bildiğimden değil ama aikido günlük hayatta işinize yarar.
hele böyle tehlikeli bir ülkede yaşıyorsanız..

maksat spor yapmaksa bunlar iyi, güzel de kendini savunmak için wing tzun tavsiyedir. fırsat olsa ben de devam edicem.

amacınıza, ilginize ve yeteneklerinize göre değişir. bir defa adam dövmek için aikido yapılmaz. sokakta işe yaraması için 8-10 yıl çalışmak lazım. bunun için yukarıda denilen doğrudur, ving çun sokakta birebirdir. ancak aikido felsefesi olan, meditasyon etkisi yapan güzel bir spordur. eğer takla atmakta zorlanmayan birisiyseniz aikido birebirdir. öte yandan eskrim de bir o kadar keyifli bir spordur. tabii bunun yanında ikisinin kesişimi olan kendo ve yaydo (iaido) sporları da var. kendo çok pahalı bir spor. iaido da bir spordan ziyade bir teknik. tabii bir de ving çunun yanında öğretilen eskrima diye bir spor var. (eskrim değil, eskrima!) bu da kısa sopalarla yapılan sokakta da işe yarayan eğlenceli bir spor. bıçak vb.yi kullanmaya dayalı. o da düşünülebilir.

ama tabii bütün bu dediklerim, yeterli veri olmadığından ötürü. zira aslında burada yeterli bilgi olmadan kimse şunu yap bunu yap diyemez. tamamen yönelimlerine, neyi istediğine, neden keyif aldığınıza ve hangi amaçla o sporu yapacağınıza bakar. eğer karar veremiyorsanız, o sporların yapıldığı salonlara gidin ve çalışmalarını izleyin. hangisini istediğinize karar verin. yoksa bu biçimde amaç ve eğilimler belirtilmeden çok net bir şey denilemez.

peki ya iaido?

@ microfiction

bu sporlardan birini yapma nedenim bi çeşit meditasyon olmasi icin.haftada 2-3 gun spor yapiyim rahatliyim diyorum yoksa sokakta adam dovmek gibi bir niyetim yok.ayrica spora değil 8-10 sene,2-3 sene devam edemem gibi geliyor bana.bayramdan sonra da 2 spor salonuna gidip ayri ayri antremanları izlemek istiyorum.yani özetle bu sporlari keyif için yapmak istiyorum.hangisi daha keyifli sanırım gidip gormeden karar veremicem.

meditasyon olarak yapmak için yaydoyu (iaido) öneririm ben.

Aikido çalışmalarında her türlü saldırı çeşidi için savunma teknikleri çalışılır. Aikido teknikleri diğer uzak doğu savaş sanatları gibi güce karşı güçle karşı koyma prensibine dayanmaz. Saldıranın gücünden yararlanma ve kuvvetin yönlendirilmesi prensibine dayanır. Aikido teknikleri dairesel hareketten ibarettir. Bu hareketler çarpışmadan uzaktır.
Eskrim gibi amacı müsabakaya yönelik olan sporlarda sadece müsabaka teknikleri belli kurallar çerçevesinde öğrenilir. Aikidoda kural yoktur teknikleri doğru öğrendikten sonra herşey serbesttir. Hertürlü saldırıya karşı kendini savunabilirsin.

Aikido derim her türlü duruma karşı koyabilirsin.

Ayrıca ben kenjutsu da yapıyorum ki o da kılıç sanatı yanında bonus isteressen sana yardımcı olabilirim.Umarım hep yolda olursun :D

evli değilim fakat bence mutsuzluğunun kesin olarak evlilikten dolayı olduğu konusunda emin olmalısın. iş hayatın, sosyal yaşantın vs. gibi konulara biraz daha odaklanabilirsin.

ve l'ultimo bacio'yu izlemeni tavsiye ederim.

bence eşinle paylaşmalısın bu durumu. çok entel olacak türk aile yapısı için ama evlilik terapisi diye bişey var. türkiyede pek bilinmiyor ama ecnebiler çok gidiyor. benim tavsiyem budur.

Ah be evladım, niye o kadar erken evlendiniz?

Anladığım kadarıyla karınız cadaloz bişi değil, olsa içinizi dökerdiniz.

Sizi evinizden soğutan şey nedir? Bu kadar küçük yaşta bir evin yükünü sırtlamak olabilir mi? Ya da çocuk (bebek henüz galiba) doğunca evde ikinci pilana atılmanız mı? Başka bir şey belkide?

teşekkür ederim arkadaşlar önerileriniz için. eşime durumu açamam sorun yarattığımı düşünür üstelik yeni doğum yaptı bu şekildeyken ona ben evlilikten bıktım diyemem. niye erken evlendim inanın ben de bilmiyorum. bekarlık hayatımı özlüyorum sanırım. istediğim saatte eve girdiğim günleri. evet evlilik yükünü sırtlamak yoruyor beni... bilemiyorum ne yapacağım..

evli değilim ama bu konu ile ilgili bazı düşüncelerim var;
bence bu sıkınıtılı hal evlilikten değilde her günün birbirine benzer olması, sıradanlık ve sorumluluklar boğmuş seni.

çok aktif bir bekar hayatı yaşamış isen normaldir, çocuk küçükse(ki öyle) bence onu düşün ve ona vakit ayır. genelde insanlar eşleriyle devamlı kapışsa bile, çocuk olduktan sonra ev içerisinde hem evlilik hem de çiftlerde canlılık gözlenir ama sizde tam tersi olmuş.

çocuk biraz daha büyüdüğünde eşin ile birlikte eşinin ailesinin yanına kısa bir tatile falan gönder. o arada biraz yanlız kalıp bu buhranı eşine ve çocuğuna yansıtmadan atlatmak en iyisi sanırım.

hocam;
evlilik sorumlulukların,mutlulukların,kazançların ve kayıpların paylaşıldığı bir yapı malumunuz üzerine. adı üzerinde paylaşmak. eğer sürekli olarak yükün fazlasını üzerine alırsan sıkılırsın,yorulursun. o yüzden dengeli şekilde paylaşmak en güzeli. ama doğum gibi bazı özel durumlar hariç tabii. bu tip özel durumlarda tabiiki yükü sırtlanmak gerekiyor.
sabır diyorum size. eşinizi gerçekten seviyorsanız ve ve ve en önemlisi saygı duyuyorsanız herşey kendi kendine gelecektir.
hele o ufaklık bir büyüsün, evin içinde babba babba diye dolanmaya başlasın. ahh ah, ondan daha fazla mutluluk verici bir duygu var mıdır hayatta.
unutmayın eve geç gelip, arkadaşlarla kafede barda takılmak eğlenceli gelebilir. ama mutlu bir yuvanın huzuru ve güveni hiçbirşeyle değişilmez. hayatta en sağlam kapınız eşiniz. bunu unutmayın.
size ve eşinize mutluluklar, miniğe de sağlıklı günler dilerim.

öncelikle,

evet erken bir evlilik olmuş ama her evlilik erkendir...

bir takım problemleriniz var belli ki, her evlilikte olabilir bazılarında bu sorun aşılır ve devam eder, bazılarında sorunu çözemeyip bitirirsiniz.

ama ne yaparsanız yapın düzgün bir zamanda yapın.

anladığım kadarıyla eşinizi seviyorsunuz ama evliliğin getirdiği yük ve sınırlamalar ağır geliyor. bu o kadar insani ki... önünüzde kocaman bir dünya var ve siz o dünyanın içinde tek bir kişiye bağlanmış ve kurallarla sarılmış halde yaşıyorsunuz.

ama eşiniz yeni doğum yapmış. pek çok kadın doğumdan sonra post partum sendromu denilen bir bunalım yaşar. zaten 9 aydır hamile oluşu, vücudunun bozulması vs derken, ne kadar mutluluk verici de olsa bebekle birlikte daha bir sürü problemin içine batmış durumdadır. baba ne kadar yardımcı olursa olsun, bebeğin tüm yükü annenin omuzlarındadır. bunun üzerine bir de doğum sonrası kiloları verme, dışarı çıkamama, uykusuz geceler de eklenince gerçekten zor bir durumun içerisinde debelenmeye başlayacaktır.

özgürlük istemenizi anlıyorum ama bu zamanda, yani eşiniz geceleri bebeği emzirmek için kalkarken, bi çay içmek için bile dışarı çıkamazken, arkadaşlarıyla rahatça oturup iki lafın belini kıramazken, özgürlük istiyor olmanız hem size hem de eşinize acı getirecektir. şu anda metin olmak, bebeğiniz ve eşinizin sağlığı için kendinizi biraz ertelemek zorundasınız. eşiniz tekrar kendi hayatını kurana kadar ona destek olun. sonra kafanızı ellerinizin arasına alır, hayatınızı tartar, özgürlük isteğiniz baskın gelirse içinizdeki sesi dinleyip yolunuza devam etmek üzere ayrılırsınız.

arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. biraz da buldum bunuyorum durumu oluyor sanırım benim ki. kahvegibi sana özellikle teşekkür ederim. haklısın eşim çocuğumu verdi bana bir şekilde geçecek bu günlerde.

tekrar flört edin.
yeni tanışıyormuş gibi davranın.
aranızda oyunlar oynayın.
sevginizi, aşkınızı vs. tazeleyin.
birbirinizin özel hayatına saygı duyun.
birbirinize saygı duyun.
kendinize saygı duyun.
birbirinize sevgi ve şevkatle davranın.
birbirinize sabredin.
mutlaka biriniz alttan alsın.
alttan almalar karşılıklı ve dengeli olsun.
eşinizi kendinizi sever gibi sevin.
eşinize dürüst olun.
boşanmayı çıkarın kafanızdan, boşanmak çözüm değil. bu problemi çözemezseniz, büyük ihtimalle diğer eşinizle de aynı problemleri yazayacaksınız ilerde.
değişime açık olun ikiniz de.
evliliği sadece çocuk için değil kendiniz istediğiniz için de sürdürün. ileride çocuğunuz zehir kusan ebeveynlere sahip olmasın.
insanlar 60 yaşında bile değişebilirler. sevginin ve aşkın yaşı ve süresi yok, tazelemeyi bilin yeter.
bu aralar evlenen her iki çiftten biri boşanıyor. boşanmak çok kolay ama çözüm değil. evliliğinizi kurtarın.
eşinizden ve evliliğinizden neden böyle soğuduğunuz üzerine düşünün.
.. bu arada, (sanıyorum ki) evliliğin ilk yıllarında böyle buhranlar geçirilmesi olağanmış.

daha önceden yapmadığınız, onunla yapmaktan zevk alabileceğiniz aktiviteler düşünün.aksi çekilmez olur.

ayrıca hayatınızda bir de onun olmadığını düşünün.böyle düşününce o hayat da çekilmez gelecektir emin olun.

evlilik terapisine gidin, bunu da laf olsun diye söylemiyorum, mutlaka ama mutlaka yapın bunu, madem çocuk da var... bir de eşinize dürüst olun bence.. muhtemelen o da size belli etmiyordur ama siz üzülmeyin diye aptalı oynadığına kalıbımı basarım. sorun yokmuş gibi yaparak hiçbir yere varamazsınız. aslında bu sorunuzdan sizin derdiniz de anlaşılabiliyor, iletişim denen şey ama sağlıklı iletişim sizde maalesef ki yok... olsaydı zaten bu kadar büyük dertlenmez, kendisine hissiyatınızı açıklayabilirdiniz, çok büyük bir tepkiyle de karşılaşmaz, anlayışla karşılaşırdınız. ortaklaşa kafa kafaya verip bir çözüm arardınız. sağlıklı ilişkilerde yapılan bu. şimdi de bunu yapabilirsiniz. aynen b samimiyetle kendisine açılın. inşaallah ağlayıp zırlayıp dır dır hır gür etmeden mantıklı bir şekilde konuşabilirsiniz. yine de yalnız başına iletişimde zorlanıyorsanız, ciddi olarak buna objektif bir üçüncü kişiyi ortak edin, evlilik terapisi kesin çözüm gibime geldi benim. geçmiş olsun şimdiden...

tatiiiil.

Erken ama tatil olabilr yada aktivite diyicem ama cocukda var ya neden bu kadar erken nedir ki acele anlamam gitti ...

dersın sonunda kı rahatlık ,rahatlama bence herseye deger . bir kere deneyın .:)))
oyle zihni bosaltmanıza falan fılanda gerek yok , gule oynaya yapıyoruz , gayette guzel oluyor , tabii ki ilerrki seviyelerde daha fazla meditasyon gerekecektır gibime geliyor ..?

(bkz: yoga sinifi diyaloglari)

olaylara karsi baki$ acilarin degisir. insanlara sinirle degil daha sakin yakla$maya ba$larsin, cok anlayi$li olursun, zor sinirlenirsin. bu sayede de olaylara iyi ve cabuk cozumler bulabilirsin.

oldukca pozitif olursun, etrafindaki insanlar bile bu degisikligi anliyorlar emin ol, girdigin ortam birden sakinle$ir.

huzur bulabilirsin yoga ve meditasyon sayesinde. cok farkli isimleri ve teknikleri var yoganin.

nefesle ilgili şunu söyleyebilirim, gelen oksijeni hissediyorsunuz, yani önceki durumunuzla kıyasladığınızda, her zaman iğne deliğinden/şırıngadan süzülüp gelen oksijenin sanki hortumla geldiğini hissediyorsunuz. daha doğrusu sonradan, eski durumun böyle olduğunu anlıyorsunuz.

Bence moxo dediğimiz duruma daha fazla takılmalısın eğer yoda dinamik olmayan stabil meditativ durum seni arındırmıyor ise harekete ihtiyacın olduğu açık bir gerçek bu bağlamda da aikido sana daha fazla yardımcı olur bizim dojo da bir ton insan yapıyoruz erkekli kadınlı karışık.işin libido noktasına gelince bu tip aktiviteler eğer kendini verirsen libidonu arttıdrıgı gibi diğer bir yandan da onun kontrolunu de sana ogretiyor bu uzun bir yol ama anlatamam sadece kendin yaparsan algılayabilirsin.Sana keyif veren başka bir şey de seni medite edebilir toprakla uğraşmak,boya yapmak ,zımpara yapmak vs vs sadece ruhasal butunlugunu yapaladığın enstrumanı seç bence gerisi hikaye başarılar.