Ekşi Duyuru

Hiç denk gelmedim ama tam umut sarıkaya tarzı bir ürüne benziyor

Umut sarıkaya değilse cihan ceylan'dır. Ama umut'un tarzına daha çok benziyor.

Resim yeteneği olanın çok kolay öğrenebileceği bi alan. Sadece tekniği bilmesi gerekir. Sektör eline kalem almamış dövmecilerle dolu. İlk dövmeden önce suni deride çalışma yapmak gerekli özgüveni sağlayacak. Sonrası yetenek işi ve korkacak bir durum yok. Fiyat farkı şöyle bobinli makineler ucuzdur, ama roatry denilen kalem makineler biraz daha pahalı. Lakin ilk başlangıç için çok iyi bir makine almasına gerek yok. İğne de resimdeki fırça gibi. YouTube'de var bakabilirsiniz.

Zamanında dövmeci yanında asistan olmaya çalışan bi arkadaş vardı. Asıl dövmeci şey demişti. "İyi resim yapıyorsa iyi dövme de yapabilir. Ama tekniğini geliştirmesi ve güzel dövmeler çıkartması zaman alacaktır. "

sonuçta başka bir aletle resim yapıyor olacak. İğne seçimi, deride uygulanacak teknikler vs zamanla öğreneceği şeyler.

Yani bam diye güzel dövme yapmasını beklemeyin.

ben dövmeci arkadaşımın dükkanına giderken sıkılınca büyük koca kafalı bebekler var ya gözleri falan olan onlardan birini alıp üstüne dövme yapıyordum, suni yerlerde pratik yaparak biraz olayı kavrayabilirsiniz. ama dövme konseptine hakim olmayan birinin tek başına değil de birinin yanında bir şeyler öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü o ince çizgiler detaylar falan dövme iyileşince çok saçma ve anlam ifade etmeyen şekillere girebiliyor, bunlar olmaması için neler yapmalı bilen birinden öğrenmeli. canlı insanda o pandanın mesela hatları, gölgelendirmeleri birbirine karışınca 6 ay sonra suriyeliye dönüşürse aranız bozulmasın.

suni derilerde kendi üzerinde sizin üzerinizde çalışsın. sonra öğrencikçe toparlar ilk yaptığı kötü dövmeleri :) başlangıç için dediğiniz setler iş görür muhtemelen.

en güzeli iyi bir dövmeci bulup yanına asistan girmesi olur. resim mezunuysa tasarım da yapıyordur. dövmeci olup tasarım yapmayan çok mesela öyle biyere girip tasarım desteği verebilir karşılığında o da dövme tekniklerini öğrenebilir. bir de cleopatra ink bi ara dövmeci yetiştiriyodu..

bence push-pull-legs'e geçme vakti gelmiş ama sen bilirsin.

1) ön arka kol önceki çoğu harekette çalışıyor ama destek amaçlı, tam pump'ı kol hareketinde alıyorsun sonuçta, kası fazla yırtmaktan korkmam, dinlenememekten korkarım, recovery'yi sağlıklı geçirdiğini düşünüyorsan sıkıntı yok.

2) fly kesinlikle ekle, alternatif olarak bazı günler dumbbell bench press yap bardakinin %60'ı kadar kilolarla. bir de hem sırt hem göğüs için dumbbell pullover eklenir, cuk da oturur.

3) bu kadar hareket arasında tam çalışmayan arka omuzlar var gibi duruyor, o yüzden omza ek olarak dumbbell bentover laterall raise.

4) sırt için barfiks sayın çok yüksek değilse lat pull down'ı da ihmal etme.

varsın antrenman 1,5 saate uzasın.

deadlift yok. deadlift ekleyin :)

Ben tam anlamadım, bu yazdıklarını her gün mü uygulayacaksın? ppl ya da haftalık hacim üzerinden gitsen daha mantıklı olur. mesela 4 gün antremana gideceksen 1. ve 3. günler sırt çalışırsın her gün 10-12 sağlam sete girmen yeterli olacaktır. zaten bir bölgeyi aynı günde 8-10 set üzeri pek önerilmiyor. tüm bölgeleri böyle düşünebilirsin. haftada 2 kere çalışmış olacaksın. totalde 20-25 seti buluyor her bir bölge.
-izole biceps olsun, barfikste odak nokta biceps değildir, etki eder ama ben izolelerin de çok önemli olduğuna inanıyorum. ve gerçekten faydasını gördüm.
- her hareket kişi için spesifik olabiliyor, benchte hiç hissetmeyenelr var. hoş hissetmek önemli ama kas çalışmıyor anlamına gelmiyor. dumbell press ya da makinede press deniyorum bazen. özellikle makine preslerde orta derece ağırlık göğüsü full hissederek yaptığım setlerde güzel pump elde ediyorum. deneme yanılma yap senin için off ne vurdu be dediğin hareketleri koy programına.
-bench zaten ön omuza güzel etki ediyor, arnold press ekleyebilirsin. dediğim gibi deneme yanılma kendini tanımaya çalış.
-sırt eksik geldi bana, pulldown machine row. dediğim set sayılarını yakalamaya çalış bu hareketlerle.

yüksek ağırlık az tekrar bileşik hareketlerde mantıklı ama antremanını olabildiğince çeşitlendir. ağır rowdan sonraki sette muscle mind odaklı bi cable pullover olabilir mesela.statik beklemeli curl, supersetli lateral raise. çeşitlilik iyidir.

Ben de az önce alamadım. Yoğunluk fazla sanırım

şu sıralar yoğunluk nedeniyle ciddi sıkıntı yaşanıyor randevularda. küçük bir şehirde falan değilseniz randevusuz halletmeniz çok zor. yeni randevular saat 16'da açılıyor. bir kaç dakika önceden giriş yapıp tam o saatte randevu almayı deneyebilirsiniz.

hastanelerde kaos var artik, 7-8 ay sonraya ultrason, mr cekimi icin tarih veriyorlar ornegin.

Aşırı övünülen sağlık sistemi cok kötü durumda su an. Çökmüş denilebilir. Özel hastanelerde bile koridorlarca sıra oluyor. Herhalde bu göç vs. meseleleri ve covid bu kadar yıprattı sistemi. Ben de anlamakta güçlük çekiyorum.

abi bahçelievler fizik tedavi ve rehabilitasyona bak bilmiyorum artık çok mu uzak ama orda ortopedi ve ftr'de boşluk çok oluyor ve mr istenirse 1-2 gün içinde giriyorsun.

Randevusuz kontrole bile bakmıyorlar artık malesef, gitseniz muayene olamama ihtimaliniz kuvvetli. İnsanlar bu nedenle acile gidiyor sürekli, diğer türlü iş çok uzuyor.

Tabii ki hayır. Faiz öyle durduk yere artıp azalan bir şey değil. İlk PPK 19 Kasım'da. O tarihten önce zart diye faiz artırmazlar.

Olmaz.

Yaşam standardı yüksek bir şehir için 2000 Euro biraz düşük kalabilir bu saydıklarıni dahil edince.

Berlin ucuz diyorlar, pek bilmiyorum yaşama konusunu ama. Bir sefer hamburger restoranında menüye 5 6 euro vermiştik. Benzer düzeydeki hamburger restoranları fiyatları isveç'te 12-20 euro arası değişiyor misal.

Küçük bir şehir ancak leipzig olabilir. Kendim birebir deneyimledim, hayat almanyadaki diğer yerlere göre ucuz.

Prag.

Almanyanın küçük şehirleri.
İtalya Bologna falan ya da yine nispeten küçük şehirlerri
.
2000 euroyu sabit gelir gibi düşünüyorum tabii*
Yani küçük şehirlerde daha az kazanılır falan o da var.

dogu avrupanin (ozellikle euro zone disindaki ulkelerin) kucuk sehirlerinde gul gibi yasarsin.

Budapeste(burada krallar gibi yasarsin ama ben hep turist icin gittigim icin cok da bir sey soylemeyeyim)


granada; ispanya'nin orta buyuklukte bir sehri, muthis bir yer, sehre entegre olursan tum avrupa'da en keyifli hayat bu cevrede yasanir gibime geliyor, sicak endulus insaniyla kaynasilir, yazin da kuzeye tatile gidersin... 2000 euro ile rahatca yasarsin


Montpellier/Toulouse : Guney fransa'nin iki guzel sehri, Montpellier'i aile varsa Toulouse'u yalnizsan oneriyorum. Toulouse da ciddi bir latin nufus da var, kozmopolit ve buyuk bir sehir. Toulouse fransa'nin muhtemelen 4. buyuk sehridir, montpellier de 7. filan. bu iki sehirde de tek kisi icin 2 bin euro rahat rahat yeter.


Lyon; Kocaman metropol istiyorsan baskentler disinda onerebilecegim bir sehir tam bir fransiz metropol hayati yasanir ilgin varsa. 2 bin euroya merkezde havali bir yer tutamazsin belki ama metroyla 2 3 durak otede makul bir ev tutup yasarsin, 2 bin in yarisi kiraya gidebilir ama keyifli yasanir.

Strasbourg: Burasi orta ufak buyuklukte bir Fransiz\alman sehri, sehrin cevresi dogal guzellikleriyle dagiyla bayiriyla cok hos, ucuz bir yer degil ama tramvaya binince son durak almanya, insanlar da alisverisi oradan yapiyorlar zaten...


Lille; Buraya entegre olamazsan sikici buyuk bir sehir, entegre olabilirsen muthis bir yer, ailen olur cikar. entegrasyon her sehir icin oldugundan daha onemli lille'de, siyah ile beyaz gibi ayiriyor, eger tam entegre olur, fransizca ogrenir yerlilerle takilirim diyorsan gayet guzel lokasyonu olan bir yer.


Krakow; Bir baska Krallar gibi yasanacak guzel sehir, ama polonya'nin baska yerlerine cok ugramamak gerek, yaramaz sanki, krakow da ise 1 2 yil yasanip oldukca keyifli vakit gecirilir, dinamik canli bir sehir.


not; bu sehirlerden bazilarini yahut cevrelerini sadece ziyaret ettim, bazilarindan 1 ay yahut daha uzun kaldim, bazilarinda ise uzun sureli yasadim.

kisisel not; ben olsam orta vadede ne kadar param olursa olsun paris'te yasamaya calisirim. 2 bin euroya da studyo bir daire tutup rahatca yasanir.

Fransa; 2000 euro gelir vergisi dusulmus net ise cok da güzel yasanir. Ile de france disinda geri kalan %80 yerde yasanir.
Ben 700 bin kisilik yerde pahalı güvenli bir bölgede is ev 10 dk mesafede 2+1 ici yeni yapilmis eve 810 euro veriyorum isinma dahil. Ustune 21 euro 1gb hizda internet, 20 euro sinirsiz internet ve arama paketi, 18 euro su , 30 euro gibi bir fiyat elektrik, 29 euro spor salonu, 30 euro yakit, 25 euro ev sigortasi, 70 euro araba sigortası. Bunlardan sana 1000 euro para kaliyor. Aylik yemek masrafimiz alkolu, italyan sarkuterisi vs dahil 700 euro. Benim esim olmasa ben her gun tavuk, salata yiyip gecinirim de kendisi yemekle ilgili oldugundan bilmemne soslu bilmemne yiyoruz genelde o yuzden daha pahalı. Sen benim gibi duz insansan max 400-500 max o da pahali marketten yoksa lidl falan gidersen daha da ucuz. Geriye sana kemiksiz 500-600 euro kalir. Bunun 400 eurosunu kenara atsan senede 4800 euro yapar. Iki sene para biriktirip misal 2015-2016 model araba alirsin rahat (ben alicam diye biliyorum 2018 ibiza 1.0 tsi xcellence 13bin euro 27bin km).

Ha eve esya dersen yatagi orta pahali aldim, televizyona okuz gibi para verdim iyi olsun diye (tl fiyati 7-8bin), evin kitapligi, koltugu, masasi, sandalyesi vs esyalari ikeadan, buzdolabi samsung a+++, camasir makinesi beko a+++ vs. Bunlarin hepsine ben 4000 euro odedim, 3bin kredi. kısacası sen benim gibi yapmazsan sirf televizyondan bile kurtarirsin.

Neyse cok uzun oldu ama 2bin euro kotu bir para degil. Kral gibi yaşamazsin ama " bu nasil hayat lan" hayatta demezsin fransa'da. Ama dedigim gibi ile de france olmaz. Ben orasi icin 1bin euro fazla isterim en az.

*Bahsettigim hesaplamalarda daire 2+1, asansorlu, ici yeni yapilma, otoparkli, karsisinda firin, kasap, pastane, veteriner vs var direkt. Manzaram daglar, yeşillik falan. Studio tutsan böyle yerlerde 600 civari olur heralde.

Acı Vatan Alamanyamızın küçük şehirleri +1 hatta zorlarsanız büyük sayılebilecek bilindik bir iki şehirde dahi yapabilirsiniz.

standart olarak diğer çoğu avrupa şehrinden daha iyidir.

çok çok az bir miktar değil

Berlin +1

Viyana

Brastislava

2000€ net ise iskandinav ulkeleri ve paris haric her yerde yasanir.

+budapeste vs denmis evet yasanir ama oralarda bu maasi alacak adamin bize sormasına gerek yok. Ben su an 2600 euro net aliyorum, budapestede benzer pozisyonda 1300 anca oluyor. 2000 demek 10 yillik deneyimli muhendis/mudur olur.

2 bin Euro almanya, fransa, ispanya, italya gibi ortalama ustu avrupa ulkelerinde tek kisiye ünlü metropoller disinda pasalar gibi yeter para artar. Ha dendigi gibi İskandinav ülkelerinde digerlerine oranla bir tik zor olur hayat.

Lİzbon

oha kediye bak, emanet verilmez bu yav, geri gelmez bu kedi :)

hayırlı teskereler

bu kediyi çalarlar olm ;_;

1. derece akraban olmayan kimseye bırakma

allah analı babalı büyütsün çok güzel

Ana ayni ben. Cok sempatik

Talibim.. İstanbul'dayım.. ;)

ah ah ponçik, benim evimde misafir olmuştu. çok uslu ve sevimli kedi, referans olurum.

eve alabilsem kesin alırdım, sonrada kendime yeni bir hat alırdım. patilerini ısırmak istedim

ne oldu bu tatlış?

yaşadığın yerdeki herhangi bir vergi dairesinde ödeyebilirsin. babam oradan da ödeyebilir. yapılandırma konusunda is emin değilim. olması lazım herhangi bir vergi dairesinden ama vergi dairesi ile konuşsan daha iyi olur. yapılandırmayı sen şahsen veya vekaletle babana yaptırabilirsin

kaç sene geçti üzerinden acaba? ben de yakında zamanda benzer bir duruma düşeceğim sanırım.

attım fava cevapları bekliyorum.

aynısı benim de başıma gelecek bir gün. 2013 eylülde borcum başlıyordu, daha bir kez bile ödemedim.

ben 2012 diye hatırlıyorum. şöyle söyleyeyim, 5800 civarı ödenmemiş borç, 2300 civarı ödenecek, 1200 de faiz var.

yazın askere gideceğim diye yapılandırmak istememiştim, ben yokken babam ödemek zorunda kalmasın diye. şimdi biraz para yiyeyim dönünce kendim öderim demiştim. patladık şimdi.

artı para, esnek hesap ya da adı her neyse, faizi kredi faizinden daha fazla. kesinlikle mantıklı. ben ödeyemedğim için krediyle yapılandırmışlardı. bu arada ödedikten sonra esnek hesabı kapattırmayı unutma, bir dilekçe vermen gerekiyor olması lazım.

ama ekleyeyim 4000'i 4200 olarak geri ödemek mümkün olmayabilir. kredi tahsis ücreti, sigortasıydı derken 4400 olur gibi. ama yine de karlı ve mantıklı. o esnek hesapların sonu yok eğer bir yerden onu kapatacak paran gelmeyecekse falan.

çoğu laptopun ekran kartı değiştirilemiyor zaten. anakartla bütünleşik olabiliyor. eğer öyleyse ve ekran kartının ömrü dolduysa(ki bana öyle geldi) tamiri, şimdiki değerinden daha fazlaya malolur.

ekran kartı sürücüsünü yüklemeden önce düşük çözünürlüklü olsa da windows normal açılıyor mu? eğer öyle ise muhtemelen donanımsal değildir, sürücü ile ilgili bir problem vardır.

windows 8: global-download.acer.com

windows 7: global-download.acer.com

evet çalışıyor şu an. bir sürü sürücü kurdum. sonuç hep aynı. 1024'te ekran şu an. hiç sürücü yüklemesem bile çözünürlüğü arttırdıktan sonraki restart'ta yine gidiyor.

dezenfekte edici bir sprey sıkıyorlar. benim kıza da turkuaz rengi sıkmışlardı. yalamamasını sağlamak gerek en azından kuruyana kadar, sonrasında yalıyorlar. bir şey olmaz, merak etme.

narkozdan sonra 1 günlük zaman dilimi içinde kusması normal. muhtemelen kurumuştur zaten o sürülen ilaç, veteriner ayrıca yalamasına izin vermeyin diye uyarmadıysa zararlı olacağını sanmam. o bölge traşlı olduğu için de hayvan garipsiyordur durup durup yalıyordur tüylerim nooldu ya diye:) birazcık severek ilgisini dağıtın isterseniz.

Ona o boyunluğu her yerini yalamasın diye takıyorlar. Boyunlukla yalayabiliyorsa herhalde zararlı değildir.

Prosedür olarak bölgeye operasyon sonrası dikiş atılmaz. Yara kendi kendine kapanmaya bırakılır. Yara bölgesinin korunması için bölgeye bu spreyler uygulanır. İçeriğinde antibiyotik da bulunur. mavi, lacivert, yeşil, mor gibi çeşitli renkleri bulunur. yalaması sorun yaratmaz.

bir de sıkarken eğer koklarsanız sümük rengi değişiyor diyorlar. hala beceremedim :/

evet.

hakim ölünce dava düşmez. öyle bişey olsa herkes hakim öldürür.
dava sayısına göre başka bi hakime verilir.

e yani akla yatkın gelen bu tabii de, dexter'ın son bölümündeki siyahi eleman hakim ölünce serbest kalmış, dexter da bu yüzden onun peşine düşüyor. ben mi yanlış anladım acaba, izlemiş olanlar teyid edebilir mi?

hacı ben de senın anladıgın gıbı anladım ve garipsedim.

izlemedim ama fikrimi belirteyim. hakim ölünce davanın verildiği yeni hakimin olaya bakışı farklı olmuştur. adamı serbest bırakmıştır. yoksa dava düşmemiştir.

amerikan hukuk sisteminde, "mistrial" denen kurum bizdeki davanın düşmesine çok da benzemiyor.

davanın düşmesi, hüküm, yani uyuşmazlığın sonuçlanması anlamına gelir ve o kişi bir daha yargılanamaz.

mistrial ise, savcılık makamının sorumluluğu altındaki bir nedenle gerçekleşmediyse, aynı konuda yeniden dava açılabilir.

amerikan ceza hukukunda mahkeme, belirli bir duruşma için oluşturulur ve kendisini oluşturan süjelerle bağlıdır. o yüzden, mesela jürinin oluşamaması, jürinin tarafsızlığının ortadan kalkması, çok ciddi bir hukuka aykırılığın duruşma sırasında ortaya çıkması veya mahkeme heyetinin kurulamaması gibi durumlarda "mistrial" söz konusu olur. yani hakimin ölmesi halinde de aynı şey doğrudur.

hakimin ölümü savcılığın sorumluluğunda olmadığından, yeni kurulacak mahkeme heyeti ve jüri ile dava baştan başlar. burada tek sıkıntı zamanaşımı olabilir, ama amerikan hukukunda duruşmanın başlaması aşamasına gelindiyse zaten davanın sonuna çok süre kalmamış demektir (duruşma kesintisiz olarak yapılır). dolayısıyla mistrial cezanın verilmesini en fazla birkaç ay erteleyebilir.

ikiside aynı dexter için.

yok yok fark olmuyo aralarında. fazla sahne vs. gibi durumlar yok merak etmeyin.

Evet disiplin yönetmeliğinde küme düşürme diye bir ceza var ( şike vs. istinaden) bunun dışında puan silme olarak hangi aralık kabul ediliyor bilmiyorum ama İtalya'da hem küme düşürüp hem de puan silme cezası vererek bir nevi 3. lige düşürme hesabı yapmışlardı...

sanırım bunu her ülkenin kendi federasyonu belirliyor. italya'da mesela bu sezona atalanta -6, ascoli -7 puanla başladı. bunların haricinde eksi puanla başlayan takımlar da var ama onların sebebi ekonomikti. yanlış bilmiyorsam bu eşşoleşşekler şikeye karıştıkları için cezalandırıldı.

bizde olsa çatırt diye düşmeleri gerekiyordu sanırım, italyanlar -6'şar verdiler. ascoli'nin 1 puanı yine ekonomik nedenlerden.

Her şey tamamen "duygusal". Kitabına uydurmanın piri bir milletiz, kitapta yazsa nolur, yazmasa nolur ?

abi olay şu: tff fb'yi kurtarmak için küme düşürmeyi kaldırıp, sadece puan silme cezasını getirecek şeklinde söylentiler var. eğer uefa disiplin talimatnamesi "şike yapanı veya şikeye teşebbüs edeni kesinlikle düşürmelisiniz" diyorsa bunun kitaba uydurulcak tarafı kalmıyor. kan alırlar zira. ben böyle bir şey olup olmadığını ve ülkelere göre değişip değişemeyeceğini sordum.