izmir i biliyosan maliyet cikardiysan en az en az 2 ile carp. hatta istanbulda ofisi actigin yere gore 3 le de carpabilirsin.

izmirde kalifiye eleman az ama bukursan da yillarca calistirirsin maasini filan duzgun verirsen. ist. oyle degil ama herkes her an daha da yukselmek istiyo biri cikiyo senden 200tl daha fazla maas veriyo adam oraya kayiyo istanbulda gider cok oldugundan bi calisana fazladan 200tl cok para yani.

bunu is yapmak icin mi yoksa arastirma filan gibi bisey icin mi soruyosunuz bilmiyorum ama eger illa istanbul da olmanizi gerektirmeyecek bi isse yapacaginiz is. istanbuldan bile izmire yerlesmek isteyen sizin kriterlerinize sahip calisan bulabilirsiniz. eger ist. sart degilse izmirden sasmayin derim ben.

11 yil izmirde 17 yil da ist. yasadim. ara ara da iki yere gidip gelen biriyim.

çok şey istemiş olmazsınız. ancak bu dedikleriniz maliyeti öyle hop tahmin edilecerek verilebilecek şeyler değilki. tahmin edilse bile size bir yol göstermez zira şu sordupunuz soru, düşündüğünüz şeyle alakalı her konuda çok acemi oldugunuzu gösteriyor.

ne işi kuracaksınız. hele istanbulda. ne demek ingilizce bilen bi çalışan? insan neden sizin yanınızda çalışsın? ne iş yapacak? ünvenı ne olacak? yol ve yemek bir de. süper :)

Tesekkür ederim @ergen. Ne demek istediğimi çok iyi anlamış ve cevaplamışsın sağolasın. İşi ben kurmayacağım kuracak olanları izmire ikna etmeye çalışıyorum.

@mahone sen de sağol yinede.

vizenin başlangıç tarihi en kötü ihtimalle verildiği gün itibariyle olur.

eğer ileri tarihli bir seyahatin için vize alıyorsan vizeyi verdikleri günden daha sonra başlayan bir vize de olabilir.

vizenin pasaportuna işlenmesinden itibaren 6 ay..

çok teşekkürler. diğer soruya cevap var mı peki, o çok önemli şu an.

bir kere online formu doldurduğun yerde döküm al bölümü var oradan sendeki GFW ile başlayan numara ile döküm alıyorsun. eğer numaram var deseydin adam seni içeri alırdı ve içerde 5 tl karşılığı döküm alabiliyorsun ben cepten bakıp girmiştim içerden döküm aldım.

bu yaptığın ön başvuru tüm world bridge deki aşamaları tamamlayınca sadece evrak kaydı bitmiş oluyor sonra evrakların konsosluğa gidiyor yani görüşme tarihi +2-3 gün sonra 6 ayın başlar.

ikinci tarih ne zaman bilmiyorum nette yazıyordur ama bir an önce al Sağı solu belli olmuyor. paranda yanar sonra sıkıntı da olur. randevuya girmemenin olmaz ama sonra ilerleyen zamanda birçok kafa karışıklığı olur adam sana soruyor online başvuruda daha önce başvurdun mu başvurduysan ne oldu vs diye? gerek yok gir randevuna biranönce

1 ay tutuluyor başvurular sistemde. Hemen al, gecikme.

ilk soru için de, vizen çıktığında üstünde yazan tarihten itibaren 6 ay. Sen randevuya girdikten sonra başvurun İstanbula gidecek, orda sıraya girecek, incelenecek vs. Yogunluklarına baglı biraz da. Yani vizenin cıktıgı tarihten sonra 6 ay kısacası. Onu da pasaport eline gelince görebileceksin ancak.

İçeride ücreti karşılığında fotokopi ve print alabiliyorsun. (İstanbul / Worldbridge)

Ekim ayında böyleydi, bir daha gittiğinde kontrol et, eğer varsa o güvenliği şikayet et. Oradaki güvenlik her türlü yergiyi hak ediyor.

muhtemelen türkiyeye girdiği yerde gümrüğe girecektir, ama yamuluyor olabilirim. fedex'in gümrükçülerine sorabilirsiniz o adamlar yapıyor bu işleri.

bir gümrükleme firmasına başvur, 100-150 lira ücretle her işi hallederler

ankara'da bir adrese gönderdiğimde iki kez takıldı, ankara ivedik'teki bir gümrük müdürlüğünden teslim aldım. izmir'de gümrük müdürlüğü vardır diye tahmin ediyorum ama emin değilim.

Dedigin gibi % 100 takilir. Sana daha pahaliya mal olabilir. Ama islemler Izmir de yapilir. Izmir Gümrük Müd. alsancakta bir sor istersen. Ama aldigin anfi nin kullanilmis 2. el oldugunu söyle. Bakalim ne diyecekler.
2. El oldugu icin düsük vergi alinir falan derlers. thomann a mailler durumu izah et. Almanca bilmiyorsan ben senin icin durumu kitabina uydurmak icin bir mail yazarim.
ben de ebay.de den sürekli s1k1ntisiz alis veris yapiyorum.

İrlanda'dan OGS cihazı cinsi bişeyler getirttik daha yeni, İzmirde nakliye firmasıyız. DHL ile geldi ve İstanbul gümrüğünde takıldı. Yurda giriş gümrüğü önemli sanırım.

selam yaklaşık 1 sene önce ben de araştırmaya başladım. çok cuvcuvlu bir iş bu. çünkü her kafadan başka bi ses çıkıyor vs vs...

evvela şunu söylemeliyim şeçenekleriniz 37" - 42" aralığında. bence televizyonu kullanacağınız alana göre büyüklüğünü kafanızda sabitleyin. bi dünya sitede izleme mesafesine göre doğru büyüklüklerin ne olması gerektiğine dair tablolar var.

forumları okuyun bence. ama kafanız karışmayacaksa. çünkü forumlar her boku çok iyi bildiğini zanneden mallarla dolu olabiliyor. çok kafa karıştırıyorlar. doğru yanlışı birbirine katıyorlar. ama bir süre sonra aklı başında adamların yorumlarını fark edip doğruya yanlışa dair kafanızda bir şeyler oluşmaya başlıyor.

alacağınız ürünü illaki gidin görün! mümkünse sd yayın bağlatın hd yayın bağlatın vcd taktırın bilgisayar bağlatın dvd oynattırın. yapmasını bekleyeceğiniz ne varsa yaptırın. sesini duyun vs.

tüm bunları yaptınız diyelim halen içiniz rahat değil çünkü ortalıkta 40" panellerin standart dışı paneller olduğu konuşuluyor. içiniz kaldırmazda 40" seçeneğini iptal ediyorsunuz. bu tür kafa karışıklıklarını da geçtiniz ve hatta markaya ve modele dahi karar verdiğinizi varsayalım halen içiniz rahat değil. neden? çünkü panellerle ilgili bir takım dedikodular dolaşıyor, iki belki de üç farklı seri panel kullanıldığından bu serilerden birisinin çok kötü olduğundan birisinin mükemmel olduğundan diğerinin normal olduğundan bahsediliyor.

vel hasıl dünya para vereceğiniz bir ürün için araştırdığınız oranda kafanız karışıyor mideniz bulanıyor.

ben naptım? evvela sevmediğim markaları eledim. kalan markalardan sevdiklerimi daha önce kullandıklarımı belirledim. kullanmam gereken ekran büyüklüğünü belirledim. birer ikişer alternatif belirledim. benim alternatiflerimden birini içeren bir kampanyaya denk geldim. gittim aldım. çoğ memnunum. kafam rahat aga...

samsung u tavsiye ederim. benim evimde Samsungun 3 tane LCD TV si var. Şu an a kadar memnunum.Sorun çıkmadı. Samsung Sonyle birlikte aynı paneli paylaşıyorlar. Demek istediğim gayet iyi ürünleri var.

teşekkürler cvaplar için. (özellikle barbaroj, üşenmeyip bu kadar detaylı bir cevap yazdığın için...)

bir arkadaşım samsung'un ekranlarının kolay arızalandığını söyledi. bunlar daha çok cep telefonları sanırım. birkaç gün önce benim de samsung telefonumun ekranı bozuldu. görüntü gidip geliyor.

ekran boyutuna gelince: 200 tl'lik bir fark için 37" almaya değmez, diye düşünmeye başladım. yarın büyük bir eve taşınırsam 37" küçük gelebilir. 37'leri eleyebiliriz yani.

sony ve philips'leri de genellikle önermiyorlar. favoriler samsung ve lg.

Samsung modelinin aynısının 50hz olanını aldık biz. Çok memnunuz. Yapamadığımız şey yok. Görüntü kalitesine resmen vurulmuştuk mağazada. Samsung için şimdiye kadar tek duyduğum olumsuz yorum koyu sahnelerde led ışıklarının kenarlardan bölgesel olarak belli olmasıydı. Kendi TV'mizde dikkat ettim, koyu sahnelerde bi sıkıntı görmedim ama ekranı tamamen kararttığımda o ışıkların bölgesel olarak daha parlak göründüğünü bende farkettim. Ama normalde izlerken hiç fark yok. LED/LCD dünyasının ustası Samsung'dur diye duydum gördüm. Tavsiye ederim.

ilk seneden eve cikilmaz, yurda cik bi cevren olsun, insanlari tani, sonra eve cikilabilecek biri bulursan cikarsin.

Bursun yurt parasını karşılıyorsa tabii ki yurt.
nawres haklı. İlk seneden eve çıkılmaz. Abuk subuk bi sürü insan göreceksin. Çevreni kur, geçinip geçinemeyeğini tart, ondan sonra evi düşün. Kaldı ki orda kiralar yüksektir ve çoğu ev sahibi yıllık peşin ister. Ev hiç seçeneklerin içine giremeyebilir bile.

mike'cim.
adinda harput lafi gecen hicbi firmayla anlasma. sana gelmis gecmis en buyuk tavsiyem budur.

Tuzcuoğlu.

Pahalıymış ama işinin ehliymiş. Denemedim, öyle duydum sadece.

Büyük şehirlerden birindeysen okulun irtibat büroları vardır. Onlara uğrayıp detaylı bilgi alabilirsin. Yurt konusunu onlar daha iyi izah eder. Havaalanına inince okulun masasını görürsün, yeni öğrenciler için kuruyorlar. O masaya gider sorarsın servisler nerde diye. Mutlaka servis organize etmişlerdir. Normalde işler böyle yürümez tabi. Havaalanına otobüs bile çalışmaz normal günlerde.

Kıbrıstaki en büyük avantajın İngilizce olur. Güzel çalışırsan Türkiye'deki Odtü/Boğaziçi v.d. mezunları seviyesinde İngilizcen olabilir. Çok milletli bir ortamda olmanın avantajı çok rahat İngilizce pratik yapmak olacak. Kıbrıs büyük şehirden gideceksen feci geliyor başta. Küçük yer sonuçta. Pahalı da oldukça. Maddi durumun nasıl bilmem ama normalde Türkiyede harcayacağının iki katını harcayacaksın sadece hayatta kalmak için. Ama dediğim gibi, çalışkansan ve laylay yapmayacaksan Doğu Akdeniz Üniversitesi çok güzel kapılar açabiliyor insana. Seveni de sevmeyeni de çoktur dinleme sen kimseyi. En güzel tarafı da öğrenci şehridir, inanılmaz rahattır. Kampüs güzeldir, okulun teknik imkanları iyidir. Kumar ve bahis olaylarına kapılmazsan yaşar gidersin işte.

Hayırlısı olsun.

ilk sorunun cevabı;

almak zorunda değilsin lakin bu senin için diğer alışverişlerin için dezavantaj olur. almak isteyip vazgeçmek falan tu-kaka şeyler. bir ikincisi sen vazgeçersen satıcının bunda ne suçu var? belki ürünü başka adama satacak zaman ve para kaybı yaşamayacaktı.. bu ka !

Zorunda değilsin ama hoş olmuyor. Ben yaptım biliyorum. Parayı bile çektirtmiştim. Bi sorun oldu hatırlamıyorum şimdi, almayacağım vazgeçtim paramı geri gönderin dedim. Gönderiler ama hesabımı sildiler.

geçen bir forumda okudum aklımda kaldığınca eleman yakınıyordu 6 aydır denklik bekliyorum diye, hatta epey bir davada açan oluyormuş.

Evraklarının (onaylı tercümelerin vs hepsi dahil) hepsi tamamsa 1 ayda veriyorlar. Tabi tam mezuniyet zamanına denk gelmediysen. Ben 2 sene önce aldım, götürüp teslim ettim, 3-4 haftaya arayın durumu öğrenin dediler. Gidemedim, 3 ay sonra kendileri aradı gelip alsanıza kardeşim diye :)

Ama dediğim gibi, mezuniyet zamanı değildi benimki. Alakasız bi zamanda gitmiştim işte hatırlayamadım şimdi. Belki okula göre de değişiyordur, bizimki Kıbrıs olduğu için daha kolay çıkıyor olabilir bilemiyorum.

bir iki gün üst üste çekilecek öğle uykusu çaresidir bu işin. veya bir izin gününüz hiçbir şey yapmadan sadece yatın.

oda koşulları, yatak kalitesi vs. çok önemli bu durumlarda..

uyku apnesi olabilir belkim.

çok klişe biliyorum ama düzenli yürüyüş ve sağlıklı beslenme'nin olumlu etkilerini görürsünüz. haftada 3 sabah erkenden kalkıp yürüyüş yapmaya gayret edin, 2-3 hafta sonra gayet dinç uyandığınızı ve güne enerjik başladığınızı göreceksiniz.

Zihinsel ve fiziksel performansın dengede tutulmadığı bünyelerde oluyor bu sorunlar. Vücut hiç bir sağlık problemi olmasa bile huzursuzluk sinyalleri veriyor insana. Phoebe'ye katılıyorum o açıdan. Biraz fiziksel aktivite hem mutlu olmanızı hemde güzel bir uyku çekmenizi sağlayacaktır. Denge önemli.

beyaz un, beyaz şeker, tuz ve işlenmiş gıdaları bırak.
akşam uykudan 2 saat önce kefir ve yoğurt (kesinlikle homojenize sütten olmasın) hariç gıda tüketme.
bir b12 hapı al eczanelerden.
1 d3vit ampülü al iç ve ayda bir tekrarla.
günde 1 çorba kaşığı cod liver oil iç.
tercihen toz askorbic asit bulup günde 2 kere 2 gram iç, bulamazsan c vit tabletlerinden 2*1 gram iç.
yeşil ot yiyen hayvanların sütünden tereyağı, kırmızı et, sakatat,
her türlü yeşil ot, kabak çekirdeği, ceviz, badem, fındık bol bol tükettiğin gıdalar içinde olsun.

Kinetik, kolu n hareketi iel kazanılan enerjiyi kullanır,pilsizdir
Quartz pille çalışan diyebilirz
Chronolar üzerinde kronometre olanlar

adımı yazma 1 tane hanım yetiyor bana :D

Canım cigerim berce şimdi şöyle oluyo.Eger nişanlına alacaksan iyi bir marka al bir ömür sorunsuz kullansın.Erkekler için 400 bayanlar için 500 e bir ömürlük çok güzel makinalar bulabilirsin.

Bir kaçta tanım vereyim Kinetik,otomatik ve pilli oluyo bu meretler genelde.
Kinetik ve otomatik benzer sistemler.İkiside enerjisini kol hareketinden alıyo.
Aralarındaki fark biri enerjiyi içerisinde bulunan bir bataryaya depolarken digeri saat mekanizması içinde bulunan bir yayı gererek enerjiyi depoluyo.
Kinetikleri tavsiye etmem cok kaliteli saatlerde bile bahsi gecen o batarya ve sarj koruyucusu yanabiliyo ve sana aldıgın saatin %30 u kadar masraf cıkartabiliyo.
Otomatiklerde genelde sorun cıkmaz.
Amma velakin 18 tane her cins ve markadan saati olab biri olarak söylüyorum.Egerki kullanacak kişi saati yatarken veya ceşitli aktiviteler sırasında cıkaran biri ise pilli bir alet alsın.saati 12 saatten cok kolunda tutmaman saatin geri kalmasına ve seni uyuz etmeye yetiyo.Bu konuya cok dikkat et.Bu sorunu taşımayan ama kinetik yada otomatik saatler var ama onlarda 1500 tl üzeridir aşagısında bulamazsın.

Markada önereyim.Seiko yu al 30 yıl kafadan kullanırsın sıkıntı cıkarmazlar.
Pilli bir alet al 2 yıldan önce bitmez kesinlikle ve en kaliteli sony pili 5 lira civarına takarlar çok büyük bir para degil.

Ekstra sorun olursa mesaj at yardımcı olurum.

Chronograph sorusu içinse hiç kullanılmayan özellikler hiç bulasma mümkünse bu özellikleri minumun barındıran aletleri sec.Bu özellikler hem ilk alıs fiyatını hemde sonrasında dogabilecek olası arızalarda tamir masraflarını katlayacaktır.

Vallahi çok teşekkür ederim. Çok hayra geçti.
Genelde saat sevenler otomatik hayranı oluyor sanırım, ondan otomatik almaya meyilim vardı ama önmli ipucu sayesinde vazgeçtim. Çünkü er kişi işten gelir gelmez çıkartır saatini. Pilli daha güzel bir tercih o zaman.
Tabi benim asıl istediğim torunlarımıza bile gösterebilelim o saati. Dedemin var mesela rahmetli, kurmalı saati öyle. Teee nikahlarından kalma babannemle. Babam takıyor babasını özledikçe mesela. Öyle olsun istiyorum bende. Seiko olur diyosunuz yani öyle mi?

Seiko benmde begendigim ve kullandıgım 18 saatimden 3ü.Biri 1974 den beri tıkır tıkır çalısıyo baba yadigarı.Digeri orta1 den bu yana kullandıgım 16 yıllık saatim.En sonuncusu 400 tl ye aldıgım pilli bir model 1 yıldır hiç sorunu yok.Şiddetle tavsiye ederim.

Nişanlına alacagın saat içinse basit saat özellikleri olan (gün olması oldukca önemli benim iin olmassa olmaz ) bir saat almanı tavsiye ederim.

ya simdi ortaligi bulandirmayayim ama günes enerjisiyle calisan saatler de var. Benimki 10 yil önce alindi ve daha geri kaldigini hic görmedim. Otoamatik/kinetik saatler gibi kolda sürekli takmak da gerekmiyor. Biraz bulmak sorun olabilir (swiss army bir secenek) ama yine de bir bakin derim.

kız erkek ?

pardon erkek için yapılacak planlar

erkek için daha zor ya :)
ama mesela gun basında elinde bir suru balonla gidip, kendin pasta hazırlayabilirsin, sonra baska fikirleri birleştirerek bir organizasyon-parti tarzı bişey yapabilirsin ama bence balonlar cok seker olur

çeşmedeki yat turları başlamış mıdır acaba? süper olur o mesela evet evet. Var mı bilen gören?

eheh balonla düşünemedim bi an onu :) osmanlıdır biraz kendisi :) teşekkür ederim ama yine de. Birleştirecek fikir var da kimsede para yok, çevremizdekilerin çoğu işsiz :( Öf ne zor hayat. Bir güncük mutlu olmak bile parayla.

aslında birlikte bi gun gecirmek bile cok güzel bir hediye tabiki..ama kendi el emeginizle birşeyler hazırlamak, pasta , kek bir cd bile olsa iyidir bence..ufak bi yemege goturebilirsiniz yada evde hazırlayabilirsiniz hos romantik bir ortam ama yine balon diyorum cok seker :)

yaşı kadar opucuklere boğ:)

Önce orta kalitede bi şarap al üstündeki kağıdı iyice kazı internetten çook eski bi şarap resmi bul üstündeki kağıdı print et ona yapıştır, çantaya at. Ücra bi tepe bul oraya götür hayatım burayı senin için kapattım de ondan sonrada çantanda getirdiğin çook eski şarabı çıkart ta ta taam ..hehehe

bi yiyecek sepeti hazırla alsancaktan bisiklet kiralayıp birlikte pikniğe gidin.

piknik için öneriler. maksat o gün vaktin çoğunu yollarda geçirmeden belli bir noktaya ulaşıp sorunsuz bir gün geçirmek haliyle.... çiçekliköy, kemalpaşa çiniliköy civarı, urla iskelesi'nde (belediye otobüsü oraya kadar gidiyor) kemik hastanesi kıyısı (bu mevsimde tenhadır ve adanın iki kıyısından biri mutlaka rüzgara karşı korumalıdır) veya iskele civarında başka yerler de keşfedebilirsiniz. aklıma gelenler bunlar.
veya yola erken çıkarsanız mayolarınızı havlularınızı alıp çeşme'de, yıldızburnu'ndaki sıcaksuya gidebilirsiniz. piknik sepeti de sanırım içki hariç 20 liraya rahat dolabilir (peynir, haşlanmış patates, tavuklu ve ton balıklı sandviçler, vs.) akıllı harcamayla o gün iki kişi yol dahil 50, 60 tl max.