Şöyle kiiii.. boşanıyoruz.
Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺
Bana kalacak 10.000.
Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.
Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺
Bana kalacak 10.000.
Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.
Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
Alıngan insanlar bana biraz büyüyememiş ya da her şeyin kendi etraflarında dönmesini arzu eden insanlarmış gibi geliyor. Kötü niyetli değiller ama önceki cümlede dediğim gibiler. Sizce?
birkaç ay önce tüm sosyal medya hesaplarımı kapattım ve insanlarla etkileşimim günden güne azaldı. önceden de çok yoktu ama yine de instagram'dan birileriyle konuşuyordum arada sırada. şu an tamamıyla yapayalnız durumdayım, ne bir arayan var ne merak eden. kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra çok kapattım kendimi açamıyorum bir türlü. nasıl arkadaş edinilir unuttum resmen. tinder benzeri uygulamalardan da nefret ettim. sosyal hayatım yok gibi bir şey. illa sitelere girip profil oluşturmam mı gerekiyor... napsak?
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.
sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
Birisi bana ruyasini anlattigi zaman komik, abdurd bir tarafi yoksa hayatimdan calinmis gibi hissediyorum, cok bos geliyor. Ki normalde iyi bir dinleyiciyimdir. Seven var mi baskasinin ruyaini dinlemeyi ?
Bu tiplerle neredeyse geldiklerinden beri küsüm. Beni dışlayıp kendileri arakadaş grubu olmuş durumdalar. Yönetim de sağolasun benim anlaştığım herkesi yolladı. Ben şuan tek kaldım. Bu tipler de uzun zamandır ben yokmuşum gibi takılıyor benim de fino köpeği gibi peşlerinden koşacak halim yok. Şuan ortal değişikliği pek mümkün görünmüyor. Ne yapmamı önerirsiniz var mi sizin de böyle tecrübeler
selamlar, normalde nişanlımın dedesinin evinde yaşıyordum. nikaha 3 4 gün kala evi boşaltıyorum. eve misafirler gelecek falan ayrı bir konu. oturacağımız evde de kayınpeder kayınvalide falan olacak. şimdi nikah öncesi ben de gidip o evde kalsam, önceden de kalıyorduk beraber ma aile mevzu değil de, nikah sabahı hep beraber aynı evden çıkma fikri abuk geldi bana. sanki o ambiyansa aykırı bir plan gibi geliyor. ne bileyim o gelinliği ile evden çıksın, ben de o gece o evde kalmış olmamalıyım gibi bakıyorum. bir kaç gün otelde kalayım hem kafa dinleyeym biraz hem de ayrı hanelerden çıkalım diyorum ya sizce nasıl olmalı
Normalde tabirle pek ilgim yok ama benzer şekilli ilginç bir nesneyi bugün üç farklı rüyada farklı bağlamlarda görünce ne anlama geliyor diye merak ettim. Nesneyi anlatması zor, bilinen bir şey değil. Aşağıdaki linkte kabaca çizdim. Altta beyaz sapı, üstte de metal kazıyıcı gibi bir şeyi olan kısa mala/tıraş bıçağı/havuç soyucu gibi bir şey. Cisim garip olunca internette de aratamadım neye yoruyorlar. Hadi bir yorumlayalım.
sketchtoy.com
sketchtoy.com
olacak pazar günü. Umutluydum açıkçası güzel vakit geçiriyoruz diye lakin geçen buluşmadan sonra bir kere o yazdı. Sonra iki gün ben yazdım ama yazmadığım gün o da yazmadı. Yazışırken de anlık yazışmalar oluyor gün boyu filan sürmüyor.
Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine mi friendzone :(
İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış, böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş. Pazar günü tutup biz sadece arkadaşız dese ben azalarak kaybolurum onun hayatından, koşturmak ısrar etmek mi lazım?
Ya aranızda yok mu ilişkilerden anlayan birileri. Bana sorular sorsun teşhisler koysun filan. Yönlendirsin beni akıl versin.
Nolur :(
Her sabah günaydın filan mı yazmak lazım idi hata mı yaptık yine mi friendzone :(
İnsanlar reddedilince bile sevdiğinin peşinden koşarmış, böyle yapıp vazgeçmeyip sonuca varan çok kişi olmuş. Pazar günü tutup biz sadece arkadaşız dese ben azalarak kaybolurum onun hayatından, koşturmak ısrar etmek mi lazım?
Ya aranızda yok mu ilişkilerden anlayan birileri. Bana sorular sorsun teşhisler koysun filan. Yönlendirsin beni akıl versin.
Nolur :(
Merhaba,
Belki bir çoğumuz bir şekilde haksızlığa uğramışızdır, berbat bir his :(
Peki hiç farkında olarak ya da olmayarak siz birine haksızlık ettiniz mi?
Fark ettiğinizde ne hissettiniz, telafisi olmayacak bir haksızlıksa ne yaptınız, neler hissettiniz
Düşündükçe geçmişte şu kişiye o hareketi yapmamlıydım çok pişmanım dediğiniz olumsuz tecrübeleriniz var mı?
Bu konuda paylaşmak istediğiniz bir şeyler olursa çok sevinirim :)
Teşekkür ederim
Belki bir çoğumuz bir şekilde haksızlığa uğramışızdır, berbat bir his :(
Peki hiç farkında olarak ya da olmayarak siz birine haksızlık ettiniz mi?
Fark ettiğinizde ne hissettiniz, telafisi olmayacak bir haksızlıksa ne yaptınız, neler hissettiniz
Düşündükçe geçmişte şu kişiye o hareketi yapmamlıydım çok pişmanım dediğiniz olumsuz tecrübeleriniz var mı?
Bu konuda paylaşmak istediğiniz bir şeyler olursa çok sevinirim :)
Teşekkür ederim
aslında gönül işilik bir durum değil ama mod'ların buraya taşıyacağını tahmin ettiğim için böyle açtım.
cinsel birliktelik esnasında normal hayatındaki halinin tam tersi fantezilere sahip bir insan için psikolojik olarak nasıl bir tanımlama yapılabilir? bu kişinin aslında olduğu kişi fantezilerindeki halidir denebilir mi? öyleyse bile bunun farkında olup o halini kötü bulup tam tersi role bürünmesi samimiyetsiz mi gelir size?
ya da fanteziler birer kaçış mıdır, bilinmeyen ya da alışıldık olmayanı tatmanın verdiği zevk midir? bu konuda okuyabileceğim bilimsel makaleler ya da kitaplar varsa öneri alabilirim.
teşekkürler!
cinsel birliktelik esnasında normal hayatındaki halinin tam tersi fantezilere sahip bir insan için psikolojik olarak nasıl bir tanımlama yapılabilir? bu kişinin aslında olduğu kişi fantezilerindeki halidir denebilir mi? öyleyse bile bunun farkında olup o halini kötü bulup tam tersi role bürünmesi samimiyetsiz mi gelir size?
ya da fanteziler birer kaçış mıdır, bilinmeyen ya da alışıldık olmayanı tatmanın verdiği zevk midir? bu konuda okuyabileceğim bilimsel makaleler ya da kitaplar varsa öneri alabilirim.
teşekkürler!
Ben İzmir'deyim ailemin yanındayım. Çok büyük bir travma yaşadık, iliklerime kadar hissediyorum herkesin acısını. Yorgunum sanki sırtımda taş taşımış gibiyim, günlerce uyusam ancak dinlenirim gibi hissediyorum.
Siz nasılsınız?
Siz nasılsınız?
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
Şuan ki sevgiliniz ya da eski sevgilinizi ilk gördüğünüz de etkilendiniz mi? Yoksa sonradan tanıya tanıya mı bir şeyler oluyor?
Benim çıktığım ya da çıkmak istediğim kızlar ilk görüşte hiç ilgimi çekmemişti. Sonradan sohbet edince beğenmeye başlıyorum ben. İlk görüşte beğendiğim kızlarla da hiç olmuyor tanıdıkça o beğenme bitiyor.
Benim çıktığım ya da çıkmak istediğim kızlar ilk görüşte hiç ilgimi çekmemişti. Sonradan sohbet edince beğenmeye başlıyorum ben. İlk görüşte beğendiğim kızlarla da hiç olmuyor tanıdıkça o beğenme bitiyor.
Ben yapi gereği biraz kolay pes eden biriyim yani olursa olur olmaz sada çok şeyimde kafasındayım . bu gamsız hallerim mi diyeyim ne diyeyim çok eleştiri almaya başladı son zamanlarda. Bilemiyorum kendimi değiştirmeye de pek niyetim yokk. Bu benim savunma mekanizmam.vazgeçmeyen, kararlı, inatçı insanlar neden seviliyor bunu da anlamış değilim. Bence,böyle insanlar fazla cabuk gaza geliyor. Kitaplardaki filmlerdeki hayali karakterlere fazla özeniyorlar. Gerçek dünya KitaPlardaki filmlerdeki ka-dar karmaşık değil. Bi ise başlarsın, zorla güzellik olmaz ise, yarım bırakırsın. Kendini üzmeye, inat etmeye ne gerek var anlamıyorum. Biraz psikolojik danışmanlık alanı olaraktan kullandım burayı ama 1 aydinlatirsaniz su kardeşinizi...
Sevgili gönül işleri uzmanları;
Öncelikle sizi en kalbi duygularımla selamlamak isterim.
Başlıktan anlaşılabileceği üzere bi kız var.
Bi arkadaşımın arkadaşı, 2 sene önce filan bi tanıştık ama çok muhabbet olmadı.
O kadar zamandan sonra benden mesaj attı, uzmanlık alanımla ilgili bişey rica etti.
Bu vesile ile buluştuk filan. Acayip süper aman geçirdik, yedik içtik eğlendik. Ayrılmadan "biz bu kadar az sürede nasıl bu kadar iyi anlaştık" dedi. Ayrıldıktan sonra mesajlaştık filan.
O ilk buluşmamızda onun alanıyla ilgili ve ihtiyacım olan bir tür ders gibi bişey verebileceğini filan söylemişti. Bu buluşmadan sonra bana bu konuyla ilgili kaynaklar kitaplar filan getirdi.
Daha sonraları çok fazla görüşmedik. Yani 3 hafta boyunca toplasan 5-6 kere mesajlaşmışızdır. Bi ara böyle ağırdan alıyor gibi hissedince açıkçası saldım bende çok oralı olmadım.
3 haftanın sonunda konu bu anlatacağa şeye geldi ve hafta sonu buluşalım dedi. Bende olur dedim ve buluştuk yorgun olmasına rağmen bana 2 saat sunum yaptı bu konuyla ilgili epey bir yardımcı oldu yani.
Sonrasında çay kahve muhabbet derken uzun uzun birbirimizle ilgili konuştuk. Yine aşırı güzel vakit geçirdik. Ayrılırken çok güzel vakit geçirdiğini söyledi.
Şimdi gelelim sorulara;
Bu okuduklarınızdan ne anladınız? Yani bu yol nereye gidiyor?
Açıkçası uzun zamandır bu kadar güzel vakit geçirdiğim biri olmamıştı. Yani keşke aramızda bişeyler olsa ama ben buradan nasıl çeviririm, nasıl bu maçı alırım bilemiyorum.
Tavsiye ve önerilerinize, ayrıca sorularınıza acayip ihtiyacım var.
Saygı ve sevgilerimle...
Öncelikle sizi en kalbi duygularımla selamlamak isterim.
Başlıktan anlaşılabileceği üzere bi kız var.
Bi arkadaşımın arkadaşı, 2 sene önce filan bi tanıştık ama çok muhabbet olmadı.
O kadar zamandan sonra benden mesaj attı, uzmanlık alanımla ilgili bişey rica etti.
Bu vesile ile buluştuk filan. Acayip süper aman geçirdik, yedik içtik eğlendik. Ayrılmadan "biz bu kadar az sürede nasıl bu kadar iyi anlaştık" dedi. Ayrıldıktan sonra mesajlaştık filan.
O ilk buluşmamızda onun alanıyla ilgili ve ihtiyacım olan bir tür ders gibi bişey verebileceğini filan söylemişti. Bu buluşmadan sonra bana bu konuyla ilgili kaynaklar kitaplar filan getirdi.
Daha sonraları çok fazla görüşmedik. Yani 3 hafta boyunca toplasan 5-6 kere mesajlaşmışızdır. Bi ara böyle ağırdan alıyor gibi hissedince açıkçası saldım bende çok oralı olmadım.
3 haftanın sonunda konu bu anlatacağa şeye geldi ve hafta sonu buluşalım dedi. Bende olur dedim ve buluştuk yorgun olmasına rağmen bana 2 saat sunum yaptı bu konuyla ilgili epey bir yardımcı oldu yani.
Sonrasında çay kahve muhabbet derken uzun uzun birbirimizle ilgili konuştuk. Yine aşırı güzel vakit geçirdik. Ayrılırken çok güzel vakit geçirdiğini söyledi.
Şimdi gelelim sorulara;
Bu okuduklarınızdan ne anladınız? Yani bu yol nereye gidiyor?
Açıkçası uzun zamandır bu kadar güzel vakit geçirdiğim biri olmamıştı. Yani keşke aramızda bişeyler olsa ama ben buradan nasıl çeviririm, nasıl bu maçı alırım bilemiyorum.
Tavsiye ve önerilerinize, ayrıca sorularınıza acayip ihtiyacım var.
Saygı ve sevgilerimle...
Eski ilişkimin sonlanmış olması sebebiyle yalnız kalmaya çalışıp, kendime döndüğüm bir dönemde hiç beklemediğim bir şekilde benden 11 yaş büyük bir kadınla karşılaştım. Bir gece birlikte olduk. Ben 30'a yakınım o ise 40'larına yakın.
Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun ilgisinin, beni dinlemesinin ne kadar iyi hissettirdiğini fark ettim. Aramızda maddi hiçbir ilişki durumu yok. Beni merak ediyor, benimle konuşmak istiyor ve her konuştuğumuzda da oldukça ilgileniyor. Bir derdim varsa çözmeye çalışıyor vs.
Bir ayrılık sonrası yaşadığım boşluk ve yalnızlık hali sebebiyle, kendime güvenimin de çok düştüğü için mi bu bana çok iyi geliyor yoksa gerçekten buradan bir diyalog, sevgililik ya da farklı bir ilişki biçimi çıkabilir mi diye düşünmeye başladım.
Böyle bir ilişkiniz oldu mu? Olduysa nereye gittiğini merak ediyorum. Kişisel düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim çünkü şu anda kendi duygularıma güvenemiyorum.
Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun ilgisinin, beni dinlemesinin ne kadar iyi hissettirdiğini fark ettim. Aramızda maddi hiçbir ilişki durumu yok. Beni merak ediyor, benimle konuşmak istiyor ve her konuştuğumuzda da oldukça ilgileniyor. Bir derdim varsa çözmeye çalışıyor vs.
Bir ayrılık sonrası yaşadığım boşluk ve yalnızlık hali sebebiyle, kendime güvenimin de çok düştüğü için mi bu bana çok iyi geliyor yoksa gerçekten buradan bir diyalog, sevgililik ya da farklı bir ilişki biçimi çıkabilir mi diye düşünmeye başladım.
Böyle bir ilişkiniz oldu mu? Olduysa nereye gittiğini merak ediyorum. Kişisel düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim çünkü şu anda kendi duygularıma güvenemiyorum.
ya böyle basit şeylerden insan ayırmayı sevmiyorum ama sean connery'yi de tanı be kadın!
biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/
flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi merak ettim.
biriyle konuşuyorum, flört gibi bişey ama daha yeni. rahmetliden bahsettim bugün, tanımadı :/
flörtünüz sean connery'yi tanımasa soğur musunuz? soru da bu olsun. anlaşılan benim zaten soğuyasım varmış da, sizi merak ettim.
tepkiniz ne olurdu?
a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksın
b) izinsiz baktığı için kızarım
c) diğer (açıklayınız)
a) umursamam, saklayacağım bir şey yok baksın
b) izinsiz baktığı için kızarım
c) diğer (açıklayınız)
(11)
Partnerinizin karşı cins ile iletişiminde rahatsız olma sınırınız nedir
kitap arasında kalmış silgi tozu #1450896
Kıskanmak mı demek lazım buna emin değilim.
Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmesinden dahi rahatsız olmayabilir. Ben de herhangi bir şeyden kolay kolay kıllanmayan taraftayım. Sizin düşünceleriniz nedir bu konuda?
Genelde kıskanç olmayan biri olsanız da partnerinizle ilgili şahit oldugunuz bir noktada "öhh" deyip rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bu kimisi için partnerin iş arkadaşıyla lak lak etmesi olabilir. Başkası ise partnerinin tanımadığı insanlarla tatile gitmesinden dahi rahatsız olmayabilir. Ben de herhangi bir şeyden kolay kolay kıllanmayan taraftayım. Sizin düşünceleriniz nedir bu konuda?
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor.
Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
Yakın bir arkadaşımın sürekli şikayet ettiğini fark ettim. Aslında uzun süredir arkadaşız ama son zamanlarda şikayetlerinin benim de içimi şişirmesi sonucu galiba, ne kadar çok şikayet ettiğini fark ettim. Daha öncesinden ilişkimiz şöyleymiş, özellikle onun hayatında bir sürü olumsuz şey olmaya başladıktan sonra: o şikayet ediyor, ben de hep onu teselli ediyorum. Diyaloglarımız bir şekilde benim tesellilerime dönüyor, kendimi teselli ederken buluyorum. Ama ona etkisi oluyor mu farkında değilim de, ben tükendiğimi fark ettim.
Şimdi ben bu arkadaşlar kaçmalı mıyım? Yoksa durumu ona söylemeli ve çözüm üretmesine yardımcı mı olmalıyım? Çünkü hiçbir şey söylemeden çekip gitmek (yavaş yavaş uzaklaşmak)!, dostluk kurallarına aykırı gibi geliyor.
Şimdi ben bu arkadaşlar kaçmalı mıyım? Yoksa durumu ona söylemeli ve çözüm üretmesine yardımcı mı olmalıyım? Çünkü hiçbir şey söylemeden çekip gitmek (yavaş yavaş uzaklaşmak)!, dostluk kurallarına aykırı gibi geliyor.
Bir süredir ailemle birlikte yaşıyorum. Annemin ve babamın iletişiminde sindiremediğim durumlar var. Babamın senelerdir anneme yaptığı psikolojik, fiziksel şiddete, baskıya tanık olmuş bir çocuğum. Büyüdüm, belki bunlar azaldı ama annemin üzerinde etkisi devam ediyor. Baba olarak da bana yaptıklarının etkisi devam ediyor. Genel olarak baktığımız zaman bana direkt yaptıkları bir şey yok, ama annemin o adama hala katlanıyor olmasına (parası, pulu, mesleği var, isterse çeker gider) babamın yaptıklarını bilmesine rağmen anneme mahcup olmamasına dayanamıyorum. Evde kendi kendimi geriyorum.
Uzaklara gitmek bir çözüm olabilir mi? Başka bir yerde yaşasam? Türkiye’de başka bir şehirde, başka bir memlekette?
Belirli bir süre yurtdışında yaşamıştım, o zamanlar çok güzeldi, bir gram özlemedim ailemi. Yine gitsem çözüm olur mu diyorum ama gurbetin getirilerinden de çekiniyorum.
Biliyorum bende bıraktıkları yaralar benimle birlikte gelecek ama en azından güncel gerginliğim azalır belki diye umut etmek istiyorum.
Uzaklara gitmek bir çözüm olabilir mi? Başka bir yerde yaşasam? Türkiye’de başka bir şehirde, başka bir memlekette?
Belirli bir süre yurtdışında yaşamıştım, o zamanlar çok güzeldi, bir gram özlemedim ailemi. Yine gitsem çözüm olur mu diyorum ama gurbetin getirilerinden de çekiniyorum.
Biliyorum bende bıraktıkları yaralar benimle birlikte gelecek ama en azından güncel gerginliğim azalır belki diye umut etmek istiyorum.
bu sizi etkiler miydi? bazen çok güzel yazılar buluyorum ancak paylaşamamak biraz canımı sıkıyor :/
Yeni üye oldum ınstagram'a. Buradaki sürekli bikinili tangalı lüks hayatlar süren kadınlar escort mu oluyorlar? Normal bir işi gücü olan insan o pozlarla nasıl hayatına devam ediyor?
Yüzümün sağ tarafı gayet iyi ama sol tarafı sanki yukardan ve arkadan tutup çekmişler gibi. Daha yukarda ve hafif geride. Moralimi bozuyor bu durum. Arkadan bi tane koysam düzelir mi
....
Biz 3lü takılan bir gruptuk. Birisiyle bazı meselelerden dolayı ilişkiyi bitirdim. Kızgınlığım artık pek kalmadı ama yüzünü görmek istemediğim birisi. Diğer arkadaşın kınasında, düğününde nasıl olacak bilmiyorum. O bayağı yakın arkadaşım. Böyle bir durumu tecrübelemiş olan var mı
bi kız arkadaşım dm'den mesaj attı bende başka bi arkadaşa göndermek için ss aldım. Karşı tarafa bildirim gider mi? Lütfen acil cevaplayın lafı yumuşatarak göndermem gereken birşeydi. Ara bozucu gibi olucam.
çok klasik soru ama olsun.
yüz olarak. yüz güzelliği...
edit: göz önünde olanlardan. yoksa ne güzeller var.
yüz olarak. yüz güzelliği...
edit: göz önünde olanlardan. yoksa ne güzeller var.
(13)
ilişkilerini sosyal medyada yaşayanlardan mısınız,yaşamayanlardan mı?
neoluyokardesimnebutantantana #1450090
story,post falan atar mısınız mesela?
ben de kullandigima ragmen sevgilimin sigara icmesinden son derece rahatsizim cunku ben koku birakmayacak sekilde son derece dikkatli ve az tuketiciyim. sevgilim ise karsidan karsiya gecerken, uyanirken, yatarken emzik gibi agzinda sigarayla gezmesinden cok rahatsizim fakat bu durumu dile getirdigimde onun keyfine mani olma, onu kisitlama gibi bir cabadaymisim hissi yaratacak karsiliklar veriyor. "bi sigaramiz var", "dertliyim bi sey deme sigraya" gibi artik karsilik veremeyecegim cevaplar aliyorum. onceden istesem birakirim modundayken simdi "kolay mi sanki" cevabi aliyorum.
ozetle birakmak istemiyor. bu sorunu yasayip cozebilen oldu mu? nasil yaklasim sergilemeliyim?
ozetle birakmak istemiyor. bu sorunu yasayip cozebilen oldu mu? nasil yaklasim sergilemeliyim?
Selamlar,
Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yavaş yavaş görüşe görüşe devam ediyor. Bazen o bazen ben yazıyoruz. Geçen salı görüştük, bana göre müthiş bir gün geçirdik ve dün akşam yani Perşembe akşama kadar hiçbir şey yazmadı, aramadı sormadı ve attığı mesaj da bulduğu bir video ile ilgiliydi.
Duygusal bir kişi olsam da bir yandan rasyonelim. Kişinin karakteri ile ilgili olabilir derdim ama herkes için doğal olan birşey varsa bir kişi hoşumuza gidiyorsa konuşmak ve görüşmek isteriz diye düşünüyorum. Bu konuda duyuru erkeklerinin fikrini almak isterim. Netekim ben bir kadın olarak arıyor soruyorum beğendiğim kişiyi ve tabi ki benzer ilgiyi bekliyorum. Kendisine sormak istiyorum ama darlamak da istemiyorum.
Teşekkürler.
Birkaç haftadır biriyle görüşüyorum, daha herşey tabi ki çok yeni, birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Bu kişi ile daha ilk tanıştığımda kendisini beğenmiştim ama o bir daha birşey yazmamıştı. Haftalar sonra ben birşeyler yazdım, biraz mesajlastik, ilerleyen günlerde görüştük, sonrası da yavaş yavaş görüşe görüşe devam ediyor. Bazen o bazen ben yazıyoruz. Geçen salı görüştük, bana göre müthiş bir gün geçirdik ve dün akşam yani Perşembe akşama kadar hiçbir şey yazmadı, aramadı sormadı ve attığı mesaj da bulduğu bir video ile ilgiliydi.
Duygusal bir kişi olsam da bir yandan rasyonelim. Kişinin karakteri ile ilgili olabilir derdim ama herkes için doğal olan birşey varsa bir kişi hoşumuza gidiyorsa konuşmak ve görüşmek isteriz diye düşünüyorum. Bu konuda duyuru erkeklerinin fikrini almak isterim. Netekim ben bir kadın olarak arıyor soruyorum beğendiğim kişiyi ve tabi ki benzer ilgiyi bekliyorum. Kendisine sormak istiyorum ama darlamak da istemiyorum.
Teşekkürler.
Selam, ciddi soruyorum :)
Yaşadığımız şu ortamda, işi olmayanların iş bulma stresi yaşadığı, işi olanların işle ilgili sıkıntılar yaşadığı veyahut hiçbir şey olmasa da gündemden dolayı geleceğe stresle ve umutsuzlukla bakan insanlardansanız, rahatlamak için ne yapıyorsunuz?
Arthur Schopenhauer'un hayata dair olumsuz düşünceleri çok mantıklı gelmeye başladı.
Film izleyesim gelmiyor, müzik dinliyorum yeterli olmuyor, günübirlik ilişkiler boş geliyor.
Ne önerirsiniz?
Teşekkürler.
Yaşadığımız şu ortamda, işi olmayanların iş bulma stresi yaşadığı, işi olanların işle ilgili sıkıntılar yaşadığı veyahut hiçbir şey olmasa da gündemden dolayı geleceğe stresle ve umutsuzlukla bakan insanlardansanız, rahatlamak için ne yapıyorsunuz?
Arthur Schopenhauer'un hayata dair olumsuz düşünceleri çok mantıklı gelmeye başladı.
Film izleyesim gelmiyor, müzik dinliyorum yeterli olmuyor, günübirlik ilişkiler boş geliyor.
Ne önerirsiniz?
Teşekkürler.
11 ay işsizlikten sonra sonunda bir işe girdim. bi' hayırlı olsun alırım :)
iş arayan herkesin biran önce iş bulmasını dilerim.
iş arayan herkesin biran önce iş bulmasını dilerim.
aktif kullanıcı olmayan gizli hesaba istek nasıl gelir?
ben mesela akışa bakınca etkileşimi yüksek sayfaları görüyorum, hesabı gizli olanları öneren bir kısım yok. düzenli like atıp yorum yapan biri olsa denk gelinebilir ama öyle değil durum.
eskiden tanıdıklar dışında hiç gelmezdi, şimdi ne oldu da yarı ölü hesabım kıymete bindi anlamadım. birkaç aydır her gün mutlaka geliyor. algoritmaya çok hakim değilim, bilmediğim bir özellik mi geldi güncellemeyle falan? niye ki?
ben mesela akışa bakınca etkileşimi yüksek sayfaları görüyorum, hesabı gizli olanları öneren bir kısım yok. düzenli like atıp yorum yapan biri olsa denk gelinebilir ama öyle değil durum.
eskiden tanıdıklar dışında hiç gelmezdi, şimdi ne oldu da yarı ölü hesabım kıymete bindi anlamadım. birkaç aydır her gün mutlaka geliyor. algoritmaya çok hakim değilim, bilmediğim bir özellik mi geldi güncellemeyle falan? niye ki?
Birini, birgün onun da seni seveceğini umarak sevmek gerçek sevgiye girer mi?
Çiçek almak istemiyorum, özel bir durumu var.
Çiçek etkisi yapan başka bir şey var mıdır?
Çiçek etkisi yapan başka bir şey var mıdır?
Motivasyonunuzu sorgulamiyorum. Sb.
tepkiniz ne olurdu?
Merak ettim ve iki gün önce bu uygulamayı yükledim.
Tipim iyi ya da yakışıklı da değil ama +99 beğeni almışım ama üyeliğim gold veya plus olmadığı için kim beğenmiş göremiyorum, sadece profil resimleri ayırt edici ve benim de önüme düşmüşse sağa atarak eşleştiğimi anlıyorum. Galiba bazı uygulamalar bilerek böyle yapıyormuş ki gold üyelik vs alalım. Tinder da aslında öyle mi yapıyor?
Not: Aradığım kadın değil, ben de kadın değilim.
Tipim iyi ya da yakışıklı da değil ama +99 beğeni almışım ama üyeliğim gold veya plus olmadığı için kim beğenmiş göremiyorum, sadece profil resimleri ayırt edici ve benim de önüme düşmüşse sağa atarak eşleştiğimi anlıyorum. Galiba bazı uygulamalar bilerek böyle yapıyormuş ki gold üyelik vs alalım. Tinder da aslında öyle mi yapıyor?
Not: Aradığım kadın değil, ben de kadın değilim.
Selamlar. Özellikle kızlara soruyorum.
Henüz birkaç aydır çalıştığınız iş yerinizde patronunuzla ya da müdürünüzle ve birkaç iş arkadaşınızla aynı odada çalışıyor olsanız ve dışardan iş yerinize gelen birisi sizi akşam yemeğine davet etse ya da cep telefonunuzu istese kabul eder miydiniz? Yoksa patron/müdür ve iş arkadaşlarının yanında kıza bak hemen kabul etti demesinler diye daha çekingen mi davranırdınız? Karşı taraf hakkında olumsuz düşünce yaratır mı karşı tarafın ulu orta yürümesi?
Henüz birkaç aydır çalıştığınız iş yerinizde patronunuzla ya da müdürünüzle ve birkaç iş arkadaşınızla aynı odada çalışıyor olsanız ve dışardan iş yerinize gelen birisi sizi akşam yemeğine davet etse ya da cep telefonunuzu istese kabul eder miydiniz? Yoksa patron/müdür ve iş arkadaşlarının yanında kıza bak hemen kabul etti demesinler diye daha çekingen mi davranırdınız? Karşı taraf hakkında olumsuz düşünce yaratır mı karşı tarafın ulu orta yürümesi?
Merhaba herkese,
Bunu her yaşadığımda inanılmaz derecede karalara bağlıyorum. Yemekten kesilme, stres, işlere konsantre olamama. Ömrüm boyunca oradan oraya tayinimiz çıkıp durdu. Her alıştığım yerde en güzel anında koparıldım oradan. Nice dostluklar edindim ama hepsi farklı şehirlerde kaldı. Son 13 yıldır demir attık bi şehire. Güzel dostluklar edindim ve dostluklara inanılmaz önem veririm. Canımı, paramı her şeyimi verecek kadar. Kimseyi yarı yolda bırakmadım desem yanlış olmaz. Lakin kiminle dostluk kursam adamın ya tayini çıkıyor, ya başka şehire taşınıyor. Bıktım, inanılmaz derecede bıktım. Kendimi çok çok fazla yalnız hissetmeye başlıyorum. Bir daha arkadaşlık ilişkisi kurmasam mı acaba diyorum. Zira o da bir sebeple uzaklaşacak. Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu? Bi kere yahu, bi kere de kalın şu şehirde gitmesin tanıdıklarım. Yaşım küçük filan da değil, 35 yaşındayım. Ve bu durum yaşandığında hemen diğer arkadaşlarıma sarılıyorum, arayıp soruyorum. Akrabalarımın yanına giderim en kötü diyorum. Sanırım yalnızlık korkusu. Evlenmek gibi bir fikrimin de olmadığı için arkadaşlıklar daha önemli geliyor bana. Gündelik yaşantımda aşırı duygusal, minnoş bir tip de değilim. Hayata duruşum sert bile sayılabilir. Peki neden dostlar gidince böyle perişan oluyorum. Herkes benim gibi mi, bu durum normal mi, yoksa bende mi bi anormallik var. Neredeyse bir daha biriyle arkadaş olmayacağıma ant içicem. Nedir benim bu durumum?
özellikle +30'lar yaşlarını belirtirseler sevinirim.
Konu hakkında özelden destek vermek isteyen, konuşmak isteyen olursa yazabilirler.
Bunu her yaşadığımda inanılmaz derecede karalara bağlıyorum. Yemekten kesilme, stres, işlere konsantre olamama. Ömrüm boyunca oradan oraya tayinimiz çıkıp durdu. Her alıştığım yerde en güzel anında koparıldım oradan. Nice dostluklar edindim ama hepsi farklı şehirlerde kaldı. Son 13 yıldır demir attık bi şehire. Güzel dostluklar edindim ve dostluklara inanılmaz önem veririm. Canımı, paramı her şeyimi verecek kadar. Kimseyi yarı yolda bırakmadım desem yanlış olmaz. Lakin kiminle dostluk kursam adamın ya tayini çıkıyor, ya başka şehire taşınıyor. Bıktım, inanılmaz derecede bıktım. Kendimi çok çok fazla yalnız hissetmeye başlıyorum. Bir daha arkadaşlık ilişkisi kurmasam mı acaba diyorum. Zira o da bir sebeple uzaklaşacak. Yakın dostumun tayini çıktı yine ve ben şu an dağıldım. Resmen yemek yiyemiyorum, iş yapamıyorum, fazlasıyla stresliyim. Bu anormal bi durum mu? Bi kere yahu, bi kere de kalın şu şehirde gitmesin tanıdıklarım. Yaşım küçük filan da değil, 35 yaşındayım. Ve bu durum yaşandığında hemen diğer arkadaşlarıma sarılıyorum, arayıp soruyorum. Akrabalarımın yanına giderim en kötü diyorum. Sanırım yalnızlık korkusu. Evlenmek gibi bir fikrimin de olmadığı için arkadaşlıklar daha önemli geliyor bana. Gündelik yaşantımda aşırı duygusal, minnoş bir tip de değilim. Hayata duruşum sert bile sayılabilir. Peki neden dostlar gidince böyle perişan oluyorum. Herkes benim gibi mi, bu durum normal mi, yoksa bende mi bi anormallik var. Neredeyse bir daha biriyle arkadaş olmayacağıma ant içicem. Nedir benim bu durumum?
özellikle +30'lar yaşlarını belirtirseler sevinirim.
Konu hakkında özelden destek vermek isteyen, konuşmak isteyen olursa yazabilirler.
duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da hep bildiğimi düşündüğüm halde, yolda yürümeye başlayınca bozguna uğruyorum.
misal, yeni mezunken bulduğım işim. şantiyede saha mühendisiyim. zar zor kovalaya kovalaya yüzlerce cv görüşme derken işe girdim, dört ay sonunda olmadı, istifa. bir hafta sonra başka bir iş. modelleme. keyifsizlik, elimi yüzüme bulaştırıyporum şu esnada. işe başlarken inanılmaz hevesli ve öğrenmeye açığım. her şeyin bilgisine sahip olmaya çalışıp hiç bişey yapamamakla yüzleşiyorum. gönül meselelerinde, hepten beceriksizim onca eğreti ilişki. sıkışıp kaldım
misal, yeni mezunken bulduğım işim. şantiyede saha mühendisiyim. zar zor kovalaya kovalaya yüzlerce cv görüşme derken işe girdim, dört ay sonunda olmadı, istifa. bir hafta sonra başka bir iş. modelleme. keyifsizlik, elimi yüzüme bulaştırıyporum şu esnada. işe başlarken inanılmaz hevesli ve öğrenmeye açığım. her şeyin bilgisine sahip olmaya çalışıp hiç bişey yapamamakla yüzleşiyorum. gönül meselelerinde, hepten beceriksizim onca eğreti ilişki. sıkışıp kaldım
Merhaba
Kayınvalidem köyünde. Bu ay sonu dönmek istiyor. Eşim de gidip biz alalım, biraz da hava değişimi olur dedi. Ama karar veremiyorum.
Çünkü;
Kayınvalidem yüzünden geçtiğimiz yıllarda boşanmanın noktasına gelmiştik. Bir daha onun için hiçbir şey yapmam demiştim. Hem vicdan yapıyorum hem de çocuk için de birkaç günlük köy tatili iyi gelir, eşim de çok çabalıyor artık. Çabasına da bir karşılık olur diye düşünüyorum ama gidip, yine aynı stresi yaşamak geriyor. Aklını başına da almış olabilir kayınvalidem ama ya beni yine gerer diye düşüncelerdeyim. Bir de dönüş yolu 14 saat aynı arabada nasıl olur bilmiyorum.
Ne yapsam acaba?
Kayınvalidem köyünde. Bu ay sonu dönmek istiyor. Eşim de gidip biz alalım, biraz da hava değişimi olur dedi. Ama karar veremiyorum.
Çünkü;
Kayınvalidem yüzünden geçtiğimiz yıllarda boşanmanın noktasına gelmiştik. Bir daha onun için hiçbir şey yapmam demiştim. Hem vicdan yapıyorum hem de çocuk için de birkaç günlük köy tatili iyi gelir, eşim de çok çabalıyor artık. Çabasına da bir karşılık olur diye düşünüyorum ama gidip, yine aynı stresi yaşamak geriyor. Aklını başına da almış olabilir kayınvalidem ama ya beni yine gerer diye düşüncelerdeyim. Bir de dönüş yolu 14 saat aynı arabada nasıl olur bilmiyorum.
Ne yapsam acaba?
arkadaş edinmek zor değil ama dost edinmek zor gibi geliyor bana.dost olarak nitelendirebileceğim 1 kişi var galiba.
(20)
Siz olsanız ne tepki verirdiniz ( Kardeşimin kaynanası ile tartışmam)
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1448188
Merhaba arkadaşlar,
Yaz tatili başladığından beri kardeşlerimden birinin 2 çocuğuna da biz bakıyoruz. Yeğenlerimden birisi 1, diğeri 9 yaşında. Çocuklara kardeşimin kaynanası bakıyordu ama yaz tatili başlayınca o memleketine gitti. Kardeşimler, çocukları bize getirdi,sabah getirip akşam alıyorlardı. Sonra kardeşimler bu süreçte yeni ev aldılar ve oraya taşınacaklardı. Evin bir sürü tadilatı olduğu için eşyaları yeni eve götürdüler, ev taşınılacak durumda olmadığı için onlar da geldi, 1-2 aydır bizde duruyorlardı. Annem babam hizmetçileri oldu resmen.
Her neyse evin işleri az kaldı, taşınma noktasına gelindi diye kardeşimler gittiler, kaynanasını da getirdiler. Ulan evinizin bütün işleri bitsin, sonra onu da getirin de hepten evinize gitsenize. Yok! O da 1 haftadır bizde kalıyor. Ama esas sorun burada başlıyor. Kadın 60 yaşında ama hiç yaşının insanı değil. Küçük çocuk gibi hep bir ilgi bekliyor.
Sanki ev sahibi biz değil de oymuş gibi davranıyor. Televizyonu kimseye vermiyor. O başka yerdeyken bir kanal değiştirsen afra tafrasından geçilmiyor. Sonra bu televizyon izlerken kimse konuşmayacakmış, anlamıyormuş bu. Sıkıysa bir kelime et. Ulan anasını satayım evrenin sırrını mı dinliyorsun ne yapıyorsun? Kumanda mutlaka elinde olacak sonra.
Virüs var diye herkese virüslü muamelesi yapıyor. Elinizi yıkayın, maskenizi takın. Bunu kendini düşünerek söylüyor. Sonra sürekli hanımefendiyi besleyeceksin. Kendi ağzıyla istiyor. "Bugün şunu pişir bunu pişir". Ulan biz bu zamana kadar bir sürü misafir ağırladık yatılı, hiçbirinden de böyle bir istek duymadık. El alemin hizmetçisi olduk resmen.
Her neyse esas olaya geleceğim. Kaynana geldiğinden beri çocuğa çoğunlukla o bakıyor. Yemek yedirirken de anne babasının aksine çocuğa telefonda çizgi film açıyor. Az önce çocuk yemek yerken de çizgi film bitti ve çocuk ağlamaya başladı. Kaynana da çocuk ağlıyor diye yine sinirlendi, bir yemek yedirmiyormuş. Sonra büyük olan yeğenim de anne babasının yemek yerken çizgi film açmadığını söyledi. O öyle söylediği için daha da sinirlendi.
Sonra benden çocuğun suluğunu istedi, ben de nerede olduğunu görmediğim için biraz geç gördüm, bana o yüzden " Hadi inatçı, bir şeyi getiremiyorsun inatçı, orada gözünün önünde duranı görmüyorsun" dedi, arkasından da diğer yeğenimden istedi. Ben de sinirlendim "Napıyım pervane mi takayım?" dedim öylesine. Ondan sonra olay çıkardı. Kendi söylediği hata olmuyor, ben kendimi savununca hata oluyor. Beni terbiyesizlikle suçluyor, hiç beklemezmiş benden. Annem olay büyümesin diye benim yerime özür diliyor. Öleceğimi bilsem yine dilemem özür falan. Misafirse misafirliğini bilsin.
Kadına çatmamak için odama geçtim. Zaten kadına sinir oluyorum iyice tepemi attırdı. Bakalım birazdan kardeşimler işten gelince ne olacak? Her neyse arkadaşlar biraz uzun oldu kusura bakmayın. Siz olsanız ne tepki verirdiniz? Teşekkür ederim.
Yaz tatili başladığından beri kardeşlerimden birinin 2 çocuğuna da biz bakıyoruz. Yeğenlerimden birisi 1, diğeri 9 yaşında. Çocuklara kardeşimin kaynanası bakıyordu ama yaz tatili başlayınca o memleketine gitti. Kardeşimler, çocukları bize getirdi,sabah getirip akşam alıyorlardı. Sonra kardeşimler bu süreçte yeni ev aldılar ve oraya taşınacaklardı. Evin bir sürü tadilatı olduğu için eşyaları yeni eve götürdüler, ev taşınılacak durumda olmadığı için onlar da geldi, 1-2 aydır bizde duruyorlardı. Annem babam hizmetçileri oldu resmen.
Her neyse evin işleri az kaldı, taşınma noktasına gelindi diye kardeşimler gittiler, kaynanasını da getirdiler. Ulan evinizin bütün işleri bitsin, sonra onu da getirin de hepten evinize gitsenize. Yok! O da 1 haftadır bizde kalıyor. Ama esas sorun burada başlıyor. Kadın 60 yaşında ama hiç yaşının insanı değil. Küçük çocuk gibi hep bir ilgi bekliyor.
Sanki ev sahibi biz değil de oymuş gibi davranıyor. Televizyonu kimseye vermiyor. O başka yerdeyken bir kanal değiştirsen afra tafrasından geçilmiyor. Sonra bu televizyon izlerken kimse konuşmayacakmış, anlamıyormuş bu. Sıkıysa bir kelime et. Ulan anasını satayım evrenin sırrını mı dinliyorsun ne yapıyorsun? Kumanda mutlaka elinde olacak sonra.
Virüs var diye herkese virüslü muamelesi yapıyor. Elinizi yıkayın, maskenizi takın. Bunu kendini düşünerek söylüyor. Sonra sürekli hanımefendiyi besleyeceksin. Kendi ağzıyla istiyor. "Bugün şunu pişir bunu pişir". Ulan biz bu zamana kadar bir sürü misafir ağırladık yatılı, hiçbirinden de böyle bir istek duymadık. El alemin hizmetçisi olduk resmen.
Her neyse esas olaya geleceğim. Kaynana geldiğinden beri çocuğa çoğunlukla o bakıyor. Yemek yedirirken de anne babasının aksine çocuğa telefonda çizgi film açıyor. Az önce çocuk yemek yerken de çizgi film bitti ve çocuk ağlamaya başladı. Kaynana da çocuk ağlıyor diye yine sinirlendi, bir yemek yedirmiyormuş. Sonra büyük olan yeğenim de anne babasının yemek yerken çizgi film açmadığını söyledi. O öyle söylediği için daha da sinirlendi.
Sonra benden çocuğun suluğunu istedi, ben de nerede olduğunu görmediğim için biraz geç gördüm, bana o yüzden " Hadi inatçı, bir şeyi getiremiyorsun inatçı, orada gözünün önünde duranı görmüyorsun" dedi, arkasından da diğer yeğenimden istedi. Ben de sinirlendim "Napıyım pervane mi takayım?" dedim öylesine. Ondan sonra olay çıkardı. Kendi söylediği hata olmuyor, ben kendimi savununca hata oluyor. Beni terbiyesizlikle suçluyor, hiç beklemezmiş benden. Annem olay büyümesin diye benim yerime özür diliyor. Öleceğimi bilsem yine dilemem özür falan. Misafirse misafirliğini bilsin.
Kadına çatmamak için odama geçtim. Zaten kadına sinir oluyorum iyice tepemi attırdı. Bakalım birazdan kardeşimler işten gelince ne olacak? Her neyse arkadaşlar biraz uzun oldu kusura bakmayın. Siz olsanız ne tepki verirdiniz? Teşekkür ederim.
Son an neydi, tamam artık yeter kesin olarak bitti dediğiniz an nasıldı?
Tek seferde mi oldu, yoksa defalarca düşünüp bardağın taşmasını mı beklediniz?
Konu neydi, sevgisizlik? Saygısızlık? Umursanmamak?
Tek seferde mi oldu, yoksa defalarca düşünüp bardağın taşmasını mı beklediniz?
Konu neydi, sevgisizlik? Saygısızlık? Umursanmamak?
Yaşadığımız şehirde sözü, kına gecesi oldu katıldım. Bugün de nikah olacak, ona da katılıcam. Haftaya düğün olacak fakat o farklı bir şehirde. Gitmezsem ayıp olur mu sizce:/
Yaşayan var mı bunu?
Şimdi ben dün ameliyat oldum dikiş fln var yani. Anneme gelme dedim sen işinle ilgilen tamam dedi hiç alınmadım ben böyle istedim hem. Böyle birilerine muhtaç olmayı pek sevmem. İşte dün tek başıma ankarada ameliyatımi oldum fln, sonra kalacak yerime geçtim. Yaklaşık bir gündür de sessizlik ve sükunetle kendi bakımımı yapıyorum.
Yarın erkek kardeşim arkadaşının düğününden dönecek ankaraya, ona da pztsi sen dönünce ameliyat olacağım dedim yoksa benim için düğüne gitmeyecekti.
Neyse.
Şimdi öbür pazar günü benim doğumgünüm. Aracımla ankaradan döneceğim. 10 saat fln yol var. Akşam üzeri yaşadığım şehirde olrum bu arada annem yol üzerinde ve yaşadığım şehre 2 saat.
Annem bugün mesaj atmış kız kardeşimin evine gidecekmiş tam cumartesi günü, 17 sinde. Hayır insan bir merak eder benim çocuğum ameliyat olmuş der, tek başına neler yaptı der, pazar günü benim kızımın doğumgünü der. Göreyim 1-2 gün geç gideyim der. Ama yok. Hayatında varsa yoksa bir kız kardeşim. Hayır ciddi bir doğumgünü fln beklemiyorum. Tek istediğim şey beni düşünmesi ve değer vermesi.
Annenin herşeyiyle ben ilgilenirim bu arada. Vitaminleri, sabahları kara üzüm ekstreleri, çörek otu yağları, keçi boynuzu özleri, tahinleri pekmezleri balları, sporu, ingilizce uygulamalar kurarım telefonuna fln. İlgilenirim yani baya. En doğalından ona da alırım evine taşırım fln. Ceviz ve fındık çiğnemeyi sevmiyor diye mermer dövecek fln aldım. Sağlığına ben olmazsam dikkat eden yok.
Hayır yani kız kardeşim ailenin problem manyağı. Sürekli abuk sabuk kişilerle sevgili olur, sonra depresyona fln girer.
Ben gözümden birşey mi kaçırıyorum, sizce bu bana reva mı. Ve bulunduğum şehirde pek arkadaşım yok son 1 yılda 6-7 arkadaşım birden tayin istedi yeter bu kadar doğuda dedi gitti, ben de pek yeni kimse ile arkadaş olmadım. annem bunu biliyor, muhtemelen doğumgünümü tamamen tek geçireceğim.
Ya bir anne bir çocuğunu bu kadar mı merak etmez ya, ameliyat olup döneceğim üstelik, uzun yoldan. Gerçekten aklım almıyor.
3 çocuğu var ben hayatında ilk 5 e bile girmiyorum sanırım. Gerçekten çok üzgünüm. Bugun ağladım. Ve dikişlerim o bölgede idi. Beni bu halde üzdü ağlattı. Sonra da konuyu değiştirmeye çalışıyor.
Ben de seninle arama artık mesafe koyacağım dedim. Çok üzdü beni. Beni birazcık teselli eder misiniz.
Şimdi ben dün ameliyat oldum dikiş fln var yani. Anneme gelme dedim sen işinle ilgilen tamam dedi hiç alınmadım ben böyle istedim hem. Böyle birilerine muhtaç olmayı pek sevmem. İşte dün tek başıma ankarada ameliyatımi oldum fln, sonra kalacak yerime geçtim. Yaklaşık bir gündür de sessizlik ve sükunetle kendi bakımımı yapıyorum.
Yarın erkek kardeşim arkadaşının düğününden dönecek ankaraya, ona da pztsi sen dönünce ameliyat olacağım dedim yoksa benim için düğüne gitmeyecekti.
Neyse.
Şimdi öbür pazar günü benim doğumgünüm. Aracımla ankaradan döneceğim. 10 saat fln yol var. Akşam üzeri yaşadığım şehirde olrum bu arada annem yol üzerinde ve yaşadığım şehre 2 saat.
Annem bugün mesaj atmış kız kardeşimin evine gidecekmiş tam cumartesi günü, 17 sinde. Hayır insan bir merak eder benim çocuğum ameliyat olmuş der, tek başına neler yaptı der, pazar günü benim kızımın doğumgünü der. Göreyim 1-2 gün geç gideyim der. Ama yok. Hayatında varsa yoksa bir kız kardeşim. Hayır ciddi bir doğumgünü fln beklemiyorum. Tek istediğim şey beni düşünmesi ve değer vermesi.
Annenin herşeyiyle ben ilgilenirim bu arada. Vitaminleri, sabahları kara üzüm ekstreleri, çörek otu yağları, keçi boynuzu özleri, tahinleri pekmezleri balları, sporu, ingilizce uygulamalar kurarım telefonuna fln. İlgilenirim yani baya. En doğalından ona da alırım evine taşırım fln. Ceviz ve fındık çiğnemeyi sevmiyor diye mermer dövecek fln aldım. Sağlığına ben olmazsam dikkat eden yok.
Hayır yani kız kardeşim ailenin problem manyağı. Sürekli abuk sabuk kişilerle sevgili olur, sonra depresyona fln girer.
Ben gözümden birşey mi kaçırıyorum, sizce bu bana reva mı. Ve bulunduğum şehirde pek arkadaşım yok son 1 yılda 6-7 arkadaşım birden tayin istedi yeter bu kadar doğuda dedi gitti, ben de pek yeni kimse ile arkadaş olmadım. annem bunu biliyor, muhtemelen doğumgünümü tamamen tek geçireceğim.
Ya bir anne bir çocuğunu bu kadar mı merak etmez ya, ameliyat olup döneceğim üstelik, uzun yoldan. Gerçekten aklım almıyor.
3 çocuğu var ben hayatında ilk 5 e bile girmiyorum sanırım. Gerçekten çok üzgünüm. Bugun ağladım. Ve dikişlerim o bölgede idi. Beni bu halde üzdü ağlattı. Sonra da konuyu değiştirmeye çalışıyor.
Ben de seninle arama artık mesafe koyacağım dedim. Çok üzdü beni. Beni birazcık teselli eder misiniz.