Merhabalar
Daha önce buna benzer bir soru sormuştum ve cevaplar beni tatmin etmemişti.
26 yaşında evli, düzgün işi gücü olan, maddi sıkıntıları yaşamayan birisiyim. Herhangi bir inancım yok. Çevremdeki insanlarla aram hep iyi olmuştur hep sevilen biri oldum. Kendi çapımda başarılarımda var. Klarnet çalmak, resim yapmak, bisiklete binmek, bitkilerle uğraşmak, çeşitli hayvanlar(tarantula muhabbet kuşu hamster vb) beslemek gibi çeşitli hobilerim var. Ama düzenli bir şekilde "neden ne için yaşıyoruz" boşluğuna düşüyorum. Bu konuda yalnız mıyım? Etrafımdaki insanlarla bu tarz konuşmalar açınca gülüp geçiyorlar saçmalıyorsun diyorlar. Bu zor sorunun cevabını bilen var mı veya kendine has amaçlarınız neler? Tabi öbür dünyaya inanıyorsanız bu hayat amaç değil sadece bir araçtır sizler için ama benim için öyle değil.
Daha önce buna benzer bir soru sormuştum ve cevaplar beni tatmin etmemişti.
26 yaşında evli, düzgün işi gücü olan, maddi sıkıntıları yaşamayan birisiyim. Herhangi bir inancım yok. Çevremdeki insanlarla aram hep iyi olmuştur hep sevilen biri oldum. Kendi çapımda başarılarımda var. Klarnet çalmak, resim yapmak, bisiklete binmek, bitkilerle uğraşmak, çeşitli hayvanlar(tarantula muhabbet kuşu hamster vb) beslemek gibi çeşitli hobilerim var. Ama düzenli bir şekilde "neden ne için yaşıyoruz" boşluğuna düşüyorum. Bu konuda yalnız mıyım? Etrafımdaki insanlarla bu tarz konuşmalar açınca gülüp geçiyorlar saçmalıyorsun diyorlar. Bu zor sorunun cevabını bilen var mı veya kendine has amaçlarınız neler? Tabi öbür dünyaya inanıyorsanız bu hayat amaç değil sadece bir araçtır sizler için ama benim için öyle değil.
Arkadaşlar şahısla karısı devamlı tartışıyorlar iyi bi evlilikleri yok adam devamlı dertlerini karısına anlatıyor yine bi gün çok üzgünken adam karısına açılıyor.Kadın da benim enerjimi de alıyorsun buna ne hakkın var iyi ol diyor.Adam da şok oluyor tabi diyor ki artık ısınamıyorum ona biz neden evliyiz ki kötü günde birlikte olmayacaksak.Sizin düşünceniz ne bu konuda
Eski sevgilim (o kadın, ben erkek) yaklaşık 7 senedir her 6 ayda bir yokluyordu beni, mesaj atarak.
Ben hic cevap yazmıyordum. Biliyorum yani tünelin sonu bombok yere çıkıyor. En sonunda artık yurt dışında olduğumu söyledim belki bırakır diye.
Hala mesaj atmaya devam etti, pişman olduğunu söyleyip "iyi birini bulunca birakmamaliymis onu anladım, gençtim, cahildim, artik öyle değilim" gibi şeyler dedi. ne zaman geri yurt dışından döneceğimi falan sordu. Ben de öyle bir düşüncemin olmadığını, bulunduğum yerde çok mutlu olduğumu, kendimi çoğu konuda geliştirdiğimi falan anlattım işte, yurt dışının bana getirdiği tecrübeleri vs.
En son işte böyle güzel güzel iki gün önce konuşmuştuk.
Bugün uzuuuuun bir mesaj atmış. "Senin gö*ün kalkmış bu mesaji onun için atıyorum" diye basliyor mesaj. Işte aslında ilişkiyi ben değil asıl o bitirmiş, pişman değilmiş, aslinda beni hiç sevmemiş, sadece erkek arkadaşım olsun diye benle çıkmış, ben aslında çok kötü bir erkek arkadasiymisim. Benden sonrakilerle çok daha güzel ilişkileri olmuş. vs "kaç yaşına gelmişsin bir baltaya sap olamamissin, yurt dışına çıkmayı bir marifet sanıyorsun" falan diyor bana çıldıracam ya haha. Ki birkac gün önce anlattığına göre yerinde sayan o.
Baltaya sap olmak da galiba ona göre, evlenip barklanip çocuk yapmak :D
Şimdi ben bu son attığı mesaja gülüp geçiyorum çünkü bir önceki söyledikleriyle çelişiyor.
Ama bu mesajı bana zarar vermek için attığını da biliyorum. Yani amacı beni moralman, özgüven olarak dağıtmak. Ki birkaç sene önceki ben bu mesajın altından kalkamazdi sanırım.
Neyse mesajı attıktan sonra da engellemiş beni.
Önümüzde 3 seçenek var:
1) Şimdi ben istesem başka numarayla kendisine ulaşıp onun gururunu incitecek şeyler söyleyebilirim uzun uzun..., sırf altta kalmayıp dişe diş karşılık vermek için. Öyle bir şey yaparsam biliyorum dağılır, bir daha toparlayamaz. Kudurtucu olur.
2) kendisine yine ulaşmaya çalışıp "mesajını aldım, peki :)" diyip kısa ama kudurtucu bir mesaj atmak.
3) her şeyi olduğu gibi bırakmak, hiç cevap yazmamak ve yola devam etmek.
Ben 3 numarayı seçtim ama sizin de fikrinizi almak isterim. Her ihtimalde çok eğlenceli olacak bana göre, zira egomu zaten arşa çıkardı kendisi. Yani haklı,benim gerçekten g*t*m kalktı ama sayesinde.
Ben hic cevap yazmıyordum. Biliyorum yani tünelin sonu bombok yere çıkıyor. En sonunda artık yurt dışında olduğumu söyledim belki bırakır diye.
Hala mesaj atmaya devam etti, pişman olduğunu söyleyip "iyi birini bulunca birakmamaliymis onu anladım, gençtim, cahildim, artik öyle değilim" gibi şeyler dedi. ne zaman geri yurt dışından döneceğimi falan sordu. Ben de öyle bir düşüncemin olmadığını, bulunduğum yerde çok mutlu olduğumu, kendimi çoğu konuda geliştirdiğimi falan anlattım işte, yurt dışının bana getirdiği tecrübeleri vs.
En son işte böyle güzel güzel iki gün önce konuşmuştuk.
Bugün uzuuuuun bir mesaj atmış. "Senin gö*ün kalkmış bu mesaji onun için atıyorum" diye basliyor mesaj. Işte aslında ilişkiyi ben değil asıl o bitirmiş, pişman değilmiş, aslinda beni hiç sevmemiş, sadece erkek arkadaşım olsun diye benle çıkmış, ben aslında çok kötü bir erkek arkadasiymisim. Benden sonrakilerle çok daha güzel ilişkileri olmuş. vs "kaç yaşına gelmişsin bir baltaya sap olamamissin, yurt dışına çıkmayı bir marifet sanıyorsun" falan diyor bana çıldıracam ya haha. Ki birkac gün önce anlattığına göre yerinde sayan o.
Baltaya sap olmak da galiba ona göre, evlenip barklanip çocuk yapmak :D
Şimdi ben bu son attığı mesaja gülüp geçiyorum çünkü bir önceki söyledikleriyle çelişiyor.
Ama bu mesajı bana zarar vermek için attığını da biliyorum. Yani amacı beni moralman, özgüven olarak dağıtmak. Ki birkaç sene önceki ben bu mesajın altından kalkamazdi sanırım.
Neyse mesajı attıktan sonra da engellemiş beni.
Önümüzde 3 seçenek var:
1) Şimdi ben istesem başka numarayla kendisine ulaşıp onun gururunu incitecek şeyler söyleyebilirim uzun uzun..., sırf altta kalmayıp dişe diş karşılık vermek için. Öyle bir şey yaparsam biliyorum dağılır, bir daha toparlayamaz. Kudurtucu olur.
2) kendisine yine ulaşmaya çalışıp "mesajını aldım, peki :)" diyip kısa ama kudurtucu bir mesaj atmak.
3) her şeyi olduğu gibi bırakmak, hiç cevap yazmamak ve yola devam etmek.
Ben 3 numarayı seçtim ama sizin de fikrinizi almak isterim. Her ihtimalde çok eğlenceli olacak bana göre, zira egomu zaten arşa çıkardı kendisi. Yani haklı,benim gerçekten g*t*m kalktı ama sayesinde.
2-3 ay önce kullanırken aldığım like'ın 3-4 katını almışım. premium üyelik ücreti de katlanarak artmış aynı şekilde. kullanan sayısı son zamanlarda bu kadar arttı mı yoksa premium'a yönlendirme vb. mi var?
Şimdi benim bir kuzenim var (kadın). Yaklaşık 5 ay önce biriyle tanıştı dating app’ten. Adam boşanmış çocuğu var. Haftasonları alıyor çocuğu ama ailesiyle yaşıyor. Kuzenimle başlarda çok samimilerdi. Adam evlilik konusunu falan birkaç kere açıp niyetini belli etmiş.
Kuzenimin evinde görüşülüyor. Beraber eve çıkma konuşmaları yapılmış. Kuzenim adamın evine gitmek istiyor ve bu kabul edilmiyor. Ailemle yaşıyorum, ailem geleneksel, zaten oğluma senden bahsetmedim vs diyor.
Bu arada adam manipülatif biri ve tartışmalarda bir yolunu bulup su yüzüne çıkıyor. Veya kendi hatalarını kuzenim yapmış gibi gösteriyor. Yaptığı şeyleri “böyle yaptığımı düşünmedin herhalde!” diyerek oksitliyor.
Arada da çok etkileyici, göz boyayan jestler yapıyor.
Haftasonları görüşmüyorlar şu aralar. İlk zamanlar görüşülüyordu.
Bir de ilk tanıştıklarında adamın Instagram’da eski sevgilisi ile takipleştiğini öğrenince bozuluyor ve sonuç olarak adam o kadını siliyor. Fakat birkaç hafta sonra tekrar takip ettiğini farkediyor kuzenim.
Boşanmış olduğu kesin gibi. Kuzenim evinin önüne gitmiş ama içeri girmemiş.
Bu ilişki ile ilgili yorumlarınız nedir?
Kuzenimin evinde görüşülüyor. Beraber eve çıkma konuşmaları yapılmış. Kuzenim adamın evine gitmek istiyor ve bu kabul edilmiyor. Ailemle yaşıyorum, ailem geleneksel, zaten oğluma senden bahsetmedim vs diyor.
Bu arada adam manipülatif biri ve tartışmalarda bir yolunu bulup su yüzüne çıkıyor. Veya kendi hatalarını kuzenim yapmış gibi gösteriyor. Yaptığı şeyleri “böyle yaptığımı düşünmedin herhalde!” diyerek oksitliyor.
Arada da çok etkileyici, göz boyayan jestler yapıyor.
Haftasonları görüşmüyorlar şu aralar. İlk zamanlar görüşülüyordu.
Bir de ilk tanıştıklarında adamın Instagram’da eski sevgilisi ile takipleştiğini öğrenince bozuluyor ve sonuç olarak adam o kadını siliyor. Fakat birkaç hafta sonra tekrar takip ettiğini farkediyor kuzenim.
Boşanmış olduğu kesin gibi. Kuzenim evinin önüne gitmiş ama içeri girmemiş.
Bu ilişki ile ilgili yorumlarınız nedir?
Herhangi yakın biriyle (arkadaş, aile, sevgili) tartışmaya girdiğimde hep toparlayan ve korkan taraf ben oluyorum. O ilişki bitmesin diye o an söylenmesi gereken bir sözü söylemiyorum. Karşımdaki kişiyi birşeylere ikna etmeye çalışıyorum ve bazen durumun üstünü kapatıyorum. Sonrasında da kendime biraz kızıyorum böyle davrandığım için.
Diğer bir deyişle “inceldiği yerden kopsun” diyemiyorum.
Sizde de böyle bir durum yaşanıyor mu? Yorumlarınız, önerileriniz, tespitleriniz vat mı?
Diğer bir deyişle “inceldiği yerden kopsun” diyemiyorum.
Sizde de böyle bir durum yaşanıyor mu? Yorumlarınız, önerileriniz, tespitleriniz vat mı?
Birlikte muhteşem bir 2 ay geçirdik. Nerdeyse her gün beraberdik, beraber olmadığımız günlerde ise sürekli mesajlaştık. Bana her gün nerede ne yaptığını yazardı, fotoğraf atardı vs.
Geçen yıl çok uzun bir ilişkiden çıktığı için ciddi bir ilişki istemediğini açık açık söylemişti. ben de tamam demiştim. bir gün biteceğini bile bile gittiği yere kadar götürmeyi planlıyordum.
1 haftalığına şehir dışına gittim. ben şehir dışındayken de bana her gün yazdı. ama döneceğimin bir önceki günü mesajlarıma çok kısa cevaplar verdi ve her gün mesaj atan kız döndüğüm günden itibaren hiçbir şey yazmadı bana. bugün 3. gün ve hala mesaj yok. neden yazmadığını, neden böyle yaptığını deli gibi merak ediyorum.
eğer artık bitirmek istiyorsa bile bir açıklamayı hak etmiyor muyum? ve neden bitirmek istesin ki. ben de çok rahattım ve hiçbir konuda sıkmadım onu. beraber çok güzel vakit geçiriyorduk. her şeyi yapıyorduk hemen hemen. birbirimize destek oluyordu. ikimiz de zor zamanlardan geçiyoruz. ayrıca aramızdaki kuru bir sevgi de değildi. beraber birçok şey yaşadık her ne kadar 2 ay kısa bir süre gibi gelse de.
sizce mesaj atmalı mıyım bugün? atacaksam da ne yazmalıyım?
yasaklar varken beraber bu kadar fazla vakit geçirebilmemizin sebebi de evlerimizin bir sokak ötede olması bu arada.
şimdiden teşekkürler. kendimi çok kötü hissediyorum.
Geçen yıl çok uzun bir ilişkiden çıktığı için ciddi bir ilişki istemediğini açık açık söylemişti. ben de tamam demiştim. bir gün biteceğini bile bile gittiği yere kadar götürmeyi planlıyordum.
1 haftalığına şehir dışına gittim. ben şehir dışındayken de bana her gün yazdı. ama döneceğimin bir önceki günü mesajlarıma çok kısa cevaplar verdi ve her gün mesaj atan kız döndüğüm günden itibaren hiçbir şey yazmadı bana. bugün 3. gün ve hala mesaj yok. neden yazmadığını, neden böyle yaptığını deli gibi merak ediyorum.
eğer artık bitirmek istiyorsa bile bir açıklamayı hak etmiyor muyum? ve neden bitirmek istesin ki. ben de çok rahattım ve hiçbir konuda sıkmadım onu. beraber çok güzel vakit geçiriyorduk. her şeyi yapıyorduk hemen hemen. birbirimize destek oluyordu. ikimiz de zor zamanlardan geçiyoruz. ayrıca aramızdaki kuru bir sevgi de değildi. beraber birçok şey yaşadık her ne kadar 2 ay kısa bir süre gibi gelse de.
sizce mesaj atmalı mıyım bugün? atacaksam da ne yazmalıyım?
yasaklar varken beraber bu kadar fazla vakit geçirebilmemizin sebebi de evlerimizin bir sokak ötede olması bu arada.
şimdiden teşekkürler. kendimi çok kötü hissediyorum.
Üniversiteli arkadaşların durumlarını merak ediyorum daha çok. Nasılsınız? 3 dönemdir okula gitmemek nasıl hissettiriyor?
*Üniversiteli olmayanlar da yazabilir. (:
*Üniversiteli olmayanlar da yazabilir. (:
Evet tarafından.
Başta Fake profil zannettim, zira kız fena değil eli yüzü düzgün. Kabul etmeden önce profili inceledim, bildiğin aile fotoğrafları falan var. Her şey mantıklı. Fake değil yani. Anlamak için Direkt "naber" diye mesaj attım, kız sanki bu anı bekliyormuş gibi başladı "iyiyim, ders çalışıyorum, senden naber?" falan diye. Uzun uzun mesajlar yazışmaya başladık. Muhabbeti de iyi ha, o da uzun uzun yazıyor. Karşılık görünce rölantiye alır diyodum, kızda en ufak havalanma yok şimdilik. "Profilime nereden denk geldin?" Diye sordum, "bir grupta gördüm, ekledim" dedi açık açık. Olm noliyi ya, Ben alışkın değilim böyle şeylere. Yine de çaktırmiyorum tabii :D
Böbrek.avi olmadığından emin olduk.
Şimdi bu kız aynı zamanda son zamanlarda çok yoğun olduğundan da yakındı. Ki bazı mesajlarıma ertesi gün döndüğü oldu, özür dileyerek (ki bence hesap vermek zorunda değil). Hem derslerin yoğunluğu hem de pandemi dolayısıyla istediği şeyleri yapamadığından yakındı. Okulunun bitmesine az, 4 ay kalmış.
Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız? Kızın yoğun olduğunu bile bile buluşma teklifi eder misiniz yoksa 4 ay muhabbeti ilerletir, sonra mı buluşma teklifi edersiniz?
Ben uzun uzun mesajlaşma taraftarı değilim, uzun uzun mesajların büyüyü bozduğunu düşünüyorum. Gerçek hayatta görüşünce konuşacak bir şey kalmıyor.
Ama sizin de fikrinizi almak istedim.
Başta Fake profil zannettim, zira kız fena değil eli yüzü düzgün. Kabul etmeden önce profili inceledim, bildiğin aile fotoğrafları falan var. Her şey mantıklı. Fake değil yani. Anlamak için Direkt "naber" diye mesaj attım, kız sanki bu anı bekliyormuş gibi başladı "iyiyim, ders çalışıyorum, senden naber?" falan diye. Uzun uzun mesajlar yazışmaya başladık. Muhabbeti de iyi ha, o da uzun uzun yazıyor. Karşılık görünce rölantiye alır diyodum, kızda en ufak havalanma yok şimdilik. "Profilime nereden denk geldin?" Diye sordum, "bir grupta gördüm, ekledim" dedi açık açık. Olm noliyi ya, Ben alışkın değilim böyle şeylere. Yine de çaktırmiyorum tabii :D
Böbrek.avi olmadığından emin olduk.
Şimdi bu kız aynı zamanda son zamanlarda çok yoğun olduğundan da yakındı. Ki bazı mesajlarıma ertesi gün döndüğü oldu, özür dileyerek (ki bence hesap vermek zorunda değil). Hem derslerin yoğunluğu hem de pandemi dolayısıyla istediği şeyleri yapamadığından yakındı. Okulunun bitmesine az, 4 ay kalmış.
Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız? Kızın yoğun olduğunu bile bile buluşma teklifi eder misiniz yoksa 4 ay muhabbeti ilerletir, sonra mı buluşma teklifi edersiniz?
Ben uzun uzun mesajlaşma taraftarı değilim, uzun uzun mesajların büyüyü bozduğunu düşünüyorum. Gerçek hayatta görüşünce konuşacak bir şey kalmıyor.
Ama sizin de fikrinizi almak istedim.
Her gün bir bölüm dizi izlemek, her gün belirli bir süre yazılım öğrenmek gibi günlük yaptığınız şeyler var mı, varsa neler?
Böyle bir şey var mı? Yani bazı insanlarda bu doğuştan vardır, herkes tarafından sevilir her işleri yolunda gider ancak bunu sonradan edinenler var mı?
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.
Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şöyle yap, ayakkabıyı olmamış, pantolonun yakışmamış, şöyle poz ver diyorlar, beni bozuyorlar yani.
Ben bunların ciddi olup olmadığını anlayamıyorum. Diğer insanları geçtim, sevgilimin bile dış görünüşle alakalı hiçbir şeyine karışmayan bir insanım. En yakınım bile ne giyiyor, nasıl poz veriyor hiç umrumda olmaz gerçekten görmem bile.
Kızlar bana böyle deyince ben şaka yaptıklarını düşünmek istiyorum ve gülüp geçiyorum ama sıkmaya başladı artık. Ben bunların çirkinliklerine, giyimlerine laf etsem aynaya bakamazlar bir daha, çirkinlikten kırılıyorlar. Ortamı fena bozarım yani ciddiye alıp konuşursam.
Ne yapsam da sustursam bunları?
Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şöyle yap, ayakkabıyı olmamış, pantolonun yakışmamış, şöyle poz ver diyorlar, beni bozuyorlar yani.
Ben bunların ciddi olup olmadığını anlayamıyorum. Diğer insanları geçtim, sevgilimin bile dış görünüşle alakalı hiçbir şeyine karışmayan bir insanım. En yakınım bile ne giyiyor, nasıl poz veriyor hiç umrumda olmaz gerçekten görmem bile.
Kızlar bana böyle deyince ben şaka yaptıklarını düşünmek istiyorum ve gülüp geçiyorum ama sıkmaya başladı artık. Ben bunların çirkinliklerine, giyimlerine laf etsem aynaya bakamazlar bir daha, çirkinlikten kırılıyorlar. Ortamı fena bozarım yani ciddiye alıp konuşursam.
Ne yapsam da sustursam bunları?
Bir ayrılıp bir barışan sevgililerin sonu genellikle nasıl bitiyor merak ediyorum. Tabi ki yaş, yan yana olma, uzun/kısa ayrılık süreleri gibi bir çok farklı parametreye göre değişiyordur ama sizin yaşadıklarınız, yaşıyor olduklarınız, tanık olduklarınız nasıl sonuca bağlandı? Bi ben miyim aynı döngü içinde dönüp duran acaba?
Bir aydır neredeyse her gün bunu yaşıyorum. Normalde "çalışkan" olarak tanımlarım kendimi. Ancak bir aydır hiçbir şey yapamıyorum. Yapsam da verim alamıyorum. Sürekli moralim bozuk, sinirliyim. Sizde de oluyor mu böyle şeyler?
Tam olarak reddetme durumu olmasa da birlikte vakit geçirme teklifini kabul etmemişti. Sonrasında iletişimi tamamen kestim ve biraz zaman geçtikten sonra kendisi gelip benzer bir teklif yaptı, bu kez de ben reddettim.
Bu ilişkiden bir bok olmaz bu saatten sonra sanırım? İki taraf da aynı şeyi tattı, egolar müsaade etmez herhalde artık.
Bu ilişkiden bir bok olmaz bu saatten sonra sanırım? İki taraf da aynı şeyi tattı, egolar müsaade etmez herhalde artık.
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
Yüzü ve huyu güzel türk kızı bulmanın zor olduğunu düşünüyorum. Rusya veya ukraynadan bir kızı evlenmeye ikna edebilir miyim. Sadık olur diyorlar Turkiyeden evlenen çokmus. Bende ingilzice var nasıl tanışabilirim internetten böyle kızlarla var mi bi tavsiyeniz?
Bu lafı biri size söyleseydi, söyleyen hakkında ne düşünürdünüz?
çok çevrem yok ama bir arkadaşım nerdeyse her akşam yayın açıyor ve 6-7 arkadaş konuşuyorlar. içlerinde max 2 kişiyi daha tanıyorum. konuşulan konular bazen ciddi ve dikkat çekici şeylerken bazen de "haftasonu dinlenmesi" gibi şeyler falan.
anlamadığım, bu tip sohbetlere katılıyor muyuz noluyor? şu anda da bir etkinlik var ingiltere'ye göç üzerine 5 kişiler. katılmayı da istiyorum da şimdi girer girmez "aa hoşgeldin avatar" falan derlerse çekinir kaçarım.
ek olarak bu etkinlikler özel şeyler mi yoksa herkes gelsin diye mi? bana mikrofon uzatmalarından çekiniyorum kısaca.
anlamadığım, bu tip sohbetlere katılıyor muyuz noluyor? şu anda da bir etkinlik var ingiltere'ye göç üzerine 5 kişiler. katılmayı da istiyorum da şimdi girer girmez "aa hoşgeldin avatar" falan derlerse çekinir kaçarım.
ek olarak bu etkinlikler özel şeyler mi yoksa herkes gelsin diye mi? bana mikrofon uzatmalarından çekiniyorum kısaca.
Kötü bir ortam yok. Ne güzel işimiz gücümüz de var diyoruz ama günde yolla beraber 10 saatimi verip, mutlu uyanamıyorum. Nedir bunun çaresi? Bir şekilde motive olmak lazım.
Gönül işleri kategorisinde, çünkü hoca gönüllere dokunuyordu, gidişi de gönül yarası oldu.
Çalışma hayatına ilk başladığımda şirkete bir seminere gelmişti. Bilgisinin yanında çok da iyi bir hikaye anlatıcısıydı. Toplantı sonrasında soru cevap faslı çok uzun sürmüş, bir o kadar da her şey bittikten sonra adamcağız toparlanıp çıkmaya çalışırken soru soranlarca uzamış, uzamıştı. Arkadaşımla konuşurken ikimiz de aynı şeyi fark etmiştik. Cevabını verirken, onca kişiyle aynı ortamda olsanız bile size özel konuştuğunu hissettirebilen bir insandı. Kendisiyle böyle hikayesi olan var mı? Allah rahmet eylesin.
Çalışma hayatına ilk başladığımda şirkete bir seminere gelmişti. Bilgisinin yanında çok da iyi bir hikaye anlatıcısıydı. Toplantı sonrasında soru cevap faslı çok uzun sürmüş, bir o kadar da her şey bittikten sonra adamcağız toparlanıp çıkmaya çalışırken soru soranlarca uzamış, uzamıştı. Arkadaşımla konuşurken ikimiz de aynı şeyi fark etmiştik. Cevabını verirken, onca kişiyle aynı ortamda olsanız bile size özel konuştuğunu hissettirebilen bir insandı. Kendisiyle böyle hikayesi olan var mı? Allah rahmet eylesin.
merhaba.
ayrılalı bir sene oldu. hiç görüşmedik. gerisi başlıkta yazdığım gibi.. en son dün oldu. çok ta garip bir rüya gördüm. ilişkimiz yüzünden ona verdiğim (nasıl başardıysam artık) zarardan dolayı değişmiş farklı biri vs. bişey olmuş. ninja worrior a katılmış ve kendini sağa sola çarparak kendine zarar veriyormuş çünkü biraz çıldırmış dikkat çekmeye çalışıyormuş vs.. model olmaya çalışıyormuş.
yukarda anlattığım komik oldu ama genelde ağlayarak ya da yüreğim sıkışarak uyanıyorum. geçen boğazım şişti sıkıntıdan. sarılmayı onu sevmeyi sesini vs. çok özledim.
onunla ilgli yaşadıklarımı sorunlarımı mutluluklarımı kimseyle paylaşmadım bu yüzden zihnim allakbullak. bir kendimi suçluyorum bir o iyidir çoktan unutmuştur diyorum. ama artık bu durum canıma tak etti.
akıl verebilecek olan var mı?
ayrılalı bir sene oldu. hiç görüşmedik. gerisi başlıkta yazdığım gibi.. en son dün oldu. çok ta garip bir rüya gördüm. ilişkimiz yüzünden ona verdiğim (nasıl başardıysam artık) zarardan dolayı değişmiş farklı biri vs. bişey olmuş. ninja worrior a katılmış ve kendini sağa sola çarparak kendine zarar veriyormuş çünkü biraz çıldırmış dikkat çekmeye çalışıyormuş vs.. model olmaya çalışıyormuş.
yukarda anlattığım komik oldu ama genelde ağlayarak ya da yüreğim sıkışarak uyanıyorum. geçen boğazım şişti sıkıntıdan. sarılmayı onu sevmeyi sesini vs. çok özledim.
onunla ilgli yaşadıklarımı sorunlarımı mutluluklarımı kimseyle paylaşmadım bu yüzden zihnim allakbullak. bir kendimi suçluyorum bir o iyidir çoktan unutmuştur diyorum. ama artık bu durum canıma tak etti.
akıl verebilecek olan var mı?
Bu biraz iç dökmek olacak dostlar. Öyle boktan bir döngüde sıkışıp kaldım ki. Yakın bir dönemde kız arkadaşımdan ayrıldım. Konular farklı olsa da bu ayrılıkta da yine sebep aynı. Güvenim kırıldı, yalan söylendi. Aldatma yok sonuçta diye kimisi için basit gelecek belki ama karşınızdaki insana çok değer verince bunun yıkımı da ağırlaşıyor. Ağlama duvarına çevirmek değil niyetim ama öylesine bıktım ki karşımdaki insanlardan ilişki sonrası aynı sözleri duymaktan. “-Hayatımda tanıdığım en iyi insansın. -Benim için şanstın ama ben içine ettim.” Utanıyorum bu cümleleri alıntı yapmaya ancak anonim olduğumuz bir yerde yazabiliyorum, nolur önyargıyla yaklaşmayın lütfen. Bu cümleleri duymaktan da, ben ilişkiyi sonra erdirdikten sonra karşımdakilerin ısrarlı aramalarından, mesaj atmalarından da iğreniyorum. Defalarca tekrar eden hataların ardından ayrılma kararlılığıma ve arkama bakmayışımdan yakınmalarından tiksiniyorum.
İlişki devam ederken defalarca gerçekleşen kayıtsızlıklar neden sonradan farkındalık yaratıyor? Kaldı ki yarattığını da düşünmüyorum ya neyse. Hiçbir zaman tek bir sıkıntıda da ilişkiyi bitirmedim. Diyorum ya ben daha çok emek verip karşımdaki insana çok değer verdiğimde sanırım hiç bırakmayacağımı düşünerek yine benzer olayların arkasından bitirmekten başka çarem kalmıyor. Buraya yazdıklarım benim ağzımdan ifadeler olduğundan objektif olamaz elbette fakat karşımdaki insanların ilişki bitimindeki söylemleri ve hatalarını fark etmelerinden, pişmanlıklarından dolayı çok yanlı bir tutum sergilediğimi düşünmüyorum.
Benim ilişkisel bağlamda pek çok kavrama inancım kalmadı. İnsanlara zaten kolay güvenen biri değilken, artık bu öyle had safhada ki anlatamam. Peki bu kadar şey yazdın derdin ne senin diyor olabilirsiniz. Geçen gün bir duyuruda görmüştüm. İnsanlar eşlerinden, hayatlarındaki kişilerden öyle güzel bahsediyorlardı ki, yemin ederim kıskanmadım, şanssız oluşuma yakınmadım. Sadece soruyorum gerçekten var mı sizi de kendisi kadar düşünebilen insanlar? Ben 30 yaşına geldim, gerçekten çok güzel kız arkadaşlarım oldu ama hiç bunları bana söyletecek birini tanımadım, tanıyacağıma dair de umudum yok.
Merak ediyorum dediğiniz gibi gerçekten varlar mı? Siz evet var dediğinizde de hemen önüme bakamayacağım belki ama bu boktanlığı aşamıyorum, olmuyor.
İlişki devam ederken defalarca gerçekleşen kayıtsızlıklar neden sonradan farkındalık yaratıyor? Kaldı ki yarattığını da düşünmüyorum ya neyse. Hiçbir zaman tek bir sıkıntıda da ilişkiyi bitirmedim. Diyorum ya ben daha çok emek verip karşımdaki insana çok değer verdiğimde sanırım hiç bırakmayacağımı düşünerek yine benzer olayların arkasından bitirmekten başka çarem kalmıyor. Buraya yazdıklarım benim ağzımdan ifadeler olduğundan objektif olamaz elbette fakat karşımdaki insanların ilişki bitimindeki söylemleri ve hatalarını fark etmelerinden, pişmanlıklarından dolayı çok yanlı bir tutum sergilediğimi düşünmüyorum.
Benim ilişkisel bağlamda pek çok kavrama inancım kalmadı. İnsanlara zaten kolay güvenen biri değilken, artık bu öyle had safhada ki anlatamam. Peki bu kadar şey yazdın derdin ne senin diyor olabilirsiniz. Geçen gün bir duyuruda görmüştüm. İnsanlar eşlerinden, hayatlarındaki kişilerden öyle güzel bahsediyorlardı ki, yemin ederim kıskanmadım, şanssız oluşuma yakınmadım. Sadece soruyorum gerçekten var mı sizi de kendisi kadar düşünebilen insanlar? Ben 30 yaşına geldim, gerçekten çok güzel kız arkadaşlarım oldu ama hiç bunları bana söyletecek birini tanımadım, tanıyacağıma dair de umudum yok.
Merak ediyorum dediğiniz gibi gerçekten varlar mı? Siz evet var dediğinizde de hemen önüme bakamayacağım belki ama bu boktanlığı aşamıyorum, olmuyor.
Bu aralar biraz zorlandığım bir dönem geçiriyorum. 2 ay boyunca hasta oldum ve halen hastayım. Geçmiyor. Abartısız kendime bebek gibi bakıyorum oysa. Ve bebek gibi. Yediğim içtiğim herşeye. Tabi bu nokta da inanılmaz zorlayıcı.
Bu süreçte hastalığım ile uğraşırken bütün işlerim birikti. Evimin bütün işlerini kendim yapıyorum yemek, temizlik, düzen vs vs. Aynı zamanda çalışıyorum. Sanki eskiden bukdr çok yorulmuyordum bilmiyorum.
Arabamı satacaktım kaldı ben ilgilenene kadar fiyatlar düştü, işyeri için bir desteğe başvuracaktım kaldı, aylık 1000 lira zarardayım.
Bazen diyorum ki kendime bir asistan fln mı tutsam. Okdr çok iş var ve ben yetemiyorum. Okdr yoruldum ki.
Sürekli iş dışı ailemin işi ile de uğraşmak mahfetti beni. Hastalığımla ilgilenemedim ilerledi fln. Şimdi 5 kat uğraşmak zorunda kaldım.
Son zamanlarda ne yapsam elimde patlıyor gibi. Bugun o desteği de kaçırmış olmam bardağı taşıran damla oldu sanırım.
Belki de hata bende idi insanlar hayatı iki kişi paylaşıyor tek başıma herşeyle ilgilenmek çok çok yorucu.
Siz herşeye nasıl yetiyorsunuz, haftasonu dahi 7 de uyanan bır insanım, bok gibi de çalışıyorum, bıraz daha böyle çalışırsam tukenmışlık sendromuna girecdğim belki de girdim bilmiyorum.
Belki de insanlar sadece kendinden sorumlu bilemiyorum. Ne yapacağını bilemiyorum. Okdr çok trik noktam var ki. Bu hayatta yasarken okdr çok detayım. Hiç birşeyi alalade yapmama çabam.
Şöyle giyini süslenmekten başka bir bok bilmeyen kendisini başlamalarının üzerine atabilen bir kız olmayı ne çok isterdim oysa, ne çok.. Ama herşeyi moby yapmak zorunda. Sonra kendi içimde patlıyorum işte.
Bu süreçte hastalığım ile uğraşırken bütün işlerim birikti. Evimin bütün işlerini kendim yapıyorum yemek, temizlik, düzen vs vs. Aynı zamanda çalışıyorum. Sanki eskiden bukdr çok yorulmuyordum bilmiyorum.
Arabamı satacaktım kaldı ben ilgilenene kadar fiyatlar düştü, işyeri için bir desteğe başvuracaktım kaldı, aylık 1000 lira zarardayım.
Bazen diyorum ki kendime bir asistan fln mı tutsam. Okdr çok iş var ve ben yetemiyorum. Okdr yoruldum ki.
Sürekli iş dışı ailemin işi ile de uğraşmak mahfetti beni. Hastalığımla ilgilenemedim ilerledi fln. Şimdi 5 kat uğraşmak zorunda kaldım.
Son zamanlarda ne yapsam elimde patlıyor gibi. Bugun o desteği de kaçırmış olmam bardağı taşıran damla oldu sanırım.
Belki de hata bende idi insanlar hayatı iki kişi paylaşıyor tek başıma herşeyle ilgilenmek çok çok yorucu.
Siz herşeye nasıl yetiyorsunuz, haftasonu dahi 7 de uyanan bır insanım, bok gibi de çalışıyorum, bıraz daha böyle çalışırsam tukenmışlık sendromuna girecdğim belki de girdim bilmiyorum.
Belki de insanlar sadece kendinden sorumlu bilemiyorum. Ne yapacağını bilemiyorum. Okdr çok trik noktam var ki. Bu hayatta yasarken okdr çok detayım. Hiç birşeyi alalade yapmama çabam.
Şöyle giyini süslenmekten başka bir bok bilmeyen kendisini başlamalarının üzerine atabilen bir kız olmayı ne çok isterdim oysa, ne çok.. Ama herşeyi moby yapmak zorunda. Sonra kendi içimde patlıyorum işte.
Günaydınlar,
Görseldeki durumda olan tüm arkadaşların Sevgililer Günü kutlu olsun :)
Herkese mutlu pazarlar :)
Görseldeki durumda olan tüm arkadaşların Sevgililer Günü kutlu olsun :)
Herkese mutlu pazarlar :)
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dolayı bu haftaiçinde halledemedim, haftaya kaldı, ama biraz tezcanlı olduğu için hiçbir şey yapmasam hemen tepki verir, ama şurayı yanlış anlamayın çok ufak bile bir şey halletsem yeterli, hani çok hediye düşkünü anlamı da çıkmasın. Bu yüzden hediye aldığımı geldiğimde vereceğimi söyledim, maksat hiçbir şey yapmadığımı düşünmesin, hemde haftaiçi kardeşi verince sürpriz olsun, bir anda şöyle şeyler duydum, şimdi değilse ne anlamı var teknoloji gelişti, sipariş verebiliyor, bu bahane yapmadıysan şimdi açıklamanın anlamı yok boşuna konuşma yorulma gibi gibi... sonra sinirlendim dedim ki yahu en fazla dersin ki şimdi olsa daha güzel olurdu ama öyle planladıysan yapacak bir şey yok hatta içinden sinirlenebilirsin bile ama bunu böyle göstermenin ne anlamı var?
Bilmiyorum bana çok saçma geldi. Ne diyim. Ben de planım buydu ama heves falan bırakmadın bir şey yapmayacağım dedim.
Bilmiyorum bana çok saçma geldi. Ne diyim. Ben de planım buydu ama heves falan bırakmadın bir şey yapmayacağım dedim.
kadınların bazıları cinsel uyarılma esnasında saydam bir sıvı salgılıyor, bazıları krem gibi opak. bu farkın sebebi nedir? kişiye göre mi değişiyor yoksa bir kişide ikisi de olabiliyor mu duruma göre?
Bildirm falan gelmiyor mu bi baktım bisürü kişi eklmeiş haberim yok
Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstra faktörler ne olabilir? Sadakat, karsilikli anlayis, hayat tarzi uyumu gibi yerli-yabanci farketmeden her iliskide olmasi gereken durumlari degil de, özellikle yabanci birisiyle olan iliskinin icermesi gereken bazi püf noktalarini soruyorum. Kendinizden veya yakin cevrenizden basarili olmus veya olamamis iliskilerden örnekler vererek anlatabilirseniz güzel olur (basarili iliski demek de cok sacma oldu ama anladiniz siz :D)
Yahu kız gecelikle foto atıo ok, seks konusu açıo ok, biz üst üste 3 4 iltifat edince çok hızlı gidiyoruz bye oldu ...
Bunlara iltifat edilmiodu galiba, unutmuşuz bu işleri, gayet iyi giden flört, hormonal anlamda direksiyonu biraz kaybedince sarsıldı, yazmayım mı geri döner mi acaba, arkadaş gruplarında yelkenleri hemen suya indirdi olmuşuz.
Bunlara iltifat edilmiodu galiba, unutmuşuz bu işleri, gayet iyi giden flört, hormonal anlamda direksiyonu biraz kaybedince sarsıldı, yazmayım mı geri döner mi acaba, arkadaş gruplarında yelkenleri hemen suya indirdi olmuşuz.
Yalnız olduğunuzu hissettiğiniz, şehvet arzunuz veya farklı bir zaafınız yüzünden içinize sinmeyen biriyle sevgili oldunuz mu?
Ama bu başta sevmedim sonra sevmeye başladım değil de, “baştan beri pek ilgi duymadığım halde xxx sebeple sevgili oldum hatta evlendim” dediğiniz biri oldu mu? Olduysa sebebi neydi?
Ama bu başta sevmedim sonra sevmeye başladım değil de, “baştan beri pek ilgi duymadığım halde xxx sebeple sevgili oldum hatta evlendim” dediğiniz biri oldu mu? Olduysa sebebi neydi?
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk yapmayin"cilardan ziyade bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istemediğini kisisel olarak bilmeyenlerin cevaplarini merak ediyorum.
Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.
Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.
Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.
Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.
Sevdiceğim ile 14 Şubat günü tam 5. Senemiz doluyor. Aynı şekilde evlilikte 3. Ayımız olacak. Özel gün kovalayan birisi değilim normalde de, ona hediye almayalı uzun zaman oldu. Malum artık eskisi gibi sokaklarda takılamıyoruz, evde beraber bir sofra kurup güzel bir akşam geçirelim dedik. Ben de bir hediye alayım hoşuna da gitsin, 5.sene hatırası gibi hep aklımızda da kalsın istiyorum. Saat kullanmıyor, öyle mücevher merakı da yok sayılır. Anca yüzüklerini takıyor. Nasıl bir hediye seçmemi önerirsiniz
birkaç gündür dert dinliyorum, fark ettim de insanlar çok ufak şeyleri dert ediyor ve çoğunlukla iletişimsizlikten kaynaklanıyor sorunlar.
Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uygularım bundan sonra :) siz de deneyin derim.
Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uygularım bundan sonra :) siz de deneyin derim.
aslında biraz stalk yapmaya da giriyor
bir sevdiğiniz var kabulüyle:
-twitter'da güzel/yakışıklı bir profil resmi gördünüz mü, diğer twitlerine de bakar mısınız, resmini büyütür müsünüz
-haber sitelerinde takılırken, ünlü resim haberlerine de tıklar mısınız
-ekşi duyuruda, sözlükte karşı cins entrylerini geriye dönük olarak özellikle inceler misiniz
-gerçek hayatta yolda görüp keşke dediğiniz insanlar oluyor mu
-instagramda bilgisinden çok dış görünüşü sebebiyle takip ettikleriniz var mı
--
ben daha çok 3.yü yapıyorum, okuyup bi şeyler öğrenmek, eğlenceli şeyler okumak, bir insanı tanımak daha sonra akılda kalan uygun şeyleri paylaşmak
tabi bir yerde sosyalleşme ihtiyacını karşıladığı için gerçek hayattaki muhabbeti de azaltabiliyor
bu daha çok arada bir dargınlık olduğu zaman oluyor, geçiyor
bir sevdiğiniz var kabulüyle:
-twitter'da güzel/yakışıklı bir profil resmi gördünüz mü, diğer twitlerine de bakar mısınız, resmini büyütür müsünüz
-haber sitelerinde takılırken, ünlü resim haberlerine de tıklar mısınız
-ekşi duyuruda, sözlükte karşı cins entrylerini geriye dönük olarak özellikle inceler misiniz
-gerçek hayatta yolda görüp keşke dediğiniz insanlar oluyor mu
-instagramda bilgisinden çok dış görünüşü sebebiyle takip ettikleriniz var mı
--
ben daha çok 3.yü yapıyorum, okuyup bi şeyler öğrenmek, eğlenceli şeyler okumak, bir insanı tanımak daha sonra akılda kalan uygun şeyleri paylaşmak
tabi bir yerde sosyalleşme ihtiyacını karşıladığı için gerçek hayattaki muhabbeti de azaltabiliyor
bu daha çok arada bir dargınlık olduğu zaman oluyor, geçiyor
11 aydır evdeyim, doktora tezi yazıyorum, uzaktan çalışıyorum. Parkta-sahilde yürüyüş, yoga derken yine iyi idare ediyordum ama 3 hafta önce bacağımı sakatlamamla ikisini de bırakmak zorunda kaldım. Çok fena bunaldım, ruhum sıkılıyor, bir taraftan da kendime kızıyorum şımarıklık yaptığım için. Şu ortamda işe gitmek için insan içine çıkmak zorunda değilim, yakınlarım sevdiklerim iyi.
Ama yakın gelecek için bile plan yapamıyor olmak, bir tiyatro oyununu, seyahati heyecanla bekleyemiyor olmak bütün hayat enerjimi sömürdü artık. Enerjim de yüksektir ama bir senenin sonunda stokları tükettim sanırım.
Ne soracağımı da bilmiyorum öyle yazma ihtiyacı hissettim.
Ama yakın gelecek için bile plan yapamıyor olmak, bir tiyatro oyununu, seyahati heyecanla bekleyemiyor olmak bütün hayat enerjimi sömürdü artık. Enerjim de yüksektir ama bir senenin sonunda stokları tükettim sanırım.
Ne soracağımı da bilmiyorum öyle yazma ihtiyacı hissettim.
Yeğenimle oturduk konuşuyoruz kız arkadaşı bizimkini kıskandırmak için burada çok uslu erkekler var gibi bi laf etmiş.Dedim asrın malıdır o kız bozuldu bana arkadaşlar sizce dd uslu erkek arayan kalmış mıdır ya efendi dese neyse uslu ne ya?
Bu dönemde buluşan arkadaşlar nerelerde buluşuyor ve ne yapıyor? Özellikle Ankara için soruyorum. Date veya arkadaşlık için, ev haricinde nerelere gidiyorsunuz neler yapıyorsunuz?
köpeğe durduk yere saçma sapan bağırıyor, ben yanına gidince bağıra bağıra şarkı söylüyor. yemek yemek için beni bekliyor benim yeme saatlerim ayrı olmasına rağmen ve yemek istemememe ramen. ağzı açık konuşarak yemek yiyor. ıvır zıvır alıyor istemediğim yemekler yapıyor. çok pis. her yer toz içinde. ben siliyorum kendisi dağıtıyor. beni gizlice odamda gözetliyor.
hher hareketin sinirimi hoplatıyor. nasıl yapıcam?
hher hareketin sinirimi hoplatıyor. nasıl yapıcam?
ne yapıyorsunuz?
ara ara vuruyor hemde ne
ara ara vuruyor hemde ne
(6)
Neyim var benim? İnsanlardan kaçmak, yalnızlık, arada kalmışlık...
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1465925
Merhaba arkadaşlar,
Kendimi bildim bileli hep içedönük, çok konuşmayan, sakin biriydim ama ortamına göre eğlenceli, espritüel ve enerjik de birisiyim. İnsanlarla pek içli dışlı olamıyorum, kalabalık ortamlara gelemiyorum ama bunu kimseye fark ettirmiyorum. Böyle ortamlarda bulununca soğukluğumu bırakıp ortama ayak uyduruyorum, eğleniyorum falan. Hatta arkadaşlarım beni standupçı gibi görüyor, ciddiyim.
Ama son zamanlarda iyice yabanileşmeye başladım. Artık insanlardan olabildiğince uzak yaşamak geliyor içimden. Kimseye tahammül edemiyorum, insanlara çok kolay kulp takıp onları aşağılayabiliyorum. İçimde bir nefret var sürekli. Kalabalık ortamlara girdiğimde kendimi hani Matrix'de Morpheus'un Neo'yu sahte dünyaya götürdüğü ve Kırmızılı Kadın ile karşılaştığı sahnedeki Neo gibi hissediyorum. Şu sahne:
www.youtube.com
Neo gibi her şey bana da yabancı geliyor.
Her neyse hayatım boyunca arkadaş sayım 2-3'den öteye gitmedi. Zaten bunda çok seçici biri olmamın da büyük etkisi var. Ama her zaman arkadaşım vardı. Şu anda bir tane bile arkadaşım kalmadı. Aramın çok iyi olduğu bir üniversite arkadaşım vardı, onunla da ergence davranışlarından dolayı iletişimi kestim. Çok aramıyorum artık arkadaşları ama kafamın uyuştuğu biriyle oturup muhabbet ettiğimde falan böyle arkadaşa, sohbete falan son derece ihtiyacım olduğunu anlıyorum. Hani soğukta kalırsınız da üşüdüğünüzü hissetmezsiniz ama bir ateşin başına geçtiğinizde "Ne kadar üşümüşüm böyle!" dersiniz ya tam olarak öyle oluyor.
Bazen oyun oynarken falan güzel bir uyum oluşturulan arkadaşlar denk geliyor. Öyle durumlarda "Keşke gerçek hayatta da arkadaş olsaydık!" diyorum. Hatta 5-6 ay önce bir tane Alman hanımefendi ile tanışıp bayağı muhabbet etmiştim. Çok da güzel olmuştu. Oyun oynamak için değil de onunla muhabbet etmek için falan oyun oynuyordum. Her şeyden o kadar zevk alırken, yoldaşlığa, muhabbete, goygoya bu kadar aç olduğumu fark etmeme rağmen insanlardan kaçmak, yalnızlığa sarılmak niye diye düşünüyorum ama bulamıyorum. Sanki bir paradoksun içindeyim ve ne onla ne de onsuz oluyor gibi.
Sorun doğru kişileri bulamamış olmam mı yoksa başka bir şey mi? Her neyse daha da uzun yazardım ama uzun olur. Sorunumun ne olduğunu yazarsanız veya düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Siz nasıl hissediyorsunuz onu da yazarsanız güzel olur. Teşekkür ederim.
Kendimi bildim bileli hep içedönük, çok konuşmayan, sakin biriydim ama ortamına göre eğlenceli, espritüel ve enerjik de birisiyim. İnsanlarla pek içli dışlı olamıyorum, kalabalık ortamlara gelemiyorum ama bunu kimseye fark ettirmiyorum. Böyle ortamlarda bulununca soğukluğumu bırakıp ortama ayak uyduruyorum, eğleniyorum falan. Hatta arkadaşlarım beni standupçı gibi görüyor, ciddiyim.
Ama son zamanlarda iyice yabanileşmeye başladım. Artık insanlardan olabildiğince uzak yaşamak geliyor içimden. Kimseye tahammül edemiyorum, insanlara çok kolay kulp takıp onları aşağılayabiliyorum. İçimde bir nefret var sürekli. Kalabalık ortamlara girdiğimde kendimi hani Matrix'de Morpheus'un Neo'yu sahte dünyaya götürdüğü ve Kırmızılı Kadın ile karşılaştığı sahnedeki Neo gibi hissediyorum. Şu sahne:
www.youtube.com

Neo gibi her şey bana da yabancı geliyor.
Her neyse hayatım boyunca arkadaş sayım 2-3'den öteye gitmedi. Zaten bunda çok seçici biri olmamın da büyük etkisi var. Ama her zaman arkadaşım vardı. Şu anda bir tane bile arkadaşım kalmadı. Aramın çok iyi olduğu bir üniversite arkadaşım vardı, onunla da ergence davranışlarından dolayı iletişimi kestim. Çok aramıyorum artık arkadaşları ama kafamın uyuştuğu biriyle oturup muhabbet ettiğimde falan böyle arkadaşa, sohbete falan son derece ihtiyacım olduğunu anlıyorum. Hani soğukta kalırsınız da üşüdüğünüzü hissetmezsiniz ama bir ateşin başına geçtiğinizde "Ne kadar üşümüşüm böyle!" dersiniz ya tam olarak öyle oluyor.
Bazen oyun oynarken falan güzel bir uyum oluşturulan arkadaşlar denk geliyor. Öyle durumlarda "Keşke gerçek hayatta da arkadaş olsaydık!" diyorum. Hatta 5-6 ay önce bir tane Alman hanımefendi ile tanışıp bayağı muhabbet etmiştim. Çok da güzel olmuştu. Oyun oynamak için değil de onunla muhabbet etmek için falan oyun oynuyordum. Her şeyden o kadar zevk alırken, yoldaşlığa, muhabbete, goygoya bu kadar aç olduğumu fark etmeme rağmen insanlardan kaçmak, yalnızlığa sarılmak niye diye düşünüyorum ama bulamıyorum. Sanki bir paradoksun içindeyim ve ne onla ne de onsuz oluyor gibi.
Sorun doğru kişileri bulamamış olmam mı yoksa başka bir şey mi? Her neyse daha da uzun yazardım ama uzun olur. Sorunumun ne olduğunu yazarsanız veya düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Siz nasıl hissediyorsunuz onu da yazarsanız güzel olur. Teşekkür ederim.
sevgilinizin ya da flörtünüzün düzenli olarak kimi takip ettigine vs bakar mısınız? işkillendiginiz biri olursa sorar mısınız kim diye yoksa yansıtmaz mısınız?
Yahu ben beğendiğim beğenmediğim, beni beğenen farketmiyor, hiçbi kızla konuşamıyorum, konu bulamıyorun akmıyor ya, özgüvenim sıfır.
Neler yaparsınız şimdiki bilgi ve tecrübenize sahip olarak? Keşke daha gençken farketseydim, aklıma gelseydi ya da farklı yapsaydım dediğiniz şeyler neler?
kendisi dördüncü kattaki avukatlık bürosunda avukat.
ben zemin katta pide dükkanının sahibinin oğluyum. tesadüfen karşılaştığımızda merhaba-merhabamız var. en fazlası bu kadar. iki gündür rüyalarıma giriyor.
ben erkek (26) o kadın (25)
ben zemin katta pide dükkanının sahibinin oğluyum. tesadüfen karşılaştığımızda merhaba-merhabamız var. en fazlası bu kadar. iki gündür rüyalarıma giriyor.
ben erkek (26) o kadın (25)
Ben bugün bir aydınlanma yaşadım, 4 aydır psikoloğa gidiyorum etkisi olmuştur. Kendim ile ilgili detayları yazmayım , ama artık günlük olarak ufak ve fazla haz aldığım şeyleri bulup uzmanlaşmaya uğraşacağım. Bu şekilde düşünürsem motive edersem olur ve ben artık değişmiş olurum, şuanki bu cümleleri yazan 27 yıllık bana ne olacak peki, özlemicek miyim o hayatı.
ilişki bitti gibi bitmedi de gibi. iki taraf da bıcak gibi kesip atamadı. hala konuşma görüşme de devam ediyor aynı sıklıkla olmasa da. fakat benim içim deli gibi huzursuz, yani onun aramasıyla iyi hissetsem de sonra berbat bir his geliyor. bu muğlaklık ne zaman bitecek ya da bitecek mi bilmiyorum. içten içe bitsin istesem kendim kesip atacağım o da yok. bir de öyle garip ki normalde sevgilim aşkım dediğin insanla şöyle dolu dolu karşılıklı geçip konuşamıyorum artık. kafamdaki belirsizlikleri ancak onla konuşabilirim ama o taraf böyle bir istekte de bulunmuyor ben de talep etmek istemiyorum. ve kendime en kızdığım nokta da şu, konuşursam ve artık gerçekten biterse bunu duymaktan da korkuyorum. netlik gerektiği halde. zamana bırakalım diyemiyorum malesef şuan öyleymiş gibi davransam da kafam hep dolu. hani hala flört gibi arasın yazsın heyecanı var ama o zamanki değil tabii, can sıkıyor cogu kez devamını düşünmekten.
bu durumu yaşayan oldu mu? galiba biraz benzer şeyler varsa duymak istiyorum. ve galiba olumsuz şeyler duyacağım istemesem de ama olsun.
bu durumu yaşayan oldu mu? galiba biraz benzer şeyler varsa duymak istiyorum. ve galiba olumsuz şeyler duyacağım istemesem de ama olsun.
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım” diyordu. İdeali böyle mi? Siz nasıl yapıyorsunuz?