Giriş
(5)

Master a başlayana kadar ingilizceyi geliştirmem lazım?

merkezefendi
Arkadaşlar mühendislikten mezun oldum fakat sosyal bilimler alanında master yapcam. aslında eylül ayında başlıcaktım ama bi sosyal bilim masteri için yeterli görmedim kendimi ve şubata erteledim.şubata kadar bu dil mevzusunu çözmem lazım.üni de hazırlık okudum öyle böyle geçtik bölüm de 30% ingilizc
Arkadaşlar mühendislikten mezun oldum fakat sosyal bilimler alanında master yapcam. aslında eylül ayında başlıcaktım ama bi sosyal bilim masteri için yeterli görmedim kendimi ve şubata erteledim.

şubata kadar bu dil mevzusunu çözmem lazım.

üni de hazırlık okudum öyle böyle geçtik bölüm de 30% ingilizceydi orda da dersleri verdik ama hala yetersizim. en son YDS ye girmiştim geçen baharda. az biraz çalışıp 60 almıştım, ielts e girsem mesela tahmini 5 alırım

şimdi masterda adamlar bana haftalık 500 sayfa okuma vercek ingilizce. şu halimle beceremem bu işi ve bu master da başarılı olmak istiyorum.

seviyem intermediate seviyesinde hani biraz zorlasam upper i yakalayabilirim belki.

özellikle readingimi ve writingimi geliştirmek istiyorum. yabancı sitelerden haberler okuyorum ama her haberin yaklaşıp 60-70% ını anlayabiliyorum sözlükten de yardım alarak.

önümde 6-7 ay var. nasıl halladebilirim bu işi?

baştan grammer mi kasayım yoksa haberler üzerinden mi gideyim ielts in reading-writing kısımlarına mı çalışıyım?

her türlü öneriye açığım...
0
merkezefendi
(21.08.14)
moralinizi bozmak gibi olmasin, ama haber sitelerindeki haberlerin %60-70'ini anliyorsaniz seviyeniz intermediate degildir, ozellikle o bolumleri de yardim alarak anliyorsaniz. dil bilginiz hakkinda durust olun, ve ona gore bir plan yapin. iki onerim olabilir bu konuda:

1- master yapacaginiz alanla ilgili anlasilmasi basit kitaplar bulup, subat ayina kadar bu kitaplari okuyabilirsiniz. hem sosyal bilimler terminolojiniz gelisir, hem de anlamadiginiz kisimlari bir bulmaca gibi cozmeye, bu yolla gramerinizi gelistirmeye calisirsiniz.

2- dil bilginize gercekten guvenmiyorsaniz, bastan gramer calismaya baslayabilirsiniz. her dilde boyle midir bilmiyorum, ama ingilizce'deki en onemli sey pratik yapmak. ne kadar cok okursaniz, ne kadar cok konusursaniz/yazisirsaniz o kadar basitlesiyor her sey. matematik calisir gibi dil calismak genelde cok fayda saglamiyor, en azindan benim tecrubem boyleydi. iyi ingilizce bilen birilerini bulun, onlarla ingilizce konusmaya calisin. bir seyler dusunuyorsaniz, o dusuncenizi ingilizce'ye cevirmeye calisin. ceviremiyorsaniz niye ceviremediginiz konusunda internetten yardim arayin.

tabii bunlarin hepsi bir yana, master yapacaginiz universite de cok onemli. turkiye'deki akademisyenlerin bir cogu ingilizce'yi iyi bilmedikleri icin, cok zorlanamayabilirsiniz ancak egitim seviyesi yuksek bir universiteye gidecekseniz kolay gelsin, cunku subat'a kadar istediginiz seviyeye gelmek biraz zor.

cesaretinizi kirmis gibi oldum sanki biraz (en azindan oyle hissettim), kusura bakmayin. baska bir sorunuz varsa seve seve yanitlarim.
0
baalzebub
(21.08.14)
bence gramer kasma boşuna, reading çöz bol bol orda bilmediğin bir kalıp olduğunda falan aç bak neymiş ne değilmiş diye, vocab çalış bir de. writing için de biraz teknik bilmen gerek ama bence onu master'a başladıktan sonra bile halledebilirsin.
0
iron nick
(21.08.14)
ielts'ten çoğu avrupa üniversitesi min 6.5 ister. şu halinle alamıyor ve başvuramıyorsun zaten master'a. o yüzden yapman gereken şey direkt iyi bir kursa yazılmak ve bol bol okumak/yazmak. bunun kolay bir yolu yok.

ingilizce kelime ezberlemekle alaklı bir entry debe'ye girmişti. onu da bulup okuyabilirsin. mantıklı şeyler vardı.
0
sen git ben geliyorum
(21.08.14)
www.engvid.com to geliştir your kulak
www.interpals.net to geliştir your yazmak
0
bengi tonyukuk
(22.08.14)
Sakin ama sakin Gramer calisarak cok degerli vaktinizi harcamayin. Yillarca USA da Akademik Idarecilik ve Avukatlik (LLM ve JD) yapmis olan birisi olarak nacizane fikirlerim

1. Bol bol egleneceginiz kitaplar okuyun. Ne olur? Zombi kitaplari olur da, psikolojik thriller olur da, Stephen Kingler olur da vesaire.

2. NPR dedigimiz, National Public Radio nun Podcastlarini dinleyin. Ozellikle: This American Life, Radiolab, Moth Radio Hour, All Things Considered seklindeki programlari indirin ve dinleyin.

3. Haberleri mutlaka Inglizice BBC ve CNN, Huffington Post vesaire tarzi yerlerden okuyun.

4. Turkce Inglilizce sozlugunuzu cope atin. Onun yerine OED veya Longman in Learners tarzi bir sozlugunu kullanin.

5. Interneti tamamen ingilizce kullanin. Google ve Wiki her zaman ingiliizce olsun.

6. VE, en onemlisi, kendinize guvenin, kendinize guvenin, kendinize guvenin.

Iyi gunler,
--M.
0
ottoschmit
(22.08.14)
(17)

intihar etmek istersem

ermanen
köprüden mi atlayim yoksa.... dur lan soru o değil! aşağı bakın.neden engellemeye çalışırlar?vicdan mı sebebi? size ne ki?-------bonus:http://www.imdb.com/title/tt0369702/
köprüden mi atlayim yoksa.... dur lan soru o değil! aşağı bakın.

neden engellemeye çalışırlar?

vicdan mı sebebi? size ne ki?

-------
bonus:
www.imdb.com
0
ermanen
(28.03.14)
kontrol manyaklığı, ahlaki çöküş olmasın diye falan. intihar etmeye kalkan birini engellemek için kimsenin geçerli bi sebebi yok aslında. herkes de yaşarken zorlanıyor. sen şimdi çat diye intaar etsen başkası da der ki la harbi ben de edeyim çat çat gider herkes. İnsanlar da "omg gerçeklik duygumu kontrolü kaybediyorum aq" der. yani cevap: kendi intiharlarından korktukları için
0
hophophoba
(28.03.14)
çünkü engellenmesi gerekir. böyle şartlandık böyle öğretildi.
0
kirazıseviyorum
(28.03.14)
dönüşü olmayan bir hareketten vazgeçirmek için. zaten kurtarılacak şekilde, toplum önünde intihara kalkışan insan şov yapıyordur. gerçekten ölmek isteyen sessiz sedasız, yalnız başına yapar.
0
r_u_h
(28.03.14)
kiraz +1, şartlandırılma.

somutlaştırmak gerekirse, güney amerika'da bazı yerlerde mafyalar arası çatışmalarda günlük infazlar yapılıyor. ölenlerin bedenlerini sokakta bırakıyorlar. buna bir noktadan sonra alışmış olan o toplumun yanında aynı şeyin istanbul'da olduğunu düşün. benzer mantık yani.
0
nohut kokusu sacan duduklu tencere
(28.03.14)
şartlandırılma kısmına şöyle bir detaylandırma ekleyeyim. insanoğlu hindistan'daki kast sistemleri gibi şeylerle kandırılıyor yıllardır. kandırılma benim fikrim tabii, bu dediklerime inanan da var.

örneğin bir kişinin intiharı engelleniyorsa o kişinin hayatının daha iyi olabileceğine dair umut olduğu düşünüldüğü için engellenir. yani engelleyen ben olsam intihar edecek kişiye "düzelir bir şekilde." derken aslında o konuşan umuttur. ya da farklı bir engelleme şekli olarak islama inanış da konuya dahil. intihar edecek kişiye karşı sevgi besleniyorsa o kişinin inançlarınıza göre sonraki yaşamda cezalandırılmasını istemezsiniz. dolayısıyla o sebepten de engel olmaya çalışılınır.
0
not for sale
(28.03.14)
ben vicdanen yaparım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.03.14)
Öncelikle engellemem onu söyleyeyim, zira birey bir yola girdiğini düşünmüş kendince, beni ilgilendirmez.

Ancak Anneannesi 65 yaşında kendini bir mağazanın kirişine asarak intihar etmiş bir insan olarak söylüyorum, gerçekten gerek yok. Sik gibi yaşasanız da, yaşamasanız da öleceksiniz. Ardınızda birisini bırakır mısınız bilmem, anneannem 4 tane çocuk sahibi evlat ve bir adet eş bıraktı, hiçbiri artık normal insan değil. Ha ardımda kimseyi bırakmıyorum sikimde de değil diyorsanız, hayırlı olsun, ne diyeyim. Şurada 20-30 yıllık yaşanacak mutluluklar ve hüzün(hiç öyle intihar dalgasına benim hayatım leş hep üzüldüm ayağı yapmayın hepimiz biliyoruz hayat nasıldır.) arkanızda bıraktıklarınızın ömrünün kalanını mahvetmeye değmez.

Onun dışında dünyadan tamamen soyutlandım, hiçbir tanıdığım yok, tamamen yapayalnız bir bireyim diyorsanız. Bence bu da aptalca bir şey, çünkü hayatı saçma sapan bir basit felicific calculus düzlemine oturtmuşsunuz, o zaman çok mutlu olduğunuzda da neşeden birkaç kişiyi yumruklamak ya da benzeri aptalca taşkınlıklar yapmayı uygun buluyorsunuz demektir.

Ha illa öleceğim, engellemeyin ulan beni diyorsanız, hayırlı olsun, hayatın nasıl bir şey olduğunu sik gibi kavramışsınız. Anneannem örneğini de hatırlatmak isterim bu sik gibi kavrama mevzusunda. Bir kere hayata geliyorsun lan, aferin öldürdün kendini.

Çok klişe olacak ama Tutunamayanlar'da şöyle bir şey var "İntihar bir akıl hastalığıdır ve ancak bir akıl hastasının körleşmiş duyularının sağladığı soğukkanlılıkla başarılabilir"

Duyuruda sürekli intihar sorusu soruluyor o yüzden bunu soranların bir arama fasilitesini kullanmalarını da öneririm.
0
sanal hayvan
(28.03.14)
hiç rast gelmedim ama ben düzelebilecek bir psikolojik rahatsızlığından kaynaklanıyordur belki, yaşamak istediğini anladığında çok geç olursa ya falan diye düşünüp engellemeye çalışırdım. kararlıysa zaten sonra hayatına son verir yine de. bunun ötesinde yakınım biriyse bunlar aklıma bile gelmez, sadece ölmesin isterim. gece gece nasıl soru bu, yine bombok kabuslar görücem kesin.
0
mayaa
(28.03.14)
Ben yapma etme manyakmısın gibi tepkiler vermiyorum ama adama hak versem de bunu belirten bişey yazamıyorum.çünkü akabinde intihar ederse ve aslında ben bu olayı zerre etkilemesem bile vicdan yapabilirim.lan demeseydim körüklemeseydim yapmazmıydı acaba diye.korkudan bişi yazamıyorum yani.

Ama bide şu var haklısın bize ne.e ozaman intihar düşüncesi içinde olanlar neden duyuruya yazıyor ki ? Usul usul etsin.tespit sıçmak istemem ama onlar da farkında olmadan yardım arıyorlar bence.bu sebeble yazıyolar cevap verenler de yapbozu tamamlıyorlar.öyle bi süreç.zaten buraya edicem diyenlerin ne kadarı ediyor ki ? Asıl kararlı olanlar bu aşamalardan geçmiyorlar galbaa.çok daha karanlık oluyor onların yolu..
0
00 08
(28.03.14)
intihari ciddi bir cikis yolu olarak goruyorsan, buyuk ihtimalle saglikli dusunemiyorsundur. nasil hukukta akil sagligi olmayan insanlara yaptiklarindan oturu ceza verilemiyor, akil sagligi bozuk olan bir insanin da kendi hayati uzerinde saglikli bir sekilde dusunemeden karar vermesi yanlis.

gercekten intihar etme niyetinde olan birini zaten engellemek mumkun degil ama intihara kalkisan insanlar genelde direkt olarak yardim isteyemedikleri, ancak yardima ihtiyaclari olduklarinin bilincinde kalkisiyorlar bu ise (gavurlarin "cry for help" dedikleri).

yoksa otenazi gibi bilincli bir sekilde yapilan bir is olsa, millet bu kadar intihar edenleri durdurmaya kalkmaz diye dusunuyorum.

vicdan konusu elbette bir rol oynuyordur. siz de bir koprude yururken atlamak uzere olan birini gorseniz, "atla kardesim hayat zaten bombok" demezsiniz, vazgecirmeye calisirsiniz. adam sizin lafiniz uzerine atlarsa, siz de vicdan azabindan bir gun onun atladigi yerde olabilirsiniz cunku.
0
baalzebub
(28.03.14)
içgüdüsel, hayvanların en büyük içgüdüsü hayatta kalmak ve insan da empati kurabilen bir hayvan dolasıyla insanın en büyük yalanı kendine söylediği hayat değerlidir ve korumak gerekir yalanı bu yüzden her türlü yaşamın gözlerinin önünde yokolmasına engel olur nedenini bilmeden.

geçenlerde güvercin avlayan kedinin ağzından alınan güvercin gibi, güvercinin hayatını kurtardığını sanan sığ insanlar aslında ne yaptıklarını bilmiyorlar sadece güvercinin hayatını korumak adına içgüdüsel hareket ediyorlar. bu yüzden intihar etmek her zaman insanın kendine karşı işleyebileceği en büyük suç olarak görülüyor toplumda ve zaten dinlerde cezası en büyük günahlardan biri olarak tanımlanıyor çoğu zaman. hatta buradan dinlerin uydurma olduğu sonucuna bile ulaşırım ben zorlarsam, sırf ders çalışmamak için ateist oldum an itibar ile!
0
in search we trust
(28.03.14)
haci gecen sefer de burdan birilerini korkutmustun benzer bi sekilde...
bi psikologa falan gorun bence...
0
rentts
(28.03.14)
Mar Adentro'daki zatın durumuyla sorduğunuz sorunun o kadar alakası yok ki, bu İkinci Dünya Savaşı için duyuruda bir soru açılsa ve "neden karşı çıkıldı ki ikinci dünya savaşına?" tarzı bir soru sorup, ardından da haklı göstermek için 1929 Ekonomik Buhranı'nın vikipedi linki verilse, belki daha mantıklı olur.

o yüzden eklediğiniz bonusun hiçbir anlamı yok. Bunu da cevabıma ek olarak editlemeden yeni cevap olarak yazıyorum okunsun diye.
0
sanal hayvan
(28.03.14)
çünkü bazı intiharlar (intihar girişimleri) aslında yardım çağrısı/görülme/fark edilme isteğidir.

ben o nedenle ne olursa olsun durdurup şansımı denerim. bu şekilde intihardan dönüp, hayatı 180 derece değişmiş ve şu an baya mutlu olan bi kız var. aslında tek gereken, o anki çaresizliği yaratan koşulların düzelmesiydi.

bazıları için böyle bi opsiyon yoktur. adam net biçimde ölmek ister ve bunu değiştiremezsin.

bilinçli biçimde bi hanzoyla çıkan arkadaş vs bi hanzoyla çıktığının farkında olmayıp, onun boyunduruğu altında ezilen arkadaş.

iki hikaye, iki hanzo, iki arkadaş... biri değişmez ve hatta burnunu sokma lan der; öbürünün ise ağzının ortasına çarpmak ve kendine getirmek farzdır.
0
demesi kolay tabii
(28.03.14)
intihar etmeyecem bu arada. en azindan simdilik. yapmak istedigim bikac sey daha var dunyada. illa edeceksem de duyuru acmam onun icin.

bu arada intihar ile otenaziyi de ayni kefeye koymadim. bonus film koydum oylesine. konuyla da alakali. hic alaksiz degil.
0
🌸ermanen
(28.03.14)
doğrudan intiharı engellemem. sebebine bakarım. maddi falan bi sebebi varsa yardımcı olmaya çalışırım ama içsel ise hiç müdahale etmem.
0
nereye bu gidis
(28.03.14)
senin korku ve psikolojik filmleri izlememen lazım artık.
en azından bir süre.
0
kedidir o kedi
(29.03.14)
(1)

blog - site önerisi (edebiyat, sosyoloji psikoloji temalı)

denizin kulleri
merhabalar.edebiyat, sosyoloji ve psikoloji temalı bloglar veya siteler arıyorum. tercihim türkçe ama ingilizce de olabilir.edebiyat için küçük bir not; best seller incelemesi filan gibi bir şeyden ziyade sağlam kitaplardan karakter tahlilleri içeren, biraz daha zengin şeyler.bulduranlara çok teşekk
merhabalar.

edebiyat, sosyoloji ve psikoloji temalı bloglar veya siteler arıyorum. tercihim türkçe ama ingilizce de olabilir.

edebiyat için küçük bir not; best seller incelemesi filan gibi bir şeyden ziyade sağlam kitaplardan karakter tahlilleri içeren, biraz daha zengin şeyler.

bulduranlara çok teşekkür, başka 'temalı' önerileriniz varsa onlar da kabulüm :)
0
denizin kulleri
(25.09.13)
çok aktif olmasa da, the last psychiatrist'i (git: thelastpsychiatrist.com) tavsiye ederim. her post'u yeterince uzun zaten, bayağı bir süre oyalar sizi. dili belki ağır gelebilir.

yine psikoloji üzerine, dan ariely'nin blogu var (git: danariely.com). o da pek sık yazmıyor, ama haftalık yayınladığı bir soru cevap köşesi var. bilgilendirici olabiliyor.
0
baalzebub
(25.09.13)
(7)

vertical redistribution?

baalzebub
selamlar,yarin vermem gereken birkac sorudan olusan bir odevim var. neredeyse tum sorulari bitirdim ancak bir soruda takildim. hocama mesaj bile attim soruyla alakali ama nuh dedi peygamber demedi kendisi. google'dan da arastirdim, pek bir sey bulamayinca son care olarak buraya yazayim dedim. soru s
selamlar,
yarin vermem gereken birkac sorudan olusan bir odevim var. neredeyse tum sorulari bitirdim ancak bir soruda takildim. hocama mesaj bile attim soruyla alakali ama nuh dedi peygamber demedi kendisi. google'dan da arastirdim, pek bir sey bulamayinca son care olarak buraya yazayim dedim. soru su:

describe with examples; vertical redistribution of goods in turkey?

nedir bu vertical redistribution? turkiye'deki ornekleri nedir?

kesin cevaptan emin degilseniz, tahmin yurutseniz bile inanin cok yardimci olmus olursunuz. tesekkurler simdiden.
0
baalzebub
(15.06.09)
A measure is redistributive if the people who receive goods or services from a measure are not the same as the people who pay. All welfare provision is, by definition, redistributive in some way.

Redistribution does not have to be from rich to poor. Redistribution is conventionally classified as vertical or horizontal. Vertical redistribution may be progressive (from rich to poor) or regressive (from poor to rich).

parayı verenle ürün/hizmeti alanın aynı olmaması durumu.
edit:zenginden fakire bir robin hood'culuk.

birazdan örneklerle geleceğim.

edit: vergiler yardımıyla yapılıyormuş normal olarak.
ötv bu kapsamda olabilir?
zenginden alınıp fakire verilen ne gibi devlet geliri var türkiye'de?
0
arigold
(15.06.09)
bildigimden degil ancak sanmiyorum oldugunu. aksine zenginlere yatirim yapmalarini saglamak amaciyla vergi indirimi bile yapiliyor.

issizlik maasi gibi odemeler yapiliyor ama o sadece zenginlerden olusan parayla olmuyor haliyle. ya vergilerden ya da o vergilerin daha once gittigi hazineden yapiliyordur yardim.

edit: @selimse pek lojistikle alakasi yok. sosyal devlet uzerine konular hep. tesekkurler yine de :)
0
🌸baalzebub
(15.06.09)
Ben de lojistikçi olarak aynı seviyedeki facilityler (fabrikadan fabrikaya, depodan depoya, cross docking den cross docking e) arasında yapılan mal taşımaları olarak düşünüyorum. Bilemiyorum konunuz ne üzerine...
0
selimse
(15.06.09)
@baalzebub,

işsizlik vergisi, işte efendime söyleyeyim çocuğu olana yapılan yardımlar, horizontal redistribution oluyormuş. yani belli bir kişi grubundan diğer kişi grubuna giden yardımlar oluyor (işi olandan işsize, çocuğu olmayandan çocuğu olana....). yani aslında vertical olan horizontal olamaz diye bir kaide yok aslında.

okursan:books.google.com.tr
0
arigold
(15.06.09)
ya su ana kadar anladigim kadariyla vertical redistribution denilen sey robin hoodculuktan farkli bir sey degil. ama devletin zenginlere bu tarz bir yaptirim yapmasi nasil soz konusu olabilir anlamadim. yani devlet atiyorum x zengininin kapisina gidip sende cok para var bunu gidip fakirlere dagitacaksin diyemez ki? vakif vs tarzi kurumlar kurmasi icin tesvik edebilir belki. boyle bir ornek verdim cunku vertical redistribution horizontal redistribution'a gore daha agresif bir bicimmis. her yerde yazan bu.

kitap icin de tesekkurler hemen okuyorum gerekli bolumu.
0
🌸baalzebub
(15.06.09)
gelir vergisi olabilir. zenginin odedigi oranlar daha yuksek.
0
bryan fury
(15.06.09)
vertical redistribution dediğimiz olaya ötv girer mi? kısmen

şöyle ki ötv alınan mal ve hizmetlere örnek veriyim
benzin, cep telefonu görüşmeleri, elektronik eşyalar vs.
şimdi az ya da çok olarak tüm sosyal gruplar bu harcamaları yapıyorlar mı? evet
ancak parası daha çok olan daha çok yapabilir az olan daha az yapabilir
bu durumda bunun aracılığı ile bir gruptan diğerine transfer yapıldığını söylemek çokta mantıklı olmaz. ötv dediğimiz olgu her ne kadar lüks ürünlere koyulan bir vergi gibi de gözükse de aslında içindeki kalemlere bakıldığında hiçte öyle olmadığını görebiliriz.o halde bu durumda bu olsa olsa egalitarian redistribution a örnek olur.

Türkiye'deki örnekleri geçmişten rahatlıkla verebilirsiniz

Varlık vergisi olur mu? olmalıdır, olur diyorum

Türkiye'de de II. Dünya Savaşı sırasında 1942–44 arasında uygulanan Varlık Vergisi, yalnız bir kez alınan olağanüs­tü bir servet vergisidir. Savaş nedeniyle orta­ya çıkan karaborsa ve stokçuluk toptancı tüccarların ve büyük çiftçilerin servetlerinde büyük artışlara neden olmuştu. Varlık Vergisi bu vergilendirilmemiş servetlerden vergi ala­bilmek amacıyla çıkarıldı.
0
fletch
(15.06.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.