[]

Pegasus uçak bileti açığa alma

Merhaba,

Pegasus'tan bir uçak biletim var ve kullanamayacağım. Bileti açığa aldırmak istiyorum. Anca sorum şu ki bilet açığa alındığında, bu bileti başka bir tarihte başka bir yere gitmek için kullanabiliyor muyum?

Ya da mesela diyelim biletim 300 lira değerinde. Ben bu bileti 100 lira tutacak 3 farklı seyahatte kullanabiliyor muyum?

 
Net bir bilgim yok ama pegasus'un boyle guzellikler yapacagini hic sanmiyorum. Bileti satin alirken belli miktar ek ucret odeyip sinirsiz degisiklik hakkini da satin almis olsan bile en azindan 100 tl lik 3 ayrı seyahatte kullanmana izin vermezler bence.


  • finsidigi  (30.11.17 22:09:51) 
hayır kullanamıyosun. pgs sayfasında deneme yap üstüne ne kadar para isteyeceğini gösterir. onay vermeden bakabilirsin.


  • n62  (30.11.17 22:54:07) 
üstüne para isteyeceğinin farkındayım. o parayı vermeye de razıyım. ama bütün bunlardan sonra benim elime geçecek olan nedir? uçuş puanı şeklinde olan bir para mı? doğrudan yalnızca aynı hat üzerinde kullanılabilecek (fiyat farkı ödemek koşuluyla) bir bilet mi?


  • wildkiller  (30.11.17 23:21:40) 
[]

Odtu bir donem ders almayip yatay gecis

merhabalar,

bir arkadasim odtu ogrencisi. yatay gecis yapmaya karar verip bu donem hic ders almiyor. benim merak ettigim, bir donem ders almayinca okuldan atiliyor mu? yatay gecis yapma hakki devam ediyor mu?


tesekkurler.

 
ders almayınca okuldan atılmaz, durumu "on leave" olabilir. cevabı muhtemelen burada:

oidb.metu.edu.tr
  • ron dennis  (12.03.15 22:28:37 ~ 22:30:15) 
ders almıyor derken ders kayıt tarihinde kayıt yenilemedi mi? O durumda bile ancak 2 dönem üst üste kayıt yenilemezse atılıyor.


  • patiska  (12.03.15 22:54:25) 
[]

Eski arayüzde bir söz vardı

Merhaba,

Sözlüğün eski arayüzünde, sol üstteki ekşi logosunun üzerine geldiğimizde çıkan ünlü bir söz vardı. betayla birlikte kaybolmuş sanırım. neydi o söz?

Teşekkürler.

edit: sanki 'insanlar neden kelimelerin gücünden korkarlar' tarzı bir şeydi ama...

 
[]

Bu mont tarzı başka tavsiyeleriniz var mı?

kendisini beğendim ancak 400 lira birazcık fazla gelmedi değil. alternatif aramaktayım. bu arada beğenip beğenmediğinizi de söylerseniz sevinirim.

www.kip.com.tr


 
ya benim derdim de biraz o aslında. kışlık montum var gibi. bunu böyle şu aralar sonbaharda giymek için alayım dedim. yani öyle pek ısıtacak bir şey değil bu. ince yani. o yüzden 400 lira fazla geldi. yoksa görüntüsü çok hoşuma gitti ama kısa bir süre giyileceği için de şımarıklık yapmayayım dedim.


  • wildkiller  (23.09.14 23:59:02) 
renkler güzel de. modelinde bi sıkıntı var. 4 tane koca koca cep hoş durmuyor. 400 tl de etmez yani.

ikinci attığında biraz özensiz duruyor. ama birinciden saha iyi sanki.
  • elorelia  (24.09.14 00:11:41 ~ 00:23:27) 
şöyle daha sade bir şeye ne dersiniz o zaman, ha?

www.kigili.com
  • wildkiller  (24.09.14 00:14:12) 
mont güzelmiş ama hiç fiyatını göstermiyor. bu tür montlar mango h.e.'de çok oluyor, bir göz atın sitesine.


  • violetsky  (24.09.14 00:17:51) 
ikinci attığın daha güzel.


  • 111111  (08.10.14 11:01:37) 
aynısı kotonda 100 lira git onu al gereksiz para harcama


  • heee  (08.10.14 11:10:06) 
[]

Alkol muayenesi ve adli tıp

Merhaba,

Bir arkadaşım, alkol limitini geçmediğini düşünerek direksiyon başına geçiyor ve çevirmeye yakalanıyor. Polisin üflettiği alkometrede 100+ bir değer çıktığından ve bunun mümkün olmadığını düşündüğünden adli tıp incelemesi istiyor ve hastaneye gidiyorlar. Hastanede 1 saati geçmeden yapılan testte alkol seviyesi 50 promil altında çıkıyor ancak ehliyetine el konuluyor ve olayın trafik mahkemesi tarafından görüleceği söyleniyor. Ancak 50- promil baz alındığında (1 saati geçmediği için üzerine herhangi bir şey eklenmeyecek) ortada bir suç bulunmamakta.

durum böyleyken sormak istediklerim

1. bu kişi herhangi bir ceza alır mı?
2. trafik mahkemesi kararları ne kadar sürede çıkıyor?
3. eğer sonuç lehine gelirse ehliyetini geri verirler mi, ne sürede?
4. bu kişiye 700 küsür lira ceza yazılmış, bunu ödemeli mi?

Konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşlar cevap verirse sevinirim. Teşekkürler.

 
para cezası karardan ayrı işliyor. vadesinde ödemeli, sonra iade istemeli.


  • [silinmiş]  (15.12.13 13:43:56) 
promili tam olarak kaç çıkmış? saat başına 15 promil ekliyorlar. ama diyelim üfleme ile hastane arasında 30 dakika geçti. eğer sonuç 45 çıkarsa 1 saat geçmemiş biz buna eklemeyiz demezler. basit bir hesapla 15/2 eklerler, 50i gene geçer.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (15.12.13 15:13:55) 
@hwieg eğer dediğiniz gibi bir hesap yapılırsa promil 50 yi geçiyor evet. Ama durumla ilgili polis bir şey eklenmeyeceğini söylemiş. Polisin ne kadar haddine bilmiyorum açıkçası ama.


  • wildkiller  (15.12.13 15:20:56) 
anladım. ne yazık ki konu ile ilgili bilgilerim bu kadar. douchebag +1. parayı ödesin. kazanırsa iadesini alır. 15 gün içinde ödenirse %25 indirimi vardı.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (15.12.13 15:57:22) 
[]

ASKİ Kartlı Su Sayacı

Merhaba,

Bizim sayaç bu kartlı olanlardan ve kendisi bodrum katta bulunduğundan dolayı son zamanlarda su satın almak gözümüzden kaçmış. Haliyle su bitti ve kesildi. Su bittikten sonra kredisiz kartı tekrar sayaca takarak bir miktar daha su kullanmaya devam edebiliyoruz bildiğim kadarıyla. Bunu yaptık ancak malum şu an cumartesi ve pazartesiye kadar su alamayacağız.

Sorum şu ki: Su bittikten sonra kartı tekrar taktığımızda bize tanıdığı fazladan kullanım hakkı kaç m^3'tür? Önümüzdeki 2 günü geçirebilir miyiz?

 
gaz için 10 metreküp yüklüyor avans olarak ama su için 10 metreküp çok ciddi bir miktar (10 ton su eder). yani adama bir ay, belki daha fazla yeter. o yüzden suyun 10 metreküp olduğunu sanmıyorum.

maltepe'deki gaz satış merkezine bir uğrayın. orası haftasonları da belli saatlerde açık. ama su satış gişesi var mı bilmiyorum.
  • kibritsuyu  (06.04.13 13:43:50) 
Su için 1 metreküp yedek oluyor.
İki günü çamaşır falan yıkamazsanız, çok fazla su harcamazsanız idare eder.
Not: Kızılay metrodaki ING'lerden cumartesi de su alabilirsiniz.
  • buff  (06.04.13 14:32:45 ~ 14:33:13) 
etimesgut askinin önünde de kiosklar var 24 saat açık, alabilirsiniz..


  • umutxtr  (06.04.13 14:40:06) 
[]

12v DC- 230v AC Inverter ile bir şeyler çalıştırmak

Merhaba,

elimde bir müzik seti var ve (her ne kadar saçma olsa da) bunu arabada çalıştırıp çalıştıramayacağımı merak ediyorum.
Müzik setinin üzerinde 115W yazıyor kolonları nispeten büyük bir alet kendisi. Elimde arabada kullandığım çakmaktan gelen gücü 220v 350watt a çeviren bir inverter var.
sözkonusu müzik setini bu invertera bağladığımda sorunsuz çalışır mı? kolonlar müzik setinin üzerinde yazandan ekstra bir güç daha çeker diye düşünüyorum. doğru mudur? Eğer watt yetersiz gelir ve yetmezse alet yalnızca kapanır mı yoksa bir şeyleri yakar mıyız(önce inverter sonra aracın elektronik sistemi vs.)?

şimdiden teşekkür ederim.

 
cakmak cikisinin power rating'i ne, asil onemli olan o. eger 115 watt cekilebiliyorsa calisir. watt yetersiz gelirse bir seyler yanmaz ama dogru duzgun calismaz da.


  • tom riddle  (02.12.12 11:20:05) 
@tom riddle 350w 55amper 230volt diyor inverter.


  • wildkiller  (02.12.12 11:56:41) 
@wildkiller, inverter'ün değil de, akünün ve çakmak çıkışının kaç W verebileceği önemli. Amper değeri de iş görür. Çakmak çıkışı tahminimce maksimum 5A filandır.

12 V * 5 A = 60W ederki, inverterin %80 verimli olduğunu varsaysak 48W gibi bir şey elde edersiniz. Müzik seti illa 115W isterim ben derse, aracın çakmak çıkışına giden sigortası yanabilir.
  • turkay  (02.12.12 12:38:40) 
divitin dediği doğru sanırım ipod bile çakmaktan şarja bağlıyken inanılmaz hışırtı oluyor seste.

rca yok, öyle bir şeyi yapabilecek bilgiye sahip değilim.

turkay 10a max güç 7-8a sürekli güç alınabiliyor sanırım sigortasını değiştirerek daha yüksek güç elde edebilirsiniz demişler.

ama merak ettiğim şu ki ben gidip paraya kıyıp bi amplifikatör alsam o da aynı şekilde çalışmayacak mı? ya da ben öteki aleti çalıştırmak için doğrudan aküye kablo çeksem ne olur? 55 amperlik.
  • wildkiller  (02.12.12 12:48:52) 
[]

İlaç ile alkol alımı

Selamlar duyuru sakinleri,


Merak ettiğim şey şudur ki, ibuprofen katkılı ilaçlarla (bkz: iburamin cold) alkol alımı sakıncalı mıdır?

şimdiden teşekkür ederim.

 
ibuprofeni bilmiyorum ama içindeki parasetamol alkolle etkileşmez. ek olarak; ilaçları greyfurt suyu ile birlikte içmeyin.


  • leenathrw  (04.11.12 16:21:02) 
ibuprofen'in karaciğere çok yük bindirdiğini okumuştum sanki bir yerde. bir de alkol alınır ama ne kadar alkol? yani alkol miktarıda önemli. şişenin dibini görmezsen bir sorun olmaz herhalde. ama en iyisi almamak.


  • kobretti  (04.11.12 16:25:37) 
SAKIN. ya almayın abi risk risktir. ibuprofen değil başka bir şey koyar.

Suyla için allah aşkına?
  • wayne  (04.11.12 16:29:49) 
iburamin cold içtiğine göre çocuk olmalısın. bu yaşta alkol mü alıyorsun bakayım sen. :))
şaka bir tarafa alınmamalı. riske girmeye değmez.

  • microfine  (04.11.12 16:58:08) 
daha gribin çok başındasın ağır bir şey vermeyelim diye verdi adam ama o da bir halta yaramadı ilerledi gibi :/


  • wildkiller  (04.11.12 17:02:05) 
iyi de gribin başında bile olsan çocuk şurubu nedir ya. theraflu al katarin al bişey al. bişey iç çay iç. :)) neyse geçmiş olsun.


  • microfine  (06.11.12 17:03:20) 
[]

Garanti Bankası EFT

Merhaba duyuru sakinleri,


Şubesini bilmediğim bir bonus karta eft ile para yatırmak istiyorum. ancak eft sistemi şube kodu soruyor. garantinin eft merkezi kodu 99999 olarak görünüyor. şube koduna 99999 yazmam yeterli midir? ve bu numara doğru mu bildiğiniz kadarıyla?

 
karta eft nasil oluyor pardon? eft dedigin hesaba olur. bonus karti herhangi bir hesaba bagli olmak zorunda degil. hesap olmadan da kart alabiliyorsunuz. kartin borcunu odeyeceksen odemeler altindan baska bonus karti borc odeme gibi bir adim var.


  • crucio  (14.10.12 13:27:01) 
hesap olmasına gerek yok kredi kartına direkt olarak eft yapılabiliyor. kredi kartı harcamalarına + olarak geçiyor ve borç düşüyor. her ay iş bankası hesabımdan yapı kredideki kartımı bu şekilde ödüyorum. tek sorduğum garanti bankasının eft için gerekli şube koduydu. her bankanın "kredi kartları merkezi" türü bir kodu olur bu tür gönderimler için.


  • wildkiller  (14.10.12 13:33:48 ~ 13:34:32) 
bonus kart için garanti internet şubesindeki ödemeler adımını kullanabilirsin.


  • sutlu nescafe  (14.10.12 13:34:18) 
arkadaşlar anlatamadım derdimi sanırım. kart benim değil. başkasının kartı ile vatan bilgisayardan bonus karta indirimli olduğu için taksitli bir alışveriş yaptım. şimdi kendi banka hesabımdan her ay o tutarda ödeme yapılması için eft talimatı vereceğim.

not: kendi hesabım iş bankasında.

not2: sanırım sözkonusu şube kodu Garanti 0062 – 00910 – KREDI KARTLARI MERKEZI – 034 oluyor.
  • wildkiller  (14.10.12 13:35:36 ~ 13:36:33) 
kredi kartına para yatırılacaksa sadece kart numarası yeterli oluyor diye biliyorum. Kendi kartıma parayı öyle yatırıyorum, bir kere başkasınınkine de yatırmıştım olmuştu.

edit: Ben de garanti kullanıyorum. Otomatik ödeme talimatı -eğer varsa- "başkasının kredi kartı borcunu öde" bölümünde vardır. Eft bankadan bankaya "hesaba" para aktarımı değil mi?
  • rodriguez2  (14.10.12 14:19:48 ~ 14:21:06) 
@rodriguez2 Değil. Yalnızca "hesaba" değil. Bankalar arası para transferi EFT. Kredi kartına da direkt olarak para gönderebiliyor. Zaten EFT yaparken hesaba mı kredi kartına mı olduğuna dair bir seçenek olur aşağıda. Ve bankalar EFT yaparken (kredi kartına da olsa) banka ve şube kodu sorarlar. eğer sözkonusu para kredi kartına gönderiliyorsa, şube kodu "KREDİ KARTLARI MERKEZİ" şeklinde belirtilmiş olan kod olarak girilir. Eğer gidip o bankanın ATM sine bahsettiğin şekilde yatırmaya kalkarsan dediğin doğru. Çünkü adam zaten kendi bankasının koduna ihtiyaç duyacak değil.


  • wildkiller  (14.10.12 14:35:16 ~ 14:37:05) 
hocam o zaman İş Bankasının bir uygulaması o. Şimdi merak ettim Denizbanktaki hesabıma girdim, Garanti Bonus kartıma para göndermek istedim dediğiniz gibi Transferler-->Eft-->Kredi kartına diye geçiyor. Açınca banka adı sordu Garantiyi seçtim, sonra kart numarası ve gönderilecek para miktarını girdim. Bu kadar! Sonraki adımda şube bölümünde otomatik "KREDİ KARTI MERKEZİ" yazdı ama kendisi buldu. "İşlemi gerçekleştir" dersem gönderecek şimdi.

Büyük ihtimalle İş Bankası öyle bir kod girme olayı istiyor..
  • rodriguez2  (14.10.12 14:50:03) 
[]

Modem alacağım

Merhaba,

modem seçmeye çalışıyorum ancak karar tam olarak karar veremedim. sizce hangisi daha iyidir?

airties 5452 www.vatanbilgisayar.com

linksys x3000 www.vatanbilgisayar.com

 
benim airties'a sempatim var. ne kadar farklı olabilir ki bir modem?


  • 9kuyruklukedi  (13.10.12 15:42:45) 
Airties çok bilinen bir marka, ben olsa airties alırdım.


  • himmet dayi  (13.10.12 15:46:36) 
airties i alırsan farklı iki yayın ağın olur birisi 2.4 ghz diğeri 5 ghz ve evinde başka cihazlarını bağlayıp rahatlıkla yönetebilirsin, tavsiyem airties.


  • nurigagarin  (13.10.12 15:46:56) 
ayrıca airties çok bilinen bir marka ama linksys zaten cisco nun çatısı altında ve dünya pazarının çok büyük bir kısmı cisco nun elinde, bu modemlerde birbiriyle pek kıyaslanacak tarzda değiller, airties in bu modeli linkys in bu modeline göre daha kullanışlı.


  • nurigagarin  (13.10.12 15:48:43) 
hiçbişey bilmiyosunuz ya. linksys gigabit ethernet airties değil. azıcık okuyun.


  • dramadi  (13.10.12 16:06:49) 
cisco-linksys dururken airties'a bilinen marka dediniz ya yuh diyorum. dünya çapında network solution konusunda ün yapmış cisco yu ezip geçtiniz.

@himmet dayi 7 nota var kaç beste yapılabilir ki demek gibi bir şey bu.

@nurigagarin 5 ghz 2.4 ghz aynı anda yayın yapılamıyor ne yazık ki. dual banda geçirdiğinde (5ghz) 2.4 ghz cihazlar sözkonusu bağlantıdan yararlanamıyor. ayrıca kullandığım ve kısa zamanda kullanacağım hiçbir cihaz 5ghz desteklemiyor olacak hiçbir işe yaramayacak yani.

ne konuda airties'ın daha kullanışlı olduğunu düşünüyorsunuz?
  • wildkiller  (13.10.12 16:22:30 ~ 16:34:30) 
[]

Anlamını çözemedim(eng)

"Powers concedes that the use of the A-bombs forced the Japanese to surrender “with only the barest fig leaf of a condition,” that the Emperor would not be tried as a war criminal"

cümledeki "with only the barest fig leaf of a condition" anlamını çözemedim. bir deyim olması muhtemel ama internette de böyle bir kullanımına rastlamadım. Bilen var mıdır?


 
fig leaf bir şeyi gizlemek için kullanılan kulp, kılıf anlamında. barest da sözlük anlamı en çıplak olsa da burada en sade, en basit, en açık gibi şekillerde düşünülebilinir. yani Japonlar, A-bombları karşısında, imparator bir savaş suçlusu olarak yargılanmayacak şartıyla teslim olmuşlar olmasına ama bu öne sürdükleri şart aslında kılıftan başka bir şey değilmiş.
(burada bişi oturmadı evet, benim de içime sinmedi)

  • idyl  (07.10.12 11:34:16) 
[]

Kış lastiği

evet sevgili duyuru sakinleri,

yine bir kış lastiği sorusuyla karşınızdayim. geçmişteki sorularıma tatmin edici yanıtlar alamamakla birlikte bu sefer birazcık daha net soracağım sorunu.

4 lastiğe indirgedim. bunlar arasından seçim yapmaya çalışıyorum.


pirelli snowcontrol serie II

good year ultra grip ug-8

michelin alpin a-4

ve nokian w+

bu 4 lastik arasından hangisini önerirsiniz?

2 araç için lastik alacağımdan ikisinin de ebatlarını yazayım o zaman.

195-55-16
185-60-14

 
hicbir marka ve model her ebatta iyi degildir.. hangi ebatta lastik alacaginiz, yapacaginiz secimde cok önemli bir parametredir..

175-65-14 alacak kisiyle, 185-60-15 alacak kisiye bile ayni lastik önerilmez.. bu bakimdan dogru tercih yapmaniz icin, ebati da göz önünde bulundurup ona göre tercih yapmaniz ya da öneri almaniz gerekiyor..
  • pollyx  (10.09.12 14:16:09) 
testlere söyle bir göz atilinca özellikle kislik lastikler icin continental öne cikiyor..

14 inc olani 175-65-14 seklinde degistirebilirsiniz.. muhtemelen orjinali icin önerilen ebat secenekleri icinde bu ölcü vardir zaten..

her iki arac icin de ContiWinterContact TS830 iyi bir secim olacak gibi görünüyor.. ancak yine de nokian'in dahil edildigi testleri mutlaka inceleyin.. dunlop'un dahil olduklarini da..

isvecte yasayan ve aldigi her seyi iyi arastirip alan ve dahasi otomobilden anlayan bir yakinim nokian'in özellikle kis lastikleri konusunda 1 numara oldugunu söyler.. ancak ebat konusuna dikkat etmek gerekiyor.. gerekirse kücük degisiklikler yapip ona göre de alabilirsiniz lastikleri.. 185'i 175 yapmak gibi..
yaz lastiklerinin genellikle tabanlari mümkün mertebe genisletilirken, kis lastiklerininki daraltilir.. karda, suda zemine basan kisim kalinsa kayma ihtimali arttigindan böyle yapiliyor diye biliyorum..

tekrar edeyim, nokianlari mutlaka iyice inceleyin..
  • pollyx  (10.09.12 14:55:13) 
[]

Kış lastiği seçimi

Sevgili duyuru sakinleri,

aracıma kış lastiği almayı düşünüyorum ama hangisinin iyi olduğuna dair pek bir fikrim yok.

çivili olmasın vakumlu olsun istiyorum.

tavsiyeleriniz nelerdir?

teşekkür ederim.

 
sava markayı çok övüyorlar. fiyatına göre çok çok iyiymiş. her yerde bulunmuyor ama başlığı bir oku bence.


  • osuruklu  (31.08.12 13:06:50) 
En iyi kış lastiği nokian dır. tabi diğer ünlü markaların8 michlein bridgestone vs) kış lastikleri de iyidir.


  • primarymaster  (31.08.12 13:49:53) 
[]

Bu türde şarkılar arıyorum

normalde pek bu tür şarkılar şeyler dinleyen bir insan değilim ama yine de hoşuma gitmedi diyemem. eğlenceli bir araç yolculuğu için aşağıda vereceğim türden şarkılar arıyoruz.

get busy-luke payton (radio edit)

grooveshark.com

şimdiden teşekkür ederim.

 
bu şekilde mixlenmemiş olsa da senin gazını gentleman alır diyebilirim dostum :)

www.youtube.com
  • dedalus  (26.08.12 17:44:38) 
[]

Hacettepe istatistik bölümünde hazırlık var mı?

arkadaşlar soru başlıkta. kuzenim az önce istatistiği kazandığını öğrendi ama hazırlık var diye bildiğimiz bölüm ile ilgili tam net bi bilgi şu an bulamamaktayım. hazırlık var mı?

teşekkür ederim


 
Var galiba. Hatta o bölüm eskiden %100 İngilzceymiş. Şimdi normal. Ama hazırlık var diye biliyorum.


  • otonom  (17.08.12 23:49:07) 
var.


  • hocam fazla egon var mi  (18.08.12 00:02:46) 
[]

Köpek ısırığı

aslında olay tam olarak ısırık olmasa da yine de bir sorayım dedim.

bugün piknik yaptığımız yerin 2 tane köpeğini severken, bir tanesi kıskançlıktan(ilgi çekmek için ya da oyun olsun diye)ötekini severken, dişlerini hafifçe bacağıma geçirdi pantolonun üstünden. o anda sorun etmedim ama eve geldiğimde kanamamış ama yine de sürtünmüş gibi hafif yaralar vardı diş yerlerinde. köpeklerin kulaklarında şu denetimli olduğunu gösteren plastiklerden vardı. bir şey olacağını sanmıyorum ama yine de size bir sorayım istedim. sizce bir risk söz konusu mu? sürekli orada korunaklı bir yerde yaşayan, beslenen ve gayet sessiz sakin arkadaş canlısı köpekler bunlar.


 
hocam bence hemen aşı yaptırmana gerek yok. bir kere hayvan saldırgan değil. senin kışkırtman sonucu ısırmış. ikincisi hayan işaretli diyorsun. belediye tarafından aşılanmışdır büyük ihtimalle o hayvan. üstelik sürekli korunaklı bir yerde yaşadığını söylüyorsun. yani hayvanı takip edebilirsin. hayvanı 10 gün boyunca mutlaka gözlemlemeniz lazım. 10 gün sonunda hala yaşıyor ve herhangi bir belirti vermemişse kesin olarak sorun yok. ancak hayvanı takip edemiyorsanız mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun.

NOT: sağlıkçı değilim. yakın zamanda küçük kızımı kedi tırmaladığında araştırmıştım ben de ve onu aşılatmadık. tüm bu bilgilere rağmen en garantilisi yarın en yakındaki sağlık kuruluşuna uğrayıp durumu anlatmak sanırım. sonuçta sağlığın şakası olmaz.
  • sende mi burutus hayir valla ben almadim  (06.08.12 00:15:18) 
asi olman lazim tirmik baska agzindan salya akmis olmasi baska deride ufak bir yirtik cizilme dahi risk tasir cunku vurus sizar ordan salyada kuduz mikrobu vardir tirmiktansa kedi tirmigi hastaligi bulasir.

yarin hemen asi ol
  • iplikci  (06.08.12 00:52:27 ~ 00:53:30) 
[]

Üniversite kampüsüne aracım ile girebilir miyim?

Merhaba arkadaşlar,

malum tercih dönemi ve şehir dışından ankara'ya gelmeyi düşünen kuzenim odtü, bilkent ve hacettepe'yi görmek istiyor. bilkent'te sorun yok stickerım var ve uzun süredir kapıdan giren çıkan belli değil zaten kimse bir şey sormuyor. odtü'ye de bir şeklide girebiliriz sanırım ama sorun hacettepe. hacettepe(beytepe kampüsü)'de durum nedir? yalnızca okulu görmek için içeri girebilir miyiz? ne demek gerekir? sorun çıkartırlar mı?


 
ablam beytepe'de okuyordu ve biz babamın arabasıyla girip çıkardık. kimlik bırakmanız yeterli. zaten sizin gibi biçok aile de olacaktır orda..


  • hosein  (31.07.12 09:03:23) 
tanıtım günleri kapsamında okulu gezmek istiyorum dedikten sonra kapıdan almayan üniversiteye gitmeyin zaten.


  • ozmania  (31.07.12 10:32:12) 
Beytepe için: Normal eğitim dönemi içerisinde de geliş mazeretinizi bildirdiğiniz zaman, araç ruhsatını nizamiyeye teslim edip giriş yapabiliyorsunuz. Ama çıkışınız yarım saati aştığı taktirde 10 tl alıyorlarlar. Muhtemelen şu an onu almıyorlardır. Yani aracınızla girebilirsiniz.


  • otonom  (31.07.12 10:42:39 ~ 10:44:04) 
otonom, alıyorlar. öğrenci olmama rağmen, aldılar 10 liramı. öğrenci işlerinde bir işim vardı.


  • Sabac  (31.07.12 12:25:12) 
[]

Deli miyim acaba ben?

Küçükken(yaş 4-5) odanın içinden benden başka garip bir insanımsı bir yaratık yaşadığına dair halüsinasyonlar görürdüm. Bu nedenle karanlıktan inanılmaz bir şekilde korkardım ki şöyle anlatayım ışık açık uyuduğum halde gözlerimi kapatmaya dahi korkardım. Işık açık uyuma olayı uzun yıllar devam etti(tam hatırlamıyorum yaş 15 bile olabilir). evdekiler durumun ciddiyetini anlamadıkları için psikoloğa falan götürmediler ki kesinlikle gitmem gerektiğine inanıyorum.

Bunun yüzünden mi desem sayesinde mi desen 4-5 yaşından beri lucid dreaming denilen mevzuya sahibim. yani rüyada olduğumu farkedip ona göre davranabiliyorum. hayatımda hiç kabus görmedim çünkü rüyaların kötüye gideceğinden ve kabusa dönüşeceğinden o kadar korkuyordum ki rüyanın kabusa dönüşebileceğini gösteren en ufak bir sinyalde pat diye gözlerimi açıp kendi isteğimle uyanabiliyordum.

hala korkan bir insanım tabi eskisi kadar olmasa da. ancak gecenin şu saatinde bir kaç bardak kahveden sonra yine kendi isteğimle o moda girsem, kendimi uyuyamayacak kadar ve hatta yine ışığı kapatamayacak kadar korkutabilirim. sadece kafamdan geçenlerle.

geçenlerde bir korku filmi izlerken gözlerimi "ellerimle" kapatmama rağmen filmin bütün gerçekliğiyle ve görüntüleriyle kafamın içinde oynamaya devam ettiğine şahit oldum ve gerçekten beni dehşete düşürdü. günlük yaşamda öyle her şeyden korkan bir insan değilim ama hayal gücünden midir nedir izlediğim korku filmlerinden çok kendi kafamda kurduklarım beni inanılmaz korkutuyor. bazen bunu bilinçli yapıyorum.

işin soru kısmı ise şu ki benim bu korkularımın nedeni çocukluğumdan mı kaynaklıdır? bir psikoloğa görünmeli miyim? tavsiyeleriniz ya da yorumlarınız nelerdir?

yaş 21 ve bunları daha önce pek kimseye anlatmış değilim.

 
bazen bende rüyamda uyanmak isteyipte uyanamadığım zamanlar oluyor. annen baban çoook önceden gitseydi bu karanlık mevzusunu iyi olurmuş ama sen gene de bir git. faydalı olmayacaktır korkularınla yüzleşmelisin. elektrikler kesilince mumlarla mı evi donatıyorsun yakarsın evi bir gün


  • uykusuz her gece  (11.07.12 02:30:43) 
halüsinasyonların birçok nedeni olabilir. nöroloğa da gidebilirsiniz belki. o psikoloğa yönlendirir veya tam tersi.


  • ermanen  (11.07.12 02:32:08) 
lucid dreaming sizin durumunuzda bir korunma mekanizması olarak işliyor, bir çok insan bu faza gelebilmek için yıllarını harcıyor ama korku tetikleyeni yok çoğunda, beyniniz işbirliğine girmiş bunda bir problem yok.
ancak diğer kısımda hayalgücünüzün gerçekliği ile ilgili yanılsamanız ilerde daha ciddi bir sorun olarak karşınıza çıkabilir, psikolog değil de bir psikiyatri uzmanına görünürseniz daha uygun.

  • mocha  (11.07.12 02:35:25) 
@uykusuz her gece karanlık mevzunu tam açıklığa kavuşturamamışım sanırım, tam olarak olmasa da bunu aştım denilebilir. karanlıktan şu an ben istemedikçe korkmuyorum diyebilirim. daha doğrusu kafamdan bir şeyler geçmiyor değil ancak onları bastırabiliyorum. elektrik falan kesildiğinde paniğe kapılmıyorum. ama bazen kendimi istediğimde dahi olsa bu denli korkutabiliyor olmamın normal olmadığını düşünüyorum.

mesela dün duyurudan korku dizisi tavsiyesi aldım "american horror story" den 3 bölüm izledim sonra orda gördüklerimi kafamdan geçirmemeye çalışarak uyudum. onları düşünsem uyumam çok zor olabilirdi. daha doğrusu yıllar içerisinde kendimi sakinleştirecek ve onların gerçek olmadığına inandıracak yöntemler buldum. bunlarla rahat ediyorum.

@ermanen halüsinasyonlar yaş 4-5 te kaldı onları o zamandan beri görmüyorum. ama korkularımın temelinde yani her şeyi başlatan onlardı diye düşünüyorum.

@want2die işte bu çocukken beni çok korkutan olay olarak ilk hatırlayabildiğim şey bu halüsinasyonlar.
  • wildkiller  (11.07.12 02:37:40 ~ 02:42:37) 
psikoloğa görünsen çok iyi olur yani çocukluktanmı bişey söyleyemeyiz bence ama izlediklerinle ilgili değil yani seni korkutacak şeyi sen yaratıyosan, bişeyleri izlememek, seni korkutacağnı düşündüğün olaylara bakmamak senin için maalesef çözüm olmuyo,kesinlikle görün bence


  • bunumu demek istedin  (11.07.12 02:40:25) 
ben de bir ara karanlıktan korkardım küçükken. ilkokuldayken koridorda siyahlar içinde cüce tipli bir şey görmüştüm. özellikle o beni çok ürkütmüştü. sık sık da evde yalnız kalıyordum. "ben onlardan değil, onlar benden korksun >=)" moduna girdim sonradan. bayağı da işime yaramıştı o yöntem. tabi senin durumun daha ciddi gibi. ne olur olmaz bir doktora görün bence.


  • devils trill  (11.07.12 02:41:03) 
@devils trill işte ben de zamanla kendime bahsettiğiniz türden yöntemler buldum. onların gerçek olmadığı, ya da filmlerde gördüklerimle ilgili olsa bile filmlerde hep iyilerin kazandığı(çocukluk işte) vs. gibi. şimdi ise özellikle üzerlerine giderek çözmeye çalışıyorum. "ne olacaksa olsun" mantığı gibi diyebiliriz.


  • wildkiller  (11.07.12 02:47:45) 
Çocukların hayal gücü gelişmiş olur, malum. O yaşlarda, vaktimizin neredeyse tamamını hayal dünyasında geçiriyoruz. Evcilik oynarken boş tabaktan hayali yemek yersin, hayali misafirlerin olur vs. Bunlar gündelik hayatın önemli bir parçası olunca, istemdışı olarak da birşeyler hayal etmek mümkün oluyor.
Ama halüsinasyon tabii biraz farklı. Yani böyle bir ruh halinde değilken, kafanızda bir şeyler yaratmaya çalışmıyorken aniden varolmayan bir şey görmek çok da normal değildir. Bu yüzden uyumaya korkmak da normal ve malesef bir kısır döngüye yol açıyor. Çünkü kalitesiz uyku ve uyku eksikliği halüsinasyonu tetikler. Karanlık olmayan ortamda da zaten pek kaliteli uyku uyunmaz. O yüzden belki de normal şartlar altında fazla büyümeyecek bir hayal ya da korku, sizin için devam eden bir halüsinasyona dönüşmüş olabilir.

Lucid dreaming yaşamanız da bu konuyla bağlantılı olabilir. Genellikle korkan çocuklar, yatakta kıpırdamadan yatarlar. Hareket etmeye korkarlar. Uzun süre kıpırdamadan yatarak uykuya dalmak, lucid dream olayını tetikleyen bişeydir. Rüya görmeye hazır olup olmadığınızı anlamak için beyniniz vücudunuzda bikaç kontrol yapar. Ufak bi kaşıntı ya da bi gıdıklanma. Eğer elinizi uzatıp orayı kaşırsanız, vücudunuz haa uyanıktır ve rüya görmeye hazır değilsinizdir. Rüya görürken güvende olabilmeniz için vücudun kapatılması gerekir yoksa rüyanızda yaşadıklarınızı vücudunuza yansıtıp uykunzda hareket ederek kendinize zarar verebilirsiniz.

Bence çok canlı bir hayal gücünüz var çocukken yaşadığınız korkular yüzünden bu hayatınızı olumsuz etkiliyor. Eğer küçükken, bu korkularınız ile ilgili en azından birisi sizinle konuşsaydı belki aşardınız ama bu şekilde devam etmiş. Ciddi bir sorununuz olduğun düşünmüyorum ama günlük hayatınızı zora sokan bir durumsa bir psikoloğa gidin.
  • cereal killer  (11.07.12 03:08:40) 
valla hacu, bende evde tekken felan korkardım karanlık vs. olaylarından.
en sonunda elime aldım sopayı hergün gelin ulan siz kimsiniz felan gibi laflarla sopayı sallayıp evin tüm odalarını dolaşıp kendimi rahatlattım.

  • pukka212  (11.07.12 04:08:23) 
resmen 2 sayfa yazmışım cevap diye. sildim. bugün, gün içinde, uzun versiyon cevap vereceğim.

ama şöyle diyeyim:
o yaşta gördüklerinizin halüsinasyon olduğuna nasıl kanaat getidiniz?

ve hayır o "halüsinasyon" olduğunu düşündüğünüz şeyler bir şeyin nedeninden önce sonucudurlar. algısal olarak bir farklılık olabilir. ama uyku bozuklukları uzmanı olan psikiatrlar mevcut artık. mesela erenköy ruh sinir'de var. devlat hast. ve online randevu alabiliyorsunuz. danışırsınız en kötü. kaybedecek hiçççbir şeyiniz olmaz. dediğim gibi uzun versiyonu ya özelden ya da buradan atacağım.
iyi sabahlar.
  • fauxhumanitas  (11.07.12 05:46:37) 
hacı sen bir doktora görün derim,
bazı korkuların normal yani çoğu insan karanlıktan korkar falan ama çok az insan bir başka yaratık hayal eder.
sen kendi hayal dünyanda tehlike yaratıyorsun sanki.
deli falan değilsin hemen yardırmışsın sende.
  • seyduna6687  (11.07.12 08:49:25) 
Dünyada sadece insanlar, onlar da çoğunlukla sen izin verirsen senin canını yakabiliyorlar. Burada tecavüz, taciz, saldırı gibi durumları hariç tutuyorum. Senden bağımsız olarak da başına kötü şeyler gelebiliyor. Ama yine insandan.
Bulundukları yerden dolayı insanlar bombalanıyor, parçalanıyor ve ölüyorlar. Dünyada böyle şeyler oluyor, cepte.

Gerçeklerin canı cehenneme; ama realist bakacak olursan, o karaltının ya da korkuluhikayelerin sana yapabilecekleri pek de bir şey de yok. Ne yapabilirler? Cidden soruyorum, ne yapabilirler sana? Cevap ver yani!!11
pukka212'nin yöntemi gibi bir yöntem de deneyebilirsin. Kendi yöntemini geliştirebilirsin. ama bence bu uykudan verim almayan ve kendini bastıran hal ancak bir yere kadar devam edebilir. vücudun yoruluyor bir kere.

Sabah dediğimi tekrar söylüyorum: 4-5 yaş bunların halüsinasyon olarak nitelendirilmesi için çok ama çok erken bence. gördüğün şeyin net bir suratı, fiziksel şekli vs. var mıydı desem muhtemelen karaltıda kalacağız.

Yalnızca ışık meselesi veya karaltı değil; ben yatağımın, koltukların, masanın altlarında; yani göremediğim her boşlukta bir şey olduğunu düşünüyordum. Şu anda bu çok saçma geliyor bana, ama inan ki 5 sene önceye kadar devam ediyordu. Ama göremediğim yerlere gidip, bakınca gördüm ki orası sadece boş, ya da öyle tozlu ki temizlik vakti gelmiş! Temizlik vaktinin geldiğini görünce, yüzyıllardır bu dünyayı terk edememiş hayaletten daha çok üzülüyordum!

Karanlıkta uyumayı hiçbir zaman sevmedim. 16 ve 19 yaşımda, gece yarısı çığlık atarak ve odada karaltı olduğunu sanarak uyandım. İkisinde de bir şey yoktu. İkisi de kuzenlerimde kalırken oldu. Tehdit edici bir ortam da yoktu yani. uyku-uyanıklık arasında benim hayallerim, gerçekliğe taştı yanlışlıkla muhtemelen. Zaten sabah uyumaya başlayınca ışığa da lüzum kalmadı sonraki senelerde.

Sana dönersek; içine mi saklanıp seni yönetecekler? bilimsel açıdan var olamayan ve sana ancak parazit veya simbiyotik şekilde yapışırsa var olabilecek bir entite ya da varlığı, sen alt edemez misin? yani bu karaltı gerçek değil. ama olsaydı ve sana dadansaydı bile ne yapardı en fazla? ve bu senin canını yakabilir miydi?
hayır.
en kötü ihtimalle gücünü toplayıp, tekrar benliğini ele geçirirdin. Birileri de bu hikayeyle ilgili roman yazardı veya film çekerdi. Bir çeşit hero olurdun.

Çocukluğumdan beri anlatması 1 saat süren rüya veya kabuslar görürürüm. çok değişik şeyler görürüm. Ve bunlar bana gerçekten ilham veriyorlar.
Özetle ben bu konuda bir şekilde "düzeldim". Dürüst bir şekilde, "nasıl oldu da geçti" diye kendimi değerlendirecek olursam, kabataslak beni değiştiren faktörleri şöyle sıralarım:

1. dinsizin hakkından gelen imansız olmak
ortaokulda tasavvuf ve budizmle ilgiliyken, orta sona doğru teenage ateist oldum. Lisede önce deist, sonra zaman içinde agnostik oldum. Şu anda agnostic theism dışında, en.wikipedia.org burada belirtilen agnostisizm türlerinin hepsinden hoşlanabiliyorum.
İşin teolojik boyutu bu. Tabii bu felsefik anlamda da bir kuşkucukluk ve akademik anlamda bir gerçekçilikle beraber daha da büyüyor.
Yani geniş anlamda dünyaya, dünyadaki gerçek gelen şeylerle ilintilenerek devam ederken; hayal gücüme, hayal gücümle felsefik, düşünsel, limitsiz bir alan tanıyorum. Şimdi burada böyle konuşuyorum ya mesela; etrafımdaki insanlara fauxhumanitas nasıl birisi desinler ilk söyleyecekleri şeylerden biri hep hayalgücümle ilgili olur, ve kesinlikle hayal aleminde yaşadığımı belirtirler. Ha ben kendim gibi dreamer insanlarla arkadaş olduğum için bazıları bunu söylemeye gerek bile duymayacaktır, o ayrı.

2. Kendimden daha zayıf bir varlık olarak kedi
Bu kesinlikle çok etkili. Çünkü kediler her sesi duyarlar. Her şeye bakarlar, incelerler, yanına gidip, tatbik ederler, koklarlar. Bir kedi için tipiktir: oturduğu yerden kulağını sesin geldiği yere çevirir; incelemeye gerek bir şey varsa gider, yerinde inceleme yapar. Pisiş, kedim, bana bir çok şey öğrettiği gibi, seslerin somut nedenlerden kaynaklandığını da öğretti. Bence aşırı etkisi var. Senden bu denli güçsüz bir varlığın bu kadar cesur olduğunu görünce bi' feyz alıyorsun, yaka ilikliyorsun.

Ama sonra öldü. Mesela ölümü tamamıyla atlatmak değil belki, her ölüm iz bırakır ama; ölümünü genel itibari ile atlatmam 6-7 ay sürdü. Bu mesele o kadar reel, gerçek, realist, olan, olmuş, bitmiş bir şeydi ki; anlamam çok uzun zaman aldı. Ölümü anlamam çok zordu. Ve ben ölmüş halini görme şansına sahip olmadığım için, bir çeşit ölümle helalleşme faslını da yaşayamadım. Ama şu anda dünyada en nefret ettiğim şeyler yaşlanmak ve ölüm. Çünkü gerçekten bu ikisi hiçbir şekilde kontrolümde değil. Korkacak olsaydım bu iki, kişiye kayıtsız ve mimiksiz şeye korkardım. Ama korkacak yerim yok şu an.

3. Doctor Who
Aklına gelebilecek, küçük bir çocukken (-den beri) korkabileceğin her türlü öcüyü işlediler. Buradan Russell T. Davies ve Steven Moffatt'a sonsuz şükranlarımı bir kere daha, bu sefer bu konuyla ilgili sunuyorum. İnanılmaz bir meditasyon olabilir bence. Davies'in başta olduğu bölümlerde resmen hümanist yaklaşımıyla öcülere sempati kazanmanı sağlıyor. ONLAR DA Bİ CAN TABİ!!!111 diyorsun içinden ahahha

Ciddiyim. Çok güzel, izle. Senaryo, sanat yönetimi + kostüm, sinematoğrafi falan da harika.
Ben mesela aynalardan tedirgin olurken, olayı yatak odama, sokaktan bulduğumuz gizemli bir aynayı koymaya kadar vardırdım. Hani o gözünü kaçırdığın an orada bir şey sana bakıyor olacak gibi geliyor, ya da kapıyı açmadan önce gözetleme deliğinden bakarsın, bir çift kırmız göz sana bakacak ya... o da olmuyor. Bakmıyor. Aynada sen kendine bakıyorsun. Binlerce kez o an dönüp baktığımda, aynada bana geri bakan tek şey kendimdim. Kim o dediğinde de kimse olmuyor. Kapının arkasında da küçük bir cin oturmuyor. Keşke olsaydı dedim bir keresinde kendime, hayat daha eğlenceli olurdu. Ama yoklar ne yazık ki...

Neden kendimden örnekler veriyorum? Çünkü muhtemelen korktuğun yerlerin çocuğunu araştırdım, inceledim, kurcaladım. Buraların üzerine gittim. Yani yapılabilecek her şeyi yaptım, her yere baktım bu gizli vatandaşları bulmak için, ama tüm samimiyetimle söylüyorum yoklar.

Diğer şeyler:

Sabah yazdığım yazıda açıklamalar yapmışım işin psikolojik geçmişine dair, bunlara gerek olduğunu düşünmüyorum. Nasıl olsa bir PSİ insanına danışacaksın. Onlar daha iyi yönlendirirler diye umuyorum. Ama yine de çıldırık anlarında kendini bu mesajı atarken yaptığın gibi ifade et diyebilirim. İçinde kur kur yapacağına: ses çıkart, seslendir, huzursuz olduğunu söyle. Kimseye anlatamıyorsan, kendine anlat. Gerçekliğe geçip, dilsel olarak ifade etmen rahatlatıcı olacak, buna çok inanıyorum. Türlü psikanalitik nedenlerle inanıyorum, bunları sana açıklamama gerek yok. Uzun.

American Horror Story'i beğendin bence. Anlatım şekline bak mesela onun da... Bütün korku hikayeleri aslında sadece senin algılarınla oynar: yani eğer bir lastikse, bunun limitlerini zorlar veya esnetir. Net olarak algıladığını düşündüğün tüm nesnelere anlamı sen yüklüyorsun. Aynı şekilde anlamlarını onlardan alabilirsin de (bence Sartre - Bulantı yı okuyabilirsin, hoşuna gidebilir). Nesnelerin ve şeylerin, istemsiz olarak, anlamlarını en iyi yitirdikleri yer uyku bence. Renkler, şekiller bir şey ifade etmez aslında. Ve tam o noktada, aslında algının da kıyısında olursun. Tabii ki de sen sürekli o kıyı çizgisini aşmayıp, güvenli alanda kalmak için derin uykuya geçemiyor gibisin. Ama ona bedeninin ihtiyacı var. yani gerçekte (çok büyük ihtimalle) var olmayan bir korku nesnesinden dolayı sen kendi kendine fiziksel zarar vermiş oluyorsun. Ayrıca rüya görmek bence çok eğlenceli. Gerçek bir dreamer rüyasız olur muymuş?! Rüya/kabus iyidir. İçinde neye sıkıldığın ayan beyan ortaya çıkıyor, yeter ki rüyalarındaki sinemaya arada uğra.

Burada son kez şunu soracağım: gerçek olsalardı ne değişirdi? Bir kaç kere bastırmayıp, üzerine gidince ne oluyor? Bir denesen ya? Ben senden 1-2 yaş küçükken buna sardığımda, bir şey olmadığın gördükçe mesele ilgimi yitirdi.
Biraz H.P. Lovecraft da okuyabilirsin. Tırsaklığını besler, anlatım dili de güzeldir, namnam.

Çok güzel anlatmışsın bence yaşadığın durumu, biraz empati kurdum ve çok sevimli geldi hikayen. Umarım kendini nasıl iyi hissedersen öyle devam eder her şey.

Sonnot:
İlla psikolog istiyorsan da, psikiatr arıyorsan da; adam gibi bir psikanalist bulacaksan da mutlaka verdikleri akademik çalışmalara ve çalışma alanlarına da bak. Google'da arat. Çünkü birazcık zeki birisinin, en az kendisi kadar zeki olmayan birine bir şeyler danışması kadar saçma bir şey olamaz.
  • fauxhumanitas  (11.07.12 20:51:20 ~ 20:55:08) 
@fauxhumanitas Öncelikle gerçekten zaman ayırıp bu kadar ayrıntılı ve uzun bir cevap yazdığın için teşekkür ederim.

Zaten o zamandan beri benim kendimi rahatlatma yöntemim dediğin gibi onların bana bir şey yapamayacağı üzerine kurulu. Bu kadar uzun süre bu tür bir şeyden korkmamaya çalıştığında ister istemez bir süre sonra korkunun da azalmasıyla insan sürekli kendini kasmayı bırakıyor. Yani demek istediğim 24 saat kafamdan "korkmamalıyım, korkmamalıyım, korkmamalıyım" diye kafamdan geçirerek gezmiyorum, alıştım.

4-5 yaş halüsinasyonlarına(ya da her neyse) gelecek olursak, onlar sandığın kadar basit şeyler değildi. Odanın kapısının hemen yanında sürekli oturan yaşlı bir kadın, elinde bir trampet var, üstünde garip bir kıyafet. Yani bu kadar netti. Onun dışında kadının fareleri falan filan vardı onları görüyordum. Ben çocukken baya baya hastanelikmişim sanırım yani anlayacağın :D

Ben çığlık atarak uyanma meselesini bahsettiğim gibi kaç yaşına kadar yaşadığımı bilmiyorum bu yine 4-12(belki daha uzun) yaş arası falan sanırım. Ama benim attığım çığlığın nedeni gece uyandığımda etrafın karanlık olmasıydı. Korkudan yorganın içinden çıkamaz içeridekilere bağırırdım, onlar gelir ışığı açarlardı. Yaş ilerledikçe yavaş yavaş korka korka da olsa ışığı açmaya kendim gitmeye alıştım. İşte zamanla da bu günlere gelmiş olduk.

1. Din konusunda düşüncelerimiz hemen hemen aynı diyebilirim.

2. Yıllar boyu annem allerjisi dolayısıyla eve balık dışında en ufak bir hayvan aldırmış değil. Ki hayvanları çok severim ve çok istemiştim almayı.

3. Dr. Who'yu baştan sona düzenli olarak izlemedim. Televizyonda denk geldikçe çok nadir izledim. Gerçi nerden baksan öyle ailenin yanında 15-20 dk izlemek dışında 2-3 yıldır televizyon izlemiyorum. Bilgisayar genel olarak.

Rüya konusuna gelecek olursak bu aralar azalmış olsa da rüya görmekten ben de çok büyük keyif alıyorum. Lucid Dream gayet insanın ufkunu genişletici bir şey. Benim kendimi uyandırarak kabusa dönüşecek rüyaları durdurmam çok gerilerde kaldı çünkü sanırım yine uyandırmam yüzünden artık hiç kabus görmüyorum. Görsem yine uyanır mıyım bilmiyorum duruma göre karar veririm sanırım.

Benim rüyalar öyle pek sanıdığın gibi neye sıkıldığımı ortaya çıkaracak türden değiller. Genelde benim rüyalarımda olağan üstü hiçbir şey olmuyor lucid dream'de genelde olduğu gibi. Şöyle düşün, seni bir anda bir sokağın ortasına atıyorlar. Hiç tanımadığın bir yer. Bir sürü insan seni hiç takmadan günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Şu an bunları yazarken oturduğum yerde ne düşünüyorsam, orada da aynılarını düşünebiliyor ve istediğimi yapabiliyorum. Bir nevi rüyalarda yaşadığın 2. bir hayat gibi oluyor. Tabi çok sınırları zorlarsam uyanmam uzun sürmüyor ki insan farkediyor ne zaman uyanacağını.

Tekrar bu kadar uğraştığın için teşekkür ederim. Dün akşam cevap yazmaya fırsat bulamadım telefondan bir tik atabildim yalnızca.
  • wildkiller  (12.07.12 10:36:41) 
işine yaradıysa sevinirim.
doktora gidince haber verebilir misin? yapacağı yorumu çok merak ediyorum.

bir de halüsinasyon diye adlandırdığın şeylere yapacağı yorumu çok merak ediyorum.
  • fauxhumanitas  (12.07.12 23:43:19) 
şu aralar yaz okulu falan derken çok vaktim yok yazın sonuna doğru gitmeyi düşünüyorum


  • wildkiller  (13.07.12 01:57:13) 
[]

Korku dizisi arıyorum

Sevgili duyuru sakinleri,

Başlıkta da belirttiğim gibi, korku dizisi arıyorum. Öyle korkmak istiyorum ki geceleri su içmeye gidemez olayım, korkudan yatağımdan çıkamayayım, ve hatta gözlerimi kapatmaya bile korkayım.

"Ben her türlü şeyi izledim kolay kolay korkman ben yaa" tribinde değilim. Zor korkan bir insan da değilim.

Asyalıların bu işi çok iyi yaptıklarını biliyorum ancak mümkünse asya kökenli olmazsa tavsiyeleriniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

 
american horror story.


  • ekaterina  (09.07.12 21:35:41) 
american horror story +1

the river

the walking dead (tabii bu aksiyonumsu daha çok)
  • ermanen  (09.07.12 21:40:36) 
American Horror Story ve The River'a şiddetle katılıyorum.


  • fauxhumanitas  (09.07.12 21:48:10) 
masters of horror'a da bak derim. ödünü koparmaz ama yönetmenler baba.


  • cerahat  (09.07.12 21:59:15) 
twin peaks :)


  • neira  (09.07.12 22:16:15) 
american horror story +4 mu oluyorum sayamadım.


  • eastanbool  (09.07.12 22:41:04) 
[]

p/s2'den usb converter ile klavyede oluşabilecek sorunlar

bu tür bir bağlantı yaptığımda özellikle oyun performansında oluşabilecek düşüklüklerden endişeliyim. laptop kullanıyorum ve microsoft laser desktop 5000'in kopma sorunlarından kafayı yemek üzereyim. alternatif olarak bir kablolu klavye almaya karar verdim ve biraz araştırma sonucu a4 tech x7-g800mu almaya karar verdim. bağlantı şekline baktığımda ise hayallerim yıkıldı. bağlantı şekli p/s2'ydi. tekrar arayışa girdikten sonra başka bir alternatif bulamadığımdan, bu klavyeyi bir converter ile laptop'a bağlamayı düşünüyorum. sizlerden bu şekilde bir bağlantı yaptığımda herhangi bir sorun çıkıp çıkmayacağını öğrenmek istiyorum.




 
bahsettiğin klavyeyi ben kullanmıştım, ps2'den bağlayarak ama. Fiyatı makul olsa da çok güzel bi klavye olduğunu düşünmüyorum. g15ler bir çok yerde 120-130 liraya bulunabiliyor, oyuna düşkünsen biraz çıkıp garantili iş yapmanı öneririm.


  • portnoi  (08.08.11 11:54:36) 
aynı klavyenin usb olan modeli var x7-g800 lü bişey gene inventus.com dan bakın


  • saiko  (08.08.11 12:30:00) 
saiko teşekkür ederim bilgilendirme için ama biraz daha araştırınca almamaya karar verdim.

portnoi teşekkür ederim tavsiyeniz için. peki microsoft sidewinder x6 almayı düşünüyorum şu anda. bu klavye hakkında bir bilginiz var mıdır acaba?
  • wildkiller  (08.08.11 13:10:43) 
[]

Odtü eymir tesisleri

Bu tesise giriş için ne gerekiyor? Daha önce binbir yalan söyleyerek girebilmiştik ama artık normal yollardan girmek istiyorum. İçerdeki restorana gideceğinizi söylediğinizde girebiliyormuşsunuz diye duymuştum ama tam da bir bilgim yok.




 
rezervasyon yaptırıyosun.plakanı veriyosun.giriyosuun.


  • hadii  (02.05.11 12:06:32) 
yazım düzeltmesi için teşekkürler gözümden kaçmış. araçla giriş için sormuştum ama dışardaki otoparka bırakıp yürümek de zor değil. ayrıca bu rezervasyon da mantıklı görünüyor. peki restoranın kalitesi ve fiyatları hakkında bir bilginiz var mı? cevaplarınız için teşekkür ederim.


  • wildkiller  (02.05.11 12:33:06) 
en son sonbaharda gitmiştim, daha sonra bir değişiklik var mı bilmiyorum fakat orfoz iyiydi. italyan bir misafirimi götürmüştüm, deniz ürünleri hastasıydı. gayet memnun kaldı, fiyatlarda ona göre oldukça uygundu. fakat akşam gider, dışarda otururuz derseniz, her zaman hazırlıklı gidin, epey serin oluyor.


  • silent storm  (02.05.11 12:47:42) 
restorana yürüyerek gitmek biraz zaman alabilir. hemen girişte değiller sonuç olarak. en lüksü orfoz gibi duruyor(hiç gitmedim).öyle hem gezelim hem de yemek yiyelim diyorsanız yürüyerek girilebilir lakin o zamanda restorana gitmeye gerek yok. büfeler de yemek gayet mantıklı.


  • maresal jedi  (02.05.11 15:10:57) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.