Ekşi Duyuru

arveles iyi gelebilir bu tür ağrılar için.

orsya izban'la gitmek mümkün ama bilmiyorum nerde ne var.
bostanlı'da ve bornova'da cumartesi pazarının girişinde (bölge metro durağı) pantoloncu mustafa var, eğer pantolon ihtiyacınız varsa işinizi görecektir.

uzundere çıkışından balçova yönünde izmir aydın otoyolu'na girerseniz 1-2 km ileride hayli outlet mağazasının yuvasını bulursunuz.

arkadaşınla vs yapıyorsan hücum hattını biraz ileri almaktan başka çaren yok. o zamanda kalende gol riski biraz artıyor.

malesef bu puştlar top çevirmeye başlayınca taktik değişikliği için starta basacak zamanımız olmuyor :)

en iyisi oynamamak bu tarz kişilerle. nasıl ki tavla da vur kaç yapan adamla kimse oynamak istemiyorsa, skor avantajını elde ettikten sonra korkak gibi gibi oynayan adamla da kimse oynamak istemez. artık gaza getirmekten başka çare yok.

oynayıp oynamamak elde değil. online turnuvaya giriyrsun 3. maçta bu adamalr denk geliyor. önceden tahmin etmek gibi bir ihtimal yok.

ben de aynı problemi yaşadım, ttnet kullanıcısıyım ve hızım 1 mbps'e bile zor ulaşıyordu fakat apartmanın içindeki kabloları değiştirtirseniz bi nebze de olsa düzelebilir. benim hızımı 3.5 mbps'e çıkardı yani bu olay.

dostum ev ağı kurma. ortak ağa bağla ikisinide. sonra bilgisayarların çalışma grupları isimlerini aynı yap.

bunları yaptıktan sonra. masaüstü bilgisayarında bir klasör aç. buna "paylaşım" adını ver. ve ağ üzerinde paylaştır. hem okuma hemde yazma olarak.

diğer işlem ise laptop ile ağ üzerinden bu dosyayı bul ve masaüstüne kısayol oluştur.

paylaşmak istediğin dosyaları. diğer bilgisayara aktarmak istediğin şeyleri. bu dosya üzerinden yaparsın rahatlıkla.

bonnyfood ?

bonnyfood?

kaliteli bir yer bulup danışabilirsin. sonuçta parasını vericeksin neden yapmasınlar. da aklıma gelen bi yer yok işte :( bu pelit pastanelerinin karşıda yeri varmı bilmiyorumda onlar yapabilir sanırım. bi de pastası güzel.

yemeksepetinden öyle bir sey yapamiyor musunuz?

2gb 128bit yerine 1gb 256 bit alman senin faydana olur,www.vatanbilgisayar.com
bunun gibi
buda saat hızı biraz daha yüksek olanı www.vatanbilgisayar.com üstteki 775 bunun 900, overclocj yaparken artırılan değerlerin bu hızlar olduğunu belirteyim sen ona göre ver kararını.
bendeki 1gb 256 bit 870mhz çekirdek hızlı kart var full hd full ayar oynuyorum bütün oyunları

www.vatanbilgisayar.com

şunu satın alacağım sanırım, eğer mağaza fiyatı da internet fiyatı gibi 296tl ise.

söyle bir liste buldum ben ama...
www.videocardbenchmark.net

@cfesk onu pek önermediler nette. frenkenstein bir üretim olduğunu falan söylüyorlar. yani çok büyük bir işlevi yok, ama bit tutkunlarını tatmin etmek için "192" patlatmışlar gibi demişler.

arkadaşlar mağaza fiyatını nerden öğrenebilirim bu kartın? internette 296tl gözüküyor. tek seferde gidebilirim, ameliyatlıyım o yüzden gidip de geri dönmek istemiyorum.

@cfesk eyv kanka hatırlattığın iyi oldu ama 620w power supply var çift ekran kartı almadığım sürece kaldırır.

powerın yeterli olur, haftasonu vatan mağazalarında %25 indirim olucak gene her hafta aynı zaten internet sitesinden stok durumuna bak ama önce tabiki hangi mağazalarda varmış

alacağım mağazada stokta görünüyor.
şimdi mesaj attım, mağaza fiyatı nedir bu ürünün ona göre hemen gelip alacağım diye falan. cevap yok tabi :)

peşin alırsan o indirim yok, %25 indirim olan kredi kartları yazıyor o şekilde oluyor ancak indirim.

2 haftada 1 diye biliyorum.

haftasonları oluyor

yarın başlar diyorsunuz yani dimi? allahım inşallah yarın vardır indirim. hadi bugün 1-2 filmle idare ederim de...

vatanın indirimleri bindirimleri indirmek.nette ararsan veya yazıcıoğlun da daha uygun fiyata bulabilirsin.

televizyonda reklam döner bugün eğer yarınsa...

@keller, söylediğim gibi olabildiğince acil lazım. 10-15 lira fark için 2 hafta kargo beklemek istemiyorum zaten haftasonu da geliyor :S

mağaza olarak da içlerinde en uygunu vatan oluyor genelde bu tip parçalar konusunda.

bu internet indirimi her üründe oluyor mu ? yani fiyatlara baktım pek indirim yok gibi

Her üründe olmaz. Çoğu kez milleti aptal yerine koyup, bugün %8 indirim yaptıkları ürünün fiyatını %25 indirimde de değiştirmezler, utanmadan bir de %25 yazarlar yanına.

Tabi bazen cidden %25 olabiliyor ama çok umutlanma derim.

her cuma internette, her haftasonu mağazalarda %25 indirim var

gitti gidiyorda acil kargosuz elden alabilirsin 2. ellerden.1 gb işini görürse 30 40 tl ye falan bulabilirsin.hatta izmirdeysen sana 1 gb lık nvidia ödünç verebilirim.bilmiyorum ki neredesin sen.

az önce reklam döndü, yarın var indirim.

@tolgan kanka pek sümküremiyorum yav, korktuğumdan mıdır nedir bilmiyorum da. ne burnuma bişi çekiyorum ne de sümkürüyorum sanki zorlayınca kötü bişi olacakmış gibi

pek kuvvetli sümkürmeyin ilk hafta, tuzlu su serumu her türlü faydalı olacak zaten.

sen bu soruyu sorduguna göre senin iq da merak edilesi.

1. ekşi sözlük ne zamandır yüksek iq, analiz orgazmatörü, kendini aşmış insan topluluğu oldu?

2. ssg modlar yönetim ne zaman trollere, mal başlıklara vs vs hayır dedi? modlar rest çekti aman ne oldu?

3. ekşi sözlük'te ne zaman yazar atma kriteri kalite oldu? ssg sayfa dönsün reklam gelsin gerisi hikaye.

4. ciddi ciddi (bir sürü ciddi) ekşi sözlük'ten zeka karizma topluma katkı kişisel gelişim falan bekliyorsan, yazık sana.

sabah akşam evlilik programları izleyip eleştirenler gibi. izle gül izle vakit geçir eğlen falan ama eleştirme, çünkü: "NE BEKLİYORSUN arkadaşım ne bekliyorsun?"

al işte bir tanesi de burda :)

5. kafadan herhangi bir başlık aç. paris seks para futbol coca cola armut erken boşalmak bilgisayar opera ... aklına ne gelirse.

ne zaman süper karizmatik yazılar vardı? mal mal yorumlar saçma muhabbetler her zaman vardı.

bir tanesi burada falan değil. ben sana ne anlatıyorum sen ne anlıyorsun.

bu sözlük hep böyle idi. sen YENİ KEŞFEDİYORSAN yazık sana.

çok gerzek insanlar var doğru diyorsun ama yapacak bir şey yok. insanlar böyle. biri gelip atıyorum "solcu kızların dübürlerinin aşırı geniş olması", "sağcıların rörerö olması" diye başlık açıyor, bizim mallar da gelip ciddi ciddi, makale yazar gibi koca bir sayfa yazı yazıyor. gazetelerin internet sitelerinde dandik yorumlar yapan insanlar sözlüklere kaydı artık. her şeye yorum yapma ihtiyacı hissettikleri gibi, ironi ile gerçeği, troll başlık ile ciddi başlığı ayıramıyorlar. gayet gayrıciddi bir entrinin içine gidip "arjantince" kelimesini yazıyorsun, adam "arjantince diye bir dil yok" diye ciddi ciddi mesaj atıyor. hadi canım?! :S
ben insanların saçma başlıklar(kime göre?) açmalarından ziyade gidip böyle üşenmeden laf yetiştirmeye çalışmalarına uyuz oluyorum, bir yandan da hayretle izliyorum.

edit: sözlük çok bozdu demiyorum yanlış anlaşılmasın. arkadaşların da dediği gibi sözlük hep böyleydi. popülasyon artınca bu tipler göze daha çok batmaya başladı sadece.

@trinity aynen bro, eskiden airlangga'ya bayılıyordum, başlıklarına bir sürü aynştayn topluyordu. şimdi de gok yeleli bozkurt iiyidr :)

anlamakta sıkıntı çektiğiniz şey de: bu durum YENİ BİR DURUM değil. bu hep böyle idi.

al sana 2003'ten bir başlık

(bkz: ssgsever)

altındaki yorumlara bak? ee?

zaten başlığı açan da huzursuz. penisinin fotosunu koymuştu zamanında vs vs. ssgsever başlığını veya huzursuzun çükü mevzusunu da eleştirmiyorum zaten sözlük beklentim bu, sözlük boş beleş geyik - taşak yeri işte. ciddi güzel anlamlı yazı yüzde 0.1 varsa ne ala. ve dahası: şu an birisi bu başlığı açsa veya penisini koysa ohoo..

yani anlamayanlar için son kez:

sözlük hep böyle idi. ok ? buna şaşırana hayret edene çok farklı beklentilerle gelene yazık.

70 gibi bişey ölçüyorum ben

Askeri ücretten bi haber insan sçylemmndandaşkld..

lan pardon uyanamadım mevzuya.

iq 12.5 felan

aslında dizi en iyisi. izleyip beğendiğin dizileri söyle ona göre tavsiyede bulunayım. fringe falan alır götürür seni..

öncelikle geçmiş olsun

korku filmleri
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

komedi
www.eksiduyuru.com

benim tavsiyelerim
big fish, the boys are back, trick r treat, the perfect host, intouchables, rec, rec2, the raid redemption (izlediğim en güzel aksiyon filmi), the cabin in the woods, the secret in their eyes, project x, the change up(crazy stupid love tarzı), safe house, paper man, john carter, drive, 21 jump street (çok güzel çerez film), Chronicle 2012, contraband, man on a ledge, shame, the girl with the dragon tattoo, the divide, the descendants, hugo, Y tu mamá también, how to train your dragon, juno, warrior, never let me go, celda 211, moon, another year, biutiful, fantastic mr fox, the ides of march, shutter island, lars and the real girl, the help, adventureland, hard candy, Los cronocrímenes, fish tank, hot fuzz, cashback, Última Parada 174, up in the air, stranger than fiction, running scared, blue valentine, the party (1968)

@iki arada, diziye başlamak istemiyorum yav. zaten breaking bad'den sonra hiçbiri sarmıyor, dexter'ın bile yeni bölümlrini izlemez oldum

geçmiş olsun,
www.filimadami.com bu listeye bi göz gezdirmenizi tavsiye ediyorum. 41 tane film var en sevdiklerimden. eminim içlerinden en az 3-5 tanesini seversiniz.

bir de kitap da okuyabilirsiniz bence. mesela geçen hafta çıkan, Hacker'ın Aklı kitabı çok popüler.

a beautiful mind. benim en sevdiğim film.

@hjarteblod game of thrones'un 4. kitabını okuyacağım da yarın çıkıyormuş, siparişi verdim de kitap gelene kadar ben ayaklanırım heralde :)

hafız hala başlamadıysan,

leyla ile mecnun öneririm. youtube'dan izleyebilir ya da bir chrome eklentisi kullanarak indirebilirsin.

geçmiş olsun;
Anonymous (2011),
Black Swan (2010),
Milk (2008),
Into the Wild (2007),
The Black Dahlia (2006),
Insomnia (2002),
Suspiria (1977),
Dog Day Afternoon (1975),
Vertigo (1958)

(bkz: memento)

www.imdb.com

izlemiştim ama sağol yine de :) güzeldi bu arada.

Çok iyi olmamakla beraber atmosfer açısından benzer bulduğum için "The Book of Eli" önerebilirim. Ben beğenmiştim.

monsters
a boy and his dog
blindness
contagion
moon
melancholia
cast away
into the wild

post-apokaliptik veya apokaliptik filmler istiyorsun sanırım. On the Beach, I Am Legend, 28 Days After, Fail Safe, Mad Max, Logan's Run, Planet of Apes, Melancholia, Testament, 12 Monkeys ilk aklıma gelenler.

şöyle zeytinyağlı, yumurta beyazlı bi kocakarı formülümüz var mı? :)

Kına özlü ve zeytinyağlı sabunlar(mümkünse güvendiğiniz bir aktardan ya da köyde yaşayan bir tanıdıktan)düzenli kullanımda işe yarar.

Kepeğe karşı beslenmene dikkat etmen gerekiyor öncelikle, yağlı besinlerden, kuruyemislerden uzak durmalı, kısacası yağın her türünü diyetinden çıkarmalısın.

Çok sıcak suyla saclarını ve saç derini yıkamamalısın.

Son olarak 2 kez üstüste sacını sampuanlamamalısın.

Sampuan olarak head & shoulders

t/gel kullaniyorum. çocukluğumdan beri ağzıma sıçan kepek derdi bitti. (bkz: t/gel) birde saçlarını iyi durula.

senın ciddi bi dermatologa gitmen laızm. baya baya dermatit geciriyorsun sen.

tresan'ın kepeğe karşı etkili şampuanı var, ot dolu içi

www.tresan.com

l'oreal professionnel expert serie power clear selenium ap

hacı bir de saç kremi kullanma saçın mına koyuyor.

kepek için plasenta şampuanı al eczaneden. ilk yıkamada geçirdi benimkini.

(bkz: macguffin)

ulan ya en azından sadece o an ne gördüklerini söyleselerdi.

filmde ve kitapta söylenmiyor ne olduğu. ama tahminler "süper volkan patlaması" üzerinde yoğunlaşıyor.

süper volkan çok mantıklı. onunla ilgili belgesel de izlemiştim baya mantıklı geldi :)

abi o duyuruyu nası görmemişim, neyse.

modemden kaynaklıdır o bak ben sana söyleyeyim modemin eskiyse bunlar sistemleri yenileyince sıçıyor eski modemler.

bi yerden başka bi modem bul dene özellikle adsl2+ desteklesin.

modemle alakalı değil. ben bu modemi yeni almıştım zaten, bu olaydan 4 ay önce aldım. tp-link'in bir modemi, markasını bilemiyorum da daşaklı bir şeye benziyor.

modemden olmadığına eminim. söylediğim gibi; haziran ayının sonunda internet ve telefonum 7-8 saat kesildi. geldiğinde snr marjım yerlerde sürünüyordu.

işte kesintinin sebebini yazdım.

ayrıca tp-link ve daşak yanyana gelmez, cümle içinde kullanılmaz, izmirdeysen benim cisco modemimi vereyim bi dene, usr ile 2 mbit alamadığım yerde bunla 8 aldım.

kanka söylediğim gibi, durumun modemle yakından uzaktan alakası yok. senin için arkadaşın modemini alıp deneyeceğim ama alakası yok.

7 saatlik telefon internet kesintisi oldu ve hatta bir şeyler yaptılar. o andan sonra snr marjı diye bir şey kalmadı. kesintinin nedeni bakımdı, modem değil. zaten modem olsa telefonum niye kapansın?

sorun modemden değil. buna %100 eminim.

Bak diyorum ki:

Onlar o kesintide bakım yapmadılar, sistemleri yenilediler, yeni sistemlerde eski modemlerle uyumsuz o yüzden bu boktan durum ortaya çıkıyor, tp-linkler çok iyi modemler değil, yeni aldım diyorsun ama adsl modem ise adsl2+ desteklemiyorsa aynen durum dediğim gibidir.

ha başka bi senaryo da aklıma şu geliyor, bunlar senin yakınında bulunan dsl kutusunu kaldırıp sana uzak bi yere başka bi kutu taktılar. o yüzden böyle bişey oldu ama görmedim hiç böyle bişey. yukardaki daha olası.

adsl2+ destekli modem. zaten 85 lira para vermiştim.

Tamam gene de bi dene başka modem.

aynı sorundan şikayetçi biri olarak bir kbb prof.undan ön bilgi aldım. artık ameliyatlar çekiçle olmuyormuş. kansız bıçaksız lazerle oluyormuş. iki güne normal hayatına dönüyormuşsun. bunları anlattı bana. ben de yakında olacağım.

bana böyle bilgi vermedi :S aradığımda bunu da sorayım.

bir de çeşit çeşit tamponlar oluyormuş. en acısız kurtulunan tampon hangisi oluyor? onun takılmasını söyleyeyim, mahvetmesin beni.

iç kısmında boşluk olan silikon tampon kullanılıyor artık. bez tamponlara nazaran çok daha iyi sanırım. bilgisayarlı tomografi ile sinüslerine de bakılsaydı keşke hazır burun açılmışken, bunu da konuşabilirsin.

geçmiş olsun şimdiden.

@freekara niye ki? neticede derdim estetik bir operasyon değil, sağlık :S

estetik de yapabilen bir kbb ise bence daha da super olur. burun ameliyatlarindan sonra burunda dusme oluyor (boyle burnun ucu yere dogru bakiyor gibi) bunu da sor dusme olmayacak di mi diye onun icin de bir seyler yapsin.

üzerine geldiğinde mi ikinci resime geçecek hover şeklinde , aynı anda bir div formuna iki resim birden veremezsin ancak diyelim ki id ise
#sc {
background: url(resim);
}
#sc: hover: urk (resim);
falan yapabilirsin :/

background-image: url(sheep.png), url(betweengrassandsky.png);
background-position: center bottom, left top;
background-repeat: no-repeat;

css3 bu.

1-2 çocuk çatıdan attı kendini pika pika diyip. O yüzdendi

atlama muhabbetlerinden sonra engellendi pokemon. ben atlama muhabbetlerinden önce süregelen linçten bahsediyorum.

hatta bence o 1-2 çocuk da pokemon muhabbetine atlamamıştır, bu linç kampanyası muhabbetine pokemonun üstüne yıkmışlardır. hatta eminim aq

linç ettiler çünkü dünyanın en öküz halkıyız. Mk ne istediniz lan pikaçudan? Çocukluğumun hikayesi yarım kaldı.

Çünkü amına koduğumun yobaz zihniyeti illaki saldıracak birşey bulur. Susam sokağını türk kültürüne uzak diye kaldırdı yavşaklar, şimdi pepe denilen piç halay çekiyo gevrek gevrek gülüyorlar.

Hatta tam Charrizard'ın nihayet evcilleştiği bölümde bittiydi, sonra devamını yayınladılar falan ama o bölümden baya ilerisiydi yayınlananlar sanırım. 420 bölümünü edindim kendilerinin, bir boş vaktim olur da sararsa tekrar izleyeceğim bakalım. İçimde kaldı o Charrizard'a ne olduğu. Power Rangers'ı da bu muhabbetlerle linç etmişlerdi. Şimdi salak salak Pepe çok üzülüyor diye beyinleri alınmış gibi çocuklar oluşacak, ne güzeldi halbuki bizim çizgi filmlerimiz. Hepsi bugünkü çizgi filmlerden daha güzeldi. Tom ve Jerry'ler, Bugs Bunny'ler, Susam Sokağı, Jetgiller, Taş Devri vs. Nostalji yapasım geldi. :D

onun ne demek olduğunu bilmiyorum açıkçası :S evimiz müstakil olduğu için, en azından hattın bizim tarafımızdaki kısmına müdahale etmişlerse, biz bilirdik. çünkü evin içinde yapmaları gerekiyor. ama evin içinde bir müdahale olmadı açıkçası.


bu arada; odama kadar gelen internet hattı (ki kalın ve siyah bir kablo), odamın içinde başka bir kabloyla birleşip modeme gidiyor (malum, o kablonun ucunda ethernet yok, biz de ek yapıyoruz mecburen). bununla da bir ilgisi olduğunu sanmıyorum çünkü uzun süredir böyle kullanıyorduk zaten.

ttnet desteği arayıp, arıza kaydı oluşturduğunuzda bu bilgileri onlara verseniz bence daha iyi olur?

Ya da bir çılgınlık yapıp bölgenizdeki telekom santralinin numarasını öğrenin, orada teknik taraftaki amcalardan birine anlatın bu durumu hiç arıza kaydıyla uğraşmadan, belki onlar daha detaylı bilgi verebilirler

kanka ttnet desteği falan tabi ki aradım. ama modem aç kapadan başka bildikleri şey yok. en az 5 kere arıza kaydı da yaptım.

teknik servisten en son aradılar "santrale uzaksın bu kadar verebilioz" dediler, santrale uzaksam 4 yıldır uzağım ne konuşuyosun sen ya falan diye kavgalar ettim cart curt.

7,8mb bağlatının 2mb a düştüğünü anlatan @TTNETdestek'li tweet at, senden iletişim bilgilerini istiyolar bazen biraz daha eğitimli birileri seni arıyor onlara ısrarla önceden 7mb le bağlandığını gene 7mb istediğini söyle...

Sorunun çözülmesse tweetle rarhatsız etmeye devam et, senin hızının 7mb den 2mb düşmesi ve senin bunu kabullenmen adamların işine geliyor,ben zırlaya zırlaya alt yapı iyeliştirme çalışmasından sonra 1mb'e düşen bağlantıyı tekrar 4mb çıkarttırdım. Banada ilk başta santrala uzaksın diye zarf attılar :)

bağlantımı 6mbit bile veriyorlar. sorun o değil.
snr marjım düşük olduğu için 2 yerine 3mbit bile alsam internetim 5 dakikada bir kopmaya başlıyor. çünkü yaptıkları bakım yüzünden hat kalitem düştü.

otomatik dondurme islemi icin:

setInterval(function() {
$('#sonraki').click();
}, 10000); //ya da kac saniye olacaksa, 5000, 3000 gibi

not: verdigin link'te problem var, acilmiyor kod. pastebin'e filan yukle istersen.

çok teşekkürler işe yaradı. kodu da pastebin'e yükledim :)

uzerine gelince durdurma isini denememistim kendim, onun icin de hazir yapilmis varmis: stackoverflow.com

edit: mantigini biliyorum da yazmamistim yani fonksiyon. ozetle: slider'in uzerine mouse gelince interval fonksiyonu durdur/detach et, mouse uzerinden gidince calistir/attach et.

ışık hızına ulaşabilirsen o kadar sürecek. bize en yakın yıldız proxima centauri mi öyle bişi. başka galaksi çok daha uzak. yıllar evvel yollanan prob anca güneş sisteminin kıyısına gelebildi. ama wormhole kullanıp evrenin bükülmesinden faydalınılabili yıldızın biri patlarsa ve istediğin yere gidiyosa tabi.
güneş patlamalarının bu tip yolculuklar yapan uzaylılara işaret ettiğini, onların içine daldıklarını söyleyen kimi şahıslar bile mevcut :P

hem 2.5 milyon yıl sürecek hem de ışık hızına çıkmak maddeyi madde formundan alacağı için geri dönülmez olabilir yani tehlikeli olabilir. zaten bu yüzden bir konumdan diğerine atlama için ışınlanma değil solucan delikleri araştırılıyor. solucan delikleri sayesinde evrenin bir noktasından girip diğer noktasından çıkıyoruz, kapıdan geçer gibi. tabi daha girip çıkamıyoruz ama teori o yönde.

Aslında ışık hızına da ulaşsak yapacağımız seyahatler fiziksel bir seyahat oluyor. Yani araba yolculuğu gibi düşünün, 100 km ile de gitseniz 180 ile de gitseniz yolu katetmeniz gerekiyor. Işık hızında bile olsak mantıklı bir yol süresi yok, çok uzun.

Hyperspace kavramı var. Bu solucandelikleri gibi başlangıç ve varış arasında katedilen yolları imkanlı kılan yapılar. Ayrıca okuduğum bazı kitaplarda dünya dışı canlılar her ne kadar ışık hızlarına çıkabilseler ve ömürleri çok uzun olsa bile doğrudan a noktasından b noktasına gitmenin onlar için bile imkansız olduğunu bu yüzden solucan delikler, hyperspace vb kullandıklarını yazıyordu. Mantıklı olan da budur zaten :)

öncelikle bu anlattıklarım yanlış olabilir, çok eskiden okumuştum uyarayım. :))

ışınlamanın ışık hızına ulaşmak olduğu yazıyordu bir yerde. öyle kalmış hafızamda. yani bize anlatılan gibi atomlarına ayrış, elektrik gibi git falan değil. burka'nın da dediği gibi, arabayla gidiyorsun ama ışık hızıyla.

hatta yazan adama mesaj atmıştım, "e hoca o zaman önümüzde zibilyon tane engel var, ya çarpa çarpa gidecez ya da yolda ölcez" diye, cevap vermemişti. =))

@zaza kanka ışık hızı mantığını biliyorum da, çok zoruma gitti evrenin neredeyse hiçbir yerine ulaşamayacak olmamız, ışık hızına rağmen.

bu arada galiba çarpa çarpa gitmeyiz, çünkü madde formumuzdan çıkıyoruz ışık hızına ulaşınca :)

haci sen bi solucan deliklerini oku rahatlarsin bence.

bence insalık önce yakınları hedefleyecek. milyon ışık yılı sehayat etme bugünkü fizik kuralları bilgimizle imkansız.

proxima centauri 4.24 ışık yılı uzakta. O kadar da uzak değil yani


kendi güneş sistemimizdeki neptün'ün bile çekilmiş en iyi resmi benim fotoğraf makinemle çektiğim Ay resminden daha detaylı değil.
200 yıl sonra proxima centauri daha yakında olacak ulaşılabilirlik açısından diye düşünüyorum


en.wikipedia.org
interstellar travel

The Sun as seen from the Alpha Centauri system, using Celestia
Proxima Centauri has been suggested as a possible first destination for interstellar travel.[26] The star is in motion toward Earth at a rate of 21.7 km/s;[1] however, it will only come as close as 3.11 light-years, and then move farther away after 26,700 years.[2] If non-nuclear propulsion were used, a voyage of a spacecraft to a planet orbiting Proxima Centauri would probably require thousands of years.[64] A slow-moving probe would have only several tens of thousands of years to catch Proxima Centauri near its closest approach, and could end up watching it recede into the distance.[65] Nuclear pulse propulsion might enable such interstellar travel with a trip timescale of a century, beginning within the next century, inspiring several studies such as Project Orion, Project Daedalus, and Project Longshot.[65]
From Proxima Centauri, the Sun would appear as a bright, 0.4 magnitude star in the constellation Cassiopeia.[66]

o değilde ben senle puan maçı yapmak istiyorum o modu kaldırmış adamlar. nası bi kafa bu a.q

valla öle ya. yalnız şu puan gelmemesi muhabbetine delirdim ben o kadar diyim. 800 küsur puanım olacaktı anasını satayım ya

paulo coelho'nun eleven minutes adli kitabini indir ve okumaya basla. cok faydasini goreceksin.

@uyku semesi, anladım. ben direkt o kitabı isteteyim aslında. peki bunun dışında bir önerin var mı? işte kitabı okurken sözlükten baktığın kelimelere şunu yap, bunu yap. x sayfa kitap oku y tane bilmem ne yap gibi?

olay kursla degil istekle olur.

listening icin diziler.

okuma amacli ilgi duydugunuz alandaki ingilizce kitaplar, dergiler.

ingilizce kolay bi dil, gramer bilgin iyiyse, bence tek eksigin pratik noktasinda ortaya cikar. bol bol okuyup (ozellikle online kitap onerdim ki bilmedigin kelimelerin kelime karsiligini hemen zargan'dan bulasin diye) biraz da chat yaparsan insanlarla sikintin kalmaz bence.
mesela filmleri alt yazilari ingilizce olarak izleyebilirsin.. yani oncelikli olarak senin ihtiyacin olan sey goz asinaligi. goz asinaligini yakaladigin muddetce gerisi corap sokugu gibi gelir ingilizcede.. herkesin kapasitesi farkli belki 1 ayda kendini acaip toparlayip, eski gunlerine doneceksin, belki bu 1 sene alacak.. onemli olan disiplini korumak bence.
bi de, ben senin yerinde olsam, yabanci bi sevgili ve/veya arkadas edinirdim, dilindeki gelisime olan etkisine inanamayacaksin.

anladım. ingilizce'ye karşı inanılmaz hırslıyım artık. zaten ingilizce dışında uğraşacak pek bir şeyim de olmadığı için bu işi götürürüm gibi geliyor, ama önemli olan doğru metodu bulmam.

eskiden lost'un yeni bölümü sabah 7'de çıkardı. 40 dakika altyazısız onu izler okula giderdik. o günlerden, bu günlere geldim sırf tembelliğimden. ona yanıyorum işte.

eskiden o kadar iyiyse, kisa surede bu seviyeye gelmemen icin hic bi neden yok.
pratikle cozersin cok kisa surede, disiplinini koru.
dunyadaki herseyde basarili olmanin tek ama tek yolu bu: disiplin.

eğer bulabilirsen kanada, amerika yahut ingiltereden insanlarla skype üzerinden sohbet yapabilirsin. sohbetin düzeyi konuşacağın kişiye göre değişmekle birlikte faydası çok.

economist oku illa ilgini cekecek makaleler vardir. konusma icin de www.aloenglish.com deneyebilirsin ise yariyor.

ödeme sayfasına geçince httpse geçiyorsa bi nebze. kontrol ettin mi bilmiyorum tabi.

"Alışveriş sırasında kullanılan kredi kartı ile ilgili bilgiler siteden bağımsız olarak kullanılan SSL sertifika tarafından 128 bit SSL (Secure Sockets Layer) protokolü ile şifrelenip sorgulanmak üzere ilgili bankaya ulaşır." yazıyor güvenlik bilgilerinde. Bence sıkıntı olmaz gibi görünüyor.

öyle yazması yeterli değil. bak mesela benim şu yazdığım cevabı türk dil kurumundan bir yetkili dil bilgisi yönünden, ayrıca btk'dan bir yetkili içerik yönünden, son olarak avukatım da yasal yönden onaylıyor ondan sonra gönderebiliyorum.

aha bak yazmak ne kolay. eğer secure sayfa kullanılmıyorsa orada yazan önemli değil.

ödeme sayfasında https'e geçiyor.

geçmiyor https'ye, dolandırılsan kızma hakkın yok.

bence sn bu aleti alma çalışmazsın evde boşa yer kaplar güven sen bana siteye zaten güvenmiyorsun.

www.buroteknik.com

@strateji nasıl geçmiyor? şimdi almayı denedim https bağlandı caps de atarım.

avalon'un sisleri biraz o kafada , bir de çoook vaktim var diorsan dragonlance'i öneririm .. raistlin caramon tanis gibin adamların hikayelerini

dragonlance +1

ilk 8 kitabı oku. sonra karar verirsin devamında hangilerini okuyacağına, 30 küsür kitap var zira.

rüzgarın adı adlı kitap da güzel patrick roftfuss yazmış

kızlarınki orijinal değil. ama orijinal izlenimi veriyorsa işini görecekse sen de kemeraltı'na gidip al.

bostanlı pazarındakiler ihraç fazlası veya defolu ürünler. oradaki bir amcam benim için her çarşamba zara ve mango mallarını saklardı, ben gelince de çıkarırdı çekmecesinden ey gidim ey :) bostanlı pazarını git iyice gez. en fazla ikinci gezişinde anlarsın kiminki ihraç fazlası kiminki çakma.

@sen git hayır çakma değiller.

@inevitable ya erkekler için de benzer bir yer yok mudur?

benim erkek arkadaşım gaziemir'deki outlet mağazalarını geziyordu ayda bir, oradan toparlıyordu kendine bir şeyler. hani havaalanına giderken yol boyu sıra sıra outlet'ler var ya, onlar işte. orayı da bir deneyebilirsin. bunun haricinde bilemiyorum çünkü pazarlarda erkekler için çorap, atlet vb dışında pek kıyafet satılmıyor.

(bkz: journey into the edge of universe)

sen söyleyince şimdi indirdim. çok sağol.

başka film ve belgesel önerisi olan var mı?

BBC_Charles_Darwin_and_the_Tree_of_Life

asp.net view state kullanıyor. basitçe bir httprequest oluşturup sorgulayamazsın. baya zor yani.

anladım. benim harcım değildir yani herhalde

yazı ile logo aynı div içine al margin top bottom ve paddin olayı ver birde bunlarala çözebilirsin sanırın

bunu ancak o ok resminin üzerine transparan (ya da arka planla aynı renkte) boşluk vererek yapabilirsin. list-style-image ile atanan resmin dikey pozisyonunu belirleyebileceğin bir css yöntemi yok.

ul li{background:url(../images/ok.png) no-repeat left center;}

yukarıdaki gibi yaparsan yazıyla hizalanmış olur. en sondaki center sağlayacak bunu.

Daha düz bir çözüm ise senin satırının yüksekliği ne kadar ise (sallıyorum 36px); o ok imajını da yükseklği 36px olacak (arkası ister transparan ister satır ile aynı gri) bir görselin ortasına yerleştir.

Resmi ve Yazıyı ayrı div'ler içine alman gerek (yan yana durabilmesi için float:left vermen gerek bu iki div'e) resmin olduğu divin style'ına padding-top:5 ver mesela aşağı kayar o. Not: Bu iki divin dışına da bir div açıp style'ına overflow:hidden vermen gerek.

list-style-image sekliyle birakip line-height'la oynasan biseyler olabilir.

www.imdb.com

When Harry Met Sally

Mary and Max

www.imdb.com

www.turkcealtyazi.org

box-shadow: -5px 0 #888;
box-shadow: -5px 0 5px #888;

1- erimek için iyidir çünkü tüm vücut çalışıyor.
2- voit lc-300n. bizzat kullanıyorum, tavsiye de ederim.

daha önce de sorulmuştu. aynı cevabı yapıştırıyorum.



eliptik bisikletler standart ve manyetik olmak üzere ikiye ayrılıyor. manyetik olanları daha pahalı ve daha sessiz. mantığı şu, pedal direnci manyetizma sayesinde ayarlanıyor. standart olanlarında gerginlik bandı (tension belt) denen bir zımbırtı var. şöyle bir şey:
www.fitnessrepairparts.com

bu bandın ucu, üzerinde +/- olan bir aparata bağlı. bu aparatı + yönünde çevirince bant geriliyor ve pedal direnci artıyor. bisiklete ilk başladığınızda minimum gerginlikte başlayacaksınız, bacaklar kuvvet kazandıkça direnci artıracaksınız. gerginlik bantlarının problemi, çabuk eskimesi. sürtünmeye bağlı olarak çabuk kopuyorlar. daha önce normal bir kondüsyon bisikletim vardı, 1 yılın sonunda bant koptu. şu anda voit'in bir eliptik bisikletini kullanıyorum, 8-9 ay oldu alalı, sağından solundan eprimeye başladı bant. birkaç aya kadar kopacak gibi ama ben her gün 45 dk kullanıyor, yoğun kullanım bandın ömrünü kısaltıyordur. bant koptuğunda tamir ediliyor mu veya yedek bant gibi bir şey satılıyor mu bilmiyorum.

eliptik bisikletler, koşu bandı kadar olmasa da, fazla yer kaplarlar ve eşek ölüsü gibi ağırdırlar. akşamları odamdan salona taşıdığım için biliyorum, 35-40 kilo vardır. yerlerdeki halıları kaldırırsanız, sürüklemek suretiyle odadan odaya taşıyabilirsiniz. (sürüklerken de ses yapar)


200-250 liraya alacağınız bir eliptik bisiklet, gerginlik bantlı modellerden olacaktır. bu durumda -kullanım sıklığına bağlı olarak- birkaç ay içinde aletin sağından solundan sesler gelecek, kollar gevşemeye başlayacak, zincirden gıcırtılar gelecek. mesela benim bisikletten o kadar ses geliyor ki, komşular rahatsız olur diye, belli bir saatten sonra kullanamıyorum. o kadar gürültü yapıyor. özellikle zincirden inanılmaz ses geliyor.

sonuç olarak: koşu bandı, normal bisiklet ve eliptik bisikleti terletme ve kondüsyon kazandırma açısından değerlendirirsek, 1 numaraya eliptik bisikleti koyarım. ancak bahsettiğim gibi, çok ses yapıyor, ağır ve evde büyük yer kaplıyor. ben sizin yerinizde olsam 100 liraya bir kondüsyon bisikleti alırım. sessiz, az yer kaplar, istediğiniz saatte binebilirsiniz. (200-250 liraya manyetik kondüsyon bisikletleri de var. onlara da bir bakın isterseniz.)

@marce peki manyetik olanların fiyatları nedir? netten bakıyorum aslında ama netteki fiyatlara güven olmuyor (olmayan ürünü satıyorlarmış gibi siteye koyabiliyorlar vs.)

Fazla yer tutmayan düşük maliyetli versiyonları yok. ayrıca alt katında oturanlar varsa, gürültülü bir çalışma olacağını göz önünde bulundur. Son olarak; çık dışarda koş, paran cebinde kalsın.

@negative, müstakil evde oturuyoruz.
akşam 8'e kadar çalıştığım için, bulunduğum mevkide de o saatten sonra koşuya çıkamayacağım için (özellikle kış şartlarında imkansız) istiyorum bu aleti.

peki, boyutu es geçersek en uygun fiyatlı diyebileceğiniz bir model var mıdır?

koşu bantı pahalıdır. ucuzları mekanikler, onlar da 200-250'den başlar, yerli üretimler. alıp satmış aynı koşullarda düşünen biri olarak diyeceğim şudur: o parayla spor salonuna yazıl. özellikle ilk defa bant kullanacaksan. en azından azmini ve sürdürebilirliğini de görmüş olursun ve taşıma, alma-satma derdinden kurtulursun. hatta bence banta vereceğin parayla cross-trainer al illa bişey alayım diyorsan.

@ytse bir fiyat vermedim ama, 600-700 civarlarında bulmam mümkün mü örneğin? (taksit imkanıyla?) bu civarlarda işimi görebilecek bir alet bakıyorum.

daha önce spor salonuna da gittim ancak söylediğim gibi, iş dolayısıyla devam edemem. evle spor salonu arası 20-25 dakika, git gel, duş al vs. süreklilik sağlayamam.

o yüzden bu işi evde halletmem lazım.

600-700 civarı, taksitleyebileceğim bir alet bakıyorum.

gercekten kosacaksan al. kosu senin hayat tarzin deilse, alma..
cunku 1 ay sonrasinda o kosu bandi sizin bodruma inecek..

konu komşu ilişkileri ve bütçe açısından eliptik bisiklet daha mantıklı. koşmuş gibi oluyor, ses çıkarmıyor ve daha ucuz..

o fiyata ikinci el kaliteli bişey alabilirsin. sıfır orta halli birşey alabilirsin. ama dediğim gibi bir süre sonra pantolon askısı olması kaçınılmaz olacaktır, ayrıca nakliye ve evde kaplayacağı yer konusunu düşünmek bile can sıkıcı. spor salonunda kullanabileceğin sınırsız imkan vardır, özellikle kaliteli bir yere yazılırsan. amaç maliyet düşürmekse, spor zaten maliyetsizdir aslında. koşu bilinçsiz yapılırsa çok riskli bir spor, hem kalp hem eklem sağlığı açısından. herşeyi düzeninde yapmazsan kalıcı sakatlığa ve ölüme kadar götürebilir.

eliptik bisiklet daha iyi bence de. illa koşu bandı olsun diyorsanız gittigidiyora bakabilirsiniz. örneğin www.gittigidiyor.com

geceleri yattığın için olabilir mi? geri akıntın var mı, reflüye benzer şikayetlerin filan?

yatarken değil. mesela oturarak pes oynuyordum bilgisayarda ama beton gibi tıkalıydı.

reflüm var zaten. geri akıntıdan kasıt burunsa pek yok. ama şöyle diyim: sinüzitim var, kemik eğriliğim var. bademciğim ve geniz etim alınık. solunum sistemim allaha emanet kısaca.

kemik eğriliğin varsa gece de vardır gündüz de. kemik eğriliği olan taraftan nefes alma oranında büyük değişiklikler olması hastalık hali dışında zor. büyük ihtimalle et vardır burnunda bir de. gece de büyüyordur. ya da büyümese bile yatma şekline göre nefes almanı engelleyecek pozisyona geliyordur.

alerjin olma ihtimali de var. mesela battaniyeyle mi yatıyorsun? ya da kuş tüyü yastık? at kuyruğundan bile yastıklar var. yatağındaki yada odandaki herhangi bir şeye alerjin olabilir gibi geldi bana.

not: doktor falan değilim.

bence de allerjik olabilir. evdeki kullanılan bir temizlik malzemesi vs dokunuyor olabilir. tüm gün bir şey olmayıp eve girince hemen tıkanırdı benim de.

gece uyurken bir burun deliği tıkanıyordu sanırım. tek delikten nefes alıyoruz.

doktor değilim

1. W3 standartlarına uygun kodlamalısın. validator.w3.org

2. tam anlamadım ama alt menüleri diyorsan google'da çıktığında, bunu google botları ayarlıyor.

3. bunu da facebook'tan aldığın kodların içinde görebilirsin.

1- Google'da değer görmek demek google'bot içeriğimi tamamen anlasın demek. Bunun için de HTML'i tertemiz ve makine gözüne göre yazmak demek. Bu prensipleri ha diyince yazmak kolay değil ama HTML5 kullan ve holy grail prensibine göre hazırla.

2- Meta description'dan ya da site haritasından çıkarıyor olmalı.

3 - Facebook botu kodu okuyor olmalı ve karşısına gelen bilmem kaç kb üzeri ilk resmi çekiyor olmalı.

2. indexleme ile alakalı. yani sitenin haritasını iyi çıkarman gerekiyor. klasörleme sistemi yaparsın. ya da index'in de menu tagları (html5) arasındakileri okur genelde.

Telefondan ulaşmadıkça zor cevap alırsın.

okul

cok güzelde cevaplar verilmis.

torpil ve okul en önemli iki kistas bu iste.

bunun yaninda denetimde öyle aman aman management consulting misali basari liderlik vasfi aramazlar.ama ne kadar varsa basari iyidir tabi.

ne denetleyeceksen o konuda uzmanlık seviyesinde bilgi ve tecrübe.

ben frikikleri sormadım zaten

yukarı tuşu mu yani daha iyi abanmamızı sağlıyor. oke.

ortalarda nasıl yapıyoruz? aşağı tuşuna basınca ön direk falan gibi mi?

1- evet üçgene basarsan daha sert atar.

2- orta açarken, daireye uzun basılı tutarsan en arkaya basar. daireye ne kadar sık (art arda) basarsan o kadar yerden atar. örneğin arka arkaya 4-5 kere daireye basarsan topu havalandırmadan ceza sahasına kadar yollar. sen ön direğe atmak istersen "tık-tık" dediğimiz 2 kere daireye basma olayını yap yeter.

@brotha iki kere bassam da ön direk yerine arka direkteki oyuncuyu hedef alıyor. zaten yuvarlağa fazla basmak sadece topun yüksekliğini belirliyor.

mesela rakiplerim ön direğe gayet yüksek ve güzel bir orta açabiliyorlar. yön tuşlarıyla mı acaba diye düşünüyorum.

@kameramotor

abi o zaman l1+üçgen yapıp topun yönünü ve şiddetini iyi ayarlaman lazım. tabi şey seçeneğin de var. gamepad ayarlarından her şeyi manuel seviyesine çek.

Dark Shadows

The Man From Earth.

Bence mutlaka izle.

The Man From Earth +1
yine izlemediysen The Thirteenth Floor
www.imdb.com

Existenz www.imdb.com

we need to talk about kevin

Bunun için doğru doktora git. Herkesin cilt yapısı farklıdır. Senin tenine iyi gelen başkasına gelmez mesela. Yoksa sana kükürtlü sabun, gül suyu, pudra maskesi, clean and clear gibi bir çok şey önerebilirim ama kak git doktora abicim

1.adım temizleme jeli
www.eczanemizde.com veya www.eczanemizde.com
2.adım tonik olarak ben bunu kullanıyorum, buzdolabında saklayıp soğuk uygula.
www.eczanemizde.com
3.adım nemlendirici
www.eczanemizde.com
bunların yanında
www.eczanemizde.com
www.eczanemizde.com

avustralya derim çünkü iş bulabilme olasılığın en fazla orada.

dilin nedir? ilgin nedir? yüksek lisans amacın nedir? bunları netleştirmekte faide var. ben bi site önereyim fransa için: www.campusfrance.org

@taharet musluğu, bahsettiğim gibi. daha ziyade kaçmak için düşünüyorum.

iibf mezunuyum, iktisadından işletmesine halkla ilişkilerine kadar herhangi bir şey üstüne yüksek lisans yapabilirim. (özel olarak düşnüdüğüm hiçbir şey yok)

bu arada dilim de iyidir, ki olabildiğince iyi olması için de kursa başladım yeni. yaz ayına kadar köklerim gibi.

@soljenitsin, peki avustralyaya gitmek için falan neler lazım? nasıl lazım?

gitmek zorundasın. gideceksin, sağlık kontrolünü yaptırıp erteleyeceksin.
geçen sene böyle idi.

otomatik mi?

Şubeye gitmek zorundasın. Otomatik diyen arkadaş götünden sallamış resmen. İşe girsen de girmesen de gideceksin.

Diplomanın aslı ve 4 adet fotokopisi, 4 adet eski olmayan vesikalık ve nüfus cüzdanının aslını götüreceksin.

1. mezun olduktan hemen sonra gitmeniz gerek. muayene olacaksınız çünkü.
2. normalde kütüğünüz neredeyse ana şubeniz odur. ancak illa o şubeye gitmek zorunda değilsiniz. ben mersin'liyim askerllik kararı aldırma dışında tüm işlemleri istanbul'da yaptım. 2 farklı şubede.
3. ne belgeler istendiği askeralma daire başkanlığının sitesinde yazar.
4. şubenin yoğunluğuna göre değişiyor. 2 saat ile 6 saat arasında bişiler. celp dönemlerinde kalabalık olur haliyle.

nasıl mezun olur olmaz gitmelisin? ben erteletmek için geç mi kaldım?

31 ekime kadar sana sube yolu gozukuyor pampa

31'ine kadar askerlik şubesine git. 3 tane diploma fotokopisini ve aslını, 4-5 tane vesikalığı ve kimliğini al askerlik şubeye git. onlar seni aile hekimine ya da muadiline göndercek. muadili olduğu zaman işler uzayabilir. eğer aile hekimi seni tanıyorsa 20 saniye de raporu verir. benim aile hekimi beni daha ilk kez gördü kan tahlili yaptırdı pezevenk. buna rağmen 1 günde her işimi hallettim. askeri şubeye erkenden git ama 8.30 gibi sonra sıra falan olur uğraşma.

akciğer filmi almim mi?

mezun olduğun günden itibaren 2 yıl tecillisin. askerlik şubesine gitmenin amacı öncelikle iş başvurularında 2 yıl tecilli olduğunu kanıtmalak. yoksa eve inzibat gelse durumu anlatsan sorun olmaz.

illaki erteleteceğim diyorsan benim tavsiyem 4. madde üzerine olacak. izmir'de yaşıyorsan 1 günlüğüne bir ilçeye git. orada hiç ciddiye alınmıyor bu işler, belgeler eksiksizse direk okeyi basıyorlar. kardeşimin işini aydın/söke'de yaptırdık yaklaşık 120 saniye sürdü. O da printer eski olduğu için, lazer olsaydı 90 saniyede hallederdik.

@doktorsagbırakmayan abi emin misin gitmeme gerek olmadığına dair? bi de taklaya gelmeyelim :) (iş yerine bir şey götürmeme gerek yok, ben sadece askere gitmemek için şubeye görüneyim diyordum.)

benim kuponum bu. iddaa oranı 8,75

fenerbahçe - beşiktaş 1
barcelona - real madrid 1
marsilya - psg karşılıklı gol var
atl. madrid - malaga alt

kanka programda 4 tane rekabet maçı var hepsine oynamışsın. açıkçası 4 maçın 4'üde 3 ihtimalli, 4'ü de hem alt hem üst, 4'ü de hem kg hem değil.

yine de çok sağol. arkadaşlar biraz daha banko bişilere ihtiyacım var. 3 ihtimalli maçlara pek bulaşmak istemiyorum.

oranlar da pek önemli değil (1.05 dışında) betssonda muhtemelen 0.20 puan falan daha yüksektir zaten.

Galibiyete yakin olanlar:

Tottenham-Aston Villa 1
Liverpool-Stoke City 1
Hannover-Dortmund 2
Atletico Madrid-Malaga 1
Koln-Dinamo Dresden 1

Galip gelme ihtimali olup, surprize de acik olanlar:

Levante-Valencia 2
Siena-Juventus 2
Monchengladbach-Frankfurt - 2
Lorient-Lyon 2
1461 Trabzon-Manisa 1

M. Gladbach - Eintracht Frankfurt / 02 veya 2.5 gol üstü
Tottenham - Aston Villa / Handikaplı 1
Stuttgart - Leverkusen / KG Var
Athletic Bilbao - Osasuna / 1

2.60 Maç Sonucu : 2 Mönchengladbach – Frankfurt
1.70 Maç Sonucu : 2 Alicante (-18.5h) – Clavijo (+18.5h)
2.10 Maç Sonucu : 2 Dinamo Moskova – Anzhi
1.35 Maç Sonucu : 1 Roma – Atalanta
2.00 Maç Sonucu : 2 Standard Liege – Anderlecht

toplam oran 26.

az önce yaptığım kuponu aynen paylaşıyorum. banko değil fakat bence risk-oran ortalamasına göre iyi maçlar.

bu arada akşam maçlarına sermaye çıkar diye oynadım bunları akşam daha iyi maçlar olabilir.

barcelona madrid e 1 verme. ben sistem yaparsam real madrid'e vermeyi düşünüyorum 3.3 oranı var iddaa'da, betsson da falan daha fazladır belki. oynayacaksan kg var falan oyna bence.

fb - bjk 1 diyorum ama.

fb- bjk ms:1
not: gs liyim.

fb-bjk iy 0
liverpool-stoke city alt
siena-juventus 2
tottenham-aston villa 1

yurtdışı için bir şey söyleyemem. gitmedim görmedim.

yabancı dili aktif olarak kullanmadan geliştirmek zor. maalesef türkiye'de bunu yapabileceğiniz bir ortam bulmak da zor.

Benim önerebileceğim en iyi yöntem: bir iki paragraf ya da sayfa okuyup anladığınız kadarını bakmadan kendi kendinize anlatın. bunu düzenli olarak yapın çok büyük faydasını görürsünüz. Arada o bilmediğiniz kelimeleri kullanmaya özellikle dikkat edin.

kanıt olarak da şunu göstereyim. ben hazırlığı çok iyi notlarla bitirdiğim halde ilk senemde apışıp kalmıştım ki çoğu kişide durum böyleydi. ondan sonraki iki üç ayda sunum sınavlar vs. derken bir baktık ki ingilizce konuşuyoruz :)

Bence ingilizceniz en iyi iş yerinde gelişir. Zaten kurslarda öğrendiğiniz ingilizce ile işe yönelik ingilizcede farklar olduğunu göreceksiniz. Doğrudan işe başvurun.

ne mezunusun acaba. ingilizcem yetersiz herhalde diye düşünüp iş başvurusu yapmamak saçma bence. çoğu şirket de ingilizce mülakat filan yapmaz zaten de işte mesleğinin ne olduğuna da bağlı tabii.

Ben aylarca kursa gittim. İse girdikten sonra ogrendigim ingilizce, kursta ogrendiklerimi katlar. Zorlanmadan, kullanmafan, kursla fln olmuyor. Az maas da verseler ingilizce kullanman gereken bir is bul derim.

değil ingilizceyi, hiç bir dili konuşmadan öğrenemezsiniz. işe ilk başladığınızda size çok ciddi sorumluluk yüklemez hiçbir firma. o yüzden içiniz rahat olsun.

ben okulumun verdiği eğitim sebebiyle 2 sene hazırlık, ortaokul ve lise hayatım boyunca da bolca ingilizce dersi aldım, birçok dersi ingilizce okudum. yine de ingilizceyi üniversite yıllarımda girdiğim ilk iş yerinde ingiliz hintlilerle konuşmaya çalışırken öğrendim...

yurtdışında kurslarda 3-6 aylık eğitim size elbet birşeyler katar ama yine de o kadar olmaz, harcadığınız paraya değmez... ingilizce konuşabileceğiniz bir iş yerine girin, bırakın ingilizce öğrendiğiniz için size para versinler... :))

iibf mezunuyum. arkadaşlarımın başvurduğu işlerin mülakatlarının tamamına yakını ingilizce oldu, ben de mülakatlarda pek başarılı olamayacağımı düşünüyorum ingilizce bakımından.

yurt dışına gitmek şart değil, herhangi bir iyi kursun konuşmaya yönelik kurları oluyor. onlar fazlasıyla iş görürü..

celtic geçen maç çok kötü top oynadı, çok sık takip etmiyorum ama iyi top oynadığı maçı hatırlamıyorum menejerliğe lennon'ı getirdiklerinden beri. s.moscow denenebilir.

lille motor olmus bu sene, valencia yazilir.
spartak celtic'i yener.
gecen dortmund macini izledim dortmund epey zorlandi, city yazilabilir.

ev sahibine oyna da neye oynarsan oyna.

yaz bugün galatasaray bu futbolu ile hoplatır bragayı.

Hsbc nin aCilimini ogren de git

kökenini ve piyasadaki yerini mutlaka öğren.

pozisyonun zorluğuna göre sırasıyla,

bankanın kuruluş yılı
ortaklık yapısı
aktif büyüklüğü
market payı
hangi segmentte daha iyiler? (örneğin perakende mi? private banking mi? bunun gibi şeyler)

daha ucuz oluyorsa özalitçiye kendin bastırabilirsin.

şu grupon, şehir fırsatı gibi siteleri takip et. haftada 1 kez fotoğraf baskısı gelir. orada da mutlaka tuvale baskı olanlar kampanyada olur.

20x30 dan başlıyor boyutlar.

eğer malum yerlerden torpilin varsa A grubu kadrolara girebilirsin. KPSS'ye hazırlan derim eğer öyle bi imkanın varsa.

bankada çalışırm dersen de bankaların sınavları oluyor. onlara hazırlan.

onun dışında ingilizceni geliştir, ingilizcem iyi diyorsan da ikinci bir dile ağırlık ver.

torpilim yok hiç.

banka sınavlarını tavsiye eder misiniz peki? örneğin ben çalışıyorum, çok fazla vaktim var diyemeyeceğim günde 3 saat falan çalışabilirim. bu çalışma yeterli olur mu bu sınavlara?

Üniden yeni mezun bir adama ilk tavsiyem askerliği aradan bir şekilde (paralı/yaparak/rapor alarak) çıkarması olacaktır. Ondan sonra banka sınavlarına girip çalışmadan da başarılı olabilirsin..

askere git. çevren genişlesin. onunla birlikte ufkunda genişler. genişlemese bile :) gelince daha kolay iş bulursun.
edit: tabi memurluk düşünmüyorsan.

değişiyor.
misal yan taraftaki yağları yakman için dambıllar elinde dimdik durup sola sağa eğiliyorsun. belin inceliyor. öteki her türlü koşu.
koşacaksın.
yağ dediğin sonuçta yakılmak üzere vücutta depolanan zımbırtı.
karbon bitecek yağ gidecek.

kardiyo yapacaksın anlaşılan ağırlıklı olarak, bu durumda muhteşem üçlü olarak karşımıza koşu bandı, bisiklet ve yüzme çıkar. mesela spor klüplerinde spinning gibi grup dersleri de yağ yakımını hızlandıracaktır. her yerde bahsedilen kardiyo ağırlıklı çalışmanın kas kaybına sebebiyet vermemesi için de -kas inşası istemesen bile- haftada iki üç hafif ağırlıklarla çalıştırmanı gerektirecektir. zaten yağ yakımı için kardiyo dışında bu tür egzersizlerin de faydası büyüktür, ha ayrıca akşama kadar hareketsizim, boğazımı da tutamıyorum günde ort. 2500 kalori alan birisiyim diyorsan, öyle akşam 1 saat geçiştirmeyle istediğin sonucu alabileceğini sanmıyorum, ya akşam çıkışta benim gibi paşa paşa en az 2 saatini kardiyo + ağırlık a ayıracaksın ya da günlük kalori alımını 2000 lerde tutup sadece 1 saat kardiyo ile kas yıkımını da göze alarak yavaş yavaş yağ yakacaksın...