medyanın etkisiyle değil, kadın örgütlerinin, kadın mücadelesinin aktifliğiyle, çalışkanlığıyla, mücadelesiyle gündeme gelmeye başladı. tabii medyada bunun görünür kılınması farklı bi olay, zira eşcinseller, travestiler de dayak yiyor, öldürülüyor ama demokrasi aşığı akp ve basını bunlardan bahsetmiyor. çünkü kadına biçilen "zayıf, mağdur, kırılgan" rolü üzerinden "kadına şiddete hayır!" demek muhafazakar zihniyetin çok da sevdiği bi şey. gerçek anlamdaysa kadına şiddet bizzat ak parti tarafından devam ediyor. bir başbakan "en az üç çocuk istiyorum" deme hakkına sahip değil! bunun anlamı "kadınlar evde oturup çocuk baksın, iş dünyası tamamen erkeklere kalsın" demek. amaç kadınları toplumdan tamamen çekmek. yine aynı şekilde kürtajla ilgili söylenen sözler de korkunçtu. 10 yıldır aklına kürtajın "günah" olduğu gelmeyen başbakan ve başbakan yalayıcıları bi anda doğmamış bebeğe mektuplar yazıp kürtaj gibi dünyanın en doğal hakkına saldırıp kürtaj yapan kadınları katil ilan ettiler.
bunalrın hepsi şiddetin başka bi tezahürüdür. şiddet yalnızca döverek olmaz.
0