Ekşi Duyuru

dilekçe ile yeni adresinizi mahkemeye bildirmeniz ve tebligatları ona göre almanız gerekiyor. İfadeniz alınacak olursa talimatla bulunduğunuz şehirde dinlenebilirsiniz.

Ben sıfır alırdım. Sıfır otomobil kokusu hoşuma gidiyor.

sıfır araba al tabi. ne kadar sorunsuz temiz olsa da ikinci el. adamda sorun çıkmaz sende çıkar. uğraş dur.

oha kardeş merso nerde hyundai nerde sen nasıl bir ikileme düşmüşsün böyle :)

maaşım sağlam, servis mervis takmam ben bozulursa yaptırırım dersen merso, merso için 120bin hiç bişey, hyundai i10 biraz basit bi araba ama yeni olduğunu düşünürsek sorun çıkartmıyacaktır yanlız haybeye 2 3 sene fazla vergi vericeksin, sıfır araba diye servise öpülceksin bunlarıda düşün.

İ10 ne ya gokart gibi fiat 500 de bari

yahu i10 deyince niyeyse aklım bmwye gitti. hyundai ile mercedes arasında kalınmaz bence.

e220 alırım. 10 yaş çok değil. kalite, özellik olarak i10 e220'yi çok daha geriden takip ediyor. ama ilerde elden çıkarması masrafı falan daha kolay olur.

W211. Merso'nun en sevdiğim kasalarından biridir.
Ama;
Donanımı ne?
İçinin, dışının durumu nasıl??
9 yaşında bir mercedes in o kilometrede olması garip??

Net E. 8 yil kullandik.

e220 cdi yani dizelse al. Sıfır i10dan pahalıdır. Benzinliyse e200 kompressor. Avantgarde e2 paket olsun. Satışı hızlı. Gerçi bu cevabı 20 yaşında mercedes mi sıfır i10 da desen veririm. Mercedes tek geçilir. Temizini bul ve iyi bir ustan olsun. Yıllarca komforlu bir şekilde binersin.

i20

Km orijinalse merso, 2000 model e200 k var, 5bin km den beri bizde, su an 240 bin civarında. Bakımları hariç tek masrafı arka cam tırnağının kırılması ve 6lı cd calar'ın işlev görmemesi oldu. Çoğu donanımı şu anki araçlara yeni geliyor. Eskiden 92 model 200 e vardı, araçta yokuş kalkış desteği vardı standart olarak oradan hesap et.

Temizse mercedes elbette. İ10 ne yahu?

ortalama bir mercedes motoru, benzinli ise 500.000 kilometreyi rahat görür. bu süreçte ciddi bir masraf da çıkardığı pek görülmüş değildir.

hyundai motorlarından 200 bini gören nadir oluyor, hele ki i10 gibi küçük motorları 150 binden sonra teklemeye başlıyor.

yani mercedes alırsan arabanın 350 bin km daha ömrü var, i10 alırsan 150 bin daha. konfor, güvenlik, vb. de cabası.

elbette burada ikinci el aldığın arabanın temiz olduğunu, kilometresi düşürülmemiş, takla atmamış vb. olduğunu varsayıyoruz. yok gider pert kayıtlı çekiçle düzeltilmiş falan bi araba alırsan marka model fark etmez, başın dertten kurtulmayabilir.

sıfır i20 idi ilk arabam, bugün deseler ki aynı paraya 15 yaşında mercedes var, kesinlikle mercedes derim. hyundai sikik bi araba, i10 da tabut gibi kıç kadar araba. kesinlikle mercedes tercih et.

bizzat i10 kullanıcısıyım, i10 diyorum. ama (en azından 1.2 otomatik versiyonu için) yakıt tüketimi fabrika verisinin üzerine 2 - 3 lt / 100 km daha koy.

Ya bir de herkes net konuşuyor da. Biz 2006 model sıfır aldığımız e'yi geçen sene 100.000 km de sattık. Km oynanmış olabilir de. Oynanmamış olma olasılığı da yüksek.

20 yaşında 200bin görmemiş mercedesler var. Ki görse ne olur? Mercedesin motorları çok uzun ömürlü sorunsuz motorlardır. Bakımlı olsun yeter.

Ben varım

Makine mühendisliği okuyorum, elektrikli taşıtlar için önce elektrik istasyonları yapılmalı ki ülkede bu teknoloji kullanılmaya başlansın. Elektrikli araçların tasarımları çok kötü. Tasarımlar normal arabaların tasarımlarına yaklaştırılabilir.

ben sektörden değilim ama elektrikli aletlere meraklıyım. öncelikle elektrikli araçların tasarımını beğeniyorum. özellikle bmw ninki bir mercedes fanı olarak beni cezbediyor.

fakat elektrikli araçların mesela bmw i8 in şarj süresi 2-2,5 saat sürüyor. aracı tek bir yerden şarj etmek yerine iki batarya kullanıp ya da tek bataryayı iki yerden şarj edip şarj süresinin kısaltılabileceğini düşünmüşümdür. yani kovaya 2 hortumdan gelen suyu doldurmak gibi. hatta 4 tane yapılırsa yarım saat 45 dk da bu iş hallolur ve insanlar mola yerinde aracın şarj olmasını beklemekten sıkılmazlar.

Elektrik Şarj İstasyonları Arz-Talep Dengesi gözetilerek yapılıyor. İnsanların Elektrikli Araçlara olan ilgisini artırmak için bişiler konusabiliriz bu durumda.

tasarım mesela olabilir ama esas mesele şarj süreleri ve menzil.

aklınıza daha uçuk şeyler gelirse lütfen yazın.

elektrikli taşıtların yaygınlaşması için avrupa'da olduğu gibi devletin sübvansiyon sağlaması gerekir. devletin kasasına giren büyük bir miktar para akaryakıttan dolaylı vergi ile sağlanıyor dolayısıyla akaryakıttan alınan dolaylı verginin yerine başka birşey bulamazsanız aynı miktarlarda bu geçişi sürekli zorlaştırırlar veya ertelerler. elektriğe öyle kolay kolay akaryakıttaki gibi zam yapamazsınız, yeme-içme gibi temel bir ihtiyaçtır, ha istasyon ağı gelişir şarj süresi ort. 500 km için 5 dk gibi sürelere iner ve insanlar sadece otomobillerini şarj istasyonlarına şarj ederlerse ordaki otomasyon sistemi üzer5inden bataryanızı zamlı fiyattan doldurursunuz. ancak vergi mantığından dolayı ülkemizde yine bu gelişme için geç kalınacak. olay tamamen çıkarla ilgili. ha, elektrikli araçlar elbetteki yaygınlaşacak isteseniz de istemeseniz de olacak. bir de bakım olayı var tabi, elektrik motoru ekstrem durumlar haricinde bakım istemeyen bir teknoloji. bir sürü iş alanında sıkıntı yaratmak demektir bu da.

çocuklar eğitim çağına girmeden alınabilecek bi risk. okul çağı gelince sıkıntı olur. o değil de ben kadın olsam kesinlikle evlenmem lan. kadınların evlenmesi resmen delilik. iyi ki birini bulup evlenmişim ha. oh be.

öyle bi durumda çocuklarım hayatımın merkezi olurdu. hatta evde bir kişi çalışmaz onlarla ilgilenirdi veya mutlaka part time iş bulurdum/buldururdum. çocuklarınıza güzel bir ömür bahşedin ama sizde bir apartman dairesine tıkılıp kalmayın. bakın ne güzel mühendismişsiniz. gidin gezin abi. ne okuyacaksınız daha.

edit: o çocuk 4 yaşında sorular sormaya başlayıp annesinden babasından ilgi alamayacaksa hayatı çok farklı yönde gider.

Gidip gezin kismi: 2. Senesinde 2 hafta izinle nereyı ne kadar gezebiliriz sorusu aklımda. 28 iş günü izin de gezilir ama. Çocuklarla ilgilenmeye vakit bile kalmıyor istanbul kesmekesinde. İşte düşünceliyim arkadaslar. Bu tarafı tanıyoruz ama o taraf ne alır ne verir tartıya koymaya çalışıyoruz.

Kadın kesinlikle okuyacak. Burada dil şansı için zaman kalmadığından orada dil kursu alinip master yapilacak.hatta kadın akademik hayata daha yatkın oldugundan daha da iyi olacak. Kadın ikı çocuk ve malumunuz iş hayatinin yipraticiligi içinde bazen burada mevcut hayata devam edelim demekte. Lakin iş güç stres dolunca pişman olup gitme egilimde. Erkek tarafı bi şekilde karar verecek. Kadın düşünmeye bile zaman bulamıyor maalesef. İstiyor ama çok zor geliyor.çocukları kreşe vereceğiz. Kreş ücretsiz.

@krem peynir: bilincsız degiliz. Pratikte çocukların ilgi alakasi anneden geçiyor. Biz de kalan işlere yardım ediyoruz. Emzirmek bile devamli yorucu bir iş. Zannetmeyin ki biz göbeğimizi kasıyoruz.

gidin

Ben o anne olsam giderdim, ilk iki ay ortama adapte olurdum, üçüncü ay çocukları kreşe verip yarım günlük bir dil kursuna giderdim, günün yarısında da çocuklarla ilgilenirdim. bu arada baba da haftanın bir veya iki günü çocukların sorumluluğunu alırdı ben kafama göre gezerdim veya beraber gezerdik. ikinci sene kreş+ bakıcı tutar ben de master'a başlardım. o sırada koca tez yazıyor olacağı için bebelere fazla vakit ayıramayacağından bakıcı hayat kurtarıcı olurdu. üçüncü sene baba master'ı bitirirdi. çalışma saatleri esnek ve çok yorulmayacağı bir işe girerdi. ben teze bakardım. bu arada bebeler kreş+ bakıcı ile devam ederdi. arada 2 aylığına kendi annemi veya kayınvalideyi çağırırdım gelsin çocuklarla ve evle ilgilensin de biz okuyalım diye.

evropa'da parktır müzedir çocukları eğleyecek ortamlar bol ve rahat olduğu için yemektir, temizliktir gibi işlere pek kasmayıp mümkün olduğunca çocukları gezdirirdim. çocuklar bu üç yıllık süre zarfında dil de öğrenirdi. türkiye'ye dönersek alman kolejine verirdim.

ya gitmek çok daha ağır bastı bana aachen güzel yer, o taraflarda çok türk de var alışma süreci hızlı olur. çocuklar da küçük. ilerde lan neden yapmadık diyip pişman oluncak karar.

"seni tüm bu sorunların içine çektiğim için suçluyum" şeklinde anladım..

einbrocken = içine çekmek gibi birşey.. haben ile de di'li geçmiş zaman yapmış oluyorsun.

wagnerciğim haklı, seni bu sorunlara dahil ettiğim için suçluyum demiş.

Wagner love tesekkur ederim. Bu arada ülkeye hos geldin.

Aydoğan sen de sağol kardesim

von ve mit präposition'larından sonra dativ gelir. temel bilgiler aslında bunlar. relativsätze'ye gelmeden önce onları yalayıp yutman gerekirdi. geri dönüp onlara bak derim.

dessen - maskulin ve singular,
deren - feminin ve plural olduğunda gelir.

bunlar da relativsätze içerisinde gelir.

şöyle bir link vereyim: www.dartmouth.edu

hatta bu siteyi genel olarak baya iyi buluyorum ben. ingilizce bildiğini varsayıyorum. akılda kalıcı örnekler veriliyor, resimli mesimli. gramer ana sayfaları bu: www.dartmouth.edu

Aus - bei - mit - nach - seit - von - zu - gegenüber

Bu präpositionlarla her zaman - always - immer - siempre Dativ kullanilir.
Onun disinda soso+1
Fall leri ogrenmeden relativsatz lara gecme.

Deren - dessen genitiv, aitlik halinin relativsatz pronomen lari.

Der mann, dessen Computer gestohlen wurde, war heute bei der polizei.

Das kind, dessen spielzeug kaputtging, weint.

Die frau, deren tasche,, blablabla.


Denen ise, dativ yine. Plural dativ relativsatzpronomen.

Jojo spricht mit philip über "die" typen, von "denen" sie verfolgt wurde.

Relativsatzlara hemen girisme derim.

sorunu tam anlayamadım. ama ilk cümlede; bir kız arkadaşlarına hızlı ve realistik bir karar vermeyi ve hayal kurmamayı öneriyorlar, denmiş.
ikinci cümle de; alabileceğin kadarını al, (daha fazlasını değil, alabildiğini al) gibi düşünülebilir. ama almak fiili de değişebilir konuya göre.
detay verirseniz cümleler yorumlanabilir.

ama sonuç olarak ilkinde de hayal kurma realistik ol diyor. ikincide de uçma kapasiten kadar konuş deniyor.

Kaputt cevabı almış oldum. İkinci cümle ilkine uygun bir tanimmis ben de uygunluğu anlamaya çalışıyordum. Teşekkür ederim.

BİR arkadaşım 5 yıl içinde 3. sezaryanını yapmış olacak, sonlandırmıyorlar.

neden sonlandırılsın? sezaryende bir sınır mı var?
bilmediğim için soruyorum.

her ikisi de olabilir. sizin durumda normal doguma "sezeryan sonrası vajinal doğum" deniyor ve yapan birsürü insan var.

eşimin yengesi 3. doğumu da sezeryan yaptı daha yeni. ilk çocukla 2. çocuk arasında 2.5 yaş, 2. ve 3. çocuk arasında da 16 ay var herhangi bir sıkıntı olmadı.

gramatik bir sorun yok. ama cumle biraz garip. ne demek istediniz?

Lena gerçi kız arkadaşına erişemedi ama yine de mutlu oldu, çünkü çantasında Rıza'dan bir mektup buldu. Dilbilgi açısından bir hata yok ama garip bir cümle bence de.

sana kefil olacak kisi gelir gider belgelerini veriyor, her ay bu arkadasa 600 küsur euro verecegim gecinmesi icin diyor. o zaman olur.

ben de araya kaynayip birsey sorayim. bu paranın bloke olmasi sart mi? viyana da okuyan bir arkadasim, parayi bankaya yatirip dekontu aliyor, sonra da ertesi gün parayi cekip arkadasina veriyor, o da aynı seyi yapiyormus. almanyada o para illa bloke mi olacak yoksa ertesi gün cekebiliyor muyuz?

almanyada bloke hesap isteniyor.

Garantör deniyor zaten ona, en son değişmediyse var tabii ki öyle bir şansın. Amcan yabancılar polisine gerekli belgelerle gidiyor, uygun görülürse belge veriliyor ona. O belgeyi de sonra amcan sana yollayacak postayla. Yine de en temizi her zaman bloke hesap açmak. Tuhaf ama elinde o belge olsa da kabul edilmediği oluyor.

@thewizardofearthsea; Öyle bir şey yok tabii ki, bloke hesap olmak zorunda. Her ay belirli bir miktar çekebilirsin.

bi soru da benden öyleyse, bu hesap blokeyse ve geçinmem için garantiyse, her ay belli bir tutarının blokesi çözülüyor mu?

@hypervaskuler, eve o hesaba 12 aylık gideri yatırıyorsun ve her ay o 8000 euronun 1/12'sini çekebiliyorsun.

Iphone gayet sik ve zarif.

Pembe sevmem ama rozesi gercekten hos. Sampanya rengi de guzel.

Bir de samsung edge tasarimi hosuma gidiyor benim.

Note kullanıyorsa aynı seriden devam edin bence. Ekran bölme, kalemle yazma falan alıştıysa zor.
Değiştirir diyorsanız, ekran tercihine göre iPhone 6S veya Plus.

iPhone SE aldım ben. Pembe sevmem normalde ama çok güzel duruyor telefonda. Rose gold diye geçiyor sanırım. Tavsiye ederim.

iPhone SE, 6 veya 6s diyorum

Iphone 6S Plus

Cihazin tarifi/anlatimi/aciklamasi ekte/yaninda

kesmesen iyiydi. ya messenger sildi ya da arkadaşlıktan sildi ve başkası eklemesin diye ayarladı. aklıma gelen ihtimaller bunlar.

1- gramer olarak dogrusu abwaschen, abspülen. Bastaki ab-'larin fonksiyonunu hala anlamadim ama oyle kullaniyorlar. Konusma dilinde waschen/spülen desen tabii ki anlarlar ama sinav falan icin hazirlaniyorsan yukarida dedigin gibi olacak.

2- tragen tasimak demek, sonrasinda gerektirdigi nesne hep akkusativ oluyor. Bunun nedenini isteslik edilgenlik vs gibi kurallarla kuehles blondes cok cok guzel acikliyordu. Belki burayi gorur de yazar.

3- evet achten darauf ingilizcedeki watch out gibi bir phrasal verb, birlikte kullanilir. Konusma dilinda aufpassen olarak daha cok duyuyorum ama ben bayerndeyim, belki burada duydugum seylerin hochdeutsch oldugundan hep supheliyim.

Almancam mükemmel değil, hatta yeni de sayılırım ama bu dildeki en sevdiğim olay da şu ayrılabilir fiiller (türkçesi bu herhalde? trennbare verben işte). Bence kullanması epey zevkli, oyun gibi geliyor bana.

Mesela waschen, genel olarak yıkamak anlamına geliyor. Saç yıkamak, el yıkamak, köpek yıkamak, araba yıkamak...vs. Genel bir anlatım söz konusu. Fakat önüne ab koyduğunda, bir yerden, bir yüzeyden suyla kiri çıkartmak anlamında kullanmış oluyorsun. Yani "-ab"ı away ya da off anlamında düşündüğünde anlaması daha rahat oluyor.

Örneğin Google'a yazdığımda karşıma çıkan bir cümle: "Durch Wind und Regen werden die Schmutzteilchen nicht abgewaschen"

Bu cümlede direkt waschen kullanamazsın, zira yağmurla zaten yıkanmış olur etraf ancak özellikle bir kiri yok etmiş olmazsın. Gerçekten kirin sökülüp atılması anlamında söylemek adına abwaschen kullanmak gerekiyor sanırım.

Ya da yine Google'da aratırken bir blog sayfasının yorumlar kısmında kullanılan cümlede "Abwaschprodukten" diye bir şey gördüm. Karşılığı çok geniş tabii, makyaj temizleyicisinden tut şampuana kadar birçok "yüzeyden bir şeyi çıkartmaya" yönelik ürünler kastediliyor.

Ancak tüm bunların haricinde abwaschen fiili tek başına kullanılırsa da direkt bulaşık yıkama anlamına geliyor. Dolayısıyla ek bir şey söylemediğin müddetçe sadece abwaschen kullanırsan, yani o cümlendeki "das Geschirr" kısmı olmasa da karşındaki kişi bulaşık yıkaman gerektiğini anlar. Fakat atıyorum, düştün ve üstün başın çamur oldu ve bu kiri çıkartma adına da abwaschen kullanabilirsin diye biliyorum. O öndeki "-ab"'ın fonksiyonunu anlatmak için örnekler verdim öyle yani.

Duden şöyle demiş: www.duden.de

abwaschen:

mit Wasser [und Seife o. Ä.] entfernen, wegwaschen
"den Schmutz [vom Gesicht] abwaschen"

* Yanlışım varsa birisi düzeltsin, dediğim gibi yeni sayılırım, insanları ve hatta kendimi yanıltmak istemem.

1)ich muss noch das Geschirr spülen. (Geschirr ile spülen/abspülen kullanmak daha dogru. burada eylemden bahsettigin icin spülen yeterli bence. abspülen daha ayrintili," bulasiklarin kirini cikaracagim" gibi agresif bilgi veriyor. :)

2) abwart''la apartman görevlisini kasdediyorsun sanirim. "der hausmeister" derdim ben. abwart'in kullanildigini duymadim. kuzey almanya'da en azindan.
"in die wohnung tragen" dogru. akkusativ. wohin?/nereye? sorusunu soruyorsun.

3)bu cümlede bir eksiklik var gibi. achten/darauf dogru. tümlec eksik.
achten Sie bitte darauf, dass Sie die Tür abschließen, wenn Sie den Raum verlassen.

kuehles blondes gelip yorum yapsin bence de :))

Bu arada ikinci soruya da cevap vereyim kendimce.

den Schrank in "der" Wohnung dersen, evde halihazırda bulunan dolabı kastetmiş olursun. Halbuki dolabı eve taşımaktan bahsediyor cümle.

Mesela yine Google'a "den Schrank in der Wohnung" yazdım: "Welche Farbe, um den Schrank in der Wohnung zu malen?" diye bir soru çıktı.

Ya da "Ich habe einen billigen Ikea-Schrank in der Wohnung". Evinde ucuz dolap olduğundan bahsetmiş kişi mesela.

"Ich habe einen billigen Ikea-Schrank in 'die' Wohnung getragen" dediğindeyse dolabı eve taşıdığını söylemiş olursun.

Ya da: "Meine Katze pinkelt ins Bett" - Nereye işiyor? Yatağa işiyor.

kuehles blondes uzman kişi sanırım, onu da bekleyelim de yazdıklarımıza yorum yapsın. Duyuru Almanca öğreniyor!

1- ben fark etmedim ama ayrım oluyor diyorlar, net fikrim yok.
bir de bu sektörle alakalı teknik alanda master yaparsan bulma şansın %90'dır sanat edebiyat vs. masterı yaparsan %30'dur gibi.
2- japonya var, ama aşmış bir arkadaştı. ABD var. Kanada'ya gitmek isteyen tanımadım.

testdaf için değil ama toefl ibt sınavım öncesinde www.dersverilir.net sitesinden bu konuda uzmanlaşan bir özel ders veren bulmuştum.

belki testdaf için almanca ders veren bir kişiye ulaşabilirsiniz oradan.

devlet hastanesinde maksimum muayene süresinin ekstrem olaylar dışında 5 dakikayı geçmediğini düşünürsek, deneyimlerime bağlı olarak, pek mümkün değil. ama doktoruna denk gelmek diye bir şey var ya, bakarsın karşındaki işini gerçekten iyi yapan biridir. oturur dinler. ama kovacaklarını da sanmam.

devlete karşı o kadar ön yargılı olmaya gerek yok cerrahpaşa da bi psikiyatrist abi vardı muayene ederken yanında bulunmuştum 1,5-2 saat her hastaya 15 dakika civarı zaman ayırıyodu ne anlatıyolarsa dinliyordu,kapıyı göstermiyordu direk, araştırarak giderseniz bence derdinizi dinleyecek sizi önemseyen hekimler bulursunuz.

Toplum ruh sagligi merkezlerini arastir bi. Psikiyatristler devlet hastanesi sartlarinda terapi yapacak kadar vakit bulamıyorlar.

cerrahpaşa nazım bey.

Kurumuna bagli, bizimki vermiyor (saglik)

yüksek lisansta haftada 1 gün verdiğini biliyorum.

Kurumuna bağlı, bizimki veriyor. (eğitim)

Kurumuna değil de müdürüne bağlı. bizimki vermiyor, aynı genel müdürlüğe bağlı diğer 4 müdürlük veriyor (kültür).

Amirin inisiyatifinde olmak üzere haftada 1 gun verilir.

@manuel yonetmelikte varsa amiri ikna etmen daha kolay oluyor sonucta. O nedenle kurumuna bagli

Ha ona bakarsan izin mizin kullanmadan 2 gun giden de biliyorum

bizim kurumda haftalık çalışma saatini doldurmak şartıyla (cumartesi mesai veya akşam mesaisi şeklinde) veriliyor. Tamamen müdürünün onayına bağlı.

Bizim kurum anlaşma yaptı, haftasonu gidiyorlar yüksek lisansa.

Doktoraya giden biri var, haftada 1,5 gün gidiyor ama bir kısmı yıllık izinden düşüyor galiba.

Yasal olarak böyle bi hakkin yok, ama müdürler genelde izin veriyorlar, ben 15 hafta ogleden sonralari icin izin kullanmadan gittim okula

@la noix, sağlığın yönetmeliğinde varmış bi ara sanırım. başka kurum da duymadım açıkçası.

@manuel meb'de direkt yonetmelikte yAziyor

araç yaşı, motor boyutu, yakıt tipi ve co2 salınımına göre değişiyor. 0-500 euro arası diye düşün yıllık. araç fiyatı önemsiz istersen 1 milyon euro olsun.

hesap makinesi: www.bundesfinanzministerium.de

paran yoksa amerikada bir hiçsin sevgili kardeşim. çok über zeki falan olman gerek ya da

Master burslari cok zor amerikada genelde doktora icin veriyorlar, muhendisseniz ozel burslar var vakiflarin onlara bakin. Bende de ayni sorun var doktora kabulu aldim esimin gelmesi icin ugrasacagiz daha eczaci o da

var. askerligi bitmeden sanirim uc ay once tegmen oluyor. sonra isterse devam edip usttegmen yuzbasi binbasi yarbay albay seklinde ilerleyebilir.

sanırım sorun rütbeli olarak mühendislik yapmak asteğmensin ve askeriyedeki mühendislik işlerin yapacaksın yani?

Sorunun cevabı çok düşük bir ihtimal evet
ama %99 hayır.

Zaten askeriyedeyken size bir yazı tebliğ edilir, mevcut kadroları içeren sende başvuru yapmak istiyorsan yaparsın istemiyorsan okudum anladım der geçersin. Bu olaylar içinde sözleşmeli veya kadrolu olarak yer olabilir. Ben maliye subay için sözleşmeli alım olduğundan başvuru yapmamıştım kadro olsa düşünebilirdim.

Sözleşmeli harbiyeli muhabbetleri varmış çok can sıkan. Birde 8 yılda bir sözleşme yenilenmeme ihtimali var. Neyse sonuç olarak çok detaya girmeden böyle süreç.

sözleşmeli subay olarak devam eder anca.

İşsizlik maaşını her türlü alabiliyorsun. Bildiğim kadarıyla çıkarılma şekliyle ilişkili bir şey değil bu.

artik istifa edenlerede issizlik maasi veriliyordu. yeni bir haberdi ancak bu. yururluge girdi mi bilmiyorum.

Maas gecikmesi bir problemdir ve size hakli fesih sebebi saglar. Ayni zamanda sigortanizin dusuk yatirilmasi, mesailerinizin verilmemesi de ayni sekilde hakli fesih sebebi saglar. Is guvenligi eksiklikleri (yangin tupu dahil mi bilmiyorum) yine hakli sebep sayilir. Hukukcu degilim ama bu gibi durumlarda noterden ihtar cekmeniz ve delil ayarlamaniz gerekir. Ornegin bir restaurantta calisiyorsaniz, calisma saatlerinin yazdigi ya da ruhsatinin oldugu belgeyi fotograflayip bordronuzun fotokopisini alarak mesai belirtilmedigini gostermelisiniz. Gibi gibi.. Bilginize.

Evi arabayı satıp gelecek sülalaye basmalısın.

abicim ne askerliği. almanya'ya git ve master yap. pişman olmayacaksın.

Git ve gelme.

konut kredisiyle aldığın evi satmak istiyorsan öyle bir dünya yok. krediyi kapatıp satabiliyorsun (devredebiliyorsun) ayrıca evi aldıktan belli bir süre sonra satarsan fazladan vergi ödeniyor diye biliyorum.

maaş miktarı önemli + minimum 3 ay mı 6 ay mı ne bordrolu(dolayısıyla sigortalı) olmak gerekiyordu diye hatırlıyorum. gerçi daha az süre çalışıp da alan da vardı ama...

Devlet memuruna gozu kapali verirler ama normalde ozel sektorde bi' sure calisma sarti ariyolar. Emin degilim ama bence memura her turlu verir bu kan emiciler.

maaş miktarın da önemli, tamam memur olduğun için özellikle maaş aldığın bankadan kolaylıkla alabilirsin burası tamam da. gene de maaşın da önemlidir.

ben atandığımda ilk bi finansbankla görüşmüştüm kredi için, maaş gelirinize göre, sistemde 26 bin liraya kadar istediğiniz zaman kredinizi veririz dedilerdi.

sonra maaş aldığım bankadan bi 12 bi de 3 ay sonra 6 binlik çektim, 2.sinde azıcık nazlandılar.

mayışın 22 katı. kesin bilgi.

öncelikle ilgisi için teşekkür edip personel müdürüyle görüşmekten memnuniyet duyacağını belirtebilir, ilk adım olarak da cv ni gönderebileceğinden bahsedebilirsin. günümüzde skype üzerinden iş görüşmeleri de oldukça yaygın. umarım dilediğiniz gibi gider her şey.

Sen kararını vermişsin zaten, hayırlı olsun

eşin ne düşünüyor?

Hayirli olsun. Ama Almanya'da bu ismi kullanma.

İki taktik önereyim kendi kararlarımda kullandığım.

1- Bir kağıdı ortadan ikiye çizin, taşınmanın artılarını eksilerini yazın. Bir kağıt daha alıp onu da çizin, istanbul ile berlin'i karşılaştırın.

2- Gözünüzü kapatıp arkanıza yaslanın, kulaklıkla müzik dinleyebilirsiniz aynı anda, kendinizi Berlin, Köln, Münih artık neresiyse orada dairenizde hayal edin. Birazdan ayakkabılarınızı giyip sokağa çıkacaksınız.

Ben büyük kararlarda böyle yapıyorum, öngörü sağlıyor biraz.

Cocuklarimi Istanbul'da/Turkiye'de buyutmek istemezdim, sirf bu bile Almanya'yi tercih etmeye yeter. Zaten daha once de yurt disinda yasamissiniz, gitme karari alirsaniz buyuk sorulariniz olmayacaktir, bu onemli bir avantaj.
Olur da gidip pisman olursaniz ileriki yillarda donus yapma tercihi her zaman sizde sakli zaten.

çoluk çombalak uygarlık görsün medeniyete aşina olsun diye gidilir yine gidilir.

ülkenin ne olacağı belli değil. yarın bugün suriyeliler gibi bi ülkeye kaçmamız gerekir mi bilmiyoruz. hazır fırsatın da var hemen biletini al git :)

bonus: (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek )

hiç durma.

gitmezseniz hep aklınızda keşke olarak kalır, en ufak olumsuzlukta mutsuz olursunuz. giderseniz kendi kararınız olduğundan içiniz daha rahat edebilir, daha insan gibi yaşayabilir, çocuklarınızı daha üst seviyede eğitebilirsiniz.

Döşland acı vatan. Eşiniz çalışmıyorsa Almanya'da yaşayacağınız şehire göre İstanbuldakinden daha iyi veya daha kötü standartlara sahip olabilirsiniz. Ha şu var, ben türkiye de 3 aydır malum tiplerin sıfatını görmemek için tv açmıyorum haber okumuyorum doğru dürüst, buna paha biçilebilir mi derseniz ona söylenecek bir söz yok. Yalnız olsanız saniye tereddüt etmeyin derim fakat evlilik, sorumluluk, vs bana uzak konular, pek yorum yapamıyorum o sebeple.

Not: 5 ay yaşadım döşlandda. über allez.

iş değiştirmenin amacı çoğunlukla her açıdan daha iyi şartlara sahip olmak değil mi zaten? halihazırdaki işinden çok şikayetçi değil gibisin anladığım kadarıyla. bu şartlar altında tabi ki maaş olarak daha yüksek bi meblağ istemelisin.

48k-50k arasında alıyorum beklentim de bu yönde ama kurumsallık benim için her şeyden önemli. ücret konusudna sizinle anlaşamayacağımızı sanmıyorum, zaten benim için en önemli şey bu değil de.

Ben 12.5k maaş alıyorum. Maaş beklentisine girmelisin.

il?
işin süresi konusunda bir belirlilik ya da belirsizlik var mı?
kurumsal firmanın ücret politikası nettir aslında.
5kdan açın derim ben de.
benim firmamdaki cost engineer 5k alıyor. iş süreli ama. istanbul.
benzer bir pozisyon diye yazayım istedim.

Transferin olayı maaş beklentisi zaten. Normal koşullarda -eğer mevcutta çalıştığın işten seni kovmuyorlarsa, orada bir derdin yoksa- maaş beklentin mevcut maaşının %30-%40 üzerinde olur. Buradan kapıyı açarsın... Duruma göre de yön verirsin.

Sonuçta iş değiştirmek risk. Kendini ispatladığın ortamdan başka bir ortama geçiyorsun, ayrıca yeni bir şeyler öğrenmek zorundasın vs. Maddi bir çıkarın olmalı bu riski almak için ;)

k ne lan? hepiniz binler kazanan mühendis gibi değil de ergen wow oyuncuları gibi konuşuyorsunuz. gomik.

bunu ben de düşünüyorum ama karar vermedim. san antonio yener de nets yine de tehlikeli takım. ikisini kombineleyip 1000 atabilirim.

kafama sıçayım acayip emindim ama nba where amazing happens olduğu için güvenemedim.

evet kazanır.

bana kazanamayacaklar gibi geliyor. umarım yanılırım.

İspanya ve İngiltere de bu hafta sürprizler hava da uçuştu.Liverpool 10 dakikada verdi maçı hatta şampiyonluğu.
Not:Liglerimizde özellikle son haftalarda kazanması gereken takımlar maçlarını kazanır genelde.Bu da bizim farkımız olsa gerek...

valencia moralsiz bence 4 fark falan olur =)

limiti kredi kartini markasi modeli belirlemiyo ki sizin geliriniz belirliyo.

bonus axess maximum parafcard world hepsine her yerde bolca taksit yapiyolar.

millete özenip apple'a girme. aynı fiyata ortalama bir windows laptop + ipad alırsın. çok da verimli olur.

air alayına yeter.

air alayına yeter. tatmin eder herşeyi yapar. bir tabletten daha az taşınabilir değil. 8-10 saat pil ömrü sunuyor. ortalama bir kullanıcı için gayet iyi. benim için tek eksiği retina olmaması. onun dışında canavar gibi.
air fiyatına ortalama laptop+ipad+sgk+yol alabilirsin ama ne kadar tanışabilir/kullanılabilir olur orasını bilemem.

air yeter ama 11" ekran yeter mi ona karar ver derim.

air alayına yetmez. bir laptop ne kadar kullanışlı ve ergonomik olursa olsun asla bir tablet yapmaz. en basit örneği kapağı var ve açılması için bekliyorsun. yatakta, uçakta, tuvalette macbook air kullanabilir misin? kısmen kullanabilirsin; ama tablet ergonomisine asla ulaşamazsın. keza, havuz kenarı, piknikte, balkonda air yemez ama ipad can dostun olur. yukarıdakilerin gazına gelme. önce ihtiyaçlarını ve tek macbook air ve laptop + ipad'in sana sunabileceklerini tespit et. haklı olduğumu göreceksin.

ilaveten telefon paketi kullanıyorsan ve iphone, galaxy serisi gibi akıllı telefonların varsa boşuna 3g'li tablet alma arada fiyat farkı çok. hotspot'tan dağıtabilirsin. zira artık meydanlarda free wifi var, cafelerin hepsinde de var. evde zaten internetin vardır. sadece çok istisnai durumlarda tablette 3g internet lazım olacak onu da dediğim gibi hotspot açarak halledebilirsin.

En az 4 gb ram, core 2 duo lu bi air al. Ben fm 14 bile oynuyorum

air yeter.

i5 al en az. core 2 duo falan alma.

air-pro farkı yok eskisi gibi, hatta arkadaşımın air'i benim pro'mdan daha güçlü.

11" bana küçük geilyor 13" kullanıyorum. ama ben iş, eğlence falan her türlü iş için kullanıyorum, belki 11'i sen uygun bulursun. zaten hafif alet bayağı, ince de. ekstra para verip pro alman senin zararına bile olabilir yani :)

13" air + ipad mini bence ideal olur. benim de yapmaya çalıştğım kombinasyon bu şu anda. olmadı en azından sadece air. windows laptop'la uğraşılmaz, hepsinin 2 yıl ömrü var max. zaten mac kullanınca basitliği kullanışlılığı falan etkileyecektir sein. @mayeskuel ile tartışmaya girmek istemiyorum ama :)

puhaha windows laptopların max 2 yıl ömrü varmış cevap bile vermiyorum. panasonic thoughbook ve lenovo thinkpad sağlamlık/dayanıklılıkta macbook'un eline verir.

static.squarespace.com

şunu alırsan ayrı ayrı tablet ve pc almana gerek yok.

İlerde ne olacağı belli olmaz eğer mühendis veya lise/ön lisans mezunuysan ikisinin de kpss'si iki yılda bir biliyosundur. özel sektörde kendine güvensen de puan alıp kenarda tutmaya değer. işten derse vaktin ve enerjin kalıyosa bence kpss çalışmalısın. aynı durumdaydık memur oldum daha kafam rahat. :)

h0'ı 3.40 oranlı ya. yanlış bakıyor olmayasın?

çifte şans falandır o 1.33

H0 3.40, favori takım 1 farkla kazanır demek.

çş'de o kadar yüksek olmaz, 1.09

bahis den toplam da kar da olan çok az arkadaşım var, düşük bir olasılık

bahis yap. canli bahis super heyecanli hem borcunu odersin. evet bahis kesinlikle kumar degil, kumar olsa bile cok faydali.

ne odiyecen borcu, kim kime borc odeyip kafasini huzurla yastiga koyoyr bu devirde. birak bosver borcu kupon yap sen en iyisi.

hangi hoca helal diyor la :) bana o hocanın telefonunu verirmisin ?

ayrıca bahis nasıl kumar değil ?

haramdir, calis ve borcunu ode. otesi haramdir.

Hocam sen güveniyorsan maçlarını söyle bana ben bahis yapayım.oradan kazandığım paradan değilde maaşımdan sana destek çıkayım.
böylelikle ben sevaba girerim sen borcunu kapatırsın :)

Canlıcılara gelsin. Akşam bilbao maçında ilk yarım saatten sonra bilbao 2 gol atara girin. Bilbao nun o ana kadar gol atmamış olması şartı ile.

tahminlerin çok iyiyse marathonbetten bahis yapabilirsin yatırdığın parayı bahis yapmadan bile geri çekebilirsin vazgeçersen sanırım hiçbir bahis sitesinde bu imkan yok.

hangi ülkedesiniz? dahası şehir, semt...

ülke,şehir,semt,para

detaylar, bitte

ankaraysa varım

izmirdeyse detayları isterim

3000.

evi değiştirsinler. 700 liralık evde oturuyorlarsa, bik bik yapma hakları yok kusura bakmasınlar.

4000. çocuk olunca en az 1000 lira ona gidiyor. gerçi 1000 lirayla kapatsanız iyi. 3 yaşındaki yeğenimin okulu ayda 700 lira.

minimum 5000-6000 tl arası gerekir.

istanbul'da 700 tl'lik ev gayet mütevazi bir evdir. evini değiştir bıkbık eden önüne baksın.

1500. geçindim oradan biliyorum. ama min. hakikatten.

1200 liraya geçiniyorum panpalar rahat olun :)

her şekilde gecinilir. saglık olsun yeter ki. 1500e de geçinirsiniz.

merter kütük evde izlenebiliyordu bi kaç yıl öncesine kadar. galata köprüsünde de rahatça izleyebilmeniz mümkün.

illa legal izlemek istiyorum dersen itunes'da 3 dolar. ama türkiye'den alınabileceğini sanmıyorum.

ssg'ye mesaj atıyorsunuz o söylüyor.

veya çaylak modu kısmında en üstte yazıyor oradan da bakabilirsiniz. sağda olay butonuna tıklayınca filan çıkan menüde işte, başında ampul olması lazım, emin değilim benim zamanımda sıralama yoktu ama şöyle bir caps var konuyla ilgili;
img12.imageshack.us

yukardan kontrok merkezi'ne gir hocu, acılan sayfanın ust taraflarında bı yerde yazıyor.

O paraya yeni iPad + 4G olanı alınabilir. Türkiye'den yani. Yurtdışında falansan zaten üstüne paran bile artar.

ama bu site zaten almanya da. bi hatamız olmasın?

ingilizcenin durumu iyiyse yaz okuluna git. yaz okulu varken grammer tekrarı yap. sonra toefl çalış. hazır hissetmezsen dönem içide de devam edebilirsin.
boş dönem her zaman daha iyidir.
gün içinde açık havada güneş altında olmadığın sürece çok çok etkilemiyor sıcak.
gerçi ben şehrin tam içinde değilim, ondan da rahat olabilirim. ama estiği sürece iyi oluyor. hatta iki üç gün önce yağmur yağdı, o zamandan beri serin.

yaz okulu ne denli önemli şu an senin için? onu bilelim ilk önce. almazsan dersi, gelecek sene işini çok zora sokacaksa bu durum.. veya ortalamanda çok çok dramatik bir artış getirecekse al tabii.

@jack of hearts ortalamama cok cok bir şey katmayacak ama, 5 kez aldıgım ve kaldıgım bir ders var. işte onu bir verirsem benden mutlusu yok. ingilizcem iyi bir kere girdim 70 aldım. calısırsam 20-30 gün istediğimi alırım inş.

madem arada yagmur yagdı, gölgede de cok fena değil umutlanıyorum yavaştan o vakit.

o zaman.. yerinde olsam yaz okuluna giderdim kesin. ingilizce'yi de beraber götürebilirsin aslında.

ya tablo yapıyorum ya da var olan tablo üzerine yazıp, ayrıştırmaya çalışıyorum. son sınavda öyle yaptım. ilk ales'imdi.

ben ne yapsam beceremiyorum. tablolar mablolar birbirine giriyor hep:)

uydunet olabilir. şehri söylerseniz bölgenizdeki performansını yazan olur. ben edirne'de gayet memnundum uydunet'ten.

Yeni evinizin bölgesinde varsa Superonline fiber internet.
Telefon hattına ihtiyaç yok.
Hız süper.

esenlerde var mıdır superonline fiber internet? uydu net hmm..

(bkz: )www.superonline.net

esenler'de sadece kemerpark evleri'nde görünüyor fiber.

sorgulayınız: www.superonline.net

10 temmuz civarı thy ile 1 haftalığına gidiş dönüş bulmuştum ben,
skyscanner'dan bak bir.
mitfahren varsa dene panpa. ama 100 km 5 euro gibi bişi hesapla, uçak biletiyle aynı para olabilir :D

100€ panpa mitfahr. sıkıldım burdan ya hemen gitmek istiyorum o da ucaga uymuyor.

charterlara bak (corendon mesela). 60 euro civarı olması lazım bi 10 gün sonrasına

gerçi hemen gitmek istiyorum demişsin

mitfahren daha bile pahalıya gelebiliyor maalesef.
çıkış yapacağınız havalimanına hangi havayolu firmalarının indiğini öğrenin, ona göre belki uygun bir şey bulabilirsiniz.

cevaplara göre bir sorum var, Uluslararası mitfahren nasıl oluyor panpalar? Nerden ayarlıyorsunuz?

Edit: Nerdesin, BW'deysen gel takılalım

mitfahren en iyisi sanırım.

kaiserslautern deyim. ausland seçiyorsun.

us.blizzard.com çok mu genel oldu :D

doğru link şöyle olmalı

eu.blizzard.com

mesaj attım, bu duyurunun linkini verdim. sözlük yazarı olan blizzarddd'dan bahsediyoruz, di mi?

1) p90x kasabilir. kasarsa power 90 ve p90m de var.

bilindik yerler:
venedik
napoli
floransa

daha az bilindik yerler:
trento
padua
vicenza

verona'yı tavsiye ederim. sokaklarında kaybolmanın bu kadar zevkli olacağı az yer bulursun sanırım

tarlabaşı

Floransa +1

Tam da tanımını yaptığınız gibi bir şehir. Sadece sokaklarında dolaşın yeter. Sular akan kısmı da şehri ikiye ayıran Arno Nehrinden sebeptir.

sicilya ya gel

sicilya +2

italyayı karış karış gezmek

Kendi teknem ile denizlerde dolaşmak.

kilo vermek, şu lanet evden kurtulmak, okulu başarıyla bitirip yüksek lisans yapmak. inan bana öyle fazla para falan istemiyorum.

elime havadan yüklü bir miktar para geçmesi, iyi bir süperspor araç alıp masrafını düşünmeyeceğim şekilde hevesimi alana kadar yırta yırta kullanmak.

@rory; neden italya? biz de isteriz belki

@burka; sıkılmaz mısın abi? kimlerle mesela?

@nzlgzn; hangi alandasın? neyi araştıracaksın?

@army14; bunlar paradan değerli şeyler bana göre. istersen ve harekete geçersen yolun açık, başarırsın inş.

@seni sevenleri bir kere uzdun; hangi marka? nerede kullanacaksın bir de? insanları tehlikeye atma aman :)

"düşünmemek" hayalim.

bunun en basit yolu - muhtemelen kıyı ege dolaylarında- deniz kenarında bir yer alıp ön tarafında istediğim zaman denize girmek, arkada tarafında ise domates - biber filan yetiştirmek... yola bakan tarafına da küçük bir bar açtım mı tamamdır :)

Mesaj ile yanıt verdim ama buradan da yazayım

Sıkılıp sıkılmamak benim elimde bence :) Yanıma kimi alırım bilmem ki, herkesin kabul edebileceği bir durum değil ama illa ki birileri gelir.

Asker olmak.

@fakyoras; neyi düşündün de olmadı? sence ege kıyısına geçince 2 sene sonra sıkılmazmısın? ben peynirimi alır gelirim kahvaltıya. sen cayı koy yeter :)

kanada'ya yerleşip düzenli, sakin bir hayat yaşamak.
macerada falan hiç gözüm yok. kanada olsun yeter.

@serkan temiz; er olarak mı, profesyonel olarak mı?

@honeybunny ; hiç bulundun mu kanada'da? neyi çekiyor seni?

bulunmadım. ama vancouver'la ilgili çok şey okudum, araştırdım. belki gitsem aradığımı bulamayacağım. gene de gideyim yerleşeyim de bir, şimdilik hayalim bu evet.

benim hayalim teyzemleri ve kuzenlerimi daha sık görebileceğim bir yere taşımak. onlarla iş yapmak. hep beraber yaşamak. çok özledim.

aslında fark ettim de benimki de fakyoras'ın yazdığının egeli değil kanadalı versiyonu. düşünmemek harika olurdu.

düşünmek kötü şey değil aslında ama üst üste farklı şeyler düşününce kötü. şu anda multi tasking sistemi ram'imi tüketti... bir şeyin üstünde kafa yorarken yeni bir şey çıkıyor, sonra yeni bir şey daha...

birer birer gelseler hallolacaklar da hepsi birden yükleniyor.

insan bahçesiyle ilgilenirken ne kadar sıkılabilir ki ? arka taraftaki barda arada sırada birkaç misafirim olsa sıkıntı filan kalmaz :)

Profesyonel kenzzz. Sen sormadan soyliyim. Adam vuracam. Tororis vuracam.

hayal ya da hedef bulmak

insanların zevk alarak, patronun kızının yeni çantası için değil tamamen bilim için çalışacakları bir şirket kurmak, gelirin %95'ini şirket personeline ve tekrar ar-ge'ye yatırmak. güven kaybetmektense para kaybetmeyi tercih etmek. falan filan.

yakın gelecekteki planım erasmus yapmak. uzun vadede yurtdışında iş sahibi olmak.

burs bulmak...

yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadığım bir hayat hedefim var. başka da bi hedefim yok.