çocukluğumdan beri tedbirli bir kişiydim. ama bu büyüdükçe yerini gereksiz evhama bıraktı şimdi de paranoyaya doğru ilerliyorum sanırım. en basit şeyleri bile kafam takıyorum, en olmayacak senaryoyu düşünüp darlanıyorum. o düşünce beynimin içini kemiriyor resmen. tedbir iyi bir şey ama bu her şeyin kötüsünü düşünme olayı rahat rahat bir şey yapmama engel olmaya başladı. şu an olmasa da ileride sosyal hayatımı etkilemesinden korkuyorum. doktora mı gitmeliyim veya kendim mi bir şeyler yapmalıyım. ne yapmalıyım?

Merhabalar. Şu sıralar bazı işlerim var ve bakaya kalmamam lazım. Sorum şu: 2015 haziran mezunuyum. Normalde 2017 kasım'a kadar tecilim vardı. 2016 eylül'de yüksek lisans kaydımı yaptım ve askerliğim 23/08/2019'a kadar tecilli gözüküyor. Buraya kadar sıkıntı yok. Sıkıntı şurada ben hiçbir derse gitmiyorum ortalamam 0 yani. Bu durumda ne zaman okuldan atılırım. 1 yıl sonunda mı yoksa 2 yıl mı? Yönetmelikte 4 yarıyıl üst üste başarısız olma durumunda ilişiği kesilir yazıyor. Ama kayıt olurken memur 2 yarıyıl demişti o kafamı karıştırıyor. Bu yıl atılırsam tecil durumum ne olur lisans tecil hakkım devam eder mi yoksa direkt bakaya mı kalmış olurum. Tecrübeli arkadaşlar beni aydınlatabilirse mutlu olurum.

Ayak bileğim 2 yıl önce burkulmuştu hatta sözlüğe de yazmıştım. Bileğim geçti sayılır ama çektirdiğim mr sonucunda hala bağlarda gerilme olduğu gözüküyor. Devlet hastanesinde bu olayla ilgili 3 farklı doktora gitmeme rağmen çözüm bulamadılar daha doğrusu ilgilenmediler bile. Doktor bağlarda gerilme varmış diyor evet görüyorum yazıyor orada dedim onları yırtmaman lazım dedi krem yazıp gönderdi. Başta şaka sandım ama sonra baktım ciddi ciddi sadece bu öneriyi sundu adam. Neyse bunun gibi burkulma, zedelenme vs. gibi spor yaralanmaları konusunda uzman olan senin işini bu halleder dediğiniz bir doktor veya fizyoterapist öneriniz varsa çok iyi olur.

Neden?

merhaba. ben uluslararası ilişkiler okuyorum ve seneye, 2016 yazında mezun oluyorum inşallah. yaşım zaten 25, bu yüzden seneye hemen kpss'ye gireyim istiyorum da aklımda birtakım küçük sorular var:

1. dersaneye gidemeyeceğim büyük ihtimalle. acaba kendi başıma bir senede halledebilir miyim? bu arada, bölümüm %100 ingilizce bu yüzden öğrendiğimiz tüm şeyler beynimden uçtu gitti.

2. idari hakimlik çok uzak bir ihtimal mi?

3. düz memurluk için kpss b'ye de başvurmak istiyorum, sizce mantıklı mı?

4. yahu doğrudan kpss puanı ile atama yapan bir devlet kurumu yok mu kpss a kadrosunda?

Gerçekten denildiği kadar rahat mı bu ayakkabı? 250-300 lira vermeye değer mi? Günlük olarak kullanıcam alacağım ayakkabıyı herhangi özel bir sebeple değil onu da belirteyim. Hee bir de dayanıklılığı nasıl? Mesela ben adidasları genelde 1-1.5 yıl civarı kullanırım. Bu dayanır mı o kadar.

arkadaşlar,

bir kızla dışarıya çıkacağım. ilk görüşmemiz, daha tanışmadık bile.

sizce kahve içmeye mi götüreyim yoksa daha kaliteli bir yerde alkol almaya mı? (akşamüstü). karar veremiyorum, ama önemli bir buluşma benim için.

Bugün öğlen otobüse binerken ayağımı burktum ve "çatank" diye bir ses duydum. Otobüse binmem gerektiği için ne kadar canım yansa da bastım üstüne. Sonra da bir süre yürüdüm, acı hissediyordum biraz ama öyle dayanılmayacak gibi değildi. Şimdi saat gecenin ikisi ve ben ağrıdan uyuyamıyorum. Gün boyu sadece ayağımı uzatarak dinlendirdim. Ayağımın üstüne basınca çok canım yanıyor. Ve aralıksız ağrıyor yaklaşık 2 saattir. Bazı şeyler okudum "kırılmış veya çatlamışsa da anlaşılmayabiliyor" diye. Çok korktum açıkçası. Ayağımı burkulduğu yöne yani sola doğru çevirebiliyorum ama sağ tarafa imkansız, hareket ettiremiyorum. Kırıldığını ya da çatladığını anlamanın bir yolu var mıdır ve şu saatte ne yapabilirim en azından uyumak için.
Ağrı kesici fayda etmedi.

Üst dişlerim seyrek tamamı olmasa da öndeki 2 dişin arası ve onların sağında kalan dişimin arası açık. Daha önceden de bu konu hakkında duyuruya soru sormuştum ve araştırma yapmıştım sonuç olarak bana en mantıklı gelen çözüm bonding idi. Bu işlemi yaptırmak için dişçiye gittim ama yaptıramadan çıktım çünkü üst ön 2 dişler normalde hafif geniş olurmuş benimkiler daha çok ince uzun diktörgene benziyormuş o yüzden dolgu yapsak bile estetik bir görüntü olmaz dedi doktor, tel takmadan iflah olmazmış yani bu dişler doktorun dediğine göre. tel takıp dişleri düzgün bir hale sokup 1-2 rötuşla çok iyi hale gelir dedi. hee bir de üstte ve altta birer dişim eksik özellikle üst dişlerim o tarafa doğru kayıyor sanırım seyrekliğin bir sebebi de o. dişler düzeldikten sonra oraya implant yaptırabilirsin dedi.

şimdi ben ne kadar diş teli takmak istemesem de sanırım buna mecburum ama yine de buraya bir sorayım dedim.

biraz araştırdım bu tellerin 3 çeşidi var sanırım; bildiğimiz tel, porselen olanlar bir de arkadan takılanlar. arkadan takılanlar biraz pahalıymış galiba, porselenler de sararıyor diyorlar. bunları kullanan şunu kullan daha iyi olur diyenlerden öneri bekliyorum.

ayrıca vücut geliştirme ile ilgileniyorum malumunuz baya da yiyorum bu tel taktırma işi beslenmeyi de etkiliyor ikisi bir arada yürüyebilir mi?

son olarak doktor tel takarsak 6-9 ay arası düzelir dişlerin dedi.

meraba arkadaşlar.öncelikle ilk defa gönül işleri tipinde soru sormanın haklı sevincini yaşıyor ve bunu sizle paylaşmak istiyorum :D

şimdi durum şu yaklaşık 1.5 aydır bi arkadaşla konuşuyorum.(ben kız kişisiyim)aslında gayet bizi izleyen sanır ki sevgiliyiz.ve ben de çok istiyorum onunla beraber olmayı sanıyorum ki o da istiyor.fakat şöyle bir sorun var o başka bir ilde yani benim normalde okuduğum ilde ama ben yaz tatilimdeyim ve görüşemiyoruz.samimi olduktan sonra hiç görüşemedik yani..o diyor ki adamakıllı sevgiliyiz diyebilmek için bi görüşmek lazım gelir.nitekim haklı.ama ben sevgili olmasak bile ilerde arkadaş kalmak istiyorum o da istediğini belirtiyor çünkü muhabbetlerimizi seviyoruz.


yukardaki özetten sonraa ben bu kişiyi şuan seviyorum.ve bu kişinin 3 ağustos doğumgünü imiş.ben günlük yazmayı falan severim.yazmayı yani.bu 3 ağustos için değil ama tabi nolur bilinmez ama seneyeki 3 ağustosa (2015)gelecekteki akıbetimizi düşünmeksizin hergün hakkında hissettiklerimi,o gün özel bişi yaşadıysak veya konuştuysak o olayı veya bana hissettirdiklerini yazsam.öyle ödev gibi hergün değilde işte 1 yılda 1 defter doldursam çok mu saçma olur ? bu ne ya bunla mı uğraştın der mi ? okumaktan sıkılır ve ben de bunu görüp hiç yoktan mutsuz olur muyum ? ama biri bana böyle bişi yapsa keyifle okurdum gibime geliyor.öyle hergün 5 sayfa döşemiycem zaten yani güne göre işte kavgalarımızı da yazabilirim nebiliyim ya güzel mi olur çirkin mi ? başlıyim mi sizce ?


teşekkürler şimdiden.seviyorum sizi :D of çok sevgi pıtırcığıyım.