(6) 

Aldatılmak ne kadar kötü?

osssy #1483330 
Aldatılmak hep çok kötü diye düşünüyoruz ama hiç bu konuya başka açıdan bakan var mı? Bir arkadaş bazılarının aldatılmaktan hoşlandığını söyleyip hiç kafamı karıştırdı. Sizce bu konuya pozitif yaklaşanlar var mı, varsa kimler acaba bunlar, ne düşünüyorlar kafalarında hayat ve ilişkiler hakkında?
(6) 

Kendinizle ilgili en büyük hayal kırıklığınız ne?

levent bilgen #1483236 
sb.
(10) 

Kendinizi sevgiliniz için yetersiz hissettiğiniz oldu mu hiç?

kedimedi #1482981 
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?

Kısaca kendi durumunu açıklayayım:

Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektüel yönünü iyi biliyorum, ki çok da hoşuma gidiyor böyle biri olması, ama zaman zaman kendimi fazlasıyla yetersiz hissediyorum ve nedense ona kendimi kanıtlama isteği duyuyorum içimde. Bunlara anlam veremesem de hissettiklerim beni rahatsız ediyor ve hırçınlaştırıyor.

Normalde hiç öyle biri değilimdir aslında ama özgüvensizlik mi oluyor bu ya da kendini sevmemek denebilir mi? Ne düşünülebilir bu hislerin sebebi olarak?

Soruyu muhtemelen sileceğim ama önerilerinizi duymak isterim, gece gece aniden geldi bu his ve kendimi çok da iyi hissetmiyorum.
(5) 

Bu kadar yoksullukta yaşayamazdım diyor musunuz?

Piukh #1482774 
Sınırın ne olduğu önemli değil, böyle bir soru dahilinde yoksulluk kişiye göre değişebilir. Merak ettiğim kafanızda sınır olup olmadığı.
(22) 

ayni boyda kizla olur mu?

mhmtt #1482747 
ben de 176'yim, o da:/

yanyna geldik birebir ayniyiz diyebilirim. tas catlasa yarim santim vardir aramizda ama bence o bile yok xd

kizlar takilir mi buna cok ne diyursunuz?
(4) 

Olduğu gibi görünmeli mi

kiriko #1482471 
Arkadaşlar diyelim ki olduğun gibi göründün sevilmeyen beğenilmeyen birçok özelliğin var.Bu durumda kişi bunları göstermemeli farklı davranmalı değil m?Siz ne düşünüyorsunuz
(3) 

İnanmak Hakkında

frontrow #1482375 
İnanmak başarmanın yarısıdır diyorlar ya, gerçekten inanarak birşeyi başardığınız ya da elde ettiğiniz falan oldu mu? Ya da bu düşünce şeklini saçma mı buluyorsunuz?
(13) 

tek yaşayanlar

nadirendeolsa #1482344 
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
(7) 

intikam hikayeleriniz var mı?

cosmicgadin #1482316 
Birinden intikam aldınız mı? Bunu nasıl yaptınız?
Hayatınızı mahfeden, dönüşü olmayan, tüm seyrini değiştirecek bir şey yapan ve bunu umursamadan yaşayan biri olduğunu düşünün. Ondan nasıl intikam alırdınız?
(Gerçekle ilgisi yoktur)
(11) 

uzun süreli, mutlu evliliklere denk geliyor musunuz?

cosmicgadin #1482231 
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
(13) 

Iltifatlara nasil karsilik verilir?

kuehles blondes #1482130 
Merhaba,

Flörtlestigim beyler bir iltifat ettiklerinde tek diyebildigim “tesekkur ederim” ya da “sagol” filan oluyor ve biraz okuzce sanirim.

Ne denir? Siz ne diyorsunuz?
“Kuehles cok x sin” dendiginde mesela “tesekkurler, sen de x sin” filan diyorum bir de, o da cok sinir bozucu ahaha
(4) 

dırdır ömrü gerçekten azaltır mı

dafuq #1482064 
karı dırdırı, koca dırdırı
veya dırdırcı bir müdür, patron

bu gibi insanlar gerçekten ömrü azaltır mı?

bana öyle geliyor ki böyle dırdırcı insanların yanında yaşayan insanlar zamanla içe dönük hale geliyor. eğer vurdumduymaz birisi değilse bu dırdır psikolojilerini bozuyor, bazı hastalıklara sebebiyet veriyor ve gerçekten ömrü kısaltıyor.
(10) 

Negatif ve Umutsuz bir insan olarak yaftalanmam hakkında

paramolacak #1482024 
Konumuz gelecekten umutlu olmak,

Geçtiğimiz gün bir sohbet grubunda bir birey Z kuğaından ve gelecekten çok umutlu olduğunu ülkeyi değiştirecek gücün onların ellerinde olduğunu ve gelecekten kendide umutlu olduğunu söyledi ( ülkemiz adına)

Bende bu Z kuşağı olayının sadece bir pr olduğunu, sadece bir neslin tek başına ülkeyi düze çıkarmasının mümkün olmadığını ülkenin farklı kodlarının, gelenekselci yapısının ve bazı toplumsal normlarının olduğunu söyledim. Ayrıca sadece büyük kentlerin güzel semtlerinde yetişmiş çocukları gördüklerini bu coğrafyada kararı niteliksiz çoğunluğun belirliedğini ve Nişantaşı'nda tek çocuklu ailelere bakarak bu kararı vermenin yanlış oluğunu Fatih'te 6 çocuklu ailelere de bakması gerektiğini söyledim

Akabinde umutlu ve negatif bir insan ilan edildim, bunun karşısında umutsuz değil gerçekçi olduğumu söyleyerek çekildim masadan.

Yahu ben gerçekten umutsuz muyum sizce de ? Fatih Tezcan'ı, Hacı Yakışıklıyı, Abdulkadir Selvi'yi Nagehan Alçı'yı bilmiyorsan , tabi ki umutlu olursun, sadece kendi küçük pencerenden bakarsan dünyaya tabi ki mutlu olursun dedim, bana onlar kim onları hiç duymadım dedi.

Bu tip insanları Pembe Bulut olarak tanımlıyorum, yani iç dökmek istedim sadece o nedenle açtım soruyu bana artık bunlardan gına geldi vallahi.
(14) 

Sevgilinizle ne derece özelinizi paylaşıyorsunuz?

sevimli yukarı norveç mahallesi #1482007 
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki.

Sevgilisinin ishal olduğunu öğrenince tiksinen de tanıdım, çözüm önerisi sunmaya çalışan da. Siz hangi tarafa yakınsınız? Arada mutlaka bir sınır olması gerektiğini düşünüyor musunuz?
(6) 

Hep daha iyisini istemek

olaylar olaylar #1481992 
Bunun bi sonu yok mu sizce, kısa süreli flörtlerimin sonlanmasına yakın fark ettiğim ya da hissettiğim bir şey var, genelde herkes daha iyisini hedefliyormuş gibi hissediyorum. Bunu bazen kendimde de görüyorum ama onlardaki bu doyumsuzluğu görene kadar böyle düşünmüyorum. Sonra diyorum ki evet bu böyle kabul et. Böyle mi olmak zorunda hep, makul olmak imkansız mı?
(3) 

hiç arkadaşım yok

effa #1481560 
35 yaşındayım. eskiden o kadar çok arkadaşım vardı ki hiç böyle olacağını düşünmemiştim. benim mallıklarım, işimin asosyal olması, yaşıtlarımın evlenmesi gibi nedenlerle sıfır arkadaşım kaldığını farkettim. aslında bir tane var, iyi adam ama çok kaypak. kızlarla aram iyi, kah arkadaş kah sevgili oluyorum.
eski arkadaşlarım ile yılda bir falan anca görüşüyorum. ne yapayım.
(8) 

Empatik bakan bi bakış açısına ihtiyacım var galiba

ramazanali #1481432 
İyi geceler...
Kendimce ilginç bi durum yaşadım. Bugün boş bi vaktimde twittera girdim kız arkadaşımın sayfasına bakayım neleri beğenmiş diye bi beğeni sekmesine bastım.
Aha o da ne bildiğin porno beğenmiş.Yanlışlıkla beğenmiş o konuda eminim çünkü öyle rahat biri değil.Şok oldum şaşırdım uyarmak istiyorum ama utanmasını da istemiyorum. İlişkimiz uzaktan başladı uzaktan devam ediyor şimdilik.Samimiyet noktasında bazı çerçeveleri hala koruyoruz rahat bi şekilde gir beğenilerine bak böyle böyle olmuş diyemiyorum o yüzden.
Twittera giremiyorum bi denesene filan dedim ben giriyorum dedi. Sekmelerde sıkıntı var benim dedim direkt sekmelere baksana sen de diyemiyorum benim gördüğümü bilsin istemiyorum.Ama beğenisinin öyle kalması da iyi değil.Çalıştığı il milli eğitim müdürlüğü filan takip ediyo.HEsabı kilitli zaten 17 takipçisi var.
Ne yapsam şimdi direkt söylesem sabah sen ima ettin söylemedin niye söylemiyosun diyecek suçlu olucam ama ben de çekiniyorum.
(14) 

Dost Kazığı?

apurucikipi #1481373 
4 yaşımdan beri bebeklik arkadaşım, hala her gün konuştuğum en yakın arkadaşım bu yaz evleniyor.

ayrı şehirlerde yaşıyoruz. istemesine gidemedim, virüsten dolayı çok anlaşmazlıklarımız oldu. ne kadar üzülsem de mümkün olmayacağını söyledim. virüs de olsan geleceksin tarzında söylemlerine rağmen aramızı bozmadan bu konuyu kapattık. gitmemi önerdiği akrabasının bir hafta sonra covid olduğunu öğrendiklerini söyledi gülerek. eğer kabul etmiş olsaydım, ben de olacaktım.

şimdi nikah zamanı geldi çattı. yine aynı baskıyı yapıyor. aylardır işsizim, manevi ve maddi zor bir dönemden geçiyorum. gidip kalmam mümkün görünmüyor. kalacak yer ayarlama konusunda da yardımcı olmadı pek. her şartta ve koşulda gelmem gerektiği konusunda iddialaştığı için aramız şu an limoni.

nikahı yemekli olacak ve memleketin bir kaç yerinden misafirler ağırlayacaklar.
bu koşullarda sağlığımı da riske atamayacağım için çok sıcak bakmıyorum gitmeye. ama bir yandan sevgimi bununla sınayan bir insanla karşı karşıyayım.

gitmezsem, dost kazığı mı olur? en son bana; fedakarlık bunun neresinde? iki elin kanda olsa geleceksin gibi sözleri sonrasında konuşmayı kestik. bir adım atmamı bekliyor benden her söze rağmen. siz olsanız ne yapardınız?
(12) 

anne babanızla aranız nasıl?

abelardo #1481342 
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
(22) 

yurt disinda mutlu olamadigim icin vicdan azabi cekiyorum

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene #1481100 
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.

disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin yurt disi hayallerini, isteklerini görünce veya yurt disina cikmis insanlarin mutlulugunu gorunce kendime kendime "ulan sen neden mutlu degilsin, ne buyuk sorunun var hayatta" diyorum ve kendime kiziyorum.

zamaninda okuyup calistigim yere birkac yillik turkiye arasindan sonra sirketin istegiyle geri geldim. dilini biliyorum, egitimim bu ulkeden, ortami biliyorum, tanidiklarim var ama icimde hicbir ekstra sevinc yok. turkiyede nasil yasiyorduysam ayni duygularla yasiyorum. diger insanlar gibi ne guzel iyi bir ulkede yasiyoruz diyemiyorum.

insanlarin avrupada cekilmis herhangi bir sokagin fotografina verdikleri tepkileri gorunce sasirip, insanlar senin bu hayatina ne kadar ozlem duyuyor ama sen sifir neşe ile oturuyorsun diyorum kendi kendime ve yasadigim hayata karsi nankörlük yapiyormusum gibi hissediyorum.

es dostun bir kismini turkiyeden taniyorum, bir kismi da bu ulkenin insani ama hicbir türk'e bu konuyu acamadim. nedense biraz cekindim bu konuyu konusmayi. belki onlar da benle ayni duygulari paylasiyor ama emin olamiyorum.

birkac haftadir dikkat ediyorum. is sonrasi veya hafta sonlari yaptigim aktiviteler ve bulusmalar bir gorevmis gibi gelmeye basladi. inzivaya cekilip kendi kendime evde kafa dinlemeyi istemem sanki yasadigim hayata nankorluk gibi geliyor.

evet, kazanc olarak daha iyi durumda oluyorsun. her ne kadar turkiyeden gorundugu kadar olmasa da maddi olarak rahatliyorsun. evet, sehirler guzel ve planli. evet, insanlarin hepsi olmasa da cogu daha duzgun. evet, daha huzurlu vs. fakat bunlarin hicbiri beni daha neşeli kilmadi.

gecenlerde turkiyeden yeni gelmis (sanirim okumak icin) ve bana bir konuyu danismak isteyen iki gencle tanistirdilar. nasil mutlular, nasil yuzleri guluyor anlatamam. ben de onlaro oyle gorunce mutlu oldum ama modumun onlar kadar yuksek olamamasina kizip durdum sonrasinda.

bu soruyu acma nedenim de aslinda yurt disinda en azindan bir 5 yili devirmis arkadaslarin ne hissettigini ogrenmek. ben calisan sinifa mensup bi insan olarak yine calisan kesimden, orta sinif arkadaslarin duygularini merak ediyorum.
(7) 

kesişmek, göz süzmek nedir?

alko ikarus #1480521 
kesişmek, göz süzmek tam olarak nedir? ne anlama gelir?

karşı cinsten biri bana baktığında ilk gördüğümde üstüme alınmıyorum, ikinci gördüğümde acaba bende bir gariplik mi var deyip üstüme başıma bakıyorum. yıllardır böyle.

mesela bir örnek:

geçen gün hastane servisinde bir kadın bindi yolda. herkese günaydın diyerek boş koltuğa yöneldi, ben de günaydın dedim. bana önce dikkatli baktı sonra oturmadan önce de bi daha baktı. bu servise daha önce bir kere bindim. kimse beni tanımaz. daha doğrusu serviste olan 5 kişi sabit, her gün farklı kişiler biner. poliklinik servisi. ben de arkadaşın yerine gittim.

neyse öğle arasında bahçede güvenlik ile kamelyaya oturduk sigara içiyoruz. o ara iki kadın geldi biri bana binerken bakan. güvenlik davet etti oturdular. göz ucuyla çaktırmadan bakıyor. ona banktığımda gözlerini kaçırıyor. tiribe girdim iyice. maske olduğundan sakala pek bakmıyorum sigara için maskeyi çıkardım çok mu kötü görünüyorum dedim içimden rahatsız oldum.
(12) 

Sorunlu baba ilişkisi olan kadınların ilgisini çekmek

Jux #1480248 
Şöyle bir bakınca geçmişe, benden çok etkilenmiş abayı yakmış kadınların babalarıyla ilgili problemi olduğunu fark ettim. Kimi şiddet görmüştü, kimi sıfır iletişimdi, kimi love-hate ilişkisi yaşıyordu.

Öyle babacan bi tip değilim, sevgimi şefkatimi gösteririm ama sahiplenen erkek duruşum pek yoktur. Benimle kurdukları bağın babalarıyla olan ilişkilerinden etkilendiğini düşünüyorum çünkü bana en çok bağlananların hepsinde baba sorunu vardı. Ama kafamda oturtamadım nedenini. Sizin fikriniz nedir?
(2) 

İstanbul'dakiler bugün napıcaksınız?

Jux #1479995 
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
(8) 

ayrıldığınız sevgilinize dair anket

istanbul kanatlarimin altinda #1479817 
1. ne kadar süre birlikteydiniz?
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun.
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi?
4. neden?
(12) 

mutlu musunuz?

0zlem #1479808 
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
(11) 

Bir şeyi istediğinizi nasıl biliyorsunuz?

plutongezegendegilmi #1479454 
Bazı insanlar var, bi takım konularda çok netler. İşte "şu arabayı istiyorum", "şu şu şu özelliklere sahip birisiyle evlenmek istiyorum", "şu şirkette çalışmak istiyorum" falan gibi aşırı spesifik istekleri var.

Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kriter olarak nelerden hoşlandığını bilmek (yine denemişsindir, sarmıştır) mantıklı, ama bu kadar spesifik istekleri olan insanların, neye dayanarak bu kadar spesifik olabildiklerini ve bu isteklerinin nasıl farkına varabildiklerini merak ediyorum.

Araba konusu mesela, param olsa Tesla alırım çünkü iyi bi araba gibi geliyo bana, ama bunu "Tesla istiyorum" diye ifade etmem. Araba lazım bişey, Tesla da iyi bi seçenek gibi, ama özellikle "bunu istiyorum" gibi bir durum yok, sadece "param olsa bunu tercih ederim" gibi bir durum var. Şu an Tesla yerine Hyundai'm var ve gayet de memnunum, başka bir şey istemek için bi sebep göremiyorum.

Bi başka örnek, çevremde çok yaygın "dünyayı gezmek etmek istiyorum" diyen insanlar var. Baya istiyorlar yani bunu, para falan biriktiriyorlar bunun için. Bir insan dünyayı gezmek istediğini nasıl bilebilir? Biri gelip "dünyayı gezmek ister misin" dese hayır demem, ama bu, bunu özellikle istiyorum demek değil.

Kendime bakıyorum, bende hiç böyle spesifik bir istek yok. Yani "bu işi bu akşam bitirmek istiyorum" var, "canım akşam 2 bira içmek istiyor" var, ama kısa vadeli ya da anlık şeyler bunlar. Uzun vadeli bi kaç planım var ama onları gerçekten istediğimden de emin değilim. Acaba istiyor muyum gerçekten? Nasıl bilicem?

Nereden geldi bu düşünce? Bayadır kafamda "çalışmaktan çok sıkıldım, keşke şöyle 1-2 yıl çalışmadan takılsam" diye bir 'istek' vardı. Şirket battı falan işsizim, 1 ayda sıkıldım. İstediğimi zannediyordum ama demek ki o kadar da istemiyormuşum. E bu böyleyse, diğer şeyleri isteyip istemediğimi nereden bileceğim? Belki de sadece istediğimi zannediyorum??

Ne diyorsunuz bu konuda?

Edit: bu bişeyi istediğini ifade edememekten farklı bi durum. Karışıklık olmasın diye özellikle belirteyim dedim.
(19) 

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku #1479435 
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
(10) 

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar

karanlik yanim #1479285 
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.

> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.

> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.

> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.

Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
(3) 

Yazim mi?

sorumu sorup gidicem #1479200 
Yeni tanıştığım biri var. Guzel bir gece geçirdikten sonra 2. buluşmayı ayarlamıştık. Buluşma öncesi ayna karşısı cinsel çağrışımlı fotolar falan da atmıştı önceki görüşmeye atıfta bulunan. Buluşmaya az bi zaman kala geçerli sayılabilecek bir bahane ile yatırdı. Yalan da olabilir elbette fakat öncesinde o kadar istekli konuşulmaz diye tahmin ediyorum, kendimi de avutuyor olabilirim.
Neyse, sonra iletişim çoğunlukla benim ilk mesajı atmamla 1-2 kere kakara kikiri şeklinde oldu. 2. Kez buluşma için bir mesaj atayım mı sizce?
(7) 

nefesim daralıyor

batlegolas #1479172 
her şey çok fazla değil mi ya? ülke gündemi çok kalabalık. günde 5245 tane olay, açıklama, karar, yasak... ekonomi rezil bir halde. dolar, euro çoştu. hiçbir şey alamıyoruz. halk olarak battık. çok zor hayatlar yaşıyoruz. intihar eden insanlar var.

çok fazla ya, bunalıyorum.

3 yıldır tatil yapmıyorum. sağlığım kötüleşti. maddi durumum kötüleşti. işimle ilgili acayip büyük bir travma yaşadım. şu sıralar onun etkisi hala sürüyor. iş konusunda şanssızım. aile konusunda şanssızım. aşkta da şanssızım. parada tam şanssızım.

özel en ufak bir şey alamıyorum. kolye bile alamıyorum ya. giderlerimi karşılayabiliyorum sadece. bu beni çok etkiliyor. kendimi çok kötü hissettiriyor. çok bunalıyorum. psikoloğa gidemiyorum çok pahalı. antidepresanım var ama yetmiyor işte terapi lazım. kedime zor yetişiyorum. bir de o hastalandı iyileşti. dertlerim hep üst üste geliyor. annem olmasa zaten asla istanbul'da yaşayamazdım.


çok daralıyorum çok. çok fazla şey oluyor. ben yetişemiyorum. kendi sorunlarımı toparlamaya yetişemiyorum. bir de üstüne ülke problemleri. cidden çok fazla. sorunlar çok kalabalık. her şey üst üste geliyor. her şey çok fazla.

bu nasıl devam edecek böyle? nasıl düzelecek?
(4) 

Bayramınız nasıl geçiyor?

dissendium #1479133 
Neler yapıyorsunuz? Yasaklardan kaçıp gezen var mı?
(8) 

eski sevgilinize iletisimi tumden kesmek istediginizi nasil soylersiniz?

la lykia #1479092 
insan gibi konusup anlasarak bitirdiginiz bir iliski sonrasi aramaya devam ediyorsa ama hatrini sormak icin aradim deyip, konusmayi uzatip iliskideki defterleri aciyorsa ve konusma sizi suclamaya donuyorsa

iletisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de anlamiyorsa, ulasmaya calismaya devam ediyorsa

bir de bu kisiyle komsuysaniz, sık sık ev cevresinde karsilasiyorsaniz

artik anlasin, aramaktan vazgecsin diye kesin bir dil ile son kez ne dersiniz?
(1) 

bayram

1bir1bir1 #1479079 
Herkese ama herkese bayram gibi bir ömür dilerim. Umarım ülkemizde de en yakın zamanda içimize sine sine yaşayabileceğimiz bir bayram havası oluşur ve hiç eksik olmaz...
(17) 

30 yaşına gelmem ama işim yok diye bana harçlık verilmeye çalışılması

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1478620 
Merhaba arkadaşlar,

Bendeniz 30 yaşına gelmiş ve henüz kariyerinde istediği atılımı gerçekleştirememiş birisiyim. Son tam zamanlı işimden ayrılalı 3 yıl olacak 1 ay sonra. Doğru düzgün bir iş bulamadığım için serbest çevirmenlik yapıyorum. Hoşuma gitmiyor serbest çevirmenlik ama hiç değilse geçimimi sağlayacak parayı çıkarıyorum. Adam gibi bir iş bulana kadar böyle devam.

Ailemle yaşıyorum. Bir düzen kuramamış olmak, hala ailenin dizinin dibinde olmak pek hoşuma gitmiyor ama ne yazık ki işleri bir türlü rayına oturtamıyorum. Yaklaşık 3,5 yıldır ailemden para istemiyorum. Zaten öyle çok para harcayan bir tip de değilim. İstediğim şeyi peşin peşin alabiliyorum çok şükür.

Ama bir durum var ki çok fena canımı yakıyor. Yakın çevrem, bazı akrabalarım falan adamakıllı bir işim olmadığı için bana harçlık vermeye çalışıyor. Biliyorum beni sevdiklerinden ama 30 yaşına gelmiş biri olarak benliğim kaldırmıyor artık. Fakir değiliz fukara değiliz. Kirada oturmuyoruz. İnsanlar neden hala gururu incinir mi demeden belli bir yaşa gelmiş insanlara harçlık vermeye çalışır? Sağ olsunlar var olsunlar ama harçlık da bir yere kadar sonuçta.

Ben zaten kendimi bildim bileli dik kafalının, kimseye eyvallahı olmayanın biri oldum ve hiçbir konuda yardım almayı kolay kolay düşünmedim. Her şeyi kendi başıma halletmeye çalıştım. Böyle birileri harçlık verince kendimi zayıf hissediyorum. Zaten ihtiyacım yok. Kabul etmeyince bana darılıyorlar. Kardeşim her ay 500 TL harçlık veriyor ve hiçbir şekilde geri çevirmeme izin vermiyor. Doğal olarak kötü hissediyorum.

İşin diğer boyutuysa almak istemediğim için verilen harçlıkları harcamaya dair içimden en ufak bir istek bile gelmiyor. Kendi param gibi göremiyorum, birisi tarafından emanet bırakılmış gibi geliyor. Ayıp olmayacağını bilsem verilen bütün harçlıkları bir hayır kurumuna bağışlarım. Oysa kendi param söz konusu olunca şunu da alsam bunu da alsam diye hep plan yapıyorum ve harcamak inanılmaz tatlı geliyor.

Sizce ne desem de karşı tarafı kırmadan incitmeden harçlık vermemeleri gerektiği konusunda ikna etsem? "30 yaşına geldim."," Ben kendi paramı kazanıyorum zaten." lafları işe yaramıyor maalesef. Böyle durumlar yaşayanınız var mı? Siz olsanız nasıl hissedersiniz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
(7) 

İstediğin zaman konuşabiliriz cümlesi

kljgslsdkjsd #1478374 
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.

Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama naif bir insanım, yazarsan konuşurum demek gibi geliyor.
(19) 

Hatırladığınız ilk anılarınız kaç yaşınıza ait?

neysene #1478259 
Mesela ben 5 yaşımdaki anılarımdan öncesini hatırlamıyorum. İlk anım 5 yaşıma ait, 5-7 yaş arası 2-3 anı. 7-10 arası yarıyarıya.

Sizin hatırladığınız ilk anınız kaç yaşınıza ait? Ve neydi?
(18) 

evliliğin beni hiç çekmemesi

nothing in my way #1478061 
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diye alelacele evleniyor. çocuk yapmak desen bana göre olacak son şey sanırım. ona rağmen çocukları severim ama çabuk sıkılırım. evlilik dünyanın en sıradan şeyi gibi geliyor. zamanla da bu düşüncelerim değişmez gibi geliyor bana. sizce normal miyim ben? benim gibi olan var mı merak ettim.
(11) 

Sevgilinin eski sevgilileriyle fotoğrafları

şarkı güzel ama ingilicce #1477969 
Sevgilinizin eski sevgilileriyle olan fotoğraflarını saklıyor olmasını nasıl karşılarsınız?

5—6 senedir kullandığı bilgisayarda, telefonda yıllar içinde birikmiş, tahminen 2-3 farklı kız arkadaşıyla olan fotoğraflar.
Fotoğraflar arkadaş grubuyla çekilmiş olduğu için silmediğini söylüyor açıklama olarak. Açıp açıp bakmıyormuş ki, duruyorlarmış öyle. Beni rahatsız etti ama adama da bütün anılarını sil diye baskı yapacak halim yok.

Gereksiz yere kendi huzurumu mu kaçırıyorum? Normal şeyler mi bunlar? Fikirlerinizi merak ettim.
(3) 

İlişkileri kendi içinde halledememek

Mossy #1477967 
Biriyle birkaç ay flört ettiğimde, belirsiz bir şekilde bittiyse, veda edilmeden azalarak biten ya da soğuyan bir iletişim olduysa bu insanları özlüyorum. Acaba dönsem olur muydu, o son mesajı ben atsaydım falan diyorum. Genelde hiçbir kopmada adım atan ben olmadığım için ve flört/ilişki boyunca ben kendini mahrum bırakan taraf olduğum için en sonunda karşı taraf da salıyor beni haklı olarak.

Bu durumun sorunlu bir şey olduğunu düşünüyorum. Sanki bağımlı olduğum bir madde elimden alınmış gibi oluyorum belirsizce biten ilişkilerde. Ne diyorsunuz ne yapılabilir? Size de oluyor mu? Normal mi? Anormal mi?

Ek: 2 aydır konuştuğum biriyle iletişimimiz benim tat almadığım bir hale gelmişti. Sonunda buz gibi konuştum ve bi daha da yazmadım. O da yazmadı ama bozulduğunu biliyorum. Benim kendisine olan ilgimin farkındaydı ve beklemiyordu bunu. Bir haftadır konuşmuyoruz. Ama özlüyorum kendisini. Yazmalı mıyım bilemiyorum. En azından güzel bir veda etmek için ne bileyim
(18) 

Eski Kız Arkadaş Soru, Siz olsaydınız ne yapardınız ?

paramolacak #1477962 
Selamlar,

Eski kız arkadaşım hep kendi internet sitesi olsun istiyordu ben ona hediye olarak posting ve domain alıp hediye etmiştim ama bu işlerden anlamıyor diye kurulum aşamasında ben yardımcı oldum. Siteyi aktif edemeden de ayrıldık zaten ve yaklaşık 2 yıldır görüşmüyoruz. Şimdi mail geldi host ve domain süresi bitiyormuş, domain kendi adı ve soyadından oluşuyor, acaba kendisini arayıp bak bitiyormuş boşa çıkacak alan adı istersen al diyeyim mi ? Birde süre bittikten ne kadar zaman sonra girip alabilir domaini ? i
(17) 

Fuckbuddy'si olan biriyle flört eder misiniz?

Jux #1477951 
Biriyle flört ediyorsunuz, fb'si olduğunu öğrendiniz(o söyledi ya da sen sordun, fark etmez). Flörtü keser misiniz? Ne anlamda etkiler sizi?
(16) 

kollarda damarların belli olması

nick bulamadim #1477848 
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum yazları. kız aradaşım yok. olsa elimi saklarım ve tutmasını istemem.

eksiup.com
eksiup.com

skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.

www.hekim.net
(19) 

Akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

Sakinolmamlazim #1477835 
Soru başlıkta

Ben çok yorulduğumu, motivasyonumun çok düştüğünü hissediyorum. En azından çıkıp yürüyüş yapıp evden kurtuluyordum ama o da bitti malum.

Siz neler yapıyorsunuz? Çok bunaldığınız zaman sizi motive eden şey ne oluyor?

Not: Beni artık bu sürecin geçici olduğunu düşünmek falan da kesmiyor
(9) 

Tanriyla bir anlasma imkanin olsaydi...

alttaraf #1477834 
Geri kalan omrunun her bir yili icin 1 milyon tl verse kabul eder miydin ve kac yil icin kabul ederdin? Acayim..
Hayal bu ya, farz edelim ki tanri seninle pazarliga oturdu ve dedi ki "bundan sonraki omrunun her bir 365 gunu icin 1 milyon teklif ediyorum, tek bir kez isteme hakkin var, kac gunun kaldigini biliyorum, ve istegin bakiyenden fazlaysa yani diyelim 4 yil icin 4 milyon istedin, yeterli bakiyen yok deyip pazarligi bitirecegim.."
cevabiniz ne olurdu?
kendi adima 5 yil/milyon olarak teklifimi iletiyorum..
(gunlerin omrunun son gununden itibaren dusecek elbette ve sen son gununun ne zaman oldugunu bilmeyeceksin, yani 5 yilin varsa son 4 unude istemis olabilirsin)
let the game begin:)
(1) 

4 Mayıs'ımız kutlu olsun!

boray eris #1477822 
Jedi arkadaşlar! 4 Mayıs'ımız kutlu olsun.
(9) 

yaşlı çiftlerin boşanması

roket adam #1477811 
şimdi bugün bill melinda gates boşanması üzerine tekrardan aklıma geldi. geçen yıl da eski ev sahibimizle eşi boşanmıştı, mali açıdan her türlü imkanları olan 60+ bir çift ama bi şekilde boşandılar işte. gençken boşanmayı daha iyi anlayabiliyorum ama genel olarak yaşlıyken boşanmak aşırı zor değil mi ya sizce de? belli bi yaştan sonra baştan hayat kurmak, 2. bi hayat yaşamak zaten çok zor. o kadar yıllık hayat arkadaşına veda edip yalnız ölmek ne bileyim çok zor gibi geliyor.
(5) 

"sevmek" kavramı

yuvarlanantencereninkapagi #1477722 
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?

bir de aynı podcastten sorular size:

1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
(11) 

Duygusal İlişkilerde Sessizlik

ikilem #1477632 
Erkek arkadaşımla ne zaman bir anlaşmazlık yaşasak bu durumu konuşmak yerine hemen bir suskunluğa giriyor. Ben onu aramadan veya ona mesaj atmadan hiçbir şekilde iletişime geçmiyor. İletişime geçmediği gibi de belli bir süre mesajlarımı görmezden geliyor. Bu davranışı beni öyle yaralıyor ki anlatamam. Mantıklı olan ayrılmak ama bir yandan da onu çok seviyorum. Nasıl davranmam gerek?
(3) 

Pazartesiye bile enerjisiz baslayanlar?

proletarier aller lander vereinigt euch #1477630 
Uzun zamandir bir pazartesiye bu kadar enerjisiz baslamamistim. Sizde durumlar nasil? Elimi kaldiracak motivasyonum yok
(9) 

dua lipa

dedim ben sana #1477565 
z kuşağı ölüp bitiyor bu kız için. kızlı erkekli baya beğeniyorlar. bir y kuşağı olarak ben woooaawlık bişey göremedim kızda. ortalama bi ses, sıradan bi güzellik. neden bu kadar abartılıyor?

mobil görünümden çık