Makus talihimi delip geçmek.

Nefsime yenık dusmemek.

Bunu daha once sormus muydun yoksa cok pis dejavu mu yasiyorum?!

Ben kin tutan biriyim malesef ve hafizam da baya iyi bu noktada.

Kindar yumurtaligim benim sinavim

(bkz: late bloomer)

mevcut takımımdan ayrılıp başka bir takımda yarış mühendisi olduğumu kanıtlamak.

Ama tam şu an sevgili Alman tedarikçimizin hızlı teslimat seçeneği ile gönderdiği paketin bir kısmı dün İtalya'ya ulaşmışken neden geri kalan paketler Paris'te çözebilmek, umarım her şey yolunda gider de yarın İtalya'da olurlar yoksa çok zor zamanlar yaşayabilirim.

Geniş geniş konuştuğum, istedigim ve kolay sandığım bir durumun içine düşmek ve onunla sınanmak. Sandığım gibi kolay olmadığını anlamak. Bir şey dilerken ayrıntı verin

datanin gostermedigi seyleri gosteriyor gibi yapmak..

hayatimdaki major sorunlari, cikmazlari, korkulari tarihin karanligina gommek.

x.com

iki çıkmazın arasından kurtulmak..

Tabanı sert, esnemeyen, hava yastıklaması olmayan ayakkabılardan seç, koşu ayakkabısı gibi olmasın yani ivmelenme yaratmayan stabil bir duruşu olmalı. Eğer bütçen varsa Nike Metcon ya da Adidas Dropset serilerine bakabilirsin ikisi de çok iyidir ben Metcon'ları seviyorum; bütçem yok dersen Futsal ayakkabısı diye aratıp bi bak o ayakkabılar da iyidir, ayrıca Converse'ler de çok iyi antrenman ayakkabılarıdır.

nike metcon 9 aldım. tavsiye edebilirim.

buradan da deneyin: testmy.net

www.amazon.com.tr

örneğin şöyle bişey iş görür mü sizce?

www.amazon.com.tr

veya daha uyguna şöyle bir şey var?

Sayfanın sağ üst tarafında bildirim sorgu var, pc'den girince gözüküyor. Mobilden baktım şimdi o bağlantıyı göremedim.

Kızınızın tahlil sonuçlarını incelediğimizde bazı parametrelerin referans değerlerinin dışında olduğunu görebiliyoruz. Bu değerlerin yorumlanması, çocuğun genel sağlık durumu, belirtiler ve kullandığı takviyelerle birlikte değerlendirilmelidir. Şimdi her bir parametreyi açıklayayım:

1. Demir (Fe) Sonucu: 170 (Ref. Değer: 50-120)
Demir seviyesi, referans değeri aşmış. Demir seviyesinin yüksek olması, aşırı demir alımını ya da vücudun fazla demir biriktirmesini işaret edebilir. Bu, demir takviyesi kullanımı ile ilgili olabilir. Fazla demir, karaciğer ve kalp gibi organlarda birikerek sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu durumda, doktorunuzun önerisiyle demir takviyesinin dozu gözden geçirilmelidir.

2. RF (Romatoid Faktör) Sonucu: 25,07 (Ref. Değer: 0-14)
Romatoid faktör, genellikle bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıkların bir göstergesi olabilir. Buradaki değer yüksek. Ancak, çocuklarda bu tür testlerin bazen enfeksiyonlar veya başka hastalıklarla ilişkili olarak yüksek çıkabileceğini unutmamak gerekir. Yüksek RF değeri her zaman romatoid artrit gibi bir hastalık anlamına gelmez, ancak yine de bu durumu doktorunuzla paylaşmalısınız.

3. NE% (Nötrofil Yüzdesi) Sonucu: 29 (Ref. Değer: 36-73)
Nötrofiller, bağışıklık sisteminin önemli hücrelerinden biridir ve enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasında rol oynar. Bu değer, biraz düşük görünüyor. Yüksek oranda nötrofil genellikle bir enfeksiyonun belirtisi olabilirken, düşük oranda olması, bağışıklık sisteminin zayıfladığına dair bir gösterge olabilir. Ancak, bu sonuç sadece bir parametre olduğu için, başka testlerle ve klinik belirtilerle birlikte değerlendirilmesi gerekir.

4. LYM% (Lenfosit Yüzdesi) Sonucu: 61,2 (Ref. Değer: 20-51,7)
Lenfosit oranı da yüksek görünüyor. Lenfositler de bağışıklık hücreleridir ve vücutta enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Yüksek lenfosit seviyesi, enfeksiyon, inflamasyon ya da bağışıklık sistemi yanıtı ile ilişkili olabilir. Ancak, enfeksiyonlar gibi durumlar da buna yol açabiliyor.

5. LYM# (Lenfosit Sayısı) Sonucu: 4,6 (Ref. Değer: 1,2-3,5)
Lenfosit sayısının da yüksek olduğunu görüyoruz. Yüksek lenfosit sayısı, enfeksiyonların, virüslerin veya bazı bağışıklık yanıtlarının belirtisi olabilir.

Genel Yorum:
Demir takviyesi kullandığı için demir seviyesinin yüksek olması beklenebilir, ancak takviye dozunun gözden geçirilmesi gerekebilir.
RF değeri yüksek olmasına rağmen, bu tek başına bir hastalık belirtisi olmayabilir ve başka klinik bulgularla birlikte değerlendirilmeli.
Nötrofil ve lenfosit yüzdelerindeki değişiklikler bağışıklık sisteminin bir cevabı olabilir. Bu tür değişiklikler enfeksiyon, bağışıklık sistemi yanıtı ya da inflamasyon gibi durumlarla ilişkili olabilir.
Sonuçları doktorunuzla detaylı bir şekilde görüşmeniz, özellikle demir takviyesi konusunda doz ayarlamaları yapmak için önemlidir. Ayrıca, bağışıklık sistemi ile ilgili değerlerin neden yüksek olduğunu belirlemek için daha fazla inceleme yapılması gerekebilir.

gen5 detect kullanıyorum, diğer dyson modellerine göre çok ağır olduğunu söylemişlerdi inanmamıştım. arkadaşımın v12sini kullanınca aşırı ağır olduğuna emin oldum.

ancak gen5'in benim için avantajı filtre dahil her parçasının yıkanabiliyor oluşu.

bircok yerde ogretmenevinde, polis evinde ve PTT misafirhanesinde kaldim. Hepsinde hersey vardi. Ancak hersey otel kadar kaliteli degildi bazi esyalar eskiydi.

Yine de emin olmak icin arayip sorun hocam istediginizi. Cevap verirler. Resepsiyonda calisan her zaman oluyor.

değil. otel ortalamasının altında. havlu terlik falan var.

Birçok şehirde birçok kurum misafirhanesinde kaldım. Saydığı ihtimallerin hepsini 'yoksa'dan öncekileri de sonrakileri de yaşadım.
Resepsiyona sorulabilir.
Google'da yorumlara bakılabilir.
Sürpriz olsun denilebilir.
Koğuş sisteminde olan da vardı. Onu saymamışsın, ben ilave edeyim :)

kurumla bağlantısı olan ben değilim, iletişim kurup sorabileceğim bir yer değil, o kişi de havlu veriyorlar mı diye sorabileceğim bir kişi değil.

bir otel kalitesi beklemiyorum elbette, asgari şartlarda uyuyup, tuvalet ihtiyacımı giderip, duş alabiliyorsam benim için yeterli. yanıma havlu mavlu alayım mı, tek sırt çantam var, veriyorlarsa eski meski fark etmez, boşa yük etmeyeceğim kendime.

Beklentiler odanın içinde tuvalet ve havluysa, bugüne kadar kaldığım bütün misafirhaneler bu şekildeydi. Bunun dışında baya üst düzeyini de elimi attığımın döküldüğünü de gördüm.

Kurumla bağlantınız olmasına gerek yok, kurumu arayıp misafirhanenin şartlarını sorabilirsiniz.

lufthansa’nin web sitesinde yolcu haklarına dair bir doküman vardır tahmin ediyorum. orada yazar. thy’de var mesela. baktınız mı?

europa.eu

THY bize kişi başı 400 euro vermişti.(bi kağıt verdiler, sonra o numarayla talep ettik Tl cinsinden gönderdiler vs.) Eğer o güne başka uçuş bulunamasa otel de sağlayacaktı.

Birisi kabul edene kadar para teklif ediyorlar + saatine göre otel sağlıyorlar. Aceleniz yoksa kabul edin.

Not olarak, bekledikçe teklif edilen para miktarı artıyor. Ama sizden önce başkası da kabul edebilir. Ona göre doğru anı yakalamaya çalışın :D

yani 1 hafta ve Milano ve Bologna dahil 5 şehir görmek istiyorsanız epey sıkışık bir program olur. Roma'nın hakkı min 3 gündür, Floransa min 2 gün, geriye zaten bir zaman kalmıyor ki Venedik rotanın tamamen zıttında kalıyor. Eğer uçak biletleri fix ise, ben olsam Venedik'ten vazgeçerdim. Milano, Roma, Floransa, Bologna rotasını yapardım. Daha sonra kuzey italya ayrı yaparsınız. Bu rotada 1 gün Milano, 2 gün Roma, 2 gün Floransa, 1 gün Bologna.

gidiş dönüş yerleri biraz ters olmuş, milano geliş, dönüş roma olsaydı çok daha mantıklı olurmuş.İmkan varsa dönüşü Romaya almanız daha iyi olur.

Milano şehir merkezi+como gölü çevresi görülebilir.1 gün

Venedik- Milanoya yakın sayılabilir. 1 gün

Bolonya-Olmasa da olur.

Floransa-Müze gezmek niyetiniz yoksa 1 günde old town'ı gezer görürsünüz küçük bir yer zaten,müze gezelim derseniz 2 gün,
günübirlik sienna, pisa görülebilir çok yakın mesafeler.

Roma- gezilecek çok yer var, büyük bir şehir, en az 2 gün, ideali 4 gün bence.

venedik günübirlik gidilir milanodan. floransa da aynı şekilde 1 gün yeter yine de milanodan günübirlik gidilir.
1 gün günübirlik como olabilir. kalan günler de roma.

chatgpt'ye yaptırın derim

1 hafta varsa milano 1 gün venedik 1 gün roma 3 gün floransa 1.5 gün

Milano' dan başlıyorsa Roma' da bitmeli en optimum rota için, ya da tam tersi. Milano' dan başlayıp Roma' ya kadar inio dönüş için tekrar Bologna' ya çıkmak ciddi vakit kaybı.

Ayrılabilen en çok zaman Roma' ya ayrılmalı, evet 1 hafta az bir zaman değil ama Milano, Roma, Venedik, Bologna, Floransa :) valla yetmez, çok yalapşap olur gibi :)

Bence en mantıklısı Roma hariç hepsine 1er gün, kalan tüm zaman Roma.

roma bu plana dahil olmamalı öncelikle, roma başlı başına bir 3-4 günü hak eden bir şehir.
ayrıca chatgpt de böyle dedi,

Milano’dan başlayıp Bolonya’da sona erecek bir haftalık İtalya gezisi için etkili bir plan önerisi şöyle olabilir:

### Gün 1-2: Milano
- **Gezilecek Yerler**: Duomo di Milano, Galleria Vittorio Emanuele II, La Scala Operası, Sforza Kalesi ve Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" freski.
- **Aktiviteler**: Brera'da akşam yemeği, Navigli’de kanal kenarında bir yürüyüş.
- **Öneri**: Milano’da iki gün geçirmek yeterli olacaktır. İkinci gün akşamüzeri Verona'ya geçiş yapabilirsiniz.

### Gün 3: Verona
- **Gezilecek Yerler**: Arena di Verona, Juliet'in Balkonu, Piazza delle Erbe ve Castelvecchio.
- **Öneri**: Şehir küçük olduğundan tek gün yeterlidir. Akşamüstü veya akşam saatlerinde Venedik’e geçebilirsiniz.

### Gün 4-5: Venedik
- **Gezilecek Yerler**: San Marco Meydanı, San Marco Bazilikası, Dükler Sarayı, Rialto Köprüsü ve Burano ile Murano Adaları.
- **Aktiviteler**: Gondol turu ve Rialto çevresinde akşam yemeği.
- **Öneri**: Venedik'te iki gün kalmak, şehir ve çevresindeki adaları keşfetmek için yeterli olacaktır.

### Gün 6: Floransa
- **Gezilecek Yerler**: Duomo Katedrali, Uffizi Galerisi, Ponte Vecchio, Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri.
- **Aktiviteler**: Akşamüstü Michelangelo Meydanı’nda gün batımını izlemek.
- **Öneri**: Floransa'da bir gün geçirdikten sonra, akşam saatlerinde kısa bir tren yolculuğuyla Pisa'ya geçebilirsiniz.

### Gün 7: Pisa ve Bolonya
- **Gezilecek Yerler**: Pisa Kulesi, Piazza dei Miracoli, Bolonya’da Piazza Maggiore, Asinelli Kulesi ve Santo Stefano Bazilikası.
- **Öneri**: Sabah Pisa'yı gezdikten sonra öğleden sonra veya akşamüstü Bolonya'ya geçiş yaparak gezinizi tamamlayabilirsiniz.

Bu rotayı hızlı trenler ve kolay bağlantılarla oldukça verimli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

Ben dün ehliyet için nufusa gittim, raporu istemedi sistemde gözüküyor dedi, vergi ödeme çıktısı da almıştım onu da istemedi, foto istedi sadece bi tane onu da tarayıp geri verdi.

Evet herşey ekranda görünüyor,sen sadece resimle birlikte gideceksin.

Hiçbiri. En kötü Xiaomi mi tv stick ya da box alınır. Daha iyisi Google chromecast, en iyisi Apple TV.

tv kötü, açıkcası ip tv için alıcam o yüzden pek fazla para vermek istemedim

Excel dosyası kaç MB yazmamışsınız ama bir ihtimal
excel'de kullandığınız dosyanın büyüklüğünden çok, Microsoft Office in yeni sayılabilecek sürümü sebebiyle sistemde donma/kasma oluyor sanırım.
Size sadece bir dosya açtığınızı sanıyorsunuz ama arkaplanda Microsoft Office varı yoğu, ekletisi, bileşenleri ile Ram'a gücüm ediyor. O nedenle
Office sürümünün eski versiyonlarından birini yükleyin. Geriye doğru sürümler:
2021
2019 (Office365 de denir)
2016
2013
2010
.
.

Diğer ihtimal ise ram yetersiz gelmesi nedeniyle oluşan kasma
Ram 8 gb ise 16gb yapın,
16 ise 32gb yapın.

evdeki diğer musluklarda böyle bir sorun yaşamıyorsanız muhtemelen sorun bataryada.

hocam sorun sadece duşta mı var, diğer musluklarda (lavabo, mutfak) da var mı? diğer musluklarda da aynı durum oluyorsa sorun kombidendir. sadece duşta bu sorun varsa, duş bataryasını söküp filtrelerini kontrol edin derim. bazen tesisattaki taş, kireç vs. tıkayabiliyor. sıcak su hattı tıkandığında da bu gibi sorunlar oluşabiliyor.

En kolay çözüm leğen ve maşrapa :)

* kova ve maşrapa

Diğer musluklarda da var. Vallahi düşündüm kova ve masrapayi :( en basit çözüm o

hocam bu durumda kombinin yıllık genel bakımı için servis çağırın, hem genel bakımını yapsınlar hem de çözülebilir bir sorun mu diye baksınlar. benim bildiğim kadarı ile kombi yıllık genel bakımı kiracının sorumluluğunda. ancak sizden kaynaklı olmayan bir sorun varsa (sizin kullanımınızdan kaynaklı olmayan eski bir sorun gibi) evsahibi ile teyitleşerek tamir kısmını evsahibine ödetebilirsiniz (genelde sen öde, kiradan düşer derler). servis ücretini yine de sizin ödemeniz lazım.

olası sorunlar, kireç sebebi ile tıkanıklık (ısı iletim dengesini bozar), sıcaklık algılayıcı arızası, ayar düğmesi (potansiyometre) arızası veya kombi modeline göre devridaim pompası arızası olabilir. Kombinin içini kendiniz açabilecekseniz öncelikle pompanın kaçıncı kademede çalıştığına da bakabilirsiniz. en yüksek konumda olmadığında sıcaklık dengesizliği olabiliyor (bizzat başıma geldi).

Genleşme tankına baktır kombinin.

Ben ikea'dan termostatik batarya aldım, eski evde benzer dertten problem yaşıyordum. Eğer kombiniz sıcak suyu komple kesiyorsa bu batarya işinize yaramaz. Birisi siz duş alırken suyu açarsa haşlanmanızı veya donmanızı da engelliyor. Fiyatı azıcık yüksek ama son kuruşuna kadar değer.

www.ikea.com.tr

En büyük hayalkırıklığımda iki gün önce yatan tüm maaşımı harcayarak lüks bir mağazadan 6 elbise aldım. Ay ortasını zor getirdim. Parasızlık hayalkırıklığımı unutturdu.

Sevgilisini benimle aldattığından yazışmaları adresine postalamayı düşündüm ama yapmadım.

hayalkırıklığının büyüklüğüne göre hayatımla ilgili radikal kararlar alabiliyorum. bu iyi mi kötü mü bilmiyorum; ancak kelebek etkisi döngüsüne katkısı olduğu kesin.

Dün hayal kırıklığından müze gezdim arkadaşlar.

:/

Gnosis +1

Tüm maaşımla tek bir ayakkabı almıştım ama ikonik bişi almışım neyse ki zamansız bir parça hala satılıyor. Canım sağolsun iyi ki almışım. Şimdi acırım vermem ona o kadar para

Kendime yada bu durumu olusturan kisiye yol veririm

herşeyin fazlası zararlı, suyun bile. ama eskilere bakınca zeytinyağı falan bilmezlerdi, ağırlıklı tereyağ tüketilirdi. hastalık şimdikinden azdı, ömür şimdikinden uzundu. böyle ihtilaflı konularda bu şekil kıyaslama yapıp kendimce karar veriyorum ben. tereyağının iyisi de çok lezzetli mübarek.

hakiki tereyağı ve zeytinyağı zararlı değil. bunlar zararlıysa diğer her şey zararlıdır. şeker lobisinin yağı şeytanlaştırma çabasından başka bir şey değil bu. zararlı olan yağ trans yağ. cipsteki, kızartmadaki vs... ya da işte margarin hatta ayçiçek yağı filan.

yağın tek falsosu kalorisinin yüksek olması. fazla tüketimi kilo aldırabilir, o da vücudun ekstra yağ depolaması demek, genel olarak sağlıksız bir durum.

yoksa et, süt, sebze, meyve tüketip atıyorum salatasına zeytinyağı basan, sabahları tereyağlı yumurta yiyen kimsenin ben sırf yağ sebebiyle sağlık sorunu yaşadığını görmedim. genelde fazla kilodan, dengesiz beslenmekten, sigaradan, şundan bundan çıkıyor sorunlar. bedensel anlamda OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ yaşayan birine faydası çoktur zeytinyağıyla tereyağının.

bu biraz covid olayına benziyor... yani ben aşı karşıtı da aşıtapar da değilim ama herif mesela (kesinlikle ben değil hehe) 120 kilo, sigara içiyor, fiziksel hareket yok, kursağından sebze geçmez, fast food ağırlıklı besleniyor... tak kalp krizi geçiriyor, hemen COVİD AŞISI. yav bu adamın hayatta olması mucize zaten, çok kötü beslendiği ve organlarını perişan ettiği için olmasın?

zeytinyağı ve tereyağı da bana biraz öyle geliyor. yediğimiz her şey katkılı, hepsi olabildiğince ucuz fiyata mal edilmesi amacıyla tasarlanmış, gıda demeye bin şahit isteyen şeyler... ama öcü ilan edilen tereyağı ve zeytinyağı oluyor.

kusura bakma çok gaza geldim djfjd ama böyle düşünüyorum yani öleceksem de zeytinyağı tüketerek ölürüm, bence her türlü "modern beslenme"den iyidir.

Ben cevaba cevap vereyim. Eskilerle kıyaslamak çok da doğru gelmiyor bana. Eskilerde 10 çocuk doğrdı beşi 3-5 yaşına başmadan ölürdü. Çocuk ölümü fazlalığı zayıf olanları eleyerek kalanları daha güçlü gibi gösteriyordu.

Eskiler işe yürüyerek giderdi. Kırsal yşam şu ankinden çok fazlaydı. İnsanlar genelde emek yoğun işlerde çalışır bizlere nazaran çok daha fazla güneşe ve açık havaya maruz kalırlardı.

Eskiden, hibrit tohum, paketli gıda, topraksız tarım yoktu, hormonsuz besinlerle besleniyorlardı. Eski tereyağlarının yapıldığı sütü veren inekler meralarda doğal ortamda besleniyorlardı. Hepsi Anadolu ırkı ineklerdi. Şimdi yerlerinden kıpırdamayan, ahır dışı görmeyen, birçok katkı maddesini yem diye yiyen ithal ırklar var.

Geçmişle kıyaslama yaparken geniş perspektiften bakmamak yanlış yerlere götürebiliyor.

www.instagram.com

Ben bunu yaşlılar ile konuştuğumda bana genelde şöyle cevap veriyorlar: "Bizim zamanımızda bol bol hayvansal yağ, sucuk tüketilirdi. Tansiyon, kolestrol nedir bilmezdik. İnsanlara aniden Felç gelir, bir süre yatalak kalır sonra da ölürlerdi."

Tereyağı yemeyin demiyorum ama diyetinizde ağırlık zeytinyağında olsun. Zeytinyağı şu sıralar ucuz. Litresi 200-250tl civarı. İki yıllık yağınızı alın koyun kenara.

Doymuş yağlar hücrelerin inşasında ve tamiratında, cinsiyet hormonlarının üretiminde yer olan bir yağ asididir, klasik tereyağı için tabii ki zararlı diyemeyiz ama aşırı almanın da bir anlamı yok doymuş yağ asitleri esansiyel bir yağ asidi değil gerekli durumlarda vücutta da sentezlenebiliyor, bununla birlikte ben her zaman hayvansal gıdalara ekstra önem veren bir insanım ama yağ asitleri konusunda her zaman tekli doymamış yağ asitleri (zeytinyağı vs) tercih ettiğim yağ asitleridir. Bununla birlikte hiçbir şartta tüketmeyeceğim yağ asitleri ayçiçek yağı gibi bitkisel kaynaklı (hayvansal kaynaklı omega3 gibi çoklu doymamış yağ asitleri hariç) çoklu doymamış yağ asitleridir, bunlar omega6 zengini olduğu için ben kişisel olarak tüketilmememesi taraftarıyım. Margarinleri/trans yağları zaten saymıyorum bunlar yağ değil kimyasal ürünler.

Zarar derken neyi kastediyorsun ama, kilo aldırmak anlamında zararlımı diyorsan zararlı. Çünkü biyokimya uzmanı Ayşegül Çoruhlu der ki 1 birim karbonhidrat 36 birim enerji verçyorsa 1 birim yağ 132 birim enerji veriyor. Rakamlar 3 aşağı 5 yukarı değişebilir ama bu minvaldeydi.

Yani yağın verdiği enerji ile karbonhidrat veya şekerin verdiği enerji epey farklı, en çok enerjiyi yağ veriyor. Evet yağ sağlıklı, yiyelim ama yakmak için şekeri değil de yağı seçen bir vücudumuz varsa bol yiyelim. Bu konuyu araştır derim.

Karatay söylediklerini bir araştırma yaparak söylemiyor. Ayrıca yapılana araştırmaları da pek takmıyor. Önerileri genel olarak bilimsel literatüre aykırı. Kendi inandığı, doğru olduğunu düşündüğü şeyleri empoze etmeye çalışıyor.

Tereyağı çok az tüketilmediği takdirde kolestrolü arttırdığı için zararlı. Kolestrol eşittir kardiyovaskuler hastalık riski demek.

Kolesterol ile ilgili şöyle bir şey var: Kolesterol öncelikli olarak testosteron östrojenin ve hücrelerin üretimi ile buna bağlı sistemlerin çalışmasından sorumlu bir madde olup %10'u karaciğerde olmak üzere bağırsaklarda ve deride günlük 1000-2000 mg arasında üretilir, yani bir hücrenin inşası kolesterol sayesinde gerçekleşir, ayrıca kadın-erkek olma özelliklerimizi de kolesterol sayesinde kazanırız, bununla birlikte besinlerden gelen kolesterolün de %5-10'u arası bir miktarı kullanılırız ve kalanı idrarla dışarı atılır, gıdalardan gelen kolesterolün kan kolesterolünü yükseltmede de hiçbir etkisi yoktur kullanılan kısmı da sistemin kendi ürettiği kolesterole destek niteliktedir, misal 50 gram tereyağı kullandığınızda yaklaşık 400 mg kolesterol alırsınız, bunun %10'u (40 mg) sistemde kullanılır gerisi atılır, kalan ihtiyaçları da sistemin kendisi üretir, hatta karaciğer gün içerisinde sürekli kolesterol üretir çünkü kolesterol birçok birimde kullanılan bir maddedir, ekstra olarak bunları bilmenin de faydası olabilir.

tereyağı doymuş yağ oranı yüksek bir yağ. damar sertliği, kolesterol, vs tehlikeleri var. az miktarda tüketmek gerekir.
canan karatay'ı ciddiye almayın genel olarak.

O uzaylılar Alien vs Predator filminden ama görüntü filmden değil.

hp victus'lar fiyat/kalite ayarında en iyi yerdeler bence.


Son çıkan oyunları yuksek ayarlarda oynayayım diyorsanız:
www.akakce.com



Bu kadar paraya gerek yok derseniz bir alt model ekran kartı olanlar:
www.akakce.com

Oyun benchmarkları:
laptopmedia.com

Ben bi tık daha fazla verip 4060lı laptop almanızı öneririm çünkü 20% daha pahalı ama 70% daha fazla performansa sahip.

Biraz basitleştiricem diğer yazarlar linç etmesin ama ekran kartı dışındaki hiçbir özellik önemli değil kişisel tercihinize kalmış.

Kaçırılmayacak fiyat: 33000 tl

app.hb.biz

tam bilmemekle beraber yağlı kavrama olan dsgler daha sorunsuz diye biliyorum. örneğin 125 psi üstü kamiqte yağlı şanzıman varken 110 psi de kuru kavrama var. yani sorunsuz herhangi bir marka yok tüm dünyada.

bulaşma,tam otomatik bak

40.000 diyebiliriz

www.itopya.com

www.itopya.com

Ekran kartını siz araştırın kalanı fark etmez bence. Monitörünüz hangi çözünürlükte?

Şunun gibi sistemler olabilir:

www.incehesap.com

talebinize karşılık, eşim için aldığımız fakat hiç kullanmadığımız kutulu faturalı garantili hazır kurulu bir sistemimiz var, mesaj atıyorum.

bende böyleyim. her işim hemen olmalı ve aceleciyim. genel olarak çevreme baktığımda çoğu insan böyle. belki akdeniz insanı olmakla veya egeli olmakla alakalı mıdır ki?

insan sadece yolunda gitmeyen şeyleri fark ediyor .. planlı olmanız sayesinde yolunda giden şeyleri anlamıyorsunuz bile.

mesele ben şöyle hesap yaparım: şuraya 30 dk'da giderim. 10 dk'da da evden çıkarım. orada olmam gereken saatten 40 dk önce uyansam yeter bana.

halbuki kalk, su iç, kahve iç, sigara iç derken yarım saat geç kalırım

Sakin borsaya girme.

Bir nefes al düsün, kagida yaz düsüncelerini

meditasyon dene reyis. meditasyon appı var, 7 gün falan deneme süresi olması lazım. işe yaramazsa sil gitsin.

www.instagram.com

Erkeğin tepkisine dikkat...

Hatta erkeğin tepkisine konuşmacının verdiği tepki de çok dikkatimi çekiyor.

Bir kadının duygusal ihtiyaçları neden "gerçekten çok fazla" olsun ki?

Her yerde bir sağlıksızlık var yahu.

(Çok fazla dememiş çok karışık demiş ama bunda bir karışıklık göremedim :) )

Madem bu kadar itiraz edecektin bu bağlantıyı niye verdin diyeceksin, narsistin neyi aradığını çok güzel anlatmış, zihninin nereye takılı kaldığını, duygusal olarak ne durumda olduğunu. Bu kadın erkek fark etmeksizin böyle, burada kadını konuşmuşlar ama erkekte de aynı. Bağımlı kişilikler çok narsist çekerler hayatlarına, benim de hayatımda çok narsist var maalesef, bütün söylenenler aynen doğru, bizzat yaşıyorum.

Sevildiğini hisseder ama sevgi vereyim demez. Sürekli olarak almaya odaklıdır, asla vermez. Sevgi gösteriyorsa mutlaka elindeki beslendiği kaynağı kaybedeceğini fark ettiği içindir, kaybetmemek için yapıyordur. Kaybetmeyeceğini adı gibi bildiği kişileri alabildiğine sömürür emcükler kanını iliğini kurutur, kan ilik gelsin diye beslemez, sadece bekler. Onun muhatabı da sinir hastası olur, hayattab hiçbir beklentisi kalmayıncaya kadar tükenir, umudu yok olur, bir enkaz haline gelir. Asla sevgi saygı alamaz, asla. Benim gördüklerim yaşadıklarım bunlar.

«Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi»

Hayir.

Benim narsist erkek arkadaşım o yönlerini sadece sevgilisine yani bana gösteriyordu. Diğer herkes onu mükemmel görürdü iş arkadaşları olsun tanıdıkları olsun bayılırdı. Romantik ilişkilerde ortaya çıkıyordu gerçek kimliği. Narsist ler empat seçer bir de. En iyi empat insanlar fark eder onların karanlık yanını. Bir de her narsist oooo ben mükemmelim diye gezmiyor. Covert narcissist i çok zor fark edersin. Dışarıya kendisini açık etmez. Dilinde kendini övme falan yoktur.

Hayır sevmiyorlar çünkü kendilerini de sevmiyorlar aslında. Kendini sevmeyen kişi başkasını da sevmez

Ayrıca bunu bir kez gerçek bir narsistten gördüğün zaman kolay kolay toparlanamazsın böyle bir psikolojik şiddet yok. Hep derim keşke darp etseydi, yatırıp dövseydi falan diye. Aksine öyle kibar bir adamdı ki şaşırırsın.

Annnem dahil narsistlerle ilişki kurulmaz.

soylenmis ama tekrarlayalim:

Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi?
HAYIR.

Bu kisiler tek tarafli idare edilir anca, mudurunuz flnsa is degistirene kadar; komsunuzsa tasinana kadar. Sevgilinizse, arkadasinizsa birakin gitsin tonla insan var baska arkadas ya da sevgili olabileceginiz. Anne babanizsa da artik ya olene kadar ya da caniniza tak edene kadar.

Belediye imara açarken taks ve kaks diye zeminin bina kondurma alanı oranını ve kaç kat olacağını belirliyor. İmarlı değilse %40'ını yol vs için alıyor.
Öyle ya da böyle belediyenin izin verdiği taks ve kaks'ı bilmeniz gerekir. Zemin durumu, sokak genişliği ve başkaca bilmediğim dayanaklarla bu değerler farklı farklı oluyor.

arsanın şekli villaların girişleri cadde ve sokaktan direkt olabilecek biçimde ise 10 tane sıkıştırılır. diğer türlü tek giriş olacak ve arsa içinde yol yapılacaksa 5. eğer bu bahsettiğiniz arsa imarsız ve tarım konutu falan ayağına yapacaksanız 2.

Kat izni 2.5 kat
Yüzde 40 yol olayı olmayacak.
Arsa imarlı.
İki giriş olacak arsa icinde yol olmayacak.

100 m2 taban alanı mı? böyleyse 10 ila 15 arası olur. 10 tanesi ideal olur. 15 tanesi çok sıkışık olur.


toplam tüm katların alanı mı? böyleyse 25 ila 40 arası olur. 25 tanesi ideal olur. 40 tanesi sıkışık olur.

@co2s2 cevabınızı anlayamadım.

Arazi imarlı. İçinden kamuya yol yeşil alan bırakılmayacak. Arazi tam olarak 5.7 dönüm. Tripleks villali site yapılacak net kullanım alanı taban alanı için 70 metekareke.

Bu soru daha önce sorulmuştu.
Yeni ampulü bir başka duyda deneyin. Aldığınız yerden gelirken sakıt olmuş olabilir.
Ampul dibi duy dibine temas edemiyor olabilir. Ampul dibindeki çıkıntılar eşit mi diye bakın. Duy dibinde vida varsa bir tık gevşetebilirsiniz. Metal ince bir plakaysa ampule temasa katkı olcak şekilde kendinize doğru esnetin.
Fotoğrafları açamadım. Görmeden bu kadar söyleyebilirim.
Sigortaları gevşettiğinizden emin olmadan dediklerimi yapmayın.

ampul başka yerde çalışıyor. ama burada çalışmıyor. yerine başka lamba takınca o da çalışıyor

ampül de bu ibb.co

Ampulle ilgili sorun olmadığını öğrendiğimize göre sorun ampulün duy dibine temas etmemesi. Duy dibinde söylediğim şeyleri yapabilirsiniz, duyu komple değiştirebilirsiniz veya temas edebilecek başka bir ampul bulabilirsiniz.

Sahtedir, bir ürünün ucuza satılıp satılamayacağına onun anavatanındaki veya amerikadaki fiyatına bakarak anlayabilirsiniz. Dyson için de şu anda bakmayacağım ama avrupa satış fiyatı ile Türkiye satışı fiyatı arasında %20'den fazla bir fark olduğunu zannetmiyorum, dolaylı olarak o seviyede ucuzluk pek mümkün değil aslında.

sahte kesin bilgi.

Dünyanın her yerinde bu tarz markaların satış fiyatları yakındır birbirine.
%10%20 fark eder.

Başka ülkede yarı fiyatına satılıyorsa bir ürün toptan fiyatı daha da düşüktür. O zaman bütün satıcılar kendi ülkelerinden değil ucuz ülkeden mal tedarik etmek ister, o zaman da dağıtım zinciri bozulur.

O yüzden fiyatlar yakın olur.

Bu ürünler ya sahte, ya çalıntı, ya kayıp kaçak vb.

Hepsi dolandırıcı

Sizi bir adrese yönlendiriyor fake PTT AVM vs

Pentasa neden kullanmıyor sunuz? Kronik bir rahatsızlık için yurtdışından ilaca bağlı kalmak çok yorar. Reçetesi ile yurtdışından alınabilir, yeşil ya da kırmızı reçeteli değil çünkü.

www.shopier.com Sürekli buradan alırım, şimdiye kadar memnun kalmadığım siparişim olmadı

www.instagram.com son iki kış buradan aldım diyecektim, @obscure da aynı satıcıyı paylaşmış.

Tramer ve boya takıntısı, kasko kullanma “korkusu” sadece bize has şeyler. Tabii etraf çakal dolu olduğu için bunu biraz anlayabiliyorum ama ben olsam her şeyi kitabına uygun, resmi yoldan yapardım. Yarın arabayı satacak olsanız her şeyin belgeli/fotoğraflı olması, tamiratın yetkili serviste yapılması alıcıya güven verir. Aksi halde hep bir “acaba dolandırılıyor muyum?” düşüncesi olacak alıcıda. Siz bilirsiniz tabii. Geçmiş olsun bu arada.

Kesinlikle göçük düzeltme. Sonra üzerine pasta cila yapacaklar boya ve sac eski haline dönecek. Bulunduğunuz şehirdeki en iyi göçük düzeltme yapan firmayı bulun, genelde servisler bu işi harika yapıyorlar. İzmir'de yaşıyorsanız tavsiye veririm

saate bakılırsa gece olmuş olay, olaya bakılırsa alkollü ya da ehliyetsiz biri çarpmış kaçmış sonra yerine başkası gelmiş gibi bence. olayı bu şekli ile anlatırsanız sigorta sorun çıkarır yeni olmuş gibi tutanak tutun ve işlem yapın derim. bu arada elbette yetkili servis, geçmiş olsun.

göçükte iyi olan bir yer de yaptır faturayı da elamana ödettir. ancak adam ödemem derse bir şey yapamazsın. servise gidersen olay yasallaşır. seçim senin uğraşamam dersen servise gidersin sen uğraşmadan hallederler. kaskon bozulur değer kaybı vs. 2 sene en az uğraşırsın.

Servisle konuşup değişim mi yapacaklar yoksa tamirat mı onu netleştirin.
Dediğinize göre onarım ile halledilebilecek bir durum sözkonusu. Eğer servis değişimden bahsediyorsa autoking servisleri mecbur kalmadıkça değişim yapmadan onarım yapıyorlar oraya bakarsınız.

Chatgpt

"Banshee" dizisinin 3. sezon 3. bölümünde, Lucas Hood ve ekibi, bir bulmacayı çözmek için "screaming soul" (çığlık atan ruh) ifadesini kullanır. Bu bölümde, bir kilisede saklanan bir hazineyi bulmak amacıyla, kilisenin mimari yapısındaki ipuçlarını takip ederler. "Screaming soul" ifadesi, kilisenin orgunun borularına atıfta bulunur ve bu ipucu, hazineye ulaşmalarında kritik bir rol oynar.​​

@kisa tövbe, yalan...
Sallamış gpt efendi

Bunu geçeceğiniz okula sormanız lazım. Ama geçilecek okul Türkiye'de ise pek mümkün olduğunu sanmıyorum. Örnek olarak Ankara Üniversitesinden SSS sayfasını koyuyorum.

fenbilimleri.ankara.edu.tr

Türkiye'de durum teknik olarak daha çok bir yerden kayıt sildirip, başka bir okula kayıt yaptırıp o güne kadar ki verilen dersleri saydırma şeklinde oluyor. Bu noktada bütün derslerin saydırılmasını engelleyen yönetmelikler nedeni ile ders dönemindeki bütün dersleri saydırmanız pek mümkün olmayacaktır.

Ama derslerini Türkiye'de verip, sonra Hollanda'da Doktora programına kabul alıp tezini orada yazan birisini tanıyorum.

döşemeciden bulursun benzerini. daha ucuza gelir.

jelly'nin dediği gibi döşemecilerde bulabilirsin. oraya sağlam kumaş da olur kanvas kumaş da alabilirsin. bir de şöyle zımba alıp kenarlarından çakarsın eskisinden sağlam olur www.koctas.com.tr

yok uğraşamam dersen döşemeciye götürürsen oraya bir el atar daha ucuza yaptırırsın.

Kanvas al, 250 liraya da zımba al.

Evine bir zımba almış olursun, her şey de kullaniliyor

en ucuz yol olarak, evde bir bezle yama yapıp dikmeniz ile sorunu çözebilirsiniz.

Şerit takip sistemi

@antihero şerit takip değil şerit takip o tuşa basılmadığında da aktif. 2. fotoda sağ üstte sorduğum tuşun görselinin hemen yanında yeşil olarak aktif gözüküyor zaten.

tuşu aktive edip direksiyonu serbest bırak anlarsın

@jelly bear onuda yaptım, dediğim gibi bir değişiklik yok. Belki belli bir süre sonra gelen direksiyonu tut uyarısı kapanıyordur diye düşündüm ama öyle de olmadı. Direksiyonu tut uyarısını yine veriyor.

o tuş şerit takip sistemi. senin diğer gösterdiğinin adı şerit emniyeti sistemi, veya ona benzer bir adı var.

kavisli bir yola girdiğinde, şerit takip sistemi açık değilse, araba yavaş yavaş şeritten çıkar, sonra şerit emniyeti sistemi uyarı verir ve arabayı tekrar şeride sokmaya çalışır.

şerit takip sistemi açıksa araç zaten şeritten gider.

@kanepeee cevap için teşekkürler. Dediğiniz gibi kavisli yollarda eğer şeritte kalmıyorsam uyarı verip şerite geri sokuyor sistem. Fakat bahsi geçen özellikle denememiştim.

Girdim. 20 dakika beklettiler. Tek kişilik oda tutmuştum, 5 kişilik oda çıktı. Mistik turizm. İyi akşamlar.

Google maps e yorum yaz. En etkilisi bu olur.

Klozet kırık, pek iyi temizlenmemiş, iki saat temizlik yaptım da girdim tuvalete. Eyvah eyvah nereye düştüm.

google ve trip advisorda birer puan ver. klozetin pis halinin fotosunu çektiysen onu da koy muhakkak. bariz şekilde senin tek kişilik rezervasyonunu umursamamışlar, nasılsa bir şeye tıkıştırırız diye düşünmüşler.

Hocam butik otel diye Hostel'i dayatmış gibiler. Merkezde böyle saçma sapan olaylar çok oluyor.

Siz geç geleceksiniz diye saatlik kiralamış olabilirler başkasına. Resepsiyoncu cebe atmış olabilir

Whatsapp’tan müşteriyle iletişime geçmesi direkt red flag, kişisel verilerinizin ihlali. En etkilisi google maps’e yorum bırakmak.

evet girişte size yer gösteriyorlar

sahne beşiktaşta ben gittim çimene. içeri almaya başlayınca herkes kafasına göre oturuyor. zaten sandalye düzeni var, sabit koltuk veya numara yok.

Hamur tutmaya üşeniyor ekmek fırınından hazır alıyorum ama şunu da denemek için kaydetmiştim
www.instagram.com

Fırından alınmış ekmek hamuruyla güzel oluyor.

www.youtube.com

Bazı özel hastanelerde çocuk nöroloji oluyor doğrudan randevu alabilirsiniz benim bildiğim gaziosmanpaşa medicalpark ve liv hospital vadistanbul. Medicalpark ta tamamlayıcı sağlık sigortası geçiyor varsa.

Onun dışında semptomlara göre durum psikolojik bile olabilir ayrıntı bilmediğim için fikir yürütemiyorum ama bir çocuk doktoru yönlendirse daha iyi. Sinüzit kaynaklıysa KBB de bakabilir çünkü.

Geçmiş olsun

kbb bakmalı önce. sinuzit ağrısı muhtemelen.

Çocuk hastalıkları

benimde küçükken çok başım ağrırdı. sinüzit çıktı.

Pediatri beyin tomografisi ve mr'i isteyebilir. Gerek görürse cocuk nöroloji poliklinik girişi açar. Devlet hastanelerinde kolayca ve sıkça yapılan bir işlem aslinda

productimages.hepsiburada.net

nalbura gidip bi tane şu gider borusu lastiğinden alıp lastiği deliğe takıyorsun, hortumu da buna takıyorsun. o sıkıca tutuyor. hortumun da öyle emaneten sadece ucunu sokma, azıcık sal içeri.

tahliye suyu öyle hortumu duvardan attıracak kadar tazyikli çıkmaz. lastik takar, biraz da içeri salarsan çıkacağını sanmıyorum.

abi yine hiç bilmediğimden soruyorum ama bu delik bildiğin özelliksiz, pespaye bi delik, lastiği tutar mı? sen deyince gugılladım da bu lastikler tırtıklı sanırım. boruyu sağlam tutar mı dersin? yani her halükarda öncelikle bunu deneyeceğim sanırım çünkü hem yapabileceğim hem de ucuz bir yönteme benziyor ama delik o kadar güven vermiyor ki... sanki boruyu tuttursak bu sefer duvarları dökecek gibi. geberip gitmesek bari şurda

yani o deliğin arkasında lavabo gideri gibi kanalizasyona giden bir boru olması lazım, makineden çıkan su borudan kanalizasyona karışacak. bizim hortum da o borunun içinde duracak, suyu boruya verecek.

yani umarım borusuz falan sadece delik değildir, suyu tuğlaların içine versin. değildir ya.

ahaha yok abi sanırım o kadar değildir çünkü gece karanlığında (ışığı yok) telefondaki fenerle uzaktan bakabildim de içinde tırtıklar var. dediğin gibi bi yere bağlı orası yani sanki. ha ama etrafındaki duvar niye perişan durumda onu bilmiyorum, sızdırıyordur belki. neyse evi su basmasın da :/

mümkün değil apla, makine balkonda çünkü, bayağı uzak kalıyor. gerçi hortumu uzatabilirsek pencereden küvetin içine sarkıtabiliriz sanırım djfdj

nerde duruyor dosya?

@king lizzo

sharepoint com uzantili online bir yerde.

Tarayıcıda açtığımda sağ üstte görüyorum ben.

masaustundeyken ctrl+shift+z yapmayi deneyebilirsiniz.

öncelikle, o anda niye sormadın "kime mavi boncuk dağıttığımı gördün?" diye?

eğer anlattığın gibi, oda arkadaşın sürekli seni bir yerlere çağırmış da sen gitmediysen, oda arkadaşının da sende hafiften gözü varsa hafiften içerlemiş olabilir, bana sanki öyle geldi. kadın erkek ev arkadaşı mı olur aw taşın o evden.

"oda arkadaşı" yanlış anlaşılmış :)) oda derken iş yerindeki odadan bahsediyorum. mesai arkadaşım yani. o anda sormadım, çünkü hem afalladım hem de o anda acil bir işim çıktı, kalkıp gitmek zorunda kaldım.

Yok sen yanlış anlamamışsın, ama oda arkadaşın seni yanlış anlamış.

1. İnsanlara davranışların gayet özgüvenli, güleç ve kibarsa bu kadınları etkiler, janti bulunursun. Üzerlerine alınan çok olur.

2. O seni beğeniyordur, senin de onu beğenmeni arzularken davranışlarını yanlış yorumlamıştır.

3. Yetiştiği kültürde erkekler senden çok farklıdır, senin gibi davrananlar muhakkak mavi boncuk dağıtıyordur, seni de öyle algılamıştır.

4. Yapı olarak flörtöz bir tarzın vardır farkında değilsindir ama o farkında olabilir.

Seç birini. Aklıma gelmeyen varsa buradakiler de yazarlar.

Bence onunla sen konuş, bahsettiğin medeniyet seviyesinde tabii. Bence çok çok daha iyi olur.

ahahahahha, evet bende mavi boncuk çok diye kesip at konuyu, ona neymiş mavi boncuk dağıtıyorsan noolmuş yani? üff çok kötü bişiy mi?

kafana takma böyle lafları, bunlar seni etkilemek, övmek için söylenen laflar. seni öyle görüyorsa öyle görsün, ne olacak? dünyanın sonu mu? gazetelerde televizyonda fotoğrafın mı yayınlanıyor ne oluyor yani? ne zamandır seni böyle görüyormuş diyelim, eee ne oldu yani şimdiye kadar ne sonuç var? yok. ee demekki kafaya takacağın bişi de yok. evet öyleyim diyip geçiceksin.

tam olarak hani niyetle söylediğini, amacını ondan başkası bilemez, bazen kimi laflar sadece bişi söylemiş olmak laf olsun da torba dolsun diye ortaya random atılan laflardan ibaret, senin kafanda kurduğun her bir şey hayal ürünü birer senaryo. işine gücüne muhabbetine bak sen.

gidip konuşursan da amaan ben öylesine söyledim niye takıyosun diyecek ne diyeceksin? ben sana çok değer veriyorum söylediğin her şey hayatımı değiştirecek, etkileyecek kadar önemli benim için mi diyeceksin?

ben de okuyunca, iş yerindeki arkadaşımla aynı zamanda aynı odada/evde yatıp kalkıyorsunuz anladım.

kim "ofis arkadaşım" ya da "iş arkadaşım" yerine "oda arkadaşım" der ki?

o yüzden sen baştan haksızsın :) işin şakası bi yana

sen bir erkek olarak iki kadına, hele de iş arkadaşım olan iki kadına neden özelini açıyorsun? muhtemelen paylaşmak konuşmak dertleşmek istedin ama yanlış kişileri seçmişsin. bir erkek olarak kadına aşk acını anlatmamalısın.

bak en ufak bir açığında sana hemen lafı sokmuş. kafasındakini diline dökmüş. demekki arka planında kafasında senle ilgili neler düşünüyor...

bir de son paragrafta yazdıkların biraz abartılı bence. bu kadar abartılacak, büyütülecek bir konu değil. ben olsam gülüp geçerdim. hatta tam tersini yapıp "evet hoşlanndığım kişilere mavi boncuk dağıtıyorum" derdim. tekrar konusunu açmak bence gereksiz.

enteresan bir ortamınız var gibi. oda arkadaşım dediğin kadın seni neden fatmayla 3 lü beraber tatile çağırıyor ki, ne alaka?

Bu konu neden kafama takıldı'nın cevabı şu: Açıkçası bu "ofis arkadaşım" :) biraz dedikoducu, biraz da değil, epey dedikoducu. İş yerinde hemen herkesle sohbeti var. Ve yine açıkça söylemek gerekirse çenesinin yayları biraz gevşek biri. Her şeyi her ortamda anlatabilir. Bu ne sorun yaratır? Yukarıya benim böyle bir görüntüm yansıyabilir ki epey sorun çıkarır bana, hatta burdan kovulmama bile yol açabilir. Bu uç bir ihtimal olsa da ikinci bir durum şu: Bu iş yerinde belki birine ilgi duyacağım, ama ofis arkadaşım sayesinde hovarda etiketi yediğim için belki de reddedileceğim. İş yerinde herkesin bu konuda çok "ahlaklı" olduğunu iddia edemem, ama lafta herkes ahlaklıdır. Bir kurban buldular mı onu kesmekte sakınca görmezler yani.

Özelimi neden açtım, evet bu haklı bir soru. Ama ben iki yıldır hiç kimseyi tanımadığım bir şehirde yaşıyorum. Bir yıl önce yaşadığım ilişki gerçekten çok yıprattı beni. Konuşacak, dertleşecek kimsem yok. Zaten bu insanlara bir yıldır hiçbir şey anlatmış değilim. Ama orada samimi bir ortam oluşunca söylemiş bulundum. Dahası Fatma aslında çok sevimli bir kadın. İki yıl önce boşanmış, bunun etkilerini atlatamamış. Biraz kendime yakın buluyorum onu (duygusal bir yakınlık değil bu kesinlikle). Boşanma sürecinden bahsetti, yaşadıklarını anlattı kısaca, ben de zaten içimde tutmakta zorlanıyorum bunları aylardır, öyle ağzımdan döküldü.

Sınırları çizmek önemlidir. Olayı irdelemeye gerek yok bence. Siz ne yapmışsınız, onlar ne düşünmüş yada dusunmus olabilirler? Bunlar boş seyler. Olay sizi rahatsız hissettirmis ise size yapılan yanlıştır o kadar. Uygun ve yalnız oldugunuz bir anda kendisi ile konuşun duruma açıklık getirin ve tepkinizi sakinlikle ama kararlılıkla ortaya koyun. Hayat zaten kendi başına zor iken hiç haddi olmayan insanların sizi, kişiliğinizi ve hayatını böyle fütursuzca diline dolayamaz.

bırak ya konuşsun. çenesinin yayları gevşek birinin dediklerine kimse kolay kolay inanmaz zaten.

dedikoducu biriyse ve herkese mavi boncuk dağıttığını düşünüyorsa çoktan konuşmuştur, onu kim tutacak ki, henüz kovulmadığına göre ya kimse inanmıyor yada kimse iplemiyor. sen mavi boncuk dağıtıyorsun da alanın hiç mi suçu yok :)

salla gitsin, üstüne düştükçe çok daha boka sarar her şey, söylenenler değil yaptıklarındır seni gösteren, yoksa insanın ağzı torba değilki büzesin.

Bence de önce tamiri deneyin, muhtemelen tamir edilebilir bir arızası vardır.

Breville'in espresso makineleri gayet güzel. Breville'den Philips ya da Delonghi gibi sözde her şeyi yapan ama esasında hiçbir şey yapamayan bir makineye geçerseniz pişman olursunuz.

Rocket, Lelit, Profitec vb son derece iyi makinelerdir. Hangi Breville'i kullandığınızı yazmamışsınız ama bunlardan birine geçerseniz muhtemelen terfi edersiniz.

Evet, hayattan biktim.
Daha rahat bir ise calisirsam, master ayagimin altindan kalksa düzelicem insallah.

Ve bana hayat bazen cok tekrarliyor gibi geliyor. Her sey, herkes, her olay bir klise adeta.
Nefes aldigim tek yer edebiyat ya da dizi.

Evet, enerjim düştü pek çok şey için geçerli ama bir hayalim var ve bunun için çılgınlar gibi çalışıyorum. Bu hayalim gerçek olursa enerjim tavan yapacak.

gizli modda google hesabınıza girmezseniz kaydedilmez.

Kablolu mu kablosuz mu, silikonlu mu silikonsuz mu?

anker x10 kulaktan düşmüyor diye aldım memnunum

kablosuz. silikon fark etmez

sennheiser momentum serisinden sana uyanıyorum alabilirsin.

Rapçilerde de var, o an dans ederken içinden nasıl geliyorsa, özel bir anlamı yok.

Bekar zamanlarımda rave'lere katıldığımda istemsizce ben de bu şekilde olmuşumdur.

zor. insanlardan beklentim yüksek.

Karışık diyelim. Cevap vermesi basit bir soru değil

Sevdiğime kolay, sevmediğime zor
Damarıma basılana kadar kolay, tepem atarsa zor
Çıkarıma uyuyorsa kolay, uymuyorsa zor
Kişisine göre kolay ya da zor

Duruma, kişiye, olaya göre her şey değişir

Bana göre zor birisi değilim, sadece sınırlarıma saygı gösterilmesi gerek, birden fazla kez ihlal olursa karşı tarafın içinden geçebiliyorum.

Ikisi de. Bu, kisiye, duruma, ortama, niyete gore degisir. Tek bir sey soylemek cok zor hepimiz icin. Kimine zor, kimi ortama da kolayizdir.

Genel geçer iletişim kurallarını yerine getirdiği zaman herkese karşı kolay hatta epeyce de kolaylaştırıcı bir insanım. Ama samimiyetsizlik, yalancılık, saygısızlık, menfaatperestlik, omurgasızlık... Bunlara gelemem, bana dokunduğu anda aynıyla iade ederim ve bu çok can yakıcı olur, ayna tutarım çünkü. Bana dokunmadığı halde gördüm ise de, bu olumsuzluklardan dolayı da insanları kendime bir yerden sonra yaklaştırmam zaten.

Ama hassasiyetlerim çoktur, dikkatim ve titizliğim çoktur, benden beklendiğini düşündüğüm erdemleri dikkatle ve titizlikle yerine getirir ve aynısını beklerim, bir nezaketle konuşmayı olsun beklerim. Bir erkek her ne olursa olsun hiçbir kadını aşağılayarak konuşmamalı mesela, saygısızlık etmemeli. Bir kafede kasa görevlisi, kirli halde verdiği çatal bıçağın değiştirilmesini isteyen müşteriye eliyle kışkış işareti yapmamalı mesela, yapamamalı. Orada onu rezil edebilirim, diklenirse o müesseseyi birbirine katabilirim. İster miyim, istemem, mutlu olur muyum, olmam ama bunları yaparım, çünkü benden görmediği hakareti görmüş gibi davranamaz. Az önce rezil ettim mesela.

Zor muyum? 42 yaşındayım, bugünün gençlerine göre çok zorum. Kendi çağdaşlarıma göre zorum, büyükler arasında da zorum, epey yaşlıların kalemiyim. Böyle 80-90 civarının. O dönemin terbiyesiyle yetiştim çünkü. Kimse benden gevşememi bekleyemez, suyuma gitmedikçe.

Kolayım. Uyumlu ve anlayışlı biriyim.

kolay biriyim girişte.

tanıdıkça zorlaştırırım don biçmek için. don büyükse bb, don ufaksa standart konuşurum. büyük don egosuyla uğraşamam.

hayat beni boktan biri yapmasa bari.

basta sevimli ve enerjik gorundugu icin kolay sonrasinda bencil ve dik basliligim ortaya cikiyor bu da zor

Easyim

Toplumun %5'i ile anlaşabilen insanlar için anlaşılır ve pek zor değil, ama genelle iyi anlaşan, sorunu derdi olmayanlar için oldukça zor biri sayılırım.

Cidden hiçbir fikrim yok. Kolay mıyım, zor muyum, kimine kolay kimine zor muyum, hiç bilmiyorum. Yeterli geribildirim verilmedi bana bu konuda.

Çok içine kapanık birisiyim, yalnız yaşayıp kendime yettikçe de arttı. O nedenle zor birisiyim diye düşünüyorum. Hayatımdaki bir avuç insana bile yeterli ilgiyi gösteremiyorum. Ya da belki göstermiyorum da benim doğamda yok deyip sıyrılıyorum.

Kendimi çok kolay birisi zannediyorum ama bazen eşim öyle bir konuşuyor ki diyorum ben de zor kadınım ha.

Yanlış anlama amacım seni eleştirmek değil ama böyle aniden ve plansız programsız yapılan ve "madem kilo vermek istiyorum hemen karbonhidratı keseyim" düşüncesiyle yapılan diyetler hem yoğun miktarda kas kaybı yaşanmasına neden olur hem de sürdürülebilir değildir, önünde koca bir kış var, öncelikli olarak toplam alman gereken kalorileri ve ihtiyacın olan protein yağ ve karbonhidrat miktarını bulup uygun miktarda kalori açığı vererek diyetini oluşturman daha doğru olacaktır madem 30 40 kilo vermek istiyorsun, seni başarıya götüren yöntem bu olabilir. Sıkı bir diyetin anlamı bir şeyleri sıfırlamak değildir sıkı bir diyetin anlamı doğru programlanmış ve sürdürülebilir bir diyet yapmaktır.

Asıl soruna gelirsek de; hayır bir şey olmaz.

Aci beni deli gibi aciktiriyor

Şu an yanımda bi amca oturuyor 64 yaşında. Ayfonundan sağlık uygulamasından gösterdi, adam her gün 8-12 kilometre arası yürüyor.

Bu 10.000 adım dediğiniz tam da bu yaşların işi.

Hiç hareket etmeyen biri için o da bişeydir ama çok da bişey değildir. Öyle, kalori yaktıran bir şey değil yani. Daha ciddi bir spor dalı bul bence kendine.

Soruyla alakası yok ama, söyleyeyim dedim.

Sevgili arkadaşlar, iki ay olmuş bu soruyu soralı. Şu ana kadar 21 kilo verdim. Dediğiniz gibi, acı sos yemeye devam ediyorum :) Sorularınız varsa alabilirim.

Kafada olup biten şeyler için nöroloji.

Dix-Hallpike manevrası yaptı mı bişeyciğin kalmaz.
Hep o kristallerden.
İç kulakta ya. KBB ye mi gitsen?

Önce KBB, bişey bulamazsa nöroloji. Uyurken baş dönmesi çok acaip. Bir Vertigo hastası olarak hiç yaşamadım.

Nöroloji.

Korkutmak istemem ama ALS hastaligi da bu sekilde baslar ilk.

"benign paroxysmal positional vertigo" bu yuksek ihtimalle. kulak burun boğaz bakar. Heimlich manevrasi ile geçer uzun süreliğine ama sonra geri gelebilir. ilac verme ihtimalleri de var.