Ekşi Duyuru

Gitar alabilirsiniz elektro veya klasik, çocuk ne kadar erken başlarsa enstrümanlara o kadar çok gelişir gelecekte.
Sevdiği basketbol takımının formasını alabilirsiniz.
Kitap alabilirsiniz, harry potter mükemmel bir seçenek

Ben lego alıyorum genelde.

burda sorulmusu var benden: www.eksiduyuru.com benim yogunluguma geldi bir sey alamadim sonra baska bir gune kebap falan soylemistim adresine mutlu oldu:)

e-kitap okuyucu

ben de 10 yaşındaki erkek çocuğuna sevdiği futbolcunun t-shirtini ve sevdiği çizgi filmin (esrarengiz kasaba) kitabını almıştım yakınlarda. sevdiği başka karakterler varsa onların kupaları, t-shirtleri falan olur bence çok seviyorlar üzerlerinde taşımayı ve seviyorsa lego tabii. bütçeniz varsa mekanik / mimari lego setleri güzel.

dünyada twitterda sözüne en güvenilir türk
twitter.com
ny times kendisi hakkında haber bile yapmıştı
www.nytimes.com
kendisinin ted talks konuşmaları da inanılmaz iyidir, youtube da birkaç başka konuşması da var, resmen izledikten sonra ufkunun açıldığını hissettiriyor insana.

Gündeme dair yazan murat yetkin geliyor aklıma.

gündeme dair en çok takip ettiğim: fatih yaşlı twitter.com

ozan gündoğdu, yalçın karatepe, mustafa hoş takip edebilirsin.

Cemal tunçdemir, mükemmel bir adam. Amerikanın sesinde ve t24’de yazıyor.

Köşe yazarı değil ama arada t24’de yazar: sami selçuk.

Kararda taha akyol takip edilebilir.

@rentts +1

twitterda : mmkubilay (ekonomi), kamerknc (dış politika) (yazar değil, güncel bilgi akışı), orko_8 ve edamdefense (savunma sanayii, strateji)

ekşi'den anglachelm, immanuel'in podcastleri (fularsız entellik)

yalın alpay videoları (flu tv vb.)

Arayacağın başlıklar blockchain, singularity, transhumanizm, great reset. bu gibi kavramlar küreselcilerin hoşuna gider.
Otomasyon ve hatta istihbarat alt yapısı konusunda konusunda ise Huawei markasının Çin'den başlayıp dünyada yapmak istediklerini araştır derim. Trump ile çekişmelerinin arkasında başka bilinmeyenler vardı.

Maalesef insanımız her daim 5-10000 TLlik akıllı telefon peşinde koştuğundan teknolojiyi takip etmek sanıyor bunu. Aslında teknolojik ürünlerin gönüllü esiri durumundalar.

Çalışma/iş konusunda ise gelecekte daha çok istihdam olacağı yönünde bir haber izledim geçen haftalarda Tv'de ama bu daha çok korkuları hafifletme yönünde görünüyor. edindiğim kadarıyla insanı tamamen ele geçirmek ve ondan enerji sağlamak gibi bir durum var. Bu konuda örnek görsel şu olsun :
i.hizliresim.com

Zaten dünyada nüfusunu azaltma projesi var.
Dünya ekonomi forumu , küresel iklim çalışmaları ve the economist bu konuda biraz bir şeyler sızdırıyor ki zaten kendilerinin doğrudan planları söz konusu . Bilim , tekel halinde gelişme gösteriyor (maalesef)

Ayrıca kitap olarak İnsanlık 2.0 'a bakabilirsin.

Michio Kaku kitaplarını önerebilirim, geleceğin fiziği ile başlayabilirsiniz belki..

@erva bahsettikleriniz hakkinda okuyabilecegimiz ya da izleyebilecegimiz seyler nelerdir? Kaynaklar eserler

Haluk özdil in YouTube kanalını yeni keşfettim bir kaç videosunu izledim ama ona bakabilirsin.
İsmail tokalak tv'ye de çıkar bazen.
Ertan Özyiğit olabilir.
Okumadım ama Ahmet dağ'ın kitapları var transhumanizm diye.

Kevin kelly - inevitable
Peter frase - four futures
Megatech (yazarini unuttum)

Thirteen days
To live and die in LA
Thief
Gandhi
Under siege
House of games
Fugitive
Dersu uzala
Three days of condor
Road to perdition
Point break
Arlington road
Salton sea
Shooter
Intouchables
Finding forrester
Reign of fire
In the line of fire
Ford v Ferrari
Short term 12
Awakenings
A Bronx Tale

Araştırmadım ama ben olsa ilk mahkeme ve hukuku ilgilendiren metinlerde araştırırdım

yazan kişi dikkat etmiyordur. neye dikkat ediyoruz ki?

akademik bir makalede ilk kullanımda bir kez parantez içinde açılımı (ya da kısaltması) yazılır, yazının devamında kısaltma kullanılabilir. benim bildiğim böyle.

zaten ak parti de saçma. adalet ve kalkınma partisi ya da akp denmeli. ak parti nickname gibi bi şey. makalede kullanılacak bir tanımlama değil bana sorarsan.

partinin kuruluşunda akp var.. hatta bayraklarda flamalarda akp yazar. dolayısıyla bu ce-haaa-pe veya iyi partiye ip denilmesi gibi bir şey değil. akp ve ak parti ikisi de olabilir.

Annemin cenazesinden sonraki ilk 2-3 günde çok fazla insan aradı beni ama kimlerle konuştuğumu neredeyse hiç hatırlamıyorum. Sonrasında konuşurken "e aradım, konuştuk ya" diyenler oldu. Mesaj atanlar da oldu, çok samimi olmadığım insanların mesaj atmasına sevindim açıkçası, konuşmak daha zor olabiliyor. Ama yakın arkadaşlarım sadece mesaj atıp geçse de üzülürdüm galiba.

İyi tanıdığınız biriyse ve çok yakınını kaybetmişse hemen arayın, birkaç gün sonra da tekrar arayıp hatrını sorun. Nadir görüştüğünüz ve mesela iş icabı tanıdığınız falan biriyse mesaj atmakta çok sakınca yok bence.

şahsi düşüncem çok yakın sık görüşülen dost ise duyar duymaz telefon.
arada bir görüşülen arkadaşlar birkaç gün sonra telefon.

çok uzun tutmadan. nasılsın. başın sağolsun. bir şeye ihtiyaç var mı. tekrar başın sağolsun.

mesaj uygun olmadığı düşünülerek anlık yazılabilir ama yine sonra arama gerektirebilir.

Ben böyle durumlarda kesinlikle aramıyorum ya da mesaj atmıyorum. Adamın acısı var zaten ben o an ona başın sağ olsun diyeceğim ne faydası var. Ancak ne zaman aradan biraz da zaman geçer yüz yüze denk gelirsek "başın sağ olsun, zaten derdinin üstüne bir da afaki aramak istemedim" derim. O da eyvallah der geçer.

Çok yakınımsa zaten cenazeye giderim.
Gidemeyeceksem defin işleminin akşamında konuşurum ya da bir sonraki gün ararım.

Fıkhen taziyenin 3 günü geçemesi lazım.

Yakın tanıdıklarımı haberi aldığım anda ararım. Eğer cenaze işlerinde yalnız kalacağını, ailesinin ve çevresinin kısıtlı olduğunu düşündüğüm birisi ise yanına giderim. İnsanlar cenaze ve hastane olaylarında çok güçsüz ve ne yapacağını bilemez durumda olabiliyor.

Fazla samimi olmadığım birisi ise 2-3 gün sonra ararım. Aramayacağım birisi varsa karşımda mesajda atmam. Karşılıklı görüşene kadar beklerim.

Soruyu arayacaklara sormuşsunuz ama ben aranacakların cevabını merak ettim daha çok. Çevremde insanlar şu şu aramadı diye çok net unutmuyorlar ve hatta mimleyenler var. Ve hatta aradan zaman geçip ilk karşılaşmada taziye dilemeyenleri bile unutmayan tandıklarım var.

Ben akraba vs yakın ise kısa sürede ararım, iş arkadaşı duruma göre arama ya da mesaj. Daha uzaklar mesaj.

Ancak o zaman acısı var aramayalım düşüncesi sanırım yanlış. Ben de ne diye arayayım diyorum kendi kendime ama asıl o zamanda arayıp belki de meşgul etmek lazım. Konuşmak, sosyalleşmek her türlü faydalı bir şey olduğundan taziyenin böyle bir önemi de olmalı.

bu taniidik ne kadar yakinin? eger cok yakininsa bizzat yaninda olman daha mantikli ama malum pandemi vs araya biraz mesafe girdi.

yine yakinligina gore en gec ertesi gun aramak gerekir, cenazenin topraga verildigi gun aramayabilirsin cunku kosturma vs oluyor, ertersi gun idealdir.

mesaj olayi olmaz olsun, sakin ha mesaj atma, cok samimiyetsiz, iki satir yaz gec olmaz oyle. arayip aciyi paylasmak, yapilacak bir sey var mi diye sormak, sabir dilemek gerek.

dedigim gibi cok yakininsa bizzat yaninda olman daha iyi tabi

En geç üçüncü gün. Yakınsa gidilir, gidilemiyorsa aranır, uzaksa “arayıp rahatsızlık vermek istemedim, size zorluk olur konuşmak” girişiyle mesaj.

Üçüncü günden sonra her arayan veya gelen kaybı yaşayanın acısını tazeler.

Yakınsa, bir veya iki hafta sonra daha kaliteli destek olmak için; tekrar gidilir müsaitse. Şoku atlatmış yeni hazmediyordur, konuşmaya ihtiyacı vardır belki. Ama baktık yalnız kalmak istiyor, geri dönülür.

İstanbul için şurdan görebilirsiniz: www.igdas.istanbul

Ben de baktığımda 1,58 gibi bir şey çıkıyor ama kullanım miktarına göre filan değişiklik gösteriyor olabilir.

evsel müşteriler için;
gaz bedeli: 1,251652
ötv: 0.023
dağıtım bedeli: ilden ile değişiyor. bağlı olduğunuz şirketin sitesinde yazmak zorunda. (15-25 kuruş civarı oluyor çoğunlukla)

bunlar düzeltilmiş sm3 fiyatları. sayacın döndüğü turu otomatik bununla çarpmıyoruz. düzeltmeler oluyor basınç sıcaklık ve borudaki gazın içindeki yanıcı madde oranlarına bağlı olarak.

Crackli ise uygulamanın internet erişimini kes güvenlik duvarı ile.

O program adobe'nin crack yemeyen tek programı. Mümkün değil kaçak kullanamazsın. Sözlük üzerinden "adobe acrobat dc" başlığına bak, korsanı zor hem de çok zor.

Hiç duymadım ama lazer kesim olabilir.

yarım kollu atlettir olsa olsa. gömlek altından belli olmaz pek, tercihimdir. kolsuz olanlar içinizdeki mağara adamını çok belli ediyor gömlekte. tişörtü bilemiyorum.

gönderme yaptıkları konuya hakim olmak gerek. film okumak için sadece sinema bilmek yetmez. mitoloji felsefe psikoloji tarih gibi disiplinler, resim heykel gibi diğer sanat dalları gibi birçok şeye hakim olmayı gerektirir. bu nedenle bir kimsenin bunların hepsini anlaması zaten mümkün değil.

bunun dışında bazen gönderme yapılmamış olmasına rağmen insanların zorlama bir şeyler buldukları da çok sık oluyor. bu biraz da senin hayalgücüne kalmış. yönetmen evet burada böyle düşündüm demediği sürece biraz suya yazı yazmak oluyor.

edit: bu örneğimi destekleyen tarkovski'ye ait bir hikaye var:

After Zerkalo was completed, it was first shown to the group of the famous critics. After watching it, critics started to argue about it, trying to find the hidden meaning and make sense of what they just saw. It went on and on until the cleaning lady who came to the screening room and had been waiting for the end of discussion to do her job, asked them for how long they would stay? Someone said to her that they were discussing a very complicated film, and they needed time to understand it. Cleaning lady asked, "What is that you do not understand in this film? I saw it also, and I understood everything." Critics were silenced for a moment, and then, one of them asked the woman to share her thoughts on Zerkalo. She answered, "It is about a man who had caused too much pain to the ones whom he loved and who loved him. Now he is dying and he is trying to ask them for forgiveness but he does not know how." After the pause Tarkovsky said that he had nothing else to add about his film to what the cleaning lady had to say.

hocam uçlarda gezmenin anlamı yok.

Filmi izleyip, keyif alıyorsan sana yeter. filmi izledikten sonra araştırırsan onun hakkında yazılan yazılarda nerde ne anlama gelmiş öğreniyosun. sonra başka bir film izlerken ona benzer sahne çıktığında "aha işte bu" diye anlamını anlıyorsun.

kitap işine girişip sıkılıp bırakıp, sonra "yaa olmuyo" diye pes edip kendini recep ivedik izlerken bulma (abarttım tabii de anlatmaya çalıştığım barizdir)

Film Analiz kursları var bence deneyebilirsiniz.
www.sinematek.org

şiir okuyun.

yukarıda yazılanları unut lütfen. sinema diğer sanatlardan farklı bir şey. öncelikle bireysel değil, birçok farklı etmen yan yana geliyor. size birkaç farklı kaynak önerebilirim. öncelikle ilk kitap film dili kitabı. yazarı robert edgar hunt. giriş seviyesinde güzel bir kitap.

ikincil olarak başucu kitaplardan biri david bordwell-film sanatı kitabı.

bu iki kitabı bir okuyun. bu eserlerde zaten diğer kaynaklara da birçok atıf var onlarla devam edersiniz.

ken loach sinemasını sevdiyseniz o tırnak içinde keyif almadığınız filmlerden de keyif almaya başlayabilirsiniz.

"click to add text" yazan "kutunun" dış çizgisinde herhangi bir yere tıklayarak, delete tuşuna basarak kaldırabilirsin.

tutyakala

bitenekadar.com
batangemi.com

Arkadaşlına ve birçok değişkene bağlı ve göreceli olarak az ve kısa görüşmeler. Hatta birçoğu işi düşmedikçe aramasın isterim. Akrabalar dahil.

işim düşmedikçe aramam, işleri düşmedikçe aranmam.

Arkadaşına göre değişiyor.

Ben telefonla konuşmayı sevmem. O yüzden kolay kolay kimseyi aramam. Kimse de beni aramaz. Ama İzmir'de bir arkadaşım var en az haftada 1 kere yarım saat konuşuruz, havadan sudan.

her gün bir şekilde yazışarak ya da konuşarak haberleştiklerim de var, her hafta yazışarak ya da konuşarak haberleştiklerim de.
uzakta yaşayanlar da dahil.
değişiyor.
arada bir haberleştiklerim de oluyor.
uzaktakilerle bazen görüntülü de konuşuyoruz.

bazen yazışmak çok zaman alabiliyor, doğru.
sırf bu yüzden dünyada whatsapp yüklemiş en son insanlardan biriyim zaten.
çok uzun süre direndim.

ama sanırım buradaki asıl mesele özel bir olay olmamışken, öylesine konuşuyorken "hadi görüşürüz" diye sohbeti noktalamadan, sürekli akış içinde kalarak, herkesin müsait anında sesli ya da yazılı mesaj göndermesiyle iletişimi sürekli tutabilmek.
o zaman öyle saatler gitmiyor genelde.
zaten acil anlatılması gereken bir şey olduğunda arıyorlar/arıyorum.

Aramam mesajlaşır buluşurum.

Buluşamadığım ve hasta, hamile, sıkıntılı dönemden geçen, evlenen arkadaşlarımı o süreç bitene kadar aramaya çalışırım. Hamile arkadaşımı ayda bir arıyorum + mesajlaşıyoruz mesela

rosetta stone mu acaba

essential grammar in use
english grammar in use
advanced grammar in use

kitapları olabilir mi :)

Grammar in use serisi?

her sefer ayrı bir kod almıyorsunuz. bir tane kodunuz var, süresi bitene kadar her yerde aynı kodu kullanıyorsunuz.

yeni kimliklere sahipseniz birleştirme ücretsiz. ama bence enn son anı bekleyin. bu ülkede işini vaktinde yapanlar cezalandırılırlar.

Ben ne yeni ehliyet ne de yeni kimlik aldım, eskilerini kullanıyorum halen. Birleşik olan çıkınca ikisini birden hallederim diye düşünüyorum, çünkü @olutaklidi'nin de dediği gibi yarın ne olacağı belli değil.

@pluton

Ben de aynı durumdayım ikisi de eski. Bildiğim kadarıyla şu an birleşik alabiliyoruz. Sanırım önce kimliği yenilemek gerekiyor. Bilen biri varsa yazar şimdi.

bu birleştirme mevzu artık dünyanın en gereksiz işi;

1. ehliyetin olmasi için zaten her durumda ehliyet çıkarman lazım. yani birleştirmek için önce ehliyet lazim.
2. yeni kimlik lazım.
3. ülke dışında bu şekilde kullanamazsınız. ehliyetiniz yanınızda olmak zorunda.
4. son bir sene de ehliyet ver diyen polise denk gelmedim. kimlik numarası ile kontrol ediyorlar. tabi yaninda taşımak zorunlu o ayrı mesele.

1- özelleştirebilmek adına evet.
2- win10 a geçiş için olması lazım.
3- win10 ve ssd de deneyin. 7 den daha memnun kaldım ben. Güncelleştirme açmamak riskli olsa da açmayın tabi.

3-Güncelleştirmeleri açık tutun ki şimdiye kadar yayınlananlar yüklensin. Yüklemezseniz virüs bulaşma riski ve başka sorunlar daha fazla olur. Güncelleştirmeler 7 için hissedilir bir yavaşlamaya neden olmaz.

mpc hd dene 4 tane var belki eklenir.
github.com

turkcealtyazi.org

www.opensubtitles.org var bir de, subscene ayarında.

subscene ve opensub. ın in planetdp ve turkcealtyazi dan tek artısı walking dead alt yazılarına ulaşılabilmesi. aradığın planet ve turkce de yoksa kolay kolay baska bir yerde de bulamazsın.

ayrıca mumkunse planet ve turkce yi kullanmaya çalış. erişim engeli geldi, vpn le bağlanılabiliyor, adamların hiti düşüp de siteleri kapatmasınlar.

bu kadar organize ve geniş bir arşivin oluşturulması kolay değil.

(git: pdfcompressor.com) bn şunu kullanıyorum. genelde işe yarıyor. pek çok iste var bunun gibi denemek lazım.

çok önemli gizli bir bilgi değilse, şahsi bir konu değilse, internet tabanlı küçültme siteleri var @scudman1 dediği gibi. ancak özel bir belgeyse kullanmamanızı tavsiye ederim.
bir ihtimal, windows uygulaması alıntı ve taslak kullanılarak, er sayfanın ekran görüntüsü word'e yapıştırılarak, farklı kaydet > pdf seçilip boyut küçültülebilir. tabi bu bir kaç sayfa için, metinleri de yok eder görüntüye dönüştürür.

pdfin içerisinde görsel varsa sıkıştırma yaptıran websiteleri görselleri okunmaz hale getirebilir.

Anne baba adın zaten onlarda var,gerisi sadece formaliteden.vatandaşlık numaranı yazdıkları zaman tüm secerene ulaşabiliyorlar.

Gerek yok o kadar teferruata, hızlı ödeme işlemlerinden tc girip borç harç ne varsa ödersiniz.

belediye bunları istiyorsa tabiki vermeyin. istese bile ulaşamayacakları gizli bilgiler bunlar. herkesin anne baba adı gizli kalmalı.

Sandal Sefası

Lazanya, makarnayı önden haşlamak biraz zaman alıyor, gerisi çok kolay.

tavuk sote. hem çok kolay hem çok lezzetli. sırrı kekikte.

biraz erişte pişiriyorsun, üzerine güzelce yoğurt döküp içine salatalık rendeliyorsun, isteğine göre tuz, salçalı sos ya da zeytinyağı döküyorsun, hem basit hem lezzetli oluyor.

dire straits - sultans of swing: www.youtube.com

santana - soul sacrifice: www.youtube.com (davul solosu kısmı harikadır)

alice in chains - nutshell: www.youtube.com

talking heads - this must be the place: www.youtube.com (abajur dansı her izlediğimde güldürüyor)

prince - purple rain: www.youtube.com

heart - stairway to heaven: www.youtube.com (robert plant'le birlikte benim de gözlerim doluyor her izlediğimde)

fleetwod mac - rhiannon: www.youtube.com (sonlara doğru olan enerji patlaması...)

queen - radio gaga: www.youtube.com

the band - the weight: www.youtube.com

şarkı şarkı bakarsak çok çok çok fazla var ama konser olarak bakarsak ilk aklıma gelenler aşağıdakiler.

pink floyd - pulse

pain of salvation - be live

alter bridge - live at wembley

metallica - live shit ('89 Seattle)

puscifer - what is... puscifer

rush - rush in rio

edit: metallica - s&m

pearl jam - pinkpop '92 ve live on two legs '98

edit 2: alice in chains - mtv unplugged

pearl jam - mtv unplugged

Iron Maiden - Rock in Rio m.youtube.com

Deep Purple - Made in Japan m.youtube.com

Pink Floyd-Pulse
RHCP-Slane castle konseri
Pentagram- Rock n Coke 2007

Amy Macdonald - Let's Start A Band www.youtube.com (2:41'den sonrasına bayılıyorum)

Genco Erkal
www.youtube.com

Devlet Tiyatroları
www.youtube.com


Eskişehir Büyükşehir Belediyesi
www.youtube.com

OEM Lisanslari bilgisayara kuruyor. Yani sizin bilgisayarinizi lisans tanimlanmis baska bir bilgisayarmis gibi gösteriyor. Günümüz sartlarinda pek güvenli bir durum degil. Sizin yerinizde olsam sagda solda 20 tl ye satilan windows 10 keylerinden alip denerim. En azindan software bazli yabanci bir programi sisteme yüklememis olursunuz.

kullanırsın tabi ki.

Ben aldım bu üründen aynı yerden, evdeki iphone ipad kablosuz kulaklık kindle ve eski tip samsung note telefonu şarj ediyorum sıkıntısız.
O yorumda bahsedilen sanırım ,powerbankın kendisini şarj etmek için içinden çıkan kablo usb-micro usb. Arkadaş o kabloyu samsung telefonunu (muhtemelen type-c girişli) şarj etmek için de kullanmaya çalışmış ve uymamış doğal olarak.

Yeni bir 3d yazici kullanicisiyim valla ayarlar sorunlar vs derken baya uğraş istiyor daha bi sürü kalibrasyon gerekli vakit gerekli vaktiniz az ise pek ilgilenemezsiniz vaktiniz varsa güzel uğraş hazır model de cok yok kendim yapacam derseniz cizim programi bilmeniz gerekli gerisi kolay.

Suprise egg yaz güzel oyuncaklar çıkıyor bastirdim güzel oldu

www.prusaprinters.org

bizim bölümde üretmişler buraya da paylaşmışlar çizimleri yanlış anlamadıysam. bir bakın isterseniz.

özel marka olarak bilmiyorum ama az önce tedi'de vardı girip bişey aldım

Marka bilmiyorum ama a101de gördüm kolonya. Ankara'daysaniz citygrossta da var.

Migrosta iki haftadır kolonya ve dezenfektan rafları hep dolu.

şokta vardı bugün. dezenfektan da var.

bimin ucuz kolonyası geliyor ama anında yağmalıyorlar sabahtan. bulmak zor. diğerleride gereksiz pahalı.

Spotify kullanıyorsanız bu şarkıların radyolarına gidip o listeden sevdiğiniz şarkıların albümlerine bakabilirsiniz. Veya "jazz vocal classics" gibi bir arama da yapabilirsiniz google'da. Ordan sevdiğiniz şarkıların albümlerine gidersiniz. Örneğin www.npr.org

noel temali sarkilardan daha "catchy" bir sey bilmiyorum :) compilation istemedigin icin bulabilecegin en catchy sarkilari bir araya getiren su albumu onerebilirim youtu.be

ben yazin ortasinda da dinleyip o ruhu yasiyorum bazen :)

Caz tarihi dusunuldugunde, eserler cok genis bir skalaya yayilmis durumda. Mesela Ella Fitzgerald veya Billie Holiday gibi sanatcilarin seslendirdigi parcalar daha cok muzikaller icin bestelenen, akilda kalici melodiler olan Swing tarzinda parcalar. Bircogu caz standardi olarak kabul gorur. Spotify’da Women of Jazz, Jazz Swing diye playlistler aratirsaniz karsiniza guzel ornekler cikar. Billie Holiday Carnegie Hall konseri albumu benim en sevdigim ve onerebilecegim albumdur karma bir calma listesi veya album sormadiginiz icin.

bütçem çok yok demişsin ama 100 tl daha koyup şundan al.

www.hepsiburada.com

öneri için teşekkürler ama benim için pahalı.

uyar tabi

powerbank dediğin usb çıkışlı bi ürün. her telefonda kullanılır.

sozlukculerin en iyi 10 dizi listesi gibi bisi vardi.

eksisozluk.com

o kadar dikkat emiyorum. gmail hesabımda ikili doğrulama mevcut. telefonda güvenlik açığı bırakacak eylemlerden uzak duruyorum hepsi bu. telefonum ios ama.

öncelikle google hesabınıza gidip, hakkınızda yaptığı tüm veri toplama işlemlerini kapatın. youtube geçmişinden konum geçmişine kadar geniş kapsamda ayarlar var, kapatabiliyorsunuz). kapatsanız bile google yine gizliden gizliye yürütüyor verilerinizi ancak yapacak bir şey yok.

android kullanmak başlı başına her şeyi google'a emanet etmek demek zaten. bende de var android telefon, fake bir mail hesabıyla kullanıyorum, ikinci telefon olarak. birinci tercihim ios.

onun haricinde chrome kullanmayın. opera var diyeceğim ancak onlar da tüm verilerinizi satıyor, özellikle veri tasarrufu veya vpn kullanıyorsanız. firefox var, brave browser var, vivaldi var görece daha güvenli. güvenli bir tarayıcı kullanın.

vpn kullanacaksanız da güvenilir bir şey olsun. kesinlikle ama kesinlikle bedava ven KULLANMAYIN. ücretli olanlardan herkesin tavsiye ettiği nordvpn şu sıralar. o da gerçi bir şeyler çaldırdı geçmişte hafızam beni yanıltmıyorsa. expressvpn de övülüyor bolca. tabi pahalı bu iki servis ve her an engellenebilir isp'ler tarafından (zaten engelli de, "obfuscated" tabir edilen server'lar var engelli vpn'lerin de çalışmasını sağlayan, onlar da belki engellenmiştir geri çoktan, bilmiyorum). dilerseniz bir sunucu kiralayıp kendi vpn'inizi de oluşturabilirsiniz.

internetten ".apk" indirip kurmayın asla. her türlü virüs, solucan, trojan girebilir bu yolla telefona, ruhunuz duymaz. duyduğu zaman da çok geç olabilir.

google play store'dan indirdiğiniz uygulamalar da sıkıntı yaratabilir, hepsi %100 güvenilir değil. o nedenle bu uygulamalara verdiğiniz izinlere dikkat edin, alakasız izinler istiyorlarsa indirmeyin ya da izinlerini kısıtlayın.

şimdilik bunlar geliyor aklıma. daha da geldikçe yazarım.

the next floor
one minute time machine

en iyi değil ama, izlemeye değer ... vimeo.com

(bkz: What Did Jack Do)

geçen senenin oscar kazananı.

www.youtube.com

bugünü bilmiyorum

iş makineleri girdi,
normalde kuma kalabalık halde girmek bile zararlı.
iş makineleri kumu alıp nereye götürdü belli değil, muhtemelen satıldı vs.

genel olarak her yer parsel parsel satılıyor orası belli de.
swap için iki seçenek var; katar ya da imf. katar kayıt, sözleşe vs için güven vermiyor. yine -en azından yurt dışındaki başka merciler peşine düşer diye- imf tercih edilecek gibi. ancak swap yapacak varlığımız yok. muhtemelen taşınmaz değerlerden bir kısmı okutulacak.
saldanın da bu olayla ya da başka benzer bir durumla ilişkisi olabilir.

müthiş bir güzellikti. yazık oldu.

hükümet yine rant peşinde. 300 bin metrekarelik millet bahçesi yapılacak, sadece bu değil yanında pek çok işletme daha.

iş makineleri geçenlerde göle girdi. kumlar kamyonlara yüklendi, ne oldu bilinmiyor. talan başladı yani.

gölün talan edilmesine karşı olan ve mücadele eden belediye başkanının evine sabaha karşı dörtte saldırı yapıldı. başkanın eşi bacağından yaralandı başkan da ameliyata alındı ama durumu iyiymiş.

bence hükümetin işi değil bu.
birileri ya oradaki kumu almaya ya da oraya tesis yapmaya niyetlendi. belediye başkanından izin istedi ama belediye vermedi. bunlar zorla girip (virüsün etkisiyle boş olmasından da yararlanarak) bir kaç kamyon kum götürdüler. başkan jandarmaya haber verdi, jandarma gelip bunları yakaladı. belki ceza da verdi. sonra herifler bunun acsını çıkartmak için başkanı ve eşini vurarak göz dağı vermek istediler.
akp işi değil, akp hem bu kadar amatör değil, hem de 18 senedir yapmadılar şimdi neden yapsınlar? ayrıca bakan bile haberimiz yok sorumlular cezalandırılacak dedi.

Sorunu biraz daha anlatır mısınız?

Normalde araç çubuğunda teams aktifken üzerine sağ tıklarsanız, çık komutunu görürsünüz. Aktif değilse de saat simgesinin oradan sağ altta yine teams simgesine sağ tıklarsanız çık yapabilirsiniz.

i.ibb.co

sağ tuş->çık

Duru markasının granül sabunun matik versiyonu iyi bence, daha doğal geliyor, sadece 30 derece yıkamada eksta durulama yapmak gerekiyor ya da en az 40 derecede yıkamak lazım sabunun tam çözülmesi için.

Duru granül +1
Frosch ve Green Clean sıvı deterjan olarak gayet iyi.

Kendimize sivi, bebek icin duru granul lavantayi kullaniyoruz. Ona yeni basladik, cok iyi, eldeki sivilar bitince komple duru kullanacagim.
30 derecede yikiyorum ekstra durulamaya ihtiyac olmadi hic. @cabdanag acaba yikanan esyayla mi ilgili ki :/ ben hic yetiskin yikamadim ve makineyi full doldurmadim.

Benim için de lazanya. Kıymalı ya da mantarlı, ikisi de oldukça kolay.

kiremit içinde yaptığım köfteli, soslu bir yemeğim de yine her misafirde aynı etkiyi yaratıyor ama çok basit bir yemek. Bildigimiz anne koftesi haziliyorum. Patatesleri ve biberleri kup kup dogruyorum. Sonrasinda porsiyonluk kiremitler icine diziyorum hepsini. Ustlerine domates salcasi, biber salcasi, kekik, kimyon ve karabiber ile bir sos hazirlayip firina veriyorum. Pismesine yakin besamel sos ekliyorum. En son firindan almadan da kasar ya da o an evde eriyen hangi peynirden varsa. Yanında pilav, biraz değişik bir salata ve çorbayla gayet güzel menu.

Yine fırında yaptığım patates püreli ve köfteli başka bir yemek var; ismini şu anda unuttum. Gayet pratik. Herkesin bildiği bir ismi var.

Vejetaryen olarak da enginar çanağında kinoa yapıyorum; aslında bildiğimiz enginarin içine kinoa, dereotu, süt mısırı ve biraz baharatlarla dolgu yapıp portakal suyunda pişiriyorum, üzerinde ince bir dilim portakalla servis ediyorum. Kalabalık sofralarda farklı bir alternatif oluyor.

Enginar +1
Portakal suyu ve anasonla pişirip sebzeli ya da peynirli bir dolgu yapınca da çok güzel oluyor.

Fırında makarnanın her türü, özellikle mac&cheese çeşitleri.

Tatlı olarak tiramisu, orijinal İtalyan tarifi çok kolay ama mutlaka mascarpone ve iyi bir alkolle yapmak gerekiyor.

ben böyle bir şey yerine, güzel bir mezeler tabağı yapardım
tabak içinde yapımı basit ama farklı 4-5 meze

Kıymalı salçalı domatesli yumurta menemen kavurmalıda olur
Mayonezli ton balıklı makarna
Kremalı körili makarna

etli türlü

kıyıda köşede kalmış atm'leri kullanmamak lazım, mecbur kalınırsa aşırı dikkat etmek gerek, düzenek kurulmuş olabilir.

nasıl dikkat edelim;
1-şifre girerken diğer elle kapatın, (üstte kamera olabilir). hatta şifre girdikten sonra diğer tuşlara da basın (ne düzenekler var)
2-atm kartı vermezse, lavuğun biri mutlaka yanaşır ve benim kartı da yuttu vs.. yarın banka açılınca müracaat edecekmişiz şeklinde bir şeyler diyebilir, sakın ola öyle bir şey yapmayın. orayı terk etmeyin. hemen banka müşteri hizmetlerini arayıp kartı kullanıma kapattırın, teyit alın.

QR kodla işlem yapın, tertemiz ^^

kart kopyalamadan ziyade türkiye'den 400 küsür bin kişinin kart bilgileri çalınmış uluslararası illegal sitelerin birinde satışa konulmuş haberini okumuştum geçenlerde. nereden nasıl çalındığı bilinmiyor ama satışta böyle bir ürün var şu anda. teknoloji bilmem ne kurulu da bununla alakalı açıklama yaptı ama tatmin edici bir şey değildi açıkçası.

bu konuda tedirgin olanlar bu entryi okurlar ondan yazayım dedim. mümkünse kredi kartınızı yenileyin bankanızdan.

ekstrenizi düzenli kontrol edin. chargeback ile bütün sorununuzu çözersiniz.

Bankacılık uygulaması kullandığınız telefonlara tayyip sesleei falan gibi uygulamalar indirmeyin. Kullanmayın.

internet alışverişlerinde sanal kart kullanın. kullanacağınız zaman limit aktarıp kullandıktan sonra limitini sıfırlayın. asıl kartınızı internet ve telefon alışverişlerine kapalı tutun.

atmleri kullanmadan önce kart okuyucuyu elle kontrol edin, hareket ediyorsa atmyi kullanmayın. atmde olsun, posta olsun şifre girerken başkalarının görmesine izin vermeyin. gerekirse şifre girerken pinpadin üzerini diğer elinizle kapatın.

özellikle restoranlarda, kartınızı gözünüzden ayırmayın. garsonun kartınızla bu pos çalışmıyor içeride deneyeyim diye gitmesine izin vermeyin. şifreyi söyler misiniz gireyim diyenlere ağzının payını verin.

poslarda, kartınız destekliyorsa ve alışveriş tutarınız temassız limiti dahilindeyse temassız alışverişi tercih edin. temassız özelliğini kullanırken kartı kendiniz tutun, kasiyere vermeyin.

hayır

Güzel bir mug
Güzel bir şemsiye

Tv battaniyesi

Atkı ,bere, eldiven, pijama takımı ❤️, termos, çorap filan.

yapmak isterlerse oluyor. zamnında sırf gıcıklık olsun diye bir personele yapıldığına şahit oldum.

bir sıkıntı olmaz, zorlanırsa belki olur.

Şu bağlantı işinizi görecektir;
www.memurlar.net

Beyan esastır, siz Ankara'ya gidiyorum diye izin alıp bodruma gidebilirsiniz yasal işlem için ispat zor ve kimse uğraşmaz. Tek sıkıntısı şu ; siz Ankara için izin isteyip bodrum'da bir suç işler veya suça karışırsanız açılan soruşturmada dosyaya işleneceği için birde kurumunuzdan ceza alırsınız. Bununda istisna şartı şu ; İzmir'den çıktınız Trabzon'da izin kullanmak istiyorsunuz Çorum'da kazaya karışmışsınız bu aranan izin şartı dışındadır. İzmir'den Trabzon diye yola çıkıp Antalya'da kaza yaparsanız o soruşturmayı yersiniz (hoş onunda arkadan dolaşabilecek yolu var).

synax ++ kaza olmasına gerek yok. instagramdan ya da whatsapp'dan durum paylaşmak bile yeterli. şahit olduğum durum demiştim başta, o instagram paylaşımıyla ilgiliydi.

peki şöyle bir senaryo olamaz mı ? 1-2 haftalık izin aldım. ankaraya dedim. ama 3. gün spontane olarak bodruma gittik. bu şekilde de kuralı esnetemez miyiz ?

Şehir beyan etmeniz şart mı? Şehir dışında olacağım de geç.

amirinize haber verdiğiniz sürece istediğiniz yere gidebilirsiniz, cuma günü İstanbul'a gitmek niyetinde idiniz ama pazar günü Van'a gitmeye karar verdiniz, gayet normal, yalnız buradaki temel nokta mümkünse mail, sms, whatsapp gibi yazılı mercilerden bunu haber vermek.

bildiğim kadarı ile artık şehir dışına çıkma konusunda izin dilekçesine yazmak ya da amire haber vermek gerekmiyor.

sayenizde haberim oldu, hatta ptt nin sitesinde filateli terimleri ile ilgili bir metin var ilgimi çekti , teşekkür ederim.

hediye olarak mantıklı bence. ama önemli olan verilecek kişinin beğenip beğenmemesi.

ben kendime yaptırıcam galiba :)

Ben kendi adima nostaljik biraz romantik hediye sevmiyorum. Hep isime yarayacak seyler hediye edilsin istiyorum. Biraz daha maddesel bakiyorum maalesef. Ama bi arkadasim cok nostaljik hediye seven kisisel yazilar yazan bi tipti ona daktilo almistim asiri mutlu olmustu kiz. Oyle birine alinacaksa o kategori icin guzel bi fikir olabilir.

filatelist değilse hediye alacağınız kişi bence başka fikirlere yonelmeli

Ben pek güzel bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
Yani bana benimle ilgili hediye verilmesi fikri (kişisel pul, resmimin çizilmesi, adım yazılı olan bilmemne vs) çok garip geliyor.
Özellikle pula özel bir ilgisi yoksa kişinin...

Bildiğim kadarıyla farklı birinin fotoğrafı olursa onun iznini istiyorlar. Sürpriz için uygun olmayabilir eğer öyleyse ama sorun yine de. Ben 3431653 tane kartpostal gönderdiğim için işime gelirdi ama tabii postaneye gitmeyen biri için tamamen boş bir harcama.

yağ ve filtreler değişiyor . balata kalınlığına bakabilirsin,disk kalınlığına bakabilirsin. kaçak göçek var mı ona bakabilirsin ama atmosferik kullanıyorsan ağır şart bakımı 20 bin hafif koşul bakımı 30 bindir. bizde servisler kazansın diye her 10binde bir bakım yazılıyor 1.000 er lira çakıyorlar.

küçük beden kıyafet al. olmayınca bana hep 36 beden görünüyordun dersin.

Oysho'dan pijama, gecelik veya tayt türü bir şey alabilirsiniz. Tarzları farklı olsa da Oysho'yu sevmeyen kadın hiç görmedim.

tarzına uygun bir çanta alabilirsin beden riski yok sonuçta.

Giyecek işi çok riskli bence.

çiçek al.

çok basit.

simple is the best ;)

gmail, yandex zorunlu değil ikisinde de. outlook da aynı şekil. zorunlu kılan pek görmedim. sadece gmail'dan aynı ipden fazlaca hesap açarsanız soruyor bir süre sonra. yandex hiç sormuyor.

protonmail.

hem hiçbir bilgi sormuyor, hem isviçre merkezli, hem de tam şifreli.

10 tane petshop gezip bulamadığım balığı -sonuncusunda bilinçli almadım pahalı diye- bir gün gidip almış. gözlerden kalp fırladı tabii.

cümlelerin arasında geçen minik detayları yakalayıp alın ona.

cok fazla var, ancak en guzeli olan sonuncusunu yaziyorum.

gecen hafta persembe gunu tatildi, cumaya da izin alip 2 geceligine prag'a gitme plani yapmistik.
bulundugumuz sehirde cok istedigim bir konsere de bilet bulamamistim, ayni konserin pazar gunu prag'da oldugunu ogrendik ama biletler tukenmis gorunuyordu orada da. ben hemen kabullenip "bir dahaki sefere artik" demistim bile.

pazartesi gunune izin almadigimiz icin konser sonrasi 4 saat direksiyon sallayip ise oyle gitmeyi goze almis ve benden habersiz bilet bulup satin alip, kaldigimiz otelde c.tesi gecesine yer olmadigi icin baska bir otel ayarlamis.

sonuc olarak hayvan gibi yoruldugumuz bir tatilde (ortalama adim sayim 25bindi, normalde gunde 6500 adim attigimda sevinen biriyimdir), o yorgunluga ragmen muhtesem bir konsere gittik, donus yolu inanilmaz yagmurlu oldugu icin 3,5 saatte gittigimiz yolu 5 saatte donduk ve sabaha karsi 4te evdeydik, 9da mesaiye basladik.

ve kesinlikle hepsine degdi.

o uygulamalarin bildirimlerini kapatabilir ya da o uygulamalarin internet baglantisini kapatabilirsiniz

wifi'yi bilmem ama hucresel veri acikken mesajlasma uygulamalarina internet erisimi kapatabilirsiniz.

ayarlar-> hucresel-> hucresel veri-> altta uygulama isimleri yaziyor, yanindaki anahtar yesil ise internet kullaniyordur. anahtara tiklayarak o uygulamanin hucresel veri kullanmasina kapatabilirsin.

ihtiyaçların giderilmesi belirliyor. yiyecek ekmek bulamayan adam mı hırsızlık yapmaya meyillidir yoksa evinde dolabı ağzına kadar dolu olan adam mı? bir kız görünce 10 yıldır sevişmeyen adam mı daha çok şehvet duyar yoksa düzenli sevişebilen adam mı?

Geçim derdi, güvenlik derdi, sosyal ihtiyaçlar gibi sorunları olmayan insanların kötülük yapmaya ihtiyaçları olmaz diye düşünüyorum. Yapanlar da patolojiktir, doğuştan kötüdür veya kötü şartlarda yetişmiştir ve seçimle yapıyordur. Ama sosyal statüsü olan adam, ihtiyaçlarını karşılayan adam ne kavgaya karışır ne hırsızlığa ne de başkalarına saygısızlığa. Özsaygısı yüksek insanlar kendilerine yapılmasını istemediği şeyleri başkalarına yapmamakta daha duyarlı oluyorlar.

kültürel.

kültür. dürüstlük kısmını bilemem ama mesela japon gibi bazı ülkeler hariç çoğu ülkenin insanının pis ve g.tü boklu olması, bizim aşırı temiz olmamız tamamen bizim kültürmüzle ilgili.

Ezici üstünlükle ekonomik durum etkili bana sorarsan. Aslina bakarsan kultur mu ekonomik durum diye bir tartisma da yok, cunku kulturu de ekonomi şekillendiriyor. Yani gunun sonunda yine is ekonomiye dayaniyor.
Ekonominin payi buyuk.
Ornegin gecim kaygısı normalden daha cikarci hareket etmene neden olur. Bir seylerin herkes tarafindan ulasilamaz olması, ulaşabilenin hava atmasina neden olur cunku digerleri imrenir.

Ayrıca gelir dağılımındaki dengesizliğin de etkili olduğunu düşünüyorum. Gelir dagiliminda ciddi dengesizlik varsa zengini fakiri farketmeksizin insan kalitesini dusuruyor. Gelir dagiliminda uçurum olmayip alim gucu de yuksek olunca kulturun de buna gore insan kalitesini arttiracak sekilde evrileceğini iddaa ediyorum.

Both

Temizlik bence kültürel bir durum, dürüstlük hem kültür hem de ekonomiyle ilgili.