rus klasikleri denilen eserlerin neredeyse hepsi 19.yy da yazılmış eserlerdir. bir arkadaş o dönemin sosyo-politik koşullarını bilmek gerekiyor demiş, doğru demiş. karşı çıkanlarda da şöyle bir izlenim oluşmuş gördüğüm kadarıyla "bir eseri okurken ille de araştırmaya gerek yok". evet haklısınız, gerek yok. ancak rus edebiyatı dediğiniz zaman zaten zalatoy vek yani altın çağ denilen kısım 19.yy
peki nasıl gireriz rus edebiyatına? kronolojik olarak gitmek çok büyük haz verir. çünkü resmen bir etki tepki mevcuttur. biri alır bayrağı taşır, diğer arkadaşı ya da hayranı olan yazar da onun yazdığını geliştirir, böylece bir kaynak oluşturulur.
aslında her şey puşkin ile başlar. puşkin'in byelkin'in öyküleri diye bir kitabı var. onu okumanızı tavsiye ederim. yıl 1800lerin başı, rusların en önem verdiği şeyler manevi değerleri, şerefleri ve onurları.
www.insanokur.org bu linkte bulacağınız öykülerden ilki olan atış'ı okumanızı tavsiye ederim, iki bölümden oluşur kısadır.
gene bu kitaptaki menzil bekçisinde, küçük insan teması işlenir. rütbeli birinin bir çaresizi nasıl ezdiği işlenir. bunu sonra gogol ilham olarak alır ve paltoyu yazar, onlardan alarak dostoyevski insancıkları yazar.
çeviri de çok, çok önemlidir. ataol behramoğlu çevirmiştir misal linkteki öyküleri. puşkin, ondan okunur.
elbette ki rusça öğrenip okumanın hazzı da hiçbir şeyde yoktur. rusça'nın bir özelliği var, cümlede kelime sırası kuralı yoktur, istediğin gibi koyarsın fiili özneyi istediğin yere çekersin. tolstoy, bunu öyle bir yapar ki, en uzun paragrafları bile şiirsel şekildedir asıl metinde.
14 Aralık 1825 yılından sonra örneğin, tüm edebiyat değişir. büyük bir isyan çıkar ve bu isyancılar öldürülür, dekabristler yani aralıkçılar da subaylar olmasına rağmen yazardırlar ve o dönemin çoğu yazarının yakın dostudurlar. bu olaydan sonra rus edebiyatındaki eserlerde iyice realizm görülmeye başlar. misal puşkin azılı bir romantiktir. adam gerçek hayatta da öyledir yahu. bir generalin üç kızına da yazar mı insan, üçüyle de birlikte olur mu? öyle bir durdurulamaz(!) insan evladı. kadınına sarkıntılık yapılıyor diye düelloya davet ettiği adam tarafından öldürülür. vurulduktan sonraki sözleri "bu kadının, hayatımın kadını olduğunu düşünüyordum. oysa ki ölümümün sebebi olacakmış" der. bir değişiktir 19.yy rusya'sı, rus edebiyatı. farklı açılardan yaklaşırsanız beğeneceğinizi düşünüyorum.
misal, siz siz derler hep. küçükken okurdum ne bu yahu derdim, yavan gelirdi. ama hakikaten öyle o zamanki dönem. adam en aşık olduğu kadına bile, seni seviyorum değil, sizi seviyorum diyor. bir değişik saygı haleti ruhiyesi var. bakmayın antalya'ya gelen öküz ruslara, aslında çok saygılı edepli insanlardır bunlar özünde. özellikle konuşma dilinde.
ve en önemlisi, rus edebiyatı, insan edebiyatıdır. karakterler ve onların iç dünyalarının yaratılması önemlidir. okuduğunuz eserlerin "tam" olmaları önemlidir. suç ve ceza'nın 200 sayfalık ve 800 sayfalık iki versiyonu bile mevcut şu anda piyasada(:
saygılar dilerim.
bir rus dili ve edebiyatı öğrencisi