Giriş
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(2)

kiracı problemi

jamswety
ofis kiracım aylardır geriden kira ödüyor son 2 aydır da ödemiyor hatta. ocak ayında kontrat bitecek ama bunla yol yürünmez. tebligat çektim noterden almadı. kanunen 2. tebligat sonrası tahliye edebilme hakkım doğuyor. onuda çarşamba çekeceğim fakat bu tip tebligatı almıyor postacıdan.bu durumda nas
ofis kiracım aylardır geriden kira ödüyor son 2 aydır da ödemiyor hatta. ocak ayında kontrat bitecek ama bunla yol yürünmez. tebligat çektim noterden almadı. kanunen 2. tebligat sonrası tahliye edebilme hakkım doğuyor. onuda çarşamba çekeceğim fakat bu tip tebligatı almıyor postacıdan.
bu durumda nasıl bir yaptırım olabilir?
ev olsa hadi ihtiyaçları var diye idare edeceğim fakat bir mühendislik şirketi aylık 50 bin tl lik yere 13 bin tl bile alamıyorum.
0
jamswety
(18.11.24)
e-tebligat'ı yok muymuş?
0
malheiros
(18.11.24)
o almak istemezse muhtarlığa gidiyor sonrasında tebliğ edilmiş sayılıyor.

Avukatla halledin kafanız rahat olsun
0
MonteKristoKontu
(18.11.24)
(14)

bu abiyi napmak lazim

Kittie
abim ben dahil 3 kisiden ara ara borc istiyor. o iki kisi de biktigi icin kendisinden artik onlardan yuz bulamiyor.bir detay: abim tanimadigi insanlardan yani yakin olmadigi kisilerden borc alinca dakikasi dakikasina oduyor. bize gelince yok... ve yaptigi bir numara var. bunu diger kisiler de fark e
abim ben dahil 3 kisiden ara ara borc istiyor. o iki kisi de biktigi icin kendisinden artik onlardan yuz bulamiyor.

bir detay: abim tanimadigi insanlardan yani yakin olmadigi kisilerden borc alinca dakikasi dakikasina oduyor. bize gelince yok...

ve yaptigi bir numara var. bunu diger kisiler de fark etti ve kendilerini cektiler. once yalvariyor yakariyor para istiyor ama bin lira, iki bin lira ister. ve dedigi gun verir o borcu. her seferinde yaa iste goruyomusunuz ben degistim falan diyor biz de her seferinde yiyorduk, ben yine yedim... bunun ardindan buyuk miktar istiyor iste ve o gelmiyor.

gecen hafta beni aradi yalvar yakar kendini acindira acindira 20k istedi. (oncesinde 3- 4k verdim geri odedi). olay da suymus: 100k almis birinden, cok ters biriymis, 20k eksikmis mutlaka bugun vermeliymis o 100 bini geri. benden 20 bin istedi yani. ben de artik numaralara karnim tok olmaz dedim once. yok lutfen bilmem ne.. en son tamam dedim. ne zaman odeyeceksin dedim. bir hafta sonra dedi. ben de gununde isterim ona gore dedim. tamam dedi, hatta 25 olarak geri vericem dedi.

bir hafta doldu. yok. watsaptan yaziyorum mavi tick oluyor ve cevap yok. ariyorum acmiyor. 2 gun gecti, yeni mesajlar yazdim yine yok. ben de cok sinirlendim ve 3. gun eger o para bugun de gelmesin x'e (x karisi) yazicam o da bilsin, daha once de kac param girdi evinize sonucta dedim. ondan isticem para gelmezse bugun dedim.
ve ona ara ara 100k falan veren kisiyi de taniyorum, ona da yazicam, dikkatli ol bir gun fena carpar seni de dicem dedim.

aksama yatiricam diye mesaj geldi bu sefer.
ve param yatti.

bana diyor ki sen ne kadar terbiyesiz bir kizsin. para icin beni tehdit ettin dedi. bi sey demedim de ben bunu napayim artik ya? olumlu dunya diyip hayatimdan cikarmiyorum ama bana bir damla faydasi olmayan bir insan ve hadi olmasin da zarari da dokunuyor. simdiye kadar ondan alamadigim borclarin ne kadar oldugunu bile unuttum... evet bu sefer tehdit ettim sayilir ve dediklerimi yapacaktim da ama haksiz miydim ki?

en gicik oldugum konu bu ikisi (kari koca) gayet rahat rahat gecinen tipler. arada da milletin sirtindan geciniyorlar.
0
Kittie
(21.08.23)
küçük borcu verip büyük borç kitlemek klasik dolandırıcı taktiğidir.

en baştan parayı vermeyecektiniz, aldığınıza göre dert etmeyin. önceki borçlarını da hesaplayın, isteyin, vermezse bana borç kitledi diye görüşmeyi kestim dersiniz
0
MonteKristoKontu
(21.08.23)
bu saatten sonra ciddi şekilde dara düşmediği müddetçe bişey vermeyin bence. yerinizde olsaydım eski borçların da muhasebesini yapmazdım ve bunu kendisine de söyleyip yakamı bırakmasını rica ederdim.
0
isveperver
(22.08.23)
anlattığın olayda tek hatalı sensin. adam yolunu bulmuş işine geleni yapıyor, arkadaşları çözmüş borç vermiyor onlarda halletmiş bu konuyu. bi tek sen tekrar tekrar aynı hataya düşmüşsün anladığım kadarıyla.

tersleşmene reddetmene gerek yok. 5-10k üstü borç isteyene kredim var deyip geçebilirsin. ya da fon aldım bozamam de geç
0
avatar is back
(22.08.23)
atsan atılmaz satsan satılmaz bir abin var.

En temizi kredi çektim diye dolan ortalarda sonra da para isteyince kredi ödüyorum bende de yok de.
0
kuzey li
(22.08.23)
Abin tam bir örnek olay çalışması durumuna gelmiş. Yemeyin artık bu numaraları, 25k verip bir ay sonra yine 25k alıyorsanız siz net zarardasınız. Bu durumlar için kredili mevduat hesabı ya da kredi kartından nakit avans denen borçlanma yöntemleri var.

Size söyledikleri de yenilir yutulur şeyler değil.
0
mahsus mahal
(22.08.23)
Şimdi bir kere en başta "başta küçük miktarlar isteyip alıştırıyor" kısmı çok şey anlatıyor. Bir kişiden insan hayatı boyunca en fazla 2-3 kere borç ister zaten.

Ayrıca abinizin siz ve çevresindeki birkaç kişi dahi çok tanıdık olmayan insanlardan bile sürekli borç aldığı bir tablo çizmişsiniz.

Bu çok anormal bir durum farkında mısınız? Yani abiniz çevresindeki insanları banka niyetine kullanıyor. Bankalar bunun için var, bankadan 2, 3 bin ya da 20 bin gibi kredileri rahatlıkla çekebilir, tabi eğer banka bu krediyi vermiyorsa o ayrı. Bankanın bile kredi vermeye güvenmediği kişiye siz de kredi vermemelisiniz.

Abinizin bu durumu bir alışkanlığa dönüşmüş, ihtiyaç duymuyor. Size güvenerek ihtiyaç "yaratıyor."

Abinize borç vermeyi kesmeniz herkes için en iyisi. Abiniz size güvenip, sizi kendi iş planının finansörü haline getirmemeli. Ödeyemeyeceği borcun altına girmemeli. Bu bir alışkanlık, siz borç vermeye devam ettikçe bu doğal bir model haline geliyor onun için. Abinize yardımcı olabilirsiniz, ancak abinize düzenli olarak kredi sağlıyorsanız bu bir "meslek" olur artık. Sizin mesleğiniz abiniz gibi insanlara kredi sağlamak mı?
0
akhenaten
(22.08.23)
Al sana "borç verme kötü ol / borç ver kötü ol" durumu.
Bunu alışkanlık haline getiren kişilere borç vermeyiniz. Arkadaşım kuzenine borç para verdi (vereli 5 sene oluyor) 5 sene kuzenden ses seda çıkmadı. Arkadaşım da emekli, bir evleri var kirada muhtaç değiller ama hesap kitapla geçiniyor. Bakıyor kuzenin kızlarının sosyal medya hesaplarında bu gece şurası, öbür gün burası story'ler atılıyor ama borcu geri ödeme namına bir şey yok. Kendini avutuyor "kırk yılda bir defa istedi, öder diye". Neyse ödedi evet, 5 sene sonra dolar 8-9 kat artmış bu aldığının iki katını veriyor, telefon mesajıyla.
Borç vermeyip kötü olunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(22.08.23)
Abinizle ilgili önceki duyurularınızı da hatırlıyorum. Ölümlü dünya deyip idare ediyorum demişsiniz ama bence tam da bu dünyaya bir kez geldiğiniz için abinizi hayatınızdan çıkarsanız sizin için daha iyi olacak sanki.
0
peki madem
(22.08.23)
Bu abiyle iletişimi tamamen kesmek lazım.
Ben olsam bana terbiyesiz dediği an bunu büyük olay haline getirip siler atardım.
Ne hali varsa görsün böyle saçma şey mi olur.

Çok seviyorum küs kalamam derseniz açık açık konuşacaksınız bir daha asla para olaylarına girmeyeceğiz diye anlaşacaksınız diğer türlü ilişkiyi keseceksiniz bu tip insanlar pek değişmez.
0
Dağcı
(22.08.23)
uzaklaşıp hayattan çıkarmak lazım. tek çare bu. ilerde başınıza bela olur. ya net bir çizgi çekip seni öldürecek olsalar dahi benden para isteme diyeceksiniz ya da çıkaracaksınız.
0
golgi aygıtı
(23.08.23)
Bu böyle devam ederse basina bela olur, Müge Anli hikayesi cikarki, bir tane hatirliyorum.
0
durgunfoton
(23.08.23)
borç verme kuralları var, biri senden X lira istiyor ise kim olursa olsun istediği rakamın tamamını vermeyeceksin, bendede yok zor durumdayım, ödemelerim var, taksidim var vs. vs. diyeceksin,

max istenilen rakamın %70' kadar borç vereceksin.
0
selam
(25.08.23)
Abi vermiyorum o sıkıntılı tip bacağına sıksın da akıllanırsın belki. Bi daha sıkıntılı tiplerden borç morç almazsın diyip köşeye çekilmelikmiş tam. Değerlendirememişsiniz. Borç morç vermeyin bundan sonra. 5 tl istese de vermeyin. Siz ondan 10 20k isteyün vermezse o kötü olsun bu kez bakalım nolcak
0
f02561
(08.09.23)
"bunu napayim artik ya?"
ee para verme artik.

küçük borcu verip büyük borç kitlemek klasik dolandırıcı taktiğidir denmis, üstüüne eklemek isterim ki abinde olan borcla borc ödemek de klasik dolandirici taktigidir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.09.24)
(5)

Erkekte Geçmeyen Kaşık mantarı

MonteKristoKontu
Şimdi arkadaşlar şöyle bir sorunum var. Erkeğim, diyabet var. Geçen sene yumruk büyüklüğünde bir kaşık mantarı çıktı. Yaz mevsimidir çok ciddiye almamaktır derken büyüdü.Hijyene dikkat ederim, 2-3 ayrı doktora gittim, trevazon canesta furnitin terbisin filan kullanmadığım ilaç kalmadı. Ama kırmızılı
Şimdi arkadaşlar şöyle bir sorunum var. Erkeğim, diyabet var. Geçen sene yumruk büyüklüğünde bir kaşık mantarı çıktı. Yaz mevsimidir çok ciddiye almamaktır derken büyüdü.

Hijyene dikkat ederim, 2-3 ayrı doktora gittim, trevazon canesta furnitin terbisin filan kullanmadığım ilaç kalmadı. Ama kırmızılı bölge gitgide büyüdü, kaşıntıdır filandır falandır hayat kalitemin içinden geçti. 1 yıldır iyileşmedim.

Aynı durumu yaşayan ısrarlı bir şekilde bitmeyen bu tarz durumla karşılaşan oldu mu?
Alanında hakikatten iyi bir doktor cildiyeci öneren olabilir mi?

Her tavsiyeye açığım.
0
MonteKristoKontu
(02.08.23)
Mantar ne olursa olsun çözümü bağışıklık sistemini iyileştirmekten geçen bir hastalık, o da beslenmeyi doğru düzenlemekten geçer.

Şeker, nişasta ve unlu gıdalar bağırsaklara olabildiğince az hatta hiç verilmemeli. Asitli içecek alınmamalı. Doğal olmayan yağlar kesinlikle beslenmeye eklenmemeli. D vitamini takviye edilmeli, c vitamini ve diğer kan değerleri desteklenmeli...

Mantar sadece semptomları (belirtileri) giderilmekle şifa bulan bir hastalık değil onun için en başta beslenmenize ve kan değerlerinize dikkat etmeniz gerekiyor. Geçmişler olsun.
0
muhayyer divan
(03.08.23)
Muhayyer + 1

İlave olarak probiyotik önerebilirim.
0
Phoebe
(03.08.23)
tahılı ve şekeri kesip iyi bir probiyotiği uzun süre kullanmalısın.

nt probiyotik veya velavit V-Probiotics with Enzymes olabilir. bunların yanında prebiyotiklerden zengin beslenmen ve ev yoğurdu gibi ürünler tüketmen de fayda eder.
0
orpheus
(03.08.23)
Çok teşekkürler. Şüphelenmiştim zaten, bir an evvel düzgün bir diyet rejimine gireyim. Ekstradan ilaç/doğal destek tavsiyesi olan varsa onlara da açığım. Sağolun
0
🌸MonteKristoKontu
(03.08.23)
Editleyemedim. Partneriniz varsa o da muayene olsa iyi olur.
0
Phoebe
(03.08.23)
(5)

Eski defterleri kapamak

kararsızataletfilozofu
4 senedir görüşmediğimiz eski sevgilimle karşılaştık dilim tutuldu resmen şok oldum, arkadaşça konuşabildik, biraz daha uzun konuşalım isterdim kahve teklifimde olumsuz oldu bahaneyle kaçar gibi gitti 10 dakikada.İyi olduğuna sevindim ama sanki sıradan bir tanıdık gibi görüldüm. Güleryüzlüydü fakat
4 senedir görüşmediğimiz eski sevgilimle karşılaştık dilim tutuldu resmen şok oldum, arkadaşça konuşabildik, biraz daha uzun konuşalım isterdim kahve teklifimde olumsuz oldu bahaneyle kaçar gibi gitti 10 dakikada.
İyi olduğuna sevindim ama sanki sıradan bir tanıdık gibi görüldüm. Güleryüzlüydü fakat tatlılığından eser yoktu.Sanırım tüm defteri benimle ilgili kapadı.
Bugünlerde zaten yalnızlıktan dem vuruyordum, bu da üstüne geldi 6yıllık emeğin boşa gitmiş olduğunu gördüm.

Görüşmek isteseydi 4 yıl olmuş görüşmeyeli biraz daha sıcak davranırdı değil mi ?
Jest yapıp ofisine çiçek göndermek geldi aklıma ama abesle iştigal etmiş olurum sanki.

Artık benimde defterini kapayıp unutmam lazım değil mi ?
Nasıl toparlıyoruz kendimizi ?
Bundan sonra birine güvenip nasıl emek vericez ? ya boşa giderse yaşlanıyoruz sevgili duyuru :/
0
kararsızataletfilozofu
(28.04.23)
Bosa dusmussun gorunce sansini denemissin olmamis. Kapayip unutman lazim.
0
fakyoras
(28.04.23)
Abi aradan 4 sene geçmiş, onun hayatına senin gibi senin hayatına onun gibi kaç kişi girmiştir, siz o kadar zaman sonra eski sevgili bile sayılmazsınız artık eski bir tanıdık olursunuz ancak, normal yani bu davranışı defter mi kalır 4 seneye.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.04.23)
kibarlık yapmış. yok saymamış. kahve teklifi yapmışsın. reddetmiş. üsteleme.
0
phonex
(28.04.23)
6 yıl boyunca sen emek verdin de karşı taraf hiç bir şey yapmadı mı?
0
MonteKristoKontu
(28.04.23)
O da çok emek verdi ama bitmeyeceğine inandırıp bitirip gitti. Sanki 1-2 gün olmuşta barışacak gibi hissediyordum sürekli. Ama öyle olmamış onu farkettim geç kalmışım düzeltmek için.

Tamam duyuru sakinleri adım atmıyorum.
Kabullenmem lazım artık bittiğini olmayacağını.
0
🌸kararsızataletfilozofu
(28.04.23)
(3)

e devlet imei kaydı (çift hat sorusu)

ezkaza
eski telefonumu kardeşime veriyorum ve onun üzerine kaydedicem. yurda giriş çıkış vs tamam. (cihaz iphone 12 pro)ancak bu telefonun fiziksel 2 simli mi yoksa 1 fiziksel + 1 esim şeklinde mi olup olmadığını bilmiyorum. bunu nasıl anlayabilirim? kutusunda imei/meid numarası ve imei2 şeklinde 2 farklı
eski telefonumu kardeşime veriyorum ve onun üzerine kaydedicem. yurda giriş çıkış vs tamam. (cihaz iphone 12 pro)
ancak bu telefonun fiziksel 2 simli mi yoksa 1 fiziksel + 1 esim şeklinde mi olup olmadığını bilmiyorum. bunu nasıl anlayabilirim? kutusunda imei/meid numarası ve imei2 şeklinde 2 farklı barkod ile kod bulunuyor. telefondan *#060# tuşladığımda imei ve ime2 şeklinde iki farklı kod çıkıyor ekrana. fiziksel çift simli mi yani bu telefon? kayıt yaparken soruyor ya ondan emin olmak istedim.

edit: e devlet'ten iki imei numarası için imei sorgulaması yaptım. ve ilk imei numarasını yazdığımda durum şeklinde "kayıt dışı tespit edilen imei" derken imei2 kodunu girdiğimde durum şeklinde "kayıt bulunamadı" yazıyor. bu durumda imei2 esim mi oluyor acaba? telefonu ben kullandım ama şuan kardeşime verdim dolayısıyla açıp bakamıyorum.
0
ezkaza
(30.12.22)
telefonda 2 tane sim kart yuvası varsa ikisi de fizikseldir. bir tane yuva varsa imei1 fiziksel imei2 esimdir.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(30.12.22)
bir soru da ben sorayım, 1 fiziksel 1 e-sim ise ikisini de kaydettirmek gerekiyor mu? menüde var ama merak ettim
0
MonteKristoKontu
(30.12.22)
ikisini de gerekmiyor ama tek ücretle ikisini de kaydediyorsun. kaydet işte.
0
adivar
(30.12.22)
(16)

ev - semt değişikliği konusunda kafa karşılıklığına çözüm aranıyor..

bcdhms
merhaba,hayatımda en son 5 sene önce bu kadar büyük bir kararsızlık yaşamıştım, iş konusundaydı, burada akıl danışmıştım, çok güzel fikirler verenler olmuştu, şimdi yine benzer bir kararsızlık yaşıyorum, bi akıl verirseniz çok makbule geçecek.ev değiştirmek istiyorum, şu an oturduğum yer kurtköy’de
merhaba,

hayatımda en son 5 sene önce bu kadar büyük bir kararsızlık yaşamıştım, iş konusundaydı, burada akıl danışmıştım, çok güzel fikirler verenler olmuştu, şimdi yine benzer bir kararsızlık yaşıyorum, bi akıl verirseniz çok makbule geçecek.


ev değiştirmek istiyorum, şu an oturduğum yer kurtköy’de bir site içinde ve kira + aidat toplam 3000 TL, yeni yılda zamla birlikte 4-5bin civarı olacaktır. Zamanında işe yakın olduğu için taşınmıştım ve trafikte geçirdiğim süreyi günde 2 saat azalttığı için çok memnundum ama pandemiyle birlikte evden çalışmaya başladığım için buranın hiçbir cazibesi kalmadı benim için (yazılımcıyım), gözüme batmaya başlayan kötü tarafları şunlar:

- haftada en az 2-3 kere kadıköy tarafına geçiyorum, geç saatlerde dönüş eziyet oluyor, arabayla gitmesi de toplu taşıma kullanması da zor gelmeye başladı.
- ev otel odası gibi ve tek cephe, çok eşyası olan biri değilim, ufaklığından yana şikayetim yok ama kimsenin birbirini tanımadığı, selamlaşmadığı bir yer. o eski mahalle havası tribine girmeyeceğim ama hiç hayat yokmuş gibi geliyor.
- sitenin içine girdikten sonra arabasız bir yere çıkmak zor. yürüyerek şuraya gideyim bi yürüyüş yapayım bi alışveriş yapayım imkanı pek yok.


geçmek istediğim yer Göztepe tarafında, bayağı beğendim, güzel bi muhit, kira + aidat 15000 civarına çıkacak. maaşım 55bin civarı, karşılayacak durumum var ama kira giderimin birden bu kadar artması garip geliyor çünkü özel bir şikayetim yok, evden çalışmasam değiştirmeyi düşünmezdim bile.

bir yandan da şöyle düşünüyorum, yıllık ekstradan 100bin civarı masrafım olacak, bu parayı biriktirsem bile çok bir anlamı yok gibi geliyor, kredi ile almak istediğim evlerin fiyatı uçtu gitti zaten, senede 100bin biriktirsem evlerin fiyatı 1 milyon artıyor zaten bu enflasyonda, o yüzden en azından kira fiyatları da uçmadan güzel bir semtte yaşamanın tadını çıkarayım diyorum.

kafam karışık yani, rahat mı batıyor, yoksa kendi sosyal çevreme yakın, parkı - bahçesi olan güzel bir yerde oturmak için değer mi sizce?

teşekkürler,
0
bcdhms
(26.12.22)
Evden çalışan insanlar İzmir, Muğla gibi yerlere gidiyor. Siz tam tersi İstanbul'un en kalabalık yerine gitmeyi düşünüyorsunuz.

15 bin liraya kış olduğu için belki denize sıfır bir ev bile bulabilirsiniz İzmir, Antalya gibi yerlerde. Hatta 15 bin liradan daha düşük bile olabilir.

100 bin liranın anlamı olmaz olur mu. İnsanlar 100 bin liraya iş kuruyor.
0
dissendium
(26.12.22)
@dissendium, evet arada şehir dışından çalışma imkanım da oluyor ama 3-4 günü geçince özlüyorum istanbul'u, antremanlarım, ailem ve arkadaş çevrem burada olduğu için başka bir şehir düşünmüyorum, genel olarak memnunum açıkçası istanbul'da yaşamaktan.
0
🌸bcdhms
(26.12.22)
o güzel semtin avantajlarını kullanacak, arada sahile yürüyerek inecek, kadıköye kaçacak biriyseniz ki öyle görünüyor, bence o para verilir. 55 binde 15 bin çok büyük bir para değil. hayatınızı yaşayın derim.
0
roket adam
(26.12.22)
daha önce bahsettiğiniz gibi içinde spor salonu, yüzme havuzu, marketi eczanesi olan rezidans gibi dizayn edilmiş bir sitede 3 sene yaşadım. yaklaşık 2 yıldır da kadıköyde taşınmayı istediğiniz semt gibi bir yerde apartman dairesinde yaşıyorum. aradaki fark benim için inanılmaz.

sitedeyken şöyle bir yürüyeyim gezeyim dolaşayım olmuyordu, ya araç ya da toplu taşıma kullanmak zorundaydım. evim geniş olmasına rağmen kendimi akvaryumda balık gibi hissediyordum.

şimdi ise kulaklıklarımı takıp kadıköye ya da moda'ya yürüyorum. caddeye gidiyorum kahve keyfi yapıyorum, büyük büyük parklar var sıcak havalarda sandalyemi kitabımı alıp gidiyorum. kadıköy dışına da pek çıkmadığım için hayatımda araç ya da toplu taşıma kalmadı. gece bardan çıksam bile eve yürüyerek gitmem 15-20 dakika sürüyor. komşularımı hala çok iyi tanımıyorum ama karşılaştığımızda gülümseyerek hal hatır soruyoruz filan. aradaki farkı önemsemeden , eğer ödeyecek gücüm varsa ben evi değiştirirdim.
0
hypathia
(26.12.22)
Roket adam +1

Biz de İstanbul'un diğer ucu olan Beylikdüzü'nde yaşıyoruz 7 yıldır, şu an yurtdışına taşınıyoruz ama tasinmasak Istanbul'da merkeze yakın bir yere gececektik çünkü zaten haftada bir iki zaten gidiyorduk. Son zamanlarda çoğu etkinliği sırf yol yüzünden ertelemeye başlayınca bu böyle olmayacak demistik. Anladığım kadarıyla siz de bizim gibisiniz. Yaşam tarzınıza uygun bir yerde, kiranın sizi çok etkilemeyeceği su durumda bence taşınmak gayet mantıklı. Ev alma seçeneği yoksa özellikle de. Bir kere geliyoruz şu hayata, imkanlar dahilinde istediğiniz gibi yaşayın bence de.
0
fraise
(26.12.22)
Aynı ülke degil ama şu an Fransa'da ısıtma hariç 770 Euro veriyorum. Apartmanda hiç sıkıntım yok. Içi 2017 yapımı vs.

Ama köpek sahiplendik ve köpeğin hayatina uygun değil. Dedik ev bakalım.

Şimdi kira olarak 1100 civarına yani ayda 400 euroya yakın ek masraf ile eve gececegiz. Dediğiniz mantığı aynen diyorum ama insanin kafa rahatlığı da bir noktada paranin önüne geçmeli. Parayi bunun için kazaniyoruz.

55 bin içinde 15 bin ideal. Kesinlikle geçin.
0
logisticsmanager
(26.12.22)
maddi durumun el veriyorsa, nerede yaşadığın çok önemli.

7 ay önce 3500tl kira öderken 18bin tl kiraya caddebostana taşındım. bir saniye bile pişman olmadım. göztepe, caddebostan vb. bölgeler çok güzel yerler. buralara verdiğin her fazla para hayat kaliteni artırır. asla düşünme bile. 55bin tl maaş gayet iyi.

yılda 100bin tl biriktirsen ne farkeder, motorsiklet bile alamazsın.
hiç düşünme hiç.
0
whatdreamsnevercome
(26.12.22)
Aradaki on bin tlyi kiraya vermek sizin yaşam kalitenizi düşürmeyecekse olabilir. Ama yarın bir gün evden çalışma dönemi biterse mantıksız gelebilir size .
0
elorelia
(26.12.22)
@hypathia - fraise, tam olarak özlemini çektiğim şeylerden bahsetmişsiniz, bazen akşam 10'dan sonra trafiği atlatıp arabayla sevdiğim 1-2 parka gidip koşu - yürüyüş yapıyorum ve 30 km'lik dönüş yolunda napıyorum ben diye kendime kızıyorum.
alkol sonrası toplu taşıma da geç saatte büyük eziyet oluyor, bundan da muzdaribim.
0
🌸bcdhms
(26.12.22)
@elorelia, şirket kalıcı olarak uzaktan çalışmaya geçti, ona güvenerek ev bakmaya başladım ben de, şehir ve ülke dışından da çalışanlar var, yoksa düşünmezdim dediğiniz gibi.
0
🌸bcdhms
(26.12.22)
Hocam hayatı neden yaşadığımız ve neden para kazandığımız konusuna bir değinmek lazım.

EN kıymetli şey zamanımız. Onu da güzel geçirmek istiyorsak ve maddi olarak müsaitse bence direkt taşınmanız en doğrusu. Biraz pahalı olabilir ama hayata kaç kere geliyorsunuz? Veya daha yakın maltepe veya başka semtlere de bakabilirsiniz pek anadolu yakasını bilmiyoruz fazla.

Hatta yapabilirseniz, Ocak ayında 0.79'a ev kredisi çıkacak. güzel bir sıfır eve girin, kira civarı veya kiradan biraz daha fazlaya kendi evinize geçmiş olursunuz.
0
MonteKristoKontu
(26.12.22)
15k asiri iyi fiyat bulursan sanslisin.
mutlaka tasin. kadikoye gidemezsen bostanci falan da olur ama o siteden uzaklasip halka karisman iyi gelir
0
ala09
(26.12.22)
bence cevabı zaten vermişsiniz. ekstradan ödeyeceğiniz 100kyı ödemeseniz hayatınızda büyük bir değişiklik olmayacak. kaldı ki kadıköy tarafında yaşamak, sosyal hayata dahil olmak, semtte spontane takılmak 100kdan daha önemli. @logisticsmanager güzel demiş, kafa rahatlığı da bir noktada paranin önüne geçmeli.
0
stationary traveller
(26.12.22)
Bence üstünde düşünmek bile anlamsız, hiç düşünmeyin ve kiralayın (bu arada 15 bin çok iyi imiş kira için, kiralar inanılmaz arttı), ödenebildiği, sıkıntıya sokmadığı sürece parayı kiraya vermek bence karşılığında elde edeceğiniz olanaklar için değer, kimisi boşa atılmış para gibi görüyor kira giderini, atıyorum o paraya ev taksidine girerim diyerek, uzak yerlerde yaşamaya razı oluyor ve bakınca uzun vadede parasal olarak daha avantajlı ama zaman da geçiyor bir yandan ve sürmek istemediğiniz bir yaşama makhum oluyorsunuz. Şu an bizim de başımızda kentsel dönüşüm belası var ve bulunduğum çevrede ev bakıyorum, kiralar uçmuş durumda ama yine de Çekmeköy'de, Kurtköy'de Bahçeşehir'de yaşayayım da bu kadar parayı kiraya gömmeyeyim diye düşünemiyorum, ruhum ölürmüş gibi geliyor öyle bir yerde yaşarsam.
0
(26.12.22)
oturdugun yerde devam edip pesinat olacak kadar para biriktirmeli ve ev almalisin.
0
hot potato
(26.12.22)
oturduğunuz muhit soğuk bir site ise, bence hayatın tadı kalmıyor. merkezî bir yerde oturuyorum ve çok işime yarıyor. istediğimde dışarı çıkabilecek, kıyafet-market alışverişi yapabilecek olmak önemli. çünkü neden kalitesiz yaşayalım?

Ama, bunun dışında, eskiden beri ev alma fikrine karşı olan biri olarak, birikmişi eve peşinat sayanların kısa zamanda kâra geçtiğini görüyorum. ev değiştirmenin bir sıkıntısı bence yeni bir ev sahibi, o ev sahibinin gıcık-paragöz olma ihtimali gibi şeyler. sorunuz bu değildi, ama belirtmek istedim. ev almayı düşünün. hele ki küçük bir ev, daha kolay alınabilir. 10 sene sonrasını da düşünmek lazım.

ama ev almayacak da olsanız, yaşadığınız yerin hareketli, insanların kaliteli olması çok güzel bir şey. cesaretinizi toplayın, derim. kolay gelsin şimdiden.
0
lovemyself
(26.12.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.