Giriş
(12)

"Ratatouille" vs. "up"

josephinebrunsvik
"Ratatouille" mu "up" mı hangisini izliyim?
"Ratatouille" mu "up" mı hangisini izliyim?
0
josephinebrunsvik
(18.06.11)
ikisini de izleme şansın yoksa, çocuk ve yaşlı seviyosan up, yemek-fransız ve hayvan seviyorsan ratatouille
0
madyb
(18.06.11)
ikisi de şahane bence ama ratatouille burun farkıyla daha iyi
0
tai
(18.06.11)
ben de ratatouille diyorum küçük farkla
0
blatta hiberna
(18.06.11)
ratatouille +1
0
merhum
(18.06.11)
Ratatouille derim ben de :)
0
gebere jackson
(18.06.11)
ratatouille daha komedi iken,
up biraz daha duygusal.
0
ykup
(18.06.11)
up!
0
copten camurdan adam
(18.06.11)
1)up
1)ratatuy

ikinci yok çünkü aralarında.
0
lol
(18.06.11)
önce ratatoullie'yi izleyin bana kalırsa da ama up'ı da ihmal etmeyin. ikisi de muhteşem hayal güçlerinin ürünü.
0
lemon_goddess
(18.06.11)
durduk yere ağlamak istemiyorsan ratatuy ama up da şahanedir o ayrı.
0
merena
(18.06.11)
Bunlar arasından ratatu fakat planet 51 de çok güzeldir bir bakın.
0
repulsion
(18.06.11)
up bi sike benzemiyor. ratatuy iyi.
0
ronaldo17
(18.06.11)
(9)

koltuk altı için öneriler??

ilkinci
sevgili hijyenikler. yaz geldi ter sorunları daha bi artmaya başladı. koltuk altı için rexona extrem'in deodorantını kullanıyordum. artık deodorant kullanmak istemiyorum. roll on ve sticklerin pek faydası olduğu da yok. sorular şunlar:- depitak vb ürünlerin kremlerini kullanıp memnun olan var mı? sa
sevgili hijyenikler. yaz geldi ter sorunları daha bi artmaya başladı. koltuk altı için rexona extrem'in deodorantını kullanıyordum. artık deodorant kullanmak istemiyorum. roll on ve sticklerin pek faydası olduğu da yok. sorular şunlar:

- depitak vb ürünlerin kremlerini kullanıp memnun olan var mı? sanırım bir hafta ter kokusuna engel oluyormuş.
- bu ürünlerin yan etkisi var mıdır, sağlıklı mıdır?
- kullanıp önerdiğiniz başka şeyler var mıdır?
everybody danke ;)
0
ilkinci
(18.06.11)
deotak var her duştan sonra sürerim, renksiz kokusuz bir krem. çok etkili ter kokusunu bildiğin sıfırlıyor. tavsiye ederim, içinde alüminyum olduğu yazıyor ambalajda, ciltten emilir mi hiç bilmiyorum. iki yıldır kullanıyorum. reklamlar bitti :)
0
karlmarx
(18.06.11)
"kristal" dediği bir şey (taş?) kullanıp çok memnun olduğunu söyleyen bir arkadaşım vardı.

aktara sorulabilir sanırım.

edit:

www.eskisehirburada.com
0
magara adami
(18.06.11)
şahsen stick değil, ama roll-on kullanıyorum. genelde nivea.
ama pudrasız olanlardan. çünkü pudra derinin nefes almasını önler.

bu ter kokusunu önleme ürünlerini kullanmadım.
sanırım içerikleri farklı farklıdır. bence derinin nefes almasını en az engelleyeni seçmelisin.

çünkü terlemek gerekli biliyorsun. ve terlememek de son derece sağlıksız.
bu arada daha dün gece dr. oz, programında (ki nedense kendisine antipatim vardır gerçi), ter kokmamak için koltuk altınızı sürekli tıraş edin önerisinde bulundu. çünkü kokuya neden olan bakteriler kıllarda daha çok barınıyor. gerçi yaz geldi zaten, ama ek bilgi olsun :p
0
blatta hiberna
(18.06.11)
@mağra insanı
bilimsel çözmeyi tercih ederim. zaten bi kişiye uyan bişey d,ğerine uymayabilir.

@blatta hiberna
nivea bende hiç işe yaramıyor. sürekli traşlıyım. metobolizmam nasıl çelışıyorsa pudrasız herhangi bişeyin fayda verdiği yok :/
0
🌸ilkinci
(18.06.11)
niveanın yeni black&white serisi şimdiye kadarkilerin en iyisi bence
0
psikoceo34
(18.06.11)
deotak kullanıp da memnun olmayan görmedim. şiddetle tavsiye ederim.
0
alcapon
(18.06.11)
o kristal dedikleri şey şapa benziyor.. bilimsel olark çözmek istiyorsan. ilk önce yediklerine dikkat et. baharatlı, soğanlı çok et yeme. parfümle falan olmaz antibakteriyel bir şeyler sür koltuk altına hiç olmadı botoks yaptır.
0
mr fusion
(18.06.11)
bilmiyorum bulabilme şansınız var mı ama ralph lauren polo blue' nun deodarantını kullanmanızı öneririm. fiyat olarak pahalı fakat gerçekten terlemeye ve kokuya karşı oldukça işe yarıyor öyle dandik nivea lar falan gibi değil. ürün bu :
www.amazon.com free shoplarda bulabilirsin sanırım.
0
slap
(18.06.11)
roll-on'larla geçmesi tam bir hikaye bana göre. kursept diye bir krem var, eczanelerde satılıyor. her banyodan sonra (2 günde 1) sürüyorum, koku moku yok. doktora sordum, herhangi bir zararı da yok dedi.
0
letheavendangered
(18.06.11)
(10)

Hangi kedi?

gyroscope
Kedileri çok seviyorum. Yakın zamanda bir tane alacağım ama böyle aşırı hareketli ve oyuncu bir kediden ziyade sessiz, sakin mümkünse tembel bir kedi türü arıyorum.İran kedileri genelde böyle oluyormuş ama kedi bakımında tecrübesiz kişilere önermiyorlar. Onun haricinde hangi türler bu tanıma uyar?Te
Kedileri çok seviyorum. Yakın zamanda bir tane alacağım ama böyle aşırı hareketli ve oyuncu bir kediden ziyade sessiz, sakin mümkünse tembel bir kedi türü arıyorum.

İran kedileri genelde böyle oluyormuş ama kedi bakımında tecrübesiz kişilere önermiyorlar. Onun haricinde hangi türler bu tanıma uyar?

Teşekkür ederim.
0
gyroscope
(17.06.11)
evet, iran kedileri öyle, ama her gün gözlerini silmen ve taraman gerek. ve kakasını yaptıktan sonra da temizliğini yapman gerekebiliyor. açıkçası şöyle söyleyeyim, benim 5 kedim var ve hayvanlarla çok haşır neşirim. hepsi sokaktan alınma. benim kedilerim gelden gitten anlıyor mesela. iran kedileriyle öyle bir diyalog kuramıyorsun. ancak çok sıradışı bir hayvan olmalı.

mesela siyamlara saldırgan derler, ama dünyanın en sakin siyamını görmüş biri olarak, bunun garantisi yok diyorum. ankara kedileri agresif oluyor ve genelde sağır olabiliyorlar nedense.

özellikle yavruyken kediler yaramaz olur, çünkü dişleri kaşınır ısırırlar, sallanan her şeyi oyuncak zannederler ve ayağına bile atlarlar. bunun nedeni avlanma egzersizi yapıyor olmaları.

sadece eğer dişi bir kedi alırsan erkeklere göre sakinliği daha garanti etmiş olursun. erkeklerin enerjisi daha fazla oluyor. dişiler 1 yaşını geçince daha da sakinleşiyorlar. bu aslında cinsi ne olursa olsun geçerli. naçizane önerim beklemen ve karşına çıkan sevimli bir tanesini cinsine bakmadan alman. zaten karşına çıkacaktır. çünkü hangi cins olursa olsun, ne çıkarsa bahtına olacak. hem sen de bir hayat kurtarmış olursun. :)
0
blatta hiberna
(17.06.11)
Scottish Fold
0
fifi
(17.06.11)
british short hair
0
pirenses
(17.06.11)
iran kedisinin vur kafasına al ekmeğini. ama tüyleri çoook dökülüyor. çok bakım gerekir. tüylerini kestirmek gerekir vs vs..

sokaktan bir yavru kedi aldım o çok yaramazdı cinsini bilmiyorum ama inanılmaz oyun delisiydi-rahatsız edecek derecede, hiç laf anlamıyordu. onu başka bir aileye vermek zorunda kaldım iş saatlerimiz nedeniyle (gerçekten yoğun çalışıyorduk). şimdi yine bir yavru kedi aldım sokaktan. o gayet akıllı uslu. dur deyince duruyor gel deyince geliyor.. bu biraz da ilgine ve disiplinine bağlı. ilkine çok yüz verdik ilk kedi deneyimsizliğinden. bunu daha iyi kontrol edebiliyoruz. biz evde yokken de aklımız kedi napmıştır diye evde kalmıyor. bu yüzden bence cinsine pek bakmıyor.
0
bıdıbıdı
(17.06.11)
sokaktan al yahu sevaptır.
0
suicides underground
(17.06.11)
tamamen şansa kalmış. örneğin iran kedisi miskin, siyam hareketli derler ama bu diğer türlere göre yapılmış bir değerlendirmedir. yoksa iran kedisi de oldukça hareketlidir. eğer sakin bir kedi arıyorsanız yapabileceğiniz (hem kedi hemde sizin için) en iyi hareket iki kızkardeş sokak kedisi alıp 6aylığı geçmeden kısırlaştırma ameliyatı yaptırmanızdır. evde büyüyen bu ufaklıklar hem büyüdüklerinde çok fazla sokağa çıkmak istemezler, hemde cinsleri gereği (dişiler her zaman için erkeklerden daha sakindir) sakin olur. iki tane olmaları da günde 4-5 saat yalnız kaldıklarında sıkıntıdan delirmemeleri için bir önlem. kısa tüylü alırsanız bahar-yaz aylarında evde tüy toplama derdinizde az olur.
0
tururo
(17.06.11)
chinchilla.
0
nickini vermek istemeyen yazar
(17.06.11)
kedilerin de insanlar gibi karakterleri var.

benim süper zekalı bir tekirim olmuştu ve epey komut öğretmiştim (mama zamanı efekti, eve gel efekti, kucağıma gel efekti vs.), yatacağım zaman kapıyı açıp eve geliş efektini yaptığımda çıkıp geliyordu eve. aile içinden kimseyi tırmalamazdı ama yabancılara terör estirirdi. üzüldüğümü, hastalandığımı falan anlayıp benimle ilgilenirdi.

geçenlerde bir arkadaşımın tekirine 1 ay bakmam gerekti, gün saydım resmen gitsin bir an önce diye. durup dururken geldi kafama atladı suratımı tırmık içinde bıraktı, yemek yerken masaya atlayıp et kaçırdı, kumunu beğenmedi her gün kum değiştirdim. çileden çıkardı beni kısaca.

erkek arkadaşımınsa iran kedisi var. gözlerinde akıntı oluyor ve çapaklı bildiğin. sevgilim çayla siliyor gözlerini ama mesela ben tiksinirim çapaktan, hayatta yapamam öyle bir şeyi. tüylerini de sürekli taramazsan kalitesiz peluş hayvan gibi olur, her yere tüy döker. uğraşılacak iş değil.

onun yerine biraz cılız kalan tekir yavrularından birini alabilirsin. anne kediler kendilerine benzemeyen güçsüz kedileri emzirmeyip ölmesini bekliyor genelde. işte o dışlanan kediyi alırsan hem ölmesini engellersin, hem çok yaramaz olmaz hem de zaten 1 yaşından sonra her kedi uslanıyor.
0
kayranin kedisi
(17.06.11)
siyam efenim siyaaaam....

(bkz: #21417058)
0
gominist redar
(17.06.11)
alıştırmamak da önemli.

kedim, ilk başlarda hiç yatağıma çıkmazdı, sadece kendi yastığının üzerinde uyurdu. bir gün bir kendini bilmez aldı bunu yatağa koydu. ondan sonra alıştı, yataktan başka yerde yatmaz oldu.
el ısırmayı da aynı şekilde öğrenmişti.

yani neymiş, kedinin yaramazlığını çekmeyecek insanları kedinin yanına yaklaştırmayacaksınız ki şımarmasın, yapmaması gerekenleri yapabileceğini sanmasın.
0
magara adami
(17.06.11)
(9)

Zamanın ters köşe çapraşık ilişkileri - Bu ne lan!!1?

Extreme Ways
--`Ergen ve altı için sakıncalı içerik`--Peşin not: Fake hesabım, bu açıklamaları kendi nikimle yapacak götüm yok.Zamandan mı yoksa insanlardan mı iğreniyorum bunu tam olarak anlamış değilim. "Bizi ne bu hale ne getirdi?" diye iç sesimin kendimi çok defa yargıladığını hatırlıyorum.Neyse direk yaşadı
--Ergen ve altı için sakıncalı içerik--
Peşin not: Fake hesabım, bu açıklamaları kendi nikimle yapacak götüm yok.

Zamandan mı yoksa insanlardan mı iğreniyorum bunu tam olarak anlamış değilim. "Bizi ne bu hale ne getirdi?" diye iç sesimin kendimi çok defa yargıladığını hatırlıyorum.Neyse direk yaşadığım birkaç olaylara gireceğim.

Abi şimdi kızı görüyorum, konuşuyoruz ortamda, sohbet gırgır şamata, hem sohbetin, hemde karşılıklı hayvani duygularımızın da etkisiyle bir gün sonra evinde buluyuoruz kendimizi. Tama güzel hoş, giderken şarabımı da alıyorum. Malumunuz o gece birlikte oluyoruz. Gözlerim yarım bakıyodu artık güneş doğarken, uyuyakalmışım. Doğal, yorgunum. Gece bi ara 2 defa arama geldi, sessize alındı. Üstüne düşmedim.

Ondan erken uyandım, mesaj mesaj mesaj mesaj canıma tak etti, telefonu aldım(sessize almak amaçlı),ekranda Kimden yazısında :Aşkım...

Telefonu koydum, çıplaktı zaten, sadece üzerini biraz örttüm. Teli eski yerine koydum, ayrıldım. Tekrar birlikte olmadık.

***

Yine bizim evde oturuyoruz arkadaşlarla, arkadaşların arkadaşının arkadaşı gibi uzaktan bir grupta var.(Sebebini açıklamak istemiyorum.) Büfeden en yüklü alkol aldığım gün, kalabalığız. İçkinin de etkisiyle biraz lakayıt davranışlar, fazla yakınlaşmalar gösterdik . Sevgililer odalara sevişmeye gitti, bizde salonda sızdık. Öğlene doğru herkes gitti ama bu arkadaşla kahvaltı falan hazırladık yedik derken o gün "kal" dedim.
Film falan derken (arayı acayip kısa tutuyorum) o gün birlikte olduk. Sonra birkaç defa tekrar . sadece iç, yakın arkadaş grubum durumu biliyor. Neyse lafı çok uzatmak istemiyorum, bigün çat aradı beni "bi planın var mı?" " sevgilim geldi bugün tanışmak istiyo artık arkadaşlarımla" dedi.

Zamanın getirdikleri ile fazla süprizle karşılaşan bu bünye, lan acaba threesome falan mı var gibi fikirlere de bürünmedim değil.
Neyse efendim geldi sevgilisi,gayet efendi, geniş fikirlere sahip, babayiğit bir sevgilisi var. O gün o masada ileriki evlilik planlarını dahi konuştuk...

****

Ev arkadaşımın eski sevgilisi; Ezgi (isimleri değiştiriyorum).
Ezgilerin eve çok nadirde olsa girip çıkıyorum. Ezginin ilişkisi olduğunu cümle alem bilmekte. Ciddi bir ilişki düzeyinde.
Ben bigün yine ezgilere giderken Ezgi "ya bişey olmaz o'da gelsin dedi(bahsi geçen eski sevgilisi)". İyi dedik, benimde hedef en başından beri Ezgi'nin ev arkadaşı. Velhasıl o gece ben amacıma ulaştım tabi biraz erken odaya gidince biz onların durumlarını sabah bizimle birlikte uyanınca gördüm.
Mide genişledi artık abi, rahatım. Rahatız da...
2 gün sonra ezgilere yine gittim (yalnızım), Ezginin erkek arkadaşının annesi ezgilerde idi. Yani müstakbel kaynana, gelinini ziyarete gelmiş. Bunu söylememin sebebi ezginin mevcut ilişkinin ciddiyeti...
Bu arada benim ev arkadaşı bu olaydan sonra gitmeye devam etti. Belkide hala devam etmektedir bilmiyorum ama ben ilişiğimi kestim burda bahsi geçen şahıslarla.

En garibime gideni de, er birey kızın sevgilisini arayıp "aldatılıyorsun ben tarafından" dedikten sonra ilişkinin 7 ay devam etmesi, aynı zamanda da bunu dillendirenin de yardımıyla kızın bu kişiyi bu 7 ay boyunca aldatmaya devam etmesi. Sonra artık bi şekilde inandırılıp, ayrıldılar.

Merak etmedim değil, birde sevgilililerinin zehirli bi çekiciliği de var. Bununda etkisiyle, bazı gördüğüm, kırılmaz dedikleri, yıllanmış ilişkilerin karşı cinslerinin üzerine gittim. Neden olduğunu tam bilmiyorum, sadakat çizgisi nerede bu insanlarda? Gördüğüm bunca midesizliklerinde sebebi olabilir. Sadakat var mı gerçekten? Uğraştım abi, sandığımdan da kolay oldu. Sadece biraz zaman aldı, birazda ızdıraplıydı. Ne yalan söyleyeyim en zevklisiydi. Ama anlamsız bi rahatlama geldi bana.

Zevkli ya, tekrar denedim bu sebepten. Malesef ki bu ağır geldi bana, bizden sonra yaşadıkları, duygusal yıkım falan filan. Bir daha böyle bir işe girişmediğim gibi sadakat kavramının koskoca bir palavra olduğunu gördüm.

Bunu neden yazdım? Bir bok olduğundan değil, sadece gördüğüm, tanık olduğum olayların üzerine biraz fazla gittim, bir nevi insanların iç yüzünü anlayabilmek gibi... Kötü mü ? Bence rezalet. Ben de iğrenç mi iğrenç bi insanım. Daha burda yazıya almadığım, alamadığım birçok şey var. Sevgilisi es yazarı olanda var...

Sadece farkında olun diyorum, en azından aldatıldığınızı bilerek uykuya dalmak daha güzel. Bu rezil durumu düzeltemezsiniz, illa ki aldatılacaksınız da. Şunu da farkettim, yatmak istemeyeceğin bir kişiyle arkadaş olunmuyor nedense...

Velhasıl, benim de sevgilim var.Bende aldatıldım. Yatağında uykuya dalarken, üzerinde bulunduğum yatakta sevgilimin iyi tanıdığım bir kişi tarafından hunharca becerildiğini de biliyorum.

Bilin istiyorum sadece, üzülmedim değil o evlilik planına, üzülmedim değil o sabah sevgilisinin attığı mesajlara. Bu kadar körü körüne bağlanmak hiç akıllıca bi hareket değil. Bunun farkında mısınız?

Edit: Okudum da çok üstün körü gitmişim rahat bir ortamda olamamamdan ötürü. Kusurum afolla.
0
Extreme Ways
(17.06.11)
evet, maalesef insanlar böyle artık. sanırım bunu hayatın acı bir gerçeği olarak kabul etmemiz gerekiyor. herkesin herkesle takıldığı amerikan dizileri artık sadece entrika değil, gerçekleri de içeriyor sanırım bu durumda :)

ama umudu kesmek ya da düzgün olan kişiyi bulmak için çaba göstermek insanın kendisine bağlı.

belki de ülkemizde aşırı tabu olan seksin, tabu olmasın diye abartılarak rahatça yapılması sonucu bu hale geldik. yani bu sefer de suyu çıktı, ortasını bulamadık.

yani tabu olmaması; herkesin istediğiyle, istediği şekilde, gerekirse karşısındakini aptal yerine koyacak şekilde yatması demek midir? bu ayrı bir tartışma konusu.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
normalde taşak için falan yazarım böyle ilişki milişki duyurularına. ama güzel yazmışsın kardeş, benim gibi odaklanma problemi olan adam bile okuduysa sfjlsfsd...

her neyse çok şaşırarak okumadım. hepimizin yaşadığı, yaşayacağı şeyler. şimdi birileri çıkacak, "kız dediğin evde oturcak" "ipini kısa tut ki yenisa hip bulmasın" mealinde şeyler diyecekler eminim. onlara da akıl fikir diliyorum.

olay umudu kesmek değil, insanız amına koyim yaşıyoruz işte. öyle ya da böyle. aslında diyecek fazla bir şey yok...

yaşandı bitti saygısızca
aldatmanın tadına varında

demiş şair.

ne salak şarkıydı o da amına koyim. ama klipteki kız çok iyiydi.


dediğim gibi. midelerimiz dolsa nooluuur boşalsaa nooolluuur? sokayım böyle düzene, insan kendisine bile güvenemedikten sonra.

hadi eyvallah kardeş. güzel yazmışsın dediğim gibi sdljfsdfs
0
cedric tweedledee
(17.06.11)
var benim de böyle çevremde. insanları tanıyamıyorum artık dediğim bir çok olay oldu. herkes birbirini aldatıyor. erkekler aldatıyor diye kadınlar 1-0 öne geçmeye çalışıyor, kadınların aldattığını gördükçe erkekler öç almaya çalışıyorlar derken bu bir kısır döngüye giriyor. bir 7 sene önce böyle değildi. devir çok değişmiş. bir iki yıl bile farkeder olmuş. insanlar çok midesiz ve geniş olmaya başlamış. buna rağmen iyi insanların hala var olduğu düşüncesindeyim. sonuçta senin de yaşadıkların bir süreç. bunlar deneyim olarak kazanacaksın ve ilerleyen yılllarda daha farklı düşüneceksin. ama saf da olmayacaksın. bunların seni kötüleştirmesine izin vermedikten sonra problem yok deniyor artık.
0
bıdıbıdı
(17.06.11)
sorgulamaya gerek yok, herkes istediği gibi yaşıyor. tercih meselesi bu; takmak ya da takmamak, midesiz olmak ya da olmamak, midesizliğe devam etmemek ya da etmek, farkına varmak ya da varmamak. sen neyi seçersen seç başkalarınınkini değiştiremiyorsun.
0
mayaa
(17.06.11)
I should have cheated on you (*howl*)
I was everything you wanted and more
I should have cheated on you (*howl*)
Nobody told me I was dating a whore
I should have cheated cheated cheated

radyoda bangır bangır çalıyo bu şarkı... daha ne olsun.
0
kediebesi
(17.06.11)
1. alkol bütün kötülüklerin anasıdır.

çok beylik bir laf güya ama, değil. insanların yüzde doksan üç nokta yedisi alkol alınca normalde yapmayacakları şeyleri yapıyorlar.

2. ortada bir ahlaksızlık varsa, bunu duymamak, veya söylememek ahlaklıdır anlayışı mevcut.

3. insanların yüzde yetmiş iki nokta otuzbeşine iyilik, sevmek, adam yerine koymak falan yaramıyor.

bu anlattığınız aldatanlar, aldatmıyor olsalar bu defa diğer taraf bir şeyler yapacak. hatta belki onlar da yapıyorlar da haberiniz yok.

4. işin içinde bence illa bir danışıklı dövüş vardır.

insan üç aşağı beş yukarı, karşısıdakinin ne kadar dürüst bir insan olduğunu bilir. ve bu anlattıklarından değil, anlattıklarının mantıklı ve tutarlı oluşundan anlaşılır bence.

süperim muhteşem bir insanım hiç hata yapmadım dese biri bana, yüzde seksen yedi nokta beş inanmam.

bir de alakalı olduğunu düşüdüğüm bir örnek var: evliliğe doğru giden, iki buçuk sene civarında güzel devam eden bir ilişkileri olan bir çiftle aynı masadayız. konuşulan konu da şu: insan, sevgilisinin evinde karşı cins bir arkadaşının kalmasını arzu etmiyorsa bu iyi midir kötü müdür? ben, insanoğluna belli olmaz, haklıdır, olur, aynen ben de istemem sevgilim tanımadığım elalemin kadınıyla aynı evde kalsın, çıldırırım hatta, tezini savunurken; çift, bana inanmaz gözlerle bakıp ne kadar geri kafalı ve güvensiz olduğumu filan söylüyorlar. arka plana bakalım, çiftin kız tarafı, sevgilisini henüz aldatmış değil (bildiğim kadarıyla) ama, bana sık sık arayışta olduğunu, yani daha iyisini bulur bulmaz atlayacağını söylüyor, hatta olabilecek kişilerle ufaktan yakınlaşıyor filan...
dışardan baksan, bu kız kendisi ile ilgili bir şeyler anlatsa, ahlak timsali. sütten çıkmış ak kaşık. eh, yani, yeni bir sevgilisi olsa yarın öbür gün, herkes de yer ne derece tertemiz ve masum olduğunu.

özet: şu evlilik programlarında, evi olsun arabası olsun döşü kıllı olsun veya güzel olsun zayıf olsun iyi yemek yapsın falan diyorlar da, sonra DÜRÜST olsun diyorlar ya, o da beylik bir laf gibi geliyor ama haklılar. dürüstlük çok önemli.
0
magara adami
(17.06.11)
walla benim çevremde çok şükür yok.
0
Angelismeee
(20.06.11)
bu yeni bir şey değil, insan hep adiydi. şimdi daha kolay bilinir oldu belki, tek fark bu. aldatmak nerede başlar? asıl düşünülmesi gereken bu sanırım. biri bir başkasıyla olanın beynine girmişse o aldatmadır kanaatimce ve evet insanız, insani zaaflarımız var. kimseye tuhaf gözle bakamaz oldum bu konularda zamanla. alışıyoruz sanırım ve bir sahte hesabım olsaydı çok daha başka şeyler yazardım :)
0
devilred
(20.06.11)
bence bünye rahatsız olmuş sinyal veriyor..buda iyii herkez kendinden sorumlu.. oldu bitti ypk bence.. tabiiki böyle ilişkiler vardır.. çeşit çeşit insan da var.. ortamına saçma sapan insan sokmazsan bence düzgün yaşammak için bi adım atmış olursun.. kullananabilene irade diye bişy vermiş.. dağıtmaya gerek yok.. bunun sonuda yok..ben aldatılmış olabilirim bilmiyorum.. ama gönül rahatlığıyla söylerim ben aldatmadım aldatmam da..ve aldatıldığımı bilirsemde bile bile lades demem..aldatmadım ve hep kazandım.. benim kafamı yastığa koyduğumda huzurlu olmam yeterli..
0
Barbunya2
(20.06.11)
(37)

Eksi Duyuru'da Hayvan Satışı İstemiyoruz!

vejeteryan vampir
Her biri bir insan kadar "canlı" olan hayvanların ticarete alet edilmesini ve onlara gelir getiren gözüyle bakılmasını kınıyor ve Ekşi Duyuru'nun bu amaçla kullanılmamasını, kullanılmaya çalışılsa bile moderatörlerin buna izin vermemesini istiyorum. Canlar ona en çok parayı değil, en çok sevgiyi ver
Her biri bir insan kadar "canlı" olan hayvanların ticarete alet edilmesini ve onlara gelir getiren gözüyle bakılmasını kınıyor ve Ekşi Duyuru'nun bu amaçla kullanılmamasını, kullanılmaya çalışılsa bile moderatörlerin buna izin vermemesini istiyorum.

Canlar ona en çok parayı değil, en çok sevgiyi verecek olan yuvalara kavuşmalı!

Bu kapsamda alttaki duyuru (git: 265472) silinene kadar Duyuru'yu protesto ettiğimi ilanen bildiririm!


**Katılanlar olabilir diye "duyuru" şeklinde değil, "soru" şeklinde açıyorum.
0
vejeteryan vampir
(17.06.11)
katılmıyorum. parasız adam hayvancağıza bakamaz.

Edit3:Herşey bitti de bi bu mu kaldı lan!? Düşündüklerin mevcut kurulu düzene taban tabana zıt. Senin bile piyasada bir ederin var. "Cinsel organlarını kiralayanlara fahişe, diğerlerini kiralamaya 'kariyer' denir." gibi beylik bir söz vardı tam hatırlayamadım şimdi.

Edit2: Para ile satılmasından zerre rahatsız olmazken, siz gibi(sempatik hayvanseverler) ağzından birde kısırlaştırmak kelimesini duyunca acayip erekte oluyorum. Sokup sokuşturasım geliyor biyerlere.

Edit : Boxer köpeğimle 6 yıl beraberdik. İç parazitten vefat etti kendisi.

Mamalar, tasmalar, parazit ilaçları, şampuanları, oyuncakları derken insana bir miktar yük oluşturuyor.

Sadece bunlarla da kalmaz, veterinere kontrole götürmen gerekir sürekli.

Hiç unutmam, bir keresinde arkadaşım sokakta gezdirirken sokak köpeğiyle kavga etti.

Gecenin 4ünde veteriner bulduk, üzerimiz kan içinde iki köpek. Diğer sokak köpeğinde hasar daha çoktu, çok uğraştım, paralarda verdim.

Paralıyım demiyorum ama 300-500 lirayı buluşturup veremeyecek adam hiç bulaşmasın, eziyet etmesin hayvancığa.

Yeşilçam filmlerinden fazla etkilenmişe benziyorsunuz. Sezerciğin elinden alınan katır misali...
0
Extreme Ways
(17.06.11)
buradan satmıyorlar diye biliyorum, aynı şehirde olanlara veriyorlar falan. satmıyorlardır değil mi :/
0
female demon
(17.06.11)
(git: 143377)
0
fader
(17.06.11)
katılıyorum.

hayvan satmak gittigidiyor gibi sitelerde de yasak.

parası olan, kurtardığı can için harcayabilir o parayı.

heves edip parayla alınan ve sonra sokağa atılan canların peşinde ben ve benim gibi yüzlerce insan sefil oluyor.

daha geçenlerde buraya tecavüze uğrayan ve korkudan gözleri dışarı çıkan "sibirya kurdu" duyurusu yaptım. bunun bir anlamı yok mu sizce?

onu alan da parayla almıştı zaten.
sonra hayvanın rahminin kesici aletle delinmesine ve kör olmasına neden oldu evinden atarak.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
sanırım silinmiş.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
hayır duruyor halen..
0
koskoca devletin adi osmanli lan
(17.06.11)
kesinlikle katılıyorum. hayvan satışının arkasında dönen dolapları bilmeyen insanlar, aman parası olmayan bakamaz gibi cahilliklere düşebilirler, normal. hayvan edinme bir dünya sözleşme ve prosedürlerine bağlandıktan sonra, para mevzu bahis değil.

burada önemli olan, bu ilanlara kimsenin cevap vermemesi, var olan çarkı döndürmemesidir. hayvan, satılık mal değildir.

belli ki amaç, direk olarak ticaret. birazcık araştıran insan, bu oyuna düşmez.

buyrun:

www.benisahiplen.com
0
beyazfil
(17.06.11)
katılmıyorum, ne alaka
0
Dharmalı
(17.06.11)
katilmiyorum.
0
keseci
(17.06.11)
evet, duruyormuş.
benim yapacak yorumum yok.
zaten satana diyeceğimi özel mesaj yoluyla dedim.
türkiye gibi bir ülkede artık bu sosyal bir sorun haline gelmişken hâlâ hayvan satmak vicdansızlıktır.
biz pet shop'lar için uğraşıyoruz, ama böyle elden satanlarla nasıl başa çıkılacak bilmiyorum.

yazık günah.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
bu da nerden çıktı.koyunda mı satmayalım şimdi?
0
memoxlarge
(17.06.11)
haklısın ancak maalesef para verildiği zaman daha çok sahipleniliyor, diye düşünüyorum.
0
african rain
(17.06.11)
@fader, verdiğin numara bende açılmıyor, ekşi sözlük yazarı değilim diye olabilr mi?

@african rain, barınaklarda ve sokaklarda "pet shop"lardan alınmış binlerce hayvan var. inanın para verince insanlar daha çok sahiplenmiyor, aksine para ile alınıp bir kenara atılabilecek bir oyuncak, bir eşya gözüyle bakıyorlar.
0
🌸vejeteryan vampir
(17.06.11)
adam o yavru doğana kadar, annesine yada babasına en iyi mamalarla bakmış, veterinerlerde tüm aşılarını tamamlamış, ilgi alakayı eksik etmemiş ve şimdi de yavruları olmuş bakamayacağı için, belkide annesine bundan sonraki bakımında da destek olacağı için satıyor. O yüzden katılmıyorum.
0
Dharmalı
(17.06.11)
@Dharmalı, sorumluluğunu almışsa bakacak tabii ki. yavrulara bakamayacaksa hayvanı kısırlaştıracak. ya da olmadı parasız, gerçekten iyi bakılacağını bildiği birine yuvalandıracak.
0
🌸vejeteryan vampir
(17.06.11)
en iyi yemekleri yiyen, en iyi bezler bağlanan çocuklarının çocukları olduğunda da masrafı çıkarmak için satıyor mu acaba?

benim de köpeğim cins ve kısır olmadığı halde çiftleştirmedim. çünkü zaten onun yavrularından ayrılamazdım. kendimde onun yavrularını para karşılığında satacak gücü(!) bulamıyorum.

lütfen karşınızdakilerin canlı olduğunu unutmayın.
iyi baktı diye yavrusunu satacaksa bir karşılık olarak, hayvan beslemesin.
bu karşılıksız yapılan bir şeydir çünkü.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
arkadaşlar kedi ve köpekleri ve hatta kuşları evde beslemeyin o halde. satılması elbette kötü ancak kendinize arkadaş olsun diye hayvanları eve kapatmak, belli saatlerde dışarıya tuvalete çıkartmak?
0
african rain
(17.06.11)
@african rain, verecek cevabım var ama konuyu saptırmak istemiyorum. Konu duyuruda hayvan satışına izin verilmemesi. buna ilişkin görüş yazabilirseniz sevinirim.
0
🌸vejeteryan vampir
(17.06.11)
kedi ve köpeklerin doğasının sokaklar olmadığını unutmayalım.
onları sokaklardan kurtarmaya çalışıyoruz, çünkü kışın yağmurda çamurda, yazın da sıcakta asfaltta yatmak iyi bi rşey değil inanın ki.
üstelik istanbul gibi trafiği olan bir ülkede, her gün otobanlar kedi köpek mezarlığına dönüyor.
üstelik bu insanlar için de tehlikeli ve kazaya sebebiyet verebilecek olan bir şey.
4 yıldır bu evdeyim ve ara sokakta oturmama rağmen 3 kedi ve iki köpek araba altında kaldı bugüne kadar gözümün önünde.
sonra o köpekleri ameliyat ettirip pansiyonda baktırıp milyarlar harcamak zorunda kaldım şahsen.
bunu istanbul geneline vurun.
dediğiniz kırsal bölge için doğru, istanbul için değil maalesef.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
canlılar para karşılığı alınıp satılamaz aslında doğal olan tabiiki bu ama öyle bir kafa düzenine tüm dünya olarak ulaşmamız ütopik olur. keza bu bir çok sistemi de altüst eder. koyun, inek vs. de var. hayvanat bahçeleri var. kurban bayramı var. tüm çarkı altüst etmek potansiyelimizin üstünde olduğu için onu işimize geldiği gibi eğip bükmeye devam edicez. herşeyi değiştiremeyiz diye hiçbişi yapmamak da mantıklı değil. aynı hayvanı barınaktan da parasız alabiliyorken para verip alıyorsan ben farklı niyetler ararım. özentilik, hava atma merakı, cahillik (demek ki hiç araştırmamışsın, hiç gazete fln okumuyorsun ve barınaklardaki durumdan bihabersin, bilsen böyle yapmazsın)ayrıca sokak köpekleriye, kedilerle, kolilerle kaçırılan hayvanlarla, osman emminin ahırındaki ineklerin refah seviyesi bir mi alhaşkına!
0
jimicik
(17.06.11)
bu ülkede hayvan satışı yasak mı ? Değil !

O zaman neyin peşindesiniz, hayır anlamıyorum ya, ne zaman canınız sıkılsa, kafanız bozulsa kendinizi tatmin etmek için, yok hayvanlardı, yok eşcinsellerdi hemen birşey buluveriyorsunuz. İsteyen satar isteyen verir, bu ülkenin kanunları buna izin veriyor mu ben ona bakarım.
0
Dharmalı
(17.06.11)
Arkadaşlar sonuna kadar arkanızdayım her konuda, vejetaryen vampir doğru bir noktaya değinmiş. Ancak ben şu caymayı anlayamıyorum:

Kedi, köpek gözümüzün önünde sokakta heder oluyor "bunları kurtaralım" demek, "bunlar da canlı, satılmasın" demek güzel de o etinden sütünden derisinden yararlandığınız hayvanlar da canlı değil mi yahu? Hiç mezbaha gördünüz mü? Tamam görmeyin, kurban bayramı var? Lütfen şu iki yüzlülüğü yapmayın artık. Hayvanlardan üstün falan değiliz. Öyle düşünen varsa bu insanın bir faşistten farkı yoktur. Adı da türcüdür. Hayvanların tür ayırımı yapılmadan hepsinin hakkı gözetilmelidir. Siz aldığınız her ette o mezbahalarda, yollarda heder olan binbir çeşit hastalıkla boğuşan hayvanlara yapılan işkenceye fon sağlıyorsunuz. At yarışları da keza. Emin olun o iğrenç ortamlarda kesilmeyi beklemek de asfaltta yatmaktan kötüdür. Kendi imkanlarınızla youtube'da çeşitli kesimhanelerin veya süt sağım merkezlerinin videolarına ulaşabilir, yahut bu hayvanlardan yararlanılırken izlenilen geleneksel prosedüre göz atabilirsiniz. Bunun derlenmişi de var belgesel halinde, açın izleyin.

(bkz: earthlings)

Ya da bana "Hayvanlar üzerinden para kazanılması etik değil" demeyin.


www.hurriyet.com.tr
0
vexations
(17.06.11)
bi hayvanı çiftleştirmemek ile satmak arasında ne fark var? en doğal hakkını almış olmuyo musun? sen mi karar veriyosun hayvanın sevişip sevişemeyeceğine
0
hocam fazla egon var mi
(17.06.11)
yani çiftleşmesine izin veriyorsun hakkı diye, ama yavrusunu umarsızca satabiliyorsun. hem de parasını kendin yiyerek :)
bu da güzel bir yaklaşım.
kendimizi kandırmayalım.

ayrıca bir de şu var. hayvan satışını yasaklatmak için elimizden geleni yapıyoruz zaten. özellikle bazı çiftlikler dışında, pet shop gibi koca hayvanların satılamayıp kafeslerde tutulduğu, sonra sokaklara salındığı veya barınağa bırakıldığı zamanları geride bırakmak istiyoruz artık.
ya da birbirlerinden hastalık kaptıkları, ışık altında, susuz sahip bekledikleri zamanları.geçen sene etilerdeki bir alışveriş merkezinde bulunan köpeklerden biri psikolojisi bozularak kendi dışkısını yemeye başlamıştı. bu hallere sokuyorlar hayvanları. güzel olan bu mu?

bu ülkede tecavüz ettiği kadınla evlenen de ceza almıyor. bu durumda ceza almıyorum diye hemen birilerine tecavüz edip evleniyor musun?
hayvan satışı yasak değil diye üretip üretip satmak da bunun kadar vicdan meselesidir işte.
köpekler kedilerden farklı olarak yavrularından ayrılmadan bir ömür boyu annelik ve babalık duygusu yaşayabilen hayvanlardır bu arada, bunu da unutmayalım. yani anneyi yavrusundan ayırıyorsun. bu çok mu güzel?

bu arada et yeme olayına bir şey diyemiyorum, çünkü mesela et yemeyen bir arkadaşıma doktor et yemeyi zorunlu kıldı ve çocuk kusa kusa et yemek zorunda kaldı. hani böyle durumlar da oluyor, ona bir şey diyemem, fakat korkunç durumdaki kesimhaneler var ve maalesef gönderilen dilekçeler bilmemneler hiçbir işe yaramıyor. hayvanları doğrayıp duruyorlar.
istediğiniz kadar ilgilenin maalesef yasa çıkmıyor ve çıkanlar da uygulanmıyor.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
hayvanı satmak nasıl mantıksızlıksa, hayvanımın yavrusunu satmıyım ortada kalmasın diye çiftleştirmemek de o kadar mantıksızdır, en doğal ihtiyacını öyle engelleme hakkını nası görüyosun kendinde? kendi süs eşyan peluş oyuncağın değil o hayvan, ve o seni tercih etmedi, sen geldin onu sahiplendin, onun hayatına ilk müdaheleyi sen koydun zaten bu saatten sonra satılıp satılmaması dert edeceğine, doğal hayatlarını nasıl daha iyi hale getiririz, nasıl daha sağlıklı barınaklar, üreme ve yaşama alanları sağlayabiliriz diye düşünmelisin..

elxa,
konuyla alakasız olduğuma nasıl karar verdin bilmiyorum ama, sokakta gördüğün hayvanlar bizim eserimiz diye onları kısırlaştırmalıyız mantığına anlam veremedim eğer yazdığımdan da, hayvanlar dilediğince sevişsin anlamı cıkardıysan da ön yargılarından kurtulmanı ve hayatın boyunca sevişmemeni tavsiye ediyorum.(buradaki sevişme ifadesi alakalı kişiye hakaret etmeye yönelik değildir, bizim gibi hayvanların da bu hakkı olduğuna vurgu yapmak içindir, alınan olmuş, kusura bakmasın)
0
hocam fazla egon var mi
(17.06.11)
bence satılmasında bir problem yok satılabilir.
almayacak adam parayla almasın gitsin barınaklardan alsın canım ne yani satış yasaklansınmış. niye gidip kurban bayramında hayvan alıp kesiyosunuz?

ayrıca işine gelenlere tık koyuyorsun gelmeyenlere koymuyorsun. herkes bir fikri savunuyor burda.

extreme ways +1
gidip kısırlaştırın hayvanları onların canı yok değil mi ?
0
cunku kardes degiliz
(17.06.11)
gelir getiren gözüyle baktığımı nereden biliyorsunuz öncelikle?ben cok sevdiğim kedimin bir yavrusu oldu ve cevremde iyi bakacağını düşündüğüm biri olmadığından ücretle vermek istiyorum.çünkü bir kediye bakmanın masrafı bile aylık 150-200tl (iyi bakıldıpı taktirde) dolayısıyla belli bi tutar veremeyecek insanların kedime bakmasını istemiyorum.bunda ne sakınca var?vereceğim kişiden gelir bordrosu isteyemeyeceğime göre bu bir yöntem.
hayatında hayvan besledin mi bilemiyorum ama kısırlaştığında karşılaşabileceği sorunları biliyormusun?
para verip sokağa atılıyor diyenlere gelince bunun yüzde oranını biliyormusun?
0
iki yüzlük
(17.06.11)
Duyuru sahibinin fikrine katılmıyorum. Duyuruda hayvan satışı ile ilgili uygulama bu şekilde devam etsin.

Hayvanlar hukuken eşyadır. Ticarete konu olabilir. Mülkiyet konusu yapılabilir.
0
ahlakbekcisi
(17.06.11)
hayvanlar insanların kullanımına verildiği için bir sakınca yok bence.

binek hayvan ticareti yapılıyorsa evcil hayvan da yapılabilir.
0
muhammed kutalmis
(17.06.11)
@blatta hiberna
parayı cebe atıp, hayvandan bihaber kalmak hayvanseverlik değildir?nereden biliyorsun böyle olduğunu?belki ben görüşüyorum sürekli belki ben de gerekli kontrolleri yapıyorum vereceğim kişi için?
rumuzumu yargılıyorsun,satışı yargılıyorsun,hayvanseverliğimi yargılıyorsun,hayvan vereceğin yerin kedi bakmış olup olmamasından,bakıp bakamayacağını yargılıyorsun,lütfen kedimin sevişmesine karışma.
0
iki yüzlük
(17.06.11)
(git: 143377) internet kullanicilarina kapaliymis actim.
0
compumaster
(17.06.11)
sona kadar destekliyorum ey türkiye cumhuriyeti vatandaşları artık kabul edin ve bilinçlenin zaman akıyor artık eskisi gibi değil hayvandan çok insan var artık nesilleri git gide tükeniyor geçende bir alış veriş merkezinde hayvan dükkanına girdim (giriş amacım orada bulunup prim yaptırmak değil !! tam tersi anne bana şunu allll anneeeneğaaaee diye direten çocukların veya diğer müşterilerin duyabileceği bir şekilde yazık bunları küçücük kafeslere mahkum ediyorlar hareket bile edemiyorlar gibi cümleler kurup vicdanlarına seslenmek)özür dilerim uzattım papağanların kafesinin altında bir de utanmadan ne yazmışlar akılları sıra müşteriyi bilgilendirmeyi de ihmal etmiyorlar -ana vatanı güney afrika ! yahu elini vicdanına koy göz yaşlarımı zor tuttum konudan saptım biliyorum anlatmak istediğim bu ve bunun gibi oluşumlara hiç bir şekilde izin vermeyelim arkadaşlar gittikçe çoğalan hayvan ticareti beni üzüntüden kahrediyor hiç olmassa bu platformda barındırmayalım bir şeyler yapalım ! bu arada yunuslar için açtığım show tv kınama duyurusu sistem geri alınma kurbanı oldu adminlerden ricam bellekteyse o zavvalı hayvanlar için tekrardan yayınlanması sevgiler ..
0
benzin
(17.06.11)
Öncelikle hayvan bir eşyadır, insanların kullanımına verilmiştir vs gibi yorumları ağzım açık okuyor ve onlara cevap dahi vermek istemiyorum. bu görüş hayvanlara tecavüz edenlerin düşüncelerini de meşru kılıyor, eşya gibi gördüğün ve senin üstün olduğunu düşündüğün her şeye istediğini yapabilirsin sonucunu çıkartıyor. siz insansanız ben değilim, söylemek istediğim tek şey bu.

ikincisi yasalar her zaman doğru olanı öngörmezler. yasalar değişim içerisindedir ve o toplumun gelişmişliği ile doğru orantılı olarak, hükumetine göre de değişiklik gösterir. aynı yasalar, internet yasaklarına da izin veriyor, zamanında töre cinayetlerini de hafifletici neden olarak sayıyordu. yine bir arkadaşın dediği gibi, kadını tecavüzcüsüyle evlendirmeye izin verip tecavüzcünün ceza almasına da izin vermeyebiliyor (ki bu durumda baskı sonucu kadın genellikle evlendirtiliyor, hatta bu nedenle evlenmek için tecavüz edenler bile var). kısaca, yasayla aklileştiremezsiniz, vicdanınıza ve insanlığınıza danışmanız gerekir çoğu zaman. bunu bir hukukçu olarak rahatlıkla her yerde dile getirebilirim. ayrıca bunun oylamasının yapılıp yapılmaması da demokrasiye hizmet etmez, insanın çıkarlarına hizmet eder, hayvanlarıınkini hiçe sayarak.

soranlara: sokaktan sahiplendiğim 4 ayaklı bir oğlum var, kısır ama cinsel hayatı da var, o dürtüsü devam ediyor, yalnızca çocukları olmayacak. etrafta zor koşullarda hayata tutunmaya çalışan binlerce akranı varken ve öncelikle yaşayanların kurtulması gerekirken yenilerin hayata gelmesine gerek yok. onlara ayrı ve rahat bir yaşam alanı sağlamadan üretimine katkıda bulunmak büyük haksızlık. kaldı ki bu konu dışı bir tartışma. konu HAYVAN SATIŞININ EKŞİ DUYURUDA YASAKLANMASI.

son olarak, ben konuyu oylama olarak değil, tepki olarak açtım ve duyuruyu bu sorun çözülene kadar boykot ettiğimi belirttim. gerekirse oylamaya dönüştürülebilir, bu moderatörlerin bileceği iş. aksi düşüncelere -ilk paragrafta bahsettiğim insanlık yoksunu olanlar hariç- saygılı olsam da, kendi tepki duyurumda, çağrıma destek verenlere tik atıp, diğerlerine tik atmama hakkımın olduğunu düşünüyorum.
0
🌸vejeteryan vampir
(17.06.11)
Ben de emeği geçen herkese ve duyarlılığından ötürü duyuru yönetimine çok teşekkür ederim.
0
🌸vejeteryan vampir
(17.06.11)
zafer direnen emekçilerindir?
0
koskoca devletin adi osmanli lan
(17.06.11)
moderasyon olarak teşekkürlerinize ricayla karşılık veriyoruz.

bir de bir noktayı düzelteyim, barınaklara bağış şartını ilk sunan değerli galadnikov'du. minnetlerimiz galadnikov'a :)
0
deckard
(17.06.11)
@vejeteryan vampir

"Öncelikle hayvan bir eşyadır, insanların kullanımına verilmiştir vs gibi yorumları ağzım açık okuyor ve onlara cevap dahi vermek istemiyorum. bu görüş hayvanlara tecavüz edenlerin düşüncelerini de meşru kılıyor, eşya gibi gördüğün ve senin üstün olduğunu düşündüğün her şeye istediğini yapabilirsin sonucunu çıkartıyor. siz insansanız ben değilim, söylemek istediğim tek şey bu."

şu paragrafı yazan insanın ruh sağlığı bozulmuştur. hayvan bir eşya diyen kim ben göremedim yazılarda. fakat insanın kullanımına verilmiştir sözünü kullandım ben. mesela bıçak da insanın kullanımında, onu tutup da anüsüne sokanları normal olarak mı addedeceğiz ? senin "çıkarttığın" şeyler hiç normal şeyler değil. ya aşırı naif ve kırılgan bir romantik yapın var ya da tam tersine psikopattın da biraz düzeldin. ben insansam sen de insan olabilirsin. insanın düşüncesi farklı diye ne kendini ne başkasını insan olmamakla itham etmemeli taraflar bence.
0
muhammed kutalmis
(18.06.11)
(9)

akp'nin sağlık politikasından memnun olan var mı?

jimicik
bütün bildiklerimi bi kenara bırakıp akp'ye ilk defa görmüş gibi bakmak istiyorum. insanların özellikle sağlık konusunda akpye niye bayıldığını anlamak istiyorum. tam olarak ne yaptı da milletin sağlık çilesi 'bitti' ? tabipler birliğinin 50 yalan yazısını da okudum. e noluyor o zaman? birinin hasbe
bütün bildiklerimi bi kenara bırakıp akp'ye ilk defa görmüş gibi bakmak istiyorum. insanların özellikle sağlık konusunda akpye niye bayıldığını anlamak istiyorum. tam olarak ne yaptı da milletin sağlık çilesi 'bitti' ? tabipler birliğinin 50 yalan yazısını da okudum. e noluyor o zaman? birinin hasbelkader işleri yolunda gidiyor da bu da kulaktan kulağa mı yayılıyor? link olarak da gönderebilirsiniz bişiler..
0
jimicik
(17.06.11)
kabaca görünen;

hastanenin kapısında kuyruk için sürünmüyorsun. telefonla veya internetten randevu alıyorsun. bu da bir çile ama sabah 5'te hastane kapısına gidip sıra beklemekten bin kat daha iyi.
ayrıca gelir durumun çok iyi olmasa bile ise ufak şeyler için özel hastaneye gidip hemen muayene olabiliyorsun, çok fazla yük olmuyor.

insanların baktığı da bu çünkü doktorların çalışma saatleri, prim sistemi, özel hastanelerin devlet bütçesine getirdiği yük insanları doğrudan etkilemiyor.
0
serseri marti
(17.06.11)
öncelikle akp'ye oy vermedim.
eksiklikler var. ama yaptıklarını görmezden gelemiyorum. önceleri ssk'lıysan üniversite hastanelerine gitmek zulümdü. önce ssk hastanesine git, ardından sevk verirse doktor, aldığın sevk ile üniversite hastanesine git. karneden şu kadar, sevkten şu kadar fotokopi çektir. onları alıp dekanlığa git. sonra bilgi işleme dön. en sonunda da doktora git ya da tahlilini yaptır. şimdi ise direkt gidilebiliyor. üniversite hastanelerinin yükünü arttırmıştır muhtemelen ama önceden beri takipte olan hastalar için büyük kolaylık.
ilaçların normal eczanelerden alınması da büyük kolaylık. öbür türlü olsaydı hastanenin içindeki eczaneden almak gerekirdi. bu da uzun sıra demekti. hastalar rahat etti ama eczacılar ödeme yüzünden zorluk çekebiliyorlar. ya geç ödeniyor, ya sistem çöküyor, ya rapor sistemi değişiyor vs. vs.
özel hastaneye gitmedim ama gidenlerden duyduğuma göre ciddi farklar alınıyor.
bir de hastalardan muayene ücreti tahsilat meselesi var. işi bilmeyen hastalar nedeniyle eczacıların canı sıkılıyor.

hem iyi hem kötü yönleri olan bir sistem bence...
0
sutlu nescafe
(17.06.11)
ben politikalardan genel olarak memnunum.doktorların tavırlarından hala genel olarak memnun değilim.ama bence bu da zamanla düzelecek.
icraatlar için :
www.akicraatlar.com
0
memoxlarge
(17.06.11)
doktorları pek çok poliklinikte hizmet etmeye zorluyorlar.
evet hizmet var ama doktorlara uygulanan politika hizmet kalitesini düşürüyor.
örn. uzman psikiatrlara gece acilde nöbet yazıyorlar mesela ve acile gelen hastaya anatomik uzmanlık gerektiren bir tedaviyi yapmasını istiyorlar.
gece gırtlağınıza bir şey kaçsa acilde sizinle KBB uzmanı mı yoksa psikiatr mı ilgilensin istersiniz?
Yine henüz uzman olmamış, uzmanlık sürecindeki asistanlara uzman muamelesi yapılıyor ve onlar da her şeyi tam öğrenmeden hastaya bakıyorlar.
özel hastanelerde de artık ücretsiz tedavi olunabildiği için -sgk, vs ile- oralar da devlet hastanesine dönmüş durumda. kimi polikliniklerde kuyruklar ve kalakabalıklar var.
ideal olan nedir bilmiyorum ama bu değil.
uzun vadede hastaların sağlığa kavuşma oranı azalacaktır.
0
9kuyruklukedi
(17.06.11)
ilaç almak eskiye göre cok kolay.

eski ile yeniyi biraz kıyaslamak gerekirse.
fakirlik belgesi, yeşil kart olanları hariç tutarsak.
eskiden cok az para veriyordun. fakat ne muayene olabiliyordun ne de ilaç alabiliyordun.(saatlerce günlerce koşturursan alabiliyordun tabi)

şimdi ise bir miktar para ödüyorsun fakat hem özel hastanede, hem devlet, üniversite v.s. hastanelerde fazla sıra beklemeden muayane tedavi olabiliyorsun.
ilaç işi hepten kolay zaten, eczacılar evine, işyerine bile ilaç getiriyor.
eskiden ssk hastanelerinden ilaç almaya çalışmış biri varsa ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.
0
nuisance
(17.06.11)
geçenlerde bir tanıdığımın 80 yaşındaki babası düşüp kalçasını kırdı. biliyorsunuz ki kalça kırığı özellikle yaşlılarda çok rastlanan bir şeydir. ve genelede sonrasında da maalesef toparlanamıyorlar zaten.

ameliyatla protez takılması gerekti. fakat o protez hastanede bulunmadığı için kırık ağrısı çeken adamı 20 gün hastanede bekletmeye kalktılar.

ilk önce bir hafta dendi, sonra 10 gün, sonra da 20 gün.
durumları iyi olduğu için özel hastanede yaptırdılar ameliyatı.
ama durumu iyi olmayan biri olsa 20 gün, belki bir ay o protezin gelmesini bekleyeceklerdi. adam ağlıyordu çıkarın beni burdan özel hastanede çok pahalıysa kredi alalım duramıyorum ağrıdan diye.

şimdi aile hekimi diye bir şey çıktı, çok iyi çok hoş, ama ben sağlık ocağından bir farkını göremedim. yani zaten sağlık ocağına da gidebiliyorduk. üstelik ilaç yazdırma konusunda da değişiklik yaptılar.

eskiden vitamin, passiflora vb gibi şeyler yazdırılabiliyordu. şimdi yazdırılmıyor ve onlara da sınırlama getirildi.

üvey babam safrakesesi ameliyatı oldu marmara üni hastanesinde. ameliyat hakkaten çok başarılıydı ve oda falan da çok temizdi. ama adamın safrakesesindeki taşlar karaciğer kanalını kapamış. sarardı ve turuncuya döndü resmen, 5 ay sonrasına ultrason randevusu verebiliyorlardı sarılıktan perişan olmuş adama.

gidip çatır çatır 100 küsur ya da 200 küsur liraya (hatırlamıyorum) biz kendimiz yaptırdık.

yani bana göre biraz göz boyamaca var işin içinde.
görüntüde pek havalı, ama içi boş maalesef.
sadece sıra konusunda falan söylendiği gibi eskiye oranla değişiklik var.
onun dışında tırt. ama kapıya gelen akpli kızlar sağlık alanındaki gelişimlerden açıyordu konuyu seçimlerden önce. millet de pek güzel oldu çok güzel oldu bilmemne diye yutuyor işte.
0
blatta hiberna
(17.06.11)
evet hemen muayene olunabiliyor. ama süresi 5 dakikayı geçmiyor.
en kötü durum bence üniversite hastanelerinde. oh süpper sonunda proflara muayene oluyorum diyen büyük bir kesim var. ama gidip görülürse herkes buralarda. tansiyon ölçtürmeye acile gelen var. insanlarımız ne yazık ki sağlık ocağı-hastane-araştırma hastanesi sıralamasını bilmiyor. buna kesinlikle bir çözüm bulunması gerekir. eskiden en az 30 dakika olan muayene saati artık 5-10 dakika arasında. hızlı hizmet ama kalitesi süpheli.
0
eli eli lema sevaktani
(17.06.11)
küçük şehirlerdekiler daha rahatlamış olabilir belki, hemen randevu alıp muayene olabiliyorlardır. ama büyük şehirlerdeki hastanelerde çzellikle büyük hastanelerde hala çile devam ediyor. internetten ya da telefonla randevu almak zor. randevu saatinden on dakika önce gidip de işini halleden görmedim ben, millet yine sabahın köründe gidiyor. düzenli takip eidlmesi gereken hastaya en erken 6 ay sonraya randevu verilebiliyor. hala sabahın köründe gidip sıra alıyorlar, hala birden fazla yerde sıraya giriyorlar. özel hastanelerde çok az farkla muayene olunabiliyor ancak oralar da devlet hastanesi gibi, kayıt yaptırmak için uzun süre sıra bekliyorsunuz, millet kavga ediyor falan (benim gittiklerimde en azından öyleydi)
aile hekimliği konusundan biz memnunuz çünkü çok ilgili bir aile hekimiiz var ancak çevremden duyduğum çok kötü örnekleri de varmış o yüzden bişey diyemiycem.
0
kalimotxo
(17.06.11)
aldığı hizmetten memnun olan vardır, ona zorla hayır sen memnun değilsin diyemem. ki dönen dolapları ancak sektör içindekiler fark edebiliyor. onlar da durumdan nemalanmıyorsa. o yüzden beğenene bir şey diyemem. ama bu gidiş gidiş değil. sistem tamamen özelleşmiş ve para ile dönen bir hale getiriliyor. sözlükte, burada elimden geldiğince anlattım. fazla uzatmak istemiyorum. ama bu gidişle çok uzun olmayan vadede ne devlet hastanesi kalacak ne sağlık ocağı ne sgk. amerikanın kaçmaya çalıştığı sisteme koşuyoruz. inşallah yanılırım o ayrı ama gerçekten düşündükçe üzülüyorum.
0
cubuk kraker
(17.06.11)
(7)

pirelendim mi?

oku oku yazar ol
şindi, 3-4 gün önce bizim haşmetin(kendisi 2,5 aylık kedi olur) üzerinde dolanan minik siyah bi'şey gördüm yakalamaya çalıştım kaçtı gitti tüyleri arasında. ertesi gün bu haşere yine gözüme çarptı ve bu sefer aldım elimle parnağımın arasında ezdim ama bi açtım ki bu pıt fırladı yatağa. 5 cm. falan z
şindi, 3-4 gün önce bizim haşmetin(kendisi 2,5 aylık kedi olur) üzerinde dolanan minik siyah bi'şey gördüm yakalamaya çalıştım kaçtı gitti tüyleri arasında. ertesi gün bu haşere yine gözüme çarptı ve bu sefer aldım elimle parnağımın arasında ezdim ama bi açtım ki bu pıt fırladı yatağa. 5 cm. falan zıplaya zıplaya ilerlerken yine ezdim yok abi ölmedi şerefsiz parmağımı kaldırmamla yine pırtladı yatağın yanından aşağı kayboldu gitti. o gün bugündür görüşemedik bir daha.. ve ben 2 gecedir kaşıntı krizleriyle uyanıyorum. fakat ilk karşılaşmamız ya da öncesinde bizim oğlan hiç kaşınmıyordu hala da görmüyorum bütün gün kaşındığını. bütün gün hiçbirşey yok sadece uyurken kaşınarak uyanıyorum. gördüğüm haşere siyah bi'şeydi ve gugıldaki pire görsellerine benzemiyordu.(oha 1mm. bişey ama ayırt edebilir miyim ki?) kaşınan yerler öğlene kadar geçiyor ve büyük kızarıklıklar yok. sinek desem gece uyanıyorum ve bakınıyorum her yere onlarda yok..
ee ne ki bu ya?
0
oku oku yazar ol
(14.06.11)
psikolojik bence.
0
rurouni
(14.06.11)
hayvanlarla (pirelisi, hastası, kenelisi vb.) çok haşır neşir biri olarak ve zamanında yavru kedi üstünden pire ayıklamış biri de olarak aynı zamanda; ben de psikolojik olduğuna inanıyorum.

çünkü kucağımdaydı ve pire aşısı henüz yoktu, elimle ayıklayıp temizlemeye çalıştım, daha sonra aşı olunca da ölen pireleri üzerinden temizlemiştim. ben pirelenmedikten sonra, sen hiç pirelenmemişindir, merak etme.

kedine pire ve parazit aşısı yaptırmayı ihmal etme.
parazit aşısı dediğin zaten 4 5 liralık bir hap, o kadar.
0
blatta hiberna
(14.06.11)
(bkz: #19727552)
0
hardal
(14.06.11)
Evi iyice temizleyip -elektrik süpürgesi şart- eve raid haşerat savar gibi bişi koy, kendini de kediyi de bi güzel yıka. kaşıntın geçmezse önce dermatolojiye yine geçmezse psikiyatriye git.
0
9kuyruklukedi
(14.06.11)
iki buçuk aylık kediyi sakın yıkama.
0
blatta hiberna
(14.06.11)
@rurouni, blatta hiberna;

sadece o böceği gördüm ve pire zannettim diye kaşınmam mümkün mü peki? gece kalkıp bakıyorum kabarmış her yanım, kızarmış. fakat öğlene geçiyor dediğim gibi.. bunlar psikolojik olabilir mi?
bende ihtimal vermiyorum pire olabileceğine çünkü ufaklıkta hiçbirşey yok. ne kaşınma ne de pireye benzer bişey o günden beri bütün gün arıyorum üzerinde çünkü..
karmasını yaptırırken parazite gerek görmedi veteriner ay sonunda tekrar gideceğim olmadı versin onu da..

@hardal, evet okudum onu uygulamayı düşünüyorum yine de.

@9kuyruklukedi, odayı temizledim iyice. kediyi yıkamayı düşünmüyorum ama..
0
🌸oku oku yazar ol
(14.06.11)
kedi pireleri insana geçmez. en fazla ısırıp kaçarlar.

gerçekten pire olan bir ortamda olsanız, ve gerçekten o pireler sizi ısırsalar, çoğunlukla bacaklarınız kaşınırdı. gece kaşınırken uyanmaktan ziyade, eve geldikten bir müddet sonra kaşınmaya başlardınız.

korkmaya gerek yok, dışarı çıkmıyorsa, ev kedisinde zaten yoktur pire.
0
magara adami
(14.06.11)
(4)

Tombik et döner

neverletyougodown
Evde dünden kalma tombik et döner buldum içinde domates marul falan da var, bozulmuş mudur, yenir mi?
Evde dünden kalma tombik et döner buldum içinde domates marul falan da var, bozulmuş mudur, yenir mi?
0
neverletyougodown
(14.06.11)
buz dolabındaysa ısıtıp yiyebilirsin, ama dışarıda kalmışsa bir kokusuna falan bakmanı tavsiye ederim. ekşime falan yoksa yiyebilirsin gibi.
0
blatta hiberna
(14.06.11)
dışardaydı ya domatesler biraz kötü kokuyo
0
🌸neverletyougodown
(14.06.11)
Çok mecbur değilsen yeme bence, Yok ama cebinde para kalmadıysa evde yiyecek başka bişi yoksa domatesleri at üzerine biraz baharat serp ye. Ölmezsin.
0
pposeidon_1
(14.06.11)
kışın olsa bir şey olmazdı da, hava artık sıcak ve nemli. o yüzden bence de domatesleri at. ette bir sorun varsa tadından anlarsın zaten. dediğim gibi acımsı ya da ekşimsi bir tat varsa yeme. bence de ölmezsin.
0
blatta hiberna
(14.06.11)
(10)

domuz yağı

in vino veritas
bunu ingilizce nasıl söylüyoruz? resmi bir yazışmada kullanılacak dolayısıyla pig oil, pork oil ve türevleri pek geçerli değil. kullanılan terimini soruyorum.
bunu ingilizce nasıl söylüyoruz? resmi bir yazışmada kullanılacak dolayısıyla pig oil, pork oil ve türevleri pek geçerli değil. kullanılan terimini soruyorum.
0
in vino veritas
(14.06.11)
Genelde "lard" kullanılır.
0
Beni sizler yarattınız
(14.06.11)
2. seçenek pork fat olabilir.
0
sanat guresi
(14.06.11)
bacon'a domuz pastırması diyorlar.
0
oshamahue
(14.06.11)
sanat guresi+1

bana da pork fat daha iyi olur gibi geliyor.

lard, purified yani arındırılmış, işlenmiş domuz yağıdır. marketlerde margarine benzer paketlerde satılır. kullanılacağı yer önemli, pork fat daha kapsamlı bir kullanım olur.
0
pisiklet
(14.06.11)
şurada lard oil de var ama resmiyete uyar mı bilemeyeceğim.
www.britannica.com
0
saatgeceninonikisi
(14.06.11)
bütün bisküvi yani püskevit paketlerinde böyle bir yazı vardır. ordan bak bence.
0
mea maxima culpa
(14.06.11)
şu an ofis ortamında bakabileceğim şeylerin üzerine baktım burda sormadan zaten. fakat sadece türkçe içerik listesinin arkasından yazılmış, ingilizce kısımdan sonra böyle bir açıklama yok.
0
🌸in vino veritas
(14.06.11)
@mrtksn; googleda her çıkan doğru olmayabiliyor. misal, seslisözlükte bacon denmesi fakat bacon'ın domuz pastırması olması gibi. ben birebir kullanan ve doğru olduğundan emin olan biri varsa diye sormuştum. yoksa google ile eski dostuz.
0
🌸in vino veritas
(14.06.11)
ben de çevirilerimde lard'ı kullanıyorum. en uygun kelime o sanırım.
0
blatta hiberna
(14.06.11)
yurtdışındaki tedarikçi firmalarımdan ürünlerinin domuz yağı ve türevi içermediğine dair deklerasyon isterken kullanıcam.
0
🌸in vino veritas
(14.06.11)
(6)

yine bir kedicik sorusu, çok basit

bıdıbıdı
arkadaşlar biz kediciğimizi hani dişi sanıp da ona ciciş ciciş isimler bulmuştuk ya meğersem bizim kedi erkekmiş (bu sefer kesin, veteriner söyledi). ee napalım, sağlıklı ve hayırlı bir evlat olmasını dileyip bağrımızdan indirmedik. ama tabi ismini değiştirmek lazım.acaba bembeyaz erkek kedimize ne
arkadaşlar biz kediciğimizi hani dişi sanıp da ona ciciş ciciş isimler bulmuştuk ya meğersem bizim kedi erkekmiş (bu sefer kesin, veteriner söyledi). ee napalım, sağlıklı ve hayırlı bir evlat olmasını dileyip bağrımızdan indirmedik. ama tabi ismini değiştirmek lazım.

acaba bembeyaz erkek kedimize ne isim koysak? çok uyumlu, uysal söz dinleyen bir yapısı var. uysal mı koysak dedim ama daha yaratıcı fikirlere de ihtiyacım var. hepiciğinize çookk teşekkür ediyor muck muck öpüyorum.
0
bıdıbıdı
(13.06.11)
murphy, romeo, alex, einstein, max, mario, tesla, thor, lucky, lord,..:D aklıma gelenleri yazdım vallahi :)
0
Cimo
(13.06.11)
benim kedilerimin adı hep yiyeceklerle ilgili olsa da (havuç, ponçik, lokum, köfte vb gibi), insan isimli kedilere bayılıyorum.

osman, hüsnü, lütfü, kamil, tayyar, ökkeş, ruhi, rıfkı, süha vb. gibi örnekler olabilir mesela.
0
blatta hiberna
(13.06.11)
tevfik
0
9kuyruklukedi
(13.06.11)
nyan ?

nyan.cat
0
Sir.Fitih
(13.06.11)
bana da veteriner dişi demişti ve adını aykız koymuştuk, fakat kısa süre içinde hakikatin öyle olmadığını anladık ama artık adına alışmıştı :(

hayvanlara isim verirken tek ya da iki heceli olmasına ve bazı harfleri kullanmaya özen göstermek gerekiyor. hangi harfler dersen bunu google'a sormalısın.
0
kayranin kedisi
(13.06.11)
paşa
0
surprise
(13.06.11)
(2)

Kedi Tüy Dökme?

calimdor
arkadaşlar bahçede büyüttüğümüz kedi, arada eve giriyor falan. onun bi koltuğu var orda uyuyor cart curt. neyse ama aşırı tüy döküyor, 3 senedir falan besliyoruz hergeleyi ama acaip bir tüy dökümü var. dokunduğum gibi saç gibi tüy geliyor elime. havada falan da uçuşuyor tabi tüy.parazit aşısı falan
arkadaşlar bahçede büyüttüğümüz kedi, arada eve giriyor falan. onun bi koltuğu var orda uyuyor cart curt. neyse ama aşırı tüy döküyor, 3 senedir falan besliyoruz hergeleyi ama acaip bir tüy dökümü var. dokunduğum gibi saç gibi tüy geliyor elime. havada falan da uçuşuyor tabi tüy.

parazit aşısı falan yaptırdım ama yine de insan kıllatıyor tabi hoşuma gitmiyor havada tüylerin uçuşması. şöyle tüy dökümünü azaltacak ya da bitirecek bir ilaç falan var mı tavsiye?
0
calimdor
(12.06.11)
bahar geldiği için normaldir. kullandığın mama whiskas gibi bir şeyse o da tüy dökümünü arttırabiliyor. daha kalitelisini alabiliyorsan onu almayı dene.
aşısı varsa endişelenmene gerek yok, ama bu mevsimde tüy dökmesi normal.
ama mesela tıraş ettirebilirsin uzun tüylüyse.
0
blatta hiberna
(12.06.11)
Merak etmeyin bu mevsimde çok normal kedinizin tüy dökmesi. Bahçeye çıktığınızda ara sıra tüylerini tararsanız daha iyi olur.
0
marcelle
(12.06.11)
(10)

göz ameliyatı

kareli defter
merhabalar.. gözlerimde miyop+astigmat sorunu var. gözlükten sıkıldığım için lens kullanmaya karar verdim ve doktora numara almak için gittim. ancak bana, lens olayı hikaye, kayacak falan, ameliyat ol kurtul, dedi.merak ettiklerim şunlar:-bildiğiniz iyi bir merkez var mı?-ameliyat deneyimi olan var
merhabalar.. gözlerimde miyop+astigmat sorunu var. gözlükten sıkıldığım için lens kullanmaya karar verdim ve doktora numara almak için gittim. ancak bana, lens olayı hikaye, kayacak falan, ameliyat ol kurtul, dedi.
merak ettiklerim şunlar:

-bildiğiniz iyi bir merkez var mı?
-ameliyat deneyimi olan var mı?
-doktor ya da hastane seçerken nelere dikkat etmeliyim?

ilginiz için şimdiden teşekkür ederim..
0
kareli defter
(09.06.11)
(bkz: lazerle göz ameliyatı)

bilgisi olanlar detaylıca yazmış, aramaya inanalım
0
ozmania
(09.06.11)
nasıl doktormuş ki o, doktorlar genelde ameliyatı önermiyorlar. arkadaş ticari kaygılar gütmüş sanıyorum.
gözlükten sıkıldıysan öncelikle lens kullan, cidden yapamıyorsan ameliyat yaptırırsın.
bir de numara kaç?
0
kumralbiada
(09.06.11)
yok bu doktor, ben yapamam, dedi zaten. para kazanmak için söylemedi yani. 1.75 benim gözlerim. doktor, astigmatım olduğu için lensteki kaymaların sorun yaratacağını düşündü. astigmat numaraları 75'er artıyomuş ya, zaten birebir uyanını bulamayacaksın, dedi.
ozmania, uyarın için teşekkür ederim. sözlükte ''göz ameliyatı'' diye aratıp başına lazer kelimesini koymayı akıl edemedim :))) hemen okuyorum.
0
🌸kareli defter
(09.06.11)
benim de aynı miyop astigmat problemim var.
boşa para harcama ameliyata vs. tak lensi kurtul.
benim goz doktorum gozluklu zaten. :) adam kendine yaptırır. (ya da terzi sökük mü giyer lan?)
0
ewet
(09.06.11)
astigmati bilmiyorum da, tecrube ettigim miyop uzerinden konusayim. 1.75 lik goz icin ameliyat olmaya deger mi acaba?
bir de doktorun ben yapamam demesi ilgincmis. techizati mi yok? goz doktoru dedigin ayni zamanda cerrah olur ve kesip bicebilir diye biliyorum ben.
0
magara adami
(09.06.11)
bir ilçede yaşıyorum da.. buradaki özel hastaneler bile istanbul-ankara-izmir standartlarında hizmet vermiyorlar.. doktor da antalya (yakın olduğu için) ve izmir' e gitmemi bu nedenle önerdi zaten.. ama evet yaa.. bi lens deneyeyim önce di mi.. olmazsa düşüneyim ameliyatı..

(orada sakın bi şey yeme, önce arkadaşların yesin, onlara bi şey olmazsa sen ye -siti ana/vizontele)

:)
0
🌸kareli defter
(09.06.11)
1,75 (miyop için) ameliyat olmaya değer bir numara değildir. ayrıca göz hekimleri lazerle göz ameliyatında astigmatın sıfırlanacağına genelde inanmazlar.

gittiğiniz hekim sizi ameliyat için başka hekime yönlendirip, bu sebeple diğer hekimden komisyon alacak olma olasılığı oldukça yüksek. ayrıca astigmat-miyop kombinasyonu olup numara küçük olduğu için ameliyatın başarı yüzdesinin düşme olasılığı yüksek bu da gittiğiniz doktorun başarısını etkilememiş olacak.
0
elenika
(09.06.11)
yani belki kişisel tercih meselesi, ama ben 4 miyop, 1,75 astigmatlı bir kişiyim. lens ve gözlük kullanıyorum. gözlüğümde astigmata uygun cam var, ama lensim sadece miyop, çünkü astigmat için olanlar iki katı ve ben lens kullanmaya başladığımda daha yoktu buralarda sanırım.

miyop lensle düzelince, astigmat sorunu falan da yaşamıyorum şahsen.

lens denemeni öneririm. öğrenme evresi zor olabilir, ama yılma.
öncelikle aynada karşıya bakarken gözünün akına dokunma egzersiziyle başlamanı tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(13.06.11)
bu göz doktorlarının hepsinin gözlüklü oluşu beni lens ve gözlüğe inandırdı. gözde hissedilmeyen lensler var. sen biliyn.
0
9kuyruklukedi
(13.06.11)
ben ilk çıktığı zamanlar olmuştum daha 8-9 yıl olmuştur 3.75 ti yanlış hatırlamıyorsam numaram ilk gün ağrılarını saymazsak çok memnun kaldım çok fazla dikkatli davranmamama rağmen bu zaman kadar zorunlu bi gözlük kullanma ihtiyacı hissetmedim nadiren kullanıyorum artık daha da geliştirdiler bana kalsa ameliyat olurdum.
0
psikoceo34
(17.06.11)
(9)

cilt çatlakları?

night fury
ani kilo alıp verme problemi yaşadığım için haliyle vücudumun bazı yerlerinde cilt çatlakları oluşmaya başladı. bu çatlakları yok etmek mümkün mü? bir tedavi yöntemi var mıdır?
ani kilo alıp verme problemi yaşadığım için haliyle vücudumun bazı yerlerinde cilt çatlakları oluşmaya başladı. bu çatlakları yok etmek mümkün mü? bir tedavi yöntemi var mıdır?
0
night fury
(26.04.11)
kesin bir çözüm yolu olmamakla beraber aktarlarda bunun için satılan yağlar var. o yağlarla yapılan masajlar faydalı diyolla.
0
in vino veritas
(26.04.11)
@veritas, bahsettiğin yağların bir adı var mı? çatlakların oluşumunu engelliyor mu?
0
🌸night fury
(26.04.11)
badem yağı, kayısı yağı zeytin yağı filan gibi yağlar. aktarlarda tek tek de bulabilirsin. cilt çatlakları için dediğinde de veriyorlar zaten. oluştuktan sonra gidermekten ziyade, oluşumunu engellemek açısından daha faydalı olurlar kanımca.
0
in vino veritas
(26.04.11)
Kakao yağı çatlakları önlüyor diye biliyorum.Ama siz yine de bir sorun doktorlara.
0
free bird
(26.04.11)
dr. kardeşime lierac'ın çatlak serumunu önermişti.
0
josephinebrunsvik
(26.04.11)
oluşan çatlaklar hiç bir şekilde geçmiyor. tıp bunun bir tedavisini bulamadı sanırım. ama kakao yağı bire bir. şöyle bir karışım uygula kendine: kakao yağı ve tatlı badem yağı. bunları bire bir karıştır. ama içine zeytinyağı, fındık ve kayısı yağı da ekleyebilirsin. çok iyi koruyorlar. ya da vazeline adlı markanın kakao yağı var. onu dene, sonra bizimle paylaşabilirsin. ama the body shop'tan kakao yağı var o da çok hoş kokuyor ve gerçekten çok kaliteli. o daha güzel olabilir hatta. diğer karşım yağlar çok yağlı olabiliyor.
0
bıdıbıdı
(26.04.11)
lierac'ın serumu ile beraber kremi de var. elancyl'in de bi çatlak kremi var.. bir de mustela'da var çatlak kremleri 2-3 çeşit.
0
merena
(27.04.11)
Benim de vardı bir zamanlar, birkaç seneye geçti.
geçiyorlar, boşver eskileri.
yenileri önlemeye bak.
0
brnnn
(27.04.11)
sanılanın aksine bir çözümü var.

lierac çok çok etkili, evet.
ama eğer çok ciddi bir sorun varsa (benimki öyleydi) güvenilir bir doktora mezolift yaptırabilirsin.

doktorun gözlerini dolduracak kadar kötü bir durumdaydım ve 1,5 aylık tedavi sonucunda yüzde 90'ı geçti. yani "yok oldu" beyazlamadı.
ama bunun etkili olabilmesi için yeni çatlak olması lazım. yani kırmızı ya da morumsu renkte. aynı zamanda bu pahalı bir çözüm tabii.

lazer denemedim, ama bildiğim kadarıyla tek seans yapılıyor ve 250-500 arası ve onda da çatlakların yeni olması gerekiyor.

ayrıntılı bilgi için özelden yardımcı olabilirim.
0
blatta hiberna
(16.06.11)
(8)

erkek kedi kisirlastirma

vercingetorix
arkadaslar, ankara cayyolu ya da bahceli civarinda en uygun ucrete nerede yaptirilir bu operasyon? esasen yenimahalle belediyesi bayagi ucuza yapiyormus ama nasildir orasi bilen var mi? bir de randevuyla falan gidiliyormus galiba? araya haftasonu da giriyor. off..
arkadaslar, ankara cayyolu ya da bahceli civarinda en uygun ucrete nerede yaptirilir bu operasyon? esasen yenimahalle belediyesi bayagi ucuza yapiyormus ama nasildir orasi bilen var mi? bir de randevuyla falan gidiliyormus galiba? araya haftasonu da giriyor. off..
0
vercingetorix
(22.01.11)
kedi daha önce çiftleşti mi?
0
lorenzen
(22.01.11)
maalesef hayir ama yapacak bir sey yok, her yere isiyor, canimiz cikiyor..
0
🌸vercingetorix
(22.01.11)
hayvanı bir başkalarıyla çiftleştir de öyle kısırlaştır. mevsimi geldi zaten. azcık sabret. bi tatsın onu hayvancağız. çocuğu falan olsun. yazık cidden.
0
lorenzen
(22.01.11)
elxa aynştaynmış. onu dinle.
benim mantığıma göre yanlış. karar senin tabi.
ayrıca burası herkesin fikrini söylediği bir ortam. hatırlatmakta fayda var. benim düşünceme göre kediyi çiftleştirmeden kısırlaştırmak çok yanlış. niye bu batıyor onu anlayamadım.
0
lorenzen
(22.01.11)
merhabalar,

erkek kedilerin kısırlaştırılma süreci daha kolay oluyor.
ortalama iki günde atlatıyorlar, bir endişeniz olmasın.
belediyeye gidip orada yaptırırsanız mutlaka ameliyathanenin temizliğine bakın ve ameliyat süresince orada bekleyin.
elxa zaten yeterince bilgi vermş bu konuda.

kendimi tutamayarak ben de bir şey söylemek istiyorum.
hayvanların istediği gibi çiftleşip üreyebildiği bir dünyada yaşayabilecek olmak çok güzel olurdu, ama kısırlaştırma işlemi uzun vadede genel olarak hayvanların iyiliği içindir. çünkü ev arayan ve zor durumda olan yüz binlerce kedi ve köpek var. bu maalesef ülkemizde var olan bir sorun. elbette çiftleştirebilecek olmak çok güzel olurdu, ama olan o yavrulara ya da başkalarına oluyor.
günde en az 40-50 tane muhtaç yavru kedi ilanı görüyorum.
şu durumda onlardan birine yardımcı olmak, yenilerinin dünyaya gelmesine aracı olmaktan hem toplumsal olarak, hem de hayvanları olabildiğinde koruyup kollamak adına daha mantıklı ve doğru olacaktır.

sevgiler.
0
blatta hiberna
(22.01.11)
ya bu kedi ve köpekler zaten sokakta yani doğada yaşayan hayvanlar değil mi? sen evine duygusal mastürbasyon için kedi, köpek vs. al. ondan sonra sıkıl sokağa bırak. hazıra alışan hayvan da sokaklarda yaşayamasın, yardıma muhtaç olsun.
fakat yeni doğan bir kedi sokakta yaşamayı öğrenir gibime geliyor. bunlar uyum sağlayabilen hayvanlar. sen eve al, süt ver büyüyünce de sokağa sal tabi ölür. ayrıca kediler ve köpekler sokakta da beslenebiliyor. bizim binada 30 küsür kedi ve bir o kadar da köpek besleyenler var sokakta. hiçbiri de ölmüyor hayvanların. he tabi kedi ve köpek sahipleri benim mantığımı yanlış bulurlar büyük ihtimal. onlar da haklı.
yine de ''amaan nasıl olsa yavrusu olsa ölecek. yardıma muhtaç da çok kedi var. biz bunu kısırlaştıralım'' diye düşünmek yanlış geliyor işte. doğanın kanununa aykırı.
0
lorenzen
(22.01.11)
lorenzen sen daha önce sokakta beslediğin kedinin araba altında kalışına şahit olmamışsın.
0
niphrodel
(22.01.11)
çok teşekkürler arkadaşlar cevaplarınız için. lorenzen, herkes burada her şeyi söyleyebilir, ama söylediği şeyin içeriğine ve söyleme şekline göre de muamele görür. benim sorduğum soruyla alakasız cevap verdiğiniz ve sen diye hitap ettiğiniz için size de teşekkürler.

elxa: maalesef o kediyi uyutmuşlar... size haber verecektim ama içim el vermedi.
fiyatları da öğrenince haberdar ederim sizi.
0
🌸vercingetorix
(22.01.11)
(2)

Akkusativ - Dativ - bi anlatıverin be canlar

busuta
alamanca kursuna başladım ama iyice karıştı bunlar , şöyle en basit şekilde anlatacak biri olsa ne güzel olurdu (: kaynak gösterseniz de olur danke !
alamanca kursuna başladım ama iyice karıştı bunlar , şöyle en basit şekilde anlatacak biri olsa ne güzel olurdu (: kaynak gösterseniz de olur

danke !
0
busuta
(07.09.10)
akkusativ belirtme -i hali, dativ yönelme -e hali .. böyle bişeydi sanırım. oturup ezberliyceksin aldığı şekilleri. öğrendikten sonra konuşurken unutuyosun ama pek işe yaramıyo.
0
entropik
(07.09.10)
akkusativ -i, dativ -e haline yakın gibidir türkçeyle karşılaştırılınca. ama tam olarak kesin böyledir diyemiyoruz maalesef. hangi fiillerden sonra akkusativ, hangi fiillerden sonra dativ geldiğini ezberlemekten başka çare yok, çünkü türkçeye ters düşen örnekler de oluyor.
bunun dışında artikeller için:

nominativ akk dat

der den dem
die die der
das das dem

şeklinde bir şemayla yardımcı olmaya çalışayım.
daha dallanıp budaklanmak gerekirse mesaj atabilirsin.
0
blatta hiberna
(07.09.10)
(5)

kulaklık

emrekksal
Kulaklıga bır ton para vermısımdır hepsınınde tekı bozulup cope gıdıyor! evet sımdı 30 lırayı asmayacak ve benı 4 5 ay ıdare edecek bır kulaklık arıyorum.sesı net ve yuksek versın markanın bır onemı yok.varmıdır boyle bır kulaklık?
Kulaklıga bır ton para vermısımdır hepsınınde tekı bozulup cope gıdıyor! evet sımdı 30 lırayı asmayacak ve benı 4 5 ay ıdare edecek bır kulaklık arıyorum.sesı net ve yuksek versın markanın bır onemı yok.varmıdır boyle bır kulaklık?
0
emrekksal
(08.01.10)
dnr de bulabileceğin 10-20 tl arası ( modelini bilmiyorum ) senheiser kulaklık işini görür
0
cnky
(08.01.10)
Kulakdışı arıyosan: www.bimeks.com.tr
0
HaNeDaN
(08.01.10)
gittigidiyor'daki çakma sennheiser'lar şahane bence.
0
kibritsuyu
(08.01.10)
hepsiburada'da geçen gün kendime anlattığına benzer bir kulaklık bakmıştım. o fiyat aralığında bir sürü sennheiser var, haberin olsun.
0
blatta hiberna
(08.01.10)
haneden bilgisayar kulaklıgı degıl mı?ben creatıve zen ıcın bır kulaklık arıyorum...
0
🌸emrekksal
(08.01.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.