This morning beijing officials held the first of what they promised would be frequent press briefings on this epidemic, which is suddenly becoming a consuming threat
promised, there would
Olmayacak mıydı?
Yada olsa yanlış olur muydu?
promised, there would
Olmayacak mıydı?
Yada olsa yanlış olur muydu?
www.youtube.com 
Videoda pervane tarafından yaralanmış bir köpek balığı var.
Videoda, 4:26'da "He's not gonna make it." diyor videoyu çeken kişi.
Burada köpek balığı için yapamayacak (kurtulamayacak) mı demek istiyor? Biri için
"kurtulamayacak" demek isteseydik "He's/She's not gonna make it." mi derdik?

Videoda pervane tarafından yaralanmış bir köpek balığı var.
Videoda, 4:26'da "He's not gonna make it." diyor videoyu çeken kişi.
Burada köpek balığı için yapamayacak (kurtulamayacak) mı demek istiyor? Biri için
"kurtulamayacak" demek isteseydik "He's/She's not gonna make it." mi derdik?
Sayın kullanıcılar bir haberi doğru anladığımı kontrol etmek istiyorum
Endonezya Jakarta'ya gitmek istiyorum ve korona virüsü testim negatif çıkarsa ve orda yapılacak test negatif çıkarsa bilet alıp gidebilir miyim şimdi ?
www.thejakartapost.com
Endonezya Jakarta'ya gitmek istiyorum ve korona virüsü testim negatif çıkarsa ve orda yapılacak test negatif çıkarsa bilet alıp gidebilir miyim şimdi ?
www.thejakartapost.com
Given how remote these societies are from our own, I am wary of talking about dynasties or monarchs as we understand them today, and people anticipating a Neolithic Game of Thrones may have to have a cold shower.
dikkate alındığında mı demek? tureng'den baktım, konuşma dili diyor. yazı bbc'den
dikkate alındığında mı demek? tureng'den baktım, konuşma dili diyor. yazı bbc'den
Fuchao, beijing’s propaganda chief, tried to comfort the public, saying air and road links to the city would not be cut.
Saying’den önce is neden gelmedi?
Bu durumun özel bi ismi var mı, reduced relative gibi?
Saying’den önce is neden gelmedi?
Bu durumun özel bi ismi var mı, reduced relative gibi?
psyhcologist recently showed that rats fed a high-sugar diet were, when the sugar was removed, thrown into a state of anxiety smilar to that seen in withdrawal from morphine or nicotine.
burada throw into'yu passive olarak kullanması çok saçma değil mi?
bir de fed'den sonra with olması gerekmiyor mu?
burada throw into'yu passive olarak kullanması çok saçma değil mi?
bir de fed'den sonra with olması gerekmiyor mu?
akademik makaleden bahsetmiyorum tabii ki. ilgi alanımıza göre seçebileceğimiz, deneyip memnun kaldığınız yer var mı? ya da direkt tam olarak bu amaca hizmet eden bir uygulama? örneğin bilmediğim kelimeye tıklayınca bana anlamını gösteren vs.
çok şey istiyor olabilirim ama belki bir umut vardır :(
çok şey istiyor olabilirim ama belki bir umut vardır :(
A1 seviyesinde çok basit ve cahilce iki soru soracağım.
1- Bazıları ''yo'' zamirini ''yo'' şeklinde telaffuz ederken bazıları ''co'' diyor. Değişik bölgeler bu zamiri nasıl seslendiriyor? İspanya'da konuşulan İspanyolca baz alınırsa hangisini kullanmak gerekir?
2- Şu tamlamalar arasında fark var mı? Hangi kullanım daha yaygın ve kulağa doğal geliyor? Ya da hepsi de kullanılabiliyor mu?
la hamburguesa con carne
la hamburguesa de carne
la hamburguesa carne
1- Bazıları ''yo'' zamirini ''yo'' şeklinde telaffuz ederken bazıları ''co'' diyor. Değişik bölgeler bu zamiri nasıl seslendiriyor? İspanya'da konuşulan İspanyolca baz alınırsa hangisini kullanmak gerekir?
2- Şu tamlamalar arasında fark var mı? Hangi kullanım daha yaygın ve kulağa doğal geliyor? Ya da hepsi de kullanılabiliyor mu?
la hamburguesa con carne
la hamburguesa de carne
la hamburguesa carne
Hocamla aramizda gecen bi muhabbet. Yillar oncesinden. Hala cozemedim cunku cozunce gel demisti. Artik kopyaya basvuruyorum. Xd
Elimizde turkce bir cumle var 3 kelimelik. Kelimelerin basharfleri p, o ve l. Bunu ingilizceye cevirdigimizde l.p.d.l.l. oluyor. Bu cumleyi cozebilir miyiz? Da Vinci sifresi gibi bisey.
Turkce: p... o... l...
Ingilizce: l... p... d... l... l...
Elimizde turkce bir cumle var 3 kelimelik. Kelimelerin basharfleri p, o ve l. Bunu ingilizceye cevirdigimizde l.p.d.l.l. oluyor. Bu cumleyi cozebilir miyiz? Da Vinci sifresi gibi bisey.
Turkce: p... o... l...
Ingilizce: l... p... d... l... l...
bu iki cümleyi anlamama yardımcı olur musunuz? kedi çiftleştirme melezleme işlerinden anlamadığım için bu kısmı anlamadım:
Since the mother to one litter was a black domestic, extensive outcrossing with shorthair black domestic cats began. With time, it was determined that the gene was recessive, and to continue to reduce genetic inbreeding, more outcrossing with the black domestic cats was done.
Since the mother to one litter was a black domestic, extensive outcrossing with shorthair black domestic cats began. With time, it was determined that the gene was recessive, and to continue to reduce genetic inbreeding, more outcrossing with the black domestic cats was done.
1) Çağımızda insanlığın karşı karşıya kaldığı temel zorluklardan biri, dünya nüfüsuna istenen yaşam standartlarını karşılayacak yeterli enerji sağlamaktır.
One of the main challenges facing humanity in nowadays, is the provide enough energy to the world population to meet the desired living standards.
2) Şu anda ki enerji arzının yaklaşık % 85'ini sağlayan fosil yakıtları, bu talep artışına yetişemeyecek seviyeye gelecektir
Fossil fuels, which provide approximately 85% of our current energy supply, will not be enough this demand increase.
Aslında şuanda Türkçe olarak düzgün cümle kurduğumdan bile emin değilim. evet translatee yazdım, doğru gibi ama değil gibi geliyor :)
Teşekkürler :)
One of the main challenges facing humanity in nowadays, is the provide enough energy to the world population to meet the desired living standards.
2) Şu anda ki enerji arzının yaklaşık % 85'ini sağlayan fosil yakıtları, bu talep artışına yetişemeyecek seviyeye gelecektir
Fossil fuels, which provide approximately 85% of our current energy supply, will not be enough this demand increase.
Aslında şuanda Türkçe olarak düzgün cümle kurduğumdan bile emin değilim. evet translatee yazdım, doğru gibi ama değil gibi geliyor :)
Teşekkürler :)
Seyahat danışmanı için hangisi daha tercih edilesi sizce?
(direk çeviri olarak düşünmeyin, hangisi daha çok kullanılası ve kulağa hoş geliyor?)
travel advisor
travel agent
travel consultant
(direk çeviri olarak düşünmeyin, hangisi daha çok kullanılası ve kulağa hoş geliyor?)
travel advisor
travel agent
travel consultant
twitter.com
Su cumleyi anlamadim: Informed Dr. Fauci this morning that he has nothing to do with NFL Football.
1- Cumle I informed Dr Fauci ........... aslinda, I'i dusurmus. Bazen ozneyi dusuruyorlar informal kullanimda atiyorum just spoke to Necati falan diyor, I just spoke diye uzun uzun gitmiyor
2- Past participle clause yapisi. Dr Fauci Trump'i bilgilendirdi. I was informed by Dr Fauci gibi bir cumle aslinda bu.
3- Bir de haber basliklarinda falan passive kullanma falan var ama bu onun gibi degil herhalde
Hangisi dogru? Native adam icin anlam muallak mi?
Su cumleyi anlamadim: Informed Dr. Fauci this morning that he has nothing to do with NFL Football.
1- Cumle I informed Dr Fauci ........... aslinda, I'i dusurmus. Bazen ozneyi dusuruyorlar informal kullanimda atiyorum just spoke to Necati falan diyor, I just spoke diye uzun uzun gitmiyor
2- Past participle clause yapisi. Dr Fauci Trump'i bilgilendirdi. I was informed by Dr Fauci gibi bir cumle aslinda bu.
3- Bir de haber basliklarinda falan passive kullanma falan var ama bu onun gibi degil herhalde
Hangisi dogru? Native adam icin anlam muallak mi?
Ingilzcede Big, boring, beautiful gibi kelimeler tek basina kullanilsa bile adjective olarak geciyor. Kelimeye bakip aninda bu adjectivedir diyorsun. Arkasinda isim gelmis gelmemis onemli degil. Turkcede ise bu tarz kelimelere sifat diyebilmemiz icin arkasindan isim gelmesi gerekiyor mutlaka. Aradaki farklilik niye?
Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı adeta ağlamaklı ederdim.
çevirebilirseniz çok sevinirim
(5)
Şu çeviri için yardımcı olabilir misiniz? ( Motosiklet parçaları içerir)
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1427965
Merhaba arkadaşlar,
Motosikletlerle alakalı bir oyunun çevirisini yapıyorum. Karşılığını bulamadığım birkaç kelime var.
hizliresim.com
hizliresim.com
Şu 2 resimdeki Head denen parçayı nasıl çevirsem bilemedim. Kaporta mı desem, burun mu desem bilemedim.
Bir de Tail Detail diye bir ifade var onu bulamadım. Resimleri oynanış videolarından çektiğim için Tail Detail ifadesini bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Motosikletlerle alakalı bir oyunun çevirisini yapıyorum. Karşılığını bulamadığım birkaç kelime var.
hizliresim.com
hizliresim.com
Şu 2 resimdeki Head denen parçayı nasıl çevirsem bilemedim. Kaporta mı desem, burun mu desem bilemedim.
Bir de Tail Detail diye bir ifade var onu bulamadım. Resimleri oynanış videolarından çektiğim için Tail Detail ifadesini bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Ey rusya, ey putin, ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü derkenki ey'in ingilizcede karşılığı var mı?
arapca ve islam ile yakindan uzaktan alakam yoktur.
sadece bir dili konusurken, o dili dogru konusmak istiyorum. bu sebeple bazi arapca kelimelerin turkce konusulurken cok kullanildigini farkettim. estagfrullah da bunlardan biri.
anliyorum, islam dinine inaniyorsunuz. arapca kelimelerin varliginin sebebi budur. buna diyecek bir seyim yoktur.
insallah->umarim
allaha ismarladik-> gule gule, gorusmek uzere
estagfirullah -> ?
akliniza gelen baska kelimeler varsa, yazin lutfen. ogrenelim.
sadece bir dili konusurken, o dili dogru konusmak istiyorum. bu sebeple bazi arapca kelimelerin turkce konusulurken cok kullanildigini farkettim. estagfrullah da bunlardan biri.
anliyorum, islam dinine inaniyorsunuz. arapca kelimelerin varliginin sebebi budur. buna diyecek bir seyim yoktur.
insallah->umarim
allaha ismarladik-> gule gule, gorusmek uzere
estagfirullah -> ?
akliniza gelen baska kelimeler varsa, yazin lutfen. ogrenelim.
Şantiye Şefi İngilizcesi
Selam
Yurt dışında inşaat mühendisi (Şantiye Şefi) bizdeki kullanıma denk düşeni nedir acaba?
Chief Engineering Officer
Chief Technical Officer
Senior Civil Engineer
Senior Project Manager
Senior Manager – Project Planning
Project Administrator
Construction Manager
Site Supervisor
Selam
Yurt dışında inşaat mühendisi (Şantiye Şefi) bizdeki kullanıma denk düşeni nedir acaba?
Chief Engineering Officer
Chief Technical Officer
Senior Civil Engineer
Senior Project Manager
Senior Manager – Project Planning
Project Administrator
Construction Manager
Site Supervisor
Face coverings will become compulsory on public transport in England from 15 June.
Yukaridaki yaziyi sesli okurken
Face coverings will become compulsory on public transport in England from on the fifteenth of June. diye okumaliyim degil mi?
NOT: Ingiliz Ingilzcesinde soruyorum bu arada
Yukaridaki yaziyi sesli okurken
Face coverings will become compulsory on public transport in England from on the fifteenth of June. diye okumaliyim degil mi?
NOT: Ingiliz Ingilzcesinde soruyorum bu arada
(16.74 ± 9.98, 15.49 ± 7.94, 17.95 ± 9.60, respectively).
Yukarıdaki cümlede respectively'nin üzerine denk gelecek şekilde "Please add unit:% greater than 14%" şeklinde bir not düşülmüş.
Bunu tam olarak nereye, nasıl eklemem gerekiyor?
Yukarıdaki cümlede respectively'nin üzerine denk gelecek şekilde "Please add unit:% greater than 14%" şeklinde bir not düşülmüş.
Bunu tam olarak nereye, nasıl eklemem gerekiyor?
bu terimin türkçedeki karşılığı ne oluyor acaba kanıt düzeyi desem yanlış mı olur?
Ekte görsel var. 11. satırdaki cümle.
ben biraz okudum ama emin değilim.
"Çūn 'omr gozaşte bāşad ān beçe kār and" ?
Anlamını da yazarsanız sevinirim.
ben biraz okudum ama emin değilim.
"Çūn 'omr gozaşte bāşad ān beçe kār and" ?
Anlamını da yazarsanız sevinirim.
arkadaşlar,
ingilizce konuşuyorum, dinleyip anlıyorum.
upper intermediate gibi bir seviyedeyim.
fakat konu yazmaya geldiğinde yapamıyorum .
cesaretim kırılıyor.
basit bir maile cevap vermekte zorlanıyorum.
ingilizce yazışma işlerini nasıl geliştirebilirim ?
teşekkürler.
ingilizce konuşuyorum, dinleyip anlıyorum.
upper intermediate gibi bir seviyedeyim.
fakat konu yazmaya geldiğinde yapamıyorum .
cesaretim kırılıyor.
basit bir maile cevap vermekte zorlanıyorum.
ingilizce yazışma işlerini nasıl geliştirebilirim ?
teşekkürler.
sozlukler ikisini de olasilik olarak ceviriyor.
Merhabalar. İngilizce okuma-anlama konusunda sıkıntı çekmiyorum hatta yazmış olduğum tezde %99 ingilizce makalelerden faydalanıyorum. Ancak konuşma becerim yok denecek kadar az. Bu sebeple geçen ay işe girme fırsatını kaçırmış oldum. Acaba yurtdışına çıkmadan bu speaking becerisini geliştirme yolu var mı? Lütfen uygulama önermeyin. Neredeyse hepsini denedim, sürekli aynı kelimeleri ezberletmeye çalışıyor bu tarz uygulamalar.
Translate ile denedim ama ne demek istediğini anlamadım. Özet değil de çeviri yapabilecek var mı ?
In 2017, when then-Veterans Affairs Secretary David Shulkin was selected, White House chief of staff Reince Priebus gave him a call several days before the joint address to Congress to ask him to serve as the designated survivor. Hours before the speech, the Secret Service spirited him away to an undisclosed location, where he watched the address on TV. At the time, Shulkin was 17th in the line of succession to the presidency, next to last, just before the Homeland Security secretary. He remained at a secret location until the president and others in the line of succession had been safely returned to their homes.
In 2017, when then-Veterans Affairs Secretary David Shulkin was selected, White House chief of staff Reince Priebus gave him a call several days before the joint address to Congress to ask him to serve as the designated survivor. Hours before the speech, the Secret Service spirited him away to an undisclosed location, where he watched the address on TV. At the time, Shulkin was 17th in the line of succession to the presidency, next to last, just before the Homeland Security secretary. He remained at a secret location until the president and others in the line of succession had been safely returned to their homes.
Merhaba arkadaşlar,
Kuzenim dövme yaptıracak da, Türkçesi "Hayallerimizin masallara dönüştüğü an" cümlesi İngilizceye nasıl tercüme edilebilir.
Kuzenim dövme yaptıracak da, Türkçesi "Hayallerimizin masallara dönüştüğü an" cümlesi İngilizceye nasıl tercüme edilebilir.
Arapça öğrenmek için araştırma yapıyorum. Şimdi Modern Standart Arapça bütün ülkelerin televizyonlarında, haber sitelerinde vs. kullanılıyormuş. Yani anladığım kadarıyla, bu MSA bütün Arapça konuşan insanların ortak anlayabildiği dil. O halde neden günlük dilde bu Arapça işe yaramaz, Mısır Arapçası vs. gibi belli bir diyalekt öğrenmek gerekir diye yazılar okuyorum? Eğer MSA herkesin anladığı dilse, televizyonlarda kullanılıyorsa neden bunu günlük hayatta da kullanamıyoruz ki?
-Fakat unutulmaması gereken bir şey var ki, değişim bazen hızlı bazen ise fark edilmeyecek kadar yavaş olur.
-One thing to keep in mind is that change is sometimes fast and sometimes not noticeably slow.
Çevirdim ama noticeably slow hoşuma gitmedi, bunun yerine alternatif nasıl bir cümle kurabiliriz?
-One thing to keep in mind is that change is sometimes fast and sometimes not noticeably slow.
Çevirdim ama noticeably slow hoşuma gitmedi, bunun yerine alternatif nasıl bir cümle kurabiliriz?
Neither the assumption that economy had the potential to recover sooner than expected nor the belief that it was inevitable to experience recovery to a certain extent after a difficult period of economic hardships is ***hardly wrong***.
Ne ekonominin beklenen vakitten önce düzelme potansiyeline sahip olduğu varsayımı, ne de ekonomik zorluklarla dolu zor bir dönemin ardından, belirli bir noktaya kadar iyileşme yaşanmasının kaçınılmaz olduğu inanışı ***tamamen doğrudur.***
hardly wrong kısmı için başka öneriniz var mı, bu şekilde olmuş mu sizce?
Ne ekonominin beklenen vakitten önce düzelme potansiyeline sahip olduğu varsayımı, ne de ekonomik zorluklarla dolu zor bir dönemin ardından, belirli bir noktaya kadar iyileşme yaşanmasının kaçınılmaz olduğu inanışı ***tamamen doğrudur.***
hardly wrong kısmı için başka öneriniz var mı, bu şekilde olmuş mu sizce?
İngilizcemi geliştirmek için neler dinleyebilirim? Doğal içerikler olursa daha güzel olur. Uzun süren ve konuların sürekli değiştiği radyo programları gibi.
ispanyolca öğreniyorum
sonra belki almancaya geçicem(en az 6 ay sonra)
yani ağacın 1/4ünü falan tamamladım. evet, ücretsiz de aynı ama bazı level'ları direkt atlamak için testi puanınız varsa alabiliyorsunuz. iki test yapsam zaten puanlar bitiyor.
bir de reklamlar falan demotive ediyor gibi.
ne dersiniz?
senelik de saçma olacak çünkü zaten kısa sürede bitiririm diye düşünüyorum ispanyolcayı. sonra da cervantese gidicem zaten.
üye olayım mı? kaç aylık?
sonra belki almancaya geçicem(en az 6 ay sonra)
yani ağacın 1/4ünü falan tamamladım. evet, ücretsiz de aynı ama bazı level'ları direkt atlamak için testi puanınız varsa alabiliyorsunuz. iki test yapsam zaten puanlar bitiyor.
bir de reklamlar falan demotive ediyor gibi.
ne dersiniz?
senelik de saçma olacak çünkü zaten kısa sürede bitiririm diye düşünüyorum ispanyolcayı. sonra da cervantese gidicem zaten.
üye olayım mı? kaç aylık?
"bu yemek (bana) güzel tadıyor, şu içecek güzel tadıyor" (tadı güzel anlamında)
bu anadolu'da yaygın bir kullanım mı? bir kişiden duymuştum, geçen iki dakika açtım camfrog sönmez de bir şeye "güzel tadıyor" dedi.
almancadan birebir çeviri gibi bir kalıp. ilginç.
bu anadolu'da yaygın bir kullanım mı? bir kişiden duymuştum, geçen iki dakika açtım camfrog sönmez de bir şeye "güzel tadıyor" dedi.
almancadan birebir çeviri gibi bir kalıp. ilginç.
İkisi de eğik anlamına geliyor. Italic ile farkı nedir bunların?
Selam Romalılar,
Türkçede “sayende” diye bir sözcük yok mu ya? TDK Sözlük’te mevcut değil. Çok şaşırdım bakınca.
Türkçede “sayende” diye bir sözcük yok mu ya? TDK Sözlük’te mevcut değil. Çok şaşırdım bakınca.
5.imimg.com
şu şekilde olan torbalara verilen özel bir isim var mı? pinch bottom bag görsellerine bakınca kese kağıdı görünümünde olduğunu gördüm, ancak malzeme olarak aynı olmaları şart değil, şekil olarak aynılar. yani kese kağıdı diye çevirsem kağıttan yapılmamış olanları dışlamış olacağım.

öncelikle herkese merhabalar.
merak ettiğim konu bu 2 kitap arasında ne gibi bir fark var. Araştırdığım kadarıyla bazıları biri eski, diğeri daha güncel deniyor. bazıları da ikisinin birbirini tamamladığı yönünde görüş bildiriyor.
yani read to work 1 kitabından sonra more to read 1 kitabına geçilmeli deniliyor.
vallahi kafam karıştı. pdf şeklinde ulaşılabiliyor bu 2 kitaba ama gönlüm razı gelmiyor o yüzden alacağım. bütçem de kısıtlı olduğundan bu kadar sık dokuyorum olayı.
merak ettiğim konu bu 2 kitap arasında ne gibi bir fark var. Araştırdığım kadarıyla bazıları biri eski, diğeri daha güncel deniyor. bazıları da ikisinin birbirini tamamladığı yönünde görüş bildiriyor.
yani read to work 1 kitabından sonra more to read 1 kitabına geçilmeli deniliyor.
vallahi kafam karıştı. pdf şeklinde ulaşılabiliyor bu 2 kitaba ama gönlüm razı gelmiyor o yüzden alacağım. bütçem de kısıtlı olduğundan bu kadar sık dokuyorum olayı.
SB...
Dil kurslarının yaptığı sınavlara katılamam, çünkü yurt dışındayım. Mevcut IELTS seviyemi tüm alt branşlarda (speaking, reading, writing, listening) nasıl en doğru şekilde öğrenebilirim?
Dil kurslarının yaptığı sınavlara katılamam, çünkü yurt dışındayım. Mevcut IELTS seviyemi tüm alt branşlarda (speaking, reading, writing, listening) nasıl en doğru şekilde öğrenebilirim?
bu türkçede nasıl söyleniyor? Nasıl yazılıyor?
вы soruları ben ile mi cevap veriliyor biz ile mi?
Где вы хотите работать?
Я хочу поработать в Америке mi olucak?
teşekkürler
Где вы хотите работать?
Я хочу поработать в Америке mi olucak?
teşekkürler
Bir değer var örneğin 5. Karşı tataf bunu 3 olarak almış. Ben diyeceğim ki "firma bunu 3 olarak almış", "firma bunu 3 almış" gibi kısa bir not yazmam lazım excel hücresinin içine. Kısaca nasıl yazılır bu İngilizce de?
Adhesively bonded joints should be loaded in shear where they are strongest. burda shear ne diye çevrilmeli? shear strength kesme direnci, onu biliyorum akışkan mekaniğinden. ama isim halinde olan shear'ı direkt kesme olarak çevirebilir miyim? var mı böyle bir kalıp?
O aksani rol icabi yapiyor sanirim ama hangi bolge cikaramadim.
Selamlar arkadaşlar.
University of London'da distance learning philosophy BA okumayı planlıyorum da, entry requirements kısmında yabancı dil yeterliliği hariç lise diploması için şu ibare var ama nedir çözemedim.
2005 yılında düz liseden 3,58 diploma notuyla mezun oldum.
Aşağıda belirttikleri qualifikasyonu karşılıyor muyum acaba?
''Devlet Lise Diplomasi / Lise Bitirme Diplomasi: comparable to UK GCSE grade A – C / 9 – 4 provided grade 2 - 5 is achieved on a subject for subject basis in final year of schooling (with the exception of English Language)''
University of London'da distance learning philosophy BA okumayı planlıyorum da, entry requirements kısmında yabancı dil yeterliliği hariç lise diploması için şu ibare var ama nedir çözemedim.
2005 yılında düz liseden 3,58 diploma notuyla mezun oldum.
Aşağıda belirttikleri qualifikasyonu karşılıyor muyum acaba?
''Devlet Lise Diplomasi / Lise Bitirme Diplomasi: comparable to UK GCSE grade A – C / 9 – 4 provided grade 2 - 5 is achieved on a subject for subject basis in final year of schooling (with the exception of English Language)''
biz türkçede;
- bu işi neden devamlı ben yapıyorum
- devamlı ben geliyorum yada hep ben yazıyorum
yukarıdaki cümlelerdeki "devamlı-hep" kelimelerinin cümleye kattığını, İngilizcede nasıl kullanmak gerekiyor. yada bizdeki anlatmak istenen yakınma-şikayet gibi duyguları cümleye nasıl eklemek gerekiyor.
- bu işi neden devamlı ben yapıyorum
- devamlı ben geliyorum yada hep ben yazıyorum
yukarıdaki cümlelerdeki "devamlı-hep" kelimelerinin cümleye kattığını, İngilizcede nasıl kullanmak gerekiyor. yada bizdeki anlatmak istenen yakınma-şikayet gibi duyguları cümleye nasıl eklemek gerekiyor.
“That was when the first of what was a year-long of sexual assaults happened”
Bu cümledeki “what was ...” kısmı kafamı kurcalıyor ne demek istediğini anlıyorum cümleyi okuduğumda ancak bir türlü zihnimde oturmuyor. Eğreti geliyor bana. Buradaki kullanımı izah edebilecek birileri varsa çok memnun olurum...
Bu cümledeki “what was ...” kısmı kafamı kurcalıyor ne demek istediğini anlıyorum cümleyi okuduğumda ancak bir türlü zihnimde oturmuyor. Eğreti geliyor bana. Buradaki kullanımı izah edebilecek birileri varsa çok memnun olurum...